PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sinop’a nükleer santral!!!



eys_61
12.04.2006, 19:22
<DIV =lineStory>Nükleer santralin adresi Sinop</DIV>
<DIV =deckStory style="MARGIN-TOP: 20px">Hükümet, nükleer enerji santralinin Sinop?ta insa edilmesine karar verdi. Sinop?ta, 3 adet reaktörün yer aldigi nükleer ada kurulacak.</DIV>
<DIV =deckStory style="MARGIN-TOP: 20px">
ANKARA - Nükleer santralin Sinop?a yapilmasi kararlastirildi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Baskani Okay Çakiroglu, nükleer santral konusunda 8 yer önerdiklerini, Basbakan Recep Tayyip Erdogan?in bu yerler içinde bulunan Sinop?u ilan ettigini söyledi. TBMM KIT Komisyonu?nda konusan TAEK Baskani Çakiroglu, nükleer santralin nereye yapilacagi konusunda Türkiye genelinde detayli teknik incelemelerde bulunduklarini anlatarak, deniz suyu sicakligindan, iklim, rüzgar ve havanin durgunluguna kadar 43 kritere göre 7 yer belirlediklerini ifade etti.
Çakiroglu, nükleer santral yapilacak yerde bir de teknoloji merkezinin kurulmasinin öngörüldügünü, Sinop?un bu açidan da uygun olacagini vurguladi.

............ Yozgat Milletvekili Emin Koç?un Sinop disinda nereleri önerdiklerini sormasi üzerine Çakiroglu, Eskisehir?deki Sariyer Baraji?nin kenarindaki göl alanini, Konya?da birkaç yer, Trakya?da da Kirklareli?nde bir yer önerildigini belirtti.

Bunlar içerisinde de Sinop?tan sonra ikinci olarak öne çikan yerin Sariyer Baraji kenarindaki göl alani oldugunu anlatan Çakiroglu, bu yerin 8-9 tonluk reaktörlerin tasinmasinin göz önüne alinmasi sonucunda tercih edilmedigini söyledi.

HANGI ALTERNATIFLER VARDI?
Nükleer santral için alternatif bölgeler sunlardi:
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Beysehir-Seydisehir
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Nallihan-Beypazari
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Akçakoca-Eregli
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Mersin-Akkuyu
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirklareli-Igneada
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirikkale-Nevsehir

ÖZEL SEKTÖRLE GÖRÜSME YAPILACAK
Nükleer santral için yer belirlenirken, model konusunda da önemli adimlar atilacak. Enerji Bakanligi, yarin 10 özel sektör firmasinin üst düzey yöneticileri ile toplanti yapacak. Toplantiya, Koç Holding , Sabanci Holding, Dogus Holding, Enka, Gama, Zorlu Holding, Tekfen, Alarko, Çalik ve Akkök Grubu davet edildi.

Enerji Bakanligi, söz konusu firmalarin nükleer santral yapimi için yurtdisinda yaptiklari görüsmelerin sonucunu soracak. Yatirim için devam etmek isteyen tek bir firma bile kalsa görüsmelerin sonucu beklenecek.

ISBIRLIGI IHTIMALI YÜKSEK
Tüm firmalar görüsmelerin sonuçsuz kaldigini bildirip nükleer yatirimdan çekilirse, kamu devreye girecek. Ya kamu-özel sektör isbirligi ile ya da kamu eliyle nükleer teknolojiye geçis karari alinacak.

Özel sektörün tek basina Hazine?ye yük olmadan, satis garantisi almadan nükleer santral kurabilmesinin zor oldugu düsünülüyor. Bu nedenle toplantidan kamu-özel sektör isbirligi ile devam edilmesi kararinin çikmasi bekleniyor.
ntvmsnbc.com

nükleer e karsi sinop platformu:
www.sinopbizim.org (http://www.sinopbizim.org)
birlik olalim ülkemizi nükleer çöplük olmaktan kurtaralim</DIV>

sümela61
12.04.2006, 19:26
bir bu eksikti yani... nereye gidiyor bu dünya ya?...


yok yok, anladim ben... bu dünyakesinlikle bana göre degil...


kendi elimizle daha da yasanilmaz kiliyoruz çevremizi...

bodehter
12.04.2006, 19:38
<DIV ="lineStory">Nükleer santralin adresi Sinop</DIV>
<DIV style="MARGIN-TOP: 20px" ="deckStory">Hükümet, nükleer enerji santralinin Sinop?ta insa edilmesine karar verdi. Sinop?ta, 3 adet reaktörün yer aldigi nükleer ada kurulacak.</DIV>
<DIV style="MARGIN-TOP: 20px" ="deckStory">
ANKARA - Nükleer santralin Sinop?a yapilmasi kararlastirildi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Baskani Okay Çakiroglu, nükleer santral konusunda 8 yer önerdiklerini, Basbakan Recep Tayyip Erdogan?in bu yerler içinde bulunan Sinop?u ilan ettigini söyledi. TBMM KIT Komisyonu?nda konusan TAEK Baskani Çakiroglu, nükleer santralin nereye yapilacagi konusunda Türkiye genelinde detayli teknik incelemelerde bulunduklarini anlatarak, deniz suyu sicakligindan, iklim, rüzgar ve havanin durgunluguna kadar 43 kritere göre 7 yer belirlediklerini ifade etti.
Çakiroglu, nükleer santral yapilacak yerde bir de teknoloji merkezinin kurulmasinin öngörüldügünü, Sinop?un bu açidan da uygun olacagini vurguladi.

............ Yozgat Milletvekili Emin Koç?un Sinop disinda nereleri önerdiklerini sormasi üzerine Çakiroglu, Eskisehir?deki Sariyer Baraji?nin kenarindaki göl alanini, Konya?da birkaç yer, Trakya?da da Kirklareli?nde bir yer önerildigini belirtti.

Bunlar içerisinde de Sinop?tan sonra ikinci olarak öne çikan yerin Sariyer Baraji kenarindaki göl alani oldugunu anlatan Çakiroglu, bu yerin 8-9 tonluk reaktörlerin tasinmasinin göz önüne alinmasi sonucunda tercih edilmedigini söyledi.

HANGI ALTERNATIFLER VARDI?
Nükleer santral için alternatif bölgeler sunlardi:
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Beysehir-Seydisehir
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Nallihan-Beypazari
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Akçakoca-Eregli
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Mersin-Akkuyu
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirklareli-Igneada
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirikkale-Nevsehir

ÖZEL SEKTÖRLE GÖRÜSME YAPILACAK
Nükleer santral için yer belirlenirken, model konusunda da önemli adimlar atilacak. Enerji Bakanligi, yarin 10 özel sektör firmasinin üst düzey yöneticileri ile toplanti yapacak. Toplantiya, Koç Holding , Sabanci Holding, Dogus Holding, Enka, Gama, Zorlu Holding, Tekfen, Alarko, Çalik ve Akkök Grubu davet edildi.

Enerji Bakanligi, söz konusu firmalarin nükleer santral yapimi için yurtdisinda yaptiklari görüsmelerin sonucunu soracak. Yatirim için devam etmek isteyen tek bir firma bile kalsa görüsmelerin sonucu beklenecek.

ISBIRLIGI IHTIMALI YÜKSEK
Tüm firmalar görüsmelerin sonuçsuz kaldigini bildirip nükleer yatirimdan çekilirse, kamu devreye girecek. Ya kamu-özel sektör isbirligi ile ya da kamu eliyle nükleer teknolojiye geçis karari alinacak.

Özel sektörün tek basina Hazine?ye yük olmadan, satis garantisi almadan nükleer santral kurabilmesinin zor oldugu düsünülüyor. Bu nedenle toplantidan kamu-özel sektör isbirligi ile devam edilmesi kararinin çikmasi bekleniyor.
ntvmsnbc.com

nükleer e karsi sinop platformu:
www.sinopbizim.org (http://www.sinopbizim.org)
birlik olalim ülkemizi nükleer çöplük olmaktan kurtaralim</DIV>


çok komiksiniz yav.


nükleeer güç ne demek bilmiyorsunuz herhalde nükleer santral bi ülke için tehdit malzemesidir.


iran a kimse niye dokunamiyor. sikiyosa dokunsunlar.


böle basit seylerle nükleer santral projesini elestirmeyelim


gelsinler benim mahalleme yapsinlar ma yeterki yapsinlar.....


nükleeer saantrallere karsi olan her ülke bu teknolojiye sahip tabiki baska ülkelerin yapmasini istemeyecekler ama onlara soran yok......


bak ben eregli de oturuyorum gelip yapsalarmis keske hiç fark etmez.......


sizde saygi duyun Edited by: bodehter

bodehter
12.04.2006, 19:39
iEdited by: bodehter

fincher
12.04.2006, 19:47
Türkiyede nükleer santrale karsi olanlara hayretler içinde sasiyorum.hele çevreci söylemlerle hiç bir b.ktan anlamayip muhalif olanlara uyuz oluyorum.bir gün açip okumuslarmi acaba nukleer enerji nedir,riskleri nedir?diger enerji kaynaklariyla kiyaslaninca ne kadar tehlikeli?birileri çevrecilik adina Türkiyenin önünü kesmeye çalisiyor,benim sözde çevrecilerim de ayaklaniyor,isin bilimsel boyutuna kimse bakmiyor...

ülkemiz adina çok hayirli bir karar,bir devrim.hayirli olsun,çabuk bitsin ve faaliyete geçsin dileklerimle...

tigin
12.04.2006, 19:48
Geç bile kalindi.Ancak orta anadolunun uçsuz bozkirlari dururken neden sinop gibi bir yere yapiliyor anlamadim.


Ülkemiz için hayirli olsun..

fincher
12.04.2006, 19:50
@eys_61
yorumunu simdi okudum,çok sasirdim.güzel kardesim sen nasil mühendissin,yakistimi böyle bir yorum bilim insani olmaya aday birine.fazlasiyla yadirgadim seni...

bodehter
12.04.2006, 19:53
Türkiyede nükleer santrale karsi olanlara hayretler içinde sasiyorum.hele çevreci söylemlerle hiç bir b.ktan anlamayip muhalif olanlara uyuz oluyorum.bir gün açip okumuslarmi acaba nukleer enerji nedir,riskleri nedir?diger enerji kaynaklariyla kiyaslaninca ne kadar tehlikeli?birileri çevrecilik adina Türkiyenin önünü kesmeye çalisiyor,benim sözde çevrecilerim de ayaklaniyor,isin bilimsel boyutuna kimse bakmiyor...

ülkemiz adina çok hayirli bir karar,bir devrim.hayirli olsun,çabuk bitsin ve faaliyete geçsin dileklerimle...


keske herkes senin gibi bilinçli olsa.....


millete vermisler yok nükleer santral böle tehlikelidir söle tehlikelidir millette kalmis yok oraya yapmayin yok buraya yapmayin...


nükleer santralin ne demek oldugunu arastirirsa arkadaslar.bi ülke için ne kadar önemli oldugunu ögrenirler.....

bodehter
12.04.2006, 19:55
Geç bile kalindi.Ancak orta anadolunun uçsuz bozkirlari dururken neden sinop gibi bir yere yapiliyor anlamadim.


Ülkemiz için hayirli olsun.. stratejik olarak önemli bir yer olabilir...

immortal_TS
12.04.2006, 20:05
<DIV style="MARGIN-TOP: 20px" ="deckStory"></DIV>


bak ben eregli de oturuyorum gelip yapsalarmis keske hiç fark etmez.......


sizde saygi duyun





Ben saygi falan duymuyorum.

Nytre
12.04.2006, 20:06
karadeniz insani olarak bu projeye halk bazinda "dur" dememiz lazim....


birakin karadenizi bu santral tüm türkiye için bir tehlike ve bunu bize kakalamaya çalisan hükümete de tepkimiz sert olmali...

TheRapZoNe
12.04.2006, 20:06
Nukleer santrale ileride olabilecek sorunlar nedeniyle karsi geliniyor ama sanirim komsu ulkelerimizde var olan (sadece iranda degil diger ulkelerdede var) santralleri tam bilmiyoruz.


eger ilerde orada bi sorun olursa ; direkman bundan turkiyede zarar gorur. nuyuyen turkiyenin nukleer santrale ihtiyaci var.. hayirli olsun

eys_61
12.04.2006, 20:07
ve yine basliyoruz.


birçok yerde bunun tartismasini defalarca yaptik.neden nükleere hayir burdan baslamak lazim sanirim.


nükleer santrallerin birincil tehlikesi kaza riski degil atik depolama sorunudur.(nükleer atigin bahçenize gömülmesine razi geliyorsaniz o da sizin sorununuz ben kabul etmiyorum)santralden çikan radyoaktif çöp yerin metrelerce altinda kursun plakalar içinde yillarca kalirsa radyoaktiligini büyük oranda kaybediyor.


olasi bir nükleer santral kurulmasi durumunda atik sorunu nasil çözümlenecek belirsiz.


gelismekte olan türkiyenin enerji ihtiyaci oldugu malum ama nükleere alternatif yenilenebilir enerji kaynaklari dururken (bkz. rüzgardan elektrik elde edilmesi)sirf birilerini zengin etmek için insan hayatinin tehlikeye atilmasina tepki göstemeliyiz.


rüzgari bu kadar bol birmemlekette rüzgardan enerji eldesi neredeyse0 (yaziyla sifir).su anda gaziantep üniversitesi bünyesinde makine ve elektrik elektronik mühendislikleri isbirligiyle rüzgardan elektrik elde edilmeye baslandi bile.


demem odur ki tek çare nükleer degil dahazararsiz yollar da var gözünüzü açin.


not:@fincherseven fizik mühendisi olmaniz dolayisiyla nükleer konusunda genis bilgi birikiminiz oldugunu biliyorum ama lütfen sizinle ayni seyi düsünmeyenlere de biraz saygi.


saygilarimla

Nytre
12.04.2006, 20:09
"Nükleer Santralin Savunulabilir Yani Yok"


Enerji Bakani ve Atom Enerjisi Kurumu üyeleri Türkiye'de nükleer santral kurulmasini isterken; MÜ Enerji Anabilim Dali Baskani Doç. Dr. Uyar "Dünyada nükleer santraller artik insa edilmiyor. Bilim insanlari temiz ve saglikli enerjiyi savunmali" diyor.

<HR SIZE=1>
BIA Haber Merkezi
27/07/2004Özge GÖZKE (http://www.bianet.org/php/yazarlistex.php?yazar=Özge GÖZKE)
<HR SIZE=1>
BIA (Istanbul) - Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in Fransa gezisinde nükleer enerji kullanimini destekleyen açiklamalari (http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~1@w~1@nvid~442853,00.asp)ve Türkiye'nin nükleer santral kurma projeleriyle (http://www.ntvmsnbc.com/news/269043.asp)ilgili tartismalar devam ediyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanliginca hazirlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarinin Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçli Kullanimina Iliskin Kanun Tasarisi (http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tasari_teklif_sd.&#111;nerge_bilgileri?kanunlar_sira_no =27789)ise Eylül'de meclis genel kurulunda görüsülecek.

Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi (http://www.iaea.org/programmes/a2/index.html)(IAEA) verilerine göre halen dünyada 440 nükleer santral faaliyette. 31'i ise yapim halinde. Litvanya, Fransa ve Belçika gibi ülkeler elektrik enerjisinin yüzde 70'e varan kismini nükleer santrallerden karsiliyor.
http://www.bianet.org/haberfoto/tanayuyar.jpg
Konunun uzmanlarindan Doç. Dr. Tanay Sidki Uyar, "Bu veriler dünyada enerji konusunda ne kadar yanlis yapildigini kanitliyor" diyor. Basta Almanya olmak üzere tüm dünyada nükleer santrallerin kapatildigini ve yeni santral yapimlarinin durdugunu söylüyor.

Uyar, Türkiye'de nükleer santrallerin kurulmasi çalismalarini "Avrupa ülkelerinin nükleer santral yapimindan vazgeçmeleri varolanlari kapatmalarina karsin, eski teknolojilerini satmak için pazar yaratmasina" bagliyor.

Bogaziçi Üniversitesi Nükleer Mühendislik Bölümünde yüksek lisansini tamamlayan, halen Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dali Baskanligini yapan Doç. Dr. Uyar, Türkiye'de enerjisi ihtiyacinin tamamina yakininin yenilenebilir enerji kaynaklari olan rüzgar ve günes enerjisiyle saglanabilecegine dikkat çekiyor.

Uyar'a göre nükleer santrallerin atiklari için dünyada hala sürekli depolama alanlari kurulamiyorken, bu atiklar milyonlarca yilda yok olmazken, Çernobil kazasi gibi olasi bir kaza ya da sizintida can kaybi ve genis bir çevrenin etkilenmesi söz konusuyken; nükleer santrallerin bakim ve güvenlik maliyetleri kurulus maliyetlerini asiyorken, nükleer santrallerin bilimsel olarak savunulabilir bir yani yok.

Uyar, bu kosullarda, nükleer santral kurulmasinin konunun uzmanlarinca ayrintilariyla tartisilmasi gerektigini vurguluyor:

"Çevreye ve insan sagligina zarari olmayan ve adina uygun olarak dogal kaynaklari yok etmeden 'yenilenebilir' olarak kullanilan, maliyeti düsük enerji kaynaklarina yönelmek gerekiyor"

Fosil yakitlarin yarattigi sera gazi etkisi ve küresel isinmaya da dikkat çeken Uyar, Türkiye'nin enerji açigi olup olmadigi, nükleer santrale ihtiyaç duyulup duyulmadigi konularinda sordugumuz sorulara su yanitlari verdi:

Türkiye'nin enerji ihtiyacinda disa bagimli oldugu ve nükleer santrale mutlaka ihtiyaç oldugu yolundaki açiklamalari (http://www.sabah.com.tr/2004/07/26/gnd101.html)nasil degerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin enerji açigi var mi?

Uyar: Enerji kullanimi derken, ulasim, konut, sanayi ve tarimda ne kadar enerji kullandiginiz, bu enerjiyi kullandiginiz alet ve makinelerin ne kadar enerji tükettigi akla gelir. Evinizde daha çok enerji tüketen buzdolabini kullanirsaniz, daha çok enerji harcarsiniz.

Pek çok ülke daha az enerji harcayan teknolojiler kullanirken, küresel sermaye eski teknolojileri satmaya çalisiyor. Ne kadar enerji kullandiginiz; ihtiyaciniz disindaki enerjinin etkin kullanilip kullanilmadigini tartismaniz gerekiyor.

Yedi buçuk milyon dolara düsük enerji tüketen ampulleri üreten bir fabrika kurarsaniz ve örnegin Istanbul'da ücretsiz dagitirsaniz, dört buçuk milyar dolar maliyetli bir kömür santrali yapmaktan kurtulursuz. Böylece daha az insan kanser olur, kanser tedavisine daha az para ayirirsiniz.

Türkiye'nin bir önceki hükümet döneminden baslayarak yaptigi dogalgaz antlasmalari 30 yila varan, (http://www.enerji.gov.tr/dogalgaz.asp)uzun vadeli antlasmalardir. Türkiye, ileriki yillarda ihtiyaci olmadigi halde dogalgaz alip, borç ödüyor gibi gözükmemek için, dogalgaz kullanimini desteklemek durumundadir. Bu da, enerjinin etkin kullanimindan çok, daha çok dogalgaz tüketiminin yollarinin arastirilmasi anlamina geliyor.

Türkiye, Avrupa ülkelerine daha az enerji tüketen ev aletlerini pazarliyor. Yani gerekli teknolojiye sahip. Ancak daha az ve temiz enerji kullanmak, kisa ve uzun vadede o ülke için yararliyken, enerji politikalari, petrol sirketlerinin, nükleer teknoloji uzmanlarinin, dogalgaz üreticilerinin kendi çikarlarina göre düzenleniyor.

Petrol ve kömür gibi fosil yakitlarin çevre ve insan sagligina zarari var mi?

Petrol, kömür ve dogal gaz gibi fosil yakitlar yandiktan sonra karbon dioksit açiga çikariyor ve atmosferde sera etkisi yaratarak dünya isisinin artmasina neden oluyor. Dogalgaz kokusuz ve renksiz olmasi nedeniyle, akcigerlerin koruma mekanizmalarindan daha kolay geçerek nitrit aside dönüsüyor. Ayrica dünyadaki fosil yakitlar önümüzdeki yillarda tükenecek.

Enerji Bakani Güler, nükleer santral konusunda diger ülkelerle yarisa gireceklerini söylüyor. Dünyada nükleer enerji kullanimi ne kadar yaygin?

Nükleer santralde de eski, çöp olarak adlandiracagimiz teknolojinin diger ülkelere pazarlanmasi söz konusu. Avrupa'da ve dünyada artik nükleer santral yapimi durmus durumda. Basta Almanya olmak üzere pek çok ülke santralleri kapatmaya çalisiyor.

Türkiye gibi Avrupa Birligi'ne uyumdan söz eden, gelismeyi hedefleyen bir ülkeyseniz, en az çevreyi kirleten, dogaya en çok uyum saglayan, az maliyetli teknolojilerin kullanilmasi gerekiyor. Bu maliyetlere toplumsal maliyetler de dahil. Çevreyi kirleten bir teknolojiyi satin aldiginizda, kanser ilaçlarina da müsteri oluyorsunuz. Hem o çöpü aliyor, hem de pisligini temizlemenin bedelini üstleniyorsunuz.

Türkiye nükleer santral kurmaya karar verdikten sonra, güvenlik altyapisi, bakim, kontrol gibi konularda sürekli teknoloji almak zorunda kalacak. Pazar degeri olmayan eski teknolojinin bu sekilde satilmasi, dis doktorunun lokanta açip, müsterilere tasli pilav vermesine benziyor. Tabii burada yeni santrallerin kurulmasi, diger ülkelerdeki santrallerin kapanmasindan dolayi issiz kalan mühendislere de is imkani sagliyor.

Nükleer enerjinin Çernobil'deki kazayi da düsünürsek tehlikesi çok fazla. Bu nedenle güvenliginin saglanmasi için yapilan harcamalar, santral kurma maliyetlerini katliyor.

Türkiye enerji ihtiyacini hangi kaynaklarla karsilayabilir?

Türkiye'nin toplam elektrik enerjisi ihtiyacini rüzgardan saglayacak kadar potansiyeli var. ABD'de bir milyon, Avrupa'da 500 bin çati, günes enerjisini kullaniyorsa, Türkiye'de bu sistemden çok daha fazla yararlanma sansi vardir.

Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dali ögretim üyeleri ve ögrencileriyle, Türkiye enerji, ekonomi, çevre, entegre karar destek modelini olusturuyoruz. Önümüzdeki 30 yil içinde Türkiye'nin hangi enerji sistemlerinin kullanabilecegini arastiriyoruz. Bu modelin, mevcut enerji politikalarindan farki, çevreyi en az kirleten ve maliyeti en düsük olan enerjinin kullanimini öngörmesi.

Yenilenebilir enerjinin kullanimiyla ne nükleer santrale ne de fosil yakitlara ihtiyaç kalmayacak.

Basbakanligin, çevre kuruluslarini nükleer enerjinin temiz ve güvenilir oldugu konusunda halki bilgilendirmesini istedigi seklinde haberlere rastladim. Meslek odalarinin, bilim insanlarinin, ögretim üyelerinin yapmasi gereken, ileride büyük bedellere neden olabilecek nükleer santraller konusunda bir tartisma baslatmak.

Bu santrallerin kurulup da kullanilmamasi durumunda gelecek maliyeti de yine hazine yoluyla vatandaslar karsilayacaktir. Enerji Bakanligi ve hükümet yetkilileri gibi karar vericiler, bu konu tartisilmadan nükleer santral yapimini baslatirlarsa, sorumlulugu da üzerlerine almis olurlar.

"Bilim insanlari temiz ve güvenilir enerjiyi savunmali"

Eneri Bakani'nin nükleer santralin deprem bölgesinde yapilmasinin sorun yaratmayacagina iliskin açiklamalari gazetelere yansidi. Nükleer santrali ve enerji politikalarini tek yönden yansitan haberler yoluyla da bu yönde bir kamuoyu olusturulmaya çalisiliyor.

Atom Enerjisi Kurumlarinin (http://www.taek.gov.tr/)görevi, nükleer enerjiyle ilgili sorunlar ve bu konudaki denetimlerdir, nükleer enerjinin çok güvenli oldugunu söylemek degil. Bilim insanlari kendi uzmanlik alanlarinda dogrulari söylemiyorlarsa toplumu savunmasiz birakirlar. Dünyanin terk ettigi, pahali, pahali oldugu kadar çevreye zarar veren enerji kaynaklari yerine, insanlar ve ülke için en etkin ve temiz enerjiyi savunulmalidir. (ÖG/BB)

Nytre
12.04.2006, 20:10
Nükleer Teknoloji Geçmisin Teknolojisidir ve
Gelismis Ülkelerin Gelecek Enerji Planlamasinda Yeri Yoktur!
Çünkü;


Ülkemizde Nükleer Santralleri Savunmak teknik bir zorunluluk degil siyasi bir tercihtir. Çünkü; Ülkemiz risksiz enerji kaynaklarinin sinirlarinda degildir ve 2005?te devreye girecegi söylenen Akkuyu Nükleer Santrali devreye girdiginde de sinirlarda olmayacaktir.
<UL>
<LI>Ülkemiz ekonomiklik analizi yapilmis olan 125.000.000.000(yüzyirmibesmilyar) kwh?lik hidrolik potansiyelinin sadece %30?unu kullanmaktadir. Buna karsin henüz ekonomiklik analizi yapilmayan hidrolik potansiyelimiz de vardir. </LI>[/list]
<UL>
<LI>Yillik 114.000.000.000 kwh olan linyit potansiyelimizin ise yine % 20?isi kullanmaktadir. </LI>[/list]
<UL>
<LI>Elektrik enerjisi olarak yararlanilabilecek jeotermal potansiyelimiz 2.450 MW?tir bunun ancak % 2.97?sini kullanmaktadir. </LI>[/list]
<UL>
<LI>Rüzgar potansiyelimiz ise yillik 83.000 MW?tir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi olur verdigi projelerle 2000 yili içinde 1.700 MW?lik kurulu güce ulasilacaktir. </LI>[/list]
<UL>
<LI>Dünyada en çok günes alan ülkelerden olmamiza karsin günes enerjisinden yeterince yararlanilamamaktadir. </LI>[/list]
<UL>
<LI>Geçtigimiz on yilda daha önce gündemde olmayan dogal gaz seçenegi ortaya çikmistir. </LI>[/list]
Nükleer Santraller Ilk Kurulus Asamasinda Çok Pahalidir.


Kullanim kolayligi, sanayide vazgeçilmezligi ve yasamsal önemi nedeniyle, elektrik enerjisi üretiminde tüm dünyanin kabul ettigi genel ilkelerden birincisi, ?elektrik enerjisinin olabildigince ucuza üretilmesidir.? Bu açidan bakildiginda ucuzluk siralamasinda nükleer enerji en sonda yer almaktadir.
Kilowatt basina ilk kurulus maliyetleri
<DIV align=center>
<CENTER>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=4 width=350 border=2>
<T>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Hidrolik Santraller
(baraj gövdesine bagli olarak degisir)</TD>
<TD vAlign=top width=150>
750 ? 1.200 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Linyit Santralleri</TD>
<TD vAlign=top width=150>
1.600 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Ithal Kömür Santralleri</TD>
<TD vAlign=top width=150>
1.450 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Dogalgaz Santralleri</TD>
<TD vAlign=top width=150>
680 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Nükleer Santraller</TD>
<TD vAlign=top width=150>
3.500 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=280>
Rüzgar Santralleri</TD>
<TD vAlign=top width=150>
1.450 US$</TD></TR></T></TABLE></CENTER></DIV>
Nükleer Enerji Isletme Asamasinda da En Pahali Enerjidir.


Marjinal maliyetler yani isletme asamasinda bir kwh enerjinin üretilmesi için gerekli maliyet siralamasi kilowattsaat (kwh) basina asagidaki sekildedir.
<DIV align=center>
<CENTER>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=4 width=350 border=2>
<T>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Hidrolik Santrallerde</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0.0005 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Linyit Santrallerinde</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0.0250 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Dogalgaz Santrallerinde</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0.0300 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Ithal Kömür</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0.0350 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Rüzgar Santrallerinde</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0.0450 US$</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width="66%">
Nükleer Santrallerde (ABD)</TD>
<TD vAlign=top width="34%">
0,0750 US$</TD></TR></T></TABLE></CENTER></DIV>


ABD gibi çok yüksek teknolojiye sahip bir ülkede kwh basina ortalama elektrik enerjisi maliyeti kwh basina 2.5 cent iken ABD nükleer santrallerinde ortalama elektrik enerjisi maliyeti 7.5 centtir. Avrupa nükleer santrallerinde ise kwh basina ortalama maliyet 8 ? 12 centtir.
Dünyadaki Uranyum Rezervleri 6.000.000 tondur ve
hiç yeni santral kurulmasa bile su anda mevcut olan santrallere
ancak 50 yil yetecek kapasitededir.


Buna karsilik dünyanin kömür rezervi 250 yillik, dogalgaz rezervi 100 yillik ve petrol rezervi de 100 yilliktir. Su, rüzgar ve günesin ise zamana bagli bir siniri yoktur.


?Ülkemizin 10.000 ton Uranyumu ve 380.000 Toryumu var bunlari degerlendirecegiz ve enerjide disa bagimli kalmayacagiz? demek gerçek bir kara cahilliktir. Çünkü;


10.000 ton Uranyum rezervi içinde sadece 100 ton Nükleer Santralde kullanilabilen Uranyum 235 vardir. Gerisi Uranyum 238?dir ki Nükleer Santralde kullanilamaz. Toryum ise tipki Uranyum 238 gibidir ve Nükleer Santralde kullanilamaz. Ayrica ülkemizde Uranyumu Nükleer Santralde kullanmaya yönelik yakit hazirlama teknolojisi yoktur. Yakit isleme teknolojisine sahip bir kaç ülkeye bagli kalinacaktir.
Dünya Nükleerden Vazgeçiyor. Çünkü;


Nükleer Santraller basta güvenlik ve atik sorununu çözememis olmasi nedeniyle gelecegin degil geçmisin teknolojisidir. Gelecek ise geçmisin sorunlu teknolojisiyle degil gelecegin sorunsuz teknolojileriyle planlanir.
Nükleer Santrallerin atik sorunu çözülememistir.
Atiklarin güvenli bir sekilde saklanabilmesini bugünkü teknoloji çözememistir.
Çözüm diye sunulan model ise mali bir felakettir.


Daha önce nükleer silah teknolojisinde kullanilmasi nedeniyle göze batmayan atiklar, soguk Savas döneminin sona ermesiyle ortalikta kalmistir. Yarilanma süreleri binlerce yilla ölçülen radyoaktif elementleri içeren bu atiklarin insana ve çevreye zarar vermeden korunabilmesi ABD bütçesinin dahi kaldiramayacagi boyuttadir.


Nükleer enerjinin en yaygin olarak kullanildigi Amerika'da, radyoaktif atik sorunu had safhalara ulasmistir. Toplam 45.000 depolama sahasindan üç milyon metreküpten fazla yer kaplayan bu radyoaktif maddelerin depolandigi sahalarin temizlenmesi için ortalama üç yüz ila bes yüz milyar dolarlik bir bütçenin ayrilmasi gerekmektedir ki, bu da bugüne kadar nükleer enerji santralleri için yapilan harcamaya hemen hemen esittir. Bu konu ile ilgili olarak 1990 yilina kadar ABD'de üç milyar dolar harcanmis ve 1983'ten beri %80 artan nükleer atik maliyeti ton basina üçyüzyirmibesbin dolara çikmistir. 1000 MW gücündeki tipik bir nükleer santralin devre disi birakilmasi islemi sirasinda ise yaklasik onsekizbin metreküp atik yakit ve malzeme ortaya çikmakta, bu miktardaki atigin yalitim bedelinin ise yaklasik olarak bes yüz ila yedi yüz milyon dolar arasinda olacagi tahmin edilmektedir.


1987 yilinda yüksek seviyeli radyoaktif atiklarin depolanmasi için Yucca Daglari'nda çalismalara baslanmistir. Toplam insaat maliyetinin yirmi alti milyar dolar oldugu bu tesiste, sadece yer seçimi için alti milyar dolar harcanmis ve 1998'de tamamlanmasi planlanan sahanin açilisi 2010 yilina ertelenmistir.


1970?lere kadar sorunsuz oldugu gibi görünmez kuralin belirledigi Nükleer Teknoloji ile ilgili ciddi tepkiler 1986 Çernobil kazasi ile baslamistir.

bodehter
12.04.2006, 20:11
ve yine basliyoruz.


birçok yerde bunun tartismasini defalarca yaptik.neden nükleere hayir burdan baslamak lazim sanirim.


nükleer santrallerin birincil tehlikesi kaza riski degil atik depolama sorunudur.(nükleer atigin bahçenize gömülmesine razi geliyorsaniz o da sizin sorununuz ben kabul etmiyorum)santralden çikan radyoaktif çöp yerin metrelerce altinda kursun plakalar içinde yillarca kalirsa radyoaktiligini büyük oranda kaybediyor.


olasi bir nükleer santral kurulmasi durumunda atik sorunu nasil çözümlenecek belirsiz.


gelismekte olan türkiyenin enerji ihtiyaci oldugu malum ama nükleere alternatif yenilenebilir enerji kaynaklari dururken (bkz. rüzgardan elektrik elde edilmesi)sirf birilerini zengin etmek için insan hayatinin tehlikeye atilmasina tepki göstemeliyiz.


rüzgari bu kadar bol birmemlekette rüzgardan enerji eldesi neredeyse0 (yaziyla sifir).su anda gaziantep üniversitesi bünyesinde makine ve elektrik elektronik mühendislikleri isbirligiyle rüzgardan elektrik elde edilmeye baslandi bile.


demem odur ki tek çare nükleer degil dahazararsiz yollar da var gözünüzü açin.


not:@fincherseven fizik mühendisi olmaniz dolayisiyla nükleer konusunda genis bilgi birikiminiz oldugunu biliyorum ama lütfen sizinle ayni seyi düsünmeyenlere de biraz saygi.


saygilarimla sadece enerji için degil. nükleer santraller ülkelerin gücünü gösterir

Nytre
12.04.2006, 20:11
http://arsiv.hurriyetim.com.tr/agora/00/03/20/nuke.htmburadanda okuyabilirsiniz diger yazilari

eys_61
12.04.2006, 20:11
@eys_61
yorumunu simdi okudum,çok sasirdim.güzel kardesim sen nasil mühendissin,yakistimi böyle bir yorum bilim insani olmaya aday birine.fazlasiyla yadirgadim seni...


ortada sasirilacak birsey oldugunu sanmiyorum.tabi ki farkli seyler düsünebiliriz ki sizin de mezunu oldugunuz gaziantep üni. fizik mühendisliginden birçok arkadasla da bu konuyu defalarca tartistik(hala daha atik depolama konusunu bir çözüme ulastiramadik)


birbilim insaninindan önce çevresine duyarli bir insan olmak gerektigine inaniyorum.

Nytre
12.04.2006, 20:12
Degisik Ülkelerdeki Nükleer Enerjinin Durumu Asagidaki Gibidir.


ABD
<UL>
<LI>Yapilan anketlerde halkin %65?I nükleere karsidir.
<LI>Son 17 yilda hiç nükleer santral yapilmamistir.
<LI>Çernobil?den sonra projelendirilen 128 santral iptal edilmistir.
<LI>1978?den beri hiç siparis yok. </LI>[/list]


ISPANYA
<UL>
<LI>56 nükleer santral planlamis ancak 8 tane yaptiktan sonra geri kalanlari iptal etmistir.
<LI>1984?te hükümet yüksek maliyetli oldugu için projelendirilen bes santrali durdurmustur. </LI>[/list]


ITALYA
<UL>
<LI>1987?de yapilan referandumla 3 santral kapatildi. </LI>[/list]


ISVEÇ
<UL>
<LI>1980?de yapilan referandumla 2010 yilindan sonra nükleer santraller tasfiye edilecek. </LI>[/list]


INGILTERE
<UL>
<LI>Çernobil?den sonra yapimi süren üç santral iptal edilmistir. </LI>[/list]


ISVIÇRE
<UL>
<LI>15 yildir hiç nükleer santral yapilmiyor.
<LI>1990?da yapilan referandumla 2000 yilina kadar tüm nükleer program askiya alindi. </LI>[/list]


ALMANYA
<UL>
<LI>Yapilan kamuoyu yoklamalarinda halkin %69?u nükleer santrale karsi.
<LI>1986?dan sonra dört santral kapatildi. Planlanan bir santralden de vazgeçildi. </LI>[/list]


AVUSTURYA
<UL>
<LI>Tamamlanmis olan nükleer santralleri çalistirmiyor. </LI>[/list]


FILIPINLER
<UL>
<LI>Tamamlanmis olan nükleer santralleri çalistirmiyor. </LI>[/list]


AVUSTRALYA, IZLANDA, IRLANDA, DANIMARKA, NORVEÇ, PORTEKIZ ve YENIZELENDA
<UL>
<LI>Kesinlikle anti-nükleer politika uygulaniyor. </LI>[/list]

Nytre
12.04.2006, 20:13
http://www.antimai.org/cv/emonukrp.htm (http://www.antimai.org/cv/em&#111;nukrp.htm) çok genis ve yararli bir yazi var ...

bodehter
12.04.2006, 20:15
sadece size iran örnegini veriyorum.....


adamlara kimse bise diyemiyor. çünkü nükleer santralleri var.yoksa ortadoguyu birakirmi bu ............ler....

sümela61
12.04.2006, 20:16
nytre buradan neyden bahsettiginin hiç bir önemi yok... ama sunu belirtmeliyim ki sana helal olsun... smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif


"neden?" diyecek olursan, neyden bahsedersen bahset belirli bir çizgiyle yaziyorsun... yani kendi görüsünden olmayanlara da tahammül edebiliyorsun ve çizgini bozmuyorsun... smileys/smiley32.gif






Türkiyede nükleer santrale karsi olanlara hayretler içinde sasiyorum.hele çevreci söylemlerle hiç bir b.ktan anlamayip muhalif olanlara uyuz oluyorum.bir gün açip okumuslarmi acaba nukleer enerji nedir,riskleri nedir?diger enerji kaynaklariyla kiyaslaninca ne kadar tehlikeli?birileri çevrecilik adina Türkiyenin önünü kesmeye çalisiyor,benim sözde çevrecilerim de ayaklaniyor,isin bilimsel boyutuna kimse bakmiyor...




sevgili renkdasim sanirim isin bilimsel boyutuna altini çizdigim kelimelerle dikkat çekmek istemissin... ama bence bunu yaparken "bilim" e haksizlik etmissin... smileys/smiley2.gif sevgilerimle... smileys/smiley1.gif

eys_61
12.04.2006, 20:17
sadece enerji için degil. nükleer santraller ülkelerin gücünü gösterir


iste ben de buraya takiliyorum genellikle.nükleer enerjiyle ne yapacagiz?-nükleer silah.


ee artik büyüyünce de amerika oluruz millete bomba yagdiririz

bodehter
12.04.2006, 20:23
sadece enerji için degil. nükleer santraller ülkelerin gücünü gösterir


iste ben de buraya takiliyorum genellikle.nükleer enerjiyle ne yapacagiz?-nükleer silah.


ee artik büyüyünce de amerika oluruz millete bomba yagdiririz








yoo silah yapmayacagiz. kimseyi bombalamayacagizda.


sadece orda öle bosuna dursa bile yeter.


kimsede bize yaptirim uygulayamayacak.....

Nytre
12.04.2006, 20:25
sümela61 görüslerin için tesekkür ediyorum . sagolasin....





arkadaslar bir önceki sayfada dünyadaki devletlerin nükleer santralleri hakkinda bir bilgi verdim bu sizin kafanizda bir resim çizmeye sebep olmuyor mu?


bazi arkadaslar nükleer santral=ülke gücü diyor.. yani bizi irana benzetiyorsunuz ama biz ki abd.den izinsiz nefes alamiyoruz ki silah üretecegiz öyle mi :)


Nükleer santral belki bize zararli degildir ancak onun artiklari topragi suyu havayi zehirliyor ve bunu durmadan yapiyor... kendinizi düsünmüyorsaniz ogullarinizi kizlarinzi torunlarinizi düsünün!...


yatagandaki insanlarin neler çektigini ne çabuk unuttuk???


oradaki insanlarin hepsi hasta arkadaslar ...

bodehter
12.04.2006, 20:32
ya zehirini mehirini birakalimda o projeyi gerçeklestirenler düsünsün.


her ülkede var bu santralden ama nedense biz yataklara düsüyoruz onlkara bise oldugu yok.


bu olay nedir biliyomusunuz : halki kiskirtmaktir yok hastalanirsiniz falan filan.


onu diyenlerin kendi ülkerlerindede var bundan


not:kimse nükleer stratejsini medyaya duyurmaz hani bazzi ülkeler nükleer santrallerini durdurmus falan diyosunuz ya....

TURHAN
12.04.2006, 20:55
Nükleer santral bir teknoloji'dir.Biz bu teknolojiyi 30yil sonradan takip ediyoruz.Buna karsi olanlar bu teknolojinin daha ilerisini nasil elde edebiliriz.Onu bize göstermeleri gerekir.Ayrica nükleerteknoloji yanlizca enerjide degil milli savunmadada bize gereklidir.

eys_61
12.04.2006, 21:06
sadece enerji için degil. nükleer santraller ülkelerin gücünü gösterir


iste ben de buraya takiliyorum genellikle.nükleer enerjiyle ne yapacagiz?-nükleer silah.


ee artik büyüyünce de amerika oluruz millete bomba yagdiririz








yoo silah yapmayacagiz. kimseyi bombalamayacagizda.


sadece orda öle bosuna dursa bile yeter.


kimsede bize yaptirim uygulayamayacak.....





peki güzel kardesim bize su anda yaptirim uygulayanlar buna müsade eder mi sence?


"gizli yapariz" deme sakin hepimiz biliyoruz bunlardan hiçbir "gizlimiz saklimiz" kalmadi artik.bizi bizden iyi biliyorlar.


+atil vaziyette duracak bir yatirim için benim parami harcamaya kimin ne yetkisi var.

fincher
12.04.2006, 21:26
nytre buradan neyden bahsettiginin hiç bir önemi yok... ama sunu belirtmeliyim ki sana helal olsun... smileys/smiley32.gif smileys/smiley32.gif smileys/smiley32.gif


"neden?" diyecek olursan, neyden bahsedersen bahset belirli bir çizgiyle yaziyorsun... yani kendi görüsünden olmayanlara da tahammül edebiliyorsun ve çizgini bozmuyorsun... smileys/smiley32.gif






Türkiyede nükleer santrale karsi olanlara hayretler içinde sasiyorum.hele çevreci söylemlerle hiç bir b.ktan anlamayip muhalif olanlara uyuz oluyorum.bir gün açip okumuslarmi acaba nukleer enerji nedir,riskleri nedir?diger enerji kaynaklariyla kiyaslaninca ne kadar tehlikeli?birileri çevrecilik adina Türkiyenin önünü kesmeye çalisiyor,benim sözde çevrecilerim de ayaklaniyor,isin bilimsel boyutuna kimse bakmiyor... </font>


sevgili renkdasim sanirim isin bilimsel boyutuna altini çizdigim kelimelerle dikkat çekmek istemissin... ama bence bunu yaparken "bilim" e haksizlik etmissin... smileys/smiley2.gif sevgilerimle... smileys/smiley1.gif



bu yorumu sahsina yapmadim alinmana gerek yok,Türkiyedeki hayatinda dogru dürüst kitap okumamis kokona,evde kalmis karilarin olusturdugu acayip çevre kurumlarini kastetmistim.
isin bilimsel boyutunu mu istiyorsun,o zaman biraz sabret .bu konuda herseye bilimsel bir cevabim var.yeterki önyargisiz oku.ama sonra çok bilimsel olmus,fizik dersi gibi olmus diye bana sitem etme...

sümela61
12.04.2006, 21:43
nytre buradan neyden bahsettiginin hiç bir önemi yok... ama sunu belirtmeliyim ki sana helal olsun... smileys/smiley32.gif smileys/smiley32.gif smileys/smiley32.gif



"neden?" diyecek olursan, neyden bahsedersen bahset belirli bir çizgiyle yaziyorsun... yani kendi görüsünden olmayanlara da tahammül edebiliyorsun ve çizgini bozmuyorsun... smileys/smiley32.gif








Türkiyede nükleer santrale karsi olanlara hayretler içinde sasiyorum.hele çevreci söylemlerle hiç bir b.ktan anlamayip muhalif olanlara uyuz oluyorum.bir gün açip okumuslarmi acaba nukleer enerji nedir,riskleri nedir?diger enerji kaynaklariyla kiyaslaninca ne kadar tehlikeli?birileri çevrecilik adina Türkiyenin önünü kesmeye çalisiyor,benim sözde çevrecilerim de ayaklaniyor,isin bilimsel boyutuna kimse bakmiyor...



sevgili renkdasim sanirim isin bilimsel boyutuna altini çizdigim kelimelerle dikkat çekmek istemissin... ama bence bunu yaparken "bilim" e haksizlik etmissin... smileys/smiley2.gif sevgilerimle... smileys/smiley1.gif







bu yorumu sahsina yapmadim alinmana gerek yok,Türkiyedeki hayatinda dogru dürüst kitap okumamis kokona,evde kalmis karilarin olusturdugu acayip çevre kurumlarini kastetmistim.
isin bilimsel boyutunu mu istiyorsun,o zaman biraz sabret .bu konuda herseye bilimsel bir cevabim var.yeterki önyargisiz oku.ama sonra çok bilimsel olmus,fizik dersi gibi olmus diye bana sitem etme...


sevgili hemsom alinmadim elbette ki... ama ben burada birbirimizi sen-ben olarak görmüyorum, "biz" olarak görüyorum... dolayisiyla üzülüyorum böyle yazilar görünce...


isin bilimsel boyutunu ve verilerini bizimle paylasman süper olur, çünkü biz de eksiklerimizi kapatmis oluruz... yani burada "kim daha çok sey biliyor" "ya da kim kimi alt etti" gibi bir arayis içinde olmadigmiz için, bilgi paylasmis oluruz... toplumun büyük bir kesimi oturup iki çift laf edip tartismayi beceremezken, biz farkimizi ortaya koymus oluruz... ama kastettigim bu fark "bilgi" den gelen bir farkdan ziyade, "tavir ve üslup"tan gelen bir fark... yani birbirimize yumusak davranarak da fikirlerimizi belirtebiliriz, haksiz miyim renkdasim?... "önyargi" benim de en çok uzak durdugum ve uzak durulmasini istedigim kavramlardan birisidir, için rahat olabilir...


çok bilimsel bir yazi olursa da sayet, anlamadigim yerleri sana ya da anlayan bir baska renkdasima çekinmeden sorarim... dedigim gibi amaç bilgi paylasmak... "bilmiyorum" demesini bilirim... sevgilerimle...

Nytre
12.04.2006, 22:10
rusyadaki nükleer santrallerde bir tane degil çok sayida kaza yasanmistir. ayrica çernobilin etkileri hala devam etmekte.. onbinlerce sakat ve onbinlerce sakat nesiller...


abd.deki ya da avrupadaki nükleer santraller neden kapatiliyor?

fincher
12.04.2006, 22:16
rusyadaki nükleer santrallerde bir tane degil çok sayida kaza yasanmistir. ayrica çernobilin etkileri hala devam etmekte.. onbinlerce sakat ve onbinlerce sakat nesiller...


abd.deki ya da avrupadaki nükleer santraller neden kapatiliyor?



birçogu yanlis ve bilinçli ortaya atilan bilgiler.hepsi de ayni agizdan çikiyo gibi.çok ilginç.baska nükleer karsiti sorularin varsa onlari da yaz güzel kardesim.nükleer enerji pahali de,atik sorunu var de,Türkiyenin ihtiyaci yok de...bu itirazlar uzar da uzar.hepsinin cevabi mevcut,hiç merak etme...

fincher
12.04.2006, 22:23
nükleer enerji karsitlarinin en önemli dayanagini teskil eden,
bana göre safsata onlara göre en ciddi sorunla baslayalim.
*Nükleer enerji çevreyi en çok kirleten enerji türüdür.Nükleer atiklar
sorununun çözümü yoktur.*

Kömür, mazot ya da dogal gaz gibi fosil yakitlarla çalisan termik elektrik
üretim santrallerinin çevreye pekçok zarar verdigi tesbit edilmistir. Bu yakitlarin
yanmak için havaya ihtiyaci vardir. Bu kimyasal islem sonucunda dogal olarak karbon
dioksit (CO2), azot oksitler (NOx) ve kükürt dioksit (SO2) gibi gazlar olusmakta
ve bunlar santralin bacasindan atmosfere salgilanmaktadir. Nükleer santrallerde bunun
gibi gazlar olusmamaktadir.
CO2 gazi Sera Etkisi denilen bir olaya yol açmaktadir. Salgilanan bu gaz atmosferde
bir tabaka olusturmaktadir. Bu tabakayi delerek Yeryüzü'nde yansiyan
Günes isinlari ise atmosfere geri döndüklerinde bu tabakayi geçememekte, aksine
bu tabaka tarafindan yansitilarak gerisin geriye tekrar Yeryüzü'ne gönderilmektedir.
Bu ise atmosferin sicakliginin artmasina yol açmaktadir. Bütün Dünya'daki CO2
salgilanmasi kontrol altina alinmadigi takdirde 2010 yilinda atmosferin ortalama sicakli
ginda 5 C kadar bir artis gerçeklesmis olacaktir. Bu ise: 1) Kutup Bölgelerindeki
buzlarin bir bölümünün erimesi, ve 2) tahil üretiminin endîse verici boyutlarda
düsebilmesi demektir.
Ayrica dogalgaz kullanimi esnâsinda meydana gelen kaçaklar yüzünden atmosfere
sizan metan gazi da CO2 ye oranla çok daha etkin bir sera olayina sebep olabilmektedir.

Buna ek olarak, NOx ve SO2 de asit yamurlarina neden olmaktadir. Asit
yagmurlari bitki örtüsünü, metalik ve beton yapilari geri dönüsü olmayan bir biçimde
tahrip etmektedirler.
Kömürle çalisan termik santrallerin bir baska sakincasi da kömür cevherine
karisik olan uranyum filizlerinin baca gazlariyla ve atik küllerle çevreye kalici bir
radyoaktiflik bulastirmasidir. Bir nükleer santralin nükleer yakit atigini uygun bir
teknolojiyle bir kap içinde muhafaza ve kontrol altina almak mümkündür ve Bati
Anlamindaki Nükleer Güvenlik Doktrini çerçevesi içinde bu, her zaman yapilmaktadir.
Ama termik santrallerin atigi olan söz konusu radyoaktif küllerin uçusarak
yayilmasinin ve teneffüs yoluyla akcigerlere girmesinin engellenmesi çok daha zor
ve pahali oldugundan bunlarin ortadan kaldirilmasina hiç girisilmemektedir.
Ayrica termik santrallerin civarindaki yerlesim alanlarinda anfizem ve üst
nefes yollari hastaliklarinda daima, inkâri mümkün olmayan net bir artis gözlenmektedir.
Sayisal bir örnek vermek gerekirse, yilda 2.500.000 ton kömür tüketen,
1.000 MWe kurulu gücündeki bir kömür santralinin bir yilda çevreye salgiladigi zararli
maddelerin miktarlari söyledir:
1) CO2 gazi: 6.000.000 ton!
2) SO2 gazi: 120.000 ton!
3) NOx gazlari: 25.000 ton!
4) Atik kül: 600.000 ton!
5) Radyasyon: 200.000.000 Becquerel!
subat 2001 sonunda isletmedeki 353.366 MWe kurulu gücündeki 440 nükleer
santralin, bunlara esdeger kömür santrallerine oranla, bir yilda:
1) 883.415.000 ton kömür isrâfina,
2) 2.120.196.000 ton CO2 gazinin salgilanmasina,
3) 42.403.920 ton SO2 gazinin salgilanmasina,
4) 8.834.150 ton NOx gazinin salgilanmasina,
5) 212.196.000 ton atik külün üretimine, ve
6) 70.632.200.000 Becquerel'lik bir radyasyonun yayilmasina
engel olduklari kolayca hesaplanir. Bu durum bile nükleer santrallerin ne denli
Çevre Dostu olduklarini göstermeye yeter!
Ayrica kömür santralleri çevreye saglik için fevkalâde zararli civa (Hg),
kadmiyum (Cd), antimuvan (Sb) ve kursun (Pb) gibi toksik agir metaller de salgilarlar.
Hiç kuskusuz, hidrolik santrallerin de çevreye zararli etkileri vardir. Baraj
havzasi olusturulurken ekime elverisli pekçok arazinin ve yerlesim yerinin su altinda
kalmasindan baska tarihî anitlarin da su altinda kaldiklarini, en azindan, GAP do
layisiyla yasamis bulunmaktayiz. Bunun yani sira, barajin ardinda biriken çamur yi-
sinlarinin barajin ömrünü kisalttisi ve ortadan kaldirilmasi kolay olmayan bir sorun
olduklari da bir gerçektir. Bütün Dünyâ'da baraj insaatlari dolayisiyla simdiye kadar
60 milyon insan zorunlu göçe tâbî tutulmustur. Dünyâ'daki bütün barajlarin yüzölçümü
400.000 km2 den fazladir (Türkiye'nin yüzölçümünün yarisindan fazla). XX.
yüzyilda vuku bulmus olan 200 adet baraj çökmesi ya da baraj sularinin seddi asmasi
kazâlarinda, Çin'in disinda,13.500 kisi ölmüstür. Çin'in Henan eyâletinde Agustos
1975'de vuku bulmus da ancak 1995 de açiklanmis olan baraj çökmesi kazâsinda en
az 80.000 ve en fazla da 230.000 kisinin ölmüs oldugu tahmin edilmektedir.
ileride rüzgâr santralleri ve günes pilleriyle çalisan büyük günes santralleri
devreye girdiginde ve bunlarin kullanimi iyice yayginlastiginda, bugün pek çok
çevrecinin yüzeysel bir biçimde bunlari sorunsuz ve çevre dostu ideal santraller olarak
görmelerine ragmen, bu santrallerin çevreye hiç de dost olmadiklari daha belirgin
bir biçimde yasanarak anlasilacaktir. Çünkü günes santralleri ancak Günes var
iken, rüzgâr santralleri de ancak rüzgâr esiyor iken elektrik üreten santrallerdir. Hele
günes santralleri, hava kapali oldugunda ya da geceleyin hiç elektrik üretemezler.
Bundan dolayi bu tip santraller, ürettikleri elektrik enerjisinin bu gibi durumlarda
da kullanabilmesi için, üretilen elektrigin depolanmasini zorunlu kilmaktadir.
Bugün elektrigin depolanmasi ancak aküler araciligiyla mümkündür. Oysa akü demek
kursun ve sülfürik asit, ya da kadmiyum (NiCd) demektir ki bunlarin üretimi
de çevreyi en çok kirleten teknolojilere dayanmaktadir. Ayrica fotovoltaik panellerin
üretimi de antimuvan gibi çevreyi kirleten zararli toksik bir metale ihtiyaç gösterdi
ginden bu da günes santrallerinin, saf çevrecilerin zannettiklerinin aksine, hiç
de çevre dostu olmayan teknolojilere dayanmakta olduklarini göstermektedir.
Gel-git hareketinin muazzam enerjisinden yararlanmak için biri Fransa'da
digeri ise Rusya'da kurulmus olan gel-git santralleri projeleri ise, denizin santral aksami
üzerindeki asindirici etkisi ile türbojeneratörleri tikayan kum, yosun ve sair
deniz ürünlerinin tahrip edici etkileri dolayisiyla, verimsiz olduklari anlasilinca terkedilmi
stir.
Enerji üretiminde, üretim alaninin etkin bir biçimde kullanilmasi da önemli
bir faktördür. Meselâ fosil yakitla çalisan 1000 MWe kurulu gücüne sâhip bir santral
1 ilâ 4 km2 civarinda bir yerlesim alanina ihtiyaç gösterirken ayni kurulu güçteki
bir termal ya da fotovoltaik Günes santrali 20 ilâ 50 km2 civarinda bir alana ve bir
rüzgâr santrali ise 50 ilâ 150 km2 civarinda bir alana yayilmis olur.Nükleer
Santral Yerlesim Alani ise 4000 ilâ 6000 Mwe'lik bir kurulu güce sâhip alti nükleer
birimi ihtivâ edecek kapasitede olup 8,9 km2 civarinda bir alana yayilmis bulunmaktadir.

Nükleer atiklarin çevreye zarar vermeden muhafaza edilmeleri demek olan
"Nükleer Atik Yönetimi", ilkeleri ve kurallari artik iyice bilinen pozitif bir bilim
durumuna gelmistir. Nükleer teknolojinin az, orta ve yüksek radyasyon içeren atiklara
ne gibi fiziksel ve kimyasal islemler uygulanacagi, radyasyon sizdirmaz kapsül
lerin içine nasil hapsedilmeleri, nerelerde ve hangi sartlarda depolanip korunmalari
gerektigi artik iyice bilinmekte ve uygulanmaktadir. Bunlara harfi harfine uyuldugu
takdirde nükleer atiklarin bir tehlikesi yoktur.
Nükleer atiklarin ayrintilarina belli bir ölçüde inilerek asagida verilmis olan
paketleme isleminden sonra 600 ilâ 1000 metre derinlikte su bulunmayan ve deprem
riski olmayan saglam kayalik bölgelere gömülmesi öngörülmektedir. Hiçbir depremde
bu derinlikteki kayalarin Yeryüzü'ne çiktigi görülmemistir. Bu derinlikte,
varsa bile, sularin hizlari günde 25-40 cm civarinda olup bunlarin yüzeye çikabilmeleri
için de 40-50 km kat etmeleri gerekmektedir. Bu ise en az 4000 yil demektir.
Öte yandan yüksek düzeyde radyoaktif olan nükleer atiklar radyoaktifliklerinin yakla
sik %98 kadarini 200 yil içinde kaybetmektedirler. Bu sebeplerden ötürü nükleer
atiklari bu kabil depolara gömmenin insan sagligi açisindan herhangi bir riski yoktur.
simdiye kadar yer altinda gerçeklestirilen nükleer patlamalarin insan sagligina
herhangi bir risk yüklemis oldugu tesbit edilebilmis degildir. Ayrica her yil kömür
santrallerinden çikan küllerin toplam binlerce ton uranyum ihtivâ etmelerine rag-
men hiçbir önlem alinmadan yere serilmekte oldugunu da göz ardi etmemek ve nükleer
atiklar için alinan tedbirleri iyi ve insafli bir biçimde deerlendirmek gerekir.
Bu konuda asil tehlike, nükleer atiklarin çevreye büyük zarar verdigi samatasini
kopararak kollektif bir paranoya ve histeriye sebep olmak isteyen çevreci görünümlü
asiri nükleer-enerji-karsitlaridir.
Nükleer yakit atiklari çok degerli bir nükleer madde olan plütonyum içerdikleri
için bunun geriye kazanilmasi belki yerinde bir önlem olurdu ama Dünya'da bu
prosesi gerçeklestirebilecek pek az tesis vardir. Üstelik saf plütonyum nükleer bombanin
temel maddesi olabildiginden, geriye kazanilsa bile, bu plütonyum olarak iade
edilmez. Bundan dolayi pek çok ülke nükleer atiklarini içinde birikmis olan plütonyumu
geriye kazanmayi düsünmeksizin güvenli ve güvenilir bir biçimde koruma altina
alir.
Türkiyedeki Nükleer Santral ihâlesi'nde ihâle sartnâmesi nükleer santralden ortaya
çikacak olan nükleer yakit atiklarinin santralin ömrü olan 40 yil boyunca güvenli
bir biçimde muhafazasi ve sogutulmasi için su dolu büyük bir havuzun bulunmasini
öngörmektedir. Ömrünü dolduran santralin terki ya da sökülmesi durumunda
bunlar da ayni biçimde koruma altinda tutulacaklar ya da buradan baska bir
yere tasinarak belirli bir takim kimyasal ve fiziksel muamelelere tutularak güvenli
ortamlarda saklanacaklardir.
Bu ikinci evrede uygulanacak olan teknolojinin temelinde yüksek radyasyonlu
ya da kendine özgü deyimiyle sicak nükleer atiklari camlastirmak yatmaktadir.
Bunun sebebi de camin suda çözünmesi hemen hemen olanaksiz bir madde olmasidir.
Bu itibarla nükleer atiklar, önce standart boyutlarda, vitrifiye edilerek camdan
bir ortam içine hapsedilir. Bu ortam ise paslanmaz çelikten bir kabin içinde
hapsedilir. Bu kap da, ayrica, suyun asindirmasina asiri dayanikli özel bir malzemeden
yapilmis bir ikinci kabin içine konulur ve iki kap arasindaki bosluk da eger
suyla temas edecek olursa islandiginda suyu birinci kaba iletmemek için kendiligin
den sisecek olan özel bir dolgu maddesiyle doldurulur. Bütün bunlar delinmeye
karsi dirençli bir kovan içine yerlestirilerek kovanla arasindaki bosluk da asinmaya
karsi olaganüstü dayanikli bir malzemeyle doldurulur. Bu kovan ise yeralti su örtülerinden
uzak bir kaya olusumu içine açilan kuyulara yerlestirilerek kaya ile kovan
arasi gene suya dirençli bir dolgu maddesiyle doldurularak üstü örtülür.

Nytre
12.04.2006, 22:23
ben nasil ki buraya neden nükleer santral olmamali ile ilgili kaynaklar koyduysam isterim ki siz de kendi savundugunuz görüsü destekleyen bilgiler yazilar koyun. eger yanlisimiz varsa ögrenelim bilelim... bu tutumu sizlerdende beklerim..

Nytre
12.04.2006, 22:26
ayrica nükleer santral denen sistemi türkiyeye türk hükümeti getirmek için yillarca ugrastiktan sonra gelmedi bu is...


avrupa ve abd (dünya bankasi--imf gibi) bu konuda türkiyeye yapin yapmasiniz iyi olur enerji sorununuz kalmaz gibi söylemlerde bulunuyor...


yani nükleer santral olayi için abd olmaz demiyor.. ya da karsi çikmiyor. öyle olsa sunu derdi "bölgenin barisi için bu olmamali" :)

fincher
12.04.2006, 22:32
nükleer karsitlarinin bir baska dayanagi da budur.
*A.B.D.nde 109 santral kapatilmistir. A.B.D.nde 1978 yilindan beri hiçbir
nükleer santral insâ etmemistir.*

A.B.D.nde hâlen 104 nükleer santral çalismaktadir. A.B.D.nin târihinde en
çok 109 nükleer santralin birden çalistigi bir dönem olmutur. Bu bakimdan bu ülkede
109 nükleer santralin durdurulmus oldugu iddiasi koca bir yalandir. Bu ülkede de,
Fransa, ingiltere, Almanya, Kanada ve Rusya gibi nükleer enerjiye ellili ve altmisli
yillarda geçmis olan ülkelerde miyâdini yâni teknik ömrünü doldurmus olan nükleer
santrallerin durdurulmasi rutin bir islemdir.
1978 yilindan beri A.B.D.nde hiçbir nükleer santralin insâ edilmemis olmasi
bu ülkenin nükleer enerjiden çevre sorunlarini göz önünde tutarak vazgeçmis
oldugu anlamina gelmez. A.B.D. Türkiye gibi elektrik enerjisine olan ihtiyâci her yil
bir öncekine oranla % 8 ilâ %14 oraninda artan bir ülke degildir. Bu ihtiyaç
A.B.D.nde % 0,5 ile % 1 arasinda artmaktadir. Diger taraftan eyâletlerin yasalarinda
ve prosedürlerinde yapilmis olan degisiklikler sebebiyle olaganüstü yogunlukta bir
bürokrasinin tatmin edilmesi geregi ortaya çikmistir. Bunun sonucu olarak da, baska
bir ülkede 48 ilâ 78 ayda bitebilecek olan bir nükleer santral insaati A.B.D.nde 12 ilâ
18 yil sürebilmektedir. Bu ise hem zaman kaybi ve hem de mâliyetin artmasi demek
tir. iste bunun içindir ki A.B.D.nde nükleer santral kurmak artik ekonomik degildir.
Fakat simdilerde, A.B.D.ndeki nükleer santral isletmecileri bunlar için yeniden lisans
uzatmasi almakta ve güç artirimina gitmektedir. Böylece, A.B.D.nde yeni nükleer
santral kurulmasa bile bu yolla nükleer gücün miktari artmaktadir.
Fransa'da da kapatilan nükleer santrallerin hepsi miyâdini doldurmus olan
santrallerdir. Unutulmamalidir ki Fransa hâlen elektrik üretiminin %75 den fazlasini
nükleer santrallerden elde etmektedir.

Edited by: fincher_se7en

Nytre
12.04.2006, 22:34
gönderdigin yazi için tesekkür ederim . nükleer santral hakkinda bilgilendik ancak anlamadigim konu "neden gelismis ülkeler artik nükleer santral yapmiyor / ömrü tükenenler yerine yenilerini açmiyor / nükleer santrallerini kapatiyorlar?"


ben kömer olsun demiyorum zaten ben su deryasinda bulunan ülkemin elektrigini sudan elde etmesinden yanayim ...

Nytre
12.04.2006, 22:38
<TABLE id=Aut&#111;number14 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=0 cellPadding=2 width="100%">
<T>
<TR>
<TD bgColor=#f4f4f4>
Arif Künar
Elektrik Mühendisleri Odasi</TD></TR>
<TR>
<TD width=10></TD>
<TD>
<TABLE id=Aut&#111;number15 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellPadding=2 width="100%">
<T>
<TR>
<TD vAlign=top width=140>
</TD>
<TD vAlign=top>
Dünya nükleer enerjiden vazgeçiyor, yenilenebilir enerji kaynaklarina yöneliyor. Nükleer enerji, iddia edildigi gibi ucuz degil, en pahali enerji türü. Yasanan yüzlerce kaza, nükleercileri dogrulamiyor. Radyasyonun zararsiz olani yok. Nükleer atik sorunu çözümlenemiyor. Nükleer enerji, disa bagimli bir baska enerji türü. Ayrica, Türkiye?nin, nükleer enerjiye ihtiyaci yok. Yeterli, yerli, çevreci, temiz, sürdürülebilir, ucuz, uygun, yenilenebilir enerji kaynaklarinin kullaniminin saglanmasini amaçlayan yeni bir ?Ulusal Enerji Strateji Plani? olusturulmali.</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>

Nytre
12.04.2006, 22:40
ABD?de 1978, Almanya?da 1982 yilindan bu yana yeni nükleer santral siparisi yoktur. Fransa 1997?den itibaren 2010 yilina kadar nükleer programini askiya almistir. Kanada?da 13 Agustos 1997?de 21 adet CANDU nükleer santralinden 7?si yetersiz ve tehlikeli bulundugu için kapatilmistir. Isveç, 1980 yilinda yapilan referandum sonucunda 2010 yilinda, elektriginin %46?sini elde ettigi tüm nükleer santrallerini kapatma karari almistir. Italya, Kasim 1987?de yapilan referandum sonucu, nükleer enerjiden vazgeçmistir. Avrupa?da yalnizca Finlandiya 5. nükleer Rusya Çernobil Faciasindan sonra, daha önce planladigi santral projelerini iptal etmistir. Endonezya, Tayland, Vietnam, Avustralya, Küba, Meksika, Portekiz, Irlanda, Danimarka, Lüksemburg, Yunanistan, Norveç, Isviçre, Hollanda, Izlanda, Iskoçya ve Yeni Zelanda nükleer teknolojiden vazgeçmistir(4).

Nytre
12.04.2006, 22:43
<DIV =genericarticletitle>Japonya'da Bir Nükleer Santral Yargi Karariyla Kapaniyor </DIV>



<DIV =genericarticleleadsentence>Japonya'nin kuzeybatisinda Sika nükleer enerji santrali hakkinda mahkeme, bölge sakinlerinin, depremde radyasyon sizintisi olabilecegi gerekçesiyle açtiklari davayi hakli bularak santrali kapama karari verdi. </DIV>



<DIV =articletext>
<TABLE width="100%">
<T>
<TR>
<TD =articletext>Her gün yüzlerce sarsinti geçiren, dünyanin en oynak tektonik levhalarin bulundugu ülkede Kanazava bölge mahkemesi yargici Keniçi Ido, "Büyük depremlerde radyasyon sizintisi tehlikesi vardir, bölge sakinleri hakli" hükmüyle santralin kapatilmasini kararlastirdi.

Resmi Kyodo haber ajansina göre, mahkeme yetkilisi Akihiko Yasuno, temyize basvuracagini açiklayan Hokuriku elektrik sirketinin islettigi ve yeni üretime geçen ülkenin ikinci en büyük nükleer elektrik santralinin, en az 7,6'lik olasi yersarsintisi alabilecek yerde oldugunu hatirlatti. Kanazava'da 135 davaci, mayis ayinda mahkemeye basvurdu.

Japonya, enerji ihtiyacinin üçte birini nükleer enerjiden sagliyor.

Enerji ve Dogal Kaynaklar Bakanligi'nin kaydina göre, ülkede toplam 55 nükleer reaktör, 6,5 büyüklügündeki depremlere dayanmaya göre insa edilmis. Kanazava sakinleri, ülke çok daha büyük depremlere açik oldugu için dava açti. Hükümet, 2010 yilina kadar ülkenin enerji ihtiyacinin yüzde 40'ini nükleer santrallara dayanarak 11 yeni santral insa etmeyi planlamis bulunuyor.

Depremlere karsi dünyanin en yüksek teknolojisine sahip Japonya'da 11 yil önce Kobe'deki 7,6'lik yersarsintisinda 6400 insan ölmüstü.


</TD></TR></T></TABLE></DIV>

fincher
12.04.2006, 22:44
uploads/fincherse7en/2006-04-12_224342_sema.GIF
uploads/fincherse7en/2006-04-12_224407_sema2.GIF

Nytre
12.04.2006, 22:51
http://www.taek.gov.tr/ogrenci/bolum1_06.htmlbu linkte bir ögrencinin hazirladigi ödev var... ödevin bu kisminda nükleer enerji hakkindaki olumlu ve olumsuz görüsler bildilrilmis...


bunlarin bana en ilginç geleni ise su ;


"""dünyada nükleer kazalar saklanmaktadir. hele türkiye gibi bir ülkede meydana gelecek kazalar saklanacaktir.""""

Nytre
12.04.2006, 22:53
süper bir site buldum... http://www.antinukleer.org/haber.phpburada dünyadaki nükleer enerji ile ilgili bütün haberleri bulabilirsiniz.

fincher
12.04.2006, 22:53
italya, 1986 yilindaki Çernobil kazâsindan sonra 1987'de yapilan halk oylamasiyla
ülkede yeni nükleer santral kurulmamasi çin 5 yillik bir moratoryum ilân
etmis ve hemen akabinde de insaat hâlindeki Trino Varcellese 2 ve Alto Lazio nükleer
santrallerinin insaatini durdurmus ve çalismakta olan Latina, Garigliano, Trino
Varcellese ve (%100 italyan isçiligiyle yapilmis olan) Caorso santrallerini de kapatmis
tir.Bunun sonucu olarak italya bugün elektrik üretimi konusunda %80 oraninda
disa bagimli bir ülkedir.
Italya millî nükleer arastirma merkezlerinin çalismasina
sekte vurmamak ve bir gün nükleer enerjiye tekrar döndüklerinde uluslararasi
teknolojik düzeyin altinda kalmis olmamak için bu merkezleri desteklemekte, ve hattâ
PIUS (Process Inherent Ultimate Safety) reaktörü projesi için Asea-Atom ve
AP600 projesi için de A.B.D. ile siki bir isbirligini ayakta tutmaktadir. italyan ekonomistler
ülkenin nükleer enerjiden vazgeçmesinin büyük hatâ oldugunu vurgulamaktadirlar.

Nytre
12.04.2006, 22:59
su anda italyada türkiyede çevresindeki sulari kullanmak yerine dis ülkelerin yaptiklari baskilar ya da dayatmalar tehditler sonucu eski teknolojileri kullanmak istiyor...


nükleer enerji elektrik üretiminde çigir açmis olabilir ancak nükleer enerji beyaz bir kelebektir diyemeyiz...


ya türkiyedede bir çernobil yasanirsa?


türkiye daha ülkedeki fabrikalarin atiklarini kontrol edemiyor geçen istanbulda 1000e yakin varil buldular ve artik çok geç olmus...

eys_61
12.04.2006, 23:01
@fincherse7en


abicim öncelikle verdiginiz bilgiler için tesekkür ederim ama nükleer santrallerin çevreye verdigi zararlarla ilgili mukayese yaparken bir baska çevre dostu olmayan enerji üretim metodu olan termik/mobil santraller üzerinde durmayi yeglemissiniz.


nükleer santrallere karsi oldugum kadar termik vs santrallerin de karsisindayim.


benim de savundugum rüzgar santralleri konusuna gelince.dünyada da gittikçe yayginlasan rüzgar santralleri için gerekli rüzgar potansiyelimiz mevcut ülkemizde.(örn:gaziantep üniversitesi bünyesinde kurulan pervane ort. 350-400 rpm e ulasiyor)bu konuda türkiyenin herhangi bir potansiyel veya santral kuracak yer sikintisi oldugu tezine katilmiyorum.


genellikle hakim rüzgar yönüne göre konuslandirilan pervaneler günümüzdebir kaç ufak ekipman yardimiyla rüzgarin degiskenlik gösterdigi bölgelerde de verimli bir sekilde kullaniliyor.


nükleer santrallerdeatik depolama islemleri yukarida da yazdiginiz gibi son derece uzun ve mesakkatli.(güvenlik katsaysinin yüksek oldugu söylense bile)bu islemler için harcanacak mesai (zaman+para) ve yüksek maliyetler sebebiyle pek de avantajli gelmiyor bana.


nükleer santrallerin hizmet ömrü de diger bir konu.milyarlarca dolarlik bir yatirimin bir süre sonra atil duruma düsecegini de unutmamak gerekir.(bkz. 20 sene önce kullanilan reaktörlerin artik esamesi bile okunmuyor)


rüzgar santralleri bakim ve yenilenme maliyetleri bakimindan da nükleer santrallere üstünlük kuruyor.

Nytre
12.04.2006, 23:02
http://www.bgst.org/keab/aks200405.php bir diger yazi.

fincher
12.04.2006, 23:11
Her nükleer reaktörün potansiyel bir atom bombasi oldugu ve her an patlamasinin
beklenmesi gerektigi iddiasi da vehimlerini gerçek gibi kabûl edenler câhillere
has bir hezeyandir. Bir nükleer reaktör atom bombasi gibi patlamaz. Olsa olsa
simdiye kadar vuku bulmus en büyük nükleer kazâ olan Çernobil kazâsinda oldugu
gibi "ambale" olur; yâni yanlis bir operasyon sonucu ya da bir aksâmin bozulmasi
sonucu ürettigi güç ve buna bagli olarak da isi birdenbire artar. Bu da reaktörün kalbinin
(ya da baska bir deyimiyle reaktörün korunun) erimesine ve etrafa olaganüstü
bir radyasyonun yayilmasina yol açar.
Atom bombasiyla nükleer enerji üretimi arasinda mevcûd olan tek benzerlik
her ikisinin de fisyon olayi'na dayanmasindadir, o kadar! Ama:
AtomBombasi:
* Patladigi yeri mahvetmeye yöneliktir.
* Zincirleme reaksiyonu kontrolsüzdür.
* Çevredeki etkisi kalici ve öldürücüdür.
* Üretimi ve kullanilmasi insanliga karsi
suçtur.
nükleer enerji ise
*Üretildigi ülke için faydadir,servettir.
*Zincirleme reaksiyonu kontrol altindadir.
* Çevreyi kirletmez. Güvenilirligi dig-
er enerji üretim santrallerinden de üstündür.
* Kullanilmasi insanligin yararinadir,
erdemdir.
Atom bombasinda bütün zincirleme reaksiyonlar saniyenin milyonda biri gibi
küçük bir zaman dilimi içinde olup biter. Muazzam bir radyasyon salinmasiyla
birlikte açiga çikan güç ise bir nükleer reaktörün gücünden milyarlarca defa daha
büyüktür. Oysa maksimum gücünde çalian bir nükleer reaktörde vuku bulan zincirleme
reaksiyonlar aylar boyu kontrollü bir biçimde ayni düzeyde sürdürülür ve,
Bati Anlaminda Nükleer Güvenlik Doktrini uyarinca tasarimlanmis olan koruyucu
zirhlama sistemleri dolayisiyla da, reaktörün kalbinden ve içinde bulundugu binadan
digariya radyasyon sizmaz.
Nükleer santrallerin güvenli ve güvenilir bir biçimde,
çevreye de zarar vermeden elektrik üretebilmeleri, bunlarin: 1) yapisal niteliklerinden
kaynaklanan özellikleri, ve 2) aktif ve pasif koruma sistemleri sâyesinde
mümkün olmaktadir.
Nükleer yakit, genellikle, reaktörün kalbinde hüküm süren sicakliga dayanan
ve yüksek bir ergime sicakligina sâhip olan Uranyum Dioksit'tir. Yakitta olusan ve
yakit lokumcugundan digari sizan fisyon ürünlerinden gaz olanlarinin sogutucu akis
kana karismasi, yakit çubugunun içine hapsedildigi yakit zarfi tarafindan önlenir.
Bu sogutucu akiskan ise basinç altindaki bir kapali devre içinde dolanip durdusu i
çin, bu da, fisyon ürünlerinin kontrol altinda tutulmalari bakimindan bir önlem tekil
eder. Ayrica: 1) bütün reaktörü içine alan ve disari radyasyon sizmasini önleyen biyolojik
zirh, 2) santralin elektrik üretim bölümü hariç olmak üzere tümünü içine alan
ve reaktörde bir kazâ vuku bulsa bile disariya radyasyon sizintisina engel olan dis
güvenlik kabugu , ve 3) tüm santrali çevreleyen yasak bölge de bu güvenliligi pekis-
tirir.
Bati Anlamindaki Nükleer Güvenlik Doktrini'ne göre nükleer santrallerde
kullanilan tüm parçalarda uygulanan tasarim ve kalite kriterleri uzay teknolojisininkiler
kadar üst düzeyde tutulmaktadir. Bunun için Kalite Kontrolü ve Kalite Temini
nükleer santral isnaatinda ön plânda gelir ve nükleer santral insaati, sirf bu önlemlere
uyulmasi yüzünden, uzun zaman alir. Ayrica da nükleer santrallerin tüm güvenlik
sistemlerinin yeterli sayida yedeklenmis olmasi ve bu yedeklerin de degisik ilkelere
göre çalismasi saglanmaktadir.
Aktif ve pasif koruma sistemleri ise bir kazâ aninda devreye giren sogutma
sistemleri ile kimyasal kontrol sistemini içerir.
Bütün bu sistemler bir nükleer santralin güvenli ve güvenilir bir biçimde is-
letilmesi için gerekli olan sistemlerdir.
Meselâ 1979 yilinda A.B.D.nde Three Miles
Island nükleer santrali tipki Çernobil santralinin 4. ünitesi gibi bir insan hatâsi yüzünden
kazâya urayinca koruyucu dis güvenlik kabugunun kapisi kapatilarak ergiyen
reaktör kalbinden sizan muazzam radyasyon sonsuza kadar bu kabugun içine
hapsedilmistir. Bu kazâda kimsenin burnu kanamamis, kimse radyasyon hastaligina
mâruz kalmamistir. Ama Bati Anlaminda Nükleer Güvenlik Doktrini'ne göre insa
edilmemis olan Çernobil reaktöründe böyle bir dis güvenlik kabugu olmadigindan
açiga çikan radyasyon kitalara yayilmistir.
Bir ülkenin nükleer reaktörlerin isletilmesine lisans veren mevzuatinin, ne
kadar pahali olursa olsun, bu güvenlik önlemlerinin alinmis olmasini öngörmesi gerekir.
Türkiye'de nükleer reaktörlerin iletilmesini lisanslama yetkisine sâhip tek kurulus
 2690 sayili yasaya göre Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'dur. Ve bu Kurumun
lisanslama mevzuati da Bati Anlamindaki Nükleer Güvenlik Doktrini'ne dayanmaktadir.
Bu doktrine göre nükleer santrallerin güvenlilik ve güvenilirligine verilen
önem hakkinda bir fikir verebilmek için sözü edilen güvenlik önlemlerinin bunlarin
hiç biri olmadan insa edilecek santralin maliyetinin yaklasik % 40 i kadar ek bir
masraf gerektirdigini ifâde etmek yeterlidir.

Nytre
12.04.2006, 23:26
http://med.ege.edu.tr/~durusoyr/nukleer.html


bu yazi da güzel...

Serhat ŞAHİN
12.04.2006, 23:33
<DIV ="lineStory">Nükleer santralin adresi Sinop</DIV>
<DIV style="MARGIN-TOP: 20px" ="deckStory">Hükümet, nükleer enerji santralinin Sinop?ta insa edilmesine karar verdi. Sinop?ta, 3 adet reaktörün yer aldigi nükleer ada kurulacak.</DIV>
<DIV style="MARGIN-TOP: 20px" ="deckStory">
ANKARA - Nükleer santralin Sinop?a yapilmasi kararlastirildi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Baskani Okay Çakiroglu, nükleer santral konusunda 8 yer önerdiklerini, Basbakan Recep Tayyip Erdogan?in bu yerler içinde bulunan Sinop?u ilan ettigini söyledi. TBMM KIT Komisyonu?nda konusan TAEK Baskani Çakiroglu, nükleer santralin nereye yapilacagi konusunda Türkiye genelinde detayli teknik incelemelerde bulunduklarini anlatarak, deniz suyu sicakligindan, iklim, rüzgar ve havanin durgunluguna kadar 43 kritere göre 7 yer belirlediklerini ifade etti.
Çakiroglu, nükleer santral yapilacak yerde bir de teknoloji merkezinin kurulmasinin öngörüldügünü, Sinop?un bu açidan da uygun olacagini vurguladi.

............ Yozgat Milletvekili Emin Koç?un Sinop disinda nereleri önerdiklerini sormasi üzerine Çakiroglu, Eskisehir?deki Sariyer Baraji?nin kenarindaki göl alanini, Konya?da birkaç yer, Trakya?da da Kirklareli?nde bir yer önerildigini belirtti.

Bunlar içerisinde de Sinop?tan sonra ikinci olarak öne çikan yerin Sariyer Baraji kenarindaki göl alani oldugunu anlatan Çakiroglu, bu yerin 8-9 tonluk reaktörlerin tasinmasinin göz önüne alinmasi sonucunda tercih edilmedigini söyledi.

HANGI ALTERNATIFLER VARDI?
Nükleer santral için alternatif bölgeler sunlardi:
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Beysehir-Seydisehir
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Nallihan-Beypazari
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Akçakoca-Eregli
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Mersin-Akkuyu
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirklareli-Igneada
http://www.ntvmsnbc.com/Site_Elements/dotBlack.gif Kirikkale-Nevsehir

ÖZEL SEKTÖRLE GÖRÜSME YAPILACAK
Nükleer santral için yer belirlenirken, model konusunda da önemli adimlar atilacak. Enerji Bakanligi, yarin 10 özel sektör firmasinin üst düzey yöneticileri ile toplanti yapacak. Toplantiya, Koç Holding , Sabanci Holding, Dogus Holding, Enka, Gama, Zorlu Holding, Tekfen, Alarko, Çalik ve Akkök Grubu davet edildi.

Enerji Bakanligi, söz konusu firmalarin nükleer santral yapimi için yurtdisinda yaptiklari görüsmelerin sonucunu soracak. Yatirim için devam etmek isteyen tek bir firma bile kalsa görüsmelerin sonucu beklenecek.

ISBIRLIGI IHTIMALI YÜKSEK
Tüm firmalar görüsmelerin sonuçsuz kaldigini bildirip nükleer yatirimdan çekilirse, kamu devreye girecek. Ya kamu-özel sektör isbirligi ile ya da kamu eliyle nükleer teknolojiye geçis karari alinacak.

Özel sektörün tek basina Hazine?ye yük olmadan, satis garantisi almadan nükleer santral kurabilmesinin zor oldugu düsünülüyor. Bu nedenle toplantidan kamu-özel sektör isbirligi ile devam edilmesi kararinin çikmasi bekleniyor.
ntvmsnbc.com

nükleer e karsi sinop platformu:
www.sinopbizim.org (http://www.sinopbizim.org)
birlik olalim ülkemizi nükleer çöplük olmaktan kurtaralim</DIV>


çok komiksiniz yav.


nükleeer güç ne demek bilmiyorsunuz herhalde nükleer santral bi ülke için tehdit malzemesidir.


iran a kimse niye dokunamiyor. sikiyosa dokunsunlar.


böle basit seylerle nükleer santral projesini elestirmeyelim


gelsinler benim mahalleme yapsinlar ma yeterki yapsinlar.....


nükleeer saantrallere karsi olan her ülke bu teknolojiye sahip tabiki baska ülkelerin yapmasini istemeyecekler ama onlara soran yok......


bak ben eregli de oturuyorum gelip yapsalarmis keske hiç fark etmez.......


sizde saygi duyun





Aynen katiliyorum arkadasima...


Belcikada ki ..t kadar yerde 8 tane var. bir zamanlar elektrik satan biz elektrik alyoruz. bence yapsinlar... ama yer önemli

fincher
12.04.2006, 23:36
nükleer santrallerin hizmet ömrü de diger bir konu.milyarlarca dolarlik bir yatirimin bir süre sonra atil duruma düsecegini de unutmamak gerekir.(bkz. 20 sene önce kullanilan reaktörlerin artik esamesi bile okunmuyor)
rüzgar santralleri bakim ve yenilenme maliyetleri bakimindan da nükleer santrallere üstünlük kuruyor.
Eminmisin kardesim böyle olduguna,sayilarla aramiz iyidir rahatça anlayabiliriz...

Rüzgârin enerjisinden yararlanarak elektrik üretmekte özellikle Almanya,
A.B.D. ve Danimarka basi çekmektedir.
1 MW yâni 1000 kW kurulu gücü olan bir elektrik üretim tesisi bir yilda, sürekli
olarak ve tam güçte çalisirsa tam 8,76 milyon kWh elektrik enerjisi üretir. Bu
kurulu güç enerjisidir. Gerçekte üretilebilen enerji miktari ise bu degerin belli bir orani
olup, bu oran yük faktörü ya da kapasite faktörü adini alir.
Rüzgâr enerjisi söz konusu oldugunda tesisin kurulu gücüne bakip da aldanmamak
gerekir. Rüzgâr santrallerinde kapasite faktörü, genellikle %15-%23 arasinda
degisir. Meselâ kapasite faktörü %20 olarak gerçeklesen 500 kW kurulu güce sâhip
bir rüzgâr santrali yilda: 0,5 * 8,76 milyon kWh = 4,38 milyon kWh degil yalnizca
0,2 * 4,38 milyon kWh = 0,876 milyon kWh kadar bir enerji üretir. Yâni bu rüzgâr
santralinin durumu bir yilda, sürekli olarak ve tam güçte çalisan ve 500 * 0,2 = 100
kW kurulu güce sâhip bir termik santralin durumuna denktir.
Almanya'nin 1999 yilinda ürettigi toplam elektrik enerjisinin %1,7`si rüzgâr
kökenlidir. Bu ülkenin 1999 sonu itibariyle sâhip oldugu 7879 rüzgâr türbininin toplam
kurulu gücü 4444 MW dir. Kapasite faktörü 1999 yilinda %21.2 olmus ve rüzgardan
8,25 milyar kWh enerji üretmistir. Bu durum bir yilda, sürekli olarak ve tam
güçte çalisan (yâni kapasite faktörü % 100 olan) ve 0,212 *4444 = yaklasik 943
MW kurulu gücü olan bir termik santralin durumuna denktir.
A.B.D.nin kurulu rüzgâr gücü, Temmuz 2000 itibariyle, 2533 MW olup bu
toplam elektrik enerjisi üretiminin ancak binde biridir.
5700 adet civarinda rüzgâr türbini bulunan Danimarka'nin kurulu rüzgâr gücü,
Temmuz 2000 itibariyle, 1761 MW'dir. Kapasite faktörü %20-22 civarinda gerçekles
mektedir. Danimarka elektrik enerjisinin yaklasik %9'unu rüzgârdan saglamaktadir.
Yük faktörü ya da kapasite çarpani: 1) nükleer santraller için %85 - %95, 2) termik santraller için
% 75 - %90, ve 3) hidrolik santraller için de %35 - %70 arasinda degismektedir.

Cumhuriyet gazetesinin 26 Haziran 2000 târihli nüshasinda Bozcaada'da toplam
13 milyon dolara mal olacak olan, 10,2 MW kurulu güce sâhip bir rüzgâr santrali
kurulacagi ve böylece yilda 30 milyon kWh elektrik enerjisi üretilecegi haberi verilmis
tir. Buna göre, bu rüzgâr santralinin kurulu MW basina yatirim bedeli 1,3 milyon
dolar demektir ki ilk bakista nükleer santrallerin MW basina yatirim bedelinden hemen
hemen yari yariya ucuz izlenimini birakmaktadir.
Eger bu tesisin kapasite faktörünün, çok iyimser bir tarzda, %22 olacagi kabûl
edilecek olursa bu durum bu rüzgâr santralinin bir yilda, sürekli olarak ve tam güçte
çalian (yâni kapasite faktörü % 100 olan) ve 0,22 *10,2 = yaklasik 2,25 MW kurulu
gücü olan bir termik santrale denk oldugunu gösterir. Dolayisiyla 1MW esdeg-
eri kurulu güç 13/2,25 = 5,78 milyon dolara tesis edilmis gibi etki edecektir. Bu ise
bu rüzgâr santralinin yararlanilabilen gücünün her MW'i için ilk yatirimin nükleer
santrallerin birim MW basina yatirimlarindan en az 2,4 misli daha pahali oldugunu
göstermektedir. Ayrica unutulmamalidir ki nükleer santrallerin ömürlerinin 40 yil
olmasina karsilik rüzgâr santrallerinin ömrü yalnizca 20 yildir.
Ayrica bu rüzgâr santralinin "Bir yilda 30 milyon kWh elektrik enerjsi üreteceg
i" de bir baska aldatmacadir. Burada kapasite faktörünün %34 olarak alindigi anlas
ilmaktadir.ilginç olan ise kapasite faktörünün, abartilmis olarak bile olsa, hesaba
katilmasina ragmen basin mensuplari ve halktan gizlenerek yanlis degerlerin sunulmasidir.
Aslinda rüzgâr santralleri için 0,34 lük bir verim bugünkü teknolojiyle
asla mümkün degildir. Söz konusu tesisin yillik üretecegi enerji, en iyimser hâliyle,
en fazla 19,6 milyon kWh olabilecektir.
Cumhuriyet gazetesinin 3 Ocak 1999 târihli nüshasinda Türkiye'nin rüzgâr
potansiyelinin 10.000 MW kurulu güce ve 50 milyar kWh'e ulasmis(!?) oldugu bildirilmektedir.
Bunlari gerçek kabûl etsek bile bu potansiyele tekabül eden kapasite faktörü
0,57 gibi büyük bir palavradir.
Ayni gazetenin gene 26 Haziran 2000 târihli nüshasinda Avrupa Birligi'nin
(AB'nin) 2010 yilina kadar enerji tüketiminin %12 sini rüzgârdan saglamayi hedef
aldigi yazilidir ki bu sâdece palavra degil, ayni zamanda muazzam bir palavradir.
Avrupa Birligi'ni teskil eden 15 ülkenin 1996 yilindaki kurulu gücü yaklasik 280.000
MW idi. Bunun global kapasite faktörünü % 80 olarak kabûl etsek ve AB'nin elektrik
ihtiyacinin 2010 yilina kadar da hiç artmamis oldugunu farz etsek bu, % 100 etkinlikte
üretim yapan ve reel tüketime tekbül eden 224.000 MW'lik bir kurulu güce
denk olur. Bunun % 12 si ise 26.880 MW lik bir güç demektir. Gerçekçi olmak için,
2010 yilina kadar rüzgâr santrallerinin kapasite faktörünün % 25 a yükselmi oldu-
unu da kabûl edelim. bu hâlde 2010 yilinda Avrupa Birligi'ndeki rüzgâr santrallerinin
kurulu gücünün 107.520 MW olmasi gerekir. 2005 yilina AB'deki kurulu rüzgâr
gücü yaklasik 13.000 MW kadardir. Bunun 5 sene içinde 8.5 misli artarak 107.520
MW'a erismesi mümkün degildir. Ayrica Avrupa'daki rüzgâr santrali yapimcilarinin
dernegi olan Avrupa Rüzgâr Enerjisi Dernegi de (EWEA) 2010 yili için hedefin
60.000 MW'lik bir kurulu güç oldugunu açiklamistir.
Görülmektedir ki rüzgâr santrallerinin künhüne vâkif olmayip da bunlari kömüre,
petrole ve dogalgaza alternatif görenler ile rüzgâr santrallerinin ticâretinden
olaganüstü para kazanmanin rüyâsini görenler durumu olabildigince abartma ve rüzgâr
santrallerini kurtarici olarak görmek ve göstermek psikozuna girmis bulunmaktadirlar.
Türkiye gibi nüfusu
80 milyonlara giden ve elektrik enerjisi yillik artisi %10’u bulan bir ülke, enerji plânlamasini,
toplam elektrik enerjisi üretimindeki payi (günes enerjisi, rüzgâr enerjisi,
biyomas ve enerji tasarrufu gibi) %1-3 kadar olan kaynaklara dayandiramaz.

Sönmez Özlü
13.04.2006, 01:36
Bakiniz ben basindan beri bu hükümetin hiçbir icraatini begenmedigimi söylerim. Ancak sirf muhalefet olsun diye muhalefet de edilmez. Eger ortada rant paylasimi degil de ciddi bir program olacaksa, nükleer santral kurulmasi Türkiye için büyük bir firsattir. Nükleer enerji büyük devlet olmak için sart.


Nükleer santrallerin tehlikesine gelince.. Yapmamakla hiçbir seyden kurtulamayiz. Ermenistan'in Türkiye sinirina pek yakin bir nükleer santrali var eski bir teknoloji. Nükleer santral kazasi olursa radyasyon gümrük memurlarini dinlemeyecektir.


Velhasil, nükleer çöplük falan olmayiz. Büyük güç olma yolunda büyük adim atmis oluruz.


Fakat yinelemem gerekiyor ki bu santral saglam teknolojiyle yapilmali. Eski bir reaktör satin alip yapacaksak, olmamasi yegdir.


Saygilar.

Nytre
13.04.2006, 01:48
<DIV =lineStory>Nükleer enerji gerçekleri</DIV>
<DIV =deckStory style="MARGIN-TOP: 20px">Türkiye?de nükleer santral kurulmadan önce, alternatif kaynaklar arastirilmali ve gerçekçi bir platforma oturtulmalidir. Nükleer enerji en son seçim olmalidir.</DIV>
<DIV>
</DIV>Atesan Aybars (atesanaybars@yahoo.com)
<DIV =textMedBlack>NTV-MSNBC</DIV>
<DIV =textMedBlack>ISTANBUL - Nükleer isletmecilikte isler yolunda gittigi sürece problem yasanmayabilir. Teknoloji üretmekte zorluk çeken ama kurulu teknolojileri çok iyi isleten pratik zekali Türk insani için nükleer isletmecilikte problem olmayabilir. Nitekim, Türkiye?de Almanya?dan daha fazla ISO 9000 var. Ancak, acil durumlar yönetimi gerek know-how, gerek maliyet açisindan engelleyici olabilir</DIV>
<DIV =textMedBlack></DIV>
<DIV =textMedBlack></DIV>
<DIV =textMedBlack></DIV>
<DIV =textMedBlack>
Örnegin, CANDU reaktörleri ?derinligine defans? kavrami ile bilinen en güvenli reaktörler olarak karsimiza çikiyor. Iki kademeli güvenlik sistemleri hem yönetim olarak hem teknoloji olarak mükemmel tasarlanmistir. Ilk güvence kademesi söyle olusur. Kaliteli malzeme kullanmak, insan hatalarini en aza indirecek sürekli egitim saglamak, hata geri beslemesi ile tasarimlari güncelemek, emniyet sistemlerinin günlük operasyondan bagimsiz olmasi ve herhangi bir kaza için negatif basinçli ayri bir binanin (containment building) temin edilmesidir.

Teknik olan ikinci kademe ise, Kobalt çubuklar ve ?nötron absorber?leri ile fizyon reaksiyonlarini durdurmak ve acil sogutma sistemleri ile güvenlik saglamaktir. Ancak, bu alanlarda basarili olmak pratik zeka ile olmaz ve yetiskin eleman temin etmek son derece güç.

AECL?de (Atomic Energy of Canada Ltd.) hem nükleer santral tasariminda hemde elektrik üretiminde çalisan eski bir Nükleer Kontrol Mühendisi olarak (1977-1991), sizlere söylenmeyecek gizli maliyetlerden bahsedeyim. Öncelikle, Nükleer enerjinin temiz, güvenli ve söküm (De-Commissioning) maliyetleri disinda ucuz oldugunda kusku yok.

130 milyon litre petrol yerine 1 Kg Uranium ayni enerjiyi üretir. Ama bu isin görünen yüzü. Atik yakitlar maliyetli bir teknik ve sosyal problem olmaya devam ediyor. CANDU reaktörlerinden çikan radyoaktif atik yakit 10 yil kadar santral içinde özel havuzlarda bekletildikten sonra Nükleer Güvenlik Yasasi, Çevre Koruma Yasasi ve Tehlikeli Maddeleri Ulastirma Yasalari çerçevesinde 50 yil sürecek kuru saklama modüllerine tasinirlar. Bu eylem için müthis bir sosyal altyapi ve koordinasyon gerekiyor.

Santral bir kez kurulduktan sonra toplumun olasi acil durumlarda yönlendirilmesi için uzay merkezini animsatan (Emercency Preperadness) yönetim merkezleri gerekir. CANDU reaktörleri için Toronto?da bu tür tesisler son derece pahali olmustur. Türkiyede deprem ya da siddetli bir yagmur sonrasinda toplumun ne kadar aciz ve çaresiz birakildigini biliyoruz. En az 8 yil egitim gören reaktör operatörleri yüksek ücretli ve temini son derece zor.

Beklenmedik onarim masraflari milyar dolarlara malolmustur. 1980?li yillarda Pickering ve Bruce reaktörlerinde kalandria tüplerinin radyasyon ile eksen degistirmesi, yani tüplerin sarkmasi ile santral basina 1.5 milyon dolar onarim maliyeti getirmisti. Mesele, santrali satin alip isletmekle bitmiyor. 1977 yilinda CANDU tasarimi ve gelistirilmesi için 5-6 mühendislik disiplini ile ise baslamistik ama 1990?li yillarda çogu güvenlik, toplum ve çevre bilimleri ile 25-30 ayri disiplin olustu. Ancak, Türkiye?de banka hortumlari ve kamuya maliyetleri düsünüldügünde nükleer santrallerin fazla pahali olmadigini da düsünenler olabilir!

Eger Türkiye?de nükleer santraller insa edilecekse, devlet mi yoksa özel sektör mü sorusu cevaplanmalidir. Nükleer isletmecilik sorumlulugu, tüm diger sorumluluklar gibi seffaf ve hesap verilebilir olmalidir. Türkiye?de hükümetlerin bu tür kavramlari benimsemekte zorlandigi düsünülürse, nükleer enerji tehlikeli olabilir. Örnegin, nükleer santrallarin günlük operasyonlari ile sik sik atmosfere salmak zorunda kaldiklari gaz ve sivi radyoaktif atiklar vardir. Reaktörde kalmasi maliyetli olan ve reaktör operasyonlarini engelleyen bu atiklar kurumlar tarafindan sürekli denetilir. Bu da ?Atomic Energy Control Board? türü ?Nükleer Güvenlik ve Denetim Örgütü? benzeri yeni kurumlar ve lisanslama faaliyetleri gerektirir.

Türkiye?de nükleer enerji yolculugunda en önemli konunun bu oldugunu düsünüyorum. Herhalde yabanci kurumlari bu denetim ve lisans islemlerini üzerine alacaklar ve 5-10 sene sonra Türkiye?de bu tür gerekli kurumlarin olusmasina kadar faaliyetlerini sürdüreceklerdir.

Özel sektör açisindan bakilirsa, nükleer santraller önce maliyetli görülebilir. Ancak, nükleer enerji üretimi beraberinde izotop teknolojisi gibi oldukça kazançli nükleer teknolojiye yol açar. Reaktör operasyonlari ile ortaya çikan deuterium oksit, tritium, Co60 gibi hidrojen izotoplari gida endüstrisinden, nükleer tip, aydinlatmadan füzyon çalismalarina kadar kazançli yeni teknolojiler özel sektöre cazip gelebilir.

NÜKLEER ENERJI SON SEÇIM OLMALI
Türkiye?de nükleer santral kurulmadan önce, elbette, alternatif kaynaklar arastirilmali ve gerçekçi bir platforma oturtulmalidir. Özellikle, yeni elektrik üretim modelleri (distributed generation) yayginlasmaya basliyor, elektrik tasarruf çabalari ve kaynaklar net olarak degerlendirilmelidir.

Nükleer enerji en son seçim olmalidir. Ama bu çabalardan ne sonuç çikarsa çiksin, sanirim, siyasi gerek olarak bölgesel dengeler açisindan toplum istegi disinda da olsa Türkiye nükleer enerji ile tanisabilir. Son günlerde yazili ve görsel medyada nükleer enerji tartismalari bosuna olmasa gerek. Uluslarasi Enerji Komisyonu müsaade etmeden kimse nükleer santral kuramaz. Rusya?dan Türkiye?de 2020 yilina kadar 6 reaktör kurulacagi haberleri geliyor.

Dogalgaz müsterisi olarak Türkiye?nin nükleer enerji çabalari Rusya için son derece önemli olmalidir. Türkiye?nin dünyada 17?nci büyük ekonomi olmasina karsi nükleer enerji kullanan 20 küsür ülke arasinda degiliz. Ermenistan, Gürcistan gibi ülkeler nükleer enerji ile elektrik üretiyorlar. Yani, enerji bagimsizligi ve bölgesel güç zirhi altinda nükleer enerji devreye sokulmak istenebilir. </DIV>

Nytre
13.04.2006, 01:49
<TABLE style="DIRECTI&#079;N: ltr" width="100%">
<T>
<TR>
<TD>Ermenistan Nükleer Santrali Kapatmiyor</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top>
23/12/2003
</TD>
<TD vAlign=top align=left></TD></TR></T></TABLE>



Ermenistan, Metzamor nükleer tesisini 12 yil daha çalistirmaya devam edecegini açikladi.


Avrupa Birligi, deprem fay hatti üzerinde bulunan tesisin gelecek yil kapatilmasini istiyordu.


Birlik bu konuda Ermenistan?a maddi yardim da önermisti. Ancak nükleer tesisin yöneticisi, alternatif enerji üretim kaynaklari gelistirdikleri takdirde santrali kapatacaklarini, aksi takdirde 2016 yilina kadar açik tutmayi planladiklarini bildirdi.


1988 yilinda bir depremde hasar gören nükleer santral Ermenistan?in toplam enerji ihtiyacinin üçte birini karsiliyor

Nytre
13.04.2006, 01:50
NÜKLEER FIRTINA: METZAMOR Ermenistan, baskenti Erivan yakinlarindaki dünyanin en tehlikeli 5 nükleer santralinden biri olarak gösterilen Metzamor Nükleer Santrali?ni, komsu ülke enerji ihtiyaci için kapatmaya yanasmiyor. Köhne santral, Türkiye ve diger bölge ülkeleri için bir tehdit olusturuyor. Ancak Ermenistan, Metzamor Nükleer Santralinin 14 yil daha sorunsuz çalisacagini iddia ediyor. Ancak çevre örgütleri Ermenistan hükümeti ile ayni fikirde degil. Basini Dünyanin Dostlari (FOE) adli cevre örgütünün çektigi bir grup kurulus, Metzamor Nükleer Santralinin kapatilmasini istiyor. Cevre örgütleri bölgede yasanabilecek siddetli bir depremin Metzamor Santrali ni yerle bir edebilecegini belirterek bu durumda Kars Igdir Agri gibi illerde yasayan insanlarin kurtulma sansinin olmayacagini ifade ediyor Greenpeace Rusya Baskani Ivan Blokov, Metzamor santralinde yasanan küçük kazalarin sayisinda ciddi artislar yasanmaya basladigini, bunun santralin güvenli olmadiginin göstergesi oldugunu bildirmistir. Blokov, santralin büyük kaza geçirme riskinin oldukça yüksek oldugunu belirterek Metzamor?da kullanilan eskimis VVER?440 teknolojisinin Lituanya?daki Ignalinski santralinde de kullanildigini bu sebeple de Lituanya?nin kaza riski yüksek bu santrali zamanindan önce kapatmaya karar verdigini bildirmistir Karsa 100, Igdira ise en fazla 10 kilometre uzaklikta bulunan ve 1970li yillarin teknolojisiyle yapilan Metzamor Nükleer Santrali, ayni zamanda Dogu Anadolu Fay Hatti üzerinde. Ermenistanin Spitak Bölgesinde 1988 yilinda yasanan depremde hasar görünce ??potansiyel tehlike?? olarak durdurulan santral, Sovyetler Birliginin dagilmasindan sonra Ermenistandaki enerji krizi gerekçesiyle 1995te yeniden çalistirildi. Igdirdan görülebilecek kadar sinira yakin mesafede bulunan santral halen faaliyette bulunuyor. Birinci ünitesi 1977 yilinda insa edilen VVER?440/230 tipi Metzamor Nükleer Santrali, Igdira sadece 10 kilometre uzaklikta. Dünyadaki benzeri santraller içerisinde en güvensiz santral olma özelligini halen koruyan Metzamorun ikinci reaktörü, 1980de insa edilerek devreye sokulmus ve 1988 Ermenistan depreminde agir bir yara almisti. Üretim gücü 880 KW/saat olan santral, Agri Dagi fay hatti üzerinde ve 1. derece deprem bölgesi üzerine insa edilmistir. Bunu Rus yetkililer de söylüyor. Rus bilim adamlari, santralin bölgedeki yeralti su kaynaklarina radyasyon sizdirmasi ihtimali üzerinde duruyor. 1988 yilinda yasanan depremde nükleer santral ciddi derecede zarar görmüs ve 1989 yilinda kapatilmisti. Ancak Ermenistanin enerji ihtiyaci yüzünden 1995 yilinda yeniden kullanima açilan Metzamor, irili ufakli yaklasik 150 civarinda kaza geçirdi. Öte yandan Ermenistan daki Santrale ait nükleer atiklarin, Azerbaycan?in Ermeniler tarafindan isgal altinda tutulan Yukari Karabag/Almali, Seyit beyli ve Çoladag yakinlarinda yeraltinda saklandigi belirtiliyor. Azerbaycan?da "Sivil Toplum Kuruluslari Forumu" tarafindan düzenlenen "Azerbaycan?in Isgal Altindaki Topraklarinda Çevre Sorunu" konulu toplantida da dile getirilen bu soruna ilaveten, Ermenistan?in, Türkiye?den gelen Aras ve Kur nehirlerini kasitli olarak sanayi atiklariyla kirlettigi, isgal altindaki bölgelerde dogal zenginlikleri yok etmeye çalistigi anlatildi. Bu bölgede halen 5 altin, 5 civa ve 2 gümüs yataginin da bulundugu, madenlerin Ermenistan tarafindan sömürülmekte oldugunu ifade eden konusmacilar, ormanlik arazilerin de yok edildigini kaydettiler. Metzamor Nükleer Santralindaki Armenia-1 ve Armenia-2 adli üniteler tehlike sinyalleri vermeye basladi. METZAMOR NÜKLEER SANTRALININ ERMENISTAN IÇIN ÖNEMI NEDIR? Sinan Ogan, Avrasya Stratejik Arastirmalar Merkezi (ASAM) Rusya Masasi Sefi: ?Metzamor Nükleer Santrali Ermenistan?in enerji ihtiyacinin yüzde 40?ini karsilamaktadir. Metzamor?a Ermenistan açisinda iki sekilde yaklasmak gerekir. Birincisi, enerji açsindan, diger ise stratejik açidan. Santral Ermenistan?in en büyük enerji saglayicisi durumundadir. Ermenistan buradan elde ettigin elektrigi hem ülke kullanimina sunmakta ve hem de yurt disina satmaktadir. Dolayisiyla bu santral ekonomik açidan Ermenistan için son derece önemlidir. Ancak Metzamor Nükleer Santrali?nin Ermenistan için asil önemli yani ürettigi elektrikten çok onun stratejik özelligidir. Ermenistan?da görüstügümüz Ermeni yetkililer açik... devami sitede...





ermenistan ve gürcistandaki nükleer santrallerin temelleri rusyadir

Sönmez Özlü
13.04.2006, 01:51
Nükleer enerjisi olmayan bir devlet uluslararasi arenada asla söz sahibi olamayacaktir.

Nytre
13.04.2006, 01:54
http://www.greenpeace/raw/image_full/turkey/photosvideos/photos/nuekleer-santraller


ermenistanla gürcistanin g.koreninde var ama uluslararasi arenada gözükmüyorlar.

Nytre
13.04.2006, 01:56
<DIV =Pageer>
<H1>Böyle mi ikna edeceksiniz?</H1>
<UL =Pages>
<LI>Yazdir (http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/nuekleer-enerji/boeyle-mi-ikna-edeceksiniz#)
<LI>Gönder (http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/nuekleer-enerji/boeyle-mi-ikna-edeceksiniz?mode=send)</LI>[/list]</DIV>
<DIV =Secti&#111;n>
<DIV ="Image Dresser">
<DIV ="Image Item-Dresser">http://www.greenpeace/raw/image_big_teaser/turkey/photosvideos/photos/nuekleer-santraller (http://www.greenpeace.org/turkey/photosvideos/photos/nuekleer-santraller)
Nükleer Santraller...Büyütmek için tiklayin (http://www.greenpeace.org/turkey/photosvideos/photos/nuekleer-santraller)</DIV></DIV>
Bugün gelismis ülkelerin disladigi nükleer enerji konusunda son derece tutarsiz ve yaniltici saçiklamalar yapan Enerji Bakani Hilmi Güler, kendi ülkelerinde is yapamayan nükleer lobilerin sözcülük görevini üstlendi. Enerji Bakani son zamanlarda nükleer enerji konusunda halki ?ikna? edeceklerini iddia etmekten çekinmiyor. Greenpeace soruyor: Dünyanin hiçbir ülkesinde çözümü bulunamamis radyoaktif atik sorununu nasil birden bire çözüverdiginizi iddia edebilirsiniz?
<DIV =>
Dünya üzerinde terörist ve askeri saldirilara dayanikli tek bir nükleer santral bulunmazken ve dünyanin önde gelen bilim adamlari nükleer santrallerin dogasi geregi tehlikeli oldugunu kabul ederken nasil olur da siz ithal edeceginiz santrallerin güvenli oldugunu iddia edersiniz?<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />

Türkiye?nin elektrik enerjisi ihtiyacinin sadece %5?ini karsilamak için ülkeyi nasil bu kadar rahat riske atarsiniz?

Siz su anda bile kamuoyunu bilgilendirme görevinizi eksik ve yanlis biçimde sürdürürken, yapmak istediginiz santrallerin yerlerini belirleme asamasinda sözkonusu bölgelerin yerel halklarina hiçbir sey danismazken nasil olur da nükleerin anti-demokratik oldugunu kabul etmezsiniz?

Greenpeace, hükümeti hertürlü kirli enerjiden vazgeçmeye ve yerine yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliligini kullanmaya çagiriyor ve Enerji Bakani?nin açiklamaktan kaçindigi gerçekleri Greenpeace açikliyor.


1. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer enerji çok pahalidir[/I][/B]. Süphesiz nükleer elektrigin gerçek maliyeti tesis söküm ve radyoaktif atik maliyetleri hariç tutulsa dahi, rüzgar gücünden de, biyogazdan da, bazi günes enerji teknolojilerinden ve jeotermal enerjiden de daha pahalidir (FoE Avustralya, Nuclear Power [Nükleer Güç], Ekim 2005). Dünyadaki enerji piyasalarinin özellestirilmesi egiliminden dolayi, yatirimcilar nükleer enerjiye sirtlarini döndüler. Çernobil ve Three Mile Adasi kazalarindan sonra alinmasi zorunlu hale gelen güvenlik önlemleri zaten yüksek olan ilk yatirim maliyetlerini fazlasiyla arttirmisti. Avrupa ve ABD?de bundan 15 yil önce tavan yapan reaktör sayisi o tarihten itibaren düstü. Reaktör satislari 1950?lerdeki düsük satis rakamlarina geri döndü. Buna karsilik rüzgar ve günes enerjileri pazari her yil % 20 ile %30 seviyelerinde büyüme gösteriyor. Bugüne dek yüz milyarlarca dolar sübvansiyonlarla ayakta tutulmaya çalisilan nükleer enerjinin piyasada rekabet yetenegi yoktur.

2. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer enerji fazlasiyla tehlikelidir[/I][/B]. En yeni teknolojiye sahip oldugu iddia edilen tesislerde bile, felaketlere neden olabilecek kaza riski vardir. Tehlike sadece Çernobil?de yasandigi gibi kaza risklerinden degil, giderek artan nükleer silah üretiminden ve terörizmden de kaynaklanmaktadir. Bugünün dünyasinda bir nükleer tesis bir ülkeyi kendi evinde vurmak için açik bir hedeftir. Kaldi ki radyoaktif gazlarin ve sivilarin rutin olarak nükleer santrallerden salimi da ciddi bir halk sagligi riski olusturmaktadir.
<B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">[/I][/B]
3. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer enerji ve nükleer silah bir madalyonun iki yüzü oldugu için ?Nükleer gücün barisçil kullanmi? gerçekte söz konusu degildir.[/I][/B] Nükleer enerjinin dünya çapinda yayilmasi, daha çok devletin nükleer silah sahibi olmaya çalismasindan baska bir etki yaratmayacaktir, çünkü nükleer santral atiklari nükleer bomba hammaddesidir ve yine nükleer santraller vasitasiyla uranyum zenginlestirilmesi yapilir. Siyasi istikrari bir türlü yakalayamayan Türkiye?de geçmiste pek çok lider nükleer silah sahibi olma heveslerini dile getirmistir. Nükleer silah çilginligina katilmak Türkiye?nin çikarina degildir. Incirlik?te bulunan ABD?ye ait 90 adet atom bombasi Türkiye?yi zaten yeterince büyük bir tehlikeye sokmaktadir.

4. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer enerji ömrü yüz binlerce yil olan çözümsüz ve ölümcül radyoaktif atik üretir[/I][/B]<B style="mso-bidi-font-weight: normal">.[/B] 50 yillik nükleer enerji deneyi bu soruna çözüm getirememistir. Bu tehlikeli atiklarla basetmeye çalismak yerine Türkiye sürdürülebilir çözümler üretmelidir. Oysa 30 yil elektrik üretecek diye bir nükleer santralden bu kadar uzun ömürlü ve çözümsüz atiklar üretmek akil ve ahlak disidir.

5. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer santral yapimi çok uzundur ve getirisi çok sinirlidir[/I][/B]<B style="mso-bidi-font-weight: normal">.[/B] Bütün yasal onaylardan geçmis bile olsa, bir nükleer santralin yapimi ilk elektrigi üretene kadar en az 10 yil sürer. Bugün nükleer enerjinin dünya birincil enerji üretimi içindeki payi sadece %5?tir (Toplam elektrik üretimindeki payi ise % 16). Oysa yenilenebilir enerji kaynaklari çok daha kisa zamanda üretime geçebilmektedir. Türkiye?de yenilenebilir enerji için Mayis 2005?de çikarilan yasanin oldukca zayif olmasina ragmen, alti ay içerisinde yenilenebilir enerji üretimi için Türkiye?nin toplam elektrik kurulu gücünün dörtte biri kadar (11.000 MW) yenilenebilir enerji yatirimi basvurusu olmustur. Enerji Bakanligi?nin, Türkiye?yi nükleer enerji çikmazina sürüklemek yerine, yasal çerçeveler içinde bu basvurulari en kisa zamanda degerlendirmesi gerekmektedir. Oysa halkin enerji verimliligi ve yenilenebilir enerji talebine karsin bakanligin tutumu, bunlari ve gelecekteki potansiyel yatirimlari engeller niteliktedir.
.
6. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer enerji iklim degisikligine çözüm degildir[/I][/B]. Gerek yapim süresi gerekse toplam enerji içerisindeki payinin elli yilda anlamli bir noktaya gelememis olmasi gösteriyor ki, nükleer enerji tercih edilirse iklim degisikligine karsi mücadelede çok geç kalinacaktir. Ayrica, nükleer enerji kullanimi uranyum madenciligi ve santral insaati yüzünden önemli ölçüde seragazi salimi söz konusu olmaktadir. Zaten hiçkimse bizi, bir felakete karsilik baska bir felaketi seçmeye zorlamamalidir.

7. <B style="mso-bidi-font-weight: normal"><I style="mso-bidi-font-style: normal">Nükleer ve fosil yakit santralleri, enerji kayiplarina yol açan bir enerji anlayisina dayanmaktadir[/I][/B]. Bu tarzda üretilen elektrigin önemli bir kismi iletim ve dagitim esnasinda kaybedilir. Bu kayiplari önlemenin tek yolu enerjide ademi merkeziyetçilik anlayisiyla tüketim merkezlerine yakin yenilenebilir enerji üretimini güçlendirmek, tek tek bireylerin ve kurumlarin enerji üretebilmesini ve sebekeye baglanabilmelerini saglamaktir. Bu yolla, kendi kendine yeten yerlesimler kurabiliriz. Enerji güvenligimizin saglanmasi için yenilenebilir enerjiler kadar gerekli olan diger yol ise enerji verimliligidir. Enerji verimliligi için yol haritamiz ise ulusal bir enerji politikasi degisikligiyle, Türkiye?de % 25?lere varan elektrik enerjisi kayiplarinin bir an önce azaltilmasi ve ülke çapinda enerji israfini azaltacak teknoloji ve uygulamalara yönelmemizdir. Yeni Yataganlar, yeni Çernobiller ancak böyle engellenebilir.

Nükleer enerjinin bu derece verimsiz ve tehlikeli olmasina ragmen, üç basarisiz ihale denemesinden sonra hala Türkiye?nin gündeminde olmasi sadece Türkiye?yi tehlikeli bir esikte tutmakla kalmamakta ayni zamanda bugün dünyanin en hizli gelisme gösteren yenilenebilir enerji imkanlarinin degerlendirilmesini geciktirmektedir. Yenilenebilir trenini kaçirmak ve enerjide verimlilik seferberligine geçememek hem istihdam yönünden, hem de ekonomik ve çevresel açidan ülkemizin zararina olacaktir. Türkiye Midyat?a pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olmamalidir. Hükümet ve Enerji Bakanligi da artik nükleer ve fosil yakit lobilerini dinlemek yerine, temiz bir çevrede felaketler beklemeden yasamayi tercih eden halka olan sorumluluklarini yerine getirmek zorundadir</DIV></DIV>

fincher
13.04.2006, 02:17
bir profesorümüzün de buyurdugu gibi;
Bir fikir, eger bir saplanti ve hattâ bunun da ötesinde bir îman umdesi hâline
getirilir ve nefis de bundan olaganüstü bir lezzet almaya baslarsa, bunu yapan kimse
bu fikre karsi sürülen delîlleri artik kabûl ve münâkasa edemeyecek bir seviyeye eri-
sir. Önüne konulan delîlleri dinlemeye de bu delîller hakkinda yazilanlari okumaya
da yanasmayan bir tembellige kayar. Nefsi kendisine olaganüstü bir lezzet veren
ve yeni bir kimlik kazandirmis olan bu saplantidan vazgeçirmege sebep olabilecek
olan her seyi ona azili bir düsman gibi gösterir. Bu kimligini koruyabilmek için, artik
yalani da iftirâyi da ahlâkî ve yasal olmayan imkânlari kullanmayi da
mubah görür.
Nükleer enerji karsitligina bir din gibi sarilanlar, bu kapsamda, bir istisnâ tes-
kil etmemektedirler. Nükleer enerji karsitliginin kaynaklari: 1) telkin altinda kalmaya
asiri yatkinligi olan, vehimlerini hâzâ bilimsel gerçekler olarak kabûl eden, "istirâk
içgüdüsü" kuvvetli nevropatik bünyeli kisiler, 2) nükleer enerji karsitligi maddî çikarlarina
uyan kisiler, ve bir de 3) nükleer enerji karsitligi bas olma sevdâsi çikarlarina uyan kisilerdir.
Bunlarin önemli bir bölümü aklini kritik olarak
kullanma yetenegi olmayan, katildiklari hareketi, bunu arkasinda ne gibi güçlerin bulundu
gunu ve özellikle de bu hareketin mâlî gücünün kaynaklarinin neler oldugunu
sorgulamaktan âciz kimseler olarak karsimiza çikmaktadir.
Bunlar bütün güçlerini nükleer enerjiyi öcü gibi göstermeye hasretmislerdir.
Bu ideal onlari pekçok gerçek disi iddiada bulunmaya ve bu iddialarin dogruluguna
da körükörüne îman etmeye zorlamaktadir. Araçlari ise objektif bilimsel olgular de-
gil, düpedüz slogan ve propagandaya dayanan safsatalardir...

Sönmez Özlü
13.04.2006, 02:21
http://wwwenpeace/raw/image_full/turkey/photosvideos/photos/nuekleer-santraller


ermenistanla gürcistanin g.koreninde var ama uluslararasi arenada gözükmüyorlar.








Ermenistan ve Gürcistan'in nükleer teknolojisi yok. Sovyet rejiminden miras kalan santralleri var.


Güney Kore ise Amerika'nin malidir. Türkiye'yi bunlarla ayni kefeye koymayin lütfen.


Nükleer güç olmadan dünyada etkin olunamayacagi o kadar bariz bir sekilde ortadadir ki bu konuda asla tartismaya bile girmeyecegim.


Bir hidroelektrik santralin ömrünü göz önüne alin. Ürettigi enerjiyi de buna ekleyin. Bir de nükleer santralle karsilastirin. Barajlar çok komik kaliyor.


Termik santraller ise müthis bir çevre kirliligine yol açiyorlar.


Rüzgar enerjisi çesitli ülkelerde kullaniliyor. Ancak sadece lokal ihtiyaçlar için. Çünkü ürettigi enerji sadece belirli bir çevreye ucu ucuna yetiyor.


E Nükleer santral de yapmayacaksak yine elektrikler gitti diye yakinmayacagiz. Su gelen elektrik faturasina bak diye de yakinmayacagiz.


Ayrica nükleer santrallerin tek kâri elektrik degil. Örnegin sogutulmasi sirasinda ortaya çikan büyük buhar miktari toplanarak sanayi bölgelerine dahi aktarilabiliyor.


Bunun karsisinda kötü yani ne? Ya patlarsa..


Peki yapmayalim. Ya Ermenistan'daki patlarsa? Ya Gürcistan'daki patlarsa? Çevremizdeki santralleri de zorla kapattiralim o hâlde.

Nytre
13.04.2006, 02:26
gönderdigim yazilarda nükleer enerjinin olumsuz boyutlari yaziyor tekrar onlari yazmak istemiyorum..


takildigim nokta gürcistan ve ermenistanin rus kaynakli santraller kullandigi konusu. bu dogru onlarin eskimis mirasini kullaniyorlar...


ya patlarsa diye ab zaten kapatmak istiyor ermenistandakini...


ayrica onlar rus güdümlü de biz bagimsiz miyiz sanki???


ödümüz kopuyor abd.nin aksine bir sey yapacagiz diye.

pacos_bill
13.04.2006, 02:33
Bence geç bile kalindi nükleer enerji için. Sadece enerji degil savunma gücü de olacak ülke için eger gelistirilirse. Sinop'un seçilmesinin sebebiise deniz kenari olmasi nedeniyle hem reaktörü sogutma kolayligi hem de devasa reaktör parçalarini deniz yoluyla tasimanin nispeten daha kolay olmasi olabilir. Diger stratejik nedenleri bilemiyorum tabi.

Sönmez Özlü
13.04.2006, 02:36
Hayir Rus güdümlü olmalarindan bahsetmiyorum. Bu santalleri kendileri kurmadilar. Bugün Ermenistan yeni bir nükleer santral kuramaz. Sadece Ruslarin insa ettigi durmaktadir. Bu yüzden Ermenistan'da nükleer santral var niye güçlü degildir sorusu manasiz kalmaktadir.


Bunu anlatmaya çalistim.


Bu arada büyük devletlerin nükleer enerjiden yüz çevirdigi müthiç bir komedidir. Su an binlerce nükleer santral plani vardir. Dünya nükleer enerji konusunda kendini asip sonraki teknolojiye geçmeye hazirlaniyor. Ama biz hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz.

eys_61
13.04.2006, 17:45
@fincherse7en


dün rüzgar türbinlerden alinacakverimle ilgili yazdiginiz yazidan sonra bugünü bekleyip hocalarimla görüsme ihtiyaci duydum.


"efficiency coefficient" diye adlandirilan verim katsayisini etkileyen faktörler 1)mekanik kayiplar 2)rüzgar hizi


tabi ki bahsedilen degerler bir rüzgar santralinin %100 verimle elde eedebilecegi elektrik miktari.santrallerdeki mekanik kayiplar hemen hemen her tür santral için ortak olduguna göre esas meselemiz yil içinde degiskenlik gösteren rüzgar hizi.


hava hareketleri her ne kadar kestirilemese bile bir yerin rüzgar potansiyeli hemen hemen her sene aynidir.(sizin de hatirlayabileceginiz bir örnek vermek gerekirse nurdaginda4 mevsimort.80-100 km/h hizla esen rüzgarlar sebebiyle yol kenarlarina setler çekilmistir)yüksek potansiyelli mevkilere kuralacak fazla sayida türbin sayesinde bu dezavantaj da ortadan kaldirilabilir.


yapilan hesaplara göre 1 kW lik elektrik üretimi için gereken altyapi maliyeti takriben 1000$ civarinda(gaziantep üni. bünyesinde kurulan türbin için yapilan hesaplamaya göre)1 rüzgar türbinin gökyüzünde sadece bir nokta kadar yer isgal ettigini ayrica tarima elverissiz bol rüzgarli topraklarimizin çoklugunu da düsünecek olursak türbinlerin sayisini artirmak konusunda da herhangi bir problem olacagini sanmiyorum.


elektrik santrallerinin ömrü konusu ise tamamen planlanan ömre bagli.kompozit materyal kullanilarak ve gerekli bakim-onarim islemleri yapilarak sonsuz ömürlü rüzgar santrallerine sahip olabiliriz.

eys_61
13.04.2006, 18:00
tabi ki bahsedilen degerler bir rüzgar santralinin %100 verimle elde eedebilecegi elektrik miktari.


bir düzeltme yapmam gerekiyor.bu degerler %100 degil 16/27 (%59) verime göre hesaplaniyor.(betz yasasina göre)

yakup midi
13.04.2006, 18:09
Hayir Rus güdümlü olmalarindan bahsetmiyorum. Bu santalleri kendileri kurmadilar. Bugün Ermenistan yeni bir nükleer santral kuramaz. Sadece Ruslarin insa ettigi durmaktadir. Bu yüzden Ermenistan'da nükleer santral var niye güçlü degildir sorusu manasiz kalmaktadir.


Bunu anlatmaya çalistim.


Bu arada büyük devletlerin nükleer enerjiden yüz çevirdigi müthiç bir komedidir. Su an binlerce nükleer santral plani vardir. Dünya nükleer enerji konusunda kendini asip sonraki teknolojiye geçmeye hazirlaniyor. Ama biz hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz. smileys/smiley32.gif

fincher
13.04.2006, 18:57
@eys61
rüzgar enerji santralleri,bu yeni enerji sistemi 4,6 cent/kwe(kilowatt elektrik) enerji üretmektedir. Bu sistem çok ucuza enerji üretmektedir. Elbette ki insasina karsi degilim, yapilmalidir. Ancak su unutulmamalidir ki hiçbir enerji, nükleer enerjiye alternatif degildir.

Nükleer enerji, 2,5 cent/kwe enerji üretmektedir. Ayrica 1000 MW lik bir adet reaktör, 1 er MW lik 6000 adet rüzgar santraline esdegerdir. Çünkü 1 rüzgar paneli, 1 MW tan fazla enerji üretemez. Ürettigi enerjide %20 verimlidir(59% verim mümkün mü kardesim,pratikte 59% verim varmi?). 8000 MW lik insaa edilen rüzgar santralleri ancak 1500 MW enerji üretebilir.

8 adet reaktör (1 akkuyu Projesi) = 40.000 adet rüzgar paneline esdegerdir, sinopta kurulacak santral de asagi yukari ayni olur.
6000 adet rüzgar santrali ise yüzlerce hektar arazinin isgali demektir. Bu araziye insan girmesi de sakincalidir. Yine Günes Enerjisi üretimi metodu da buna benzer.Ülkemiz, rüzgar ülkesi degildir.Bazi Ege kesimleri yeterli rüzgari görmektedir. Elbette ki rüzgar sistemleri de kurulsun. O bölgeye bagimsiz enerji saglayabilir.Ancak asla Türkiye gibi bir ülkenin enerji politikasi rüzgar enerjisi olamaz...

fincher
13.04.2006, 19:18
Nükleer enerji karsitlari, her an yeni bahaneler üretmek isterler. Bunlardan biri de Dünya Ülkelerinin nükleer enerjiden vazgeçtigi söylentisidir. Dünya Ülkeleri bu enerjiden vazgeçmemistir. Sadece ekonomik durgunluk, Çernobil muhalifleri akimi, gelismis ülkelerin yeterince nükleer enerji santralleri oldugu için artik ihtiyaç duymamasi gibi etkenler, bu imaji ortaya çikarmistir.

Bu enerjiden, Isveç'in vazgeçtigi söylenir. Isveç, bu santrallerden vazgeçmemistir. Halen nükleer santraller çalismaktadir ve asla vazgeçemez. Çünkü bu santraller, çevreye hiçbir zarar vermemektedir (Aksine ekonomik faydasi vardir, çevreye dosttur, çünkü Isveç'te diger santral türlerinden saatte 29 kg/h'lik CO2 açiga çikarken, nükleer santrali olmayan Danimarka'da bu miktar 890 kg CO2 sinirini zorlamistir).

Ancak yeni santral yapmama karari almistir. Çünkü siyasiler, oy kaygisi çekmektedir. Ülkenin %60'i nükleer enerjiye hayir demistir. Yine Kanada, nükleer santral yapmamaktadir.Çünkü çok fazla santrali vardir. Bu ülkenin artik nükleer enerji santraline ihtiyaci yoktur.

Çin ve Kore, dörder tane santral insa ediyor. Su siralarda insa islemi yavaslatilmis durumdadir. Bunun sebebi, çevreye zarar verdigi degildir, tek sebebi ekonomik durgunluktur. Son 3 yilda 11 adet nükleer enerji santralleri insasina baslanmistir. 1996 yilinda dördü Çin'de olmak üzere 6 tane, 1997 yilinda 1 adet G. Kore'de, 1998 yilinda 3 adet yine G. Kore'de, 1999 yilinda 1 adet Slovakya da baslanmis ve halen insalari devam etmektedir.(2000 verileri)

Aklimiza söyle bir soru gelebilir, Niçin gelismis ülkeler de insa islemi yoktur?Tek sebebi, gelismis ülkelerin yeni santrallere ihtiyaç duymamasidir. Bu ülkelerin yeterince santralleri vardir, bunlardan asla vazgeçmemistirler ve asla da vazgeçemezler.

Fransa'nin, yaklasik olarak %75'lik enerji ihtiyaci nükleer reaktörler vasitasiyla karsilanir. Yine ABD'nin %25'lik enerji ihtiyaci bu enerjiyle karsilanir. Ülkemiz; stratejik açidan çok önemli bir mevkiidedir. Uluslararasi gücümüzün sürekliligi için nükleer enerji santralleri sarttir.
Nükleer enerji santralleri, insanoglunun insa ettigi en güvenli makinedir. Geçmiste olan nükleer enerji kazalari abartilmaktadir. Çünkü insanlarin aklina birden atom bombasi gelmektedir.oysa atom bombasi ile nükleer santral arasindaki tek benzerlik ikisinin de fisyon olayina dayanmasidir.

sümela61
13.04.2006, 21:30
basligi açan eys_61 renkdasa tesekkürler... baslik sayesinde "genel kültür"ümüz artiyor... smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

kutoz
13.04.2006, 23:58
Nükleer Santral konusunda malesef çok geç kaldik. Ülkemizde siyasi açidan istikrar saglanmadigi için, bu tür ülke menfatine olacak konulari hep öteledik, yada birileri böyle buyurdu bizde kabul ettik.


Sinop'a yapilmasi konusunda açikcasi ikircikliyim. Sinop'un deniz kenarinda olmasi ve muhtemel bir sizintinin Karadeniz'e yayilmasi, tehlike arzedebilir. Malum, binlerce insanimiz o denizden evini geçindiriyor.


Diger taraftansa, Sinop'un muhtemel düsmanlarimiza karsi cografik olarak uzak bir noktada bulunmasi avantaj olabilir. Emin degilim ama, iran'in ürettigi son füzenin de menzili disinda Sinop.


Konuyu açan arkadasimidi göstermis oldugu duyarliliktan dolayi kutluyorum.

Nytre
14.04.2006, 00:36
nükleer santral trabzonda kurulsaydi ne düsünürdünüz?

Sönmez Özlü
14.04.2006, 00:54
Zemin etüdü iyice yapildiktan sonra Trabzon'da nükleer enerji santrali kurulacagi açiklansa, Trabzon'un uygun oldugu belirtilse idi ben çok sevinirdim. Hem ülkemiz nükleer santral kazanmis olacakti hem de Trabzon'a ekonomik bir canlilik gelirdi.

pacos_bill
14.04.2006, 01:05
Ben yine ayni sekilde düsünürdüm, yani savunurdum. Zaten Çernobil benzeri bir felaketin yasanma olasiligi o kadar düsük ki (10 üzeri eksi 1000'lerle ifade edebilecegimiz rakamlar). Çernobil yüzde yüz insan hatasi, hatta ahmakligisonucu meydana gelmistir tasariminda herhangi bir eksiklik ya da hata sözkonusu degildir.Zaten uçak çarpsa bile bir sizinti olmayacak sekilde dizayn edilir santraller. Eger ki, Allah korusun, bir felaket yasarsak santral nerde olursa olsun ne Trabzon kalir ne Sinop. Bu yüzden bu mantikla olaya yaklasmanin yanlis oldugunu düsünüyorum.

eys_61
14.04.2006, 01:08
trabzona nükleer santral degil de kanser arastirma hastanesi yapilsa daha güzel olmaz mi?


sözü verileli aylar olmasina ragmen "tik" yok.olsun canim yakinda nükleer santralimiz de olur daha ne gam ne keder...

Sönmez Özlü
14.04.2006, 01:31
trabzona nükleer santral degil de kanser arastirma hastanesi yapilsa daha güzel olmaz mi?


sözü verileli aylar olmasina ragmen "tik" yok.olsun canim yakinda nükleer santralimiz de olur daha ne gam ne keder...





Pekala hem santral hem hastane yapilabilir. Ayni derecede hizmettir.

Nytre
14.04.2006, 01:35
çogunluk nükleer santralin yapilmasindan yana... ben degilim...


bir iki arkadas yapilmasindan yana degil...


türkiye gibi bir ülkede denetim kademelerinin ne kadar etkisiz oldugunu göstermek için yüzlerce binlerce örnek var... türkiyenin bu konuda rusya kadar ihmalkar ve ucuz hatalar yapmasini dilemem....

Sönmez Özlü
14.04.2006, 01:45
çogunluk nükleer santralin yapilmasindan yana... ben degilim...


bir iki arkadas yapilmasindan yana degil...


türkiye gibi bir ülkede denetim kademelerinin ne kadar etkisiz oldugunu göstermek için yüzlerce binlerce örnek var... türkiyenin bu konuda rusya kadar ihmalkar ve ucuz hatalar yapmasini dilemem....











Basibozukluk alip basini gidecekse simdi oldugu gibi... Ve nükleer programimiz milli bir çizgide olmayacaksa...


Ben de istemem. Yalniz nükleer santrale karsi degilim. Gayri millilige ve basibozukluga karsiyim.

sheva
14.04.2006, 01:49
arkadaslar hangi milli çizgi yahu? son zamanlarda Iran'in nükleer programi biliyorsunuz ki BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edildi. ISrail de Iran'dan çok uzak oldugunu ve bu mesafeden vuramayacagini açikladi. yani ABD'nin Iran'a yakin bir üsse ihtiyaci var. bilmem anlatabildim mi..

Nytre
14.04.2006, 01:50
istanbuldaki varil olayini tazeligini koruyor en aci ve yakin örnek o su anda...

eys_61
14.04.2006, 02:01
sanirim çevre bakanligindan atik sorunuyla ilgili tatmin edici bir açiklamagelmedigi sürece ayricasinoplu hemsehrilerimizin can,mal ve en önemlisi sagliklarinin devlet güvencesi altinda oldugu paralelinde taahhütler verilmedigi sürece nükleer santral tartismasi uzar gider.


tahminim akkuyu gibi sinop da proje olarak kalir.(ki en büyük dilegimdir)

Nytre
14.04.2006, 02:04
bir kere de önce halki düsünsünler!...

fincher
14.04.2006, 02:35
arkadaslar hangi milli çizgi yahu? son zamanlarda Iran'in nükleer programi biliyorsunuz ki BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edildi. ISrail de Iran'dan çok uzak oldugunu ve bu mesafeden vuramayacagini açikladi. yani ABD'nin Iran'a yakin bir üsse ihtiyaci var. bilmem anlatabildim mi..
nükleer santralle ve nükleer enerjiyle bu baglantiyi nasil kurdun çok merak ettim.amerikanin türkiyede zaten incirlik üssü var ve burada amerikaya ait 90 adet nükleer bombasi var.
abd türkiyeyi ilerleyen yillarda vurmak için nükleer enerjiye destek veriyor desen kabul edilebilir bir komplo teorisi olurdu zira suan iranin basina gelenler bundan farkli degil ama senin savin pek ihtimal dahilinde görünmüyor.

sheva
14.04.2006, 02:40
arkadaslar hangi milli çizgi yahu? son zamanlarda Iran'in nükleer programi biliyorsunuz ki BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edildi. ISrail de Iran'dan çok uzak oldugunu ve bu mesafeden vuramayacagini açikladi. yani ABD'nin Iran'a yakin bir üsse ihtiyaci var. bilmem anlatabildim mi..
nükleer santralle ve nükleer enerjiyle bu baglantiyi nasil kurdun çok merak ettim.amerikanin türkiyede zaten incirlik üssü var ve burada amerikaya ait 90 adet nükleer bombasi var.
abd türkiyeyi ilerleyen yillarda vurmak için nükleer enerjiye destek veriyor desen kabul edilebilir bir komplo teorisi olurdu zira suan iranin basina gelenler bundan farkli degil ama senin savin pek ihtimal dahilinde görünmüyor.



benim tahminim bu. komplo teorilerini de hiç sevmem. özellikle böyle bir dönemde nükleer santral fikrinin tekrar alevlendirilmesi bana garip geliyor. enerjiyle falan ilgisi oldugunu da düsünmüyorum. ABD öyle bir ABD ki bölge ülkelerinin nükleer pragramlari savas sebebi olurken biz yeni santral yapiyoruz. vay bee

fincher
14.04.2006, 02:41
sanirim çevre bakanligindan atik sorunuyla ilgili tatmin edici bir açiklama gelmedigi sürece ayrica sinoplu hemsehrilerimizin can,mal ve en önemlisi sagliklarinin devlet güvencesi altinda oldugu paralelinde taahhütler verilmedigi sürece nükleer santral tartismasi uzar gider.


tahminim akkuyu gibi sinop da proje olarak kalir.(ki en büyük dilegimdir)
Güzel kardesim nasil bir taahhüt olabilir mesela...
akkuyu projesi bülent ecevit ve hükümetinin devlette devamliligi altüst eden ve ileri görüslülükten uzak,oy kaygisiyla rafa kaldirdigi bir projeydi ama bu kez öyle olmiycak...

eys_61
14.04.2006, 02:53
@fincherse7en


zatenbir devletin böyle birsey taahüt etmesi sözkonusu bile olamaz.zaten halkinin sagligi konusunda azami dikkati göstermek "sosyal devlet" olmanin sartidir.olayi degisik bir sekilde anlatmak istemistim ama...


bence sn.bülent ecevit ve hükümeti halkin sesini dinleyip dogruyu yapmistir. sn. r.t erdogan ve hükümeti de umuyorum ki seçmenini hiçe sayan söylemler ve uygulamalardan vazgeçer.


not:isin içine siyasilerin isimlerinin ve siyasi kavramlarin girmesinden rahatsizim.lütfen konunun amacindan sapmasina izin vermeyelim.


tesekkürler...

Sönmez Özlü
14.04.2006, 03:00
arkadaslar hangi milli çizgi yahu? son zamanlarda Iran'in nükleer programi biliyorsunuz ki BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edildi. ISrail de Iran'dan çok uzak oldugunu ve bu mesafeden vuramayacagini açikladi. yani ABD'nin Iran'a yakin bir üsse ihtiyaci var. bilmem anlatabildim mi..





Türkiye'de nükleer santral bulunmasinin Iran ile ilgisi olamaz. Mesele nükleer enerji ile silah üretmekse bu santrali kurduktan iki yil sonra yapilamaz. Iran ile savas ise gayet yakin.


Öte yandan Türkiye'de zaten ABD'nin nükleer silahi var. Bunun için santrale ihtiyaç yok.

sheva
14.04.2006, 03:02
arkadaslar hangi milli çizgi yahu? son zamanlarda Iran'in nükleer programi biliyorsunuz ki BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edildi. ISrail de Iran'dan çok uzak oldugunu ve bu mesafeden vuramayacagini açikladi. yani ABD'nin Iran'a yakin bir üsse ihtiyaci var. bilmem anlatabildim mi..





Türkiye'de nükleer santral bulunmasinin Iran ile ilgisi olamaz. Mesele nükleer enerji ile silah üretmekse bu santrali kurduktan iki yil sonra yapilamaz. Iran ile savas ise gayet yakin.


Öte yandan Türkiye'de zaten ABD'nin nükleer silahi var. Bunun için santrale ihtiyaç yok.





öenmli olan santralde nükleer silah üretilmesi degil konumu zaten bence

Mollasalihoğlu
14.04.2006, 10:01
Onu bunu bilmem de D.Karadeniz'i rezil ettiler simdi de sira O.Karadeniz'de mi??


Yapacaksan yap ermenistan sinirina onlarin yaptigi gibi karsilikli iki tehlike dursun smileys/smiley7.gif

sümela61
14.04.2006, 11:08
okuduklarimdan anladigim kadariyla iki tarafin da, "hakli" görülebilecek nedenleri var...


bir tarafta ekonomik artilar, enerji üretimi vs... diger tarafta ekolojik dengelerin bozulma riski, çevre sagligina olumsuz etkiler vs...


sonuç olarak ben "yapilmasin" diyenlerdenim... bu durum olasi bir nükleer santralin getirecegi faydalari göz ardi ettigim ya da kabul etmedigim anlamina gelmez...


ama benim için en ufak bir canlinin hayati; diger bütün her seyden çok daha önemlidir... bu benim kisisel görüsümdür... sevgilerimle...

Eyüphan
14.04.2006, 17:41
Sinop yerine genis bir koruma kitlesi saglanarak, bunlardan diyarbakir'a hakkari'ye sirnak'a vb. yerlere yapsalar daha iyi olur. GErçekten SInop güzel bir yer. Ama buraya kurulmasi kararlastirilmissa da buna bir diyecegimiz olamaz. ZIra devletin görevi kamu hizmetinde bulunmaktir. Bunu da gerçeklestirirken kamusal menfaati gözetmelidir.


O halde bireysel menfaatler yerine kamusal menfaat tercih edilir. Bu durumdan da gerekirse bazilari zarar görebilir. Zarar görenler de ugradiklari zararlar için hakli görülürse bir bedel isteyebilirlerEdited by: eyuphan

Nytre
14.04.2006, 17:50
devlet bu bedelleri belirlerken çok cimri oluyor ne yazikki...


tv.lerde zaman zaman duyuyoruz.. devlet aleyhine açilan hakli davalarda 5-6 milyarlarla kurtuluyor devlet...


devlet için birey son siralarda.

sweetrose
14.04.2006, 17:52
Ülke için gerekli.......

eys_61
14.04.2006, 17:54
O halde bireysel menfaatler yerine kamusal menfaat tercih edilir. Bu durumdan da gerekirse bazilari zarar görebilir. Zarar görenler de ugradiklari zararlar için hakli görülürse bir bedel isteyebilirler


is isten geçtikten sonra tazmin edilen zarardan (ki bahsedilen tazminat maddi) ne hayir gelir ki.


haklisiniz genel olarak ülke menfaatleri önce gelir ama insansagligi sözkonusu oldugunda durup düsünmek gerekir.

sümela61
14.04.2006, 18:34
devlet bu bedelleri belirlerken çok cimri oluyor ne yazikki...





sana katiliyorum... kaldi ki, insan hayatinin bedelini belirleyebilecek olanimiz var mi?... mesela sizin hayatiniz, ya da bir sevdiginizin hayati kaç lira eder?... adini koyabiliyor musunuz?...


peki ya Kazim Koyuncu gibi "deger"lerin hayati?... smileys/smiley2.gif

DKaraduman
14.04.2006, 19:04
Yaw benim bildigim çernobil olayi durup dururken nükleer santralde gerçeklesen bi olay yüzünden olmadi salagin birinin kendi duygularini tatmin etmek istemesi yüzünden oldu o nükleer santralin basina kendini bilim adami zanneden aptallari koyarsaniz ikinci bir çernobil olur...Bu arada su an dünyada gittikçe fosil enerji yataklari tükenmekte ve 50-60 yil içinde bitecegi söyleniyor yani 50-60 yil sonra enerji ihtiyaci dogacak ve bizde bir nükleer santral olmadigi sürece amerika dan artik enerjiyi bile satin almaya basliyacaz...Bu yüzden kurulmasinda fayda var diyorum ben...

Emiroğlu
14.04.2006, 20:12
Geç bile kalindi.Ancak orta anadolunun uçsuz bozkirlari dururken neden sinop gibi bir yere yapiliyor anlamadim.


Ülkemiz için hayirli olsun..





Her cümleye ayri ayri katiliyorum.Çok geç bile kalindi ama daha issiz ve dogal güzellikleri daha az olan bi yer olsaydi daha mantikli olurdu...Ama türküz iste kesin bi yerde eksiklik olacak yaa

trapzonely_54
14.04.2006, 20:16
kesinlikle katiliyorum

Cabri61
14.04.2006, 20:59
http://www.ntvmsnbc.com/news/223250.jpg


önce faydalarindan baslayalim


bu yil sonu küresel isinma ortalama 3,5 derece artacak...ve bilim adamlarina göre küresel isinmayi engeleyecek en iyi yol nükleer santraller...Türkiye için ise biz zaten petrol dogal gaz gibi kaynaklarinbüyük bir bölümünü ithal ediyoruz...tabi bu da ekonomimiz için sikinti demek...


simdi zararlari


en önemlisi tabiki nükleer atiklar...parçalanmadan sonra geriye kalanlar radyoaktif isinlar tasiyor..bu da bizim için büyük birtehdit...su an dünyada bunun için çözüm bulunmus degil...hatta bir ara aya bile çikarmayi düsünüyorlardi...ve gelecek yüzyillara birakacagimiz hediye nükleer atiklar...Isveç nükleer santralini kapatip rüzgara yöneldi...


ve bu da önemli bir kaç yazi;
Nükleer enerji sektörü, nükleer santrallerin kömür, petrol ve dogalgazin yerine geçemeyecegini kabul ediyor. 2050 yili itibariyla, fosil kökenli enerjinin sadece % 10?unun nükleer enerjiden saglanmasi planlansa bile, yaklasik 1000 tane yeni Nükleer santralin kurulmasi gerekir (su an dünya genelinde yaklasik 440 tane mevcut). 1000 yeni santralin kurulmasi mümkün olsa dahi insa edilmesi onlarca yil sürer. Bu kadar çok santral kurulunca da uranyum rezervleri çok kisa sürede biter. Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi?nin da (IAEA) itiraf ettigi gibi, iklim degisikligini durdurmak için hizla müdahele etmek gerekiyor ama nükleer enerjinin bu hizla yayginlastirilmasinin imkâni yok. Dünya iklimindeki olumsuz gelismeleri durdurmanin çaresi baska: Dünya iklimini korumak sadece yenilenebilir enerji ve bununla baglantili olarak enerjinin etkin kullanimi ve enerji tasarrufu ile mümkündür.


ce eys_61 bahsettigi gibi


Nükleer enerji yüksek sermaye, yenilenebilir enerjiler ise yogun insan emegi gerektiriyor. Almanya örneginde de görüyoruz ki, 2002 yilinda nükleer enerji sektöründe yaklasik 30.000 insan çalisirken yalnizca rüzgâr enerjisinde çalisan insan sayisi 53.000?i geçiyordu. Genel enerji üretimindeki payi düsük olmasina ragmen, tüm yenilenebilir enerji dalinda çalisan toplam insan sayisi 120.000 civarindaydi. Yenilenebilir enerji sektöründe çalisan insan sayisi her gün artiyor. Yenilenebilir enerji sektörü daha da gelisirse, dünya çapinda milyonlarca insana is imkâni saglanabilir.


bence tam Türkiye'lik gözüküyorEdited by: shogun61

Cabri61
14.04.2006, 21:43
ve arkadaslar tehlikeli atom enerjisinin yayginlasmasini engellemek amaciyla Uluslararasi Afis Kampanyasi baslatilmistir...katilmak isteyenler...


http://www.facts-on-nuclear-energy.info/activities.php?sent= (http://www.facts-&#111;n-nuclear-energy.info/activities.php?sent=ja&amp;l=tr&amp;f=1619476121) ja&amp;l=tr&amp;f=1619476121


benden


bilgi@osmanpepe.com ve bilgi_taek@taek.gov.tr yollaanmistir

Sönmez Özlü
15.04.2006, 02:16
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.

onurkaradeniz
15.04.2006, 12:05
"Kanser için yeni hamle" http://www.gunebakis.com.tr/resim/kansericinyeniham.jpg <DETAILS>


TÜRK Tabipler Birligi?nin Çernobil Nükleer Santrali?nin patlamasindan 20 yil sonra patlamanin insan sagligina etkisini belirlemek için ?Çernobil kazasi sonrasi Türkiye?de kanser? arastirmasi sonuçlandi. Arastirma sonuçlari önceki gün Istanbul Tabip Odasi?nda Hopa Belediye Baskani Yilmaz Topaloglu?nun da katildigi toplantiyla açiklandi.
Hopa ve Dogu Karadeniz&nb sp; Incelemeye Alinsin
n KANSER arastirmasinin yürütücülügünü üstlenen Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Ögr. Üyesi Halk Sagligi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr Kayihan Pala, arastirma sonuçlarini açikladi. Hopa ve civarinda kanser görülme sikliginin Türkiye?nin diger cografi alanlarina göre daha fazla görülmesi olasiliginin incelemeye deger durum oldugu belirtildi.





TTB?nin, Çernobil Nükleer Santrali?nin patlamasindan 20 yil sonra, kazanin çevreye ve insan sagligina etkisinin ne yönde oldugunu belirleyebilmek amaciyla yaptigi, "Çernobil Kazasi Sonrasi Türkiye?de Kanser" arastirmasi tamamlandi. Arastirma sonuçlari, Istanbul?da düzenlenen bir basin toplantisiyla açiklandi. Türk Tabipleri Birligi?nin, Çernobil Nükleer Santrali?nin patlamasindan 20 yil sonra kazanin çevreye ve insan sagligina etkisinin ne oldugunu belirleyebilmek amaciyla yaptigi, "Çernobil Kazasi Sonrasi Türkiye?de Kanser" arastirmasi tamamlandi. Arastirma sonuçlari, 12 Nisan 2006 günü, Istanbul Tabip Odasi?nda, Türk Tabipleri Birligi ve Istanbul Tabip Odasi yöneticileri, Hopa Belediye Baskani Yilmaz Topaloglu, milletvekilleri ile sanatçilarin da katildigi bir basin toplantisiyla duyuruldu. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Orhan Odabasi ve Hopa Belediye Baskani Yilmaz Topaloglu?nun konusmalarinin ardindan, Dr.Gamze Varol Saraçoglu "Çernobil Sonrasi Dünyada Durum", Dr.Alpaslan Türkkan "Çernobil Sonrasi Türkiye'de Durum" baslikli sunumlari yaptilar. Arastirmanin yürütücülügünü üstlenen, Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Halk Sagligi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Kayihan Pala da, arastirma sonuçlarini aktardi. Pala, arastirma sonucunda, Hopa?da kanser görülme sikligi ile kanser nedeniyle ölümlerin Türkiye?nin diger cografi alanlarina göre daha fazla görülmesi olasiliginin incelenmeye deger bir durum oldugunun ortaya çiktigini bildirdi

Cabri61
15.04.2006, 12:59
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.





küresel isinmayi sadece nükleer santralller kontroller altina alacak degil...enerjiyi verimli kullnamak ve yenilebilir enerjiye adim atmakla da saglanabilir...ki eger günün birinde AB ye girersek yerel yönetimlerin enerji ihtiyacinin %15 ini yenilebilir enerjiden karsilamasi gerekiyor...

Sönmez Özlü
15.04.2006, 15:49
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.





küresel isinmayi sadece nükleer santralller kontroller altina alacak degil...enerjiyi verimli kullnamak ve yenilebilir enerjiye adim atmakla da saglanabilir...ki eger günün birinde AB ye girersek yerel yönetimlerin enerji ihtiyacinin %15 ini yenilebilir enerjiden karsilamasi gerekiyor...








Arkadaslar nükleer enerji kullanmayan bir büyük güç var mi? Bu soru benim için yeterli.


Nükleer enerji karsiti hareketleri bir zamanlarin Osmanli'sinda "haramdur deyu" yeni teknolojilere karsi çikanlara benzetiyorum. Bu bir teknoloji. Bu teknolojiyi kullanmadan sonraki teknoloji adimlarina da erisemezsiniz. Dedigim gibi hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz dünyayi. Hayir Türkiye'de santral yokken nükleer atik depolanmiyor mu buraya? Burda santral yokken patlama olmaz da komsularimizda olursa ne halt edecegiz?


Ülkemin gelecegi Koyuncu Kazim'dan daha önemli.Edited by: Moyunçur

eys_61
15.04.2006, 22:47
Paris, 29 Mart 2006

Nükleer Oyunun Sonu
Nükleer enerji tehlikeli, silahlarla baglantili, terörist saldirilarin hedefi olabilecek, pahali, verimsiz, kullanimdan kalkmis, düsüste ve istenmeyen bir enerjidir. 20. yüzyil nükleerciydi, 21. yüzyil enerji konusunda daha akilli olacak!
Uluslararasi nükleer lobi ?Endüstrimiz artik eskiden oldugu gibi savunmaci bir düsünce yapisinda degil. Tersine, nükleer canlanmadan en fazla çikari saglamali ve hücüma geçmeliyiz? diyor, son derece güvenle. (Frank Deconinck, Avrupa Nükleer Dernegi?nin Baskan, 13 Subat 2006)

Hangi nükleer canlanma? Nükleer enerji ne kadar uygun? Nükleer endüstri kendi sorunlarini çözebilmis mi? Tesisler güvenli hale getirilmis ve yeni bir Çernobil ihtimali tamamen ortadan kalkmis mi? Nükleer atiklar önümüzdeki bin yil için güvenle deponlanmis mi? Simdi ve sonsuza dek, tüm harcamalar karsilanabiliyor mu? Nükleer malzemenin kötüye kullanmak isteyenler tarafindan ele geçirilmesi imkansiz mi? Nükleer enerji iklim degisikligine engel olabilir mi? Insanlar nükleer enerji istiyor mu?

Isin dogrusu, nükleer endüstrisi tarihsel problemlerini hiçbir zaman çözememistir ve ortaya sürekli yeni problemler çikmaktadir.

Sonsuza Dek Tehlikeli

Nükleer tesislerin %100 güvenli oldugunu iddia eden tek bir nükleer taraftari bile yoktur. 1986?daki Çernobil faciasindan sonra birçok ülkede onlarca kaza olmus ve çok ciddi felaketlerin esiginden dönülmüstür. Bu kazalar arasinda sunlar sayilabilir:

1993, Rusya: yeniden isleme santrali Tomsk-7?de olusan bir patlama sonucu ciddi miktarda plütonyum ve radyoizotoplari çevreye yayilmistir.
1995, Japonya: Monju?daki plütonyum yakitli hizli üretken reaktörde sodyum sizintisi meydana gelmis ve ardindan yangin çikmistir; reaktör o günden beri kapalidir.
1998, Fransa: Fransa?nin Civaux?daki en yeni reaktöründe saatte 30m3?lük bir sogutucu sizintisi olusmus, sizinti ancak 10 saat sonra kontrol altina alinabilmistir
1999, Japonya: Tokai?deki bir yakit üretim santralinde gerçeklesen tehlikeli kazanin sonucunda iki isçi hayatini kaybetmis, yüzlercesi de radyasyona maruz kalmistir
2002, ABD: ABD?de Davis Besse reaktöründe, reaktörün 17 cm kalinligindaki basinç kabinda, çalisma basincina dayanmak üzere tasarlanmamis paslanmaz çelik kaplamaya kadar ulasan 130-200 cm2?lik bir delik bulunmustur.
2003, Macaristan: 30 yanmis yakit çubugunun pekçogu bir temizleme tankinda kirilarak, konteynerin dibinde 3.6 ton uranyum parçasi birakmistir; bu durum halen bir çözüme ulastirilamamistir
2005, Britanya: THORP yeniden isleme tesisinin ayristiricisinda, içinde 22 ton uranyum ve 200 kg plütonyum barindiran 80m3?ten fazla nitrik asit sizintisi, baslamasindan sekiz ay sonra kesfedilmistir, tesis o günden beri kapalidir.
Çernobil?i Hatirliyor musunuz?
Çernobil?i Unutmayin!
Çernobil nükleer santralinin dört numarali ünitesinde gerçeklesen patlamadan yirmi yil sonra insanlar sasirtici bir sekilde hala bu felaketin korkunç sonuçlarindan bihaber kalmaya devam ediyor.

Dünya Saglik Örgütü (WHO), Çernobil?den yayilan toplam radyoaktivitenin, Hirosima ve Nagasaki?de atilan atom bombalarinin yaydigi toplam radyoaktiviteden 200 kat daha güçlü oldugunu hesapladi
350,000 civarinda insan fazlasiyla kirlenmis bölgelerden tahliye edildi. Ancak, 9500 kisi tahliyenin zorunlu oldugu bölgelerde halen yasamaya devam ediyor.
7 milyon küsur insan, bir sekilde Çernobil magduru olarak siniflandirilip özel aylik, emekli maasi ve saglik hizmetleri almaya hak kazanmis durumda.
Yalnizca Ukrayna?ya verilen ekonomik zararin toplaminin 2015 yili itibariyle 165 milyar avroyu geçecegi tahmin ediliyor.
Belarus, Ukrayna ve Rusya?da kaza gerçeklestigi sirada 18 yasin altinda olanlarda, 2005 yilina kadar 4000 tiroid kanseri vakasi görüldü.
Resmi raporlar ölümcül kanser vakalarinin sayisini 9000 olarak hesapliyor. Bagimsiz bilim adamlari ise 30,000 ile 60,000 arasinda insanin Çernobil?in sebep oldugu kanser türlerinden ölecegini tahmin ediyor.
Çernobil kazasindan dolayi kalici sekilde sakat kalan insanlarin (ve çocuklarinin) sayisi 1991 de 200?den 1997?de 64,500?e ve 2001 de ise 91,000?e çikti.
Britanya?da, yani facianin kaynagindan 2500 kilometre uzaklikta, 374 koyun çiftliginde, 200,000 koyun halen Ukrayna?daki reaktör kazasinin sebep oldugu kirlenme nedeniyle kisitlamaya tabi tutuluyor. Britanya?da kirlenen tarlalar 750 km2?nin üzerinde.
Almanya, Avusturya, Italya, Isveç, Finlandiya, Litvanya ve Polonya?da yabani av ......lari (domuz ve geyikler de dahil), yabani mantarlar, çilekler, ve göllerdeki etobur baliklarda Sezyum-137 kirliligi hala kilogram basina birkaç bin bekerele ulasmaktadir.(1)
Avrupa Komisyonu yakin zamanda durumda bir degisiklik beklemiyor ve belirtiyor(2): ?Belli bazi üye ülkelere uygulanan bir takim gida maddeleri üzerindeki kisitlamalarin önümüzdeki senelerde de devam etmesi gerekmektedir.
Çernobil faciasi devam edecek ve hiç kimse bu facianin insanlara ve çevreye verdigi zararin boyutlarini tam anlamiyla ögrenemeyecek. Ancak, sunu rahatlikla söyleyebilecek kadar biliyoruz ki, böyle bir facianin tekrarlanmasina sebebiyet verecek en ufak bir riski bile kabul edemeyiz.


------------------------------------------------------------ --------------------
1: Yiyecek maddelerinde Sezyum-137 için AB limiti kilogram basina 600 bekereldir.
2: Andris Piebalgs, Avrupa Parlamentosu Üyesi Rebecca Harms?in 4 Nisan 2005?de yönelttigi P-1234/05DE nolu soruya Avrupa Komisyonu?nun verdigi yanit.
Nükleer Reaktör ve Nükleer Bomba: Siyam Ikizleri

Nükleer bilgi, elektrik üretmekte ya da nükleer patlayici maddeler üretmekte kullanilabilir. Sivil ve askeri kullanimin birbirinden ayri oldugu asli olmayan bir efsanedir. Pek çok ülke, baska ülkelerin ?sivil amaçlarla? olusturdugu teknolojiden yararlanarak bomba imal etmistir. Nükleer Silahlarin Yayilmasinin Önlenmesi Anlasmasi (NPT) ?ayrim yapmaksizin, anlasmaya üye tüm taraflarin barisçil amaçlarla nükleer enerji ile ilgili arastirma yapmasi, nükleer enerji üretmesi ve kullanmasi hakkini vazgeçilemez bir hak olarak? garanti altina almaktadir. Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi (UAEA), silah üretimi ile baglantili bildirilmemis etkinliklere dair kanit bulmadigi sürece, Iran dahil tüm üye ülkelerin uranyum zenginlestirme ve plütonyum ayristirma dahil nükleer teknolojilere erisim hakki vardir. NPT aslinda ?Nükleer Silahlarin Yayilmasi? anlasmasidir ve UAEA da nükleer teknoloji simsarligi yapmaktadir.

Teröristler için Mükemmel bir Hediye

Nükleer tesisler ve radyoaktif atik nakliyesi teröristler için ana hedefleri olusturmaktadir. Önemli miktarda plütonyum ya da yüksek oranda zenginlestirilmis uranyumun kaçirilmasi ve basit nükleer patlayici aygitlarla gerçeklestirilen inandirici bir tehdit herhangi bir demokrasiye simdiye dek örnegi görülmemis derecede meydan okuyabilir. Büyük bir tüketilmis yakit ya da plütonyum deposuna yapilacak güçlü bir saldiri kisa ve uzun vadede ölümle sonuçlanan hastaliklara ve çevre kirliligine sebebiyet vermekte Çernobil faciasini solda sifir birakacaktir.

Cevherden Atiga - Kirli

Nükleer yakit ?dönüsümü? asli olmayan bir efsanedir. Nükleer sistem, sürekli olarak artan bir sekilde, uranyum madenlerinden, yeniden isleme denilen plütonyum ayristirma islemine kadar olan her asamada yüksek miktarda atik ortaya çikmasina neden olur - ki dünyada simdiden yüzlerce milyon ton atik birikimi olusmustur. Dünyadaki iki büyük plütonyum santrali, Sellafield (Ingiltere) ve La Hague (Fransa), yüksek miktarda radyoaktivite yaymakta ve Avrupalilarda birikmis toplam dozun %80?den fazlasinin kaynagidir. Yüksek seviyede radyoaktivite yayan atiklarin binlerce yil boyunca güvenli olarak depolanmasi için henüz bir çözüm bulunamamistir.

Özellestirilmis Karlar, Kamuya Maledilmis Maliyetler

Nükleer enerjinin bir kilovat-saatinin toplam maliyeti büyük ihtimalle hiçbir zaman bilinemeyecektir. Atik idaresi, tesislerin sökülmesi ve temizlik masraflari sürekli artmakta olup, pekçok ülkede enerji üretiminden elde edilen karlar özellestirildigi halde maliyetlerin genellikle vergi mükellefleri tarafindan karsilanmasi beklenmektedir. Ancak, birçok uluslararasi mali degerlendirmeye göre, nükleer enerji açik farkla en pahali enerji üretimidir. Yeni nükleer enerjinin rekabetçi olabilmesi için, devlet tarafindan sübvanse edilmesi, özellikle de yüksek rakamlardaki mali ve ekonomik risklere karsi garanti saglanmasi sarttir.
(Örnegin bkz. Steve Thomas, The Economics of Nuclear Power, Heinrich-Böll-Vakfi tarafindan hazirlanan bir çalisma, Aralik 2005)

Nükleer Enerji Etkin bir Iklim Degisimi Politikasina Zarar Verir

Nükleer enerjiye yatirilmis her kurus bosa harcanmis paradir çünkü ayni paranin enerji korumaya ve enerji verimliligine yatirilmis olmasi durumunda daha fazla sera gazi azaltimi saglayabilir. Büyük ölçekli enerji santralleri kapasite asimina neden olmakta ve dolayisiyla yüksek sebeke kayiplarina ek olarak tüketimi tesvige ve elektrik sarfiyatina yol açmaktadir. Petrol ve nükleer enerji arasinda hiçbir baglanti yoktur. Nükleer enerji sürdürülemeyen enerjiye ve kaynak ithalatina olan bagimliligi arttirmaktadir. Çözüm, enerji hizmeti güvenligidir.

Merkezi Olmayan Yüksek Teknolojili Tesisler Çagdisi Teknolojiyi Geride Birakti

Nükleer enerji eski bir teknolojidir. Su an islemekte olan birçok santral 1950ler ile 1970ler arasinda tasarlanmistir. Bugün, yüksek teknolojili, merkezi sisteme bagli olmayan kojenerasyon ve yenilenebilir enerji santrallari nükleer enerjiyi simdiden geride birakmis, nükleer enerjinin 2002?deki toplam kapasitesini ve 2005?deki yillik üretimini asmistir. 2004?de nükleer enerjinin net kapasitenin alti kati ve yillik enerji üretiminin üç kati daha fazla üretimde bulunmuslardir.

Enerji Arzini Güvenceye Almakta Çok Kisitli Bir Rol

Nükleer güç dünyadaki enerji hizmetlerinin yalnizca küçük bir kismini kapsamaktadir: AB?de ticari enerjinin %6?sini, dünyada ise %2 civarinda bir miktarini. Dünyanin en ?nükleerlesmis? ülkesi olan Fransa?da bile, fosil yakitlar ticari enerjinin %70?ini karsilarken, nükleer enerji yalnizca %17.5?ini karsilamaktadir. Nükleer enerji AB?yi enerji ithalati açisindan daha bagimsiz hale getirmis degildir, çünkü nükleer yakit üretimi için gerekli olan uranyumun tamamini ithal etmek gerekmektedir.

Yeni Enerji Üretim Kapasitesinde Önemsiz bir Pazar Payi

Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi?nin (UAEA) listesinde ?insa asamasinda? toplam 26 nükleer ünite vardir, ancak bunlardan dokuz tanesi listede 18 ile 30 yil arasi bir süredir insa asamasinda diye yer almaktadir. AB?de insa asamasinda olan yalnizca bir reaktör vardir (Finlandiya?daki Olkiluoto-3). Nükleer enerji, yeni elektrik üretimi kapasitesi açisindan dünya pazarinin yüzde 1 ila 2?sini temsil etmektedir.

Süregiden Düsüs-Yeniden Canlanma Isareti Yok

Mart 2006?da, AB?ye üye 25 ülkede islemekte olan 148 ünite bulunmaktadir, bu sayi 1989 da ulasilan en yüksek rakamdan 24 ünite daha azdir. Son 15 yildir ilk defa, 2005 yilinda sadece bir insaat (Finlandiya?da) baslamis, ancak, ayni yil içinde iki unite (Almanya ve Isveç?te) kapatilmistir. Bu düsüs devam etmektedir.

Hizli Yaslanma ? Yavas Düsüs

Dünyadaki nükleer santraller hizla yaslanmaktadir. 2015 yilina kadar 80 civarinda ünite 40 yasina varacaktir, 2025 de ise, 200 tane daha reaktör kirk yildir çalisir durumda olacaktir. Su andaki isleme ömrünü (22 yil) ikiye katlamak mümkün olsa dahi, bu reaktörlerin 40 yasinda yenilenmeleri için 2015'e kadar her bir buçuk ayda, 2015 ila 2025 yillari arasinda ise bir sebekeye yeni bir ünite baglamak gerekmektedir. Nükleer enerji santrallerinin en az on yillik hazirlik asamasi gözönünde bulunduruldugunda böyle bir planin gerçeklestirilmesi imkansizdir. 2025 yilina kadar Çin 20, diger ülkeler ise birkaç ilave ünite insa etseler bile islemekte olan nükleer tesislerin sayisi düsmeye devam edecektir. Isleme ömrü ortalama 40 yilin çok üstüne çikarilsa bile, bu durum ciddi nükleer güvenlik sorununa yeni bir boyut kazandiracaktir. Üstelik, 50 yasindaki bir reaktörün "yeniden canlanma" terimi ile ne derece bagdastigi sorusunu da gündeme getirecektir.

Insanlar Nükleer Enerjiye ?Oldukça Karsi ya da Tamamen Karsi?

Avrupa Komisyonu tarafindan yayinlanan en son ankete göre AB?ye üye 25 ülkede soru sorulan vatandaslarin %55?i nükleer enerjiye oldukça ya da tamamen karsi olduklarini ifade etmislerdir. Daha çok nükleer enerji talebinde bulunan siyasi liderler bu insanlarin görüslerini hiçe saymaktadir. Insanlar, enerji koruma, ve enerji verimliligine dayali sürdürülebilir bir enerji gelecegi ve içinde nükleer olmayan yenilenebilir enerji istemektedir.

20. yüzyil nükleerciydi, 21. yüzyil enerji konusunda daha akilli olacak!



kaynak:www.sinopbizim.org
------------------------------------------------------------ --------------------
Mycle Schneider?in özetinden çeviren,
Dr. Senem Yildiz, Bogaziçi Üniversitesi Yabanci Diller Egit.Bölümü
Dr. Nuri Ersoy, Makina Muhendisligi Bolumu

onurkaradeniz
17.04.2006, 13:41
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="90%">
<T>
<TR>
<TD width=10 height=10>http://www.surmenem.com/resimler/m5/egik.gif</TD>
<TD width="100%" bgColor=#c0c0c0 height=10></TD>
<TD width=10 height=10>http://www.surmenem.com/resimler/m5/sag_egik.gif</TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: rgb(192,192,192) 1px solid; BORDER-LEFT: rgb(192,192,192) 1px solid" width="100%" colSpan=3 height=10>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR>
<TD width=10></TD>
<TD align=middle width="95%">
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR>
<TD width="100%">Çernobil Faciasi "insan Hatasi"ndan Kaynaklandi</TD></TR>
<TR>
<TD width="100%"></TD></TR>
<TR>
<TD width="100%">

http://www.surmenem.com/program/editor/Editor/Resimler/cernobil1.jpg

MOSKOVA (IHA) - Ukrayna'nin Beyaz Rusya ve Rusya sinirlari arasinda bulunan Çernobil nükleer santralinde 26 Nisan 1986'da meydana gelen kazanin nedenleri, aradan 20 yil seçtikten sonra Rus generaller tarafindan da açikça itiraf edilmeye baslandi.

Çok sayida insanin hayatina mal olan Çernobil faciasinin 20. yildönümü dolayisiyla Rusya'nin RIAN Haber Ajansi'nda basin toplantisi düzenlendi. Çernobil Nükleer Santrali bölgesinde kurtarma operasyonlari komutani ve Çernobil Muharipleri Sosyal Yardimlasma Merkezi Baskani General Nikolay Tarakanov, yaptigi konusmada meydana gelen kazanin tamamen insan hatasi ürünü oldugunu vurguladi. Tarakanov, "Çernobil faciasi, eski Sovyet yöneticilerince islenen bir insanlik suçudur" dedi. Çernobil santrali yöneticilerinin reaktörlerde gerçeklestirdikleri akilsiz denmelerin 4. reaktörde patlamaya neden oldugunu ve tehlikeli radyasyon atiklarinin tüm santrale yayildigini kaydeden Tarakanov, çevre sakinlerinin tehlikeli bölgeden uzaklastirilmasinda çok geç kalinmasina ragmen, olaya ilk müdahalede bulunan ve asiri radyasyondan hayatlarini kaybeden itfaiye ekiplerinin kahramanlik mücadelesi sergilediklerini söyledi. Sovyet yöneticilerinin olaya tepki gösteren tüm bilim adami ve ordu yetkililerini gözaltina alarak baski altinda tuttugunu ve 800 bin askeri yüksek radyasyonlu bölgeye gönderdigini belirten Tarakanov, "Bunlarin her biri birer insanlik suçlaridir" dedi. Toplantiya katilan diger konusmacilardan eski Rusya Basbakani Ivan Silayev, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) silahi kuvvetleri Baskomutani Vladimir Lobov, Rusya Avukatlar Birligi Baskani Yuriy Sorokin gibi isimler de konusmalarinda Tarakanov'u desteklerken, Rusya Bilimler Akademisi güvenlik sorunlari uzmani Yuriy Sarayev'in ise tüm sorumlulugun eski SSCB rehberlerine ve Çernobil santrali yöneticilerine yüklenmesine karsi oldugunu belirtirken, Çernobil olayindan yeterince ders alindigini ve benzeri bir facianin bir daha tekrarlanmasinin imkansiz oldugunu ifade etti.

Bilindigi gibi Çernobil kazasindan 20 yil geçmesine ragmen halen 1.5 milyon Rus vatandasi, radyasyon orani yüksek tehlikeli bölgelerde yasamaya devam ederken, resmi rakamlara göre ise simdiye kadar 187 bini Çernobil kurtarma operasyonlarina katilan vatandaslardan olusmak üzere 637 bin Rus vatandasinin çesitli radyasyon hastaliklarina yakalandigi ve bunlardan 75 bin kisinin kanser hastaligina yakalanma riski altinda oldugu ögrenildi.</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>

LazAnisT
17.04.2006, 15:04
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.





küresel isinmayi sadece nükleer santralller kontroller altina alacak degil...enerjiyi verimli kullnamak ve yenilebilir enerjiye adim atmakla da saglanabilir...ki eger günün birinde AB ye girersek yerel yönetimlerin enerji ihtiyacinin %15 ini yenilebilir enerjiden karsilamasi gerekiyor...








Arkadaslar nükleer enerji kullanmayan bir büyük güç var mi? Bu soru benim için yeterli.


Nükleer enerji karsiti hareketleri bir zamanlarin Osmanli'sinda "haramdur deyu" yeni teknolojilere karsi çikanlara benzetiyorum. Bu bir teknoloji. Bu teknolojiyi kullanmadan sonraki teknoloji adimlarina da erisemezsiniz. Dedigim gibi hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz dünyayi. Hayir Türkiye'de santral yokken nükleer atik depolanmiyor mu buraya? Burda santral yokken patlama olmaz da komsularimizda olursa ne halt edecegiz?


Ülkemin gelecegi Koyuncu Kazim'dan daha önemli. hiç bir seyin insan hayatindan daha degerli oldugunu düsünmüyorum.

sümela61
17.04.2006, 15:16
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.





küresel isinmayi sadece nükleer santralller kontroller altina alacak degil...enerjiyi verimli kullnamak ve yenilebilir enerjiye adim atmakla da saglanabilir...ki eger günün birinde AB ye girersek yerel yönetimlerin enerji ihtiyacinin %15 ini yenilebilir enerjiden karsilamasi gerekiyor...








Arkadaslar nükleer enerji kullanmayan bir büyük güç var mi? Bu soru benim için yeterli.


Nükleer enerji karsiti hareketleri bir zamanlarin Osmanli'sinda "haramdur deyu" yeni teknolojilere karsi çikanlara benzetiyorum. Bu bir teknoloji. Bu teknolojiyi kullanmadan sonraki teknoloji adimlarina da erisemezsiniz. Dedigim gibi hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz dünyayi. Hayir Türkiye'de santral yokken nükleer atik depolanmiyor mu buraya? Burda santral yokken patlama olmaz da komsularimizda olursa ne halt edecegiz?


Ülkemin gelecegi Koyuncu Kazim'dan daha önemli.


hiç bir seyin insan hayatindan daha degerli oldugunu düsünmüyorum.


kesinlikle ve kesinlikle bence de hiç birsey insan hayatindan daha degerli olamaz...


bir ton hesaplamalar yapiyorsunuz; su kadar para gelecek, bu kadar yarar saglayacak diye... hepsi çok büyük rakamlar... peki biriniz "bir insan hayati" ne kadar ediyor, onu yazsa ya... mesela kendi hayatiniz ya da çok sevdiginiz (annenizin, sevgilinizin vs.) bir kisinin hayati ne kadar eder sizce?... pardon, duyamadim?...

eys_61
17.04.2006, 15:41
http://www.sinopbizim.org/kampanya/images/mitingposter2.jpgEdited by: eys_61

bodehter
19.04.2006, 17:04
sadece enerji için degil. nükleer santraller ülkelerin gücünü gösterir


iste ben de buraya takiliyorum genellikle.nükleer enerjiyle ne yapacagiz?-nükleer silah.


ee artik büyüyünce de amerika oluruz millete bomba yagdiririz








yoo silah yapmayacagiz. kimseyi bombalamayacagizda.


sadece orda öle bosuna dursa bile yeter.


kimsede bize yaptirim uygulayamayacak.....





peki güzel kardesim bize su anda yaptirim uygulayanlar buna müsade eder mi sence?


"gizli yapariz" deme sakin hepimiz biliyoruz bunlardan hiçbir "gizlimiz saklimiz" kalmadi artik.bizi bizden iyi biliyorlar.


+atil vaziyette duracak bir yatirim için benim parami harcamaya kimin ne yetkisi var. atil vaziyette durmayacak enerji üretecek . su ana kadar izin vermediler buna bazilari belki bunuda engellemeye çalisacaklar ama fark ettiysen türkiye büyüyor. bu devran böle devam atmeyecek inan bana.

sümela61
19.04.2006, 17:07
kesinlikle ve kesinlikle bence de hiç birsey insan hayatindan daha degerli olamaz...


bir ton hesaplamalar yapiyorsunuz; su kadar para gelecek, bu kadar yarar saglayacak diye... hepsi çok büyük rakamlar... peki biriniz "bir insan hayati" ne kadar ediyor, onu yazsa ya... mesela kendi hayatiniz ya da çok sevdiginiz (annenizin, sevgilinizin vs.) bir kisinin hayati ne kadar eder sizce?... pardon, duyamadim?...





hala duyamiyorum?...

fincher
19.04.2006, 17:15
kesinlikle ve kesinlikle bence de hiç birsey insan hayatindan daha degerli olamaz...


bir ton hesaplamalar yapiyorsunuz; su kadar para gelecek, bu kadar yarar saglayacak diye... hepsi çok büyük rakamlar... peki biriniz "bir insan hayati" ne kadar ediyor, onu yazsa ya... mesela kendi hayatiniz ya da çok sevdiginiz (annenizin, sevgilinizin </font>vs.) bir kisinin hayati ne kadar eder sizce?... pardon, duyamadim?...





hala duyamiyorum?...
nükleer enerji isteyen birisi neden insan hayatina fiyat biçecek.böyle bir fiyat biçmeyince haksiz mi oluyor yani nükleer enerji konusunda.insan hayatina fiyat biçmekle ne alakasi var bu isin...

KuĞu
19.04.2006, 17:18
bence nükleerin isminden korkuyoruz, insanlar çok iyi bilmedigi seyden çekinir korku duyarlar ve bu normaldir, bence bu konuda uzmanlasmis nükleer üzerine doktora yapmis isin uzmani bilim adamlarinin objektif yorumlarina bakilmali.


Sinopa yapilmasin oraya buraya yapilmasin tamam yapilmasinda Ukraynada tekrar böyle birsey olmayacagini kim garanti ediyor yada çevre ülkelerde vs. sonuçta yine etkilenecegiz, burada biz bu isi beceremeyiz sizinti yaptiririz gibi bir endise mi var yada eloglu yapiyor kardesim demeye devam ederek onlara güven duymayimi tercih ediyoruz.


bunlar aklima gelen sorular paylasmak istedim, sözü edilen risk ise zaten herkesin hayati pamuk ipligine bagli yasaminizda herzaman hesaba katmadigimiz bir risk hayatimiza malolabilir.


nükleere hayir diyen arkdaslar acaba radyo tv vericilerinin baz istasyonlarinin kullandiklari ceptelefonlarinin yüksek gerilim hatlarinin yaymis oldugu radyasyonun farkindalar mi? bunlar yapilacak bir santralden daha tehlikeliler ama hayatimizin bir parçasi oldugu için önemsenmiyor yada baslangiçta yazdigim gibi ne olduklarini biliyoruz o nedenle korkmuyoruz. Insan bilmedigi seyden korkarmis...


Edited by: KuGu

bodehter
19.04.2006, 17:18
arkadaslar nükleer enerji tehlikeli olabilir ama bunu önlemi alinacaktir. bu kadar ülkjede nükleer enerji var, bise oldugu yok. hersey tedbir meselesi.


türkiye için çok önemli bi olay bu

bodehter
19.04.2006, 17:23
Küresel isinmayi engelleyecek yol olarak Nükleer santraller belirtilmisken ekleyelim.


Birkaç yüzyillikbir süreçte küresel isinmanin yaratacagi zarar her ülkede bir nükleer santral patlamasinin olmasindan çok daha büyük olacaktir.





küresel isinmayi sadece nükleer santralller kontroller altina alacak degil...enerjiyi verimli kullnamak ve yenilebilir enerjiye adim atmakla da saglanabilir...ki eger günün birinde AB ye girersek yerel yönetimlerin enerji ihtiyacinin %15 ini yenilebilir enerjiden karsilamasi gerekiyor...








Arkadaslar nükleer enerji kullanmayan bir büyük güç var mi? Bu soru benim için yeterli.


Nükleer enerji karsiti hareketleri bir zamanlarin Osmanli'sinda "haramdur deyu" yeni teknolojilere karsi çikanlara benzetiyorum. Bu bir teknoloji. Bu teknolojiyi kullanmadan sonraki teknoloji adimlarina da erisemezsiniz. Dedigim gibi hâlâ iki çag gerisinden takip ediyoruz dünyayi. Hayir Türkiye'de santral yokken nükleer atik depolanmiyor mu buraya? Burda santral yokken patlama olmaz da komsularimizda olursa ne halt edecegiz?


Ülkemin gelecegi Koyuncu Kazim'dan daha önemli. smileys/smiley32.gif

sümela61
19.04.2006, 18:01
kesinlikle ve kesinlikle bence de hiç birsey insan hayatindan daha degerli olamaz...



bir ton hesaplamalar yapiyorsunuz; su kadar para gelecek, bu kadar yarar saglayacak diye... hepsi çok büyük rakamlar... peki biriniz "bir insan hayati" ne kadar ediyor, onu yazsa ya... mesela kendi hayatiniz ya da çok sevdiginiz (annenizin, sevgilinizin vs.) bir kisinin hayati ne kadar eder sizce?... pardon, duyamadim?...







hala duyamiyorum?...



nükleer enerji isteyen birisi neden insan hayatina fiyat biçecek.böyle bir fiyat biçmeyince haksiz mi oluyor yani nükleer enerji konusunda.insan hayatina fiyat biçmekle ne alakasi var bu isin...


ben konulari karistirmisim... "Halilhodzic kalmali mi?" basligina yazacagima buraya yazmisim, pardon...


sizin de belirttiginiz gibi nükleer santrallerle, olasi bir radyoaktif kazanin ve olasi insan ölümlerinin hiç bir alakasi olamaz...


yine sizin de belirtiginiz gibi gelismis ülkeler önlemini aliyorlar ve bir seyolmuyor (tehlike arz etmeyen bisi için neden önlem aliyorlarsa?)... mesela devrin süper gücü Rusya da önlem almisti ve Çernobil'de hiç biseycikler olmadi...


sonra yine sizin belirttiginiz gibi oradaki kaza bir insan hatasindan kaynaklanmisti... oysaki bizim için durum farkli... biz de uzaylilar yönetecek bu santrali...


dedigim gibi siz hakliymissiniz, ben farkedemedim... ne alakasi var canim insan hayatiyla bu konunun...


seni seviyorum Okan Bayülgen...

onurkaradeniz
19.04.2006, 18:08
http://mjora.com/lazurimtrl/ruzgar00.jpghttp://mjora.com/lazurimtrl/ruzgar01.jpg
"TURISTIK SINOP, RADYOAKTIF SINOP'A KARSI!"
"nükleer santral degil, rüzgar çiftlikleri istiyoruz!"


59. Hükümet son bir yildir kendi halkiyla paylasmadan ve tartismaya dahi açmadan yürüttügü ?nükleer enerjiye geçis? projesi üzerindeki yogun çalismalarini sonuçlandirma asamasina getirmis bulunmaktadir. Projeye ilgi duyan firmalarin temsilcileri ile görüsmeleri sürdüren ve çalismalari takvime baglayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Güler, son aylarda halka açik konusmalarinda ?nükleer santral? denince, sadece olasi yatirim seçeneklerine deginmekle yetinmis - kamu ve özel sektör ortakligi olarak adlandirilan, PPP (Public Private Partnership)* yatirim olasiligini Ingilizce gayet seri telaffuz edebildigini gösterse de - simdiye dek ülkeye alinacak en pahali ve riskli teknolojiye dair kamuoyuna Türkçe hiçbir kapsamli bilgi vermemistir.
(* Bakiniz :16 Aralik 2005 CNNTURK Egrisi Dogrusu Programi. Ancak bakanin konusmasinin bu kismi, sitede yer verilen program kaydindan sonradan çikartilmis, sansürlenmistir. (http://www.enerji.gov.tr/egridogru1612.htm)


Nükleer santral kurulmasi söz konusu iller arasinda Sinop, Mersin, Konya ve Sakarya'nin adi geçmektedir. Bu illerin ...... milletvekilleri nükleer santralin sözünü dahi etmese de örnegin Sinop'ta, santralin tapu kadastro isleri etrafa Toplu Konut Idaresi adina yürütülüyormus izlenimi verilerek, gizlice tamamlanmis; yabanci nükleer enerji lobileriyle teknoloji seçimi kapali kapilar ardinda yapilirken, güçlü bir anti nükleer hissiyata sahip oldugu hükümetçe gayet iyi bilinenen Türk kamuoyu bilinçli sekilde devre disi birakilmistir:


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi ile Elektrik Isleri Etüd Idaresi Genel Müdürlügü bir yandan kararlilikla atom enerjisi çalismalarini sürdürürken, enerji kaynaklarimizi ayrintilariyla anlatan mevcut internet sitelerinde nükleer enerjiye dair henüz tek bir konu basligina dahi rastlanmamakta; israrli bilgi edinme basvurulari geçistirilmektedir. Nükleer santrallerin kurulmasiyla ilgili tüm asamalarda proje yönetimi görevini üstlenen Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ise 2006'da insaasina baslanacagi anlasilan santrallarin kurulacagi illerin adlarini -Bilgi Edinme Yasasina ragmen- hala kesinlikle açiklamamaktadir.


Anlasilan, hükümet bütün baglantilari yaptiktan sonra bir ?oldu ve bitti!? durumu yaratarak, halkimizi nükleer enerji tercihine mahkum birakmak niyetindedir.


Bu niyetle bir nükleer kampanya yürütülmeye baslanmistir. Her firsatta tutarsiz rakamsal verilerle enerji ihiyacinin sadece ve sadece nükleer enerji kullanimi yoluyla asilacagi tezi öne çikartilmakta, insanligin buldugu ?en kirli? enerji, ?en temiz? olarak lanse edilmekte; yerel yatirimcilarin ülkemizde alternatif enerjiye yönelimleri mevcut uygulamalarla, bilinçli sekilde sürüncemede ve geri planda tutulmaktadir.


Hükümetin gizli gündemli nükleer kampanyasina karsilik, biz sade vatandaslar da 2006 itibariyle kamuoyunu bilgilendirici bir nükleer karsiti kampanya baslatmis bulunuyoruz:


Sözde bariscil nükleer enerjinin, uranyumun topraktan çikarildigi andan baslayan, islenisi, santrallarda kullanilmasi, atiklarinin depolanmasiyla çogalan ve seyreltilmis atiklardan bomba yapilip Irak gibi isgal bölgelerini lanetli topraklar haline getirmesiyle süre giden bir ölüm döngüsü yarattigini, herkese tekrar tekrar anlatacagiz.


Bu kampanyayi, Türkiye'nin en kuzey ve bakir ucunda, Sinop'ta baslatiyoruz.


Ilimiz maalesef nükleer santral yapimi için ?uygun bulunan? yerlerden biridir.
Oysa, adinda üç bin yillik antik Sinope'nin ruhunu saklayan, Karadeniz'de hem güneye bakan, hem de güneyli bir yasam tarzi barindiran tek kent olan, 270 kilometrelik bir kiyi seridine ve el degmemis kumsallara sahip ilimiz ancak Turistik Sinop olarak anilmaya layiktir. Bugüne dek hiçbir kamu destegi almadan, tevazu içinde gelisen Sinop turizmini parlak bir gelecek beklemektedir. Bir dönemlik hizmet için bazi bakanliklari isgal edenlerce, güzel Sinope'nin sonsuza kadar Radyoaktif Sinop olarak lekelenmesi fikrine HAYIR diyoruz.!


Rüzgarli Sinop kiyilarinda tüm yil boyunca verimli bir alternatif enerji kaynagi sunan Karadeniz'in nefesinin degerlendirilmesiyle, hem kente enerji saglamanin, hem de ulusal sistemi beslemenin mümkün oldugu Enerji Bakanligi yetkililerince de gayet iyi bilinmektedir.


Tehlikeli ve eskimis nükleer teknolojilerin fahis kredilerle ülkemize sokulmasini reddediyor, hükümetin yenilenebilir kaynaklarindan enerji üretiminin önünü açacak altyapiyi ivedilikle gelistirmesini talep ediyoruz: 10.5.2005 ?de kabul edilen YENILENEBILIR ENERJI KAYNAKLARININ ELEKTRIK ENERJISI ÜRETIMI AMAÇLI KULLANIMINA ILISKIN KANUN 'un içinin doldurulmasini bekliyoruz


Zira,
<UL>
<LI>Enerji açigimiz, yenilenebilir kaynaklardan üretim ile kayip ve kaçaklarin engellendigi verimli kullanim saglanarak, büyük çevresel ve ekonomik risklere girilmeden giderilebilir.
<LI>Nükleer seçenek kurulumu uzun, isletimi pahalli, kullanim ömrü bitiminde söküm süreci olaganüstü maliyetli oldugundan uzun vadede kamu kaynaklarini savurganca tüketir.
<LI>Dünya, radyoaktif atiklarin güvenle saklanmasi için henüz hiçbir çözüm bulamamistir.
<LI>Atom enerjisi çok tehlikelidir. </LI>[/list]
KAMPANYAMIZIN HEDEFI , nükleer enerjiyi tamamen reddetmek, ilimiz ve ülkemiz için enerji açigini daha ucuza ve çevreye zarar vermeden, sürdürülebilir sekilde gidermenin yöntemlerinin uzun vadeli, kalici devlet politikalariyla tespitini talep etmek; kisa vadede alternatif enerji uygulamalarina geçisi saglayacak kamu duyarliligini hükümetin gündemine sokmaktir.
"Nükleer Enerji Lobileri"ne mesajimiz:
Nükleer sizin olsun, Sinop bizim!

eys_61
19.04.2006, 18:09
Ay'da Nükleer Santral

Rus uzay havacilik sirketi RKK Energiya, 2015 yilinda Ay?a insanli uçus yapilacagini ve 2020?den sonra ise Mars?a uzay kolonisi kurulacagini açikladi. Amaç Ay?da nükleer enerji santrali kurmak.ABD ile Rusya arasinda Berlin Duvari?nin düsmesiyle biten uzay havaciligi rekabeti yeniden canlaniyor. ABD Baskani George Bush?un 2018 yilinda Ay?a insanli uçus yapilacagini açiklamasindan sonra, Rus tarafi da Ay?a insanli uçus tarihi olarak 2015, Mars içinse 2020 tarihini gösterdi. Rus RKK Energiya sirketi Ay?a yapilacak uçuslarin uzay turizmiyle karsilanacagini duyurdu.



MARS YOLCULUKLARINI UZAY TURIZMI BESLEYECEK

Rus hükümeti yetkilileri, sik sik iddiali uzay projelerini dile getirirken, bunlarin finansmani belirsizlik gösteriyor. Yari devlet istiraki olan RKK Energiya Baskani Nikolai Sevastyanov, ?2015?ten önce Ay?a insanli uçus yapacagiz, bunun için finansal kaynagimizi devlet yardimlarinin ötesinde arayacagiz? diye konustu. Soyuz ve Progress araçlarinin üreticisi olan RKK Energiya?nin Baskani Sevastyanov, uzay turizmi alaninda gelismek istediklerini 2009 yilinda ilk ticari uçuslara baslayacaklarini dile getirdi.

MARS?A UÇUS 2 MILYAR DOLAR

Sevastyanov, uzay turizmi projelerine aldiklari dis kaynakli finansmani gelecekte Ay?a uçacak Clipper uzay mekiklerinin insasinda kullanacaklarini ifade etti. 6 kisilik Clipper uzay mekigi Uluslararasi Uzay Istasyonu?na mürettebat tasiyacak ve gelecekte Mars?a gidecek uzay araçlarinin öncülü olacak. Sevastyanov, 2012?de tamamlanmasi beklenen Clipper ve Mars?a yolculuk projesinin maliyetinin 2 milyar dolar oldugunu söyledi. Energiya?nin Mars uçuslari da 2020 ile 2030 arasinda bir tarihte baslayacak.

AY?DA NÜKLEER ENERJI SANTRALI

Energiya Baskani, Ay?da kurulacak uzay üssündeki nükleer enerji santralinde elde edilen enerjinin 2020 yilindan itibaren Dünya?ya tasinacagini belirtti. Ay?da bolca bulunan helyum-3?ü nükleer enerjiye çevireceklerini vurgulayan Sevastyanov?a göre böylece yeryüzündeki nükleer atik problemi çözülecek. Sevastyanov, Ay?da elde edilecek 10 ton helyumun Dünya maliyetinin 40 milyar dolar oldugunu dile getirdi.

PARA YOK AMA REKABET VAR

Geçen üç yil zarfinda petrol fiyatlarinin yükselmesiyle Rus hükümetinin kasalari döviz doldu. Rus uzay çevreleri de bu gelirlerden kendilerine yeni ek kaynaklar çikacagini umuyor. Ancak, Rus Uzay Dairesi?nin bütçesi yine de 660 milyon dolar gibi oldukça düsük bir düzeyde. NASA?nin bütçesi ise 16.5 milyar dolar.

Nytre
19.04.2006, 19:18
dünya bitti uzayida kirletecekler!...

fincher
19.04.2006, 21:01
@sümela61
güzel kelime oyunlari yapmissin ama ufak çocuklar yer bunlari.nükleer santrallerde kaza olasiligi var diye bizden insan hayatinina fiyat biçme zorunlulugu istemek en masum ifadeyle alakasizliktir.konulari birbirine karistirmak,hatta çarpitmaktir.
çok merak ediyorum,trafige de hayir diyor musunuz?hergün yüzlerce insan trafik kazasindan ölüyor.yada düsen uçaklar için de bir planiniz var mi?heryere yürüyerek gidebilirsiniz mesela.uçaklar kullanilmalidir diyen birinden de insan hayatina fiyat biçmesini istiyormusunuz?elektrik çarpilmasindan ölen birini duyunca ne hissediyorsunuz?muhtemelen elektrigi bulan fizikçilere lanet okuyorsunuzdur.eminim karsilassaniz onlardan da sevgililerinin hayatina fiyat biçmelerini isterdiniz.
depremde ölen yakinlarim var.evleri yikildigi için öldüler.kampanya baslatacagim,evlere hayir çadirda yasama evet diye.(evleri saglamlastiralim demezsin heralde,zira bu nükleere bakis açinla tezat olusturur)kampanyama karsi çikarsan sana tabiki bir sorum var.insan hayatina fiyat biçebilir misin?senin yada ailenin,sevgilinin hayati kaç para,bir fiyat biç bakalim.

pardon duyamiyorum...

sümela61
19.04.2006, 21:05
@ fincher_se7en...


çok güzel yazmissin... dogrusu sümela61 ne yazacak çok merak ediyorum...


seni seviyorum Okan Bayülgen... smileys/smiley4.gif


daha fazla yamasam iyi olacak... kalbinde bir kirginlik olusmasini istemem bana karsi...


kirdiysam da affola... smileys/smiley2.gifEdited by: sümela61

fincher
20.04.2006, 00:07
@ fincher_se7en...


çok güzel yazmissin... dogrusu sümela61 ne yazacak çok merak ediyorum...


seni seviyorum Okan Bayülgen... smileys/smiley4.gif


daha fazla yamasam iyi olacak... kalbinde bir kirginlik olusmasini istemem bana karsi...


kirdiysam da affola... smileys/smiley2.gif
niye kalbimde bir kirginlik olussun ki sana karsi,nükleer enerji tartisiyoruz burda,kisisel bir olay yok.zaten ne sen kirici bir üsluptasin ne de ben kirilmaya müsait bir yapidayim.o yüzden endisen olmasin.bu konuda yazmaya devam et lütfen...

Sönmez Özlü
20.04.2006, 01:44
@sümela61
güzel kelime oyunlari yapmissin ama ufak çocuklar yer bunlari.nükleer santrallerde kaza olasiligi var diye bizden insan hayatinina fiyat biçme zorunlulugu istemek en masum ifadeyle alakasizliktir.konulari birbirine karistirmak,hatta çarpitmaktir.
çok merak ediyorum,trafige de hayir diyor musunuz?hergün yüzlerce insan trafik kazasindan ölüyor.yada düsen uçaklar için de bir planiniz var mi?heryere yürüyerek gidebilirsiniz mesela.uçaklar kullanilmalidir diyen birinden de insan hayatina fiyat biçmesini istiyormusunuz?elektrik çarpilmasindan ölen birini duyunca ne hissediyorsunuz?muhtemelen elektrigi bulan fizikçilere lanet okuyorsunuzdur.eminim karsilassaniz onlardan da sevgililerinin hayatina fiyat biçmelerini isterdiniz.
depremde ölen yakinlarim var.evleri yikildigi için öldüler.kampanya baslatacagim,evlere hayir çadirda yasama evet diye.(evleri saglamlastiralim demezsin heralde,zira bu nükleere bakis açinla tezat olusturur)kampanyama karsi çikarsan sana tabiki bir sorum var.insan hayatina fiyat biçebilir misin?senin yada ailenin,sevgilinin hayati kaç para,bir fiyat biç bakalim.

pardon duyamiyorum...






Budur iste. Fizikçi degilim. Kimyager degilim. Enerji konusu bana çok uzak.


Ama dünyayi seyreden bir adamim. Nükleer gücün her halûkarda sart oldugunu rahatça görebiliyorum. Türkiye için bunun disinda alternatif olmadigini da görebiliyorum.


Çernobil faciasi olmasaydi belki de bunca tepki verilmeyecekti. Ancak fincher_se7en'in söyledikleri çok dogru. Hayatin kendisi risktir. Nükleer santrallerde kaza çikma riski de bildigim kadari ile bir barajin yikilmasi riskinden çok daha azdir.


Arkadaslar, elektirigimizi yeterince üretemiyoruz.


Hidroelektrik santraller ihtiyaci karsilamiyor.


Rüzgar enerjisi çok yetersiz.


Nükleer santral yapmayacaksak geriye tek seçenek kaliyor. Her tarafa termik santraller kuracagiz ve dogayi da havayi da mahvedecegiz.


Ben bunu istemiyorum.

İ.Öztel
20.04.2006, 02:05
rüzgar enerjisi yetersiz mi ??? siz o enerjiyi üretecek santralleri yanlis yerlere kurarsaniz yeterli olmaz tabi !! gel sen onlarigüçlü rüzgar alan bogaz bölgelerine kur bakalim ( bursa , çanakkale , balikesir , tekirdag vs.) nasil enerji üretiliyor ???. yetersiz demekle bunu kapatamazsin. Dogru yerde kurarsan verim alirsin , kurmassan sonu hüsran olur. Ben o kadar senedir Çanakkale de yasiyorum ve hayatimda böyle rüzgar görmedim ve hep icimden gecirdim acaba burda rüzgardan enerji üretilecek olan tesisler kurulacak mi ? kurulacaksa da ne zaman kurularcak ?? .. Ama böyle bi çalismanin oldugunu pek göremiyorum. Ne yazik !!

Samsa
20.04.2006, 11:33
Türkiyede henüz Atatürk Baraji bile tam kapasiteyle çalistirilamiyorken sirf elektrik enerjisi için nükleere gerek yok.


Ha Türkiye bir dünya gücü olacaksa gereklidir nükleer enerjiyi kullanabilmek.

fadime_
20.04.2006, 14:33
sanirim çevre bakanligindan atik sorunuyla ilgili tatmin edici bir açiklamagelmedigi sürece ayricasinoplu hemsehrilerimizin can,mal ve en önemlisi sagliklarinin devlet güvencesi altinda oldugu paralelinde taahhütler verilmedigi sürece nükleer santral tartismasi uzar gider.


tahminim akkuyu gibi sinop da proje olarak kalir.(ki en büyük dilegimdir) eys_61 bütün yazdiklarina katiliyorum. bir sinoplu olarak memleketimde nükleer santralli istemiyorum önce ülkemizde bazi düzenlemelerin degismesi gerekir. daha dikkatli kontrol edilmesi gerekir ben ne ailemin neden sinopta yasayan hemserilerimin sagligini bozulmasini istemiyorum

İ.Öztel
20.04.2006, 21:27
eys_61 Yazdi:

<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=1 width="100%" bgColor=#999999>
<T>
<TR>
<TD>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=2 width="100%" bgColor=#ffffff>
<T>
<TR>
<TD =text>


sanirim çevre bakanligindan atik sorunuyla ilgili tatmin edici bir açiklamagelmedigi sürece ayricasinoplu hemsehrilerimizin can,mal ve en önemlisi sagliklarinin devlet güvencesi altinda oldugu paralelinde taahhütler verilmedigi sürece nükleer santral tartismasi uzar gider.


tahminim akkuyu gibi sinop da proje olarak kalir.(ki en büyük dilegimdir)</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>





umariz öyledir ..Edited by: ofkopat

Nytre
20.04.2006, 21:39
daha normal sanayi atiklarini verimli arazilere atarak halkin ve topragin sagligini hiçe sayan bir devletimiz varken biz burada nükleer enerjiden bahsediyoruz.

eys_61
23.04.2006, 05:30
http://img71.imageshack.us/img71/9756/google0dl.gif


22 Nisan "Dünya günü" sebebiyle google logosu bu sekilde görüntüleniyor.(bkz.yenilenebilir enerji kaynaklari)

Sönmez Özlü
24.04.2006, 02:17
Asparagas bir haber yazayim size. Buyrun.





Duyduguma göre çevremizde bulunan Iran ve Rusya gibi nükleer güçlerle olasi bir savas halinde ülkemize atilan füzeleri rüzgar gücü ile geri püskürtecekmisiz. Ayrica rüzgarin füzeye sürtünmesi esnasinda olusan enerjiyi de depolayip sehir hatlarina elektrik olarak verecekmisiz. Yetkililer, nükleer güçleri kendinizden uzak tutmak için nükleer güce ihtiyaç yok. Gözlerine isik panellerinden isik yansitacagiz, gözleri kamasacak demisler. Bütün bunlardan sonra bütün devlet yöneticileri de el ele verip "bütün dünya buna inansa bir inansa hayat bayram olsa" diye sarki söyleyip çekirdek çitlemisler. Çöplerini de ceplerinde biriktirip çöp bidonuna atmislar.





Saygilarimla.

Kaya
27.04.2006, 00:15
Nükleer Enerji Tartismalari<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>


Su ise Erol Manisali'nin kaleminden bakalim. <O:P></O:P>


"Uygarlik insanin dogaya hükmetmesidir, bunun için de teknoloji kaçinilmaz olur, nükleer olsa bile"... Attila Ilhan bu görüsü savunur ve bu nedenle nükleer enerji santrallerinin gerekli olduguna inanir.<O:P></O:P>


Ben de nükleer santrallerin gerekli olduguna inananlardan biriyim.<O:P></O:P>


Benim gerekçelerim sunlar:<O:P></O:P>


- Bati ülkeleri ve Dogunun teknolojik alanda gelisenleri son 50 yildir bunu kullaniyorlar. Bol ucuz enerji; enerji her sey, enerji ekonomik ve teknolojik gelismenin motoru, enerji uygarligin kalbi.<O:P></O:P>


- Enerji yetersiz ise ne ekonomi, ne uygarlik; hiçbir sey gelisemez, her sey katanlikta kalir, ne bilgisayar, ne de kalorifer kullanabilirsiniz. Sanayinin dislileri dönmez, tramvaylar bile çalismaz.<O:P></O:P>


- Batinin güçlüleri nükleer teknolojiyi ellerinde caydirici bir silah olarak kullaniyorlar, mazlumlari ezmek, piyasalari sonuna kadar açmak, onlari kendilerine baglik kilmakiçin.<O:P></O:P>


- Türkiye samar oglani gibi itelenip kakalanmak istemiyorsa nükleer teknolojili (her alanda) gelismek, tesisler kurmak zorunda;<O:P></O:P>
<UL ="square">
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem gelismeler karsisinda basini dik tutmak için,<O:P></O:P>
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem de ufukta beliren büyük enerji açigini kapatmak için.<O:P></O:P></LI>[/list]


Bati kendisi kurmus, sonra da bana, "Sen kurma, sen bu islere girisme" diyor. Bunu derken de, içeride, çok defa kendi yönlendirdigi sivil toplum örgütlerini kullaniyor.<O:P></O:P>


Senin gelirin benim kadar düsük olsa, büyük enerji açigi ile karsilasacak olsan, bu alana girmez miydin? Zaten girmissin.<O:P></O:P>


Bir-ikisi hariç, Bati ülkeleri enerji santrallerini gelistiriyor.<O:P></O:P>


Attila Ilhan Cumhuriyet'te epey yazdi, birçoguna ters geldi. Çünkü onlar kafalarinda hesap-kitap yapmadan, sahibinin sesini oynuyorlardi.<O:P></O:P>


Aman çevre sorunu deyip, kömürlü-petrollü santrallere farkinda olmadan arka çikiyorlardi, çeliskilerinin farkinda bile degillerdi.<O:P></O:P>


Attila Ilhan savunuyordu, ben de bir-iki yazimda ve konferasnlarda destek vermistim.<O:P></O:P>


Attila Ilhan'a ciddi raporlar ulastiriliyordu, hem de konuyu çok iyi bilen profesyoneller tarafindan. Bu bilimsel raporlari gözden geçirdigimizde ne kadar hakli oldugumuzu görüyorduk.<O:P></O:P>


Ama gel de anlat; karsimizda cahilce kosullanmis, bir kismi dis çevrelerin güdümünde hareket eden sivil toplum örgütleri vardi.<O:P></O:P>


Sadece, göz boyama niteliginde laf ebeligi yapiyorlardi, ayaklari tere basmiyordu.<O:P></O:P>


Insan dogru bildigi seyi, dünyada tek basina kalsa savunmak zorundadir, aynen Galile'nin yaptigi gibi.<O:P></O:P>


Attila Ilhan bunu cesaretle yapmistir, ari kovanina çomak sokmustur, fincanci katirlarini ürkütmüstür. Bugün bunlari konusuyoruz, ben de destek verdigim için mutluyum.<O:P></O:P>


Insan bir tercih yapmak zorundadir: "Bunun dogruluguna inaniyorum, ama yalniz kalacagim. Yalniz kalmamak için yalan mi söylemem gerekiyor?" sorusuna evet dediginiz zaman, her sey biter, ortada hiçbir sey kalmaz; basta kendiniz olmak üzere...<O:P></O:P>


Ve biz böyle düsündügümüz için de gerçekten mutluyduk, baskalari ne düsünürse düsünsün...<O:P></O:P>


Iste yazi budur. Umarim tekrar düsünmenize yol açar bu yazi...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>Edited by: Kaya

eys_61
27.04.2006, 01:12
sahsim adinacevabim yazinin içinde



Insan dogru bildigi seyi, dünyada tek basina kalsa savunmak zorundadir, aynen Galile'nin yaptigi gibi...

Kaya
27.04.2006, 01:15
Bence benim kalin yazdigim yerleri alintila Emrah...

eys_61
27.04.2006, 01:33
komplo teorilerinibecerebildigimce yorumlamayaçalisirim hatta çogunun dogruluguna da inanirim ama bu konuda belki de isin biraz da duygusal boyutu olmasindan dolayi sabit fikirliyim.(nükleer enerjiyi savunanlara katilmadigim noktalar da yok degil)

eys_61
30.04.2006, 06:23
http://ozhanozturk.com/images/stories/haber/sinop5mns280204.jpg


Sinop'tan 'nükleere hayir'


Nükleer enerji santrali için hükümetin adres gösterdigi Sinop bugün genis katilimli bir mitinge evsahipligi yapti. Sinop'a nükleer santral kurulmasi kararini protesto etmek için Ugur Mumcu Meydani'nda yapilan mitinge yaklasik 4 bin kisi katildi.

Çesitli illerden gelen nükleer karsitlarinin da destek verdigi mitingde Sinop Nükleer Karsiti Platformu adina konusan Hale Oguz, 26 nisan 1986'da Çernobil felaketiyle hem nükleer santralin ikinci yüzü, hem de Türkiye'yi idare edenlerin ikinci yüzü ile tanistiklarini söyledi.

Agir bir bedel ödendigini belirten Oguz, ''bugün yeniden okunan bu masal, biz Sinoplulari ve tüm insan dostlarini bir araya getirdi. Hiçbir nükleer güç ve hiçbir nükleer gücün rüsvet gücü, politik gücü, bilim adamlari, basini ve sirketleri, yasama hakkimizi elimizden alamayacak'' dedi.

Elektrik Mühendisleri Odasi Baskani Kemal Ulusaler de temiz ve güvenli enerji kaynaklarina ''evet'' dediklerini belirterek, "ülkenin karanlikta kalacagini söylüyorlar. Yok böyle bir sey. Bu ülkenin sulari bosa akiyor. Bu santralin Sinop ve Türkiye'de kurulamasini engelleyecegiz, izin vermeyecegiz. Biz her zaman yaninizdayiz'' dedi.







Topçu'ya alkisli protesto

Eski Bayindirlik ve Iskan Bakani Yasar Topçu ise Sinoplularin yaninda oldugunu Belirterek, ''hakli yolumuzdan bizi kimse ayiramayacaktir'' dedi. Bu sirada bazi gruplar Topçu'yu siren çalip alkis tutarak protesto etti.

Mitingde ............ Sinop Milletvekili Engin Altay, DISK Genel Sekreteri Musa Çam, TMMOB Enerji Komisyon Baskani Cengiz Göltas, ODTÜ ögretim üyesi Prof. Dr. Inci Gökmen ve EMO Samsun Sube Baskani Suat Yilmaz da kisa birer konusma yaparak mitinge destek verdi.

Mitingde katilimcilar 'Yasadiginiz kente sahip çikin', 'Alma Sinop'un ahini, çikar aheste aheste', 'Nükleer santral degil, üniversite istiyoruz' yazili pankart açarken, ''Nükleer biter, rüzgar bitmez", ''Nükleerci sirket ülkemizi terket'' gibi slogan attilar.

60 balikçi teknesinden destek

Yaklasik 60 balikçi teknesi açtiklari nükleer karsiti pankartlarla mitinge denizden destek verdi.

Mitinge, Ordu, Istanbul, Zonguldak, Samsun,Ankara,Mersin, Adana,Bursa, Kocaeli, Izmir,Trabzon ve Artvin illerinden çesitli sivil toplum kuruluslarinin yani sira eski Milli Egitim Bakani Metin Bostancioglu, Van Yüzüncü Yil Üniversitesi ögretim üyesi Prof. Dr. Ilyas Yilmazer de katildi.

Meydanda olusturulan sahnede ise çesitli müzik gruplari sarkilarini seslendirdi.

Miting sonrasinda Sinop Tiyatro Kulübü, nükleer santral konulu kisa bir oyun sahneledi.

25 bin 233 imza

Sinop Nükleer Karsitlari Platformu son olarak 'Nükleer Santrale Hayir' kampanyasi kapsaminda toplanan 25 bin 233 imzayi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Hilmi Güler'e göndermisti.

Toplanan imzalarin fotokopileri Avrupa Komisyonu'na ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluslara gönderilecek.



Sekiz yer önerisinden Sinop


Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Baskani Okay Çakiroglu 12 nisanda yaptigi açiklamada nükleer santral konusunda sekiz yer önerdiklerini, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in bu yerler arasindan Sinop'u seçtigini söylemisti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi da nükleer santralin kurulacagi yerlerden birinin Sinop oldugunu dogrulamisti.

Sinop Valisi Zeki Sanal ise, ''hem Sinop'a hem ülkemize hayirli olsun'' yorumunda bulunmustu.


kaynak:cnnturkEdited by: eys_61

Kaya
30.04.2006, 11:04
Sinop'a nükleer santral istemeyenleri bir sekilde anlarim ama tamamen "nükleer santrallere" hayir diyenlere gülüp geçiyorum.


Acaba bu insanlarin buraya toplanmasini kim sagladi, kim destek verdi...


ABD ve AB sizleri alkisliyor...Edited by: Kaya

Onur
30.04.2006, 11:57
- Türkiye samar oglani gibi itelenip kakalanmak istemiyorsa nükleer teknolojili (her alanda) gelismek, tesisler kurmak zorunda;<O:P></O:P>
<UL ="square">
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem gelismeler karsisinda basini dik tutmak için,<O:P></O:P>
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem de ufukta beliren büyük enerji açigini kapatmak için.<O:P></O:P></LI>[/list]


Bati kendisi kurmus, sonra da bana, "Sen kurma, sen bu islere girisme" diyor. Bunu derken de, içeride, çok defa kendi yönlendirdigi sivil toplum örgütlerini kullaniyor.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>





Iste bu yüzden NÜKLEER ENERJIYE EVET!!!

Cabri61
30.04.2006, 16:04
Sinop'a nükleer santral istemeyenleri bir sekilde anlarim ama tamamen "nükleer santrallere" hayir diyenlere gülüp geçiyorum.


Acaba bu insanlarin buraya toplanmasini kim sagladi, kim destek verdi...


ABD ve AB sizleri alkisliyor...





arkadaslar variller olayini e heralde herkes biliyordur...ve onlar kimyasal atiklar ...simdiki ise nükleer atiklar...eger onun gibi bi önlem alinmayacaksa yapilmasin!!!!!!!!!!!!!!!!!!!1111


eger eys61 arkadasimizin dedigi gibi çevre bakanligi bu konuda yeterli bi açiklama yapmadi hala...e heralde atiklari okus focus yapacaklar degil...Edited by: shogun61

Mayls
30.04.2006, 16:23
Sinop'a nükleer santral istemeyenleri bir sekilde anlarim ama tamamen "nükleer santrallere" hayir diyenlere gülüp geçiyorum.


Acaba bu insanlarin buraya toplanmasini kim sagladi, kim destek verdi...


ABD ve AB sizleri alkisliyor...





arkadaslar variller olayini e heralde herkes biliyordur...ve onlar kimyasal atiklar ...simdiki ise nükleer atiklar...eger onun gibi bi önlem alinmayacaksa yapilmasin!!!!!!!!!!!!!!!!!!!1111


ha eger eys61 arkadasimizin dedigi gibi çevre bakanligi bu konuda yeterli bi açiklama yapmadi hala...e heralde atiklari okus focus yapacaklar degil...
<DIV> </DIV>
<DIV></DIV>
<DIV>belli mi olur bunlarida karadenize atarlar. yeterince edemediler denizin icine</DIV>

Murat Hızal
01.05.2006, 19:33
Nükleer enerji konusunda sagdan soldan okuduklarim disinda ve bu baslik altinda yazilanlardan baska bir fikrim yok.


Hem destekleyen,hemde karsi çikan arkadaslarin hakli olduklari bir çok husus var.Kendi adima diyebilirim ki; Sinopa nükleer santral yapilmasina karsiyim.Isin teknik kisimlarini geçersek, yöneticilerimize kesinlikle güvenmiyorum.Benim gözümde a partisi b partisi veya c partisifarketmiyor hiç bir güvenirlikleri yok.


Önümüzde Karadeniz sahil yolu örnegi duruyor.Yillardir yilan hikayesine döndü kazancimiz yok,kaybettiklerimiz çok.Bu projeyede ''karadeniz illerini birbirine baglicaz ticaret hacmi articak'' ve bunun gibi bir çok teraneyle baslanmisti.


Denizin çocuklarina ne oldu,hiçbirimizden ses çikmadi içine ettiler Karadenizin.Simdi aynisini Sinopa yapacaklar.


Biliyorum bir çok arkadasim mantikli bir sekilde çikip isin teknik boyutlarini anlatacak.Ama ben teknik detaylar duymak istemiyorum.Çocuklugumdaki gibi bir karadeniz istiyorum hepsi bu.

Ozan Gözaçan
12.05.2006, 22:36
arkadasim aslinda haklisn bu yönetim anlayisla sinop veya baska bir ilimize yapilmis fark etmez asil fark edecek olan sey bu ülkede biz daha barajlarimizi tam olarak yönetemiyorken daha bunyemizde ve özel sektörde olan firmalrin atiklarini kontrol edemiyorken rüsvetin basini alip gittigi bir devlet yöçnetiminde ben o sogumuz uranyim atiklarininn kimin evinin bahçesinden çikacagini kestiremiyorum hem bide yanig varil olaylarinda gördük insanlar o varilleri alip kullanmis nükleer santrellerden çikan atik uranyumuda isinmak için kullanir benim cahil halkim ...


bundan dolayi karsiyim ama açilsinda istiyorum .. ama sunu göz önünde tutmak lazim arkadaslar benim ülkemde bu nerji kullanaip gelistirecek müh . yokki olnada zaten avrupada .. bunedenlerden dolayi açilmasin istiyorum ama açildigi zmanda buyuk oranda bi gelkisim sdaglanacaktir bununda farkindayim ...


saygilarimla ....

İslam Sezer
12.05.2006, 23:08
güçlü bir türkiye için evet diyorum ama evet korkutan bir ama var.insanlarimizin ve yöneticilerimizin vurdumduymazligi insani korkutuyor.elimize yüzümüze bulastiracaksak,insanlari vedogayi mahvedeceksek uzak duralim.tuzladaki varillere benzemez tüm dünyaya rezil oluruz.

eys_61
15.05.2006, 16:49
http://ntvmsnbc.com/news/232316.jpg


Nükleer santral yapimi için basvuran firma sayisi 11?e yükseldi. Bugün Bakanlar Kurulu?na yapilacak brifingin ardindan garanti kosullarinin netlesmesi bekleniyor. Buna göre firma seçimi yapilacak


Enerji Bakanligi?nin nükleer santral için 14 firmaya verdigi süre geçtigimiz Cuma doldu. Enerji Bakani?nin bir gün öncesinde 8 olarak açikladigi görüs bildiren firma sayisi 11?e yükseldi. Bunlar arasinda Enka, Gama, Dogus, Koç, Sabanci, Ciner, Çalik gibi firmalar yer aliyor.


Gelen yanitlarin konsorsiyum seklinde siniflandirildigina dikkat çeken yetkililer, böyle bakildiginda firma sayisinin 20?yi bulabilecegini belirtiyor.

Enerji Bakani Hilmi Güler ve TAEK Baskani Okay Çakiroglu, Bakanlar Kurulu?na bugün verecekleri brifingle gelinen son durumu aktaracak.

IKI FIRMA GARANTI ISTEMIYOR
Firmalardan Çalik ve Ciner Hazine garantisi istemiyor. Digerlerinin bu garantinin disinda alim garantisi istekleri de var. Enerji Bakanligi da bir miktar alim garantisine sicak yaklasiyor.

Santralin özel sektör-kamu isbirligiyle yapilacagina ise kesin gözüyle bakiliyor. Kamu, santralin yapiminda tüm riskleri paylasacak. Isletme asamasinda hisselerini özel sektöre devredip santraldan çikacak.

sweetrose
15.05.2006, 16:56
Güçlü ve bagimsiz bir ülke için elbette; çatlak seslerin çikmasi muhakkatir...smileys/smiley32.gif

yakup midi
15.05.2006, 21:21
nükleer santral yapmayalim mazottan kömürden dogalgazdan elektirik üretmeye devam edelim....çok zengindir türk milleti....


çevreye en az zarar veren enerji türlerinden biridirayrica....nükleer enerjiden faydalanmak en dogal hakkimiz....cebimden daha az para çikacak benim bu kadar basit.....

Nytre
15.05.2006, 21:29
bugun bakanladan birisi çikti ve nükleer santrali savundu dünyadaki nükleer santralleri gösterdi...

Kaya
15.05.2006, 23:33
Nükleer Enerji gereklidir. Yalniz bu ise gönüllü firmalarin çok iyi derecede incelenmesi gerekir. Umarim sabanci ve koç'a kalmaz bu is...

ts_fan
15.05.2006, 23:59
Nükleer enerji alakali bir panelde bulunduktan sonra, bunun gerekliligini BILMEDEN savunan insanlarin degil ama bilerek bunu savunanlarinakillarindan süphe duyarim.

eys_61
16.05.2006, 00:10
Nükleer Enerji gereklidir. Yalniz bu ise gönüllü firmalarin çok iyi derecede incelenmesi gerekir. Umarim sabanci ve koç'a kalmaz bu is...


önemli bir noktada bu,umuyorum ki yanlistan dönülecek ve santral yapilmayacak ama oldu ki yapildi yine birilerinin servetine servet mi katilacak acaba???

yakup midi
16.05.2006, 00:16
Nükleer enerji alakali bir panelde bulunduktan sonra, bunun gerekliligini BILMEDEN savunan insanlarin degil ama bilerek bunu savunanlarinakillarindan süphe duyarim. neyi savunmamiz gerekiyor neyi bilecekmisiz....gerçekten merak ettim yanlis anlama....çünkü aklindan süphe ederim diyorsun....bu kadar mi yanlis düsünüyoruz....

kuzey_lee
16.05.2006, 00:30
recep seni gören de nükleer enerji konulu panellerde yatip kalktigini sanar.ayni sekilde nükleer enerjinin gerekliligini savunan bir panele gittin mi de böyle kendinden emin konusuyorsun?Edited by: kuzey_lee

Kaya
16.05.2006, 00:33
Arkadaslar ben ve benim gibi düsünenler Nükleer Enerji'yi bilmeden savunmuyoruz. Kaldi ki bunlari bizden çok daha akilci nedenlerle savunan yazarlarimiz var. Bu basliga daha önceden attigim mesaji tekrar alintiliyorum...






Nükleer Enerji Tartismalari<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>


Su ise Erol Manisali'nin kaleminden bakalim. <O:P></O:P>


"Uygarlik insanin dogaya hükmetmesidir, bunun için de teknoloji kaçinilmaz olur, nükleer olsa bile"... Attila Ilhan bu görüsü savunur ve bu nedenle nükleer enerji santrallerinin gerekli olduguna inanir.<O:P></O:P>


Ben de nükleer santrallerin gerekli olduguna inananlardan biriyim.<O:P></O:P>


Benim gerekçelerim sunlar:<O:P></O:P>


- Bati ülkeleri ve Dogunun teknolojik alanda gelisenleri son 50 yildir bunu kullaniyorlar. Bol ucuz enerji; enerji her sey, enerji ekonomik ve teknolojik gelismenin motoru, enerji uygarligin kalbi.<O:P></O:P>


- Enerji yetersiz ise ne ekonomi, ne uygarlik; hiçbir sey gelisemez, her sey katanlikta kalir, ne bilgisayar, ne de kalorifer kullanabilirsiniz. Sanayinin dislileri dönmez, tramvaylar bile çalismaz.<O:P></O:P>


- Batinin güçlüleri nükleer teknolojiyi ellerinde caydirici bir silah olarak kullaniyorlar, mazlumlari ezmek, piyasalari sonuna kadar açmak, onlari kendilerine baglik kilmakiçin.<O:P></O:P>


- Türkiye samar oglani gibi itelenip kakalanmak istemiyorsa nükleer teknolojili (her alanda) gelismek, tesisler kurmak zorunda;<O:P></O:P>
<UL ="square">
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem gelismeler karsisinda basini dik tutmak için,<O:P></O:P>
<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; COLOR: black; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo1; tab-stops: list 36.0pt" ="Ms&#111;normal"> hem de ufukta beliren büyük enerji açigini kapatmak için.<O:P></O:P></LI>[/list]


Bati kendisi kurmus, sonra da bana, "Sen kurma, sen bu islere girisme" diyor. Bunu derken de, içeride, çok defa kendi yönlendirdigi sivil toplum örgütlerini kullaniyor.<O:P></O:P>


Senin gelirin benim kadar düsük olsa, büyük enerji açigi ile karsilasacak olsan, bu alana girmez miydin? Zaten girmissin.<O:P></O:P>


Bir-ikisi hariç, Bati ülkeleri enerji santrallerini gelistiriyor.<O:P></O:P>


Attila Ilhan Cumhuriyet'te epey yazdi, birçoguna ters geldi. Çünkü onlar kafalarinda hesap-kitap yapmadan, sahibinin sesini oynuyorlardi.<O:P></O:P>


Aman çevre sorunu deyip, kömürlü-petrollü santrallere farkinda olmadan arka çikiyorlardi, çeliskilerinin farkinda bile degillerdi.<O:P></O:P>


Attila Ilhan savunuyordu, ben de bir-iki yazimda ve konferasnlarda destek vermistim.<O:P></O:P>


Attila Ilhan'a ciddi raporlar ulastiriliyordu, hem de konuyu çok iyi bilen profesyoneller tarafindan. Bu bilimsel raporlari gözden geçirdigimizde ne kadar hakli oldugumuzu görüyorduk.<O:P></O:P>


Ama gel de anlat; karsimizda cahilce kosullanmis, bir kismi dis çevrelerin güdümünde hareket eden sivil toplum örgütleri vardi.<O:P></O:P>


Sadece, göz boyama niteliginde laf ebeligi yapiyorlardi, ayaklari tere basmiyordu.<O:P></O:P>


Insan dogru bildigi seyi, dünyada tek basina kalsa savunmak zorundadir, aynen Galile'nin yaptigi gibi.<O:P></O:P>


Attila Ilhan bunu cesaretle yapmistir, ari kovanina çomak sokmustur, fincanci katirlarini ürkütmüstür. Bugün bunlari konusuyoruz, ben de destek verdigim için mutluyum.<O:P></O:P>


Insan bir tercih yapmak zorundadir: "Bunun dogruluguna inaniyorum, ama yalniz kalacagim. Yalniz kalmamak için yalan mi söylemem gerekiyor?" sorusuna evet dediginiz zaman, her sey biter, ortada hiçbir sey kalmaz; basta kendiniz olmak üzere...<O:P></O:P>


Ve biz böyle düsündügümüz için de gerçekten mutluyduk, baskalari ne düsünürse düsünsün...<O:P></O:P>


Iste yazi budur. Umarim tekrar düsünmenize yol açar bu yazi...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>

ts_fan
16.05.2006, 00:34
Nükleer Enerji hiçbir sekilde olmamali, ilk önce eldeki enerji kaynaklari tam kapasite kullanilsin, ondan sonraihtiyaç dogarsa o ise bakilsin diyecegim ama enerjisiz kal Nükleer Enerjiye bulasma daha mantikli olan seçenek.Çernobil'le alakali seyrettigim o slaytlardan, edindigim bilgilerden sonra bu ise karsi durmayan her bireyin günahinin çok büyük oldugunu söylemek isterim.


Çernobil Çocuklari Hala Yasiyor.smileys/smiley6.gif


Not:O görüntüleri izlemeyenler hem çok sansli hemde çok sanssiz.Sansli olanlar Nükleerin Enerji'nin ne kadar kötü bir sey oldugunu, zararlarini biliyor.Sanssiz olanlar, Nükleer Enerji'nin kullaniminda olusacak bir hatanin(Çernobil)sonucunda çocuklarin baslarina neler geldigini gördülersmileys/smiley19.gif

Kaya
16.05.2006, 00:39
Nükleer Enerji gereklidir. Yalniz bu ise gönüllü firmalarin çok iyi derecede incelenmesi gerekir. Umarim sabanci ve koç'a kalmaz bu is...


önemli bir noktada bu,umuyorum ki yanlistan dönülecek ve santral yapilmayacak ama oldu ki yapildi yine birilerinin servetine servet mi katilacak acaba???





Sabanci ve Koç'u elestirmemin esas nedeni servetleri degildir. Bu ülkeninçogu zenginlerinin bu ülkenin çikarlarini düsünmedigini düsünüyorum.

ts_fan
16.05.2006, 00:39
recep seni gören de nükleer enerji konulu panellerde yatip kalktigini sanar.ayni sekilde nükleer enerjinin gerekliligini savunan bir panele gittin mi de böyle kendinden emin konusuyorsun?


Fatih o panelde gördüklerimden sonra Nükleer Enerji'nin gerekliligine beni inandiracak hiçbir sey olabilecegine ihtimal vermiyorum.Ki Nükleer Enerji'nin zararlarini anlamak için panellerde yatmak gerekmiyor.Yine Nükleer Enerji'yi birakin savunmayi, bu ise kendini adamis Nükleer Enerji Mühendisi bir panelistin sirf Nükleer Enerji'nin etkilerine maruz kaldiktan sonra bu isi birakip Nükleer Enerji taraftarlarinin karsisinda dim dik duran bir adami da tanidim.Ben katilmis oldugum o panelden ömrüm oldukça Nükleer Enerji'ye karsi duracak bir birey olarak çiktim.

ts_fan
16.05.2006, 00:42
Nükleer enerji alakali bir panelde bulunduktan sonra, bunun gerekliligini BILMEDEN savunan insanlarin degil ama bilerek bunu savunanlarinakillarindan süphe duyarim. neyi savunmamiz gerekiyor neyi bilecekmisiz....gerçekten merak ettim yanlis anlama....çünkü aklindan süphe ederim diyorsun....bu kadar mi yanlis düsünüyoruz....


Kardesim keske imkanin olsada böyle bir paneli yerinde yasayabilsen, ama yalan yok sadece ilk 4-5 konusmayi dinlemen yeterli, onlardan sonrasi laklak oluyor.Alacagini zaten aliyorsun ilk 4-5 konusmacidan, +slayt gösterimi [Çernobil Faciasi ve getirdik(götürdük)leri] zaten Nükleer Enerji'ye karsi olman için basli basina yeter neden oluyorsmileys/smiley6.gifEdited by: ts_fan

eys_61
16.05.2006, 01:03
Nükleer Enerji gereklidir. Yalniz bu ise gönüllü firmalarin çok iyi derecede incelenmesi gerekir. Umarim sabanci ve koç'a kalmaz bu is...


önemli bir noktada bu,umuyorum ki yanlistan dönülecek ve santral yapilmayacak ama oldu ki yapildi yine birilerinin servetine servet mi katilacak acaba???





Sabanci ve Koç'u elestirmemin esas nedeni servetleri degildir. Bu ülkeninçogu zenginlerinin bu ülkenin çikarlarini düsünmedigini düsünüyorum.





durum zaten sabanci veya koç özelinde degil ki.son yillarda en alakasiz holdingler bile enerji pazarina girmeye basladilar pastadan bize de birseyler düser umuduyla

yakup midi
16.05.2006, 03:53
Nükleer enerji alakali bir panelde bulunduktan sonra, bunun gerekliligini BILMEDEN savunan insanlarin degil ama bilerek bunu savunanlarinakillarindan süphe duyarim. neyi savunmamiz gerekiyor neyi bilecekmisiz....gerçekten merak ettim yanlis anlama....çünkü aklindan süphe ederim diyorsun....bu kadar mi yanlis düsünüyoruz....


Kardesim keske imkanin olsada böyle bir paneli yerinde yasayabilsen, ama yalan yok sadece ilk 4-5 konusmayi dinlemen yeterli, onlardan sonrasi laklak oluyor.Alacagini zaten aliyorsun ilk 4-5 konusmacidan, +slayt gösterimi [Çernobil Faciasi ve getirdik(götürdük)leri] zaten Nükleer Enerji'ye karsi olman için basli basina yeter neden oluyorsmileys/smiley6.gif


tabiki çok etkileyici paneller hazirlanabilir çok etkileyici görüntüler esliginde sunular vs yapilabilir....ama ben yine basit buluyorum bu konuyu çok dallandirip budaklandirmaya gerek yok.....bu gün dünya denizlerinde nükleer enerjiyle çalisan denizaltilar bile var.....


adam denizaltisina bile kullaniyor bunu....galiba bu panellerden pek etkilenmemisler.....ben nükleer enerji gelsinmi gelmesinmi tartismasini sinop felan gereksiz buluyorum....niye bunu tartistigimizida anlamiyorum.....

ts_fan
16.05.2006, 07:58
Nükleer Enerji'nin kullanimindaki ufak hatanin (simdiye kadar gündemegelenlerin disinda çok sayida kaza oldu)ortaya çikardigi sonuçlar çok etkileyici; hazirlanmis slaytlar veya sunumlarin kendisi degil.Küçük bir örnek verecek olursak; Çernobil'deki patlamanin sonucu ortaya çikan radyosunun zarari insanlarin üzerinde sadece o an ve sonrasinda bu dönemekadar etkili olupta, bitmis degil.Çernobil siletkisini patlamadan itibaren 4. kusak nesile aci sonuçlarini gösterecek.Özellikle bu olaydan sonrabirer birer Nükleer Santral'ler kapatilirken, çogu ülke bu tip tesislerin kurulmasina onay vermeyi birakin, kurulu olanlari kaldirirken bizim böyle bir girisim için adim atmamiz ne kadar dogru olur,bu bir soru isareti iken; üstüne üstlük eldeki imkanlara bakilinca ve bu imkanlar yalnizca%30kapasite ile kullanilip enerji üretimi yapilinca ve sirf o mutesem anlasmalara bagli kalmak adina dogalgazdan elektrik enerjisi üretmekiçin dogalgazli santraller kurup buradan çok ucuz!!! elektrik enerjisi üretme keskin zekasina sahip pek bilmis devlet adamlari ile bizde Çernobil felaketini yasamaya (sanki yasamadik mi???smileys/smiley7.gifÇernobil nere, Dogu Karadeniz nere?Hani nerde Kazim Koyuncu?smileys/smiley6.gif)çok yakin bir ülke olma yolunda emin adimlarla ilerliyoruz.


Dünya'da en büyük rantin döndügü seyin Enerji oldugunu unutmayalim. Uyumadan, geçmiste yasanan aci tecrübelerden ders alarak; ülke çikarlari diye ortaya çikip böyle birseye imza atmaya çalisanlara, aklin yolu birdirmantigi ilehareket edip izin vermemek her bir bireyin boynunun borcudur.

Kaya
16.05.2006, 11:35
Hangi ülkeler birer birer kapatiyor. Siz kapatti saniyorsunuz sadece.

ts_fan
16.05.2006, 17:06
Sanmak degil; ortaya koyulmus, anlatilmissomut verileri burada paylastim.Ki senin dedigin gibi santral kurmus ülkeler;ülkelerinin en güzel, en doga harikasi yerlerine(Sinop'ta bulundum, çok güzel doga harikasi bir memleket)Nükleer Santraller kurmuyorlar.

mini FaNaTiK
16.05.2006, 20:11
Fransadaki Nükleer Haritaya bakin arkadaslar en az 60-70 arasi.Paris merkezinde 3 nükleer santral var ama korunakli bir biçimde tutulmaktadir.Kapatilmalari sadece göstermelik zaten varolan seyler bunlari yok etmiyorlar sadece sayilarini arttirmiyorlar.Ayni tür haritalardan Avrupa ve Orta Doguya bir bakarsaniz Nükleer Santral sahibiolmayan tek ülkenin Türkiye oldugunu da görürsünüz.Bu santralin gerekliligini yeterince ispatlar..


Sinop konusuna gelince bende Sinop'ta olmamasindan yanayim.Böyle bir memleketi bu hale sokmaya hakkimiz yok.Daha çok daglik,karasal alanlarda böyle bir çalisma yapilabilir:Tokat,Çorum v.s.. Katildigim konferanslarda söyle bir yorum getirdi bu konuyla ilgilenen profesörler Sinop olmasinin ilk nedenisantralin içinin sürekli sogutulmasi nedeni kiyi bölgemizi kullanmamizi gerektiriyormus.Bence buna da çare bulunur ama Türkiye'den beklenecek bir olay degil bu olaya çözüm getirmek!!..Edited by: mini FaNaTiK

Kaya
16.05.2006, 23:48
Siz Nükleer Santral'lere kökten hayir diyorsunuz. Sinop olayini tartismiyoruz. Sinop veya baska bir yer önemli degil. Bu ülke nükleer santreller kurmak zorundadir. Bu arada merak etmeyin Türkiye'de zehir gibi insanlar var. Bu santralleri kuranlar ve çalisacaklar korunma yollarini da çok iyi bilirler.


Sehir konusunu tartismiyorum. Baska sehirlerde olabilir ama olmalidir.

antagonist
17.05.2006, 02:42
Bu arada merak etmeyin Türkiye'de zehir gibi insanlar var. Bu santralleri kuranlar ve çalisacaklar korunma yollarini da çok iyi bilirler.





Keske herkes bunlara inansa...

yakup midi
21.05.2006, 18:06
yalniz bu nükleer santral konusunda çok yavas davrandigimizi düsünüyorum...çok geç kaliyoruz...

LazAnisT
30.05.2006, 16:59
santral olayi hakkinda yeni bilgileri olan arkadaslar varmi..kesin kurulacakmi?