Yeni Hoca ararken..

[Tunga]

Yaklasik 70 milyon nüfusu ile bir koca ülke. Bu nüfusun yarisindan fazlasi gencecik. Tamamina yakini futbol ile yatip futbol ile kalkiyor. Her sehirde 1, 2 hatta 3 seviyeli amatör kümeler mevcut. Gençler betonlasmis toprak sahalarda diz, kafa yara yara basliyorlar futbola. Sonra bazilari sansli, daha üst seviye takimlarda futbol oynayabiliyor. Bunlarin da ancak küçük bir kismi bu isten para kazaniyor. Onlar her ne kadar bu isten iyi para kazansalar da, aslinda tüm sektör için düsünülürse, toplamda, futbol piyasasinda tüm futbolculara ödenen paralar, gene tüm futbolculara bölündügünde çok düsük rakamlar çikiyor.


http://img84.imageshack.us/img84/8163/039al.jpg


Adina "Süper Lig" diyerek kendimizi kandirdigimiz ligimizde, sampiyonlugu, hedeflerinin içinde telafuz edebilen sadece 4 takim var. Her sene ise en fazla iki tanesi bu yarisi sürdürebiliyor. Diger ikisi genelde su lig bitse de herseye yeniden baslasak sikintisinda. Bu piyango bazen bize vuruyor ve sezonun bitmesini iple çekmeye basliyoruz.


Bu kadar büyük bir potansiyelimiz olmasina ragmen ne yazik ki bu potansiyeli aktive edecek egitmenler yok denecek kadar az. Gene büyük kulüplerin altyapisi disindakiler bu isi tamamen amatörce yapiyorlar. Ekipman, zaman ve para olmadan bu dünyanin en degerli kaynagini islemek mümkün degil.


Emek emek yetistirdigimiz yildizlarimizin (aslinda kendi kendilerine yetisiyorlar) Avrupa ve dünya arenasina çiktiklarinda, gösterdikleri gayrete ragmen ortaya koyabildikleri performans, isi sadece vatan, millet, Sakarya edebiyatina birakiyor. Bu tür yönlendirmeler ise, sonu maglubiyet oldugunda bu sefer çok büyük bir yikimla karsi karsiya birakiyor bizleri.


Bu aksam izledigim Gana maçinda, aslinda daha önceleri çokça yüzümüze vuran bir gerçek bir kere daha önümüze geldi. Örnegin defans oyuncularimiz... Müthis bir mücadele veriyorlar. Top kesmek, rakibin pozisyonunu bozmak için; ancak top bize geçtiginde, o en önemli anlarda, bir de bakiyoruz o topu alabilmek için varini yogunu samimi olarak ortaya koymus oyuncumuz mecalsiz bir hareketle, tükenmis enerjisiyle topu rakibine ativeriyor. Çünkü defansin görevinin sadece topu çalmak oldugunu zannediyor.


Oysa yurt disina, onun kabiliyetinin 1/4'üne sahip oyunculara bakiyorsunuz, takimlarina çok daha faydali olabiliyorlar. Zira topu daha az çalabilseler de, hiç olmazsa kazandiklarini çok daha mantikli degerlendirebiliyorlar. Aslinda benzer örnekleri, kalecilerimiz, orta saha oyuncularimiz ve hatta forvetlerimiz için de türetmek mümkün. Ama bu onlarin günahi degil. Maalesef Türkiye'de futbol yönetilemiyor. Federasyonlar da, kulüpler de, okullar da bu isi yönetemiyor.


Bizim antrenörlerimiz hala "tekmeye kafa uzatan" kahramanlar ariyor. Bir tekmeye kafa uzatmak ne kadar mantikli varin bunu da siz düsünün. Oysa o tekmeye kafa uzatmak yerine o tekmeyi hiç attirmasak, o zaman kafamizi riske etmemiz de gerekmeyecek haliyle.


Türkiye'de begenilen defans oyuncularinin tamamina yakini bu tip kesme özellikleri çok iyi olan yerli futbolcularimiz. Ama gerçek basarili olanlar maalesef hep yabanci kramponlar. Popescu, Song, Tomas, Luciano, Kalla (Sivasspor), Risp (Gençlerbirligi), Högh, Uche, Stumph, Falco Götz, vs.


Bizde aslinda en az bunlar kadar yetenekli futbolcu çok, ama maalesef bunlari "basarili profesyonellere" dönüstüremiyoruz. Çünkü egitemiyoruz.


Madem defanstan basladik, örneklere oradan devam edelim. Iki maçtir defansimizda en çok topçalan oyuncu da, bu yüzden her maç türlü darbelerle sakatlanan da ve maalesef en çok hata yapan da ayni isimdi. Toraman. Çok iyi niyetli, çok gayretli, çok samimi. Ama bir o kadar da az profesyonel. Top rakibin ayagindayken kurt, kendi ayagina alinca ürkek bir tavsan.


http://img93.imageshack.us/img93/5192/027le1.jpg


Türkiye'ye zaman zaman çok iyi profesyonel egitmenler de gelmedi degil. Örnegin bir Derwall, Galatasaray'a adeta çag atlatmisti. Hatta onun döneminde atilan adimlarinkaymagini GS halen yemekte. Çok dejenere etse de yemekte.


Daha sonra bir Piontek..Belki de o olmasaydi, Hami'mizi Milli Takim'a almayacaklardi. O da gerçek bir egitmendi. Ama bu iki hocanin da asli görevi bu egitmenligi yapmakti. Oysa, mesela Daum sadece teknik direktörlük yapti. Yillarca Türkiye'de kaldigi halde, Türk Futboluna en ufak bir yol aldirmadi. Amane o kendisine böyle bir rol seçmisti,ne de ona,o sözüm ona büyük kulüpleri böyle bir rol biçmisti.


http://img93.imageshack.us/img93/1724/012rd.jpg


Türkiye'nin futbol baskenti Istanbul gibi gözükse de, üretim merkezi süphesiz Karadeniz'dir. Burada yatan yetenek madenini islemek sadece Trabzonspor'a degil, tüm Türkiye'ye kazandiracaktir. En iyi altyapi tesisinin Trabzon'da olmasi, en iyi teknik kadronun Trabzonspor'un altyapisinda çalismasi, en çok kaynagin da buraya akitilmasi farzdir.


Tugay'in Ingiltere'de, Nihat'in Ispanya'da, Emre'nin ve Okan'in Italya'da, Tolga'nin Ukrayna'da, tüm profesyonel eksikliklerine ragmen forma giymesi tesadüfi degildir. Biraz da bu genetik meseledir.


http://img84.imageshack.us/img84/3187/050hy.jpg


Madem öyle ve madem simdi bir Karadeniz'li federasyon baskani var, o zaman bu periyot çok iyi degerlendirilmelidir. Artik yetenekli, istekli, inatçi gençleri birer basarili profesyonele çevirmek kaçinilmaz olmalidir.


Fatih Tekke'nin yurt disina transfer olabilecegi haberiyle hepimizin bir miktar bile olsa tedirgin oldugumuz dogrudur. Yerini dolduramayacak olmanin getirdigi bir reaksiyondur bu.


Ama bir de sunu düsünün: Eger her iki sene de 2 ya da 3 tane oyuncumuzu bu sekilde yüksek meblaglarla satabilsek, bunun sadece Trabzonspor Kulübüne degil, tüm Trabzon sehrine ekonomik bir getirisi olacaktir.


Avrupa'da bu sekilde altyapi takimlari mevcuttur. Onlar yetistirip yurt disina gönderdikleri oyunculariyla Sampiyonlar Ligi dahi kazanabilmislerdir. Demek ki, oyuncu satarak da Avrupa'da basarili olunabilir. Ama bizim elimizde sadece Fatih Tekke ve Gökdeniz gibi iki oyuncu varsa ve ilerisinin de ne olacagi belli degilse, o zaman bu oyunculari, "ya tutarsa" diye alinacak yabancilar için satmak elbette tedirginlik vericidir.


Iste tam da bu noktada, Trabzonspor'un getirecegi yabanci hoca oldukça önemlidir. Herseyi federasyondan beklemeden önce, Trabzonspor da, kendi dinamikleriyle bu konuda çalismalara baslayabilir. Mesela KTÜ'den, yabanci akademilerden destek alinabilir. Bu konuda yeterli profesyonellige, bilgi ve deneyime sahip hocalara, yildiz transferine verilecek paralar verilebilir.


Yildiz transferi geri dönüsü çok riskli bir yatirim olsa da, bu yönde bir yatirim orta vadede hem Trabzonspor'a, hem de Trabzon'a büyük katki saglayabilir.


Bir basit kiyas ile son verelim:


Türkiye'de cirosu 30 milyon EURO olan bir sirket, en büyük 500 sanayi kurulusu arasina girebiliyor. Bu sirket (en iyi ihtimalle) %50 ihracat yapsa bu rakam 15 Milyon EURO oluyor. Bu 15 Milyon EURO'luk ihracatin %50 si yerli katki olsa (ki bu bile çok yüksek bir orandir) , bu durumda, ilk 500 sanayi kurulusundan biri olan bu sirket, ülkemize 7,5 Milyon EURO gibi bir katki sagliyor.


Oysa sirf Fenerbahçe, tek basina geçen sene 15 Milyon dolardan fazla yerli sermayeyi yurt disina tasidi, karsiliginda Türkiye'nin hiç tanitimini yapamayarak.


Profesyonel oyuncu yetistirebilmek isi ne kadar ciddi bir is varin siz düsünün.


http://img93.imageshack.us/img93/1524/066ik.jpg

[Cyzio]

Üstadim;


Gene fevkalade isabetli tesbitler yapmissiniz. Tebrikler.

[Y.Sert]

mükemmel tespitler...


en yakinimizdan bir örnek.:hüseyin.adam bizim ve milli takimin degismez oyuncusu.türkiyede belkide dünyada en iyi top kesenler siralamasinda.ama kestigi toplari rakibe atma siralamasinda da en bas siralarda.


peki biri bu adama.paf takimindayken.hatta dah küçükken.kestigi toplari olumlu kullanmasini ögretse.ögretmeye çalissa böylemi olurdu.tabi bunu yapacak kisi bilen biri olacak.hüseyini alt yapidan çikaran.kesfeden özkan sümer ancak bukadar yapabilmis.


Edited by: yomrali73

[eys_61]

abi söylenecek pek fazla birsey birakmamissin,tesekkürler

[FANATIK61]

Güzel tespitler...smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[Kaya]

Çok güzel bir yazi olmus. Tespitler çok mantikli. Tesekkürler.


Sanirim 1-2 milyonluk ülkelerin 70 milyonluk Türkiye'den neden daha fazla kaliteli oyuncu yetistirdiklerinin ve basarili olduklarinin cevabidir.

[Sevgi]

Profesyonellikten uzak oldugumuz için her yil ülke puanimiz biraz daha düsüyor.Futbol federasyonu ''bu yil kimi sampiyon yapsak'' konusunu tartismak yerine , ülkede en çok sevilen spor dali futbol olmasina ragmen neden basarisizizi tartisip çözüm üretebilseler futbol yeniden zevk vermeye baslayacak.

[Emre B.]

Her zamanki gibidogru tespitler

[coach]

Büyük bi keyifle okudum tunga abi,ellerine saglik.

[Mustafa Mahmutoğlu]

smileys/smiley32.gif çok güzel tespitler.Mantikli bir yazi. smileys/smiley32.gif

[smertkan]

@Simal yildizi


Aynen katiliyorum.


Çok güzel ama aklima bir soru geldi. Seytan rahat birakmiyor iste ne yapayim.


Yahu biz bu alt yapidakiler kimi örnek gösterecegiz?


Gsli Emre Belözoglunu Yada Tugay Kerimoglunumu?


Herhalde Fenere Imza atmis ibresi sasmis Gökdeniz Karadenizi gösteremeyiz.


Gitmek istiyorum diyen Fatih Tekkeyi mi?


Yoksa Top cambazi,barkaçamakçisiYattarayimi?


Peki onlarin idolü kim olacak? Oyandiklari sahada krampon izi olan, oturduklari yerde sicakligini duyacaklari, özenecekleri kim olacak?


Peki Hami Mandirali hani su sezondfa 16-20 atan frikikçi avrupada top oynamis tek adamimiz ona ne oldu. Ona bir jübieyi dahi yapamadigimiz. Hami nerede simdi.


Ya bizim alt yapidakiler onun sonunu duyarlarsa ne olacak?


Kör seytanin isi iste bi türlü aklimdan çikmiyor?

[halil ibo]

''Iste tam da bu noktada, Trabzonspor'un getirecegi yabanci hoca oldukça önemlidir. Herseyi federasyondan beklemeden önce, Trabzonspor da, kendi dinamikleriyle bu konuda çalismalara baslayabilir. Mesela KTÜ'den, yabanci akademilerden destek alinabilir. Bu konuda yeterli profesyonellige, bilgi ve deneyime sahip hocalara, yildiz transferine verilecek paralar verilebilir ''


Sevgili Simal Yildizi sizden beklenen kalitede bir yazi,çok çok tesekkürler.Bende yazinin en can alici paragrafini yukariya tasidim.


Sizin bu tespitinize yakin zamanda Trabzon'a gelmis olan Breams'tan ve henüz görevi birakmis Halilhodzic'ten destek almayida ekliyorum.Trabzon'da çalismis bu iki teknik adam hem ülkeyi hemde kulübümüzü iyi bildikleri için bu ortama ve bizim beklentilerimize uyum saglayacak isim konusunda bizi daha isabetli yönlendirebileceklerini düsünüyorum.


Fakat tüm bunlar plan,program isi.Hem savunmadik mi? Isimler degil,planlar,projeler yarissin.Fakat maalesef istedigimiz gibi olmuyor.Hep vaadler,olmayacak hayaller yarisiyor bizlerde kaba tabiriyle gaza gelip bir parali baskani,birde öze dönerekiçeriden birini baskanliga layik görüyoruz.Bu kisir döngüyü kirip gerçekten görev adamlarini göreve getirdigimiz gün senin yazindaki beklentilerimiz gerçeklesir.Bu sayede Trabzonspor'umuzunveTrabzon'umuzunekonomik olarak kurtulusuda mümkün olur.

[61 TS 1967]

e-hey.. keske bu düsünceleri hayata dökecek birileri olsa.. Eminim onlar da biliyorlardir bunlari.. Ama islerine gelmiyor.. Artik kimse olayin bizlere getirisini düsünmüyor.. sadece kendini düsünen insanlar basa geçiyor.. Sadece kendilerini düsündükleri için..


Savas çiksa adam gidip kendini saklayacak bir yer ariyor.. oysaki elinde bulunan tabancasindaki 7 mermiyi düsmana sallasa da ölse kimbilir o düsmanin vuracagi kaç hayati kurtaracak.. Ama insanlar kendilerini düsünüyor.. Parayi çok seviyor.. Bunu düzeltmek 100-200 kisinin elinde deil.. 70 milyon insan varsa Türkiyemizde, 1000 kadar insan yoktur sadece kendini düsünmeyen.. Futbol para bababalarinin isi haline gelmis.. Aziz Yildirim takimi birakmasin diye Fenerliler kiyamet kopariyor.. Aziz Yildirim futbol adami mi.. Para babasi.. Ama Özkan Sümer bizdeyken baskilardan olsun parasizligin verdigi sikinti olsun -ki bu sikinti parasizlik yüzünden Trabzonspor'un basarisizliga ugramasidir- takimi birakti.. Ama eminim ki futbol para oyunu halini almamis olsaydi hepimiz Özkan Sümer (sadece örnek) hakkinda ayni düsünceyi tasiyacaktik.. Fenerlilerin Aziz Yildirim hakkindaki düsüncelerini..

[İHSAN]

tespitlerin gerçekten çok yerinde...Ayrica böyle bir konuya egildigin için de ayrica tesekkür ederim...


Bu noktada yabanci hocanin önemi de ortaya çikiyor...Bizim yerli hocalarimiz ne ögrendiyse 100 sene sonrada aynisini ögretiyor...Yni bir yaraticilik, çagdas futbol, yenilikleri takip etme gibi aliskanliklari yok.


Bakin türkiyede farkli bir futbol oynatan kaç yerli hoca var.


Yabanci hoca geldigi takdirde bizim gençlerimize büyük katkida bulunacaktir...En azindan daha profesyonel yetiseceklerdir diye düsünüyorum..

[İslam Sezer]

üniversiteler ve mükemmel tecrübeli egitmenlerile ortak bir çalismayla futbolculari cocukluktan itibaren cok kaliteli bir sekilde egitmekçok harika ve gereklibir fikir.o kadar cok örnek var ki verecek.yetenegini kullanamayan mi dersiniz.futbolu sadece hirs oyunu olarak gören zekasini gelistirmemis ve bu yüzden kullanamayanlar mi dersiniz,futbolu bir takim oyunu olarak görüp arkadas olmanin sevmenin degerini bilmeyip tam tersine futbolu kisa yoldan köse dönme ve söhret kapisi olarak görenler mi dersiniz.kisaca cem yilmaz in reklam filmi gibi ama tek dogru var:egitim sart...

[Tahsin Armutcu]

@ simal yildizi abi be sen baskan olsanasmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifyazdigin tespitleri futboldan anliyorum diyen insanlar cikaramaz.tebrik ediyorum.helal olsunsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[Mayls]

fazla söze gerek yoksmileys/smiley32.gif

[BDiler61]

çok güzel tespitlersmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[Bülent Bayraktar]

DIYECEK BIR lafim yoksmileys/smiley32.gif

[Burçak]

yaa vallaha bir bu yaziyi okudum birde gazetelerden internetten medyada!! çikan yazilari okuyorum ve karsilastiriyorum. medyada böyle yazilarin olmasi gerekirken ne yazikki kalemsörlerle dolu.


Eline saglik Simal Yildizi smileys/smiley32.gif

[Özsu]

tesekkürler simal yildizismileys/smiley32.gif

[Tahir]

tesekkürler simal yildizi.smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[Nytre]

evet....madeni verimli sekilde çalistiracak ve kaliteli ürün yetistirecek egitmenlere ihtiyaç var

[Kasım Hilal]

@ simal yildizi abi be sen baskan olsanasmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifyazdigin tespitleri futboldan anliyorum diyen insanlar cikaramaz.tebrik ediyorum.helal olsunsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif



Baba harbi ya..

[Dursun Ali Bahçekapılı]

Ellerine saglik Simal yildizi ne de güzel anlatmissin.Farkedemedigim bircok konuyu iyi tahlil etmissin.smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[hayat61]

Yazdiklarina katilamamak mümkün degil.


"Iste tam da bu noktada, Trabzonspor'un getirecegi yabanci hoca oldukça önemlidir. Herseyi federasyondan beklemeden önce, Trabzonspor da, kendi dinamikleriyle bu konuda çalismalara baslayabilir. Mesela KTÜ'den, yabanci akademilerden destek alinabilir. Bu konuda yeterli profesyonellige, bilgi ve deneyime sahip hocalara, yildiz transferine verilecek paralar verilebilir. "


paragrafi aklima Artun Talay'in açiklamasini getirdi:"Ben Esref'e yetemiyorum artik.Yabanci bir hocayla anlasilsin.Ben de onun asistani olur bilgilerini,sirlarini ögrenip yeni sporcular yetistirebilirim."


Alt yapi çalismalarina yerli hocanin yanina kaliteli bir yabanci hoca bulunursasadece oyuncularin teknik olarak yetismesin yani sira yanindaki hocada yetisecektir.Kurslarda ögretilenlerin nasil uygulandigini görmenin yani sira bu günü unutup yarina bakabilmeyi de ögrenecektir.Böylelikle sadece alt yapidan oyuncu degil alt yapidan hocada yetismis olacak.

[Mehmet]

Arkadaslar tüm arkadaslarimiz yabanci hoca diyorlar ama ben kesinlikle yabanci hocaya karsiyim. Hepsinin cani cehenneme diyecegim onlara çünkü bizim takimin bozulmasi yabanci hocalar ile basladi. Ilk ugursuz Alman Sunderman. Türkiye sartlari ve özellikle Trabzonspor'un durumlari hangi yabanci hoca burada ne yapabilir. 70 milyon luk Ülkem de adammi tükendi. Elimizde onlarca mücevherler var. Ama isi bilen patron gerekiyor. Is sadece hoca ile de olmuyor. Is yapacak patron.
sonra iyi mühendis mimar yada hoca. Sonra iyi malzeme eleman yada futbolcular.

TÜRKIYE sartlarini bilen en iyi bilen Lucescu var. O da su anda çalistirdigi takimi birakamiyor. Gelseydi bu hoca ya umudla güvenebilirdim. Trabzonspor la basarili olabilirdi diye. Ama malesef?

Luce den baska yabanci hoca Trabzonspor'a gelipde basarili olamaz düsünüyorum. Luce olmadi. Bari Ersun Yanal olsa. Neden Ersun Yanal?
Ersun Yanal çalistirdigi küçük ve cesareti olmayan takimlara nasil futbol oynattigini zaman zaman görüyoruz. Adamin elinde 4 büyükler gibi takimlar olsaydi kimbilir neler yapardi. Simdi Milli takimda gördük Ersun Hocayi mi dediniz? Milli takim olayi baska bir sey. Aslinda adam orada basarisiz da sayilmaz isini bitirmeden isi elinden aldilar ama alanlar basarili olacagiz dediler onlarda fiyasko oldular.

Ersun Hocanin burada bana göre yarim kalmis bir isi var. Kendini kanitlamak ve basarili olmak için Trabzonspor'a yararli olacagi benim kanaatimdir.Baskanimiz Sn Albayrak biraksin aramayi taramayi bu adami getirsin Trabzonspor'a hoca olarak. Ve yeni sene için antrenmanlar çalismalar baslasin. Türkiye ligi geç baslamadan Trabzonspor'un Avrupa kupalari maçlari baslayacak. Geç kalinmasin.
Bize yabanci hocalardan hayir gelmez. Bosuna zaman kaybedilmesin.
Atay AKTUG hem kendine hem Trabzonspor'a hemde Senol Günes'e yazik etti. Tüm sorun ve asil çözüm bu cümlerimin içindedir aslinda ama kime söyleyecegim. qEdited by: Mehmet

[poetricus]

Atay AKTUG hem kendine hem Trabzonspor'a hem de Senol Günes'e yazik etti. Tüm sorun ve asil çözüm bu cümlerimin içindedir aslinda ama kime söyleyecegim?


Burada biz bizeyiz hepimize söyleyebilirsiniz!Edited by: Poetricus

[poetricus]

Sevgili Simal Yildizi,
Yazdiklarin, üzülerek belirtmeliyim ki, bu camianin büyük bir kismina birkaç beden büyük geliyor. Kargadan baska kus tanimayanlara bilmem ki bu ufuk nasil gürünür?

[Tunga]

Arkadaslar öncelikle ince mesajlariniz için hepinize tesekkür ederim.


"Mehmet": Bu aslinda sizin yazdiklariniza muhalefet eden bir mesaj olmayacak. Sadece söyledikleriniz dogrultusunda konuyu biraz daha açalim istedim.


Ilk mesajimda belirttigim gibi bazi hocalar Türkiye'ye salt teknik direktörlük yapip, 18-20 kisilik bir profesyonel oyuncu kadrosunu çalistirmaya, bazilari ise tüm kulübün organizasyonunu yönetmeye geliyor. Bu ikinci gurup hocalar için maalesef çok az örnek var.


Ama bugün begensek de begenmesek de en popüler ve "göreceli olarak" en basarili 3 Türk Teknik Direktör'den ikisi Derwall ve Piontek gibi yabanci "uzmanlarin" yetistirdigi hocalardir. Bir de Senol Hocamiz vardir ki, kendisi bence de "apoleti geregi" Türkiye'nin en basarili yerli teknik direktörlerinden biridir.


Buna ne yabanci hayranligi, ne de yabanci düsmanligi gözlükleriyle bakmamaliyiz. Keza sizin yadiklarinizdan da "yabanci düsmani oldugunuz anlami" çikmiyor zaten.


Ama biz dünya üçüncüsü oldugumuz zaman sanirim gerçekten de kendimizi, bir Ingiltere'den, bir Fransa'dan, bir Italya'dan, bir Ispanya'dan büyük görmeye basladik. Oysa ki, çok basarili olmus olsak da aslinda bu ülkelerin maalesef çok gerisindeyiz. Ama bunu sans ile açiklayamayiz. Bu önümüzdeki ülkeler, hepsi de zaman zaman ya da her zaman futbola çok büyük yatirimlar yapmis ülkeler. Her birinde sayisi onlarca futbol akademileri var. Hatta Ingiltere ve Fransa, dünyadaki sömürgeci tutumlarinin bir parçasi olarak, dünyanin çok degisik baska ülkelerinde de bu tür akademilere sahipler. Bu akademilerin basina ise, A Milli Takimalrinin basindaki hocalardan çok daha yüksek kariyerli hocalara sans veriyor ve tonlarca para akitiyorlar. Bugün Afrika Futbolu 10-15 yillik bir yükselis trendine sahipse, bunu o ülkelerdeki Fransiz ve Ingiliz yatirimlari sagliyor. Hatta günümüzde Almanya ile Iran arasinda da bu tarz bir yakinlasma var. Yani futbolda gelismis bu ülkeler sadece kendi kaynaklarini degil, ayni zamanda, sömürülmeye açik yabanci kaynaklari da çok iyi kullaniyorlar.


Simdi elbette ben bu sömürülen takim ve ülkelerden biri olalim demiyorum. Kendi potansiyelimizi, tüm bu akademik çalismalarin içinde bulunmus, deneyimli hocalara birakalim diyorum.


Türkiye'de yaygin yanlis kaninin aksine bu yolda aslinda en çok yolalan kulüp Galatasaray degil, Besiktas'ti. Serpil Hamdi Hoca gibi az laf çok isyapan hocalar, ekibiyle birlikte, Süleyman Seba zamaninda, yerli kaynaklari sonuna kadar kullanmis ve bu çok degerli çalismalar sonucunda Gençler Avrupa Sampiyonlugunu kazanmistik. Efsanelesmis Besiktas kadrosu ise neredeyse "0" yabanci katkisiyla Türkiye'yi silmis süpürmüstü. Ama o ekibin en tepesinde de Gordon Milne vardi. Yani yetisen o fidanlari degerlendiriyordu. Ama karistirmayalim; Gordon Milne hiç bir zaman bir Piontek, ya da bir Derwall olmadi.


Bu ise hayatlarini vermis ve bu yolla zengin olmus nice hocalar Avrupa'da halen mevcut. Bu tarz kariyeri süpheye mahal birakmayan yabanci hocalarin Trabzonspor'a gelmesi durumunda bugün hepimizin iftihar ettigi Senol Günes, Giray Bulak gibi yerlinin yerlisi hocalarimizin da çok yeni ufuklara sahip olabilecegini düsünüyorum. Artik Senol Hoca için bu süreç geçti, ama daha nice teknik direktörleryetistirecek Trabzonspor camiasinin yeni degerleri de bu yolla çok yeni bir vizyona sahip olacaktir diye düsünüyorum. Maden bizde; ama isleme teknolojisine henüz sahip degiliz.


Eger tüm bu yokluklara ragmen, Trabzonlu oyuncular ve teknik direktörler belli sinirlar içinde basarili olabiliyorsa, bir de "iyi" islendiklerinde nasil meyva verecekler bir düsünün.


Bu konuda benim o uzun yazimda aklima gelmeyen çok güzel bir örnegi paylastigi için "hayat61"e de, tüm nazik mesajlari yazan arkadaslarim yanindaayrica bir tesekkür etmek istiyorum. Eger okumadiysaniz, 3-4 mesaj üstteki mesajini okumanizi tavsiye ediyorum.

[sümela61]

@simalyildizi... sevgili Tunga son derece dogru ve yerinde cümleler kurmussunuz yine... maalesef ben de bu yazdiklarinizin gerek taraftarimizin büyük bir çogunluguna, gerek futbol kamuoyumuza, gerek yöneticilerimize ve gerekse de oyuncularimiza bir kaç beden büyük gelecegini düsünüyorum... keske böyle olmasa ama maalesef böyle...


bu noktada ortadaki hatalari kendi üstüne hiç alinmayan taraftarlarin, aslinda bu iste baya bir sorumluluk tasidiklarini ve suçlu olduklarini düsünüyorum... nedeni basit: eger taraftarlar yönetimlerden hemen basari beklemeseler, yönetimler de uzun vadeli hareket edebilecek... ama taraftar bu güvenceyi vermiyor... elbette akli basinda, bilinçli, sabirli taraftar örnekleri de var... ama sayica çok azlar bence...


ben, bizim gördügümüz bu gerçekleri (yani simalyildizi'nin tekrar altini çizdigi gerçekler), yöneticilerin de gördügünü düsünüyorum... artik bütün her yerde bangir bangir altyapi, kurumsallasma vs. gibi kavramlarin alti çiziliyor...Amerika'yi (Ajax mi demeliydim?)yeniden kesfetmeye gerek yok, (akli basinda) herkes farkinda bazi gerçeklerin... lakin buna ragmen bisiler yapilmiyorsa; bu gösteriyor ki yöneticiler ya bu isi uzun vadeli yapmayi düsünmüyorlar (yani sadece kendilerini tanitip, popüler olma hevesindeler); ya da "acil basari beklentisi"nin baskisiyla hareket ediyorlar...


sevgilerimle...

[Tunga]

Bakin Türkiye'de futbol, en profesyonel (!), gelismis (!) gelismis takimlarda nasil idare ediliyor. Geçen hafta yasanan FB Yönetimi - Saran laf salatasindan karsilikli iki açiklama:


FB Yönetiminden Saran'a:


.......Bu gün bir basin açiklamasi yapan Sadettin Saran, ?Kulübe 6 ay vadeli 2 milyon dolar borç verdim. Çekin vadesi gelince, Aziz Yildirim Kulüpte para yok. Vadeyi uzatalim diyerek 2 milyon dolarlik çeki alarak bana 1,5 milyon dolarlik 2 yil vadeli yeni bir çek verdi. Kalan 500 bin dolar borç için de ileride hallederiz ? dedigini ileri sürmektedir. Ayrica kulüpte kalan 500 bin dolarlik alacagini kulübe hibe ettigini söylemektedir. Sadettin Saran?in televizyon yayinlari, show ve spor konularinda profesyonel olarak çalisan pek çok firmasi vardir. Fenerbahçe Kulübü?nün UEFA ile ilgili maçlarinin televizyon yayin haklari bes yil süre ile Saran tarafindan satin alinmistir. Daha sonra Saran, bu sözlesme ile satin aldigi haklara ek olarak yeni yayin ve reklam haklari almak için Sayin Nihat Özdemir ve Sayin Hamdi Akin?in da bilgileri dahilinde Yönetim?e basvurmustur. Bu israrlar üzerine, Saran?in lehine olarak sözlesmeye ek sözlesme yapilmistir. Bu sözlesmenin teminati olarak Saran?a Kulüp tarafindan ?tarihsiz bir teminat çeki?verilmistir. Çekin teminat için ve tarihsiz oldugunun kaniti bizzat Saran?in Basin Açiklamasidir. Saran vadenin iki yil uzatildigini söylemektedir. Ilk çekin tarihi 25.03.2002 olduguna göre, gene Saran?in ifadesi ile iki yil uzatilsa, çekin tarihinin 25.03.2004 olmasi gerekirdi. Halbuki çekin üzerindeki tarih bosluguna 25.11.2005 tarihi atilarak kullanilmis ve Icraya verilmistir...........


Saran'dan FB Yönetimine:


...... Açiklamada ?Saran?in lehine olarak sözlesmeye ek yapilmistir? denilmektedir. Söz konusu ifade gerçek disidir. Kulüp yönetimi, sözlesmede eger benim lehime yani Fenerbahçe?nin aleyhine düzenleme yaptiysa bu onlarin utancidir. Zira yönetimin temel görevi Fenerbahçe?nin hak ve çikarlarini korumaktir. Para kaybettigim tek yayin hakki anlasmasi da, Fenerbahçe için ödedigim 10 milyon dolarlik anlasmadir. Çünkü yayin haklari için tespit ettigimiz ücret, ?ticari kriterler?e degil, tamamen ?gönül kriterleri?ne dayanarak belirlenmistir. Fenerbahçeme helal olsun!


------------------------------------------------------------ -----
8 Yillik basarili (!?!) icraatin sonunda kulübün geldigi çagdas (!), kurumsal (!) noktayi görelim arkadaslar.


Peki Galatasaray örnegi?


Paralarini alamiyorlar diye, tüm sezon boyunca kafamizi ütüleyen Galatasaraylilarin, bir bir bos mukaveleye imza atmalari? Madem parani alamiyorsun, bunu kullanarak Türkiye'de kendini mazlum durumuna düsürüyorsun, o zaman neden gene kosa kosa imzayi basiyorsun?


Iste Türkiye'deki profesyonellik anlayisi budur maalesef. Bir de bizden bir kötü örnek:


Divan Kurulu Toplantisinda gelen elestirilere, baskanimiz cevabi basin araciligi ile veriyor. Divan Kurulu Trabzonspor'un en üst izleme mercii. Orada konusulanlara cevap, orada degil de, gazetelerde veriliyor.


Iste tüm bu parali amatörlügün içinde, bize gerçek profesyonellik gerekiyor. Bunun için de bize bunu ögretmemizi ögretecek bir uzmana ihtiyacimiz var. Türkiye'deki örnekleri görünce, bunun yerli olmasi olasiligi da kalmiyor.


Ilk mesajima bir ilave yapmak istiyorum.


Avrupa transfer borsasinda, orta ile iyi siniftaki oyuncular için kulüpler 5-15 Milyon Avro arasinda bir ücret aliyorlar. Bu gerçegi aklinizda tutarak, sagda solda, Trabzon'daki takimlarda, Türkiye'nin çesitli illerindeki takimlardaki "iyi" oynayan, yetenekli Trabzonlu gençlere, çocuklara bir bakin ve her biri için 5 Milyon Avro'dan deger biçin. Anormal rakamlar çikiyor degil mi?


O zaman böyle iyi bir uzmana ve uzmanlar ekibine, istedigi parayi vermekriskli bir yatirim olabilir mi?

[cakal 61]

soylenecek birsey yok


TESEKKURLERsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

[DKaraduman]

@ simal yildizi abi be sen baskan olsanasmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifsmileys/smiley1.gifyazdigin tespitleri futboldan anliyorum diyen insanlar cikaramaz.tebrik ediyorum.helal olsunsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

+1967

[dr_st]

hocam gerçekten eline ve diline saglik. çok dogru tespitlerde bulunmussun... bunlari külübümüze de mektup olarak postalamak lazim.. insallah baskanimiz da görür bu yazdiklarimizi..

[Hüda Topaloğlu]

Yönetimden bekledigimiz bir yildizi ,Bordomavi.net ten çikti Simal Yildizi, keske yildiz diye bahsettikleri futbolcu yerine bu sekil yildiz fikirler olsaydi, parayi kisa vadeli yildiz futbolculara degil, uzun vadeli yildiz fikirlere yatirim yapmayi dusunselerdi, belkide Halilhodzic bu isin bir baslangici olurdu, belkide ayagimiza gelen bu firsati bi anda teptik.


Sonuçta söz sultaninin yaninda bu soylediklerimin etki derecesi çok dusuk olur, o yuzden siddetle Simal yildizinin yazdigi yaziyi okunmasini tavsiye ederim herkese...

[smertkan]

@Simal Yildizi


Yönetimlerin amatör yada son derece profesyonel oldugu belli, Futbolcularda amatör peki nasil olup seningündeme getirdiginve bizim dogru buldugumuz reçete hayata geçecek?


Yada benim meramim su , Taraftar olarak biz ne yapacagiz? neler yapabilecegiz.(Üyelik, TS Clup ürünleri bunlar disinda) Yada ne yapmaliyizda yönetimi futbolculari, alt yapidaki çocuklari daha dogrusu tüm camiayi atesleyebilmeliyiz?