Ömer Faruk61
15.03.2012, 13:02
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan
Beni tanırsın, 1996’da yanına geldim. Trabzon’dan Marmara Üniversitesi’ne.
Sahip çıktın, burs verdin. Minnettar kaldım sana her Anadolu çocuğu gibi.
Unutulmaz; anlatmak lazım o yılları.
28 Şubat dönemi.
Baskılar, dayatmalar, özgür düşünceye ket vuran üniversiteler!
En doğal hakkınızın bile sorgulandığı günler.
Sen bu dönemin mağduru oldun.
Ve çok üzüldük.
Şiir okudun diye mahkum olmana.
Anlayamadık uzun süre!
Bir burs bir kitap verdin İstanbul, Marmara, Yıldız, Boğaziçili öğrencilere.
İlk burs, Necip Fazıl’ın, Çile’siydi.
* * *
Çile böyle bir şey işte! Dün sana, bugün bana!
Unutulmuyor; dolduruluyor.
‘Senin derdin ne’ dediğini duyar gibiyim.
Benim derdim TEMİZ FUTBOL!
Partini, ADALET ve KALKINMA üzerine kurdun.
Ne de güzel ettin.
Adaleti de kalkınmayı hak ediyor bu millet!
Ama lütfen HEMEN ŞİMDİ ADALET!
3 Temmuz sabahı bizi güzel bir uykudan uyandırdı adalet duygun.
Bu kez tamam dedik.
“Atılamayan adımları atacağım” diyen başbakan için sıra futbola gelmişti herhalde.
Sevindik.
Sevincimiz gol sevinci değil, yanlış anlaşılmasın.
* * *
Hatırlar mısınız, şike süreciyle ilgili ilk ne demiştiniz? Büyük harflerle yazıyorum
“ŞİKE OPERASYONUNU, ARINMA, TEMİZLENME SÜRECİ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM.”
Bir başbakan bunu diyorsa tamam dedik.
Başbakan sözü. Tayyip Erdoğan sözü.
Arınma dediyse arınmadır. Yok gerisi, ilerisi!
Peki sayın başbakanım!
Adalet, arınma, temizlenme, ne zaman ve nasıl gelecek?
Sporda adalet geç mi gelecek yoksa hiç gelmeyecek mi?
Bilesiniz ki, bu ne Trabzon meselesi ne de kupa meselesi!
Bu sizin dediğiniz ARINMA; TEMİZLENME meselesi.
Futbolu da referanduma götürün, sorun halka,
EY HALKIM; FUTBOL KİRLİ MİDİR TEMİZ MİDİR diye?
* * *
İsteğimiz, 3 Temmuz sabahı başlayan arınma sürecinin tamamlanmasıdır.
Adil, şeffaf devlet olmanın gereği bu değil midir?
Siz, 61.hükümetin programını meclisten okurken ne demiştiniz.
Bakın ne demiştiniz?
İLLEGAL YAPILAR, MAFYA, ÇETELER VE ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZ SÜRECEK.”
* * *
Bu ülke gençlerini batakhanelerden kurtarmak için spor kulüplerine başkan olduklarını söyleyenlere, sporu sevdiren yöneticilere siz mi çeteleşin dediniz?
Sporla çetenin ne gibi bir bağı olabilir?
Sizin verdiğiniz paralarla illegal futbol yönetimi nasıl olur?
Milletin parasıyla ve size rağmen, bu illegal yapılar kuruluyor, ortalıkta cirit atıyor ve iktidara dikleniyorsa aklıma şu gelir;
Herhalde bu ülkenin başbakanı artık Tayyip Erdoğan değil!
Hayır, sizsiniz!
* * *
Siz, illegal mücadeleyi hükümet programının ilk sırasına koyacak kadar cesaretli bir liderken, nasıl olur da spora şikeyi karıştıranlara ONE MİNUTE demezsiniz?
Nasıl olur da milletin parasıyla hile yapanlardan hesap sormazsınız!
Nasıl olur da atılamayacak adımları atarken, birden STOP dersiniz!
Açık konuşuyorum, açık konuşmayı sizden öğrendik!
Derdimiz, ne topun kale çizgisini geçmesi ne de sevinci 2 gün sürecek şampiyonluklar!
Derdimiz; FUTBOLA ADALET GELMEYECEK, TEMİZ FUTBOL BİR ÜTOPYA OLARAK KALACAK düşüncesi.
* * *
Kısacası;
Temiz futbol adına VAR MISINIZ YOK MUSUNUZ görmek istiyoruz?
Eğer; futbola adalet gelirse sizden bileceğiniz; bilesiniz.
Gelmezse de sizden bileceğiz.
Yani aslında bu maçı kimin kazanacağına siz karar vereceksiniz.
* * *
Sayın başbakan;
Futbola mafyayı, spora çeteyi bulaştıranlarla, temiz futbol savunucularının maçının hakemi sizsiniz, takdir sizindir!
Bu maç burdan dönmesin lütfen!
Bir oyunu da erdemliler kazansın!
Diyelim yine olmadı!
ERDEMLİ ÖTEKİLER olarak hep burdayız.
1000 yıl geçse de bu arınmanın hayalini kuracağız.
Sizle ya da sizsiz!
(Not: Bu mektup 13 mart 2012 Salı günü İstanbul Bakırköy postanesinden Başbakanlık’a gönderilmiştir.)
http://www.ajansspor.com/yazarlar/aytekinakay/h/20120315/basbakana_mektup.html#yorumekle
Beni tanırsın, 1996’da yanına geldim. Trabzon’dan Marmara Üniversitesi’ne.
Sahip çıktın, burs verdin. Minnettar kaldım sana her Anadolu çocuğu gibi.
Unutulmaz; anlatmak lazım o yılları.
28 Şubat dönemi.
Baskılar, dayatmalar, özgür düşünceye ket vuran üniversiteler!
En doğal hakkınızın bile sorgulandığı günler.
Sen bu dönemin mağduru oldun.
Ve çok üzüldük.
Şiir okudun diye mahkum olmana.
Anlayamadık uzun süre!
Bir burs bir kitap verdin İstanbul, Marmara, Yıldız, Boğaziçili öğrencilere.
İlk burs, Necip Fazıl’ın, Çile’siydi.
* * *
Çile böyle bir şey işte! Dün sana, bugün bana!
Unutulmuyor; dolduruluyor.
‘Senin derdin ne’ dediğini duyar gibiyim.
Benim derdim TEMİZ FUTBOL!
Partini, ADALET ve KALKINMA üzerine kurdun.
Ne de güzel ettin.
Adaleti de kalkınmayı hak ediyor bu millet!
Ama lütfen HEMEN ŞİMDİ ADALET!
3 Temmuz sabahı bizi güzel bir uykudan uyandırdı adalet duygun.
Bu kez tamam dedik.
“Atılamayan adımları atacağım” diyen başbakan için sıra futbola gelmişti herhalde.
Sevindik.
Sevincimiz gol sevinci değil, yanlış anlaşılmasın.
* * *
Hatırlar mısınız, şike süreciyle ilgili ilk ne demiştiniz? Büyük harflerle yazıyorum
“ŞİKE OPERASYONUNU, ARINMA, TEMİZLENME SÜRECİ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM.”
Bir başbakan bunu diyorsa tamam dedik.
Başbakan sözü. Tayyip Erdoğan sözü.
Arınma dediyse arınmadır. Yok gerisi, ilerisi!
Peki sayın başbakanım!
Adalet, arınma, temizlenme, ne zaman ve nasıl gelecek?
Sporda adalet geç mi gelecek yoksa hiç gelmeyecek mi?
Bilesiniz ki, bu ne Trabzon meselesi ne de kupa meselesi!
Bu sizin dediğiniz ARINMA; TEMİZLENME meselesi.
Futbolu da referanduma götürün, sorun halka,
EY HALKIM; FUTBOL KİRLİ MİDİR TEMİZ MİDİR diye?
* * *
İsteğimiz, 3 Temmuz sabahı başlayan arınma sürecinin tamamlanmasıdır.
Adil, şeffaf devlet olmanın gereği bu değil midir?
Siz, 61.hükümetin programını meclisten okurken ne demiştiniz.
Bakın ne demiştiniz?
İLLEGAL YAPILAR, MAFYA, ÇETELER VE ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZ SÜRECEK.”
* * *
Bu ülke gençlerini batakhanelerden kurtarmak için spor kulüplerine başkan olduklarını söyleyenlere, sporu sevdiren yöneticilere siz mi çeteleşin dediniz?
Sporla çetenin ne gibi bir bağı olabilir?
Sizin verdiğiniz paralarla illegal futbol yönetimi nasıl olur?
Milletin parasıyla ve size rağmen, bu illegal yapılar kuruluyor, ortalıkta cirit atıyor ve iktidara dikleniyorsa aklıma şu gelir;
Herhalde bu ülkenin başbakanı artık Tayyip Erdoğan değil!
Hayır, sizsiniz!
* * *
Siz, illegal mücadeleyi hükümet programının ilk sırasına koyacak kadar cesaretli bir liderken, nasıl olur da spora şikeyi karıştıranlara ONE MİNUTE demezsiniz?
Nasıl olur da milletin parasıyla hile yapanlardan hesap sormazsınız!
Nasıl olur da atılamayacak adımları atarken, birden STOP dersiniz!
Açık konuşuyorum, açık konuşmayı sizden öğrendik!
Derdimiz, ne topun kale çizgisini geçmesi ne de sevinci 2 gün sürecek şampiyonluklar!
Derdimiz; FUTBOLA ADALET GELMEYECEK, TEMİZ FUTBOL BİR ÜTOPYA OLARAK KALACAK düşüncesi.
* * *
Kısacası;
Temiz futbol adına VAR MISINIZ YOK MUSUNUZ görmek istiyoruz?
Eğer; futbola adalet gelirse sizden bileceğiniz; bilesiniz.
Gelmezse de sizden bileceğiz.
Yani aslında bu maçı kimin kazanacağına siz karar vereceksiniz.
* * *
Sayın başbakan;
Futbola mafyayı, spora çeteyi bulaştıranlarla, temiz futbol savunucularının maçının hakemi sizsiniz, takdir sizindir!
Bu maç burdan dönmesin lütfen!
Bir oyunu da erdemliler kazansın!
Diyelim yine olmadı!
ERDEMLİ ÖTEKİLER olarak hep burdayız.
1000 yıl geçse de bu arınmanın hayalini kuracağız.
Sizle ya da sizsiz!
(Not: Bu mektup 13 mart 2012 Salı günü İstanbul Bakırköy postanesinden Başbakanlık’a gönderilmiştir.)
http://www.ajansspor.com/yazarlar/aytekinakay/h/20120315/basbakana_mektup.html#yorumekle