PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İstanbul'un Fethi'nin 558. Yılı Kutlu Olsun ! FATİH SULTAN MEHMED HAN RUHUN ŞAD OLSUN



U.Sadıkoğlu
29.05.2011, 00:36
Fethin 558. Yılı kutlu olsun..

Başta Büyük komutan FATİH SULTAN MEHMED Han ve bütün kahraman Osmanlı Askerlerinin ruhları şad olsun..

Hürgün Aygün
29.05.2011, 00:48
Hem benim doğum günüm hem de İstanbul'un fethinin 558.yılı kutlu olsun.:p

admiral99
29.05.2011, 01:08
Kostantiniye, bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.

Hazreti Muhammed SAV efendimiz soylemis.

POYRAZ
29.05.2011, 01:53
Türk tarihinin en büyük lideri mekanin Cennet olsun.

Sencer Bulut
29.05.2011, 02:06
Hey gidi hey dünyanın başkentinin feth edileli 558 sene olmuş demek...Ruhun şad olsun Fatih Sultan Mehmed han...

Dursun Kaplan
29.05.2011, 12:10
'Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım.' - Fatih Sultan Mehmet -

Kutlu olsun !

Oğuz ZEYTİN
29.05.2011, 12:35
"Tarihe Düşülen Notlar" başlığında paylaşmıştım, o ki ilgili başlık açılmış, buraya taşıyalım.

*

İstanbul'un Fethi ve Fatih Sultan Mehmed Han üzerine...

Tarihçi Yılmaz Öztuna'dan (28 Mayıs 2011 - Türkiye)

28 Mayıs 2011 Cumartesi

En büyük hükümdar Fatih

TARİHÇİ VORGİOS: “Sultan Mehmed, günümüzün en büyük hükümdarıdır. Kiros’tan, Büyük İskender’den, Sezar’dan, gelmiş geçmiş bütün hükümdarlardan büyüktür.

M.N. PANZER: “Fâtih Sultan Mehmed, birinci sınıf bir lisan uzmanı, tarihçi ve filozof olmakla kalmaz, üstün bir yönetici, silâhlar ve süvarilik alanlarında üstaddır.”

İstanbul’un Fethi’nin yarın 558. yıl dönümüdür. Yalnız Türkiye’nin, Türkler’in değil, dünya tarihinin geleceğini tayin eden olaydır. Zira dünya tarihçiliğinde Orta Çağ’ın sonu ve Yeni Çağ’ın başlangıcı sayılır (1789’da Yakın Çağ başlar, ancak 1918’de Modern Çağ’ı başlatmak gerekir). İlk Çağ’a son verip Orta Çağ’ı açan da Fâtih gibi bir Türk hâkanı olan Attila’dır. Onun Avrupa’ya girip Kavimler Göçü’nü gerçekleştirmesi üzerinde Batı Roma İmparatorluğu 476 yılında çökerek Orta Çağ açıldı. 1453’te Fâtih, Roma imparatoru titrini ve birtakım görevlerini de üstlenerek Doğu Roma olan Bizans imparatorluğuna son verdi (1396’da Yıldırım Bâyezid, sultân-ı ıklîm-i Rûm unvanını alarak kendini Roma imparatoru ilân etmişti, zira Bizans imparatorları azl ediyor ve tayin ediyordu).

Fâtih Sultan Mehmed, 2700 yıllık Türk tarihinin en büyük şahsiyetidir. Atatürk de Prof. Âfet İnan’a “Türk tarihinin en büyük şahsiyeti Fâtih’tir, ancak askerlikte Timur birincidir” demiştir. Tarihçi olarak aynı fikirdeyiz.

FATİH’E METHİYELER

Fâtih’in hayatında çağdaşı Bizans ve Avrupa ileri gelenlerinin hakkında yazdıkları bazı cümleleri aşağıya alıyorum:

> “Sultan Mehmed, günümüzün en büyük hükümdarıdır. Kiros’tan, Büyük İskender’den, Sezar’dan, tek kelimeyle, gelmiş geçmiş bütün hükümdarlardan büyüktür. Kimse şüphe edemez ki Roma imparatorudur. Zaten Konstantinopolis, Büyük Konstantin’den beri Roma imparatorluğunun taht şehridir: 11 Mayıs 530 günü Konstantin, imparatorluğun başkentini, yeniden kurduğu İstanbul’a taşıyıp resmen ilân etti (Bizanslı tarihçi Vorgios Trapezuntios’un 1466’da yazdığı satırlar).

> “Sultan Mehmed, zamanımızın en keskin zekâlı filozoflarından biridir.” (Bizanslı tarihçi Kritovulos).

> “İstanbul’un fethinin İslâm âleminde oluşturduğu sevinç büyük oldu. Kahire uzun müddet her gece aydınlatıldı ve Mısır’da büyük şenlikler yapıldı. Memlûk Sultânı gibi, Güney Hindistan Behmenî (Türk) sultânı ve pek çok Müslüman hükümdar, özel elçiler göndererek Fâtih Sultan Mehmed’i kutladılar.” (Çağdaşı Mısırlı tarihçi İbnü Ayas, II, 44)

Günümüze yakın ve günümüzde modern Avrupalı tarihçiler de aynı değerlendirmelerde bulunuyorlar. Binlercesi arasında birkaç ünlü kalemden alıntılar yapıyorum:

> “Fetih’ten sonra iki asır müddetle Avrupa, Boğaziçi’ne egemen İslâm imparatorları karşısında titredi.” (Mareşal von Moltke, s.151)

> “Fâtih, birinci sınıf bir lisan uzmanı, tarihçi ve filozof olmakla kalmaz, üstün bir yönetici, silâhlar ve süvarilik alanlarında üstaddır.” (M.N.Panzer, The Harem, Londra 1936, s.237)

> “Rönesans, Fâtih’in 1453’te Bizans’ı fethi ile başlar. Fâtih, Rönesans’ın en büyük Mesen’lerinden (hâmîlerinden) biridir. Rönesans, Fâtih’e ve iki halefine toleransları için çok şey borçludur. Eski Yunanca’nın Avrupa’da yayılması, İstanbul’un Fethi ile mümkün olabilmiştir. 1506 ve 1519’da İkinci Bâyezîd ile oğlu Yavuz, Michealangelo’yu ve Leonardo da Vinci’yi resmen İstanbul’a davet etmişler, Papa bırakmamıştır.” (P.Faure, La Renaissance, 7, 46, 102, 104, 114)

> “İstanbul’un Fethi, İkinci Mehmed’in şahsî eseridir. Osmanlı devletinin doğal gelişmesinin sonucu olarak kabûl edilemez.” (Nicolas Iorga, Voyageurs Français dans 1’Orient, s.21).

> “Dukas, Halkondilas, Kritovulos, Trapezentius gibi Fâtih’in çağdaşı Bizans tarihçilerinin çok iyi belirttikleri gibi, Osmanoğulları, Roma imparatorlarının meşrû halefleridir, zaten bunu unvanları arasında belirtmişlerdir.” (Fernard Grenard, 101-2).

TARİHİN AKIŞI DEĞİŞTİ

> “İstanbul’un Türkler’ce fethi, cihan tarihinin en önemli olaylarındandır. Tarihin bütün akışını değiştirdi. Orta Çağ’ı kapatıp Yeni Çağ’ı açtı. Avrupa’nın geleceği üzerinde birinci derecede tesirli oldu.” (Gustave Schlumberger, Introduction)

> “Top silâhının İstanbul’un Türkler’ce fethinden sonra bütün Avrupa’ca kabulü ve gemilere de konması, Türk fetihleri ile yolu kesilen Avrupa’yı açık denizlere doğru can havliyle atılmaya, yeni yollar bulmaya sevk etti.” (Pirenne, Histoire Universelle, II, 300)

> “Orta Çağ’a son veren Türkler’in başarı sebepleri, yeni bir savaş taktiği ortaya koymaları ve muntazam bir meslek ordusu kurmalarıdır.” (R. Sédillot, Histoire du Monde, 184)

> “Roma imparatorluğunun fethi işini Osmanlılar başardılar. Çünkü Marmara kıyılarına ulaşmışlardı. Çünkü birbirini izleyen çok büyük hükümdarlara sahip olmak şansına eriştiler. Bu hükümdarlar, karşılarındaki düşman hükümdarlarıyla kıyas kabûl etmez askerlik dehâsına sahiptiler. Ne istediklerini de çok iyi biliyorlardı, hedeflerini tayin etmişlerdi. Müstesna bir hanedan olan Osmanoğulları, Peygamber’in seferlerindeki kutsal gayeyi, asırlar sonra canlandırmayı başardılar.” (René Grousset, Fransız Akademisi, L’Empire du Levant, s.8-11, 609-10)

> “İstanbul’un Türkler’ce fethi, tarihin en mühim anlarından biri. Belki en mühim ânıdır.” (Franz Babinger, Mehmed der Eroberer, 7).

KİMSEDEN ÇEKİNMEZ

> “Sultan Mehmed, nâdiren güler. Zekâsı sürekli çalışma hâlindedir. Çok cömerttir. Projelerinde inatçı, atılgan, cür’etkârdır. İşlek zekâlıdır. Büyük İskender gibi şân ve şerefe doymak bilmez. Soğuğa, sıcağa, açlığa, susuzluğa mükemmelen dayanır. Kesin konuşur. Kimseden çekinmez. Zevk ve safâdan uzaktır. Türkçe, Yunanca, Sırpça’yı iyi konuşur, diğer dilleri de okuyup mükemmel anlar. Her gün bir müddet okur. Roma tarihi, başka tarihler, Laerce, Herodot, Tite-Live, Quinte-Curse, Papalar’ın, Almanya imparatorlarının, Fransa ve Lombardiya krallarının vak’anüvisleri, okuduğu tarihlerdendir. İtalya’nın coğrafyasını, bütün ayrıntıları ile bilir. Avrupa’daki bütün hükûmetleri de tanır. Büyük bir Avrupa haritasını yanından eksik etmez. Askerî ve coğrafî ilimleri büyük zevkle okuyup inceler. Devletinin çeşitli ülkelerindeki âdetlere ve şartlara kendisini uydurmakta mahâret sahibidir.” (Çağdaşı İtalyan Zorzo Dolfin)

> “İkinci Mehmed’in saltanatı, Asya ve Avrupa’da birçok devlet için Kıyâmet’ten nişâne idi. Bununla beraber, Ortodoks dinini güçlü himayesine aldı ve Türk ve Moğol hükümdarlarının çoğu gibi, yabancı dinlere karşı düşmanlık fikrine tamamen yabancı idi. İstanbul şehrinin de Jüstinyen’den sonra en büyük imarcısı oldu.” (Lavisse-Rambaud, Histoire Générale, II, 1894, s.856-9)

*****

Sayın Öztuna'ya ek olarak Napolyon'un bir sözünü aktarayım: "Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu".

Size bir kitap öneririm: Türkiye'nin Paylaşılması Üzerine 100 Proje

http://www.idefix.com/kitap/turkiyenin-paylasilmasi-hakkinda-yuz-proje-trandafir-g-djuvara/tanim.asp?sid=O8JST0JGU7Q2CXR4E539

Bu kitap Batılıların adını Şark Meselesi koyduğu projenin detaylarını zaman-şahıs-mekan ekseninde açıklıyor. Ve görüyoruz ki Batılının hayalinde İstanbul var.

*

Ve tabii bir de Fetih! Onu da Levon Panos Dabağyan Bey'in "Fatih ve Fetih Olayı" eserinden okumanızı salık veririm.

*

Ve Bayrak Şairi Arif Nihat ASYA'dan "Fetih Marşı"

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

*

İstanbul'un TÜRK oluşu kutlu olsun!

hasan8861
30.05.2011, 16:47
güzel bir yazı olmuş..fetihin 558. yılı kutlu olsun!!bütün şehitlerimizin mekanları cennet olsun!!

SEDAT
30.05.2011, 16:51
- Allah razı olsun Fatih Sultan Hanımızdan ve ordusundan , ruhları şad olsun , onlar olmasaydı bizde olmazdık...