PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Serdal Adalı



admin
01.11.2012, 21:59
T.C.
İSTANBUL
16. AĞIR CEZA MAHKEMESİ
(CMK 250.MADDESİ İLE GÖREVLİ)

DOSYA NO : 2011/63
KARAR NO : 2012/71
C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2011/813

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

BAŞKAN : MEHMET EKİNCİ 39587
ÜYE : HİKMET ŞEN 39730
ÜYE : BÜLENT KINAY 40267
C. SAVCISI : UFUK ERMERTCAN 35205
KATİP : MUSTAFA ALKAN 136217


SANIK : 73- SERDAL ADALI (TC.No:18130149872), Hasan ve Özen oğlu, 01/02/1964 ADANA doğumlu, ADANA, SEYHAN, Alidede mah/köy nüfusunda kayıtlı. Büyükdere Caddesi Yapı KrediPlaza C Blok K:12/3 Levent Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde oturur.
VEKİLLERİ : Av. ÖMER DURAK, Balmumcu Mah.İtri Sok. No:4 K:3-4-5 Balmumcu 34349 Beşiktaş/ İSTANBUL
Av. ÖMER CAN YILMAZ, Sümer Sk. Sümko Sitesi M7-A Blok K:5 D:22 Kozyatağı Kadıköy/ İSTANBUL
GÖZALTI TARİHİ :12.07.2011
TUTUKLAMA TARİHİ : 13.07.2011
TAHLİYE TARİHİ : 12.12.2011


73- SERDAL ADALI;

a) Sanık SERDAL ADALI’nın; 11.05.2011 tarihinde oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor Türkiye Kupası final müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla şike yapmak suçunu işlediği sabit olduğundan, suçun işleniş biçimi ile suç konusunun önem ve değeri gözetilerek eylemine uyan ve tüm sonuçları itibariyle lehine olan6259 sayılı Kanun ile değişik 6222 sayılı Kanun’un 11/1. maddesi uyarınca takdiren BİR YIL HAPİS ve DÖRT BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

b) Suçun; spor kulübü yönetim kurulu üyesi olan sanık tarafından işlenmesi nedeniyle sanığın cezası 6222 sayılı Kanun’un 11/4-b ve c bentleri uyarınca 1/2 oranında artırılarak BİR YIL ALTI AY HAPİS ve ALTI BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

c)Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek cezası takdiren 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek BİR YIL ÜÇ AY HAPİS ve BEŞ BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

d)Sanığa verilen BEŞ BİN GÜN adli para cezasının 5237 Sayılı TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak günlüğü takdiren 50 TL den paraya çevrilmek sureti ile; sanığın NETİCETEN BİR YIL ÜÇ AY HAPİS ve İKİ YÜZ ELLİ BİN TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

5237 Sayılı TCK'nın 52/4. maddesi gereğince sanığa hükmolunan Adli Para cezasının miktarı ve sanığın ekonomik ve şahsî hâli göz önünde bulundurularak, verilen para cezasının takdiren birer ay ara ile 10 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİNE, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsili ile ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine,

e)Sanık hakkında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, hapis cezasının infazı tamamlanana kadar;5237 sayılı TCK’ nın 53/1 maddesinin a, b, c, d ve e bendinde yer alan yazılı hakları kullanmasından YOKSUN BIRAKILMASINA,
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin c fıkrasındaki belirtilen güvenlik tedbirinin aynı yasanın 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverilme süresine kadar uygulanmasına,

Sanığın ayrıca 6222 sayılı Kanun’un 11/11. maddesi uyarınca spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyet icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan YASAKLANMASINA,

f)Sanık hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını SEYİRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne gönderilmesine,

g)Karar kesinleştiğinde,sanık Serdal ADALI hakkında Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/150 esas, 2009/602 karar sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın gereği için mahal mahkemesine müzekkere yazılmasına,

Gökçebey
07.11.2012, 09:19
11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş-İBB futbol takımları arasında 49. Ziraat Türkiye Kupası final karşılaşmasının oynanacağı, karşılaşmadan önce mayıs ayının başlarında, Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı'nın yönlendirmesiyle Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu'nun, menajer Yusuf Turanlı ile irtibata geçtiği ve İBB futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istediği, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak Beşiktaş'ın transfer teklifini ilettiği, her iki futbolcunun da bu teklifi kabul ettiği ve transfer ile ilgili şartları takip etmesi için Yusuf Turanlı'ya yetki verdikleri, bu aşamadan sonra Beşiktaş Stad Sorumlusu Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı’yla irtibat kurduğu ve transfer görüşmesi için Beşiktaş yetkilileri ile görüşmesi amacıyla Yusuf Turanlı'yı Bursa’ya çağırdığı, Yusuf Turanlı'nın bu görüşmeden sonra İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak çok önemli olduğunu söyleyip her iki futbolcu ile buluştuğu,
Şahısların bu görüşmelerinden yaklaşık 2 gün sonra, Yusuf Turanlı'nın Tayfur Havutçu'yu arayarak Serdal Adalı ile görüştürmesini istediği, bunun üzerine Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı'yı arayarak Serdal Adalı'nın şirketine gelmesini istediği, ancak bu buluşma kupa maçından önce olduğu için Beşiktaş yetkililerinin Yusuf Turanlı’yla bir arada görünmek istemedikleri ve transfer teklifinin kamuoyunda duyulmasından çekindikleri, bu sebeple Ahmet Ateş'in Yusuf Turanlı'yı görüşmeye çağırırken "Yakınlaşınca ararsın beni ama 2’de burada olursan birde yalnız geleceksin abi,...yani güvenli, kimsenin görmeyeceği bir yerde görüşelim diyorlar" şeklinde uyararak dikkatli olmasını istediği,
Yusuf Turanlı'nın aynı gün akşam saatlerinde Serdal Adalı'nın şirketine gittiği ve burada futbolcuların şike yapmaları karşılığında transfer edilmeleri konusunda anlaştıkları, bu buluşmanın hemen ardından Yusuf Turanlı'nın her iki futbolcuyu arayarak transfer konusunda anlaştıklarını söylediği ve 2.000.000 euro transfer ücreti teklif ettiklerini ilettiği ayrıca telefon görüşmelerine göre Serdal Adalı'nın kendisine ait yaklaşık 200.000 TL değerindeki Soder One adlı bir yarış atını da İbrahim Akın'a hediye edeceğini söylediği ve her iki futbolcudan da söz konusu transfer karşılığında karşılaşmanın Beşiktaş'ın lehine bitmesi için kupa maçında iyi oynamamalarını istediği, bu durumun iletişim tespit tutanaklarına, "İnönü’deki maçı nasıl izlemişsin aynı öyle bir maç izleyeceksin, puroyu yak karışma gerisine,..şey Yusuf abi kupayı alırsak ne olacak,..seninle bir alakası olmasın önemi yok yani anladın mı... ulan pas o hep o şey yapacağız o zaman pas mas yapacağız" şeklinde sözlerle yansıdığı, ancak daha sonra İbrahim Akın'ın kulüp başkanı ile görüştüğünü, başkanın bu maç için prim teklif ettiğini ayrıca kendisine futbol hayatını bitiririm dediğini, bu sebeple söz konusu anlaşmadan haberi olduğunu düşündüğünü, bu sebeple karşılaşmada iyi oynayacağını Yusuf Turanlı'ya ilettiği, tüm bu süreç içerisinde Yusuf Turanlı'nın Tayfur Havutçu'yu arayarak gelişmelerden bilgi aktardığı,
11.05.2011 günü kupa finalinin oynandığı, İbrahim Akın ve İskender Alın'ın karşılaşmada oynadıkları, normal süresi (2-2) beraberlikle sonuçlanan karşılaşmayı penaltı atışları sonunda Beşiktaş futbol takımının 6-5 kazandığı, İbrahim Akın'ın karşılaşmada 1 gol attığı, karşılaşmadan sonra İbrahim Akın'ın yaptığı bir görüşmede; "Beşiktaş ile anlaştım ben 3 gün önce ya, onu şey yaptım işte sonra tabi gol atınca biraz karıştı", İskender Alın'ın ise "İmzayı attıktan sonra diyecem ki kupa maçında bilerek oynamadım oyundan çıktım" şeklinde sarfettikleri sözlerden karşılaşma öncesi Beşiktaş’a transfer vaadi karşılığında şike yaptıklarını açıkça ortaya koydukları görülmüştür.
İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü ile yapılan yazışmada; 2010-2011 futbol sezonu içerisinde İbrahim Akım ve İskender Alın isimli futbolcuların Beşiktaş Spor Kulübüne transferine yönelik medyada sıkça haberlerin yer aldığı, Beşiktaş Spor Kulübü yetkililerinden Serdar Adalı‘nın 2011 yılı Mayıs ayı sonunda kulübün dönem başkanı ile transfer konusunda görüşmeler yaptığı, ancak adı geçen futbolcularla görüşme yapmak için Beşiktaş SK tarafından kulüpten yazılı izin talep edilmediği ve kulüp tarafından Beşiktaş SK bu şekilde yazılı izin verilmediği bildirilmiştir (Kl:65, Dizi:336).

Gökçebey
07.11.2012, 09:19
11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş - İ.B.B Spor takımları arasında oynanan 49.Ziraat Türkiye Kupası final maçı öncesinde; Beşiktaş futbol takımının Süper Ligde iddiasız kaldığı ve kulübün hiç te alışılmadık bir biçimde Avrupa kupalarına katılamama riskinin bulunduğu, bu durumun taraftar, kulüp yönetimi ve tüm camia üzerinde aşırı baskı oluşturduğu, Tayfur Havutçu’nun; sezon ortasında Beşiktaş Spor Kulübüne Teknik Direktör olması ve başarılı olamaması halinde sezon sonu kendisiyle yapılan anlaşmanın yenilenmeyeceği/uzatılmayacağı düşüncesinin camia içerisinde konuşulduğu, Avrupa kupalarına katılabilmek ve takım üzerindeki baskının hafiflemesi için kupanın mutlaka ama mutlaka kazanılması gerektiği düşüncesiyle, şüpheliler tarafından; İBB li futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın’a; sezon sonunda Beşiktaş’a transfer edilecekleri ve maddi menfaat vaat edilerek oynanacak kupa maçında Beşiktaş'a karşı iyi oynamamalarının hedeflendiği, bu amaçla Beşiktaş Spor Klübü yönetim kurulu üyesi ve Asbaşkanı Serdal Adalı'nın yönlendirmesiyle teknik direktör Tayfur Havutçu'nun anılan futbolcuların menajeri Yusuf Turanlı ile irtibata geçtiği, Yusuf Turanlı'nın bu futbolculara teklifi ilettiği, Beşiktaş klübü stad sorumlusu Ahmet Ateş'in şahısları buluşturarak tarafların anlaşmalarına aracılık ettiği, tarafların müsabaka öncesi anlaştıkları üzere oynanan maçı Beşiktaş’ın kazandığı, bu şekilde hem sezon içerisinde kupa kazanılmış olduğu, hem de Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanıldığı, şike karşılığında transfer vaadinde bulunulan ancak gerçekte transferi düşünülmeyen futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın’ın transferlerinin gerçekleştirilmediği, bu futbolculardan İskender’e transfer teklifinde dahi bulunulmadığı, anlaşılmıştır.

Gökçebey
07.11.2012, 09:19
73-Serdal Adalı’nın (Beşiktaş SK Asbaşkanı, Kl:42, Dizi:1-43 arası);
11.05.2011 günü oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor kupa final maçında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 S.Y’nın 11/1 ve 4-b md.

Gökçebey
07.11.2012, 09:20
9-SANIK AHMET ATEŞ SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;4-5) Dosyalardaki iki tane tape ve iki tane kısa mesajla, benim konuşmalarımdır. Onları da kabul ediyorum. 11 Mayıs'daki kupa finalinden önce Bursaspor maçı için Holideyin Otelde kampta iken, lobide Serdal Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu, Yusuf Turanlı'nın numarasına ulaşıp ulaşamayacağımı sordu. Bende İbrahim Toraman'dan alarak kendisini aradım. Ve görüşme isteğimizi ilettim, Serdal Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu'nun. O da bunun üzerine, ertesi gün Bursa Holideyin Otele gelerek yaklaşık 20-25 dakikalık bir görüşme yaptılar. O görüşme de ben bulunmadım. Ertesi gün de Tayfur hocanın beni arayarak, Yusuf Turanlı'nın Serdal Beyle görüşme isteğini iletti. Bende Serdal Beye sorarak, Serdal Beyin cep telefonunu Yusuf Turanlı'ya mesaj attım. Daha sonra da, saat beşte Serdal Beyin ofisinde, randevulaşıldı. Yusuf Turanlı'da saat beş gibi beni arayarak, Serdal Beyin ofisini bulamadığını söyledi. Ben de ona yolu tarif ettim. Bunun haricinde de başka bir, dosyada benim görüşmem bulunmamaktadır şeklinde beyanda bulunmuş ve üzerine atılı suçlamayı reddetmiştir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:26
73-SANIK SERDAL ADALI SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;12-17) Mart ayı sonlarında teknik direktörümüz Tayfur Havutçu ile yaptığımız görüşmede, futbol takımımızda tüm futbolcu eksiklerimizin çıkarılması ve yeni sezonda istediği futbolcuları bize bildirmesinin futbol komitesi olarak beraber çalıştığım Cengiz Zülfikaroğlu ile ilettik. Sonraki hafta başı Ümraniye tesislerinde yaptığımız toplantıda içinde İbrahim Akın, İskender Alın'ın da olduğu on bir, on iki futbolcunun isimlerini, Tayfur hocanın bize verdiği listeden belirledik. İfademde, polis ve savcılık ifademde de belirttiğim gibi, bu isimlerin belirlendiğinde İ.B.B.spor rakibimiz bile değildi. Henüz kupada karşılaşacağımız belli bile değildi. İlerleyen günlerde yurt dışında oynayan Türk futbolcuların ve yabancı Türk futbolcuların transferi için çalışmalarımızı sürdürdük. Çoğunu da transfer ettik. İlerleyen günde de Bursa maçı için, Bursa'da olduğumuz bir günde hocamız Tayfur Havutçu ile ilgili, listemizde yurt dışında hangi futbolcularla görüştük, hangi futbolcuları transfer etme aşamasında geldik, bunların bilgisini verdik. Tayfur hocamızda listemizde bulunan İbrahim, İskender, Samsunspor'dan Kemal ve Çanakkale'de oynayan Sakıp'ın menajerinin Yusuf Turanlı olduğunu özellikle de Samsun'lu Kemal'in çok gündemde olduğunu iki üç kulübün aynı anda istediğini, diğerleri değil ama vakit kaybetmeden görüşmemizin bir an önce yapılması gerektiğini bize iletti. Ben de lobide yanımızda olan kulübümüz güvenlik, güvenlikten sorumlu arkadaş, Ahmet Ateş'e, Yusuf Turanlı'nın telefonunun olup olmadığını mümkünse bulmasını ve görüşmek istediğimizi iletmesini söyledi. Ahmet'de kendisinin olmadığını Yusuf Turanlı'nın İbrahim Toraman'ın da menajeri olduğunu, onu da o anda öğrendim. Ondan öğrenebileceğimi söyledi. Ben pazartesi İstanbul'da görüşelim dedi. Ahmet, Yusuf Turanlı ile görüştüğünü kendisinin pazartesi İstanbul dışında olacağını, bir hafta on gün sonra döneceğini, benimde hemen Bursa maçından sonra yurt dışına çıkacağım için, mümkünse Bursa'ya gelebilir mi diye sordum. Bu görüşmenin Bursa'da olmasının tek sebebi, transfer görüşmelerinin bir an önce yapılması gerektiği ve görüşecek başka uygun gün bulunmaması idi. Bu şekilde yapmış olduğum görüşme ne yazık ki dosyada sanki şike görüşmesi gibi değerlendirilmiştir. Sayın başkanım şike yapmak için futbolcunun menajerine yüz tane taraftar, otuz tane gazeteci, otuz tane televizyoncunun olduğu otele çağırır mısınız. Yusuf Turanlı ile yaptığımız görüşmede yarım saat sürdüyse bunun ancak, beş dakikası İbrahim Akın ve İskender Alın'la ilgiliydi. Yusuf Turanlı o görüşmede, benim İ.B.B. başkanıyla görüştüğümü bildiğini bu futbolcuları istediğimizi, Göksel başkanın da kulağına gittiğini söyledi. Ben Yusuf'a sadece bu futbolcuların İ.B.B'den senelik kaç para aldıkların sordum, o da tam olarak öğreneceğini kupa maçından sonra oturup konuşacağımızı söyledi ve ayrıldık. Yine bu görüşmede de Cengiz Zülfikaroğlu benimle beraberdi. Yusuf Turanlı'nın maçtan iki gün önce Tayfur hocayı arayıp acil görüşmesi gerektiğini söylemiş. Polis ifadesinde tapeleri görmediğim, verdiğim ifademi okursanız, Yusuf'la kendi ofisimde görüştüğümü, herhangi bir teknik takip olmamasına rağmen, zaten yukarıda belirttiğim acil görüşme sebebinin, o hafta sonu yapılacak, Galatasaray kongresinde, Göksel başkanımızın kongre üyesi olduğu, seçilecek başkanla bir araya bir araya geleceğini, isteyeceğini, onun için bu futbolcularla alacakları ücreti konuşmamız gerektiğini belirtti. Ben de İ.B.B. ile görüşmeden bu futbolculara, bonservis ücreti ödeyip ödeyemeyeceğimiz belli olmadan, bunu belirleyemeyeceğimi, ama mevcutta şu anda aldıkları ücretten daha fazla olacağını kendine ilettim. Yine Samsunspor'lu Kemal'in, babasıyla görüştüğünü ve Adana'lı olduğunu benim görüşmem gerektiğini benim ağzımdan da Beşiktaş'a transfer etmek istediğimizi iletti. Daha sonra Adana'da Kemal'in babasıyla da görüştüm.
Ailemizin yüz elliye yakın sahip olduğu yarış atı var. Yetiştiriyoruz, bazen satıp koşturuyoruz, bazılarını da tutsak olarak çiftliğe yolluyoruz. Her sene kendime iki tane at ayırırım. Ve yüz elli atın içinde iki tane ismi kendim belirlerim. Adı geçen at kendime ayırdığım iki attan bir tanesidir. Yani hediye etmem, satmam, birilerine vermem, imkansızdır. Kendisine Beşiktaş camiasının, futbolcunun, atçılık yapmasını kaldırmayacağını, Beşiktaş'a geldikten sonra bu at işleriyle uğraşmasın bırakmasını söyleyip at konusunu kapattım ve ayrıldık.
Kupa maçında adı geçen iki futbolcu da gol atmıştır. Bunun bir tanesi resmi olarak İbrahim'in attığı göldür, diğeri de İskender'in bana göre gol olup, hakem tarafından iptal edilen ikinci goldür. Bunu daha sonra hem televizyonlarda, hem gazetelerde herkese ifade ettim. Penaltılarla biten maçın 3-2 olduğunu kim söyleyebilir. İbrahim Akın'ın penaltıyı dışarı atması en kolay yol olmaz mıydı. Yine atfedip şike yaptıysam, maçla gözaltına alınmam arası, tam iki ay. Bu iki aylık süre içinde niye götürüp atı vermedim. Yine tapelerden öğrendiğime göre, İbrahim Akın maçtan sonra benim hediye ettiğim söylenen atı almaya gidiyorum demiş.
Yine iddianamede üstüne dikkat çekilmek istenen diğer bir konuda bu iki futbolcuyla yaptığım görüşmede asla bir fiyat teklifinde bulunmadık. Sadece futbolcuların fiyatlarının ne olduğunu Yusuf Turanlı'dan bize teyit etmesini istedim. Yine iddianamede futbolcuların fiyatlarının yüksek olduğu, bunun bir transfer şikesi olduğu iddia ediliyor. Bundan dolayı ben transfer yaptığım geçen seneki rakamları size belirtmek istiyorum. Beşiktaş'a bir futbolcunun sadece aldığı maaşlardır. Veli, 1.350.000 euro, Tanju 1.300.000 euro, Burak, 1.350.000 euro, daha bunlar maç başlarıyla beraber ödenecek rakamlardır. Egemen 2.000.000. euro, Pektemek, 2.000.000 euro, Ersan, 2.100.000 euro. Türk futbolcuların maaşların ve aldıkları ücretin bu şekilde olmasına rağmen, İbrahim Akın ve İskender Alın'a bizim teklif, yüksek teklif vererek, futbolcuların akıllarının karıştırıldığı iddia ediliyor. Buna hiçbir şekilde katılmıyorum. Bu görüşmeleri bilmediğim, tüm ilgililerin ifadesinde açıkça belirtilmektedir. Özellikle Yusuf Turanlı'nın vermiş olduğu ifadelerde de, menajeri olduğu futbolcularla yaptığı telefon görüşmelerinde, futbolcuları motive etmek için konuşmalar yaptığı söylenmektedir. Bu tür konuşmaların benimle hiçbir ilgisi yoktur. Ne bir ilgim vardır, ne yönlendirmem söz konusudur. Şikeye ilişkin tekbir konuşmam, tek bir cümlem dahi yoktur. Şike olarak yorumlanabilecek tek bir kelimem kayıtlarda yoktur. Evet ben iki defa Yusuf Turanlı ile görüştüm. Tüm bu süreçte tek bir çabam vardı, o da masum olduğumu ispatlamaktı. Sonuç olarak bir kez daha belirtmek istiyorum ki asla ve asla şike yapmadım. Şikeye teşebbüs etmedim, kimseye şike amaçlı transfer teklifinde bulunmadım. Dosyada bununla ilişkin tek bir delil, tek bir ifade dahi yoktur. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:27
83-SANIK TAYFUR HAVUTÇU SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;6-11) 11 mayıs 2011 tarihli Beşiktaş - İ.B.B Türkiye kupası final karşılaşmasında, şike yaptığım iddiasıyla yargılanmaktayım. Yargılanmama konu olan maçta, şike yaptığım kanaatine ulaşan savcı iddianamede de yer alan sadece beş adet telefon görüşmesi ile şike yaptığım sonucuna varmıştır. Yaptığım her telefon görüşmesi, bir ay cezaevinde kalmama neden olmuştur. Bu sebeple yapmış olduğum telefon görüşmelerine ilişkin, açıklamamı sayın mahkemeniz huzurunda yapmak istiyorum. Beş adet görüşmenin hepsi on seneden fazladır, tanıdığım Beşiktaşlı birkaç futbolcuyu da temsil etmiş olan Yusuf Turanlı ile yapılmıştır. İlk görüşmem 04 mayıs 2011 tarihli görüşme; Yusuf daha aramadılar bizi, Tayfur biz şimdi bak bu yani Akın ile İskender'i ben söyledim şimdi. Onu kesinlikle şey yapmak istiyorlar, ikisini. Yusuf'u almak istiyorlar, Tayfur kesin yani, hani şu, şimdi bu maçla falan alakası yok. Onun için İbrahim Akın'ı ben istiyorum. Bu görüşme de İbrahim Akın'ın transferini bizzat şahsımın istemesi üzerine transfer komitesinin İbrahim Akın'ı transfer etmek istediğimi iletiyorum. Hatta bu maçla alakası yok diyerek, olası dedikoduların da önüne geçmek istediğim konuşmadan da açıkça anlaşılmaktadır.
09 Mart 2011 tarihli görüşme; Yusuf, sen şu Ahmet'e bir söylesen de hocam, şeyle bir bugün buluştursa beni yani, bir şey konuşmam lazım. Şeyle Adalı'yla falan yani. Tayfur; Tamam, tamam. Yusuf Turanlı'nın, Serdal Adalı ile görüşmeyi talep etmesine ilişkin yapmış olduğum görüşmedir. Transfer komitesi başkanı Serdal Adalı ile başta Samsun'lu Kemal olmak üzere İbrahim'inde transfer görüşmesi için bir araya gelecek olmalarına ilişkin yapılan görüşmeden ibarettir. Futbolcuların transferlerine ilişkin teknik direktör sıfatıyla herhangi bir dahilim olmadığından dolayı, Yusuf'un, Serdal Adalı ile görüşme talep etmesi de, hayatın olağan akışına uygun, futbol dünyasındaki kural ve şartlar içerisindedir.
9 Mayıs 2011 tarihli saat 19:22 görüşmesi; Yusuf bende şeylerle biraz kahve çayı içtik. Yine görüştüm tamamdır yani, her şey yolunda rahat ol. Tayfur; Hayırlısı kardeş. Yusuf Turanlı ile Serdal Adalı arasında yapılan görüşmenin olumlu geçtiğini, ve transfere ilişkin her şeyin yolunda olduğuna dair görüşmeden ibarettir. Yusuf'da beni arayarak görüşmeye ilişkin bilgilendirme yapmıştır. Her şey yolunda rahat ol demiştir. Bunun üzerine bende, hayırlısı kardeş diyerek kendisine cevap verdim. Burada özellikle bir hususu ifade etmek isterim. Yapılan bu görüşmenin sadece İbrahim Akın için yapılmadığı, aynı zamanda Samsun'lu Kemal için de görüşüldüğünü biliyorum.

Gökçebey
07.11.2012, 09:28
73-SERDAL ADALI (BEŞİKTAŞ A.Ş YÖNETİM KURULU ÜYESİ)
a) Sanık Serdal Adalı'nın 11/05/2011 günü oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor kupa final karşılaşmasında şike yapılması eyleminden dolayı 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/1, 4-b maddeleri, gereğince ,
Sanık Serdal Adalı hakkında ayrıca 6222 sayılı yasanın 6259 sayılı yasa ile değişik 11/11 ve 18 maddelerinin uygulanmasına ,

Gökçebey
07.11.2012, 09:28
Sanık Serdal Adalı'nın;11/1. maddesi uyarınca temel hapis cezası 5 yıl kabul edildiğinde, aynı maddenin 4/b-c fıkrası uyarınca yarı oranında artırıldığında 7 yıl 6 ay hapis ve hakkında TCK 62 uygulandığında sonuç cezası 6 yıl 3 ay hapis olacaktır. Aleyhine olduğu sabittir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:28
11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş-İBB Spor futbol takımları arasında 49. Ziraat Türkiye Kupası final karşılaşmasının oynanacağı, karşılaşmadan hemen önce mayıs ayının başlarında, sanıklar Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun, Yusuf Turanlı ile irtibata geçtikleri ve İBB Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istedikleri, bunun üzerine Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı ve İskender Alın'ı arayarak Beşiktaş'ın transfer teklifini ilettiği, her iki futbolcunun da bu teklifi kabul ettiği ve transfer ile ilgili şartları takip etmesi için Yusuf Turanlı'ya yetki verdikleri,

Gökçebey
07.11.2012, 09:29
Sanık Serdal Adalı duruşmadaki savunmasında; “Mart ayı sonlarında teknik direktörümüz Tayfur HAVUTÇU ile yaptığımız görüşmede, futbol takımımızda tüm futbolcu eksiklerimizin çıkarılması ve yeni sezonda istediği futbolcuları bize bildirmesinin futbol komitesi olarak beraber çalıştığım Cengiz Zülfikaroğlu ile ilettik. Sonraki hafta başı Ümraniye tesislerinde yaptığımız toplantıda içinde İbrahim AKIN, İskender ALIN'ın da olduğu on bir , on iki futbolcunun isimlerini, Tayfur hocanın bize verdiği listeden belirledik” şeklide beyanda bulunmuştur.
Sanık Tayfur Havutçu ise Yusuf Turanlı ile arasındaki yukarıdaki görüşmeye ilişkin olarak duruşmadaki savunmasında; “bu görüşmede İbrahim Akın'ın transferini bizzat şahsımın istemesi üzerine transfer komitesinin İbrahim Akın'ı transfer etmek istediğini iletiyorum” demektedir.
Sanık Tayfur savunmasında İbrahim Akın’ın transferini bizzat kendisinin istediğini söylerken, İskender Alın’ı ise kulübün istediğini söylemektedir. Serdal Adalı ise savunmasında, her iki futbolcunun da teknik direktör Tayfur tarafından verilen transfer listesinden seçildiğini beyan etmektedir. Bu durum dahi başlı başına göstermektedir ki, esas amaç her iki futbolcunun transferi değil, kupa finali öncesinde transferler edilecekleri bahanesiyle şike yapmaktır.
Serdal Adalı savunmasında bu isimlerin belirlendiği dönemde henüz kupada karşılaşacaklarının bile belli olmadığını söylemektedir. Bu savunmanın bir an için gerçek olduğu varsayılsa dahi ilginç olan iki ay bekleyip tam da kupa finali öncesinde bu isimlerin transfer edilmeye çalışılmasıdır. Bir başka ilginç olan yön de, final sonrasında her nedense bu transfer etme arzusu birden yok olmuş adı geçen futbolcular aranıp sorulmamıştır.

Nitekim suç tarihinde Beşiktaş Kulübü Başkanı olan Yıldırım Demirören gerek Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde (KLS 66 dizi 347) ve gerekse Mahkememiz’de tanık olarak alınan beyanında; kupa maçı öncesinde İbrahim Akın ve İskender Alın’a transfer teklifinden haberdar olmadığını, İbrahim Akın’ın kulüpten at yarışları ve kumar merakı nedeniyle kendi döneminde gönderildiğini, eğer transfer komitesi ile görüşüp anlaşsa bile kesinlikle almayacağını, kendi gönderdiği futbolcuyu aynı şartlarda geri almasının hiçbir anlamının olmayacağını, ne Serdar Adayı’nın ne de Tayfur Havutçu’nun bu düşüncelerinden kendisine bahsetmediklerini beyan etmiştir. Kulüp başkanın bu ifadesi de, sanıkların gerçek arzularının transfer olmadığının en açık delilidir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:30
09.05.2011 günü saat:15.47’de Yusuf Turanlı'nın, Serdal Adalı’yı aradığı görüşme(tape:3402):
Serdal: "Kaçta o arkadaşın uçağı ya", Yusuf: "Gittiler başkanım, ama bilgi bende yani bir görüşürsem", Serdal: "E nereye geçelim", Yusuf: "Ben Etiler tarafındayım istediğiniz yere gelirim", Serdal: "Buradan çıkayım seni arayayım",
Yusuf Turanlı, sanık Serdal Adalı ile görüşmeye gitmeden önce, sanıklar İbrahim Akın ve İskender Alın’a gönderdiği mesajlar ile müsabakada rahat olmalarını ve kupayı almak için mücadele etmemelerini istemektedir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:30
Sanık Ahmet Ateş; Yusuf’a, Serdal Adalı’nın ofiste kendisini beklediğini iletmekte aşağıdaki görüşme ile de Adalı Holding’in yerini tarif etmektedir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:31
İbrahim: "Beşiktaş da istiyor beni, dünya para istedim, Yusuf abi menajerim ya benim, şimdi görüşmede şuan", Fahri: "Senin bonservisin senin sözleşmen devam ediyor", İbrahim: "Serdal Adalı bana at verdi biliyor musun bir tane, işte Beşiktaş’a gideyim diye, alacağım işte atların hangisinin iyi olduğunu öğrendim Sedo one diye bir tane atı varmış çok iyi, onu alacağım ondan, maç bitince anlaşıyoruz", Fahri: "Dönüyorsun Beşiktaş’a”,

Gökçebey
07.11.2012, 09:31
Yusuf: "Bende şeylerle biraz kahve çay içtik, yine görüştüm he, tamamdır yani, herşey yolunda rahat ol", Tayfur: "Hayırlısı kardeş", Yusuf: "Çarşamba sababı ben arabayla gideceğim hocam, kalabalık gideceğiz”,
Sanık Yusuf; Tayfur Havutçu’ya, Serdal Adalı ile görüştüğünü, her şeyin yolunda olduğunu, rahat olmasını söylemektedir.

Gökçebey
07.11.2012, 09:31
Sanık Göksel Gümüşdağ savcılık ifadesinde özetle: “Kesinlikle maçtan önce Beşiktaş'tan bize ne resmi nede gayri resmi yollardan Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu üzerinden İbrahim ve İskender'in transferine dönük bir talep olmadı, Bu maç oynandı. Aradan yaklaşık 20 gün geçti. 31 Mayıs veya 1 Haziran günü Merter'de bir arkadaşın iş yerinde otururken Serdal Adalı beni aradı. Kendisi ile daha önce görüşmüşlüğüm yoktur ve telefonu bende kayıtlı değildi. Telefonu açınca kendisini tanıttı. İbrahim Akın ile ilgili görüşmek istediğini, talip olduklarını söyledi. Ben Merter'de olduğumu, uzak olduğumu söyledim. O da Veli Efendi’de olduğunu, gelebileceğini söyledi. Yerimi tarif ettim. Geldi. Birlikte çay içtik. Yaşananlara arkadaşımda şahittir. İbrahim Akın'a talip olduklarını söyledi. Ben kendisi için bonservis bedeli istediğimi, Galatasaray'ın da kendisine talip olduğunu, takasa yanaşmayacağımı söyledim. O da bir bonvervis bedeli ödeyemeyiz, Holosko'yu size verelim. Bu şekilde anlaşalım dedi. Bende Holosko'nun bir yıllık kulüp tarafından ödenen rakamın bildiğim kadarıyla 1 milyon 800 bin euro olduğunu, böyle bir oyuncuyu takımda tutamayacağımı, bu rakama 6-7 oyuncu oynattığımı, hem bütçemi aşacağını hem takım içinde dengeleri bozacağını söyledim. Teklifini kabul etmedim. O sırada kamuoyuna yansıdığı için İskender Alın'ı isteyip istemediklerini sordum. Tereddütte kalıp düşünmüyoruz dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyandan da anlaşılmaktadır ki, İbrahim Akın’ın transferi bir an için düşünülmüş ise de, İskender Alın’ın transferinin hiçbir zaman Beşiktaş’ın gündeminde olmamıştır. Adı geçen futbolcunun isminin gündeme getirilmesi tümüyle şike faaliyetine dönük olduğu gibi, İbrahim Akın’ı transfer etme arzusunun dahi gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır.

Tanık Fahri Tatan ifadelerinde özetle;“...İbrahim Akın'a kupa final maçının hemen öncesinde Beşiktaş'tan transfer teklifi gelmişti. Bunu telefonda İbrahim bana söyledi. Hem iyi para teklif edildiğini, hem de transfer karşılığında Serdal Adalı’dan bir at alacağını söyledi. Tekrar büyük takıma döneceği için sevinçliydi. Bende kutladım. Ancak telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra ben huylandım. Kendisini aradım. "İbo kupa maçı öncesinde transfer teklif edilmesi doğrumu, bu işte bir terslik olmasın, seni kandırıyor olabilirler mi" dedim, o da "doğru diyorsun" dedi, görüşmeyi sonlandırdık...Transferin niye olmadığını da bilmiyorum.” demiştir (Kls 66, Dizi:298). Sanık İbrahim’in arkadaşı dahi kupa finali öncesinde bu şekilde bir teklif ile gelinmesinin iyi niyetli olmadığını anlamış ve bunu İbrahim Akın ile paylaşmıştır.

Gökçebey
07.11.2012, 09:31
Şu hale göre;
11.05.2011 günü Kayseri’de Beşiktaş - İ.B.B Spor takımları arasında oynanan 49. Ziraat Türkiye Kupası final maçı öncesinde; Beşiktaş futbol takımının Süper Ligde iddiasız kaldığı ve kulübün Avrupa kupalarına da katılamama riskinin bulunduğu, bu durumun taraftar, kulüp yönetimi ve tüm camia üzerinde baskı oluşturduğu, sanık Tayfur Havutçu’nun; sezon ortasında Beşiktaş Spor Kulübüne teknik direktör olması ve başarılı olamaması halinde sezon sonu kendisiyle yapılan anlaşmanın yenilenmeyeceği/uzatılmayacağı düşüncesinin camia içerisinde konuşulduğu, Avrupa Kupaları’na katılabilmek ve takım üzerindeki baskının hafiflemesi için kupanın mutlak surette kazanılması gerektiği düşüncesiyle, sanıklar Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı tarafından; İBB Sporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile, sezon sonunda yüksek transfer ücretleri ile Beşiktaş’a transfer edilecekleri vaat edilerek oynanacak kupa maçında Beşiktaş'a karşı iyi oynamamaları yönünde şike anlaşmasına vardıkları anlaşılmış, oluşan bu vicdani kanı ile anılan sanıkların, 6259 sayılı Yasa ile değişik 6222 sayılı Yasa’nın 11/1. maddesi uyarınca şike suçundan cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir

Gökçebey
07.11.2012, 09:31
73- SERDAL ADALI;
a)Sanık SERDAL ADALI’nın; 11.05.2011 tarihinde oynanan Beşiktaş-İ.B.B Spor Türkiye Kupası final müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla şike yapmak suçunu işlediği sabit olduğundan, suçun işleniş biçimi ile suç konusunun önem ve değeri gözetilerek eylemine uyan ve tüm sonuçları itibariyle lehine olan6259 sayılı Kanun ile değişik 6222 sayılı Kanun’un 11/1. maddesi uyarınca takdiren BİR YIL HAPİS ve DÖRT BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
b)Suçun; spor kulübü yönetim kurulu üyesi olan sanık tarafından işlenmesi nedeniyle sanığın cezası 6222 sayılı Kanun’un 11/4-b ve c bentleri uyarınca 1/2 oranında artırılarak BİR YIL ALTI AY HAPİS ve ALTI BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
c)Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek cezası takdiren 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek BİR YIL ÜÇ AY HAPİS ve BEŞ BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
d)Sanığa verilen BEŞ BİN GÜN adli para cezasının 5237 Sayılı TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak günlüğü takdiren 50 TL den paraya çevrilmek sureti ile; sanığın NETİCETEN BİR YIL ÜÇ AY HAPİS ve İKİ YÜZ ELLİ BİN TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
5237 Sayılı TCK'nın 52/4. maddesi gereğince sanığa hükmolunan Adli Para cezasının miktarı ve sanığın ekonomik ve şahsî hâli göz önünde bulundurularak, verilen para cezasının takdiren birer ay ara ile 10 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİNE, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsili ile ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine,
e)Sanık hakkında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, hapis cezasının infazı tamamlanana kadar;5237 sayılı TCK’ nın 53/1 maddesinin a, b, c, d ve e bendinde yer alan yazılı hakları kullanmasından YOKSUN BIRAKILMASINA,
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin c fıkrasındaki belirtilen güvenlik tedbirinin aynı yasanın 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverilme süresine kadar uygulanmasına,
Sanığın ayrıca 6222 sayılı Kanun’un 11/11. maddesi uyarınca spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyet icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan YASAKLANMASINA,
f)Sanık hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını SEYİRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne gönderilmesine,
g)Karar kesinleştiğinde,sanık Serdal ADALI hakkında Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/150 esas, 2009/602 karar sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın gereği için mahal mahkemesine müzekkere yazılmasına,

Gökçebey
07.11.2012, 09:32
40- SERDAL ADALI: Spiker ücreti 125 + rapor 75,00+tebligatlar(5) 35,00+yazışmalar 5,00=
TOPLAMA 240 TL

Gökçebey
08.11.2012, 08:24
Suç örgütü adına hareket eden ve yetkisiz menajerlik yapan Yusuf Turanlı hakkında yapılan teknik takip çalışmalarında 11.05.2011 günü oynanan İ.B.B. Spor-Beşiktaş kupa finali maçı için Beşiktaş Spor Kulübü yöneticisi Serdar Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu ve Ahmet Ateş’in Yusuf Turanlı aracılığı ile İ.B.B. Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın’a ulaşarak şike yapabileceklerinin değerlendirilmesi üzerine şahıslar hakkında 09.05.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmaları başlatılmıştır.

Gökçebey
08.11.2012, 08:24
İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü ile yapılan yazışmada; 2010-2011 futbol sezonu içerisinde İbrahim Akım ve İskender Alın isimli futbolcuların Beşiktaş Spor Kulübüne transferine yönelik medyada sıkça haberlerin yer aldığı, Beşiktaş Spor Kulübü yetkililerinden Serdar Adalı‘nın 2011 yılı Mayıs ayı sonunda kulübün dönem başkanı ile transfer konusunda görüşmeler yaptığı, ancak adı geçen futbolcularla görüşme yapmak için Beşiktaş SK tarafından kulüpten yazılı izin talep edilmediği ve kulüp tarafından Beşiktaş SK bu şekilde yazılı izin verilmediği bildirilmiştir (Kl:65, Dizi:336).

Gökçebey
08.11.2012, 08:24
4 tane tape var. Tek tek okumayalım geçelim, özeti şu, buradaki, Serdar AdalI ile Adnan Polat, Mahmut Özgener beye bir beyanat vermişler tenkit etmişler onu ve Mahmut Özgener de bana telefonda diyor ki bunlar işte bana söyle söylediler. Ben de bir şey olmaz diyorum tape bu, bir şey olmaz diyorum yani bunu geçelim. En sonunda ben de diyorum ki bizde Bolu dağında Topuk yaylasında 90 odalı tesis yapıyoruz. Bu sayın başbakanın da tavsiye ettiği yapın diye. Oyuncularımızın sporcularımızın yurt dışında gidip orada çalışma yapmasını önlemek artık önümüzdeki yıllarda hepsinin gidip orada kalacakları bir tesis yapmak için Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nden 7 trilyon para istedik. Yalnız ödemeyi nasıl yapacaklarını çözemiyorlardı. Yani futbol Federasyonuna mı verelim bu parayı, onların üzerinden mi size ödesinler veya valiliğe gönderelim valilik üzerinden mi ödensin bunun tartışmaları yapılıyor. Bende dedim ki Ankara'dan bir şey al randevu al gidelim konuşalım diye sayın başkana söylüyorum burada Birinci tape bu. İkinci tape yine Mahmut Beyle konuşuyoruz, ben o gün Beşiktaş ta şeyde Sultanahmet'te bir mahkemeye gidiyorum. Şahit olduğum bir konuda ifade vermeye, onu veriyorum. Bu arada da Mahmut bey bana telefon ediyor randevuyu aldım diyor fakat ben İzmir'e gidiyorum. 15 gün yokum bende diyorum bu akşam yemek yiyelim beraber buluşalım, hayır diyor ben İzmir'e gideceğim filan oradayken Manisaspor Başkanı da İstanbul'a geldi ayın 9'unda 09/02/2011 de geldi. Bu arkadaş daha ileride anlatacağım şey maçında ama burada yine bu tape ileride kullanacağımız bir tape, kendisi iş adamı. Her iş adamının sıkıntıları olur. Bizlerde yani sıkıntılı olduğumuz günlerde bizden daha güçlü olan maddi kaynakları olan arkadaşlarımızdan yardım istemişizdir isteriz de. O da benden istemişti. Hatta kendi kaynaklarını kullanmak için hem Garanti Bankası Genel Müdürlüğü'nde hem de Akbank Genel Müdürlüğü'ne beraber gittik ve ben onun namına rica ettim. Bu kredileri biraz uzatabilir misiniz veya bir bankaya toplamak falan beceremedik, yapamadık.

Gökçebey
08.11.2012, 08:25
39-SANIK İBRAHİM AKIN SAVUNMASINDA ÖZETLE: Beşiktaş maçıyla ilgili şike yaptığım söyleniyor, karşılığında da bir at aldığım söyleniyor, tabii ki bu olay beni çok üzmüştür, zaten benim yarış atlarım var, at yarışlarını çok seviyorum, Serdar Adalı'nın bana at teklif ettiği şike için, zaten ben böyle bir şeyin olmadığını maçta kanıtladım, bir gol ve bir asist yaptım, Fenerbahçe İ.B.B. Maçında da aynı şekilde şikeden suçlanıyorum. Takımın en iyi oynayanı benim, topum direkten dönüyor, yazarlar bana teşekkür etmiş, İbrahim Akın'ın performansından dolayı, aynı maçta şikeden dolayı suçlanıyorum ama böyle bir şeyin olmadığı açık görüntülerle ortadadır şeklinde şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

Gökçebey
08.11.2012, 08:25
34-TANIK YILDIRIM DEMİRÖREN BEYANINDA : Transfer komitelerinin tam yetkili olduğunu, 5 arkadaşa tam yetki verildiğini bunların Serdar ADALI, Cengiz ZÜLFİKAROĞLU, Doğan KÜÇÜKEMRE, ALAADDİN Bey olduğunu , beşinci kişi de Emin ÖNAL olduğunu, bu arkadaşın tam tam yetkili olduğunu, Bu arkadaşına gelen rapor, Beşiktaş Kulübünde ön izleme grubu var olduğunu, onlar alt yapıdan oyuncularından, genç hocalardan oluştuğunu ve dışarıdan futbolu bilen kişilerden oluştuğunu, Bunlar sezon içinde, geçmiş sezonda ve mevcut sezonda takıma, Beşiktaşa kişilik, bilgi ve futbolda uygun kişileri hocamıza bildirdiklerini, O dönemde de sayın Tayfur HAVUTÇU olduğunu, Tayfur HAVUTÇU da onların içinden kadroya uygun oyuncular hangisiyse seçtiğini, transfer komitesine bildirdiğini, Transfer komitesi de bu seçilen oyuncuların içinde hepsiyle tek tek görüşerek, kulüpleriyle görüşerek belli bir ortama getirdiğini, ondan sonra da yönetim kurulumuza sunduğunu. İbrahim AKIN böyle olduğunu, hoca ve izleme komitesinden bir şey geldiği vakit her yönetici olanakları, imkanları Yönetim Kuruluna sunmak zorunda olduğunu, Sunulduğu vakit Yönetim Kurulu olarak karar vermek zorunda olduklarını, Kendisi de Yönetim Kurulu Başkanı olarak fikrini beyan ettiğini getirdikleri vakit bunun olmamasının doğru olacağını söylediğini, Arkadaşların hocadan gelen şeyi yapmazlarsa ileride, bunu futbolun içinde yaşamakla hocaların çıkıp "ben Yönetim Kuruluna bu ismi verdim, almadı. Onu alsaydı biz daha başarılı olurduk" diye beyanda bulunabildiklerini, onun için herkesi değerlendirmek zorunda olduklarını şeklinde beyanda bulunmuştur.

Gökçebey
08.11.2012, 08:26
58-TANIK FAHRİ TATAN BEYANINDA :

Sanıklarla herhangi bir şekilde akrabalığının olmadığını, sadece İbrahim Akın adlı futbolcu arkadaşı ile ilgili bilgisi olduğunu, kendisinin 2012'nin Ocak ayı başında Rize Spor kulübüne transfer olduğunu ve Rize Spor oynadığını, 2011 yılında ise Adana Sporda futbolcu iken, İbrahim Akın isimli kişi ile Beşiktaş Klübünden tanıştığını, bir dönem beraber oynadıklarını, 2011 yılının Mayıs aylarında kendisi ile telefonda bir görüşmemiz yaptığını, o dönemde kendisinin Büyükşehir Belediye Sporda oynadığını, İbrahim Akın'ın telefonda Fenebahçe'nin, Büyükşehir Belediye spor müsabakası ile ilgili olarak eksra prim olduğunu söylediğini, normalde kendisinin sözleşmesi gereği ligde oynadığı maçlarda attığı her üç gole karşılık 50 bin TL prim aldığını, konuşmamız sırasında ekstra pirimde bahsedince bende bunun bu 50 bin TL olduğunu düşündüğünü, İbrahim Akın'a iyi o zaman at golleri al parayı dediğini, onunda tam tersi öyle değil gibi bir şeyler söylediğini, kendisinin şaşırdığını ne yaparsan yap diyerek telefonu kapattığını bu işin içinde başka bir şey varmı, şike olabilirmi diye düşündüğünü, her ne kadar önceki ifadesinde Fenerbahçe'nin İbrahim Akın'a şike amaçlı para vereceği teklifi geldiğini anladım şeklinde ifadesinin geçmiş isede, böyle bir şeyin kesin olarak anlamasının ve kestirmesinin mümkün olmadığı, bunun sadece bir tahminden ibaret olduğunu daha sonra İbrahin akın ile görüştüklerini olayın üstünden zaman geçtiğini, görüştükleri zaman şikeden bahsetmediğini, tahmin ettiğini, eğer şike olursa sakın böyle bir şeylere girme diye söylediğini, İbrahim Akın'ın bana şike olayından bahsetmediğini, tamamen kendisinin tahmini olduğunu, İbrahim sürekli at yarışı oynadığını, kendisinin ve İbrahim'in ayrıca ortak atları olduğunu, o dönemde İbrahim ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin çoğunun atlar ve yarışlar ile ilgili olduğunu atların İbrahim'in üzerine olduğunu, bu konunun Türkiye Jokey kulubünde kayıtlı olduğunu, İbrahim oynadığı külüpte iyi kazandığı için para sıkıntısınında olmadığını, şike ile ilgili telefonda açıkça konuşmadığını . Yusuf Turanlı isimli kişinin İbrahim Akın'ın menajeri ve yakın arkadaşı olduğunu, Fenerbahçe, BüyükşehirBelediyespor maçından öncede biryerlere gidip oturduklarını yanlarında olmadığı için ne konuştuklarını bilmediğini yine o dönemde Beşiktaş, İstanbulBüyükşehir takımları arasındaki oynan maçtan yaklaşık 15 gün önce İbrahim'in Beşiktaş'ın kendisini transfer etmek istediğini söylediğini transfer karşılığında iyi para ve Beşiktaş yöneticisi Serdar Adalı'nın istediği bir atı vereceğini söylediğini, bu teklifin güzel oludğunu, ancak bu teklifin kupa finali maçı öncesi gelmesi biraz ters değilmi şeklinde söylediğini, bu transfer görüşmelerini kupa finali sonrasına bırakılmasını daha doğru olacağını ifade etmek istediğini, hatta o da doğru diyorsun, bunu söylediğin iyi oldu söylediğini, İbrahim'in Fenerbahçe'den şike teklifi aldığını tahmin ettiğini para alıp almadığını bilmediğini, İbrahim'inde şike teklifi aldığını söylemediğini aramızdaki konuşmalarda böyle bir teklifin olduğunu sadece tahmin ettiğini. Tape konuşmalarında şikeden bahsedilmediğini, 6'lı olarak geçen konuşmaların at yarışları ile ilgili olduğunu, İbrahim'in Cuma günü para geleceğini ve bana olan borcunu o zaman vereceğini söylediğini, hatırladığı kadarıyla gerek at yarışlarından gerekse külübunden alacağı olduğunu, bu gelecek olan para bu alacakları ile de ilgili olabileceğini, Fenerbahçenin teklif ettiği şikeden gelecek bir para beklentisi şeklinde bir ima kesinlikle yapılmadığını, İbrahim ile para konusunda 06/05/2011-07/05/2012 tarihinde ki görüşme de ise; Büyükşehir belediye sporun Antalyadaki maçı nedeniyle ibrahim' e sen gitmiyorumusun, oynamayacakmısın diye sorduğunu, o da izinli olduğu için gitmeyeceğini, kupa finali maçı öncesi hocasının kendisini dinlendirdiğini ifade ettiğini, İbrahim'e 6 lı yı nasıl oyanayacaksın diye sorduğunu, İbrahim'in de televizyondan bilgisayardan takip edeceğini, para da cebimde balyalar şeklinde söylediği sözler ise at yarışından sık sık sık 6 lı yı tutturması sebebiyle aldığı paralar ile ilgili olduğunu, "yolla bi 15 kağıt tehdit ederim seni" şeklindeki ifadesinin ise tamamen kendisine olan borcunu ödemesi için ve espiri ve küfürle söylenmiş sözler olduğunu kesinlikle şike davası ve buradan alacağı iddia olunan para ile ilgisi olmadığını beyan etmiştir.

Gökçebey
08.11.2012, 08:26
62-TANIK HASAN YENER BEYANINDA :2008 yılından beri Trabzonspor kulübünde yönetim kurulu üyesi ve genel sekreter olarak görev yaptığını, sanıklardan Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Ümit Karan, Cemil Turan, Mecnun Otyakmaz, Mehmet Yıldız, Emanuel Emenike, Korcan Çelikaç, Sadri Şener, Mahmut Özgener, Mehmet Levent Kızıl, Nevzat Şakar, Ufuk Özerten, İskender Alın, İbrahim Akın, Serdar Adalı ve Tayfur Havutçu’yu gerek Trabzonspor’da yönetici olmam sebebiyle ve gerekse basından tanıdığını, diğer şahısları tanımadığını, onlarla herhangi bir şekilde ilişkisi olmadığını, Trabzonspor’da görev yaptığım süre içerisinde herhangi bir şekilde yasa dışı bir iş yapıldığını görmediğini, teşvik ve şike faaliyetinde bulunmadığını, bulunanı da görüp duymadığını, teşvik ve şikeyle ilgili gerek Fenerbahçe kulüp başkanları ve oyuncularıyla ve gerekse diğer spor kulüpleri ve oyuncularıyla herhangi bir şekilde bir görüşme ve faaliyet içinde bulunmadığını, şike ve teşvik primleriyle ilgili olayları basından duyduğunu beyan etmiştir.

Gökçebey
08.11.2012, 08:27
09.05.2011 günü saat:12.46’da İbrahim Akın’ın , Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3538):
Yusuf: "Şey akşam üzeri buluşacam şeylerle tamam mı, Soder One, işte yani o bize lazım doğru mu", İbrahim: "Tamam, evet", Yusuf: "Tamam haber verecem sana”,
Yusuf Turanlı bu görüşmede, Serdar Adalı ile buluşacağını İbrahim akın’a iletmektedir. Ancak Serdar Adalı ismini açıkça söylememekte, sahibi olduğu atın adını söyleyerek (Soder One) şifreli konuşmaktadır.

Gökçebey
08.11.2012, 08:27
Sanık Ahmet Ateş ifadelerinde özetle; Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı’nın, Yusuf Turanlı ile görüşme ayarlamasını istediklerini, kendisinin de bu görüşmeleri ayarladığını beyan ettiği, her ne kadar görüşmeleri ayarladığı sabit ise de, bu görüşmelerde hazır bulunduğuna dair bir kabul ya da beyanın söz konusu olmadığı gibi şike anlaşmasının sağlanmasına yönelik ya da bu anlaşmanın varlığını bilerek hareket ettiğine dair delil ve emare elde edilemediğinden adı geçen yüklenen suçtan sanık Ahmet Ateş’in beraatine karar vermek gerekmiştir.

Trabzonspor 61
15.12.2012, 14:30
Bu davarlar da şike sürecinde Şikebahçe'nin yanında oldular. Beşiktaşlı kalleşler de de hakkımız var!

Bud Spencer
15.12.2012, 15:41
Bu davarlar da şike sürecinde Şikebahçe'nin yanında oldular. Beşiktaşlı kalleşler de de hakkımız var!


Beşiktaş'da gözümde Şikecidir!!!
Fenerbahcenin yaninda tabiki bi b.k yapmamis gibi duruyorlar ve Trabzonspor ile Şikebahce savasin arasindan güzelce siyrildi serefsizler

Trabzonspor 61
15.12.2012, 15:43
Beşiktaş'da gözümde Şikecidir!!!
Fenerbahcenin yaninda tabiki bi b.k yapmamis gibi duruyorlar ve Trabzonspor ile Şikebahce savasin arasindan güzelce siyrildi serefsizler

Sadece senin gözünde değil, mahkeme kararıyla şikecidir Beşiktaş!

Turan Bebek
15.12.2012, 18:10
mahkeme kararıyla ceza alanların hepsi şikecidir...bu biz olsak da değişmezdi ancak tüpçünün tıpası yemedi ceza vermeyi...zira batırmış olduğu takım iyice dibe vururdu.

Ilelioglu
15.12.2012, 19:25
Beşiktaş'da gözümde Şikecidir!!!
Fenerbahcenin yaninda tabiki bi b.k yapmamis gibi duruyorlar ve Trabzonspor ile Şikebahce savasin arasindan güzelce siyrildi serefsizler

Aynen katiliyorum.

..

ESER
17.12.2012, 15:46
Beşiktaş'da gözümde Şikecidir!!!
Fenerbahcenin yaninda tabiki bi b.k yapmamis gibi duruyorlar ve Trabzonspor ile Şikebahce savasin arasindan güzelce siyrildi serefsizler

$ikenin rengi tum dunyada ayniydi fb bu tabuyu yikana kadar..

portekizde boavista , italyada juventus , Turkiyede bi$iktas cimnastik.

fbyi ayricalikli yapan da bu tabuyu farkli renklere sahip olan bir takim olarak yikmis olmasi..

bi$ikta$ sikecinin krali.. fbsini kurtarma pesindeki basbagan hazretlerinin kiyagiyle aradan siyrildi.

Trabzonspor 61
23.12.2012, 03:42
Bjk nin Sikeci Çocuğu!

tsefsanesi
30.01.2013, 01:15
ben beşiktaşın ibb maçından dolayı şike olaylarına girdiğini düşünmüyorum, şike yapan iki oyuncudan birisi iki gol atmaz, bir tanesi asist yapmaz ve penaltılarla beşiktaş kazanamazdı maçı, kaldıki at yarışlarıyla alakalı olarak serdar adalı şuan da tjk baskanı, burda menejer yusufun boş ağızlılığına gitmiş beşiktaş,


şike sürecinde ise mevcut başkanın tutumundan ziyade bir önceki başkanın tutumunun meyvelerini şuan da nerede nasıl aldığını görüyoruz zaten.

CAFER ÖZER
27.06.2013, 18:41
BJK istediği kadar Yırtınsın Şike yapmıştır
BJK nın şike yapma nedeni Şu
Tayfur havutçu Sebanın yeğeni O sene başarısız olmuş takımdan gönderilecek Takımdan Gönderilmesin diye Kupa alıp taraftarın nsesini kesmek amacı ile Şike yapmıştır.
(Sebanın Yakın dostu BJK kongre üyesinden aldığım bilgi)

Mehmet BAŞ
11.05.2016, 13:26
Burada paylaşılmamış ama Serdar Adalı ile ilgili tapelerin tamamına baktığımızda:

Açık konuşmak gerekirse, şike ve teşvik yaptığına dair bir kanıt yok.

Adamın tek yaptığı şey, Menajer Yusuf Turanlı ile transfer görüşmesi yapmasıdır.

Yaptığı telefon konuşmalarında teşvik ve şikeye dair bir unsur yok.

Aklında soru işareti kalan Serdar Adalı'nın tapelerini yeniden okuyabilir.

Benim şahsi fikrim, Serdar Adalı ile ilgili olarak art niyetli bir şekilde davranılmıştır.

Diyeceksiniz ki, "İBB Maçı öncesinde neden transfer işlerine girdiler?"

Transfer görüşmesi yapmak yasal olarak suç değil, üstelik elde edilen delillerde ve tapelerde maçı satmaları yönünde bir teklif yapılmadı.

Normal bir transfer görüşmesi gerçekleşti.

Burada işi karıştıran "Yusuf Turanlı" denen menajerdir.

Yusuf Turanlı, "Beşiktaş ile anlaştım, maçlarda sıkmayın, yok yere transferi zora sokmayalım!" diyerek İskender ve İbrahim'e baskı yapmıştır.

İsteyen tapeleri açıp okuyabilir.

M. Fatih ALEMDAR
04.09.2016, 01:49
Burada paylaşılmamış ama Serdar Adalı ile ilgili tapelerin tamamına baktığımızda:

Açık konuşmak gerekirse, şike ve teşvik yaptığına dair bir kanıt yok.

Adamın tek yaptığı şey, Menajer Yusuf Turanlı ile transfer görüşmesi yapmasıdır.

Yaptığı telefon konuşmalarında teşvik ve şikeye dair bir unsur yok.

Aklında soru işareti kalan Serdar Adalı'nın tapelerini yeniden okuyabilir.

Benim şahsi fikrim, Serdar Adalı ile ilgili olarak art niyetli bir şekilde davranılmıştır.

Diyeceksiniz ki, "İBB Maçı öncesinde neden transfer işlerine girdiler?"

Transfer görüşmesi yapmak yasal olarak suç değil, üstelik elde edilen delillerde ve tapelerde maçı satmaları yönünde bir teklif yapılmadı.

Normal bir transfer görüşmesi gerçekleşti.

Burada işi karıştıran "Yusuf Turanlı" denen menajerdir.

Yusuf Turanlı, "Beşiktaş ile anlaştım, maçlarda sıkmayın, yok yere transferi zora sokmayalım!" diyerek İskender ve İbrahim'e baskı yapmıştır.

İsteyen tapeleri açıp okuyabilir.

Hacim. Birkac baslikta ayni paralelde yazilar yazdin. Usenmedim cogunu okudum.
Sanirim bjk ya sempatin var gibime geldi.
Cunku, sana karsi yapilan her savunmaya cevap vermek yerine israrla dusunduklerini soyluyorsun.
Burada onemli olan bir iki konu var.
Birincisi, bjk sempatizani olman seni kotu biri veya Trabzonsporlu olmayan biri yapmaz muhakkak.
İkincisi, Trabzonsporlu olan birinin istanbul takimina sempati duymasi da feci yanlis bir durumdur.
Aslinda 3. Ve 4. De var da aklimda. Ama uzatmaya gerek yok diye dusunuyorum.

Netice olarak; bence yanlis yoldasin kardesim. Inşallah tez zamanda dogru yolda olman dilegiyle.

Saygilar ve sevgiler...


TRABZONSPOR

Mehmet BAŞ
05.09.2016, 09:29
Hacim. Birkac baslikta ayni paralelde yazilar yazdin. Usenmedim cogunu okudum.
Sanirim bjk ya sempatin var gibime geldi.
Cunku, sana karsi yapilan her savunmaya cevap vermek yerine israrla dusunduklerini soyluyorsun.
Burada onemli olan bir iki konu var.
Birincisi, bjk sempatizani olman seni kotu biri veya Trabzonsporlu olmayan biri yapmaz muhakkak.
İkincisi, Trabzonsporlu olan birinin istanbul takimina sempati duymasi da feci yanlis bir durumdur.
Aslinda 3. Ve 4. De var da aklimda. Ama uzatmaya gerek yok diye dusunuyorum.

Netice olarak; bence yanlis yoldasin kardesim. Inşallah tez zamanda dogru yolda olman dilegiyle.

Saygilar ve sevgiler...


TRABZONSPOR


Kardeşim ne Beşiktaş'a ne de başka bir takıma zerre kadar sempati duymadım, duymam.

Benim çocukluğum Trabzon Vakfıkebir'de geçti. Allah'a şükür olsun, Trabzonspor'dan başka bir takıma gönül vermedim. Vermem.

Bu konu benim için tartışmaya mahal vermeyecek kadar açıktır.

Fakat böyle bir değerlendirme yapman beni üzdü.

Bu forumda pek çok kişi birbirini tanımıyor. Burada yazdığımız yazılar üzerinden belli fikirlere kapılıyoruz.

Lakin bu durum çoğu zaman bizleri yanlış bir önermeye götürüyor. Bir kaç yazı üzerinden birbirimizi tanıma olasılığımız çok çok düşük.

O nedenle böyle bir değerlendirme yapmadan önce bu durumu göz önünde tutsan daha iyi olurdu. Neyse canın sağ olsun.




Serdar Adalı ve Tayfur hakkında yazdıklarıma gelince, o yazdıklarım tamamen bu davaya ilişkin hakimiyetimle alakalıdır.

Şike Davası İddianamesi, 16 ACM Gerekçeli Kararını, CAS Gerekçeli Kararını tamamen okumuş bir kardeşinizim.

Bu adı geçen isimlerin tapelerini okumaya fırsatın olursa emin ol biraz olsun bana hak vereceksin.

Ben bu davaya ilişkin objektif bir değerlendirme yapmaya gayret ettim, ediyorum. Bu iki kişi hakkındaki tapeleri okuyun lütfen.

Benim söylediğime inanın demiyorum, açın okuyun. Bu kişiler hakkında isnat edilen suçlamalar ve eldeki tapeler sizi ikna ediyorsa amenna.

Ama önce okuyup değerlendirmek gerek diyorum.

Son olarak bu isimlerle ilgili yazdığım şeyler beni Beşiktaş sempatizanı yapmaz. Ben sadece okuduğum ve bildiğim şeyleri paylaşıyorum.

Yoksa ne Serdar Adalı ne de Tayfur Havutçu zerre kadar umurumda değil...

Umarım derdimi anlatabilmişimdir.

Selametle...

tonya55
11.11.2016, 19:36
Hacim. Birkac baslikta ayni paralelde yazilar yazdin. Usenmedim cogunu okudum.
Sanirim bjk ya sempatin var gibime geldi.
Cunku, sana karsi yapilan her savunmaya cevap vermek yerine israrla dusunduklerini soyluyorsun.
Burada onemli olan bir iki konu var.
Birincisi, bjk sempatizani olman seni kotu biri veya Trabzonsporlu olmayan biri yapmaz muhakkak.
İkincisi, Trabzonsporlu olan birinin istanbul takimina sempati duymasi da feci yanlis bir durumdur.
Aslinda 3. Ve 4. De var da aklimda. Ama uzatmaya gerek yok diye dusunuyorum.

Netice olarak; bence yanlis yoldasin kardesim. Inşallah tez zamanda dogru yolda olman dilegiyle.

Saygilar ve sevgiler...


TRABZONSPOR

besiktaslı zaten

tonya55
17.11.2016, 19:41
mehmet bas besiktaslı bastan sona okudum yazdıklarını besiktas konusu gectimmi ortaya cıkıyor bir anda.

batuhanTs
18.11.2016, 14:35
mehmet bas besiktaslı bastan sona okudum yazdıklarını besiktas konusu gectimmi ortaya cıkıyor bir anda.

Kimin hangi takimli tuttugu ile ilgili kıstasınız nedir sizin besiktasta gorev yapmis birisini savunmak o kişiyi besiktasli yapiyorsa bu forumdaki en buyuk besiktasli sizsiniz

Berk Ç.
24.11.2016, 16:58
Burada paylaşılmamış ama Serdar Adalı ile ilgili tapelerin tamamına baktığımızda:
Açık konuşmak gerekirse, şike ve teşvik yaptığına dair bir kanıt yok.
Adamın tek yaptığı şey, Menajer Yusuf Turanlı ile transfer görüşmesi yapmasıdır.
Yaptığı telefon konuşmalarında teşvik ve şikeye dair bir unsur yok.
Aklında soru işareti kalan Serdar Adalı'nın tapelerini yeniden okuyabilir.
Benim şahsi fikrim, Serdar Adalı ile ilgili olarak art niyetli bir şekilde davranılmıştır.
Diyeceksiniz ki, "İBB Maçı öncesinde neden transfer işlerine girdiler?"
Transfer görüşmesi yapmak yasal olarak suç değil, üstelik elde edilen delillerde ve tapelerde maçı satmaları yönünde bir teklif yapılmadı.
Normal bir transfer görüşmesi gerçekleşti.
Burada işi karıştıran "Yusuf Turanlı" denen menajerdir.
Yusuf Turanlı, "Beşiktaş ile anlaştım, maçlarda sıkmayın, yok yere transferi zora sokmayalım!" diyerek İskender ve İbrahim'e baskı yapmıştır.
İsteyen tapeleri açıp okuyabilir.

Amaç transfer değil okuyunca bu anlaşılıyor zaten.
Final maçı öncesi rakibin 2 tane ilk 11 oyuncusuna yüksek teklifler yapılıyor görünürde belki düz yoldan değil ama dolaylı yoldan şike veya kötü oynamaya teşvik teşebbüsüdür bu bana göre.
Oyunculara yüksek maaşlı ve ek olarak birine at diğerine kim bilir ne teklif edilerek akılları karıştırılıyor.
Bu teklifi almış adam ne yapar ister istemez gelecek seneyi düşünür ve fark eder ki finali şu anki takımında kazanırsa seneye kendilerininde bulunduğu yeni takımı avrupada olamayacak ee bu adam şimdi finalde iyi oynamayı bırak nasıl içten içe beşiktaşı desteklemesin nasıl kötü oynamasın bana göre serdar adalının da planı budur ve işe yaramıştır.

tonya55
24.11.2016, 18:56
serdar adalıyı savunanlar burda yarın birgün feneride savunur sikede balkide savunuyordur.

Mehmet BAŞ
24.11.2016, 20:50
Amaç transfer değil okuyunca bu anlaşılıyor zaten.
Final maçı öncesi rakibin 2 tane ilk 11 oyuncusuna yüksek teklifler yapılıyor görünürde belki düz yoldan değil ama dolaylı yoldan şike veya kötü oynamaya teşvik teşebbüsüdür bu bana göre.
Oyunculara yüksek maaşlı ve ek olarak birine at diğerine kim bilir ne teklif edilerek akılları karıştırılıyor.
Bu teklifi almış adam ne yapar ister istemez gelecek seneyi düşünür ve fark eder ki finali şu anki takımında kazanırsa seneye kendilerininde bulunduğu yeni takımı avrupada olamayacak ee bu adam şimdi finalde iyi oynamayı bırak nasıl içten içe beşiktaşı desteklemesin nasıl kötü oynamasın bana göre serdar adalının da planı budur ve işe yaramıştır.

Berk Kardeşim, meseleyi uzatmak istemiyorum.
Sonuçta Beşiktaş'ın ve ilgili sanıkların meselesidir. (Çok da umurumda değil.)
Dosyayı başından sonuna kadar bilen ve okuyan biri olduğum için rahatlıkla yazabiliyorum.

Benim bu konu ile ilgili söylediklerim şikenin ''Ceza Yargılaması'' ile ilgilidir.
Sportif yargılama açısından bu zamana kadar bir yorum yapmadım.

Sportif yargılama açısından bakarsak senin söylediğin şeyler ihtimal dahilinde olabilir.
O konuda söylediklerine ben de katılıyorum.

Fakat bu ''Transfer Görüşmesi'' konusunda objektif olmak lazım.
Kural olarak rakip takımın sözleşmeli futbolcusu ile izin almadan görüşmek yasaktır. Cezai yaptırımı vardır.(Sportif Ceza)
Fakat bilhassa ülkemizde, bu gibi transfer görüşmeleri ''Doğalmış Gibi'' eskiden beri yapılagelmiştir.
Günümüz futbol dünyasında da bu gibi transfer görüşmeleri ''Etik'' unsurlar dikkate alınmadan hala yapılıyor. (Onaylamıyorum.)

Bu konuda bir ''Kural'' var fakat bu kural uygulamada keyfi olarak bazen uygulanmakta bazen uygulanmamaktadır.
Bu zamana kadar rakip takımın futbolcusu ile görüşen birçok takım olmasına rağmen ceza uygulanan takım sayısı çok azdır.
Ve böyle bir transfer görüşmesi sonucu hiç bir takıma ''Şike'' ve ''Teşvik'' iddiasında bulunulmamıştır.
Verilen cezalar ''Para Cezası'' veya ''Transfer Kısıtlaması'' şeklinde olmuştur.

O nedenle Beşiktaş'ın ilgili yöneticileri hakkında ''Şike ve Teşvik'' iddiasında bulunmak bana pek adil gelmiyor.
Çünkü tüm dünyada ve ülkemizde bu tip transfer görüşmelerinin hala yapılıyor ve ciddi cezai yaptırım uygulanmıyor.
Kamuoyuna yansımayan ama sezon devam ederken anlaşan nice kulüpler ve futbolcular oldu, oluyor, olacak(!)

Hatırlayın, Galatasaray yakın geçişte sözleşmesi devam eden onlarca futbolcu ile görüşmüş, anlaşmıştır.
Aradan 1 yıl geçtikten sonra bu görüşmeler tüm kamuoyuna yansımıştır.
Peki bu suç değil miydi? Neden gerekli cezai işlemler yapılmadı, yapılmıyor?
Demem o ki, bu ülkede ve dünyada bu iş keyfi uygulanıyor.
Ha doğru mu? Elbette yanlış!

Bu konuda cezai yaptırımın daha aktif uygulanması için sportif anlamda yeni bir düzenleme yapılmalı.
Yoksa bu kirli düzen böyle devam edecek...

tonya55
24.11.2016, 20:54
bu konuyu acıp adalıyı savunan besiktaslılar var dedigim gibi bugün besiktasa sikeci degil diyen fenerede sikeci degil der aynı.

Mehmet BAŞ
15.12.2016, 16:54
İddianamede gelişmeler şöyle anlatıldı; "Turanlı'nın akşam saatlerinde Adalı'nın şirketine gittiği ve burada futbolcuların şike yapmaları karşılığında transfer edilmesi konusunda anlaştıkları, bu buluşmanın ardından Turanlı'nın 2 futbolcuyu arayarak anlaştığını söylediği ve 2 milyonluk teklifi ilettiği ve Adalı'nın Soder One adlı bir yarış atını da Akın'a hediye edeceğini söylediği ve her iki futbolcunun da söz konusu transfer karşılığında karşılaşmanın Beşiktaş'ın lehine bitmesi için kupa maçında iyi oynamamalarını istediği tespit edildi."


Madem lafını açtınız, o zaman konuşalım. En başta kendimi tanıtayım.
Ben Vakfıkebirliyim, yerim yurdum bellidir. Şüphe duyan varsa tel.de de görüşürüm.
Ben şike davasını en başından beri takip eden, ilgili iddianameyi 5-6 defa okumuş bir Trabzonsporluyum.
Sadece şike iddianamesi değil, şike ilgili tüm bilgi ve belgeleri, gerekçeli kararları da okumuş biriyim.

Şike iddianamesi Türkiye'deki şike konusunu ayrıntıları ile ortaya çıkarmış değerli bir kaynaktır.
Buna kimsenin itirazı yoktur sanırım. Fakat şike iddianamesinin bazı eksiklerinin olduğunu da belirtmek lazım.
İddianamenin bazı bölümlerinde delil sunulmadan kişisel yorumlara dayalı suç isnat edildiği görülmektedir.
Şimdi lafı açıldığı için bunlardan birinin Serdar Adalı ve Tayfur Havutcu olduğunu söyleyebilirim.
Gazete haberi, hayal ürünü sözleri bırakalım. İddianamedeki savcının iddiaları üzerinden gidelim.

İddianame savcısı "Şike karşılığında transfer vaadinde bulunulan ancak gerçekte transferi düşünülmeyen futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın’ın transferlerinin gerçekleştirilmediği..." diyerek S.Adalı ve T.Havutcu'ya suç isnat etmiştir.

Savcı iddiasını menajer Y.Turanlı'nın İ.Akın ve İ.Alın ile yaptığı görüşmelere ve S. Adalı'nın Y.Turanlı ile buluşmasına dayandırmıştır.
Bu konuya ilişkin iddianamedeki deliller telefon tapeleri ve fiziki takip tutanaklarından ibarettir.
Tapelerin %95'i Y.Turanlı'nın İ.Akın ve İ.Alın ile yaptığı görüşmelerden oluşmaktadır.
Tapelerde en dikkat çeken kısım, Y.Turanlı'nın futbolculara "Transfer işi tamam, maçta sıkmayın, relax" dediği kısımlardır.
Fiziki takip tutanaklarının en önemlisi ise S.Adalı ve Y.Turanlı'nın İstanbul'da buluştuğunun tespit edilmesidir.
Bu konuya ilişkin deliller bundan ibarettir. İddianamede bu konuya ilişkin başkaca bir delil konulmamıştır.

Ben araştırdım, sizler de araştırabilirsiniz. Ama bilmeyen arkadaşlarımız için söyleyeyim.
İddianamede Y.Turanlı ve S.Adalı arasında "Şike ve Maç Satma" içerikli bir görüşme yapıldığına dair tape yok.
Böyle bir konuda pazarlık yaptıklarına dair de bir delil (Belge, Tape) yok.
Tapelerde yalnızca S.Adalı ve Y.Turanlı arasında futbolcu transferi için bir görüşme yapıldığına dair deliller var.
Fakat bu transfer görüşmeleri İ.B.B - Beşiktaş Kupa Finalinden önce yapılmıştır.

Bu konuda "Şahsi" kanaatim; iddianamede S.Adalı ve T.Havutcu'nun şike yaptığına dair yeterli delil olmadığı yönündedir.
Şimdi böyle düşünmeme sebep olan şeyleri tek tek yazayım.

1. Tapelerde S.Adalı ve T.Havutcu'nun menajer Y.Turanlı'dan "Futbolcular maçta sıkmasın." diye bir talebi olmamıştır.
2. Tapelerde "Maçta sıkmayın, relax" gibi ifadeleri Y.Turanlı "Şahsi" olarak kendisi kullanmıştır.
3. Tapelerde S.Adalı'nın "Nerede görüşelim?" demesi dışında bir telefon konuşması yoktur.
3. Tapelerdeki bazı telefon konuşmaları ve mesajlar (Örnekler Aşağıdadır.)

Mehmet BAŞ
15.12.2016, 16:54
04.05.2011 günü Y.Turanlı'yı, T.Havutçu'nun aradığı görüşme;
Tayfur: "Bu Akın ile İskender’i, ben söyledim şimdi, onu kesinlikle şey yapmak istiyorlar ikisini",
Yusuf: "Almak istiyorlar",
Tayfur: "Kesin yani hani, şimdi bu maçla falan alakası yok yani onun için, İ.Akın’ı ben istiyorum yani"


04.05.2011 günü İ.Alın'ı, Y.Turanlı'nın aradığı görüşme:
Yusuf: "Hoca aradı beni, Tayfur, ismini de, saat önce yönetime söylemiş bu adamı kesinlikle istiyorum diye, çocuklarla konuş dedi fikirleri ne dedi ben yalandan arıyorum seni tamam mı, sakın dedi bu maçla alakalı falan değil sakın dedi kimsenin aklına öyle bir şey gelmesin dedi"
İskender: "Şartları uygun olursa gideriz"


04.05.2011 günü İ. Akın’ı, Y.Turanlı’nın aradığı görüşme:
Yusuf: “Hoca aradı beni Tayfur hoca, yönetimle konuşmuş, seninle İskender’in ismini vermiş, kesinlikle istiyorum diye tamam mı, yönetimde sen istiyorsan alacağız o zaman demiş yanlız dedi sakın dedi ben dedi bu maçla alakalı falan filan dedi aramıyorum benim dedi tarzımı biliyorsun biz seninle bu konuyu daha önceden konuşmuştuk dedi yani anladın mı sakın dedi öyle birşey aklınıza gelmesin dedi, ne düşünürler dedi gelmekle ilgili bende sana bi sorayım dedim yani herhalde şartlar oluşursa her türlü geliriz yani doğru mu ”,
İbrahim: “Sen biliyorsun Beşiktaş’a yani yarım kalan bir şeyim var dedim ya sana”,
Yusuf: “Okey söylüyorum ben o zaman”


Şimdi bu tapelere bakıp Tayfur'a "Şike Yapmıştır." diyebiliyor musunuz? Ben diyemiyorum.
S.Adalı'nın ise "Nerede buluşalım?" dediği tek bi tapesi var. Bu adama neye dayanarak şike yaptı diyeceğiz?
Ortada herhangi bir delil, herhangi bir kanıt yok...

Mehmet BAŞ
15.12.2016, 16:55
09.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'ı aradığı görüşme: Yusuf: "Şişko… Anlaştım… Totel 1 buçuk trilyon tamam mı, tamam yani bitti yani",
İskender: "Tamam tamam İbo, İbo’da tamam dedi benimki"


09.05.2011 günü Y.Turanlı'yı , İ.Akın'ın aradığı görüşme:
İbrahim: "Şey Yusuf abi Kupayı alırsak ne olacak",
Yusuf: "Seninle bir alakası olmasın önemi yok yani anladın mı",



09.05.2011 günü İ.Akın’a, Y.Turanlı'nın gönderdiği mesajda; "2 mılyon euro vercekler. 1 mılyon euro garantı mac bası felan 2 mıluon euro olcak her turlu verıcem dıo:)"yazdığı,

09.05.2011 günü İbrahim Akın’a, Y. Turanlı'nın gönderdiği mesajda: "kesınlıkle evet dıorum hayırlı olsun dıolar:)hersey super.Adalı benım oglum dıo:)" yazdığı,


09.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'a gönderdiği mesajda; "ok dımı relax ve rahatsın macta:) gerek yok yenı yer onemlı bızım ıcın oralar gerıde kaldı:)" yazdığı

09.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'a gönderdiği mesajda; "oyle bisey yok:)) garanti yaparim ben isimi:))" yazdığı,

09.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'a gönderdiği mesajda; "ya yapma ya adamlar gelcek sımdı yanıma konusmaya ben rahat olun dıcem:)" yazdığı,

Mehmet BAŞ
15.12.2016, 16:55
11.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'a gönderdiği mesajda; "valla sen seneye ıbb den 1.5 trılyon alıcaksan oyna:) :)senı sevmeyen apo hocanla beraber" yazdığı,

11.05.2011 günü Y.Turanlı'nın , İ.Alın'a gönderdiği mesajda; ":) aynen aynen.ıboylada konus sıkmayın yaa ayıp olur adamlara ısı bıtırdım rakamda anlastık yenı takımımızla avrupaya gıdıcez:)" yazdığı,Bunlar dikkatimi çeken tapeler. İddianamede bunların devamı var. İsteyen açıp okuyabilir.
Tapelere bakınca Y.Turanlı'nın İ.Alın ve İ.Akın'ı Beşiktaş'a satmak için kıvrandığı görülüyor.
Üstelik transferi ayarladığı, transferin bozulmaması için futbolculara maçta sıkmamaları gerektiğini öğütlüyor.
Futbolcular pek çok defa böyle bir yapmayacaklarını söylemesine rağmen işi bozmayın dediği görülüyor.
Üstelik bir mesajında İ.Alın'a "relaxsın, rahatsın dimi?" diye sorduğu,görüşmede "Rahat olun dicem" dediği çok açık görülüyor.
Yaniortada Y.Turanlı'nın pisliği var. Tipik bir menajer hareketi.

Bu yazdıklarımdan sonra meseleyi merak eden açıp tapeleri tekrar okuyabilir.


(NOT: Kusura bakmayın site tek bir mesajda yazmama izin vermedi.)