PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Trabzonspor Ruhu | Halit M. MOLLASALİHOĞLU



Halit M. MOLLASALİHOĞLU
20.11.2013, 14:44
http://k1311.hizliresim.com/1h/n/uqn1d.jpg

Trabzonspor’un 3 Temmuz sürecinden sonraki durumu kendi kuyruğunu ısıran bir yılana benziyor. Camia olarak muhteşem bir öfke ve haksızlığa isyan psikolojisi yaşıyoruz ve bu da normal olan. Lakin bu sürecin tetiklediği bir diğer durum da futbola ve daha önemlisi Trabzonspor’u Trabzonspor yapan ruha yabancılaşma.

Camianın iç dinamikleri şike sürecinden bu yana o kadar sarsıldı ki kongreye alenen yalan söyleyerek başa gelen yönetim bile sportif başarı beklentisi ve siyasi kaygılarla hoş görülüyor.

Takım tarihinin en ilginç dönemlerinden birini yaşıyor. Belki isim isim bakıldığında çok büyük hedeflere yelken açabilecek bir oyuncu topluluğu bir türlü bir sistem oyunu sergileyemiyor, sürekli kaybediyor, daha da kötüsü kadrodaki ender bir iki isim dışında kimse bu kaybetme durumundan zerrece rahatsızlık duymuyor.

Tüm bu karanlık tablonun üzerine zaten kulüpten çok taraftarın sahip çıktığı, savaştığı ve direndiği şike mücadelesi kılıf haline getirilmeye çalışılıyor.

Camianın belki de en saygın isimleri tek tek küstürlürken boşalan koltuklara niteliklerinden ziyade başka alanlardaki sıfatlarıyla ön plana çıkan isimler dolduruluyor.

Seçim döneminde vaad edilen yeniden yapılanma, akademik alt yapı, idari reformlar, etik ve ahlaki düzenlemeler gerçekleştirilmek şöyle dursun mevcut durumdan da kötüye gidiyor.
Allahtan UEFA mücadelesinde takımın bir tık fazlası var da tüm bu durumlar da göz ardı edilirken mazeret bulunabiliyor.

Trabzonspor gibi gücü ekonomiden değil geleneğinden gelen camialarda en büyük tehdit maç-şampiyonluk- para kaybetmek değil, geleneğinin ruhunu kaybetmektir.

Trabzonspor ruhunu kaybediyor.

Kazım Koyuncu’nun "Trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti." Sözleriyle anlattığı Trabzonspor’un günümüzdeki Trabzonspor olduğunu söyleyebilecek kimse olduğunu düşünmüyorum.

Bize Her Yer Trabzon kitabında "Trabzonspor Türk Futbol'unda her şeyin süt liman gittiği, saf ve sınıfların belli olduğu, hiyerarşinin zerrece sarsılmadan yürüdüğü bir dönemde ortaya çıkıp, bütün yerleşik hüküm ve kurumları yerle bir etmiş, gerçek bir asi, halis bir oyunbozan ve tam bir baş belasıdır” diye tanımlanan Trabzonspor bugün izlediğimiz Trabzonspor değildir maalesef.

Trabzonspor’un yarın da Trabzonspor kalmak için yapması gereken bu satırlarda o kadar güzel özetlenmiştir ki burada anlatılan rolün dışına çıkmasına kesinlikle gerek yoktur.

Camiamızın saha içinde ve saha dışında bir an önce silkinip, statükoya kılıcını çekip, gerçek bir asi gibi, halis bir oyunbozan gibi mevcut futbol dünyasına bir baş belası olmadığı sürece figüran kalmaya mahkûm olacağımız kesindir.

Yiğit Gayretli
20.11.2013, 15:41
Haklı ve hatırlatılması gereken tespitler.

Eline sağlık abi.

Mollasalihoğlu
20.11.2013, 15:45
Şehirle beraber taraftar da sindiriliyor.

Onlar da razılar hallerinden.

Necmettin ALTUNTAŞ
20.11.2013, 15:49
Her zaman söyledim şimdi de söylüyorum.Trabzon taraftarı maalesef siyasileşti.Siyasileşen taraftarın ne ruhu kalır ne de benliği.