Burçak
15.09.2012, 21:21
Ünlü spor yorumcusu ve TV8 Spor Direktörü Serhat Ulueren Aziz Yıldırım’ın Metris’ten çıktıktan sonra “Beni konuşturmayın, konuşursam herkes zor durumda kalır” sözlerinin yanlış olduğunu ve kendisinin ‘karınca kadar değeri olmadığını’ belirttiği yazısında Yıldırım’a ağır eleştiriler yöneltti.
İŞTE O YAZI:
“Beni konuşturmayın,konuşursam herkes zor durumda kalır. Tarlayı geçin zaten o konuda aklandım” sözleriyle gözümdeki değerini iyice yitirdi.
Hagi’ye çamur atan, Alex’i itibarsızlaştıran ve sonuçta kendini Türkiye’nin en temiz insanı olarak gören bir adama ben bir daha asla inanmam.
SAAT 20.20’de eve geldim, hafif bir yemekten sonra kuruldum televizyon karşısına. Eee suskun adam aylar sonra konuşacaktı. Hatta o konuşacağı için çocuklarımı da biraz sert uyardım, “Lütfen sessiz olun, hadi gidin odanızda oynayın” diye. Ama onların beni dinleyeceği yoktu, sonra eşim çocukları alıp başka bir odaya gitti. Haliyle çocuklar bana bozulmuştu. Babalarını uzun bir süredir hiç bu kadar yüksek sesle konuşurken duymamışlardı.
SAAT 00.55’i gösterdiğinde ise pişmanlıklar içinde gidip geliyordum. Acayip moralim bozulmuştu. Kendime kızıp durdum; “Bunun için mi çocuklarıma bağırmıştım? Bunun için mi tenis maçımı iptal etmiştim? Bunun için mi hanımla her akşam yapmayı alışkanlık haline getirdiğim 1 saatlik yürüyüşü iptal etmiştim? Bunun için mi geç saatlerde, 2 yıldır büyük disiplin içinde gereksiz şeyler göndermediğim mideme haksızlık yapmıştım?”
ARTIK CEMAAT DİYEMİYOR
Sözlerinin içeriği hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama bir insan 15 aydır,”Beni konuşturmayın, konuşursam herkes zor durumda kalır” sözlerini kendine ilke edinmişse, bu ülkenin görüp göreceği en büyük başarının mimarı bir Romen oyuncuya çamur atabiliyorsa,”Tarlayı geçin zaten o konuda aklandım” pişkinliğine bürünebiliyorsa, 6 yıldır hâlâ Denizli faciasını hakeme ve G.Saray’a mal edebiliyorsa, kendini Türkiye’nin en temiz adamı olarak görebiliyorsa, Metris’teyken ‘cemaat’ deyip çıktıktan sonra ‘cemaat’ diyemiyorsa, Emre’yi sırf cemaate yakın görüp, kovup, sonrasında zaten gitmesi lazımdı diyebiliyorsa, istifasını istediği asbaşkanının konuşmasından korkup ona kol kanat gerebiliyorsa, Trabzon’un balıklarından bahsedip kendi şikesini anlatmıyorsa, benim gözümde karınca kadar değeri yoktur.
‘NE EFSANESİ KARDEŞİM’
İnsan kendi futbolcusu, kendi değerini itibasızlaştırmak uğruna, ”Ne efsanesi kardeşim” diyebiliyorsa, bizzat bana “Avrupa ne ki? Para Türkiye’de” deyip sonra bunu yazana yalancı diyorsa, Topuk Yaylası’ndaki gizli bakanlar buluşmasında avukatını ve düğün sahibini ofsayta düşürüyorsa, “Ben kimseyi işinden etmem” deyip,”Eyyy TRT Genel Müdürü çalıştırma bu adamı” diyebiliyorsa, G.Saray ve Trabzonspor başkanlarını ‘devleti soyan adamlar’ sınıfına sokup, sonrasında ısrarla ve ciddiyetle “Ben temizim, ben şike yapmadım” diyebiliyorsa, ben o adama bir daha asla inanmam.
Son bir anektod vermek istiyorum. Bu adam 14 yılda tam 5 defa “artık bırakıyorum, sağlığım elvermiyor” yalanlarıyla ortaya çıktı,hepsinde de devam etti. 2001 yılında Show Tv’de yayını ağlarak bıraktı ve “elveda” dedi. Sonrasında bizzat paralı taraftarları pankartlarla Show Tv’ye gelip, “bizi bırakma başkan” dedi. O da, peki o zaman “devam edelim” dedi ve etti.
Peki önceki gece ne oldu? Bir tane Fenerbahçe formalı adam var mıydı sokaklarda? Yoktu. Bir tane sarı-lacivert renklere gönül veren, kendisine aşık olan var mıydı NTV binasında? Yoktu. Yayından sonra, “Büyük Başkan” deyip omuzlara alanı, almak isteyene gören oldu mu? Olmadı. Ama NTV binası önünde gece yarısı “Büyük Hrsız” pankartlı çok adam gördüm ne hikmetse. Taraftar, camia, halk aslında herşeyin farkında. Başka söze gerek yok, o pankart her şeyi çok iyi anlatıyor.
Aziz Yıldırım doğruyu söylemiyor (http://haber.gazetevatan.com/Haber/481071/1/Gundem#.UFTG7LIaNAI)
İŞTE O YAZI:
“Beni konuşturmayın,konuşursam herkes zor durumda kalır. Tarlayı geçin zaten o konuda aklandım” sözleriyle gözümdeki değerini iyice yitirdi.
Hagi’ye çamur atan, Alex’i itibarsızlaştıran ve sonuçta kendini Türkiye’nin en temiz insanı olarak gören bir adama ben bir daha asla inanmam.
SAAT 20.20’de eve geldim, hafif bir yemekten sonra kuruldum televizyon karşısına. Eee suskun adam aylar sonra konuşacaktı. Hatta o konuşacağı için çocuklarımı da biraz sert uyardım, “Lütfen sessiz olun, hadi gidin odanızda oynayın” diye. Ama onların beni dinleyeceği yoktu, sonra eşim çocukları alıp başka bir odaya gitti. Haliyle çocuklar bana bozulmuştu. Babalarını uzun bir süredir hiç bu kadar yüksek sesle konuşurken duymamışlardı.
SAAT 00.55’i gösterdiğinde ise pişmanlıklar içinde gidip geliyordum. Acayip moralim bozulmuştu. Kendime kızıp durdum; “Bunun için mi çocuklarıma bağırmıştım? Bunun için mi tenis maçımı iptal etmiştim? Bunun için mi hanımla her akşam yapmayı alışkanlık haline getirdiğim 1 saatlik yürüyüşü iptal etmiştim? Bunun için mi geç saatlerde, 2 yıldır büyük disiplin içinde gereksiz şeyler göndermediğim mideme haksızlık yapmıştım?”
ARTIK CEMAAT DİYEMİYOR
Sözlerinin içeriği hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama bir insan 15 aydır,”Beni konuşturmayın, konuşursam herkes zor durumda kalır” sözlerini kendine ilke edinmişse, bu ülkenin görüp göreceği en büyük başarının mimarı bir Romen oyuncuya çamur atabiliyorsa,”Tarlayı geçin zaten o konuda aklandım” pişkinliğine bürünebiliyorsa, 6 yıldır hâlâ Denizli faciasını hakeme ve G.Saray’a mal edebiliyorsa, kendini Türkiye’nin en temiz adamı olarak görebiliyorsa, Metris’teyken ‘cemaat’ deyip çıktıktan sonra ‘cemaat’ diyemiyorsa, Emre’yi sırf cemaate yakın görüp, kovup, sonrasında zaten gitmesi lazımdı diyebiliyorsa, istifasını istediği asbaşkanının konuşmasından korkup ona kol kanat gerebiliyorsa, Trabzon’un balıklarından bahsedip kendi şikesini anlatmıyorsa, benim gözümde karınca kadar değeri yoktur.
‘NE EFSANESİ KARDEŞİM’
İnsan kendi futbolcusu, kendi değerini itibasızlaştırmak uğruna, ”Ne efsanesi kardeşim” diyebiliyorsa, bizzat bana “Avrupa ne ki? Para Türkiye’de” deyip sonra bunu yazana yalancı diyorsa, Topuk Yaylası’ndaki gizli bakanlar buluşmasında avukatını ve düğün sahibini ofsayta düşürüyorsa, “Ben kimseyi işinden etmem” deyip,”Eyyy TRT Genel Müdürü çalıştırma bu adamı” diyebiliyorsa, G.Saray ve Trabzonspor başkanlarını ‘devleti soyan adamlar’ sınıfına sokup, sonrasında ısrarla ve ciddiyetle “Ben temizim, ben şike yapmadım” diyebiliyorsa, ben o adama bir daha asla inanmam.
Son bir anektod vermek istiyorum. Bu adam 14 yılda tam 5 defa “artık bırakıyorum, sağlığım elvermiyor” yalanlarıyla ortaya çıktı,hepsinde de devam etti. 2001 yılında Show Tv’de yayını ağlarak bıraktı ve “elveda” dedi. Sonrasında bizzat paralı taraftarları pankartlarla Show Tv’ye gelip, “bizi bırakma başkan” dedi. O da, peki o zaman “devam edelim” dedi ve etti.
Peki önceki gece ne oldu? Bir tane Fenerbahçe formalı adam var mıydı sokaklarda? Yoktu. Bir tane sarı-lacivert renklere gönül veren, kendisine aşık olan var mıydı NTV binasında? Yoktu. Yayından sonra, “Büyük Başkan” deyip omuzlara alanı, almak isteyene gören oldu mu? Olmadı. Ama NTV binası önünde gece yarısı “Büyük Hrsız” pankartlı çok adam gördüm ne hikmetse. Taraftar, camia, halk aslında herşeyin farkında. Başka söze gerek yok, o pankart her şeyi çok iyi anlatıyor.
Aziz Yıldırım doğruyu söylemiyor (http://haber.gazetevatan.com/Haber/481071/1/Gundem#.UFTG7LIaNAI)