PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Profesyonelleşme-Kurumsallaşma...



kuzey_lee
25.07.2006, 09:57
Yıldız transferi sözü,stad projesi,uefa elemesi derkeeen herkesin olmasa da bir çoğumuzun gözünden kaçan bazı konular var.

Mevcut yönetim göreve geldikten sonra Trabzonspor'un kurumsallaşma alanında büyük atılımlar yapmasını sağlayan 3 çalışanı (Burak Gürdal-Cenk Ergün ve Tayfun Erpek) görevden ayrılmıştı.Her ne kadar yönetim kendileriyle göreve devam etmek istediyse de bu 3lü kendileri için uygun çalışma ortamı bulunmadığını düşünerek başka bahaneler de öne sürerek görevlerini bitirmişlerdi. Konumuz bu kişilerin ayrılış sebepleri,yaptıkları yapmadıkları,hataları sevapları değil..Kendilerine zaten çalışmalarından dolayı teşekkür etmiştik.

Konumuz Trabzonspor gibi ülkenin en çok sevileni olan ''marka''larından birinin işlerinin bundan 10 sene öncesi gibi yapılmaya devam ediliyor olması.Yukarıda adı geçen 3 isim görevden ayrıldığında yönetim kurulu ''yerlerine daha iyilerinin alınacağı'' garantisini vermişti.(hoş daha ne garantiler verildi).Ama gelin görün ki koca Trabzonspor 5 aydır pazarlama müdürü,finans müdürü,asli genel müdür olmadan işlerini halletmeye çalışmakta.

Şu anda profesyonel yönetici manasında Trabzonspor'da sadece Sportif A.Ş Genel müdürü Sinan Zengin var.Sinan Zengin de bu mevcut 3 kişinin de görevini aynı anda yürütmekte.Vekaleten genel müdürlük,azarlama müdürlüğü finans müdürlüğü görevlerini yetkisi ve görevi olmadığı halde yürütmeye çalışmakta.Bütün yük omuzlarında olduğu için de ilgilenmesi gereken bir çok konuyla da yeterince ilgelenemiyor.

Hal böyleyken,özellikle sponsorluk anlaşmalarının yapıldığı/gözden geçirildiği bu dönemde Trabzonspor'un özellikle pazarlama müdürüne sahip olmaması büyük dezavantaj oluşturmakta.Bunu bir örnekle açıklamaya kalkarsak Trabzonspor-Puma anlaşmasını başkanın özel danışmanı yapmış,bunun neticesinde Trabzonspor 150 bin usd nakit para+150 bin usd değerinde malzeme ve satışların %10'u gibi sıradan bir anadolu takımının alabileceği rakamlarla anlaşmaya varmıştır.

Bir başka örnek de ülker grubuyla yürütüldüğü söylenen sponsorluk anlaşması olayıdır.Sponsorluk anlaşmalarını yöneticilerin hatır gönül ilişkilerine bırakamazsınız.Varsa pazarlama müdürünüz,veyahutta bu görevle alakalı bir çalışanınız,gerekli çalışmlaları o kişi yapar işi imza aşamasına getirir ve yönetici de gider imzayı atar.

Profesyonelleşmeden kurumsallaşmadan çokça dem vurulan camiamızda,şu anki en büyük sorunlardan biri de bu bahsetmeye çalıştığım mevkilerde görevli kişilerin olmamasıdır.Bu sorun bence en az futbolcu transferi kadar önemli bir sorundur.

Mart ayında söz verdikleri gibi yönetimin tez zamanda öncelikli olarak pazarlama müdürlüğüne,ardından genel müdürlük ve finans müdürlüğü bölümlerine yetkin/donanımlı/vizyonu olan birilerini getirmesi gerekmektedir.Bizler bu şekilde uyumaya devam edersek kulubün gelirleri git gide artması gerektiği halde artmayacak,tam tersine belki de azalacaktır. Bu da daha sonra anlatacağım başka bir konuda bizleri önümüzdeki sene içinde çok ama çok büyük sıkıntıya sokacaktır.

Naim
25.07.2006, 11:03
Transfer Konuları Gündelik heyacanla tartışılabilir
bizde bu heyacana yenik düşüyoruz çoğu zamanlar
Fakat yukarıda fatihinde bahsettiği konular oldukca önemli ve hassas konular
100 milyon dolar üzerinde bir değer sahip olduğu söylenen yıllık bütçeleri 40-50 milyon dolarları bulan 4 adet "şirket" için yukarıda sayılan pozisyoların boş olması affedilir bir şey değildir.
borsaya açılmayla Yönetici bağımlısı olmayan bir yapıya kavuşması amaçlanması gereken Trabzonspor ve uzantısı şirketler sadece nakit ihtiyacı karşılamak üzerine yapılan bir borsa hamlesiyle yetinmek zorunda kaldı.

Bugun söz edilen Transfer , Stad ,forma , Sponsorluk gibi sıkıntıların baş göstermesinin en büyük müsebbiplerinden birisidir kurumsal sıkıntılar
Üç otuz paralık şirketlerde dahi bir finans bir pazarlama bir genel müdür bulunurken Trabzon gibi milyonlarca dolarlık büyüklüğe sahip bir firmada ve para kaynakları pazarlama temeline dayanan yapıda bu görevlerin olmaması
Tam anlamıyla bir aymazlıktır.

Turan AKYILDIZ
25.07.2006, 11:03
ağzına sağlik kuzey lee kardeş.işte benim yıllardan beri istediğim arzuladığım şey bu.benim için transfer şampiyonluk önemli değil ilk planda.yeter ki kulübümüz her anlamda profesyonelleşsin her birimi her kademesi planlı programlı çalışsın başarı zaten o zaman kendiliğinden gelir.yeterki kulübümüzdeki bu başıboşluluk bu plansızlık programsızlık bir bitsin varsın birkaç sene daha şampiyon olmayalım.

Tunga
25.07.2006, 11:37
Hangi konuydu hatırlamıyorum, geçenlerde bir yerlede şunu yazmıştım: "Trabzonspor şampiyon olduğu zaman her şey bitmiş olmayacak, kapısına kilit vurulmayacak ve bu takım ilelebet yaşayacak."

Geçen gün LigTV'deki bir özel röportajında başkanımızın bir açıklaması oldu ve dedi ki: "Trabzonspor'un yaşaması, şampiyonluğundan daha önemlidir. " Bu sözleri yalan yanlış transfer yapmayacaklarını vurgulamak için söylemişti.

Bu noktada başkanla görüşlerimiz uyuşuyor.

Biz geçen son iki senede "Kurumsallaşmamıştık, kurumsallaşmaya başlamıştık". Attığımız olumlu tüm adımlarda bir yavaşlama hatta durma ve gerileme söz konusu.

Kurumsallaşmak sadece bir yönetimin yapabileceği bir iş değil. Neden mi? Çünkü işte gördüğümüz örnekte olduğu gibi bu yolda ilerleyen bir yönetim, transferde beceriksizce işler yapınca, tüm "kurumsallaşma" çalışmaları da çöpe gidiyor. Gitti bile. Ama biz bir şeyi kaybetmeden kıymetini bilmiyoruz ki.

Geçen sene bu tarihlerde, üzerimde kulübün ürettirdiği yeni formam vardı. şimdi sadece benim elimde olmadığı gibi, futbolcuların üzerinde bile yok. Kombineleri çok geç satmaya başladık. Şu anda satışlar ne alemde bilemiyorum fakat pek parlak olduğunu zannetmiyorum. Bunun sebebi de kulübün üzerindeki ölü toprağı diye düşünüyorum.

Pazarlama ve Halkla İlişkiler bölümümüzün iyi işlemediğini ve geçen sene herkesin takdirini kazanan kulübün interaktif oluşunu, bu sene kaybettiğimizi düşünüyorum.

Popüler bir spor kulübünün paralı başkanı olunca, kulübün kurumsallaşması en son isteyeceğiniz şey olur. Hele bir de taraftarlar da olur olmaz transferlerin başarının tek şartı olduğunu düşünüyorsa değmeyin keyfinize. Kurumsallaşma en yüksek raflara kalkar, bağımlılık başlar.

Nuri Albayrak böyle bir profil çizmiyor. "Paralı Başkan" sifatıyla gelse de, bu profilin dışında ve geçen dönem atılan iyi adımların farkında olduğunu ve desteklediğini belli ediyor.

Ama ekibinin bu konuda oldukça zayıf ve yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu iş ile yönetim içinden, başkan dışındaki birinin birebir ilgilenmesi gerekli. Ama bunu yapacak kimse olmadığı gibi, profesyonellerin yaptığı işleri takdir ve tetkik edecek biri de maalesef yok.

Kurumsallaşma işi uzun vadede münferit şampiyonluklardan çok daha önemli ve çok daha zor. Ama 2000'li yılların her alanda olmazsa olmazı. Yani artık bir heves değil, zorunluluk. Hem de gerek federasyon, gerekse de UEFA tarafından dayatılan bir zorunluluk. Her alanda kulübün alii menfaatlerini ve bekaasını savunacak bir oluşum.

Treni perondan ilk biz çıkardık, ama şimdi arıza nedeniyle gara geri dönüyoruz, oysa bir an önce tekrar yola çıkmamız gerekiyor.

Harun
25.07.2006, 13:27
Bu konuda size katılmadığımı belirtmek isterim.Trabzonsporun kurumsallaşması ve profesyonelleşmesinden önce şampiyon olması gerektiğini düşünüyorum.Şayet bugüne kadarki kaçmış şampiyonlukları yada başarısız geçirdiğimiz sezonları yine bu iki nedene bağlayacak olursanız ben buna pek samimi bakamam malesef.Trabzonsporda herşey şampiyonluktan geçiyor.Taraftarın ilgisinin tekrar eski güne dönmesi,milyon dolarlık sponsor anlaşmaları,kombine ,forma satışları,transferler,kurumsallaşma ve bu yönde kaliteli nitekli kişilerin bu işe el atması ...Kısaca herşey ama herşey öncelikle şampiyonluğa bakmatadır.Kurumsallaşma için kulupte oluşan görev boşluklarının işi bilen kişiler tarafından doldurulduğunu düşünürsek bu demek değildir ki bize başarı gelecektir.Şayet öyle olmuş olsa idi Trabzpnspor ne kadar süredir pazarlama müdürü,finans müdürlüğü eksiliği hissediliyor ki yada bugüne kadar ki başarısızlıklarımızda bu alanlarda yine kimse yokmuydu?Vardı da başarısız oldukları için mi şampiyonluklar gelmedi?Yada hepsimi acemi işi bilmeyenlermiydi?

Şampiyonluğun ve bir çok başarının gelmesi sağlıklı bir profesyonelleşmeye ve kurumsallaşmaya tabiki bağlıdır.Fakat bu Trabzonspor için geçerlki değildir.Trabzonspor şuan aynı Avni Aker'deki kitle gibi destek vererek gölü attıracak,rakibi bunaltacak bir durumda değil tam tersi takım savaşırsa gölü atarsa kazanırsa destek gören ve alkışlanan bir takım huviyetinde olduğundan kurumsallaşma ve profesyonellşemede de bu aşamada olacaktır.Yani şampiyonluk gelmediği sürece her bölge her basakmak içim ayrı işin ehli kişileri bulun,milyon dolar sponsor anlaşmaları yapın bi anlamı olmayacaktır.Ve bunlarda şampiyonluk getirmeyecektir eminim.

Tunga
25.07.2006, 13:57
Sevgili Harun ben de sana Liverpool ve New Castle örneklerini vereyim.

Liverpool 16 senedir şampiyon olamıyor ama en büyük ve en iyi yönetilen taraftar kitlelerinden birine sahip ve Manchester ve New Castle ile en çok promosyon geliri olan kulüplerden biri hala. Sonuç: 2005 yılı Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu.

New Castle: Bilinenin aksine İngiltere'de en çok taraftara sahip kulüp, başbakan Blair de dahil. En çok promosyon geliri olan kulüplerden biri ve HİÇ ŞAMPİYONLUĞU YOK. Ama Shearer, Michale Owen, Emre gibi yıldızları seyrediyorlar.

Villalreal: 40 bin kişilik kasabanın 20 bin üyeli takımı. 40 milyon EURO bütçesi var. 3 senedir içinde bulundukları yeni yapılanma süreci ile birlikte geçen sene Şampiyonlar ligi yarı finalini oynadılar. Sorin, Nihat, Forlan, Riquelme gibi yıldızları izliyorlar.

Arsenal: 1971 ile 1989 arasında tam 18 sene şampiyon olamadığı halde, mükemmel yönetilen kulüp işleri sayesinde bu hasrete son verdi ve kadrosunda Henry, Cole gib oyuncuları barındırabiliyor. Son 10 sene içinde taraftar sayısını ciddi oranda arttırdı. (bir ilave: kulüp üye sayısını arttırma konusunda İngiltere'de en ciddi kampanyayı yürüten kulüp şu anda. Ama bu işleri yürütenlerin kim olduğunu kamuoyu tanımıyor, çünkü hiç ön planda olmayan profesyoneller)

Dinamo Kiew: son derece başarılı olduğu sovyet rejimi yıllarından sonra büyük bir düşüşe geçti. Kurumsallaşma ve açtığı onlarca futbol okulu sayesinde bugün para içinde yüzen Shaktar'ın hala korkulu riyası, Avrupa Kupalarının gediklisi. Bizimle maç yaptığı sezon ilk 11'de sadece kalecileri Ukraynalıydı. Yani 15-16 yabancı transfer barındırabiliyor. Hele şimdi bir de alttan müthiş bir jenerasyonu geliyor ve bu oyuncuların 3'te birini pazarlasa, 20 yıllık geleceği de teminat altında. Altın anahtar: Kurumsallaşma ve kaliteyi sürekli kılma.

Real Madrid: Son 15 seneye kadar fakir ülkenin zengin takımı. İspanya artık eskisi gibi fakir değil, ama onlar fakir günlerde de dünyanın bir numarası idiler. Altın anahtar: çelik gibi bir kulüp yapısı ve yatırıma dönüştürülen kulüp gelirleri sayesinde 10 yıl önce düştükleri muazzam mali sıkıntıdan bir günde kurtuldular. Şampiyon olamasalar da Avrupa'nın bir numarası hala onlar.

Tersine örnekler:

Nottingham Forest: 70'lerde ve 80'lerin başında İngiltere ve Avrupa'nın yıldızı olan forest şimdi sürünüyor, çünkü o ivmeyi değerlendiremedi.

Hamburg: Bize çok benzer bir süreç yaşadılar ve hala yaşıyorlar.

Inter: "Paralı başkan" talebinin ne kadar aptalca olduğunu ispatlayan en büyük örnek.

Fiorentina: "Paralı başkan" talebinin ne kadar aptalca olduğunu ispatlayan en büyük ikinci örnek.

Kimse şampiyonluk yerine kurumsallaşmayı koymuyor zaten. Ama şampiyonluğu, yukarıda da belirttiğim üzere münferit olmaktan, sürekliliğe taşımak için kurumsallaşma bir seçenek değil, gereklilik.

O forma, yayın ve tribün gelirlerin arttırılmadan, döner başkana rica ederiz "Hadi bize yıldız al" diye. O da kendi cebi ile Trabzonspor'u eş görür ve der ki: "Bütçemizi sarsmayacak transfer".

Bir çoğumuz diyemez bile: "Hani sen onu cebinden alacaktın" diye.

Sonra geçsin günler haftalar, menekşeler hep yalan...

Turan AKYILDIZ
25.07.2006, 14:08
evet.güzel bir yazı daha.profesyonelleşmek kurumsallaşmak çok iyi ve güzel şeyler ve bunları bir an önce yapmamız lazım.arkadaşında dediği gibi bunları yaparken yada yapabilmek için mutlaka sportif bir başarı elde etmeliyiz.hatırlamıyorum hangi konu bölümünde yazmıştım.trabzonsporumuzun ayağa kalkması için bana göre mutlaka ama mutlaka bir kere şampiyon olması lazım.yine bana göre bu şampiyonluk federasyon sayesindemi olur,hakemler sayesindemi, torpillemi,bilek gücüylemi olur ,neyle olursa olsun mutlaka bir sene şampiyonluğu almalıyız.görün bakın o zaman bütün bu dediklerimiz bir çırpıda gerçekleşmiyormu.o uyuyan dev uyanmuyormu.o takımlarına küsüp bir kenardan izleyen taraftar gubu nasıl canlanıyor.alacağımız o bir şampiyonluk bana göre şehri ve takımı şaha kaldırır ve güzel günler bizi bekler.

Atalay
25.07.2006, 14:13
degerli arkadaşlarım...fikirlerinize katılmamak hak vermemek mümkün deyil..harunun söylemek istedigi fakat anlatamadıgı durumda göz ardı edilemez.fakat harunun şunuda bilmesi gerekir eger trabzonspor kurumsallaşamaz profösyonelleşemez ise rakipleriyle olan makas farkı giderek artacaktır...bizler sadece şampiyonluga endekslenirsek bu makas her gecen sene biraz daha açılacaktır...bizlerin burda tek madel olarak bizim yapımıza uygun gördügüm villa real modelini irdelememiz tartışmamız artılarını görmemiz gerekir diye düşünüyorum!!!birde belirtmeden gecemiyecegim gecen dönemki sevgili başkanımız atay aktug her ne kadar sportif ve transfer konusunda başarısız olsada kurumsallaşma konusunda gayet başarılıydı!!sevgilerimle..

Analyzer
25.07.2006, 15:32
Çok önemli bir konu bu. Peşini bırakmamalıyız. Şampiyonluk kurumsallaşmadan daha önemlidir demek, the elmalarla the armutları karıştırmak demektir. Kurumsallaşmanın yararlarından yukarıda sözedilmiş. Kurumsallaşma adına zamanında atılan olumlu adımlar yeni yönetim tarafından hiçe sayılıyor.

Hemen örneklerle açıklayalım:

1) 100.000 üye projesini bu forumda defalarca konuştuk. Hem şeffaflık hem de kurumsallaşma açısından önemli bir projeydi. Yeni yönetimle beraber proje unutulmaya yüz tutuyor.
2) Kurum içi profesyonel kadrolaşma. Bu da yeni yönetimle beraber yalan olan konulardan ve çok önemli bir konu gayet tabi ki. Halka arz olmuş bir şirketin yönetimi, sponsorluk anlaşmaları, naklen yayın gelirleri, halka arz gerçekleştirilirken 2009 yılından itibaren şampiyonlar liginden geleceği öngörülen paralar vs. Bütün bunlar için profesyonel yöneticilere ihtiyaç var.
3) 444 1967. Bu numarayı aradığımda bilgi alacak kimse bulunamıyor artık. Az öne aradım yine kimseye ulaşamadım. Geçen sene her aradığımda biriyle konuşabiliyordum.

Şimdilik bir çırpıda aklıma gelen örnekler bunlar. Kurumsallaşma çok önemli ve yeni yönetim bu konuda ilerleme kaydetmeyi bırakın, daha da gerileme kaydediyor.

Harun
25.07.2006, 16:23
Dediklerimin yanlış anlaşılmasını istemiyorum.Yukarıda verilen takım örnekleri ile Trabzonspor profili çok farklı.Benim anlatmak istediğim şayet gerçek manada profesyonel ve kurumsallaşma istiyorsak önce acil bir şampiyonluğa ihtiyacımız var.Şampiyonluğun getirileri ile önümüzü açmış olup tüm olumsuzlukların giderilmesine,arka planda olupta gün yüzüne çıkmayan bir çok şeyden faydalanacağımıza ve daha mantıklı düşünerek daha etkin bir biçimde kurumsallaşmaya gidilebileceğimize inanıyorum.Aksi halde önce kurumsallaşmayı düşünürsek bunun bize en az 2 hatta 3 yıla maâl olacağını belirtmek isterim.Bizim değil 3-2 yıl, geçen saat dilimlerinde bile haber kovaladığımızı düşünürsek sabır terimini ortadan kaldıracak bir işe imza atmış oluruz.Peki ne kadar sabırlıyız??

AtalaY_BuğrA
25.07.2006, 17:05
Kurumsal yapıyı gerçekleştirebileceklerinde samimi olsunlar değil 3 ,33 sene beklerim. Çünkü bu iş Trabzonsporun geleceğinin teminatıdır. Artık Maden FUtbola bir Endüstri ismi verilmiş Futbolda takımlarıda bu endüstride birer Farbrika, birer iş yeri.

Bir önce ki yönetimle beraber bu konuda ilk adımlar atıldı.Sonrasında bu 3 insanın istifası ile de bu atılan adım geriledi ve belkide durma noktasına geldi. Bunun ilerlemesi ve işleyen bir dişli sistemi gibi calışması için eksik noktalara alanında profesyonel ve vizyon sahibi insanlarla anlasılmalı ve klup bunlara teslim edilmelidir.

Şu anda Fatih'de dediği gibi en büyük eksikte pazarlama konusudur klüpte TRabzonspor isminin doğru şekilde pazarlanamadığı yapılan anlaşmaların miktarlarından bellide oluyor.

halil ibo
25.07.2006, 17:37
Birbirini takip eden üç başkan var bir şehrin belediye başkanlığında;''A'' başkanlığı ''B''ye devretmişti.''B'' ,''A''ile ilgili olmamasına rağmen belediyedeki ''A'' markalı tüm sabunları toplatıp yok etmişti.''C'' ise seçildiğinde ''B''nin şehirle ilgili projelerine şehir için sahip çıkmıştı.
Sanıyorum Aktuğ' yönetiminin en önemli ve belkide tek sahip çıkılması gereken hareketi kurumsallaşma yönünde attığı adımlardır.Bu vesileyle soruyorum:Sayın Albayrak,Aktuğ'dan kurumsallaşma çalışmaları hakkında bilgi,tavsiye,fikir almışmıdır ? Yada Avrupa'da kulüplerdeki kurumsallaşma çalışmaları hakkında herhangi bir kurum veya kuruluşa araştırma yaptırmış mıdır ? Daha doğrusu bu konuda bir fikri veya projesi var mıdır ?
Bu sorulardan alınacak cevap büyük ihtimalle olumsuz olacaktır.En azından dışarıdan bakılınca görebildiğimiz uygulamalar öyle diyor.
Trabzonspor'umuzun kalıcılığı ve kişilere endeksli olmaktan kurtulması kesinlikle kurumsallaşmaya bağlıdır.UEFA kriterlerindede kulüplerin olmazsa olmazı kurumsallaşma ya olacak yada olacaktır.Merak edilen bunu kimin yada kimlerin başaracağı sorusudur.

kuzey_lee
25.07.2006, 18:08
@harun

kurumsallaşmak-profesyonelleşmek için şampiyon olmayı beklersen çoook daha beklersin..yazımda başarısızlığın,kaçan şampiyonlukların sebebi olarak bu kurumsallaşma-profesyonelleşmeyi sunduğumu hatırlamıyorum.yani bu kurumsallaşma-profesyonelleşme başarısızlığın sebebi değildir ama başarısızlıkla çok da alakasız şeyler değildir.

eğer bu kurumlar tam oturmamışsa şampiyon olduğunda şampiyonluğun nimetlerinden olması gereken kadar yararlanamazsın.şampiyonluktan kastın eğer sadece bir metal kupa almak değilse kastımız tabi.misal gs'nin uefa kupası kazandığında bu kupanın nimetlerinden faydalanamaması gibi..

büyük kulup olmanın gerekliliklerinden biri bu kurumların oturmasıdır.bunun için ''şampiyon olmayı bekleyelim'' gibi randevu vermek saçmalıktır..zira bu kurumlar olmazsa şamiyonluklarımız da başarılarımız da sağlam temellere oturmaz,gelip geçici olur..

Cengiz Çubukcu
25.07.2006, 18:31
ben şampiyon olmamızın ön koşulunun kurumsallaşmadan geçtiğini düşünüyorum. zaten iyi ya da kötü kurumsallaşma adına elli adımlar atıldı, kör topal da olsa ilerliyor.
çok değil istikrarlı bir şekilde şu anki yönetim kurulu 3-4 sene gitsin hem tecrübe kazanacaklar hem de kurumsallaşma adına çok şey yapacaklardır. bizim sorunumuz gerek yönetime gerekse kulüp bünyesinde çalışanlara(futbolcular da buna dahildir) gerekli sabrı gösteremiyoruz.
iki hafta önce trabzonda kulüp binasına gittiğimde personelin davranışlarını, bir üye olarak benle ilgilenmelerini, sorular ve sorunlar karşısında çözüm bulma gayretlerini çok beğendim. fazla değil 2-3 sene öncesinde böyle şeyleri hayal bile edemezdik.

Gürkan
25.07.2006, 19:19
profesyonelleşmek ve kurumsallaşmak.bu yönetime nasılda yabancı ıkı kelıme
bence bunların anladıgı tek sey kadrolasma.anlayan berı gelsın.

Emorfo
25.07.2006, 23:50
Trabzonspor kurumsallaşmak zorundadır fakat bu kurumsallaşmaktan ne anladığımız da önemlidir. Kurumsallaşma kadrolaşma değildir. Temsili müdürlükler kurup yetkilerini kısıtlayarak kurumsallaşma olmuyor. Ayrıca bu kurumların başına geçen insanları da iyi denetlemek gerekiyor, aksi taktirde kurumsallaşma havada kalır... kadrolaşmaya döner.

Külünkoğlu
26.07.2006, 09:08
Kurumsallaşmak ne çok kolay ne de çok zordur.
Ortaya bir hedef konmalı, denmeli ki "Kulüp bünyesinde görev ve sorumluluk alınmasında liyakatın ön planda olduğu, bir takım birimleri hayata geçirmek için kademe kademe zamana ihtiyacımız var. Bu zamanı camiamızdan istiyoruz." Şeffaf bir şekilde bizimle paylaşıldığı takdirde bu toleransı göstermeyecek taraftarımız olduğunu sanmıyorum, pardon öyle düşünmek istiyorum.

Daha sonra ortaya bir hedef daha koyarsınız. Dersiniz ki iki üç sene stadla ilgileneceğiniz. Amenna işte size 4 yıllık bir çalışma sahası eğer ben bu dört yılda şampiyonluğu istersem ne olayım.

Stad dedik değil mi ? bunun kurumsallaşma ile ne ilgisi olduğunu bazı arkadaşlarımız sorabilir. Şu kadarını söylüyeyim binbir alakası var. Eğer biz bir kulüp isek kulüp binasından çok stadımız vizyon ve vitrinimizdir. Stadımız istenilen seviyeye geldiğinde ister istemez kulüp kendi içinde bir devinim ve zorlama ile karşı karşıya gelecektir. Yani birimler birbirini zorlamaya daha iyiye nasıl gidebiliriz'i istemeye başlayacaktır. Özellikle mali açıdan bize yük getirmeyecek kısa zamanda kar eden bir stad bizim kurumsallaşmadaki yükümüzün tamamını alacaktır.

Bu bir görüş ama tersden bir görüş

Kurumsallaşma olmadan stadın yapılmasını mümkün görmüyorum. Kurumsallaştıkdan sonra yapılacak bir stadın artısını varın siz tahmin edin.

Atalay
26.07.2006, 09:55
metin kardeşime bende katılıyorum...stadyum konusu kurumsallaşmanın mihenk taşı olacaktır!!modern ve günümüz şartlarına uygun bir stadyum kulübe ivme kazandıracagı kesindir...nitekim rakiplerimizde kurumsallaşmayı stadyumlarını ve tesislerini modernize ederek ivme kazanmışlardır!!örnek fenerbahçe ve beşiktaş.yurt dışından,da villa reeal örnegi villa real 40 bin kişilik bir kasaba takımı olmalarına karşın ilk etapta 3000 kişilik stadlarını yıkıp 22 bin kişilk modern bir stadyum inşaatına başlamışlar daha sonrada tesislerini modernize ederek futbol akademisi kurmuşlar üye sayısınıda 25000 bine çıkarmışlardır..sadece yıllık üye aidatından yaklaşık 8 milyon euro toplamaya başlamışlardır..yetiştirdikleri futbolculardan yaklaşık yıllık 10 milyon euro gelir elde etmektedirler..varın siz reklam, sponsorluk ,forma ,stadyum gelirlerinide üstüste koyun işte size 40 bin nufuslu kasaba takımı!!!adamlar 5 sene içinde 3 ligden ş.liginde ceyrek finale kadar gelmişlerdir...dedigimiz gibi kurumsallaşma olmadan başarı gelmesi mümkün degildir gelen başarıda sabun köpügü gibi geçiçi olacaktır örnek napoli takımı napoli takımı bizim gibi 25 sene sonra maradonayı ve bir çok ünlü futbolcuyu kadrolarına katarak zengin başkanları sayesinde şampiyon olmuşlardı şimdi ise adlarını duyan yok... yok olup gittiler.bizim ligimizde ise bir ara samsunspor vardı başkanları sayesinde bayagı başarılı oldular şimdi ise 2 lige havlu attılar...kaçaelispor sefa sirmen sayesinde ligde fırtına gibi estiler bir ara bizim yalama basın 4 büyük ilan etmişti şimdi onlarında ismini duyan yok bursasporda cavit çaglar sayesinde bayagı ses getirmişti şimdi onlarda sürünüyorlar...buna malatya örneginide verebiliriz onlarda 2 ligde...sizin anlayacagınız külüpler kurumsallaşamassa kişilere gebe kalırsa sonuç her zaman felaket olacaktır...en derin sevgi ve saygılarımla...

kuzey_lee
26.07.2006, 12:55
temelde metin abinin söyledikleri çok doğru..

stad konusuna değindiği için o konudan devam edeyim ben de..

hepimizin malumu kör topal bir stad işine girmiş bulunuyoruz.şimdi akıllı bir pazarlama müdürü görevde olsa bu stad maliyeti çok ama çok aşağılara düşer.

bir örnek vermek gerekirse;bu stad projesinde alış-veriş merkezleri vs vs olacağı söyleniyor.peki bu alış veriş merkezlerinin pazarlaması nasıl yapılacak?ya da şöyle diyim ilgili görüşmeler yapılıp da x bir firmayla 5 senelik kirayı peşin almak kaydıyla anlaşma yapılırsa stad maliyeti daha doğrusu kasadan çıkacak para azalmaz mı?

bu örnekler çoğaltılabilir.mesela futbolcularımız üzerinden hiç ürün geliri elde edemediğimizi düşünün.

kurumsallaşma şarttır.ayrıca harun'un zannettiği gibi de kurumsallaşırken sportif başarı 2-3 yıl ertelenemez.bahsettiğimiz konular saha dışı konulardır.
konuyu açma sebebim de iyi kötü kurumsallaşma alanında bazı adımlar atılmışken şimdi o görevlerde kimse olmayınca işleyişin bize zarar verir şekilde olmasıdır.

since1967_
26.07.2006, 13:06
evet kurumsallaşmaya son sürat devam etmeliyiz bencede. stadyum bu sayede daha ucuza mal edilebilir. yani mesela hüseyin avni aker avea stadı gibi bir 10 yıllık anlaşma imzalanıp kasaya yüklü bir para sokulabilir.

Berk Akçay
26.07.2006, 13:44
stada konusunda çok ama ok yavaş ilerliyoruz zaten stadı beşirlinin üst tarafında bir yere yapmayı düşünülüyor peki burada alışverişmerkezi olur mu ?? ilk akıllara gelen bu peki burada alışverişmerkezi oldu diyelima ma orayı alan X firması buranın kirasını 5 yıllıgına peşin vericegini sanmıyorum bukadar büyük bir firmanın trabzona böyle bir ciddi atılım yapacak olması biraz akıl işi gelmiyor gibi ama bunun yerine bizde bulundugumuz stadın yerine parça parça yıkarak yapsak daha akıllı olmazmı??

Lucreto
26.07.2006, 21:08
Dün açıldığından beri bu konuya yazmak istiyordum. Ama öyle sıradan bir konu olmadığı için sıradan birşeyler de yazmak istemediğimden geniş bir zaman bekliyordum kısmet şimdiyeymiş.

Kurumsallaşma konusu Trabzonspor'un geleceği için olmazsa olmazların en önemlisidir. Yani kurumsallaşma konusunda adım atmanın gerekliliği tartışma konusu dahi olmamalıdır. Tartışacağımız şey kurumsallaşma yolunda atacağımız adımlar ve bu adımları nasıl atacağımız olmalıdır.

Önceki yönetim bu konuda oldukça somut adımlar atmıştı. Şirketleşme ve halka açılma bunların en önemlisi olmuştur. Ancak Şenol Güneş'le önce Sportif Direktör olması için anlaşılmış ancak bu gerçekleşmemişti.

Şimdiki yönetim ise bu yolda ileri gitmemiş aksine geriye gider bir tutum içerisinde olmuştur. Klübün kilit pozisyonlarının hala daha boş olması bunun bir göstergesidir.


Bir aralar Çobanoğlu'nun Genel Menajer olarak göreve getirilmesi tartışılıyordu. İsim konusu tartışılabilir ama böyle bir pozisyon olması ve bu görevi layıkiyle yerine getirebilecek birisi ile doldurulması gereklidir.

Real Madrid, Barcelona vb klüplerde olduğu gibi Sportif Direktörlük kavramını da oturtmalıyız diye düşünmekteyim.

Trabzonspor'da görev yapan yapmayan herkesin fikrini beyan edebileceği ve oluşumuna etki edebileceği bir uzun vadeli yol haritası çıkarılmalı ve gelen yöneticiler ufak tefek farklarla bu plana uymalıdırlar.

Kurumsallaşma ve Sportif başarı birbirleriyle çelişmezler. Paralel olarak gerçekleştirilebilirler ve hatta birbirlerini ivmelendirirler.

Trabzonspor bir işyeridir. Ürettiği şey sporcu, sattığı şey spordur, şovdur. Mağazamız ise stadımızdır. Altyapımız fabrikamız, futbol dışı branşlar ürün çeşidimiz olmalıdır. Güzel bir stat -Büyük değil, güzel-, iyi oyuncular, sağlam altyapı işini bilen profesyonel yöneticiler ile başarıyı yakalamak çok zor olmayacaktır ki zaten başarıdan anlaşılan şey de bu seviyeye ulaşmak olmalıdır.

Nytre
27.07.2006, 01:34
bu konu gerçekten ağır , bir o kadarda hayati bir konu... şu söz çok güzel "şampiyonluktan sonra bu kulübü kapatmayacağız".. bu kulüp hayatını devam ettirmek istiyorsa profesyonelce yönetilmeli.. prof. yöneticileri olmalı ve bi iki ayı değil 5-10 yıl ilerisini görerek hareket etmeliler.. kulübün vizyonu hedefleri amaçları belirlenmeli bi kaç yıllık planlar ve hedefler konulmalı....
bu arada bu tarihler içerisinde yöneticiler tutulmalı. kadrolaşma olmamalı... eğer yöneticilerden bazıları mücbir sebeplerden gidiyorsa hedeflere sadık kalınmalı..
ayrıca şu anda kulübün profesyonel konularda yaptığı çalışmalar kanımca yetersiz ... hatta biraz hafif kalıyorlar... ayrıca pazarlama konularındada fırsatlar değerlendirilmiyor bunun yanında da yeni pazarlama ürünleri konusunda eksiklikler var...

Cenkhan
27.07.2006, 16:19
Ne yazık ki taraftarın büyük kesiminin umrumda değil profesyonel kulüp yapısı. Kulübün yaşaması için seçimle gelenlerden bağımsız aktif yöneticileri olmalı. Bu yüzden bu iş divan kuruluna devredilmeli. Her seçimde bu sıkıntıları mı yaşayacaz. İşin hukuki yönünü bilmiyorum ama, yeni yönetim kendi elemanlarıyla çalışmak isteyecek, kadrolaşma tartışmaları da bitmeyecek.

Nytre
28.07.2006, 01:31
işte gelen kadrolaşırsa giden kadrolaşırsa o kulüp kulüp olmadan çıkar zaten..
onun için profesyonelleşme önemli.. sonra kulüp bir gün gs.nin haline düşer.

kuzey_lee
15.08.2006, 11:28
kötü saha sonuçları,transferler derken yine unutulan konu.ya da kimselerin konuşmak istemediği bir konu..

kurumsal trabzonsporumuz'da bu sezon sezon her sene yapılan,genç yaşlı,bayan erkek herkesin çok rağbet ettiği sezon açılışı yapılmadı.gerekçelerini kimsecikler bilmiyor.

2 ağustos kulubun kuruluş yıldönümü ise sadece internet sitesinden verilen haberle kutlandı.oysa ki istanbul takımlarının olmadıkları halde 19/07-19/05-19/03 tarihlerinde bile ufak tefek kutlamalar yaptığı,bir şekilde camialarını taraftarlarını hareketlendirdiği düşünüldüğünde bunun çok ama çok büyük bir hata olduğu çok açık şekilde belli oluyor.Taraftara camiaya olan ''coşku'' etkisiyle beraber bu tür günlerin kurumun kimliğinin sağlamlaşması açısından da çok ama çok büyük önemi vardır..lakin bu önemleri bizim mevcut yönetimimiz hiç ama hiç görememektedir.

pazarlama konusunda en büyük eksiklerimizden biri de futbolcu üzerinden para kazanamamamızdır.örneğin ne bir fatih tekke'ye ne de bir yattara'ya özel ürünler çıkartılıp,bu sayede ürün gelirini artırmaya yönelik en ufak bir çalışma yapılmamıştır.keza aynı durum şu anda marcelinho konusunda da görülmektedir.başka takımlar aynı oyuncuyu transfer etseydi bırakın forma satışını,o oyuncuyu psikolojik olarak ülkede çok ama çok güzel bir şekilde pazarlarlardı (bkz alex örneği)..ama gelin görün ki bizim klubumuz marcelinho gibi bir dünya yıldızından şu anda kuruş kazanamamakta,kazanmak için de hiç bir çaba göstermemektedir.

sponsorlar konusunda da çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır şu anda.sağlık sponsoru memorial hastanesi önümüzdeki dönem sözleşme yenilemeyi düşünmemektedir.memorial hastanesinden yapılan ''futbolcular sağlık kontrollerini bizim hastanemizde yapsınlar,hiç bir ücret almıycaz,aksine misafirhanemizde misafir edecez'' teklifine yönetimimiz sağlık kontrollerini farabi hastanesinde ve fatih devlet hastanesinde (eskinin sigorta hastanesi-marcelinho sağlık kontrolune orda girdi) gerçekleştirerek bir anlamda komedi sahnelemiştir.

bu ve bunlar gibi onlarca hatta yüzlerce sorun var şu anda..hepsi şözülmeyi bekliyor ama kimse çözmek için bir çaba sarfetmiyor..

Külünkoğlu
15.08.2006, 11:49
"keza aynı durum şu anda marcelinho konusunda da görülmektedir"

Bu şekilde hiçbir yere varamayacağımız kesin, Fatih Tekke'yi bu açıdan bakıldığında hiçde iyi kullanmadık, keza Yattara gibi bir oyuncu İstanbul takımlarının birinde olmuş olsaydı, ne klipler ne formalar hazırlanılıp satılabilirdi düşünemiyorum bile.

Gelelim Marcelinho'ya, adamlar belki de futbol hayatının son transferini yapan yerli bir oyuncuyu imzadan hemen sonra resmi mağazalarına götürüp 3 gün boyunca çıkarmazken, Marcelinho Trabzonda hangi Ts Clup'a götürülmüştür ?

Geçtiğimiz sezon takım Cevahir otel'e geliyor, Bilenler bilir Cevahir alış veriş merkezi ile Cevahir Otel arası 1 km bile değil. Ama ne oluyor, takım geldiği gibi hiçbir yere uğramadan gidiyor. Ayıptır, 1-2 saatinizi ayırıp taraftarların aldığı formalara imza attırmanız bir heyecan bir şevk aşılamanız gerekmez mi ?

Tabi kim düşünecek bunları..

kuzey_lee
15.08.2006, 12:02
abi burada işin başındakiler kadar taraftarda da hata var diye düşünüyorum.alışmışız hiç bir hizmet almamaya,şimdi bu tür şeyler olmadığında çok tepki vermiyoruz.çoğumuz bunların gerekliliğinden bile bihaber..

bu takım için futbolcu transfer ne kadar önemliyse,kurumsallaşma profesyonelleşme,kulubün pazarlanması da o kadar önemlidir..bu bahsini ettiğimiz şeyler olmazsa daha çoook ''albayrak bize yıldız alacaktı'' deriz..

alakasız konularda 10larca sayfa yazı yazılmışken,bu konuda 2 sayfayı 5 kişiyle tamamlamış olmamız da söylediklerimi doğrular nitelikte..

ne diyelim başkasının cebinden yıldız beklemeye devam

Nebiye
15.08.2006, 12:11
Reklam ve pazarlama konusunda bizim yönetimde iş yok.ben öyle düşünüyorum.
Her zaman derdim Yattara gibi bi futbolcumuz var, bu kadar sempatik bu kadar sevimli bu kadar karizmatik.Neden reklamlarda oynatmıyorlar,neden kimse bu işe bi el atmıyo diye.
Bir gün Beşirlide bir mağazada Yattaranın kocaman bi resmini gördüm şok oldum.:eek: Bi kot reklamında fotomodellik yapmış.Ama haberim bile yok.:( Bu kadar olur yani.Bilmiyorum belki siz o zamanlar duymuşunuzdur ama ben ne duydum ne gördümdü.
Dediğim gibi yönetim reklamı bilmiyor,birinin bu işe bi el atması lazım.:(


http://img82.imageshack.us/img82/153/yatattsmall3ek.jpg


http://img82.imageshack.us/img82/3392/ytttsmall7dg.jpg

Ali Özcan
15.08.2006, 12:23
Yattara çok yakışıklı karizmatik adam war ya şu resimler süper cidden...

Atalay
15.08.2006, 12:52
sevgili arkadaşlarım...profösyonelleşme ve kurumsallaşma konusunda trabzonsporun eksiklerini buraya yazmaya kalksak inanıyorumki sayfamız çöker!!size çok yakın bir zamanda trabzonda yaşadıklarımı anlatayımda küçük dilinizi yutun....ilk önce 10 agustosta sadri şener ts clup,a gittim aradıgım hiç bir ürünü bulamadım dandik dundik ürünler bari gelmişken dandik pumanın formasını alayımda kulübe bir katkım olsun dedim...bana söylenen formaların 15 agustosta piyasaya cıkacagı yani trabzona temmuz ve agustos ayında gelen gurbetçiye forma yok!!bir üs kata müzeye çıktım müzede gezerken hiç bir özen ve itina göremedim bunların herhalde diger takımların müzelerinden haberleri yok müzede yürürken zemin sallanıyor kupalar bir birlerine çarpıyor tam bir rezillik...müzede görevli eleman bilgisayarda oyun oynuyor gelen ziyaretçilere bir hoşgeldin diyen yok bir şey izah eden tanıtan yok...!!bir üs kata çıkayım üye aidatını yatırayım dedim karşıma 60 yaşında emekli olmuş gözleri görmeyen bir amcamız çıktı yanında eski bir radyo dersiniz köy bakkalı.. zar zor aidatımı yatırdım amcaya üyelikle bir kaç soru sordum amcamın dünyadan haberi yok...bu mudur kulüp yönetimi bunların diger dünya külüplerine acaba gittikleri gözlemledikleri varmı...atladım arabaya gittim stadyuma gelmişken bir özlem gidereyim dedim...birde stadyumdaki magazamızı ziyaret edeyim en azından ufakta olsa bir kaç şey alayım girdim içeriye bir eleman gezdim yine ardıgım hiç bir şeyi bulamadım bari bir anahtarlık alayım boş çıkmayayım dedim anahtarlık 7,5ytl ben elemana 10 ytl verdim elemanda para üstü yok...eee ne yapacagız abi bir dakika dedi koca magazayı bana bırakıp karşı caddeye bakkala para bozdurmaya gitti!! şimdi bizler de burda kurumsallaşmadan profösyonelleşmeden bahsediyoruz ne yazzak boş bu adamların trabzonsporun potonsiyelinden haberleri yok kendilerini 200 bin kişilik bir şehre sıkıştırıp kalmışlar kimseyide yanlarına yaklaştırmıyorlar...allah bunlara zeka bagışlasın.....çünkü çok ihtiyaçları var...!!sevgilerimle..

Ali Özcan
15.08.2006, 13:43
sevgili arkadaşlarım...profösyonelleşme ve kurumsallaşma konusunda trabzonsporun eksiklerini buraya yazmaya kalksak inanıyorumki sayfamız çöker!!size çok yakın bir zamanda trabzonda yaşadıklarımı anlatayımda küçük dilinizi yutun....ilk önce 10 agustosta sadri şener ts clup,a gittim aradıgım hiç bir ürünü bulamadım dandik dundik ürünler bari gelmişken dandik pumanın formasını alayımda kulübe bir katkım olsun dedim...bana söylenen formaların 15 agustosta piyasaya cıkacagı yani trabzona temmuz ve agustos ayında gelen gurbetçiye forma yok!!bir üs kata müzeye çıktım müzede gezerken hiç bir özen ve itina göremedim bunların herhalde diger takımların müzelerinden haberleri yok müzede yürürken zemin sallanıyor kupalar bir birlerine çarpıyor tam bir rezillik...müzede görevli eleman bilgisayarda oyun oynuyor gelen ziyaretçilere bir hoşgeldin diyen yok bir şey izah eden tanıtan yok...!!bir üs kata çıkayım üye aidatını yatırayım dedim karşıma 60 yaşında emekli olmuş gözleri görmeyen bir amcamız çıktı yanında eski bir radyo dersiniz köy bakkalı.. zar zor aidatımı yatırdım amcaya üyelikle bir kaç soru sordum amcamın dünyadan haberi yok...bu mudur kulüp yönetimi bunların diger dünya külüplerine acaba gittikleri gözlemledikleri varmı...atladım arabaya gittim stadyuma gelmişken bir özlem gidereyim dedim...birde stadyumdaki magazamızı ziyaret edeyim en azından ufakta olsa bir kaç şey alayım girdim içeriye bir eleman gezdim yine ardıgım hiç bir şeyi bulamadım bari bir anahtarlık alayım boş çıkmayayım dedim anahtarlık 7,5ytl ben elemana 10 ytl verdim elemanda para üstü yok...eee ne yapacagız abi bir dakika dedi koca magazayı bana bırakıp karşı caddeye bakkala para bozdurmaya gitti!! şimdi bizler de burda kurumsallaşmadan profösyonelleşmeden bahsediyoruz ne yazzak boş bu adamların trabzonsporun potonsiyelinden haberleri yok kendilerini 200 bin kişilik bir şehre sıkıştırıp kalmışlar kimseyide yanlarına yaklaştırmıyorlar...allah bunlara zeka bagışlasın.....çünkü çok ihtiyaçları var...!!sevgilerimle..

dehşete düştüm hem vallahi hem billahi...

kuzey_lee
15.08.2006, 13:55
dehşete düştüm hem vallahi hem billahi...

hey allahım yaaa..insan kızmamak için zor tutuyor kendini..biz ne konuşuyoruz şurda,ne yapıyoruz senin dediklerine bak..

''yattara çok karizmatik adam'' ''dehşete düştüm valla'' yok yaaa..bi kere de yazmak için yazmayın,insanlar ne konuşuyor ne tartışıyor anlamaya çalışın,buraya bişeyler katmaya çalışın..insanlara bişeyler vermeye çalışın..trabzonspora bişeyler vermeye çalışın..

burası kimsenin klavye kullanımı alıştırma yeri değil..az biraz dikkat yav..

coolank
15.08.2006, 14:04
bu forumda arkadaşlar olarak hepimiz kurumsallaşmanın önemi anladık ve destekliyoruz bu çok sevindirici ...demek ki yavaş yavaş bu iş olacak ...forumun diger yazsısında bu topicde olmayan menajer konusuna değinmiştik çok arkadaş sagolsun desteklemiş ... Trabzonspor için stad gerçekten önemli bir yatırım ve yapılmalı diger dedikleriniz ürün eksiklikleri Trabzonsporumuzun marka degerinin iyi degerlendirilmemesi hepsi dogru tespitler bance de... fakat arkadaşlar trabzonsporun ilk ve en önemli ve en acil konusu MENAJER olmalı bu kesin hemde öle işte ahbap çavuş ilişkisi içinde değil ..perhaps isimli yönetici arkadaş diger topige yazmış can çobanoglu demiş ki trabzonspor oluyordu ayagımı kaydırdılar işte bu kadar açık net belli olay .. trabzonspor kongresinde ve öncesinde kulislerde yaşananlar söylenenler iddaa ediyorum ne fb de ne bjk de ne gs de var olur inanılmaz bir kulis dedikodu güç kavgası ilçeler arası çekişmeler ve daha bir çok şey .. şimdi böyle olursa başkan zaten gelirken tam listesi ile gelemiyor ve müthiş bir zaten seçilir seçilmez yıpratma kampanyası başlıyor ...şimdi soruyorum allahınızı severseniz özkan sümer in ne işi var kulupte??? sen başkanın karşısına rakip aday olarak çık sonra git adamın emrinde çalış maaş al vs vs vs vs yani maaş alma veya .. ha başkan niye aldı ? başkan aklınca eleştirileri kesmek için aldı başkan zaten sıkıntılı dönemde bir kişiyi dsahi karşısına almak istemiyor aralıkta kongre var başkan hırslı adam yapamadı dedirttirmek istemiyor ama git gide bataga saplanıyor niye ? çünkü işi çözemedi şimdi takım iyi olsaydı kim bagırırdı tribünlerden kaptanın adını kim bu forumda başkan ve yönetime bu kadar agır yazı yazardı hatta başkan özkan sümeri alırmıydı ? çok basit bir yolu vardı her şeyin geç olmakla beraber halen de var ...takıma bir menajer şart en az sola adam kaleci forvet kadar ....ki anladıgım kadarı ile kaleci işi bitti almıyacaklar allah yardımcımız olsun ...brezilyadan 1 ya da 2 oyuncu deniyor sayın kafkas öle söylemiş demek ki kaleci işi iptal .....ha jeff gene yerde bakıp seyreder topları umarım tolga beni utandırır çok zor ya neyse ... şimdi başkan eger sezon başı bir menajer bulmuş olsaydı ki can cobanoglu mevzusunu yazdım yukarda bu sorunların belki de çogu olmuyacaktı ..başkan iş adamı trabzonspora ne kadar vakit ayıracak ki bu normal dünyanın hiç bir yerinde hem iş hem başkanlık yürüyümüyor ya işi gücü bırakıp aziz yıldırım gibi sabahtan kulube gelip gidecek ya da bir saglam menajere bırakacaktı kurumsallaşma vs ondan sonra zaten oluşur idi... ben diger topicde de yazdıgım gibi can çobanoglu veya sinan engin olmasını çok isterdim .. arkadaşlar biliyorum sinan engin tescilli bjk lı...ama adam trabzonlu memleketi ve seviyor asimile olmamış çok ama çok faydalı olurdu .. bir kere bu transfer işini ii biliyor bu gerçek ..şimdiye kadar bu işi bitirmiş olurdu .. mustafa denizli gs li ama fb yi şampiyon yaptı fb liler ne dedi biz istemiyoruz mu dediler ??? lucescu hem gs hem bjk şampiyon yaptı bjk liler sevinmedi mi ..ki üstelik sinan engin trabzonlu buraya dikkat !! arkadaşlar artık geniş düşünmeliyiz kısır çekişmeler zaten bizi bu hale getirdi işte o sıg kongrelerin neticesinde böle yönetim hataları transfer yanlışları gelinen nokta ortada çok arkadaş şimdiden malesef takımdan ümidi kesmiş ne kadar yanlış ne kadar ayıp olmaz öle işte bu takım illaki toparlanır ve ben herkesin aksine iddaa ediyorum hoca jeff ve tolgaya ragmen kafaya oynar .. biraz hüsnü hoca lazaroniye anlatmalı olmadı yönetim anlatmalı herkes hata yapar sen hala takımda simko yu kesiyorsun be hoca yuh be yani ... bu takımda gökdeniz simko yattara marcelinho yanyana oynayamaz mı ? kuran da ayet mi var bu konuda ??arkadaşlar başkanın üstüne çok gitmeyelim o da çok şeyin farkında haaaaaaaaaaaaaa hatalı değil mi çok hatalı masaya yumrugunu vuramıyor transferde çok hata yaptı ammmaaa bakın maçtan sonraki ruh haline çökmüş bitmiş sıkıntılı bir halde konuşmasında öfkesini biraz da sert biçimde ortaya koydu haklı olsa dahi ...başkan fatih konusundan o kadar sıkılmış ki üst üste açıklamalar yapıyor başkan için aralık kongresi kabus oldu şimdiden .. takım biraz kötü gitsin bu tribünleri kimse susturamaz hele ki bizim oranın adamını hiç mümkün değil ..arkadaşlar başkana da yönetime de takıma da hatta hocaya da destek verelim ama şartsız değil körü körüne değil usluba dikkat ederek eleştirelim ama felaket tellallagı yapmıyalım ...ben yönetimin bu forumu okudugunu biliyorum yani sanmayınız ki bu forum okunmuyor ...çok basit bir örnek kaleci almayı başkan istedi neredeyse tüm yönetim karşı çıktı keza hoca da ....başkan sanki aziz yıldırım ın ilk yıllarındaki gibi onun biraz daha paraya kıyamayan modeli .)))bu yönetim toplam 15 futbolcu aldı sanırım iyi veya kötü aldı hep para ile oluyor bu işler .. bence de çok futbolcu fuzuli alındı ama alındı niye çünkü başkan acemi hata yaptıkça panikledi panikleyince daha çok hata yaptı ve yapacak da üstüne üstlük fatih mevzusu patladı ...gene hata yapıyor sayın başkan .. sayın başkan korkma eger istiyorlarsa sat hüseyini işte bu taraftar buna ses çıkarmaz zaten çok kişi tutmuyor hüseyini sat ama adam al kasaya koyma parayı cebine atmazsın tamam ama kasada şampiyonluk faizi vermiyor para ...başkan şunu deseydi biz fatihi satmadık seneye de bedelsiz gidiyor ama biz bunu sineye çekecegiz çünkü biz ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ ..işte başkan bunu söyleseydin bu taraftar seni omuzlarına alırdı .. fatih marcelinho simko yattara gökdeniz iyi bir kaleci sola bir adam veya önlibero ile takviye etseydin bak o zaman nasıl dıurumda olurdun . ha şimdi ise artık sat istersen hüseyin i de çok da önemli değil zaten ....bu kadar yazdım bunlar niye oldu acaba arkadaşlar ???? evet yönetim hataları var beceriksizlik var basiretsizlik var hepsi her şey var ama niye işte hep yazdıgım şey takıma menajer lazımdı ... gerekirse köprü olacaktı hoca yönetim futbolcular arasında ...çok konu halledilirdi ama öle sıradan isim olmazdı .. mesela serdar bali necmi perekli olmaz bence olmaz yani ha can çobanoglu olurdu sinan engin olurdu hatta hatta rıdvan dahi olurdu ...hem kurumsallaşacagız hem sıg düşünecegiz olmaz böyle bir şey ha masallarda olur .. bu adamlar medyayı da baglardı mecbur medya çok yer ayıracaktı arkadaşlar ne olur geniş düşününüz ...küçük olsun bizim olsun zihniyeti değil ...hala daha da bir şey kaybetmedik neyi kaybediyoruz biliyor musun bu kafa ile TRABZONSPORUN marka degerini kaybediyoruz .. bazı arkadaşların dediği gibi sadece artık mazimizle yaşıyacagız ne kadar acı hüzün verici bir şey .. sebebi ne sıg matık düşünce kafa hatta özür dilerim ama cehalet .. benden olmazsa olmasın mantıgı .. dedikodu .... ilçeler arası kongre rekabeti.... siyasi güç kavgaları....yaşlı genç yönetici kavgaları ...yazık işte yazık bunlar olursa asla kurumsallaşma olmaz ve kurumsallaşmanın ilk temeli olan futbolu profesyonel yönetim için gerekli olan menajerlik sisteminin olmaması ...bu arada sinan engin can çobanoglu rıdvan dilmen ne akrabamdır ne yakınımdır ne de tanırım .. hani ben mustafa denizli ve ersun yanalı sezon başı isterdim diyince nana güldürme beni ve hayırdır akraba mısınız diye soran arkadaşlar vardı ya onun gibi soruları engellemek için yazdım ...ben trabzon şehrinin sınırları içerisinde akıl ve mantık olarak kalmamış geniş düşünmeye çalışan bazı konuları namus meselesi ve tabu yapmayan bu ülkede devrim yapmış bir takımın nasıl daha iyi olabilir diye düşünen ve bu takımı tutmaktan gurur onur şeref duyan kongre üyesi olan BÜYÜK TRABZONSPORUN sıradan bir taraftarıyım


SAYGILARIMLA

kuzey_lee
15.08.2006, 14:11
menajer konusuna genel manada katılıyorum.ama bizim ilacımız,istediğimiz can çobanoğlu değil...bu işi can'dan daha iyi yapabilecek başka insanlar bulunabilir..hani çokça dediğimiz ''işinin ehli'' ve ''donanımlı'' sıfatlarına bana göre uymayan birisi..voleyboldan gelip de aracılar vasıtasıyla milli takımda o görevi üstlenmiş,dahası milli takımda aslen otel rezervasyonlarıyla,özel maç organizasyonlarıyla meşgul olmuş birisi.

menajer arıyorsak en azından trabzonsporlu olan birisini göreve getirmek gerekiyor diye düşünüyorum.zira futbolcuların motivasyonu konusunda kendilerine yardımcı olacak (şimdi burda aslen motivasyonla menajerin ilgilenmemesi lazım,mentör ve psikolog ihtiyaçlarımızı da yineleyelim) birisinin bizimle aynı duyguları hissetmesi gerektiğini düşünüyorum...

Badaloğlu
15.08.2006, 14:39
Gökhancığım (spartaküs), seni çok iyi anlıyorum.Bende seni destekler mahiyette bir şey anlatayım.Geçen sene Şubat ayında Malatya maçı ve kupa maçı olan Denizli maçları için Trabzona gittiğimde aynı şeyleri yaşadığımı söyleyebilirim.Tabi uzun bir aradan sonra insan Trabzona gidince içinde tarifi mümkün olmayan bir heyecan yaşıyor.O heyecanla bende TS-Club mağazasının içine dalmışım ama TS-Club kapısına kadar açılan sergi ve tezgahlarda satılan bordo mavi ürünleri görünce bu heyecanım biraz buruldu desem yalan olmaz herhalde...İnanın bu tezgahlardan, seyyar satıcılardan Avni Aker stadının altındaki TS-Club mağazasından içeri zor girmiştim.Ve içerdeki genç kardeşlere şaşkınlığımı sordum ''bu nasıl olur'' diye bir soru sorduğumda ''ağabey, burası küçük yer,mecbur bunlara kimse bir şey demiyor'' diye cevap almıştım.Oysa aynı kulübün Sivas maçında Olimpiyat stadı ve çevresinde seyyar satıcıları kovalayan görevlilileri ve avukatları iş bvaşındaydı.Neden kovalıyorlardı?Çünkü TS-Club tırı Olimpiyat stadının önünde ve biz bu tırın önünde kuyruk oluşturmuştuk.Bu TS-Club tırı neden Avni Aker'in önünde park edipte bu seyyarlar ortadan kaldırılmaz?Mağazamıda var zaten orada...Avukatların ve görevlilerin olimpiyat önünde kovaladığı seyyar satıcılara Trabzonda neden bu kadar müsamaha gösteriliyor? Bu seyyarları kovalama işi Trabzonspor'un İstanbul deplasmanlarınamı özgü? diye insanın sorası geliyor.Trabzonda seyyardan atkı alırsan 3-5 milyon veriyorsun.Ama aynı ürünü ben TS-Clubtan o zaman 14 YTL almıştım.Sırf kulübe katkı olsun diye kendimi keriz yerine koydum.Buna çare bulan yok...
Kurumsallaşma konusunda bende hızla ve süratle geriye doğru gittiğimizi görüyorum.Ne forma, ne reklam ne de tv ekranlarında Trabzonspor pazarlanamıyor.Puma formaları benim nazarımda 5 para etmezken, hala daha yeni formaları doğru dürüst bulabileceğimiz mağazaların olmaması ne kadarda ayıp!Ellerindeki eski formalara Marcelinho 30 yazıp pazarlayan Karadenizin zeki Temeli, birazda başka işlere kafa yorsun.

Yukarda arkadaşlar Yattara örneğini verdiler.Doğrudur, şu anda Yattara bu takımın tartışmasız en sempatik oyuncusudur.Geldiğinden beri Yattara bir çok tabuyu da yıkmıştır.Şimdi sarı saçsız siyahi Yattara düşünemiyorum.Ama ilk geldiğinde herkes ön yargıyla saçlarını eleştiriyordu.Oysa şimdi gençlerin ve çocukların takımda en çok tanığı ilk isimdir diye düşünüyorum.Küçük yeğenim bile aldığı formaya Yattaranın ismini yazdırdı.O yüzden Yattara bir markadır.Onu iyi değerlendirmeliyiz.Onu alıp TS-Cluplara,tv kanallarına pazarlamalıyız...En son kazandığımız kupa maçlarından sonra kaç tane bu kupayı kazandığımıza dair ürün üretildi?kaçımız bu kupayı aldığımıza dair bir ürün satın alabildik?Kaçımız bu kupayı kaldırdığımız senenin sonunda hatıra olarak bir ürün alıpta evinin bir köşesinde saklamıştır?Kaçımız Fatih Tekke'nin gol kralı olduğuna dair bir tişört aldı??? Ya da buna dair bir analhtarlık, bir biblo aldı?Almadınız çünkü bildiğim kadarı ile böyle bir ürün üretilmedi.Kısacası ürünleri tasarlamakta ayrı bir sanattır.Onu yazıya,tişörte,fincana,bayrağa,bibloya dökmekte başka bir sanat.Ama pazarlama apayrı bir konudur.Bu konu belkide takımın şampiyonluğundan da önemlidir.

Atalay
16.08.2006, 11:16
saygıdeger kardeşim badaloglu.... bütün bu gözlemlerimiz ne yazıkki kurumsallaşma alanında ne kadar zayıf oldugumuzu ve dersimizi hala tembel bir ögrenci gibi çalışmadıgımızı göstermekte ne yazıkki kurumsallaşma ve profösyonelleşme konusunda havanda su dövüyoruz bir önceki yönetimin başlattıgı küçük adımları bırakın büyütmeyi tekrar emeklemeye gecen bir zihniyetle karşı karşıya kalıyoruz...inşallah biz taraftarlar gibi külübümüzü yöneten insanlarda bu konunun trabzonsporumuzun gelecegi için olmassa olmazı oldugunu idrak etmelerini beklemekten başka yapacak hiç bir şeyimiz yok!!halbuki bu başlıgı açan küzey lee(fatih)kardeşimiz gibi insanları çagırsalarda biraz ders alsalar....bilmemek ayıp degil ögrenmemek ayıp!!ben sizlerden villa real örnegini burda tartışmaya açmanızı bekliyorum özellikle fatih,metin,badaloglu,vehpi gibi, kardeşlerimizin bu örnegi taraftarlarımıza lanse etmesi gerektigini düşünüyorum...bence bu model trabzonspora çok uygun hatta birebir uygulandıgı taktirde kesin başarıya ulaşacagına kalben inanıyorum..inşallah bizim yöneticilerimizde bir gün bizler gibi dünya külüplerini gider ve incelerler!!saygılarımla...

Nebiye
16.08.2006, 12:39
Ben yine Yattadan devam etmek istiyorum.Geçen sene uzun sokaktaki bi hamburgercimiz tadilat sonrası açılış gibi bişe yapıp,yattarayı getirmiş.İmza falan.Bana 50 adım ötede.Ve ben bunu hiç bi yerde ne gördüm ne duydummm.
(Daha sonra her sipariş Yattara gelmiş haberimiz olmadı diyede sitemimi de ettim.)
Neysem konunun sadedi ertesi gün gazetelerde çıktı imza verdi falan diye.Kalabalık bi gruba falan diye.Yalannnn.Sadece okul öğrencileri varmış etrafında.Hemde ilköğretim öğrencileri.Yani bu lanse edilse herkes bilse gitse olmaz mı?Yok.Olmaz.

Ondan sonrada Organizede yapılan bi fuarda Ts Cluba Yattara gelicek dendi.Çok şükür bi gün önce orda olduğum için bunu duydum.Kızkardeşim ertesi gün gittiğinde Yattara ve 5-10 kişiden başka kimsenin olmadığını söyledi.Ertesi gün gazetelerde haber.Çok kalabalıktı falan.Yalannn. Resimdede kızkardeşim ve küçük bi çocuk. Kimseler yokmuş ki zaten.Bu arada Ts Club standında ne bi organizasyon ne bişe.Üç beş ürün.O kadar.
Kısacası pazarlamamız yok.Bu işlere bakacak becerikli biri yok.Reklamımızı yapacak hi kimse yok.Reklam ve organizasyonda sıfırız.

kuzey_lee
16.08.2006, 12:55
inşallah bizim yöneticilerimizde bir gün bizler gibi dünya külüplerini gider ve incelerler!!saygılarımla...

aman diyim abi.naptın sen.brezilyaya giden adam hala dönmedi..bir de dünya kuluplerini izlettirmeye adam yollarsak vay geldi halimize.

şaka bir yana yöneticilerin zaten dünya kuluplerini incelemesine gerek yok.daha doğrusu bunu fahri yöneticilerin yapmasına gerek yok.fahri yöneticiler (seçilmişler) işinin ehli profesyonelleri atarlarsa ne ülker grubuna mail atmak zorunda kalırız,ne digitürk maçımızı yayınlasın deriz (hatırlayın önceki sezon çektiklerimiz) ne de taklit ürün yapmaktan mahkemeye veriliriz...

bizim yöneticilerden tek istediğimiz ilgili ve gerekli birimlere (şimdi yine pazarlama diycem ama ''la sıktın sen de pazarlama pazarlama'' diyceksiniz) vizyon sahibi,donanımlı kişileri getirmeleridir..

yoksa telekomünikasyon ve mermer işiyle uğraşan yönetici trabzonspor gibi bir klubun pazarlanmasında ne kadar başarılı olur ki..

Külünkoğlu
16.08.2006, 13:31
hey allahım yaaa..insan kızmamak için zor tutuyor kendini..biz ne konuşuyoruz şurda,ne yapıyoruz senin dediklerine bak..

''yattara çok karizmatik adam'' ''dehşete düştüm valla'' yok yaaa..bi kere de yazmak için yazmayın,insanlar ne konuşuyor ne tartışıyor anlamaya çalışın,buraya bişeyler katmaya çalışın..insanlara bişeyler vermeye çalışın..trabzonspora bişeyler vermeye çalışın..

burası kimsenin klavye kullanımı alıştırma yeri değil..az biraz dikkat yav..

Fatih Arkadaş Spartaküs'ün (Gökhan) yazısı için o ifadeleri kullandı. Yanlış anlaşılma olmasın.;)

Emorfo
16.08.2006, 14:41
Mevcut yönetimin kongredeki vaadlarinden bir tanesidir kurumlaşmış bir Trabzonspor. Sürekli gelirlerini arttıran gelir gider dengesi oturmuş kendine kendine yeten bir Trabzonspor. Gündem de bir çok proje vardı bu konuda. Kartal'daki tesislere benzin istasyonu kurulacaktı hala bir gelişme yok... Yönetim bu konuda da diğer bir çok konu da olduğu gibi sınıfta kaldı diyebiliriz enazından şu ana kadar bu konuda olumlu bir adım göremedik. Kurumsallaşma olayında en büyük yapı taşlarından bir tanesi olan stad konusu umarım hasır altı edilmez... Tek umudumuz o kaldı...

emre81
16.08.2006, 15:02
Kurumsallaşma bir organizasyonun tüm faaliyetlerini standart prosedürler üzerinden yürütmektir. Bizim klüpte benim gördüğüm hiç bir faaliyetin planı ve standardı yok tamamıyla kişilerin keyfi icraatleri klübün yönetimine yön veriyor.
Kurumsallaşma kurum kültürü gerektirir kültür demek değerler bütünüdür bizim varolan değerlerimize de son dönemde müthiş bir yozlaşma başlamıştır.(şike v.s.) zaten mevcut başarısızlığımızın da ana nedeni budur.

Sonuç olarak yapılması gereken ilk şey teknik ve idari açıdan uzun vadeli planlar yapmak ve her kademede bu plan ve programa tam manasıyla uymaktır. Örnek olarak sezon öncesi transferi bitirip gelecek sezonun kadrosunda bulunacak tüm oyuncularla birlikte hazırlık kampına başlayıp lige hazır olarak girebilmek bile organize ve etkin bir plan program meselesidir. Ama bunları sağlamak ancak basiretli yöneticilerle mümkün olabilmektedir.

Thedoors
16.08.2006, 16:29
Çok deil bikaç yıl önceki skandal bi çekilmeyle başkanlık yarışında baya bi spekülasyon yaratmıştı Ahmet AĞAOĞLU.O bi yana,onun adaylığını istememin en büyük sebebi kulübü profosyonel bi yapıya büründüreceğini ve bi mekanizma şeklinde trabzonsporun bundan sonraki yıllarında bu konuda bi zorluk çekmeyeceğini söylemeseydi...kader diyelim...

Burçak
16.08.2006, 16:50
Ahmet ağaoğlunun yaptığı işi profesyonelce yaptığının , en iyi kanıtı Onun Golf federasyonu başkanlığıdöneminde golf sporunu nerelere taşıdığına bakarak anlayabiliriz. golf ile futbol ne alaka diyenler olabilir. ama işinde ki ciddiyeti anlatmak için geçerli bi örnek. ki onun futbol bilgiside benim için tartışılmazdır. keşke onun gibi vizyonu olan ve klübün haklarını savunurken en güzel şekilde ifade edebilen yöneticilere sahip olsak. Katıldığı programlarda 2 laf söylüyor karşısındaki suspus oturmak zorunda bırakıyor.

bordox
16.08.2006, 17:10
Kurumsallaşma işinin detayları hakkında pek fazla bir şey söyleyecek durumda değilim.Trabzonspor mu şehrin önünden gidiyor yoksa o şehirde yaşayanlar mı Trabzonspor'u bir noktaya taşıyor karışık bir durum.

Özellikle Türkiye'de şampiyonluk yaşamış takımların başkanlığını yapmak her gün bir şekilde ekranlarda veya gazete sayfalarında yer almak demektir.Bu iyi bir reklam olmanın dışında kendi ticari hayatları içinde inanılmaz avantajlar sağlıyor ve referans oluyor.

Kurumsallaşma kulübün kendi ayakları üzerinde durması, gelir gider dengesinin sağlanması ve işlerin konusunda uzman kişilerce yürütülmesi ise paralı başkanlar bu işe ne kadar sıcak bakar bilinmez.
En güzel örneğinin Fenerbahçe'de olduğunu düşünüyorum,stadları var,diğer konularda bayağı yol aldılar ama Aziz Yıldırım bırakıyorum dediği anda ne yapacaklarını şaşırdılar,kendilerine sorsan en düzgün kulüp yapısı onlarda ama Aziz Yıldırım'ın cebinden 50 milyon dolarlık kredi sağladığını söyleyenler de kafadan uydurmuyordur sanırım.

Borsada işlem gören ve 25 trilyon kar yaptığı açıklanan bir şirkete sahip olan Trabzonspor için hala kurumsallaşmanın tartışılıyor olması bir o kadar garibime gidiyor açıkcası.

Burçak
16.08.2006, 17:22
evet kurumsallaşmasaydık profesyonelleşmeseydik en basiti forma tanıtımımızı kartonlar üzerine serip fotoları resmi siteye ekleyemezdik. biz profesyonelleştik . hemde çok.!!

Atalay
17.08.2006, 10:27
bu konunun tartışılmaması okunmaması bu site de bile ilgi görmemesi ne yazıkki bizim taraftar olarakta külübümüz gibi revizyona ihtiyacımız oldugunu gösteriyor!!!

kuzey_lee
17.08.2006, 10:30
bu konunun tartışılmaması okunmaması bu site de bile ilgi görmemesi ne yazıkki bizim taraftar olarakta külübümüz gibi revizyona ihtiyacımız oldugunu gösteriyor!!!

taraftarımız gelmeyen ricardinholarla,pletikosalarla,alexlerle ilgilensin..

1 sene sonra kulubun düştüğü borç batağını (ciddi önlemler alınmazsa) görünce noldu bize feryatlarını çok duyarız

kolombo
17.08.2006, 10:42
bu yönetimi yönetenler şart oldu artık. söylenenlere katılmamak mümkün değil bir formayı bile zamanında üretemeyip satışa sunamayan,ürettirdiği forma yüzde yüz polyester ve 72ytl olan(çok merak ediyorum bu kadar kalitesiz bi formadan hangi yöneticiler vurgun yapıyor),formayı sadece klüp birimlerinde satmaya çalışıp sırf yönetime ciro anlamında hoş görünmek için ilçe şatış noktalarına göndermeyen bi zihniyet nasıl olur.cevahir avm de çalışan ts shop daki elemanlar bile eziği tutyor nasıl iş bu ya.bu işe artık dur demek gerekmez mi????????

Emorfo
17.08.2006, 16:31
yerel bir gazetenin haberine göre Fatih Tekke'den gelen paranın 3 te 2 si İMKB'de işlem gören Trabzonspor hisselerinin alımı için harcanacakmış. Eğer bu gerçekleşirse borsada işlem gören keğatlarımızın oranı %9'a kadar gerileyecek. Hatırlanacacağımız gibi Atay Aktuğ döneminde halka arzdan gelen paranın bir kısmı tekrar borsada Trabzonspor'un hisselerinin alımı için harcanmıştı...
Parayı çarçur etmektenb ziyade böyle bir girişim daha yararlı olur ve ya stad için kullanılsın... Borsa'ya açıldığımızda 25 trilyon gelir elde etmiştik Fatih'ten gelen para ise 15 trilyona yakın bu çok büyük bir rakam o halde şöyle bir sonuç çıkarabiliyoruz. Trabzonspor'un %25 hissesi 25 - 30 milyon dolar ediyorsa... Fatih Trabzonspor'un %17 gibi bir değerine eşit oluyor...

kuzey_lee
18.08.2006, 11:16
halka açılan şirket ''tamamen'' trabzonspor değildir.hele hele a takım kadrosuna sahip olan şirket hiç değildir.o yüzden halka açılan ''sportif a.ş'' nin piyasa değerinin o kadar olması gayet normaldir..sportif a.ş trabzonsporun gelirlerine sahip olan,futbol yatırımları a.ş'ye bağlı kurulmuş bir şirkettir..o yüzden sportif a.ş'nin piyasa değeriyle fatih tekke kıyaslaması pek sağlıklı bir kıyaslama olmaz (şahsen ben f.tekke trabzonsporun %60ıdır diye düşünüyorum o ayrı :) )

kaldı ki tekkeden gelen para sportif a.ş kasasına giremiyor..

bunun yanında hissedarlara ödenecek temettü konusunda çeşitli sıkıntılar var şu anda..umarım ilerde kulubu darboğaza sokacak usulsuz krediler alınmaz...

Atalay
18.08.2006, 12:30
trabzonsporun resmi aylık dergisinde genel saymanla yapılan son sayısındaki reportajda kulübün yıllık bütçe acıgı 15 trilyon oldugu vurgulanıyor bu dehşet verici bir rakam!!kurumsallaşamayan kurumlar ne yazıkki bu açıgı vermeye devam edecekler...ne bir proje ne başka bir gelir getirici önlem!!

Adem CAKIR
18.08.2006, 12:31
Sanılanın aksine kurumsallaşmak öyle çok kamaşık bir matamatik problemi değil. Son derece basit. Aslında kurumsallaşmanın kendisi basitleşmek, sadeleşmek. İşlerin daha kolay ve sürekli yürür olabilmesi için gereksiz yüklerden ve brokrasiden kurtulup çok ince detaylarına kadar etüd edilmiş belli ilkeler doğrultusunda çalışmaktır kurumsallaşmak. profesyonellikten beklenen ise bu çerçevede size verilen görevi zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesinden ibaret.

Şimdi benim Trabzonspor'um ne yapıyor. Özkan Başkan'la başlayan Atay Başkan'la devam eden bir kurumsallaşma çabamız var. Ama bu yönetimle bu çabaların hepsini rafa kaldırmış gözüküyoruz.

Kurumsallaşmanın önündeki en önemli sorun ucuz kahramanları yok etmesidir. Amatör yönetimlerde başarı işi bitirenindir. Başarısızlıksa herkesin.(İşini eksik yapanı bul bulabilirsen) Kurumsal yönetimlerde ise bir kişinin başarısından söz edemezsiniz. Başarısızlıktada herkesi değil aksayan dişliyi değiştirmeniz gerekir.

Örneğin;Trabzonspor gerçekten bir kurum olmayı başarabilmiş olsaydı,
Ön hazırlıklarını yapıp adam gibi bir listeyi daha geçtiğimiz sezon sonunda yönetime sunan bir transfer komitesi olması gerekirdi. Varmı yokmu bilmiyorum ama eğer varsa şimdiki duruma bakınca arkadaşlara hizmetlerinden ötürü teşekkür edip uğurlamak gerekmez mi?

Her sene 1 aydan fazla Bezilyada tatil yapıp eli boş dönen yada saçma sapan transferler yapan yöneticilere istifa ettikleri için teşekkür etmek gerekmez mi?

Dandini formalar bastırıp adam gibi dağıtamayan, formaları vaktinde rafa koyamayan satınalmacılarımıza (ki varsa öyle bir birim :)) teşekkür edip istifalarını kabul etmek gerekmezmi ?

Pazarlamanın P'sinden bir haber pazarlama birimlerine, Web Sitemizi hazırlayanlardan, burayı yönetmesi gerekn halkla ilişkilerimize kadar Trabzonspor'dan bir haber bu arkadaşlarımıza bu güne kadarki emeklerinden dolayı teşekkür etmek ve uğurlar olsun demek gerekmez mi ?

Peki bu birimleri kuracak, yönlendirecek, doğru kullanacak bir genel müdürümüz olması gerekmez mi ?

bunlar sadece aklıma ilk anda gelenler. Kimbilir siz daha neler eklersiniz. Sonuç şu ki; bizim önümüzde çok uzun bir yolumuz var kaybettiğimiz her saniye Trabzonsporum'da değer kaybediyor.

Külünkoğlu
18.08.2006, 14:33
bunun yanında hissedarlara ödenecek temettü konusunda çeşitli sıkıntılar var şu anda..umarım ilerde kulubu darboğaza sokacak usulsuz krediler alınmaz...

Temettü konusunda sıkıntı olduğunu da nerden çıkardın ? net kardan 21,521,930,00 YTL ortaklara nakit olarak (%86,08 - %77,47) dağıtılacak. salı günü genel kurul onayına sunuluyor. Tabi eğer sen orda olup Genel Kurul'u sallayıp iptal ettirmezsen.

kuzey_lee
18.08.2006, 14:36
o zaman şöyle diyim abi..temettü ödendikten sonra kalan kar futbol yatırımları a.ş'ye aktarılacak.futbol yatırımları a.ş'nin giderleri de bu kalan kardan baya baya fazla olduğu için sıknıtılar var..

bu aradaki farkı kapatmak için sportif a.ş üzerinden kredi kullanma atağı içinde değerli yönetim kurulumuz..

borsa yapılanmasındaki üstün (!) başarılarından dolayı burak gürdal ve atay aktuğu minnetle (!) anıyorum..

Tunga
27.12.2006, 03:45
Geriye dönüp de "aaah, ah!" demek için atıyorum bu mesajı. İnternette yeni farkettiğim bir yazı. adres aşağıdaki bağlantıdadır:

Başarı Hikayesi: TRABZONSPOR

http://www.microsoft.com/turkiye/dynamics/basari/ts.mspx

Oooof, of! Nereden nereye...

Emorfo
27.12.2006, 10:01
Atay Aktuğ döneminde konuşuyorduk bu konuyu. Şu anda bu sistem kullanılıyor sanırım. İşin yalan olan kısmı 100.000 üye hedefi. 18.000'de kaldık. Yönetim uyuyor herkes uyuyor.

kuzey_lee
27.12.2006, 11:49
Geriye dönüp de "aaah, ah!" demek için atıyorum bu mesajı. İnternette yeni farkettiğim bir yazı. adres aşağıdaki bağlantıdadır:

Başarı Hikayesi: TRABZONSPOR

http://www.microsoft.com/turkiye/dynamics/basari/ts.mspx

Oooof, of! Nereden nereye...
böyle taraftara böyle kulup yonetimi layık..

hiç de şaşırtmıyor beni şu anki kulup yapımız.

Atalay
27.12.2006, 19:33
sayın arkadaşlar... bu gibi topicler bizim taraftarlarımız tarafından ilgi görmez!!yok o transfer yok bu yalan haber peşinde binlerce kez yazılar yazılır.... yazı yazılacak fikir tartışılacak kulübün gelecegini kurtaracak profesyonelleşme ve kurumsallaşma gibi hayat ve gelecekle ilgili en önemli konu başlıgına taraftarımız ilgi göstermez.. fikir açılımı yapmaz...biraz bir şeyler ögreniyim deyip okumaz anca geyik muhabbeti yapar...sonrada çıkıp burda atıp tutarlar yok şampiyonluk yok bilmemne diye!!bizim ilk önce taraftarımızı kafa ve beyin olarak egitmemiz gerekiyor!!arkadaşlar tekrar ediyorum profesyonelleşemeyen ve kurumsallaşamayan kulüplerin bu günkü dünya futbol endüstrisinde başarılı olma şansı asla yoookkkk!!saygılarımla....sevgi ile kalın...

Cengiz Çubukcu
27.12.2006, 19:43
bilmem özkan sümerin röportajını okudunuz mu? güncel yazarlar kısmındaki röportajda aşağıdakilerden bahsetmiş
YÖNETİMLERDE İLKELERE BAĞLILIK GÖREMİYORUZ

Son senemde biz Trabzonlu oyuncuları sayı olarak 17’ye ulaştırdık. Biz yönetim olarak bu konuda birbirimizi ikna ettik ve müşterek şekilde bu yola girdik. Kendi kaynaklarımızı kullanma kararlılığımızın bir göstergesiydi. İkincisi de kendi kaynaklarımızın acemilik dönemde bile ne kadar yararlı olduklarının göstergesiydi. Üçüncüsü de, kulübün ekonomik gücünün dengelenmesi yönünde duyulan ihtiyacın da bir göstergesi. Yönetimler belli ilkelere bağlı olsa, yönetimlerin ayrılması durumunda bile işin devamlılığı ortaya çıkar. Burada bize en çok sıkıntı vermekte olan gerek transfer ve gerekse diğer yatırımların verimsizliği de büyük ölçüde giderilmiş olacak.

Sahada işler yolunda gitmeyince Trabzonspor A.Ş’den kimse söz etmez oldu? Şirketleşme gerekliydi. Bizimle de başladı. Zaten kaçınılmayacak birşeydi. Futbol endüstriyel açıdan bulunduğu yere uygun konumlanması için şirketleşmek zorundaydı. Ama şirketin biçimsel değeri değil, işlevsel değeri çok fazla öne çıkamadı. Bu bir gerçek...