PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kupa’da Trabzon cephesi…



Ender Kuyumcu
14.12.2012, 12:40
Bu hafta Trabzon cephesi İstanbul takımlarına karşı kupa mücadelesi verdi ve her iki mücadeleden de alnının akıyla çıktı. 1461 Trabzon’un kendisinden gerek bütçe gerekse kadro kalitesi olarak çok üstte bir takımı elemiş olması hem takdir edilecek hem de örnek alınacak başarı öyküsüdür. Bu sonuç bir kez daha göstermiştir ki futbolda her zaman güçlü olan değil azimli olan, mücadele eden ve inanan da kazanabilir.

İstanbul deplasmanında, Şampiyonlar Liginde bir üst tura çıkmış olan Galatasaray takımını, hakemin ikinci yarıda bütün takdir haklarını güçlüden yana kullanmasına rağmen mağlup etmek, bunu da bir kaza golüyle değil, emekle ve hak ederek atılmış iki golle başarmış olmak kolay iş değil. Mustafa Reşit Akçay ve talebelerini tebrik etmek gerekir.

Gelelim bu galibiyetin yaratmış olduğu sevinçle yeşeren bazı umutların değerlendirilmesine. Bilindiği üzere 1461 Trabzon şampiyon olsa da statü gereği süper lige çıkamıyor. O halde bu takımın öncelikli hedefi şampiyon olmak değil Trabzonspor’a oyuncu yetiştirmek.

Bu açıdan bakacak olursak gerek dünkü maçta gerekse sezon başından beri izlediğimiz maçlarda öne çıkan futbolcular; Yusuf(20), Gökhan(22), Abdullah(24), Göksu(22), Ofoedu(20) ve Jebrin(21). Bunların içinden Abdullah yaş olarak da yetenek olarak da diğerlerinden daha dez avantajlı ve Trabzonspor forması giymesi en düşük ihtimal olanı. Diğerleri için ise konuşmak henüz erken ama gerek Gökdeniz’in gerekse Fatih Tekke’nin o yaşlardaki saha içi performanslarını ve sahada diğer oyunculara oranla kalite farklarını hatırlayanlar yukarıdaki isimlerin hiç birinde onların yanına yaklaşacak derecede futbol yeteneği olmadığını kabul edeceklerdir. Yine de bu oyunculara gerekli şanslar verilmeli ve buna göre karar verilmeli.

Gelelim Trabzonspor cephesine… Sezon başından beri seyrettiğimiz Trabzonspor’da kaleciler hariç bırakın şu anda formasını giydikleri Trabzonspor’u, 1461 Trabzon’da bile oynamayı hak edecek futbolu oynayan bir tane futbolcu bile yok. Dünkü maçta da Kasımpaşa’nın kendi sahasında beklemekten başka hiçbir şey yapmamasına rağmen sahada etkili olamayan, gol pozisyonuna giremeyen, aksine rakibine geldiği 3-4 pozisyonda çok rahat ve çok tehlikeli pozisyonlar veren bir takım vardı.

Kimse kusura bakmasın ama Onur ve Tolga haricinde bu takımda aldığı parayı hak eden, hatta hak etmek için uğraşan bir tane bile futbolcu yok. Bir başka deyişle 1461 Trabzonlu futbolcuların GS karşısında ortaya koydukları Trabzonspor ruhundan hiç bir tanesinde eser yok. Tek tek isim vermeye, yetersizliklerini ve vurdumduymazlıklarını örneklendirmeye gerek yok. Bu takım benim sahada görmek istediğim takım değil. Ne yetenek olarak ne de Trabzonspor’la özdeşleşmiş Karadeniz ruhu olarak… Ruhu ve yeteneği olanları şöyle bir hatırlayacak olursak; Hami, Ünal, Şota, Tolunay, Ogün, Abdullah, Szymek, Fatih yakın zamandan ilk akla gelenlerdir. Bir de Şampiyon takımın kahraman futbolcuları var ki, onlar Trabzonspor efsanesinin mimarları, Türk futbolunun devrimcileridir. Başta Şenol Güneş hocamız olmak üzere hepsine selam olsun…