PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Centilmence Hareketler!



artvints
27.04.2013, 13:15
fenerbahçe-benfica maçında gözlemlediğim ,ki çok iyi gözlerim :), bir olaydan yola çıkarak uzun zamandır aklımda olan bir yazıyı yazma zamanın geldiğini düşünüyorum.Maçın ilk yarısında bir pozisyonda egemen sakatlandı ve fb'li futbolcular topu taca attılar.Dönüşünde Aimar topu, korner çizgisine yakın bir yerden taca attı.Tabi fenerbahçe taraftarları da rıdvan dilmenin bir poragramında 'bu centilmelik değil' açıklamasının verdiği bilinçle tepki gösterdiler.Ama iş bu ya çok geçmeden aynı olay bu sefer başroller yer değişterek tekrar yaşandı.Baroni de topu aynı şekilde aut çizgisine yakın yerden dışarı taca attı.Bu sefer aynı tribünlerden alkış koptu.Şimdi bu nasıl bir piskolojidir kardeşim?Centilmenlik anlayışınız bu mu sizin?İyilik karşılık beklenilerek yapılan birşey midir?Bu kadar basit bir konuda bile centilmenlikten vazgeçiliyorsa bunun adı centilmenlik değildir ya da o duygularla yapılmamıştır.Orda baroni de ıslıklanmış olsa işte tutarlı davranış budur,bunlar gerçekten centilmenmiş diyebileceğiz.Ama ne gezer.İşte burdan yola çıkarak aynı piskolojiyle şike sürecinde de karşılaşıyoruz.Onlarda şike yaptı savunması bu tip kafalar yüzünden haklıymış gibi yankı buluyor.Şenol hocamızın kişilerden,kurumlardan sıyrılıp şuça karşı duralım açıklaması bu noktada anlam kazanıyor.Sen onu yaptın, ben şunu yaptım teferrüatına girince de herşey çözümsüz kalıyor zaten.

Şimdi bu tip bir olaydan böyle bir çıkarım yapmak abartı olabilir.Ne var kardeşim bunda gayet doğal diyen de çıkabilir.Büyük ihtimalle Avniaker dahil bir çok statta da bu olay aşağı yukarı böyle cereyan ederdi.Ama toplum reflekslerimizin çarpıklığına, iyilik anlayışımızın ne kadar değiştiğine ve ben merkezli bir hale geldiğine dikkat çekmek istiyorum.Heleki biz hakkı, adaleti savunan taraf olarak bu konularda daha tutarlı ve dikkatli olmalıyız ki savunduklarımız birşeyler ifade etsin, sonuç bulsun.Ayrıca bu olaydan hareketle asıl söylemek istediğime geçeceğim, işte futbolcu sakatlanınca topu taca atma ve devamında rakip takımın topu geri vermesi olayına.

Centilmenlik adı altında sahada birkaç dakika dinlenmece.Koskoca centilmenlik kavramından geriye uygulama olarak, kala kala elimizde bu kaldı.Zaten artık amacı centilmenlik falan da değil.Fiziksel olarak kötü olan futbolcuların sahada dinlenmek için yaptıkları karşılıklı çıkar anlaşması.Tam türkiye ligine uygun.Spikerlerin de centilmenlik kelimesini kullanmaları için bir mecra ayrıca.çünkü kaldırajı indir, şikeye batmış lig, hakemi kandırmaya çalışan futbolcular ve baskı altına almaya çalışan yöneticiler, maç bitse de kazasız belasız gitsek diyen hakemler, bunun karşısında ürün kötü olmasına rağmen buna uyum sağlamış izlemeye devam eden sesinini çıkartmayan taraftar var.Toplu işkence yani.Bu topu taca atma olayı da centilmenlik kısmının en zararsız kısmı ya,işimize de geliyor tabi.O yüzden bir tek bu yaşayabilmiş.Ama o da kuralına uydurulmuş, çünkü bilinç altında öyle bir istek yok centilmenlik yapayım diye.Ama toplumu rahatlatma açısından görünürde bir hareket olarak kalmış işte.Kelimenin tam anlamıyla topu taca atmak yani.Bu neye benziyor biliyor musunuz?Evet...cevap yok mu?İyi ben söyleyeyim o zaman.
Bütün dersi despotik bir havada işleyip, gık çıkmayacak diyen bir öğretmenin ders sonunda 2 dakika fıkra anlattırmasına benziyor.Yanlız o da gayet resmi bir şekilde olur.Fıkra komik değilse de gülünür falan.Güldük mü güldük tamam işte.Hareketin manasını kaybetmesinden bahsediyorum.Bir nevi kestirmeden, asıl meseleye göz yumarak toplumu rahatlatma çabası işte.

Centilmenlik adına yapılan bir uygulamada bile bu şekilde davranan bir anlayıştan bahsediyoruz.Bu anlayış mı haklıyı güçlü karşısında savunacak?Geldiğimiz nokta bu işte.O yüzden diyorum onlarda yaptılar, intikam gibi reflekslerin peşine takılmayalım.Dürüstlük, adalet ekseninde davamızı sürdürelim.Zaten öyle de yine de öfkeye kapılanlar için hatırlatmakta fayda var.Kervan yolda düzülür, yolumuz sağlam olsun ki, sonuca varalım.(lafları kes, ben hep böyle atasözleri, özdeyiş falan takılırım zaten :) ). Son olarak da şu topu taca atma işini kurala bağlasınlar da centilmenlik lafını kullanmasınlar, zira yemiyoruz artık.

Fatih Öztürk
27.04.2013, 13:23
İşte bunun için şikeciler diyoruz ya!
Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapanlara şikebahçeli deniliyor.

muratali
02.05.2013, 14:14
Aynı şey oyundan çıkarken ağır davranan, kenara yavaş yavaş gelen futbolcu için de geçerli.
Takımı galip olan oyuncu kenara ağır ağır geliyor, mağlup takımın seyircisi de onu ıslıklıyor protesto ediyor.
Ama aynı takım galip durumdayken bu sefer kendi oyuncusu bunu yapıyor, kimse bişey demiyor.

Galip durumdaki bir takımın oyuncusu maç sonuna doğru sakatlanınca yerden kolay kolay kalkmaz. Rakip taraftar da kendi oyuncusu aynı pozisyonda olsa aynısını yapacağını bilir ama yine de protesto eder.

Mevzu centilmenlik ya da adalet değil. Herkes kendime nasıl menfaat sağlarım derdinde.

artvints
02.05.2013, 18:29
sizin örnek verdiğiniz hareket de centilmenlik vurgusu yok.o genel toplum yapısı ile alakalı davranış.ben içime dert olan ve beni en çok rahatsız eden konu hakkında yazdım.centilmenlik diye sunulan hareketin nasıl evrim geçirip anlamını kaybettiğini anlatmak istedim.

böyle bir toplumda şike sürecinin böyle işlemesi de normal.eğer bu duruma karşı savaşacaksak çok boyutlu düşünmek gerekir diye bağlamaya çalıştım da orası biraz yavan kalmış olabilir.demek istediğim şey adamların adalet gibi bir derdi yok, biz adalet diye ortaya çıkınca sizde şunu yaptınız diye rahatça kendilerini savunup başarılı da oluyorlar.demogoji parayla değil ya. o yüzden çok yönlü şekilde bu süreç savunulmalı ki başarılı olsun, kendi kalemize gol atmayalım.böyle yani murat abi.

muratali
03.05.2013, 08:38
Ben de senin vesilenle başka bir tutarsızlığı vurgulamak istedim.

Centilmenlik adıyla bilinen davranışlar bence hakemlerin insiyatifine bırakılmalı ve kuralları olmalı. Sanırım buna benzer bir uygulama İngiltere'de başladı. Oyuncu sakatlanınca topu taca atma. Hakem hemen durdursun gereğini yapsın. Topu rakibe vermek ya da vermemek, ya da ne şartlarda vermek de oyuncuya bırakılmasın. Serbest vuruş tarzı bir başlangıç olabilir. Ya da hakem alır doğrudan rakibin müdahalesi olmaksızın oyuncunun önüne bırakır, ne olursa . Bir kuralı olsun.

Oyuncuların insafına kalırsa böyle oluyor. Bazısı hakkını veriyor. Bazısı uyanıklık yapıyor.

Malesef genel ahlak olarak oldukça geri düştüğümüz bu günlerde bu işi bi kurala bağlamak bence en doğrusu.