Gökhan Koç
21.04.2013, 21:59
Şike mücadelesinde en ön saflarda olduğunu iddaa eden yerel basındaki akil yazar abilerimiz bu konuya değinir belki dedim, bekledim.
Ama gördüm ki, konu hükümete temas ettiğinde bu büyüklerimizin elleri kalemlerine varamıyor.
Çünkü bizim yerel basın abilerinin Uğur Mumcu’ların Abdi İpekçi’lerin aksine aileleri var,
Neyse, madem onlar yazmadı ben yazayım.
Hepinizin bildiği gibi Oktay Saral TDF Gençlik kollarını ziyaret etmiş ve orda sorularımıza cevap vermiştir.
Şimdi öncelikle Oktay Saralın söylediklerini yazılı hale getirip,
değerlendirmeyi son bölümde yapacağım.
“Biz de Trabzonsporluyuz, bu durumdan sizin kadar çok üzüntü duymasamda, duyuyorum” diyerek başladı konuşmasına.
Oktay Saralın konuşmasını 7 ana başlığa ayırabiliriz;
1- Luzumsüz Trabzonspor sevgisi ve şirk
2- 2010-2011’in şampiyonu
3- Trabzonspor’un (Hayali) ve Ofspor’un şikeleri,
4- Futbolda terörizm
5- Öneri talebi
6- Adalet
7- İtiraf
Şimdi hızlıca bu 7 madde hakkında neler söylemiş bir bakalım.
-----
Madde-1: Luzumsüz Trabzonspor sevgisi ve şirk
“Biz futbolu ilahlaştırdık”
“Hiç bir ilin plakası kutsanmaz, 61’i kutsadık”
“Trabzon şehri, Trabzonspor yüzünden hep geri kaldı”
“Trabzonsporun kulları olarak gidecek birçoğumuz öbür tarafa, bu gizli şirktir”
-----
Madde-2: 2010-2011’in şampiyonu
“haketmediğimiz halde”
“Bende inanıyorum kardeşlerim, evet Trabzonspor o dönemin şampiyonudur”
“30 yıldan beri zaten şampiyon olamıyoruz”
-----
Madde-3: Trabzonspor’un (Hayali) ve Ofspor’un şikeleri
“Şike yaptık biz, Ofspor başkanıyken Ofspor-Diyarbakır maçında”
“Yapmayan bir tane takım yok, Trabzonspor da bunun içindedir”
-----
Madde-4: Futbolda terörizm
“Fanatizme dökdük, terörize ediyoruz”
-----
Madde-5: Öneri talebi
“Benim ne yapmam gerekiyorsa deyin bana, ben çıkıp konuşurum”
“Şimdi biz gidip savcılara, hukuğa mı başkaldıralım, ne yapalım onu deyin”
-----
Madde-6: Adalet
“Camiaların, ona gönül vermiş insanlarının bir günahı yok”
“Er geç adalet tecelli edecektir buna inanın olmasada dünya yıkılmayacak canım, 30 yıldır olamadık şampiyon, oluruz bir iki sene sonra”
-----
Madde-7: İtiraf
“bakın ben başbakana da sordum”
“Trabzonspor niye başarısızdır biliyor musunuz ? hep bu haleti ruhiyenin içerisinde olduğu için”
“Trabzonspor yöneticileri işi bu noktaya bağlayıp, zafiyetten faydalandı, bakın küme düşmemeye oynuyor”
“Eğer şike gündeme gelmeseydi, başbakan art niyetli olmasaydı şike konusu sadece dedikodularda devam etmeyecek miydi”
“Ne fb,gs,bjk bizim düşmanımız değil, bunların birisi olmazsa bize zevk verir mi ?”
“Fenerin lazio’yu yenmesine mutlu oldum”
“Trabzonu başbakanımızın çok sever çünkü onla yola başlayan adamların çoğu, onu satmayan, ona kalleşlik yapmayan adamların çoğu Trabzonludur, onun için Trabzonu çok sever”
-----
Aslında 1 numaralı madde için biz değil, diyanetin yorum yapması gerekiyor. Ama farzedelim ki Oktay Saral’ın dediği doğru, yani biz Trabzonspor’u ilahlaştırdık ve ona tapıyoruz. Peki, soruyorum; İnanç özgürlüğü yok mu arkadaşlar bu topraklarda ? Neyse, bu konuya diyanet cevap versin.
2 numaraları maddeden de göreceğiniz üzere, Oktay Saralın gönlünde belki Trabzonspor şampiyondur fakat dilinde halen bir çelişki yaşanmaktadır.
Şike yaptığı tescillenmiş fenerbahçe için “Şike yaptı” diyemeyen Oktay Saral, davadan tertemiz çıkmış Trabzonspor için “Şike Yaptı” diyebildi. 3 numaralı madde için Trabzonspor ve Ofspor zaten gerekenleri söyledi, peki Trabzonspor aynı tepkiyi hükümete de verebilecek mi ? Yoksa yerel basındaki sözde abiler gibi onlarında şike mücadelesinde sınırları mı var ?
4 numaralı maddeye geçersek; Oktay Saral futbolu terörize ettiğimizi söylüyor. Dikkatinizi çekerim , bu sözü, polis arabalarını çevirip yakan, benzinlikleri ateşe veren, stadları yakan, polislere taş atan fenerbahçe taraftarı için değil, sahaya atlet atan ve son 1 senedir sahaya hiçbirşey atmayan hatta şike ile alakalı tezahürat bile yapmayan Trabzonspor taraftarına söylüyor. Yani futbolu onlar değil biz terörize ediyoruz. Gerçek teröristlerle bile masaya oturan bir zihniyetten böyle şeyler duymak bana çok dokundu.
5 numaralı maddede Oktay Saralın ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikrinin olmadığını görüyorsunuz. E madem ne yapacağını bilmiyor, o vekillik koltuğunda niye oturuyor ? Ne yapması gerektiğini biz söylersek eğer gereğini yapacak mı ? “Savcıyla değil hükümetle savaş” desek bizi mi yoksa hükümeti mi referans olarak kabul edecek ?
6 numaları maddedeki ilk sözü daha önce biryerlerde duymuştunuz değil mi ? peki ikinci madde için ne söylemek gerekir ? Adaletin tecelli etmeyebileceğini söylüyor bir devlet görevlisi ... Nasılsa dünyanın sonu gelmeyecekmiş...
Gelelim en önemli maddemize; Oktay Saral, konuşmasında şikenin gerçekten var olup olmadığını, her seferinde başbakana sormuş. Yani “açıp şu dosyaları bir okuyayım” dememiş ve başbakanla konu hakkında en az 4-5 görüşme gerçekleştirmiş. Belliki başbakan Oktay Saral’ı şikenin yaşanmadığı konusunda ikna etmiş. Eğer böyleyse Oktay Saral’ın bizimle paylaştığı görüşlerin tamamı Recep Tayyip Erdoğanın ve dolayısıyla hükümetin görüşleri olabilir.
7 numaraları maddedeki iki ve üç numaralı sözlerde ise Trabzonspor’un başarısızlığı arkasındaki sebebin şike mücadelesi olduğuna değinmiştir. Haftalar öncesinde böyle bir algı yaratılmak için uğraşıldığına dair bir yazı paylaşmıştım sizinle, sanırım Oktay Saral’ın konuşması o yazıda bahsedilen konuların gerçekliğini ispat ediyor.
7 numaralı maddedeki 4 numaralı sözü daha önce Faruk Özak, Erdoğan Bayraktar ve başbakanın boynuna atkı takan taraftardan defalarca duyduk. Sanırım artık herkes muhattabımızın Oktay Saral değil hükümet olduğunu anlıyordur. Ancak böyle bir ağız birliği yapılabilirdi. Peki soralım madem, hani TFF özerkti, hani yargı özerkti ?
Fenerbahçenin bizim düşmanımız olmadığını, onlar olmadan bu ligin keyifli olmayacağını daha önce kimlerden duyduk ? Sayayım ister misiniz ?
(7 numaralı madde, son söz) Sanırım artık hepimiz başbakanın niye Trabzonlu vekilleri bu kadar çok sevdiğini anlamışızdır...
----
Peki bizim yerel basın yazarlarımız konu hakkında neler yazdı sizce ?
Eeeee, hani şike mücadelesi veriyordunuz ?
İşte bu akil abilerimizin mücadelelerinin nereye kadar orduğunu hepimiz görüyoruz,
Böyle iki yüzlü insanlara bugün gerekli tepki verilmezse, gün gelir vekil olurlar ve gene yine yeniden hakkımız yendiğinde sessizliğe bürünürler,
Madem yalandan bir mücadele içindesiniz, söylemeyin arkadaşlar “biz böyle bir mücadele veriyoruz” diye. Konu hükümete gelince susar ve size ne söylenirse onu yaparsınız.
Lütfen ama lütfen şunu unutmayın;
Her ne olursa olsun, hakkımızın peşinden koşacağız ve alana kadar da durmayacağız,
Çünkü,
Adalet için sınır yoktur.
Gökhan Koç
Ama gördüm ki, konu hükümete temas ettiğinde bu büyüklerimizin elleri kalemlerine varamıyor.
Çünkü bizim yerel basın abilerinin Uğur Mumcu’ların Abdi İpekçi’lerin aksine aileleri var,
Neyse, madem onlar yazmadı ben yazayım.
Hepinizin bildiği gibi Oktay Saral TDF Gençlik kollarını ziyaret etmiş ve orda sorularımıza cevap vermiştir.
Şimdi öncelikle Oktay Saralın söylediklerini yazılı hale getirip,
değerlendirmeyi son bölümde yapacağım.
“Biz de Trabzonsporluyuz, bu durumdan sizin kadar çok üzüntü duymasamda, duyuyorum” diyerek başladı konuşmasına.
Oktay Saralın konuşmasını 7 ana başlığa ayırabiliriz;
1- Luzumsüz Trabzonspor sevgisi ve şirk
2- 2010-2011’in şampiyonu
3- Trabzonspor’un (Hayali) ve Ofspor’un şikeleri,
4- Futbolda terörizm
5- Öneri talebi
6- Adalet
7- İtiraf
Şimdi hızlıca bu 7 madde hakkında neler söylemiş bir bakalım.
-----
Madde-1: Luzumsüz Trabzonspor sevgisi ve şirk
“Biz futbolu ilahlaştırdık”
“Hiç bir ilin plakası kutsanmaz, 61’i kutsadık”
“Trabzon şehri, Trabzonspor yüzünden hep geri kaldı”
“Trabzonsporun kulları olarak gidecek birçoğumuz öbür tarafa, bu gizli şirktir”
-----
Madde-2: 2010-2011’in şampiyonu
“haketmediğimiz halde”
“Bende inanıyorum kardeşlerim, evet Trabzonspor o dönemin şampiyonudur”
“30 yıldan beri zaten şampiyon olamıyoruz”
-----
Madde-3: Trabzonspor’un (Hayali) ve Ofspor’un şikeleri
“Şike yaptık biz, Ofspor başkanıyken Ofspor-Diyarbakır maçında”
“Yapmayan bir tane takım yok, Trabzonspor da bunun içindedir”
-----
Madde-4: Futbolda terörizm
“Fanatizme dökdük, terörize ediyoruz”
-----
Madde-5: Öneri talebi
“Benim ne yapmam gerekiyorsa deyin bana, ben çıkıp konuşurum”
“Şimdi biz gidip savcılara, hukuğa mı başkaldıralım, ne yapalım onu deyin”
-----
Madde-6: Adalet
“Camiaların, ona gönül vermiş insanlarının bir günahı yok”
“Er geç adalet tecelli edecektir buna inanın olmasada dünya yıkılmayacak canım, 30 yıldır olamadık şampiyon, oluruz bir iki sene sonra”
-----
Madde-7: İtiraf
“bakın ben başbakana da sordum”
“Trabzonspor niye başarısızdır biliyor musunuz ? hep bu haleti ruhiyenin içerisinde olduğu için”
“Trabzonspor yöneticileri işi bu noktaya bağlayıp, zafiyetten faydalandı, bakın küme düşmemeye oynuyor”
“Eğer şike gündeme gelmeseydi, başbakan art niyetli olmasaydı şike konusu sadece dedikodularda devam etmeyecek miydi”
“Ne fb,gs,bjk bizim düşmanımız değil, bunların birisi olmazsa bize zevk verir mi ?”
“Fenerin lazio’yu yenmesine mutlu oldum”
“Trabzonu başbakanımızın çok sever çünkü onla yola başlayan adamların çoğu, onu satmayan, ona kalleşlik yapmayan adamların çoğu Trabzonludur, onun için Trabzonu çok sever”
-----
Aslında 1 numaralı madde için biz değil, diyanetin yorum yapması gerekiyor. Ama farzedelim ki Oktay Saral’ın dediği doğru, yani biz Trabzonspor’u ilahlaştırdık ve ona tapıyoruz. Peki, soruyorum; İnanç özgürlüğü yok mu arkadaşlar bu topraklarda ? Neyse, bu konuya diyanet cevap versin.
2 numaraları maddeden de göreceğiniz üzere, Oktay Saralın gönlünde belki Trabzonspor şampiyondur fakat dilinde halen bir çelişki yaşanmaktadır.
Şike yaptığı tescillenmiş fenerbahçe için “Şike yaptı” diyemeyen Oktay Saral, davadan tertemiz çıkmış Trabzonspor için “Şike Yaptı” diyebildi. 3 numaralı madde için Trabzonspor ve Ofspor zaten gerekenleri söyledi, peki Trabzonspor aynı tepkiyi hükümete de verebilecek mi ? Yoksa yerel basındaki sözde abiler gibi onlarında şike mücadelesinde sınırları mı var ?
4 numaralı maddeye geçersek; Oktay Saral futbolu terörize ettiğimizi söylüyor. Dikkatinizi çekerim , bu sözü, polis arabalarını çevirip yakan, benzinlikleri ateşe veren, stadları yakan, polislere taş atan fenerbahçe taraftarı için değil, sahaya atlet atan ve son 1 senedir sahaya hiçbirşey atmayan hatta şike ile alakalı tezahürat bile yapmayan Trabzonspor taraftarına söylüyor. Yani futbolu onlar değil biz terörize ediyoruz. Gerçek teröristlerle bile masaya oturan bir zihniyetten böyle şeyler duymak bana çok dokundu.
5 numaralı maddede Oktay Saralın ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikrinin olmadığını görüyorsunuz. E madem ne yapacağını bilmiyor, o vekillik koltuğunda niye oturuyor ? Ne yapması gerektiğini biz söylersek eğer gereğini yapacak mı ? “Savcıyla değil hükümetle savaş” desek bizi mi yoksa hükümeti mi referans olarak kabul edecek ?
6 numaları maddedeki ilk sözü daha önce biryerlerde duymuştunuz değil mi ? peki ikinci madde için ne söylemek gerekir ? Adaletin tecelli etmeyebileceğini söylüyor bir devlet görevlisi ... Nasılsa dünyanın sonu gelmeyecekmiş...
Gelelim en önemli maddemize; Oktay Saral, konuşmasında şikenin gerçekten var olup olmadığını, her seferinde başbakana sormuş. Yani “açıp şu dosyaları bir okuyayım” dememiş ve başbakanla konu hakkında en az 4-5 görüşme gerçekleştirmiş. Belliki başbakan Oktay Saral’ı şikenin yaşanmadığı konusunda ikna etmiş. Eğer böyleyse Oktay Saral’ın bizimle paylaştığı görüşlerin tamamı Recep Tayyip Erdoğanın ve dolayısıyla hükümetin görüşleri olabilir.
7 numaraları maddedeki iki ve üç numaralı sözlerde ise Trabzonspor’un başarısızlığı arkasındaki sebebin şike mücadelesi olduğuna değinmiştir. Haftalar öncesinde böyle bir algı yaratılmak için uğraşıldığına dair bir yazı paylaşmıştım sizinle, sanırım Oktay Saral’ın konuşması o yazıda bahsedilen konuların gerçekliğini ispat ediyor.
7 numaralı maddedeki 4 numaralı sözü daha önce Faruk Özak, Erdoğan Bayraktar ve başbakanın boynuna atkı takan taraftardan defalarca duyduk. Sanırım artık herkes muhattabımızın Oktay Saral değil hükümet olduğunu anlıyordur. Ancak böyle bir ağız birliği yapılabilirdi. Peki soralım madem, hani TFF özerkti, hani yargı özerkti ?
Fenerbahçenin bizim düşmanımız olmadığını, onlar olmadan bu ligin keyifli olmayacağını daha önce kimlerden duyduk ? Sayayım ister misiniz ?
(7 numaralı madde, son söz) Sanırım artık hepimiz başbakanın niye Trabzonlu vekilleri bu kadar çok sevdiğini anlamışızdır...
----
Peki bizim yerel basın yazarlarımız konu hakkında neler yazdı sizce ?
Eeeee, hani şike mücadelesi veriyordunuz ?
İşte bu akil abilerimizin mücadelelerinin nereye kadar orduğunu hepimiz görüyoruz,
Böyle iki yüzlü insanlara bugün gerekli tepki verilmezse, gün gelir vekil olurlar ve gene yine yeniden hakkımız yendiğinde sessizliğe bürünürler,
Madem yalandan bir mücadele içindesiniz, söylemeyin arkadaşlar “biz böyle bir mücadele veriyoruz” diye. Konu hükümete gelince susar ve size ne söylenirse onu yaparsınız.
Lütfen ama lütfen şunu unutmayın;
Her ne olursa olsun, hakkımızın peşinden koşacağız ve alana kadar da durmayacağız,
Çünkü,
Adalet için sınır yoktur.
Gökhan Koç