Gökhan Koç
05.05.2013, 02:13
Şike mücadelesinde tüm Trabzonsporlular birlikte aynı amaç için hareket edebilir mi ?
Sadri Şener’in defalarca “Yalnız kaldım” dediğini herhalde hepimiz hatırlıyoruz.
Ya da twitterdaki birçok taraftarın “Tüm taraftarlar birlikte hareket etmeli” dediğini görmüşsünüzdür.
Kaç Trabzonsporlu taraftara sahibiz ?
5 milyon, 10 milyon, 2 milyon
Tam olarak kaç taraftara sahip olduğumuzu belki de hiçbir zaman bilemeyeceğiz, onun için yukarıdaki soruyu değiştirip şu şekilde soruyorum;
Şike mücadelesinde 200 bin Trabzonsporlu birlikte hareket edebilir mi ?
En az 200 bin internet kullanan taraftara sahip olduğumuzdan eminiz,
Yazının geri kalan kısmında bu sorunun cevabı aranacaktır,
Bu satırları okuduğunuz bilgisayarınızı eğer bu sene aldıysanız, üretiminin yaklaşık 2-3 sene önce başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz,
Öncelikle Amerikada birçok üniversitenin VLSI labaratuvarlarındaki profesörlerin, asistanların ve öğrencilerin yeni ve daha hızlı çalışan devre türleri icat etmeleriyle başladı süreç,
Daha sonra bu üniversiteler, icatları için patentler alırlar ve bu patentlerin kullanım haklarını İntel, Texas Instrument, ST-Ericsson gibi çip üretici firmalara devrederler.
Bu dev çip üreticisi firmalardaki CEO’ların onayı ile yeni ve daha hızlı devre türlerinden faydalanılarak Türkiye, Bulgaristan, Hindistan ve benzeri ülkelerde bulanan tasarım ofislerinde yeni çip tasarım süreçleri başlatılır.
Bu esnada çiplerin markete çıkacağı tarihler, müşteriler, kullanım alanaları belirlenir.
Tasarım ofisleri işlerini bitirdikten sonra tasarımlarını çindeki üretim fabrikalarına gönderirler.
Üretimi tamamlanan çipler tekrar amerikaya gönderilir ve bazı kalite kontrol testlerine tabi tutulur.
Aslında yukarıda anlattığım süreç içinde yüzlerce iterasyon bulunuyor ve fazlaca karmaşıktır,
Neyse, kaldığımız yerden devam edecek olursak;
Kullanıma hazır çipler, Almanya, Fransa, Japonya, Güney Kore, Çin, Hindistan ve daha onlarca ülkede bulunan bilgisayar, akıllı telefon, beyaz eşya, otomobil üretim firmalarına dağıtıcı ağları üzerinden satılır.
Bir arabada çip gibi özel yaklaşık 5000 bin parça bulunmaktadır,
Bir bilgisayarda onlarca farklı firmanın ürettiği çiplerden yüzlerce adette bulunabiliyor.
Ayrıca bir bilgisayarda çip gibi özel yaklaşık 50 bin farklı parça bulunmaktadır.
Çip için anlattığım sürecin benzerleri, diğer parçalar için de geçerlidir.
Bilgisayar üreticileri, çipleri ve diğer parçaları temin ettikten sonra bilgisayarların üretimini kendi tasarım ofisleri ve üretim fabrikaları ile tamamlar.
Sadece donanımsal anlamda hazır olan bu bilgisayarlar ne yazıkki hiçbir işimize yaramaz.
Tam bu noktada, işletim sistemleri ve kullanıcılar için kolay arayüzlere sahip yazılımlar devreye girer ve onların da tasarım ve üretim süreçleri ayrıca işletilir.
Milyonlarca insanın, onbinlerce firmanın, onlarca ülkenin, yüzlerce dilin girdiği bu süreç, her nasılsa 2-3 senede tamamlanır ve bilgisayarlar evlerimizdeki yerlerini, yenileri gelene kadar alır.
Peki nasıl oluyor da tüm dünyaya yayılmış milyonlarca insan, aynı amaç için birlikte hareket edebiliyor ?
Ben bu sorunun ancak teknik tarafına cevap verebilirim; Standartlar.
Tüm elektronik, makine, bilgisayar mühendislerinin bilmek ve tasarımlarında uygulamak zorunda olduğu çeşitli standartlar bulunmaktadır.
Bu standartlar ile çindeki mühendis ve teknikerler benim tasarımlarımı okuyup kullanabilir. Yada bu standartlar ile benim tasarladığım donanım üzerine japonyadaki bir yazılımcı işletim sistemi yazabilir.
Peki bu standartlar kendiliğinden mi oluşuyor ?
İçinde devletin, üniversitelerin, firmaların bulunduğu komiteler kurulur ve aylarca sürecek çalışmalar sonrası evlerimizde kullanılan kablosuz internet bağlantısının bizim için hiçbir anlam ifade etmeyen taşıma frekansı belirlenir (Bir standart örneği). Ve bu değer belirlendikten sonra tüm dünya marketlerinde yer bulabilmek için her üretici bu standarta sadık kalarak çalışır.
Sorumuza geri dönecek olursak;
Şike mücadelesinde 200 bin Trabzonsporlu birlikte hareket edebilir mi ?
Sizce :)
---
Gökhan Koç
Sadri Şener’in defalarca “Yalnız kaldım” dediğini herhalde hepimiz hatırlıyoruz.
Ya da twitterdaki birçok taraftarın “Tüm taraftarlar birlikte hareket etmeli” dediğini görmüşsünüzdür.
Kaç Trabzonsporlu taraftara sahibiz ?
5 milyon, 10 milyon, 2 milyon
Tam olarak kaç taraftara sahip olduğumuzu belki de hiçbir zaman bilemeyeceğiz, onun için yukarıdaki soruyu değiştirip şu şekilde soruyorum;
Şike mücadelesinde 200 bin Trabzonsporlu birlikte hareket edebilir mi ?
En az 200 bin internet kullanan taraftara sahip olduğumuzdan eminiz,
Yazının geri kalan kısmında bu sorunun cevabı aranacaktır,
Bu satırları okuduğunuz bilgisayarınızı eğer bu sene aldıysanız, üretiminin yaklaşık 2-3 sene önce başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz,
Öncelikle Amerikada birçok üniversitenin VLSI labaratuvarlarındaki profesörlerin, asistanların ve öğrencilerin yeni ve daha hızlı çalışan devre türleri icat etmeleriyle başladı süreç,
Daha sonra bu üniversiteler, icatları için patentler alırlar ve bu patentlerin kullanım haklarını İntel, Texas Instrument, ST-Ericsson gibi çip üretici firmalara devrederler.
Bu dev çip üreticisi firmalardaki CEO’ların onayı ile yeni ve daha hızlı devre türlerinden faydalanılarak Türkiye, Bulgaristan, Hindistan ve benzeri ülkelerde bulanan tasarım ofislerinde yeni çip tasarım süreçleri başlatılır.
Bu esnada çiplerin markete çıkacağı tarihler, müşteriler, kullanım alanaları belirlenir.
Tasarım ofisleri işlerini bitirdikten sonra tasarımlarını çindeki üretim fabrikalarına gönderirler.
Üretimi tamamlanan çipler tekrar amerikaya gönderilir ve bazı kalite kontrol testlerine tabi tutulur.
Aslında yukarıda anlattığım süreç içinde yüzlerce iterasyon bulunuyor ve fazlaca karmaşıktır,
Neyse, kaldığımız yerden devam edecek olursak;
Kullanıma hazır çipler, Almanya, Fransa, Japonya, Güney Kore, Çin, Hindistan ve daha onlarca ülkede bulunan bilgisayar, akıllı telefon, beyaz eşya, otomobil üretim firmalarına dağıtıcı ağları üzerinden satılır.
Bir arabada çip gibi özel yaklaşık 5000 bin parça bulunmaktadır,
Bir bilgisayarda onlarca farklı firmanın ürettiği çiplerden yüzlerce adette bulunabiliyor.
Ayrıca bir bilgisayarda çip gibi özel yaklaşık 50 bin farklı parça bulunmaktadır.
Çip için anlattığım sürecin benzerleri, diğer parçalar için de geçerlidir.
Bilgisayar üreticileri, çipleri ve diğer parçaları temin ettikten sonra bilgisayarların üretimini kendi tasarım ofisleri ve üretim fabrikaları ile tamamlar.
Sadece donanımsal anlamda hazır olan bu bilgisayarlar ne yazıkki hiçbir işimize yaramaz.
Tam bu noktada, işletim sistemleri ve kullanıcılar için kolay arayüzlere sahip yazılımlar devreye girer ve onların da tasarım ve üretim süreçleri ayrıca işletilir.
Milyonlarca insanın, onbinlerce firmanın, onlarca ülkenin, yüzlerce dilin girdiği bu süreç, her nasılsa 2-3 senede tamamlanır ve bilgisayarlar evlerimizdeki yerlerini, yenileri gelene kadar alır.
Peki nasıl oluyor da tüm dünyaya yayılmış milyonlarca insan, aynı amaç için birlikte hareket edebiliyor ?
Ben bu sorunun ancak teknik tarafına cevap verebilirim; Standartlar.
Tüm elektronik, makine, bilgisayar mühendislerinin bilmek ve tasarımlarında uygulamak zorunda olduğu çeşitli standartlar bulunmaktadır.
Bu standartlar ile çindeki mühendis ve teknikerler benim tasarımlarımı okuyup kullanabilir. Yada bu standartlar ile benim tasarladığım donanım üzerine japonyadaki bir yazılımcı işletim sistemi yazabilir.
Peki bu standartlar kendiliğinden mi oluşuyor ?
İçinde devletin, üniversitelerin, firmaların bulunduğu komiteler kurulur ve aylarca sürecek çalışmalar sonrası evlerimizde kullanılan kablosuz internet bağlantısının bizim için hiçbir anlam ifade etmeyen taşıma frekansı belirlenir (Bir standart örneği). Ve bu değer belirlendikten sonra tüm dünya marketlerinde yer bulabilmek için her üretici bu standarta sadık kalarak çalışır.
Sorumuza geri dönecek olursak;
Şike mücadelesinde 200 bin Trabzonsporlu birlikte hareket edebilir mi ?
Sizce :)
---
Gökhan Koç