Tayfun
17.12.2012, 10:45
Ahmet Suat Özyazıcı
Trabzonspor ilk şampiyonluğunu ve iki şampiyonluk hariç diğer tüm şampiyonluklarını onun yönetiminde kazanmıştır.
Futbol hayatına Yolspor'da başlamıştır.
Daha sonra zamanının Trabzon'daki (İdmangücü ile birlikte) en popüler futbol takımı olan İdmanocağı'nda gerçek anlamıyla futbola kendini adamıştır. İdmanocağı ve İdmangücü arasındaki rekabetin bir getirisi olarak; Trabzon'daki futbol kültürünün bağrında yetişen Özyazıcı, Trabzon'daki futbol kulüplerinin Trabzonspor çatısı altında birleşmesiyle Trabzonspor'da top koşturmaya başlamıştır.
Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük kariyerine başlayan Özyazıcı, Trabzonspor'u değişik dönemlerde çalıştırmıştır. Trabzonspor'un Anadolu İhtilali yaparak, 1975-1980 ve 1983-84 aralıklarında kazandığı şampiyonluklarda Trabzonspor'un önderliğini yapmıştır.Bu şampiyonluklarla Türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiş; İstanbul takımları olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray dışında ilk kez bir Anadolu takımı şampiyon olmuştur. Bu şampiyonluklar Türk futboluna "Dört Büyükler" kavramını kazandırmıştır. Özyazıcı'nın bu başarıları, onun Trabzonspor taraftarları arasında "efsanevi" olarak tanımlanmasını sağlamıştır. Özyazıcı ayrıca Türkiye'nin en çok şampiyonluk gören 2. yerli teknik direktörüdür.
Özyazıcı, son olarak Sarıyer ve Vanspor'u çalıştırmış; daha sonra ise herhangi bir takımı çalıştırmamıştır. 2010 yılında ise Trabzonspor teknik heyeti ve yönetimine danışmanlık yapmıştır. Şu an Trabzon'da Kemeraltı çarşısında bir nalburiye dükkânını 3 oğlu Hakan, Can ve Okan ile işletmektedir. Ahmet Suat Özyazıcı ayrıca Trabzonspor'a kazandırdığı 5 şampiyonluğun yanısıra 6 kez Türkiye Süper Kupası şampiyonluğu, 6 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu, 3 kez Türkiye Kupası şampiyonluğu ve bir kere düzenlenen Kıbrıs Barış Kupası şampiyonluğu kazandırmıştır.Özyazıcı, üst üste 5 kez olmak üzere toplam 6 kez Türkiye Kupası şampiyonu olan tek teknik direktördür.
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzgx6.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzgxv.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
- Cem Atabeyoğlu'nun Ahmet Suat Özyazıcı hakkında bir yazısı;
Onu ilk kez 1959 yılında Beyrut'ta yapılacak Akdeniz Oyunları'na katılacak Amatör Milli Takımımız'ın kampında görmüştüm. Uzun boylu, dal gibi bir futbolcuydu. Trabzon'dan gelmişti Milli Takımımız'a. Henüz 23 yaşında olduğu halde başındaki saçlar hayli seyrelmişti. Onun futbolunu ise ancak 1965 yılında seyredebildim. Trabzon İdman Ocağı'nın İnönü Stadı'nda Beşiktaş'ı 1-0 yenerek Türkiye Kupası'ndan elediği maçta. Sahanın yıldızıydı Ahmet Suat...
1936 yılında Trabzon'da doğmuştu. Meşin yuvarlağın cazibesine kendisini çoçuk yaşta kaptırmıştı. Öğrenimini bile bu uğurda ortaokul tahsilinden sonra bırakmıştı. Futbol yaşamındaki ilk durağı Trabzon'un Yolspor takımı olmuştu.
1953-54 sezonunda bu takımda oynamış ve ertesi sezon Trabzon'un o tarihlerindeki en ünlü kulüplerinden biri olan İdman Ocağı çekip almıştı.
1958 yılında tezkeresini alıp Trabzon'a dönmüş ve İdman Ocağı takımında futboluna devam etmişti. Bu arada 1959 yılında Beyrut'ta yapılan Akdeniz Oyunları'na katılan Amatör Milli Takımımız'da da yer almıştı. Ertesi yıl Roma'da yapılan 1960 Olimpiyat Oyunları'na katılan Amatör Milli Takımımız'da yine Ahmet Suat Özyazıcı vardı...
1966 yılına kadar Trabzon İdman Ocağı takımında antrenör futbolcu ve takım kaptanı olarak görev yapmıştı. 1966'da Trabzonspor'un kurulması ile Bordo-Mavili kulübe geçmiş ve aktif futbol yaşamını kapatmıştı. Ahmet Suat Özyazıcı, bundan sonra antrönör olarak futbolla ilişkisini sürdürmüştü. Trabzonspor'u şampiyonluklara götüren hoca olmuştu.
1975-76 sezonunda Türk futbolunda "Üç Büyükler"in saltanatına son veren Trabzonspor'un başında o vardı. Ahmet Suat Özyazıcı, takımına bu şerefli şampiyonluğu tam 4 kez yaşattı. Trabzonspor'a ayrıca Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Başbakanlık Kupası gibi sekiz şampiyonluk daha yaşattı.
Ahmet Suat Özyazıcı, efendiliği, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve ve başarılarıyla Trabzonspor'un en büyük efsanelerinden biridir.
-Şenol Güneş'in Ahmet Suat Özyazıcı hakkında bir yazısı;
"70 Yılı aşkın zaferlerle dolu bir yaşamı sadece bir kitapta anlatmak elbette kolay değil. Ahmet Suat Özyazıcı adı; Türk futbolunun en değerli markalarının başında gelir. Elinizdeki kitap, hiç kuşku yok ki; yokluktan, çaresizlikten çare üreten, şikayetin yerine çözümü koyan, zor şartlardan sıyrılıp sonuca ulaşan, kupalar kazanan, kazandıran bu büyük insanı yeni nesillere aktarmanın en önemli aracı olacaktır. Bu vesileyle kaleme aldığım önsözün, aslında Suat Hocamız'ın bize kattıklarına karşılık verecek, bir açık mektup olmasını istiyorum. Zira O, malzemelerin ve tesislerin yeteriz olduğu dönemlerde oyuncularıyla bütünleşen, aile ortamı yaratan, bu özelliğiyle takımın yarışmada her zaman önde kalmasını sağlayan büyük bir liderdi. Zekası ve hissiyatıyla sorunların aşılmasında hep örnek oldu. Saatlerce hatta bazen günlerce süren deplasman yolculuklarının onun nüktedan tavrıyla nasıl tamamlandığını çoğu zaman anlamazdık.
Sevgili hocam!
Sen 1960'larda, 70'lerde, 80'lerde hep vardın… 90'larda, 2000'lerde örnektin… Bugün varsın… Yarın da yaşayacaksın… Düşüncelerinle, yaptıklarınla, ürettiklerinle unutulmazsın… Amatörce başladığın futbola, bu ruhunu hiç kaybetmeden profesyonelce de hizmet ettin. Ailenle, işinle, düzgün kişiliğinle huzurlu, mutlu, örnek oldun.
Gülen yüzünle, samimiyetinle, tatlı ve düşündüren sohbetlerinle etrafına her zaman enerji aşıladın. Yıkıcı değil, yapıcı davrandın…Haksızlığa uğradın, isyan etmedin…Çağrıldığında geldin, gönderildiğinde diretmedin… Siteme lügatinde yer vermedin…
Futbolcuyken ayağını beynin gibi kullanıyordun… Seni önce sahada izledim, sonra hocam oldun… Tıpkı teknik adamlığındaki gibi oyuncuyken de takımı yönetiyordun… Bu özelliklerinle Anadolu İhtilali'ni yapan takımın lideri olarak tarihte yerini aldın. Daha dünyayı tanımadan, onu etkileyecek bir takım inşa ettin. Oyuncularınla kulübü büyüttün… Büyük işler yaptın ama mütevazilikten bir an olsun vazgeçmedin. Birleştirici, yapıcı ve tarafsız kimliğinle hep saygı gördün… Duruşunla, davranışınla, kelimelere verdiğin biçimle, gıptayla izlendin…
Bugünün şartlarında dahi, Türk ve dünya futbolunda çok şeyi değiştirip, geliştirebileceğine eminim.
Sen bana göre lüks arabaları yapan değil, tekerleği bulansın… Kitaba değil, kitaplara sığmayacak kadar engin bir kişiliksin… Ama yine de bu büyüklüğünü yeni nesillere aktarabilmenin en iyi yolunun bu eser olduğuna inanıyorum.
Bana ve ülke futboluna olan katkılarını asla unutmam mümkün değil. Bunların hepsi için sana binlerce kez teşekkür ediyor, karşında bir kere daha saygıyla eğiliyorum."
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzknt.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
Trabzonspor ilk şampiyonluğunu ve iki şampiyonluk hariç diğer tüm şampiyonluklarını onun yönetiminde kazanmıştır.
Futbol hayatına Yolspor'da başlamıştır.
Daha sonra zamanının Trabzon'daki (İdmangücü ile birlikte) en popüler futbol takımı olan İdmanocağı'nda gerçek anlamıyla futbola kendini adamıştır. İdmanocağı ve İdmangücü arasındaki rekabetin bir getirisi olarak; Trabzon'daki futbol kültürünün bağrında yetişen Özyazıcı, Trabzon'daki futbol kulüplerinin Trabzonspor çatısı altında birleşmesiyle Trabzonspor'da top koşturmaya başlamıştır.
Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük kariyerine başlayan Özyazıcı, Trabzonspor'u değişik dönemlerde çalıştırmıştır. Trabzonspor'un Anadolu İhtilali yaparak, 1975-1980 ve 1983-84 aralıklarında kazandığı şampiyonluklarda Trabzonspor'un önderliğini yapmıştır.Bu şampiyonluklarla Türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiş; İstanbul takımları olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray dışında ilk kez bir Anadolu takımı şampiyon olmuştur. Bu şampiyonluklar Türk futboluna "Dört Büyükler" kavramını kazandırmıştır. Özyazıcı'nın bu başarıları, onun Trabzonspor taraftarları arasında "efsanevi" olarak tanımlanmasını sağlamıştır. Özyazıcı ayrıca Türkiye'nin en çok şampiyonluk gören 2. yerli teknik direktörüdür.
Özyazıcı, son olarak Sarıyer ve Vanspor'u çalıştırmış; daha sonra ise herhangi bir takımı çalıştırmamıştır. 2010 yılında ise Trabzonspor teknik heyeti ve yönetimine danışmanlık yapmıştır. Şu an Trabzon'da Kemeraltı çarşısında bir nalburiye dükkânını 3 oğlu Hakan, Can ve Okan ile işletmektedir. Ahmet Suat Özyazıcı ayrıca Trabzonspor'a kazandırdığı 5 şampiyonluğun yanısıra 6 kez Türkiye Süper Kupası şampiyonluğu, 6 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu, 3 kez Türkiye Kupası şampiyonluğu ve bir kere düzenlenen Kıbrıs Barış Kupası şampiyonluğu kazandırmıştır.Özyazıcı, üst üste 5 kez olmak üzere toplam 6 kez Türkiye Kupası şampiyonu olan tek teknik direktördür.
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzgx6.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzgxv.jpg (http://bit.ly/c25MCx)
- Cem Atabeyoğlu'nun Ahmet Suat Özyazıcı hakkında bir yazısı;
Onu ilk kez 1959 yılında Beyrut'ta yapılacak Akdeniz Oyunları'na katılacak Amatör Milli Takımımız'ın kampında görmüştüm. Uzun boylu, dal gibi bir futbolcuydu. Trabzon'dan gelmişti Milli Takımımız'a. Henüz 23 yaşında olduğu halde başındaki saçlar hayli seyrelmişti. Onun futbolunu ise ancak 1965 yılında seyredebildim. Trabzon İdman Ocağı'nın İnönü Stadı'nda Beşiktaş'ı 1-0 yenerek Türkiye Kupası'ndan elediği maçta. Sahanın yıldızıydı Ahmet Suat...
1936 yılında Trabzon'da doğmuştu. Meşin yuvarlağın cazibesine kendisini çoçuk yaşta kaptırmıştı. Öğrenimini bile bu uğurda ortaokul tahsilinden sonra bırakmıştı. Futbol yaşamındaki ilk durağı Trabzon'un Yolspor takımı olmuştu.
1953-54 sezonunda bu takımda oynamış ve ertesi sezon Trabzon'un o tarihlerindeki en ünlü kulüplerinden biri olan İdman Ocağı çekip almıştı.
1958 yılında tezkeresini alıp Trabzon'a dönmüş ve İdman Ocağı takımında futboluna devam etmişti. Bu arada 1959 yılında Beyrut'ta yapılan Akdeniz Oyunları'na katılan Amatör Milli Takımımız'da da yer almıştı. Ertesi yıl Roma'da yapılan 1960 Olimpiyat Oyunları'na katılan Amatör Milli Takımımız'da yine Ahmet Suat Özyazıcı vardı...
1966 yılına kadar Trabzon İdman Ocağı takımında antrenör futbolcu ve takım kaptanı olarak görev yapmıştı. 1966'da Trabzonspor'un kurulması ile Bordo-Mavili kulübe geçmiş ve aktif futbol yaşamını kapatmıştı. Ahmet Suat Özyazıcı, bundan sonra antrönör olarak futbolla ilişkisini sürdürmüştü. Trabzonspor'u şampiyonluklara götüren hoca olmuştu.
1975-76 sezonunda Türk futbolunda "Üç Büyükler"in saltanatına son veren Trabzonspor'un başında o vardı. Ahmet Suat Özyazıcı, takımına bu şerefli şampiyonluğu tam 4 kez yaşattı. Trabzonspor'a ayrıca Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Başbakanlık Kupası gibi sekiz şampiyonluk daha yaşattı.
Ahmet Suat Özyazıcı, efendiliği, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve ve başarılarıyla Trabzonspor'un en büyük efsanelerinden biridir.
-Şenol Güneş'in Ahmet Suat Özyazıcı hakkında bir yazısı;
"70 Yılı aşkın zaferlerle dolu bir yaşamı sadece bir kitapta anlatmak elbette kolay değil. Ahmet Suat Özyazıcı adı; Türk futbolunun en değerli markalarının başında gelir. Elinizdeki kitap, hiç kuşku yok ki; yokluktan, çaresizlikten çare üreten, şikayetin yerine çözümü koyan, zor şartlardan sıyrılıp sonuca ulaşan, kupalar kazanan, kazandıran bu büyük insanı yeni nesillere aktarmanın en önemli aracı olacaktır. Bu vesileyle kaleme aldığım önsözün, aslında Suat Hocamız'ın bize kattıklarına karşılık verecek, bir açık mektup olmasını istiyorum. Zira O, malzemelerin ve tesislerin yeteriz olduğu dönemlerde oyuncularıyla bütünleşen, aile ortamı yaratan, bu özelliğiyle takımın yarışmada her zaman önde kalmasını sağlayan büyük bir liderdi. Zekası ve hissiyatıyla sorunların aşılmasında hep örnek oldu. Saatlerce hatta bazen günlerce süren deplasman yolculuklarının onun nüktedan tavrıyla nasıl tamamlandığını çoğu zaman anlamazdık.
Sevgili hocam!
Sen 1960'larda, 70'lerde, 80'lerde hep vardın… 90'larda, 2000'lerde örnektin… Bugün varsın… Yarın da yaşayacaksın… Düşüncelerinle, yaptıklarınla, ürettiklerinle unutulmazsın… Amatörce başladığın futbola, bu ruhunu hiç kaybetmeden profesyonelce de hizmet ettin. Ailenle, işinle, düzgün kişiliğinle huzurlu, mutlu, örnek oldun.
Gülen yüzünle, samimiyetinle, tatlı ve düşündüren sohbetlerinle etrafına her zaman enerji aşıladın. Yıkıcı değil, yapıcı davrandın…Haksızlığa uğradın, isyan etmedin…Çağrıldığında geldin, gönderildiğinde diretmedin… Siteme lügatinde yer vermedin…
Futbolcuyken ayağını beynin gibi kullanıyordun… Seni önce sahada izledim, sonra hocam oldun… Tıpkı teknik adamlığındaki gibi oyuncuyken de takımı yönetiyordun… Bu özelliklerinle Anadolu İhtilali'ni yapan takımın lideri olarak tarihte yerini aldın. Daha dünyayı tanımadan, onu etkileyecek bir takım inşa ettin. Oyuncularınla kulübü büyüttün… Büyük işler yaptın ama mütevazilikten bir an olsun vazgeçmedin. Birleştirici, yapıcı ve tarafsız kimliğinle hep saygı gördün… Duruşunla, davranışınla, kelimelere verdiğin biçimle, gıptayla izlendin…
Bugünün şartlarında dahi, Türk ve dünya futbolunda çok şeyi değiştirip, geliştirebileceğine eminim.
Sen bana göre lüks arabaları yapan değil, tekerleği bulansın… Kitaba değil, kitaplara sığmayacak kadar engin bir kişiliksin… Ama yine de bu büyüklüğünü yeni nesillere aktarabilmenin en iyi yolunun bu eser olduğuna inanıyorum.
Bana ve ülke futboluna olan katkılarını asla unutmam mümkün değil. Bunların hepsi için sana binlerce kez teşekkür ediyor, karşında bir kere daha saygıyla eğiliyorum."
http://c1212.hizliresim.com/14/k/gzknt.jpg (http://bit.ly/c25MCx)