PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Güneş Toplayanlara | Halit M. MOLLASALİHOĞLU



Halit M. MOLLASALİHOĞLU
27.06.2013, 15:02
http://k1306.hizliresim.com/1b/v/pn2jm.jpg

3 Temmuz 2011’de polis malum takımın kirli yöneticilerini evlerinden aldığında hepimiz tek bir yürek olup “biliyorduk” demiştik.
Gözlerimizle görmüştük.
Dahası Şenol Güneş bize bir otobüsün kapısında vakur bir ses tonu ile anlatmıştı.
“Paraya karşı emeğin savaşı” demişti…

Omzundan çalınan şampiyonluk apoletinden çok çalınan hayallerimize üzüldüğü her halinden belliydi..

Bizi koruması gereken Türkiye Futbol Federasyonu çuvallar dolusu tapeyi ve delili görmezden gelip zalimin yanında saf tuttuğunda; “dilil yok” dediklerinde bir kez daha hançerlendik.

Biz resmen “ötekiler”dik..

Fenerbahçe(!)miz’i kurtarmaya mevcut TFF başkanının ahlaki yapısı yetmedi, onu da değiştirdiler.
Biz yanlış biliyorduk, görevleri adaleti sağlamak olanların derdi bizden çalınanı kurtarmak değil hırsızın paçasını kurtarmak oldu.
“Durum çok vahim” diyen başkan gitti, yerine daha önce vazife yaptığı kulübü yerin dibine sokan, ismi kendinden menkul ve ahlaki değerleri daha esnek bir başkan getirildi…
Üstelik kendi başkanımızın bile desteğine mazhar oldu…

Bir kez daha hançerlendik…

Büyüklerimize koştuk.
Vekillerimiz ya görmezden geldiler bizi, ya da boş vaatlerle uyutmaya kalktılar.
Başbakanımız bile kendisine “kupamızı ne zaman vereceksiniz” diye soran bir çocuğa “hak etmediniz ki” demişti…
Meclisteki tüm partiler istisnasız gözlerini yumdular. Zalimin oy potansiyeli mazlumdan çoktu..

Bir kez daha hançerlendik…

Bu sırada tüm medya ağız birliği yapmıştı.
Sahaya yansıyan bir şey yoktu. Kişilerle kurumlar ayrılmalı diyordu başbakan dünya futbolunun bir numarasına; öyle ya başbakandan iyi bilecek değillerdi. Güçlüm her zaman haklıydı. Ratingler düşerse maazallah neler olurdu…
Yayıncı kuruluş “adil oyun” yerine “marka değeri” diyor; başka bir şey demiyordu.

Bir kez daha hançerlendik…

Oyuncularımız birer birer eksildi, hocamız bile bu çirkef arenanın karanlık dehlizlerinde savaşmaktan vazgeçti, haykırışlarımız güçlülerin çıkardığı mahşeri gürültülerde duyulmaz hale geldi.
Vazgeçmek için tüm ortam hazırdı.
Kazanamazdık.
Çok güçlülerdi.
Zenginlerdi.
Kalabalıklardı…

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş,
bütün tersanelerine girilmiş,
bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti…
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde,
iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içindeydiler…

Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini,
müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebiliyorlardı...
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüştü…

Ama
20 Ekim 1927’de Sarı Paşa demişti ki;
“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

Başlangıçta 3-5 kişiydik…
“Bu böyle olmaz!” dedik.
Önce onlar, sonra yüzler sonra yüzbinler katıldı bize.

“Bu bir spor olayı değildir; bu yurt genelinde bir adalet mücadelesidir!” dedik.
Mücadeleye atılmak için içerisinde bulunduğumuz vaziyetin ahval ve şeraitini düşünme lüksümüz yoktu.

Önce TFF’ye yürüdük, siyasilerimize, yöneticilerimize, adalete baş vurduk.
Her hamlemizde bir kez daha hançerlendik.
Yılmadık.
Avrupa’dan, Afrika’dan, Asya’dan tüm dünyadan spor adamlarına koştuk,
birilerini rahatsız eden “ispiyonlar” yağdırıp durduk…

Bahis şirketlerine, spor gazetelerine, internet sitelerine, FIFA’ya ve UEFA’ya başvurduk.
Bir kez değil binlerce kez saldırdık.
Yok sayıldıkça daha da hırslandık.

Ta ki rüzgarı tersten estirmeye başlayıncaya kadar…
Şimdi gelinen noktada UEFA haklılığımızı tescil etti,
Muhtemelen yarın Yargıtay da onaylayacak…

Kaldı bir adım..
O da TFF’nin daha önce “kapattık” dediği konuyu tekrar açması ve herkesin bildiği gerçeği tüm dünyaya ilan etmesidir.

2010-11 Sezonu Şampiyonu Tertemiz 82 puanı ile Şenol Güneş’in Trabzonsporudur…

Ve verilen bu mücadele asla göz ardı edilmemeli, küçümsenmemelidir.
Adalet daima kazanmalı diyen herkese ilham vermesi için nesiller boyu anlatılmalıdır.
Oturup vahlananların değil işe koyulan eylem insanlarının daima başaracakları, mücadelelerin masalarda değil sahalarda kazanılacağına dair verilen bu emsal unutturlmamalıdır.

Bundan sonra "büyüklerimiz öyle buyurmuş" devri kapanmıştır.
Güçlü olanın hukuku değil hukukun gücü kazanmalıdır. Bu yol adalet yoludur!..
Karşımızdaki gücün büyüklüğü sadece kazandığımız zaferin şanını büyütmüştür. Vuruşanların kazanacağını, korkaklara hiçbir zaferin nasip olmayacağını göstermiştir.

Biliyoruz ki; Fenerbahçe, TFF, Siyaset ve Medya tek vücut karşımızdayken "başaramayız" deseydik bugün eşkiya hükümranlığı devam ediyor olurdu...

Belki savaş bitmedi ama bu cephede galip olduk. Bir cephe, bir meydan, bir savaş bütünde zaferi getirir. Gerçek savaşçıların kavgaları bir çember gibidir, asla bitmez, son bulduğu noktada yeniden başlar... Biz bir kez kazandık. Artık kurdun dişine kan bulaştı... Şimdi ejderha olsalar yolumuzdan çeviremezler bizi..

Ve bu mücadelenin şanlı neferleri;
Trabzonspor sevdalıları, kardeşlerim, abilerim, dostlarım...
Hepinize binlerce teşekkür borçluyum.

Kiminle yola çıktığınız da en az menziliniz kadar mühim bir konudur. Sizler gibi cengaverlerle yan yana oldukça kaçacak savaş yok!. Var olun. Bugün, dün de olduğu gibi, doğru insanlarla beraber olduğum için kıvanç içerisindeyim. Bülbül güle karga çöplüğe götürü derler..

Bu olayda kazanılan şey belki kimilerine küçük görünecektir ama aslında ejderin ölümsüz olmadığının işaretidir.

Seher yeli gök yüzünden Güneş toplayanlara selam olsun.
Bu minik zafer de Trabzonsporlulardan Türk Gençliğine armağan olsun…

Burçak
27.06.2013, 16:22
kalemine sağlık.

TSsPoRlU
27.06.2013, 16:33
düşüncene emeğine kalemine sağlık sizin gibi yol gösteren ve bizim gibi inanclılar olduğu sürece TRABZON yıkılmaz asla

ilhan
27.06.2013, 17:36
Bu şampiyonluk nesiller boyu konuşulacak bir mücadelenin eseridir. Çünkü bu sefer içinde değil saha dışında verdik en büyük kavgamızı. Ve tarih bunları da yazacak.

Teşekkürler "büyük" MSO.

Gökhan Koç
27.06.2013, 17:47
Mükemmel bir yazı, aklına, fikrine, kalemine, gözüne sağlık

Hiç birşey imkansız değildir,

Dünün titanları, bugün nasıl köpek olduysa, yarında ayakkabılarımızın altında b.k olacaktır.

orhan42
27.06.2013, 18:33
Yazı için ellerinize yüreğinize sağlık..kendim adına bu büyük aile adına gururluyum , onurluyum.Bu hak mücadelesine karınca kararınca maillerle,faxlarla katıldığım denizde bir damla misali benim de etkim olduğu için sevinçliyim..Allah hepinizden razı olsun...

Berat Akçay
27.06.2013, 19:21
Mükemmel bir yazı
Ellerine sağlık Halit abi

Sibel
27.06.2013, 19:35
Çok anlam yüklü bir cümle... "Güneş toplamak"
Her okuduğumda gözlerimi buğular.
Ardı sıra böyle bir yazı gelivermiş şimdi. Kalabalıklardı. Ama kazandık...
Eline sağlık abi.

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
28.06.2013, 10:20
:tsamblem: Teşekkürler arkadaşlar. :) :tsamblem: