PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : YILMAZ ÖZDİL'DEN müthiş bir yazı



lazibere
01.11.2011, 15:27
ŞARAMPOLDEN ZİRVEYE!

Hayatı futboldu... Ancak, gol atmayı değil, gol kurtarmayı seviyordu. Kaleci oldu. Adana’nın amatör İncirlik takımında başladı. Müthişti. Bi anda parladı, profesyonel oldu, herhangi bi sıra takımına filan değil, direkt İstanbul’a ışınlandı, Beşiktaş’ın formasını giydi.
***
Güzel ve başarılı günler geçirdi Beşiktaş’ta... Ama, futbolcunun kaderi, gün geldi, ayrıldı, Balıkesirspor’a gitti. Oradan Antalyaspor’a geçti. Altı sene kaldı Antalya’da... İki defa Süper Lig’den düşme hüznünü yaşadı, iki defa şampiyon olup, Süper Lig’e çıkma sevincini.
***
Antalya’nın yeri başkaydı. Çünkü orada evlendi, orada baba oldu.
***
Üstelik... Antalyaspor tarafından evlendirildi. 83-84 sezonuydu. Antalya küme düşmüştü. Kulübün kasası tam takırdı, belki de tarihinin en kötü ekonomik durumunu yaşıyordu. Bırak transfer taksitlerini, maç başı paraları bile ödenemiyordu. Gel gör ki, aşık olmuştu. Evlenmek istiyordu. Başkan Dündar Uluğkay’a gitti, derdini anlattı. “Oğlum para yok, halimiz malum” cevabını aldı. Boynu bükük ayrılırken, kıyamadı başkan, “Asbaşkan’a git, halletsin” dedi.
***
Sevinçten uçarak Asbaşkan’a gitti, kapısını çaldı. Mahmut Tunalı’ydı Asbaşkan... Derdini anlattı. Asbaşkan şöyle bi durdu, düşündü, “Sırası mı be oğlum” dedi. Sonra, o da kıyamadı, “Osmanlı Kuyumcusu’nu biliyorsun, git oraya, benim adımı ver, para ödeme, lazım olduğu kadar altın al, başka bi kuyumcuya git, bozdur, düğününü yap” dedi... Unutulmaz abilikti.
***
Evlendi... Antalyaspor camiası, en dar anında, bir futbolcusunun yuva kurmasını sağlamıştı.
***
Artık eskisinden de fazla bağlıydı formasına... Manevi destek, maddi desteğin çok önüne geçmişti. Neticede, zor günler geride kaldı. 1985’te oğlu doğdu, baba oldu. Dedim ya, güzel günler geri gelmişti. Oğlunun dünyaya geldiği sene, Antalyaspor yeniden Süper Lig’e çıktı.
***
Gel zaman git zaman, yaş ilerledi, Antalya’nın kalesini gençlere bıraktı, ekmeğini futboldan kazanan bi emekçi olarak, Tavşanlı Linyit’e gitti. Oradan Kemerspor’a geçti.
***
En son...
Şarampolspor’a.
***
Her çıkışın bi inişi vardır derler... Öyle olmuştu. Beşiktaş gibi bir devin formasıyla başlayan yolculuk, çeşitli kavşaklardan geçtikten sonra, Antalya’nın amatör Şarampolspor’unda son bulmuştu. Aktif futbolu orada bıraktı.
***
Kulübeye geçti. Antrenörlüğe başladı. Altı sene boyunca, Antalyaspor’un minik takımından, PAF takımına kadar, altyapısının her kademesinde görev yaptı. Oğlu büyümüştü. 13 yaşına gelmişti. Ve, oğlu da, hayatının en önemli kulübü Antalyaspor’un altyapısında oynuyordu.
***
Oğlu, süper yetenekti.
***
Babasının aksine... Gol yememeyi değil, gol atmayı seviyordu. Santrfordu.
***
Baba-oğul’un yolları, 2000 senesinde ayrıldı. Baba, ailesinin geçimini sağlamak için, yollara düştü, Malatya’ya, Trabzon’a, Karşıyaka’ya, Gençlerbirliği’ne gitti, kaleci antrenörlüğü yaptı.
***
Oğul, Antalya’da kaldı. 2002’de, 17 yaşındayken, profesyonel oldu, annesiyle babasının evlenmesine, kendisinin dünyaya gelmesine vesile olan Antalyaspor’un formasını giydi.
***
Antalyaspor’un yeniden Süper Lig’e çıkmasına büyük katkısı oldu. Kaderin cilvesi olsa gerek, gene babası gibi, İstanbul’a ışınlandı, Beşiktaş’a transfer edildi. Tigana’nın gözdesiydi. Tigana kovulup, Ertuğrul Sağlam gelince, işler sarpa sarmaya başladı, yedek bırakıldı.
***
Bilahare, Manisaspor’a gönderildi. Kırılma noktasıydı. Şampiyonluğa oynayan takımdan, küme düşmemeye oynayan takıma postalanmıştı. Henüz 21 yaşındaydı. Morali sıfırdı. İlk üç maç ayağına top değmedi. Futbolu bırakmaya karar verdi. İşte tam o anda...
***
Babasından telefon geldi. Ömrü boyunca sesini bile yükseltmeyen baba, oğluna ilk kez bağırıyordu: “Kendini toparla, futbola odaklan, aksi takdirde hakkımı sana helal etmem!”
***
Bu fırça, hayata geri döndürdü. Hırslandı, futbola sarıldı. Fenerbahçe’ye transfer oldu.
***
Ancak, bu defa da karşısına Luis Aragones engeli çıkmıştı. Fenerbahçe Yönetimi dört senelik imza attırmıştı ama, İspanyol hoca belli ki, bu çocuğu istemiyordu. Yedek bıraktı.
***
Eskişehirspor’a kiralandı. Morali gene sıfıra indi. Ama, bu sefer teslim olmadı. Elinden geleni yaptı. Ve, bir sene sonra, hayatının en önemli transferi gerçekleşti. Trabzonspor’a gitti.
***
Gencecik yaşında 3’üncü kez ayağa kalkmış, 3’üncü büyük kulübün formasını giymeyi başarmıştı. Üstelik bu sefer, Şenol Güneş vardı. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük kalecisi olan Şenol Güneş, kaleci’nin oğlu’na sahip çıktı, adeta yeniden yarattı. Mucizeydi.
***
Evet...
O çocuk, Burak Yılmaz.
***
Hem Türk Futbolu’nun, hem Trabzonspor’un, hem Milli Takım’ın ümidi, en büyük yıldızı.
***
Şimdilik 11 gol attı.
Açık ara, Gol Kralı olacak.
***
Futbolu bırakmaya karar verip, şarampol’e yuvarlanacağı sırada... Futbol hayatı Şarampolspor’da sonlanan babasının hamlesiyle, zirveye çıkmayı başaran evlat.
***
Baba’ya gelince...
***
Fikret Yılmaz.
Adana’yı, İstanbul’u, Balıkesir’i, Antalya’yı, Kütahya’yı dolaşıp, Şarampolspor’da kontağı kapattı. Sonra tekrar marşa bastı, antrenör olarak, Malatya’yı, Trabzon’u, İzmir’i, Ankara’yı dolaşıp, Kayseri’ye geldi. Ama, bu sefer antrenör olarak değil. Teknik direktör olarak.
***
Erciyesspor’un teknik direktörü o... Bank Asya’da lider... Süper Lig’in en büyük adaylarından.
***
Anadolu yollarında kilometre yapıp, futbol hayatını Şarampol’de sonlandıran... Şarampol’e yuvarlanmak üzere olan oğlunu, zirveye taşıyan... Ve, kendisi de zirveye çıkan bir baba.
***
Burası ABD olsa...
Hollywood’ta film olur kardeşim.

YILMAZ ÖZDİL

Emre EFENDİOGLU
01.11.2011, 15:33
GÜzel bir yazıymış.

61trabzonomer
01.11.2011, 15:39
vaay mükemmel yazmış yılmaz özdil :) türk futbolunun trabzonsporun milli takımın ümidi,yıldızı...

Oğuzhan
01.11.2011, 15:43
Süpermiş gerçekten

Mayls
01.11.2011, 15:44
Güzel bir yazı. Yılmaz Özdil yazmasını biliyor arkadaş :)

sessizkral_1
01.11.2011, 15:52
bu hikayeyi ilkkez duydum çok güzelmiş.tam filmlik cidden

Koray
01.11.2011, 15:56
Bu yazıyı bana gösterseler kim yazdı diye sorsalar hiç düşünmeden Yılmaz Özdil derdim.

Adam her türlü belli ediyor kendini.

Murat 61
01.11.2011, 15:58
Burak'ın bu performansı zaten tam filmlikti, ancak bu hikaye gerçekten bambaşkaymış. Müthiş bir yazı.

apachi61
01.11.2011, 16:10
Yazi muthis degil bence hikaye muthis

Levent Kara
01.11.2011, 16:29
filmin yükselişe geçtiği an fb maçı.

iso_4939
01.11.2011, 16:30
bu adam herzaman süper be....

hamdi_61
01.11.2011, 16:31
Adam yazmış, dağılalım.

Mehdi
01.11.2011, 16:40
Müthiş yazmış.Umarım nazar değmez ve bu sene kral Burak olur.

The Legend
01.11.2011, 16:45
güzel yazı olmuş tebrikler

Turgay Atalay
01.11.2011, 16:48
Vay be bir çırpıda okuttu..Müthiş olmuş.Burak inşallah daha büyük övgülere mazhar olursun, ne diyim.

metehan
01.11.2011, 16:58
Hikaye çok güzel, anlatılışı da güzel.

Chiko
01.11.2011, 17:18
Cok güzel olmus, tebrik ederim.

Sefa Murat Dokuz
01.11.2011, 17:20
Hikaye muthiş. Bu hikayeyi, Yılmaz Özdil'in kaleminden okumak daha bir müthiş.

Fatih Özkan
01.11.2011, 17:21
Güzel yazmış.

SEDAT
01.11.2011, 17:33
* Yılmaz üstad seni okurken kendimden geçtiğimi söylemişmiydim , çok güzel yazı hocam eline sağlık...

lazibere
01.11.2011, 17:49
* Yılmaz üstad seni okurken kendimden geçtiğimi söylemişmiydim , çok güzel yazı hocam eline sağlık...

Valla ben sıkıldıkça aylar sonrasından butun yazılarını tekrar tekrar okumayı tercih edenlerdenim..Adamdakı anlatım tarzı, düşmanlarını hasta edecek tarzda:))

ilknurozmen
01.11.2011, 17:50
Yazının kim hakkında olduğunu bilmeden okuudm, Burak Yılmaz ve babası hakkında olduğunu anladım, böyle başarıların altında mutlaka böyle hikayeler vardır.

Emre Bekar
01.11.2011, 17:59
Baba oğul seneye karşı karşıya gelir inşallah diyelim bizde

Mert67
01.11.2011, 18:08
Yazı çok güzel olmuş. Teşekkürler Yılmaz Özdil.

Özge
01.11.2011, 18:10
Çok iyi olmuş , ellerine sağlık Yılmaz Özdil.

GULER
01.11.2011, 18:19
Fevkalade bir yazi, Yilmaz Ozdili tebrik ederim.

KoRNea
01.11.2011, 18:29
Hikaye güzelde, Yılmaz Özdil ne katmış bu yazıya Allah aşkına. Övgüler dizmenin ne anlamı var :) Ortaokul talebelerinin türkçe dersindeki kompozisyonlarına benzemiş yazı.

gtem
01.11.2011, 18:33
Süper bir yazı, sağolasın Yılmaz Özdil. Trabzonspor ve Şenol Güneş için kullandığın ifadeler için de teşekkürler....

macka61
01.11.2011, 19:18
güzel bir yazıymış gerçekten tebrik ediyorum yılmaz özdili

chener
01.11.2011, 19:33
trabzonspor,şenol güneş,burak ve babası.yılmaz özdil uzun hayat serüveninde değerler asla değerini kaybetmez demiş.hakim kimleri görmek istemeselerde,göstermeselerde,inkar etselerde yüzlerine tokatı iyi indirmiş.

inadina61_08
01.11.2011, 19:41
Yazi muthis degil bence hikaye muthis
Kesinlikle Hikaye Müthiş; Değerli Babasını da tebrik etmek gerekir.
Boşuna demedik Güneş Dünyanızı aydınlatır diye.

Canberk
01.11.2011, 20:38
Üstad döktürmüş yine. Helal olsun yaa :alkış:

Berat Akçay
01.11.2011, 21:25
Gerçekten çok güzel yazmış.

yalniz adam
01.11.2011, 21:48
hırsızdı değil mi...böyle yazarları var da istanbulun,namusunuzu kurtarıyorlar...

inadına_Trabzon
01.11.2011, 22:01
Burak yilmazzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz...

Aleyna Yemenici
01.11.2011, 22:09
Adama bak nasıl betimlemiş nasıl yazmış film izledim gibi oldum.

İşini biliyor . Susalımm :D

Nonserviam
01.11.2011, 22:43
adam yazıyor ya, her konuda en iyi yerinden yakalayıp vuruyor okuyucuya. Bravo

KoRNea
01.11.2011, 22:50
Adama bak nasıl betimlemiş nasıl yazmış film izledim gibi oldum.

İşini biliyor . Susalımm :D

Neyi betimlemiş yahu, ne var bu yazıda edebi değeri olan.

Hasan Cubukcu
02.11.2011, 00:40
gercekten cok ilginc hikaye !! yazida cok güzel !
Burak yatip kalksin senole dua etsin bizde yatalim kalkalim senola ve buraga dua edelim !!

Senol hocalan bir daha gurur duydum !! Hocam seni seviyoruz !
bu cocuk bir daha türkiyede baska bir takimda futbol oynarmi acaba ?
ve bir aralar bizde elestirdik buraki , ona göre bizde herzaman iyi niyetli olalim kizsak bile dozunu kacirmayalim ,
basari her zaman sevgiyle gelir huzurlan gelir huzur olmayan yerde 2-3 sene isler iyi gider!!

lazibere
02.11.2011, 00:49
Hikaye güzelde, Yılmaz Özdil ne katmış bu yazıya Allah aşkına. Övgüler dizmenin ne anlamı var :) Ortaokul talebelerinin türkçe dersindeki kompozisyonlarına benzemiş yazı.

Sadece forum yazılarını okuduğundan olsa gerek gazetecilikte nasıl güzel yazı yazılır, yada bir hikaye nasıl anlatılır bilememen normal..

Kım yazsa beğenirdin..

İsmail ALİOĞLU
02.11.2011, 00:51
linkide koysaydın keşke

lazibere
02.11.2011, 00:59
linkide koysaydın keşke

gazetelerde var. fanatıkte var

Tangerine Dream
02.11.2011, 01:23
Hikaye enteresan da yazıda bir muhteşemlik göremedim. Ancak güzel bir araştırma yapılmış diyebilirim.

KoRNea
02.11.2011, 15:53
Sadece forum yazılarını okuduğundan olsa gerek gazetecilikte nasıl güzel yazı yazılır, yada bir hikaye nasıl anlatılır bilememen normal..

Kım yazsa beğenirdin..

Sorma ya sadece forumda yazılanları okuyorum. Elime kitap, gazete vs. almam zaten, onlarda ne imiş...

Hikaye nasıl anlatılırmış? Rica etsem örnekler misin? Hani bilelim diye.

Gazetecilikten de dem vurmuşsun, açıkçası Türkiye'de kalemi düzgün olan bir köşe yazarı yok (ya da 1 bilemedin 2) Şahsi fikrimdir. Tabi sizi tatmin edebilir bu kalemler, ona bir şey diyemem...

Canberk
02.11.2011, 19:32
Sorma ya sadece forumda yazılanları okuyorum. Elime kitap, gazete vs. almam zaten, onlarda ne imiş...

Hikaye nasıl anlatılırmış? Rica etsem örnekler misin? Hani bilelim diye.

Gazetecilikten de dem vurmuşsun, açıkçası Türkiye'de kalemi düzgün olan bir köşe yazarı yok (ya da 1 bilemedin 2) Şahsi fikrimdir. Tabi sizi tatmin edebilir bu kalemler, ona bir şey diyemem...

cidden yok mu yani:o ? bi yemin etsene bakalım nasıl ediyorsun :)

yavuzbaha
03.11.2011, 14:49
Burak bjk da oynarken bizler tüm Trabzonsporlular ona hırsız diyorduk...bize gelince 10 numara deikanlı oldu...Egemeni Bursa dan alınca,Bursalılara göre şerefsiz bize göre delikanlıydı,Egemen bjk ya gidince bize göre de hain oldu...bu futbolda objektiflik çok ama çok az