PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hakaret ve Eleştiri



Gökhan Koç
29.01.2013, 13:00
Not: Lütfen Tunga Limanın cevaben yazdığı yazıyı okuyun.

Trabzonspor aşıkları olarak çok zor günler geçiriyoruz...

Canımız kadar çok sevdiğimiz hocamız görevinden istifa etti...

Şenol Güneş gibi kariyeri başarılar, karakteri pırlantalarla dolu bir hoca daha görür mü Trabzonspor, bilinmez...

Bir senedir, Şenol Güneş’e olan saygım ve onu kaybetme korkum dolayısıyla tek kelime eleştiri yöneltmedim kendisine...

Neyse, olan oldu ve korktuğum başıma geldi...

Şenol Güneş’in gidişi beni ne kadar üzdüyse, onu acımasızca eleştirenlerin birden onu sahiplenmesi ve o acımasız hakaretlerini Sadri Şener ve Yönetimine yöneltmesi (istifadan sorumlu tutup) beni daha çok üzdü.

Sadri Şener ve Yönetiminin bugüne kadar binlerce hatası olmuştur muhtemelen, binlerce

Eleştirmek hepimizin en tabii ve güzel hakkıdır.

Fakat, Şenol Hoca’nın samimiyetle, takımın durumundan kendini sorumlu tutup istifa etmesinin sorumlusu Sadri Şener ve Yönetimi değildir. Diyelimki öyle,

Bu hangi birimize Trabzonspor Klübü Başkanına küfretme, onu aşağılama hakkı veriyor ?

Unutanlara hatırlatmak isterim;

Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı 1461 projesi ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı basket takımı ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in transfer ettiği topçularla Sadri Şener’e vuruyoruz,

Sadri Şener’in aylaraca uğraşıp getirdiği Hocamız ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in kazandığırdığı temiz şampiyonluk ile Sadri Şener’e vuruyoruz,

Başarılar 1461’in, Şenol Güneş’in, M.Reşit Akçay’ın ama başarısızlıklar Sadri Şenerin !

Sercan’ı bende sizin kadar seviyorum, fakat zamanında burağı, selçuğu, egemeni sevdiğim kadar değil,

Sadri Şener’e yıldızları elinde tutamadığı için kızıyoruz, peki 30 senedir ne zaman hangi yıldızımızı elimizde tutabildik ?

Şike sürecinde yeterli mücadeleyi gösteremediği için kızıyoruz. Peki 1,5 senedir hangi TS büyüğü çıkabilmiş AKP’nin karşısına ? Yada burdan kaç kişi işini, ailesini riske atarak TV’lerde Şike diye bağırabilecek ?

Biz şehir olarak AKP’nin karşısında durduk mu ? Yarın seçim olsa allah bilir nasıl bir kabus yaşayacağız.

Başkanın kafasına yumurta atmaktan ne farkı var bugün küfür etmenin !

Fenerlilere sorun bakalım en nefret ettikleri TS başkanı kimmiş ?

Bu başkan yemedimi dünya kadar ceza sırf konuştuğu için ?

Bu başkan sinir krizi geçirip semihin gırtlağına yapışmadı mı ?

Bu şike sürecini böyle yaşıyorsak bunun sebebi başkan değil, umursamaz TARAFTARdır, fakat bu umursamaz taraftar hiç birşey yapmadığı gibi şike mücadelesini eksik yapıyor diye başkana hakaret etme hakkını kendinde görüyor ?

Transfer yapmadı diye kızıyoruz Başkana, peki bu kadronun ederi 24 puan mıdır ?

Hoca geçen sene sonunda bırakmak istedi, bu sene de gidişat ortadayken hangi birimiz Hocanın istifa etmeyeceğini düşünüyordu ? Bu olasılığın büyüdüğünü gören Yönetim Kurulunun alternatif araması kadar normal ne var ? Bu süreci hızlı işlettiler diye küfür mü hakediyorlar ?

“Şenol Güneşin kuyusunu kazdılar”, “Arkadan iş çevirdiler” ne demek ?

TV’lerde iki tane yöneticiyi görüyoruz diye onlara demediğimizi bırakmadık, peki nerde diğer o 13 yönetici ?

Anlamayanlar için tekrar söylüyorum;

Başkanın ve Yönetimin binlerce hatası vardır, fakat bunların hiç biri ona hakaret etme hakkını bize vermez,

İstifasını isteyebilirisiniz, her hamlesini eleştirebilirsiniz,

Ama hakaret edemezsiniz !

Tolunay 3-5 maç kazandıktan sonra yaşayacaklarımızı dikkatli takip etmenizi öneririm.

Sadri Şener benim gözümde Mehmet Ali Yılmazdan, Nuri Albayraktan 10 kat daha kıymetlidir.

Herkesi sakinleşmeye davet ediyorum,

Hakaret edeceksem ilk tercihim başkan değil, hiçbirşey yapmayan taraftar olur.

Travelair
29.01.2013, 13:07
Ben de tehlikeyi burda görüyorum. Eleştirmek başka şeydir, hakaret etmek başka. Yapıcı eleştiriye evet, hakarete hayır. Hakaret yıkar geçer hiçbir mantığı yok

S.ÖZKAN
29.01.2013, 13:08
Gökhan kardeşime sonuna kadar katılıyorum.

Ey TRABZONSPOR lular seçim zamanı geldiğinde ne yapacağınızı merakla bekliyorum.

S.ÖZKAN
29.01.2013, 13:09
Gökhan biz kimin gerçek TRABZONSPOR lu olduğunu seçimlerde göreceğiz.

burrows
29.01.2013, 13:12
gokhan kardesim seni kutluyorum..ama tabii bunlari okuma zahmeti dahi gostermezler.o cok bilmislere gore sadri sener satilik-hain-istanbul yalamasi-karaktersiz-serefsiz...butun bunlarin hepsi birer birer yazildi..
sikebahce forumunda bile sadri sener'e bu kadar kufredilmiyor..

taner*61
29.01.2013, 13:13
Her kelimesine katıldığım ve bütün duygularımı ifade eden bir yazı olmuş. Ne yazık ki şike süreci Trabzonspordan çok taraftarı yıprattı.

taner*61
29.01.2013, 13:17
Şikecileri görmüyormusunuz adamlar takımlarını nasılda düzlüğe çıkardılar. Biz ise batırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Şimdi artık bu takıma sahip çıkalım. Tam zamanıdır. Başkanıyla futbolcusuyla teknik heyetiyle herşeyine sahip çıkmalıyız.

yaranozlu
29.01.2013, 13:20
Bunu teşvik eden forum yetkilileri bulunmaktadır. Amaç sadri şenerin gitmesidir. Eminim ki b-planı olarak akıllarda bir başkan adayı vardır fakat bunca başarısına karşı sadri başkanı devirmek imkansız. Sanki kötü yönetiyormuş gibi(çok hatası var) kamuoyu yaratılmaya ve itibarını azaltmaya çalışıyorlar.

Gökhan Koç
29.01.2013, 13:27
Bunu teşvik eden forum yetkilileri bulunmaktadır. Amaç sadri şenerin gitmesidir. Eminim ki b-planı olarak akıllarda bir başkan adayı vardır fakat bunca başarısına karşı sadri başkanı devirmek imkansız. Sanki kötü yönetiyormuş gibi(çok hatası var) kamuoyu yaratılmaya ve itibarını azaltmaya çalışıyorlar.

Beni de bir BMN yetkilisi olarak görebilirsiniz,

Forum yöneticilerinin böyle bir niyetinin olmadığını bizzat biliyorum, hepsiyle yakınen tanışırım.

BMN (Benimde dahil olduğum çalışma ekibi), birgün bir hata yaparsa bunun sebebi kötü niyet değil, çok çalışmanın verdiği dikkat dağınıklığı olur. Lakin bunun bugüne kadar tek örneğini yaşamadım.

Faik Yılmaz
29.01.2013, 13:51
Siz bizden iyiniyetli davranmamızı bekliyorsunuz ama ;

Sadri Şener takımın geleceğini satıyor....

Nasıl sakin olalım....

Neredeyse bütün antrenörlerin görüp beğenip istediği Sercanı 2 tane menejere peşkeş çekeceği paraya satmasına nasıl göz yumalım ?

Sadri Şener taraftarın isteklerini değil kendi menfaatini düşünür hale gelmiştir....

Bu yüzden koltuğunda oturduğu her fazla gün bize takımına daha fazla zarar olarak geri dönecektir...

Bir sorun bakalım taraftarın % kaçı Sercanın gitmesini istiyordu.ama O taraftarın değil Ona emredenlerin lafını dinlemiştir...

bu yüzden de Ona emredenlerin başkanı olsun zira artık benim başkanım filan değil....

S.ÖZKAN
29.01.2013, 15:09
Siz bizden iyiniyetli davranmamızı bekliyorsunuz ama ;

Sadri Şener takımın geleceğini satıyor....

Nasıl sakin olalım....

Neredeyse bütün antrenörlerin görüp beğenip istediği Sercanı 2 tane menejere peşkeş çekeceği paraya satmasına nasıl göz yumalım ?

Sadri Şener taraftarın isteklerini değil kendi menfaatini düşünür hale gelmiştir....

Bu yüzden koltuğunda oturduğu her fazla gün bize takımına daha fazla zarar olarak geri dönecektir...

Bir sorun bakalım taraftarın % kaçı Sercanın gitmesini istiyordu.ama O taraftarın değil Ona emredenlerin lafını dinlemiştir...

bu yüzden de Ona emredenlerin başkanı olsun zira artık benim başkanım filan değil....

Trabzonspor da ve Trabzon da RTE ye karşı çıkabilecek bir kişi varsa yazda bizde bilelim.RTE nin Trabzonspor sicili ortadayken senin gibi Trabzon lu Trabzonspor lular %60 oy verdi.Şike davasında da acısını bütün Trabzonspor lular çekti çekiyor.

isyan6161
29.01.2013, 15:21
basarısız gunes gıttı arkasından ağlayan ağlayana butun rekorları alt ust ettı son 2 senede kotu manada ama kör öldü badem gözlü oldu aynısı sener ıcınde gecerlı sampıyonluğu sattığı yetmedığı gıbı sımdıde trabzonsporun geleceğını satmaya basladı şike panelıne katılıp 2 laf etmemesıde cok manıdar sımdı senerde badem gözlu..sıze tavsıyem su kısılere takılmayın bırakın senolsporluluğu senersporluluğu vs..tarabzonsporlu olun ve gercekden takımın menfaaetı ıcın gorevıne layıkıyla yerıne geterıcek olanları destekleyıp basarısız olanlara yol vermeyı bılın..

oflukaan
29.01.2013, 15:33
Eleştiri amacını aştıysa tartışılacak bir şey kalmamıştır... yani Yönetimi eleştirmeye gerek yok yaptıkları yapmadıkları artık bir tartışma konusu değildir. HAKARET yersiz değildir. DURUM TESBİTİDİR!!!

Faik Yılmaz
29.01.2013, 15:55
Sayın Başkan Sercan'ı para için sattığını söylüyor...

Kendi yaptığı beceriksizce transferlerin hesabını gençlere kesiyor....

Varın siz destek olmaya devam edin gözümüzün içine baka baka bizimle dalga geçen bu adama.....

Faik Yılmaz
29.01.2013, 16:18
Trabzonspor da ve Trabzon da RTE ye karşı çıkabilecek bir kişi varsa yazda bizde bilelim.RTE nin Trabzonspor sicili ortadayken senin gibi Trabzon lu Trabzonspor lular %60 oy verdi.Şike davasında da acısını bütün Trabzonspor lular çekti çekiyor.

Vay be... ben oy kullanırken paravanın arkasında yalnız olduğumu düşünüyordum meğer değilmişim bu arkadaş beni görmüş.....:D

Dostum muhtarlıkta kime oy kullanmıştım unutmuşumda onuda söylermisin...... :)

not : Evet başbakan emir verdii bize takıma 13 tane yabancı doldurun diye.... 120 milyon tl harcayın batın diye..... emir verdi kadroyu 29 kişi yaptık... çnkü korktuk....

emir verdi sahada yürüdük....

saçma sapan yorumlar yapmışsınız kusura bakmayın...

Sercan satılıyor gençler satılıyor çünkü kasada tek kuruş para yok.....

Tanju
29.01.2013, 16:20
Çok iyi bir yazı. İnsanlar nefretle dolmuş. Eminim ki şurda Sadri Şener'e hakaret edenler Şenol Güneş istifa etmeyip devam etse Şenol Hoca'ya da aynı muameleyi yaparlardı.
Herkes kendine dört dörtlük bir kahraman arıyor, ama kimsenin figüranlıktan çıkmaya niyeti yok.

Ertuğrul ATALAY
29.01.2013, 16:22
Trabzonspor aşıkları olarak çok zor günler geçiriyoruz...

Canımız kadar çok sevdiğimiz hocamız görevinden istifa etti...

Şenol Güneş gibi kariyeri başarılar, karakteri pırlantalarla dolu bir hoca daha görür mü Trabzonspor, bilinmez...

Bir senedir, Şenol Güneş’e olan saygım ve onu kaybetme korkum dolayısıyla tek kelime eleştiri yöneltmedim kendisine...

Neyse, olan oldu ve korktuğum başıma geldi...

Şenol Güneş’in gidişi beni ne kadar üzdüyse, onu acımasızca eleştirenlerin birden onu sahiplenmesi ve o acımasız hakaretlerini Sadri Şener ve Yönetimine yöneltmesi (istifadan sorumlu tutup) beni daha çok üzdü.

Sadri Şener ve Yönetiminin bugüne kadar binlerce hatası olmuştur muhtemelen, binlerce

Eleştirmek hepimizin en tabii ve güzel hakkıdır.

Fakat, Şenol Hoca’nın samimiyetle, takımın durumundan kendini sorumlu tutup istifa etmesinin sorumlusu Sadri Şener ve Yönetimi değildir. Diyelimki öyle,

Bu hangi birimize Trabzonspor Klübü Başkanına küfretme, onu aşağılama hakkı veriyor ?

Unutanlara hatırlatmak isterim;

Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı 1461 projesi ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı basket takımı ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in transfer ettiği topçularla Sadri Şener’e vuruyoruz,

Sadri Şener’in aylaraca uğraşıp getirdiği Hocamız ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in kazandığırdığı temiz şampiyonluk ile Sadri Şener’e vuruyoruz,

Başarılar 1461’in, Şenol Güneş’in, M.Reşit Akçay’ın ama başarısızlıklar Sadri Şenerin !

Sercan’ı bende sizin kadar seviyorum, fakat zamanında burağı, selçuğu, egemeni sevdiğim kadar değil,

Sadri Şener’e yıldızları elinde tutamadığı için kızıyoruz, peki 30 senedir ne zaman hangi yıldızımızı elimizde tutabildik ?

Şike sürecinde yeterli mücadeleyi gösteremediği için kızıyoruz. Peki 1,5 senedir hangi TS büyüğü çıkabilmiş AKP’nin karşısına ? Yada burdan kaç kişi işini, ailesini riske atarak TV’lerde Şike diye bağırabilecek ?

Biz şehir olarak AKP’nin karşısında durduk mu ? Yarın seçim olsa allah bilir nasıl bir kabus yaşayacağız.

Başkanın kafasına yumurta atmaktan ne farkı var bugün küfür etmenin !

Fenerlilere sorun bakalım en nefret ettikleri TS başkanı kimmiş ?

Bu başkan yemedimi dünya kadar ceza sırf konuştuğu için ?

Bu başkan sinir krizi geçirip semihin gırtlağına yapışmadı mı ?

Bu şike sürecini böyle yaşıyorsak bunun sebebi başkan değil, umursamaz TARAFTARdır, fakat bu umursamaz taraftar hiç birşey yapmadığı gibi şike mücadelesini eksik yapıyor diye başkana hakaret etme hakkını kendinde görüyor ?

Transfer yapmadı diye kızıyoruz Başkana, peki bu kadronun ederi 24 puan mıdır ?

Hoca geçen sene sonunda bırakmak istedi, bu sene de gidişat ortadayken hangi birimiz Hocanın istifa etmeyeceğini düşünüyordu ? Bu olasılığın büyüdüğünü gören Yönetim Kurulunun alternatif araması kadar normal ne var ? Bu süreci hızlı işlettiler diye küfür mü hakediyorlar ?

“Şenol Güneşin kuyusunu kazdılar”, “Arkadan iş çevirdiler” ne demek ?

TV’lerde iki tane yöneticiyi görüyoruz diye onlara demediğimizi bırakmadık, peki nerde diğer o 13 yönetici ?

Anlamayanlar için tekrar söylüyorum;

Başkanın ve Yönetimin binlerce hatası vardır, fakat bunların hiç biri ona hakaret etme hakkını bize vermez,

İstifasını isteyebilirisiniz, her hamlesini eleştirebilirsiniz,

Ama hakaret edemezsiniz !

Tolunay 3-5 maç kazandıktan sonra yaşayacaklarımızı dikkatli takip etmenizi öneririm.

Sadri Şener benim gözümde Mehmet Ali Yılmazdan, Nuri Albayraktan 10 kat daha kıymetlidir.

Herkesi sakinleşmeye davet ediyorum,

Hakaret edeceksem ilk tercihim başkan değil, hiçbirşey yapmayan taraftar olur.





Son noktasına kadar imzamı atarım...

fındıkoğlu
29.01.2013, 16:27
Aynen katılıyorum.....

Hazar_
29.01.2013, 16:30
Lütfen yöneticilere, teknik direktörlere ya da futbolculara hakaret edenlere Forum Kurallarının müeyyidelerini uygulayınız. Kıraathaneye döndü burası.

Yok Şenol hoca paragöz, yok hain, yok bilmem ne. E yeter da. TS forumu mu FB forumu mu anlamıyorum artık.

Tunga
29.01.2013, 16:57
Bir olayı anlamada genelleme kullanmak işleri kolaylaştırır ama şeytan ayrıntılarda gizlidir. Genelleme bazen insanı hataya sevk eder.

Gökhan'ın yazısındaki şu bölümler mesela:


Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı 1461 projesi ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in geldiği gün temelini attığı basket takımı ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in transfer ettiği topçularla Sadri Şener’e vuruyoruz,

Sadri Şener’in aylaraca uğraşıp getirdiği Hocamız ile Sadri Şenere vuruyoruz,

Sadri Şener’in kazandığırdığı temiz şampiyonluk ile Sadri Şener’e vuruyoruz,

Bunların tamamı doğrudur. Tamamı yanlıştır aynı zamanda.

Nasıl?

Uzakta kalmak ve olayları takip etmemek çok iyi gelir. Ben de zaman zaman keşke böyle yapsaydım diyorum. NE yazık ki bunun geri dönüşü yok. Edindiğin bilgileri hafızandan silemiyorsun.

Yukarıdakilerin tamamı doğrudur. Yemin etsen başın ağrımaz. Zira tamamı Şener'in başkanlığı döneminde yaşanmıştır. Ben mühendisim. İşin analiz etmektir. Az eşeleyince alttan farklı şeyler çıkıyor ama.

Şener'in bu dönemde başkanlığı iki bölüme ayrılıyor. İlk döneminde 2, ikinci döneminde 1 farklı yönetim kurulu ile çalıştı. Bahsi geçen altyapı hamleleri, kupalar, basketbol takımı, transferler... Bunlar Albayrak enkazının ardından kulübü ayağa kaldıran hamlelerdir. Doğrudur. Aksini iddia etmek çok zorlama olur. Bu dönemde Trabzonspor dirilmiştir. Ölü toprağını üzerinden atmıştır. Bu süre boyunca Şener iki farklı yönetimle çalışmıştır. Samet Aybaba vakası sonrası genel kurula gitmiş ve yönetimindeki bazı isimleri "ayıklamıştır". Ayıklanan isimlerden ikisi basketbol takımını kuran ve onun için mücadele edenlerdir. Bu dönemin ikinci yönetiminde de ilk yönetimindeki kilit isimler yerlerini korumuştur. O zamanki adı Karadenizspor olan kulüp bu dönemde o yönetimin içindekilerce oluşturulmuştur. Pilot takım olmuştur. O takıma çok emek veren ve bugünlere gelmesinde büyük emeği olan insanlar ise ikinci YK döneminde "ayıklanmıştır".

2010-2011 sezonunun sanıyorum ki Ekim ayında, Şener ekibindeki dava arkadaşlarını ardından hançerlemiş ve onları da yönetimden "ayıklayarak" yoluna 3ncü yönetim kurulu ile devam etmiştir. Hani o tertemiz şampiyonluğu yakaladığımız sezon. Zaten şampiyonluğa koştuğumuz sezonda yönetim kurulu değiştirmek ve kilit adamları devreden çıkararak genel kurul toplamak bir tek bize mahsus bir garabettir (bknz. ilk şampiyonluğumuza ulaştığımız sene de yapmış olduğumuz genel kurul).

O günden sonrasında, Şener'in gururla anacağımız bir icraatına ben rastlamadım. 2011 senesinden bu yana (şike davasının da öncesinde) bana atılan olumlu bir adımı söyleyebilir misin?

Şener'i eleştirmek için elimizde onlarca sebep var. Hatta bazılarını buraya yazıp da fenerin eline koz vermek de istemiyorum. Zahmet edip tapeleri okuyacak olursanız, bazıları orada da mevcut. Ama sustuk. Neden? Çünkü takım sırat köprüsünden geçiyordu ve yönetime getireceğimiz eleştiriler kulübe de zarar verebilirdi. Bazıları hala anlayamıyor ama bugünkü infial durumu bir günde oluşmuş değildi. Biriken çok şeyler var; ama çoğumuz susmaya gayret ettik. Amaç çözülmeyi engellemek ve kendi insiyatifi ile bir araya gelemeyen insanların dağılmasını önlemekti.

Misal: Şener bir açıklama yaptı. Dedi ki "ben göz altındayken bir tek yöneticim bile beni aramadı". Haklı, çok haklı bir serzeniş. Peki sonra? Medeni bir ülkede olsak ya o yöneticiler, ya da başkan istifa ederdi. Hiç bir şey olmamış gibi yola devam ediyormuş gibi yapıyorlar. Şike davası konulu tek bir evet, TEK BİR yönetim kurulu toplantısı yapmamış bir yönetimden bahsediyoruz. Bazıları birbirini sokakta görse tanır mı, bilemiyorum. Nasıl vereceksin böyle bir mücadeleyi?

Başkan sıklıkla yalnızlıktan dem vurdu. Kendince haklı. Peki, sen daha bu konuda bir kere toplamadığın yönetim kurulu senin dibinde dururken nasıl bana bunun hesabını sorabilirsin?

İyi işadamı olmakla, iyi yönetici olmak paralel gitmez. İyi bir işadamı hatta tüccar olabilirsin ama kitleleri yönetmek, personelini yönetmek farklı bir şeydir. Sadri Şener'in böyle bir tecrübesi (ve görülüyor ki aynı zamanda kabiliyeti) yoktur.

Vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmut.

En azından şu süreçte kulübün çözülmesini engelleyebilirdi. İşte yöneticilik orada devreye girer. İyisiyle kötüsünün arasındaki fark bugünde bize lazım olur. Ve iyi bir yönetici çok iyi politik manevralarla arka bahçede iş görmez. İyi yönetici şeffaf olur. En azından kendi taraftarlarına.

Albayrak ile Şener'i kıyaslamam bile. Haklısın. Ama Mehmet Ali Yılmaz ile Sadri Şener'in başkanlık anlayışlarında ciddi bir paralellik görüyorum; ki bu yüzden eleştiriyorum kendisini. Ben daha çoğulcu bir yönetim anlayışından yanayım.

Şimdi, başta yukarıda saydıklarında haklısın demiştim. Peki bir de yanılıyorsun demiştim. Neden?

Sadri Şener için 1461 Trabzon (zamanında Karadenizspor) ve basketbol takımı, bu kulübün sırtındaki kambur idi. Şenol Güneş'i bir gün bile istemedi; ama o dönemdeki yönetimin baskısıyla Güneş takımın başına geçti (o dönemki görüşü yola Ersun Yanal'dan sonra Ünal Karaman ile devam etmekti).

Kupalar ve şampiyonluk kimlerin hanesine yazılmalı, bu çok uzayacak bir tartışma konusu. Buna girmeye ben üşeniyorum; ama en azından bir tespitte bulunalım: Bahsi geçen 3 kupa da bahsettiğim ilk yönetim döneminde geldi.

Sadri Şener'e muhalefet etmek için sayılamayacak kadar çok sebebim var. Hiç de gocunmuyorum bunları söylerken. Çünkü söylenmeli.

Bana dünyanın en ahmakça sorusunu soracaklar olabilir? "Peki senin adayın kim?" Benim adayım Sadri Şener. Ama dışa bağımlılığını azaltmış ve haftada bir bile olsa, tam gün mesaisini kulüpte geçirecek ve 15 günde bir yönetim kurulu toplantısı yapacak bir Sadri Şener. Bu durumda en azından aziz yıldırım için "mağdur" demez, her fırsatta beğenmediğini söylediği Trabzonsporlular'ı da daha yakından tanımış ve patavatsızca sözleri insanları nasıl etkiliyor yakından görmüş olur.

Şener'e muhalefet etmek için daha yazmaya üşendiğim onlarca sebebim var; ama ona hakaret etmemi gerektirecek tek bir sebebim bile yok. Hakaret insanın söz ile beceremediği şeyler için joker hakkı kullanmaktır. Ben joker hakkımı çok başka şeyler için kullanıyorum.

S.ÖZKAN
29.01.2013, 17:01
Vay be... ben oy kullanırken paravanın arkasında yalnız olduğumu düşünüyordum meğer değilmişim bu arkadaş beni görmüş.....:D

Dostum muhtarlıkta kime oy kullanmıştım unutmuşumda onuda söylermisin...... :)

not : Evet başbakan emir verdii bize takıma 13 tane yabancı doldurun diye.... 120 milyon tl harcayın batın diye..... emir verdi kadroyu 29 kişi yaptık... çnkü korktuk....

emir verdi sahada yürüdük....

saçma sapan yorumlar yapmışsınız kusura bakmayın...

Sercan satılıyor gençler satılıyor çünkü kasada tek kuruş para yok.....

Önce terbiyeni takın bana saçmalıyorsun demek senin haddine değil

Kişilerle kurumları ben ayırdım şikecileri ben kolluyorum herhalde,TS nin şampiyonluğunun çalınmas maddi kaybıı 600 milyon TL.
Mali kongrerede kiğılı erzik demirören in neden RTE ye teşekkür ettiğini hiç düşündünmü?

Burada aylardan beri sallıyosun övüncümüzü paramızı hakkımızı gaspeden iktidara ve destekçisi muhalefete ağzını açmadın.Senin ne suç duyurusu başlığına ne mail organizasyonları başladığında tek satır yazdığını görmedim Ts sevgin bu başlıklara yorum yazmana yetmiyormu?.İBB maçına takımına destek olmak için giden taraftarla dalga geçmeni unutmadım.

Asıl saçmalayan eleştiricem diye iyi olan her şeyi görmezlikten gelen sensin.

Tunga
29.01.2013, 17:09
"Hakarete hayır" diyen bir başlıktaki samimiyet tüyler ürpertici.

Şenol Altunsoy
29.01.2013, 17:20
Sadri Şener'in masum olduğunu düşünmüyorum bu sahiplenme telaşını da anlamıyorum

Her geçen gün boyalar dökülecek gerçek yüzey açığa çıkacaktır yazılanların hiç birine de cevap vermek istemiyorum

Gönül isterdi ki insanlar gerçekler ortaya çıkınca üzülmesin

Hakaret tabii ki olmamalı ama hakaret olmayan eleştirileri bile "durumdan vazife çıkarıp" hakaret diye nitelendiriyorsak

Buna benim yapabileceğim bir şey de yok.

Son olarak bu saat itibarıyla benim adayım Sadri Şener değil

Kim olsun falan gibi geyikler de hiç bana göre değil

Hep ekip çalışmasına inandım,inanmaya da devam edicem.

Bizim kahramanlara ihtiyacımız yok deyip sonra birilerine dört elle sarılmam ben.

Bu camia ekip çalışmasına uygun ben merkezci olmayan birini bulup çıkaramıyorsa da

YANDI GÜLÜM KETEN HELVA

En Dikinden not : Bugüne kadar şike sürecinde bu kulüpten bir çivi dahi sökülmesin diyen ben Sadri Şener'in hemen gitmesini istiyorum.

Gökhan Koç
29.01.2013, 17:23
Bir olayı anlamada genelleme kullanmak işleri kolaylaştırır ama şeytan ayrıntılarda gizlidir. Genelleme bazen insanı hataya sevk eder.

Gökhan'ın yazısındaki şu bölümler mesela:



Bunların tamamı doğrudur. Tamamı yanlıştır aynı zamanda.

Nasıl?

Uzakta kalmak ve olayları takip etmemek çok iyi gelir. Ben de zaman zaman keşke böyle yapsaydım diyorum. NE yazık ki bunun geri dönüşü yok. Edindiğin bilgileri hafızandan silemiyorsun.

Yukarıdakilerin tamamı doğrudur. Yemin etsen başın ağrımaz. Zira tamamı Şener'in başkanlığı döneminde yaşanmıştır. Ben mühendisim. İşin analiz etmektir. Az eşeleyince alttan farklı şeyler çıkıyor ama.

Şener'in bu dönemde başkanlığı iki bölüme ayrılıyor. İlk döneminde 2, ikinci döneminde 1 farklı yönetim kurulu ile çalıştı. Bahsi geçen altyapı hamleleri, kupalar, basketbol takımı, transferler... Bunlar Albayrak enkazının ardından kulübü ayağa kaldıran hamlelerdir. Doğrudur. Aksini iddia etmek çok zorlama olur. Bu dönemde Trabzonspor dirilmiştir. Ölü toprağını üzerinden atmıştır. Bu süre boyunca Şener iki farklı yönetimle çalışmıştır. Samet Aybaba vakası sonrası genel kurula gitmiş ve yönetimindeki bazı isimleri "ayıklamıştır". Ayıklanan isimlerden ikisi basketbol takımını kuran ve onun için mücadele edenlerdir. Bu dönemin ikinci yönetiminde de ilk yönetimindeki kilit isimler yerlerini korumuştur. O zamanki adı Karadenizspor olan kulüp bu dönemde o yönetimin içindekilerce oluşturulmuştur. Pilot takım olmuştur. O takıma çok emek veren ve bugünlere gelmesinde büyük emeği olan insanlar ise ikinci YK döneminde "ayıklanmıştır".

2010-2011 sezonunun sanıyorum ki Ekim ayında, Şener ekibindeki dava arkadaşlarını ardından hançerlemiş ve onları da yönetimden "ayıklayarak" yoluna 3ncü yönetim kurulu ile devam etmiştir. Hani o tertemiz şampiyonluğu yakaladığımız sezon. Zaten şampiyonluğa koştuğumuz sezonda yönetim kurulu değiştirmek ve kilit adamları devreden çıkararak genel kurul toplamak bir tek bize mahsus bir garabettir (bknz. ilk şampiyonluğumuza ulaştığımız sene de yapmış olduğumuz genel kurul).

O günden sonrasında, Şener'in gururla anacağımız bir icraatına ben rastlamadım. 2011 senesinden bu yana (şike davasının da öncesinde) bana atılan olumlu bir adımı söyleyebilir misin?

Şener'i eleştirmek için elimizde onlarca sebep var. Hatta bazılarını buraya yazıp da fenerin eline koz vermek de istemiyorum. Zahmet edip tapeleri okuyacak olursanız, bazıları orada da mevcut. Ama sustuk. Neden? Çünkü takım sırat köprüsünden geçiyordu ve yönetime getireceğimiz eleştiriler kulübe de zarar verebilirdi. Bazıları hala anlayamıyor ama bugünkü infial durumu bir günde oluşmuş değildi. Biriken çok şeyler var; ama çoğumuz susmaya gayret ettik. Amaç çözülmeyi engellemek ve kendi insiyatifi ile bir araya gelemeyen insanların dağılmasını önlemekti.

Misal: Şener bir açıklama yaptı. Dedi ki "ben göz altındayken bir tek yöneticim bile beni aramadı". Haklı, çok haklı bir serzeniş. Peki sonra? Medeni bir ülkede olsak ya o yöneticiler, ya da başkan istifa ederdi. Hiç bir şey olmamış gibi yola devam ediyormuş gibi yapıyorlar. Şike davası konulu tek bir evet, TEK BİR yönetim kurulu toplantısı yapmamış bir yönetimden bahsediyoruz. Bazıları birbirini sokakta görse tanır mı, bilemiyorum. Nasıl vereceksin böyle bir mücadeleyi?

Başkan sıklıkla yalnızlıktan dem vurdu. Kendince haklı. Peki, sen daha bu konuda bir kere toplamadığın yönetim kurulu senin dibinde dururken nasıl bana bunun hesabını sorabilirsin?

İyi işadamı olmakla, iyi yönetici olmak paralel gitmez. İyi bir işadamı hatta tüccar olabilirsin ama kitleleri yönetmek, personelini yönetmek farklı bir şeydir. Sadri Şener'in böyle bir tecrübesi (ve görülüyor ki aynı zamanda kabiliyeti) yoktur.

Vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmut.

En azından şu süreçte kulübün çözülmesini engelleyebilirdi. İşte yöneticilik orada devreye girer. İyisiyle kötüsünün arasındaki fark bugünde bize lazım olur. Ve iyi bir yönetici çok iyi politik manevralarla arka bahçede iş görmez. İyi yönetici şeffaf olur. En azından kendi taraftarlarına.

Albayrak ile Şener'i kıyaslamam bile. Haklısın. Ama Mehmet Ali Yılmaz ile Sadri Şener'in başkanlık anlayışlarında ciddi bir paralellik görüyorum; ki bu yüzden eleştiriyorum kendisini. Ben daha çoğulcu bir yönetim anlayışından yanayım.

Şimdi, başta yukarıda saydıklarında haklısın demiştim. Peki bir de yanılıyorsun demiştim. Neden?

Sadri Şener için 1461 Trabzon (zamanında Karadenizspor) ve basketbol takımı, bu kulübün sırtındaki kambur idi. Şenol Güneş'i bir gün bile istemedi; ama o dönemdeki yönetimin baskısıyla Güneş takımın başına geçti (o dönemki görüşü yola Ersun Yanal'dan sonra Ünal Karaman ile devam etmekti).

Kupalar ve şampiyonluk kimlerin hanesine yazılmalı, bu çok uzayacak bir tartışma konusu. Buna girmeye ben üşeniyorum; ama en azından bir tespitte bulunalım: Bahsi geçen 3 kupa da bahsettiğim ilk yönetim döneminde geldi.

Sadri Şener'e muhalefet etmek için sayılamayacak kadar çok sebebim var. Hiç de gocunmuyorum bunları söylerken. Çünkü söylenmeli.

Bana dünyanın en ahmakça sorusunu soracaklar olabilir? "Peki senin adayın kim?" Benim adayım Sadri Şener. Ama dışa bağımlılığını azaltmış ve haftada bir bile olsa, tam gün mesaisini kulüpte geçirecek ve 15 günde bir yönetim kurulu toplantısı yapacak bir Sadri Şener. Bu durumda en azından aziz yıldırım için "mağdur" demez, her fırsatta beğenmediğini söylediği Trabzonsporlular'ı da daha yakından tanımış ve patavatsızca sözleri insanları nasıl etkiliyor yakından görmüş olur.

Şener'e muhalefet etmek için daha yazmaya üşendiğim onlarca sebebim var; ama ona hakaret etmemi gerektirecek tek bir sebebim bile yok. Hakaret insanın söz ile beceremediği şeyler için joker hakkı kullanmaktır. Ben joker hakkımı çok başka şeyler için kullanıyorum.

Öncelikle bu ayrıntılı cevabın için sana binlerce kere teşekkür ederim Abi,

Aslında sana sadece bu cevabın için değil, tercih ettiğin bu yaşam dolayısıyla teşekkür ederim.

Sen, benden ve daha bir çok TS taraftarından daha ayrıntılı biliyorsun camiada olan biten birçok şeyin arka tarafını.

Sen bildiklerinle eleştirirsin, ben merak ettiklerimle,

Sadri Şener'in eleştirilmesini boşver, ondan 100 kat fazla sevdiğim Tunga Liman'ın bile eleştirilmesini isterim,

Eleştirilerinin büyük kısmında seninle hem fikirim, biliyorum ki oturup uzun süre konuşsak geri kalanına da beni ikna edeceksin.

Ama tamamına ikna olduğum zaman bile, Sadri Şenere olan sevgim azalmıyor olacak çünkü yaptıklarının yahut yapamadıklarının sebebi olarak göremiyorum hiçbir zaman bencilliğini.

Yazıda da söyledim, 1000 tane hatası vardır, ama aynı yazıda bu hataların 1 tanesinden bahsetmedim.

Devam ediyorum aşağıdan...

orhan42
29.01.2013, 17:23
Nesine sahip çıkayım bu adamın..ne yaptı ki..Kupamı isterimden öte gidemeyen milletin şebeği olmuş bi adam..Tüpçünün oyununa gelip onun seçilmesinde payı olan beceriksiz bi yönetici..Şampiyon olmuş kadrosunu sağa sola peşkeş çeken bi basiretsiz.Hocasına sahip çıkamamış,eline berbat bir kadro vermiş gadromuz yederli demekten öte geçememiş yönetici müsveddelerinin başı..Daha ne diyelim destek mi verelim..Trabzonspor ve Trabzon için yüreğini ortaya koyacak Sercan Kaya'yı şampiyonluktaki rakibine kaptırmış bir adama daha ne kadar saygı duyacağım ha ne kadar?

Gökhan Koç
29.01.2013, 17:27
Bahsetmek isterim halbuki,

Ama o kadar korkar oldum ki bunlardan bahsetmekten, tek kelime laf söylesem o lafların birilerini gaza getirip, seviyeyi yerlere çekeceğinden korkuyorum.

Şenol Güneş'i eleştirmekten korktuğum gibi şimdi de Sadri Şener'i eleştirmekten korkuyorum.

Fatih
29.01.2013, 17:34
Uzun cevap yazmayacağım Sadri Şener'e güvenmiştim ancak o da diğerleri gibi olduğunu gösterdi bundan sonra yolu açık olsun umarım tez zamanda bırakır.

Gökhan Koç
29.01.2013, 17:41
Sadri Şener'in masum olduğunu düşünmüyorum bu sahiplenme telaşını da anlamıyorum

Her geçen gün boyalar dökülecek gerçek yüzey açığa çıkacaktır yazılanların hiç birine de cevap vermek istemiyorum

Gönül isterdi ki insanlar gerçekler ortaya çıkınca üzülmesin

Hakaret tabii ki olmamalı ama hakaret olmayan eleştirileri bile "durumdan vazife çıkarıp" hakaret diye nitelendiriyorsak

Buna benim yapabileceğim bir şey de yok.

Son olarak bu saat itibarıyla benim adayım Sadri Şener değil

Kim olsun falan gibi geyikler de hiç bana göre değil

Hep ekip çalışmasına inandım,inanmaya da devam edicem.

Bizim kahramanlara ihtiyacımız yok deyip sonra birilerine dört elle sarılmam ben.

Bu camia ekip çalışmasına uygun ben merkezci olmayan birini bulup çıkaramıyorsa da

YANDI GÜLÜM KETEN HELVA

En Dikinden not : Bugüne kadar şike sürecinde bu kulüpten bir çivi dahi sökülmesin diyen ben Sadri Şener'in hemen gitmesini istiyorum.

Benimde fıtratım böyle işte abi, bir kere sahiplendim mi görmüyorum insanların birçok hatalarını,

Bu ülkenin her köşesinde insanlar işlerini layıkıyla yapmıyorlar. 28 yıllık hayatımda çok az insan, çok az kurum gördüm işlerini düzgün yapan. Sadri Şener düzgün yapmıyor diye de nefret edemiyorum. İkincisi ortada suç yok ki masumiyet olsun.

Durumdan vazife çıkardığımı düşünüyorsan sana şöyle bir önerim var abi. Şu an genel başlığındaki yeni sayfalarda yazılanlara, yahut twitterda yazılanlara bir gözat.

Gözattıktan sonra eğer halen durumdan vazife çıkardığımı düşünüyorsan içinde Sadri Şener geçen tek cümle kurmayacağım bundan sonra.

Şenol Altunsoy
29.01.2013, 17:51
Benimde fıtratım böyle işte abi, bir kere sahiplendim mi görmüyorum insanların birçok hatalarını,

Bu ülkenin her köşesinde insanlar işlerini layıkıyla yapmıyorlar. 28 yıllık hayatımda çok az insan, çok az kurum gördüm işlerini düzgün yapan. Sadri Şener düzgün yapmıyor diye de nefret edemiyorum. İkincisi ortada suç yok ki masumiyet olsun.

Durumdan vazife çıkardığımı düşünüyorsan sana şöyle bir önerim var abi. Şu an genel başlığındaki yeni sayfalarda yazılanlara, yahut twitterda yazılanlara bir gözat.

Gözattıktan sonra eğer halen durumdan vazife çıkardığımı düşünüyorsan içinde Sadri Şener geçen tek cümle kurmayacağım bundan sonra.

Ben her tarafı görüyorum Gökhan işim gücüm sosyal medya benim

Ama ben bunu dert edersem eğer başlık açmam o insanlara direk cevap veririm tıpkı bu başlıkta yaptığım gibi

Durumdan vazife çıkarmaktan kastım da buydu

İnsanların hatalarını görmemek üstünü örtmek ya da sahiplenmek fıtrat değil olsa olsa tercihtir

Mesela asabi olmak,heyecanlı olmak,coşkulu olmak fıtrat olabilir ama bu olmaz.

Günümüz psikoloji bilimiyle insanların fıtratı (gerçek anlamıyla) bile değiştirilebiliyor en azından kontrol altına alınabiliyor.

Eklemeyi unuttum suç göreceli bir kavram mesela şikecilerin yaptığı bu ülkenin bir kısım insanında suç muamelesi görmüyor

Gökhan Koç
29.01.2013, 17:59
Ben her tarafı görüyorum Gökhan işim gücüm sosyal medya benim

Ama ben bunu dert edersem eğer başlık açmam o insanlara direk cevap veririm tıpkı bu başlıkta yaptığım gibi

Durumdan vazife çıkarmaktan kastım da buydu

İnsanların hatalarını görmemek üstünü örtmek ya da sahiplenmek fıtrat değil olsa olsa tercihtir

Mesela asabi olmak,heyecanlı olmak,coşkulu olmak fıtrat olabilir ama bu olmaz.

Günümüz psikoloji bilimiyle insanların fıtratı (gerçek anlamıyla) bile değiştirilebiliyor en azından kontrol altına alınabiliyor.

Eklemeyi unuttum suç göreceli bir kavram mesela şikecilerin yaptığı bu ülkenin bir kısım insanında suç muamelesi görmüyor

Tamam o zaman abi,

Bende az önce söylediğim lafın arkasında kalıp, bundan sonra tek kelime etmeyeceğim Sadri Şener'le alakalı.

Sorun 3-5 hakaret ile sınırlı olsaydı başlık açma ihtiyacı duymazdım. Daha önce de benzer durumlarda yaptığım birşeydi bu,

ts_tuncay_ts
29.01.2013, 18:16
Önce terbiyeni takın bana saçmalıyorsun demek senin haddine değil

Kişilerle kurumları ben ayırdım şikecileri ben kolluyorum herhalde,TS nin şampiyonluğunun çalınmas maddi kaybıı 600 milyon TL.
Mali kongrerede kiğılı erzik demirören in neden RTE ye teşekkür ettiğini hiç düşündünmü?

Burada aylardan beri sallıyosun övüncümüzü paramızı hakkımızı gaspeden iktidara ve destekçisi muhalefete ağzını açmadın.Senin ne suç duyurusu başlığına ne mail organizasyonları başladığında tek satır yazdığını görmedim Ts sevgin bu başlıklara yorum yazmana yetmiyormu?.İBB maçına takımına destek olmak için giden taraftarla dalga geçmeni unutmadım.

Asıl saçmalayan eleştiricem diye iyi olan her şeyi görmezlikten gelen sensin.

Faik abiyle sizin tartışmanızı gördüm bende katılıyim dedim :)

Faik abi başka birşey anlatmış ama siz olayı şikeye çekmişsiniz...Diyorsunuz ki trabzonda RTE ile baş edecek adam yok...O zaman şike konusunda çabalamanında gereği yok...Birşeyler yapılmalı evet ama yapılanlar yapıldı gerekli yerlere başvuruldu şimdi bekleme zamanı...

Faik abinin dediklerine katılıyorum...Transferde olsun diğer şeylerde olsun klübü iyi yönetemiyorlar...Tanınmayan birini çıkartıyolar o alamadı biz aldık diyorlar birde taraftara veriyolar gazı 1 milyon bile etmeyen adama 3-4 veriyolar...Başkan ilk geldiğinde "Ben futbolcuların gitmesinden yana değilim.Hatta kalmalaı için çabalarım" diye bir sözü vardı.Gel görkü ne kadar doğru...Borcumuz var evet ama bi okadarda gelirimiz var diyo ama pilot takımdan bile oyuncu gönderecek duruma düşüyo...Paraları har vurup harman savurmasına en basit örnek olarak; geçen sene değiştirilen çimlerimiz var ya hani değeri 1 milyon tl ye yakın, real madrritin çimleri ne oldu o çimlere...Uçtu gitti....

eltfox
29.01.2013, 18:23
Eleştiriye evet, hakarete hayır.. Biz terbiyemizi bozmamalıyız ki bize yakışmaz.... yakışanlar zaten belli futbol camiasında....şimdi bazı arkadaşlar ..ya efendi olduk da ne oldu, göz göre göre hakkımız gasp edildi diyecek ki haksızsınız diyemem, ama inanıyorum ki, her şeyi gören, bilen, her şeye kudreti yeten Rabbim, gereğini yapacaktır.

chopper61
29.01.2013, 18:47
Yetenekli adam ve başkanlar istemiyoruz kardeşler bize lazım olan ortalama sıradan herkeste olan akıl varya işte öyle bir başkan olsun yeter.Ne dediğini bilen,lafı oturaklı(tipi değil),Akıllı adamın olduğu yerde işbilenin olduğu yerde başıbozukluk savrukluk olmaz.

chopper61
29.01.2013, 18:53
Trabzonsporun başarılı olmasını istemiyorum açık söyleyim benim tek hayalim aile gibi yönetilen taraftarıyla oyuncusuyla tüm çalışanlarıyla birlik olan bir klüp.Eski ve yeni oyuncularına vefalı,altyapısıyla alt takımlarıyla bir bütün,oyuncusunda heryönde faydalanan işime yaramazsın diyip atmayan,klüp içinde ki iç huzura odaklanan ki başarılınca puan denen şey kendiliğinden gelir.Gerçi kendisi huzursuz insan psikolojisinden anlamayan,ne yaptığını bilmeyenlerin olduğu yerde saydıklarım zaten olmaz.

titanic
29.01.2013, 19:12
Susulacak zaman değildir, bundan birkaç gün önce sadece hocamız kaliteliydi.Başka da birşeyimiz yoktu. Onu da küstürerek tam anlamıyla bir anadolu takımı haline geldik. Aferin yönetim , adam kandırma işinde uzmanlık emareleri göstermeye başladın. Şenol Hoca varken ona sorumluluk yıkmak,başarısızlığınızı çok iyi gölgeledi.Şimdi ise başarı çıtasını düşürerek istediğiniz gibi at koşturacaksınız.

Tunga
29.01.2013, 21:23
Öncelikle bu ayrıntılı cevabın için sana binlerce kere teşekkür ederim Abi,

Aslında sana sadece bu cevabın için değil, tercih ettiğin bu yaşam dolayısıyla teşekkür ederim.

Sen, benden ve daha bir çok TS taraftarından daha ayrıntılı biliyorsun camiada olan biten birçok şeyin arka tarafını.

Sen bildiklerinle eleştirirsin, ben merak ettiklerimle,

Sadri Şener'in eleştirilmesini boşver, ondan 100 kat fazla sevdiğim Tunga Liman'ın bile eleştirilmesini isterim,

Eleştirilerinin büyük kısmında seninle hem fikirim, biliyorum ki oturup uzun süre konuşsak geri kalanına da beni ikna edeceksin.

Ama tamamına ikna olduğum zaman bile, Sadri Şenere olan sevgim azalmıyor olacak çünkü yaptıklarının yahut yapamadıklarının sebebi olarak göremiyorum hiçbir zaman bencilliğini.

Yazıda da söyledim, 1000 tane hatası vardır, ama aynı yazıda bu hataların 1 tanesinden bahsetmedim.

Devam ediyorum aşağıdan...

Hayat ya 1 ya 0 değil Gökhan. Ya da bana 0 olan sana 1 olabilir. Bazı şeyler görecelidir. Ama analizi doğru yapmak için bilgi lazım. Bilgi eksik olursa bir deneyde pek çok parametreyi değiştirmiş oluruz ki, sonunda doğruya ulaşsak bile, neden doğru yaptığımızı bilemeyebiliriz. O nedenle analiz sadece kötüyü ortaya koymada değil, iyiyi ortaya çıkarmada da iyidir.

Ben mesajımla sana muhalefet etmedim. Sen görüşünü ortaya koydun. Ben de, sırf ona buna istifa diyenlerin mecrası olduğu için yönetim başlığına girmeme sözüm nedeniyle fırsat buldum, bildiklerimi yazdım.

Her kim olursa olsun, Trabzonspor'a başkan olan birisi, şüphesiz ki kulüp şampiyon olsun, şampiyonlar ligi şampiyonu olsun ister. Mesela bazı yöneticiler bile bunu istemeyebilir; ama başkanı ister. Çünkü görüldüğü gibi yapılan tüm olumlu işler, o işlerde dahli olsun olmasın o kişiye de yazılır. Ama kişi artık başaramayacağını anlayınca one-man-show'a döner. Bunu da ilk kez yaşamadık. Daha önceki yönetimlerin tamamına yakınında böyle oldu bu. Bizler burada görev yaparken tüm olumsuz örnekleri ardı ardına yaşadık.

Eğer bizim deneyimlediklerimizi sizlerle paylaşmazsak, bununla iyi mi, kötü mü yapmış oluruz? Ha, biz bildiklerimizi söyleriz, o bilgileri kullanıp kullanmamak, onlara dayalı bir görüş oluşturup oluşturmamak sizin insiyatifiniz, tercihinizdir.

Sadri Şener'e sövülecek en son yer BMN Forumlarıdır. Ben bunu yıllar içinde Özkan Sümer, Ersun Yanal, Şenol Güneş, Atay Aktuğ, vd. için de söyledim. Hala da söylüyorum; ama bu konularda insanların bilinçlerini ele geçirmiş önyargılar, bu sözlerimizi sürekli "menfaat odaklı desteğe" yoruyor.

İyi bir analiz fikirlerin çatışmasıyla olur. İyi bir sonuç da iyi bir analizle olur.

twitter, facebook vs. gibi ahlak sınırının olmadığı bir alan değil burası. Tam da bunun için, tartışmak için var.

Kötü rüya görmeyelim diye uykusuz kalamayız.

Hakaretin zıttını da, eleştirmemek olarak algılamamalıyız.

cakalkerem
29.01.2013, 21:29
herkesin eleştirilebileceğini sanıyordum....yanılmışım bu yaşıma kadar

Gökhan Koç
29.01.2013, 21:32
Hayat ya 1 ya 0 değil Gökhan. Ya da bana 0 olan sana 1 olabilir. Bazı şeyler görecelidir. Ama analizi doğru yapmak için bilgi lazım. Bilgi eksik olursa bir deneyde pek çok parametreyi değiştirmiş oluruz ki, sonunda doğruya ulaşsak bile, neden doğru yaptığımızı bilemeyebiliriz. O nedenle analiz sadece kötüyü ortaya koymada değil, iyiyi ortaya çıkarmada da iyidir.

Ben mesajımla sana muhalefet etmedim. Sen görüşünü ortaya koydun. Ben de, sırf ona buna istifa diyenlerin mecrası olduğu için yönetim başlığına girmeme sözüm nedeniyle fırsat buldum, bildiklerimi yazdım.

Her kim olursa olsun, Trabzonspor'a başkan olan birisi, şüphesiz ki kulüp şampiyon olsun, şampiyonlar ligi şampiyonu olsun ister. Mesela bazı yöneticiler bile bunu istemeyebilir; ama başkanı ister. Çünkü görüldüğü gibi yapılan tüm olumlu işler, o işlerde dahli olsun olmasın o kişiye de yazılır. Ama kişi artık başaramayacağını anlayınca one-man-show'a döner. Bunu da ilk kez yaşamadık. Daha önceki yönetimlerin tamamına yakınında böyle oldu bu. Bizler burada görev yaparken tüm olumsuz örnekleri ardı ardına yaşadık.

Eğer bizim deneyimlediklerimizi sizlerle paylaşmazsak, bununla iyi mi, kötü mü yapmış oluruz? Ha, biz bildiklerimizi söyleriz, o bilgileri kullanıp kullanmamak, onlara dayalı bir görüş oluşturup oluşturmamak sizin insiyatifiniz, tercihinizdir.

Sadri Şener'e sövülecek en son yer BMN Forumlarıdır. Ben bunu yıllar içinde Özkan Sümer, Ersun Yanal, Şenol Güneş, Atay Aktuğ, vd. için de söyledim. Hala da söylüyorum; ama bu konularda insanların bilinçlerini ele geçirmiş önyargılar, bu sözlerimizi sürekli "menfaat odaklı desteğe" yoruyor.

İyi bir analiz fikirlerin çatışmasıyla olur. İyi bir sonuç da iyi bir analizle olur.

twitter, facebook vs. gibi ahlak sınırının olmadığı bir alan değil burası. Tam da bunun için, tartışmak için var.

Kötü rüya görmeyelim diye uykusuz kalamayız.

Hakaretin zıttını da, eleştirmemek olarak algılamamalıyız.

Cevabın için teşekkür ederim Abi,

Her zamanki gibi gene ışık oldun, aydınlattın.

Ender Kuyumcu
29.01.2013, 21:41
Aşağıdaki yazıyı tam 1 sene önce yazmıştım. Yeri geldi hatırlatayım.


Türk Futbol Tiyatrosu ve Trabzonspor
Dünyanın neresinde olursa olsun ortada rant sağlanan bir oluşum ya da organizasyon varsa bilin ki o ülkenin zengin ve nüfuzlu kişileri tarafından yönetiliyor ya da yönlendiriyordur. Dolayısıyla da işin kaymağını da bu kişiler kendi aralarında paylaşıyordur. Bunu aklınıza gelebilecek her sektör için aynı olarak kabul edebilirsiniz ve yine aklınıza gelebilecek bütün ülkeler için bu durumun bu şekilde cereyan ettiğine de... Cereyan ediş şekilleri ise ülkeden ülkeye o ülkenin medeniyet ve gelişmişlik seviyesiyle orantılı olarak farklılık gösterir.

Gelişmiş ülkeler olarak kabul edilen ve sanayileşmesini tamamlamış, medeniyet seviyesi yüksek ve demokrasisi oturmuş ülkelerde bu durum bizim gibi kendi tanımımızla gelişmekte olan ama aslında 3. Dünya Ülkesi olan ülkelerle farklılıklar gösterir. Gelişmiş olan ülkeler, (ki bunlara AB ülkeleri, Amerika, Kanada, Japonya vb. ülkeler örnek olarak gösterilebilir) bütün bu oluşum ve organizasyonları demokratik kurallar çerçevesinde, halkın menfaati için, hak ve adalet duygusunu da temin ederek oluşturur ve sağlıklı bir şekilde yürümesini ve gelişmesini sağlayarak ortaya çıkan rantı da katkılarıyla orantılı biçimde paylaşarak ve buradan elde ettiği rantın yine büyük bir kısmını aynı çarkın işlemesi ve gelişmesi için kullanarak herkesin mutluluğu için uğraşırlar. Çünkü bilirler ki bir işin uzun ömürlü ve kaliteli olabilmesi için bu şarttır.

Bizde ise durum bunun tam tersi şekilde gelişme göstermektedir. Hemen hemen bütün sektörler belli başlı ailelerin elindedir ve bu ailelerin bu sektörlerde bulunmalarının tek nedeni de kendi güç ve servetlerini daha da arttırmak istemeleridir. Gelişmiş ülkelerde amaç olan insan, onlar için sadece bir araçtır ve insanların oluşturmuş olduğu halkının da mutluluğu bir gram olsun umurlarında değildir. Bunun için onlar servetlerine servet katarken, zevk-ü sefa içinde yaşarken fabrikalarında ya da şirketlerinde çalıştırdıkları insanları işini kaybetme korkusuyla daha da ezerler, ağır şartlarda çalıştırırlar, fazla mesailerini ödemez, sosyal haklarını vermez, sendikalı olanlarını işten çıkarır üç kuruşa çalıştırırlar. Bu düzenin devamlılığını sağlamak için de gerek siyaseti ve siyasileri gerekse mafya ve çeteler gibi kanun dışı güçleri kullanarak hükümdarlıklarını devam ettirirler.

Bunun yapıldığı belki de yüzlerce sektör arasından benim bugün üzerinde durmak istediğim ise Türk futbolu ve bizi en çok ve en yakından ilgilendiren Trabzonspor.

Dikkat ederseniz Trabzonspor’un şampiyonlukları 70’li yılların ikinci yarısı ve 80’li yılların ilk yarısına denk gelir. Yani futbolun içine henüz paranın, dolayısıyla da yukarıda belirttiğimiz kişi ve unsurların girmediği, siyasi olarak da karışık olan dönemlere denk gelir Trabzonspor efsanesi; çünkü o dönem futbolun ve ülkenin bugün kanını emenlerin puslu havanın dağılmasını bekledikleri, kendilerinden farklı güçlerin de egemen olduğu, borularının bu denli net ötmediği bir dönemdi ve bu dönemi iyi değerlendiren Trabzonspor camiası henüz adaletsizlik futbolu ele geçirmemişken alnının akıyla 6 şampiyonluk ve nice kupalar kazandı. Bununla da yetinmedi; Liverpool, Inter gibi dünya devlerini dize getirdi hem de şimdinin "Avrupa Fatihi" olarak kabul edilen takımları sıradan takımlardan fark yerken.

Türk siyaseti ve demokrasisi için çok önemli bir tarih olan 6 Kasım 1983 aslına bakarsanız Türk Futbolu ve Trabzonspor için de bir milattı. Askeri rejimin sona ermesiyle yapılan ilk seçimlerde Turgut Özal’ın başında bulunduğu Anavatan Partisi 400 milletvekilli meclisin 211 sandalyesini alarak iktidara geldi. Bu artık yeni bir devirdi Türkiye için ve Özal felsefesinin mihenk taşı olan ‘Benim memurum işini bilir.’ sözünün bir ülkenin bütün düzenini değiştirecek olan tarihiydi. Benim memurum işini bilir derken aslında ben işimi bilirim herkes de işini bilsin demek istiyordu yeni başbakanımız. Türkiye’de iktidarların seçimle gelip gitmediğini bilenler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. Bu konuya fazla girmeden asıl konumuz olan futbol ve Trabzonspor’a dönelim.

Anavatan Partisinin dolayısıyla da yeni zihniyetin iktidara geldiği sezon olan 1983-1984 sezonu Trabzonspor’un da son şampiyonluğunu kazandığı sezon olmuştu ve bu şampiyonlukta aslında sezon ortasında gelen ve başarıda ne kadar katkısı olduğu tatışılabilecek olan M. Ali Yılmaz başkan olarak geçiyordu. İşte sevgili Trabzonsporlular gerek takımımızın gerekse Türk futbolunun kaderinin değiştiği dönem tam da bu tarihlere denk gelir. O zamandan bu zamana kadar hiç şampiyon olamamış olmamız bir tesadüf müdür? Gelin isterseniz biraz da buna bakalım ve bazılarınız için komplo teorisi olarak kabul edilecek olan düşüncelerimi sizlerle paylaşayım.

Özal’ın iktidara gelmesi ile birlikte ülkenin her alanında olduğu gibi futbolda da yeni bir yapılanmaya gidilmiş, yavaş yavaş profesyonellik adı altında sektörün içine para enjekte edilmiş, isimleri kanun dışı işlerle anılan başkan ve yöneticiler futbolun patronları olmaya başlamış ve futbol siyasetin de yardımıyla belli bir zümrenin eline geçmiş ve her türlü ticari manevranın yapıldığı bir alan haline gelmiştir. Böylece amatör ruhun değil ARMATÖR ruhun egemen olduğu "Türk Futbol Tiyatrosu" da başlamıştır.

Evet bu dönemden sonra Türkiye’de oynanan tam anlamıyla bir "Futbol Tiyatrosu"dur. Senaryosunun önceden yazıldığı, dönem dönem başrol oyuncularının değiştiği ama mutlaka tekrar rol aldıkları bir oyun. Bunun bir tiyatro olduğu 3 Temmuz 2012’de belgelenmiş olmasına rağmen aynı oyun yine aynı aktörler tarafından oynanmaya devam ediyor. Konumuzu fazla dağıtmadan tekrar Trabzonspor’a ve M. Ali Yılmaz’la başlayan düzenin kulübü olma tezime dönelim isterseniz. Dikkat ederseniz düzenin kulübü dedim, takımı değil, camiası değil !!!

Bu dönemden sonra Trabzonspor birden bire etkisiz eleman haline getirilmiş, M. Ali Yılmaz da dahil İstanbul takımlarının kongre üyeleri, taraftarları kulüpte başkan ya da yönetici olmuştur. Kulüp alt yapısından ve kendi değerlerinden uzaklaştırılmış, kulüp ve takım başarısız yönetilmiş ve dolayısıyla başarısız olmuş ama hep aynı isimler belli aralıklarla kulübü kurtaracak ilahi bir güç gibi sunulmuş ve her gelişinde kulübü daha da batırarak ayrılmıştır.

Bu noktada ağzımdaki baklayı çıkararak devam edeyim yazıma:" TRABZONSPOR BAŞKANLARI DA ATANARAK GELMİŞTİR". O dönemden bu döneme kadar Özkan Sümer haricindeki bütün başkanlar İstanbul takımlarını egemen kılan güçler tarafından bir takım siyasi ve ticari oyunlar sonucu Trabzonspor kulübüne başkan seçtirilmişlerdir. Trabzonspor kongrelerini ve kongre öncesi süreçleri takip edenler ne demek istediğimi anlamışlardır diye düşünüyorum. Bu ATANMIŞLAR da kendilerine verilen görevleri yerine getirerek ‘MIŞ GİBİ’ yaptılar başkanlıkları süresince. Yani, İstanbul takımlarıyla mücadele ediyorMUŞ GİBİ, Trabzonspor’un haklarını koruyorMUŞ GİBİ, sanki gerçekten de Trabzonspor’u şampiyon yapmak için uğraşıyorMUŞ GİBİ yaptılar hep.

Trabzonspor son şampiyonluğundan bu yana 3 kere çok net biçimde şampiyonluğa yaklaştı. Aslına bakarsanız bu üç defada da şampiyonluğu Fenerbahçe camiası tarafından yine malum güçler kullanılarak gasp edildi. Peki Trabzonspor camiasının önde gelenleri ne yaptı bu esnada? Yine ‘MIŞ GİBİ’ yaptı, çünkü fazlasını yapmaya ne istekleri ne de yetkileri vardı. Bu konuları düşünürken yaşanan sezonları, verilen tepkileri kişileri aklınıza gelebilecek bütün etkenleri göz önüne getirmenizi ve aşağıdaki sorulara cevap aramanızı rica ediyorum.

· 1995-1996, 2004-2005 ve 2010-2011 sezonlarında saha dışı oyunlarla elinden alınan şampiyonlukların ardından tartışmasız ligin en kuvvetli kadrolarını oluşturan kilit oyuncular neden gönderilmiştir?

· Bu gönderilen oyuncular gittikleri takımları şampiyon yapmış mıdır, yapmamış mıdır?

· Saha dışı oyunlarla kaybedilen bu şampiyonluklar sonrası fatura bir şekilde neden hep Şenol Güneş’e çıkarılıp takımdan uzaklaştırılmıştır?

· 1995-1996 sezonunda kaybedilen şampiyonluktan sonra dönemin Fenerbahçe kulübü başkanı Ali Şen senelerce televizyonlarda aynı yıl çevirmiş olduğu oyunları ve buna alet ettiği resmi kurum ve kişleri böbürlenerek anlatmamış mıdır? Aynı Ali Şen Trabzonspor tribünlerinde Trabzonsporlu taraftarların içinde misafir edilmemiş midir?

· Gerek dönemin başkanı gerekse bugünkü başkan Sadri Şener her fırsatta kulüplerinin haklarını gasp eden kişilerle olan ve uzun yıllara dayanan dostluklarını, iş ilişkilerini övünür bir eda ile dillendirmemiş midir?

· İstisnalar hariç Trabzonspor başkan ya da yöneticilerini görevde olmadıkları dönemde herhangi bir Trabzonspor maçında göreniniz var mıdır?

· Bu kişilerin Trabzonspor kulübüne yine görevde olmadıkları dönemlerde ( ki görevde olduklarında da farklı değil) herhangi maddi ya da manevi bir katkısını göreniniz var mıdır?

· Yukarıda bahsettiğim türlü oyunlarla elimizden alınmış olan 3 şampiyonluğun haricinde birkaç dönemde daha zirve ve Avrupa yarışı yaparken, takım neredeyse açık ara şampiyon olacakken, çok kilit noktalara yapılması gereken transferler nasıl olup da bütün baskıya rağmen yapılmamıştır? Bu bazen Atay Aktuğ’un alamadığı stoper, bazen Sadri Şener’in alamadığı santrafor bazen Faruk Özak’ın alamadığı sol kanat olmuştur.

· Trabzonspor’dan ve Trabzon’dan prim yapan, lafa geldiği zaman her ikisine ait olmakla övünen, siyasetçi, iş adamı, sanatçı, spor adamı ve aklınıza gelebilecek önemli ailelerin mensubu herhangi biri saha dışı olaylarla elimizden alınan bu şampiyonluklardan sonra ortada hiç görünmüş müdür?

· Taraftar ve takım olarak her zaman dik ve temiz olan bu takımın, başkanları ve yöneticileri (istisnalar hariç) de acaba bizler kadar temiz midir?

· 1. ve 2. Etik Kurulu Raporunda temiz olmasına rağmen, bu temizliği UEFA tarafından da Şampiyonlar Ligi’ne alınarak tescillenmiş olmasına rağmen Sadri Şener nasıl olup da takımının emeklerini gasp edenlerle ( ki bu Türkiye Cumhuriyeti savcılarının iddianamesiyle desteklenmiş bir durumdur) aynı safta yer alabilmiştir?

· Kulübünün temiz olduğu resmi raporlarla onaylanmış olmasına rağmen takımı aleyhine karar almaya çalışan bir grup ve başkan adayı ile aynı safta yer almak ve 3 Temmuz’dan bu yana TFF ve UEFA nezdinde herhangi bir çalışma yapmamak resmi başvuru ve ya talepte bulunmamak acaba kişinin temizliğiyle mi alakalıdır?

· Son olarak 3 gün önce mahkemede hakkında yalan yanlış beyanlarla suçlamada bulunan bir şahısla aynı kare içinde bulunmak ve aynı yönde oy kullanmak nasıl yorumlanmalıdır?

İşte sevgili Trabzonsporlular, futbol sadece futbol değildir derken insanlar bu durumları kast ederler ama bunları dillendirmeye ne yürekleri ne de ahlakları yeter. Ben aklımın erdiğince dilimin döndüğünce fikirlerimi söylemeye çalıştım. Bundan sonrası sizin kendi zihninizde yapacağınız muhakemelere kalmış.

Kaya
29.01.2013, 21:58
Bunu teşvik eden forum yetkilileri bulunmaktadır. Amaç sadri şenerin gitmesidir. Eminim ki b-planı olarak akıllarda bir başkan adayı vardır fakat bunca başarısına karşı sadri başkanı devirmek imkansız. Sanki kötü yönetiyormuş gibi(çok hatası var) kamuoyu yaratılmaya ve itibarını azaltmaya çalışıyorlar.

Gökhan Koç özellikle bizim tüm çalışmalarda yer alan bir arkadaşımız. Bizi gerçekten yakından tanır...

Ben "Kaya" olarak forumda yazıyorum ve ben bir BMN üyesiyim...

BMN ise forumda yazmaz. Anasayfadan konuşur...

Bu farkı anlamak lazımdır...

Amaç Sadri Şener'in gitmesi değildir. Amaç Sadri Şener'in toparlanması olmalıdır...

Bakın bir de şu örneği vereceğim...

Trabzonspor Elazığ'a 3-1 yenilmiş...

Şenol hoca istifa etmemiş olsun... Bir bakıyoruz Sadri Şener istifa etmiş olsun...

Ben bu sefer Sadri Şener'in istifa etmemesi için uğraşırdım...

Özellikle şike sürecinde bu camia yerinde durması gerekiyordu ama şike sürecinin kahramanlarından ve belki de en önemlisi aramızdan ayrıldı ve Sadri Şener tak diye kabul etti...

Şike süreci çok fena zarar görmüştür...

salihismet
29.01.2013, 22:12
Sayin Ender Kuyumcu, bu kanuyu bu kadar net aciklayan bir yazi yazdzginiz icin sizi tebrik ediyorum.

Necat Ulusoy
29.01.2013, 23:02
Gökhan beyin tespit ve endişelerine katılıyorum.

Ben de takımın oynadığı futbol ve aldığı başarısız sonuçlar ve hatta yabancı çöplüğüne dönmemiz ve hatta adil forma dağtımı yapılmadığı yönünde Şenol hocamıza kızanlardanım. Aynı konularda belli ölçüde başkan ve yönetimin de suçlu oldugu bariz ortada.

Lakin bu aşamada değişmesi gereken ne yazık ki hoca olmalıydı. Şenol Güneş'in bu konudaki tespiti doğrudur. Aksi halde, yani yönetimin istifası halinde, hem takım hem camia ve en çok da şike davası çok fazla zarar görecekti.

Bütün rahatsızlıklarımıza rağmen tepklerimizi abartmadan ve ölçülü şekilde vermek gerekirken hem burda hem de sosyal medyada çok aşırı ve rahatsız edici paylaşımlar oldu.
TS yönetiminde bulunan isimlerin ne kadar etkili, tecrübeli, eğitimli, profesyonel olduklarını(!) hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla başkanın yaptığı hatalar yanında nerdeyse tek başına bu kadar zor bir süreci halen daha idare edebildiğini de görmek lazım.

Bugün başkan dediğinizi yapıp bıraksa ortada ne şike davası ne de şampiyonluk umudu kalır !!!

Gökhan Koç
29.01.2013, 23:11
Şike sürecinden sonra saha sonuçları benim hiç bir zaman umrumda olmadı,

Trabzonspor'un yenilmesine tabiki üzüldüm, ama haftasonu maçı alır mıyız diye hiç düşünmedim.

Şenol Güneşle geçen bir 10 sene hayali kurdum bunca vakit, çünkü kalbiyle dileyenin eninde sonunda imkansız görüneni değiştirebileceğini biliyordum.

Her puan kaybımızla taraftar biraz daha, biraz daha çılgına dönmeye başladı, ve bunun eninde sonunda Şenol Güneş'in istifasıyla sonuçlanacağı belliydi.

Tek derdim mümkün olduğunca bütünlüğün korunmasıydı ve elimden geldiğince bu konuya eğildim.

7 aydır burda 20 küsür başlık açtım, bu başlıkların tamamını baştan aşağıya inceleyen biri, aslında hep aynı doğrultuda mücadele ettiğimi görecektir.

Ve ne yazıkki, olmadı

Şenol Güneş'in basın toplantısı ve istifasını söylediği videoları izlediğimde ağlardım, ama bu sefer ağlayamadım.

Sadede korktum,

Halen çok korkuyorum,

Şike mücadelesinde maruz kaldığımız pskolojik savaşta en güçlü silahlarımızdan biriydi Şenol Güneş,

Diğerini de hep Sadri Şener olarak gördüm,

Tunga Abinin saydığı ve saymak istemediği bin yanlışına rağmen, tvlerde söyledikleri, yahut söylerkenki ses tonu bana hep samimi geldi.

Bu sebeplerle ona karşı bir sempati besledim. Bu sempati benim adil davranmamı, sağlıklı düşünmemi engellemiş olabilir.

Ama Sadri Şener'e edilen bir hakaretin bana koymasının temel sebebi budur.

Hür ve özgür irademle nasıl bir BMN fanatiği olduysam, Sadri Şener'e de aynı hür ve özgür irademle saygı duydum.

Tunga Abinin dediği gibi bazı şeyleri sağlıklı yorumlayabilmek için biraz daha bilgiye ihtiyaç vardır.

Ama burda hakaret edenlerin birçoğu da benim gibi o bilgilere sahip değil.

Umarım, bu kaos içerisinden hepbirlikte çalışarak çıkarız,

Tunga
29.01.2013, 23:19
Hataları engellemenin tek yolunu oyuncu değiştirmek sandığımızdan olsa gerek, birine eleştiri getirince "o giderse kim gelsin" deniyor.

Ersun Yanal Gökhan Ünal'a neden sabrediyorsun diye sorduklarında "benim için yedek kulübesi cezalandırma yöntemi değildir. Oradakilerle sahadakiler bir bütündür" demişti ve maalesef pek çok kişi de anlamamıştı.

İnsanlara hatalarını söyleyenler, söylemeyip kendilerine saklayabilirler. Ama nizami ve şeffaf bir biçimde buları söylemek, bir küçük umut da olsa insanları o hatalardan döndürebilir.

titanic
29.01.2013, 23:19
Olumsuz sonuçlanmış bir sürecin müsebbibleri yerlerinde otururlarken, en zayıf olanı öz eleştiri yapıp kendiinde hata bulabiliyorsa, olayın sorumlularının orada oturmaları dahi kendilerine hakaret ettikleri anlamına gelir. Bırakın insanların başkana ve yönetime birkaç söz söylemelerini,yönetim,hamleleriyle,beceriksizlikle riyle kendilerini yerden yere vurmaya devam ediyorlar.
Bir insanın Trabzonspor yönetimini eleştirmesi, içimizde bir burukluk oluşturur muhakkak, ama söyledikleri doğruysa, söylenenler de gerçekli payı varsa,kendimizi paralamamızın bir anlamı yok.
pazar günü bir istifa olmamalıydı ama illa biri gidecekse o da Kulüp başkanı olmalıydı.Şimdi peş peşe alıncak iki galibiyetten sonra herşey güllük gülistanlık olacak.Sorunun kaynağı şenol hocaymış denilecek.Yok artık demeyın bunlar derler

alper*
29.01.2013, 23:20
Gökhan abiye A'dan Z'ye katılıyorum.
Üslup konusunda BMN, özellikle yöneticilerinin gayretiyle, bırakın Trabzonspor taraftar sitelerini, forum olarak diğer tüm taraftar sitelerinden ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Burada üyeler imla kurallarına bile dikkat ederler.
Ama son bir iki gündür öyle şeyler oluyor ki anlamak mümkün değil.
Satır aralarında ağır ithamlarda bulunuluyor ve özellikle Sadri Şener'in isminin baş harfi Z yapılarak tıpkı FBliler gibi dalga geçiliyor.
Bunu bir iki günlük duygu yoğunluğuna bağlıyorum ve düzeleceğini umuyorum.

Yaşar
29.01.2013, 23:22
Düzene karşı durabileceğini ve güçlüden yana olmayacağını düşündüğüm, şike sürecindeki mücadelesini takdir ettiğim için şimdiye kadar destekledim...
Ama Mustafa Denizli'nin Rizespor'a nasıl geldiğini hepimiz biliyor iken, o Rizespor'a futbolcu satılması beni rahatsız etmiştir.
Önümüzde bariz Kasımpaşa örneği var.
Serdar Kurtuluş 1 milyon Euro karşılığında Kasımpaşa'ya gidiyor ama biz isteyince Sapara artı para karşılığında verebiliriz deniyor.
Rizespor'un Sercan ve Eren'i kupamızı çalan güçlerin baskısı nedeniyle alabildiğini düşünüyorum...
Ben Sadri Şener'i kupamızı çalan bu güçlülere karşı durabileceği için destekliyorum, o da güce karşı direnemeyecekse destek falan yok...

Gökhan Koç
29.01.2013, 23:28
Hataları engellemenin tek yolunu oyuncu değiştirmek sandığımızdan olsa gerek, birine eleştiri getirince "o giderse kim gelsin" deniyor.

Ersun Yanal Gökhan Ünal'a neden sabrediyorsun diye sorduklarında "benim için yedek kulübesi cezalandırma yöntemi değildir. Oradakilerle sahadakiler bir bütündür" demişti ve maalesef pek çok kişi de anlamamıştı.

İnsanlara hatalarını söyleyenler, söylemeyip kendilerine saklayabilirler. Ama nizami ve şeffaf bir biçimde buları söylemek, bir küçük umut da olsa insanları o hatalardan döndürebilir.

En azından olasılığı değiştirmiş oluyorsun abi, azalacak mı artacak mı bilemesekte,

Böyle durumlarda bu olasılık değişikliği bile kıymetli olabiliyor.

Kaya
29.01.2013, 23:29
Şahsi görüşümdür ki;

3-1'lik mağlubiyet sonunda Şenol hoca değil de; Sadri Şener istifa etmiş olsaydı ben "dur" diyenlerden olurdum...

Mevcut başarısızlık üzerinde gerek yönetimin gerekse Şenol hocanın hataları olabilir ama şu an istifa ile alınan aksiyonlar şike sürecini olumsuz etkileyecektir.

Zaten, şikeye en çok isyan eden, en çok mücadele eden adamdan yoksun kaldık...

Bunun da Sadri Şener tarafından bu kadar kolay kabul edilmesi beni çok fazla yaralamıştır...

Açıkçası Sadri Şener'in artık şike sürecine dair sağlam adım atabileceğini sanmıyorum...

Kendimizi kurşunladık...

Gökhan Koç
29.01.2013, 23:33
Şahsi görüşümdür ki;

3-1'lik mağlubiyet sonunda Şenol hoca değil de; Sadri Şener istifa etmiş olsaydı ben "dur" diyenlerden olurdum...

Mevcut başarısızlık üzerinde gerek yönetimin gerekse Şenol hocanın hataları olabilir ama şu an istifa ile alınan aksiyonlar şike sürecini olumsuz etkileyecektir.

Zaten, şikeye en çok isyan eden, en çok mücadele eden adamdan yoksun kaldık...

Bunun da Sadri Şener tarafından bu kadar kolay kabul edilmesi beni çok fazla yaralamıştır...

Açıkçası Sadri Şener'in artık şike sürecine dair sağlam adım atabileceğini sanmıyorum...

Kendimizi kurşunladık...

Şenol Güneş'e kal diyip ikna etseydi, onu bir kalkan olarak kullanmaya çalıştığını düşündürmeyecek miydi sana Kaptan ?

Bide varsın kendimizi kurşunlamış olalım, Şenol Güneş çıksın bu pis düzenin içinden yeterki, dün 3 çalışıyorduk yarın 10 çalışır açığı kapatırız.

Kaya
29.01.2013, 23:36
Şenol Güneş'e kal diyip ikna etseydi, onu bir kalkan olarak kullanmaya çalıştığını düşündürmeyecek miydi sana Kaptan ?

Yok Gökhan, ben öyle düşünmezdim açıkçası...

Mücadelenin devam ettiğini hissederdim...

Başkan - hoca ilişkisi sağlam derdim...

Kısacası olumsuz bir durumu aklıma getirmezdim...

;)

Yaşar
29.01.2013, 23:36
Şenol Güneş'İn gidişi ile şike sürecindeki mücadelemizde yara alacağımızı düşünmüyorum.
Çünkü Trabzonspor'un şike sürecindeki mücadelesinde en önemli kozu başarılı saha sonuçlarıdır.
Trabzonspor saha içerisinde güçlü olmalıdır ki, lanet olası düzen unsurlarının pislikleri ortaya çıkmalıdır...
Trabzonspor'u saha içerisinde güçlü yapabilecek kişi şikeye en önemli darbeyi vurabilecek kişidir.

Gökhan Koç
29.01.2013, 23:41
Yok Gökhan, ben öyle düşünmezdim açıkçası...

Mücadelenin devam ettiğini hissederdim...

Başkan - hoca ilişkisi sağlam derdim...

Kısacası olumsuz bir durumu aklıma getirmezdim...

;)

Geçen seneki fener maçından sonra Sadri Şener'in bir açıklaması oldu tvde, sabaha kadar oynasak yenemezdik, çok kötüydük gibisinden.

O açıklamadan sonra Başkanın Hocadan memnun olmadığını zaten herhalde bilmeyen kalmadı,

O günden bugüne de işler iyiye gitmedi,

Eğer hocaya ısrar edip takımın başında kalmasını sağlasaydı, ben bunu kötüye yorardım.

titanic
29.01.2013, 23:43
Şenol Güneş'İn gidişi ile şike sürecindeki mücadelemizde yara alacağımızı düşünmüyorum.
Çünkü Trabzonspor'un şike sürecindeki mücadelesinde en önemli kozu başarılı saha sonuçlarıdır.
Trabzonspor saha içerisinde güçlü olmalıdır ki, lanet olası düzen unsurlarının pislikleri ortaya çıkmalıdır...
Trabzonspor'u saha içerisinde güçlü yapabilecek kişi şikeye en önemli darbeyi vurabilecek kişidir.

Çok anlamsız bir beklenti içerisindesiniz.
Çünkü,şike süreci resmi olarak lehimize sonuçlanmadığı sürece sahada başarılı sonuçlar alamayacaksınız.
Çünkü şike yok demek, şikeyi devam ettirir.
Eğer yapamıyorsan da maksimum performansınla bile şampıyon olamazsın.
Şenol Hocanın gidiği şike sürecinde elimizde hiçbir koz bırakmamıştır.
Şİke olduğuna inanmak istemeyen bir hocanın düşüncesi masumane olsa dahi,süreci sahiplenmediği anlamına geliyor.

Gökhan Koç
29.01.2013, 23:48
Şenol Abi,

Sana bu konuyu kapatacağıma dair verdiğim sözü ancak şimdi hatırladım :)

Söz bu geceden sonra geçerli olsun bari, o kadar konuştum bitireyim :)

Şenol Altunsoy
29.01.2013, 23:53
Şenol Abi,

Sana bu konuyu kapatacağıma dair verdiğim sözü ancak şimdi hatırladım :)

Söz bu geceden sonra geçerli olsun bari, o kadar konuştum bitireyim :)

Sen var ya sen aslanı kediye boğdurursun istediğin kadar devam gözüm :)

Gökhan Koç
30.01.2013, 00:00
Sen var ya sen aslanı kediye boğdurursun istediğin kadar devam gözüm :)

Gözlerim kapanıyor uykusuzluktan, artık uyuyayım abi :)

İyi geceler sana ve tüm BMN ahalisine,

Şenol Altunsoy
30.01.2013, 00:05
Gözlerim kapanıyor uykusuzluktan, artık uyuyayım abi :)

İyi geceler sana ve tüm BMN ahalisine,

İyi geceler gözüm

Tunga
30.01.2013, 00:11
Şenol Güneş'İn gidişi ile şike sürecindeki mücadelemizde yara alacağımızı düşünmüyorum.
Çünkü Trabzonspor'un şike sürecindeki mücadelesinde en önemli kozu başarılı saha sonuçlarıdır.
Trabzonspor saha içerisinde güçlü olmalıdır ki, lanet olası düzen unsurlarının pislikleri ortaya çıkmalıdır...
.

Şike davası ile 2010-2011 yılı kupamızı almaya çalıştığımız zannedilirse, evet o zaman doğru olurdu.

Ne var ki, bu mücadele ayağa kalkma mücadelesidir. Ve tamamen seni başarısız kılmak için organize olmuş, tüm kurul ve kararlarıyla seni başarısız kılmak için mücadele verilmiş ve ne acıdır ki bunda da amaca ulaşılmıştır.

Trabzonspor'un bu döneminde çok çok iyi bir kaptana ihtiyacı vardır. O kaptan teknik adam değil, teknik adamdan da SORUMLU olan yönetim ve elbette ki başkandır. Güneş'in gitmesi saha sonuçlarında kıpırdanmalara eminim ki sebep olacaktır. Ama başarılı olmana yetmeyecektir. Bu saatten sonra fenerin tek kozu "bak Trabzonspor nasıl da başarısız" demektir. Bunu diyorlar. Marmara'da kaptan olmak kolay. Aniden fırtınanın koptuğu Karadeniz'de öyle değil.

Şike sürecinde yara alırız/almayız değil. Aldık bile.

Tunga
30.01.2013, 00:16
fenerin dönüp dolaşıp bulduğu zayıf karnımızdan hep açık veriyoruz. Hep özgüvenimize vuruyor. Ve biz her seferinde buradan yiyoruz golü.

Açık konuşalım. Pazar akşamı için Trabzonspor'da yapılabilecek çok az şeyden biri, belki de en geçerlisi Şenol Güneş'in istifasıydı. O gün olmasa çok az bir sürenin sonunda hoca gidecekti. Ama söyleye söyleye dilimde tüy bitti: Bu süreç zaten ilk başta buraya getirilmemeliydi. Daha kendi içinde 5 parçaya ayrılmış bir yönetim kurulu var. Benim isyanım buna. Okyanuslara açılacağız ama daha gölde mendireği dik tutamadık.

TekfurÇayır 61
30.01.2013, 00:23
Bu süreçte bize herhangi bir istifânın herhangi bir hayr getireceğini düşünmüyorum.

Şenol hoca istifâ etti, Sadri Şener ve Tolunay Kafkas'la yola devâm.

Tunga
30.01.2013, 00:33
Bu süreçte bize herhangi bir istifânın herhangi bir hayr getireceğini düşünmüyorum.

Şenol hoca istifâ etti, Sadri Şener ve Tolunay Kafkas'la yola devâm.

Daha önce söyledim, yine söyleyeyim. Size cevaben değil, tamamlamak, katkı yapmak için.

Bir kişiye eleştiri getirmek, onun istifasını istemek değildir. Bilakis, hatalarını en aza indirip doğruları yakalamasına yardımcı olmaktır.

TekfurÇayır 61
30.01.2013, 00:33
fenerin dönüp dolaşıp bulduğu zayıf karnımızdan hep açık veriyoruz. Hep özgüvenimize vuruyor. Ve biz her seferinde buradan yiyoruz golü.

Açık konuşalım. Pazar akşamı için Trabzonspor'da yapılabilecek çok az şeyden biri, belki de en geçerlisi Şenol Güneş'in istifasıydı. O gün olmasa çok az bir sürenin sonunda hoca gidecekti. Ama söyleye söyleye dilimde tüy bitti: Bu süreç zaten ilk başta buraya getirilmemeliydi. Daha kendi içinde 5 parçaya ayrılmış bir yönetim kurulu var. Benim isyanım buna. Okyanuslara açılacağız ama daha gölde mendireği dik tutamadık.

Sadri Şener başkan olabilmek için Faruk Özak'tan veyâ başka birinden icâzet aldı ise, (aldı mı?) adı bilinmeyen müstakbel başkanımız yine Faruk Özak'tan veyâ başka birinden mecburen icâzet almak zorunda ise (zorunda mı?) ve verilen icâzetin bedeli/bedelleri olacaksa (oldu mu, olacak mı?) başkanın adı Sadri olsa ne olur, Sabri olsa ne olur. Yine altı kaval, üstü şeşhâne yönetim kurulları mı göreceğiz.

Yada bu icâzetler bize hiç mi hiç çaktırılmadan verilip alınsa, bedelleri yine bize hiç çaktırılmadan ödense, ruhumuz bile duymasa, bunlar olup biterken de saha başarıları yaşanıyor olsa, bizler de bu başarılarla sevinsek, gurur duysak...

TekfurÇayır 61
30.01.2013, 00:35
Daha önce söyledim, yine söyleyeyim. Size cevaben değil, tamamlamak, katkı yapmak için.

Bir kişiye eleştiri getirmek, onun istifasını istemek değildir. Bilakis, hatalarını en aza indirip doğruları yakalamasına yardımcı olmaktır.

Normalde öyle, ama biz normal taraftarlar mıyız?

Külünkoğlu
30.01.2013, 08:37
Baştan şunu söyleyeyeyim başlık yanlış açılmış. Hakaretin olduğu yerde eleştiriden, eleştirinin olduğu yerde hakaretten söz edilemez.

Vefasızlıklarını, şike sürecindeki son derece yanlış ve silik tutumlarını, davranışlarını, konuşmalarını ve yönetememesini bunların hepsini bir kenara bırakarak sadece mali tablo ile ilgili bilgileri paylaşsak bu hakaret mi olur ? eleştiri mi olur ?

Geldiğinde borç 38 milyon lira, Sonuç ? 128 milyon lira borç (gelirler 3-4 katına çıktığı halde)
25 yabancı oyuncu transferi sonuç ?
Son bir buçuk yılda 21 oyuncu aldı. Bonservis bedelleri ve bir yıl içinde futbolculara ödenen garanti ücretlerin toplamı 110 milyon lira

Bu tabloya sebebiyet verenler her kim olursa olsun eleştirilirler.

Gökhan Koç
30.01.2013, 09:04
Baştan şunu söyleyeyeyim başlık yanlış açılmış. Hakaretin olduğu yerde eleştiriden, eleştirinin olduğu yerde hakaretten söz edilemez.

Vefasızlıklarını, şike sürecindeki son derece yanlış ve silik tutumlarını, davranışlarını, konuşmalarını ve yönetememesini bunların hepsini bir kenara bırakarak sadece mali tablo ile ilgili bilgileri paylaşsak bu hakaret mi olur ? eleştiri mi olur ?

Geldiğinde borç 38 milyon lira, Sonuç ? 128 milyon lira borç (gelirler 3-4 katına çıktığı halde)
25 yabancı oyuncu transferi sonuç ?
Son bir buçuk yılda 21 oyuncu aldı. Bonservis bedelleri ve bir yıl içinde futbolculara ödenen garanti ücretlerin toplamı 110 milyon lira

Bu tabloya sebebiyet verenler her kim olursa olsun eleştirilirler.

Abi, 130 milyon tl borç gerçekten de büyük bir rakam, ama alınan futbolcular selçuk, burak, egemen gibi gelişim gösterebilseydi bu rakam okadar da kritik olmayacaktı. Şimdi satmak istesek de satamayacağımız birçok futbolcumuz ve bir sürü borcumuz var. Hareket kabiliyetimiz ortadan kalkmış durumda. Genede bu borcun karşılığında 2 klübümüz ve 50 adet futbolcumuz varsa, durum çok da kötü sayılmaz.

Faik Yılmaz
30.01.2013, 09:08
130 milyon tlye yakında maliyenin keseceği ceza ile klübün mart ödeyeceği yüklü temettüde dahil değil maalesef......

Gökhan Koç
30.01.2013, 09:11
130 milyon tlye yakında maliyenin keseceği ceza ile klübün mart ödeyeceği yüklü temettüde dahil değil maalesef......

Ne kadarki bu para ? Hem sadece bize mi kesiyor bunu ? 400 milyon borcu olan GS'ye kessin ilk.

Faik Yılmaz
30.01.2013, 09:16
Ne kadarki bu para ? Hem sadece bize mi kesiyor bunu ? 400 milyon borcu olan GS'ye kessin ilk.

bu borç transferler yapılırken ödenmesi gereken vergi yükümlülüklerinden oluşuyormuş kesin miktarı beli değil ama cezalarıyla birlikte 40-50 milyon tl gibi paralardan bahsediliyor....

tabi içim biraz rahat çünkü İstanbul takımlarının bizden fazla borçları var ve azaltım ve taksitlendirme yapılır diye düşünüyorum...

temettü ödemeleri ise ayrı bir konu ama oda büyük bir mali yük....

Gökhan Koç
30.01.2013, 09:32
bu borç transferler yapılırken ödenmesi gereken vergi yükümlülüklerinden oluşuyormuş kesin miktarı beli değil ama cezalarıyla birlikte 40-50 milyon tl gibi paralardan bahsediliyor....

tabi içim biraz rahat çünkü İstanbul takımlarının bizden fazla borçları var ve azaltım ve taksitlendirme yapılır diye düşünüyorum...

temettü ödemeleri ise ayrı bir konu ama oda büyük bir mali yük....

Bu ekonomik konuları anlamak çok güç. 40-50 milyon vergi borcumu olurmuş,

Haciz koysunlar madem, gelsin henrique'yi halili alıp götürsünler.

Faik Yılmaz
30.01.2013, 09:41
Bu ekonomik konuları anlamak çok güç. 40-50 milyon vergi borcumu olurmuş,

Haciz koysunlar madem, gelsin henrique'yi halili alıp götürsünler.

Önce tv bilgisayar gibi para eden şeyleri alıyorlar....

Onları en son alırlar....... :) :)

Yani diğer klüpler işin içinde olduğundan bu rakamın aşağı indirileceğini ve taksitlendirileceğini düşünüyorum....

Ancak mesela 10 milyon tl bile olsa büyük bir para bu....

Ender Kuyumcu
30.01.2013, 11:31
Bir kişi bana sadri şener'in 4-5 Şubat günü İstanbul'da yapılacak olan, FIFA ve Interpol yetkililerinin de orada olacağı ŞİKE Çalıştayına DAVET EDİLMESİNE rağmen neden katılmadığını açıklayabilir mi?

Şenol Altunsoy
30.01.2013, 11:40
Bu ekonomik konuları anlamak çok güç. 40-50 milyon vergi borcumu olurmuş,

Haciz koysunlar madem, gelsin henrique'yi halili alıp götürsünler.

Spor kulüplerine hacizden önce gelirlerine temlik koymayla başlarlar

Ama bu ülkede şike yapan kulüp düşürülmedi temlik falan da koymazlar.

Birde ya tutarsa mantığıyla transfer yapılmamalı transfer bütün riskler

Göz önüne alınarak yapılır böyle plansız programsız değil.

Sadri Şener Hoca söylemediği için başkalarına sorarak yapıyormuş transferleri ya

Şimdi onlardan sorar hesabı!

Gökhan Koç
30.01.2013, 11:44
Spor kulüplerine hacizden önce gelirlerine temlik koymayla başlarlar

Ama bu ülkede şike yapan kulüp düşürülmedi temlik falan da koymazlar.

Birde ya tutarsa mantığıyla transfer yapılmamalı transfer bütün riskler

Göz önüne alınarak yapılır böyle plansız programsız değil.

Sadri Şener Hoca söylemediği için başkalarına sorarak yapıyormuş transferleri ya

Şimdi onlardan sorar hesabı!

Peki bu serdar kurtuluş mevzu için ne diyorsun abi,

Trabzonspor'un transferleri başka başka güçler tarafından engelleniyor mu ?

Özellikle son 2 senedir ?

Badaloğlu
30.01.2013, 11:58
Bir kişi bana sadri şener'in 4-5 Şubat günü İstanbul'da yapılacak olan, FIFA ve Interpol yetkililerinin de orada olacağı ŞİKE Çalıştayına DAVET EDİLMESİNE rağmen neden katılmadığını açıklayabilir mi?



Benim naçizane düşüncem bu çalıştay Avrupa'da olsaydı Sadri Şener ilk uçakla Avrupa'ya giderdi. Konferansın yapılacağı şehri gezer, tozar en lüks oteli ve restaurantında bir gece geçirir, konferansa katıldım diye de gazetecilere kapıda bir iki poz verir, olur biterdi.

Bu çalıştayın Türkiye'de yapılmasına rağmen başkanın katılşmamasının tek nedeni olarak ben siyaset görüyorum. Birilerinden izin almadan bu çalıştaya K A T I L A M A A A A A Z Z Z!

Şenol Altunsoy
30.01.2013, 11:59
Peki bu serdar kurtuluş mevzu için ne diyorsun abi,

Trabzonspor'un transferleri başka başka güçler tarafından engelleniyor mu ?

Özellikle son 2 senedir ?

Ben bunu 1,5 yıldır söylüyorum zaten Gökhan

Adamlar tüm kurumlarıyla saldırıyorlar ne yazık ki,

Biz kendimizi savunamıyoruz bizatihi öncelikle

Kendi içimizden engelleniyoruz,düşünsene Bursa taraftarı gibi

Bir pankart açamadık bugüne kadar neden acaba?

fındıkoğlu
30.01.2013, 12:27
Şahsen ekonomiden fazla anlamam, Borsa işindende çok anladığım söylenemez... Yanlız şunu çok iyi bilirim yaptığım borç gelirlerimle ödenebiliyosa benim açımdan bi sorun teşkil etmez....
Transfer sezonu gelince hepimiz birden ah şunu alsalar bunu alsalar keşke. Bak gördünmü herifler kimi almış diye hayıflanıp duruyoruz..
Transfer borsaya bildirilince forumda bi bakıyorum adamın videoları bomba gibi patlıyo yok öyle golcüymüş yok böyleymiş.
Yalanmı???
Gelen yabancı veya yerli hangi oyuncu için bunlar yapılmadı.. Hesap kitap yapıyoduk madem ozamanlar niye kimsenin çıtı çıkmadı??? (Birkaç kişi hariç) Çalışan insan hata yapar... Önemli olan hatanın farkına varmaktır... Yönetiminde birçok hatası olmuştur ve olmaya da devam edecektir.. Bunu en aza indirmenin yolu bulunamayıp istifası istenicekse ben ona pek iştirak edemicem malesef...
Yeni hocamız Tolunay Kafkas'ın dediği gibi Büyük kulüplerin büyük sorunları olur... Büyük kulüp olduğumuzu iddia eden bizlere...
Bu sorunları birbirimizi yiyerek çözemeyiz....
Başkan'ın yönetiminde bazı değişiklikler yapması şart.. Fakat şu şike süreci bir sonuca bağlanmadan Sadri Şenerin İstifasımı asla..:cool:

Gökhan Koç
30.01.2013, 13:26
Ben bunu 1,5 yıldır söylüyorum zaten Gökhan

Adamlar tüm kurumlarıyla saldırıyorlar ne yazık ki,

Biz kendimizi savunamıyoruz bizatihi öncelikle

Kendi içimizden engelleniyoruz,düşünsene Bursa taraftarı gibi

Bir pankart açamadık bugüne kadar neden acaba?

Bu bahsettiğimiz güçler,

Bizim yönetimimize müdehale edebiliyor, taraftarlarımıza müdehale edebiliyor, transferlerimize müdehale edebiliyor.

Bunun tam anlamıyla sorumlusu başkanın da dahil olduğu birkaç kişi değil tüm camia bence.

Ama bunların hiçbiri, tabiki başkanın, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmasına engel değil.

Faik Yılmaz
30.01.2013, 15:25
Bugün çıkan bir haber.....
----------------------------------------
Kulüplere af yok!

Futbol kulüplerinin vergi borcu yılan hikayesine dönünde Maliye Bakanı Şimşek konuyu aydınlattı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kulüpler için vergi affının gündemde olmadığını söyledi.

Sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden soruları yanıtlayan Şimşek, "Kulüplerden vergi alıyoruz, vergi affı gündemde değil" dedi.

Şimşek, Nüfusu arttırmak için verilecek teşvikler üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.
Şimşek, "Vergi mahremiyeti nedeniyle spesifik klüplere ilişkin açıklama yapamıyorum. Ama yazılanların doğru olmadığını söyleyebilirim.

Tahsilatı da yapıyoruz. 75.5 milyonun hakkını affetme hakkımız yok." diye konuştu. Şimşek, hiçbir kulübün vergi borcunu silmediklerini de ifade etti.

Şimşek, "Gündemimizde af yok. Daha önce aflara karşı olduğumu söylemiştim." diye ekledi
---------------------------------------

Rakamın ne kadar olduğunu araştırdım ama klüpler bazında bir şey yok...

Sadece vergi borcunun toplam olarak 120 milyon ve SGKya prim borcununda 110 milyon tl civarı olduğu söyleniyor....

bu miktarlarınbüyük kısmı 4 büyüklere aitmiş....

cezası mezasıda var tabi....

hep birlikte göreceğiz bakalım nasıl bir tabl ile karşılaşacağımızı....

Gökhan Koç
30.01.2013, 16:46
Bugün çıkan bir haber.....
----------------------------------------
Kulüplere af yok!

Futbol kulüplerinin vergi borcu yılan hikayesine dönünde Maliye Bakanı Şimşek konuyu aydınlattı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kulüpler için vergi affının gündemde olmadığını söyledi.

Sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden soruları yanıtlayan Şimşek, "Kulüplerden vergi alıyoruz, vergi affı gündemde değil" dedi.

Şimşek, Nüfusu arttırmak için verilecek teşvikler üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.
Şimşek, "Vergi mahremiyeti nedeniyle spesifik klüplere ilişkin açıklama yapamıyorum. Ama yazılanların doğru olmadığını söyleyebilirim.

Tahsilatı da yapıyoruz. 75.5 milyonun hakkını affetme hakkımız yok." diye konuştu. Şimşek, hiçbir kulübün vergi borcunu silmediklerini de ifade etti.

Şimşek, "Gündemimizde af yok. Daha önce aflara karşı olduğumu söylemiştim." diye ekledi
---------------------------------------

Rakamın ne kadar olduğunu araştırdım ama klüpler bazında bir şey yok...

Sadece vergi borcunun toplam olarak 120 milyon ve SGKya prim borcununda 110 milyon tl civarı olduğu söyleniyor....

bu miktarlarınbüyük kısmı 4 büyüklere aitmiş....

cezası mezasıda var tabi....

hep birlikte göreceğiz bakalım nasıl bir tabl ile karşılaşacağımızı....

Bunu bir bakanın söylediğini sana hatırlatırım Faik,

Bizim bakanların ve başbakanın en önemli özelliğidir söylediklerinden vazgeçmek,

Ender Kuyumcu
30.01.2013, 17:16
Benim naçizane düşüncem bu çalıştay Avrupa'da olsaydı Sadri Şener ilk uçakla Avrupa'ya giderdi. Konferansın yapılacağı şehri gezer, tozar en lüks oteli ve restaurantında bir gece geçirir, konferansa katıldım diye de gazetecilere kapıda bir iki poz verir, olur biterdi.

Bu çalıştayın Türkiye'de yapılmasına rağmen başkanın katılşmamasının tek nedeni olarak ben siyaset görüyorum. Birilerinden izin almadan bu çalıştaya K A T I L A M A A A A A Z Z Z!


imza :)

salihismet
30.01.2013, 17:55
bir kişi bana sadri şener'in 4-5 şubat günü istanbul'da yapılacak olan, fıfa ve ınterpol yetkililerinin de orada olacağı şike çalıştayına davet edilmesine rağmen neden katılmadığını açıklayabilir mi?

basbakan sahaya yansımayan sıke ıcın buraya katılma demıs olabılır. Baska bır ızahı yok:

Osman Arpacık
30.01.2013, 18:23
beni en çok sinirlendiren şu kahrolası fenerbahçe

SEDER
30.01.2013, 19:16
çok güzel yazmışsın..utandım valla.. sercanı satana kadar her şey iyidi ama sercanın satışı çıldırttı beni yoksa burakda selçukta umrumda değil..ama biraz daha sabretmek lazım sadri başkanı eleştirmek için.

Külünkoğlu
31.01.2013, 08:32
Abi, 130 milyon tl borç gerçekten de büyük bir rakam, ama alınan futbolcular selçuk, burak, egemen gibi gelişim gösterebilseydi bu rakam okadar da kritik olmayacaktı. Şimdi satmak istesek de satamayacağımız birçok futbolcumuz ve bir sürü borcumuz var. Hareket kabiliyetimiz ortadan kalkmış durumda. Genede bu borcun karşılığında 2 klübümüz ve 50 adet futbolcumuz varsa, durum çok da kötü sayılmaz.
Bir önceki mali kongre de sayın Sadri Şener futbolcuları kasdederek "borcumuz var ama karşılığı da var" diyordu. Ve bu futbolculardan en önemlisini biz önemli bir paraya almıştık ve onu bedelsiz verdik. Ortada birde şu söz var "ben başkan olursam imzayı atacak bu benim sözüm"

Kuruş para kazanmadan Türkiye'nin en değerli yerli oyuncusu göz göre göre şampiyonluktaki rakibine vermenin bakiyesini hangi haneye yazacağız ?

Bunu herhangi bir şirkette yapsanız teşekkür dahi edilmeden kapının önüne koyulursunuz.

Ayrıca Gökhan yazın kendi içinde çelişiyor. Hem "hareket kabiliyetimiz ortadan kalkmış durumda" diyorsun hem "50 futbolcu var durum çok da kötü sayılmaz" 50 futbolcunun oynasın oynamasın aşağı yukarı maliyeti 110 trilyonu buluyor farkında değil misin ? satıp döngüyü sağlayabilecek kaç tane futbolcun var kısaca para eden ? E bunları satsan geriye ne kalacak ? Bu mudur çok da kötü olmayan durum ?

Gökhan Koç
31.01.2013, 08:58
Bir önceki mali kongre de sayın Sadri Şener futbolcuları kasdederek "borcumuz var ama karşılığı da var" diyordu. Ve bu futbolculardan en önemlisini biz önemli bir paraya almıştık ve onu bedelsiz verdik. Ortada birde şu söz var "ben başkan olursam imzayı atacak bu benim sözüm"

Kuruş para kazanmadan Türkiye'nin en değerli yerli oyuncusu göz göre göre şampiyonluktaki rakibine vermenin bakiyesini hangi haneye yazacağız ?

Bunu herhangi bir şirkette yapsanız teşekkür dahi edilmeden kapının önüne koyulursunuz.

Ayrıca Gökhan yazın kendi içinde çelişiyor. Hem "hareket kabiliyetimiz ortadan kalkmış durumda" diyorsun hem "50 futbolcu var durum çok da kötü sayılmaz" 50 futbolcunun oynasın oynamasın aşağı yukarı maliyeti 110 trilyonu buluyor farkında değil misin ? satıp döngüyü sağlayabilecek kaç tane futbolcun var kısaca para eden ? E bunları satsan geriye ne kalacak ? Bu mudur çok da kötü olmayan durum ?

Abi 50 futbolcuyu iyi yetiştirirsek bu borçları çok rahat kapatırız, demek istediğim buydu. Lakin, iyi yetiştiremezsek, satamıyoruzda, yenilerini de alamıyoruz. Kısır bir döngüye girdik yani. Sözleşmelerini fesedemeyiz bu topçuların.

"Ben başkan olursam imzayı atacak" demesi çirkindi, böyle birşey demesine rağmen imza attıramaması daha çirkin.

Bu topçular beleş gitti diye kızıyoruz, ama iyi paraya sattığı zaman da kızıyoruz, Sercan örneğindeki gibi.

Bir futbolcunun Trabzonspor taraftarının gönlünü kazanması çok kolaydır. Bunu burak yaptı, selçuk ve egemende yaptı kısmen ama sonunda hepsi basıp gitti. Şimdilerde de sercan yapıyor.

Şampiyonlar liginden kazanılabilecek paraları düşününce 130 milyon tl korkunç bir rakam gelmiyor gözüme. Ama korkunç değil diye de eleştirilmesin demiyorum.

cakalkerem
31.01.2013, 10:28
elde ne var ne yok satalım kulübün kapısına kilit vuralım....otel yapalım

titanic
31.01.2013, 10:58
elde ne var ne yok satalım kulübün kapısına kilit vuralım....otel yapalım

Olmaz öyle şey,hele de gadromuzun fazlasıyla yederli olduğu bir dönemde

Tunga
31.01.2013, 11:20
.....

Albayrak ile Şener'i kıyaslamam bile. Haklısın. Ama Mehmet Ali Yılmaz ile Sadri Şener'in başkanlık anlayışlarında ciddi bir paralellik görüyorum; ki bu yüzden eleştiriyorum kendisini. Ben daha çoğulcu bir yönetim anlayışından yanayım.

......


.....

"Ben başkan olursam imzayı atacak" demesi çirkindi, ....

İşte demek istediğim buydu Gökhan :)

O imza olayında yaşananlar aslında başkanın Selçuk'un eline koz vermesiydi. Bize kazık attığı için söylemiyorum ama Selçuk gerçekten de çok yetenekli ama bir o kadar da üçkağıtçı. Çünkü o da aynını demişti: "Şener başkan olursa, imza atarım. Burada paralarımız düzenli ödeniyor. Bir sıkıntım yok".

Gökhan Koç
31.01.2013, 13:08
İşte demek istediğim buydu Gökhan :)

O imza olayında yaşananlar aslında başkanın Selçuk'un eline koz vermesiydi. Bize kazık attığı için söylemiyorum ama Selçuk gerçekten de çok yetenekli ama bir o kadar da üçkağıtçı. Çünkü o da aynını demişti: "Şener başkan olursa, imza atarım. Burada paralarımız düzenli ödeniyor. Bir sıkıntım yok".

Bir insan 3 tane hata yapınca 4. olayı incelemeden "hata yaptı" hükmü verebiliyoruz.

Sadri Şener "selçuk" mevzuunda yanlışlar yaptı ama bu yanlışları yapmasaydı selçuğu takımda tutabilecek miydik ? Taraftarın büyük kısmı böyle yanlışları görüp direkt olarak sonuçla ilişkilendiriyor ve tabi böyle bakınca da Sadri Şener takımı sabote ediyor.

Kadromuz dağıldı bu bir gerçek ve bir daha böyle birşey yaşamak istemiyoruz.

Sene içinde bir önerimiz olmuştu YK'ya kontratları uzun süreli tutsunlar diye, ve sanırım o günden bugüne sözleşmeleri uzun süreli yapıyorlar.

Sercan olayında da birden patladık, bundan önceki 100 hatayı referans alıp bunu da bir hata olarak gördük, detaylarını bilmeden. Birçok insan şunu sormadı bile "kaç paraya satıldı". "Para önemli değil sercan bizim çok kıymetli bir değerimizdi" diyenlere ise iki sene önce yaşadıklarımızı hatırlatmak isterim.

Nitekim iki futbolcu için kdv dahil 4.2 milyon tl almışız, kdv hariç 2 milyon dolar yapıyor bu. İkinci lig topçuları için az para değil. Eren genç olduğu için tutulabilirdi belki ama sercan 24 yaşına gelmiş. 25 yaşına gelmiş karmil'i bile genç zannediyoruz.

Kök nedene inmek genelde çok yorucudur bunu sen benden çok daha iyi biliyorsun abi, ama o kök nedene inmediğimiz zaman her sorunu sadece bugün çözebiliyoruz (çözdük zannediyoruz), yarın gene karşımıza çıkıyor.