Alihan Ertürk
30.09.2012, 21:53
http://media3.ligtv.com.tr/img/news/2012/9/27/ts_uzgun122.jpg
Ne güzel başlamıştı her şey. Kadıköy'de fenerbahçe'yi deviriyorduk, elimizden kaçırmıştık. O ne güzel oyundu, o ne muhteşem mücadeleydi. Gerçek Trabzonspor gibiydik o gün..
Geçen haftanın etkisiyle taraftar bugün Mersin İdman Yurdu karşısında rahat bir galibiyet bekliyordu. Trabzonspor'a yakışır mücadele istiyordu bir kez daha. Ama yine aynı şey oldu.. Yine Avni Aker'de rahat bir maç izleyemedi taraftar. Daha *Trabzonspor maçı nefes moduna geçemeden golü gördük kalemizde. Bir kehanet var sanki.. İlla her maçta Nobre bu takıma gol atacak. Gözlerimizi kapatıp kahrolurken baktık ki yine o isim seviniyordu karşımızda.
Daha oyuna ısınamadan futbolcularımız kalemizde gol görmüştük. Artık iş daha zordu. Ben zaten oyuncuların bayanlarımızın destek verme amacıyla çıkarttıkları uğultu yüzünden oyuna konsantre olamadıklarını düşünüyorum, bu uğultu golle de birleşince iyice zorlaştı oyuna ortak olmamız.
Savunmada Bamba yine çok dirençliydi, kendi görevini kusursuz yerine getirirken arkadaşlarının eksiklerini de tamamladı. Celustka ise tam bir Dinamo! Yakında orta sahada da görev alabilir böyle giderse.. Nerede sakatlık, ceza problemi var Celu orada. İşini çok iyi yapıyor. Böyle futbolculara ihtiyacımız var.
Takım kaptanı olarak sahaya çıkan Serkan Balcı hakkında objektif yorum yapamayacağım sanırım, en iyisi bu yazıda kendisine yer vermemek..
Orta sahaya gelince dikkat çeken bir isim var yine haftalardır olduğu gibi; Sapara. Sarı çocuk iyice ısındı takıma, bizden biri oldu artık. Takım uyurken o hep hareketliydi, arkadaşlarını da ateşlemeye çalıştı. Ama orta sahadaki partnerleri bu kez ona ayak uyduramadı. En ileri uçta bugün ilk kez mücadele eden Janko'yu besleyemediler bir türlü.
Kısacası ilk yarı taraftarı tatmin etmedi.. Eminim bir çok kişi ekran başında uyuyakalmıştır. İkinci yarı ise bu kez bizim golümüzle başladı. Soner öyle bir vuruş yaptı ki 40 yıllık tecrübeli oyuncuların yapamayacağı türden bir vuruştu.. Mükemmel bir golle beraberliği sağladık ama eksik bir şeyler vardı yinede.
Geçen hafta taraftarı mest eden o ruh neredeydi? Takımda bir şeyler yolunda gitmedi bugün. Ne kadar uğraştıysak da yerine gelmedi o heyecan. Eğer bir takım heyecanını kaybederse o takımdan hiç kimse bir şey beklemesin, her şey bitmiş demektir. Futbolcu sahada işini yapmayacak, aşkla oynayacak, tutkuyla mücadele edecek.
Bugün sahada rakiplerin puan kaybını avantaja çevirmek isteyen bir takım göremedik maalesef. Kazansaydık çok güzel şeyler olabilirdi. Olmadı, kısmet değilmiş diyelim. Böyle puan kayıpları hep yaşayacağız ama ne olur heyecanımız kaybolmasın.. Zaten bizi soyutlamak için her şeyi yapıyorlar bir de takımdaki heyecan kaybolursa mahvoluruz.
Kalbinizin üstünde taşıdığınız o arma için, formasını giydiğiniz camianın inadıyla oynayın. En büyük özelliğiniz heyecan ve inadınız olsun. Zaferler yakındır!
* Trabzonsporlular'ın takımı sahadayken yaşadığı,anlaşılamayan ve asla tam olarak anlatılamayan karışık duygulara benim yapmış olduğum tanım.
Ne güzel başlamıştı her şey. Kadıköy'de fenerbahçe'yi deviriyorduk, elimizden kaçırmıştık. O ne güzel oyundu, o ne muhteşem mücadeleydi. Gerçek Trabzonspor gibiydik o gün..
Geçen haftanın etkisiyle taraftar bugün Mersin İdman Yurdu karşısında rahat bir galibiyet bekliyordu. Trabzonspor'a yakışır mücadele istiyordu bir kez daha. Ama yine aynı şey oldu.. Yine Avni Aker'de rahat bir maç izleyemedi taraftar. Daha *Trabzonspor maçı nefes moduna geçemeden golü gördük kalemizde. Bir kehanet var sanki.. İlla her maçta Nobre bu takıma gol atacak. Gözlerimizi kapatıp kahrolurken baktık ki yine o isim seviniyordu karşımızda.
Daha oyuna ısınamadan futbolcularımız kalemizde gol görmüştük. Artık iş daha zordu. Ben zaten oyuncuların bayanlarımızın destek verme amacıyla çıkarttıkları uğultu yüzünden oyuna konsantre olamadıklarını düşünüyorum, bu uğultu golle de birleşince iyice zorlaştı oyuna ortak olmamız.
Savunmada Bamba yine çok dirençliydi, kendi görevini kusursuz yerine getirirken arkadaşlarının eksiklerini de tamamladı. Celustka ise tam bir Dinamo! Yakında orta sahada da görev alabilir böyle giderse.. Nerede sakatlık, ceza problemi var Celu orada. İşini çok iyi yapıyor. Böyle futbolculara ihtiyacımız var.
Takım kaptanı olarak sahaya çıkan Serkan Balcı hakkında objektif yorum yapamayacağım sanırım, en iyisi bu yazıda kendisine yer vermemek..
Orta sahaya gelince dikkat çeken bir isim var yine haftalardır olduğu gibi; Sapara. Sarı çocuk iyice ısındı takıma, bizden biri oldu artık. Takım uyurken o hep hareketliydi, arkadaşlarını da ateşlemeye çalıştı. Ama orta sahadaki partnerleri bu kez ona ayak uyduramadı. En ileri uçta bugün ilk kez mücadele eden Janko'yu besleyemediler bir türlü.
Kısacası ilk yarı taraftarı tatmin etmedi.. Eminim bir çok kişi ekran başında uyuyakalmıştır. İkinci yarı ise bu kez bizim golümüzle başladı. Soner öyle bir vuruş yaptı ki 40 yıllık tecrübeli oyuncuların yapamayacağı türden bir vuruştu.. Mükemmel bir golle beraberliği sağladık ama eksik bir şeyler vardı yinede.
Geçen hafta taraftarı mest eden o ruh neredeydi? Takımda bir şeyler yolunda gitmedi bugün. Ne kadar uğraştıysak da yerine gelmedi o heyecan. Eğer bir takım heyecanını kaybederse o takımdan hiç kimse bir şey beklemesin, her şey bitmiş demektir. Futbolcu sahada işini yapmayacak, aşkla oynayacak, tutkuyla mücadele edecek.
Bugün sahada rakiplerin puan kaybını avantaja çevirmek isteyen bir takım göremedik maalesef. Kazansaydık çok güzel şeyler olabilirdi. Olmadı, kısmet değilmiş diyelim. Böyle puan kayıpları hep yaşayacağız ama ne olur heyecanımız kaybolmasın.. Zaten bizi soyutlamak için her şeyi yapıyorlar bir de takımdaki heyecan kaybolursa mahvoluruz.
Kalbinizin üstünde taşıdığınız o arma için, formasını giydiğiniz camianın inadıyla oynayın. En büyük özelliğiniz heyecan ve inadınız olsun. Zaferler yakındır!
* Trabzonsporlular'ın takımı sahadayken yaşadığı,anlaşılamayan ve asla tam olarak anlatılamayan karışık duygulara benim yapmış olduğum tanım.