Miraç Atalay Çiftçi
02.11.2010, 11:44
Biri gitti, kaldı iki
Ligin en önemli üçlemesinin içine girdi Trabzonspor. Konyaspor-Galatasaray-Bursaspor.
Önce deplasmanda Konyaspor’la oynadı dün. Önemliydi. Eski hocası, ön libero avcısı Ziya Doğan’ın haftalardır galip gelemeyen takımına karşı, biten haftanın son dakikalarında yaptı maçı. Aslında ertesi hafta oynayacağı Galatasaray maçının bir kopyası olacaktı bu maç. Beklendiği gibi geçti. Üçlü defans hattının önüne, 5 hatta zaman zaman 6 oyuncuyu yerleştiren Doğan, önceliğini yememeye, Trabzonspor’un direncini kırmaya karşı kurmuş yani Trabzonspor’u en zayıf noktasından vurmak istemiş.
Kısmen de olsa tuttu…
İlk dakikalardaki patlamada gol gelmeyince saman alevi gibi sönen, hafif hafif uykuya dalan Trabzonspor’un kalesi önce uzaktan yoklandı, sonra adam paylaşmada yapılan hata golü getirdi. Eski bir Trabzonspor’lunun zamanında da çok atmaya çalıştığı gol nazire edercesineydi.
Trabzonspor silkelendi…
Önce Süper Kupa finalinde “Kaçak Teo”nun attığı golü hatırlattı Egemen, sonra azmi ve mücadelesiyle ruh kazandırdı takımına ve Konyaspor kalesine zımbaladığı vuruşla 3 puanı hediye etti…
Gördük ki Trabzonspor o eski yılgın halinden sıyrılmış. Özellikle iki maçı üst üste geri düşmesine rağmen kazanmış olması önemli bir etken. Bu maçlarda belki çok çok iyi oynamadı ama hem pas trafiğini yönetti hem mücadelede Egemen’lik kurdu hem de çokça pozisyona girdi.
Beklenen de bu değil mi zaten!
Colman’ın izinli olduğu haftada orta sahaya kimin monte edileceği düşünülürken şark görevi Barış’a çıkmış maç öncesi. Pozisyon takibi ve pres özelliği ile ön plana çıksada Colman-Selçuk ikilisinin asli görevi olan pasörlükte geride kalınca Şark görevi erken tamamlandı Barış’ın ve yerine “Son Türk” Üçüncü dahil oldu.
O da sanırım yabancılık çekmiş olacak ki çok etkili olamadı.
Gönüller Jaja’nın top tutuşu ve hızını orta sahada efektif kullanacağı pozisyona geçmesini (Colman’ın yeri) dilerken Şenol Güneş farklı bir şey denedi.
Kazandı.
Hagi’nin Galatasaray’ı öncesinde Doğan’ın Konyası ile karşılaşmak bir şans aslında Trabzonspor için. Öyle ki gördüğümüz gibi bugüne kadar Trabzonspor’u yenmek için sahaya çıkan herkes perişan oldu ama Kayseri, Manisa, Gençlerbirliği ve Konya gibi önce durdurmayı planlayan takımların istekleri kısmen de olsa gerçekleşti.
Kayseri ve Manisaspor karşısındaki kayıplar, Gençlerbirliği maçındaki savrukluk ders niteliğinde her gün antrenman sonrası izletilmeli…
Colman’ın en çok sevdiği Türk rakibine karşı dinlenerek ve moralli döneceğini düşünerek giriyoruz yeni haftaya. Rakip Galatasaray’dan daha iyi moralde ve pozisyonda Trabzonspor. Avni Aker’e galip gelmek için gelirlerse perişan-pişman sarı kırmızılılar.
Ama uyutmak için gelirlerse, işte o zaman!
Aman Trabzonspor dikkat, uyumazsak mücadele bizim.
Asla pes etmeyin ki, Şampiyon olalım.
Miraç Atalay Çiftçi
mciftci@bordomavi.net
Ligin en önemli üçlemesinin içine girdi Trabzonspor. Konyaspor-Galatasaray-Bursaspor.
Önce deplasmanda Konyaspor’la oynadı dün. Önemliydi. Eski hocası, ön libero avcısı Ziya Doğan’ın haftalardır galip gelemeyen takımına karşı, biten haftanın son dakikalarında yaptı maçı. Aslında ertesi hafta oynayacağı Galatasaray maçının bir kopyası olacaktı bu maç. Beklendiği gibi geçti. Üçlü defans hattının önüne, 5 hatta zaman zaman 6 oyuncuyu yerleştiren Doğan, önceliğini yememeye, Trabzonspor’un direncini kırmaya karşı kurmuş yani Trabzonspor’u en zayıf noktasından vurmak istemiş.
Kısmen de olsa tuttu…
İlk dakikalardaki patlamada gol gelmeyince saman alevi gibi sönen, hafif hafif uykuya dalan Trabzonspor’un kalesi önce uzaktan yoklandı, sonra adam paylaşmada yapılan hata golü getirdi. Eski bir Trabzonspor’lunun zamanında da çok atmaya çalıştığı gol nazire edercesineydi.
Trabzonspor silkelendi…
Önce Süper Kupa finalinde “Kaçak Teo”nun attığı golü hatırlattı Egemen, sonra azmi ve mücadelesiyle ruh kazandırdı takımına ve Konyaspor kalesine zımbaladığı vuruşla 3 puanı hediye etti…
Gördük ki Trabzonspor o eski yılgın halinden sıyrılmış. Özellikle iki maçı üst üste geri düşmesine rağmen kazanmış olması önemli bir etken. Bu maçlarda belki çok çok iyi oynamadı ama hem pas trafiğini yönetti hem mücadelede Egemen’lik kurdu hem de çokça pozisyona girdi.
Beklenen de bu değil mi zaten!
Colman’ın izinli olduğu haftada orta sahaya kimin monte edileceği düşünülürken şark görevi Barış’a çıkmış maç öncesi. Pozisyon takibi ve pres özelliği ile ön plana çıksada Colman-Selçuk ikilisinin asli görevi olan pasörlükte geride kalınca Şark görevi erken tamamlandı Barış’ın ve yerine “Son Türk” Üçüncü dahil oldu.
O da sanırım yabancılık çekmiş olacak ki çok etkili olamadı.
Gönüller Jaja’nın top tutuşu ve hızını orta sahada efektif kullanacağı pozisyona geçmesini (Colman’ın yeri) dilerken Şenol Güneş farklı bir şey denedi.
Kazandı.
Hagi’nin Galatasaray’ı öncesinde Doğan’ın Konyası ile karşılaşmak bir şans aslında Trabzonspor için. Öyle ki gördüğümüz gibi bugüne kadar Trabzonspor’u yenmek için sahaya çıkan herkes perişan oldu ama Kayseri, Manisa, Gençlerbirliği ve Konya gibi önce durdurmayı planlayan takımların istekleri kısmen de olsa gerçekleşti.
Kayseri ve Manisaspor karşısındaki kayıplar, Gençlerbirliği maçındaki savrukluk ders niteliğinde her gün antrenman sonrası izletilmeli…
Colman’ın en çok sevdiği Türk rakibine karşı dinlenerek ve moralli döneceğini düşünerek giriyoruz yeni haftaya. Rakip Galatasaray’dan daha iyi moralde ve pozisyonda Trabzonspor. Avni Aker’e galip gelmek için gelirlerse perişan-pişman sarı kırmızılılar.
Ama uyutmak için gelirlerse, işte o zaman!
Aman Trabzonspor dikkat, uyumazsak mücadele bizim.
Asla pes etmeyin ki, Şampiyon olalım.
Miraç Atalay Çiftçi
mciftci@bordomavi.net