forsa61
21.01.2013, 21:17
Yayınlanan SPK raporu sonrası zaman buldukca Trabzonsporumuzun finansal durumu hakkında burada yazmaya çalışacağım. Muhakkak yararlanan renkdaşlar olacaktır.
31 Mayıs 2012 – 30 Kasım 2012 6 aylık dönem hakkında:
1. Dönem zararı 26 Milyon TL; en büyük neden satışların maliyeti karşılayamaması sonucu oluşan 33 Milyon TL’lik brüt satış zararı. Satış gelirleri, personel maliyetlerini dahi karşılayamıyor. Mevcut kulup yapısında gelir kalemlerinde arttırılabilecek olanlar; kulup urun, stadyum, naklen yayın-reklam ve avrupa kupası gelirleri.
a. Kulup urunlerinden elde edilen gelirler acık olarak yazılmamıs, baska bir şirket uzerinde gercekleşiyor olabilir. Ancak, mevcut yapıda diğer gelirler içerisinde ise, 1 milyon TL gunluk satıs yapabilen rakip karşısında 400 Bin TL civarındaki gelirler kesinlikle yeterli değil.
b. Stadyum gelirleri normal sezonların cok altında gercekleşmiş. 5 Milyon TL civarında olması beklenirken (en iyi sezonda 10 Milyon TL senelik gercekleşme var), 2.8 milyon olarak gerçekleşmiş ki bu rekabet içerisinde olduğumuz kuluplerin cok altında.
c. Naklen yayın, reklam, vs gelir kalemlerini arttırabilmek için UEFA kupalarında süreklilik şart. Bunu sağlamak için Super Lig’de UEFA kupalarını garanti eden bir pozisyonda olmak vegidilen UEFA kupasındabahar mevsiminigormek vebu surekliliği sağlamak gerekiyor.
d. Bunların dışında gelirleri arttırmak zor değil, doğru iş modelleri üzerine kurgu yapılabilir. Örnekleri sıralarsak;
- Trabzon içinde/dışında market işletmeciliği (her yerde olmasına gerek yok; TS taraftar yogunlugunu hesaba katarak TS taraftar kartı ile avantajlı alısveris fırsatı saglanacak bir marketler zinciri – Metro Marketler gibi);
- TOKİ ortaklı konut-imar projeleri (okadar muteahhidimiz var, kulup bunyesinde neden yapılmasın);
- İnternet ticareti (internet uzerinden aracılık hizmet satısı yapacak modeller; yemek sepeti, bilet satısı, vs modellemeleri);
- Trabzonspor TV (bunun için yeterli personel vardır diye dusunuyorum ve reklam gelirleri ile kanal rahatlıkla donecektir ancak neden model dusunulmuyor);
- TS Kolej (Kolej birkaç ilde rahatlıkla rağbet görecektir. İyi bir öğretmen kadrosu ve başarı grafiği çekiciliğini arttıracaktır. Çalışkan öğrenciler ve başarılı sporcular yetiştirmek amacıyla, bu proje hayata geçirilebilir);
- TS Universite (Türkiye genelinde Universite artısından ve mevcut tesviklerden yararlanılarak kurulacak universite, spor ve tıp agırlıklı olmak şartıyla hizmet verebilir. Kim bilir bu iki alanda belki marka bile olabilir ve Avrupa dahil tüm dünya sporcularına kaliteli ve bilimsel hizmet sağlayan bir merkez kurulabilir. 4 merkez yeterli olacaktır; Trabzon, İzmir, İstanbul ve Ankara).
2. 26 milyon TL zarar ve işletme sermayesi finanse edilirken; geçen yıldan devreden ancak bu donem tahsil edilen 15 milyon TL değerindeki geçmiş yıl UEFA kupası gelirleri, 11 milyon TL tutarında gelecek dönemlerde elde edilecek gelirlerden peşinen alınan avanslar ve ek kullanılan 6 milyon TL kredi kullanılmış.
3. Dönem içerisinde ertelenen vergi borçlarından yaratılan nakit 13.4 milyon TL; ancak kulubun mevcut vergi borcu 52 Milyon TL, artarak devam eden vergi borçları devlet otoriteleri tarafından yeniden yapılandırılırsa; operasyonlardan yaratılacak nakit ile dondurulebilir. Bence, bu vergi boçlarının büyük kısmına af gelmesi bekleniyor. Eğer vergi borçları tamamen silinirse, kulube 52 milyon TL civarında katkı sağlayacaktır. Diğer türlü, operasyonları karlı olmayan kulubumuz, ek kredi kullanarak bu vergi borcunu ödemeye çalışacaktır.
4. Kulup mevcut borç yapısı içerisinde para üretecek projeler yapamıyorsa; finansmanı şirket tahvili çıkararak da karşılayabilir. Taraftar psikolojisinden yararlanarak, piyasanın biraz altında bir faiz oranı ile bu borç uzun vadeye yayılabilir.
5. Geçen yıl UEFA Şampiyonlar ligi gelirleri, gelir tablosunu karlı gösterdi. Bu durumda, Turk kokenli ve genc yani maliyeti dusuk oyuncularla, ki bunu taraftar futbolcu olarak goruyorum, istikrarlı bir başarı yakalanabilirse Super Lig ve UEFA kupası basarıları ile mevcut durum tersine cevrilebilir ve kulup borcsuz ve istikrarlı bir karlı yapıya kavusabilir. Aksi durumda ise, bu yıl yasadıgımız gibi verimsiz ve istikrarsız oyunculara basarı bekleyerek para dokerseniz, sonucunda yıllarca altından kalkamayacagınız durumlara sebebiyet verebilirsiniz. Trabzonspor için bu durum daha da vahim maalesef, kulubumun buyumesini cok istiyorum ancak borçlanarak buyume Trabzon için intihar olabilir. Şayet, başarı elde edemiyorsanız (Bakınız: BJK’nin mevcut borçlu yapısı), Trabzon gibi bir şehirde bunu çevirecek geliri yaratamazsınız. Sonucunda, yine altyapıya donerek kuculur, yetisen oyunculardan satarak veya mali yapıyı kuculterek borcunuzu eritirsiniz. Bunun içinde maalesef 3 ile 5 yıl arasında kulubun geleceğini ipotek etmeniz gerekir. Ancak, Trabzonspor’un bu kadar beklemeye vakti yok, bu yuzden teshis bastan dogru konulmalı ve bu yonde yatırım yapılmalı. Daha fazla beklemeden, yerli oyuncular üzerine iskelet kurup bunu da iyi yabancı ve 1461 kokenli futbolcularımız ile takviye edip en azından 1 yıl sabır ile yola devam edilmeli. Mevcut kadro yapısı içerisinde;
a. Zokora(1.65 mio EUR garanti para) ve Bamba (1.07 mio EUR) – Toplam maliyet 2.72 milyon EURO; tecrubeleri gereği kalmalılar. Ancak, Zokora’ya Katar yönünden talep gelirse, satılabilir. Diğer türlü sabit ücretinde indirim sağlanıp sozlesme uzatılabilir, Afrika kokenli oyuncu transfer edilmek istendiğinde cok faydasını goruruz.
b. Vittek (1.1 mio EUR garanti para), Sapara (0.8 mio EUR garanti para) ve Cech (0.8 mio EUR garanti para) – Toplam sabit maliyet 2.7 milyon EURO; bu arkadasların hiç birisinden maalesef yararlanamadık. Sene sonunda Vittek’in sozlesmesi bitecek. Sapara isteyeni varken satılabilir. Cech tamamen maliyet, isteyeni yoksa da anlaşılarak sozleşme fesh edilebilir.
c. Emerson (0.8 mio EUR garanti para), Alan (0.85 mio EUR garanti para), Henrique (0.7 mio EUR garanti para) – Toplam 2.35 milyon EURO: Cech varken Emerson neden alındı anlamak imkansız boşa giden para maalesef. Sozlesmesinde opsiyon varsa, sezon sonu serbest bırakılabilir. Alan iyi bir yedek bence, yorulan rakibe karsı sahaya surulebilir veya uygun bir fiyata Katar’a satılabilir. Henrique ise kiralık verilebilir, özellikle Belçika pazarında kulup bulunabilir diye dusunuyorum.
d. Colman(1.15 mio EUR garanti para)’ı ayrı ele aldım, kafası karısıksa elde tutmaya gerek yok. Ancak oynamak istiyorsa; BJK’nin Fernandes’e yaptıgını ona yapmalıyız. Bu sansı hakediyor diye dusunuyorum.
e. Janko(1.5 mio EUR garanti para)’ya gelecek olursak, yeterli değerledirme yapmak maalesef imkansız. Yeteri kadar sure alamadı, aldıgı sure dahilinde ve mevcut oyun sisteminde yararlanabileceğimiz bir oyuncu maalesef degil. Mevcut 4-3-3 oyun sistemi devam edecekse, değerini daha da kaybetmeden satılmalı. Sonucta, zararın neresinden donulurse kardır.
f. Halil Altıntop (1.1 mio EUR) ve Volkan Şen (1.15 mio EUR) – Toplam sabit maliyet 2.25 milyon EUR. Halil’in bir yıl daha sozlesmesi var, devam edilmeden de opsiyon varsa sozlesme sonlandırılabilir. Gelecek yıl, Volkan’ın son senesi, eger gitmek istiyorsa hemen satılmalı, yok istemiyorsa sozlesme bedelinde indirim ile sozlesme uzatılabilir. Sonra bir sezon gaza basıp bedava gitmesin.
g. Son olarak gidecek oyunculardan dolayı kulupte kalacak para; Vittek (1.1 mio EUR), Sapara (0.8 mio EUR), Cech (0.8 mio EUR), Emerson (0.8 mio EUR), Henrique (2*0.7 mio EUR), Janko (2*1.5 mio EUR), Halil (1.1 mio EUR) ve Volkan (1.15 mio EUR) olarak hesaplarsak senelik sabit maliyet azalışı 10.85 milyon EUR. Maç başı paralarla birlikte maliyet 12 milyon EUR (Yaklaşık 27 Milyon TL) civarında.
h. Burada sorulması gereken, para nasıl tasarruf edilebilirdi? Genç Türk oyuncular + 3 iyi yabancı (savunma orta-sol, orta saha ve bir forvet) alırdın; aynı paraya gelecek kurardın. Şimdi ise maalasef kısmi bir enkaz var. Ancak, çok geç olmadan rüyadan uyanıp gerçeği görmek ve teşhisi doğru koymak şart. Artık, aynı hataları tekrar etmekten sıkılmadık mı? Bir başarı yakalanıyor, para kazanılıyor sonrasında eldeki adamlar dagılıyor. Neden? Sebep sadece para mı, kariyer mi, Avrupa mı? Avrupa’daki şehir standartlarına bakıldığında, gerek nüfus gerekse olanak anlamında Trabzon çok da altta kalır değil. Para – kariyer meselesine gelince de kariyer ancak hedef ve istikrarın oldugu yerde olur. Hedef koyarak istikrar sağlayamıyorsanız, oyuncu tabii ki sizi tercih etmeyecektir. Basamak olmaktan öteye geçemezsiniz. Para için ise, kapalı kutu bir adama yatırım yapmak yerine, mevcut iyi oyunculara yatırım yapılsaydı takım basarısı korunacak buyuyen takım buyuyen oyuncuları da beraberinde getirmeyecek miydi? Diyelim ki oyuncuyu ikna edemediniz, ozaman yerine daha iyisini koymadıkca adamın gonderilmemesini halen ogrenemedik mi? Bu konuyu ayrı ele alacağım, burada daha fazla açmaya gerek yok.
6. İlişkili taraflardan alacaklar;30 Mayıs 2011 tarihi itibari ile TS Ticaret A.Ş.’nin maliyetlerinin, TS Sportif A.Ş.’ye devri sonrası oluşan 42 milyon TL’lik TS Ticaret A.Ş.’den alacaklar için 46 milyon TL civarında ek kredi kullanılmış. Mevcut yapıdaki bir diğer sorunda burada aslında, TS Dernek’in halka açık olmayan şirketleri tarafından eskiden finanse edilen birçok gider, artık Halka açık şirketimiz TS Sportif A.Ş. üzerinden karşılanıyor. Bu durum görünürde, TS Sportif’in alacağı gibi gözüküyor ancak bu alacak aslında bir alacak değil. TS Dernek ve Ticaret A.Ş.’nin borçları bu yolla temizlenmiş. Konsolide olarak tüm TS şirketlerini tek çatıda dusunursek, aslında boyle bir alacak yok maalesef. Sadece gösterim olarak burada duruyor. Bu alacak eger bir cebimizden diğerine girecekse, TS Club (eğer TS Sportif A.Ş.’ye bağlı değilse), Dernek üye aidatları ve Diğer gelirler (HES, vb projeler) ile uzun vadede karşılanacaktır diye düşünüyorum.
31 Mayıs 2012 – 30 Kasım 2012 6 aylık dönem hakkında:
1. Dönem zararı 26 Milyon TL; en büyük neden satışların maliyeti karşılayamaması sonucu oluşan 33 Milyon TL’lik brüt satış zararı. Satış gelirleri, personel maliyetlerini dahi karşılayamıyor. Mevcut kulup yapısında gelir kalemlerinde arttırılabilecek olanlar; kulup urun, stadyum, naklen yayın-reklam ve avrupa kupası gelirleri.
a. Kulup urunlerinden elde edilen gelirler acık olarak yazılmamıs, baska bir şirket uzerinde gercekleşiyor olabilir. Ancak, mevcut yapıda diğer gelirler içerisinde ise, 1 milyon TL gunluk satıs yapabilen rakip karşısında 400 Bin TL civarındaki gelirler kesinlikle yeterli değil.
b. Stadyum gelirleri normal sezonların cok altında gercekleşmiş. 5 Milyon TL civarında olması beklenirken (en iyi sezonda 10 Milyon TL senelik gercekleşme var), 2.8 milyon olarak gerçekleşmiş ki bu rekabet içerisinde olduğumuz kuluplerin cok altında.
c. Naklen yayın, reklam, vs gelir kalemlerini arttırabilmek için UEFA kupalarında süreklilik şart. Bunu sağlamak için Super Lig’de UEFA kupalarını garanti eden bir pozisyonda olmak vegidilen UEFA kupasındabahar mevsiminigormek vebu surekliliği sağlamak gerekiyor.
d. Bunların dışında gelirleri arttırmak zor değil, doğru iş modelleri üzerine kurgu yapılabilir. Örnekleri sıralarsak;
- Trabzon içinde/dışında market işletmeciliği (her yerde olmasına gerek yok; TS taraftar yogunlugunu hesaba katarak TS taraftar kartı ile avantajlı alısveris fırsatı saglanacak bir marketler zinciri – Metro Marketler gibi);
- TOKİ ortaklı konut-imar projeleri (okadar muteahhidimiz var, kulup bunyesinde neden yapılmasın);
- İnternet ticareti (internet uzerinden aracılık hizmet satısı yapacak modeller; yemek sepeti, bilet satısı, vs modellemeleri);
- Trabzonspor TV (bunun için yeterli personel vardır diye dusunuyorum ve reklam gelirleri ile kanal rahatlıkla donecektir ancak neden model dusunulmuyor);
- TS Kolej (Kolej birkaç ilde rahatlıkla rağbet görecektir. İyi bir öğretmen kadrosu ve başarı grafiği çekiciliğini arttıracaktır. Çalışkan öğrenciler ve başarılı sporcular yetiştirmek amacıyla, bu proje hayata geçirilebilir);
- TS Universite (Türkiye genelinde Universite artısından ve mevcut tesviklerden yararlanılarak kurulacak universite, spor ve tıp agırlıklı olmak şartıyla hizmet verebilir. Kim bilir bu iki alanda belki marka bile olabilir ve Avrupa dahil tüm dünya sporcularına kaliteli ve bilimsel hizmet sağlayan bir merkez kurulabilir. 4 merkez yeterli olacaktır; Trabzon, İzmir, İstanbul ve Ankara).
2. 26 milyon TL zarar ve işletme sermayesi finanse edilirken; geçen yıldan devreden ancak bu donem tahsil edilen 15 milyon TL değerindeki geçmiş yıl UEFA kupası gelirleri, 11 milyon TL tutarında gelecek dönemlerde elde edilecek gelirlerden peşinen alınan avanslar ve ek kullanılan 6 milyon TL kredi kullanılmış.
3. Dönem içerisinde ertelenen vergi borçlarından yaratılan nakit 13.4 milyon TL; ancak kulubun mevcut vergi borcu 52 Milyon TL, artarak devam eden vergi borçları devlet otoriteleri tarafından yeniden yapılandırılırsa; operasyonlardan yaratılacak nakit ile dondurulebilir. Bence, bu vergi boçlarının büyük kısmına af gelmesi bekleniyor. Eğer vergi borçları tamamen silinirse, kulube 52 milyon TL civarında katkı sağlayacaktır. Diğer türlü, operasyonları karlı olmayan kulubumuz, ek kredi kullanarak bu vergi borcunu ödemeye çalışacaktır.
4. Kulup mevcut borç yapısı içerisinde para üretecek projeler yapamıyorsa; finansmanı şirket tahvili çıkararak da karşılayabilir. Taraftar psikolojisinden yararlanarak, piyasanın biraz altında bir faiz oranı ile bu borç uzun vadeye yayılabilir.
5. Geçen yıl UEFA Şampiyonlar ligi gelirleri, gelir tablosunu karlı gösterdi. Bu durumda, Turk kokenli ve genc yani maliyeti dusuk oyuncularla, ki bunu taraftar futbolcu olarak goruyorum, istikrarlı bir başarı yakalanabilirse Super Lig ve UEFA kupası basarıları ile mevcut durum tersine cevrilebilir ve kulup borcsuz ve istikrarlı bir karlı yapıya kavusabilir. Aksi durumda ise, bu yıl yasadıgımız gibi verimsiz ve istikrarsız oyunculara basarı bekleyerek para dokerseniz, sonucunda yıllarca altından kalkamayacagınız durumlara sebebiyet verebilirsiniz. Trabzonspor için bu durum daha da vahim maalesef, kulubumun buyumesini cok istiyorum ancak borçlanarak buyume Trabzon için intihar olabilir. Şayet, başarı elde edemiyorsanız (Bakınız: BJK’nin mevcut borçlu yapısı), Trabzon gibi bir şehirde bunu çevirecek geliri yaratamazsınız. Sonucunda, yine altyapıya donerek kuculur, yetisen oyunculardan satarak veya mali yapıyı kuculterek borcunuzu eritirsiniz. Bunun içinde maalesef 3 ile 5 yıl arasında kulubun geleceğini ipotek etmeniz gerekir. Ancak, Trabzonspor’un bu kadar beklemeye vakti yok, bu yuzden teshis bastan dogru konulmalı ve bu yonde yatırım yapılmalı. Daha fazla beklemeden, yerli oyuncular üzerine iskelet kurup bunu da iyi yabancı ve 1461 kokenli futbolcularımız ile takviye edip en azından 1 yıl sabır ile yola devam edilmeli. Mevcut kadro yapısı içerisinde;
a. Zokora(1.65 mio EUR garanti para) ve Bamba (1.07 mio EUR) – Toplam maliyet 2.72 milyon EURO; tecrubeleri gereği kalmalılar. Ancak, Zokora’ya Katar yönünden talep gelirse, satılabilir. Diğer türlü sabit ücretinde indirim sağlanıp sozlesme uzatılabilir, Afrika kokenli oyuncu transfer edilmek istendiğinde cok faydasını goruruz.
b. Vittek (1.1 mio EUR garanti para), Sapara (0.8 mio EUR garanti para) ve Cech (0.8 mio EUR garanti para) – Toplam sabit maliyet 2.7 milyon EURO; bu arkadasların hiç birisinden maalesef yararlanamadık. Sene sonunda Vittek’in sozlesmesi bitecek. Sapara isteyeni varken satılabilir. Cech tamamen maliyet, isteyeni yoksa da anlaşılarak sozleşme fesh edilebilir.
c. Emerson (0.8 mio EUR garanti para), Alan (0.85 mio EUR garanti para), Henrique (0.7 mio EUR garanti para) – Toplam 2.35 milyon EURO: Cech varken Emerson neden alındı anlamak imkansız boşa giden para maalesef. Sozlesmesinde opsiyon varsa, sezon sonu serbest bırakılabilir. Alan iyi bir yedek bence, yorulan rakibe karsı sahaya surulebilir veya uygun bir fiyata Katar’a satılabilir. Henrique ise kiralık verilebilir, özellikle Belçika pazarında kulup bulunabilir diye dusunuyorum.
d. Colman(1.15 mio EUR garanti para)’ı ayrı ele aldım, kafası karısıksa elde tutmaya gerek yok. Ancak oynamak istiyorsa; BJK’nin Fernandes’e yaptıgını ona yapmalıyız. Bu sansı hakediyor diye dusunuyorum.
e. Janko(1.5 mio EUR garanti para)’ya gelecek olursak, yeterli değerledirme yapmak maalesef imkansız. Yeteri kadar sure alamadı, aldıgı sure dahilinde ve mevcut oyun sisteminde yararlanabileceğimiz bir oyuncu maalesef degil. Mevcut 4-3-3 oyun sistemi devam edecekse, değerini daha da kaybetmeden satılmalı. Sonucta, zararın neresinden donulurse kardır.
f. Halil Altıntop (1.1 mio EUR) ve Volkan Şen (1.15 mio EUR) – Toplam sabit maliyet 2.25 milyon EUR. Halil’in bir yıl daha sozlesmesi var, devam edilmeden de opsiyon varsa sozlesme sonlandırılabilir. Gelecek yıl, Volkan’ın son senesi, eger gitmek istiyorsa hemen satılmalı, yok istemiyorsa sozlesme bedelinde indirim ile sozlesme uzatılabilir. Sonra bir sezon gaza basıp bedava gitmesin.
g. Son olarak gidecek oyunculardan dolayı kulupte kalacak para; Vittek (1.1 mio EUR), Sapara (0.8 mio EUR), Cech (0.8 mio EUR), Emerson (0.8 mio EUR), Henrique (2*0.7 mio EUR), Janko (2*1.5 mio EUR), Halil (1.1 mio EUR) ve Volkan (1.15 mio EUR) olarak hesaplarsak senelik sabit maliyet azalışı 10.85 milyon EUR. Maç başı paralarla birlikte maliyet 12 milyon EUR (Yaklaşık 27 Milyon TL) civarında.
h. Burada sorulması gereken, para nasıl tasarruf edilebilirdi? Genç Türk oyuncular + 3 iyi yabancı (savunma orta-sol, orta saha ve bir forvet) alırdın; aynı paraya gelecek kurardın. Şimdi ise maalasef kısmi bir enkaz var. Ancak, çok geç olmadan rüyadan uyanıp gerçeği görmek ve teşhisi doğru koymak şart. Artık, aynı hataları tekrar etmekten sıkılmadık mı? Bir başarı yakalanıyor, para kazanılıyor sonrasında eldeki adamlar dagılıyor. Neden? Sebep sadece para mı, kariyer mi, Avrupa mı? Avrupa’daki şehir standartlarına bakıldığında, gerek nüfus gerekse olanak anlamında Trabzon çok da altta kalır değil. Para – kariyer meselesine gelince de kariyer ancak hedef ve istikrarın oldugu yerde olur. Hedef koyarak istikrar sağlayamıyorsanız, oyuncu tabii ki sizi tercih etmeyecektir. Basamak olmaktan öteye geçemezsiniz. Para için ise, kapalı kutu bir adama yatırım yapmak yerine, mevcut iyi oyunculara yatırım yapılsaydı takım basarısı korunacak buyuyen takım buyuyen oyuncuları da beraberinde getirmeyecek miydi? Diyelim ki oyuncuyu ikna edemediniz, ozaman yerine daha iyisini koymadıkca adamın gonderilmemesini halen ogrenemedik mi? Bu konuyu ayrı ele alacağım, burada daha fazla açmaya gerek yok.
6. İlişkili taraflardan alacaklar;30 Mayıs 2011 tarihi itibari ile TS Ticaret A.Ş.’nin maliyetlerinin, TS Sportif A.Ş.’ye devri sonrası oluşan 42 milyon TL’lik TS Ticaret A.Ş.’den alacaklar için 46 milyon TL civarında ek kredi kullanılmış. Mevcut yapıdaki bir diğer sorunda burada aslında, TS Dernek’in halka açık olmayan şirketleri tarafından eskiden finanse edilen birçok gider, artık Halka açık şirketimiz TS Sportif A.Ş. üzerinden karşılanıyor. Bu durum görünürde, TS Sportif’in alacağı gibi gözüküyor ancak bu alacak aslında bir alacak değil. TS Dernek ve Ticaret A.Ş.’nin borçları bu yolla temizlenmiş. Konsolide olarak tüm TS şirketlerini tek çatıda dusunursek, aslında boyle bir alacak yok maalesef. Sadece gösterim olarak burada duruyor. Bu alacak eger bir cebimizden diğerine girecekse, TS Club (eğer TS Sportif A.Ş.’ye bağlı değilse), Dernek üye aidatları ve Diğer gelirler (HES, vb projeler) ile uzun vadede karşılanacaktır diye düşünüyorum.