Orijinalini görmek için tıklayınız : Şike Davası | Şike Tescillendi! UEFA, CAS ve İFM Onadı!
İlker Yazıcıoğlu
09.06.2014, 17:01
Forum çok yavaşladı.Sizde de öyle mi?
Celal Demir
09.06.2014, 17:01
Allah aramıza düşürmesin:)
Adam cevap bile veremeden gitmek zorunda kaldı....
Vahşiler sizi:)
adamları uefa kovdu bide biz kovduk :D
Ertan 51
09.06.2014, 17:07
Allah aramıza düşürmesin:)
Adam cevap bile veremeden gitmek zorunda kaldı....
Vahşiler sizi:)
:D Yeminle aynı şeyi düşündüm,
ben bile tırstım bir an için sizden :)
Celal'im sağolasın dedem.
Evet forumun maşallahı var uçak gibiydi,gine teklemeye başladı.
yatmaztara
09.06.2014, 17:24
Şükürler olsun Allahım azda olsa bugün nefes alabiliyoruz :)
HOPA'LI TS'Lİ
09.06.2014, 17:31
Kupanın hayaliyle bir akşam daha bitti.
Celal Demir
09.06.2014, 17:33
:D Yeminle aynı şeyi düşündüm,
ben bile tırstım bir an için sizden :)
Celal'im sağolasın dedem.
Evet forumun maşallahı var uçak gibiydi,gine teklemeye başladı.
sağlam nöbet tutarız abi öyle çürük çarık adam değiliz :D
Mollasalihoğlu
09.06.2014, 17:42
http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/sike-davasinda-evrak-krizi
Şike' davasında evrak krizi
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yargılandığı 'şike' davasında kararı verecek olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde evrak krizi yaşandı. Heyette yer alan bir hakime ait evraklar, adliye koridorunda bulundu. Güvenlik kameraları incelemeye alındı.
"Şike davası yeniden mi görülecek?", yoksa "Aziz Yıldırım yeniden cezaevine mi girecek?" Bu iki sorunun cevabını verecek olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde garip bir evrak krizi yaşandı. Heyette yer alan kadın hakim Fatma Altun Şahin’e ait bazı evraklar, adliye koridorunda bulundu.
"Odaya girildi" şüphesi
Savcının mütalaasının ardından Şike davasına ilişkin kararı vermek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Metin Tamirci, üye hakimler Mehmet Uğurlu ile Fatma Altun Şahin odalarında çalışmaya başladı.
Sabah saatlerinden itibaren odalarında çalışmaya başlayan mahkeme heyetinin çalışmasını ortaya çıkan ‘evrak krizi’ böldü. Adliyenin temizlik görevlisi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Fatma Altun Şahin’e ait evrakları, adliyenin koridorundaki bir masanın kenarında buldu. Temizlik görevlisi evrakları mahkemenin memurlarına iletti. Memurlar, söz konusu evrakları hakim Şahin’e ait olduğunu gördü. Hakim Şahin durumdan haberdar edildi. Temizlik görevlisine evrakları nerede bulduğu soruldu. Temizlik görevlisinin evrakları bulduğu yeri göstermesi üzerine mahkeme heyeti durumu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fehmi Tosun, mahkeminin bulunduğu 1. kata geldi. Adliyenin güvenliğinden sorumlu müdürler de aynı kata çağırıldı. Hakim Şahin, evrakın odasında olması gerektiğini, dışarıda bulunmasının olağan olmadığını, odasına birisinin girmiş olabileceğini belirtti.
Başsavcı Tosun, hakimin odasını ve evrakların bulunduğu masayı gören kameraların incelenmesi talimatını verdi. Şu ana kadar yapılan incelemede evrakların nasıl odadan çıktığına ilişkin bir bilgi bulunamadı. İncelemeler devam ediyor.
Kaynak: Al Jazeera
Bakalım daha hangi sıfatla dünyaya kepaze olacak bu iş.
U.Sadıkoğlu
09.06.2014, 17:53
Yeniden Yargılamanın yapılması demek hukuk ve akıl katliamı demektir.. Özel yetkili mahkeme kararıyla yargılanıp hüküm giyen tüm, tecavüzcülerin, katillerin, kaçakçıların hukuk hakkaniyetine dayanarak yargılanması gerekecektir.
Hükümet bu problemi nasıl çözebilir bilmiyorum fakat 20.000'den fazla ÖYM kararlı dosyanın yeniden yargılamaya alınması ve akabinde Devlet'in maruz kalacağı tazminatı düşününce hükümet buna yeltenemez diyorum.
Hususi olarak Şike Davası için yeniden yargılama istenebilir mi? Yeniden Yargılama olur mu?
Burası Türkiye.. Burada herşey olur. Fakat burada tezat olan durum şudur ki FB yöneticilerinin hiç birisi mahkemedeki tapelere itiraz etmemiştir. Savcının mütaalasında ne delil yetersizliği ne tanık/sanık beyanı ne de başka bir yargılamanın yenilenmesini gerektirecek dayanak bulunmamaktadır. Mütaalayı veren savcının Aziz Yıldırım'ın tasmasını tuttuğu bir zevat olmaskuvvetle muhtemeldir çünkü Şike Davası ile ilgisi olmayan bir savcı 13. Ağır Ceza'ya neden mütaala versin ki?
Artık birilerinin derdi Fenerbahçe veya alacağı ceza değil Aziz Yıldırım'ı kurtarmak. Bunun için siyasi bir manevra olur mu? Elbette olabilir şaşırmayız.
Fakat sportif yargılamanın en üst mercii olan CAS kararına baktığımızda artık şike suçunun sabit olduğunu ve bunun değiştirilemeyeceğini basit bir şekilde anlayabiliyoruz.
O yüzden içinizi rahat tutun:)
malesef engelden dolayı izleyemiyorum :(
Ne çektin be Celal abi:D:D:D
bu başlığa, hadi canım o da olurmu, yok canım onu kimse yapamaz, öyle olması imkansız, kanunlar müsade etmez, bu hukuk katliamı olur
vs. gibi şeyler yazılmamasını talep ediyorum, şu vergilerinizi ödediğiniz ülkeye bakın,
yani savcı diyorki bu kadar yerel mahkeme hakimi, bu kadar yargıtay hakimi hepsi mal bir tek ben akıllıyım hemen çaktım davayı
cezalar fazla olmuş
mahkemeye hiç gerek yok hepsinin cezasını silin bitsin gitsin. zaten sonuç belli.
Muhammet Hacısalihoğlu
09.06.2014, 18:19
Savcının böyle bir şey demeye hakkı yok, büyük rezillik..
Yargıtay kararını yok sayıyor herif..
Yeni delil var mı yok, kanun değişti mi hayır. ee kardeşim şurası yanlışmış nasıl diyebiliyosun ya.. Kaç para aldın be adam..
Mahkemenin kesinlikle böyle bir saçmalığa girişeceğini sanmıyorum..
Borsada birileri vurgun yaptı sadece o kadar..
Anlaşılan yeniden yargılama yoluyla azizin cezasında indirim yapıp tekrar hapse girmemesinin yollarını arıyorlar.
Baştan beri adalet zaten umurlarında olmadı.
Eğer süreç başladığında aziz ve arkadaşları herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermiş olsalardı belki bizde de onlara karşı bir acıma duygusu gelişebilirdi.
Zaten öyle bir şey olsaydı şimdiye kadar bütün taşlar yerine oturmuş olur herkeste yüzünü sahada oynanan futbola dönmüş olurdu.
Şimdi bir çok yerden bize karşı ''şu kadar yaşta adam böyle bir suçtan yeterince hapis yatmadımı,dahada mı yatsın?'' serzenişi geliyor.
Evet dahada yatsın!Sadece bizim sevincimizi,şampiyonluk onurumuzu çalmadı bu adam.Bu ülkenin bağrına kin ve nefret tohumları ekti. Onunla da yetinmedi,o tohumları koca bir orman haline getirdi.Yüzsüzlüğün daniskası hala bu yolda emin adımlarla yürütebiliyor.Utanmadan sıkılmadan insan içine çıkabiliyor.
Bırakın şikeyi falan,bu ülkeye yaptığı böyle bir kötülüğün tarifi yok,telafisi ise hiç yok.
Yalnız beni asıl hayal kırıklığına uğratan bu ülke insanın şikeyi yani hırsızlığı meşru bir hak olarak algılıyor olması.Heleki şikeyi taraftarı olduğu takım yapmışsa bunu su içmek ,uyumak ve yemek yemek kadar normal karşılaması.Hatta taraftarı olduğu takımın başarabilmek için başka bir şansı yokken bunu yapmışsa o sahtekarlığın içindeki yöneticisini adeta mübarek bir zat konumuna çıkarıyor olması.
İşte benim asıl tahammül edemediğim şey bu.
Artık bu memlekette utanma yok,ayıp yok,günah yok,her yol mübah....
Anlaşılan yeniden yargılama yoluyla azizin cezasında indirim yapıp tekrar hapse girmemesinin yollarını arıyorlar.
Baştan beri adalet zaten umurlarında olmadı.
Eğer süreç başladığında aziz ve arkadaşları herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermiş olsalardı belki bizde de onlara karşı bir acıma duygusu gelişebilirdi.
Zaten öyle bir şey olsaydı şimdiye kadar bütün taşlar yerine oturmuş olur herkeste yüzünü sahada oynanan futbola dönmüş olurdu.
Şimdi bir çok yerden bize karşı ''şu kadar yaşta adam böyle bir suçtan yeterince hapis yatmadımı,dahada mı yatsın?'' serzenişi geliyor.
Evet dahada yatsın!Sadece bizim sevincimizi,şampiyonluk onurumuzu çalmadı bu adam.Bu ülkenin bağrına kin ve nefret tohumları ekti. Onunla da yetinmedi,o tohumları koca bir orman haline getirdi.Yüzsüzlüğün daniskası hala bu yolda emin adımlarla yürütebiliyor.Utanmadan sıkılmadan insan içine çıkabiliyor.
Bırakın şikeyi falan,bu ülkeye yaptığı böyle bir kötülüğün tarifi yok,telafisi ise hiç yok.
Yalnız beni asıl hayal kırıklığına uğratan bu ülke insanın şikeyi yani hırsızlığı meşru bir hak olarak algılıyor olması.Heleki şikeyi taraftarı olduğu takım yapmışsa bunu su içmek ,uyumak ve yemek yemek kadar normal karşılaması.Hatta taraftarı olduğu takımın başarabilmek için başka bir şansı yokken bunu yapmışsa o sahtekarlığın içindeki yöneticisini adeta mübarek bir zat konumuna çıkarıyor olması.
İşte benim asıl tahammül edemediğim şey bu.
Artık bu memlekette utanma yok,ayıp yok,günah yok,her yol mübah....
Bir yönetici yukarıdaki mesajlardan birini silebilirmi acaba?
Silme işlemini ben beceremedim.
Kazara iki kere yolladım.
Şimdiden teşekkür ederim.
Neden istanbul 13. Ağır ceza mahkemesine buyuk bir yuruyus duzenlmiyoruz hemde bunlarin anlayacagi dilden
Kim azizi ve fenerbahceyi kurtarmaya calisiorsa Allah bin belasini versn
Celal Demir
09.06.2014, 18:45
Ne çektin be Celal abi:D:D:D
sorma Sibel şu fortiguard programı beni yedi bitirdi :)
savcının 10 sayfalık mütalası nete düştü mü?
Celal Demir
09.06.2014, 18:50
UEFA Başkanı Michel Platini, "Şikenin var olduğu konusunda herhangi bir şüphe yok. Bu yüzden UEFA üyesi 54 federasyon, şike ile mücadele amacıyla 11 maddelik çözüm önerisini oybirliğiyle kabul etti" dedi.
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Başkanı Michel Platini, Avrupa kulüplerinin Haziran 2011'de 57 milyon avro olan vadesi geçmiş borçlarının, Finansal Fair Play uygulaması sayesinde Eylül 2013'te 1,8 milyon avroya düştüğünü bildirdi.
Platini, UEFA'nın internet sitesine yaptığı açıklamada, geride kalan 2013-2014 sezonunu değerlendirdi.
"Finansal Fair Play" uygulamasının kendisinin herhangi bir dahlinin bulunmadığı tamamen bağımsız bir süreç olduğunu belirten Platini, değerlendirilen 237 takımdan yalnızca 9'unda uygunsuzluk tespit edildiğini, bu kulüplerin hiçbirinin de karara itiraz etmediğini bildirirerek, "Finansal Fair Play yürürlüğe girdiğinden bu yana oluşan tabloya bakarsak Avrupa kulüplerinin, Haziran 2011'de 57 milyon avroyu bulan vadesi geçmiş borçlarının Eylül 2013'te 1,8 milyon avroya düştüğünü görüyoruz. Bu doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" diye konuştu.
Finansal Fair Play ile kulüpleri, UEFA organizasyonlarından uzaklaştırmak gibi bir niyetleri olmadığını tam tersine onlara mali açıdan sürdürülebilirlik kazandırarak, en üst düzeyde mücadele edebilmeleri için yardım etmeyi amaçladıklarını belirtti.
UEFA olarak futbolcuların bonservislerinin finans kuruluşlarının elinde olmasını onaylamadıklarını ve kendi organizasyonlarında bunu yasaklayacakları bilgisini veren Platini, şikeyle ilgili de şunları kaydetti:
"Şikenin var olduğu konusunda herhangi bir şüphe yok. Bu yüzden UEFA üyesi 54 federasyon, şike, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele amacıyla 'oyunun bütünlüğü için Avrupa futbolunun birliği' adındaki 11 maddelik çözüm önerisini oybirliğiyle kabul etti. AB Polis Teşkilatı'nın (Europol) desteğini alacağımız için de son derece mutluyum."
Platini, FIFA tarafından Dünya Kupası'nda kullanılacak "gol çizgisi teknolojisini" şu an için kullanmayı düşünmediklerini ancak 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda kullanabileceklerini de sözlerine ekledi.
peki var olan ve ispatlanan şikeye neden ceza vermiyorsun?? platini
ne kadar rüşvet yedin?
ılhan ekşioğlu: gözümüz aydın mahkeme beklediğimiz kararı verdi mealinden twit atıp daha sonra sildi.
Aslında herşey ortada bu dava yine uzayacak yeniden yargılamalarla. Bi 3 senemiz çalındı, biraz daha çalacaklar anlaşıldı.
Ama şikeyi örtmeleri imkansız. Sadece a.ynin ıçerde yatmayacağını düşünüyorum.
Tek sıkıntı bu dava uzadıkça kaybeden biz olacağız. Şikeciler alışmışlar borsa manipülasyonuna bi şekilde zararlarını telafi ediyorlar milletin hakkına girerek.
şenol.08.borçkalı
09.06.2014, 19:32
Bu borsa konusunu gündeme getirmek lazım ...bu tür spekülasyonlar kaç kare çıkarıldı, kaç kez kar edildi..
Platini seni sevmiyorum. Keşke senin yerinde Infantino olsaydı.
ekşioğlu birşeyler bilmese o tweeti atmazdı.. bencede mahkeme tamamen savcının mütalasından yola çıkarak yeniden yargılama
kararı verecek.. zaten emir büyük yerden karşı gelemezler. yazıklar olsun, TC sen AB ye girmeyi haketmiyorsun ve de asla
haketmeyeceksin.
haymatloshan
09.06.2014, 20:09
Ülkenin çivisi çıkmış durumda,toplumsal akıl tutulması yaşanıyor.
bordolumavi
09.06.2014, 20:15
kulubun şike davasına bakan avukatlarından atılla dılaver trabzon camıası bu şike olayı ıcın ya ortak bı tavır sergılesın yada bu davadan vazgecelım dıyor,bu şike davası ıcın en cok guvendıgımız kısı bunu soyluyor olay bu noktaya gelmıs bızım baskan hala tutturmus eskı yonetımle hesap gormenın pesınde,ey ıho efendı sen once verdıgın kupa namusumdur sozunu bı tut da sonra eskı yonetımle ne hesabın varsa gorursun,senı bılmıyorum ama bızım bu kupa ıle bırlıkte namusumuz onurumuz haysıyetımız ayaklar altına alınıyor sen hala mılletle sidik yarıstır
Mustafa Ayazoğlu
09.06.2014, 20:25
başbakan yeniden yargılama sözü verdiği ortamda neyi tartışıyorsak
sivasspor maçına şikeye teşebbüs diyen bir savcı olamaz belli ki fenerbahçeli avukatlar ile çalışmış
alın size muhteşem şike
Bud Spencer
09.06.2014, 20:25
Ülkenin çivisi çıkmış durumda,toplumsal akıl tutulması yaşanıyor.
hepsinin akli calisiyor, olanlari okul cocuklari bile anliyor... sorun ahlakta
toplumda ahlak eksikligi var
inadina61_08
09.06.2014, 20:59
Bunlar yine birşeyleri manipüle ediyorlar, uefa nın daha fazla ceza vermesini engellemek ve azizin içeri girmemesini sağlamak amacıyla atılmış bu adım asla yere basamayacak ve bir çukura atılan adımdır. Mevlam bizim sabrımızı, zalimlerin zulmünü deniyor diye düşünüyorum. Şikeciler için kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız, çünkü onu saklayabileceğiniz ne bir çuval, ne de bir ülke kaldı.
Etem Güner
09.06.2014, 21:04
kabağın sahibi var elbet!
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden de arınması gereklidir. Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar. Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder: 'kabak aşağı, kabak yukarı.'
nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir.
Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, araba gelir ona çarpar. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!
Hikâye böyle... Ama hayat da böyle... Ensemize, kafamıza vurup vurup dalga geçen sahte kabadayıların, kabağın da bir sahibi olduğunu; bu sahibin de en affetmeyeceği şeyin; kibir ve kul hakkı yemek olduğunu unutmaya başlayanlar, yakında anlayacaklar allah'ın izniyle o derviş büyük şeyh ismet garibullah hz.(k.s)
hepsinin akli calisiyor, olanlari okul cocuklari bile anliyor... sorun ahlakta
toplumda ahlak eksikligi var
:alkış:
Kesinlikle. Toplumda eğitim seviyesi yükseldikçe ahlak ,dürüstlük gibi kavramlarda geriye itiliyor ne yazık ki. Ne okuyorsak yada ''neresinden'' okuyorsak artık!
Avrupada teknik okul bitirmiş bir adamın asgari dürüstlük düzeyi ,Türkiyede master yapıp plazalarda bol sıfırlı maaş bordrosu sahibi olan kravatlılardan ,mini eteklilerden misliyle fazla.
Şike sürecini manipüle edip toplumu zehirleyenlere dikkat edin. Bir tanesi ilkokul mezunu mu ,baksan hepsinin Cv'si dolduracak yer kalmaksızın ileri düzeydir.
Adam trilyonlarla oynuyor sonra herşeyi açıklayacağım diye basın toplantısı yapıp 2 saat zırvalayarak ''Ey Ali Koç yukarıda Allah var, ben mi feneri korumamışım'' diyor!
Allah cümlesini kahretsin!
memozcan
09.06.2014, 21:11
benim anlamadığım bir alt mahkemenin yargıtay kararını tanımama ya da bozma yetkisi var mı? yargıtayca kesinleşen kararlar için hukuka uygunluğunun denetlenmesi bakımından anayasa mahkemesine kişisel başvuru hakkı getirildi.. bu kararı anayasa mahkemesi verse tamam anlarım da bir alt mahkeme nasıl verebiliyor.. üstelik bu itirazlar vaktinde yapılmadı mı ve yargıtayca reddedilmedi mi?
Tamamen teamüller dışında olaylar gelişiyor dostum. (yada planları öyle )
:alkış:
Kesinlikle. Toplumda eğitim seviyesi yükseldikçe ahlak ,dürüstlük gibi kavramlarda geriye itiliyor ne yazık ki. Ne okuyorsak yada ''neresinden'' okuyorsak artık!
Avrupada teknik okul bitirmiş bir adamın asgari dürüstlük düzeyi ,Türkiyede master yapıp plazalarda bol sıfırlı maaş bordrosu sahibi olan kravatlılardan ,mini eteklilerden misliyle fazla.
Şike sürecini manipüle edip toplumu zehirleyenlere dikkat edin. Bir tanesi ilkokul mezunu mu ,baksan hepsinin Cv'si dolduracak yer kalmaksızın ileri düzeydir.
Adam trilyonlarla oynuyor sonra herşeyi açıklayacağım diye basın toplantısı yapıp 2 saat zırvalayarak ''Ey Ali Koç yukarıda Allah var, ben mi feneri korumamışım'' diyor!
Allah cümlesini kahretsin!
sana açık söyleyeyim mi, Türkiyede hakim,savcı,bakan,milletvekili vs. olmaktansa amerika,avusturalya,veya ingiltere gibi ülkelerde tuvalet temizlemeyi yeğlerim, işte burdan TC ye bakınca görünen o.
suçluyu koruma çabası nedir anlaşılır değil, ortada suç var, en üst mahkeme onamış ve halen daha nerden bu adam yırtar diye g..mün kenarı world leader dan tutunda her kesim tarafından manipule edilen dava, sen şimdi bu davanın hakimi olsan bunlardan tabiki etkilenirsin, her gün medyada bir haber.
zaten daha önce yazdığım gibi emir çoktan gelmiştir o hakimlere bence boşuna
çalışıyorlar o odalarda.
sana açık söyleyeyim mi, Türkiyede hakim,savcı,bakan,milletvekili vs. olmaktansa amerika,avusturalya,veya ingiltere gibi ülkelerde tuvalet temizlemeyi yeğlerim, işte burdan TC ye bakınca görünen o.
suçluyu koruma çabası nedir anlaşılır değil, ortada suç var, en üst mahkeme onamış ve halen daha nerden bu adam yırtar diye g..mün kenarı world leader dan tutunda her kesim tarafından manipule edilen dava, sen şimdi bu davanın hakimi olsan bunlardan tabiki etkilenirsin, her gün medyada bir haber.
zaten daha önce yazdığım gibi emir çoktan gelmiştir o hakimlere bence boşuna
çalışıyorlar o odalarda.
En çok koyan bu biliyormusun?
Dünyadan nasıl göründüğümüzü düşünürken bile yüzüm kızarıyor bir de okuyunca ... :(
world leader gelsin burda posta koysun bakalım dünya kaç bucak o zaman öğrenir,
ver kömürü makarnayı iki fakir edebiyatı parçala tamam, bütün oylar sana , maaşım bankaya yatıyormu yatıyor,
e gerisi beni ilgilendirmez, bas ampule oyu geç. herkes hakettiği gibi yönetilir. daha bunlar Türkiyenin iyi günleri
Bud Spencer
09.06.2014, 21:42
En çok koyan bu biliyormusun?
Dünyadan nasıl göründüğümüzü düşünürken bile yüzüm kızarıyor bir de okuyunca ... :(
üstad inanki artik ülkemi savunamiyorum yurt disinda, olan bitenlerden haberdarlar ve bizleri utandiriyorlar
öncelerden kafa tutuyordum, laf dalasina giriyordum hatta kavga bile etmisligim vardir ama artik sonra ermistir. böyle pislikleri babam yapsa savunamam ve gercekten yasananlardan igreniyorum
Av. Emin Özkurt, UEFA, FIFA ve CAS'ta görev yapan hukukçularla birlikte uluslararası konferansa katılmak üzere Buenos Aires'e gitti.
Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın şike dosyası sürecinde UEFA ile görülen davalarda görev alan ve gelişmeleri yakından takip eden Av. Emin Özkurt, Arjantin'e hareketinden önce DHA'ya açıklamalarda bulundu
Aynı zamanda Turgay Demirel'in başkan seçildiği FIBA'nın Tahkim Kurulu'nda göreve seçilen Özkurt, Türk Hava Yolları'nın tarifeli seferiyle sabah Buones Aires'e gitti. Avukat Emin Özkurt, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamalar ile kamuoyunu bir çok konuda aydınlattı.
Emin Özkurt'un sözleri şöyle:
"Arjantin Buenos Aires'e gidiyorum. Uluslararası Spor Hukuku ile ilgili konferansa konuşmacı olmak üzere gidiyoruz. Konumuz futbolcuların imaj hakları ve bunların kulüp ile değerlendirilmesi. Bu konuşmada bize uluslararası spor hukukunda yetkin diğer hukukçular da iştirak edecekler. Bu konferans aynı zamanda çok geniş bir kapsamı olan dünyadaki futbol hukukuna özgülenmiş hukukçuların kimi UEFA'da kimi FIFA'da kimisi CAS'ta yetkili ve görevli hukukçuların bir araya geldiği hep beraber 2 gün boyunca spor hukukunun temel konularını değerlendirip tartışacakları bir oturum. Konferansı düzenleyen uluslararası spor hukukçuları derneği. Fransa'da kurulmuş bir dernek ve futbol hukuku konusunda dünyanın en yetkin en üst kuruluşu. Ben de bu oluşumun bilim komitesi ve tek Türk hukukçu olarak bulunuyorum. Buy konferans içerisinde de dediğimiz konuda sunumu yapacağız. Ama tabii ki bu konu ile sınırlı kalmıyoruz gittiğimizde bahsettiğimiz UEFA'nın, FIFA'nın, CAS'ın yetkilileri de hem yetkili hem konuşmacı olarak konferansta olacakları için çeşitli konularda fikir alış verişlerimiz oluyor. Dolayısıyla Buenos Aires'teki organizasyonun ve etkinliğin faydalı olacağını düşünüyorum. Herhalde Türkiye ile ilgili gelişmelerin de masaya yatırılacağı sohbetler olacaktır. Onlar ile ilgili de durum değerlendirmesini yaparız.
ESKİŞEHİRSPOR İLE SİVASSPOR'UN DURUMU
"Ne yazık ki Eskişehirspor ile Sivasspor'un önümüzdeki sene için Avrupa Ligi'ne girmeleri UEFA tarafından men edildi. Tabii bu 3 Temmuz sürecinin bir yansıması ve onun devamı. Ne yazık ki 3 Temmuz sürecinde Türk futbolu ve TFF Tahkim Kurulu iyi bir sınav veremedi. Hala o dönemdeki verilen kararların havada kalmasından, hukuken noksanlığından dolayı sorunlar yaşıyoruz. Eğer bir hukuk sistemi içerisinde bir karar verildiyse Türkiye Futbol Federasyonu tarafından bunun UEFA'ya çok iyi anlatılıp UEFA'nın ikna edilip bu karar çerçevesinde Trük futboluna ve Türk takımlarına en az zarar gelebilecek olan bir süreç yürütülmeliydi. Ancak bunun yürütülmediğini görüyoruz. Bundan sonra ne yapılabilir bunları değerlendirme yapılabilir. Her iki kulüp de Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS'a 10 gün içerisinde söz konusu cezalar ile itiraz etme hakkına sahip ve bunu yapacaklardır herhalde. Bu cezalara yapılan itirazlar yürütmeyi durdurma talebi olmak durumunda çünkü kura çekimlerinde Avrupa Ligi ile ilgili çok az bir süre kaldı. Bu konuda da artık kararı CAS verecek. Hep beraber bekleyip göreceğiz yürütmeyi durdurma kararları ve taleplerine ne tarz kararlar verilecek."
"TÜRK FUTBOLU 3 YILDIR SÜREKLİ SPOR YARGISI ÖNÜNDE CEZALAR ALAN BİR DURUMDA. BUNLARIN ÖNÜNE GEÇMEK TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU'NUN TEMEL SORUMLULUĞUNDA UMARIM BU KONU İLE İLGİLİ GEREKLİ ADIMLARI ATARLAR"
"Genel olarak değerlendirmek gerekirse Türk futbolu 3 yıldır sürekli spor yargısı önünde cezalar alan bir durumda. Bunların önüne geçmek Türkiye Futbol Federasyonu'nun temel sorumluluğunda umarım bu konu ile ilgili gerekli adımları atarlar."
"MAHKEME SAVCININ TALEBİNE BAĞLI DEĞİL"
"3 Temmuz süreci ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında savcının yeniden yargılanma talebi ile ilgili olarak, mahkemenin savcının talebine bağlı olmadığının altını çizen Özkurt, "3 Temmuz sürecinde Aziz Yıldırım boyutu ile ilgili çok önemli bir gelişme oldu geçen hafta. Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Savcısı dosya ile alakalı yaptığı değerlendirmesinde yeniden yargılanma talebi ve infazının durdurulması talebinde bulundu. Şu anda bu talep dosyayı incelemekte olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önüne gidecek. Burada da yapılacak olan değerlendirmede bir karara varılacak ve muhtemelen bir hafta-on gün içerisinde biz bu konu ile ilgili mahkemenin vereceği kararı görürüz diye tahmin ediyorum. Ancak unutulmamalı ki mahkeme savcının talebi ile bağlı değil. Dosyayı kendisi heyet halinde müstakilen inceleyecek ve nihai kararını açıklayacak. Bu önemli bir gelişmedir. Bu gelişme hayata geçerse, savcını talebi doğrultusunda karar verilirse o takdirde Sayın Aziz Yıldırım ve diğer ilgililer ile alakalı yeniden yargılama sürecinin söz konusu olacağını söyleyebiliriz. Bu Fenerbahçe açısından da çok önemli. Tabii ki Cumhuriyet Savcısı'nın yeniden yargılanmayı talep ettiği gerekçeler de çok önemli ve onun da incelenmesi çok önemli. Eğer tüm dosyanın hukuki zemininin noksanlığından ve tüm dosyanın hukuka aykırı bir şekilde hareket edilerek cezalandırılma yoluna gidildiği hususu ortaya çıkarsa veya bu şekilde bir yaklaşım olursa o takdirde Fenerbahçe ile ilgili UEFA tarafından verilmiş olan Şampiyonlar Ligi'nden men kararının da bu gelişmelerden etkilenmesi söz konusu olabilir. Tabii ki burada çok bilinmeyenli bir denklemden bahsediyoruz. Atılacak olan yeni adımların hukuki olarak çok iyi formule edilmesi gerekir. Eğer yeniden yargılanma başlarsa o takdirde Fenerbahçe'nin UEFA'ya yeniden başvuruda bulunup, 'benimle alakalı yaptığın yargılamanın temeli olan dosyada büyük sorunlar, büyük hukuki problemler gerçeğe aykırılıklar var. Dolayısıyla böyle bir karar artık ortadan kalktığı için ve yeniden yargılamaya başlanıldığı için böyle bir karar dayanarak bana vermiş olduğun cezayı düzelt' deme hakkı söz konusu olacak.
Tabii ki bunu ifade ederken UEFA nezninde bu girişimlerde bulunurken doğru yasal adımları takip ediyor olmak gerekecektir. Öte yandan bildiğiniz gibi Fenerbahçe'nin uzun zamandır yürüttüğü özellikle 1907 Derneği vasıtasıyla 'Adalete Fener Yak' kampanyası var. Bu kampanya çerçevesinde yeniden yargılanma talepleri çok güçlü bir şekilde dile getirildi."
"SAVCININ YENİDEN YARGILANMAYI TALEP ETMESİNİN ÖTESİNDE BUNUN HARİCİNDE SAYIN AZİZ YILDIRIM TARAFINDAN ANAYASA MAHKEMESİ'NE YAPILMIŞ BİR BİREYSEL BAŞVURU SÖZ KONUSU. ORADA DA NASIL KARAR ALINACAĞI VE NASIL BİR YAKLAŞIM SEGİLENECEĞİ AYRICA ÖNEMLİ"
"Şu andaki gelişmede Anayasa Mahkemesi önünde bildiğiniz gibi Sayın Aziz Yıldırım'ın bir bireysel başvurusu da söz konusu. Yani savcının yeniden yargılanmayı talep etmesinin ötesinde bunun haricinde Sayın Aziz Yıldırım tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılmış bir bireysel başvuru söz konusu. Orada da nasıl karar alınacağı ve nasıl bir yaklaşım sergileneceği ayrıca önemli. Anayasa Mahkemesi'nin bu yöndeki kararının ise Haziran ayı sonuna doğru çıkması bekleniyor. Dolayısıyla önümüzdeki günler Türk futbolu açısından bunun UEFA'ya yansıması açısından önemli günler. Hep beraber bekleyip göreceğiz"
Özkurt, Türkiye'de son zamanlarda UEFA, FIFA ve CAS ilişkilerinin zayıflığı nedeni ile çok büyük mağduriyetler yaşandığını belirterek, "Arjantin'de düzenlenecek olan bu Uluslararası Spor Hukuku Konferansı'na katılacak olan kişiler ve avukatlar, hukukçular arasında UEFA yetkilileri, UEFA Disiplin Dairesi'nde görevli Müfettişler bunun yanı sıra CAS'ta hakem olan yetkililer ve genel olarak spor hukukunda önemli dosyaların içerisinde bulunan hukukçular olacak. Dolayısıyla bu konferans bu bakımdan tam bir spor hukuku bir araya gelmesi olarak değerlendiriliyor. Biz de orada ülkemizi Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edip, hukuki görüşlerimizi bir hukukçu olarak izah etmeye çalışacağız. Sonuçta spor hukuku alanında bizlerin var olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de son zamanlarda spor hukuku sebebi ile UEFA, FIFA ve CAS ilişkilerinin zayıflığı nedeni ile çok büyük mağduriyetler yaşandı. Ümit ediyoruz ki bu mağduriyetler hep birlikte çalışılarak hem kulüplerimiz ile hem federasyonlarımız ile hem de genel olarak hukukçular bizlerin yapacağı çalışmaları ile giderilir. Türk Futbolu'nun 3 yıldır içerisinde bulunduğu bu sorunlardan artık kurtulması için biz de elimizden geleni yapmaya çalışacağız" dedi.
tezgah çok açık belli, önce yeniden yargılama ardından UEFA ayağı.. derken cezanın kalkması meselesi ve hiç bitmeyecek davalar,
yıllar sonra torunlarımıza anlatacağımız türk adaleti ve şike meselesi.böyle devam edip gider bu iş.
Mahkemenin karari cok önceden belliydi, alistira alistira aciklayacaklar.
Göz göre göre hukuk nasil katledilir dersi verecekler.
İlker Yazıcıoğlu
09.06.2014, 22:36
Bir devlet nasıl bu kadar alçalabilir?
Bir takım için yahu,bir takım...
Şöyle sakin kafayla şu ana kadar yaşanan ve de devletin takındığı tavrı düşünüyorum,hayretler içerisinde kalıyorum....
Nasıl da kokuşmuş,kirli,adaletsiz ve riyakar bir sistemimiz,daha doğrusu yöneticilerimiz var.....
Ülkeyi yönetene bak,tavırlarına bak,tutumuna bak,onun yerine aday olanların tavırlarına bak,laflarına bak....
Ne kadar utanılası bir ülkedir üzerinde yaşadığımız.....
Milli duygularımın bu denli intikam almayı isteyen bir noktaya geleceğine ölsem de inanmazdım....
Bu duygumun sebebi Trabzonspor'un hakkının yenmesi değil, bu rezilliğe göz yumulması.....
Yazık....
fanatikdevri
09.06.2014, 22:40
Bunların bir tane jöleli avukatı vardı,Emin Özkurt mu nedir,hani kendinden emin emin konuşuyordu da sonra UEFA ve CAS bunlara döşemişti 8'lik boruyu,yine o dallama antin kuntin konuşuyor,hadi hayırlısı o zaman.
Bu arada bizim hukuk kurulu futbola siyasi müdahale ile ilgili raporları ulaştırıyorsa sadece ordan bile ceza alır TFF,Bosna Hersek Federasyonu Dayton barış anlaşması gereği bir Boşnak bir Sırp asıllı eş başkanlık şeklinde yönetiliyordu,Uefa Barış antlaşmasını bile dikkate almadı,bizim kurallarımıza uyacaksınız,siyasi olarak da kimse size karışamaz dedi ve süresiz men ile tehdit etti ve evet tahmin ettiğiniz gibi Bosna federasyonu tek başkana döndü.
10 milyar dolara yakın bir paraya hükmediyor her yıl UEFA az bir rakam değil.Koruyacaktır futbolunu.
İlker Yazıcıoğlu
09.06.2014, 22:48
Yahu şu yaşananlara,tartışılanlara bak!!
Niye bu kadar dejenere bir ülkeyiz biz,eskiden bu kadar bozuk değildik.
Hırsız yine vardı,sahtekar yine vardı,adaletsizliği savuna yine vardı ama bu kadar cesur değillerdi...
Şu yaşananların hepsi bir takımı kurtarmak için mi yani??
Midem bulanıyor yahu...Nasıl bir kirdir,pasaktır bu?
Şu yaşananlara bak?
Şu ülkeyi yönetenin hırsızlık ve adaletsizlik karşısında takındığı tavra bak?
Onun koltuğuna aday olanların tavırlarına,tutumlarına bak!!
Utanıyorum yahu şu ülkeden vallahi de billahi.....
Bu kadar rezillik olur mu?
Boku çıktı artık afedersiniz,iğreniyorum.....
UEFA Allah senin de belanı versin,ne boka yararsın,neyi bekliyorsun?
Gir artık devreye...
Şerefsizler....
inadina61_08
09.06.2014, 22:51
:alkış:
Kesinlikle. Toplumda eğitim seviyesi yükseldikçe ahlak ,dürüstlük gibi kavramlarda geriye itiliyor ne yazık ki. Ne okuyorsak yada ''neresinden'' okuyorsak artık!
Avrupada teknik okul bitirmiş bir adamın asgari dürüstlük düzeyi ,Türkiyede master yapıp plazalarda bol sıfırlı maaş bordrosu sahibi olan kravatlılardan ,mini eteklilerden misliyle fazla.
Şike sürecini manipüle edip toplumu zehirleyenlere dikkat edin. Bir tanesi ilkokul mezunu mu ,baksan hepsinin Cv'si dolduracak yer kalmaksızın ileri düzeydir.
Adam trilyonlarla oynuyor sonra herşeyi açıklayacağım diye basın toplantısı yapıp 2 saat zırvalayarak ''Ey Ali Koç yukarıda Allah var, ben mi feneri korumamışım'' diyor!
Allah cümlesini kahretsin!
Türkiyede Eğitim seviyesi hiç görülmediği kadar düştü, sadece diplomalı kişi sayısı arttı. Ortaokuldan okuma yazma bilmeyen kişilerin mezun olduğunu biliyormuydunuz, bu kişiler eğer tutturabilirse ehliyet de alabildiğini biliyormuydunuz.
aramızda öğretmen varsa söylesin, Test sınav yerine tüm soruları klasik sorulardan sorun bakalım başınıza ne geliyor. ben denedim, en yüksek not(%4 hariç) 35... Maalesef buna benim güzel ülkemde Eğitimli insan diyecekler, kazara ünv. kazanacak ve birilerinin başına geçecek. neyse derin mevzu.
Ama özeti şu;
düşecekler, kaçamayacaklar, hapse girecekler, Kupa gelecek ve yıllar sonra kendi camiaları bile isimlerini ahlaksız olarak anacak.
fanatikdevri
09.06.2014, 22:51
Yahu şu yaşananlara,tartışılanlara bak!!
Niye bu kadar dejenere bir ülkeyiz biz,eskiden bu kadar bozuk değildik.
Hırsız yine vardı,sahtekar yine vardı,adaletsizliği savuna yine vardı ama bu kadar cesur değillerdi...
Şu yaşananların hepsi bir takımı kurtarmak için mi yani??
Midem bulanıyor yahu...Nasıl bir kirdir,pasaktır bu?
Şu yaşananlara bak?
Şu ülkeyi yönetenin hırsızlık ve adaletsizlik karşısında takındığı tavra bak?
Onun koltuğuna aday olanların tavırlarına,tutumlarına bak!!
Utanıyorum yahu şu ülkeden vallahi de billahi.....
Bu kadar rezillik olur mu?
Boku çıktı artık afedersiniz,iğreniyorum.....
UEFA Allah senin de belanı versin,ne boka yararsın,neyi bekliyorsun?
Gir artık devreye...
Şerefsizler....
Acaba diyorum futbolu ciddiye mi almıyorlar,futbol seven insanları harbiden de sokak serserisi,işe yaramaz sürüsü mü görüyorlar.Nedir yani,anlatsalar dertlerini.
İlker Yazıcıoğlu
09.06.2014, 22:54
Acaba diyorum futbolu ciddiye mi almıyorlar,futbol seven insanları harbiden de sokak serserisi,işe yaramaz sürüsü mü görüyorlar.Nedir yani,anlatsalar dertlerini.
Valla onu bunu bilmem de ben çok sıkıldım artık bunlarla ayı havayı solumaktan.
Futbolu ciddiye almadıklarını düşünmüyorum hatta gereğinden fazla ciddiye aldıkları için bugün bu noktadayız bence....
Sefaenes
09.06.2014, 22:54
Uefa da en büyük engel Senez Erzik hükümet ve muhalefet nasil türkiyede fb koruyorsa uefa da da senez ersiz koruyor
Eğitim ve öğretimi karıştırmayalım lütfen.
Öğrenim düzeyi hiçbir şey ifade etmez madden hariç. Ama eğitim her şeydir.
İlker Yazıcıoğlu
09.06.2014, 22:56
Eğitim ve öğretimi karıştırmayalım lütfen.
Öğrenim düzeyi hiçbir şey ifade etmez madden hariç. Ama eğitim her şeydir.
Öğretmenim haklı...
gurur6134
09.06.2014, 22:56
17nde uefa yaptirimlari uygulamazsa tff ye artik uefada dusmanimizdir ser gucler yeni bir cephe acmislardir resmi olarak karsimizda bu savasda bu boyle biline ve ona gore gardimiz alina hukuk kurulu tarafindan..
fanatikdevri
09.06.2014, 23:02
Valla onu bunu bilmem de ben çok sıkıldım artık bunlarla ayı havayı solumaktan.
Futbolu ciddiye almadıklarını düşünmüyorum hatta gereğinden fazla ciddiye aldıkları için bugün bu noktadayız bence....
Daha doğrusu f.bahçe ve A.Yıldırım'ı çok önemsiyorlar, bu ikisini ciddiye alıyorlar,hepimiz biliyoruz eğer bu yaşananlarda roller değişik olsa biz şu anda 3.ligde sürünüyor olurduk.
Futbolu değil,parası olan,popüler olanı önemsiyorlar,3 Temmuz tarihinden bu tarafa şu fener denen takımın yaptıkarını başka ülkede yapsa o kulübün kapısına kilit vurur,A.Yıldırım'ı tımarhanaye tıkardılar.
Futbolu ciddiye alsalar,hakedene hakkını verir,futbolu korurdular.
TekfurÇayır 61
09.06.2014, 23:02
Atilla Dilaver @AtillaDilaver · 6 sa. (https://twitter.com/AtillaDilaver/status/476006134219034625)
1/2-TS Kulübü,camiası,şehir ve taraftar bir an önce ortak tavır belirlemelidir. Başta MV ve belediye başkanları olmak üzere.
Atilla Dilaver @AtillaDilaver · 6 sa. (https://twitter.com/AtillaDilaver/status/476006355061731329)
2/2- Ya ortaya bir irade konulacak ya da bu mücadeleden vazgeçilecek. Durum bu noktaya gelmiştir. Herkes net olmak zorundadır.
Kritik bir noktadayız sanırım.
Koray Böyük
09.06.2014, 23:07
Atilla Dilaver @AtillaDilaver · 6 sa. (https://twitter.com/AtillaDilaver/status/476006134219034625)
1/2-TS Kulübü,camiası,şehir ve taraftar bir an önce ortak tavır belirlemelidir. Başta MV ve belediye başkanları olmak üzere.
Atilla Dilaver @AtillaDilaver · 6 sa. (https://twitter.com/AtillaDilaver/status/476006355061731329)
2/2- Ya ortaya bir irade konulacak ya da bu mücadeleden vazgeçilecek. Durum bu noktaya gelmiştir. Herkes net olmak zorundadır.
Kritik bir noktadayız sanırım.
Her zaman oyleydik zaten. Bakan Özak bu konu hakkında neden konuşmuyor acaba eski spor bakanı niye konuşmuyor kim sahip çıkacak bu takıma. Yerken çok iyiydi de simdi neyden korkuyorlar. Herkes isine gelince herşeyi yapıyor şimdi kimse niye konuşmuyor. Bakan Özak yildizlidaki evleri yaptırırken isi iyiydi şimdi gerçekleri niye konuşmuyor. Özak yada özak gibi olanlar şimdide is başında mevcut yönetimi indirip istedikleri adamı basa geçirip hem şike konusunda bende TS yeme konusunda istediklerini yaptiracaklar. Onun için gerçekleri geç gördüğüm için muhalefet olduğum İHO nun her türlü arkasndayim..
Şike olayının başından beri Trabzonspor olarak fb ile mücadele etmiyoruz. Bunu bugünlerde iyice anlamış oldum.
Bizim 3 senedir aktif olarak mücadele ettiğimiz kesim Dünyada ki şike ve bahis örgütüdür. fb bu örgütün Türkiye ayağıdır.
Tek tek herşeyi kanıtlandırmaya gerek yok. Zaten yaşananları görüp biliyoruz.
İşin ilginç tarafı şike ve bahis mafyasının kolları o kadar derin yerlere ulaşmış ki(malum sınırsız para var) ne interpol ne uefa ne fifa ne de ülke yönetimleri buna dur diyemiyor. Uefa ve Fifanın isimleri zaten rüşvet skandallarına karışmış.
Neyse konu uzar gider, işimiz zor ama yılmak yok Allah yardımcımız olsun.
Furkan Özdem
09.06.2014, 23:21
Şike olayının başından beri Trabzonspor olarak fb ile mücadele etmiyoruz. Bunu bugünlerde iyice anlamış oldum.
Bizim 3 senedir aktif olarak mücadele ettiğimiz kesim Dünyada ki şike ve bahis örgütüdür. fb bu örgütün Türkiye ayağıdır.
Tek tek herşeyi kanıtlandırmaya gerek yok. Zaten yaşananları görüp biliyoruz.
İşin ilginç tarafı şike ve bahis mafyasının kolları o kadar derin yerlere ulaşmış ki(malum sınırsız para var) ne interpol ne uefa ne fifa ne de ülke yönetimleri buna dur diyemiyor. Uefa ve Fifanın isimleri zaten rüşvet skandallarına karışmış.
Neyse konu uzar gider, işimiz zor ama yılmak yok Allah yardımcımız olsun.
Karşımızda olan şey dünyadaki şike ve bahis örgütü değil direk dünyadaki siyasal, ticari düzendir. Günümüzde kimin nüfusu ve nüfuzu fazlaysa haklı odur. Malesef...
Edep edep edep.
Neyin olduğu önemli değil. İş edebi, okuma edebi, konuşma edebi, oturma edebi, yeme içme söyleme, gezme, her ne ise onun edebi... İşte en büyük eksiklik.
İnsan olmak yetiyor oysa ki.
En açık örnek vali örneğidir.
Vali olmuştur ama adam olamadığından babasını ayağına çağırır.
İnsanların öğrenim düzeyleri eğitim seviyeleri hakkında bilgi vermiyor.
Eğitim ailede başlar. Bir çocuğun vicdan, ahlak, kişilik karakter gelişiminin ilk basamağı ailedir.
Sonra okul ve çevre devreye giriyor. Birçok yönden hayatın yönü değişebilir okulda.
Öğretmenin eğitim tarafı ağır basmalıdır. Ama maalesef ülkemizde öyle bir şey yok.
Öğretmenlerimizin kaç tanesi ders anlatmaktan başka insanlığı anlatıyor ki?
Toplumun yüzde kaçı sağlıklı bir ailede büyüyor?
Herkes suçludur. Anneler de babalar da öğretmenler de bütün insanlar da.
Yıllardır tekdüze bir sistemle robot yetiştirme derdinde olan bir ülke.
Daha birinci sınıftan elinden alınan bir özgürlük. Baskıcı insanlar, susturulmuşluk, sorguya izin vermemek.
Rahat bir yaşam standartı olmayan bir ülke.
Bana kalırsa her şeyin özü insanların iş/görev/hak ahlakı olmaması.
Bir aile çocuğunu terbiye etmiyor, bir okul da etmiyor, çevre zaten çığrındann çıkmış. Burada nasıl insanlar ortaya çıkar? İşte böyle ahlak yoksunu, böyle vicdansız, böyle aşağılık.
2+2 4 yapıyor ve elimize para geçince misyonumuz tamamlanıyor.
Bencil düşünceler bencil tutumlar.
Herkes unutuyor ki, aynı ortamda yaşamak için herkesin birbirine karşı sorumluluğu var.
Ama kimsenin umrunda değil.
Yazıklar olsun.
Önce insan olmayı öğretmeyen herkese, hepimize yazıklar olsun.
Herkes sapkasını önüne koyup düşünmelidir.
Ben bu toplumun refahı için ne yaptım diye.
Ama artık düşünecek insanımız da kalmadı. Yozlasmanin dibine, ahlaksızlığın zirvesine vurduk toplum olarak.
Yazacak çok şeyim var aslında kattım hepsini o yüzden.
Bu ülkede nefes almak bile zor.
Uefa da en büyük engel Senez Erzik hükümet ve muhalefet nasil türkiyede fb koruyorsa uefa da da senez ersiz koruyor
$ike destekcisi Senes Erzik bilir bu isleri. Zamaninda Boluspor Adana Demirspor arasinda $ike yapilip Malatyaspor magdur edilip ligden düsürülmüstü. Federasyon sus payi olarak 2 milyon TL (o zamanki) vererek olayi yatistirmisti. Bilin o federasyonun baskani kimdi? Belliki bu senaryoyu tekrar canlandirmak icin her türlü pislige bas vurmaktan kacinilmayacaktir.
Trabzonlu ve Trabzonsporlu gözünü dört acmali, ama transfer olsun nasil olursa olsun sayisida yadirganmayacak derecede yüksek.
Yapilacak iki sey var:
1) Bütün olup bu yaz bu pislige son verdirilmeli
ya da
2) kulüb kapisina:
http://www.kepenkservis.com/up/1384421564kilit2.jpg
TekfurÇayır 61
09.06.2014, 23:26
Haziran sonunu beklemeyeceğim, ben de artık karamsarların safındayım.
UEFA'nın eli bu kadar güçlüyken kendini niye şiketarlaya karşı garantiye almaya çalışıyor diye şaşırıyordum, anlam veremiyordum, şiketarla ne yapabilir ki UEFA'ya diyordum, jeton yeni düştü.
Şikebahçenin bir süre sonra aklanacağını ve bu aklama faaliyetine kendisinin de katılacağını bilen bir UEFA, aklanma sonrası kendisine açılabilecek tazminat dâvâsına karşı kendini garantiye alıyormuş.
Şimdi anladığım bu.
Başkanın hukuk kurulu üyelerinin işine niye önce son verip sonra geri çağırdığını, UEFA'nın niye Temmuz 17'sine tarih verdiğini de şimdi anladım. Zaman/zamanlama üzerine kurulu bir plan işliyormuş.
inadina61_08
09.06.2014, 23:26
ah ben yine iyi yazamadım
inadina61_08
09.06.2014, 23:31
Edep edep edep.
Neyin olduğu önemli değil. İş edebi, okuma edebi, konuşma edebi, oturma edebi, yeme içme söyleme, gezme, her ne ise onun edebi... İşte en büyük eksiklik.
İnsan olmak yetiyor oysa ki.
En açık örnek vali örneğidir.
Vali olmuştur ama adam olamadığından babasını ayağına çağırır.
İnsanların öğrenim düzeyleri eğitim seviyeleri hakkında bilgi vermiyor.
Eğitim ailede başlar. Bir çocuğun vicdan, ahlak, kişilik karakter gelişiminin ilk basamağı ailedir.
Sonra okul ve çevre devreye giriyor. Birçok yönden hayatın yönü değişebilir okulda.
Öğretmenin eğitim tarafı ağır basmalıdır. Ama maalesef ülkemizde öyle bir şey yok.
Öğretmenlerimizin kaç tanesi ders anlatmaktan başka insanlığı anlatıyor ki?
Toplumun yüzde kaçı sağlıklı bir ailede büyüyor?
Herkes suçludur. Anneler de babalar da öğretmenler de bütün insanlar da.
Yıllardır tekdüze bir sistemle robot yetiştirme derdinde olan bir ülke.
Daha birinci sınıftan elinden alınan bir özgürlük. Baskıcı insanlar, susturulmuşluk, sorguya izin vermemek.
Rahat bir yaşam standartı olmayan bir ülke.
Bana kalırsa her şeyin özü insanların iş/görev/hak ahlakı olmaması.
Bir aile çocuğunu terbiye etmiyor, bir okul da etmiyor, çevre zaten çığrındann çıkmış. Burada nasıl insanlar ortaya çıkar? İşte böyle ahlak yoksunu, böyle vicdansız, böyle aşağılık.
2+2 4 yapıyor ve elimize para geçince misyonumuz tamamlanıyor.
Bencil düşünceler bencil tutumlar.
Herkes unutuyor ki, aynı ortamda yaşamak için herkesin birbirine karşı sorumluluğu var.
Ama kimsenin umrunda değil.
Yazıklar olsun.
Önce insan olmayı öğretmeyen herkese, hepimize yazıklar olsun.
Herkes sapkasını önüne koyup düşünmelidir.
Ben bu toplumun refahı için ne yaptım diye.
Ama artık düşünecek insanımız da kalmadı. Yozlasmanin dibine, ahlaksızlığın zirvesine vurduk toplum olarak.
Yazacak çok şeyim var aslında kattım hepsini o yüzden.
Bu ülkede nefes almak bile zor.
sadece bir satır yazmıştım değiştirme ihtiyacı duydum bu yazı yüzünden.
yazdığım
;) sanırım geçen yılda aynı konu vardı. ben hala bir bütün olarak düşünüyorum :cool:
Bu ikisinin bir arada olmadığı bir Eğitim ve Öğretim yılı istemiyorum deyip konuyu kapatayım.
buydu. ikisi olmadan olmaz dediğim kalınlaştırdığım yerler. İkisinin bir arada olmadığı diploma hep can kaybı demek. Tekrar ruhları şâd olsun.
sadece bir satır yazmıştım değiştirme ihtiyacı duydum bu yazı yüzünden.
yazdığım
;) sanırım geçen yılda aynı konu vardı. ben hala bir bütün olarak düşünüyorum :cool:
Bu ikisinin bir arada olmadığı bir Eğitim ve Öğretim yılı istemiyorum deyip konuyu kapatayım.
buydu. ikisi olmadan olmaz dediğim kalınlaştırdığım yerler. İkisinin bir arada olmadığı diploma hep can kaybı demek. Tekrar ruhları şâd olsun.
Ben de ikisini istiyorum. Olması gereken odur zaten.
Tek başına insan olmanız da, tek başına diploma sahibi olmanız da işe yaramıyor.
Hep bir taraf eksik kalıyor bir yerde.
Kalmasın.
Hep bilgilerimizle hem de insanlığımızla yaşarsak en büyük kalkınma odur.
Mustafa Ayazoğlu
09.06.2014, 23:46
Haziran sonunu beklemeyeceğim, ben de artık karamsarların safındayım.
UEFA'nın eli bu kadar güçlüyken kendini niye şiketarlaya karşı garantiye almaya çalışıyor diye şaşırıyordum, anlam veremiyordum, şiketarla ne yapabilir ki UEFA'ya diyordum, jeton yeni düştü.
Şikebahçenin bir süre sonra aklanacağını ve bu aklama faaliyetine kendisinin de katılacağını bilen bir UEFA, aklanma sonrası kendisine açılabilecek tazminat dâvâsına karşı kendini garantiye alıyormuş.
Şimdi anladığım bu.
uefa ve fifa
şikeye sıfır tolerans diyor
rüşvete hayır diyebiliyor mu
malum ki hem fifa hem uefa da yolsuzluk var
aksi halde zerre mahkeme kararlarının önemi yok
bu işi çözecek uefa ve fifa satın alınmadığı sürece ümitsizliğe yer olmamalı
TekfurÇayır 61
09.06.2014, 23:49
uefa ve fifa
şikeye sıfır tolerans diyor
rüşvete hayır diyebiliyor mu
malum ki hem fifa hem uefa da yolsuzluk var
aksi halde zerre mahkeme kararlarının önemi yok
bu işi çözecek uefa ve fifa satın alınmadığı sürece ümitsizliğe yer olmamalı
Benim karamsarlığım ümitsizlik anlamıda değil, Müslümana ümitsiz olmak haramdır. Herkesin planının üzerinde Allah'ın planı var ve O'nun ne dilediğini henüz bilmiyoruz.
Bir de UEFA'nın bu işte şiketarlanın yanında olduğunu ama bunun rüşvet yoluyla olmadığını düşünüyorum.
Biri bana gerekçesi ile "Uefa ne bekliyor?" sorusuna cevap verse herhalde günlerim daha huzurlu geçerdi.
TekfurÇayır 61
09.06.2014, 23:56
Biri bana gerekçesi ile "Uefa ne bekliyor?" sorusuna cevap verse herhalde günlerim daha huzurlu geçerdi.
Ben anladığımı söyleyebilirim ama bu günlerini daha huzursuz hâle getirir.
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 00:00
17 temmuz da uefa son kararı vermeyecek
bir duruş sergileyecek, TFF ye yönelik bir bildiri sunmalarını
şikeye karşı yapılması gereken adımları ve uygulanmaması halinde atabileceği adımları hatırlatmasını bekliyorum
bu noktada fifa nın devreye girmesi için gerekli adımların atılması şart
sion örneğinde fifa devreye girmesi ile sorun çözüldü
vaybe yaşadığım yer ölmüş adamın gıyabında mahkeme açıp adamı suçlu bulup mağdurlara iadeyi itibar yaparken bizdeki
olaya bakın ki ayan beyan suçu olanlar aklanacak........
bencede her şey planın bir parçası, uefa-fb-yeniden yargılama, bir zincir halinde düşünüldüğünde bunların hiçbirisi tesadüf olamaz.
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 00:05
uefa bir güç elbet, bir yere kadar
fifa devreye girmediği sürece fenerbahçe'nin ve dahlinde tüm şike yapan kulüp ve kişilerin ceza alma boyutuna gelmesi
uefa için oldukça sıkıntılı fifa nın devreye girmesi gerekli ve zaruri
bu uefa nın alacağı veya almayacağı kararlar için 17 temmuz sonrası için düşünülmeli
17 Temmuz ...
17 Temmuz ...
17 Temmuz ...
-PlayMakeR-
10.06.2014, 01:26
Gece gece moralim düzeldi. Savcılık mütalasına ulaştım http://s3.dosya.tc/server24/3kcoCY/123.pdf.html (alttaki ufak download yazan yerden indirin). Savcının itirazı cezaların fazla verilmesine benzer birşeyemiş (suç bir nevi kabul edilmiş). Belgenin sonuç kısmına bakmanız yeterli olacaktır. Peki bunun amacı nedir diye düşünürsek KESİNLİKLE SÜRECİN UZATILMASI (UEFA sopasının inmemesi için atılmış bir adım). Cumartesi delillerin sahte olması gibi bir durum mu çıkaracaklar diye düşünüyordum ama zaten aziz delillerdeki tapeleri kabul etti ve Yargıtay telefon dinlenerek elde edilen delillerle ilgili kullanılabilir kararını verid ocak ayında. Şu an rahataladım baya süreci sadece uzatmak amaçları bana göre. Şu delillerle azizi demirören bile yargılasa basar hapis cezasını.
Umarım hukuk kurulumuz uyumaz UEFA ya savcı mütalasını gönderir ve Yargıtay kararının en üst merci olduğunu vs hatırlatır amaç UEFA tarafında gelecek bir yaptırım isteminin engellenmesi. Ayrıca 13. Ağır ceza mahkemesinin kararı temyizede götürülmeli.
Tek anlayamadığım savcının böyle bir yetkisinin olup olmadığı.
bizim avukatların verdiği dilekçeyi mahkeme değerlendirsin demiş en sonunda ama recep özcan ın verdiği dilekçeyi direkt reddetmiş,
bellkiki cezayı azaltıp azizi serbest bırakacaklar,
olayı şike,şikeye teşebbüs, teşvik primi diye 3'e ayırmış hepsinin cezası ayrı ayrı demiş, aynı maçta Azize şikeden ceza verirken
ötekine teşebbüsden veriliyor demiş, yalnız orda iletişim tespit tutanakları tek başına delil olarak kullanılmış ve bu şekilde bir çok
sanık hakkında karar verilmiş ve o arada yasanın değişmesi nedeniyle örgüt suçuna bu kişileri izafe etmek yerinde olmaz gibi bir
şeylerde yazmış.
Uefa da en büyük engel Senez Erzik hükümet ve muhalefet nasil türkiyede fb koruyorsa uefa da da senez ersiz koruyor
bu gerçeği sen ben hiç kimse görmüyor..adam fb kongre üyesi..onun sayesinde süreç bu kadar uzadi..birde uefa da en kidemli
Yiğit Gayretli
10.06.2014, 08:19
fenerliler'in düşüncesi: "Yalan yanlış, bu işi yeniden yargılanma sürecine bir soksak yeter bize. Sonra zaten yeni mahkemede katakulliler ile ayarlanır temiz temiz..."
Yok öyle yağma :) Yok öyle üç kuruşa beş köfte :)
Celal Demir
10.06.2014, 08:20
Taylan Üner: "Eğer UEFA'dan gereğinin yapılması konusunda bir yazı gelir ve federasyon buna uymaz ise istifa eder, kamuoyuna her şeyi açıkça söylerim."
Mustafa Beyazlı: "UEFA TFF'den rapor isteyerek, şike dosyasının kapanmadığını gösterdi. 3 Temmuz sonrası yapılan hatalar tekrarlanmamalı ve gereği yapılmalı."
TFF'nin Trabzon kökenli iki yönetim kurulu üyesi Taylan Üner ve Mustafa Beyazlı, SABAH'a şike süreci ile ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Üner, 17 Temmuz'da UEFA'nın TFF'ye "Gereğini yapın" demesini beklediklerini söyleyerek, "Bugüne kadar orada ızdırap çekerek kalmamızın nedeni de bu. Bu yazı gelir ve federasyon buna uymaz ise orada daha fazla kalmanın anlamı yok ki! İstifa ederim. Basının karşısına çıkar her şeyi kamuoyuyla açıkça paylaşırım" dedi.
UEFA'YA UYULMAK ZORUNDA
Mustafa Beyazlı da TFF'nin UEFA'ya bağlı olduğunu hatırlatarak, "UEFA, TFF'den savunma isteyerek sürecin tamamlanmadığını gösterdi. Ve bu yazı geldiği anda gereği yapılmalı. Çünkü spor hukukunun kuralları bellidir. UEFA'nın bu konudaki kararları da bellidir. Ama Türkiye şike cezalarında dünyadaki şike kararlarıyla çelişti. Bunun ortadan kaldırılması lazım. Türkiye, UEFA'ya üye bir ülkedir. Onun vereceği her türlü kararı kabul etmiştir. Haliyle o kararlara da uymak durumundayız. Küme düşürme isteği de bunlardan biri" şeklinde konuştu.
sabah
Bud Spencer
10.06.2014, 09:13
Allah sizin gibi adi serefsizlerin belasini versin. cocuklarinizdan ciksin.
din, iman, ahlak, seref, adalet yoksunu bunlar.
Savcıya gel Yargıtayın onadığı kararı değiştiriyor. Savcı>Yargıtay
Bud Spencer
10.06.2014, 09:47
Savcıya gel Yargıtayın onadığı kararı değiştiriyor. Savcı>Yargıtay
savci>(mahkeme+oradaki hakimler)+(yargitay+oradaki hakimler)
o savciyi bulup agzini burnunu kiracaksin, onun diplomasini alip yirtacaksin, serefsiz herifin
bunu yapacak adam kalmadi ülkede
Punisher-61
10.06.2014, 09:55
Fener uefadan ceza yedi ama lige karismayacak.. uefaya türkiyeden para gitmistir lige karismasin diye... koca türkiyenin basbakini kendi buna ugrasti zaten
Gesendet von meinem GT-I9195 mit Tapatalk
Punisher-61
10.06.2014, 09:58
Ben artik azizin ne zaman iceri girecrgini bile daha beklemiyorum burasi türkiye... burda hukuk yok..adami kurtarmak icin yeniden yargilayacaklar..
Gesendet von meinem GT-I9195 mit Tapatalk
gurur6134
10.06.2014, 10:00
Resmi basvuru yapmasak uefanin harekete gececegi yoktu..onlarda bu carkin icindeler senez aktif orda..fifa kozu kullanilmali uefaya karsi yabanci basina ilanlar roportajlar verilmeli uefanin guvenirliligi sarsilmaliki baski altina alinsin uefa..
savci>(mahkeme+oradaki hakimler)+(yargitay+oradaki hakimler)
o savciyi bulup agzini burnunu kiracaksin, onun diplomasini alip yirtacaksin, serefsiz herifin
bunu yapacak adam kalmadi ülkede
paralel ayağına savcıları değiştirdiler, kendi fikirlerine yakın ve dediklerini yapacak adamları koydular yerlerine.
İşin tuhaf tarafından biri de şikecileri yargılayan hakim ve savcıların çoğu fb kongre üyesi. Bu başlı başına skandal.
Bud Spencer
10.06.2014, 10:15
paralel ayağına savcıları değiştirdiler, kendi fikirlerine yakın ve dediklerini yapacak adamları koydular yerlerine.
İşin tuhaf tarafından biri de şikecileri yargılayan hakim ve savcıların çoğu fb kongre üyesi. Bu başlı başına skandal.
dizilisteki siralamayi biraz yanlis yapmisim
tabiki ilk önce büyük padisahimiz, adalet düskünü, daima haklinin yaninda olan tayyyyyyip erdogan gelir
ve bu sahsi ne yasalar, ne mahkemeler, hakimler, savcilar baglar
önce büyük agamiz, bagimsiz basimiz rte...ne derse ne yaparsa hakkidir ve dogrudur
hemen onun altinda sisko iranli ve oglu bilal bulunur
ardindan o dinsiz savci
-----
aziz ve cetesini nereye sigdiracagimi bilemedim yanliz
Uefa gereğini yapmazsa elbette ki hukuk kurulumuz olayı Fifa'ya taşır diye düşünüyorum. Yok öyle yağma.
Bud Spencer
10.06.2014, 10:20
Uefa gereğini yapmazsa elbette ki hukuk kurulumuz olayı Fifa'ya taşır diye düşünüyorum. Yok öyle yağma.
orasi öylede fifa'ya ne Kadar güvenebiliriz
qatar'a dünya kupasini nasil verdikleri ortada
uefa isvicre yasalarina bagli arkadaslar, ya fifa? onlar hangi ülkenin yasalarina bagli? bilen aydinlatabilirmi lütfen
duyurukcu
10.06.2014, 10:30
17 Temmuz ...
17 Temmuz ...
17 Temmuz ...
karar 17 temmuzda çıkmayacaktır muhtemelen bir kaç gün geç açıklanır
duyurukcu
10.06.2014, 10:42
Fener uefadan ceza yedi ama lige karismayacak.. uefaya türkiyeden para gitmistir lige karismasin diye... koca türkiyenin basbakini kendi buna ugrasti zaten
Gesendet von meinem GT-I9195 mit Tapatalk
yaf saçmalamayın lige karışmazmış mış mış karışmasın da görelim bak bir daha şikeden kime ceza verebiliyor ondan sonra yunanda olimpiakos fransada psg italyada juventus vb liginde kuvvetli olan takımlar nasıl şike yapıyor nasılsa 2 sene avrupayla yırtarız mantığı oluşur özellikle bizim gibi takımları avrupada başarılı olmayan ülke takımlarında..o yüzden senin bahsettiğin şey mümkün değil..
Muhammet Hacısalihoğlu
10.06.2014, 10:55
UEFA 17 Temmuzda kararı verilmek üzere TFF ye soruşturma başlattı bizimkiler hala UEFA niye karışsın diyor :)
Arkadaslar burayi bu kadar umutsuz gormeyi anlayamiyorum. UEFA son uc yilda sirf Turkiye'de ki olaylar yuzunden iki kere sikeyle mucadele usullerini degistirdi.
Daha onceleri UEFA sadece kendi ulkesinde ceza alir ya da direk Avrupa kupalarinda herhangi bir sike ve ya mac sonucuna etki etme gorurse ceza veriyordu. Daha sonra bunu herhangi bir sekilde teiz olmamak diye degistirdi ve temiz kagidi denilen ortaya cikardi. Sonrasinda en son kuluplerin gereken cezayi gormedigine kanaat getirirse gecmise yonelik federasyonlara yaptirim uygulamayi kabul etti ve TFF'de bu kararin altina imza atti.
Bu saatten sonra UEFA'nin herhangi bir islem yapmamasi kendi kanunlarini - kurallarini cignemek olur ki, bu Avrupa'da kabul goren birsey degil.
Eger savci deliller hukuksuz ele gecirildi diye mutala verseydi UEFA o zmaan kararini gozden gecirebilirdi. Ancak sike ve tesvik yapildigi kabul edilip cezalarin uygulanmasinda hata olmasi UEFA'nin kararini degistirmesini saglamaz. UEFA bir macta bile sike ve ya tesvik olsa cezalandiriyor. O nedenle benim icim ferah.
TFF de uyucak, uymak zorunda...
Celal Demir
10.06.2014, 10:58
herşey istediğimiz gibi gelişecek rahat olun...
Ceyhan61
10.06.2014, 11:11
küme düşürme uefanın yetkisinde o düşür derse mecbur düşürecekler mahkemyle yeniden yargılanmayla alakası olmaz zaten
Sadece sen değil buraya yazanların çoğu bu UEFAyı gözünüzde çok büyütüyorsunuz UEFA bugüne kadar hangi yetkiyle ve hangi maddeyle şikeden kimi düşürtmüş? onu söyle bana!! öyle bi yetkileri olsa düşürttecek olsalar şimdiye kadar çoktaan düşürtürlerdi hem o düşen takımları kendi ülke federasyonları düşürttü ve o ülkelerde siyasiler başbakanlar iş dünyası medya dünyası topyekün şike yapan takımların yanında yeralmadı o ülkelerde şike yapan takımları ligde tutmak o takımlara ceza verdirtmemek için kurallar ve yasalar değiştirilmedi hukuk sistemi alt üst edilmedi bu nedenler oralarda cezalar verildi ama burası TÜRKİYE bunu unutmayın.
Burası TÜRKİYE dedik bakın sizin başbakanınızın bu konuda düşünceleri neler izleyin ve öğrenin:
http://www.youtube.com/watch?v=I65xEjmT7cI
Başbakan Erdoğan, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la ilgili kararın sorulması üzerine de, "Ben şu anda başbakanım. Türkiye'deki kulüplere aynı mesafedeyim. Çocukluğumdan beri Fenerbahçe'ye özel muhabbetim var. Bu muhabbetim ayrı bir yerde. Ama konuyla ilgili karar ki ben UEFA'nın buradaki toplantısında yaptığım konuşmada açıklamıştım, tüzel kişilikleri cezalandırmak değil, bireyleri eğer suçluysa cezalandırmak doğru olandır demiştim. Bunu siyasi partiler, dernekler için de aynı şekilde kullanıyorum.
Fenerbahçe camiasının diyelim ki 20-25 milyon taraftarı var, Beşiktaş'ın 15-20 milyon taraftarı var. Böyle bir karar alındığı zaman o kitlenin tamamını cezalandırmış oluyorsun. Burada böyle bir yanlış yapmışsa ona cezayı verebilirsiniz ama kalkıp da bir kulübe böyle bir şeyin yapılmasını ben aslında tasvip etmiyorum. Bu yıllardır UEFA'nın kuralları çerçevesinde var.
Bu kuralları koyan insan. Siz de gelin bu yanlışı düzeltin. Dolayısıyla bu yanlışı düzeltmek suretiyle de yıllardır, on yıllardır devam eden yanlış artık kulüplerin boynunda bir testere gibi, bir satır gibi durmasın. Bunu kaldıralım. Bu kuralları koyan insan. Siz de gelin bu yanlışı düzeltin. 10 yıllardır devam eden yanlış kulüplerin boynunda bir testere, bir satır gibi durmasın. Bunu kaldıralım şeklinde konuştu.
http://gundem.bugun.com.tr/basbakan-erdogandan-uefaya-cagri-haberi/734949 (http://gundem.bugun.com.tr/basbakan-erdogandan-uefaya-cagri-haberi/734949) Bu herif ve güdümündeki TFFnin kupayı bize vermesini bekliyorsak daha çok bekleriz geriye tek bi çare kalıyor oda FİFA.
http://i.imgur.com/MWBhGr3.jpg
UEFAnın bu konudaki tavrını merak edenlerde şurayı okusunlar
http://www.ajansspor.com/futbol/superlig/h/20140327/platiniden_flas_aciklama.html
Adam ne diyor bu benim sorunum değil ben cezayı verdim kupayı gücünüz yetiyorsa gidin kendi federasyonunuzdan alın diyor ee onunda koruyucusu başbakan olduğuna göre başbakanı aşmak için FİFAya müracat etmemiz şartoğlu şart çünkü FİFA hükümetlerin futbola müdahalesi varsa ortada bi hukuksuzluk varsa şamarı anında indiriyor UEFA gibi yıllarca beklemiyor yoksa çoğu kişinin merakla beklediği 17 temmuz tarihinde dağ fare doğuracak tıpkı Kazakistan'daki UEFA kongresindeki gibi olacak o tarih birilerinin bizi oyalamak için verdiği bi tarihtir adamlar şikebahçeyi düşürtecek olsalar şimdiye 40 defa düşürtlemeri lazımdı bu arada Sion davasında da cezayı FİFAnın verdirttiğini unutmayın bizi 17 temmuzla oyalayıp kaşka göz arasında fikstürü çekip tıpkı 3 sezondan beri olduğu gibi ligi şikeli takımlarla başlatacaklar.
bu süreçte hukukun da ne kadar kaypak cıvık olduğunu öğrendik
bu nedir böyle
burası olmadı şu mahkemeye o olmadı şurdakine....
yok mu bunun sınırı
son olanlar
en üst yetkili onamış
hala dolaplar dönüyo
yokmu bunun sınırı yasası kuralı
yeter be yeterrr
yatmaztara
10.06.2014, 11:18
2,5 sene önce trabzonsporlu futbolcuların milli takımda oynamaya can atmalarını anlamıyorum demiştim. Yapma kardeş o kadarda olurmu demiştiniz. şimdi dediğime geldinizmi? :)
duyurukcu
10.06.2014, 11:25
Sadece sen değil buraya yazanların çoğu bu UEFAyı gözünüzde çok büyütüyorsunuz UEFA bugüne kadar hangi yetkiyle ve hangi maddeyle şikeden kimi düşürtmüş? onu söyle bana!! öyle bi yetkileri olsa düşürttecek olsalar şimdiye kadar çoktaan düşürtürlerdi hem o düşen takımları kendi ülke federasyonları düşürttü ve o ülkelerde siyasiler başbakanlar iş dünyası medya dünyası topyekün şike yapan takımların yanında yeralmadı o ülkelerde şike yapan takımları ligde tutmak o takımlara ceza verdirtmemek için kurallar ve yasalar değiştirilmedi hukuk sistemi alt üst edilmedi bu nedenler oralarda cezalar verildi ama burası TÜRKİYE bunu unutmayın.
Burası TÜRKİYE dedik bakın sizin başbakanınızın bu konuda düşünceleri neler izleyin ve öğrenin:
http://www.youtube.com/watch?v=I65xEjmT7cI
Bu herif ve güdümündeki TFFnin kupayı bize vermesini bekliyorsak daha çok bekleriz geriye tek bi çare kalıyor oda FİFA.
http://i.imgur.com/MWBhGr3.jpg
UEFAnın bu konudaki tavrını merak edenlerde şurayı okusunlar
http://www.ajansspor.com/futbol/superlig/h/20140327/platiniden_flas_aciklama.html
Adam ne diyor bu benim sorunum değil ben cezayı verdim kupayı gücünüz yetiyorsa gidin kendi federasyonunuzdan alın diyor ee onunda koruyucusu başbakan olduğuna göre başbakanı aşmak için FİFAya müracat etmemiz şartoğlu şart çünkü FİFA hükümetlerin futbola müdahalesi varsa ortada bi hukuksuzluk varsa şamarı anında indiriyor UEFA gibi yıllarca beklemiyor yoksa çoğu kişinin merakla beklediği 17 temmuz tarihinde dağ fare doğuracak tıpkı Kazakistan'daki UEFA kongresindeki gibi olacak o tarih birilerinin bizi oyalamak için verdiği bi tarihtir adamlar şikebahçeyi düşürtecek olsalar şimdiye 40 defa düşürtlemeri lazımdı bu arada Sion davasında da cezayı FİFAnın verdirttiğini unutmayın bizi 17 temmuzla oyalayıp kaşka göz arasında fikstürü çekip tıpkı 3 sezondan beri olduğu gibi ligi şikeli takımlarla başlatacaklar.
bence sen başbakanı gözünde fazla büyütüyorsun...kime ceza vermiş diyosun popeda ve olimpic volou ya cezaların verilmesini sağlayan Uefadır,,Uefa öyle senin dediğin gibi fb seni küme düşürdüm demez(ama sanırım şimdi yeni maddede bunu yapabiliyolar) federasyona küme düşür der federasyonda küme düşürmekten başka hiç bi halt yiyemez ha ne olur en fazla tff istifa eder ama yeni gelen tff yine küme düşürmek zorundadır neyse bakacaz az kaldı ne kaldı şurda eğer sen haklıysan ben bi daha bu foruma uğramıyacam
ajanspordaki haberi de şikecilerin bakış açısıyla algılamışsın adam kendi organizasayonu ile ilgili kararı verdiğini söylüyor ama tff ye bir yaptırımda bulunmayacağını söylemiyor...eğer hala bişey olmayacağını düşünüyosan sana sadece he sebastian he diyorum :)
mustafa08
10.06.2014, 12:23
istedikleri kadar yeniden yargilama istesinler. Zaten bu Aziz i kurtarma icin, UEFA ve CAS zaten kararini verdi.
Sikeciler yakin zamandadüsecek, hic kuskum yok bundan..
Aziz efendinin elinde Başbakana "beni hapse attirirsaniz hem kendimi, hem sizi, hem de ülkeyi yakarım" diyebileceği tarzda resmi devlet belgeleri var diye düşünüyorum. Bu kadar pisligin yapılmasının başka bir izahı yok...
17 Temmuz olayı bir kandırmaca.Kaşla göz arasında yeni sezonu şikeci takımlarla başlatacaklar.Eğer kupa gelmezse takımımız ligten çekilsin.Bunlar tamamen oyalama taktikleri başka bişey değil.
duyurukcu
10.06.2014, 13:05
Aziz efendinin elinde Başbakana "beni hapse attirirsaniz hem kendimi, hem sizi, hem de ülkeyi yakarım" diyebileceği tarzda resmi devlet belgeleri var diye düşünüyorum. Bu kadar pisligin yapılmasının başka bir izahı yok...
yok daha neler mübarek CIA ajanı her belge bunda :) onda yaprağım kadar belge olsa mahkemede kıçını kurtarırdı
Antalyaspor'dan Avrupa'ya gitme başvurusu
10.06.2014 12:30
Antalyaspor, UEFA Tahkim Kurulu'nun Eskişehirspor'a tedbiren 1 yıl Avrupa'dan men cezası vermesi üzerine Avrupa Kupaları'na gitmek için Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) dün resmen başvurdu...
Türkiye'de 3 Temmuz'dan sonra birçok takım için suçlamaların yapıldığına dikkati çeken Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer, "Birtakım süreçler yaşandı. Antalyaspor adının bu süreçte hiçbir şekilde geçmemesinden dolayı geçmiş yönetime teşekkür ediyorum. Antalyaspor tarihinde bu konularda hiç leke almamıştır. Antalyaspor'un UEFA Lisansı'nın iptal edildiği, askıya alındığı yönünde haberler çıktı. Bu itibarsızlığı da benim yaptığım söylendi. Bu da son derece çirkin bir iftiradır. Evet bizim, eski futbolcumuz Sammy Ndjock alacağından dolayı UEFA'ya başvurdu ve bunun neticesinde UEFA Kulüp Yüksek Lisansımız askıya alındı" diye konuştu.
CEZA ALAN KULÜPLER TÜRKİYE'DE CİRİT ATIYOR
Ancak yarına kadar 260 bin Euro'yu Ndjock'un kulübü olan Lion'a yatırmaları halinde lisanslarının askıdan düşeceğini aktaran Başkan Gencer, "UEFA Kulüp Yüksek Lisansımız devam edecek. Onun dışında federasyon ve UEFA'yla ilgili problemimiz yok. 3 Temmuz sürecine karışmamamıza rağmen en büyük sıkıntıyı çeken, en çok mağdur olan kulüplerden biriyiz. Bu kulüpler Süper Lig'de cirit atıyor, Avrupa'ya gittikleri zaman da UEFA cezayı kesiyor. Onları 'Sen benim sınırlarım içerisinde top oynayamazsın' diye geri gönderiyor. UEFA bu kadar net bir tablo çizerken, Türkiye'de bu futbol takımlarının cirit atması bizim için de düşündürücü. Bizim günahımız ne diye soruyoruz" dedi.
DÜŞECEK- KALACAK TAKIMLARIN KADERİNİ ÇİZDİLER
Eskişehirspor ve Sivasspor Avrupa'da oynayamayacağına göre Türkiye'de de oynamaması gerektiğini kaydeden Gültekin Gencer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlar Avrupa'da oynayamıyorsa, Türkiye'de de oynamasınlar. Türkiye'de de karşımıza engel olarak çıkmasınlar. Türkiye Kupası'nda yarı finale kadar geldik ama bu süreçte büyük zarar gördük. Türkiye Kupası'na kenetlenmiş bir Eskişehirspor ile yarı final oynadık. Bu kupayı o kadar önemsediler ki, ligde kimin düşüp kimin düşmeyeceğini önemsemeyecek kadardı. Ligde son maçlarına bakarsanız, düşme hattındaki takımlarla oynadıkları son 5 maça bakarsanız, yedeklerle çıktılar. Türkiye liginde düşecek- kalacak takımların kaderini çizdiler. Bunu da sırf Avrupa Kupaları'na gidebilmek hayaliyle yaptılar. Bunları belki yönetimleri yaptı, belki de hocaları yaptı. Kim yaptıysa yaptı. Önemli olan Türkiye liginin kaderini çizmiş olmaları. Şimdiye kadar konuşmadım ama artık konuşma ihtiyacı hissettiğim için söylüyorum. O takımdaki bazı futbolcu kardeşlerimle konuşup, acı gerçekleri öğrenince üzüntülerimi belirtmek için o kulübün yöneticilerini, teknik ve idari kadrolarını bugün konuşuyorum. Arkadaşlar şimdi de 'Avrupa Kupaları'na gidiyoruz' diye sevindiler, ama 3 Temmuz sürecinde adı geçen kulüp oldukları için Avrupa'dan men edildiler."
AVRUPA'YA ANTALYASPOR GİTMELİ
Türkiye Kupası'ndan dolayı bir takım Avrupa'ya gitme hakkı kazanıyorsa o takımın Antalyaspor olduğunu vurgulayan Başkan Gencer, "Federasyonun bu konuda varsa statüsü ve kararları, bunu düzeltmesi lazım. Avrupa'ya gidecek takım kupa ayağından gitmelidir. Ligden gitmemelidir. Çünkü Galatasaray Bursa'yı eledi. Eskişehir bizi eledi. Eskişehir bizi elediği için bizim gitmemiz gerekiyor. Statü çok açık. Federasyonun bu konuda düzgün karar vermesini, konuya realist yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Bu konu iyice araştırılıp, bir hata daha yapılmaması lazım. TFF de UEFA gibi kararlar alabilseydi, belki bugün biz Süper Lig'den düşmemiş olacaktık. Benim kişisel başarısızlıklarımı, küme düşmüşlüğümü bunlara bağlama gibi bir düşüncem yok" diye konuştu.
(Ajansspor)
HOPA'LI TS'Lİ
10.06.2014, 13:13
Dün akşam haberlerinde bir kanalda, UEFA Trabzonspor'un tff'yi şikayeti üzerine 17 Temmuz'da bir karar verecek. Bu karar Milli takımı etkiler mi, milli takım turnuvalardan men edilir mi şeklinde yorumlar yapıldı.
İçimden dedim ki, eğer tff gereğini yapmazsa yani şikecileri cezalandırmayıp kupamızı vermezse yemişim milli takımı, ceza alırsa alsın dedim.
Bu ülkede şike/teşvik ile insanların sevinçlerini çalacaksınız sonra milli takımdan bahsedeceksiniz.
ÖNCE TRABZONSPOR.
SONUNA KADAR BU MÜCADELEMİZ SÜRECEK.
Çağatay_
10.06.2014, 13:14
Arkadaslar burayi bu kadar umutsuz gormeyi anlayamiyorum. UEFA son uc yilda sirf Turkiye'de ki olaylar yuzunden iki kere sikeyle mucadele usullerini degistirdi.
Daha onceleri UEFA sadece kendi ulkesinde ceza alir ya da direk Avrupa kupalarinda herhangi bir sike ve ya mac sonucuna etki etme gorurse ceza veriyordu. Daha sonra bunu herhangi bir sekilde teiz olmamak diye degistirdi ve temiz kagidi denilen ortaya cikardi. Sonrasinda en son kuluplerin gereken cezayi gormedigine kanaat getirirse gecmise yonelik federasyonlara yaptirim uygulamayi kabul etti ve TFF'de bu kararin altina imza atti.
Bu saatten sonra UEFA'nin herhangi bir islem yapmamasi kendi kanunlarini - kurallarini cignemek olur ki, bu Avrupa'da kabul goren birsey degil.
Eger savci deliller hukuksuz ele gecirildi diye mutala verseydi UEFA o zmaan kararini gozden gecirebilirdi. Ancak sike ve tesvik yapildigi kabul edilip cezalarin uygulanmasinda hata olmasi UEFA'nin kararini degistirmesini saglamaz. UEFA bir macta bile sike ve ya tesvik olsa cezalandiriyor. O nedenle benim icim ferah.
TFF de uyucak, uymak zorunda...
Katılıyorum bizim için deliller ve suçun sabit olması önemliydi.
Senin yasanda şike suçunun hukuki cezası başından aşağıya soğuk su dökmek de olabilir, ayaklarını gıdıklamak da olabilir.
UEFA'yı ilgilendiren şey suçun sabit olması. Aslında mahkeme ile hiç ilgilenmez de haydi ilgilendi diyelim, delillere ve kararlara bakar. Suç sabit mi değil mi diye.
Burada suçlu kişi 6 yıl da alsa 6 gün de alsa önemli değil, önemli olan şike suçuna karışıp karışmamış olması.
Söylendiğine göre savcı burada şike yok dememiş, o zaman bizim asıl umudumuz olan UEFA sürecini sekteye uğratacak bir şey yok.
Yiğit Gayretli
10.06.2014, 13:17
UEFA'nın son talimatları ile "banane" deme şansı kalmamıştır... Zaten "banane" deme niyeti olan bir kurum kural ve talimatlarını o şekilde düzenlemez.
duyurukcu
10.06.2014, 13:56
UEFA'nın son talimatları ile "banane" deme şansı kalmamıştır... Zaten "banane" deme niyeti olan bir kurum kural ve talimatlarını o şekilde düzenlemez.
yaf zaten ceza vermeyecek olsa niye 17 temmuz tarihli soruşturma açsın..
Nihat Günay
10.06.2014, 14:09
http://12numara.org/haber/3881/mahkemenin-trabzonsporun-fenerbahce-ankaragucu-macina-tesvik-vermeye-calistigi-kesindir-dedigini-biliyor-musunuz
Bu saçmalığı gören var mı?
duyurukcu
10.06.2014, 14:13
http://12numara.org/haber/3881/mahkemenin-trabzonsporun-fenerbahce-ankaragucu-macina-tesvik-vermeye-calistigi-kesindir-dedigini-biliyor-musunuz
Bu saçmalığı gören var mı?
mahkemede öyle bişey yok sadece savcı mütealasında var bu mahkeme uygun görmedi zaten bu iddiayı
http://12numara.org/haber/3881/mahkemenin-trabzonsporun-fenerbahce-ankaragucu-macina-tesvik-vermeye-calistigi-kesindir-dedigini-biliyor-musunuz
Bu saçmalığı gören var mı?
Bunlar kadar gerizekalı az bulunur :D
Yıllar geçti ,daha yeni okumuşlar anlaşılan belgeleri. Şikeciler hakkında 2384328472 yerde o şekilde ifadeler geçiyor.
Zaten benim gördüğüm şu; halkın % 99 'u hiçbişey okumuyor ilgilenmiyor olanla bitenle. Adam açıyor gazeteyi, tv'yi , bakıyor aziz hapis cezası yemiş, sonrasını dinlemiyor bile, başlıyor kendi yorumunu yapmaya :D
http://12numara.org/haber/3881/mahkemenin-trabzonsporun-fenerbahce-ankaragucu-macina-tesvik-vermeye-calistigi-kesindir-dedigini-biliyor-musunuz
Bu saçmalığı gören var mı?
yok arkadaş yok bu fenerliler kadar koyun bir taraftar topluluğu görmedim.bunların okumuşu da öyle aziz bunlara gidin kendinizi denize atın dese hepsi sorgulamadan kendilerini denize atacak.
Celal Demir
10.06.2014, 15:32
antu ve 12numara sitesindeki beyinsizlerin haberlerini burda paylaşmayalım lütfen... onların hepsi akıl fukarası :)
duyurukcu
10.06.2014, 15:40
İşte CAS'ın Beşiktaşla ilgili gerekçeli kararı...
Son dönemlerde UEFA'dan ve CAS'tan ardı ardına kötü haberler alan Türk futbolunda Fenerbahçe'nin gerekçeli kararından sonra Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detayları da ortaya çıktı...
Tıpkı Fenerbahçe'nin CAS gerekçeli kararında olduğu gibi Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detaylarına da yine Türk medyasından ulaşan ilk yayın organı sporx.com oldu...
UEFA'nın geçen yıl verdiği bir yıllık men cezasına rağmen dosyasının açık olduğunu belirtmesinden dolayı gözünü CAS'ın gerekçeli kararına çeviren Beşiktaş'ta 37 sayfalık bu karar siyah-beyazlıları bir nebze olsun rahatlattı. Üç CAS hakemi Fabio Ludica, Martin Schimka ve Efraim Barak tarafından tamamlanan ve 37 sayfayı bulan Beşiktaş'ın gerekçeli kararında CAS heyetinin UEFA'nın bir yıllık idari cezanı yeterli bulması Beşiktaş için yeni bir disiplin soruşturmasına gerek duyulmadığı yönünde yorumlara da neden oldu.
“Sonuç olarak bu kararlar ışığında ; Cas heyeti, Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedilmesine, UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onanmasına karar verilmiştir” sözleriyle noktalanan kararda, heyet, Yargıtay süreciyle ilgili bölümde “Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez.
Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir” sözleri dikkat çekti.
Cas hakem heyeti, bir yıllık cezanın onanmasıyla ilgili olarak 206 ve 207 nolu paragrafında “Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş) iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır. Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur” sözlerine yer verdi.
37 SAYFALIK GEREKÇELİ KARARDAN ÖNEMLİ SATIRBAŞLARI
UEFA yargılamasıyla ilgili bölümden bir kısım...
91. Sanık, duruşmada ve cevabında bir çok talepte bulunmuştur. Sanığın cevabında yer alan gerekçeler aşağıdaki gibidir;
1. Söz konusu dava, ulusal bir kupayı kazanarak Avrupa kulüplerinin yarıştığı bir turnuvaya katılma amacıyla, en üst düzey yetkililerinin çok ciddi ve sonuçları oldukça fazla kişiyi etkileyecek olan şike eylemlerine dahil olmuş bir Avrupa kulübünü konu almaktadır.
2. Türkiye'deki ulusal mahkemeler, yalnızca sportif kanunların değil aynı zamanda kriminal kanunların çiğnendiğine de kanaat getirdikleri için önemli hapis cezaları vermiştir.
4. Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir.
5. UEFA, temyize giden kararın kendi bütünlüğü içerisinde doğrulanması gerektiği konusunda oldukça nettir. Gerçekte, Söz konusu kulüp, doğrudan veya dolaylı olarak ulusal düzeyde bir maçın sonucunu etkileme ve ayarlama eylemi ile 2.08. madde gereğince 2013-2014 sezonunda Avrupa'ya gönderilmemiştir. Bu sebepten bu itiraz reddedilmelidir.
6. Bahsi geçen kulübün başkan yardımcısı S. (Serdar Adalı) ve aynı kulübün eski teknik direktörü T'nin, (Tayfur Havutçu) Türkiye Yüksek Suç Mahkemesi tarafından, 11 Mayıs 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynanan 49. Ziraat Türkiye Kupası final maçına ilişkin olarak şike eylemlerine dahil olduklarından dolayı suçları bulunmaktadır.
7. a. Söz konusu kulüp; kulüp yöneticilerinin, I. A.'nın (İbrahim Akın) menajeri olan Y (Yusuf Turanlı) ile görüşmeler yapıldığını ve transfer teklifi yapıldığını kabul etmiştir. Gizli toplantıları da içeren bahsi geçen görüşmeler Türkiye Kupası Finali'nin olduğu hafta gerçekleşmiştir.
c. Mevcut kanıtlar, söz konusu kulübün savunmasının mantıksız ve kanıtlanmamış olduğunu göstermektedir. Yapılan teklifteki şartlar ve kayıtlarda yer alan konuşmalar, menajerin teklifleri kulübün adına yaptığını ve söz konusu tekliflerin transfer teklifi yapılan oyuncuların karşılaşmada nasıl bir performans sergileyecekleri etkilemeyecek cinsten gizli ve samimi olmadığını göstermektedir.
d. Diğer bir deyiş ile davada yer alan bilgilerin temelinde ve mevcut kanıtlar Türkiye Kupası finalininde şike yapılmasının amaçlandığı aşikardır.
8. Bahsi geçen kulübün ceza alması için, kulüp yetkililerinin söz konusu oyunculara Türkiye Kupası Finali öncesin transfer teklifinde bulunmaları dahi ceza almaları için yeterlidir. Çünkü, maçın kazanılması durumunda söz konusu kulüp Avrupa'ya gidebilecekti. Yukarıda da bahsedildiği gibi bu uygunsuz eylemler daha da ileriye gitmiş ve menajerin oyuncuları tam kabiliyetleri ile oynamamaları gerektiğini söylemesine kadar varmıştır.
9. a. TFF'nin aldığı kararlar, CDB'nin ve AB'nin kararlarını engelleyemez.
10. Kulüp tarafından açıklanmış sözomona tanıklara ilişkin;
a. T, S, Z, X ve Z'den hiçbiri, İsviçre yasaları nezdinde tanık değildirler. Çünkü, hepsinin taraflardan en biri ile bağlantısı bulunmaktadır. Bahsi geçen kişiler, taraflardan en az birinin temsilcileridirler.
Söyleyecekleri hiçbir şey, öneriden daha öte bir ifade olmayacaktır.
b. Kriminal suçlamalar ışığında, Y. tanık olarak çağırılamaz.
c. Sözümona 'uzman' tanıklar C,B, ve D aslında tanık değillerdir ve dava ile ilgili olarak sunabilecekleri alakalı ve kabul edilebilir delilleri yoktur.
Beşiktaş bölümünden....
145. Temyize giden taraf; UEFA'nın, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ve komitelerinin raporlarını ve gerekçeli kararlarlarını gözden geçirmede ve değerlendirmede başarısız olduğunu belirtti.
146. CAS 2010 / A / 2172 maddesinde kararlaştırıldığı üzere UEFA, şikede yerel mahkemenin kararlarına güvenmekle yükümlüdür. Spor bağlamında, spor yönetim kurulu bu tür kararlara güvenebilmeli çünkü bu CAS'ın CAS 2009/A/1920 maddesinde ele alındığı gibi, aynı kaynaklara ve üstlenilen soruşturmalara sahip değildir.
147. Jüri, UEFA ulusal veya uluslararası yönetim kurulunun, tahkim kurulunun veya yerel mahkemenin taraflarına güvenmek ya da güvenmemek konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak bunu yaparken, UEFA, bu bağlamdaki seçimleri için sebeplerini belirtmeli ve neden bir çok karar emrindeyken, diğerlerine değil de bu türden kararlara güvendiğini sebepleri ile açıklamalıdır.
148. Ayrıca jüri, CAS 2011/A/2528 maddesindeki bulgulara, sporun bütünlüğünü koruma amaçlı etkili mücadelenin, ivedi tepkilere bağlı olduğuna katılmaktadır. Bu bağlamda, CAS veya UEFA kararını
vermek için bütün iç çıkar yollarının tüketilmesi gibi yerel prosedürlerin sonlanmasını bekleyemez.
Ancak, CAS veya UEFA, yüksek mahkemenin kararı söz konusu olmadıkça özellikle güvendiği kararlar nihai olmadığında dikkatli olmalıdır.
149. Mevcut davada; UEFA AB, Türkiye'de farklı temyizlerin konusu olarak hükmü bulunmayan Yüksek Mahkemenin kararının yani sanıkların temsilcilerinin Kupa finali ile ilişki içinde olan şikeye dahil olduğunu açıkça ifade etmiştir. UEFA AB özellikle öncen önlerine konulan kayıtları incelerken
TFF komitelerinin çözüm ve kararlarının neden yanlış olduğunu düşündüğünü açıklamadı.
150. Jüri, UELR'nin 2.08 nolu maddesi gereğince diğer olaylarda alınan kararlara güvenmek amacıyla sunulan ihtimalin dikkatlice değerlendirilmesine ve bu kararlar doğrultusunda incelenen mevcut kanıtların davanın esasına uygun olup olmadığını değerlendirmeden körü körüne güvenilmesine izin verilmemesini dikkate almaktadır.
151. Jüri sonuç olarak, gelecek hükmünde buna elverişli tüm kanıtları göz önünde bulunduracak ve ele alınan davada kurumsal ve sportif yetkililer tarafından önceden ifade edilen kararlara özel bir ilgi göstereceklerdir.
c. Mevcut kanıt 2.08 UELR nolu madde ile ilgili olduğunu göstermektedir.
1. Temyize giden taraf, şikeden çıkara sağlayacaktı.
152. CAS içtihat bilimine göre, (CAS 2010/A/2067) maçta veya maçlarda kulübün yetkilileri tarafından şike yapılıp yapılmadığı incelemesindeki ilgili değerlendirmede kulübün belirli maç veya maçları kazanmasındaki çıkarlarının kapsamı ve doğasıdır. Bunlar göz önüne alındığında yukarıda bahsedilen davada şunu belirtti; "Jüri'nin bulgularına göre FC X'in sıralaması maç oynandıktan sonra lehine değişiyorsa şike kapsamına alınabilir"
153. Futbol kulüpleri açısında Avrupa Kupalarında yer almak oldukça önemlidir. Bahsi geçen 2011/
2012 sezonunda iki UEFA Şampiyonlar Ligi'nde üçü ise UEFA Avrupa Ligi'nde olmak üzere toplamda 5 takım ülkelerini Avrupa'da temsil edeceklerdi. Sezon sonunda puan durumuna göre ilk iki sırada yer alan takım UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gidecekken, Türkiye Kupası'nın kazanan takım ve ligi 3. ve 4. sırada noktalayan takımlar ise UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı elde edeceklerdi. Süper
Lig'deki son iki maçtan önce Fenerbahçe 76 puan ile birinci sırada bulunurken, temyize giden taraf ve Kayserispor'un 50'şer puanı vardı. Temyize giden kulüp, averaj farkı ile 5. sırada yer alıyordu.
Dolayısıyla, temyize giden tarafın söz konusu final maçından önce 2012/2013 UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceği kesin değildi.
154. Söz konusu şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde bu durum tartışmaya açık değildir.
Temyize giden taraf, özellikle de 2011/2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılma olanağı elde edecek olması göz önünde bulundurulduğunda kupa finalini kazanması ile sportif ve finansal bazda çıkar sağlamıştır.
155. Daha önce yukarıda bahsi geçen CAS'ın hukuk anlayışı ile bağdaştırıldığı takdirde; Temyize giden taraf Kupa Finali'nde şike yaparak şüphesiz ki kendi lehine çıkar elde edebilirdi. Bu durum, temyize giden tarafın söz konusu maçın sonucu değiştirmek adına girişimde bulunduğu sonucunu çıkarmak için yeterli değildir ancak dava kapsamında göz önünde bulundurulması için konu ile alakalı bir etkendir.
ii. Bahsi geçen karşılaşmanın sonucu etkilemek için girişimde bulunulmuştur.
156. Söz konusu görüşmelerde yer alan Y.'nin ve kulüp yetkililerinin, bahsi geçen futbolculara sözde transfer tekliflerini iletmek ve final maçında en iyi performanslarını sahaya yansıtmamaları konusunda telkinde bulunmak amacıyla iletişim kurdukları münazaalı değildir.
157. Jüri, söz konusu maçın yaklaştığı günlerde Y. ile futbolcular arasında geçen konuşmaları baştan aşağı analiz etmiştir. Bu inceleme sonucunda; Y, bahsi geçen final maçının sonucunu etkilemek için futbolculara maçta iyi oynamamalarını söylemiştir. Y, bahsi geçen futbolculara temyize giden kulübe transferleri konusunda anlaşıldığını söylemiş ve bu futbolcuları söz konusu anlaşmanının sözde şartları hakkında bilgilendirmiştir. Y. ayrıca, aynı futbolculara final maçını temyize giden kulübün kazanmasının kendilerinin çıkarına olduğunu ve böylece bu kulübün 2011-2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceğini ifade etmiştir.
158. Y., futbolcuları yalnızca kendi inisiyatifi dahilinde hareket etmediği ve söz konusu kulübün temcilcileri ile işbirliği içerisinde olduğu konusunda bilgilendirmiştir.
159. Bu bağlamda temyize giden taraf hakkındaki kanı Y'nin kendi inisiyatifinde hareket ettiği yönünde olsa da; Sanık olan taraf, Y'nin kendisi adına değil de yetkililerin istekleri doğrultusunda hareket ettiğini iddia etmektedir.
iii. Temyize giden tarafın temsilcileri ve Y'nin arasındaki iletişim ve görüşmeler.
Jüri'nin elinde bulunan T. ve Y. arasındaki ilk konuşmalar, 4 Mayıs 2011 günü saat 14:20'ye aittir.
Bahsi geçen telefon görüşmelerinin özeti aşağıdaki gibidir.
T. ve Y., detayları girmeden spesifik olmayarak K'nın olası transferi hakkında konuştular.
Y., bir çok kulübün K. ile ilgilendiği konusunda T'yi bilgilendirdi.Oyuncular ile ilgili konuşma aşağıdaki gibidir.
...
161. 6 Mayıs 2011 tarihinde X., ertesi gün için temyize giden tarafın temsilcileri ile bir görüşme ayarlamak için Y'yi aradı. X., Y.'den özellikle yalnız başına gelmesini istedi ve Y. de bu talebi kabul etti.
162. 7 Mayıs 2011 tarihinde S., Z. ve Y'nin katıldığı bir görüşme gerçekleşti. Söz konusu görüşme Bursa'da, yani temyize giden tarafın maçının olduğu yerde gerçekleşti.
163. Z'nin yeminli ifadesine göre; bahsi geçen görüşme Y., T.'ye Galatasaray'ın oyuncular üzerinde çok büyük baskı oluşturduğunu söylediği için aniden organize edildi. İddiaya göre; toplantıda yer alan şahıslar, bahsi geçen oyuncuların transferleri hakkında konuştular. Özellikle de, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da kiralık olarak forma giyen F. ve I.'nın olası takasına ilişkin konuşuldu.
164. 9 Mayıs 2011 tarihinde; S., Z. ve Y. arasında bir başka toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı yine, görüşmeden önce Y. ile aşağıdaki konuşmayı gerçekleştiren X. tarafından organize edildi.
....
165. İkinci toplantı, temyiz eden tarafın I.'nın transferi için ödenecek ücret hakkında bilgi edinmek isteyen Y'nin talebi ile düzenlendi. (TFF ETİK KOMİTESİ)
166. 9 Mayıs 2011'de saat 19:22'de yapılan görüşmenin ardından T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
...
11 Mayıs 2011'de yani maç günü saat 11:41'de T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
....
169. Beşiktaş, maç öncesindeki hafta yapılan bu konuşmaların ve buluşmaların, şike için değil transfer için yapıldığının düşünülmesini isterken, yaşanan olayların da şu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor:
- Tayfur Havutçu transfer listesini 2011'in Mart ayında Serdal Adalı'ya verdi.
- Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı Beşiktaş'ın transfer planlarını 29 Mart ve 4 Mayıs 2011 tarihleri arasında 50'den fazla telefon görüşmelerinde tartıştı.
- Bu görüşmeler Türkiye Kupası yarı finallerinden önce başladı, yani Beşiktaş finale çıkacağını bilmezken, finalde kiminle karşılaşacağından da habersizdi.
170. TFF Etik Kurulu'nun raporu ve TFF Disiplin Kurulu'nun raporu da aynı nedenlerle aynı yerde dururken, TFF de bunun üzerine yetkililerin yanlış bir şey yapmadığına karar verdi.
171. Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler analiz edildiğinde, CAS kullanılan dilin şüpheli olduğuna karar vermiştir. CAS Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında geçen telefon
konuşmalarında transfer kelimesinin çok fazla kullanılmasını da özellikle şüpheli buldu.
172. CAS ayrıca, kulüpte geçici teknik direktörlük yapan Tayfur Havutçu'nun, teknik direktörlük geleceği için büyük önem taşıyan bir maçın öncesinde, gelecek sezon için yapılacak oyuncu transferleri konusunda bu kadar gergin olmasını da yadırgamaktadır.
173. Ayrıca, kulüp yetkilileri ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler büyük bir gizlilik içinde
yapılmaktadır. CAS, iki tarafın da saklayacak bir şeyi olmadığını belirttiği bu görüşmelerin, neden bu kadar fazla önlem alınarak yapıldığını da anlayamamıştır.
174. Bu bağlamda, CAS, iki tarafın da herhangi bir suç izi bırakmamak için, kaçamak kelimeler kullanarak yapılanları gizlemek isteyeceğini hatırlatır. Şike ile alakalı olan telefon konuşmalarında insanlar, duyulma ya da dinlenme ihtimalini göz önünde bulundurarak, doğrudan kelimeleri söylemekten kaçınacaktır. Ayrıca CAS'ın, şike aktiviteleri ile alakalı toplantıların da, kuşkusuz mümkün olduğu kadar az insanla, gizlilik içerisinde gerçekleşeceğinden kuşkusu yoktur.
175. CAS; eğer kanıtlarla sunulsaydı, Beşiktaş'ın Yusuf Turanlı'ya transfer teklifleri verdiğini belirttiği teorisini de kabul etmeye hazır olabilirdi. Bu kanıtlar (i) Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı arasında, ismi geçen oyuncuların da içinde olduğu, transfer edilebilecek oyuncuların listesi ve (ii) 4 Mayıs 2011 tarihi öncesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan telefon konuşmalarının samimi bir şekilde ismi geçen oyuncuların transferiyle alakalı olması. Bununla birlikte, CAS; Beşiktaş'ın ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini zannetmektedir.
176. Mart 2011'in sonunda Tayfur Havutçu'dan, Serdal Adalı'ya verilen transfer listesi için CAS, TFF
Etik Kurulu'nun ile aynı sonuca vararak, Beşiktaş'ta bir dosya bulunmadığını farketmiştir. Bu konuda, elde edilen tek kanıt, kulübün şu anda ya da eski yöneticilerinin verdiği ifadelerdir.
177. Tayfur Havutçu, Serdal Adalı, Z. ve X.'in yazılı ve sözlü ifadeleri dikkatle incelenmeliydi, çünkü bu kişiler hem Beşiktaş'a yakınken, hem de şike eylemlerinde şüpheli konumundadır. Bu bağlamda, CAS bu kişilerin, özellikle Türkiye'de hapis cezaları alanların, suçunu isnad etmesinin zor olduğunu düşünür.
178. Bu bağlamda, transfer edilecek oyuncuların listesinin elle tutulacak bir kanıdı olmadığı için, CAS
bunu kanıt olarak alamaz.
179. CAS, 29 Mart ve 4 Mayıs arasında Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı'nın 50'nin üzerinde görüşme yapmasını kanıt olarak almıştır.
180. Bununla birlikte, CAS'a bu telefon konuşmalarının içeriği sağlanmamıştır.
181. Bu bakımdan, bu konuşmaların içeriği ile ilgili kanıt zorunluluğu olan Beşiktaş, CAS'a bu içeriği sağlamalıydı.
182. Etik Kurulu'nun bir üyesi olan B., sözlü ifadesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında 4 Mayıs 2011 tarihinde geçen konuşmanın Etik Kurulu'ndaki dosyada bulunduğunu belirtti. Duruşmanın sonunda, CAS'a bununla ilgili kanıtların neden sunulmadığı sorulduğunda, Beşiktaş neden dosyada olmadığını açıklayamadı ve bu telefon konuşmalarına değinen Etik Kurulu'nun kararına dikkat çekti.
183. Buna ek olarak, Tayfur Havutçu ile 4 Mayıs 2011 tarihinden önce yapılan telefon konuşmalarının içeriği ile ilişkili, CAS, davanın önemli bir parçası olan Yusuf Turanlı'ya sorular sormak istedi.
184. Bu noktada, Beşiktaş, Yusuf Turanlı'yı "güvenilirlik konusunda ciddi şüpheleri" olduğu gerekçesiyle gönüllü olarak şahit olarak çağırmadı. Beşiktaş, Yusuf Turanlı'nın Etik Kurulu'na yaptığı sözlü ifadenin, maç öncesinde oyuncuların performansını etkilemek üzerine yöneticilerinin herhangi bir eylemde bulunmadığı yönünde yeterli kanıt olduğunu düşünüyordu.
185. CAS bu düşünceyi kabul edemez. İlk olarak, Yusuf Turanlı Etik Kurulu'na verdiği ifadede,
oyuncuların maçta en iyi performanslarını göstermemesi yönünde bir şey söylemediğini belirtirken, Beşiktaş tarafından bu yalan olarak kabul edildi. İkincisi, tanıkların güvenilebilirliğini CAS belirler, taraflar değil.
186. CAS ayrıca, Mart 2011'den başlayarak Beşiktaş'ın Yusuf Turanlı'ya oyuncular için yaptığı teklifler
ile ilgili kanıt sunamadığını ve ayrıca maçtan önce yapılan yoğun toplantı ve görüşmelerin oyuncu
transferi ile ilgili olduğu yönünde kanıt sunamadığını düşünmektedir.
Gerekçeler....
187. CAS, sıradaki maddelerin, UEFA'nın, yetkililerin maçın sonucunu etkileyecek davranışlarda bulunulduğu yönündeki pozisyonunu destekleyeceğini düşünmektedir.
a. zamanlama
- Çok açık ki, görüşmeler basit bir transfer ihtimali araştırmasının ötesine gitmiştir. Birçok telefon
konuşması yapılmış ve güvence için toplantılar da yapılmıştır.
- Çok açık ki, görüşmelerin büyük bir kısmı, Kupa Finali'nde oynayacak olan takımların belli olduğu
22 Nisan 2011 tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Nisan ayının daha erken zamanlarında da transfer
ihtimali için araştırmalar yapılsa da, çok açık ki katılımcıların belli olmasından sonra, Kupa Finali
haftasına doğru yükselerek giden bir trafik vardır. Beşiktaş, görüşmelerin daha sonra da arttığını kabul etmiştir.
- Daha sonra bu adımların neden atılmadığı konusunda mantıklı bir sebep sunulamamıştır.
Başka kulüplerin de ilgisinin olduğu öne sürülerek, bunun baskı oluşturduğu belirtilmiş, ancak
ikna edici kanıtlar ortaya koyulamamıştır. Daha da ötesinde, bu birkaç gün sonra yeni adımlar
atılmasını engelleyecek bir şey değildir. Transfer döneminin başladığı Haziran'dan önce bir anlaşma
yapılamazken, oyuncuların kulübüne de teklif yapılmamıştır. Kupa finalinden önce harekete geçmenin bir acelesi yoktur.
- Oyuncuları almak isteyen kulübün, maç sonrasına kadar beklemesi uygundur, çünkü çok açık ki, karşı takımdan iki oyuncu ile bu tarz görüşmeler yapmak uygunsuzdur.
b. Kulüp Başkanı'nın İfadesi
188. Kulübün Başkanı Yıldırım Demirören, incelemeler doğrultusunda Etik Kurulu'na sözlü bir ifade verdi. CAS'a tanık olarak çağırılmamasına rağmen, Etik Kurulu'na verdiği ifadelere güvenilebilir.
189. Başkan, Bay Schuster'in istifasının ardından, yardımcısı Tayfur Havutçu'ya bir şans vermeye karar verdiklerini belirtti. O anda bir sözleşme imzalamamışlardı. Türkiye Kupası kazanılınca, Beşiktaş ve Tayfur Havutçu arasında bir kontrat imzalandı.
190. Başkan, Serdal Adalı'nın Futbol Şubesi'nin başkanı olduğunu ve transferden sorumlu olduğunu kabul etti. Ayrıca, transferle alakalı konularda her adıma dahil olmadığını ve görüşmelerin ciddi bir seviyeye gelmesinin ardından bilgilendirildiğini itiraf etti.
191. Bay Demirören, İbrahim Akın ile ilgili olarak, eski bir oyuncuları olduğunu ve her yıl bazılarının onun kulübe geri dönmesi yönünde görüş bildirdiklerini doğruladı. Bununla beraber, İbrahim Akın'a bakış açısını şu şekilde açıkladı:
"Bizim transfer komitemiz onunla konuşarak, anlaşmış olsa bile, ben kesinlikle onu transfer etmezdim. Gönderdiğim bir oyuncuyu tekrar almamın bir anlamı yok. (...) İbrahim Akın'ın transferine hiçbir zaman izin vermezdim"
192. Başkan, A. (İskender Alın oluyor heralde) ile de görüşmediğini belirtirken, kendisini bilmediğini ve takip etmediğini söyledi.
193. CAS, başkanın pozisyonunu, İbrahim Akın'ın transferi ve bir dereceye kadar İskender Alın'ın transferinin kulübün gündemine giremeyeceği yönünde güçlü bir dayanak olarak düşünüyor.
194. Buna ek olarak, bu ifade gösteriyor ki; kulübün imza için kupanın kazanılmasını beklemesi, Tayfur Havutçu'nun da maçı kazanmak için büyük bir isteğe sahip olmasına neden olmuştur.
c. IBB Spor'a maçtan önce ulaşılmadı ve transferler yapılmadı
195. Taraflar, Beşiktaş'ın maçta önce İBB Spor ile iletişime geçmediğini kabul etti. Tayfur Havutçu verdiği sözlü ifadede, kulübün transfer dönemi başlamadan hiçbir zaman başka kulüplerle pazarlığa girmeyeceğini söyledi.
196. Bunun yanında Beşiktaş, Türkiye'de yaz transfer döneminin başladığı 23 Mayıs ve 1 Haziran 2011 arasında Serdal Adalı'nın İBB Spor Başkanı ile 3 kez buluştuğunu kabul etti. Beşiktaş, Serdal Adalı ve İBB Spor Başkanı'nın 1 Haziran günü İbrahim Akın'ın transferi için buluştuğunu belirtti. Beşiktaş ayrıca, İskender Alın'ın Beşiktaş'ın transfer listesinden düştüğünü ve bu pazarlıklarda konu olmadığını belirtti.
197. İbrahim Akın'ın transferi de, iddialara göre İBB Spor'un istediği yüksek bonservis bedeli nedeniyle gerçekleşmedi.
d. Kulübün, Yusuf Turanlı ya da oyuncularla ilgili kanıtlarının olmaması
198. CAS, ifadelerinin çok değerli olduğunu düşündüğü, ancak kulüple ilişkili olmayan isimleri Beşiktaş'ın tanık olarak çağımamasını dikkat çekici buldu.
199. Beşiktaş, oyunculardan, Yusuf Turanlı'dan ya da 3. bir taraftan herhangi bir kanıt getirmedi.
Beşiktaş, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun mahkum olmasına karşı ve onların suçsuz olduğu iddialarına yönelik, bu tanıkları çağırarak ifade vermelerini sağlamalıydı. CAS, bu kişilere soru sorarak, özellikle de Yusuf Turanlı'ya, onların güvenebilirliğini sınayabilirdi.
200. Panel, Beşiktaş'ın duruşmada belirttiği gibi, dava ceza mahkemelerinde devam ederken, UEFA'nın Yusuf Turanlı'yı çağırarak kanıt vermesini isteyecek taraf olmadığı konusuna katıldı.
e. Yusuf Turanlı'nın yalan söylüyor olması için inanılabilir veya kanıtlanabilir bir sebebin olmaması
201. CAS, Yusuf Turanlı'nın, kulüp yetkilileri ile yaptığı görüşmelere ilişkin, karşıt sebeplerin tatmin edici olmadığını ve kanıtların yetersiz olduğunu düşündü.
202. Bu bakımdan, kulüp, Yusuf Turanlı'nın amacının spekülasyon yaratmak olduğunu belirtti.
Oyunculara, kulüp yetkililerin tam performanslarını vermemesini istediği yönünde yalan söylediği ve bunu yapmaları durumunda anlaşmanın gerçekleşeceği yönünde yalan söylediği ve maaş anlaşmalarının bile yapıldığı yönünde yalan söylediği ve kanıtların gösterdiği bütün konular hakkında
Yusuf Turanlı'nın yalan söylediği ifade edildi. Kulüplerin söylemine göre, Yusuf Turanlı her şeyi karışık bir kurnazlığın içinde yönetti.
203. CAS, şuna dikkat çekmek istiyor ki, eğer Yusuf Turanlı yöneticilerin isteği ile hareket etmiş olmasaydı, herkese yalan söylemiş olur ve bu şemada yanlız kalırdı. Özellikle, çok eski dostu olan Tayfur Havutçu ve iki oyuncusuna yalan söylemiş olurdu. Bu da demek oluyor ki, yalanlarının anlaşılması durumunda, iki tarafı da kaybedebilirdi.
204. Son olarak, eğer Galatasaray gibi diğer büyük kulüpler de oyuncular ile ilgilenmiş olsa, Yusuf Turanlı transferden komisyon almayı garantilemiş olabilirdi.
205. Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan
ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez. Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir.
206. Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş)
iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve
UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır.
207.Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur.
Bu kararlar ışığında ;
CAS'ın aldığı kararlar şu şekilde : Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedildi.
UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onaylandı.
4.madde çok enteresan şikecilere inanmadıklarını aleni beyan etmişler :)
duyurukcu
10.06.2014, 15:41
İşte CAS'ın Beşiktaşla ilgili gerekçeli kararı...
Son dönemlerde UEFA'dan ve CAS'tan ardı ardına kötü haberler alan Türk futbolunda Fenerbahçe'nin gerekçeli kararından sonra Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detayları da ortaya çıktı...
Tıpkı Fenerbahçe'nin CAS gerekçeli kararında olduğu gibi Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detaylarına da yine Türk medyasından ulaşan ilk yayın organı sporx.com oldu...
UEFA'nın geçen yıl verdiği bir yıllık men cezasına rağmen dosyasının açık olduğunu belirtmesinden dolayı gözünü CAS'ın gerekçeli kararına çeviren Beşiktaş'ta 37 sayfalık bu karar siyah-beyazlıları bir nebze olsun rahatlattı. Üç CAS hakemi Fabio Ludica, Martin Schimka ve Efraim Barak tarafından tamamlanan ve 37 sayfayı bulan Beşiktaş'ın gerekçeli kararında CAS heyetinin UEFA'nın bir yıllık idari cezanı yeterli bulması Beşiktaş için yeni bir disiplin soruşturmasına gerek duyulmadığı yönünde yorumlara da neden oldu.
“Sonuç olarak bu kararlar ışığında ; Cas heyeti, Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedilmesine, UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onanmasına karar verilmiştir” sözleriyle noktalanan kararda, heyet, Yargıtay süreciyle ilgili bölümde “Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez.
Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir” sözleri dikkat çekti.
Cas hakem heyeti, bir yıllık cezanın onanmasıyla ilgili olarak 206 ve 207 nolu paragrafında “Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş) iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır. Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur” sözlerine yer verdi.
37 SAYFALIK GEREKÇELİ KARARDAN ÖNEMLİ SATIRBAŞLARI
UEFA yargılamasıyla ilgili bölümden bir kısım...
91. Sanık, duruşmada ve cevabında bir çok talepte bulunmuştur. Sanığın cevabında yer alan gerekçeler aşağıdaki gibidir;
1. Söz konusu dava, ulusal bir kupayı kazanarak Avrupa kulüplerinin yarıştığı bir turnuvaya katılma amacıyla, en üst düzey yetkililerinin çok ciddi ve sonuçları oldukça fazla kişiyi etkileyecek olan şike eylemlerine dahil olmuş bir Avrupa kulübünü konu almaktadır.
2. Türkiye'deki ulusal mahkemeler, yalnızca sportif kanunların değil aynı zamanda kriminal kanunların çiğnendiğine de kanaat getirdikleri için önemli hapis cezaları vermiştir.
4. Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir.
5. UEFA, temyize giden kararın kendi bütünlüğü içerisinde doğrulanması gerektiği konusunda oldukça nettir. Gerçekte, Söz konusu kulüp, doğrudan veya dolaylı olarak ulusal düzeyde bir maçın sonucunu etkileme ve ayarlama eylemi ile 2.08. madde gereğince 2013-2014 sezonunda Avrupa'ya gönderilmemiştir. Bu sebepten bu itiraz reddedilmelidir.
6. Bahsi geçen kulübün başkan yardımcısı S. (Serdar Adalı) ve aynı kulübün eski teknik direktörü T'nin, (Tayfur Havutçu) Türkiye Yüksek Suç Mahkemesi tarafından, 11 Mayıs 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynanan 49. Ziraat Türkiye Kupası final maçına ilişkin olarak şike eylemlerine dahil olduklarından dolayı suçları bulunmaktadır.
7. a. Söz konusu kulüp; kulüp yöneticilerinin, I. A.'nın (İbrahim Akın) menajeri olan Y (Yusuf Turanlı) ile görüşmeler yapıldığını ve transfer teklifi yapıldığını kabul etmiştir. Gizli toplantıları da içeren bahsi geçen görüşmeler Türkiye Kupası Finali'nin olduğu hafta gerçekleşmiştir.
c. Mevcut kanıtlar, söz konusu kulübün savunmasının mantıksız ve kanıtlanmamış olduğunu göstermektedir. Yapılan teklifteki şartlar ve kayıtlarda yer alan konuşmalar, menajerin teklifleri kulübün adına yaptığını ve söz konusu tekliflerin transfer teklifi yapılan oyuncuların karşılaşmada nasıl bir performans sergileyecekleri etkilemeyecek cinsten gizli ve samimi olmadığını göstermektedir.
d. Diğer bir deyiş ile davada yer alan bilgilerin temelinde ve mevcut kanıtlar Türkiye Kupası finalininde şike yapılmasının amaçlandığı aşikardır.
8. Bahsi geçen kulübün ceza alması için, kulüp yetkililerinin söz konusu oyunculara Türkiye Kupası Finali öncesin transfer teklifinde bulunmaları dahi ceza almaları için yeterlidir. Çünkü, maçın kazanılması durumunda söz konusu kulüp Avrupa'ya gidebilecekti. Yukarıda da bahsedildiği gibi bu uygunsuz eylemler daha da ileriye gitmiş ve menajerin oyuncuları tam kabiliyetleri ile oynamamaları gerektiğini söylemesine kadar varmıştır.
9. a. TFF'nin aldığı kararlar, CDB'nin ve AB'nin kararlarını engelleyemez.
10. Kulüp tarafından açıklanmış sözomona tanıklara ilişkin;
a. T, S, Z, X ve Z'den hiçbiri, İsviçre yasaları nezdinde tanık değildirler. Çünkü, hepsinin taraflardan en biri ile bağlantısı bulunmaktadır. Bahsi geçen kişiler, taraflardan en az birinin temsilcileridirler.
Söyleyecekleri hiçbir şey, öneriden daha öte bir ifade olmayacaktır.
b. Kriminal suçlamalar ışığında, Y. tanık olarak çağırılamaz.
c. Sözümona 'uzman' tanıklar C,B, ve D aslında tanık değillerdir ve dava ile ilgili olarak sunabilecekleri alakalı ve kabul edilebilir delilleri yoktur.
Beşiktaş bölümünden....
145. Temyize giden taraf; UEFA'nın, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ve komitelerinin raporlarını ve gerekçeli kararlarlarını gözden geçirmede ve değerlendirmede başarısız olduğunu belirtti.
146. CAS 2010 / A / 2172 maddesinde kararlaştırıldığı üzere UEFA, şikede yerel mahkemenin kararlarına güvenmekle yükümlüdür. Spor bağlamında, spor yönetim kurulu bu tür kararlara güvenebilmeli çünkü bu CAS'ın CAS 2009/A/1920 maddesinde ele alındığı gibi, aynı kaynaklara ve üstlenilen soruşturmalara sahip değildir.
147. Jüri, UEFA ulusal veya uluslararası yönetim kurulunun, tahkim kurulunun veya yerel mahkemenin taraflarına güvenmek ya da güvenmemek konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak bunu yaparken, UEFA, bu bağlamdaki seçimleri için sebeplerini belirtmeli ve neden bir çok karar emrindeyken, diğerlerine değil de bu türden kararlara güvendiğini sebepleri ile açıklamalıdır.
148. Ayrıca jüri, CAS 2011/A/2528 maddesindeki bulgulara, sporun bütünlüğünü koruma amaçlı etkili mücadelenin, ivedi tepkilere bağlı olduğuna katılmaktadır. Bu bağlamda, CAS veya UEFA kararını
vermek için bütün iç çıkar yollarının tüketilmesi gibi yerel prosedürlerin sonlanmasını bekleyemez.
Ancak, CAS veya UEFA, yüksek mahkemenin kararı söz konusu olmadıkça özellikle güvendiği kararlar nihai olmadığında dikkatli olmalıdır.
149. Mevcut davada; UEFA AB, Türkiye'de farklı temyizlerin konusu olarak hükmü bulunmayan Yüksek Mahkemenin kararının yani sanıkların temsilcilerinin Kupa finali ile ilişki içinde olan şikeye dahil olduğunu açıkça ifade etmiştir. UEFA AB özellikle öncen önlerine konulan kayıtları incelerken
TFF komitelerinin çözüm ve kararlarının neden yanlış olduğunu düşündüğünü açıklamadı.
150. Jüri, UELR'nin 2.08 nolu maddesi gereğince diğer olaylarda alınan kararlara güvenmek amacıyla sunulan ihtimalin dikkatlice değerlendirilmesine ve bu kararlar doğrultusunda incelenen mevcut kanıtların davanın esasına uygun olup olmadığını değerlendirmeden körü körüne güvenilmesine izin verilmemesini dikkate almaktadır.
151. Jüri sonuç olarak, gelecek hükmünde buna elverişli tüm kanıtları göz önünde bulunduracak ve ele alınan davada kurumsal ve sportif yetkililer tarafından önceden ifade edilen kararlara özel bir ilgi göstereceklerdir.
c. Mevcut kanıt 2.08 UELR nolu madde ile ilgili olduğunu göstermektedir.
1. Temyize giden taraf, şikeden çıkara sağlayacaktı.
152. CAS içtihat bilimine göre, (CAS 2010/A/2067) maçta veya maçlarda kulübün yetkilileri tarafından şike yapılıp yapılmadığı incelemesindeki ilgili değerlendirmede kulübün belirli maç veya maçları kazanmasındaki çıkarlarının kapsamı ve doğasıdır. Bunlar göz önüne alındığında yukarıda bahsedilen davada şunu belirtti; "Jüri'nin bulgularına göre FC X'in sıralaması maç oynandıktan sonra lehine değişiyorsa şike kapsamına alınabilir"
153. Futbol kulüpleri açısında Avrupa Kupalarında yer almak oldukça önemlidir. Bahsi geçen 2011/
2012 sezonunda iki UEFA Şampiyonlar Ligi'nde üçü ise UEFA Avrupa Ligi'nde olmak üzere toplamda 5 takım ülkelerini Avrupa'da temsil edeceklerdi. Sezon sonunda puan durumuna göre ilk iki sırada yer alan takım UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gidecekken, Türkiye Kupası'nın kazanan takım ve ligi 3. ve 4. sırada noktalayan takımlar ise UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı elde edeceklerdi. Süper
Lig'deki son iki maçtan önce Fenerbahçe 76 puan ile birinci sırada bulunurken, temyize giden taraf ve Kayserispor'un 50'şer puanı vardı. Temyize giden kulüp, averaj farkı ile 5. sırada yer alıyordu.
Dolayısıyla, temyize giden tarafın söz konusu final maçından önce 2012/2013 UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceği kesin değildi.
154. Söz konusu şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde bu durum tartışmaya açık değildir.
Temyize giden taraf, özellikle de 2011/2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılma olanağı elde edecek olması göz önünde bulundurulduğunda kupa finalini kazanması ile sportif ve finansal bazda çıkar sağlamıştır.
155. Daha önce yukarıda bahsi geçen CAS'ın hukuk anlayışı ile bağdaştırıldığı takdirde; Temyize giden taraf Kupa Finali'nde şike yaparak şüphesiz ki kendi lehine çıkar elde edebilirdi. Bu durum, temyize giden tarafın söz konusu maçın sonucu değiştirmek adına girişimde bulunduğu sonucunu çıkarmak için yeterli değildir ancak dava kapsamında göz önünde bulundurulması için konu ile alakalı bir etkendir.
ii. Bahsi geçen karşılaşmanın sonucu etkilemek için girişimde bulunulmuştur.
156. Söz konusu görüşmelerde yer alan Y.'nin ve kulüp yetkililerinin, bahsi geçen futbolculara sözde transfer tekliflerini iletmek ve final maçında en iyi performanslarını sahaya yansıtmamaları konusunda telkinde bulunmak amacıyla iletişim kurdukları münazaalı değildir.
157. Jüri, söz konusu maçın yaklaştığı günlerde Y. ile futbolcular arasında geçen konuşmaları baştan aşağı analiz etmiştir. Bu inceleme sonucunda; Y, bahsi geçen final maçının sonucunu etkilemek için futbolculara maçta iyi oynamamalarını söylemiştir. Y, bahsi geçen futbolculara temyize giden kulübe transferleri konusunda anlaşıldığını söylemiş ve bu futbolcuları söz konusu anlaşmanının sözde şartları hakkında bilgilendirmiştir. Y. ayrıca, aynı futbolculara final maçını temyize giden kulübün kazanmasının kendilerinin çıkarına olduğunu ve böylece bu kulübün 2011-2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceğini ifade etmiştir.
158. Y., futbolcuları yalnızca kendi inisiyatifi dahilinde hareket etmediği ve söz konusu kulübün temcilcileri ile işbirliği içerisinde olduğu konusunda bilgilendirmiştir.
159. Bu bağlamda temyize giden taraf hakkındaki kanı Y'nin kendi inisiyatifinde hareket ettiği yönünde olsa da; Sanık olan taraf, Y'nin kendisi adına değil de yetkililerin istekleri doğrultusunda hareket ettiğini iddia etmektedir.
iii. Temyize giden tarafın temsilcileri ve Y'nin arasındaki iletişim ve görüşmeler.
Jüri'nin elinde bulunan T. ve Y. arasındaki ilk konuşmalar, 4 Mayıs 2011 günü saat 14:20'ye aittir.
Bahsi geçen telefon görüşmelerinin özeti aşağıdaki gibidir.
T. ve Y., detayları girmeden spesifik olmayarak K'nın olası transferi hakkında konuştular.
Y., bir çok kulübün K. ile ilgilendiği konusunda T'yi bilgilendirdi.Oyuncular ile ilgili konuşma aşağıdaki gibidir.
...
161. 6 Mayıs 2011 tarihinde X., ertesi gün için temyize giden tarafın temsilcileri ile bir görüşme ayarlamak için Y'yi aradı. X., Y.'den özellikle yalnız başına gelmesini istedi ve Y. de bu talebi kabul etti.
162. 7 Mayıs 2011 tarihinde S., Z. ve Y'nin katıldığı bir görüşme gerçekleşti. Söz konusu görüşme Bursa'da, yani temyize giden tarafın maçının olduğu yerde gerçekleşti.
163. Z'nin yeminli ifadesine göre; bahsi geçen görüşme Y., T.'ye Galatasaray'ın oyuncular üzerinde çok büyük baskı oluşturduğunu söylediği için aniden organize edildi. İddiaya göre; toplantıda yer alan şahıslar, bahsi geçen oyuncuların transferleri hakkında konuştular. Özellikle de, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da kiralık olarak forma giyen F. ve I.'nın olası takasına ilişkin konuşuldu.
164. 9 Mayıs 2011 tarihinde; S., Z. ve Y. arasında bir başka toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı yine, görüşmeden önce Y. ile aşağıdaki konuşmayı gerçekleştiren X. tarafından organize edildi.
....
165. İkinci toplantı, temyiz eden tarafın I.'nın transferi için ödenecek ücret hakkında bilgi edinmek isteyen Y'nin talebi ile düzenlendi. (TFF ETİK KOMİTESİ)
166. 9 Mayıs 2011'de saat 19:22'de yapılan görüşmenin ardından T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
...
11 Mayıs 2011'de yani maç günü saat 11:41'de T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
....
169. Beşiktaş, maç öncesindeki hafta yapılan bu konuşmaların ve buluşmaların, şike için değil transfer için yapıldığının düşünülmesini isterken, yaşanan olayların da şu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor:
- Tayfur Havutçu transfer listesini 2011'in Mart ayında Serdal Adalı'ya verdi.
- Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı Beşiktaş'ın transfer planlarını 29 Mart ve 4 Mayıs 2011 tarihleri arasında 50'den fazla telefon görüşmelerinde tartıştı.
- Bu görüşmeler Türkiye Kupası yarı finallerinden önce başladı, yani Beşiktaş finale çıkacağını bilmezken, finalde kiminle karşılaşacağından da habersizdi.
170. TFF Etik Kurulu'nun raporu ve TFF Disiplin Kurulu'nun raporu da aynı nedenlerle aynı yerde dururken, TFF de bunun üzerine yetkililerin yanlış bir şey yapmadığına karar verdi.
171. Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler analiz edildiğinde, CAS kullanılan dilin şüpheli olduğuna karar vermiştir. CAS Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında geçen telefon
konuşmalarında transfer kelimesinin çok fazla kullanılmasını da özellikle şüpheli buldu.
172. CAS ayrıca, kulüpte geçici teknik direktörlük yapan Tayfur Havutçu'nun, teknik direktörlük geleceği için büyük önem taşıyan bir maçın öncesinde, gelecek sezon için yapılacak oyuncu transferleri konusunda bu kadar gergin olmasını da yadırgamaktadır.
173. Ayrıca, kulüp yetkilileri ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler büyük bir gizlilik içinde
yapılmaktadır. CAS, iki tarafın da saklayacak bir şeyi olmadığını belirttiği bu görüşmelerin, neden bu kadar fazla önlem alınarak yapıldığını da anlayamamıştır.
174. Bu bağlamda, CAS, iki tarafın da herhangi bir suç izi bırakmamak için, kaçamak kelimeler kullanarak yapılanları gizlemek isteyeceğini hatırlatır. Şike ile alakalı olan telefon konuşmalarında insanlar, duyulma ya da dinlenme ihtimalini göz önünde bulundurarak, doğrudan kelimeleri söylemekten kaçınacaktır. Ayrıca CAS'ın, şike aktiviteleri ile alakalı toplantıların da, kuşkusuz mümkün olduğu kadar az insanla, gizlilik içerisinde gerçekleşeceğinden kuşkusu yoktur.
175. CAS; eğer kanıtlarla sunulsaydı, Beşiktaş'ın Yusuf Turanlı'ya transfer teklifleri verdiğini belirttiği teorisini de kabul etmeye hazır olabilirdi. Bu kanıtlar (i) Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı arasında, ismi geçen oyuncuların da içinde olduğu, transfer edilebilecek oyuncuların listesi ve (ii) 4 Mayıs 2011 tarihi öncesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan telefon konuşmalarının samimi bir şekilde ismi geçen oyuncuların transferiyle alakalı olması. Bununla birlikte, CAS; Beşiktaş'ın ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini zannetmektedir.
176. Mart 2011'in sonunda Tayfur Havutçu'dan, Serdal Adalı'ya verilen transfer listesi için CAS, TFF
Etik Kurulu'nun ile aynı sonuca vararak, Beşiktaş'ta bir dosya bulunmadığını farketmiştir. Bu konuda, elde edilen tek kanıt, kulübün şu anda ya da eski yöneticilerinin verdiği ifadelerdir.
177. Tayfur Havutçu, Serdal Adalı, Z. ve X.'in yazılı ve sözlü ifadeleri dikkatle incelenmeliydi, çünkü bu kişiler hem Beşiktaş'a yakınken, hem de şike eylemlerinde şüpheli konumundadır. Bu bağlamda, CAS bu kişilerin, özellikle Türkiye'de hapis cezaları alanların, suçunu isnad etmesinin zor olduğunu düşünür.
178. Bu bağlamda, transfer edilecek oyuncuların listesinin elle tutulacak bir kanıdı olmadığı için, CAS
bunu kanıt olarak alamaz.
179. CAS, 29 Mart ve 4 Mayıs arasında Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı'nın 50'nin üzerinde görüşme yapmasını kanıt olarak almıştır.
180. Bununla birlikte, CAS'a bu telefon konuşmalarının içeriği sağlanmamıştır.
181. Bu bakımdan, bu konuşmaların içeriği ile ilgili kanıt zorunluluğu olan Beşiktaş, CAS'a bu içeriği sağlamalıydı.
182. Etik Kurulu'nun bir üyesi olan B., sözlü ifadesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında 4 Mayıs 2011 tarihinde geçen konuşmanın Etik Kurulu'ndaki dosyada bulunduğunu belirtti. Duruşmanın sonunda, CAS'a bununla ilgili kanıtların neden sunulmadığı sorulduğunda, Beşiktaş neden dosyada olmadığını açıklayamadı ve bu telefon konuşmalarına değinen Etik Kurulu'nun kararına dikkat çekti.
183. Buna ek olarak, Tayfur Havutçu ile 4 Mayıs 2011 tarihinden önce yapılan telefon konuşmalarının içeriği ile ilişkili, CAS, davanın önemli bir parçası olan Yusuf Turanlı'ya sorular sormak istedi.
184. Bu noktada, Beşiktaş, Yusuf Turanlı'yı "güvenilirlik konusunda ciddi şüpheleri" olduğu gerekçesiyle gönüllü olarak şahit olarak çağırmadı. Beşiktaş, Yusuf Turanlı'nın Etik Kurulu'na yaptığı sözlü ifadenin, maç öncesinde oyuncuların performansını etkilemek üzerine yöneticilerinin herhangi bir eylemde bulunmadığı yönünde yeterli kanıt olduğunu düşünüyordu.
185. CAS bu düşünceyi kabul edemez. İlk olarak, Yusuf Turanlı Etik Kurulu'na verdiği ifadede,
oyuncuların maçta en iyi performanslarını göstermemesi yönünde bir şey söylemediğini belirtirken, Beşiktaş tarafından bu yalan olarak kabul edildi. İkincisi, tanıkların güvenilebilirliğini CAS belirler, taraflar değil.
186. CAS ayrıca, Mart 2011'den başlayarak Beşiktaş'ın Yusuf Turanlı'ya oyuncular için yaptığı teklifler
ile ilgili kanıt sunamadığını ve ayrıca maçtan önce yapılan yoğun toplantı ve görüşmelerin oyuncu
transferi ile ilgili olduğu yönünde kanıt sunamadığını düşünmektedir.
Gerekçeler....
187. CAS, sıradaki maddelerin, UEFA'nın, yetkililerin maçın sonucunu etkileyecek davranışlarda bulunulduğu yönündeki pozisyonunu destekleyeceğini düşünmektedir.
a. zamanlama
- Çok açık ki, görüşmeler basit bir transfer ihtimali araştırmasının ötesine gitmiştir. Birçok telefon
konuşması yapılmış ve güvence için toplantılar da yapılmıştır.
- Çok açık ki, görüşmelerin büyük bir kısmı, Kupa Finali'nde oynayacak olan takımların belli olduğu
22 Nisan 2011 tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Nisan ayının daha erken zamanlarında da transfer
ihtimali için araştırmalar yapılsa da, çok açık ki katılımcıların belli olmasından sonra, Kupa Finali
haftasına doğru yükselerek giden bir trafik vardır. Beşiktaş, görüşmelerin daha sonra da arttığını kabul etmiştir.
- Daha sonra bu adımların neden atılmadığı konusunda mantıklı bir sebep sunulamamıştır.
Başka kulüplerin de ilgisinin olduğu öne sürülerek, bunun baskı oluşturduğu belirtilmiş, ancak
ikna edici kanıtlar ortaya koyulamamıştır. Daha da ötesinde, bu birkaç gün sonra yeni adımlar
atılmasını engelleyecek bir şey değildir. Transfer döneminin başladığı Haziran'dan önce bir anlaşma
yapılamazken, oyuncuların kulübüne de teklif yapılmamıştır. Kupa finalinden önce harekete geçmenin bir acelesi yoktur.
- Oyuncuları almak isteyen kulübün, maç sonrasına kadar beklemesi uygundur, çünkü çok açık ki, karşı takımdan iki oyuncu ile bu tarz görüşmeler yapmak uygunsuzdur.
b. Kulüp Başkanı'nın İfadesi
188. Kulübün Başkanı Yıldırım Demirören, incelemeler doğrultusunda Etik Kurulu'na sözlü bir ifade verdi. CAS'a tanık olarak çağırılmamasına rağmen, Etik Kurulu'na verdiği ifadelere güvenilebilir.
189. Başkan, Bay Schuster'in istifasının ardından, yardımcısı Tayfur Havutçu'ya bir şans vermeye karar verdiklerini belirtti. O anda bir sözleşme imzalamamışlardı. Türkiye Kupası kazanılınca, Beşiktaş ve Tayfur Havutçu arasında bir kontrat imzalandı.
190. Başkan, Serdal Adalı'nın Futbol Şubesi'nin başkanı olduğunu ve transferden sorumlu olduğunu kabul etti. Ayrıca, transferle alakalı konularda her adıma dahil olmadığını ve görüşmelerin ciddi bir seviyeye gelmesinin ardından bilgilendirildiğini itiraf etti.
191. Bay Demirören, İbrahim Akın ile ilgili olarak, eski bir oyuncuları olduğunu ve her yıl bazılarının onun kulübe geri dönmesi yönünde görüş bildirdiklerini doğruladı. Bununla beraber, İbrahim Akın'a bakış açısını şu şekilde açıkladı:
"Bizim transfer komitemiz onunla konuşarak, anlaşmış olsa bile, ben kesinlikle onu transfer etmezdim. Gönderdiğim bir oyuncuyu tekrar almamın bir anlamı yok. (...) İbrahim Akın'ın transferine hiçbir zaman izin vermezdim"
192. Başkan, A. (İskender Alın oluyor heralde) ile de görüşmediğini belirtirken, kendisini bilmediğini ve takip etmediğini söyledi.
193. CAS, başkanın pozisyonunu, İbrahim Akın'ın transferi ve bir dereceye kadar İskender Alın'ın transferinin kulübün gündemine giremeyeceği yönünde güçlü bir dayanak olarak düşünüyor.
194. Buna ek olarak, bu ifade gösteriyor ki; kulübün imza için kupanın kazanılmasını beklemesi, Tayfur Havutçu'nun da maçı kazanmak için büyük bir isteğe sahip olmasına neden olmuştur.
c. IBB Spor'a maçtan önce ulaşılmadı ve transferler yapılmadı
195. Taraflar, Beşiktaş'ın maçta önce İBB Spor ile iletişime geçmediğini kabul etti. Tayfur Havutçu verdiği sözlü ifadede, kulübün transfer dönemi başlamadan hiçbir zaman başka kulüplerle pazarlığa girmeyeceğini söyledi.
196. Bunun yanında Beşiktaş, Türkiye'de yaz transfer döneminin başladığı 23 Mayıs ve 1 Haziran 2011 arasında Serdal Adalı'nın İBB Spor Başkanı ile 3 kez buluştuğunu kabul etti. Beşiktaş, Serdal Adalı ve İBB Spor Başkanı'nın 1 Haziran günü İbrahim Akın'ın transferi için buluştuğunu belirtti. Beşiktaş ayrıca, İskender Alın'ın Beşiktaş'ın transfer listesinden düştüğünü ve bu pazarlıklarda konu olmadığını belirtti.
197. İbrahim Akın'ın transferi de, iddialara göre İBB Spor'un istediği yüksek bonservis bedeli nedeniyle gerçekleşmedi.
d. Kulübün, Yusuf Turanlı ya da oyuncularla ilgili kanıtlarının olmaması
198. CAS, ifadelerinin çok değerli olduğunu düşündüğü, ancak kulüple ilişkili olmayan isimleri Beşiktaş'ın tanık olarak çağımamasını dikkat çekici buldu.
199. Beşiktaş, oyunculardan, Yusuf Turanlı'dan ya da 3. bir taraftan herhangi bir kanıt getirmedi.
Beşiktaş, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun mahkum olmasına karşı ve onların suçsuz olduğu iddialarına yönelik, bu tanıkları çağırarak ifade vermelerini sağlamalıydı. CAS, bu kişilere soru sorarak, özellikle de Yusuf Turanlı'ya, onların güvenebilirliğini sınayabilirdi.
200. Panel, Beşiktaş'ın duruşmada belirttiği gibi, dava ceza mahkemelerinde devam ederken, UEFA'nın Yusuf Turanlı'yı çağırarak kanıt vermesini isteyecek taraf olmadığı konusuna katıldı.
e. Yusuf Turanlı'nın yalan söylüyor olması için inanılabilir veya kanıtlanabilir bir sebebin olmaması
201. CAS, Yusuf Turanlı'nın, kulüp yetkilileri ile yaptığı görüşmelere ilişkin, karşıt sebeplerin tatmin edici olmadığını ve kanıtların yetersiz olduğunu düşündü.
202. Bu bakımdan, kulüp, Yusuf Turanlı'nın amacının spekülasyon yaratmak olduğunu belirtti.
Oyunculara, kulüp yetkililerin tam performanslarını vermemesini istediği yönünde yalan söylediği ve bunu yapmaları durumunda anlaşmanın gerçekleşeceği yönünde yalan söylediği ve maaş anlaşmalarının bile yapıldığı yönünde yalan söylediği ve kanıtların gösterdiği bütün konular hakkında
Yusuf Turanlı'nın yalan söylediği ifade edildi. Kulüplerin söylemine göre, Yusuf Turanlı her şeyi karışık bir kurnazlığın içinde yönetti.
203. CAS, şuna dikkat çekmek istiyor ki, eğer Yusuf Turanlı yöneticilerin isteği ile hareket etmiş olmasaydı, herkese yalan söylemiş olur ve bu şemada yanlız kalırdı. Özellikle, çok eski dostu olan Tayfur Havutçu ve iki oyuncusuna yalan söylemiş olurdu. Bu da demek oluyor ki, yalanlarının anlaşılması durumunda, iki tarafı da kaybedebilirdi.
204. Son olarak, eğer Galatasaray gibi diğer büyük kulüpler de oyuncular ile ilgilenmiş olsa, Yusuf Turanlı transferden komisyon almayı garantilemiş olabilirdi.
205. Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan
ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez. Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir.
206. Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş)
iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve
UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır.
207.Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur.
Bu kararlar ışığında ;
CAS'ın aldığı kararlar şu şekilde : Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedildi.
UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onaylandı.
4.madde çok enteresan şikecilere inanmadıklarını aleni beyan etmişler :)
Celal Demir
10.06.2014, 15:45
4. madde den de anlaşılacağı gibi bunlar kendilerini savunmak yerine sağa sola çamur atmışlar :)
nalagasıvar
10.06.2014, 15:48
" a. T, S, Z, X ve Z'den hiçbiri, İsviçre yasaları nezdinde tanık değildirler. Çünkü, hepsinin taraflardan en biri ile bağlantısı bulunmaktadır. Bahsi geçen kişiler, taraflardan en az birinin temsilcileridirler. "
beşitaş için tavır buysa fener için farklı değildir ... hadi mecnunum bi daha söle trabzon şike teklif etti diye
"Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir."
bu bjk nin gerekçeli kararıysa azizin saçmalamaları için neler yazmış olabilirler çok merak ettim:)
duyurukcu
10.06.2014, 15:53
yoğun istek üzerine 4.Madde :)
4. Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir.
Celal Demir
10.06.2014, 16:05
UEFA'nın şikeden dolayı 1 yıl Avrupa Kupaları'ndan men ettiği Sivasspor ve Eskişehirspor'a Bursaspor destek çıktı.
Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı, "Eskişehirspor ve Sivasspor UEFA Avrupa Ligi'ne gitmeyi hak etmişti ancak UEFA'dan men geldi. Kulüplerin CAS'a itirazları söz konusu. İnşallah CAS'tan onların lehine bir sonuç çıkar. Onların katılmasını gönlümden arzu ediyorum" dedi.
Kulübün resmi sitesinde yer alan açıklamaya göre, Recep Bölükbaşı başkanlığındaki yönetim kurulu, ilk toplantısını Özlüce Tesisleri'nde gerçekleştirdi.
- "Kararın CAS'tan dönmesini arzu ediyorum"
UEFA'nın Eskişehirspor ve Sivasspor'a verdiği men cezasına değinen Bölükbaşı, "Eskişehirspor ve Sivasspor UEFA Avrupa Ligi'ne gitmeyi hak etmişti ancak UEFA'dan men geldi. Kulüplerin CAS'a itirazları söz konusu. İnşallah CAS'tan onların lehine bir sonuç çıkar. Onların katılmasını gönlümden arzu ediyorum. Olması gereken de bu ama olmadı. UEFA Avrupa Ligi'ne gitme bize tevdi edilirse biz de ülkemizi Avrupa kupalarında daha önce olduğu gibi başarıyla temsil ederiz" açıklamasında bulundu.
Ah Şenol Hocam ah...
yoğun istek üzerine 4.Madde :)
4. Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir.
Burada kimse yanlis anlamasim ama malesef bu konuda Turk toplumu ve avrupa topluma cok farkli. Mesela ben avrupada yetismis bir Turk arkadasima diyorumki, "Besiktas bu hafta cok kotu oynadi" hemen soyle bir cevap aliyorum, "Trabzonspor zanki cok iyi, sizde yenildiniz". Hollandali samimi bir arkadasimla konusuyorum tam bir Feyenoord hastasi, "cok kotu oynadiniz" dedigimde aldigim cevap su, "ya evet Murat, gercekten cok kotu oynadik sende izledinmi maci?" ve sistem ve oyuncu analizi baslar. Sonra Feyenoord konusu bitince Trabzosporu sorar muhabbet boyle devam eder.
Bizdeki sorun en basit soruyu saldiri gibi algilayip hemen kendimizi savunuruz ve bunu yaparken karsi tarafin acigindan girmeye calisiriz.
duyurukcu
10.06.2014, 16:16
sanırım millet transfer formundan buraya bakmayı unuttu :)
Celal Demir
10.06.2014, 16:17
sanırım millet transfer formundan buraya bakmayı unuttu :)
demekki transfer daha önemli :)
Bayraktaroğlu
10.06.2014, 17:03
Son dönemlerde UEFA'dan ve CAS'tan ardı ardına kötü haberler alan Türk futbolunda Fenerbahçe'nin gerekçeli kararından sonra Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detayları da ortaya çıktı...
Tıpkı Fenerbahçe'nin CAS gerekçeli kararında olduğu gibi Beşiktaş'ın gerekçeli kararının detaylarına da yine Türk medyasından ulaşan ilk yayın organı sporx.com oldu...
UEFA'nın geçen yıl verdiği bir yıllık men cezasına rağmen dosyasının açık olduğunu belirtmesinden dolayı gözünü CAS'ın gerekçeli kararına çeviren Beşiktaş'ta 37 sayfalık bu karar siyah-beyazlıları bir nebze olsun rahatlattı. Üç CAS hakemi Fabio Ludica, Martin Schimka ve Efraim Barak tarafından tamamlanan ve 37 sayfayı bulan Beşiktaş'ın gerekçeli kararında CAS heyetinin UEFA'nın bir yıllık idari cezanı yeterli bulması Beşiktaş için yeni bir disiplin soruşturmasına gerek duyulmadığı yönünde yorumlara da neden oldu.
“Sonuç olarak bu kararlar ışığında ; Cas heyeti, Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedilmesine, UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onanmasına karar verilmiştir” sözleriyle noktalanan kararda, heyet, Yargıtay süreciyle ilgili bölümde “Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez.
Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir” sözleri dikkat çekti.
Cas hakem heyeti, bir yıllık cezanın onanmasıyla ilgili olarak 206 ve 207 nolu paragrafında “Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş) iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır. Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur” sözlerine yer verdi.
37 SAYFALIK GEREKÇELİ KARARDAN ÖNEMLİ SATIRBAŞLARI
UEFA yargılamasıyla ilgili bölümden bir kısım...
91. Sanık, duruşmada ve cevabında bir çok talepte bulunmuştur. Sanığın cevabında yer alan gerekçeler aşağıdaki gibidir;
1. Söz konusu dava, ulusal bir kupayı kazanarak Avrupa kulüplerinin yarıştığı bir turnuvaya katılma amacıyla, en üst düzey yetkililerinin çok ciddi ve sonuçları oldukça fazla kişiyi etkileyecek olan şike eylemlerine dahil olmuş bir Avrupa kulübünü konu almaktadır.
2. Türkiye'deki ulusal mahkemeler, yalnızca sportif kanunların değil aynı zamanda kriminal kanunların çiğnendiğine de kanaat getirdikleri için önemli hapis cezaları vermiştir.
4. Söz konusu kulüp ve yöneticilerinin hukuk dışı, adaletsiz, yasalara aykırı ve kanunsuz eylemleri kabul edilemez olup, gerektiği şekilde ele alınmalıdır. Bahsi geçen kulüp tarafından yapılan tüm savunmalar alakasız olmakla birlikte yanlıştır da. Bu da, kulübün fiilen kendisini savunmak için başka bir yolu olmadığını göstermektedir.
5. UEFA, temyize giden kararın kendi bütünlüğü içerisinde doğrulanması gerektiği konusunda oldukça nettir. Gerçekte, Söz konusu kulüp, doğrudan veya dolaylı olarak ulusal düzeyde bir maçın sonucunu etkileme ve ayarlama eylemi ile 2.08. madde gereğince 2013-2014 sezonunda Avrupa'ya gönderilmemiştir. Bu sebepten bu itiraz reddedilmelidir.
6. Bahsi geçen kulübün başkan yardımcısı S. (Serdar Adalı) ve aynı kulübün eski teknik direktörü T'nin, (Tayfur Havutçu) Türkiye Yüksek Suç Mahkemesi tarafından, 11 Mayıs 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynanan 49. Ziraat Türkiye Kupası final maçına ilişkin olarak şike eylemlerine dahil olduklarından dolayı suçları bulunmaktadır.
7. a. Söz konusu kulüp; kulüp yöneticilerinin, I. A.'nın (İbrahim Akın) menajeri olan Y (Yusuf Turanlı) ile görüşmeler yapıldığını ve transfer teklifi yapıldığını kabul etmiştir. Gizli toplantıları da içeren bahsi geçen görüşmeler Türkiye Kupası Finali'nin olduğu hafta gerçekleşmiştir.
c. Mevcut kanıtlar, söz konusu kulübün savunmasının mantıksız ve kanıtlanmamış olduğunu göstermektedir. Yapılan teklifteki şartlar ve kayıtlarda yer alan konuşmalar, menajerin teklifleri kulübün adına yaptığını ve söz konusu tekliflerin transfer teklifi yapılan oyuncuların karşılaşmada nasıl bir performans sergileyecekleri etkilemeyecek cinsten gizli ve samimi olmadığını göstermektedir.
d. Diğer bir deyiş ile davada yer alan bilgilerin temelinde ve mevcut kanıtlar Türkiye Kupası finalininde şike yapılmasının amaçlandığı aşikardır.
8. Bahsi geçen kulübün ceza alması için, kulüp yetkililerinin söz konusu oyunculara Türkiye Kupası Finali öncesin transfer teklifinde bulunmaları dahi ceza almaları için yeterlidir. Çünkü, maçın kazanılması durumunda söz konusu kulüp Avrupa'ya gidebilecekti. Yukarıda da bahsedildiği gibi bu uygunsuz eylemler daha da ileriye gitmiş ve menajerin oyuncuları tam kabiliyetleri ile oynamamaları gerektiğini söylemesine kadar varmıştır.
9. a. TFF'nin aldığı kararlar, CDB'nin ve AB'nin kararlarını engelleyemez.
10. Kulüp tarafından açıklanmış sözomona tanıklara ilişkin;
a. T, S, Z, X ve Z'den hiçbiri, İsviçre yasaları nezdinde tanık değildirler. Çünkü, hepsinin taraflardan en biri ile bağlantısı bulunmaktadır. Bahsi geçen kişiler, taraflardan en az birinin temsilcileridirler.
Söyleyecekleri hiçbir şey, öneriden daha öte bir ifade olmayacaktır.
b. Kriminal suçlamalar ışığında, Y. tanık olarak çağırılamaz.
c. Sözümona 'uzman' tanıklar C,B, ve D aslında tanık değillerdir ve dava ile ilgili olarak sunabilecekleri alakalı ve kabul edilebilir delilleri yoktur.
Beşiktaş bölümünden....
145. Temyize giden taraf; UEFA'nın, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ve komitelerinin raporlarını ve gerekçeli kararlarlarını gözden geçirmede ve değerlendirmede başarısız olduğunu belirtti.
146. CAS 2010 / A / 2172 maddesinde kararlaştırıldığı üzere UEFA, şikede yerel mahkemenin kararlarına güvenmekle yükümlüdür. Spor bağlamında, spor yönetim kurulu bu tür kararlara güvenebilmeli çünkü bu CAS'ın CAS 2009/A/1920 maddesinde ele alındığı gibi, aynı kaynaklara ve üstlenilen soruşturmalara sahip değildir.
147. Jüri, UEFA ulusal veya uluslararası yönetim kurulunun, tahkim kurulunun veya yerel mahkemenin taraflarına güvenmek ya da güvenmemek konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak bunu yaparken, UEFA, bu bağlamdaki seçimleri için sebeplerini belirtmeli ve neden bir çok karar emrindeyken, diğerlerine değil de bu türden kararlara güvendiğini sebepleri ile açıklamalıdır.
148. Ayrıca jüri, CAS 2011/A/2528 maddesindeki bulgulara, sporun bütünlüğünü koruma amaçlı etkili mücadelenin, ivedi tepkilere bağlı olduğuna katılmaktadır. Bu bağlamda, CAS veya UEFA kararını vermek için bütün iç çıkar yollarının tüketilmesi gibi yerel prosedürlerin sonlanmasını bekleyemez.
Ancak, CAS veya UEFA, yüksek mahkemenin kararı söz konusu olmadıkça özellikle güvendiği kararlar nihai olmadığında dikkatli olmalıdır.
149. Mevcut davada; UEFA AB, Türkiye'de farklı temyizlerin konusu olarak hükmü bulunmayan Yüksek Mahkemenin kararının yani sanıkların temsilcilerinin Kupa finali ile ilişki içinde olan şikeye dahil olduğunu açıkça ifade etmiştir. UEFA AB özellikle öncen önlerine konulan kayıtları incelerken TFF komitelerinin çözüm ve kararlarının neden yanlış olduğunu düşündüğünü açıklamadı.
150. Jüri, UELR'nin 2.08 nolu maddesi gereğince diğer olaylarda alınan kararlara güvenmek amacıyla sunulan ihtimalin dikkatlice değerlendirilmesine ve bu kararlar doğrultusunda incelenen mevcut kanıtların davanın esasına uygun olup olmadığını değerlendirmeden körü körüne güvenilmesine izin verilmemesini dikkate almaktadır.
151. Jüri sonuç olarak, gelecek hükmünde buna elverişli tüm kanıtları göz önünde bulunduracak ve ele alınan davada kurumsal ve sportif yetkililer tarafından önceden ifade edilen kararlara özel bir ilgi göstereceklerdir.
c. Mevcut kanıt 2.08 UELR nolu madde ile ilgili olduğunu göstermektedir.
1. Temyize giden taraf, şikeden çıkara sağlayacaktı.
152. CAS içtihat bilimine göre, (CAS 2010/A/2067) maçta veya maçlarda kulübün yetkilileri tarafından şike yapılıp yapılmadığı incelemesindeki ilgili değerlendirmede kulübün belirli maç veya maçları kazanmasındaki çıkarlarının kapsamı ve doğasıdır. Bunlar göz önüne alındığında yukarıda bahsedilen davada şunu belirtti; "Jüri'nin bulgularına göre FC X'in sıralaması maç oynandıktan sonra lehine değişiyorsa şike kapsamına alınabilir"
153. Futbol kulüpleri açısında Avrupa Kupalarında yer almak oldukça önemlidir. Bahsi geçen 2011/
2012 sezonunda iki UEFA Şampiyonlar Ligi'nde üçü ise UEFA Avrupa Ligi'nde olmak üzere toplamda 5 takım ülkelerini Avrupa'da temsil edeceklerdi. Sezon sonunda puan durumuna göre ilk iki sırada yer alan takım UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gidecekken, Türkiye Kupası'nın kazanan takım ve ligi 3. ve 4. sırada noktalayan takımlar ise UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı elde edeceklerdi. Süper Lig'deki son iki maçtan önce Fenerbahçe 76 puan ile birinci sırada bulunurken, temyize giden taraf ve Kayserispor'un 50'şer puanı vardı. Temyize giden kulüp, averaj farkı ile 5. sırada yer alıyordu.
Dolayısıyla, temyize giden tarafın söz konusu final maçından önce 2012/2013 UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceği kesin değildi.
154. Söz konusu şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde bu durum tartışmaya açık değildir.
Temyize giden taraf, özellikle de 2011/2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılma olanağı elde edecek olması göz önünde bulundurulduğunda kupa finalini kazanması ile sportif ve finansal bazda çıkar sağlamıştır.
155. Daha önce yukarıda bahsi geçen CAS'ın hukuk anlayışı ile bağdaştırıldığı takdirde; Temyize giden taraf Kupa Finali'nde şike yaparak şüphesiz ki kendi lehine çıkar elde edebilirdi. Bu durum, temyize giden tarafın söz konusu maçın sonucu değiştirmek adına girişimde bulunduğu sonucunu çıkarmak için yeterli değildir ancak dava kapsamında göz önünde bulundurulması için konu ile alakalı bir etkendir.
ii. Bahsi geçen karşılaşmanın sonucu etkilemek için girişimde bulunulmuştur.
156. Söz konusu görüşmelerde yer alan Y.'nin ve kulüp yetkililerinin, bahsi geçen futbolculara sözde transfer tekliflerini iletmek ve final maçında en iyi performanslarını sahaya yansıtmamaları konusunda telkinde bulunmak amacıyla iletişim kurdukları münazaalı değildir.
157. Jüri, söz konusu maçın yaklaştığı günlerde Y. ile futbolcular arasında geçen konuşmaları baştan aşağı analiz etmiştir. Bu inceleme sonucunda; Y, bahsi geçen final maçının sonucunu etkilemek için futbolculara maçta iyi oynamamalarını söylemiştir. Y, bahsi geçen futbolculara temyize giden kulübe transferleri konusunda anlaşıldığını söylemiş ve bu futbolcuları söz konusu anlaşmanının sözde şartları hakkında bilgilendirmiştir. Y. ayrıca, aynı futbolculara final maçını temyize giden kulübün kazanmasının kendilerinin çıkarına olduğunu ve böylece bu kulübün 2011-2012 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılabileceğini ifade etmiştir.
158. Y., futbolcuları yalnızca kendi inisiyatifi dahilinde hareket etmediği ve söz konusu kulübün temcilcileri ile işbirliği içerisinde olduğu konusunda bilgilendirmiştir.
159. Bu bağlamda temyize giden taraf hakkındaki kanı Y'nin kendi inisiyatifinde hareket ettiği yönünde olsa da; Sanık olan taraf, Y'nin kendisi adına değil de yetkililerin istekleri doğrultusunda hareket ettiğini iddia etmektedir.
iii. Temyize giden tarafın temsilcileri ve Y'nin arasındaki iletişim ve görüşmeler.
Jüri'nin elinde bulunan T. ve Y. arasındaki ilk konuşmalar, 4 Mayıs 2011 günü saat 14:20'ye aittir.
Bahsi geçen telefon görüşmelerinin özeti aşağıdaki gibidir.
T. ve Y., detayları girmeden spesifik olmayarak K'nın olası transferi hakkında konuştular.
Y., bir çok kulübün K. ile ilgilendiği konusunda T'yi bilgilendirdi.Oyuncular ile ilgili konuşma aşağıdaki gibidir.
...
161. 6 Mayıs 2011 tarihinde X., ertesi gün için temyize giden tarafın temsilcileri ile bir görüşme ayarlamak için Y'yi aradı. X., Y.'den özellikle yalnız başına gelmesini istedi ve Y. de bu talebi kabul etti.
162. 7 Mayıs 2011 tarihinde S., Z. ve Y'nin katıldığı bir görüşme gerçekleşti. Söz konusu görüşme Bursa'da, yani temyize giden tarafın maçının olduğu yerde gerçekleşti.
163. Z'nin yeminli ifadesine göre; bahsi geçen görüşme Y., T.'ye Galatasaray'ın oyuncular üzerinde çok büyük baskı oluşturduğunu söylediği için aniden organize edildi. İddiaya göre; toplantıda yer alan şahıslar, bahsi geçen oyuncuların transferleri hakkında konuştular. Özellikle de, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da kiralık olarak forma giyen F. ve I.'nın olası takasına ilişkin konuşuldu.
164. 9 Mayıs 2011 tarihinde; S., Z. ve Y. arasında bir başka toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı yine, görüşmeden önce Y. ile aşağıdaki konuşmayı gerçekleştiren X. tarafından organize edildi.
....
165. İkinci toplantı, temyiz eden tarafın I.'nın transferi için ödenecek ücret hakkında bilgi edinmek isteyen Y'nin talebi üzerine düzenlendi. (TFF ETİK KOMİTESİ)
166. 9 Mayıs 2011'de saat 19:22'de yapılan görüşmenin ardından T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
...
11 Mayıs 2011'de yani maç günü saat 11:41'de T., Y'yi aradı ve telefon görüşmesinin içeriği aşağıdaki gibidir;
....
169. Beşiktaş, maç öncesindeki hafta yapılan bu konuşmaların ve buluşmaların, şike için değil transfer için yapıldığının düşünülmesini isterken, yaşanan olayların da şu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor:
- Tayfur Havutçu transfer listesini 2011'in Mart ayında Serdal Adalı'ya verdi.
- Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı Beşiktaş'ın transfer planlarını 29 Mart ve 4 Mayıs 2011 tarihleri arasında 50'den fazla telefon görüşmelerinde tartıştı.
- Bu görüşmeler Türkiye Kupası yarı finallerinden önce başladı, yani Beşiktaş finale çıkacağını bilmezken, finalde kiminle karşılaşacağından da habersizdi.
170. TFF Etik Kurulu'nun raporu ve TFF Disiplin Kurulu'nun raporu da aynı nedenlerle aynı yerde dururken, TFF de bunun üzerine yetkililerin yanlış bir şey yapmadığına karar verdi.
171. Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler analiz edildiğinde, CAS kullanılan dilin şüpheli olduğuna karar vermiştir. CAS Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında geçen telefon konuşmalarında transfer kelimesinin çok fazla kullanılmasını da özellikle şüpheli buldu.
172. CAS ayrıca, kulüpte geçici teknik direktörlük yapan Tayfur Havutçu'nun, teknik direktörlük geleceği için büyük önem taşıyan bir maçın öncesinde, gelecek sezon için yapılacak oyuncu transferleri konusunda bu kadar gergin olmasını da yadırgamaktadır.
173. Ayrıca, kulüp yetkilileri ve Yusuf Turanlı arasında yapılan görüşmeler büyük bir gizlilik içinde yapılmaktadır. CAS, iki tarafın da saklayacak bir şeyi olmadığını belirttiği bu görüşmelerin, neden bu kadar fazla önlem alınarak yapıldığını da anlayamamıştır.
174. Bu bağlamda, CAS, iki tarafın da herhangi bir suç izi bırakmamak için, kaçamak kelimeler kullanarak yapılanları gizlemek isteyeceğini hatırlatır. Şike ile alakalı olan telefon konuşmalarında insanlar, duyulma ya da dinlenme ihtimalini göz önünde bulundurarak, doğrudan kelimeleri söylemekten kaçınacaktır. Ayrıca CAS'ın, şike aktiviteleri ile alakalı toplantıların da, kuşkusuz mümkün olduğu kadar az insanla, gizlilik içerisinde gerçekleşeceğinden kuşkusu yoktur.
175. CAS; eğer kanıtlarla sunulsaydı, Beşiktaş'ın Yusuf Turanlı'ya transfer teklifleri verdiğini belirttiği teorisini de kabul etmeye hazır olabilirdi. Bu kanıtlar (i) Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı arasında, ismi geçen oyuncuların da içinde olduğu, transfer edilebilecek oyuncuların listesi ve (ii) 4 Mayıs 2011 tarihi öncesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında yapılan telefon konuşmalarının samimi bir şekilde ismi geçen oyuncuların transferiyle alakalı olması. Bununla birlikte, CAS; Beşiktaş'ın ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini zannetmektedir.
176. Mart 2011'in sonunda Tayfur Havutçu'dan, Serdal Adalı'ya verilen transfer listesi için CAS, TFF Etik Kurulu'nun ile aynı sonuca vararak, Beşiktaş'ta bir dosya bulunmadığını farketmiştir. Bu konuda, elde edilen tek kanıt, kulübün şu anda ya da eski yöneticilerinin verdiği ifadelerdir.
177. Tayfur Havutçu, Serdal Adalı, Z. ve X.'in yazılı ve sözlü ifadeleri dikkatle incelenmeliydi, çünkü bu kişiler hem Beşiktaş'a yakınken, hem de şike eylemlerinde şüpheli konumundadır. Bu bağlamda, CAS bu kişilerin, özellikle Türkiye'de hapis cezaları alanların, suçunu isnad etmesinin zor olduğunu düşünür.
178. Bu bağlamda, transfer edilecek oyuncuların listesinin elle tutulacak bir kanıdı olmadığı için, CAS bunu kanıt olarak alamaz.
179. CAS, 29 Mart ve 4 Mayıs arasında Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı'nın 50'nin üzerinde görüşme yapmasını kanıt olarak almıştır.
180. Bununla birlikte, CAS'a bu telefon konuşmalarının içeriği sağlanmamıştır.
181. Bu bakımdan, bu konuşmaların içeriği ile ilgili kanıt zorunluluğu olan Beşiktaş, CAS'a bu içeriği sağlamalıydı.
182. Etik Kurulu'nun bir üyesi olan B., sözlü ifadesinde Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı arasında 4 Mayıs 2011 tarihinde geçen konuşmanın Etik Kurulu'ndaki dosyada bulunduğunu belirtti. Duruşmanın sonunda, CAS'a bununla ilgili kanıtların neden sunulmadığı sorulduğunda, Beşiktaş neden dosyada olmadığını açıklayamadı ve bu telefon konuşmalarına değinen Etik Kurulu'nun kararına dikkat çekti.
183. Buna ek olarak, Tayfur Havutçu ile 4 Mayıs 2011 tarihinden önce yapılan telefon konuşmalarının içeriği ile ilişkili, CAS, davanın önemli bir parçası olan Yusuf Turanlı'ya sorular sormak istedi.
184. Bu noktada, Beşiktaş, Yusuf Turanlı'yı "güvenilirlik konusunda ciddi şüpheleri" olduğu gerekçesiyle gönüllü olarak şahit olarak çağırmadı. Beşiktaş, Yusuf Turanlı'nın Etik Kurulu'na yaptığı sözlü ifadenin, maç öncesinde oyuncuların performansını etkilemek üzerine yöneticilerinin herhangi bir eylemde bulunmadığı yönünde yeterli kanıt olduğunu düşünüyordu.
Gerekçeler....
187. CAS, sıradaki maddelerin, UEFA'nın, yetkililerin maçın sonucunu etkileyecek davranışlarda bulunulduğu yönündeki pozisyonunu destekleyeceğini düşünmektedir.
a. zamanlama
- Çok açık ki, görüşmeler basit bir transfer ihtimali araştırmasının ötesine gitmiştir. Birçok telefon konuşması yapılmış ve güvence için toplantılar da yapılmıştır.
- Çok açık ki, görüşmelerin büyük bir kısmı, Kupa Finali'nde oynayacak olan takımların belli olduğu 22 Nisan 2011 tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Nisan ayının daha erken zamanlarında da transfer ihtimali için araştırmalar yapılsa da, çok açık ki katılımcıların belli olmasından sonra, Kupa Finali haftasına doğru yükselerek giden bir trafik vardır. Beşiktaş, görüşmelerin daha sonra da arttığını kabul etmiştir.
- Daha sonra bu adımların neden atılmadığı konusunda mantıklı bir sebep sunulamamıştır. Başka kulüplerin de ilgisinin olduğu öne sürülerek, bunun baskı oluşturduğu belirtilmiş, ancak ikna edici kanıtlar ortaya koyulamamıştır. Daha da ötesinde, bu birkaç gün sonra yeni adımlar atılmasını engelleyecek bir şey değildir. Transfer döneminin başladığı Haziran'dan önce bir anlaşma yapılamazken, oyuncuların kulübüne de teklif yapılmamıştır. Kupa finalinden önce harekete geçmenin bir acelesi yoktur.
- Oyuncuları almak isteyen kulübün, maç sonrasına kadar beklemesi uygundur, çünkü çok açık ki, karşı takımdan iki oyuncu ile bu tarz görüşmeler yapmak uygunsuzdur.
b. Kulüp Başkanı'nın İfadesi
188. Kulübün Başkanı Yıldırım Demirören, incelemeler doğrultusunda Etik Kurulu'na sözlü bir ifade verdi. CAS'a tanık olarak çağırılmamasına rağmen, Etik Kurulu'na verdiği ifadelere güvenilebilir.
189. Başkan, Bay Schuster'in istifasının ardından, yardımcısı Tayfur Havutçu'ya bir şans vermeye karar verdiklerini belirtti. O anda bir sözleşme imzalamamışlardı. Türkiye Kupası kazanılınca, Beşiktaş ve Tayfur Havutçu arasında bir kontrat imzalandı.
190. Başkan, Serdal Adalı'nın Futbol Şubesi'nin başkanı olduğunu ve transferden sorumlu olduğunu kabul etti. Ayrıca, transferle alakalı konularda her adıma dahil olmadığını ve görüşmelerin ciddi bir seviyeye gelmesinin ardından bilgilendirildiğini itiraf etti.
191. Bay Demirören, İbrahim Akın ile ilgili olarak, eski bir oyuncuları olduğunu ve her yıl bazılarının onun kulübe geri dönmesi yönünde görüş bildirdiklerini doğruladı. Bununla beraber, İbrahim Akın'a bakış açısını şu şekilde açıkladı:
"Bizim transfer komitemiz onunla konuşarak, anlaşmış olsa bile, ben kesinlikle onu transfer etmezdim. Gönderdiğim bir oyuncuyu tekrar almamın bir anlamı yok. (...) İbrahim Akın'ın transferine hiçbir zaman izin vermezdim"
192. Başkan, İskender Alın ile de görüşmediğini belirtirken, kendisini bilmediğini ve takip etmediğini söyledi.
193. CAS, başkanın pozisyonunu, İbrahim Akın'ın transferi ve bir dereceye kadar İskender Alın'ın transferinin kulübün gündemine giremeyeceği yönünde güçlü bir dayanak olarak düşünüyor.
194. Buna ek olarak, bu ifade gösteriyor ki; kulübün imza için kupanın kazanılmasını beklemesi, Tayfur Havutçu'nun da maçı kazanmak için büyük bir isteğe sahip olmasına neden olmuştur.
c. IBB Spor'a maçtan önce ulaşılmadı ve transferler yapılmadı
195. Taraflar, Beşiktaş'ın maçta önce İBB Spor ile iletişime geçmediğini kabul etti. Tayfur Havutçu verdiği sözlü ifadede, kulübün transfer dönemi başlamadan hiçbir zaman başka kulüplerle pazarlığa girmeyeceğini söyledi.
196. Bunun yanında Beşiktaş, Türkiye'de yaz transfer döneminin başladığı 23 Mayıs ve 1 Haziran 2011 arasında Serdal Adalı'nın İBB Spor Başkanı ile 3 kez buluştuğunu kabul etti. Beşiktaş, Serdal Adalı ve İBB Spor Başkanı'nın 1 Haziran günü İbrahim Akın'ın transferi için buluştuğunu belirtti. Beşiktaş ayrıca, İskender Alın'ın Beşiktaş'ın transfer listesinden düştüğünü ve bu pazarlıklarda konu olmadığını belirtti.
197. İbrahim Akın'ın transferi de, iddialara göre İBB Spor'un istediği yüksek bonservis bedeli nedeniyle gerçekleşmedi.
d. Kulübün, Yusuf Turanlı ya da oyuncularla ilgili kanıtlarının olmaması
198. CAS, ifadelerinin çok değerli olduğunu düşündüğü, ancak kulüple ilişkili olmayan isimleri Beşiktaş'ın tanık olarak çağımamasını dikkat çekici buldu.
199. Beşiktaş, oyunculardan, Yusuf Turanlı'dan ya da 3. bir taraftan herhangi bir kanıt getirmedi. Beşiktaş, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun mahkum olmasına karşı ve onların suçsuz olduğu iddialarına yönelik, bu tanıkları çağırarak ifade vermelerini sağlamalıydı. CAS, bu kişilere soru sorarak, özellikle de Yusuf Turanlı'ya, onların güvenebilirliğini sınayabilirdi.
200. Panel, Beşiktaş'ın duruşmada belirttiği gibi, dava ceza mahkemelerinde devam ederken, UEFA'nın Yusuf Turanlı'yı çağırarak kanıt vermesini isteyecek taraf olmadığı konusuna katıldı.
e. Yusuf Turanlı'nın yalan söylüyor olması için inanılabilir veya kanıtlanabilir bir sebebin olmaması
201. CAS, Yusuf Turanlı'nın, kulüp yetkilileri ile yaptığı görüşmelere ilişkin, karşıt sebeplerin tatmin edici olmadığını ve kanıtların yetersiz olduğunu düşündü.
202. Bu bakımdan, kulüp, Yusuf Turanlı'nın amacının spekülasyon yaratmak olduğunu belirtti. Oyunculara, kulüp yetkililerin tam performanslarını vermemesini istediği yönünde yalan söylediği ve bunu yapmaları durumunda anlaşmanın gerçekleşeceği yönünde yalan söylediği ve maaş anlaşmalarının bile yapıldığı yönünde yalan söylediği ve kanıtların gösterdiği bütün konular hakkında Yusuf Turanlı'nın yalan söylediği ifade edildi. Kulüplerin söylemine göre, Yusuf Turanlı her şeyi karışık bir kurnazlığın içinde yönetti.
203. CAS, şuna dikkat çekmek istiyor ki, eğer Yusuf Turanlı yöneticilerin isteği ile hareket etmiş olmasaydı, herkese yalan söylemiş olur ve bu şemada yanlız kalırdı. Özellikle, çok eski dostu olan Tayfur Havutçu ve iki oyuncusuna yalan söylemiş olurdu. Bu da demek oluyor ki, yalanlarının anlaşılması durumunda, iki tarafı da kaybedebilirdi.
204. Son olarak, eğer Galatasaray gibi diğer büyük kulüpler de oyuncular ile ilgilenmiş olsa, Yusuf Turanlı transferden komisyon almayı garantilemiş olabilirdi.
205. Yukarıda da belirtildiği gibi UEFA, ortadaki bulgular üzerine kendi değerlendirmesini yapmadan ve aldığı kararın temelini oluşturan diğer etkenleri neler olduğunu açıklamadan yalnızca yerel mahkemenin bulgularına güvenemez. Şike suçundan dolayı yerel mahkeme tarafından verilmiş olan mahkumiyet kararı, disiplin soruşturmasının başlatılmasını doğrular niteliktedir. Temyize giden taraf, yazılı kanunlar gereği bahsi geçen maç ve maç hakkında yapılan işlemlerden sorumludur. Böylece, yerel mahkeme tarafından verilen suç teşkil eden mahkumiyet cezası, UEFA'nın bizzat kendisi tarafından verilen kararı ve elde edilen izlenimleri destekleyebilir, doğrulayabilir ve pekiştirebilir. Bu bilgiler doğrultusunda; Yargıtay tarafından verilen karar, mevcut davada UEFA Tahkim Kurulu'nun itiraz edilmiş kararının doğruluğunun apaçık bir kanıtı olarak kullanılabilir.
206. Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş) iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır.
207.Yukarıda bahsi geçen konuların nihayetinde; söz konusu kulüp tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş olup, bir sonraki karar uygun bulunmuştur.
Bu kararlar ışığında ;
CAS'ın aldığı kararlar şu şekilde: Beşiktaş'ın, 24 Temmuz 2013 tarihinde UEFA Tahkim Kurulunun verdiği karara karşı yaptığı itiraz reddedildi.
UEFA Tahkim Kurulunın 11 Temmuz 2013 tarihli kararı onaylandı.
ÖZEL HABER : Barlas ATEŞLİ – Yusuf YILMAZ SPORX
Bayraktaroğlu
10.06.2014, 17:06
Arkadaşlar yukarıda paylaştığım metni herkes okusun gerçekten Avrupa nın şikeye bizim şikeçilerden çok farklı baktıklarını gösteriyor.CAS'ın Beşiktaş için yapmış olduğu gerekçeli karardır
Celal Demir
10.06.2014, 17:10
Arkadaşlar yukarıda paylaştığım metni herkes okusun gerçekten Avrupa nın şikeye bizim şikeçilerden çok farklı baktıklarını gösteriyor.CAS'ın Beşiktaş için yapmış olduğu gerekçeli karardır
arka sayfada paylaşıldı bu haber :)
Celal Demir
10.06.2014, 17:12
Şike sürecindeki tutumuyla Trabzonsporlu taraftarların beğenisini kazanan Erman Toroğlu son yazısıyla şikeci Fenerbahçe ve saz arkadaşlarını yazdı.
İşte Toroğlu'nun yazısı;
F.Bahçeliler, 'Biz hangi takımla şike yaptık?' diyordu. Bu takımlar neredeymiş, görüldü! UEFA gerekeni yapmayan TFF'ye cezayı basıp, Türk futbolunu 1-2 yıl uzaklaştırırsa kimse ağlamasın
Şimdi fazla uzatmadan, basit mantıkla olaya bakalım; Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'e göre artık şike süreci bitmişti.
Bu arkadaş ne zaman "Türkiye için şike süreci bitti" dese UEFA anında balyozu beynimizin ortasına geçiriyor.
Türkiye Futbol Federasyonu bu yıl oynanan Türkiye Süper Ligi'ni tescil etti. Ve bunu Futbol Federasyonu'nun resmi sitesinden açıkladı.
Şimdi sıkı durun; bu açıklamadan 1 saat sonra UEFA, Eskişehir ile Sivas'ı Avrupa Kupaları'ndan men etti. Neden dolayı? Şikeden dolayı.
Bu ne demektir? (Kafatası kalın olanlar anlayamayabilirler. Ama biraz normal beyine sahip olanlar anlayabilirler) Bu şu demektir; UEFA bu dosyayı kapatmamıştır ve çok yakından takip etmektedir.
UEFA, ŞİKEYE BULAŞANI ALMAZ
Şimdi ikinci bölüme geçelim; Gene kısa ve net. Fenerbahçe diyor ki "Bizim için UEFA defteri kapandı." Evet doğru Fenerbahçe 3 yıl Avrupa Kupaları'ndan ihraç edilerek, yani "atılarak" cezasını çekti. Onun işi bitti. Şimdi sonuca gelelim; hani Fenerbahçeliler diyordular ya onlar akıllıydı? "Yahu kardeşim biz hangi takımla şike yaptık? Bu takımlar nerede?"
Evet bu takımların nerede olduğunu şimdi herkes gördü, neredeymişler? Bu takımlar Fenerbahçe ile şike yaptıkları için Avrupa Kupaları'na alınmıyorlar. Peki bu karar ne zaman çıkıyor? Şike olayına ismi karışan Eskişehirspor ve Sivasspor ne zaman Avrupa Kupaları'na katılmaya hak kazandılar o zaman UEFA onları dışarda bıraktı.
Peki yarın Bursaspor veya bir başka bir takım" Beni niye almıyorsun?" diye UEFA'ya başvurabilir mi? Eğer o takım veya takımlar Türkiye'de şike olayına bulaşmışlarsa UEFA onları da almaz.
Daha da önemlisi almadığı takımların yerine o ülkeden başka takımları da almayabilir. Çünkü UEFA bu konuda yüzde yüz serbesttir ve hiçbir şekilde kimse "Beni niye almıyorsun?" diye de hesap soramaz.
AMELİYATI YAPSAYDIK BUNLAR OLMAZDI
Bakınız bu sene Türkiye Süper Lig şampiyonluğunu kazanan Fenerbahçe, UEFA'dan cezalı, 3 yıldır Avrupa'ya gidemiyor.
Süper Lig'de ikinci olan Galatasaray, o şimdilik gidiyor.
Ama şimdilik! Üçüncü Beşiktaş, o da şimdilik gidiyor. Dördüncü olan Trabzonspor da şimdilik Avrupa'ya gidecek .
Beşinci olan Sivasspor, Avrupa Kupaları'ndan ihraç edildi. 6. Kasımpaşa, onun da UEFA kriterleri ile sorunu olduğu için gidemiyor.
7. Karabük bakalım onu UEFA, alacak mı? 8. Bursaspor, onun da akıbeti belli değil.!
Evet beyler, Türk futbolunun bu rezil durumunu bundan daha iyi anlatamazsınız.
Ve bu tür futbolumuzu rezil duruma getirenler son iki Türkiye Futbol Federasyonu!
Şayet o gün ameliyatı tam yapsaydık, bugün bunları yaşamayacaktık.
Peki bundan sonra ne olur? Esas facia burda!
Sen futbol federasyonları olarak eğer gerekenleri yapmadıysan son Sivasspor ve Eskişehirspor kararları artçı depremlerdir.
Bu artçılar büyük depremin habercisidirler.
Yani Sivasspor ve Eskişehir'e ceza veren UEFA, Türk futbolunda şike sürecinde gerekeni yapmayan TFF'ye cezayı yapıştırıp bütün kulüpleri veya milli takımları, yani Türk futbolunu bir veya iki yıl uzaklaştırabilir.
Bugüne kadar olan rezillik UEFA'da ilk defa yaşanıyor, yani örnek!
TÜRK FUTBOLUNA YAZIK OLACAK
Daha evvel hiç yaşanmadı. Bundan sonra yaşanacak olanlar da ilk olacak.
O zaman kimse ağlamasın.
Ama o zaman ben bu yazıyı yazmayacağım. Çok daha ağır yazacağım. Herkes hazırlıklı olsun.
Ama Türk futboluna yazık olacak. UEFA 'kartondan kaplan' mı yoksa hakikaten 'kaplan' mı göreceğiz.
Bizimkiler de 'aslan' mı yoksa 'kedi' mi?
Onları da göreceğiz.
Olayın ahlak tarafına isterseniz şimdilik hiç girmeyelim. Yazılı ve görsel Türk basınındaki yalayıcılar ve tokmakçılar maalesef kamuoyunu doğru yönlendirmiyorlar. Ama hayrettir olaylar bittikten sonra ortaya çıkıp "Biz zaten tahmin edebiliyorduk" diye yüzsüzce yazabiliyorlar.
PİSLİĞİ HALININ ALTINA SÜPÜRDÜK
Aptal UEFA!.. Geri zekalı UEFA!.. İşi bilmez UEFA!.. Türkiye'yi sevmeyen UEFA!.. Tu kaka UEFA!
İşini bilir yöneticiler, akıllı idareciler, zeki Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Türk Futbolu, aslan Türkler! Yani şike sürecinden sonra UEFA ile Türk futbolu arasındaki kestirmeden söylenenler.
Ya UEFA yalan söylüyor ya da bizimkiler! İnsanları aldatıyorlar.
Ben şike sürecinin başından bu yana hep karşıdan baktım. İki tarafı da görüyorum.
Daha da kötüsü iki tarafı da biliyorum.
İki tarafta da çok şeyler yaşadım, hem de köküne kadar.
Bakınız sevgili okuyucular, bilmek başkadır, okumak başkadır, yaşamak farklıdır!
Artık dönülmeyen yola girdik.
Şu anda mecburi istikamette yürüyoruz. Maalesef yolun sonu hayırlı gözükmüyor.
Hangi açıdan? Art niyetli, aptal, işi bilmeyen UEFA açısından! Onlar bir halt bilmiyor ama biz her şeyi süper biliyoruz!
Onlar keriz, biz akıllıyız!
Bütün pislikleri halının altına attık, "Biz temiziz" diye dünyayı kandırmaya kalkıyoruz.
Bakınız yıllarca kendi kendimizi aldattık.
Bazı insanlar göstere göstere yalan söylediler ve gene yıllardır işlerini götürdüler.
Ama bence deniz bitti, kara gözüktü.
Bayraktaroğlu
10.06.2014, 17:12
arka sayfada paylaşıldı bu haber :)
evet paylaşılmış ben bir anlık heyecanla paylaştım görmedim neyse kusura bakmayın arkadaşlar
Mert Oğuzlu61
10.06.2014, 18:29
bjk nin dosyası açılmamak üzere kapatılmış, başka herhangi bir disiplin soruşturması olmayacakmış. cas kararı...
1 yıl daha alsalardı keşke. yalnız benim merak ettiğim, bjk geçen yıl ''tedbir'' amaçlı men yedi, yani direk şikeden dolayı ceza almadı bunlar ?
Kim neden ceza aldı onu bir tek Allah biliyor.
O konuları hiç açmayın. Yok beyan yok tedbir yok şike.
Gına geldi yeminle.
demekki transfer daha önemli :)
Adrian'ın helvası kavruluyor. Sizi davet etmediler mi?
Herkes bana bana yedi.:rolleyes:
alone_6161
10.06.2014, 21:23
beşiktaşın dosyası açılmamak üzere kapandı ise ki beşiktaşa bir maç şikeden ceza vermişler, o zaman UEFA için şike o kadar da büyük suç değil. Şike yapan kendi ülke federasyonunu bağladıysa, UEFA da en fazla birkaç yıl men verir, sen sağ ben selamet şike düzeni devam eder.
Eğer durum cidden buysa fener de daha ceza almaz UEFA'dan, UEFA bunlar için de ben cezamı verdim der geçer, konuyu kapatır. İş o zaman da bizim tff, fener ve UEFA aleyhine açacağımız davaya kalır. Bu da nerden baksan 2-3 yıl sürer, hadi hayırlısı.
bjk nin dosyası açılmamak üzere kapatılmış, başka herhangi bir disiplin soruşturması olmayacakmış. cas kararı...
1 yıl daha alsalardı keşke. yalnız benim merak ettiğim, bjk geçen yıl ''tedbir'' amaçlı men yedi, yani direk şikeden dolayı ceza almadı bunlar ?
CAS karari sadece Besiktas'in UEFA tarafindan 2013-14 sezonunu icin hakli olarak $IKEDEN men edildigini teyit etti.
Bunu MÜJDE olarak yansitmak anca Türk basinin kafa yapisiyla olur. Örneginide veriyim: en önemli olan yer 206. bölümü adamlar normal yazi ile gecistirmisler, nerde alakasiz, daha önemsiz olan yerleri boldlamislar. Parali askerler böyle olur iste. Hersey ALGI yaratmak icin.
Ceyhan61
10.06.2014, 21:53
Antalyaspor'dan Avrupa'ya gitme başvurusu
10.06.2014 12:30
Antalyaspor, UEFA Tahkim Kurulu'nun Eskişehirspor'a tedbiren 1 yıl Avrupa'dan men cezası vermesi üzerine Avrupa Kupaları'na gitmek için Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) dün resmen başvurdu...
Yanlış adrese başvurmuşlar UEFA'ya başvurmaları lazımdı gerçi dostlar alışverişte görsün niyetine TFFye başvurdular orası ayrı bi konu da bu şikenin bizden başka bi mağduru daha var oda Bucaspor onlar neden uefa'ya CAS'a başvurmuyorlar acaba?
inadina61_08
10.06.2014, 22:03
yine ortalığı yemliyorlar keratalar, ne zaman müjde deseler ertesine bomba düşüyor. çok şükür bjk ye de müjde gelmiş, bjk bu ayın 15 inde görüşülecekti galiba. artık 17 sinde görelim bakalım müjdenin boyunu. bu ülkede hukuk ne hale getirildi, bunların ölüsüne bile görmeden inanmam, kesin başka bir dertleri vardır derim.
Tayfun Aydın
10.06.2014, 22:05
Şimdi bunlar müjde falan diye yazıyor ya artık şifreyi çözdüm ben iki vakte kadar jimnastik e de geçirecekler. 206. madde den resmen bu herifler şike yapmış UEFA da bundan dolayı kupalara almamakta haklı diye yazıyor. Bunların beyni neyle çalışıyor. 1 aydır söylüyorum bu sene Şampiyonlar ligi ön elemesi oynayacaz. Jimnastik temiz kağıdını versin hele bi. Ha maçaları yiyip verdilerse de az dah bekleyin. Şike yapanın Avrupa da yeri yok.
Hüseyin Başoğlu
10.06.2014, 22:18
Adrian'ın helvası kavruluyor. Sizi davet etmediler mi?
Herkes bana bana yedi.:rolleyes:
hahahah :D:D ama kabul edelim yedik D:
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 22:47
CAS gerekçeli kararına baktım
sonra yeniden yargıtay kararına
avrupalının yazdığı adalet bi başka şiir gibi yazmışlar
207 mısralı bir beşiktaş şike şiiri
beşiktaş artık bu şiiri yeni stadının bir köşesine asar
fanatikdevri
10.06.2014, 23:02
Adamlar nasıl güzel açıklamışlar her şeyi,normal ortalama zekaya sahip herkesin anlayabileceği ve hayatın olağan akışına uygun bir şekilde anlatmışlar.
Bu gerekçeli kararın CAS kararı olduğu düşünüldüğünde,UEFA Disiplin Kurulu'nun bundan daha acımasız olacağını tahmin etmek zor değil,üstüne bir de TFF ve Türk futbol camiasının adamları aptal yerine koyup,şark kurnazlığına girişmesi.
Yani bu fener düşer.
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 23:09
77 - UEFA has intentionally disregarded the resolutions of the TFF judicial bodies which cleared the Appellant and its representatives from all wrongdoings
özetle
uefa bilerek, TFF kararlarını hiçe saymıştır
memozcan
10.06.2014, 23:26
sporx de yer alan bjk gerekçeli kararını yeni okudum.. bjk için müjde neymiş anlamadım.. olsa olsa şemsiyenin kısalığı olabilir.. adamlar sürekli bjknin yeterli savunma yapamadığını , getirdikleri tanıkların tanıklıklarının geçerli olamayacağını, transfer teklifinin maçtan 3-4 gün öncesinde yoğunlaştığını ama maçtan sonra birden kesildiğini vurgulamış.. ayrıca gelecek yıl katılım için bir ibare göremedim ben..
Bjk'nin kararı 37 sayfaysa Şikebahçe'nin ki cilt,cilt ansiklopedi yapar artık..
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 23:29
81 - madde itibarı ile CAS
uefa'ya sorumluluklarını bildiriyor elinde bu kadar net argüman varken yalan beyan cezasını sorguluyor
86 -Accordingly, the standard “beyond a reasonable doubt” must be applied in the present matter
88. There is no reason for UEFA or CAS not to apply the proper standard of “beyond a reasonable doubt” in this case
bu madde uefa'ya elinde ki bilgiler ile gereğini yapmamak için herhangi bir neden bulunmamakta
anladığım şike anlaşması kesin arguman deliller elinde varken ne diye yalan beyan cezası söz konusu diyor uefa'ya
Mustafa Ayazoğlu
10.06.2014, 23:45
120 - The standard of proof to be applied in match-fixing cases is the standard of “comfortable satisfaction”
120 ile 125 arası maddeler
dinlemeler şikenin ispatı için yeterli diye bir bilgi sunuyor
sonra
asıl soruyu soruyor
C. Was the Respondent involved in any activity aimed at arranging or influencing the outcome of the 2011 Turkish Cup Final?
Hatice Aslan
10.06.2014, 23:56
Paylaşıldı mı bilmiyorum ama... Böyle bir haber dolanıyor..
Şanlıurfasporlu taraftarlar, "TEŞVİK ve ŞİKEYE KARŞIYIZ!" diyerek Şanlıurfaspor ile prensipte anlaşan ve şike sürecinde adı geçen Zafer Tüzün ile yapılan anlaşmayı iptal ettirdi!
Mustafa Ayazoğlu
11.06.2014, 00:13
XII. CONCLUSION
207 -As a result of the above, the appeal filed by the Club against the Appealed Decision is rejected, and the latter decision upheld.
beşiktaşın temyiz kararı ret
CAS gerekçesine göre şike sabit
86- UEFA to apply a “standard” of “comfortable satisfaction” which is entirely vague, imprecise and ambiguous.
hatta bu karar sonucu CAS uefa'yı kurallara uymaya davet ediyor.
aziz yarın 12 de basın toplantısı yapacakmış o toplantıda şimdi yeniden yargılamadan tutunda şampiyonlar ligine katılım ile ilgili
neler söylecek neler.. komediyi seyredin
Mustafa Ayazoğlu
11.06.2014, 00:15
86- UEFA to apply a “standard” of “comfortable satisfaction” which is entirely vague, imprecise and ambiguous.
88. There is no reason for UEFA or CAS not to apply the proper standard of “beyond a reasonable doubt” in this case.
hatta bu karar sonucu CAS uefa'yı kurallara uymaya davet ediyor.
Mustafa Ayazoğlu
11.06.2014, 00:18
beşiktaş CAS gerekçeli kararından sonra bir hatırlatma yapıyor
küme düşmesi gerekir
uefa kuralları bunu gerektiriyor
86- UEFA to apply a “standard” of “comfortable satisfaction” which is entirely vague, imprecise and ambiguous.
88. There is no reason for UEFA or CAS not to apply the proper standard of “beyond a reasonable doubt” in this case.
hatta bu karar sonucu CAS uefa'yı kurallara uymaya davet ediyor.
Bu Besiktas'in CAS ta verdigi savunma bölümü
UEFA savunmasi 91. maddeden itibaren
tümünü okudum çok fazla detaya girmeden benim inandığım UEFA bu takımları küme düşürmemek için nasıl bir katakulli döndürmüş
akıl alır gibi değil, neden beyandan ceza vermiş de şikeden vermemiş, cas açıkca gereğini yerine getir ve şike %100 var demiş
şimdi bunun sonucunda FB nin cas kararını saklamasını çok iyi anlıyorum,
hukuki olarak kimin yaptığı doğru veya tersden düze önce yalan beyandan sonra şike cezasına mı dönüşecek olay
ben işin içinden çıkamadım.
Oooo desenize Uefa'ya salvolar gelecek yine.
Cativtadacak Uefa'yi malos. :)
şimdi BJK da haklı olarak diyorki tedbir cezası yeterli görüldü, başka ceza yok...
bu işten bir şey anlayan varsa beri gelsin,
bunun bir örneğinin UEFA da olduğunu sanmıyorum ya da şike ye küme düşürme cezası nasıl veriliyor.
Mustafa Ayazoğlu
11.06.2014, 00:29
Bu Besiktas'in CAS ta verdigi savunma bölümü
UEFA savunmasi 91. maddeden itibaren
CAS beşiktaş'ı savunması üzerinden vuruyor
beşiktaş şike yaptığım ispatı yok diyor CAS bunu ispat ediyor
UEFA'ya
gereken tüm kuralları uygula diyor.
şike yapılmış yalan beyan cezasına ne gerek var gibisinden yorumum o yönde
In the decision announced early on July 28, the clubs were relegated to the second division and each fined 300,000 euros.
Both clubs argued that the decision is invalid, and would fight to remain in the 16-team Super League. They argued that the club officials accused of match-fixing have not yet gone to trial.
Beos is in police custody after being accused last month of being at the center of a ring that fixed matches so members could make money from betting on the games. Psomiadis remains at large, although his son, Stavros, who is officially Kavala’s president was arrested and released on bail.
The Super League’s decision, which Volos and Kavala can appeal, means that Larissa and Panserraikos will not be relegated and will remain in the top flight.
The verdict is not yet affecting Olympiakos Volou's games with Differdange of Luxembourg on July 28 and August 4.
Earlier this week, Michel Platini, the head of UEFA, European soccer’s governing body, said he would send experts to Greece to help clean up the game.
volou takımını mahkemesiz düşürdüler işte yukarıda yazılı bunu yapan yunan federasyonu.
-PlayMakeR-
11.06.2014, 01:03
Bugün bjk nin gerekçeli kararında gördük ki UEFA CAS kendi yargısını kendi yapıyor yani polsi fezlekesine göre değil. birde savunmaların komikliğini gördüm resmen adamların getirdiği şahitleri şahit bile kabul etmemişler.
Fenerin neden CAS ın gerekçeli kararını gizlediğini şimdi anlıyorum. 17 temmuz için beklentim çok arttı TFF yönetim kurulu üyelerinin açıklamalarıda beklentimi daha da arttırdı. Yeniden yargılama konusuda sadece işi 2 sene uzatmaktan başka işe yaramaz.
Gerekceli kararin orijinal metnini nereden buldunuz? Paylasabilir misiniz?
Mustafa Ayazoğlu
11.06.2014, 01:27
Gerekceli kararin orijinal metnini nereden buldunuz? Paylasabilir misiniz?
http://www.tas-cas.org/d2wfiles/document/7527/5048/0/Award20final20325820(internet).pdf
Tesekkür ederim ama bu karar aylar öncesi cikan degil mi?
Neden haber oldu ki, tam anlayamadim. Yeni bir sey oldu sandim.
nalagasıvar
11.06.2014, 03:15
" Tahkim Kurulu Başkanı Av. Engin Tuzcuoğlu, Gebze'de futbol turnuvasında Trabzonspor forması giydi.
Tahkim Kurulu Başkanı Av. Engin Tuzcuoğlu, Gebze'de futbol turnuvasında Fırtına Trabzonspor formasını giydi. Şike davasında Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında alınan her karardan sonra ismi gündeme gelen Tuzcuoğlu'lu Trabzon 8-2 yenildi. "
http://www.medyatrabzon.com/tuzcuoglu-trabzonspor-formasi-giydi-113062h.htm?utm_source=dlvr.it&utm_medium=twitter
la bu nası bi rezilliktir ya ...
biraz düsündümde
aslinda hakem odasini basmakda sikedir
hakemi resmen tehdit etmis oluyorsun, baski altina aliyorsun
azizenin hakem odasi basmalari üzeri bir rapor hazirlayib
1 türkiyede 6222 den sikayette bulunalim
2 uefa ve fifaya rapoliyalim hatta hukuk kurulundan yardim isteyelim belki onlarda böyle düsünebilir
Celal Demir
11.06.2014, 07:52
Adrian'ın helvası kavruluyor. Sizi davet etmediler mi?
Herkes bana bana yedi.:rolleyes:
kupa gelmeden umrumda değil açıkçası :)
Celal Demir
11.06.2014, 08:05
fenerbahçe dün gs nin koydukmu yazısı çok koymuş anlaşılan, tasvip etmiyorlarmış, 2011 yılında volkanın yaptığı pisliğede aynı şekilde tepki gösterselerdi keşke, bir kulüp düşünün içinde bir tane adam yok :)
Ceyhan61
11.06.2014, 08:51
179. CAS, 29 Mart ve 4 Mayıs arasında Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı'nın 50'nin üzerinde görüşme yapmasını kanıt olarak almıştır.
206. Yukarıda bahsedilen konular göz önünde bulundurularak; Jüri, temyize giden tarafın (Beşiktaş) iki yöneticisinin doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkileme eylemine dahil olduğu ve UEFA'nın da 2.08 maddesi uyarınca temziye giden tarafı (Beşiktaş) 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne göndermediği sonucuna varmıştır.Ya hukuk kurulumuz daha neyi bekliyor uefaya başvursunlar CL elemelerinde şiketaş değil biz oynamalıyız şiketaş CL elemelerinde oynarsa bilin ki 17 temmuzda dağ fare doğuracak bilinki UEFA şikede 1 yıllık men cezasını yeterli görüyor.
Bu arada yukarda kırmızı ile belirttiğim yazıya göre şiketaşın küme düşürülmesi gerekiyor.
Celal Demir
11.06.2014, 08:58
Ya hukuk kurulumuz daha neyi bekliyor uefaya başvursunlar CL elemelerinde şiketaş değil biz oynamalıyız şiketaş CL elemelerinde oynarsa bilin ki 17 temmuzda dağ fare doğuracak bilinki UEFA şikede 1 yıllık men cezasını yeterli görüyor.
Bu arada yukarda kırmızı ile belirttiğim yazıya göre şiketaşın küme düşürülmesi gerekiyor.
17 temmuzda istediğimiz kararlar çıkacaktır bunu beklemekten başka yapacak birşey yok şu an...
turk mahkemelerının aldıgı kararlar uefayı alakadar etmez yenıden yargılansalarda fenerbahce spor mahkemelerınden alacagı cezadan kurtulma sansı hıc yok .. bu saatden sonra mahkeme kurtarsa kurtarsa azız yıldırımı hapısden kurtarır
Sercan Keleş
11.06.2014, 09:20
Şu olayı çözmek için hukuk okumak lazım. Yine kafam karıştı. Beşiktaş neden kendi kendisini düşürmek için böyle saçma sapan şeyler yapsın.
Celal Demir
11.06.2014, 09:21
Şu olayı çözmek için hukuk okumak lazım. Yine kafam karıştı. Beşiktaş neden kendi kendisini düşürmek için böyle saçma sapan şeyler yapsın.
çaresizlik onları bu sona sürükledi :)
uzungöllü
11.06.2014, 09:27
http://www.tayfahaber.com/sikede-sona-dogru-10464h.htm okumaya değer gerçekleri anlatan bir yazı. ..
Celal Demir
11.06.2014, 09:49
http://www.tayfahaber.com/sikede-sona-dogru-10464h.htm okumaya değer gerçekleri anlatan bir yazı. ..
gerçekten güzel bir yazı...
Adnan Özkan
11.06.2014, 10:34
http://www.tayfahaber.com/sikede-sona-dogru-10464h.htm okumaya değer gerçekleri anlatan bir yazı. ..
Erman Toroğlu öyle bir yazı yazmış ki adeta bizim kulübe al sana kullanma kılavuzu bu yolu takip et gereken yerlere başvur ve hakkını her yönden al demiştir. Peki bunu görecek yönetici zekası ve cesareti biz de var mıdır? İHO iç çekişme çıkaracağına ve kulübün geçmişine hele de bu zaman da çamur atacağına (ki bunda da siyasi bir el vardır) önce namusum dediği o kupa için uğraşsın.. Yiyorsa..
Celal Demir
11.06.2014, 10:38
Erman Toroğlu öyle bir yazı yazmış ki adeta bizim kulübe al sana kullanma kılavuzu bu yolu takip et gereken yerlere başvur ve hakkını her yönden al demiştir. Peki bunu görecek yönetici zekası ve cesareti biz de var mıdır? İHO iç çekişme çıkaracağına ve kulübün geçmişine hele de bu zaman da çamur atacağına (ki bunda da siyasi bir el vardır) önce namusum dediği o kupa için uğraşsın.. Yiyorsa..
Başkanın eski yönetimlere yaptıklarına birşey diyemem açıkçası kim Trabzonspor un 1 kuruşunu boşa harcadıysa hesabını versin, yalnız zamanlamayı çok yanlış yaptı şu anda şike meselesine yoğunlaşmamız gerek. bu işi çözelim ondan sonra git kiminle uğraşıyorsan uğraş.
Necmettin ALTUNTAŞ
11.06.2014, 10:41
CAS'ın bu gerekçeli kararına rağmen Beşiktaş neden CL' ne gidiyor?
Celal Demir
11.06.2014, 10:45
CAS'ın bu gerekçeli kararına rağmen Beşiktaş neden CL' ne gidiyor?
gidebilecekmi acaba??? asıl sorulması gereken hala süper ligde nasıl top oynuyorlar?
Necmettin ALTUNTAŞ
11.06.2014, 10:48
gidebilecekmi acaba??? asıl sorulması gereken hala süper ligde nasıl top oynuyorlar?
Celal men edilme haberini duymadık ki.Yoksa 17 temmuz kesin karar tarihi mi?
sancakbeyi_61
11.06.2014, 10:48
77 - UEFA has intentionally disregarded the resolutions of the TFF judicial bodies which cleared the Appellant and its representatives from all wrongdoings
özetle
uefa bilerek, TFF kararlarını hiçe saymıştır
hocam bu kısın bjk'nin savunmasından.yani küçük şikeciler öyle demiş.Uefa bizim federasyonun kararlarını görmezden geldi.bla bla bla
Celal Demir
11.06.2014, 10:53
Celal men edilme haberini duymadık ki.Yoksa 17 temmuz kesin karar tarihi mi?
Abi uefa tff yi kararlarını gözden geçirmesini isteyecektir 17 temmuzda.
Muhammet Hacısalihoğlu
11.06.2014, 10:54
Ben şunu anlamıyorum..
Beşiktaş, Sivas, Eskişehir 1er yıl ceza aldı..
Uefa takımlardan avrupada oynaması için 5 yıldır şikeye doğrudan veya dolaylı karışmamasını şart koşuyor ve yazılı belge istiyor..
1 yıl men alınca, diğer yıl bu kağıdı nasıl verecekler ?
Cezasını çekti sayıp avrupaya almak kendi kararlarına ters düşmüyor mu ?
Celal Demir
11.06.2014, 11:04
Ben şunu anlamıyorum..
Beşiktaş, Sivas, Eskişehir 1er yıl ceza aldı..
Uefa takımlardan avrupada oynaması için 5 yıldır şikeye doğrudan veya dolaylı karışmamasını şart koşuyor ve yazılı belge istiyor..
1 yıl men alınca, diğer yıl bu kağıdı nasıl verecekler ?
Cezasını çekti sayıp avrupaya almak kendi kararlarına ters düşmüyor mu ?
gelecek yılda bu işlere karıştık ama cezamızı tamamladık gibi bir şey derler heralde...
Necmettin ALTUNTAŞ
11.06.2014, 11:07
Abi uefa tff yi kararlarını gözden geçirmesini isteyecektir 17 temmuzda.
Sağol Celal.
Celal Demir
11.06.2014, 11:11
Trabzonspor, F.Bahçe'nin şike davasıyla ilgili 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itiraza yönelik savcı Abdullah Mirza Coşkun'un 'yeniden yargılama olmalı' şeklindeki mütalaasına karşılık bir beyan hazırlıyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulacak beyanda, savcının ortaya koyduğu bütün gerekçeler hukuki temellere dayandırılarak tek tek çürütülmesi planlanıyor. Trabzon Hukuk Kurulu Üyesi Atilla Dilaver, hazırladıkları beyanla ilgili şunları anlattı:
Savcının yazdıklarının hukukla alakası yok. Öncelikle Türkçe öğrenmesi gerekiyor. Çok kötü bir Türkçe ile yazılmış. Mahkeme ve Yargıtay kararları incelenmemiş. Avukatların gerçeğe aykırı beyanlarına itibar edilerek mütalaa yazılmış.
Yargı kararında Sivas-F.Bahçe maçında şike suçunun tamamlandığı açık şekilde yazılmıştır. Fakat savcı, bu maçta şike olmadığını, şikeye teşebbüs olduğunu hüküm kurarak ifade ediyor. Başka bariz örnek, Sami Dinç adlı mahkumun 1 maçtan ceza aldığını yazıyor. Dinç'in maç sonucunu etkileme fiillerini zincirleme bir suç olarak işlediğini göz ardı ediyor. Şike ve teşvik eylemlerinin sabit olduğunu ancak cezada yanlışlık olduğunu iddia ediyor.
Savcı yasa değişikliği sonrası, bir hakimin verdiği dinleme kararlarının artık hukuki olmadığını söylüyor. Bu, hukukun ilkelerine aykırı. Çünkü geçmiş usul hükümlerinin geçerli olduğu tarihlerde elde edilen deliller hukukidir. Yasalar ve hukuk hiçe sayılarak bir emsal karar çıkartılmak isteniyor. Bu Türk Yargısını kaosa sokar. (Sabah)
Celal Demir
11.06.2014, 11:13
Sarı-Lacivertliler, kendisine verilen Avrupa'dan men cezasının düzeltilmesini isteyecek. En önemli konu ise Kanarya'nın suçsuz bulunması durumunda yer yerinden oynayacak.
Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun'un yeniden yargılanma talebiyle ilgili mütaalasını 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletmesinin ardından bir hafta içinde kararın verilmesi bekleniyor. Şike davasının yeniden görülmesi ise en çok Fenerbahçe ve başkan Aziz Yıldırım'ı ilgilendiriyor. Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin baktığı davalarla ilgili yeniden yargılanma gündeme gelirken, gelişmeleri UEFA da yakından takip ediyor. Cumhuriyet Savcısı'nın yeniden soruşturmayı talep ettiği gerekçelerin hukuka aykırılığı kabul edilirse, Sarı-Lacivertliler'in eli güçlenecek. Kanarya ilk olarak kendisine Avrupa'dan men cezası veren UEFA'nın kapısını çalacak ve kararın düzeltilmesini isteyecek.
Deliller geçersiz olacak
Yeniden yargılanma durumunda 3 Temmuz sürecinden itibaren delil sayılan tapelerin geçersiz sayılacağı davada, Fenerbahçe'nin suçsuz bulunması halinde ise ortalık karışacak. Sarı-Lacivertliler, kendisine kabul edilirliği olmayan delillere göre ceza veren UEFA'ya maddi-manevi tazminat davaları açacak. Bu arada Aziz Yıldırım'ın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun haziran ayında sonuçlanması ve oradan çıkacak kararın da UEFA'ya yansımasının önemli olacağı belirtiliyor. (Milliyet)
Ceyhan61
11.06.2014, 11:16
gidebilecekmi acaba??? asıl sorulması gereken hala süper ligde nasıl top oynuyorlar?
Aynen öyle bulunmamaları gereken ligde haksız bi şekilde bulunup avrupa kupalarına katılmaları UEFA tarafından nasıl legal bişey kabul ediliyor? onu anlamıyorum UEFA haksız rekabete göz yummamalı CL elemelerine bizim gitmemiz lazım o şikeci takımlara ancak yerel ligde cezalarını çekince Avrupa yolu açılması lazım bunu kimse dile getirmiyor.
Celal Demir
11.06.2014, 11:20
Aynen öyle bulunmamaları gereken ligde haksız bi şekilde bulunup avrupa kupalarına katılmaları UEFA tarafından nasıl legal bişey kabul ediliyor? onu anlamıyorum UEFA haksız rekabete göz yummamalı CL elemelerine bizim gitmemiz lazım o şikeci takımlara ancak yerel ligde cezalarını çekince Avrupa yolu açılması lazım bunu kimse dile getirmiyor.
hele şu 17 temmuz bir gelsin uefa söyleyeceğini söylesin bakalım elbet bizim de söyleyeceklerimiz olacaktır...
Sarı-Lacivertliler, kendisine verilen Avrupa'dan men cezasının düzeltilmesini isteyecek. En önemli konu ise Kanarya'nın suçsuz bulunması durumunda yer yerinden oynayacak.
Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun'un yeniden yargılanma talebiyle ilgili mütaalasını 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletmesinin ardından bir hafta içinde kararın verilmesi bekleniyor. Şike davasının yeniden görülmesi ise en çok Fenerbahçe ve başkan Aziz Yıldırım'ı ilgilendiriyor. Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin baktığı davalarla ilgili yeniden yargılanma gündeme gelirken, gelişmeleri UEFA da yakından takip ediyor. Cumhuriyet Savcısı'nın yeniden soruşturmayı talep ettiği gerekçelerin hukuka aykırılığı kabul edilirse, Sarı-Lacivertliler'in eli güçlenecek. Kanarya ilk olarak kendisine Avrupa'dan men cezası veren UEFA'nın kapısını çalacak ve kararın düzeltilmesini isteyecek.
Deliller geçersiz olacak
Yeniden yargılanma durumunda 3 Temmuz sürecinden itibaren delil sayılan tapelerin geçersiz sayılacağı davada, Fenerbahçe'nin suçsuz bulunması halinde ise ortalık karışacak. Sarı-Lacivertliler, kendisine kabul edilirliği olmayan delillere göre ceza veren UEFA'ya maddi-manevi tazminat davaları açacak. Bu arada Aziz Yıldırım'ın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun haziran ayında sonuçlanması ve oradan çıkacak kararın da UEFA'ya yansımasının önemli olacağı belirtiliyor. (Milliyet)
Yok bunlar harbi MAL.
Ulan arkadaş savcının kararınını az çok okuduk. Adam şike SABİT, verilen cezalar tutarsız diyor. Yeniden yargılanıp nasıl suçsuz bulunacak.
Tapelerin delil olmaktan çıkması ise ülkedeki adaletin akp tarafından nasıl içine s.ç.ldığını gösterir.
Jackal Wile
11.06.2014, 11:52
Aykut Kocaman Rizespor ile anlaştı ise uyarayım. Çamburnu'nda radar kuruluyor. Sonra "Radar bize tutuldu" demesin....
Ofspor A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı - Olcay Saral
hahaha Olcay başkan sokmuş lafı :)
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 11:58
Ekrem Yıldırım'ın yazısının girizgâhı:
"Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) gerekçeli kararını çok yakında açıklayacaktır. Sonrasında ise aslında çoktan yazılan ancak büyük ihtimalle CAS’ın gerekçeli kararı ile çelişmesin diye bekletilen UEFA Disiplin Kurulu’nun kişilerle alakalı kararı açıklanacaktır."
Bahsettiği gerekçeli karar şiketarlanın gerekçeli kararı olsa gerek. Oysa bu karar açıklandı ve kişilerin cezâsı açıklanmadan geçmekte olan her gün UEFA'ya karşı duyduğum şüpheyi biraz daha arttırıyor.
UEFA Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekliyor fikrini ise güçlendiriyor.
Besiktas bu gerekceli CAS karariyla ligden düsmüstür.
magicyattara
11.06.2014, 12:03
Sarı-Lacivertliler, kendisine verilen Avrupa'dan men cezasının düzeltilmesini isteyecek. En önemli konu ise Kanarya'nın suçsuz bulunması durumunda yer yerinden oynayacak.
Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun'un yeniden yargılanma talebiyle ilgili mütaalasını 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletmesinin ardından bir hafta içinde kararın verilmesi bekleniyor. Şike davasının yeniden görülmesi ise en çok Fenerbahçe ve başkan Aziz Yıldırım'ı ilgilendiriyor. Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin baktığı davalarla ilgili yeniden yargılanma gündeme gelirken, gelişmeleri UEFA da yakından takip ediyor. Cumhuriyet Savcısı'nın yeniden soruşturmayı talep ettiği gerekçelerin hukuka aykırılığı kabul edilirse, Sarı-Lacivertliler'in eli güçlenecek. Kanarya ilk olarak kendisine Avrupa'dan men cezası veren UEFA'nın kapısını çalacak ve kararın düzeltilmesini isteyecek.
Deliller geçersiz olacak
Yeniden yargılanma durumunda 3 Temmuz sürecinden itibaren delil sayılan tapelerin geçersiz sayılacağı davada, Fenerbahçe'nin suçsuz bulunması halinde ise ortalık karışacak. Sarı-Lacivertliler, kendisine kabul edilirliği olmayan delillere göre ceza veren UEFA'ya maddi-manevi tazminat davaları açacak. Bu arada Aziz Yıldırım'ın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun haziran ayında sonuçlanması ve oradan çıkacak kararın da UEFA'ya yansımasının önemli olacağı belirtiliyor. (Milliyet)
bu da yeniden yargılamanın aziz yıldırımı kurtarmaya yönelik hamle olduğunu söyleyenlere gelsin..
bundan sonra olacakları sizlere kısaca anlatayım..
fener yeniden yargılanıp temizlenecek..alınan mahkeme kararı ile uefaya gidip yeniden yargılanma isteyecekler..başta rte olmak üzere şike operasyonunda kullanılan delillerin paralel yapının komplosu olduğu ve tapelerin montaj zart zurt olduğu iddia edilip kendilerine inanılması istenecek..gerekçe olarak da 17 aralıkta yaşanan olaylar gösterilecek..
uefa ne der bilemem..lakin rtenin yapacağı mücadeleyi şimdiden görebiliyorum..ki uefa üstünde müthiş bir baskı kurularak bu paralel yalanına inanmaları sağlanacak gibime geliyor..
inşallah uefa yan çizmez..
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:05
bu da yeniden yargılamanın aziz yıldırımı kurtarmaya yönelik hamle olduğunu söyleyenlere gelsin..
bundan sonra olacakları sizlere kısaca anlatayım..
fener yeniden yargılanıp temizlenecek..alınan mahkeme kararı ile uefaya gidip yeniden yargılanma isteyecekler..başta rte olmak üzere şike operasyonunda kullanılan delillerin paralel yapının komplosu olduğu ve tapelerin montaj zart zurt olduğu iddia edilip kendilerine inanılması istenecek..gerekçe olarak da 17 aralıkta yaşanan olaylar gösterilecek..
uefa ne der bilemem..lakin rtenin yapacağı mücadeleyi şimdiden görebiliyorum..ki uefa üstünde müthiş bir baskı kurularak bu paralel yalanına inanmaları sağlanacak gibime geliyor..
inşallah uefa yan çizmez..
Hatırlarsın CAS'ta hızlı yargılama için UEFA ve şiketarla anlaşmıştı ve o anlaşmanın şartlarından biri de şiketarlanın UEFA'ya başka dâvâ açmayacağı teminâtı idi. O zaman bana anlamsız gelen bu şart şimdi anlamlı hâle gelmeye başladı.
duyurukcu
11.06.2014, 12:06
aziz yarın 12 de basın toplantısı yapacakmış o toplantıda şimdi yeniden yargılamadan tutunda şampiyonlar ligine katılım ile ilgili
neler söylecek neler.. komediyi seyredin
önce basketbol federasyonuna saldıracaktır ::)
Muhammet Hacısalihoğlu
11.06.2014, 12:09
bu da yeniden yargılamanın aziz yıldırımı kurtarmaya yönelik hamle olduğunu söyleyenlere gelsin..
bundan sonra olacakları sizlere kısaca anlatayım..
fener yeniden yargılanıp temizlenecek..alınan mahkeme kararı ile uefaya gidip yeniden yargılanma isteyecekler..başta rte olmak üzere şike operasyonunda kullanılan delillerin paralel yapının komplosu olduğu ve tapelerin montaj zart zurt olduğu iddia edilip kendilerine inanılması istenecek..gerekçe olarak da 17 aralıkta yaşanan olaylar gösterilecek..
uefa ne der bilemem..lakin rtenin yapacağı mücadeleyi şimdiden görebiliyorum..ki uefa üstünde müthiş bir baskı kurularak bu paralel yalanına inanmaları sağlanacak gibime geliyor..
inşallah uefa yan çizmez..
Pardon ama paralel yapı, dış mihraklar filan anca Türkiye'de söker..UEFA da ne yerya 17 Aralık meselesini.. RTE anca onu duble yollar yaptık, benimmm başörtülüüü bacılarıma saldırdılarrr zihniyetindeki kişilere anlatır bunu.. AVRUPAYA SÖKMEZ..
Biz müslümanız diyoruz ama malesef avrupalılar bizden kat ve kat daha ahlaklı toplumlar..
UEFA TFF ye soruşturma açtı bilmem farkında mısınız..
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:10
Hukukçularımız mutlaka planları yapıyorlardır ama hiç zaman kaybetmeden CAS'a gitmek şu anda yapılması gereken işlerin başında gibi geliyor bana. Görevini yapmadığı için UEFA'yı dâvâ etmek.
Muhammet Hacısalihoğlu
11.06.2014, 12:10
Hukukçularımız mutlaka planları yapıyorlardır ama hiç zaman kaybetmeden CAS'a gitmek şu anda yapılması gereken işlerin başında gibi geliyor bana. Görevini yapmadığı için UEFA'yı dâvâ etmek.
17 Temmuzu beklemeden nasıl gidiyoruz CAS'a ?
Celal Demir
11.06.2014, 12:12
bence de fener ve diğer şike yapan takımlar küme düşecek kupa bize gelecek, buda benim düşüncem bakalım kimin dedikleri çıkacak :)
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:14
17 Temmuzu beklemeden nasıl gidiyoruz CAS'a ?
UEFA daha hâlâ TFF'ye karşı en ufak bir girişimde bulunmadı, bırak TFF'yi, kişilere cezâ bile vermedi henüz. 17 Temmuz da bizim başvurumuz üzerine açılan bir soruşturma, doğrudan UEFA'nın kendi başına açtığı bir soruşturma değil.
Celal Demir
11.06.2014, 12:15
Hukukçularımız mutlaka planları yapıyorlardır ama hiç zaman kaybetmeden CAS'a gitmek şu anda yapılması gereken işlerin başında gibi geliyor bana. Görevini yapmadığı için UEFA'yı dâvâ etmek.
önümüzdeki ay çıkacak karardan sonra gerekirse CAS a gidilecektir zaten ama ben CAS a gitmeye gerek kalmayacak diyorum...
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:17
önümüzdeki ay çıkacak karardan sonra gerekirse CAS a gidilecektir zaten ama ben CAS a gitmeye gerek kalmayacak diyorum...
Eğer UEFA şike cephesi ile işbirliği hâlinde ise o tarihten sonra eldeki deliller delil niteliklerini yitirebilirler. Yâni, geç kalmış olabiliriz.
magicyattara
11.06.2014, 12:17
Hatırlarsın CAS'ta hızlı yargılama için UEFA ve şiketarla anlaşmıştı ve o anlaşmanın şartlarından biri de şiketarlanın UEFA'ya başka dâvâ açmayacağı teminâtı idi. O zaman bana anlamsız gelen bu şart şimdi anlamlı hâle gelmeye başladı.
evet böyle bir şart vardı..fb zaten uefaya değil casa dava açtı federal mahkemede..
bakalım süreç ne gösterecek..uefanın tavrı önemli..
Celal Demir
11.06.2014, 12:20
Eğer UEFA şike cephesi ile işbirliği hâlinde ise o tarihten sonra eldeki deliller delil niteliklerini yitirebilirler. Yâni, geç kalmış olabiliriz.
sanmıyorum abi okadar kural kanun, çıkarttılar tükürdüklerini yalayamazlar bence uefa tff ye yaptırım yapmazsa en ağır cezaları verecektir.
Yiğit Gayretli
11.06.2014, 12:20
Şu an UEFA'yı herhangi bir kuruma şikayet etmek, UEFA'nın TFF'den alacağı savunma ve açacağı muhtemel soruşturma öncesi sıkıntı yaratabilir...
Hukuki olduğu kadar stratejik hamleler de bu işte belirleyici.
HOPA'LI TS'Lİ
11.06.2014, 12:23
Tüpkafanın UEFA tarafından ihtar yediği gün suratını görmek ne güzel olacak.
Bu iş kapandı demez artık herhalde.
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:26
Şu an UEFA'yı herhangi bir kuruma şikayet etmek, UEFA'nın TFF'den alacağı savunma ve açacağı muhtemel soruşturma öncesi sıkıntı yaratabilir...
Hukuki olduğu kadar stratejik hamleler de bu işte belirleyici.
O da doğru, soruşturma târihini Anayasa Mahkemesi'nin kararını açıklamadan önceki bir tarihe aldırabilseydik çok iyiydi.
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:28
sanmıyorum abi okadar kural kanun, çıkarttılar tükürdüklerini yalayamazlar bence uefa tff ye yaptırım yapmazsa en ağır cezaları verecektir.
Çıkardıkları o kurallara iki farklı şekilde bakılabilir.
1. Şiketarlaya karşı da kullanmak için çıkardılar.
2. Şiketarlaya gösterecekleri müsamahanın daha sonra başka kulüpler, başka federasyonlar tarafından kullanılmasına karşı bir tedbir olarak çıkardılar.
serrayasir
11.06.2014, 12:39
tüpkafanın uefa tarafından ihtar yediği gün suratını görmek ne güzel olacak.
Bu iş kapandı demez artık herhalde.
benım ıcın kapandı ama uefadan yazı gelırse bakarız dedı
Çıkardıkları o kurallara iki farklı şekilde bakılabilir.
1. Şiketarlaya karşı da kullanmak için çıkardılar.
2. Şiketarlaya gösterecekleri müsamahanın daha sonra başka kulüpler, başka federasyonlar tarafından kullanılmasına karşı bir tedbir olarak çıkardılar.
Şikecilere bir müsamaha gösterecek olurlarsa diğer kulüpler bunu emsal göstermez mi?
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 12:44
Şikecilere bir müsamaha gösterecek olurlarsa diğer kulüpler bunu emsal göstermez mi?
Öncelikle UEFA'nın kesin niyetini bilmiyoruz fakat kötü niyetli ise târih konusunu ileri sürebilir, o kurallar şiketarla dâvâsından sonra çıktı, ona geçerli değil ama size geçerli diyebilir. Ya da başka bir kılıf bulabilir. Ne desek tahminden öte değil.
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 13:00
Arkadaşlar moral bozmak istemiyorum ama UEFA'nın davranışları pek normal değil, bu yüzden lütfen ne olur e-postalara yüklenelim. Göndermekte olanlar da sayıyı arttırsın lütfen. Hukuk kuruluna verebileceğimiz en güzel destek bu işle ilgilenenlerin sayının fazla olduğunu UEFA'ya göstermek.
Muhammet Hacısalihoğlu
11.06.2014, 13:08
UEFA daha hâlâ TFF'ye karşı en ufak bir girişimde bulunmadı, bırak TFF'yi, kişilere cezâ bile vermedi henüz. 17 Temmuz da bizim başvurumuz üzerine açılan bir soruşturma, doğrudan UEFA'nın kendi başına açtığı bir soruşturma değil.
Biz başvuruda bulunduk diye soruşturma özelliğini taşımıyor mu ? :)
Talep belli, ulusal ligte haklarımızın verilmesi..
UEFA öyle veya böyle TFF ye soruşturma açtı ve bunun sonucunu beklemek zorundayız..
%99 ihtimalle de ligler başlayana kadar gerekeni yap diyecektir..
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 13:11
Biz başvuruda bulunduk diye soruşturma özelliğini taşımıyor mu ? :)
Talep belli, ulusal ligte haklarımızın verilmesi..
UEFA öyle veya böyle TFF ye soruşturma açtı ve bunun sonucunu beklemek zorundayız..
%99 ihtimalle de ligler başlayana kadar gerekeni yap diyecektir..
Ben artık konuştukça moral bozmaktan başka bir işe yaramam. :)
Önceden moral bozanlara kızıyordum, aynı duruma düştüm. Moral bozucu olmayayım daha fazla.
Öncelikle UEFA'nın kesin niyetini bilmiyoruz fakat kötü niyetli ise târih konusunu ileri sürebilir, o kurallar şiketarla dâvâsından sonra çıktı, ona geçerli değil ama size geçerli diyebilir. Ya da başka bir kılıf bulabilir. Ne desek tahminden öte değil.
İyi de hocam ,kulüpler başvuru veya itirazların hukukçular nezdinde yapıyor. Bir avukatın böylesi bir durumda emsal kararları inceleyip ona göre UEFA'yı köşeye sıkıştırmaması işten bile değil.
Bunu göze alamaz UEFA. Üstelik bu fırsat eşitliğine de aykırı.
Tüpçünün gazetelerinin son bir haftadır izlediği haber politikasına bakarsak sonuç onlar için ağır olacak.
Çünkü ne zaman şikecileri umutlandıran haberler yapsalar arkası onlar için büyük bir hayal kırıklığı.Bu haberlerle kabahati başkalarının örneğin uefa'nın üzerine yıkmaya çalışıyorlar.''Biz her şeyi yaptık,ancak uefa ard niyetli,Türkiye'yi cezalandırmayı kafasına koymuş birkere'' .Bu şekilde suni bir şekilde fb ve azizden aslı olmayan mağdur algısı yaratmanın derdindeler.
Uzun lafın kısası bize ''kuşa bak'' diyerek kafamızı başka yöne çevirmemizi istiyorlar.
Bunu neden yapıyorlar?Yanıtı çok basit,bizim kamuoyumuzun dikkatinden asıl suçu ve suçluları kaçırmak için.
Pekii,böyle yapmakta tüpçünün ne menfaati var?Biz genelde ana konumuz fb ve şikedaşları olduğu için aynı dönemde şike yapan bjk yı unutuyoruz.Bjk şike yaparkenki başkanı bu mendebur heriften başkası değildi.Yani tüpçü asıl kendini kurtarmanın,kamuoyu önünde mahkum olmamanın derdinde.
Tüpçü ve tayfası tüm olacakların farkında.Yapabilecekleri artık hiç bir şey yok.Bundan böyle rüşvetle bile iş yaptıramazlar.Yani paralarıda bu konuda hiç bir yerde geçmez.Çünkü Katar'a verilen dünya kupası organizasyonunun rüşvetle verildiği inancı yüzünden bütün avrupa kamuoyunun gözü şu an futbol dünyasının üzerinde.Yani uefa'da hele hele fifa'da rüşvet almaya cesaret edebilecek bir tek kişiyi bile bulamazlar.
Ayrıca futbol dünyasının avrupa ve dünya kamuoyuna ''biz temiziz,kirlilerimizi ise en ağır şekilde cezalandırıyoruz'' deme ihtiyacı hiç bu kadar çok olmamıştı.Yani konjoktör tamamen bizden yani adaletten yana.
Velhasıl bu yaz çok sıcak geçecek.
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 13:12
İyi de hocam ,kulüpler başvuru veya itirazların hukukçular nezdinde yapıyor. Bir avukatın böylesi bir durumda emsal kararları inceleyip ona göre UEFA'yı köşeye sıkıştırmaması işten bile değil.
Bunu göze alamaz UEFA. Üstelik bu fırsat eşitliğine de aykırı.
İnşaallah, inşaallah diyorum.
Celal Demir
11.06.2014, 14:13
Ben artık konuştukça moral bozmaktan başka bir işe yaramam. :)
Önceden moral bozanlara kızıyordum, aynı duruma düştüm. Moral bozucu olmayayım daha fazla.
Gülme komşuna gelir başına. Allah beni size benzetmesin :D
Yiğit Gayretli
11.06.2014, 14:42
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/yargitaya-gece-yarisi-operasyonu-529768/
Operasyon devam ediyor :)
Çağrı Metin
11.06.2014, 18:04
Mehmet Ali Yılmaz, bordo mavili yönetimin kupa için yanlış adrese gittiğini de belirterek, şöyle konuştu:
"Trabzonspor'un Fenerbahçe ile hiçbir sorunu yoktur. Sorunu kupayı veren merci ile yani federasyonla. Şike yapılmışsa federasyonun kupayı vermesi gerekiyor. Henüz bir kıpırdama yok. Trabzonspor da yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. FIFA ve UEFA'ya müracatlar ediyor, gündem devam ediyor; ama geçti. Şimdi başka kupa almak için uğraşmamız lazım. O gitti artık."
onursal başkanı böyle konuşan bi camia nasıl bir ve bütün olacak? ne demişler balık baştan kokar.
Fatih Öztürk
11.06.2014, 18:08
Mehmet Ali Yılmaz, bordo mavili yönetimin kupa için yanlış adrese gittiğini de belirterek, şöyle konuştu:
"Trabzonspor'un Fenerbahçe ile hiçbir sorunu yoktur. Sorunu kupayı veren merci ile yani federasyonla. Şike yapılmışsa federasyonun kupayı vermesi gerekiyor. Henüz bir kıpırdama yok. Trabzonspor da yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. FIFA ve UEFA'ya müracatlar ediyor, gündem devam ediyor; ama geçti. Şimdi başka kupa almak için uğraşmamız lazım. O gitti artık."
onursal başkanı böyle konuşan bi camia nasıl bir ve bütün olacak? ne demişler balık baştan kokar.
Doğru diyor.aziz köpeği hapse girmesi gerekirken 4-5 aydır dal taşak dışarda geziniyor bu hukuksuzluğun ortasında kim takar bizim kupamızı?lanet olsun böyle düzene.insanı herşeyden nefret ettiriyorlar.
Çağrı Metin
11.06.2014, 18:17
Doğru diyor.aziz köpeği hapse girmesi gerekirken 4-5 aydır dal taşak dışarda geziniyor bu hukuksuzluğun ortasında kim takar bizim kupamızı?lanet olsun böyle düzene.insanı herşeyden nefret ettiriyorlar.
bu ülkeden adalet bekleyen kim?tff si hükümeti medyasından bir şey beklediğimiz var mı zaten?ne olacaksa uefa fifa zoruyla olacak.sen onursal başkan olarak destek vermen gerekirken tarafsızım ayağına yatıp medyada feneri pohpohlayan medya şarlatanları gibi konuşursan onlardan ne farkın kalır?mesela ali şen fener federal mahkemeye başvurmasın geçti artık o iş dese kıyamet kopar.
alone_6161
11.06.2014, 18:20
Mehmet Ali Yılmaz, bordo mavili yönetimin kupa için yanlış adrese gittiğini de belirterek, şöyle konuştu:
"Trabzonspor'un Fenerbahçe ile hiçbir sorunu yoktur. Sorunu kupayı veren merci ile yani federasyonla. Şike yapılmışsa federasyonun kupayı vermesi gerekiyor. Henüz bir kıpırdama yok. Trabzonspor da yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. FIFA ve UEFA'ya müracatlar ediyor, gündem devam ediyor; ama geçti. Şimdi başka kupa almak için uğraşmamız lazım. O gitti artık."
onursal başkanı böyle konuşan bi camia nasıl bir ve bütün olacak? ne demişler balık baştan kokar.
onursal başkanımız yine aziz ağzıyla konuşmaya başlamış. Bu demeç için acaba ne sözler aldı şikeci tayfasından???
Biz, bir avuç taraftar ve bir elin parmaklarını geçmeyen avukatlarımız bitti demeden bu dava bitmeyecek. Değil onursalı, Obama gelse sallamayız.
gurur6134
11.06.2014, 18:29
Bu mehmet ali yilmaz denen herifinde onursal baskanligininda buna o unvani layik gorup verenlerinde..
Celal Demir
11.06.2014, 18:33
bu adamı kaale almaya bile gerek yok.. tez zamanda onursal başkanlıktanda kulüptende ihraç edilmelidir
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 18:48
Hey yavrum hey, onursal başkana bak!
TekfurÇayır 61
11.06.2014, 18:49
Gülme komşuna gelir başına. Allah beni size benzetmesin :D
Ben sana benzeyeyim inşaallah. :)
Yiğit Gayretli
11.06.2014, 18:51
Şu tipin onursal başkanımız olması net şekilde bizim ayıbımız.
Yazıklar olsun bize!
jairzinho
11.06.2014, 19:08
iho haricinde bu davada güvenilecek neredeyse kimse yok.bence iho ya tam destek vermeli taraftar.
jairzinho
11.06.2014, 19:09
onursal başkan ünvanını kim vermiş memetaliye merak ettim.
kalavara
11.06.2014, 19:43
karakter zayıfı adam yine çıkıp fb çıkarlarını korumak adına ts camiasının moral motivasyonunu kırma görevini ifa etmiş. camiamıza hayırlı olsun!
inadina61_08
11.06.2014, 19:48
Bu zamana kadar konuşmamış olması veya çok az kelime kullanmış olması ve şimdi!
arkadaşlar bu işin sonu beklediğimizden de iyi olacak sanki,
bizim inandıklarımızın kat kat üzerinde bir ceza ve haklarımızı alacağız. Bu da konuşturulduğuna göre bu işin sonu ancak böyle olur.
Bu utanmaz hadsiz şahıs nasıl onursal başkan sıfatı taşıyabiliyor ???
Bunu kovmanın bir yolu yok mu ? tiksiniyorum bu mahluktan..
12 eylül komutanlari ve may yürü ya kulum...kim tutar seni...
Ibrahim Gaygusuz
11.06.2014, 20:46
Hadi Haci, dinazorlari karsina aldin. Su MAY'in onursaliginida sildir, kulup bir rahatlasin. Su adamin ismi Trabzonspor ile anilmasin.
İlker Yazıcıoğlu
11.06.2014, 20:48
Ya ne bakıyorsunuz bu adamın ne dediğine?
Aynı tırı vırı...
Boş verin,değmez....
gurur6134
11.06.2014, 21:20
Iho yada gelecek herhangibiri su sikebahceli may in onursal baskanligini dusursun isterse ondan sonra takimi dusursun agzimi acmam..samil ekinci gibi efsane baskan dururken siyasetdeki gucunu kullanarak onursal baskanligi almis bir godaman bu camianin utancidir..
kayseriliyiz
11.06.2014, 22:18
Afkursun dursun çokta tin
Sadece bunun bu onursal baskanlik sifatindan dolayi bir kisim buna itimad ediyor sorunda burda
Yoksa amaç belli bu yolda bizi yalniz birakarak yildirmak istiyorlar
Emre GÜRDAL
11.06.2014, 22:26
Ayrimcilik yapmiyorum yanlista analasilmak istemiyorum...ama onursal baskan of lu iho oflu nedir bizim bu oflulardan cektigimiz ki cokta severim. Kendilerini...
Fatih Birinci
11.06.2014, 22:28
Bu onursuz baskani hangi onursuz onursal baskan yapti?
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, UEFA'nın Sivasspor'a vermiş olduğu cezayla ilgili sürece değindi.
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) tarafından Sivasspor'a Avrupa Ligi'nden 1 yıl men cezası verilmesi kararına karşı, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesinde (CAS) 4 Temmuz'da savunma yapacaklarını belirterek, "7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak" dedi.
Otyakmaz, yaptığı açıklamada, "futbolda şike" davasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sunduğu son mütalaayı hatırlatarak, "Birtakım teknik hataların, maddi hataların söz konusu olduğunu düşündüğümüzü hep dile getiriyorduk. 3 yıllık süre zarfında ilk defa gerçek anlamda hukuk ve adalete yakın bir resmi kağıt gördüğümü söyleyebilirim" diye konuştu.
"Bu mütalaayı okuduğumda 'evet, artık işler yoluna giriyor, daha adaletli bir mahkemede yargılanacağız' yönünde bir kanat oluştu bende" diyen Otyakmaz, "13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bu mütalaayı kabul ettiği takdirde bu gerçekleşecek ama kimse de şöyle düşünmesin; 'Öyle karar çıkmıştı, şimdi burada herkes beraat edecek' gibi de bir şey yok. Ben adil bir yargılama sonucunda bu dosyada kim gerçek anlamda suçlu, kim suçsuz yere ceza almış, kim suçlu olmasına rağmen beraat etmiş, bunların hepsinin bu mahkemede masaya yatırılacağına ve Sivasspor'un hakkının, itibarının iade edileceğine bütün kalbimle inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Otyakmaz, şunları söyledi:
"UEFA'da yaptığımız savunmada ülkemizin hukuk açısından önemli bir süreçten geçtiğini, birtakım hataların olduğunu, şimdi düzelme yolunda olduğunu söylemiştik ama hem yerel mahkemeden alınan hem de kısmen bir üst mahkeme tarafından onaylanmış bir karar olduğunu önümüze sunuyorlardı. Şimdi bir adım daha öne geçtik. 'İşte biz size anlatmaya çalışıyorduk, ülkemiz olağanüstü bir süreçten geçiyor, her şey normale dönmek üzere' diyorduk. İşte bunun da belgesi sayın savcının bu manadaki mütalaası diye elimizde bir koz daha, yani zenginleşmiş bir savunma olduğunu söyleyebiliriz."
- "7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak"
CAS'ta 4 Temmuz'da savunma yapacaklarını belirten Otyakmaz, "UEFA ile o takvimde anlaştık. UEFA Disiplin Komitesi de CAS'taki davaya taraf olarak katılacağı için karşılıklı bir tarih mutabakatı gerekiyordu. İsviçre'nin Lozan kentinde 4 Temmuz'da toplantı gerçekleşecek ve 7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak" dedi.
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, sunulan son mütalaanın CAS'taki savunmaları öncesinde ellerini güçlendirdiğine dikkati çekerek, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, belki de ayın 4'üne kadar bu konuda kararını verecek. Yani yeniden yargılamaya gerek görüp görmediğini de açıklamış olacak. İnşallah bu da sağlanmış olursa daha zengin bir savunmayla CAS'ta hakkımızı daha iyi bir şekilde arayacağız" diye konuştu.
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, UEFA'nın Sivasspor'a vermiş olduğu cezayla ilgili sürece değindi.
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) tarafından Sivasspor'a Avrupa Ligi'nden 1 yıl men cezası verilmesi kararına karşı, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesinde (CAS) 4 Temmuz'da savunma yapacaklarını belirterek, "7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak" dedi.
Otyakmaz, yaptığı açıklamada, "futbolda şike" davasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sunduğu son mütalaayı hatırlatarak, "Birtakım teknik hataların, maddi hataların söz konusu olduğunu düşündüğümüzü hep dile getiriyorduk. 3 yıllık süre zarfında ilk defa gerçek anlamda hukuk ve adalete yakın bir resmi kağıt gördüğümü söyleyebilirim" diye konuştu.
"Bu mütalaayı okuduğumda 'evet, artık işler yoluna giriyor, daha adaletli bir mahkemede yargılanacağız' yönünde bir kanat oluştu bende" diyen Otyakmaz, "13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bu mütalaayı kabul ettiği takdirde bu gerçekleşecek ama kimse de şöyle düşünmesin; 'Öyle karar çıkmıştı, şimdi burada herkes beraat edecek' gibi de bir şey yok. Ben adil bir yargılama sonucunda bu dosyada kim gerçek anlamda suçlu, kim suçsuz yere ceza almış, kim suçlu olmasına rağmen beraat etmiş, bunların hepsinin bu mahkemede masaya yatırılacağına ve Sivasspor'un hakkının, itibarının iade edileceğine bütün kalbimle inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Otyakmaz, şunları söyledi:
"UEFA'da yaptığımız savunmada ülkemizin hukuk açısından önemli bir süreçten geçtiğini, birtakım hataların olduğunu, şimdi düzelme yolunda olduğunu söylemiştik ama hem yerel mahkemeden alınan hem de kısmen bir üst mahkeme tarafından onaylanmış bir karar olduğunu önümüze sunuyorlardı. Şimdi bir adım daha öne geçtik. 'İşte biz size anlatmaya çalışıyorduk, ülkemiz olağanüstü bir süreçten geçiyor, her şey normale dönmek üzere' diyorduk. İşte bunun da belgesi sayın savcının bu manadaki mütalaası diye elimizde bir koz daha, yani zenginleşmiş bir savunma olduğunu söyleyebiliriz."
- "7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak"
CAS'ta 4 Temmuz'da savunma yapacaklarını belirten Otyakmaz, "UEFA ile o takvimde anlaştık. UEFA Disiplin Komitesi de CAS'taki davaya taraf olarak katılacağı için karşılıklı bir tarih mutabakatı gerekiyordu. İsviçre'nin Lozan kentinde 4 Temmuz'da toplantı gerçekleşecek ve 7 Temmuz'da nihai karar ortaya çıkacak" dedi.
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, sunulan son mütalaanın CAS'taki savunmaları öncesinde ellerini güçlendirdiğine dikkati çekerek, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, belki de ayın 4'üne kadar bu konuda kararını verecek. Yani yeniden yargılamaya gerek görüp görmediğini de açıklamış olacak. İnşallah bu da sağlanmış olursa daha zengin bir savunmayla CAS'ta hakkımızı daha iyi bir şekilde arayacağız" diye konuştu.
şike var bunu da söyle o zaman........maddi hatadan bahsediyorsun.
sen ve senin gibiler süper lig kulübü başkanıya ben daha ne diyeyim..
o adalet seninle değil, senin mensubu olduğun milletin world liderinin emriyle oldu .
devletin en üst mahkemesinin kararını bozacaklar onun emriyle, yoksa sen bir asalak dan başka bir şey değilsin mecnun.
o adalet seninle değil, senin mensubu olduğun milletin world liderinin emriyle oldu .
devletin en üst mahkemesinin kararını bozacaklar onun emriyle, yoksa sen bir asalak dan başka bir şey değilsin mecnun.
Celal Demir
12.06.2014, 07:56
Ayrimcilik yapmiyorum yanlista analasilmak istemiyorum...ama onursal baskan of lu iho oflu nedir bizim bu oflulardan cektigimiz�������� ki cokta severim. Kendilerini...
oflularla bir probleminmi var? bende ofluyum :)
Celal Demir
12.06.2014, 08:25
Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu, "Fenerbahçe yeniden yargılanırsa, bu bütün davalara emsal olur... Kimse böyle yanlış bir kararla Türkiye'yi ateşe atmasın" dedi
F.Bahçe'nin 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılamayla ilgili başvurusuna savcının onay vermesine yönelik mütalaasına Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu çok sert tepki gösterdi. Hacıosmanoğlu, "Yeniden yargılamanın şartları bellidir. Bunların hiçbirisi bu dosyada oluşmamıştır. Ama savcı kanun dışı bir mütalaa veriyor. Biz mahkemenin böyle bir hataya düşmeyeceğini umuyoruz. O zaman Türkiye'yi de ateşe atarlar. Çünkü bu karar, geçmişteki benzer binlerce davaya emsal olur. Bunun altından hiç kimse kalkamaz. Ayrıca biz de, başta bu işlemi yapanlar hakkında olmak üzere suç duyurusunda bulunuruz. Çünkü bu kötü örnektir" dedi.
"DİNLEMELERİN TAMAMI YASAL"
Fenerbahçe'nin hedefinin tapeleri ortadan kaldırarak beraat etmek olduğuna dikkat çeken Hacıosmanoğlu, "Fakat şunu bilmiyorlar; bu dinlemelerin tamamı hakim kararlarıyla olmuş. Yani hepsi yasal... Teknik ve fiziki takipler bu şekilde yapılmış. Bugün yasanın değişmesi, geçmişte yasal bir şekilde gerçekleşen dinlemeleri ortadan kaldırmaz. Bunları yok sayma gibi kanun maddesi hiçbir yerde yok. İhtimal vermiyoruz ama bu gerçekleşse dahi ceza yargılamasıyla disiplin hukuku da farklı. Çünkü disiplin yargısı bu tip telefon dinlemelerinin hukuki ya da hukuk dışı olduğuna bakmaz. Kaldı ki sadece tape yok ki o dosyada. Fiziki takipler de var, maddi deliller de" şeklinde konuştu.
sabah
Celal Demir
12.06.2014, 08:28
Şike davasının tanıklarından olan ve Başkan Aziz Yıldırım'ın talebiyle şike suçu işlediğini söyleyen Cihan Oskay ifadesini değiştirdi: "Şike operasyonu paralel yapının bir kumpası"
Şike davası sırasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın "şike" yaptığını öne süren Cihan Oskay, kulübün avukatlarına, 3 Temmuz 2011 şike operasyonunun kumpas olduğunu ve operasyonun 2005'te başladığını iddia eden bir mektup gönderdi. Cinayet suçu nedeniyle tutuklu bulunan Oskay mektubunda, "Bu mektubu yazmak için çok düşündüm. Ama sonunda vicdanen yazmaya karar verdim. Çünkü yaşım icabı artık yolun sonuna geldiğimi hissediyorum. Paralel diye adlandırılan grubun medya ayağı, benden başkanla ilgili büyük bir davada tanıklık istedi. F.Bahçe'yi ele geçirme operasyonu 2005'te başladı. Belge ve bilgileri bende var. 3 Temmuz operasyonu 2 yıl önceden planlanan büyük bir operasyondur, belgeleri bende vardır" ifadelerini kullandı.
TAPELER SAF DIŞI
Fenerbahçe'de gözler 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin alacağı karara çevrildi. Mütalaanın içeriği sebebiyle yeniden yargılama kararının çıkmasını bekleyen sarı-lacivertliler, bu durum gerçekleşirse değişen 6256 sayılı kanun sebebiyle farklı bir yargılama süreciyle karşı karşıya kalacak. Yeni yasa sebebiyle dinleme kayıtları delil kabul edilmediği için tapeler saf dışı kalacak. F.Bahçe'nin önünde 1- İbrahim Akın'ın çelişkili ifadeleri, 2- Serdar Kulbilge ile F.Bahçe kaleci antrenörü arasındaki para transferi, 3- Cihan Oskay'ın ifadeleri, 4- Gizli tanığın ifadeleri, 5- Sivas kalecisi Korcan'ın aldığı iddia edilen araba olacak. Öte yandan 13. Ağır Ceza, AYM'den önce karar verirse, AYM'nin F.Bahçe'nin başvurularına "Konusuz kalan dava" kararı vermesi bekleniyor.
ne mal adamya...
Günaydınlar Celal Bey kardeşim. En güzel günler sizin olsun :).
.
Celal Demir
12.06.2014, 08:44
Günaydınlar Celal Bey kardeşim. En güzel günler sizin olsun :).
.
Günaydın Hocam sağolun,
gördüğünüz gibi nöbetteyiz sabahın bu erken saatlerinde :)
Ertan Bey, sizin de sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun :).
.
Ertan 51
12.06.2014, 08:54
Ertan Bey, sizin de sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun :).
.
:) Hocam çok teşekkür ederim,
benimkisi pek hayır olmuyor şu sıralar sizinkiler hayır olur inşallah.
:) Hocam çok teşekkür ederim,
benimkisi pek hayır olmuyor şu sıralar sizinkiler hayır olur inşallah.
Yüce Rabbim bütün sıkıntılarınızı giderir inşaallah.
.
vBulletin v4.2.5, Copyright ©2000-, Jelsoft Enterprises Ltd.