ilhan
05.05.2010, 11:51
http://www.trabzonsporbasket.com/resimler/buyukler/4627223172901.jpg
30-Nisan -2 Mayıs tarihleri arasında Yozgat’ta Trabzon Basketbolu adına çok önemli günlerin heyecanını yaşadık. Trabzonspor takımıyla, taraftarıyla, basınıyla,yönetimiyle ve kolbastısı ile Türkiye Basketbol Erkekler 2.Lig Final Four ilk devresine damgasını vurdu. 3 yıllık bir emek meyvelerini vermeye başladığında ülkemizde basketbol bambaşka bir çehre kazanacağının somut delillerini basketbol severler canlı olarak izledi.
Geçen yıl son anda Beko Basketbol Ligi’ne çıkmayı kaçıran takımımız bu sezon başı yeni bir yapılanmaya giderek 3 oyuncu hariç tüm takımı değiştirerek bambaşka bir kadroyla lige başlamaya karar verdi. Bu süreçte yanşanan yönetimsel problemlere rağmen basketbol şubesi için büyük emek veren Saner AYAR yeni bir yönetim ekibi ile yoluna devam etti. Sezon başı kadro oluşturulurken az çok işimden dolayı süreci yakından takip etme şansım oldu. O günlerde takım menejerliğine getirelen Talat bey oluşturacağımız takımı Trabzon tamamen benimseyecek, her topa atlayan, forma için terini sonuna kadar akıtan oyuncuları bünyemize kattık ve katmaya devam edeceğiz demişti. Ayrıca sezon başı yapılan sözleşmelerde her oyuncunun Trabzon’da konaklama masraflarının kulüp tarafından değil de kendileri tarafından karşılanması maddesi önceki sezon ortaya çıkan konaklama problemlerinin ortadan kalmasını sağladı.
Talat beyin söylediği sözlerin doğruluğunu takım hazırlık kampı için İstanbul’a geldiğinde takımla aynı ortamı solumaya başladığımda anladım. Bu oyuncu kadrosuyla işi götüreceğimizin izlenimini edindim. 20-25 günlük takım olmasına rağmen mütiş bir arkadaşlık ortamı gözlemledim. . O dönemde oynanan 10 tane hazırlık maçını rahat oynayarak kazanmıştık. Hatta bu maçların hepsinde teknik fauller alarak gereksiz oratalama 6-8 sayı yememize rağmen. Bu izlenimler sonrası bu takım yenilgisiz play-offlara gider diye çeşitli platformlarda yazdık ve konuştuk.
Sezon içinde gördük ki bu takım çok önemli galibiyet serileri ile ligde yol alamaya başladı. Çok sert geçen 2.ligde böyle serilerin devam etmeyeceğini,takımın bir noktada küçükte olsa dalgalanma yaşayacağı endişesi az çok içimizde oluşmadı da değil. Bu endişelerimiz bir noktada gerçekleşerek kulüp içinde bazı küçük sorunlar ve yorucu lig maratonu içinde takım biraz bocalama dönemi geçirdi. Bu bocalama döneminde 3 maç kaybettik. Bu 3 maçlık kayıp süreci sonunda kulüp içinde çok önemli bir operasyon yapılarak Türk Basketbolu’nun en önemli isimlerinden Doğan HAKYEMEZ takım menajerliğine getirildi. Bu operasyon meyvelerini kısa sürede meyvesini verdi ve takım kendine geldiği gibi sezon boyunca ciddi maddi sıkıntı içinde olan kulübe sponsor desteği sağlayarak kulübü maddi olarak rahatlattı. Üstüne üstelik ne olur ne olmaz diye Jamison transferinin gerçekleştirilmesini sağladı. Bu hamleler ile takım yine peş peşe seri galibiyetler ile play-off çeyrek finaline geldi.
Çeyrek final 2. Maçında Ankara’da Genç Telekom’a kaybedilen 2. Maç takımın ve taraftarın bir anda kendine gelmesini sağladı. Trabzon’da oynan 3. Maçta 19 Mayıs Spor Salonu tarihi günlerinden birini yaşadı ve büyük bir coşkuyla takımını Final Four’a yolladı. Mağlubiyetsiz Play-offlara gider dediğimiz takım Final Four maşalrına kadar 4 mağlubiyet aldı. Bu mağlubiyetlere can kurban hepsi takımımız için bir uyarı, kendine gelme ve güzel adımlar atılmasına sebeb oldu.
Büyük bir coşku ile Final Four oynamaya hak kazanan takımda sezon boyunca hocaya yapılan ama kendi adıma katılmadığım, çoğu insanla tartıştığım tek eleştiri hocanın ideal bir 5 ile oynamadığıydı. Hocanın bir çok oyuncu ile oynamasını destekleyenlerden biri olarak hocanın bu tercihinin bize Final Four’da avantaj sağlayacağını düşünüyordum. İnsanlara da hep bunu söyledim. Hazır olan her oyuncu bizim için büyük avantaj olduğunu anlatmaya çalıştım.
Final Four öncesi takımları masaya yatırdığımızda 3 takım A gurubundan sadece Olin Gençlik B gurubundan Final Four’a katılmıştı. Takımımız Selçuk ve Hacettepe ile sezon içinde mücadele etmiş vebu takımları az çok tanıyordu. Tanımadığımız tek takım Olin Gençlikti. Trabzonspor’u yakından takip eden biz spor severlerin tek korkusu sezon boyunca harika işler yapan Melih , Orçun, Hakan gibi oyuncularımızın son haftalarda düşüş içinde olmasıydı. Bu oyuncularımızda normal performanslarını sergilediklerinde bu takımın ilk iki içerisine rahatlıkla gireceğini düşünüyorduk.
30-Nisan -2 Mayıs tarihleri arasında Yozgat’ta Trabzon Basketbolu adına çok önemli günlerin heyecanını yaşadık. Trabzonspor takımıyla, taraftarıyla, basınıyla,yönetimiyle ve kolbastısı ile Türkiye Basketbol Erkekler 2.Lig Final Four ilk devresine damgasını vurdu. 3 yıllık bir emek meyvelerini vermeye başladığında ülkemizde basketbol bambaşka bir çehre kazanacağının somut delillerini basketbol severler canlı olarak izledi.
Geçen yıl son anda Beko Basketbol Ligi’ne çıkmayı kaçıran takımımız bu sezon başı yeni bir yapılanmaya giderek 3 oyuncu hariç tüm takımı değiştirerek bambaşka bir kadroyla lige başlamaya karar verdi. Bu süreçte yanşanan yönetimsel problemlere rağmen basketbol şubesi için büyük emek veren Saner AYAR yeni bir yönetim ekibi ile yoluna devam etti. Sezon başı kadro oluşturulurken az çok işimden dolayı süreci yakından takip etme şansım oldu. O günlerde takım menejerliğine getirelen Talat bey oluşturacağımız takımı Trabzon tamamen benimseyecek, her topa atlayan, forma için terini sonuna kadar akıtan oyuncuları bünyemize kattık ve katmaya devam edeceğiz demişti. Ayrıca sezon başı yapılan sözleşmelerde her oyuncunun Trabzon’da konaklama masraflarının kulüp tarafından değil de kendileri tarafından karşılanması maddesi önceki sezon ortaya çıkan konaklama problemlerinin ortadan kalmasını sağladı.
Talat beyin söylediği sözlerin doğruluğunu takım hazırlık kampı için İstanbul’a geldiğinde takımla aynı ortamı solumaya başladığımda anladım. Bu oyuncu kadrosuyla işi götüreceğimizin izlenimini edindim. 20-25 günlük takım olmasına rağmen mütiş bir arkadaşlık ortamı gözlemledim. . O dönemde oynanan 10 tane hazırlık maçını rahat oynayarak kazanmıştık. Hatta bu maçların hepsinde teknik fauller alarak gereksiz oratalama 6-8 sayı yememize rağmen. Bu izlenimler sonrası bu takım yenilgisiz play-offlara gider diye çeşitli platformlarda yazdık ve konuştuk.
Sezon içinde gördük ki bu takım çok önemli galibiyet serileri ile ligde yol alamaya başladı. Çok sert geçen 2.ligde böyle serilerin devam etmeyeceğini,takımın bir noktada küçükte olsa dalgalanma yaşayacağı endişesi az çok içimizde oluşmadı da değil. Bu endişelerimiz bir noktada gerçekleşerek kulüp içinde bazı küçük sorunlar ve yorucu lig maratonu içinde takım biraz bocalama dönemi geçirdi. Bu bocalama döneminde 3 maç kaybettik. Bu 3 maçlık kayıp süreci sonunda kulüp içinde çok önemli bir operasyon yapılarak Türk Basketbolu’nun en önemli isimlerinden Doğan HAKYEMEZ takım menajerliğine getirildi. Bu operasyon meyvelerini kısa sürede meyvesini verdi ve takım kendine geldiği gibi sezon boyunca ciddi maddi sıkıntı içinde olan kulübe sponsor desteği sağlayarak kulübü maddi olarak rahatlattı. Üstüne üstelik ne olur ne olmaz diye Jamison transferinin gerçekleştirilmesini sağladı. Bu hamleler ile takım yine peş peşe seri galibiyetler ile play-off çeyrek finaline geldi.
Çeyrek final 2. Maçında Ankara’da Genç Telekom’a kaybedilen 2. Maç takımın ve taraftarın bir anda kendine gelmesini sağladı. Trabzon’da oynan 3. Maçta 19 Mayıs Spor Salonu tarihi günlerinden birini yaşadı ve büyük bir coşkuyla takımını Final Four’a yolladı. Mağlubiyetsiz Play-offlara gider dediğimiz takım Final Four maşalrına kadar 4 mağlubiyet aldı. Bu mağlubiyetlere can kurban hepsi takımımız için bir uyarı, kendine gelme ve güzel adımlar atılmasına sebeb oldu.
Büyük bir coşku ile Final Four oynamaya hak kazanan takımda sezon boyunca hocaya yapılan ama kendi adıma katılmadığım, çoğu insanla tartıştığım tek eleştiri hocanın ideal bir 5 ile oynamadığıydı. Hocanın bir çok oyuncu ile oynamasını destekleyenlerden biri olarak hocanın bu tercihinin bize Final Four’da avantaj sağlayacağını düşünüyordum. İnsanlara da hep bunu söyledim. Hazır olan her oyuncu bizim için büyük avantaj olduğunu anlatmaya çalıştım.
Final Four öncesi takımları masaya yatırdığımızda 3 takım A gurubundan sadece Olin Gençlik B gurubundan Final Four’a katılmıştı. Takımımız Selçuk ve Hacettepe ile sezon içinde mücadele etmiş vebu takımları az çok tanıyordu. Tanımadığımız tek takım Olin Gençlikti. Trabzonspor’u yakından takip eden biz spor severlerin tek korkusu sezon boyunca harika işler yapan Melih , Orçun, Hakan gibi oyuncularımızın son haftalarda düşüş içinde olmasıydı. Bu oyuncularımızda normal performanslarını sergilediklerinde bu takımın ilk iki içerisine rahatlıkla gireceğini düşünüyorduk.