PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Herkes Haklı Ama Herkesin Sorumluluğu Da Var...



Ertuğrul ATALAY
29.01.2013, 16:13
Yönetim haklı ,Şenol Hoca haklı,Taraftar haklı ama bir okadar da her kesimin sorumluluğu var gelince sonuca dair.
Yönetim takımı başarılara taşıdı .Kupalar aldı,medyada daha fazla yer alıyoruz,vb...Ancak baskı altında yanlışları oldu.Yanlış seçimleri oldu...
Şenol Hoca takıma katkılarını anlatmaya gerek yok..ancak profesyonel teknik adam gibi değil,Trabzonspor yöneticisi gibi takım kurguladı son iki yıl...yerli kazanacağım diye yabancıları madar etti,istikrassızlık diz boyu....

Taraftar yılların özlemine rağmen her koşulda takımın yanında ancak Trabzonsporu istanbul züppeleriyle karıştırdı..illede transfer,illede yıldız oyuncu istemleriyle baskı oluşturdu....bunun sonucundada yanlış transfer diye feryat edip yönetimi suçladı...

her kesim haklı ker sesim haklı olduğu kadar sorumlu..
Şenol Hoca bence üzerine düşeni yaptı. Doğru yaptı..
Yönetim istife demiyorum ama herkes artık özeleştri yapmalı sırada taraftar ve yönetim var...
Hatalardan ders çıkarma zamanı...

Tunga
29.01.2013, 21:56
2010-2011 sezonunda, arada hala ciddi bir puan farkı varken bu forumda bir arkadaşımız şöyle yazmıştı: "Merdivenleri çıkarken, inenlere saygılı olmalıyız".

Bunu ancak bu forumda söylerler demiş, çok beğenmiş ve hafızamda saklamıştım.

Bence başlıktaki sözünüz de bu tarz bir söz: "Herkes haklı ama herkesin sorumluluğu da var..."

Size müteşekkirim. Son derece haklısınız.

Tunga
07.03.2013, 15:34
^ ^ ^ ^ ^

TekfurÇayır 61
07.03.2013, 17:22
Suçlu yok, yapılmış yanlış var. O da geçmiş yıllarımızı boşa harcamış olmamız.

Boşa harcanmış yıllar sebebiyle sürece hazırlıksız yakalandık, ayrıca süreç tahminlerimizin çok çok ötesinde zorlu geçti ve geçiyor.

Süreci göğüslemesi gereken kim varsa hepsi üzerimize uygulanan basınç altında ezildi kaldı.

Çünkü bu müthiş basınca bütün câmia tarafından ortak olarak direnç gösteremedik, basıncı geniş bir alana yayıp etkisini azaltamadık.

En iyi bildiği, uyguladığı şeylerden birinin muaşeret adabı olduğunu düşündüğüm başkanımız, bu konuda bile üzerindeki korkunç basıncın etkisiyle saçma sapan şeyler yaptı.

Şimdi artık sorumluluklar belirgin şekilde ortada... Boşa zaman geçirmeden böyle bir duruma bir daha aslâ hazırlıksız yakalanmamak.

Burada da öncelikli çözülmesi gereken ve nasıl çözüleceğini bilmediğim bir engel var... Siyâsetin câmiamızdaki etkisi.

Engellere, tehditlere, hakkımızın yenilmesine karşı birleşmiş bir câmia hâline gelmeden "artık herşeye hazırız" diyebilmemiz mümkün değil.

Sıkıntı şurada ki, görünen tablo ile aynı süreci 3-4 sene sonra yine aynen yaşasak yine hazır bir halde olmayacağız.

Tek umudum kupanın gelmesi ile sistemin belki bir sarsıntı geçirebileceği, bu sarsıntının öncü bir deprem gibi başka sarsıntı silsilelerine yol açabileceği düşüncesi.

S.ÖZKAN
07.03.2013, 17:53
Başkan hata yaptı,yöneticiler hata yaptı teknik direktör hata yaptı ama taraftar da hata yaptı.Taraftarın görevi maddi ve manevi olarak kulübe sahip çıkmak destek olmak.Ama ne yazık ki taraftar olarak bizlerin tek yaptığı hakaret edercesine yıkarcasına eleştiri yapmak.Herkes her şeyi biliyor kendisinin bildiği söylediği dışında her şey yanlış hatalı.Tabi eleştireceğiz ama eleştirmek için kendi görevlerimizi tam anlamıyla yerine getirmeliyiz.Eğer sadece iyi olduğunda takımı desteklersek bunu adı taraftar olmak olmaz.Önce kendi görevlerimizi yapacağız sonra ahlak kuralları içerisinde kırmadan dökmeden eleştirimizi yapacağız.

Oğuzhan Fidan
07.03.2013, 21:59
Takım sürekli kamp halinde tutulmalı ciddi psikolojik demoralizasyon sürecindeyiz. bunda en büyük etken şike süreci ve kalitesiz kadro oluşumu. Kasa ağır motor küçük diye bi tabir vardır araçlarda.. Beklentiler büyük kadro kalitesi zayıf olunca bu tip sonuçlardan kaçınmak imkansız..

forsa61
09.03.2013, 02:34
maalesef mevcut durumdan, ne sadri sener ne de senol gunes suclu. koskoca bir camia topluca suclu. stadı doldurma. takımı sikecilere ragmen yalnız bırak. medyada sus, siyasette sus, tff'de sus, ona küs buna küs. eee sonuc? iletişimi kaybedersen, gelir birileri arayı doldurur. iletişimi ancak savasta kesersin, ona da gucun varsa.

basarı için inatcılığın damarlarda gezdiği bir sehre bu vurdum duymazlık hiç yakısmıyor. futbolun adaletini kaybettiğine inanabilirsin ancak kendi namusun ve serefin için mucadele vereceksin ki adaletini psikolojik olarak tesis edebilesin. mahkeme salonlarında aradıgımız adaleti bole aymazlıklara maalesef kurban ediyoruz. bizden istedikleri belki de buydu. daha kotu durumlara insallah dusmeyiz, yoksa yapılacak yorumları duymak bile istemiyorum.

forsa61
09.03.2013, 03:04
bu baslıgı acmak isterken buldum, iyiki de acmıssın renkdas içimizi dokmeye ne kadar ihtiyacımız varmıs. Içimdeki çağlayanı madde madde özetledim, umarım okurken sıkılmazsınız. Anlatım bozukluklarım için peşinen özür dilerim.

1. takımdaki her bir oyuncuya bu saatten sonra destek olmalıyız. cunku kalan surede maalesef onlarla devam edecegiz. sezon sonu beklentinin altında kalan arkadasları zaten eleyecekler. Ancak, yinede beni uzen konu, ihtiyaclar belliyken aynı mevkiilere tonla benzer oyuncu alan zihniyet, bu yanlıslardan vazgececek mi?

2. Trabzona oyuncu gelmek istemiyor, adam olan da durmak istemiyor deyip duruyorlar. Peki bunu degistimek için Allah askına ne yapıyorlar? Darılmadan gucenmeden, trabzondan giden hemsehrimiz veya degil, roportajlar yapılsa, anket vari sonuclara ulassak. Futbolcu, teknik direktor, yonetici, vs isim verilmeksizin degerlendirilse, eksiklerimizi veya fazlalıklarımızı görsek fena mı olur? Bu kadar ozelestri yapamaz bir topluluk mu olduk?

3. Avni Aker'de taraftarımız maalesef cekirdekci. ya trabzondaki farklı memleketten ve farklı takımları tutan arkadaslar eğlence olsun diye stadyuma geliyorlar, ya da takımı sabote etmeye orayı işgal ediyorlar. stadımızda tek ses sart, taraftarlar sadece stadyum için bir üst organizasyon kurup, onun etrafında kenetlenmeli. gerekirse dakika dakika tum taraftar gruplarına yapılacak tezahuratların detayları dagıtılmalı. organize ve tek ses bir taraftar toplulugu olmalı. Bu birliği bile saglayamayan bir taraftar grubu, nasıl olur da arkadas toplulugu bir takımı hak edebilir?

4. yonetim dısı trabzonspor'un etkin insanları, her kosulda takımın basarısı için destek olmalılar. sponsorluksa sponsorluk, transferde aracılıksa aracılık, hatırsa hatır. her yerden ses getirmeliyiz. bole burnu buyuk, havanda su doven acıklamalar yerine ayagı yere basan somut adımlar atan adamlara ihtiyacımız yok mu?

5. baskanımız sayın sadri sener, ulasabildiği insanlara bizzat kendi gitmeli ve gorusmeli. boyle oturdugu yerden hadi herkes gelsin toplanalım donemi coktan bitti. ben yaptım oldu donemi de bence artık iflas etti. ne olacak, en muhalifin olan trabzonsporlu ile gorus. camiayı ancak boyle kazanırsın. ibrahim hacısalihoglu, ahmet agaoglu, sadri sener, atay aktug, ozkan sumer, senol gunes, faruk ozak, mehmet ali yılmaz vs vs. herkes tek basına lider olmaya calısmasa da beraberce bir degeri yukseltseler fena mı olur. artık daha ne kadar dagılıp elaleme maskara olacagız. Sizce vaktimiz coktan tükenmedi mi?

6. artık sayın nevzat sakar ve niceleri gibi, maalesef esnaf zihniyetli adamların yonetimde olmaması lazım. sadri sener bazı seylerden yakınırken üzülerek görüyorum ki haklı. yonetimi ikiye bolersiniz, profesyonel ve idari olarak. idari kısmı yıllarca sektorde calısmıs, para kazanmayı ve harcamayı bilen adamlardan olusturursunuz. transfer, tesis, vb konuları da profesyoneller belirler, finansmanı da idariler halleder. mesele bu kadar basitken bunu karmasıklastıran ne?