PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Başarının Nedenleri...



artvints
13.03.2013, 04:04
Sene 2002.Türkiye milli takımı dünya 3.sü oldu.Çok iyi futbol oynuyorduk evet.Dünyanın en iyi takımıydık kendimize göre.Hatta şampiyon olamamamızın tek sebebi Şenol Güneş olarak görülüyordu.Şenol Güneş, H.Şükür'ü oynatmasaydı kesin şampiyonduk!Sonsuza kadar zirvede kalacaktık.Şaka değil, ortak kanaat buydu.Çok eğlendik, hatta çok adam vurulmuştu balkonlarda.evet gençler siz hatırlamazsınız, o zamanlar sevincimizin ölçüsü vurulan adam sayısıyla ölçülüyordu.Neyse zafer sarhoşu olmuştuk.Tek bir adam dünya birincisi olmamamızın sebebi olarak damgalanmıştı.O adam da gidince gerçek gücümüze kavuşmuş olacaktık.Tabi ki gerçek bu düşünceden çok uzaktaydı.

O turnuvada final oynayan Almanya'nın futbol yöneticileri ise çok farklı şeyler konuşuyorlardı.Çok kötü oynuyoruz, yeni ve yetenekli oyuncu çıkartamıyoruz diye teşhis konuldu ve futbolda devrimin temelleri atıldı.İkinci olmuşsunuz lan, bi sevinin ne biçim adamlarsınız diyesi geliyor tabi insanın.Ama onlar biliyorlardı ki zaman çabuk geçiyor bunlar geçici başarılar.10 sene sonra ne duruma gelebileceklerini gördüler ( evet şu an bizim durumumuza bakıp çok şükür gerçeği görmüşüz diyorlardır :) ) ve devrimi başlattılar.

Gelelim bugüne, bunları niye yazdım?Çünkü yine benzer bir başarı söz konusu.Şimdi sonucu bir kenara bırakıp takımları inceleyelim.Ercan abi Schalke'nin oyuncularından bahsederken, bize çok garip gelen 18, 19 gibi yaşlarda olduklarından bahsetti.Draxler diye bir oyuncu seyrettik ve henüz 19 yaşında olduğunu öğrendik.Burak ve Selçuk ise bu seviyelerde oynamak için 25,26 yaşlarını beklemek zorunda kaldılar.O da ülkenin en iyi t.direktörleriyle çalışma ve en iyi takımlarında oynama fırsatı buldukları için.Birçok yetenekli oyuncumuz bu süreçten geçmediği için, isimlerini duyuramıyorlar bile.

Evet Schalke henüz yapılanma sürecinden geçen, birçok oyuncusu 18,19 yaşlarında bir takım, bizim ülkemizin en iyi takımıyla başa baş, bence daha iyi oyunlar oynadı.Huntelaar ve Jones oynasaydı bence turu geçerlerdi ki çok da önemli değil bu.Çünkü 3 sene sonra onlar yine çeyrek finali görürken biz niye bu haldeyiz diye birbirimizi yiyeceğiz.Evet gerçek malesef bu.Oyuncu yetiştirmeyip Almanya'dan alan bir ülke olarak hakettiğimiz de bu.İyileri zaten orda kalıyor biz de ihraç fazlasını alıyoruz.Sonra da bu takımlarla yarışmaya çalışıyoruz.Denklem bu kadar basit.Ham madde verip son ürün alma durumu futbolda yaşanıyor.tabi ki sonucu da şüphesiz hüsran olacak.Bu şekilde hep 2.sınıf bir futbol ülkesi olarak kalacağız.Maddi gücü yüksek takımlarımız da zaman zaman böyle başarılar yakalayıp bizi oyalayacak.Trabzonspor olarak ise hiç şansımız yok.Bu sistemde kaldıkça, emeğe, gerçek bilgiye değer vermedikçe gerçek başarıyı mutluluğu yakalayamayacağız.

Bakın arkadaşlar, bilgi kimsenin tekelinde değil.Antreman bilimi, futbol bilgisi herkese açık.Doğru uygulandığında karadeniz topraklarından çok güzel ürünler alınabilir.Bu sistem ise her zaman büyük takımları kutsayacak, bizim gibi sisteme karşı olanlar, bu düzende kalmaya devam ettikçe başarısızlığa mahkum olacaklar.

Hatırlarsınız 2009 ve devamında 2010 ve 2011 yıllarında büyük heyecan ve enerjimiz vardı ve iyi de bir takım kurmuştuk.Oyuncularımızın gelişmesi için 2 senemizi feda etmiştik.Sonunda da belli bir başarıya ulaştık (malum süreci anlatmaya gerek yok heralde).Sonra ne oldu, sistemin daimi kazananları gelip, binbir emekle,sabırla yetişen oyuncuları önümüze 3 kuruş atarak, profösyönellik diyerek(gerçek anlamı çok farklıdır) koparttılar takımımızdan.Sonra sitemi kuranlar es geçilerek, bize oyuncuları suçlamamız, onlara ise bizim, yöneticilerimizin, t.direktörümüzün suçlu olduğu söylendi.Bütün enerjimiz gereksiz kavgalarda harcandı.Bu arada gerçek aktörler kapılar ardından halimize güldü.O kadar emek kağıt parçalarıyla yer değiştirdi.(Kağıt parçası diyorum çünkü o para en ufak fayda vermedi bize hatta zararı oldu, aldığımız futbolcuları gönderemiyoruz :) ).Geldiğimiz noktada da bizim kısmi başarımız onların daimi başarısına dönüşmüş oldu.Bu süreç bu kadar açıktır.Defalarca tekrarlanmıştır ve biz gerçek sebepleri görmedikçe de gelecekte yine tekrarlanacaktır.

Meseleyi hala o oynadı bu oynamadı, taktik kötü diye tartışmak isteyenlere diyecek fazla bişeyim yok.Zaten onlara göre o sene devre arasında forvet alsak şampiyon olacaktık.Hadi diyelim olduk, süreç yine bundan daha farklı işlemeyecekti ki(Bakınız Bursaspor).Parayla saadet olmaz diye boşuna dememiş büyüklerimiz.Sevgi emektir de demişler :).Daha böyle bir dolu söz var.Ama bunu facebook duvarlarına yazmakla olmuyor işte.Yani yazma demiyorum hobi olarak gene yaz ama biraz da düşün bir zahmet.

Bu arada 4,4,2 oynamalıyız, büyük takım çift forvet oynar gibi tespitlere de tavım.La sen sahaya hiç bakmıyormusun?Yanındaki oyuncuya pas veremeyen, top süremeyen, göbekli adamlar var sahada.Ne 4,4,2 sinden bahsediyorsun?Bak sistem tartışma demiyorum, hobi olarak gene tartış ama sahada daha futbolun temel gereksinimlerini yapamayan bir oyuncu grubu var.Tüm sorun buymuş gibi davranma.

Yeri gelmişken, başka bir tespiti daha yazayım.Bizim takımlar 4,3,3 oynayamazmış.Neden?
Çünkü 4,3,3'te ortasahalar canavar gibi olmalıymış, hücum oyuncuları çok yönlü olmalıymış ve bekler de sık sık hücuma katılmalıymış.Eee bunlar 4,4,2'te lazım değil mi?
Yok abi sen sistemi 4,4,2 yap, bakkalı koy oynar valla :).

Bak arkadaşım bunlar finaldaki işler.Bizim temel bozuk.Bunları halletmedikçe farazi konuşmuş olacağız.Bu kadar emek vakit boşa harcanmasın istiyorum.

Evet sadede geliyorum artık.gerçek Trabzonlulara seslenmek istiyorum.Ordamısınız la, he dinleyin şimdi beni.

Sizin yüreğinizdeki ateşi ben biliyorum ben.Öyle sağdan soldan topladığın oyuncularla oynanan futbol, kazandığın yalancı, anlık başarılarla o ateş sönmeyecek.(ateş sönmesin de zaten, bir hararet var ya onu diyorum ben, anladın sen beni).Bu ateş o sahada temsil görmedikçe asla amacımıza ulaşmış olmayacağız, kendimizi ifade edemeyeceğiz.Evet 10 sene önce Almanların yaptığı devrimi yapma zamanı geldi.Gönül ister ki, onların yaptığı gibi ülke çapında bu devrim kabul görsün.Ama bu pek mümkün gözükmüyor.Çünkü insanların yüzde doksanı sistemin takımlarını tutmakta.Bu sistemin kademeli olarak değiştirdiği bu insanlar için kazanmak yeterli artık.Oynanan futbol, yapılan işin kalitesi umurlarında değil.Güç manyağı olmuş durumdalar ve doymuyorlar.Ama maç kazandıkça, kupa kazandıkça tatminsizlikleri, öfkeleri de artıyor.Daha çok istiyorlar.Çünkü kazandıkları gerçek değil.İçten içten biliyorlar da kendilerine itiraf edemiyorlar.Avrupa maçlarında bir aydınlanma geliyor gibi oluyor ama Akhisarsporu yenince yine eski haline dönüyorlar.

Sizi bilmem ama ben onların keyiflerini bekleyemeyeceğim artık, işe yattığım yerden başlayayım dedim.

Ben gerçek bilgiyle,emekle,aşkla büyüyen karadeniz çocuklarının o sahada bordomavi formaları giymesini istiyorum.Zamanı da geldi.Hatta alametlerini görüyoruz.Bu değerlerin kırıntısı o büyük denen takımları yenmeye yetti.(oğlum anlamadın mı lan, 1461 trabzondan, pilot takımımızdan bahsediyorum).Karadeniz uşakları yapar bu işi.Tamam lan karadenizli olmasına gerek yok, aynı duyguyu paylaşan her insanın yeri var aramızda.Onlarda gerçekleri öğrensinler ve doğdukları ait oldukları yere gerçek futbol keyfini, mutluluğu götürsünler.Amacımız bir gün herkes trabzonsporlu olacak değil.Birgün herkes mutlu olacak , futbol üzerinden konuşursak gerçek futbolun tadina varacak.Fenerbahçe nefreti bizi tanımlamayacak artık.Trabzonspor sevgisi ve oynanan iyi futbol bize yetecek.Böyle her yer kırmızı kırmızı kalplerle,oyuncak ayılarla dolacak :).Ancak o zaman takımımızla gurur duyabiliriz.

Yangınımız artıyor renktaşlar, dişe dokunur bişeyler yapmazsak bu yangın kül edecek bizi, yok edecek benden söylemesi, kalın sağlıcakla bye öptüm. telefonu kapatıyor gibi hissettim, ondan bu :)

ozturk
13.03.2013, 07:39
O kadar emek ver yatırım yap kadro kur kaymağını başkaları yesin..

Çıldırmamak elde değil.

Sibel
13.03.2013, 09:16
Sonuna kadar okudum. Elinize sağlık. Güzel ve doğru tespitler var.
Bir ara korktum:rolleyes:
Dövecek gibi yazmışsınız:):)
Yalnız şöyle bir nokta var. Bizi kim duyacak?

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
13.03.2013, 09:48
Üslup şu an camianın silkinip kendinden gelmesi için gereken üslup belki de.
Tespitler muazzam.
Tebrikler.

TekfurÇayır 61
13.03.2013, 10:06
Bilgi + bilgiyi yorumlama yeteneği + elde edileni ifâde etme yeteneği birarada olunca çok güzel oluyor.

Kader KORELİ
13.03.2013, 10:11
İyi güzel de yönetimi bir tarafa bıraktım bizim taraftarın aklı bir karış havada, bu devrim için hiç ama hiç müsait değil, bunu en iyi Şenol Güneş ayrıldıktan sonra teknik direktör arayışında gördüm, Mustafa Reşit Akçay'ı üç beş kişiden başka kimse anma bile anmadı, başarılarına rağmen adamndan saymadı, olmadık teknik direktörerin adlarını yazadurdudular, ama Mustafa hocayı görmezden geldiler. Camiaya bakınca, manevi değerlerin yitmesini görünce böyle bir devrime inancım yok benim. Yetmişli yıllardaki Trabzonlunun onda bir adamlığı, ruhu, duruşu yok şu anki Trabzonlularda.

DİNÇ
13.03.2013, 11:21
Fatih Tekke gol kralı olduğu sene her gol attığında ben gol atmış gibiydim...
Fatih'in sevinci benim sevincimdi...
Fatih Tekke bendendi...

Geçen sene Burak Yılmaz gol kralı olduğunda her gol attığında o yapmacık sevinçleri ile sadece Trabzonsporum gol attığı için seviniyordum...
Burak Yılmaz benden değildi...
Olamadı bir türlü...
Aynı
Olcan, Halil, Volkan Şen, Serkan Balcı gibi...

mashal61
13.03.2013, 12:11
Tespitler yerinde.

Almanya ile kıyaslanamayız. 1461'de oynayan futbolcularda bile 18-19 yaşlarında olanlar azdır.

Bir karar verelim; alt yapıya önem mi vereceğiz, birilerinin alt yapısı mı olacağız.

Ömer Faruk61
13.03.2013, 12:25
"Zaten onlara göre o sene devre arasında forvet alsak şampiyon olacaktık.Hadi diyelim olduk, süreç yine bundan daha farklı işlemeyecekti ki(Bakınız Bursaspor).Parayla saadet olmaz diye boşuna dememiş büyüklerimiz.Sevgi emektir de demişler.."

Budur mükemmel bir özet...Fikrinize sağlık..Ama Trabzon Altyapı oyuncularının yarısından çoğunun twitter hesaplarında bu hegomonya sahibi klupleri destekleyici twitler var.Yanlış anlaşılmasın çoçukları artık suçlamıyorum.Şehir neki altyapın ne olsun...

murat şahin
13.03.2013, 12:26
uşak ellerin dert görmesin...:)

ibrahim
13.03.2013, 12:53
O başarıyı tekrar yaşayabiliriz. Bu Tolunayla, Shotayla olacak iş değil. Bir bilene bırakmak lazım.

***

Bu yazıyı okuduktan sonra direkt aklıma geldi. Mustafa Reşit Akçay röportajından bir parça:


Son 15 senedir Trabzon’da alt yapıdan yetenek değil de fizik eksenli oyuncuların yetişmesinin nedeni nedir? Trabzon’da yetenek genleri mi köreldi?

Hayır. Genlerde bir körelme yok. Sadece futbol eğitiminin içerisine felsefemizi katacağımız bir takım farklı argümanları eksik bıraktık. Sosyal çevre olarak ailelerin yapısı, Trabzon’un sosyal yapısı ve kültürü çocuklarımızı evrensel dünyaya ulaştırabilecek bir takım temaslardan, etkilerden eksik bırakıyor. Yani geride kalıyoruz. Yine benim tespitimdir ben bir sosyolog değilim haddimi aşmadan konuşmak isterim. Çocuklarımız bugün bir Batı Anadolu’daki aynı yaştaki çocuktan, kendini ifade etme konusunda 6 yıl geride. Sosyalleşme konusunda altı yıl geride. Analitik düşünme konusunda 6 yıl geride. Sorumluluk alma konusunda geride. Dolayısıyla bu aradaki farkı yaratacak dediğim gibi biat kültüründen uzak yaratıcılığı tetikleyen felsefe artı eğitilebilecek düzeydeki ailelerin eğitilmesi, futbola bakış açılarının değiştirilmesi, yönetimsel anlamda alınan desteğin geliştirilmesi yönünde ikna edici çalışmalar, tesisleşme, bütün bunları sayabiliriz ama en önemli şey şu mutlaka ve mutlaka felsefesi olan bir futbol ekolü oluşturabilecek bilgi birikimi ile eğitim müfredatı yaratmalıyız. Ve bu müfredat içerisinde planlayıcı şekilde çalışmalar yapmalıyız. Örneğin 1461 Trabzon takımı olarak biz şu anda yabancı dil eğitimi alıyoruz, oyuncularımıza veriyoruz. Drama çalışmaları yapıyoruz, farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Bunlar çok basit olarak algılanabilir ama biz çocuklarımızın çok farklı değiştiğine tanık olmaktayız. Trabzon futbolu ve alt yapısı bunlardan geri kalmıştır. En kısa sürede genetik olarak bu verilmiş ayrıcalığı hayata geçirebilecek kendimize ait, kendi kültürümüzle bütünleşen ,kendi eksiklerimizin farkına varmış mental içeren bir müfredat, bir eğitim felsefesi bulmak zorundayız.

Trabzonspor alt yapısından yetişen yetenekli oyuncuların devamlılığını sağlayamayıp bir üst kademede başarılı olamamasının nedeni nedir?

Genel motivasyon. Genel motivasyon kişiyi ideallerine hazırlar. Eğer kişinin bir hayal gücü bir hayali yoksa kendine koymuş olduğu sınır sınırlı ise o sınıra kadar gidecektir. Bazen bu oyuncularımız için bir ev almak, bir araba almak ,bir de bir eş almakla yetinen hayalleri var. Küçücük hayalleri var ama ben Ay'da futbol oynamak istiyorum diye bir hayal kurarak Ay'da futbol oynamak için bir hayal kurarak bir yola girdiğinde düşünün bakalım o kişinin sınırları nerde olabilir ama maalesef çevre koşulları, aileler çocukların genel motivasyonunda sınırlayıcı etkiler olarak rol oynamakta. Genel motivasyonu yüksek futbol oynamak hayali ile birleştirilemeyen her çocuğumuz bir ev, araba aldıktan sonra enerjisini kaybetmektedir. Ve dolayısıyla yok olup gitmektedir.



Gesendet von meinem HTC Sensation XE with Beats Audio Z715e mit Tapatalk 2

RaşitCan
13.03.2013, 13:08
Tebrik ederim güzel bir yazı olmuş :alkış:

İlker Yazıcıoğlu
13.03.2013, 13:24
Senin üslubunu sevsinler Artvinli:)
Bir yazı bu kadar mı gerçek olur?
Mükemmel tespitler,mükemmel anlatım.
Sabahattin Ali okur gibi okudum.
Yazının vurguculuğundan çok anlatılanların tam tamına doğru olması geriyor insanı.
Yüreğine sağlık kardeşim.

Sizin yüreğinizdeki ateşi ben biliyorum ben.....

Zaten onlara göre o sene devre arasında forvet alsak şampiyon olacaktık.....

Bunlar var ya bunlar,duvara değil,tavana asılmalık yorumlar.
Adamım benim..

Gökhan Koç
13.03.2013, 13:32
Süper yazı olmuş eline sağlık renktaş

artvints
13.03.2013, 14:23
okuduğunuz için teşekkür hepinize.Ufak bişeyler daha ekleyeyim.

şimdi devrim lafı korkutmasın kimseyi.ben küçükken devrime saçlı sakallı, içkici gençlerin yaptıkları engellenmesi gereken bir hareket olarak bakardım.Sonra kazım koyuncu dan duymaya başlayınca bu kelimeyi, aramızdaki o soğukluk gitti.şimdi geldiğimiz süreçte devrim diye söylenen şeylerin zaten çoktan yapılmış olması gereken hareketler, temel haklarımız olduğunu görüyorum.

şimdi kim yapacak, almanlar gibi olamayız yorumlarını gördüm.bu da bizim hareket etmemizi engelleyen, heyecanımızı körelten öğrenilmiş çaresizlik oluyor.top var mı var, saha var mı o da var çok şükür.demek ki problem zihinlerde.onu çözmek için uzun bir dönem var önümüzde.mustafa hoca, şenol hoca gibi yalnız kalmasın.arkasında güçlü bir bmn olsun.şu zihinsel durumu çözdükten sonra, istesen de yerinde durmazsın zaten.hareket kaçınılmaz olur.devrimi bütün bir trabzon istediğinde etkisi çok büyük olacaktır.yıllar önce bir abimiz un var mı? şeker var mı? ne duruyosun helva yapsana diyerek mesajı varmişti :)tabi biz pek anlayamadık ne demek istediğini.

neyse şimdi bütün bunlar boşuna olursa, engellenirsek diye düşünenler vardır.boşuna olacak bişey yok, aynı zaman dilimi içerisinde halil niye oynuyo diye kendimizi yiyeceğimize meselenin temeline inmek için, bişeyleri düzeltmek için şansımız olur.

çok hayal kuruyosun diyen arkadaş.tespit ettim kimliğini gel buraya dinle.biz şimdi hak adalet diye gezinmiyormuyuz ortalıkta.diyorum ki, bu sistemde hak adalet falan yok.boşuna kendimizi yıpratmaya değmez.bunların ağzından hak adalet düşmezde yine istedikleri gibi çevirip, kendi bildiklerine uydururlar.bu şike süreci karşımızda çok açık bi şekilde bir imtihan vesilesi olarak duruyor.birbirimizi suçlaya suçlaya düştüğümüz durumda ortada.şampiyonluğa oynarken ki, o temiz saf duygular kayboldu gitti.hepsi harcandı yok yere.ama sen hala yok abi devre arasında forveti alacaktığa getiriyosun.yok kardeşim satın almayla olmuyo bu işler.inancı, aşkı satın alamıyosun.onla büyümüş olman lazım.

şimdi tribünden dövünüyoruz ya, ulan ben olacaktım ki o topu yerdim diye.işte o meseleyi çözmek lazım.ben stadın yanında doğmuşum, karadenizde büyümüşüm.trabzon yenilince kahroluyorum iştahım kesiliyor.ya bırak yenilmeyi pas hatası olunca başımız ağırıyor.peki ben tribünde kendimi yerken o sahada fazla kilolarıyla gezinenler kim?nasıl oynuyorlar orda?kim izin veriyor?bunları sorgulamak lazım.yanlış anlamayın oyuncuları suçlamıyorum.tüm bu sistemin, pisliğin yükünü halil'in sırtına yükleyerek çıkamayacağız işin içinden.

suç bizde.trabzonsporun sahibi biziz, yenilince biz üzülüyoruz.ama hiçbişey de yapmıyoruz.niye yapamıyoruz, neden olmuyor hepsinin mantıklı bir cevabı var.zaten şu geldiğimiz süreçte çoktan uyanmış olmamız lazımdı.neyse geç olsun güç olmasın.yazılar devam edecek, en ince ayırntızına kadar açmazları, sorunları yazmak istiyorum.benim gibi inanan trabzonlulardan katkı bekliyorum.

son olarak, bizi kurtaracak kahrolası bi süperman yok malesef.sorunlar bizim, e bi zahmet biz çözeceğiz.ama öyle 3 5 kişiye ait olmasın başarı.tabana yayılsın hareket ki engellenemesin daimi olsun, o üç beş kişi gidince başa dönmeyelim.çocuklarımız çaresiz yetişmesin.trabzonsporun başarısına doğsunlar ki, o aşka ortak olsunlar.5 yaşındaki yeğenimi trabzonlu yapamaz hale geldim.çünkü söyleyecek bişeyim yok ve buna çok fena halde bozuluyorum.derdim ondan.yani yaz yaz bitmez bunlar, ama hangi tarafı sizi etkiler de harekete geçirir bilmiyorum.o yüzden yazmaya devam edeceğim, ne zaman ki bişeyler değişir size söz ulan, gelip burda berbaber halil'e söveceğiz :) sizin korkunuz o biliyorum, suçu kendi üzerine almak istemez kimse.nerden çıktı şimdi bunlar, ne güzel olcana halile sövüyoduk.düzeni bozuyosun diyenler olur.önce bi sorunları halledelimde yine sövecez futbolcuya, o bizim ruhumuzda var zaten, kimse değiştiremez merak etmeyin :)

not: başlığa müdahele olmuş, gözümden kaçtı sanmayın :) ama çok problem değil.analtmak istediğim de o.rakibin adını okumaktan tiksinir hale geldiysek(getirildiysek), çok sorunlarımız var demektir ve bunu kabul edip işe başlamak lazım artık.

mashal61
13.03.2013, 15:12
...

şimdi kim yapacak, almanlar gibi olamayız yorumlarını gördüm.bu da bizim hareket etmemizi engelleyen, heyecanımızı körelten öğrenilmiş çaresizlik oluyor.top var mı var, saha var mı o da var çok şükür.demek ki problem zihinlerde.onu çözmek için uzun bir dönem var önümüzde.mustafa hoca, şenol hoca gibi yalnız kalmasın.arkasında güçlü bir bmn olsun.şu zihinsel durumu çözdükten sonra, istesen de yerinde durmazsın zaten.hareket kaçınılmaz olur.devrimi bütün bir trabzon istediğinde etkisi çok büyük olacaktır.yıllar önce bir abimiz un var mı? şeker var mı? ne duruyosun helva yapsana diyerek mesajı varmişti :)tabi biz pek anlayamadık ne demek istediğini.
...


Bu kısım benim yoruma yanıt sanırım.

Ben Almanya ile kıyaslanamayız dedim. Ama seni mi kıracağım Almanlar gibi olamayız demiş olayım. :) Futbol sahada 22 futbolcunun takımları için oynadığı, 2 teknik direktörün takımlarının galibiyeti için çalıştıkları, 4 hakemin maçı yönettiği, yönetimlerin kulübü yönettiği bir oyundur. Türkiye'de ise hakemlerin, teknik direktörlerin ve futbolcuların yönetimler tarafından satın alındığı bir oyundur. Buna taraflı medyayı da ekleyelim. Bu sebeple Almanlar gibi olamayız da diyebilirim.

Ama benim söylediğim Almanya ile kıyaslanamayızdı. Orada gençlere fırsat vermek açısından kıyaslanamayız demiştim.

artvints
13.03.2013, 15:26
Bu kısım benim yoruma yanıt sanırım.

Ben Almanya ile kıyaslanamayız dedim. Ama seni mi kıracağım Almanlar gibi olamayız demiş olayım. :) Futbol sahada 22 futbolcunun takımları için oynadığı, 2 teknik direktörün takımlarının galibiyeti için çalıştıkları, 4 hakemin maçı yönettiği, yönetimlerin kulübü yönettiği bir oyundur. Türkiye'de ise hakemlerin, teknik direktörlerin ve futbolcuların yönetimler tarafından satın alındığı bir oyundur. Buna taraflı medyayı da ekleyelim. Bu sebeple Almanlar gibi olamayız da diyebilirim.

Ama benim söylediğim Almanya ile kıyaslanamayızdı. Orada gençlere fırsat vermek açısından kıyaslanamayız demiştim.

kusura bakma.seni hedef göstermiş gibi olmuşum.ama sen düzeltmeyi yaptın zaten, sorun onlar gibi olmamamız ve olamayacağımızı zannetmemiz.söylenenler açık ve net.ben bu düşüncelerin kaynağına inmek istiyorum.tabi arada böyle hatalar olacak, önemli olan iyi niyet ve diyalog kurmak.amaç ortak zaten.yazılanı yanlış algılamışım, ama olur öyle arada :)

ama yine diyorum ki, ümidi kesmek iyi bişey değil.o zaman burda yaptığımız yorumların da anlamı kalmıyor.düzelmesi için çabalamak lazım.

mashal61
13.03.2013, 15:34
kusura bakma.seni hedef göstermiş gibi olmuşum.ama sen düzeltmeyi yaptın zaten, sorun onlar gibi olmamamız ve olamayacağımızı zannetmemiz.söylenenler açık ve net.ben bu düşüncelerin kaynağına inmek istiyorum.tabi arada böyle hatalar olacak, önemli olan iyi niyet ve diyalog kurmak.amaç ortak zaten.yazılanı yanlış algılamışım, ama olur öyle arada :)

ama yine diyorum ki, ümidi kesmek iyi bişey değil.o zaman burda yaptığımız yorumların da anlamı kalmıyor.düzelmesi için çabalamak lazım.

Yanlış anlamalar önemli değil, önemli olan iyi niyet senin de dediğin gibi.

Ateşe su taşıyan karınca misali bizimkisi. Ateşin sönmeyeceğini bilsek de safımız belli olsun.

winner
13.03.2013, 16:05
Bu güzel yazı ve emek için teşekkürler...

Çok kısa yoldan bir yorum yapmak gerekirse; planlama ve disiplin bu işin amentüsü.

Almanlar hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da bu iki prensibi düstur edinerek başarıy ulaştılar ve önümüzdeki 10 yıl dünya futbolunu domine edebilecek bir jenerasyon oluşturdular...

Son 2-3 yılda dünya vitrinine sundukları; Barça ve Real dahil dünyanın her takımında direkt oynayabilecek oyuncular:

Mesut Özil (Yazmaya gerek yok),

Müller(1989 doğumlu-3-4 yıldır Bayern'de ilk 11)

Kroos(1990 doğumlu-2-3 yıldır Bayern'de ilk 11),

Götze(1992 doğumlu 2-3 yıldır Dortmund'da ilk 11),

Reus(1989 Doğumlu-21 yaşında Gladbach'ı neredeyse tek başına şampiyon yapıyordu 2 yıldır Dortmund'da ilk 11)

Şimdi de 19 yaşında şampiyonlar ligi maçında takımın en büyük kozu olarak sahaya çıkan Schalke'li Draxler çıktı vitrine...

Bir de genç nüfusu ile övünülen ülkemize bakalım...

????????

vampir
13.03.2013, 16:16
biz kendi insanımıza tahammül edemeyen değişik bir ırkız yani trabzonlu futbolcuysa protestolar gırla gider beyenmezler kendi insanımzı ama yakışıklı gitarcı colman satıcı iki yüzlü selçuk-burak gibi futbolcular el üstünde tutulur artvints dediğin şeyler çok mantıklı ama işte kendi insanımıza tahammül gösteremeyen bir şehirde nasıl uygulanacak orasıda soru işareti ikinci atladığımız şeyde başkan kesinlikle korkusuz cesaretli tam bir trabzonlu olmalı mehmet ali yılmaz gibi ibrahimhacıosmanoğlu gibi çünkü dürüstlük efendilik faripaly denen saçmalık istanbulun bizden korktuğu için bizim genlerimize uymuyan bu şeyler bize benimsetildi efendi ola ola kümeye kadar geldik şampiyonlukjlarımız çalındı bu güce tapan istanbul medyası ancak cengaver gözüpek cesaretli yani mehmet ali yılmaz ibrahim hacıosmanoğlu tarzında bir başkanın dilinden anlar

artvints
13.03.2013, 16:26
Bu güzel yazı ve emek için teşekkürler...

Çok kısa yoldan bir yorum yapmak gerekirse; planlama ve disiplin bu işin amentüsü.

Almanlar hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da bu iki prensibi düstur edinerek başarıyı getiriyor...

Son 2-3 yılda dünya vitrinine sundukları; Barça ve Real dahil dünyanın her takımında direkt oynayabilecek oyuncular:

Mesut Özil (Yazmaya gerek yok),

Müller(1989 doğumlu-3-4 yıldır Bayern'de ilk 11)

Kroos(1990 doğumlu-2-3 yıldır Bayern'de ilk 11),

Götze(1992 doğumlu 2-3 yıldır Dortmund'da ilk 11),

Reus(1989 Doğumlu-21 yaşında Gladbach'ı neredeyse tek başına şampiyon yapıyordu 2 yıldır Dortmund'da ilk 11)

Şimdi de 19 yaşında şampiyonlar ligi maçında takımın en büyük kozu olarak sahaya çıkan Schalke'li Draxler çıktı vitrine...

Bir de genç nüfusu ile övünülen ülkemize bakalım...

????????

10 senede oldu bütün bunlar, 10 sene.karar verdiler uyguladılar.disiplin, planlama işini belli ki biz yapamıyoruz.biz de sadece aşk var.tabi bunun da sebepleri var.durup dururken bu hale gelmedik.
kısa ve uzun vadede yapılacak işler var.üzerine de bu bizdeki aşkı ekledin mi, çok manyak şeyler çıkar ortaya inanıyorum :) yani mutluluk ve saadet dururken zorla sıkıntıya girmeye gerek yok.

bu arada kroosla ilgili bir anımı anlatayım :) .anı diyince yanlış anlamayın tv den b.münih maçı izliyordum 4 5 sene oldu heralde.bir serbest vuruş oldu.schwienstiger, ribery falan dururken, bu 18 lik velet aldı topu.koydu yere, dedi ki ben kullanacağım.kimse de demedi ki, oğlum senin yaşın kaç burda abilerin dururken sana serbest vuruş kullanmak düşer mi? adam aldığı iyi eğitimin verdiği güvenle sahaya çıkmış 18 yaşında.o gün bugündür sahada.

ben şimdi mustafa nın aldığı eksik eğitimle, yanlış yapacağı zaman alacağı tepkinin korkusuyla oynadığı oyunu nasıl eleştireyim.garibim trabzonspor aşkıyla ve sahip olduğu yontulmamış yetenekle ayakta durmaya çalışıyor.suçu bu adamların üstüne yüklemek ne kadar doğru size bırakıyorum.

TekfurÇayır 61
13.03.2013, 19:10
Bunları hayâta geçirmek için ülkenin futbol sisteminin düzelmesini beklemeye de gerek yok. Biz doğruları yapalım da varsın bizim dışımızda olan herşey eğri olsun.

Ömer Faruk61
13.03.2013, 19:43
Burada vurgulamak istediğim bir konu var..

Şenol Güneş'in sözü üzerinden gitmek istiyorum.

“Futbol bizim zamanımızda, açların oynayıp tokların seyrettiği bir oyundu. Şimdi ise toklar ve zenginler oynuyor fakirler seyrediyor."

Baştan Aşağı Trabzonlu bir 11 yarattık.Mükemmel sonuçlar aldılar.Şampiyon oldular...Yıldızlaşan isimler Bu hegomonya sahibi kluplere gitmezler mi? Aileleri Trabzondan 1 alacağına git filanca istanbul takımı sana 5 veriyor demez mi? Biz bir Barcelona ya da Bilbao değiliz..Devir değişti bana göre..Kaldıki Trabzonsporun şaaşalı döneminde bile maddi imkansızlıklar nedeniyle oyunculara ağlaya ağlaya gönderilmiş.Ha yerleri yine altyapıdan doldurulmuştur ama bu dönemde zor bu şehir ile siyasi düzen ile imkansız derim bu düzen.Altapıdan Üstyapıya kadar torpil adam kayırma düzenini nasıl yokedebiliriz...

artvints
13.03.2013, 20:34
Burada vurgulamak istediğim bir konu var..

Şenol Güneş'in sözü üzerinden gitmek istiyorum.

“Futbol bizim zamanımızda, açların oynayıp tokların seyrettiği bir oyundu. Şimdi ise toklar ve zenginler oynuyor fakirler seyrediyor."

Baştan Aşağı Trabzonlu bir 11 yarattık.Mükemmel sonuçlar aldılar.Şampiyon oldular...Yıldızlaşan isimler Bu hegomonya sahibi kluplere gitmezler mi? Aileleri Trabzondan 1 alacağına git filanca istanbul takımı sana 5 veriyor demez mi? Biz bir Barcelona ya da Bilbao değiliz..Devir değişti bana göre..Kaldıki Trabzonsporun şaaşalı döneminde bile maddi imkansızlıklar nedeniyle oyunculara ağlaya ağlaya gönderilmiş.Ha yerleri yine altyapıdan doldurulmuştur ama bu dönemde zor bu şehir ile siyasi düzen ile imkansız derim bu düzen.Altapıdan Üstyapıya kadar torpil adam kayırma düzenini nasıl yokedebiliriz...

önce insanlar nasıl bu hale getirildi, bu tüketim toplumu nasıl yaratıldı.ve bu insanların yönlendirdiği futboldan biz nasıl etkileniyoruz?bunların hepsi başından sonuna kadar en ince ayrıntılarıyla anlatılması lazım.zaten çoğu tabzonlu bişeylerin yanlış gittiğinin farkında ama sebepler hep yanlış yerde aranıyor.doğru yanlışı ayıramıyacak seviyeye geldik.herşey sebep sonuç ilişkisinde doğru bi şekilde anlatılırsa gerçek görülürse insanlar bu heyecana cevap vereceklerdir.

şimdi bu zehir içimize işlemiş durumda.hayatımızın her yerinde var.ama futbol çok ciddiye alınan bir şey değil ülkede.orda bütün bir trabzona yayılan doğru işler yapılırsa, engellenemeyecek seviyeye çıkar.ama bunu sadece mustafa hocanın veya şenol hocanın sırtına yüklersek, yine başarısız oluruz.bu tip fikir insanlarını destekleyecek bir altyapı oluştrulabilir.artık işi bilenleri gerçekten niyeti iyi olan insanları işin başına getirmek lazım.ya da hak adalet diye dolaşmycaz ortalıkta çünkü bi faydası yok.çünkü bu sistemde adalet bir ölçü birimi değil.güçlüysen bi şekilde kitabına uydurup istediğini yapıyorsun.bi de gözümüzün içine baka baka yapıyorlar.tüm bu olayların sonunda en büyük suçlu, en büyük beceriksiz yine biz olduk.oysa şu sürecin başına dönelim, sadece iyi niyetli,heyecanlı , biz iyi oynuyoruz bu futbolu diyen bi takımdık.şampiyonluğa talip olduk, ama başımıza gelenleri görüyorsunuz.tek suçumuz şampiyonluğu istemekti.benim artık midem bulanıyo bu yapılanları gördükçe.kendimize yaptıklarımızı gördükçe de daha da canım sıkılıyor.o yüzden ya düzelecek bu iş, ya da sızlanmayı kesip oturucaz yerimize, bize biçilen şampiyon olması yasak 4.büyük takımı oynayacaz.içimize hangisi siniyorsa artık.

TekfurÇayır 61
13.03.2013, 21:08
.... bize biçilen şampiyon olması yasak 4.büyük takımı oynayacaz.içimize hangisi siniyorsa artık.

4. Büyük ünvânı da, 1. büyük ünvânı da içime sinmiyor.

3 Büyükler diye bir ünvân verilmiş, biz bu kategoriye tâlip olmak yerine yeni bir kategori oluşturmalıydık. Bizim kategorimizde 3 büyükler denen takımlara yer olmamalıydı.

Ya onlar büyük değil, ya biz. Hepberâber büyük olduk mu onlarla aynı kategoride yer alıyoruz ki kesinlikle aynı kategoride değiliz.

Şikeci ile, dönek ile ne işimiz olur.

artvints
13.03.2013, 22:01
4. Büyük ünvânı da, 1. büyük ünvânı da içime sinmiyor.

3 Büyükler diye bir ünvân verilmiş, biz bu kategoriye tâlip olmak yerine yeni bir kategori oluşturmalıydık. Bizim kategorimizde 3 büyükler denen takımlara yer olmamalıydı.

Ya onlar büyük değil, ya biz. Hepberâber büyük olduk mu onlarla aynı kategoride yer alıyoruz ki kesinlikle aynı kategoride değiliz.

Şikeci ile, dönek ile ne işimiz olur.

işte bu kısmını bi anlatabilsek.hak adalet diyorsak, sonuna kadar savunmalıyız, kendime kadar adalet dersen, o zaman senden güçlü olan takımların kendilerine göre kurduğu adalete tabi olursun.bunun ortası yok.bu sistem bize uygun değil işte.ne şampiyon olmamayı göze alabiliriz, ne de haksızlıkla şampiyonluklar kazanmayı içimize sindirebiliriz.ki zaten seni üst gruba dahil etmezler, 4 takım için yer yok orda.sistem iki buçuk takımdan fazla kazananı kabul etmiyor malesef.

winner
14.03.2013, 14:22
Dibe vurmuştu Alman futbolu 2000'li yılların başında...

Milli takımları kalitesiz devşirmeden geçilmiyordu.

Dünya kupası ve Avrupa şampiyonası maçlarınnda en önemli oyuncularının Jens Jeremies olduğu dönemi bile hatırlıyoruz şimdi olsa ilk 18'in dışında kalacak bir oyuncu...

Ama bugün gıpta ile bakılacak genç pırıl pırıl yıldızları var.

Bunlar toprakta yetişmiyor sonuçta Alman'lar ciddi yatırım ve planlama yaptı bu konuda...

Biz de hala poposunu zor kaldıran ve 27 yaşına gelmiş bir adam ülke futbolunun en önemli oyuncusu olarak gösteriliyor ve numune olarak avrupa'da bir takımda oynayabiliyor...

Son 5 yıla bakalım kim var diye 18-21 yaş aralığında ortalığı kasıp kavuran...

Tın tın malesef...

Mesela fb'li salih uçan Almanya'da doğup büyüseydi 18-19 yaşında Bayern'in ilk onbirinde Kroos-Müller ikilisiyle birlikte şampiyonlar ligi maçına çıkıyor olacaktı muhtemelen...

artvints
14.03.2013, 15:46
aradaki uçurum inanılmaz.şöyle söyleyeyim.alman milli takımı ilk onbiri b.münich artı mesut kedira dan oluşuyor.çıkartacağı ikinci 11 b.dortmund ağırlıklı olur.schalke leverkusen bremen stutgart takımlardan çok sağlam bir üçüncü bir 11 çıkartılır.

şimdi bu oyuncuların hepsini ayırdık.alman liginin geri kalanından milli takım yap, bizim milli takımla başa baş oynar eminim.durum o kadar ciddi, makas o kadar açık.ama hala para yeme peşindeler, milliyetçilikleri de sahte bunların, slogan üretmekten başka bir işe yaramıyor.