Kaya
05.06.2012, 21:23
Futbolseverlere...
3 Temmuz ile başlayan şike davası sürecinde artık son aşamaya gelinmiştir. Dönemin federasyon başkanının konu ile ilgili ilk sözü olan "durum çok vahim"den, Tahkim’in şikenin varlığını, sahaya yansıdığını ve bizzat ilgili kulüp yöneticilerinin ve sahadaki futbolcuların işin içinde olduğunun tespiti, buna mukabil cezasız bir şekilde örtbas edildiğini açıkladığı noktaya geldik.
Bizler kulüpleri şirket değil sevgilimiz olarak gören, rekabeti seven, rakibine saygı duyan taraftarlarız. Tüm bu kirli oyunların en temiz aktörleriyiz. Peki bu oyunun kirli aktörleri kimler ve kimler bu düzenle besleniyor?
Kulüplerin yöneticileri
O yöneticilerin icazetiyle seçilen federasyon yetkilileri
Bu düzenin yılmaz savunucusu medya kuruluşları
Futbola gönül verenlerin sevgisini kullanarak prim yapan yazar/yorumcular
Futbolda adaleti değil, mevcut çarpık düzeni koruyan sözde adalet kurumları
Futboldaki popülizmi kullanarak bunu oya tahvil etmeye çalışan siyasi simsarlar
Futbolun sosyal gücünü ve popülerliğini kullanarak bundan gelir elde eden sponsorlar
Tüm bu kurumları toptan kötü, toptan üçkâğıtçı diye sınıflandıramayız; ama büyük bölümünün bize dayatılan tiyatronun aktörleri olduğu aşikâr.
Biz taraftarlar (kulüplerin bedava bilet ve kombinelerle beslediği profesyonel olanlar dışındakiler) edilgen pozisyonda, hatta onların istediği şekilde davranmak durumunda bırakılmak isteniyoruz.
Bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Bu nedenle sabrımızın son demiyle şike soruşturmasında karşımızdaki fenerbahçe camiasına ve tüm futbolseverlere “uyanmaları” konusunda telkinde bulunuyoruz.
Formasına, renklerine, armasına sahip çıkan her taraftar bizler için değerlidir; ancak işi kulüp sevgisinden çıkarıp, her türlü ahlaksızlığı iş yapma metodu olarak benimsemiş bir suç örgütünün liderinin maskesine saklananları, futbolsever olarak adlandırmıyoruz. Onları işlenen ahlaksız suçlara ortak paydaşlar olarak görüyoruz.
Futbol basınının, yalanlarıyla insanları birbirine düşman eden, bir tarafı rencide ederken diğer tarafın kutsal saydığı değerlerle ajitasyon yapan bir kesimi vardır, Bu kesim, futbol dünyamızı kirletmekte, tamiri imkansız sorunlar yumağı haline getirmektedir. Şüphesiz ki onlar, oluşan kaos ve gerilim durumundan beslenmektedir.
Mahkemede yaşananların, UEFA ile yapılan görüşmelerin, CAS davası ile ilgili git-gellerin, federasyon kurullarındaki icraatların, olduğundan farklı gösterildiğini çeşitli defalar açıkladık. Zaman zaman kainatın tek haber kaynağı bizim basın kuruluşlarımız olan yalan haberleri yüzlerine vurduk. Ama bir kesim bunları okumak yerine, peşlerine düştükleri ahlaksızların sözlerine rağbet etti. Basının büyük bölümü de buna yol verdi.
Şimdi futbol mahkemededir. Taraftarlar futbolcuların performansları yerine avukatların performanslarını alkışlar olmuştur. Bu iş kan davasına sürüklenmektedir. Dahası bu ahlaksız kişilerin ve onlara cesaret veren, onların eliyle kurulan federasyon ve kurullarının aldıkları kararlar, fenerbahçe yöneticilerinin icraatları Türkiye’yi de dünya nezdinde zora sokmuştur. Bu çok alçakça bir ihanettir.
Tüm bu dava süresince şımartılan ve öne çıkarılanlar, şike davasında adı geçtiği ve yaptığı sipariş haberler yüzlerine vurulduğu halde susmayanlar, ekrana getirilenler, şeytanca planların sahibi olanlar gözümüzün içine bakabilecek cesareti, kandırdıkları kitlelerden alıyorlar.
Şimdi o kitleler için uyanma vaktidir. 3 sene hak mahrumiyeti cezası almış kişinin, hakkında 39 yıl hapis cezası istenen birisinin seçim zaferi, kulübünüzün haysiyetine vurulmuş bir darbedir. Onların taşeronluğunu yapan ve tek varlığı futbolseverlerin kulüp sevgisi üzerine kurulu olanları sırtınızda taşıyorsunuz.
Çok az kaldı.
Başta bir suç örgütü ile başlayan pisliği tüm camianıza, tarihinize, geleceğinize bulaştırdınız. Bu pisliği temizlemeniz için bir asır bile az zamandır. Ya silkinecek sizi manipüle edenlerden hesap soracaksınız, ya da bu lekeyi tarihinizin sonuna dek armanıza işleyeceksiniz.
Deniz bitti.
Trabzonspor’un en büyük taraftar örgütü olan bizler, yönetimimize teşekkür ediyoruz. Öncelikle bu suç örgütleri içinde tertemiz kalmayı başardıkları ve bu ahlaksız yollara başvurmaksızın başarılar kazandıkları için, sonra da tüm süreci asaleti elden bırakmadan yönettikleri için.
Trabzonspor, kuruluş değerlerinden taviz vermemiştir. Darısı diğer camiaların başına.
UYANIN!
bordomavi.net
Trabzonsporlular Birliği 1999
3 Temmuz ile başlayan şike davası sürecinde artık son aşamaya gelinmiştir. Dönemin federasyon başkanının konu ile ilgili ilk sözü olan "durum çok vahim"den, Tahkim’in şikenin varlığını, sahaya yansıdığını ve bizzat ilgili kulüp yöneticilerinin ve sahadaki futbolcuların işin içinde olduğunun tespiti, buna mukabil cezasız bir şekilde örtbas edildiğini açıkladığı noktaya geldik.
Bizler kulüpleri şirket değil sevgilimiz olarak gören, rekabeti seven, rakibine saygı duyan taraftarlarız. Tüm bu kirli oyunların en temiz aktörleriyiz. Peki bu oyunun kirli aktörleri kimler ve kimler bu düzenle besleniyor?
Kulüplerin yöneticileri
O yöneticilerin icazetiyle seçilen federasyon yetkilileri
Bu düzenin yılmaz savunucusu medya kuruluşları
Futbola gönül verenlerin sevgisini kullanarak prim yapan yazar/yorumcular
Futbolda adaleti değil, mevcut çarpık düzeni koruyan sözde adalet kurumları
Futboldaki popülizmi kullanarak bunu oya tahvil etmeye çalışan siyasi simsarlar
Futbolun sosyal gücünü ve popülerliğini kullanarak bundan gelir elde eden sponsorlar
Tüm bu kurumları toptan kötü, toptan üçkâğıtçı diye sınıflandıramayız; ama büyük bölümünün bize dayatılan tiyatronun aktörleri olduğu aşikâr.
Biz taraftarlar (kulüplerin bedava bilet ve kombinelerle beslediği profesyonel olanlar dışındakiler) edilgen pozisyonda, hatta onların istediği şekilde davranmak durumunda bırakılmak isteniyoruz.
Bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Bu nedenle sabrımızın son demiyle şike soruşturmasında karşımızdaki fenerbahçe camiasına ve tüm futbolseverlere “uyanmaları” konusunda telkinde bulunuyoruz.
Formasına, renklerine, armasına sahip çıkan her taraftar bizler için değerlidir; ancak işi kulüp sevgisinden çıkarıp, her türlü ahlaksızlığı iş yapma metodu olarak benimsemiş bir suç örgütünün liderinin maskesine saklananları, futbolsever olarak adlandırmıyoruz. Onları işlenen ahlaksız suçlara ortak paydaşlar olarak görüyoruz.
Futbol basınının, yalanlarıyla insanları birbirine düşman eden, bir tarafı rencide ederken diğer tarafın kutsal saydığı değerlerle ajitasyon yapan bir kesimi vardır, Bu kesim, futbol dünyamızı kirletmekte, tamiri imkansız sorunlar yumağı haline getirmektedir. Şüphesiz ki onlar, oluşan kaos ve gerilim durumundan beslenmektedir.
Mahkemede yaşananların, UEFA ile yapılan görüşmelerin, CAS davası ile ilgili git-gellerin, federasyon kurullarındaki icraatların, olduğundan farklı gösterildiğini çeşitli defalar açıkladık. Zaman zaman kainatın tek haber kaynağı bizim basın kuruluşlarımız olan yalan haberleri yüzlerine vurduk. Ama bir kesim bunları okumak yerine, peşlerine düştükleri ahlaksızların sözlerine rağbet etti. Basının büyük bölümü de buna yol verdi.
Şimdi futbol mahkemededir. Taraftarlar futbolcuların performansları yerine avukatların performanslarını alkışlar olmuştur. Bu iş kan davasına sürüklenmektedir. Dahası bu ahlaksız kişilerin ve onlara cesaret veren, onların eliyle kurulan federasyon ve kurullarının aldıkları kararlar, fenerbahçe yöneticilerinin icraatları Türkiye’yi de dünya nezdinde zora sokmuştur. Bu çok alçakça bir ihanettir.
Tüm bu dava süresince şımartılan ve öne çıkarılanlar, şike davasında adı geçtiği ve yaptığı sipariş haberler yüzlerine vurulduğu halde susmayanlar, ekrana getirilenler, şeytanca planların sahibi olanlar gözümüzün içine bakabilecek cesareti, kandırdıkları kitlelerden alıyorlar.
Şimdi o kitleler için uyanma vaktidir. 3 sene hak mahrumiyeti cezası almış kişinin, hakkında 39 yıl hapis cezası istenen birisinin seçim zaferi, kulübünüzün haysiyetine vurulmuş bir darbedir. Onların taşeronluğunu yapan ve tek varlığı futbolseverlerin kulüp sevgisi üzerine kurulu olanları sırtınızda taşıyorsunuz.
Çok az kaldı.
Başta bir suç örgütü ile başlayan pisliği tüm camianıza, tarihinize, geleceğinize bulaştırdınız. Bu pisliği temizlemeniz için bir asır bile az zamandır. Ya silkinecek sizi manipüle edenlerden hesap soracaksınız, ya da bu lekeyi tarihinizin sonuna dek armanıza işleyeceksiniz.
Deniz bitti.
Trabzonspor’un en büyük taraftar örgütü olan bizler, yönetimimize teşekkür ediyoruz. Öncelikle bu suç örgütleri içinde tertemiz kalmayı başardıkları ve bu ahlaksız yollara başvurmaksızın başarılar kazandıkları için, sonra da tüm süreci asaleti elden bırakmadan yönettikleri için.
Trabzonspor, kuruluş değerlerinden taviz vermemiştir. Darısı diğer camiaların başına.
UYANIN!
bordomavi.net
Trabzonsporlular Birliği 1999