PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Büyük Trabzon'un Büyük Vefasızlığı!



Burçak
06.12.2012, 10:56
Habertürk Antalya Temsilcisi Tekin ATAY’ın kaleminden çok konuşulacak bir yazı
09 Nisan 2012'den..


Biraz uzun olacak ama size gerçek bir insan hikâyesi anlatayım.

Bizim kuşak ve öncesi iyi bilir; Trabzon’da Hatay Yurdakul diye bir adam vardı.

Bir çuval altın bulsa içinden bir tane bile almayacak kadar dürüst, karıncadan çalışkan ve her Trabzonlu gibi futbol sevdalısıydı.

Aktif futbol yaşamına 1955’te Erdoğdu Spor’da başladı.

Sonra Necmiati, Denizgücü, YSE, Rizegücü, Uçarspor, Tunceli, KTÜ ve Kalkınmaspor’da oynadı.

1967’de Erdoğduspor’un kaptanı iken, taştan kalelerle yapılan bir sokak maçında Şenol Güneş’i keşfetti.

‘Sen bir gün milli takımın kalesini koruyacaksın’ dediği Güneş’i, lisans çıkartıp Erdoğduspor’un kalecisi yaptı.

Futbolda yıldız olan, futboldan ekmek yiyen daha nicesinde emeği vardır Hatay Hoca’nın.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-42eb43a9.jpg

Yıllarca Yavuz Selim ve Avni Aker statlarında saha komiserliği yaptı.

Taşında toprağında hizmetleri saklıdır.

YSE, Zafer, Kavakmeydan, Kalkınma ve Karşıyaka kulüplerinin yanı sıra, Boks İhtisas Kulübü, Futbol Antrenörleri Derneği, Saha Komiserleri Derneği ve Amatör Futbolcular Derneği’ni kurdu Trabzon’da.

1984-85 sezonunda Iğdırspor’u, 1986-87 sezonunda ise Tuncelispor’u çalıştırdı.

2000 yılında Antalya’ya yerleşti.

Köşesine çekilip emekliliğin keyfini sürmek yerine, ilk iş olarak Antalya Trabzonlularspor Kulübü’nü kurdu.

Renkleri elbette bordo-maviydi, başka renk ne münasebet!

Evinin yanındaki boş bir arsayı, insanlara ağız eğerek, kireç tozuyla çizerek küçük bir antrenman sahasına dönüştürdü, derme çatma bir barakayı soyunma odası yaptı.

Sonra mahallenin çocuklarına ücretsiz futbol öğretmeye başladı.

Türkiye’nin dört bir yanında birileri Trabzon’un ve özellikle Trabzonspor’un adını kullanarak futbol okulu adı altında bu işten yüklü paralar kazanırken, hiçbir öğrencisinden tek kuruş almayan Hatay Hoca’nın tek amacı ömrünü adadığı futbola hizmeti sürdürmekti.

Kulübün tek geliri ise kendisinin emekli maaşıydı.

***

Trabzon’un adı artık Antalya amatör liglerinde de zikrediliyordu.

Üstelik kızlar takımı bile vardı.

Sadece Karadenizli ailelerin çocukları değil, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerinden göç edip gelmiş dar gelirli ailelerin çocukları, dedeleri yaşındaki Hatay Hoca’dan ücretsiz futbol öğreniyor, amatör ligde kendilerine gelecek arıyordu.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-2-81d18fa6.jpg

Türk-Kürt, Doğulu-Batılı, Kuzeyli-Güneyli, İç Anadolulu-Egeli çocuklar, sırtlarında bordo-mavi formalarla maçlara çıkıyor alkış alıyordu.

Üstelik bu maçların hepsinde, futbol çınarı Hatay Hoca da sahada oynuyordu.

O minik yürekler, kendilerine bu imkânı sağladığı için minnettar oldukları Hatay Hoca’larından her fırsatta içinde Trabzon geçen anılar dinliyordu.

Özetle Hatay Hoca, farklı yörelerin, değişik kültürlerin çocuklarına sadece futbolu öğretmiyor, hem Trabzon’un tanıtım elçiliğini yapıyor, hem de dostluk-kardeşlik duygularının pekişmesini sağlayarak çok önemli bir toplumsal görevi ifa ediyordu.

***

Trabzonlu bir işadamı, kulübe bordo-mavi giydirilmiş bir minibüs tahsis etti.

Antalya Trabzonlularspor Kulübü, 6 kategoride mücadele ediyordu.

Fakat 3 yıl önce çok kötü bir şey oldu.

O hayırsever işadamının işleri kötü gitti, araçları haczedildi.

Böylece Trabzonlularspor Kulübü de araçsız kaldı.

Hatay Hoca ve öğrencileri için zor günler başladı.

İlçelerdeki maçlara gidemeyeceklerdi.

Bu yüzden sadece kent merkezinde tek kategoride mücadele etme kararı aldılar.

Bu bile zordu ama başka çare yoktu.

Artık halk otobüsleriyle maçlara gideceklerdi.

Antalya arazi olarak büyük bir kentti ve amatör sahalar kentin değişik yerlerindeydi.

Maçtan 3-4 saat önce yola çıkıyorlar, en az iki vasıta değiştirip, ara sıra da birkaç kilometre yürüdükten sonra sahaya ulaşabiliyorlardı.

Gidiş başka dönüş bir başka çileydi ama katlanıyorlardı.

—NEREDESİN EY VEFA?-

Her kamp döneminde, maaşından kalan cebindeki son parayla bir araç kiralayıp, öğrencileri ile birlikte 45 kilometre uzaklıktaki Belek’e Trabzonspor’un ziyaretine gidecek kadar memleket sevdalıydı Hatay Hoca.

O ki; Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde Boğaçayı’nın kenarındaki Okaliptüs ağaçlarını Trabzonspor bayraklarıyla süsleyen ve görenleri gururlu bir tebessüme sevk edendi.

O ki; Kepez’in varoşlarındaki çocuklara, ‘Trabzonlularspor’ yazan bordo-mavi formaları hediye eden ve görenleri duygulandırandı.

Haliyle, memleket sevdalılarının kendisini yalnız ve çaresiz bırakmayacaklarına inanıyordu.

Eşe dosta haber salıp, acil bir minibüse ihtiyacı olduğunu duyurdu.

Bir külüstüre bile razıydı.

“Araç sahibinin olsun biz sadece kullanalım. Ben ölünce sahibi aracını alır. Hiç olmazsa şu çocuklar yollardaki perişanlık yüzünden futboldan soğumasın. Bunların geleceği var” diyordu lakin çözüm bulamadı.

Yine bir Belek kampında, Trabzonspor idmanını izlemeye öğrencileriyle gitti.

Şenol Güneş, ‘İşte beni futbola başlatan adam’ dediği Yurdakul ile gazetecilere poz verdi.

Sadece poz vermedi, sorunlarını dinledikten sonra ilgileneceğine dair söz de verdi.

Bir de futbol topu hediye etti, öğrencileri idmanda oynasın diye!

Başkan Sadri Şener de oradaydı.

O da sorununu dinledi ve ilgileneceğini söyledi.

Bir süre sonra Trabzonspor Kulübü, Hatay Hoca’ya 12 adet çocuk forması gönderdi!

***

Birkaç gün evvel buluştuk Hatay Hoca ile.

Her zaman gülen yüzü asık, morali bozuktu.

Nedenini sordum.

‘Evlat’ diye başladı söze her zamanki gibi ve devam etti:

“Bir defasında maça giderken otobüsten indik, sahaya ulaşmak için 2 kilometre yürümemiz gerekiyordu. Şiddetli bir yağmura yakalandık. Futbolcularımla birlikte koşar adım yürümeye çalışırken yanımızda bir at arabası durdu. At sahibi, ‘binin sizi sahaya daha erken götüreyim’ dedi. Bindik at arabasına ama çocukların sırtında bordo-mavi formalar vardı. O gün çok üzülmüştüm. Ama geçen hafta daha çok üzüldüm. Maça gittik, bazı futbolcuların formaları yoktu. Yıkatmışlar ama kurumamış. Bizim bir takım formamız var. Maça çıkabilmek için, bizden önce maç yapan bir takımın formalarını ödünç aldık, öyle oynadık. Koskoca Trabzonlularspor ödünç forma ile maça çıkar mı? İnan ki; kendimi sırtıma kurşun yemiş gibi hissettim. 74 yaşındayım, epey bir zaman daha ölmeye niyetim yok ama keşke oracıkta ölseydim de bu utancı yaşamasaydım.”

“Ahhh” dedim “Hatay Hocam ahhh!”

Sen ki; 74 yaşında halen futbol oynuyorsun, öğretiyorsun.

Sen ki; yeni ‘Güneş’ler keşfetmek için mücadeleni sürdürüyorsun.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-1-848638a1.jpg

Sen ki; dünyada az bulunabilecek örneklerdensin.

Şayet sen, ‘Futbol kenti’ ya da ‘spor şehri’ olmakla her fırsatta övünen başka bir coğrafyanın evladı olsaydın, oranın tanıtım yüzü olurdun. Akıllı adamlar seni olimpiyatlara davet edip bir gösteri maçına çıkarır ve senin üzerinden dünyaya reklâm yaparlardı. Hayatın belgesel olurdu. Rekorlar kitabına girerdin.

Sonra düşündüm ki;

Hakikaten vefa diye bir şey olsaydı, Trabzonspor’un efsane isimlerinden rahmetli Dozer Cemil, 9 yıl evvel cebinde 5 TL ile bir kaldırımda mı son nefesini verirdi?

Efsane kadronun emektarlarından Ali Yavuz, bir terzi dükkânında arkadaşına yardım ederek geçinmeye mecbur kalır mıydı?

Ya da İnter’i deviren golün sahibi Tuncay Soyak, 28 yıl sonra İtalya’da yine İnter ile oynanacak bir maça davet edilmez miydi?

Hazır İtalya demişken, onların çok sevdiğim bir atasözünü hatırlatayım;

‘Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur.’

Gelelim sözün özüne;

Kâbe’de bile ‘Bize Her Yer Trabzon’ yazılı kaşkollerle fotoğraf çektirilmesinin kenti yücelttiğini zanneden sevgili hemşerilerim.

Büyük olmak, öncelikle değerlerine ve geçmişine sahip çıkmakla başlar.

Yukarıda, ömrünü Trabzon ve Türk futboluna adamış bir ihtiyar delikanlıya, vefasızlık hançerinin nasıl saplandığını okudunuz.

Unutulmasın ki; Trabzon ve Trabzonlunun itibarını yücelten asıl güç, Hatay Yurdakul gibi evlatlarıdır.

Şimdi, valisinden belediye başkanına, Trabzonspor yönetiminden iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından bordo-mavi renklere gönül vermiş taraftarına kadar kentin tüm dinamiklerine düşen görev, bu vefasızlığın yarattığı kırgınlığı ortadan kaldırmak, gönül almaktır.

Allah uzun ömür versin ama sonuçta Hatay Hoca da her canlı gibi bir gün ölüp gidecek.
Belki O mezarında rahat uyuyacak ama yukarıda yazılanları bir kere daha okuduktan sonra lütfen düşünün.
Vefasızlar da rahat uyuyabilirler mi?
******************

Trabzon üzerinden Trabzonspor üzerinden reklam yapanlara hatırlatalım tekrardan..

Fatih Öztürk
06.12.2012, 11:07
Vay dedem paşam.işte en büyük Trabzonsporlu bu insandır.evet BMN.iş başa düşmüştür.kampanya düzenleyelim.yardım toplayalım.

Tarık Talşık61
06.12.2012, 11:09
Habertürk Antalya Temsilcisi Tekin ATAY’ın kaleminden çok konuşulacak bir yazı
09 Nisan 2012'den..


Biraz uzun olacak ama size gerçek bir insan hikâyesi anlatayım.

Bizim kuşak ve öncesi iyi bilir; Trabzon’da Hatay Yurdakul diye bir adam vardı.

Bir çuval altın bulsa içinden bir tane bile almayacak kadar dürüst, karıncadan çalışkan ve her Trabzonlu gibi futbol sevdalısıydı.

Aktif futbol yaşamına 1955’te Erdoğdu Spor’da başladı.

Sonra Necmiati, Denizgücü, YSE, Rizegücü, Uçarspor, Tunceli, KTÜ ve Kalkınmaspor’da oynadı.

1967’de Erdoğduspor’un kaptanı iken, taştan kalelerle yapılan bir sokak maçında Şenol Güneş’i keşfetti.

‘Sen bir gün milli takımın kalesini koruyacaksın’ dediği Güneş’i, lisans çıkartıp Erdoğduspor’un kalecisi yaptı.

Futbolda yıldız olan, futboldan ekmek yiyen daha nicesinde emeği vardır Hatay Hoca’nın.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-42eb43a9.jpg

Yıllarca Yavuz Selim ve Avni Aker statlarında saha komiserliği yaptı.

Taşında toprağında hizmetleri saklıdır.

YSE, Zafer, Kavakmeydan, Kalkınma ve Karşıyaka kulüplerinin yanı sıra, Boks İhtisas Kulübü, Futbol Antrenörleri Derneği, Saha Komiserleri Derneği ve Amatör Futbolcular Derneği’ni kurdu Trabzon’da.

1984-85 sezonunda Iğdırspor’u, 1986-87 sezonunda ise Tuncelispor’u çalıştırdı.

2000 yılında Antalya’ya yerleşti.

Köşesine çekilip emekliliğin keyfini sürmek yerine, ilk iş olarak Antalya Trabzonlularspor Kulübü’nü kurdu.

Renkleri elbette bordo-maviydi, başka renk ne münasebet!

Evinin yanındaki boş bir arsayı, insanlara ağız eğerek, kireç tozuyla çizerek küçük bir antrenman sahasına dönüştürdü, derme çatma bir barakayı soyunma odası yaptı.

Sonra mahallenin çocuklarına ücretsiz futbol öğretmeye başladı.

Türkiye’nin dört bir yanında birileri Trabzon’un ve özellikle Trabzonspor’un adını kullanarak futbol okulu adı altında bu işten yüklü paralar kazanırken, hiçbir öğrencisinden tek kuruş almayan Hatay Hoca’nın tek amacı ömrünü adadığı futbola hizmeti sürdürmekti.

Kulübün tek geliri ise kendisinin emekli maaşıydı.

***

Trabzon’un adı artık Antalya amatör liglerinde de zikrediliyordu.

Üstelik kızlar takımı bile vardı.

Sadece Karadenizli ailelerin çocukları değil, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerinden göç edip gelmiş dar gelirli ailelerin çocukları, dedeleri yaşındaki Hatay Hoca’dan ücretsiz futbol öğreniyor, amatör ligde kendilerine gelecek arıyordu.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-2-81d18fa6.jpg

Türk-Kürt, Doğulu-Batılı, Kuzeyli-Güneyli, İç Anadolulu-Egeli çocuklar, sırtlarında bordo-mavi formalarla maçlara çıkıyor alkış alıyordu.

Üstelik bu maçların hepsinde, futbol çınarı Hatay Hoca da sahada oynuyordu.

O minik yürekler, kendilerine bu imkânı sağladığı için minnettar oldukları Hatay Hoca’larından her fırsatta içinde Trabzon geçen anılar dinliyordu.

Özetle Hatay Hoca, farklı yörelerin, değişik kültürlerin çocuklarına sadece futbolu öğretmiyor, hem Trabzon’un tanıtım elçiliğini yapıyor, hem de dostluk-kardeşlik duygularının pekişmesini sağlayarak çok önemli bir toplumsal görevi ifa ediyordu.

***

Trabzonlu bir işadamı, kulübe bordo-mavi giydirilmiş bir minibüs tahsis etti.

Antalya Trabzonlularspor Kulübü, 6 kategoride mücadele ediyordu.

Fakat 3 yıl önce çok kötü bir şey oldu.

O hayırsever işadamının işleri kötü gitti, araçları haczedildi.

Böylece Trabzonlularspor Kulübü de araçsız kaldı.

Hatay Hoca ve öğrencileri için zor günler başladı.

İlçelerdeki maçlara gidemeyeceklerdi.

Bu yüzden sadece kent merkezinde tek kategoride mücadele etme kararı aldılar.

Bu bile zordu ama başka çare yoktu.

Artık halk otobüsleriyle maçlara gideceklerdi.

Antalya arazi olarak büyük bir kentti ve amatör sahalar kentin değişik yerlerindeydi.

Maçtan 3-4 saat önce yola çıkıyorlar, en az iki vasıta değiştirip, ara sıra da birkaç kilometre yürüdükten sonra sahaya ulaşabiliyorlardı.

Gidiş başka dönüş bir başka çileydi ama katlanıyorlardı.

—NEREDESİN EY VEFA?-

Her kamp döneminde, maaşından kalan cebindeki son parayla bir araç kiralayıp, öğrencileri ile birlikte 45 kilometre uzaklıktaki Belek’e Trabzonspor’un ziyaretine gidecek kadar memleket sevdalıydı Hatay Hoca.

O ki; Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde Boğaçayı’nın kenarındaki Okaliptüs ağaçlarını Trabzonspor bayraklarıyla süsleyen ve görenleri gururlu bir tebessüme sevk edendi.

O ki; Kepez’in varoşlarındaki çocuklara, ‘Trabzonlularspor’ yazan bordo-mavi formaları hediye eden ve görenleri duygulandırandı.

Haliyle, memleket sevdalılarının kendisini yalnız ve çaresiz bırakmayacaklarına inanıyordu.

Eşe dosta haber salıp, acil bir minibüse ihtiyacı olduğunu duyurdu.

Bir külüstüre bile razıydı.

“Araç sahibinin olsun biz sadece kullanalım. Ben ölünce sahibi aracını alır. Hiç olmazsa şu çocuklar yollardaki perişanlık yüzünden futboldan soğumasın. Bunların geleceği var” diyordu lakin çözüm bulamadı.

Yine bir Belek kampında, Trabzonspor idmanını izlemeye öğrencileriyle gitti.

Şenol Güneş, ‘İşte beni futbola başlatan adam’ dediği Yurdakul ile gazetecilere poz verdi.

Sadece poz vermedi, sorunlarını dinledikten sonra ilgileneceğine dair söz de verdi.

Bir de futbol topu hediye etti, öğrencileri idmanda oynasın diye!

Başkan Sadri Şener de oradaydı.

O da sorununu dinledi ve ilgileneceğini söyledi.

Bir süre sonra Trabzonspor Kulübü, Hatay Hoca’ya 12 adet çocuk forması gönderdi!

***

Birkaç gün evvel buluştuk Hatay Hoca ile.

Her zaman gülen yüzü asık, morali bozuktu.

Nedenini sordum.

‘Evlat’ diye başladı söze her zamanki gibi ve devam etti:

“Bir defasında maça giderken otobüsten indik, sahaya ulaşmak için 2 kilometre yürümemiz gerekiyordu. Şiddetli bir yağmura yakalandık. Futbolcularımla birlikte koşar adım yürümeye çalışırken yanımızda bir at arabası durdu. At sahibi, ‘binin sizi sahaya daha erken götüreyim’ dedi. Bindik at arabasına ama çocukların sırtında bordo-mavi formalar vardı. O gün çok üzülmüştüm. Ama geçen hafta daha çok üzüldüm. Maça gittik, bazı futbolcuların formaları yoktu. Yıkatmışlar ama kurumamış. Bizim bir takım formamız var. Maça çıkabilmek için, bizden önce maç yapan bir takımın formalarını ödünç aldık, öyle oynadık. Koskoca Trabzonlularspor ödünç forma ile maça çıkar mı? İnan ki; kendimi sırtıma kurşun yemiş gibi hissettim. 74 yaşındayım, epey bir zaman daha ölmeye niyetim yok ama keşke oracıkta ölseydim de bu utancı yaşamasaydım.”

“Ahhh” dedim “Hatay Hocam ahhh!”

Sen ki; 74 yaşında halen futbol oynuyorsun, öğretiyorsun.

Sen ki; yeni ‘Güneş’ler keşfetmek için mücadeleni sürdürüyorsun.

http://www.61saat.com/dosyalar/hatay-hoca-1-848638a1.jpg

Sen ki; dünyada az bulunabilecek örneklerdensin.

Şayet sen, ‘Futbol kenti’ ya da ‘spor şehri’ olmakla her fırsatta övünen başka bir coğrafyanın evladı olsaydın, oranın tanıtım yüzü olurdun. Akıllı adamlar seni olimpiyatlara davet edip bir gösteri maçına çıkarır ve senin üzerinden dünyaya reklâm yaparlardı. Hayatın belgesel olurdu. Rekorlar kitabına girerdin.

Sonra düşündüm ki;

Hakikaten vefa diye bir şey olsaydı, Trabzonspor’un efsane isimlerinden rahmetli Dozer Cemil, 9 yıl evvel cebinde 5 TL ile bir kaldırımda mı son nefesini verirdi?

Efsane kadronun emektarlarından Ali Yavuz, bir terzi dükkânında arkadaşına yardım ederek geçinmeye mecbur kalır mıydı?

Ya da İnter’i deviren golün sahibi Tuncay Soyak, 28 yıl sonra İtalya’da yine İnter ile oynanacak bir maça davet edilmez miydi?

Hazır İtalya demişken, onların çok sevdiğim bir atasözünü hatırlatayım;

‘Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur.’

Gelelim sözün özüne;

Kâbe’de bile ‘Bize Her Yer Trabzon’ yazılı kaşkollerle fotoğraf çektirilmesinin kenti yücelttiğini zanneden sevgili hemşerilerim.

Büyük olmak, öncelikle değerlerine ve geçmişine sahip çıkmakla başlar.

Yukarıda, ömrünü Trabzon ve Türk futboluna adamış bir ihtiyar delikanlıya, vefasızlık hançerinin nasıl saplandığını okudunuz.

Unutulmasın ki; Trabzon ve Trabzonlunun itibarını yücelten asıl güç, Hatay Yurdakul gibi evlatlarıdır.

Şimdi, valisinden belediye başkanına, Trabzonspor yönetiminden iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından bordo-mavi renklere gönül vermiş taraftarına kadar kentin tüm dinamiklerine düşen görev, bu vefasızlığın yarattığı kırgınlığı ortadan kaldırmak, gönül almaktır.

Allah uzun ömür versin ama sonuçta Hatay Hoca da her canlı gibi bir gün ölüp gidecek.
Belki O mezarında rahat uyuyacak ama yukarıda yazılanları bir kere daha okuduktan sonra lütfen düşünün.
Vefasızlar da rahat uyuyabilirler mi?
******************

Trabzon üzerinden Trabzonspor üzerinden reklam yapanlara hatırlatalım tekrardan..

Mükemmel bir yazı olmuş, gerçekten içim burkuldu. Yazıklar olsun Şenol Güneş'e, beni futbolcu olsam benim elimden tutup futbolcu yapan insanı bir ömür boyu unutmam.

O değilde Dozer Cemil'in cebinde 5 lirayla vefat edişi çok duygulandırdı beni. :(

Fatih Özkan
06.12.2012, 11:25
Çok duygulandım.
Trabzonspor'a karşılıksız hizmet edenleri bu şekilde görmek çok üzücü...

zekeriyya
06.12.2012, 11:56
yazıklar olsun bu işte sorumluluğu olupta yapmayanlara

yazıklar olsun bizlere
ki
böyle insanlara sahip olacak bir yönetime baskı kuramıyoruz

Mollasalihoğlu
06.12.2012, 12:06
Üstümüze ne düşüyorsa yapalım BMN olarak ağalar..


(Ayıp, burdan bile Şenol Güneş'e vurma çabası. Yeter artık! Koskoca kulübe laf yok, kişisel kin nedeni ile hocaya yazıklar olsun..)

Tunga
06.12.2012, 12:11
Trabzonspor Camiası veya futbol camiası aslında nankör. Sadece sen, ben, onlar değil. Maalesef durum bu. Bazen sadece amatör küme maçlarını izlemeye gitmek bile onlara destek anlamına geliyor oysa.

bordomavi.net'in bu konuda bazı girişimleri olacaktı. Şike davası nedeniyle bunlar gündemin gerisinde kaldı. Ama hiç olmazsa birilerine kızıp küfretmek yerine, kaynak oluşturabilecek Trabzonsporlular'a bu haberleri yayabiliriz. Bu, büyük hizmet olur.

Adnan Özkan
06.12.2012, 12:13
eee yazıklar olsun vah vahh aman ne kötü..eee ne yapmak lazım falan değil yapalım.Bu konuyla alakalı kulübe faks çekelim yada idmana gidelim ve hatırlatalım.. Ahlanıp vahlanmayalım..Yerel basınada mail atalım haber verelim.evet varmı bir kaç kişi hadi bakalım cevap verin..

Adnan Özkan
06.12.2012, 12:15
ne lazım ne arkadaşlar ..Hemen BMN yönetimi yerel basınla temasa geçin bizde mail atalım kulübe.Hatay hoca için bir faaliyet yapın bizde destek olalım.

tarsus
06.12.2012, 12:16
Yaziklar kere yaziklar olsun,boyle vefasizlik olmazzz.hic oynamayan oyuncuya bonservisini uzatma karsiligi milyon dolar verirken veya elin bes para etmez yabancilarina milyon dolarlari su gibi akitirken,baris ozbek gibilere bile bile milyon dolarlari sayarken bu formaya gonul verenlerin alt yapiya katkilari gonulden olanlara soz verilmesine ragmen sadece top yardimi yapilmasi forma bile hediye edilmemesi tek kelimeyle rezalet otesidir

alper*
06.12.2012, 12:24
Bordomavi.net ailesi olarak üzerimize düşeni yapalım. :)

Ama buradaki anti-Trabzon propagandasını da gözden kaçırmayın.

Şayet sen, ‘Futbol kenti’ ya da ‘spor şehri’ olmakla her fırsatta övünen başka bir coğrafyanın evladı olsaydın

zaferyıldız
06.12.2012, 12:29
evet yapın bir şeyler biz de destek olalım,,

malesef değerlerimize bize kendimize sahip çıkmadığımız için bu haldeyiz ,bunun farkına varalım

zaferyıldız
06.12.2012, 12:36
yalnız; kimse kusura bakmasın da amacı şenol güneşi eleştirmek olup her başlıkta bunu yapanları ayrı tutalım,,ancak bu konuda şenol hocanın sıfır olduğunu çok eksik olduğunu ve tümden genel olarak sosyal sorumsuzluk içinde olduğunu kabul edelim....
şenol hoca gibi biri bunca yaş imkan ve önderliğiyle bir çok sosyal faaaliyetle sık sık gündeme gelebilirdi,gelmeliydi(neyse ki ara da bir tüm insanlık için konuşuyor !)...ki bu olay onun kendi arka bahçesinde ki bir olay...ama nerde !

kürşat şen
06.12.2012, 13:32
trabzonspor birçok değerine vefasızlık yapmıştır..
yukarıdaki örnek bir başkasıdır..
hiç yakışmıyor trabzonspora..
büyüklük vefalı olmaktan geçmişini hatırlamaktan geçer..
çok üzüldüm gerçekten..
o çocuklar içinden kimbilir kaç tanesi trabzonsporlu olmuştur hatay hoca sayesinde..
top ver yolla söz ver kandır..
ne güzel ya..
vefasızlık yapılmayan adam kaldı mı trabzonsporda..
merak ettiğim bu..
kendi değerlerimize ne zaman sahip çıkmayı başarabileceğiz..
başardığımız zaman inanın zor şeyler kolay olacak bizim için..

Burçak
06.12.2012, 15:23
Sebebi ne beni ilgilendirmez.
Hami Mandıralı gibi bi değere halen Jübile yapılmamış olması bile başlı başına bir ayıp değil mi mesela ?
Bu ayıp Haminin futbolu bıraktığındna bugüne kadar başkanlık ve yöneticilik yapan herkesindir...

Burçak
06.12.2012, 15:27
Futbolun Mareşali
Dünyanın en yaşlı faal futbolcusu Hatay Yurdakul, meşin yuvarlağın peşinde koşmaya devam ediyor. 74 yaşındaki ihtiyar delikanlı 2011-2012 futbol sezonunda da Antalya Amatör Liginde Trabzonlular Spor Kulübünün tüm resmi maçlarında 90 dakika boyunca Bordo-Mavili formayı terletti. Rekorunu her yıl geliştiren Hatay Yurdakul, yeni sezonda da yeşil sahalarda olacağını söyledi. Futbolun Mareşali olarak tanınan Yurdakul, “Allah izin verirse yeni sezonda da sahada olacağım. Kendimi iyi hissediyorum. Futbola devam” dedi.
Akdenizmanset.com (http://www.akdenizmanset.com/root.vol?title=futbolun-maresali&exec=page&nid=425281)

Şu haberin altına yapılan yorumlar herşeye bedel değil mi?

HATAY HOCAM ÜZERİMDEKİ EMEKLERİN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER.SAYGILARIMLA...

Hatay hoca...anlatılmaz yaşanır.o bir lider,o bir imparator,o bir futbol duayeni.tanıdığım en iyi hoca.Bizi hatalarımız için sahada çok kovaladı ve bunlar sayesinde bir yerlere geldik.sonsuz teşekkürler MAREŞAL HATAY.

TekfurÇayır 61
06.12.2012, 15:33
Şenol Hoca varken ne bize ne başkasına iş düşmemeliydi.

Şenol Hoca'ya bu konuda bir mektup kampanyası başlatmak, göreve, vefâya dâvet etmek bana en mantıklısı geliyor.

Kulüp içinde, böyle değerlerimizle ilgilenecek, bu konuda yetkilendirilmiş biri olsa çok iyi olacak.

cakalkerem
06.12.2012, 15:36
adını bile yeni duyduğumuz kişiler var...ne kadar hüzünlü bir durum......Öncelikle kulüp sonrasında bizler gereğini yapmalıyız arkadaşlar

Serhat ŞAHİN
06.12.2012, 16:00
TRABZONSPOR VAKFI var mıdır ?

TekfurÇayır 61
06.12.2012, 16:17
TRABZONSPOR VAKFI var mıdır ?

Trabzon Vakfı var, Trabzonspor Vakfı yok.

memozcan
07.12.2012, 00:04
serdar bali ve saz arkadaşlarının okey oynadıkları "trabzonsporlu futbolcular derneği"nin okey hasılatını toplasalar bir amatör takım kurabilirler..

Yaşar
07.12.2012, 00:33
'' Vefa'' , herkesin dilinde dolaşan fakat uygulaması hiç yapılmayan bir olgu haline geldi.
Hatay Hoca gibi daha kimler vardır kimbilir, sağda solda vefa bekleyen fakat sesini duyuramayan.

Furkan Özdem
07.12.2012, 05:23
"Kötü bir durum", "Yakışmıyor bize" , "Duygulandım" vs deyip kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz, unutmayacağız değil mi? Konu yukarı!

Emrah KabuL
07.12.2012, 12:32
Hatay amca uzun yıllar komşumuzdu.

Yazı da bahsedildiği gibi kendisi çok çalışkan ve dürüst bir insandır.

Yıllarını Trabzon futboluna adayan bir insanın bu durumlara düşürülmesi gerçekten de çok üzücü.

Doğukan Uçan
07.12.2012, 12:37
bunun gibi binlerce örnek var mesela ts clubler niye kapanıyor ilgilenen yok vs vs vs

Fatih Öztürk
07.12.2012, 14:54
BMN bir hesap açsın amcamızın emeklerine çapımızca destek verelim.

Ceyhun Dündar
07.12.2012, 15:03
Ayiplar serimiz devam ediyor..
Dünyanın parasını boşa harcayacağımıza böyle hayırlar işlesek çok daha anlamlı olurdu..
Belkide trabzonu kapitalist futbola yenik düşüren kendi öz evlatlarından ayrılmasının yanısıra böyle hayır işlerini de unutmasıydı...
Hersene bi forma almıyor muyuz bu para trabzonspor'a gidip yanlış yerlere harcanacağına amcamın takımına veririm hiç değilse içim rahat yaşarım...

Y.Çuvalcı61
07.12.2012, 15:29
Bu alemde cincon kadar vefasız bir klüp yokdur derdim,artık bizide düşünmüyor değilim,büyük kaptan dozer cemil,joker mustafa,ali yavuz,tuncay,dobiler,hamiler adını unuttuklarım niceleri ve uzayan kocaman bir liste çıkıyor karşıma!!!

Furkan Özdem
07.12.2012, 16:10
Yukarı yukarı yukarı...

Ömer Faruk61
07.12.2012, 21:31
Evet BMN olarak birşeyler yapmalıyız hatta ana başlığı bile ayrı olabilecek kadar önemli bir konu....