Ender Kuyumcu
02.04.2013, 00:43
Şike sürecini yakından takip edenlerin bildiği üzere 3 Temmuz sürecinden bu yana mail ve faks organizasyonlarının ağırlıklı olduğu çeşitli çalışmalar içinde olduk. Bunlardan bazıları Avrupalı spor ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerine şike dosyası gönderimi, Avrupalı gazetelere şike haberlerinin yaptırılması ve Fifa şikâyet hattına iki ayrı sefer Türkiye’deki şike sürecinin rapor edilmesi.
Bu yapılanları taçlandıran ve belki de sürecin en önemli adımı olan Fifa Genel Sekreteri Jerome Valcke’ye verilen şike dosyasının ardından UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino’nun şike dosyasının kapanmadığı açıklamaları geldi. Bunun üzerine süreç boyunca Gianni Infantino, Michel Platini ve Jerome Valcke’nin yaptığı açıklamalara bir göz attım ve yapılan her açıklamanın bizim düzenlediğimiz mail organizasyonlarının, dosya teslimatlarının ve Fifa Şikayet hattına yapılan şikayetlerin hemen ertesinde yapıldığını gördüm. Bu yazdığıma itibar etmeyen bu dediğimi kendi de araştırabilir.
Bunları anlatmamdaki amaç Trabzonspor kulübünün ve şike mücadelesini kendine dert etmiş olan taraftarın bundan sonraki atması gereken adımlara efektif bir yol çizebilmek. Yaşanan süreç ve TFF yetkileri tarafından yapılan açıklamalar açıkça şike sürecinin Türkiye açısından kapandığını, Yargıtay’ın verilen cezaları onaması halinde bile TFF açısından kişiler ve kurumların ayrıldığı ve bunun değişmeyeceğidir.
Bu noktada Trabzonspor kulübüne büyük sorumluluk düşmektedir. Konunun uzmanı hukukçuların da belirttiği üzere Trabzonspor Kulübü Avrupa merkezli bu tür davaların uzmanı bir hukuk firması ile olası UEFA ve CAS sürecinde mücadele etmek için anlaşma yapmalıdır.
Bunun yanında Avrupa Birliği Şike ile mücadele komisyonlarının, Europol ve Interpol’ün, UEFA ve FIFA’nın dönem dönem düzenlemiş olduğu şike ile mücadele konferanslarına temsilci gönderip yetkili ve etkili kişileri yaşanan süreç hakkında ve Türkiye’deki şikenin nasıl üzerinin örtüldüğü hakkında bilgilendirmelidir.
Bunu yaparken sürece hakim olan ve davaya Trabzonspor adına müdahil olmuş hukukçularla anlaşılacak Avrupalı hukuk firmasının organize şekilde çalışması sağlanmalı ve bu yönde bir an önce adım atılmalıdır.
Ayrıca Trabzonspor Kulübü'nün bu davayı ve bu yolda atılacak adımları Levent Bıçakçı ve Limak’tan Trabzonspor Kulübüne getirilen yeni kulüp avukatından habersiz yönetmesi ve yönlendirmesi gerekmektedir.
Bu çalışmayı sürdürürken bir yandan da Türkiye’de Trabzonspor’un gasp edilen haklarını kılıfına uydurup yapılan şikeyi aklayan ve hırsızları kollayan TFF eski ve yeni başkanları, PFDK üyeleri, Etik Kurul üyeleri hakkında mahkemeye gidip yapılanların hesabı da sorulmalıdır.
Yani Trabzonspor Kulübünün ivedilikle atması gereken iki stratejik adım var;
Bunlardan ilki Avrupalı bir hukuk firmasıyla anlaşmak, ikincisi ise gerekli kişilerden mahkemelerde yaptıklarının hesabını sormak.
Şike mücadelesinin kazanılması için bu adımlar mutlaka ama mutlaka atılmalıdır. Aksi takdirde Türkiye'de üstü örtülen şikeyi UEFA ve FIFA kanalıyla onaylatmak ve onların dayatmasıyla TFF'ye gerekli kararı aldırmak da geç kalındığı için mümkün olmayacaktır. Maddi, manevi açıdan her türlü yolu deneyen Şike Lobisine verilen siyasi ve ticari destek ile UEFA kanalında yapılan çalışmalar bu sürecin bugüne kadar ötelenmesine yol açtı ve bu durumu değiştirip kanun ve kuralların uygulanmasını sağlamak da Trabzonspor Kulübü'nün elinde...
Bu yapılanları taçlandıran ve belki de sürecin en önemli adımı olan Fifa Genel Sekreteri Jerome Valcke’ye verilen şike dosyasının ardından UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino’nun şike dosyasının kapanmadığı açıklamaları geldi. Bunun üzerine süreç boyunca Gianni Infantino, Michel Platini ve Jerome Valcke’nin yaptığı açıklamalara bir göz attım ve yapılan her açıklamanın bizim düzenlediğimiz mail organizasyonlarının, dosya teslimatlarının ve Fifa Şikayet hattına yapılan şikayetlerin hemen ertesinde yapıldığını gördüm. Bu yazdığıma itibar etmeyen bu dediğimi kendi de araştırabilir.
Bunları anlatmamdaki amaç Trabzonspor kulübünün ve şike mücadelesini kendine dert etmiş olan taraftarın bundan sonraki atması gereken adımlara efektif bir yol çizebilmek. Yaşanan süreç ve TFF yetkileri tarafından yapılan açıklamalar açıkça şike sürecinin Türkiye açısından kapandığını, Yargıtay’ın verilen cezaları onaması halinde bile TFF açısından kişiler ve kurumların ayrıldığı ve bunun değişmeyeceğidir.
Bu noktada Trabzonspor kulübüne büyük sorumluluk düşmektedir. Konunun uzmanı hukukçuların da belirttiği üzere Trabzonspor Kulübü Avrupa merkezli bu tür davaların uzmanı bir hukuk firması ile olası UEFA ve CAS sürecinde mücadele etmek için anlaşma yapmalıdır.
Bunun yanında Avrupa Birliği Şike ile mücadele komisyonlarının, Europol ve Interpol’ün, UEFA ve FIFA’nın dönem dönem düzenlemiş olduğu şike ile mücadele konferanslarına temsilci gönderip yetkili ve etkili kişileri yaşanan süreç hakkında ve Türkiye’deki şikenin nasıl üzerinin örtüldüğü hakkında bilgilendirmelidir.
Bunu yaparken sürece hakim olan ve davaya Trabzonspor adına müdahil olmuş hukukçularla anlaşılacak Avrupalı hukuk firmasının organize şekilde çalışması sağlanmalı ve bu yönde bir an önce adım atılmalıdır.
Ayrıca Trabzonspor Kulübü'nün bu davayı ve bu yolda atılacak adımları Levent Bıçakçı ve Limak’tan Trabzonspor Kulübüne getirilen yeni kulüp avukatından habersiz yönetmesi ve yönlendirmesi gerekmektedir.
Bu çalışmayı sürdürürken bir yandan da Türkiye’de Trabzonspor’un gasp edilen haklarını kılıfına uydurup yapılan şikeyi aklayan ve hırsızları kollayan TFF eski ve yeni başkanları, PFDK üyeleri, Etik Kurul üyeleri hakkında mahkemeye gidip yapılanların hesabı da sorulmalıdır.
Yani Trabzonspor Kulübünün ivedilikle atması gereken iki stratejik adım var;
Bunlardan ilki Avrupalı bir hukuk firmasıyla anlaşmak, ikincisi ise gerekli kişilerden mahkemelerde yaptıklarının hesabını sormak.
Şike mücadelesinin kazanılması için bu adımlar mutlaka ama mutlaka atılmalıdır. Aksi takdirde Türkiye'de üstü örtülen şikeyi UEFA ve FIFA kanalıyla onaylatmak ve onların dayatmasıyla TFF'ye gerekli kararı aldırmak da geç kalındığı için mümkün olmayacaktır. Maddi, manevi açıdan her türlü yolu deneyen Şike Lobisine verilen siyasi ve ticari destek ile UEFA kanalında yapılan çalışmalar bu sürecin bugüne kadar ötelenmesine yol açtı ve bu durumu değiştirip kanun ve kuralların uygulanmasını sağlamak da Trabzonspor Kulübü'nün elinde...