Sibel
18.05.2013, 21:53
Bir başka 22 Mayıs;
Tarihin sayfalarına notlar düşerken, işte bir ikinci not aynı tarihe.
***
2011'in 22 Mayıs'ı...
''Bu işi dürüstçe, namuslu bir şekilde, bu zamana kadar nasıl yaptıysak yine bundan sonra da böyle yapacağız.'' Kaptan Tolga Zengin
''Paraya karşı yetenek ve emeğin savaşını vermeye çalıştık. Bizden bu kadar ancak olabildi. Tarih bu yıl da bunları ortaya koyacaktır, geçen yıllar olduğu gibi, eski yıllar olduğu gibi. Hiçbir oyuncuma olumsuz davranışlar içerisinde maçta sonuç almasını söylemedim. Zaten oyuncular burda. Dolayısıyla onlarla gurur duyuyorum. '' Teknik Direktör Şenol Güneş
''Oyuncuları kutladım. Onların hepsi birer Şampiyon artık. Öyle numaradan falan değil yani, GERÇEK ŞAMPİYON.'' Başkan Sadri Şener
Teşekkürler 2010-2011 Şampiyonu Trabzonspor...
***
Şampiyonluk hasretimiz 22 Mayıs 2011 günü sona erdi... Ve dünya futbol tarihine kutlan(a)mayan Şampiyonluk olarak geçti.
O yıl, o gün tüm umutlarımız, hayallerimiz, sevincimiz, hasretimiz, canlarımız, gözyaşlarımız, geçmişimiz ve geleceğimiz çalındı.
Yılmadık, Trabzonspor'un verdiği güçle ''Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk'' dedik.
İçi kan ağlayan, iliklerine kadar acıyla titrerken Onuruna ve tek sevdasına sığındı Trabzonsporlu, gurur duydu Trabzonsporuyla.
Gurur duyduk, Onur duyduk.
Çünkü dik oynadık, dik durduk!
***
Şimdi, bir başka 22 Mayıs. Belki tesadüf, belki tesadüften de öte.
Asla o günün bedeli ödenmeyecek, ama biraz nefes alabilmek adına İstanbul'u dize, kupayı bize getir Trabzonspor!
Çık oyna, vur, saldır, yık düzeni yine! Güzel oyuna doyma, gole hiç...
Bu düzen içinde maç kazanıp kazanmamak çok da önemli değildi.
Bu düzende saha içinin önemi saha dışından daha azdı. Futbol sevgimizi kenara bırakabilseydik maç sonuçları belki de hiç umrumuzda olmayacaktı.
Bazı maçlar hariç.
2012'de, şampiyonluğumuzu çalanlar evimize kadar geldiğinde istedik maçı. Çok istedik biz, Trabzonsporlular...
Olmadı.
2013'de bir kez daha geldiler evimize. Yine olmadı, yine başaramadık.
Birçoğumuzun dilinden aynı cümleler döküldü o günlerde ''Bu maçı alın, başka bir şey istemiyoruz''
İçimizde kalan hırsı bir kez olsun sahada da gösterelim istedik. Onlar kazanmasın istedik. Trabzon'dan gülerek gitmesinler istedik.
Polislerle, emniyetle koltuk koltuğa maç izledik.
Kendi evimizde yoktan yere biber gazı yedik.
Tezahüratımıza kadar müdahale ettiler. Gördüğümüz muamele yeterince acıttı canımızı.
Futbolu katledenler, şehirleri yakıp yıkanlar, can alanlar gülerken biz öteki olduk, en büyük hayalimiz çalınmışken hem de...
O maçları affediyoruz!
Şimdi sıra bir başka 22 Mayıs'ta! Bu maçı istiyoruz.
Mücadele, hırs, alın teri istiyoruz. Sıfata gerek kalmaksızın Trabzonspor'u istiyoruz.
Çıkın, Trabzonspor gibi oynayın! Kazım'ın ''Hayde''si inlesin yüreklerde.
Yine, yeniden, hiç olmadığı kadar dik oynayın!
Urfa'dan kalan sevinç çığlıkları iki kat artsın, Trabzon mutlu olsun, şehrim sokaklara dökülsün...
Mutluluğu bu denli hak eden bu taraftara armağan edin o kupayı.
Geliyoruz Ankara'ya! Her koldan, tüm aşkımızla, sonuna kadar;
Senin için, senin yanına, seninle olmaya, dik oynamaya!
Ve sen, Trabzonspor;
Tarihin hırçın, düzeni yıkan, dik başlı, açık alınlı Karadeniz Delikanlısı!
Bil ki inancın yeter bir zafere, emeğin bir nimet.
Adın Kupa Beyi, adın Trabzonspor.
Hayde çocuklar, bu maçı alın bize. Tüm sevgimiz, tüm desteğimiz, tüm inancımızla bütün yürekler sizinle!
Çıkın, Trabzonspor gibi oynayın!
Çıkın, sonuna kadar mücadele edin!
Çıkın, nefes nefese kalsın o forma!
Çıkın o kupayı alın! Biz inandık...
Zafere doğru, kupaya doğru, bir başka 22 Mayıs'a doğru, geri sayım başlasın!
Kupa Trabzon'a doğru yol alsın!
Tuttuk nefesleri, elimizde bayraklar, dilimizde Trabzonspor, yüreğimiz bir Fırtınaya tutulmuş bekliyoruz.
Bir soluk niyetine, HAYDE TRABZONSPOR!
Bir kez daha ''Senin gücün karanlığı yırtıyor'' diyelim sokaklarda!
... Ufukta mutluluk gözyaşları var.
Kaldır Kupayı gel Trabzon'a.
Onurlu mücadele et, olmazsa geriye kalacak olan iki cümle: Canın sağolsun. Senden kıymetli değil kupa.
...
Ama şimdi zafer vakti, çık ve Trabzonspor gibi oyna!
Geri sayım başlasın!
İstanbul'u dize, kupayı bize getir Trabzonspor!
Tarihin sayfalarına notlar düşerken, işte bir ikinci not aynı tarihe.
***
2011'in 22 Mayıs'ı...
''Bu işi dürüstçe, namuslu bir şekilde, bu zamana kadar nasıl yaptıysak yine bundan sonra da böyle yapacağız.'' Kaptan Tolga Zengin
''Paraya karşı yetenek ve emeğin savaşını vermeye çalıştık. Bizden bu kadar ancak olabildi. Tarih bu yıl da bunları ortaya koyacaktır, geçen yıllar olduğu gibi, eski yıllar olduğu gibi. Hiçbir oyuncuma olumsuz davranışlar içerisinde maçta sonuç almasını söylemedim. Zaten oyuncular burda. Dolayısıyla onlarla gurur duyuyorum. '' Teknik Direktör Şenol Güneş
''Oyuncuları kutladım. Onların hepsi birer Şampiyon artık. Öyle numaradan falan değil yani, GERÇEK ŞAMPİYON.'' Başkan Sadri Şener
Teşekkürler 2010-2011 Şampiyonu Trabzonspor...
***
Şampiyonluk hasretimiz 22 Mayıs 2011 günü sona erdi... Ve dünya futbol tarihine kutlan(a)mayan Şampiyonluk olarak geçti.
O yıl, o gün tüm umutlarımız, hayallerimiz, sevincimiz, hasretimiz, canlarımız, gözyaşlarımız, geçmişimiz ve geleceğimiz çalındı.
Yılmadık, Trabzonspor'un verdiği güçle ''Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk'' dedik.
İçi kan ağlayan, iliklerine kadar acıyla titrerken Onuruna ve tek sevdasına sığındı Trabzonsporlu, gurur duydu Trabzonsporuyla.
Gurur duyduk, Onur duyduk.
Çünkü dik oynadık, dik durduk!
***
Şimdi, bir başka 22 Mayıs. Belki tesadüf, belki tesadüften de öte.
Asla o günün bedeli ödenmeyecek, ama biraz nefes alabilmek adına İstanbul'u dize, kupayı bize getir Trabzonspor!
Çık oyna, vur, saldır, yık düzeni yine! Güzel oyuna doyma, gole hiç...
Bu düzen içinde maç kazanıp kazanmamak çok da önemli değildi.
Bu düzende saha içinin önemi saha dışından daha azdı. Futbol sevgimizi kenara bırakabilseydik maç sonuçları belki de hiç umrumuzda olmayacaktı.
Bazı maçlar hariç.
2012'de, şampiyonluğumuzu çalanlar evimize kadar geldiğinde istedik maçı. Çok istedik biz, Trabzonsporlular...
Olmadı.
2013'de bir kez daha geldiler evimize. Yine olmadı, yine başaramadık.
Birçoğumuzun dilinden aynı cümleler döküldü o günlerde ''Bu maçı alın, başka bir şey istemiyoruz''
İçimizde kalan hırsı bir kez olsun sahada da gösterelim istedik. Onlar kazanmasın istedik. Trabzon'dan gülerek gitmesinler istedik.
Polislerle, emniyetle koltuk koltuğa maç izledik.
Kendi evimizde yoktan yere biber gazı yedik.
Tezahüratımıza kadar müdahale ettiler. Gördüğümüz muamele yeterince acıttı canımızı.
Futbolu katledenler, şehirleri yakıp yıkanlar, can alanlar gülerken biz öteki olduk, en büyük hayalimiz çalınmışken hem de...
O maçları affediyoruz!
Şimdi sıra bir başka 22 Mayıs'ta! Bu maçı istiyoruz.
Mücadele, hırs, alın teri istiyoruz. Sıfata gerek kalmaksızın Trabzonspor'u istiyoruz.
Çıkın, Trabzonspor gibi oynayın! Kazım'ın ''Hayde''si inlesin yüreklerde.
Yine, yeniden, hiç olmadığı kadar dik oynayın!
Urfa'dan kalan sevinç çığlıkları iki kat artsın, Trabzon mutlu olsun, şehrim sokaklara dökülsün...
Mutluluğu bu denli hak eden bu taraftara armağan edin o kupayı.
Geliyoruz Ankara'ya! Her koldan, tüm aşkımızla, sonuna kadar;
Senin için, senin yanına, seninle olmaya, dik oynamaya!
Ve sen, Trabzonspor;
Tarihin hırçın, düzeni yıkan, dik başlı, açık alınlı Karadeniz Delikanlısı!
Bil ki inancın yeter bir zafere, emeğin bir nimet.
Adın Kupa Beyi, adın Trabzonspor.
Hayde çocuklar, bu maçı alın bize. Tüm sevgimiz, tüm desteğimiz, tüm inancımızla bütün yürekler sizinle!
Çıkın, Trabzonspor gibi oynayın!
Çıkın, sonuna kadar mücadele edin!
Çıkın, nefes nefese kalsın o forma!
Çıkın o kupayı alın! Biz inandık...
Zafere doğru, kupaya doğru, bir başka 22 Mayıs'a doğru, geri sayım başlasın!
Kupa Trabzon'a doğru yol alsın!
Tuttuk nefesleri, elimizde bayraklar, dilimizde Trabzonspor, yüreğimiz bir Fırtınaya tutulmuş bekliyoruz.
Bir soluk niyetine, HAYDE TRABZONSPOR!
Bir kez daha ''Senin gücün karanlığı yırtıyor'' diyelim sokaklarda!
... Ufukta mutluluk gözyaşları var.
Kaldır Kupayı gel Trabzon'a.
Onurlu mücadele et, olmazsa geriye kalacak olan iki cümle: Canın sağolsun. Senden kıymetli değil kupa.
...
Ama şimdi zafer vakti, çık ve Trabzonspor gibi oyna!
Geri sayım başlasın!
İstanbul'u dize, kupayı bize getir Trabzonspor!