Basketbol takımımıza gösterilmeyen ilgi!

[Mehmet Cihan Kocaman]

Bugünkü maçta gördük ki Hacettepe Üniversitesi öğrencileri bile buraya gelip rahatça, kendi evindeymiş gibi takımını destekleyebiliyor.

Bizim taraftar ise o salonu boş bırakıp, klavyeden takıma sallıyor. Sen taraftarlık görevini yerine getirdin mi? 1 TL verip salona geldin mi? Oynanan oyunu izledin mi de "Ligden çekilin" gibi yorumlar yapıyorsun.

Kimse kusura bakmasın, imkanı olup da maça gitmeyen taraftar, maçtan önce takıma destek verip maça pankartını yollayıp astıran, ancak salona gelmeyen taraftar grubu, üstüne bi de takımı eleştirenler "Ben Trabzonsporluyum" demesin!

BU TAKIM HERKESE İNAT LİGDE KALACAK, HATTA PLAY-OFF İÇİN SAVAŞACAK!

[Ilelioglu]

Aynen katiliyorum.

[Batuhan]

Ellerine sağlık senin de zoruna gidiyor bu konu. Ben sezon öncesinde böyle bir konu açmıştım ama takan olmuyor yine. Spor kulübü olamayacağız.

[Murat']

İkinci ligde bile oynuyorken takıma ilgi bu kadar kötü değildi..Anlamıyorumki nerede yanlış yapılıyor biletler desen neredeyse bedava ama yok millet maça gelmeye tenezzül etmiyor maalesef yazık doğrusu

[Cengiz Çubukcu]

bu ilgisizliğin bir çok nedeni var, bu seneyi hayırlısıyla bir atlatalım önümüzdeki yıllarda ilgi ve alaka artacaktır

[Ilelioglu]

Belki vatandasin haberi olmuyor. Gereken reklam veya bilgilendirme yapiliyor mu ki?

[Berberoğlu]

Forumda bile yeterli ilgi yok ki...

Aslında üniversitede tanıtım yapılsa bir nebze kıpırdanma olur diye düşünüyorum...

[Sefa]

Bu şartlar altında iyi bile diyebilirim. Millet bu sene spordan bıkmış Şampiyonlar Liginde olduğumuz yıl futbola olan ilgi ortadayken basketbolu kim düşünür. Bu sene düşmeyelim ve futboldaki pislikler temizlensin önümüzdeki yıl bambaşka hal alır..

[leavemealone]

Keske yakinlarda felan otursakta her türlü müsabakaya gitsek.

Basketbol, Hentbol, Voleybol, vs. ama biz anca klavyeden destek verme imkanina sahibiz. Orda oturanlar ise sadece futbola endeksli galiba. Bence taraftarlik alt yapisini KTÜ ele almasi gerekiyor. Genc nesil anca yapar ne yapilacaksa. Sonrada genis kitleye yaydik mi illerki yillarda, is tamamdir. Ama is lafta kaliyor maalesef.

[Mehmet Ç.]

Baskete ilgi nasil olur?

- Trabzon'daki liselere cafelere yöneleceksin.. Kisacasi genclere ulasip zorla maca getireceksin..

20 yasina kadar ücretsiz meydan'dan maca getir..

Basket ilgisi bir anda olusmaz.. Trabzon'da futbol topundan baska top satiliyor mu bakkallarda?

[İleli]

bu konuyla ilgili kulup ve sehir olarak bi girisim oldumu? eminim sehrin yarisindan cogunun bugun basketbol macinin oldugunan haberi bile yoktu...atiyorum billboardlarda yada meydanda duran buyuk ekranda bunu yapabilirler...

[ccd6167]

bi kere okullarda organiz olcaksin efes gibi..ailelerle gelcek cocuklar.basketbol bi sehrin cevressini degistirebilir/

[tahsinsever]

trabzon spor basketbol takımına neden hala destek veren yok merak ediyorum dünkü maça yeni salonuma yeni transferlerimiz kim izledi dün o salonda kaç kişi vardı lütfen biri yazsın bu ilgisizlik trabzon sporlu bir taraftar olarak beni çok üzüyor.

[Mehmet Cihan Kocaman]

Okullar zaten bedavaya geliyor.
Dünkü maçta Polis Okulu öğrencileri de geldi 50-60 öğrenci.
Tanıtım denen şey sadece sanalda yapılıyor.
Facebook'da Trabzonlu Gençler ve Vira tanıtım yapıyor. Ama yok, yine ilgi yok.
Dün salonda toplasan 1500 kişi bile yoktu. Hacettepeliler kalkıp Ankaradan geliyor, bizimkiler burdan gidemiyor salona.
1 TL 5TL işini de geçin. Pota arkasından alan rahatlıkla fırtına tribününden izliyor, çoğu kişi içeri bedava giriyor.

Bir de Pelitli Belediyesinin halletmesi gereken bir durum var. Salonun etrafı yeni yapıldı tamam ama hiç ışıklandırma yok. Salon çıkışında göz gözü görmüyor. Bunun halledilmesi lazım.

[Mehmet Cihan Kocaman]

İşte buyrun, dünkü maçtan görüntüler.. Hacettepe taraftarı ve bizim taraftar..

http://www.facebook.com/photo.php?v=10150423056059854

[yaranozlu]

Baskete ilgi nasil olur?

- Trabzon'daki liselere cafelere yöneleceksin.. Kisacasi genclere ulasip zorla maca getireceksin..

20 yasina kadar ücretsiz meydan'dan maca getir..

Basket ilgisi bir anda olusmaz.. Trabzon'da futbol topundan baska top satiliyor mu bakkallarda?

yıllardır bunu söylerim. liseli çocukları bir şekilde maça getireceksin, hem de minimum %50 oranında olacak. 40 yaşın üstünde taraftar bizim gibi değilse takıma destek de veremez. ayrıca eski yıllarda ilçelerden gelen destek, ulaşım imkanlarının bu derece artmış olmasına rağmen nerdeyse 0a düşmüş vaziyette. enteresandır

[yaranozlu]

ayrıca şaka gibi, biz izleyebilmek için digitürke etmediğim küfür yapmadığım rezillik kalmadı, maçları internetten yazacak da sn sn skor alacaz diye düşmediğimiz kötü durum yok, kim nasıl oynadı diye ölüyoruz ama gel gör ki koca Trabzonda cümle aleme rezil oluyoruz. sen ilgi göstermezsen maçını da TVde vermezler! utanç verici. bir arkadaş yazmış: bize her yer Trabzon, Trabzon değil

[Mustafa ÖZDEMİR]

kalktın vakfıkebirden gittik maça trabzondan sadece trabzonlu gençler grubu vardı .nerde vira çılgınlar farozlular erdoğdulular ...

[Mehmet Cihan Kocaman]

DİRENİŞ VE HÜZÜN

Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm. Her şeyin ötesinde, Trabzonspor’un kâğıt üzerinde kazanma olasılığının yüksek olduğu maçların üst sıralarına evimizdeki Hacettepe Üniversitesi’ni yazmıştım. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Çok kritik bir maçtan yenilgiyle ayrıldı Trabzonspor.

Maç sonunda istatistik kâğıdına bakınca Bordo-Mavililerin 21 hücum ribaundu dikkat çekiyor (Hacettepe Üni’nin ise sadece 10). Hatırlar mısınız, Ereğli’de Erdemir’e kaybederken rakip 20 hücum ribaundu almıştı. Şimdi tablo tersine döndü. Böylesine büyük bir ribaund üstünlüğüne rağmen hücum sayımız Hacettepe Üni’den daha az! Evet, yanlış okumadınız: Rakipten 11 fazla hücum ribaundu, yani 11 defa ikinci hücum şansımız varken, maç sonunda Ankara temsilcisinin toplam pozisyon sayısı 65, bizimse 64!

Bu tezadı açıklayan sayılar, “top kaybı” hanesinde: Trabzonspor’un 21, Hacettepe Üni’nin 10. Aslında top kayıpları ve hücum ribaundları bir nevi birbirlerini dengeliyor, zaten saha içi şut sayıları da yukarıda belirttiğim üzere çok yakın. Düğümü çözse çözse faul atışlarındaki isabet çözerdi. Ev sahibi ekip avantajını, tribünde kullanamıyorsak da (bu ayrı ama önemli bir konu) çemberlere alışılmışlık bakımından değerlendirmeliydik. Kendi sahamızda 13 faul atışı kaçırmak (9/22 FTG) akıllara zarar.

Takımın en skorer oyuncusu Gibson 4/19 gibi feci bir yüzdeyle şutladı. Sezon başında boyalı alandan sayı bulmakta ve ribaund almakta sıkıntı çeken Trabzonspor’a Elton Brown şimdilik ilaç olmuş gibi görünüyor. Polat-Kerem ikilisinin formu yükselmeye devam ediyor. Kerem’in haftaya damgasını vuran performansına yazık oldu. Bu dört oyuncu dışında skor katkısı gelmemesi Trabzonspor hücumlarını kısırlaştırıyor. Özellikle 4 numarada Salyers’dan beklenen şut performansı henüz gelmedi. İşte, Gibson’ın daha dengeli şut attığı, Salyers ve Robinson’ın skor yaptığı bir takım haline erişmeliyiz en kısa sürede.

Buraya kadar anlattıklarım istatistiklerin gösterdikleri. Bir de görünmeyenler var… Mesela oyun karakteri! Maçın başında geri düşmemize şaşırmadık. Hemen hemen her karşılaşmaya geride giriyoruz zaten. Üçüncü periyottaki direniş ve diriliş ise takımımızın inatçılığının göstergesi. Top kayıpları ve kaçan faul atışları motivasyon düşüklüğünden kaynaklanabilir çoğu zaman. Ancak bizim için geçerli değil. Çünkü motivasyon sorunu yaşayan oyuncular maç içinde böylesine geri dönüşleri sergileyemez. Çeyrekler arası istikrarsızlık sorunumuzu aşıp iyi oyunu, bir türlü daha uzun süreye yayamıyoruz. Çözüm, problem cümlesinin içinde saklı: Zaman!

Zaman demişken bir kısım sabırsız taraftarın çeşitli ortamlardaki “istifa” çağrılarının maç sonundaki anlık duygusallıktan kaynaklandığını düşünüyorum. Trabzonspor basketbol takımının yaz döneminde yaşadığı sıkıntıları bilen, 3 yabancı oyuncusunun ilk kez bir arada maça çıktığının farkında olan “Trabzonsporlu basketbolsever”ler böyle zamanlarda farkını ortaya koymalı. Şu bir gerçek; hedefiniz lige tutunmak iken, evinizde hedef rakibinize kaybediyorsanız, hem de son topta kaybediyorsanız kazan kaynamaya başlar. Mühim olan ateşe körükle gitmek değil gerçekçi, akıllı ve sağduyulu davranmaktır. Büyük Trabzonspor taraftarı hocasına ve oyuncularına sahip çıkmalı. İşimizin zor olduğunu biliyoruz. Daha soğukkanlı kalmalıyız.

Taraftar demişken… “Salon uzak” ezberini bozan boks maçlarını geçen hafta gördük. Ben yılmadan bu konuyu gündemde tutuyorum sosyal medya aracılığıyla… Daha önce de yazmıştım: Salona gidiş değil salondan şehre dönüş büyük sıkıntı. İki haftada bir gün kullanılan bir salon için belediye günlük çözümler üretmeli. Sadece belli taraftar grupları için değil, her vatandaş/taraftar için… Ve salonun sahil yoluyla birleştiği yerde, karşı tarafa geçmek için alt/üst geçit yok! Hava kararınca, karşıdan karşıya geçmek ölümle dans etmek gibi… Artık Trabzon Belediyesi mi belde belediyesi mi yoksa Karayolları’nın mı sorumluluk alanına giriyorsa, ne yapıp edip çözüm bulunmalı!

Ve Ankara’dan 8 otobüs gelen Hacettepeli genç öğrenciler… Helal olsun hepsine. Hacettepe gibi üniversite olmak kolay değil. Üniversitenin, spora ve sosyal hayata bakış açının en güzel örneğini verdiler. Bir de salona 2–3 km. mesafedeki KTÜ var. Acaba KTÜ bünyesinde kurulan öğrenci kulüpleri arasında Spor Kulübü var mı? Varsa, ülkenin en popüler ikinci sporunun en üst düzeydeki ulusal ligindeki maçlara organizasyon düzenleyemiyorlar mı? Koca üniversitenin bu öğrencilere tahsis edebileceği, sadece maç günleri kullanılabilecek, kampus-salon arası ring servisler yok mu? Şehrin bu takıma ilgisinin olmadığı artık iyice görülüyor. İyimser hayallerden de vazgeçtim kendi adıma. Buna karşın önceden beri öne sürdüğüm projede ısrarcıyım: Hayri Gür’e çekilecek seyirci ağırlıklı olarak üniversiteden gelebilir. Açık konuşmak gerekirse, Trabzonspor Basketbol takımı ancak üniversite bünyesinden kemik bir seyirci kitlesi çıkarabilir. Çoğu kişinin bilip dile getirmediği gerçek ise şu: Takım maç kazanamadığı sürece var olan azıcık ilgi, gitgide koca bir hiçe dönecek.

Tekrar parkeye dönelim… İlk devrenin yarısını geride bıraktık. Kadro henüz yeni yeni oluşuyor. Rotasyon ve süre paylaşımları artık oturmalı. İç sahada kalan dört karşılaşmadan Bandırma Kırmızı maçını kaybetme lüksümüz yok. Tofaş, Pınar Karşıyaka ve Türk Telekom maçları için şimdiden konuşmak yanıltıcı olabilir, ancak rakiplerin bugünkü durumlarına bakınca kolay kolay pes etmeyiz. Dış sahada ise A. Efes ve Bjk Milangaz maçları açıkçası zor geçecek gibi görünmekte. Antalya BŞB ise kalan maçlar içinde en kritik olanı! Oradan kazanarak dönmek, ilk yarı sonunda Trabzonspor için hayat öpücüğü olur. Ancak Hacettepe Üni mağlubiyetinin boşluğunu ekstra galibiyetlerle doldurmak gerek. Geçen hafta Hacettepe Üni’ye kaybeden bu hafta A. Efes’i yeniyor. Aliağa Petkim deplasmanda Türk Telekom’u 19 farkla geçiyor. Bu örneklere her hafta yer vermeye çalışıyorum, çünkü Beko Basketbol Ligi gerçekten sert ve kaliteli bir lig! Trabzonspor’un bu karmaşık tabloda beklenmedik sonuçlar alması, üstelik malum koşullarda kimseyi şaşırtmamalı.

Son olarak, İstanbul ve çevre illerdeki Trabzonsporlular’a çağrıda bulunmak isterim. Bildiğiniz üzere futbolda ve basketboldaki saçma sapan deplasman takımı taraftarı yasakları yüzünden Trabzonspor’a hasret kalan renktaşlarımız, gelecek hafta sonu Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki (Ataköy) Anadolu Efes – Trabzonspor karşılaşmasını kaçırmamalı!

Oğuz Zeytin

Siyah paragraflara dikkat! Çok güzel anlatmış..

[Sefa]

Salon dışında hava kararınca ışık yetersiz kalıyor demiyorum çünkü ortada ışık yok. İyi bir ışıklandırma gerek.