PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Reşit Akçay İstifa! | Burçin Aydoğdu yazdı...



Burçin Aydoğdu
28.02.2013, 11:44
Bir konserinde kendisine ödül takdim edilirken Kazım Koyuncu demişti:

- Karadeniz insanı çok nadir takdir eder.

http://dikoyna.com/wp-content/uploads/Kazim11-150x150.jpg

Trabzonspor'da da bu hep böyle olmuştur. En ufak bir olayda eleştiri oklarına hedef olmak an meselesiyken, başarılar karşısında takdir görmek çok zor hatta imkansıza yakındır.

1984'te Trabzonspor'a altıncı kupasını kazandıran Ahmet Suat Özyazıcı bakın ne diyor (http://www.iha.com.tr/NewsDetail.aspx?nid=40870&cid=4):

"İki kupa aldığımızda niye 'Üçüncü kupayı da almadınız' dediler. Hatta 3 tane kupa aldığımız dönemde bile 'Niye dördüncü kupayı almadın' dediler bana. Ben de o zaman dedim ki 'Statüde 4. kupa yok." Oynadığımız statüde olsa belki onu da alırdım. Lig şampiyonu olmuşuz, diğer kupalardan da 2 tane almışız, 4. kupayı niye almadık diyorlar"

http://dikoyna.com/wp-content/uploads/ozyazici2.jpg

Lafı buradan sevgi, saygı, anlayış mesajlarına getirmeyeceğim. Tam tersini yapacağım. Trabzonspor'un iklimini doğru analiz etmek gerekir. Bakın Özyazıcı sözlerine nasıl devam etmiş:

"Trabzon'un özelliği bu. Eğer böyle olmamış olsaydı Trabzonspor yıllarca zirve yarışı yapamazdı. "

Özkan Sümer'in de dediği gibi "Trabzonspor büyüklüğünü büyük kulüplerle sevişerek değil, savaşarak kazanmıştır". Eğer İzmir takımları gibi, Ankara gibi ve diğer bir çok Anadolu kulübü gibi rasyonel hareket eden bir kulüp olsaydı Trabzonspor şimdiye kadarki 7 şampiyonluk bir yana dursun, ligde bile kalamazdı. Türkçesini söyleyeyim: Bu kadar hırsızla, yalancıyla, politikacıyla uğraşmak akıllı adamların işi değildir. Birazcık agresif olmak, irrasyonel olmak, laftan anlamamak, kendi bildiğini okur olmak lazım lazım.

Tabii bunun sonucu olarak, taraftar gruplarının, ihtilaf cephelerinin haddi hesabı olmuyor. Dışarıdan bakınca sürekli birbirini yiyen, kendini kemiren bir camia profili çıkıyor. Her başarısızlıkta istifa sesleri, gidenler, sil baştan yapılan işler...

Fakat kulüp her kendini yeyip bitirdiğinde küllerinden yeniden doğuyor. 1996'da, 2005'te ve en son 2011'de kulüp bunu gösterdi. Deplasmandaki stadı 60 bin kişiyle dolduran taraftar bunu gösterdi.

http://s3.amazonaws.com/rapgenius/1298845174_phoenix.jpg

Trabzonspor'dan kurtulmak isteyenler kulüp birbirine düştü, ekibi dağıttı, yönetimi sil baştan oldu diye bitti zannederken, Trabzonspor'u uçuruma getiren agresifliği ona her seferinde Anka kuşu gibi kendi küllerinden yeniden doğacak gücü de veriyor.

İşte Trabzonspor en kötü zamanında hem de pilot takımıyla Fenerbahçe'yi kendi evinde 3-2 yendi.

Osmanlı'nın Dağılma Dönemi'nde Keçecizade Fuat Paşa yurt dışına bir diplomatik geziye çıkar.

http://forum.bordomavi.net/attachment.php?attachmentid=5360&stc=1&d=1362044457

Orada bir sohbet ortamında dünyanın en büyük devletinin kim olduğundan konu açılır. Fuat Paşa son derece kendinden emin bir edayla "En büyük devlet Osmanlı'dır!" der. Orada bulunanlar şaşırır çünkü Osmanlı çöküşün eşiğindedir ve gücüyle, büyüklüğüyle diğer birçok ülkenin çok gerisinde kalmıştır. Diplomatlar Fuat Paşa'ya bunu neye dayanarak söylediğini sorarlar. Fuat Paşa şöyle cevap verir:

- Dünyada Osmanlı Devleti'nden daha kuvvetli bir devlet olabilir mi? Yüz yıllardan beri biz içeriden, siz dışarıdan yıkmaya çalıştığımız halde hala yerinde duruyor.

İşte Trabzonspor da Türkiye'nin en büyük kulübüdür. Yıllardır statükocular dışarıdan, biz içeriden uğraşıyoruz, hala yıkamadık. Şimdi gücümüzü göstermek için tribünlerden hep beraber bağıralım:

- Reşit Akçay İstifa!

http://dikoyna.com/wp-content/uploads/resitakcay.jpg

Gökhan Koç
28.02.2013, 11:53
Çok beğendim :)

Fikrine sağlık,

Dışardan bizi yıkmak imkansız,

İçerdekilerde sağolsunlar bir saniye durmuyorlar.

Bknz: www.karadenizdesonnokta.com (http://www.karadenizdesonnokta.com)

Mollasalihoğlu
28.02.2013, 11:57
Burçin abi çok haklı...

Reşit Hoca şimdi sempatik geliyor camianın tamamına. Adım gibi eminim ki Trabzonspor'un başına geçtiğinde kendisine mantıksız biçimde muhalefet edecek bir %30'luk kesim var.. Azıcık tökezlediğinde %70'e çıkar bu oran.

Allah kalan %30'a zeval vermesin.

Ertan 51
28.02.2013, 12:14
Yazıya konu olan içimizdeki o yanaz lar varya:)
şikecilerden daha çok yaralıyor beni,
şaşırıyorum,inanamıyorum,deli oluyorum.
Aklımızı başımıza alırız inşallah diyeceğim ama imkansız,
bknz.Tolunay Kafkas başlığı
onun için M.Reşit Hoca istifa :)

Burçin ellerine sağlık renktaşım,tam benim yarama parmak basan bir yazı.

Gökhan ARSLAN
28.02.2013, 12:15
Her zaman yaptığımız bir davranış işte
Huylu huyundan vazgeçmiyor (:

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
28.02.2013, 12:35
Meşhur bir zebani fıkrası vardır ya;
Cehennemde yanan Türklerin kazandan çıkmasını engelleyen zebani yoktur,
sebebi ise "çıkmaya çalışanları Türkler kendileri aşağı çeker.. " diye..

Durum aynen bu minvaldedir.
Kendi kendimize bu kadar zarar verebilmemiz bir vaka iken, buna rağmen ayakta kalabilmemiz bambaşka bir mucizedir.

Kaya
28.02.2013, 12:45
BMN ödül töreninde Özkan hoca da yaşarken hatırlamanın çok önemli olduğunu söylemişti...

Tam bu yazıya eş değer bir video...

http://www.facebook.com/photo.php?v=10150343556647561&set=vb.8715106814&type=3

OYılmaz
28.02.2013, 13:03
İstanbul oligarşisini yıkan Trabzonspor'un büyüklüğü en özel büyüklüktür. Büyüklük bir devrim yapmaktır. Bu devrimi de Trabzonspor yapmış ancak İstanbul ekonomisinin gücü Trabzonspor'un başlattığı akımı yerle bir etmiş ve ediyor da. Bizi diğer takımlardan ayırması gereken etkenler: mücadele ve oligarşiyi yıkma tutkusu olmalıdır. Dünya yıldızı futbolcular getirip de reklamını yapıp, futbol gibi Dünya'nın en eğlenceli oyununu sermaye haline getirenlere karşı futbol aşkı ve tutkusuyla oynamalıyız. Bu tutku ve mücadele olduğu sürece Trabzonspor alt liglerde mücadele etse bile Trabzonspor'un maçı olduğu gün heyecanımdan hiçbir şekilde bir şey eksilmeyecek.

Çok güzel yazı olmuş Burçin abi ellerine sağlık.

TekfurÇayır 61
28.02.2013, 13:12
Ellerine sağlık, önemli bir konuya değişik bir bakış açısıyla yaklaşmışsın.

Şu kısmına hiç katılmıyorum:

"Lafı buradan sevgi, saygı, anlayış mesajlarına getirmeyeceğim. Tam tersini yapacağım. Trabzonspor'un iklimini doğru analiz etmek gerekir. Bakın Özyazıcı sözlerine nasıl devam etmiş:

"Trabzon'un özelliği bu. Eğer böyle olmamış olsaydı Trabzonspor yıllarca zirve yarışı yapamazdı. "

Özkan Sümer'in de dediği gibi "Trabzonspor büyüklüğünü büyük kulüplerle sevişerek değil, savaşarak kazanmıştır". Eğer İzmir takımları gibi, Ankara gibi ve diğer bir çok Anadolu kulübü gibi rasyonel hareket eden bir kulüp olsaydı Trabzonspor şimdiye kadarki 7 şampiyonluk bir yana dursun, ligde bile kalamazdı. Türkçesini söyleyeyim: Bu kadar hırsızla, yalancıyla, politikacıyla uğraşmak akıllı adamların işi değildir. Birazcık agresif olmak, irrasyonel olmak, laftan anlamamak, kendi bildiğini okur olmak lazım lazım."

Futbolun doğasında, gerçeğinde rekâbet vardır. Ülkede futbol yıllardan beri sahte bir rekâbet ortamı içinde tutulmuşsa ve bu ortamda Trabzonspor gerçek rekâbetin ne olduğunu göstermeyi başarmışsa bunun agresiflikle, irrasyonellikle, laftan anlamamakla, kendi bildiğini okumakla alâkası yok.

Bunların tam tersi, Trabzonspor evrensel bir doğrunun uygulayıcısı olmuş, karşılığında da başarı elde etmiştir.

Bir başka evrensel doğru da şudur, başarının takdir edilmesi hem takdir edeni yüceltir, hem takdir edilene yeni başarıların kapılarını açar.

Mârifet iltifâta tâbîdir demişler.

Bu evrensel doğruyu da uygulayabilsek başarıların çok daha fazlalaşacağına şüphe yok.

Takımımızın mârifetlerinin çoğalmasını istiyorsak iltifat etmeyi öğrenmek zorundayız.

Daha fazla başarının önündeki tek engel yine biziz.

Okuduğum bir kitapta Franz Kafka'nın kitabından yapılmış bir alıntı vardı:

Bir maymun Afrika'da gemicilerin eline esir düşer. Gemiye götürülen maymun bir kafese kapatılır.

Uzun gemi yolculuğu sırasında maymun yavaş yavaş önce konuşmayı öğrenir, sonra insanlar gibi çatal kaşık kullanarak tabaktan yemek yemeyi öğrenir, kafesten kurtulup gemicilerle birlikte sofraya oturmaya başlar.

Karaya vardıktan sonra maymundaki gelişme devâm eder, öyle ki Bilimler Akademisi'nde konferans verecek hâle gelir.

Konferans esnâsında şöyle bir soru sorulur maymuna, "Bu gelişmeyi nasıl başardınız?"

Maymun, "Başka çârem yoktu." der.

Biz de bizi sınırlayan kafeslerden artık kurtulabilmek için değişmeliyiz.

Not: "Evrensel doğru" sözü için özür dilerim, çünkü çok yanlış bir söz. Bu sözün yerine kullanılan başka bir söz bulamadığım için kullanmak zorunda kaldım. Bütün evren hakkında bilgi sâhibi imişcesine, kendi kısıtlı aklımızla ulaştığımız doğruları bütün evrene mâl etmek insanoğlunun nasıl benmerkezci bir varlık olduğunun başka bir göstergesi. Evrende belki bizim şimdiye kadar akıl edemediğimiz bambaşka doğrular hüküm sürmekte. İnsanoğlu kendi doğrularını evrensel ilân ederek aslında neyi ilân ettiğini iyi anlamalı.

Yiğit Gayretli
28.02.2013, 13:27
Tersine işleyen düzenin bünyede yarattığı etkiyi öyle güzel özetlemişsin ki Burçin abi...

Ellerine sağlık.

Gamze
28.02.2013, 13:35
Çok keyifli bir yazıydı abi. Eline sağlık.

Sırf öyle yapmış olmak için muhalefet edenlerimiz var.
Tutar bir yan aramıyoruz; amaç üzüm yemek değil bağcı dövmek. Bununla da övünme yanılgısına düşüyoruz çoğunlukla.

Ertan 51
28.02.2013, 14:07
Çok keyifli bir yazıydı abi. Eline sağlık.

Sırf öyle yapmış olmak için muhalefet edenlerimiz var.
Tutar bir yan aramıyoruz; amaç üzüm yemek değil bağcı dövmek. Bununla da övünme yanılgısına düşüyoruz çoğunlukla.
İnan ki bu da çok güzel bir tespit Gamzecan.
O tutum la övünüyorlar,
bizler gibi başka Trabzonpor yok deyip yapıcı olanlarla da alay ediyorlar.

Fatih Özkan
28.02.2013, 14:21
Tespitler güzel, yazı güzel.
Yıllardır Avni Aker'de yahut TV karşısında Trabzonspor'un üst üste 3 maçını bile izlememiş insanlar var ki acımasızca eleştiriyorlar...
Destek olmak yerine küçümsüyorlar...
İşte bundan nefret ediyorum!

CamilloVillegas
28.02.2013, 16:20
Bir konserinde kendisine ödül takdim edilirken Kazım Koyuncu demişti:

- Reşit Akçay İstifa!

http://dikoyna.com/wp-content/uploads/resitakcay.jpg

Resit Akcay Istifa!

Yazini hic begenmedim, neden daha güzel anlatamadin Trabzonsporumun halini!?

;)

(PS: Yani Trabzonsporlu olmayanlarin diliyle: Eline saglik!)

Tunga
01.03.2013, 01:08
Bu konuda ilk kitabımızdan bir alıntı yapmak hoş olacaktır.

“Bir İtalyan düşünür demiş ki ‘İtalyan’lar hep eleştirilir, İtalya’da beşyüz yıldır kavga var, isyan var, kin var diye. Oysa ki Rönesansı İtalyan’lar başlatmış, tarihe damgasını vurmuş onlarca bilim adamı, matematikçi ve sanatçı yetiştirmiş. Buna karşılık İsviçre’de beşyüz yıldır huzur ve barış var. Peki ne yapmışlar? Guguklu saat!’. Türkiye’nin bir çok yöresindeki insanlar futbol konusunda pek bir mülayim, pek bir kalender. Fakat ne üretebildiler? Inter-Toto Kupası’na katılma başarısı! Trabzon’da kırk yıldır isyan var, öfke var, hırs var, kin var. Peki ne yaptık? Altı şampiyonluk, yedişer defa Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Kupası ve diğer kupalarla birlikte Avrupa Arenası’nda yazılmış nice destanlar. Var mı ötesi?”

Eline sağlık Burçin..

Burçin Aydoğdu
01.03.2013, 10:43
Yazıyı beğendiğini ifade eden, beğenmediğini ifade eden ve beğenmemiş gibi yapan herkese teşekkür ederim :)