Ender Kuyumcu
13.06.2013, 20:56
Bilindiği üzere UEFA 10 Haziran 2013 pazartesi günü yaptığı açıklamada 21 ve 22 Haziran günleri yapılacak olan duruşmalarda Beşiktaş ve fenerbahçe’nin 2010-2011 sezonunda yaptıkları şikenin cezalarının görüşüleceğini ve 24 Haziran haftası kararların açıklanacağını duyurdu.
UEFA yaptığı açıklamada;
1) Beşiktaş ve iki kulüp yöneticisi/yetkilisi hakkında da 2011 Türkiye Kupası finalinde Şike yaptıkları iddiası da kabul edilerek kovuşturma başlatılmıştır.
2) Buna ilaveten, Fenerbahçe SK (Türkiye) hakkında iddia edilen şike eylemlerinin incelenmesini takiben, UEFA Disiplin Müfettişi Fenerbahçe ve 5 yöneticisi hakkında kovuşturma yapılması için bulgularını UEFA Teftişi ve Ceza Kuruluna teslim etmiştir.
Gelin isterseniz yaygın bir şekilde speküle edilen verileri doğrularını yazarak netleştirelim
• UEFA’nın Beşiktaş ve Fenerbahçe için istemiş olduğu söylenen 1 ve 2 yıl Avrupa’dan men cezası UEFA’ya yalan beyanda bulunmalarının cezasıdır ve suçun ağırlığına göre 8 yıla kadar çıkabilir.
• UEFA kendi cezalarını verdikten sonra TFF’den gerek bu iki takıma gerekse şikeye karışmış diğer takımlara, yönetici ve futbolcularına da gerekli cezaların verilmesini emredecektir.
• İddia edilenin aksine TFF’nin UEFA’nın emirlerini uygulamama gibi bir lüksü yoktur. TFF emirlere karşı gelir ve yönetmeliklerdeki cezaları vermemekte diretirse üyeliği önce UEFA sonra FIFA tarafından askıya alınır ve Milli takımların bütün kategorileri dahil, bütün takımlarımız uluslar arası müsabakalardan karar düzeltilinceye kadar SÜRESİZ uzaklaştırılır.
• Karar düzeltildikten sonra da UEFA ve FIFA TFF’ye milli takımları kapsayan ayrıca bir ceza da verebilir.
• Sanıldığın aksine RTE’nin bahsettiği gerekirse 5 sene gitmeyiz mantığı UEFA tarafından kabul görecek bir durum değildir. UEFA gerekli cezaların uygulanmasını şart koşacaktır.
Gönül isterdi ki Türkiye’de Adalet sadece bir parti ismi olmasaydı da milyonlarca Trabzonspor taraftarı 2 senedir yaşadığı eziyeti yaşamamış olsaydı. Ne acıdır ki Adalet yine bir Avrupalı kanalıyla gelecek ve belki de UEFA kararından sonra da Türkiye içindeki malum güçler fenerbahçelerinin yanına bütün ülkeyi de ekleyerek Türk futbolunu yakma yoluna gidecekler?
Şike lobisinin 23 aydır yaptığı çalışmalar bu güne kadar nasıl bizim azim ve mücadelemize tosladıysa bundan sonra da toslamaya devam edecektir.
Son olarak söylemek istediğim maillere, fakslara, telefonlara ve Avrupa’daki eylemlere devam ederek şikecilerin parayla yapamadıklarını Adalet mücadelecileri olarak alnımızın teriyle yapmaya devam edelim. Şunu rahatça iddia edebilirim ki 24 Haziran haftası Türk futbolu için bir milat olacak.
Bakalım Adalet hırsızları mı yoksa Türk futbolunu mu kalkındıracak?
UEFA yaptığı açıklamada;
1) Beşiktaş ve iki kulüp yöneticisi/yetkilisi hakkında da 2011 Türkiye Kupası finalinde Şike yaptıkları iddiası da kabul edilerek kovuşturma başlatılmıştır.
2) Buna ilaveten, Fenerbahçe SK (Türkiye) hakkında iddia edilen şike eylemlerinin incelenmesini takiben, UEFA Disiplin Müfettişi Fenerbahçe ve 5 yöneticisi hakkında kovuşturma yapılması için bulgularını UEFA Teftişi ve Ceza Kuruluna teslim etmiştir.
Gelin isterseniz yaygın bir şekilde speküle edilen verileri doğrularını yazarak netleştirelim
• UEFA’nın Beşiktaş ve Fenerbahçe için istemiş olduğu söylenen 1 ve 2 yıl Avrupa’dan men cezası UEFA’ya yalan beyanda bulunmalarının cezasıdır ve suçun ağırlığına göre 8 yıla kadar çıkabilir.
• UEFA kendi cezalarını verdikten sonra TFF’den gerek bu iki takıma gerekse şikeye karışmış diğer takımlara, yönetici ve futbolcularına da gerekli cezaların verilmesini emredecektir.
• İddia edilenin aksine TFF’nin UEFA’nın emirlerini uygulamama gibi bir lüksü yoktur. TFF emirlere karşı gelir ve yönetmeliklerdeki cezaları vermemekte diretirse üyeliği önce UEFA sonra FIFA tarafından askıya alınır ve Milli takımların bütün kategorileri dahil, bütün takımlarımız uluslar arası müsabakalardan karar düzeltilinceye kadar SÜRESİZ uzaklaştırılır.
• Karar düzeltildikten sonra da UEFA ve FIFA TFF’ye milli takımları kapsayan ayrıca bir ceza da verebilir.
• Sanıldığın aksine RTE’nin bahsettiği gerekirse 5 sene gitmeyiz mantığı UEFA tarafından kabul görecek bir durum değildir. UEFA gerekli cezaların uygulanmasını şart koşacaktır.
Gönül isterdi ki Türkiye’de Adalet sadece bir parti ismi olmasaydı da milyonlarca Trabzonspor taraftarı 2 senedir yaşadığı eziyeti yaşamamış olsaydı. Ne acıdır ki Adalet yine bir Avrupalı kanalıyla gelecek ve belki de UEFA kararından sonra da Türkiye içindeki malum güçler fenerbahçelerinin yanına bütün ülkeyi de ekleyerek Türk futbolunu yakma yoluna gidecekler?
Şike lobisinin 23 aydır yaptığı çalışmalar bu güne kadar nasıl bizim azim ve mücadelemize tosladıysa bundan sonra da toslamaya devam edecektir.
Son olarak söylemek istediğim maillere, fakslara, telefonlara ve Avrupa’daki eylemlere devam ederek şikecilerin parayla yapamadıklarını Adalet mücadelecileri olarak alnımızın teriyle yapmaya devam edelim. Şunu rahatça iddia edebilirim ki 24 Haziran haftası Türk futbolu için bir milat olacak.
Bakalım Adalet hırsızları mı yoksa Türk futbolunu mu kalkındıracak?