PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dağlarına Bahar Gelmez Memleketimin | Halit M. MOLLASALİHOĞLU



Halit M. MOLLASALİHOĞLU
11.02.2013, 10:46
http://www.trabzonspor.org.tr/Upload/Resimler/buyuk/12818-0O7Z0J0L.jpg


Tolunay Kafkas’ın takımın başına geçmesi her kan değişiminde olduğu gibi takım üzerinde bir doping etkisi yaptı ve muazzam bir başlangıç yapmış oldu Kafkas.

Bu güzel başlangıç maalesef takımımızdaki yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş’in ismine indirgeyen dar görüşlü bir kitleyi oldukça memnun ederken Trabzonspor’un tüm sorunlarının bittiğini sanmasına ve her şeyin süt liman gideceğine inanmasına sebep oldu.

Sivas maçındaki hezimet ise en hafif tabiri ile rüyadan uyanma maçı oldu Trabzonspor camiası için.
Kafkas hırsı ve dinamizmi ile takıma yeni bir soluk getirirken yapısal problemlerin halen kucağımızda bir bomba gibi durduğunu gösterdi.

Burada söylenenler asla Kafkas’a tanınacak kredinin eksilmesini amaçlar değildir. Sonuçta henüz takımın başında bir ay dahi geçirmemiş olan Kafkas bu kadro ile mucizeler yaratacak bir sihirli değneğe sahip değildir. Zaten öyle bir ihtimal olsa tecrübesi ve kariyeri çok daha üst düzeyde olan Şenol Güneş bu değneği kullanır ve gerekli atılımı er ya da geç hayata geçirirdi.

Kafkas’tan bir hamle beklemek, Kafkas’ı değerlendirmek için bu sezonun sonunu hatta önümüzdeki sezonun devre arasını bile geçirmek gerekir. Kafkas doğru bir transfer politikası ile – eğer “gadromuz yederli” kriterine takılmazsa – çok güzel işler yapabilir. Trabzonspor Kafkas’ın kariyerindeki sıçrama noktası olabilir. Bu bambaşka bir yazının konusu.

Peki Trabzonspor’un sorunu nedir?
Bu sorunun en net cevabı niteliksiz ve verimsiz kadro yapısıdır. Tek başlarına birer Anadolu takımının dominant yıldızları olabilecek Adrian, Sapara, Alanzinho, Colman, Zokora, Soner, Olcan ve Volkan aynı forma altında tek kişilik performans sergileyememektedirler.

Forvet pozisyonunda Henrique ve Janko henüz hiç katkı yapmamışken, Emre Güral yüksek perdeden, iddialı bir duruş sergileyip aldığı sürelerde bunun altını dolduramazken, Halil ise tanımlanamaz şekilde devasa bir form düşüklüğü yaşamakta.

Tek elle tutulur pozisyon olan savunmanın da takımın kalanına ayak uydurması mevcut durumun pekişmesine tüy diken unsur olmuştur.

Özetlemek gerekirse bir çiçekle bahar gelmiyor memleketimin dağlarına.
Yapılması gereken ise yönetimin maddi manevi taşın altına elini sokması, göreve başladıkları dönemdeki gibi bir kadro revizyonu yapması ve yepyeni bir Trabzonspor ile yeni sezona girmesidir.

Yönetim artık kararını vermelidir. ;
Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmelidir.
Zira Şenol Güneş’i taraftarın önüne atarak bir dönemi kurtarmış olmaları aynı filmin Tolunay Kafkas ile de taraftara yutturulabileceği anlamına gelmez.
Yani C planı, D planı masalına artık taraftarın karnı tok.


Not: Neden gündüz maçlarından, hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa; İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlarına şaşarımadığımızdandır.

Mollasalihoğlu
11.02.2013, 10:48
Not: Neden gündüz maçlarından, hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa; İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlarına şaşarımadığımızdandır.

Bu konu bende çok hassas..

Şenol Güneş zamanında da doğranıyorduk, şimdi de doğranıyoruz.

O zaman "top mu oynuyoruz da hakeme bakıyorsun?" diyenler şimdi hakemlere isyan eder oldular.. Samimiyet?

Tunga
11.02.2013, 10:54
Çok söyledik zamanında. Bizde her saniye değişen sistemler ve sonuç olarak sistemsizlik bu kadar net yüzümüze vururken, gelen her hoca için Trabzonspor değirmen olacak, öğütecektir onları. Buna direnebilecek gücü olan belki de tek hoca ile de yolları ayırdık bir kere daha. Ama bu arada sistemsizliğimizde ve bakar körlüğümüzde hiç bir değişiklik yapmadan.

Tolunay Hoca'nın işi, onun zannettiğinden bile daha zor. Yakında o da fark edecektir. Ateşle barut diye girdi bu işe ama, tek atımlık barut* benzetmesine muhatap oldu.

* Tek atımlık barut Tolunay Kafkas değil, Trabzonspor'un sezon ortasında hoca değiştirmesidir.

Gökhan ARSLAN
11.02.2013, 10:58
Umarım bir değerimizi daha harcamayız..

Berkan
11.02.2013, 10:59
Haftayı fenerbahçeyi yener ve tekrar şampiyonluk hesapları yaparız, yenilirsekte kümede kalma :confused:

Bizim taraftarın en büyük sorunu zaman. İşte bu yüzden sistem oturamadan hoca değişiyor Trabzon'da.

Yiğit Gayretli
11.02.2013, 11:24
Bu işin hocayla alakalı olmadığı konusunda ısrarcıyım. Malzeme bu, olduğu kadarıyla yetinmek lazım.

Kadro üzerinden, oyuncu değişikliğinden veya başka bir sebepten Tolunay Hoca'ya yüklenmek haksızlık olur. Bu mantaliteyle çok hoca değiştirmek zorunda kalırız...

Gece Tolunay Hoca'nın başlığında yazmıştım...

TekfurÇayır 61
11.02.2013, 11:35
Benim düşüncem de şu, bu sene puan ve futbol kalitesi olarak bizden daha başarılı herhangi bir Anadolu takımı ile kadroları takas edelim, bizden giden kadronun performansı yükselir, bize gelen kadronun performansı düşer.

Teknik direktörlerden (Şenol veyâ Tolunay hocalar) bağımsız olarak.

Hatta kadrolarla birlikte teknik direktörleri ve yardımcı teknik ekibi de, başkanı ve yöneticileri de takas edelim, aynı şey olur.

Bize yapılan kötülüğü her bir yönüyle görebilmek lâzım.

Evet, yaptığımız transferler ahım şahım değil, ama bu adamların gerçek performansları bu kadar da değil.

Yazıyı hakem etkeninden bağımsız yazdım.

Badaloğlu
11.02.2013, 11:50
Bu kadro ile mehter takımı iki ileri bir geri maç alır veririrz. Sene sonunda bence yabancılar ve bazı yerli oyuncular elden çok acele elden çıkartılmalı. Bu kadro ile Tolunay Kafkas'ı eleştirmek bana haksızlık gibi geliyor. Tolunay hocanın yapması gereken sene sonuda takımı bir güzel silkelemeli ve birçok oyuncu ile yollar ayrılmalı. Yerlerine yepyeni bir takım kurmalı. Bu takımın özelliği ise genç, koşan, hırslı ve aç bir kadro olmalıdır.

Soner Albayrak
11.02.2013, 11:55
Trabzonspor takımının kapasitesi ile hedefleri örtüşmemektedir. Sorun hiç bir zaman hoca sorunu olmadı.

Yiğit'in dediği gibi eldeki malzeme bu fazlasını beklememek gerekli.

Gökhan Koç
11.02.2013, 12:40
http://www.trabzonspor.org.tr/Upload/Resimler/buyuk/12818-0O7Z0J0L.jpg


Tolunay Kafkas’ın takımın başına geçmesi her kan değişiminde olduğu gibi takım üzerinde bir doping etkisi yaptı ve muazzam bir başlangıç yapmış oldu Kafkas.

Bu güzel başlangıç maalesef takımımızdaki yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş’in ismine indirgeyen dar görüşlü bir kitleyi oldukça memnun ederken Trabzonspor’un tüm sorunlarının bittiğini sanmasına ve her şeyin süt liman gideceğine inanmasına sebep oldu.

Sivas maçındaki hezimet ise en hafif tabiri ile rüyadan uyanma maçı oldu Trabzonspor camiası için.
Kafkas hırsı ve dinamizmi ile takıma yeni bir soluk getirirken yapısal problemlerin halen kucağımızda bir bomba gibi durduğunu gösterdi.

Burada söylenenler asla Kafkas’a tanınacak kredinin eksilmesini amaçlar değildir. Sonuçta henüz takımın başında bir ay dahi geçirmemiş olan Kafkas bu kadro ile mucizeler yaratacak bir sihirli değneğe sahip değildir. Zaten öyle bir ihtimal olsa tecrübesi ve kariyeri çok daha üst düzeyde olan Şenol Güneş bu değneği kullanır ve gerekli atılımı er ya da geç hayata geçirirdi.

Kafkas’tan bir hamle beklemek, Kafkas’ı değerlendirmek için bu sezonun sonunu hatta önümüzdeki sezonun devre arasını bile geçirmek gerekir. Kafkas doğru bir transfer politikası ile – eğer “gadromuz yederli” kriterine takılmazsa – çok güzel işler yapabilir. Trabzonspor Kafkas’ın kariyerindeki sıçrama noktası olabilir. Bu bambaşka bir yazının konusu.

Peki Trabzonspor’un sorunu nedir?
Bu sorunun en net cevabı niteliksiz ve verimsiz kadro yapısıdır. Tek başlarına birer Anadolu takımının dominant yıldızları olabilecek Adrian, Sapara, Alanzinho, Colman, Zokora, Soner, Olcan ve Volkan aynı forma altında tek kişilik performans sergileyememektedirler.

Forvet pozisyonunda Henrique ve Janko henüz hiç katkı yapmamışken, Emre Güral yüksek perdeden, iddialı bir duruş sergileyip aldığı sürelerde bunun altını dolduramazken, Halil ise tanımlanamaz şekilde devasa bir form düşüklüğü yaşamakta.

Tek elle tutulur pozisyon olan savunmanın da takımın kalanına ayak uydurması mevcut durumun pekişmesine tüy diken unsur olmuştur.

Özetlemek gerekirse bir çiçekle bahar gelmiyor memleketimin dağlarına.
Yapılması gereken ise yönetimin maddi manevi taşın altına elini sokması, göreve başladıkları dönemdeki gibi bir kadro revizyonu yapması ve yepyeni bir Trabzonspor ile yeni sezona girmesidir.

Yönetim artık kararını vermelidir. ;
Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmelidir.
Zira Şenol Güneş’i taraftarın önüne atarak bir dönemi kurtarmış olmaları aynı filmin Tolunay Kafkas ile de taraftara yutturulabileceği anlamına gelmez.
Yani C planı, D planı masalına artık taraftarın karnı tok.


Not: Neden gündüz maçlarından, hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa; İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlarına şaşarımadığımızdandır.

Halit Abi,

Öncelikle bu güzel yazın için sana teşekkür ederim,

Malum tartışmanın sözde diğer taraf temsilcisi olarak birkaç soru sormak istiyorum :)

Yazıda, "yapısal sorunun" sorumlusu olarak haliyle yönetimi sorumlu tutuyorsun ve Tolunay Kafkasın önümüzdeki günlerde alabileceği kötü neticeleri bu konuyla ilişkilendiriyorsun.

Önümüzdeki günlerde eğer bu takım top oynamaya başlar ve çok iyi neticeler alırsa, o zaman bahsettiğimiz "yapısal sorun"u yönetim çözmüştür diyebilir miyiz ?

Eğer bunu demezsek, şunu mu söyleriz "Yapısal sorunlar devam ediyor fakat Tolunay Hoca fark yarattı".

Sorunlar için somut tanımlar kullanmaz isek, bence bu konu hep tartışmaya açık olacaktır.

Adnan Mollasalihoğlu
11.02.2013, 15:24
http://www.trabzonspor.org.tr/Upload/Resimler/buyuk/12818-0O7Z0J0L.jpg


Tolunay Kafkas’ın takımın başına geçmesi her kan değişiminde olduğu gibi takım üzerinde bir doping etkisi yaptı ve muazzam bir başlangıç yapmış oldu Kafkas.

Bu güzel başlangıç maalesef takımımızdaki yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş’in ismine indirgeyen dar görüşlü bir kitleyi oldukça memnun ederken Trabzonspor’un tüm sorunlarının bittiğini sanmasına ve her şeyin süt liman gideceğine inanmasına sebep oldu.

Sivas maçındaki hezimet ise en hafif tabiri ile rüyadan uyanma maçı oldu Trabzonspor camiası için.
Kafkas hırsı ve dinamizmi ile takıma yeni bir soluk getirirken yapısal problemlerin halen kucağımızda bir bomba gibi durduğunu gösterdi.

Burada söylenenler asla Kafkas’a tanınacak kredinin eksilmesini amaçlar değildir. Sonuçta henüz takımın başında bir ay dahi geçirmemiş olan Kafkas bu kadro ile mucizeler yaratacak bir sihirli değneğe sahip değildir. Zaten öyle bir ihtimal olsa tecrübesi ve kariyeri çok daha üst düzeyde olan Şenol Güneş bu değneği kullanır ve gerekli atılımı er ya da geç hayata geçirirdi.

Kafkas’tan bir hamle beklemek, Kafkas’ı değerlendirmek için bu sezonun sonunu hatta önümüzdeki sezonun devre arasını bile geçirmek gerekir. Kafkas doğru bir transfer politikası ile – eğer “gadromuz yederli” kriterine takılmazsa – çok güzel işler yapabilir. Trabzonspor Kafkas’ın kariyerindeki sıçrama noktası olabilir. Bu bambaşka bir yazının konusu.

Peki Trabzonspor’un sorunu nedir?
Bu sorunun en net cevabı niteliksiz ve verimsiz kadro yapısıdır. Tek başlarına birer Anadolu takımının dominant yıldızları olabilecek Adrian, Sapara, Alanzinho, Colman, Zokora, Soner, Olcan ve Volkan aynı forma altında tek kişilik performans sergileyememektedirler.

Forvet pozisyonunda Henrique ve Janko henüz hiç katkı yapmamışken, Emre Güral yüksek perdeden, iddialı bir duruş sergileyip aldığı sürelerde bunun altını dolduramazken, Halil ise tanımlanamaz şekilde devasa bir form düşüklüğü yaşamakta.

Tek elle tutulur pozisyon olan savunmanın da takımın kalanına ayak uydurması mevcut durumun pekişmesine tüy diken unsur olmuştur.

Özetlemek gerekirse bir çiçekle bahar gelmiyor memleketimin dağlarına.
Yapılması gereken ise yönetimin maddi manevi taşın altına elini sokması, göreve başladıkları dönemdeki gibi bir kadro revizyonu yapması ve yepyeni bir Trabzonspor ile yeni sezona girmesidir.

Yönetim artık kararını vermelidir. ;
Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmelidir.
Zira Şenol Güneş’i taraftarın önüne atarak bir dönemi kurtarmış olmaları aynı filmin Tolunay Kafkas ile de taraftara yutturulabileceği anlamına gelmez.
Yani C planı, D planı masalına artık taraftarın karnı tok.


Not: Neden gündüz maçlarından, hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa; İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlarına şaşarımadığımızdandır.


Çok güzel yazmışsın abi ama bu yönetim gitmeden hocadan hiçbirşey beklemiyorum.Birde birşey diyeyim Janko ilk geldiğinde 2.Tomas Jun vakasıdır dediğimde bana gülenler nerde :D :D

İlker Gazioğlu
11.02.2013, 15:37
http://www.trabzonspor.org.tr/Upload/Resimler/buyuk/12818-0O7Z0J0L.jpg


Peki Trabzonspor’un sorunu nedir?
Bu sorunun en net cevabı niteliksiz ve verimsiz kadro yapısıdır. Tek başlarına birer Anadolu takımının dominant yıldızları olabilecek Adrian, Sapara, Alanzinho, Colman, Zokora, Soner, Olcan ve Volkan aynı forma altında tek kişilik performans sergileyememektedirler.

Forvet pozisyonunda Henrique ve Janko henüz hiç katkı yapmamışken, Emre Güral yüksek perdeden, iddialı bir duruş sergileyip aldığı sürelerde bunun altını dolduramazken, Halil ise tanımlanamaz şekilde devasa bir form düşüklüğü yaşamakta.


Not: Neden gündüz maçlarından, hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa; İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlarına şaşarımadığımızdandır.

Niteliksiz ve verimsiz kadro yapısının oluşmasında yönetim kadar Şenol hocanın da sucu yok mudur ?
Hakemler tarafından haftalardır doğranmamıza Şenol hoca ne kadar ses çıkarmıştır ? Basın toplantısında birazda bundan bahsedemez miydi ?

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
11.02.2013, 17:56
Halit Abi,

Öncelikle bu güzel yazın için sana teşekkür ederim,

Malum tartışmanın sözde diğer taraf temsilcisi olarak birkaç soru sormak istiyorum :)

Yazıda, "yapısal sorunun" sorumlusu olarak haliyle yönetimi sorumlu tutuyorsun ve Tolunay Kafkasın önümüzdeki günlerde alabileceği kötü neticeleri bu konuyla ilişkilendiriyorsun.

Önümüzdeki günlerde eğer bu takım top oynamaya başlar ve çok iyi neticeler alırsa, o zaman bahsettiğimiz "yapısal sorun"u yönetim çözmüştür diyebilir miyiz ?

Eğer bunu demezsek, şunu mu söyleriz "Yapısal sorunlar devam ediyor fakat Tolunay Hoca fark yarattı".

Sorunlar için somut tanımlar kullanmaz isek, bence bu konu hep tartışmaya açık olacaktır.

Nazik girizgahın için teşekkür ederim. :)

Öncelikle yapısal sorunun tek sorumlusu vardır dersek Sayın Başbakan'a kadar giden büyük bir kitleye haksızlık etmiş oluruz.
Fakat ikinci kısımda haklısın; bu yapısal problemin en masum kişisi şu anda Tolunay Kafkas'tır.
Velev ki başarılı sonuçlar alamazsa suçun büyük kısmı kendinde olmayacaktır benim nezdimde;
şahsen Kafkas'ı eleştirmek için en az bir sezon geçmesi gerektiği kanaatindeyim.

Gelelim sorunun ikinci kısmına, Kafkas bir şekilde mucizevi şeyler yapar da bu takım şahlanır, ilk üçe belkide ikiye girer, çok düşük ihtimal gördüğüm şekilde de Türkiye Kupası ile sezonu kapatırsa eğer yönetim sorunu çözmüştür diyemeyiz yine, sadece çözümü gerektiren krizi ötelemiş olacaklardır.

Neden böyle düşündüğümü izah etmem gerekirse biraz Nostradamus'luk yapmam lazım.

Diyelim ki Kafkas bu kadroyu Ligi parçalayacak kadar efektif kullandı ve çok başarılı sonuçlarla, en azından bir Türkiye Kupası aldı, Avrupa vizemizi cebimize koyduk, yeni sezona da yine Kafkas'ın transferleriyle rüzgar gibi girdik; yeni sezonda da UEFA Kupası'nda yarı final(!) oynadık; Süper Kupa aldık; şampiyonluk yarışını da önde götürdük ve averajla ya da şike ile ligi yine 2. bitirdik.

Bu mevcut vizyonu ile mevcut yönetimin Kafkas'ı kovmayacağını;
Kafkas'ın kurduğu iskeleti dağıtmayacağını;
3. sınıf transferler ile Kafkas'ın elini kolunu bağlayıp taraftarın önüne atmayacağını garanti edebilir miyiz???

Bence bu sorunun cevabı "Yapısal Sorun" konusundaki her soruya anahtar olacaktır. :)






Niteliksiz ve verimsiz kadro yapısının oluşmasında yönetim kadar Şenol hocanın da sucu yok mudur ?
Hakemler tarafından haftalardır doğranmamıza Şenol hoca ne kadar ses çıkarmıştır ? Basın toplantısında birazda bundan bahsedemez miydi ?


Şenol güneş'in adalet ile ilgili 100 konuşması olmamış mıdır geçtiğimiz dönemde.
Bence birazcık araştırma ile ligde adalet olmadığına dair bir çok tepkisine ulaşabiliriz Güneş'in.
Kaldı ki sadece benim şu an aklıma gelen 4 maç var bariz hakem hatalarına kurban giden, bu bile en az 10-12 puan fazladan ve adaletsiz kayıp eder ki Takımın mevcut puanlarına 12 puan eklersek 39 puan ile lig 2.si konumuna geliyor takım tüm rezil futboluna ve oyuncuların ruhsuzluklarına rağmen. Bunu görmezden gelmek de en az şikecilik kadar adaletsiz davranmaktır bence.

Ama net cevap isterseniz; Evet suçlu Şenol Güneş'tir...
Şu tabloda istifa etmek zorunda kalan ve taraftar tarafından körü körüne eleştirilen bir tek o ise; suçlu da kendisidir kesinlikle. Zira taraftar yanılmaz(!)... Ama tarih bunu nasıl yazacak pek merak ediyorum.





Çok güzel yazmışsın abi ama bu yönetim gitmeden hocadan hiçbirşey beklemiyorum.Birde birşey diyeyim Janko ilk geldiğinde 2.Tomas Jun vakasıdır dediğimde bana gülenler nerde :D :D


Adnan'ım Janko konusunda benim hale umutlarım var. :)
Fakat tek forvetli, kanatsız ve organize atak yapamayan bir takıma Tomas Jun kadar bile katkı yapabileceğine ben de inanmıyorum. :)

SeRHaD
11.02.2013, 18:00
Tolunay Hoca hep bu seneden değil,gelecek seneden bahsediyor konuşmalarında,ateş ve barut örneğini de gelecek sezon için söyledi,bu sezon için hedef kupa oldu bu da başka alternatifinin olmamasından kaynaklı.Bu yazı için biraz erken olmuş.

Gökhan Koç
11.02.2013, 18:24
Nazik girizgahın için teşekkür ederim. :)

Öncelikle yapısal sorunun tek sorumlusu vardır dersek Sayın Başbakan'a kadar giden büyük bir kitleye haksızlık etmiş oluruz.
Fakat ikinci kısımda haklısın; bu yapısal problemin en masum kişisi şu anda Tolunay Kafkas'tır.
Velev ki başarılı sonuçlar alamazsa suçun büyük kısmı kendinde olmayacaktır benim nezdimde;
şahsen Kafkas'ı eleştirmek için en az bir sezon geçmesi gerektiği kanaatindeyim.

Gelelim sorunun ikinci kısmına, Kafkas bir şekilde mucizevi şeyler yapar da bu takım şahlanır, ilk üçe belkide ikiye girer, çok düşük ihtimal gördüğüm şekilde de Türkiye Kupası ile sezonu kapatırsa eğer yönetim sorunu çözmüştür diyemeyiz yine, sadece çözümü gerektiren krizi ötelemiş olacaklardır.

Neden böyle düşündüğümü izah etmem gerekirse biraz Nostradamus'luk yapmam lazım.

Diyelim ki Kafkas bu kadroyu Ligi parçalayacak kadar efektif kullandı ve çok başarılı sonuçlarla, en azından bir Türkiye Kupası aldı, Avrupa vizemizi cebimize koyduk, yeni sezona da yine Kafkas'ın transferleriyle rüzgar gibi girdik; yeni sezonda da UEFA Kupası'nda yarı final(!) oynadık; Süper Kupa aldık; şampiyonluk yarışını da önde götürdük ve averajla ya da şike ile ligi yine 2. bitirdik.

Bu mevcut vizyonu ile mevcut yönetimin Kafkas'ı kovmayacağını;
Kafkas'ın kurduğu iskeleti dağıtmayacağını;
3. sınıf transferler ile Kafkas'ın elini kolunu bağlayıp taraftarın önüne atmayacağını garanti edebilir miyiz???

Bence bu sorunun cevabı "Yapısal Sorun" konusundaki her soruya anahtar olacaktır. :)


Son bölümde söylediklerinin olacağını garanti edemediğimiz gibi olmayacağını da garanti edemiyoruz Abi :)

2 hafta önce çamaşır makinemin su pompası bozuldu. Tamirciyi çağırıp baktırdım ve bana benimde bildiğim birşey söyledi "su pompanız bozulmuş".

Bende tamirciye sordum; "Ne yapacağız", cevabı "değiştirelim" oldu.

Haliyle tamirciye şunu söyledim "Yahu, su pompası kullanıcının temas edebildiği bir noktada değilki, kullanıcı hatasıyla su pompasını bozamazsın. Dolayısıyla pompanın bozulmasına sebep olan şey her ne ise aynen içerde duruyor olacak, pompayı değiştirsen bile. Yarın gene bozulacak bu pompa"

Tamirci bunu tabiki sallamadı ama bende taktığı parçanın garantisi olduğu için çok üstelemedim.

Pompa 2 hafta sonra tekrar bozuldu.

Ben o makineyi açmadan, yahut ölçü aletleriyle içinden ölçümler yapmadan o makinenin sorununu göremem. Belki de makinede sorun yok, benim şebeke elektriğim bozuk.

Yani bir zamanlar çalışan Sadri Şener bozulduysa, bunun sebebi belki de dışarıdadır.

Not: Ne pompanın ne de filtrelerinin içerisinde para gibi bozucu birşey yoktu.

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
11.02.2013, 18:45
Son bölümde söylediklerinin olacağını garanti edemediğimiz gibi olmayacağını da garanti edemiyoruz Abi :)

2 hafta önce çamaşır makinemin su pompası bozuldu. Tamirciyi çağırıp baktırdım ve bana benimde bildiğim birşey söyledi "su pompanız bozulmuş".

Bende tamirciye sordum; "Ne yapacağız", cevabı "değiştirelim" oldu.

Haliyle tamirciye şunu söyledim "Yahu, su pompası kullanıcının temas edebildiği bir noktada değilki, kullanıcı hatasıyla su pompasını bozamazsın. Dolayısıyla pompanın bozulmasına sebep olan şey her ne ise aynen içerde duruyor olacak, pompayı değiştirsen bile. Yarın gene bozulacak bu pompa"

Tamirci bunu tabiki sallamadı ama bende taktığı parçanın garantisi olduğu için çok üstelemedim.

Pompa 2 hafta sonra tekrar bozuldu.

Ben o makineyi açmadan, yahut ölçü aletleriyle içinden ölçümler yapmadan o makinenin sorununu göremem. Belki de makinede sorun yok, benim şebeke elektriğim bozuk.

Yani bir zamanlar çalışan Sadri Şener bozulduysa, bunun sebebi belki de dışarıdadır.

Not: Ne pompanın ne de filtrelerinin içerisinde para gibi bozucu birşey yoktu.

Ama senin bildiğin ve teknisyenin de gördüğü gibi "pompa bozuk" yani ya pompayı tamir etmek lazım; ya da değiştirmek.

Haklı olduğun noktalardan biri de arızanın kaynağının pompa dışında olma ihtimalidir fakat bu bile pompanın bozuk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. :)

Ama şu da bir gerçek ki eşit koşullarda pompayı da bozmayan,
kendi de çalışan çamaşır makineleri de var.
(Bkz. Ünal Aysal)

cakalkerem
11.02.2013, 18:48
MAy bile bunlardan daha başarılıydı

Gökhan Koç
11.02.2013, 18:48
Ama senin bildiğin ve teknisyenin de gördüğü gibi "pompa bozuk" yani ya pompayı tamir etmek lazım; ya da değiştirmek.

Haklı olduğun noktalardan biri de arızanın kaynağının pompa dışında olma ihtimalidir fakat bu bile pompanın bozuk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. :)

Ama şu da bir gerçek ki eşit koşullarda pompayı da bozmayan,
kendi de çalışan çamaşır makineleri de var.
(Bkz. Ünal Aysal)

Evet, pompanın bozuk olduğu bir gerçek, makinenin de bozuk olduğunu az önce izlediğim birşeyle farketmiş oldum.

http://www.ligtv.com.tr/haber/firtinada-moraller-bozuldu … (http://t.co/r7UNYJPz) Dakika 1.09

serdar avcı
11.02.2013, 20:09
Balık baştan kokar......yönetimin yanlış politikaları yüzünden bu haldeyiz.

Yaşar
11.02.2013, 20:16
Yalnız Elazığ maçında 10 kişi kalan takımın solbeki Alanzinho, stoperi Colman olmuştu.
Dünkü maçta ise 1 değişiklik ile 10 kişilik takım pozisyonlara girdi ve atamadı.

DEEP BLUE
12.02.2013, 10:34
Yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş ismine indirgeyen dar görüşlü çevre... ??? !!! ...

Kimdir bu çevre, sizler ne yer ne içersiniz de bu kadar geniş bakabilirsiniz herşeye, ya da dar görüşlü çevre elemanları karbonhidrat ağırlıklı beslenmiştir de ondan mı böyle zavallı kalabilmişlerdir...

Bunlar da bir yerde önemli değil de, asıl sorun, bu sayfalarda, ''Şenol Güneş'e güvendik, ama sessiz kalarak suça ortak oldu'' fikrini savunanlar da dar görüşlü mü oldu?

Ya da savunduğumuz bir anafikrin dörtte birlik bölümünden bizleri dar görüşlü ilan etmenin bizatihi kendisi bir dar görüşlülük olabililir mi? Birbirimizi anlayacaksak, bir de bu taraftan bakmanızı öneriyorum.

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
12.02.2013, 15:14
Yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş ismine indirgeyen dar görüşlü çevre... ??? !!! ...

Kimdir bu çevre, sizler ne yer ne içersiniz de bu kadar geniş bakabilirsiniz herşeye, ya da dar görüşlü çevre elemanları karbonhidrat ağırlıklı beslenmiştir de ondan mı böyle zavallı kalabilmişlerdir...

Bunlar da bir yerde önemli değil de, asıl sorun, bu sayfalarda, ''Şenol Güneş'e güvendik, ama sessiz kalarak suça ortak oldu'' fikrini savunanlar da dar görüşlü mü oldu?

Ya da savunduğumuz bir anafikrin dörtte birlik bölümünden bizleri dar görüşlü ilan etmenin bizatihi kendisi bir dar görüşlülük olabililir mi? Birbirimizi anlayacaksak, bir de bu taraftan bakmanızı öneriyorum.



Bu söylediklerinizi eleştiri ya da yorum farkı olarak algılayıp makul, mantıklı, anlaşılabilir ve destekli şeyler yazardım ama daha önce sizinle karşılıklı "muhatap olmama" anlaşmamız gereği ben üzerime düşeni sizin tam aksinize yapıyorum.

Sayın DEEP BLUE sözlerinizi tutma konusundaki bu yetersizliğiniz umarım forum hayatınız dışında da vuku bulmuyordur.
Bunu yazmak bile bana zul ama maalesef siz yine mecbur bıraktınız beni.

TekfurÇayır 61
13.02.2013, 15:30
Şu süreçte yönetimin bir çok hâtâsına karşı ben de sessiz kalma yolunu seçtim. Doğrusunun bu olduğunu düşündüm, hâlen de aynı düşüncedeyim.

Bu bir hatâ ise, ileriki tarihlerde bunun yanlış bir tutum olduğu ortaya çıkarsa vebâli de benim boynuma.

Sessiz kalmamayı seçenler kadar sessiz kalmayı seçenleri de mâkul karşılamak lâzım.

Bu kişi teknik direktör de olsa.

DEEP BLUE
14.02.2013, 19:05
Bu söylediklerinizi eleştiri ya da yorum farkı olarak algılayıp makul, mantıklı, anlaşılabilir ve destekli şeyler yazardım ama daha önce sizinle karşılıklı "muhatap olmama" anlaşmamız gereği ben üzerime düşeni sizin tam aksinize yapıyorum.

Sayın DEEP BLUE sözlerinizi tutma konusundaki bu yetersizliğiniz umarım forum hayatınız dışında da vuku bulmuyordur.
Bunu yazmak bile bana zul ama maalesef siz yine mecbur bıraktınız beni.

Buradan gitmem sizleri çok mutlu eder biliyorum. Ikide bir forum hayatım dışına vurgu yapılmasındaki iyiniyetinizi okuyamıyorum sanmayın. O konuda başta Canberk isimli yönetici olmak üzere, her türlü cevap ve yaptırım hakkımı şimdilik kaydıyla saklı tuttuğumun bilinmesini istiyorum. Bildiğini yazmayan namerttir. Bu kadar net.

DEEP BLUE
14.02.2013, 19:34
Şu süreçte yönetimin bir çok hâtâsına karşı ben de sessiz kalma yolunu seçtim. Doğrusunun bu olduğunu düşündüm, hâlen de aynı düşüncedeyim.

Bu bir hatâ ise, ileriki tarihlerde bunun yanlış bir tutum olduğu ortaya çıkarsa vebâli de benim boynuma.

Sessiz kalmamayı seçenler kadar sessiz kalmayı seçenleri de mâkul karşılamak lâzım.

Bu kişi teknik direktör de olsa.

Tamamen farklı düşünmekle birlikte, içinde belaltı vurma kurnazlığı olmayan medeni cevabınız için teşekkür ediyorum.

SEDAT
14.02.2013, 19:39
Buradan gitmem sizleri çok mutlu eder biliyorum. Ikide bir forum hayatım dışına vurgu yapılmasındaki iyiniyetinizi okuyamıyorum sanmayın. O konuda başta Canberk isimli yönetici olmak üzere, her türlü cevap ve yaptırım hakkımı şimdilik kaydıyla saklı tuttuğumun bilinmesini istiyorum. Bildiğini yazmayan namerttir. Bu kadar net.

* Sizinde verdiğiniz cevaplardan pek iyi niyetli olduğunuz söylenemez. Her mesajınız barut gibi adeta...

DEEP BLUE
14.02.2013, 20:28
* Sizinde verdiðiniz cevaplardan pek iyi niyetli olduðunuz söylenemez. Her mesajýnýz barut gibi adeta...

Yok ya. Mesela?

Tunga
14.02.2013, 22:02
İddia:


* Sizinde verdiğiniz cevaplardan pek iyi niyetli olduğunuz söylenemez. Her mesajınız barut gibi adeta...

İtiraz:

Yok ya. Mesela?

Kanıt:

Yok ya. Mesela?

DEEP BLUE
14.02.2013, 22:13
Tunga bey avukatlýk tarzýnýz ve kanýtlarýnýz müthiþ. Nasýl yakaladýnýz hala anlamýþ deðilim. Yalnýz anamýz bacýmýz dümdüz edilirken, býyýðý terlememiþ yönetici ünvanlı kardeþler, "siz deep blue'yu tanýmýyor hakkýnda birþey bilmiyorsunuz, özelden bilgi veririz" diyerek namusumuz onurumuz haysiyetimiz hakkýnda istifham yaratacak cümleler kurarken buralarda göremedik sizi. Yönetim kurulu üyesi olarak size soruyorum; BMN yönetim kurulu üyeleri ya da yöneticilerinin hakkımda bilip de açıklamadığı şeyler nelerdir? Vicdan sahibi olan kimse bu isyan karşısında suskun kalamaz. Cevabınızı bekliyorum.

TekfurÇayır 61
14.02.2013, 22:17
Tunga bey avukatlık tarzınız ve kanıtlarınız müthiş. Nasıl yakaladınız hala anlamış değilim. Yalnız anamız bacımız dümdüz edilirken, bıyığı terlememiş kardeşler "siz deep blue'yu tanımıyor hakkında birşey bilmiyorsunuz, özelden bilgi veririz" diyerek namusumuz onurumuz haysiyetimiz hakkında istifham yaratacak cümleler karşısında buralarda göremedik sizi.

Bildiğini yazmayan namerttir sözü bu mesele için miydi?

Ben yönetim konusunda susmayı tercih edenler için söylendi diye düşünerek raporladım. Allah'tan forum yöneticisi arkadaş meseleyi kavramış ki, bir hatâ yapmadı çok şükür.

DEEP BLUE
14.02.2013, 22:24
Bildiğini yazmayan namerttir sözü bu mesele için miydi?

Ben yönetim konusunda susmayı tercih edenler için söylendi diye düşünerek raporladım. Allah'tan forum yöneticisi arkadaş meseleyi kavramış ki, bir hatâ yapmadı çok şükür.

Şu forumdaki en nazik cevabı yazdıgım kardeşim, bari sen yapmasaydın. Gerçi alıştım ters algılanmaya.

TekfurÇayır 61
14.02.2013, 22:29
Şu forumdaki en nazik cevabı yazdıgım kardeşim, bari sen yapmasaydın. Gerçi alıştım ters algılanmaya.

Nâzik cevap için teşekkür ederim ama nâzik cevap uğruna hakaret olarak algıladığım bir sözü görmezlikten mi gelseydim.

Aziz'in bizim başkana dediği gibi, sana ihâle verdim, iyilik yaptım, şimdi sen de sus.

Ayrıca yaptığım yanlışlığı açıkca da yazdım, yazmasam raporladığımdan haberin olamazdı ki.

Berke6198
14.02.2013, 22:29
Yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş ismine indirgeyen dar görüşlü çevre... ??? !!! ...

Kimdir bu çevre, sizler ne yer ne içersiniz de bu kadar geniş bakabilirsiniz herşeye, ya da dar görüşlü çevre elemanları karbonhidrat ağırlıklı beslenmiştir de ondan mı böyle zavallı kalabilmişlerdir...

Bunlar da bir yerde önemli değil de, asıl sorun, bu sayfalarda, ''Şenol Güneş'e güvendik, ama sessiz kalarak suça ortak oldu'' fikrini savunanlar da dar görüşlü mü oldu?

Ya da savunduğumuz bir anafikrin dörtte birlik bölümünden bizleri dar görüşlü ilan etmenin bizatihi kendisi bir dar görüşlülük olabililir mi? Birbirimizi anlayacaksak, bir de bu taraftan bakmanızı öneriyorum.

Her mesajınız, her yazdığınız cümle Şenol Güneş'i gömmek üzerinedir. Ben bunu defalarca gördüm, bu mesajlarınıza defalarca rastladım, yönetim Şenol Güneş'i elinin tersiyle itip, kendi bildiğini yaparken bile Şenol Güneş'e giydirme çabalarınız devam ediyordu, bunun durmayacağı kanaatindeyim. Sizin kafanıza Şenol Güneş hakkında kurduklarınız bitmeyecektir, bir insanın yaşından dolayı eleştrilmesi ayrı bir şey, ancak bir insanın yaşından dolayı aşağılanmasıda başka bir şey... sizin diyorum bakın saygıdan. Sizin yaptığınız aşağılamaya giriyor. Belki kendinizden 10 yaş 15 yaş küçüklere bir şey demiyorsunuz ancak, aramızda dağlar kadar fark var. Sizin göz ardı ettiğiniz her şeyi göz önüne almak istiyorum, olan ve olmaya devam edecek şeyleri sizin gözünüzün önüne ittikçe siz, elinizin tersiyle itiyorsunuz. Çünkü Şenol Güneş'e ve insanlara karşı bir gareziniz var. Kesinlikle saygı çerçeveleri içinde eleştiri yapmıyorsunuz, karşınızdaki insanın fikirlerine saygı duyup ona göre yapmıyorsunuz. Sürekli kafanızda bir ön yargı, sürekli bir suçlama... hani gençlere denir ya, "Burnunun dikine gidiyor" diye. Sizde aynen bu tabire lâyıksınız... sizin hakkınızda düşündüklerim bunlardır...

Tunga
14.02.2013, 22:30
Tunga bey avukatlýk tarzýnýz ve kanýtlarýnýz müthiþ. Nasýl yakaladýnýz hala anlamýþ deðilim. Yalnýz anamýz bacýmýz dümdüz edilirken, býyýðý terlememiþ yönetici ünvanlı kardeþler, "siz deep blue'yu tanýmýyor hakkýnda birþey bilmiyorsunuz, özelden bilgi veririz" diyerek namusumuz onurumuz haysiyetimiz hakkýnda istifham yaratacak cümleler kurarken buralarda göremedik sizi. Yönetim kurulu üyesi olarak size soruyorum; BMN yönetim kurulu üyeleri ya da yöneticilerinin hakkımda bilip de açıklamadığı şeyler nelerdir? Vicdan sahibi olan kimse bu isyan karşısında suskun kalamaz. Cevabınızı bekliyorum.

En ufak fikrim yok. Hatta sizinle karşılıklı yazıştık mı onu bile bilmiyorum. Ama "yok ya" diye başlayan mesajı görünce daha ne arayalım ki diye düşündüm. Size cevap veren Sedat da, ben de size yakıştıramamışız söylediğinizi. Bu sizi hor görmek midir, iyi görmek midir? Çok yakışmış mı deseydik mesela?

Hiç bir yerde hiç bir görevden kaçmadım. Hesabını veremediğim bir şey de yapmadım. Hatam varsa özür diler, yoksa anlatır açıklarım. Ama siz net olarak yazmadığınız müddetçe gidip eskilerde neler olmuş diye aylar öncelerini tarayacak kadar geniş zamanım yok. Eğer size karşı bir husumet olduğunu düşünüyorsanız, Forum Yöneticileri'ne veya YK Üyelerine de güvenmiyorsanız, İtiraz Kurulu'na başvurabilirsiniz. İtiraz Kurulu forum yönetimini denetleyen bir kuruldur. Kararları YK'yı da FY'yi de bağlar.

TekfurÇayır 61
14.02.2013, 22:38
En ufak fikrim yok. Hatta sizinle karşılıklı yazıştık mı onu bile bilmiyorum. Ama "yok ya" diye başlayan mesajı görünce daha ne arayalım ki diye düşündüm. Size cevap veren Sedat da, ben de size yakıştıramamışız söylediğinizi. Bu sizi hor görmek midir, iyi görmek midir? Çok yakışmış mı deseydik mesela?

Hiç bir yerde hiç bir görevden kaçmadım. Hesabını veremediğim bir şey de yapmadım. Hatam varsa özür diler, yoksa anlatır açıklarım. Ama siz net olarak yazmadığınız müddetçe gidip eskilerde neler olmuş diye aylar öncelerini tarayacak kadar geniş zamanım yok. Eğer size karşı bir husumet olduğunu düşünüyorsanız, Forum Yöneticileri'ne veya YK Üyelerine de güvenmiyorsanız, İtiraz Kurulu'na başvurabilirsiniz. İtiraz Kurulu forum yönetimini denetleyen bir kuruldur. Kararları YK'yı da FY'yi de bağlar.

Bu itiraz kurulunu duymamıştım, güzelmiş, kurulda boşalan bir yer olursa tâlibim.

DEEP BLUE
14.02.2013, 22:58
En ufak fikrim yok. Hatta sizinle karşılıklı yazıştık mı onu bile bilmiyorum. Ama "yok ya" diye başlayan mesajı görünce daha ne arayalım ki diye düşündüm. Size cevap veren Sedat da, ben de size yakıştıramamışız söylediğinizi. Bu sizi hor görmek midir, iyi görmek midir? Çok yakışmış mı deseydik mesela?

Hiç bir yerde hiç bir görevden kaçmadım. Hesabını veremediğim bir şey de yapmadım. Hatam varsa özür diler, yoksa anlatır açıklarım. Ama siz net olarak yazmadığınız müddetçe gidip eskilerde neler olmuş diye aylar öncelerini tarayacak kadar geniş zamanım yok. Eğer size karşı bir husumet olduğunu düşünüyorsanız, Forum Yöneticileri'ne veya YK Üyelerine de güvenmiyorsanız, İtiraz Kurulu'na başvurabilirsiniz. İtiraz Kurulu forum yönetimini denetleyen bir kuruldur. Kararları YK'yı da FY'yi de bağlar.

Bu forumun yöneticileri sürekli olarak en hafif tabirle belaltı vuruyor bana. Birisi beni cahil olmakla suçluyor, istediğiniz yerde, istediğiniz zamanda, istediğiniz forum ahalisinin önünde, istediğiniz kaynaklar elinizin altında olmak kaydıyla ceketimi alıp geleceğim, futbolla ilgili istediğiniz konuda tartışmaya varım diyorum... Gelen cevap ''senin gibi biriyle yanyana gelmek fikri bile midemi bulandırıyor''...

Başka bir forum yöneticisi, forum üyesine hitaben hakkımda çok şey bildiğini, vatandaşa prim vermemek adına bunları özelden paylaşabileceğini yazıyor alenen.

Diğer bir forum yöneticisi, forum üyelerine,'' siz onu bilmezsiniz, hakkında birşey bilmiyorsunuz özelden yazabilirim'' diyor, isyan edip soruyorum ne biliyorsanız açıkça yazın, yazmayan namerttir diyorum, ses yok... Kimim ben kardeşim, telefon numarama kadar yazdım, adım soyadım orada duruyor, eğer gizli cümlelerde ifşa edilen namussuz, onursuz adam isem çekin ipimi... Yeter artık, ayıptır günahtır. Adaletiniz bu kadar mı?

Daha üç mesaj önce, yahu kardeşim kibarca cevap verdim yanlış anlamışsın dediğim kardeş, beni Aziz Yıldırım'la bir tutup kendince '' rüşvet teklif etmekle'' itham ediyor.

Adam özelden anama bacıma küfür ediyor, aynı şekilde cevap yazdım diye ceza alıyorum. 14 yaşındaki çocuk, kendi içinde mantık hatası dolu bir yazı yazıyor, bu kulübün başkanını şikeye yataklık yapmakla suçluyor, bunu eleştirdiğimde verdiği cevap yukarda duruyor. Aynı çocuk, bana hitaben ''fırçam herkese nasip olmaz'' diyor. Abisi burda yönetici, hem de bana en takık olanlarından...

Unuttuğum ve unutmak istediğim yüzlerce hakareti konu etmiyorum artık. Kimi kime şikayet edeceğim. Benden hep üç öğün Risotto yiyen asilzade olmamı bekleyenler, tahriğin en cafcaflısıyla kafama kafama vuruyor.

1996 yılında Şenol Güneş Ali Şen'in evine transfer görüşmesi için gitti, birinci derece tanığıyım dedim, ne şerefim ne namusum kaldı. Zaman beni haklı çıkardı. Ne yapayım şimdi, kime ne diyeyim. Dar görüşlüsünüz diyor bir yönetici, bir de bu cepheden bak diyorum, muhatap olup olmamak üzerine tezler yazıyor.

Bir karar verin artık, beni ya yok sayın, ya da şerefimi namusumu insanların önüne atacak ithamlarda bulunmayarak benden özür dileyin. Gerçekten yeter artık... Farklı düşünebiliriz, güvenecek bir siz kaldınız, siz de arkanızı dönecekseniz diyecek sözüm yok. Ben de insan çalıştırıyorum, yanlış ellere iş teslim etmişsiniz. Genç arkadaşların bazıları kaldıramıyor bu işi. 40 bin üyeli, her an gerginliğe açık bir yerde, rüzgara karşı uzun işeme yarışması tadında saçma sapan davranışlara maruz kalıyoruz. Vicdanınıza sığınırım. Başka sözüm yok,

Saygılarımla...

Canberk
14.02.2013, 23:00
Tunga bey avukatlýk tarzýnýz ve kanýtlarýnýz müthiþ. Nasýl yakaladýnýz hala anlamýþ deðilim. Yalnýz anamýz bacýmýz dümdüz edilirken, býyýðý terlememiþ yönetici ünvanlı kardeþler, "siz deep blue'yu tanýmýyor hakkýnda birþey bilmiyorsunuz, özelden bilgi veririz" diyerek namusumuz onurumuz haysiyetimiz hakkýnda istifham yaratacak cümleler kurarken buralarda göremedik sizi. Yönetim kurulu üyesi olarak size soruyorum; BMN yönetim kurulu üyeleri ya da yöneticilerinin hakkımda bilip de açıklamadığı şeyler nelerdir? Vicdan sahibi olan kimse bu isyan karşısında suskun kalamaz. Cevabınızı bekliyorum.

Üstte bana da taş atmışsınız (hatta laf sokmuşsunuz) her ne kadar anlam veremesem de. Bundan da anlaşılıyor ki halen daha benle uğraşmaya devam ediyorsunuz.Burada ananız bacınız dümdüz edilseydi bunu kimse savunmazdı yapan arkadaş da BordoMavi.Net forumlarından ihraç edilirdi.Edilmese bile anasına bacısına sövdüğü adamla tekrar yazışmazdı.Hani İNSAN OLAN,YÜZÜ OLAN bunu yapardı anlıyor musunuz ? Yani ben burada birine sövsem forumdan ihraç edilirim ve ne buna itiraz ederim ne de tekrar foruma geri döner ona buna laf sokarım fütursuzca.O yüzden bana ithamda bulunurken geçmişte yaptıklarınızı da gözden geçirmenizi size tavsiye ederim.Kardeş tavsiyesi de dinlersiniz diye düşünüyorum.

Benim hiçbir başlıkta size DEEP BLUE'yi buradan değil özelden anlatırız yazılı mesajımı bulamazsınız.Madem adam olan kanıtlarla konuşuyor buyurun siz gerçekleştirin önce bunu.

Ve son olarak benimle şahsi bir meseleniz varsa bunu BENİMLE paylaşın ve giderelim.Bunu sizin anladığınız metotla adres ver geleyim,benim yerim yurdum belli gibi kabadayı ağızlarla yapacaksanız hiç kalkışmayın.Ama benim canımı sıkan mevzu alakasız bir konuda hiçbir şekilde ismim geçmiyorken kişisel bir husumetten dolayı benim adımı zikretmenizdir.Saygılar.

TekfurÇayır 61
14.02.2013, 23:13
........
Daha üç mesaj önce, yahu kardeşim kibarca cevap verdim yanlış anlamışsın dediğim kardeş, beni Aziz Yıldırım'la bir tutup kendince '' rüşvet teklif etmekle'' itham ediyor.
..........


Estağfurullah, seni azizle bir tutma amaçlı yazmadım, azizin eşi benzeri menendi yok ki birini onla eş tutayım, hele de buradan birini. Benden kaynaklı yanlış algılama varsa özür diliyorum. Sanırım ben mevzuyu hiç anlayamadım, onun için susup bu mevzudan çekileyim.

Berke6198
14.02.2013, 23:31
14 yaşındaki çocuk, kendi içinde mantık hatası dolu bir yazı yazıyor, bu kulübün başkanını şikeye yataklık yapmakla suçluyor, bunu eleştirdiğimde verdiği cevap yukarda duruyor. Aynı çocuk, bana hitaben ''fırçam herkese nasip olmaz'' diyor. Abisi burda yönetici, hem de bana en takık olanlarından...

Attığınız mesajı bana buldurmak için uğraşmayın lütfen, benim size söylediğimle abimin ne alaksı var ? Abim yönetici diye bana her sallayana ben göz mü yumayım ? Yaşımla bariz bir sıkıntınız var, çocukları mı sevmiyorsunuz yoksa sizi her konuda haksız çıkartan çocuklara özel olarak bir gareziniz mi var?

Benim size yada sizi hedef alarak yaptığım bir yorum bile yok, siz gelip bana "Senin ne işin var bu forumda, yaşın kaç başın kaç, git mahallede misket oyna" tarzı mesajlar yazarsanız, bende size sizin deyiminizle "takarım". Kusura bakmayın, ben herkesten özür diliyorum şu zamana kadar bir kişiyi kırdıysam, bir kusurum olduysa. Ancak siz yaşınıza başınıza bakmadan gelmiş burada benim yaşıma, milletin attığı mesaja, Şenol Güneş'e arka çıkanlara sataşmakla uğraşıyorsunuz.

45 yaşında bir insanın, eğer gerçekten öyleyseniz tabii, 45 yaşında bir insanın oturup en güzel şekilde, hem küçüğüyle hem büyüğüyle gayet sakin ve anlamlı konuşması gerekirken, hem alaycı,hem ifticarı,hem de hakaret içeren konuşmalar yapıyorsunuz. Beni kimse yaşımdan dolayı yerin dibine sokamaz, sokmadıda. Burada ki herkes pırıl pırıl insanlar.

Benim burada gelip kendi düşündüklerimi hür ve özgür bir şekile aktarmam sizi ne gibi etkiliyor ki ? Benim burada yönetimin bizi getirdiği noktayla ilgili bir değerlendirme yapıp, bunu bir yazı haline çevirmem, sizi ne gibi bir sıkıntıya sokuyor ki ? Bana veya abime ise gareziniz hallederiz, ancak kininizi ve nefretinizi daha fazla kişiye bulaştırmayın lütfen. Konuştuğunuz her kelime sizin kimliğinizi yansıtır, bu kadar kişi sizin burada gerçek kimliğinizi gördü... daha fazla söze gerek yok.

DEEP BLUE
14.02.2013, 23:46
Canberk tarafından yazılan http://forum.bordomavi.net/images/buttons/viewpost.gif (http://forum.bordomavi.net/showthread.php?p=1918846813#post1918846813)
@Deep Blue'nin hiçbir şeyini bilmiyorsunuz.Ben biliyorum ama olayı duygusallaştırmamak adına bundan yola çıkarak müdahale etmiyorum.
:rolleyes:

Sordun, ben de yazını buraya koyuyorum kardeş. Bildiğin nedir açıkla lütfen. Sana ismen, özelden yazarım dediğini beyan ettiğim bir yazıyı koyabilir misin buraya...

DEEP BLUE
14.02.2013, 23:50
Attığınız mesajı bana buldurmak için uğraşmayın lütfen, benim size söylediğimle abimin ne alaksı var ? Abim yönetici diye bana her sallayana ben göz mü yumayım ? Yaşımla bariz bir sıkıntınız var, çocukları mı sevmiyorsunuz yoksa sizi her konuda haksız çıkartan çocuklara özel olarak bir gareziniz mi var?

Benim size yada sizi hedef alarak yaptığım bir yorum bile yok, siz gelip bana "Senin ne işin var bu forumda, yaşın kaç başın kaç, git mahallede misket oyna" tarzı mesajlar yazarsanız, bende size sizin deyiminizle "takarım". Kusura bakmayın, ben herkesten özür diliyorum şu zamana kadar bir kişiyi kırdıysam, bir kusurum olduysa. Ancak siz yaşınıza başınıza bakmadan gelmiş burada benim yaşıma, milletin attığı mesaja, Şenol Güneş'e arka çıkanlara sataşmakla uğraşıyorsunuz.

45 yaşında bir insanın, eğer gerçekten öyleyseniz tabii, 45 yaşında bir insanın oturup en güzel şekilde, hem küçüğüyle hem büyüğüyle gayet sakin ve anlamlı konuşması gerekirken, hem alaycı,hem ifticarı,hem de hakaret içeren konuşmalar yapıyorsunuz. Beni kimse yaşımdan dolayı yerin dibine sokamaz, sokmadıda. Burada ki herkes pırıl pırıl insanlar.

Benim burada gelip kendi düşündüklerimi hür ve özgür bir şekile aktarmam sizi ne gibi etkiliyor ki ? Benim burada yönetimin bizi getirdiği noktayla ilgili bir değerlendirme yapıp, bunu bir yazı haline çevirmem, sizi ne gibi bir sıkıntıya sokuyor ki ? Bana veya abime ise gareziniz hallederiz, ancak kininizi ve nefretinizi daha fazla kişiye bulaştırmayın lütfen. Konuştuğunuz her kelime sizin kimliğinizi yansıtır, bu kadar kişi sizin burada gerçek kimliğinizi gördü... daha fazla söze gerek yok.

Gerçek kimliğimi bu kadar kişi gördü demek:):):)

Bu arada araştırmacı bir kardeş olarak, iftiracı ve hakaret içeren bir yazımı koyun buraya da görelim hakareti iftirayı. Yani başkana şike yatakçısı demek hakaret değil, başka şeyler hakaret öyle mi...:):):)

Gerisine cevap versem zamana yazık.

Canberk
14.02.2013, 23:51
Ben özel mesajıma yanıt bekliyordum ama böyle olmamış :) Ayrıca bana laf sokarken kullandığın " Deep Blue'nin ne ayak olduğunu size özelden anlatırım burdan yazmam" mesajım nerdeymiş ? Bunu yazmadım demedim ki özelden anlatırım buradan yazmam diye bir cümle kullanmadım dedim.Yanlış kanıt oldu sanırım.

Ayrıca halen daha benimle aşık atacaksanız öncelikle size yönelttiğim soruya yanıt vermenizi öneririm.

Berke6198
14.02.2013, 23:53
@DEEP BLUE Kurtarıcı ilahınızı "Seul'den getirip Jaja'yı da kucağına bonus olarak başkanı bu kadar kolay "şike yatakçısı" ilan edip, AUDI'lerin önünde "Aykut ve talebeleri şike yapmamıştır" diyerek ağzı kulaklarında poz veren adamı dürüstlerin efendisi yapmak için ancak bu kadar genç olmak gerekirdi.

Trabzonspor kulübü 2 saatte hoca bulabiliyorsa, buna terbiyesizlik diyebilmek için genç olmak da yetmez.

Başkan diye kulübün başına oturttuğu adammış. Vay be, kimleri nerelere getirmişsiniz de biz görmemişiz. Hocaya Şenol dedik diye anamızın bacımızın kalmadığı yerde, 14 yaşında çocuk başkana nasıl da rahat giydiriyor böyle. Gerçi bu kardeşimizin fırçası herkese nasip olmazdı sahi, başkan çok mutlu olmalı bu durumda. Maaşallah maaşallah...

----------------------------------

Aklınızca çok iyi ince yapıyorsunuz değil mi ?

ilhan
14.02.2013, 23:56
Deep Blue (İsminizi bilmediğimden),

Ben tüm Yönetim Kurulu üyeleri ve Forum Yöneticileri adına senden forumun en işlek olduğu Genel kategorisinde özür diliyorum.
Konuyu daha fazla şahsi mesele çerçevesinde uzatmazsanız mutlu olurum.
Selamlar.

DEEP BLUE
14.02.2013, 23:57
Ben özel mesajıma yanıt bekliyordum ama böyle olmamış :) Ayrıca bana laf sokarken kullandığın " Deep Blue'nin ne ayak olduğunu size özelden anlatırım burdan yazmam" mesajım nerdeymiş ? Bunu yazmadım demedim ki özelden anlatırım buradan yazmam diye bir cümle kullanmadım dedim.Yanlış kanıt oldu sanırım.

Ayrıca halen daha benimle aşık atacaksanız öncelikle size yönelttiğim soruya yanıt vermenizi öneririm.

Özelden yazarım diyen kişi sen değilsin, o kendini bilir. Herşeyi üzerine alınma. Özelden iki kez cevap yazdım. Gelmemiş olma ihtimaline karşın herkesten özür dileyerek buraya da yazıyorum.

Bahsettiğin kişi veya bir başkasına ana avrat küfür ettiğime dair bir yazı koyun buraya. Bütün yazılar elinizin altında. Ben böyle bir şey söylemedim yazmadım. Aç telefonu bir de yüzüne açıklama yapayım. Adam yemiyoruz kardeşim. İkna olmak istiyorsunuz ama gelin konuşalım deyince kimse yok. Özelden tel numaramı da yazdım sana.

Aşık atmak, erkeklşik taslamak gibi deyimlere gerek yok. Ne desem ters anlaşılıyor. Ara konuşalım.

Tunga
15.02.2013, 00:00
Uzun bir mesaj yazmaya çalışıyorum. Lütfen bir ara verebilir misiniz?

DEEP BLUE
15.02.2013, 00:02
Deep Blue (İsminizi bilmediğimden),

Ben tüm Yönetim Kurulu üyeleri ve Forum Yöneticileri adına senden forumun en işlek olduğu Genel kategorisinde özür diliyorum.
Konuyu daha fazla şahsi mesele çerçevesinde uzatmazsanız mutlu olurum.
Selamlar.

Özürünüzü büyük bir tevazu ve olgunluk göstergesi olarak kabul ediyor ve bu saygıdeğer tavrınızdan dolayı binlerce kez teşekkür ediyorum. Ben de sizin gıyabınızda, kırdığım üzdüğüm tüm küçüklerimden-büyüklerimden özür diliyorum. Ricanızı emir telakki edeceğimden şüpheniz olmasın lütfen...

Sevgiler, saygılar...

Tunga
15.02.2013, 00:15
Doğası gereği tamamen subjektif olarak yazılan köşe yazıları, eleştiriye açık olmakla birlikte kişinin görüşünü yansıtır. Buna "böyle yazamazsın" demek doğru değildir ve böyle bir uygulamaya gidemeyiz.

Ancak kişisel hakaretler konusunda oldukça hassasım. Sebebi de şudur: Bu forum ve bu örgüt büyüdüyse, bunun %50'sini samimiyete borçludur. Kişisel, karşılıklı itham ve hakaret ile bu samimiyete zarar veriyoruz. Buna ben %100 karşıyım. Hatta yeniden yönetici olduktan sonra, bana muhalif ama itirazında haklı olan 3 üyemizin taleplerini değerlendirdim ve sonuçlandırdım. Sebeplerini de araştırdım. Bu örgütü çok önemsiyorum. Bu nedenle üyelerimizden çok, yöneticilerimizin hatalarını düzeltmeye çalışıyorum. Ancak, hoşunuza gitsin ya da gitmesin muhatap olduğum konuların %95'inde yöneticilerin uygulamalarını ve detaylarını araştırınca haklı olduklarını görüyorum.

Biz görevlendirme yaparken onlarca kriterle belirliyoruz arkadaşlarımızı. Sabır da bunlardan biri. Ama aynı gün bir kişi tarafından yönetim yalakası olmakla, bir başka kişi tarafından yönetimi devirmek için komplo kurmakla suçlanıyoruz. Bunun temel sebebi şu: Buradaki yöneticilerin de kurallar dışında ortak görüşte bulunma zorunluluğu yok. Bu nedenle bana bakan bir anlam çıkarıyor, bir başkasına bakan bir başka anlam çıkarıyor.

Örneğin, BMN'ye Şenol Güneş'e edilen hakaretlere nasıl göz yumabilirsiniz diyen de var, nedir bu Şenol Güneş sevdanız diyen de.

Türkiye'de hiç bir taraftar örgütünde olmayan bir model işletiyoruz. YK var, FY var, bir de bunları denetlesin diye bir İtiraz Kurulu var. Yakında bir de denetleme kurulu düşüncemiz var. Bunların hepsi de, daha iyiyi yakalamak için. Eksikler, kusurlar da var. Zaten amacımız eksiğimizi, kusurumuzu gidermeye çalışmak. Ama bir de şöyle düşünmek lazım; iş yapan hata yapıyor.

Bu ortam insanların rencide olmasına çok açık bir yer. Neden? İnsanlar fikirlerini, duygularını döküyor ortaya. Bazen birine "aptal" denmesinden daha çok üzülüyorum, duygusunu ortaya döken adama "saçmalamışsın" denmesine. İşte böyle anlarda insiyatif devreye giriyor. Bu insiyatif subjektif bir şey olduğu için, elbette herkesi mutlu etmeyebiliyor; ama işlerin yürümesi için de bu gerekli.

Bu yazdıklarım çok genel açıklamalardır. Zira kim kime ne demiş, nerede demiş, vs. gibi somut şeylerle konuşmayacak olursak, zaten işi bir neticeye bağlamak istemiyoruz demektir. Oysa ki bizlerin derdi bizim gibi düşünen insanlar yaratmak değil, insanların rahatça ama baştan belirlenen sınırlar çerçevesinde yazıp paylaşabilmelerini sağlamaktır. Görevimiz de, amacımız da budur.

Ama bu başlıkta yazılan mesajların neredeyse yarısı hep bu belirlenen sınırların üzerinde seyrediyor. Biz hiç bir konuyu böyle bir ortamda tartışıp da birbirimizi kırmamazlık yapamayız.

DEEP BLUE özelinde....
Eğer sıkıntınızı net olarak ifade eder, size söylenenleri, uygulamaları açıklarsanız ancak o zaman bizler de bir değerlendirme yapabiliriz. Ancak sürekli olarak yaşa atıfta bulunmanız sizinle aynı yaş kategorisinde olan beni bile rahatsız ediyor. 13-14 yaşından beri bizlerin içinde olup, askerliğini yapıp gelen kardeşlerimiz var ve biz onların o yaşlardaki halinden de ziyadesiyle memnunduk. Ben, o yaşlardaki çocukları yermek yerine, hatalarını (varsa) göstermenin, doğruya yöneltmenin bize daha uygun bir davranış olacağını düşünüyorum. Onları azarlar gibi mesaj yazmanın onların özgüvenini baltalamaktan başka faydası yok. Daha çok kişi konuşabilsin, görüşünü aktarabilsin diyorsak bence çıkış noktamız burası olmalıdır.

Sevgiler..

TekfurÇayır 61
15.02.2013, 00:33
Şermiş gibi görünen bir işin encâmı hayra tebdil oldu, ortaya çok güzel manzaralar çıktı.

Şike mevzuunda da böyle olmasını umalım.

DEEP BLUE
15.02.2013, 00:34
DEEP BLUE özelinde....
Eğer sıkıntınızı net olarak ifade eder, size söylenenleri, uygulamaları açıklarsanız ancak o zaman bizler de bir değerlendirme yapabiliriz. Ancak sürekli olarak yaşa atıfta bulunmanız sizinle aynı yaş kategorisinde olan beni bile rahatsız ediyor. 13-14 yaşından beri bizlerin içinde olup, askerliğini yapıp gelen kardeşlerimiz var ve biz onların o yaşlardaki halinden de ziyadesiyle memnunduk. Ben, o yaşlardaki çocukları yermek yerine, hatalarını (varsa) göstermenin, doğruya yöneltmenin bize daha uygun bir davranış olacağını düşünüyorum. Onları azarlar gibi mesaj yazmanın onların özgüvenini baltalamaktan başka faydası yok. Daha çok kişi konuşabilsin, görüşünü aktarabilsin diyorsak bence çıkış noktamız burası olmalıdır.

Sevgiler..

Sevgili Tunga,

Uzatmayacağım. Yaş konusunda yediğimiz hakaretler, yaşımızla dalga geçilen yazılar bu sayfalarda duruyor. Vaktiniz yokmuş bunu anlarım. Ne yapayım şimdi, tek tek bulup ifşaa mı edeyim? 15 yaşında evladım var, yıllardır yaptığı özel bir spor ve fizik yapısı ile icabında 5 kişiye postayı koyup devirebiliyor ama kendisinden büyük birine ''terbiyesiz, benim fırçam herkese nasip olmaz'' dediği gün anasından doğduğuna pişman ederim. Burada milletin çocuğunun terbiyesi bize düşmez ama herkes de biraz haddini bilecek yani. Hırs yapmış hala yazıyor çocukcağız, susuyorum daha ne yapayım. Bu konuda da iki kelam etseydiniz keşke...

Bilmenizi isterim ki, koşullar ne olursa olsun özelden her türlü küfrü pervasızca yapanlar dahil olmak üzere kimseyi şikayet etmedim. Yediğimiz hakaret ve küfürle kaldık. Benim özelimde verdiğiniz tarz ve tavır örneklerinde haklılık payınız olabilir ama bunlar yaşananları silmeye yetmez. Yine de ilginiz için teşekkür ediyorum.

Saygılar bizden...

Gökhan Koç
15.02.2013, 09:27
Bu itiraz kurulunu duymamıştım, güzelmiş, kurulda boşalan bir yer olursa tâlibim.

Çok sevinirim eğer böyle birşey olursa,

Yöneticilerimiz bu mesajınızı görmüş ve dikkate almıştır muhakkak.