PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Güneş Batı'dan Doğar



Burçin Aydoğdu
18.12.2013, 07:11
Coğrafyada kuraldır: Güneş doğudan doğar, batıdan batar ama Türkiye'de özellikle söz konusu olan adaletse, insanlara haklarını teslim etmekse ne yazık ki tam tersi geçerlidir.

Bunu anlatmak için öncelikle Trabzonspor tarihinden epey gerilere Osmanlı tarihine uzanacağız ki günümüzdeki durumu daha iyi anlayabilelim.

Parlamentonun Kuruluşu (1876)

Birinci meşrutiyetle ilk defa padişahın yetkileri kısıtlandı, insanlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Peki bu nasıl oldu? Kendiliğinden mi? Hayır.

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/bc/Constantinople_Conference.jpg
İstanbul (Tersane) Konferansı

Rusya ve Avrupa ülkeleri Balkan halklarının haklarını korumak için ultimatum vermişti. Hatta bataryalarını İstanbul'a çevirmişlerdi. Onlar topraklarımıza girmesin diye İstanbul Konferansı sırasında mecburen, alelacele meşrutiyet ilan edildi, parlamento açıldı.

Çok Partili Seçimler

Cumhuriyet döneminde ilk defa çok partili seçim 1946 ve 1950 yılında yapıldı. Peki çok partililik kendiliğinden mi kabul edildi? Hayır.

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/83/Union_of_Soviet_Socialist_Republics_(orthographic_ projection)-Flag_version.svg/541px-Union_of_Soviet_Socialist_Republics_(orthographic_ projection)-Flag_version.svg.png
Soğuk Savaş Döneminde Sovyetler Birliği

Soğuk Savaş döneminde doğu sınırları ve boğazlar konusunda anlaşmazlık yaşayan Türkiye zamanın devi Sovyetler Birliği'ne karşı yalnız kalmamak için NATO'ya üye olmaya ihtiyaç duymuştu ve NATO üyesi olabilmek tıpkı diğer üyeler gibi çok partili hayata geçmesi gerekiyordu. O sayede çok partili hayata geçtik.

İnsan Hakları
1980'lerde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin uygulanması konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yetkisini tanıdık. Kendiliğinden mi? Hayır.

http://i.radikal.com.tr/480x325/2013/10/15/fft64_mf1703454.Jpeg

NATO'ya giren Türkiye gümrük birliğine hiçbir şekilde alınmıyordu ve gelir oranı komşusu Yunanistan'ın çok gerisine düşmüştü. Gümrük Birliği'ne girebilmemiz için AİHM'nin yargı yetkisini kabul etmemiz şartı koşuldu. O sayede Türkiye'de insan hakları, ulusalüstü koruma altına alındı.

Örnekler çoğaltılabilir. Tüketicileri koruyan Tüketici Kanunu, devletten her konuda bilgi almamızı sağlayan Bilgi Edinme Kanunu, birkaç yıl içinde yürürlüğe girmesi beklenen çevre düzenlemeleri ve daha nicesi... Bunların hiçbirinde kendiliğinden kabul söz konusu değil. Tamamen dış dünyanın, özellikle de Avrupa'nın şart koşması sayesinde, uğrunda büyük mücadeleler vermemize gerek kalmadan bu hakları edinmiş bulunuyoruz.

Gelelim hakkımız olan 2010-2011 şampiyonluk kupasına. Yıldırım Demirören ne diyor? "UEFA talimat verirse gerekeni yaparız"

http://www.sondakikahaberler.tv/wp-content/uploads/2013/12/1387237088583.jpg

Başka nasıl olacaktı ki zaten?

Kaya
18.12.2013, 08:27
Eline sağlık Burçin abi...

:)

Külünkoğlu
18.12.2013, 08:29
Atamayla gelenden emir almadan bir şey beklenemez zaten.
İradesi varmış gibi yansıtılan ise halüsülasyondan başka bir şey değil.

Eline yüreğine sağlık Burçin.

Yiğit Gayretli
18.12.2013, 08:31
Daha net anlatılamazdı. Örnekleriyle sabit, yine "tam bağımsız Türkiye" :)

Kaya
18.12.2013, 09:04
Bizim ülkemizde güneş doğudan doğar ama Ankara'daki mecliste istebildiği yönde batırılır...

tsmusampa61
18.12.2013, 09:08
zaten bu 1400 sene evvel söylenmiştir, kıyamet alemeti güneş batıdan doğacak. Belkide adalet kastediliyor.

Ender Kuyumcu
18.12.2013, 10:54
Bir toplum bir gram olsun ilerleyip bir dirhem olsun medenileşemez mi?

Bu durum da net bir şekilde gösteriyor ki... HAYIR.

Adalet gelecek ve yine Avrupa'dan gelecek ama ne acıdır ki şimdinin ezileni de Trabzonsporlular.

Bu zihniyet ezmekten hiç vaz geçmedi ama unuttukları tek şey onların karşısında durabilecek yürekte ve zekada olanlarımız da var içimizde.

Gökhan Koç
18.12.2013, 11:10
200 yıldır direniyoruz yani :)

zekeriyya
18.12.2013, 12:09
ne acı adaleti batıdan beklemek
medeniyetlerin beşiği anadolu güneşin batıdan doğmasını beklemekte ...

oflubektas
18.12.2013, 15:04
Bu forumda bu arkadaşın kıymeti bilinmiyor. Ufak bir bilgi eksikliği dışında* meramını net anlatan, çok güzel bir yazı.

Ufkumuzu açtınız, çok teşekkür ederim.



*(Çok partili hayata 1946,'da, NATO'ya 1951'de geçtik. Önce Mehmetçik kanı Kore'de pazarlandı, kanı gördükten sonra (Konuri çukurunda 720 şehit) Nato'ya üye aldılar.- Bkz. Truman doktrini ve İngiltere'nin Ortadoğu Savunma Stratejisi)

Burçin Aydoğdu
18.12.2013, 16:18
Bu forumda bu arkadaşın kıymeti bilinmiyor. Ufak bir bilgi eksikliği dışında* meramını net anlatan, çok güzel bir yazı.

Ufkumuzu açtınız, çok teşekkür ederim.



*(Çok partili hayata 1946,'da, NATO'ya 1951'de geçtik. Önce Mehmetçik kanı Kore'de pazarlandı, kanı gördükten sonra (Konuri çukurunda 720 şehit) Nato'ya üye aldılar.- Bkz. Truman doktrini ve İngiltere'nin Ortadoğu Savunma Stratejisi)

Düzeltme için teşekkür ederim. "Üye olmuştu" demem yanlış olmuş. Seçim NATO'ya üye olabilmek için yapılanlardan biriydi. Zaten öyle değerlendirince yazının genel çerçevesine de daha iyi oturuyor.

ilhan
18.12.2013, 16:38
Burçin abi, tebrik ediyorum.
Okurken çok keyif aldım. İyi ki varsın abi, kalemine sağlık.

cewat
18.12.2013, 16:45
Elinize emeğinize sağlık..

TekfurÇayır 61
18.12.2013, 18:38
Çok güzel bir yazı olmuş, ellerine sağlık. Forumda bu tip yazıların çoğalması çok iyi olur.

Yaşar
18.12.2013, 19:45
Elleriniz dert görmesin üstadım...

Hürgün Aygün
18.12.2013, 20:49
Ellerine sağlı Burçin abi. Noktasından virgülüne katılıyorum. :)

Muhammet Kalkışım
18.12.2013, 21:24
Kaleminize sağlık...