PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Trabzon'dan Kemençe Tepkisi



UmutBaykan
31.03.2010, 19:08
Yunanistan'ı temsil edecek 'Opa' adlı şarkıda kemençe kullanılması, şarkının ve şarkıcıların kostümlerinin Karadeniz izleri taşımasına tepki var.

Uzun yıllar kemençe ve horon üzerine araştırmalar yapan emekli öğretim görevlisi Hüseyin Tahmaz, “2 yıl önceki şarkılarında da kemençe ezgileri vardı. Bu kez daha ön plana çıkardılar kemençeyi. Elimizdeki kıymete onlar sahip çıkıyor” dedi. Yunanlılar'ın kemençeyi ve horonu sahiplenmeye çalıştıklarını savunan Tahmaz, “Onları tebrik etmek lazım. Atina Olimpiyatları'nın açılışında da kemençeyi ve horonu sahiplenmeye çalışmışlardı. Biz Karadeniz oyunlarında bile horona yer vermedik” dedi.

Yunanistan'ın 55'inci Eurovision Şarkı Yarışması için seçtiği şarkı ve bu şarkının klibi, taşıdığı Karadeniz izleriyle dikkat çekti. Giorgos Alkaios & Friends tarafından seslendirilen ‘Opa’ adlı şarkıda, kemençe ve davul kullanılması, dansçıların kostümlerinin de horoncuların kıyafetine benzemesi tartışmaları beraberinde getirdi. Türk kültüründeki birçok geleneği sahiplenmeye çalışan Yunanlılar'ın kemençeyi de daha sık kullanmaya başlamasına Trabzon'dan tepki geldi.

Horon ve kemençe konusundaki çalışmalarıyla tanınan emekli öğretim üyesi ve İmece Folklor Eğitim Merkezi Başkanı Hüseyin Tahmaz, kemençe deyince her Karadenizli'nin kanının kaynadığını belirterek, “Yunanlılar'ın bundan 2- 3 yıl önceki Eurovision şarkısında kullanılan ezginin içinde de kemençe vardı. Bu yıl daha ön plana çıkardılar. Orada sadece ezginin içindeydi. Burada bariz biçimde çalıyorlar ve kemençeyi gösteriyorlar” dedi.

'TEBRİK ETMEK LAZIM'

Eurovision'un büyük bir tanıtım yeri olduğuna dikkat çeken Tahmaz, “Bu şekilde kemençeyi sahiplenmeye çalışıyorlar. 2004 Atina Olimpiyatları’nda 200 kişiye kemençe ve davul eşliğinde horon oynatarak horonu sahiplenmişlerdi. Biz bu noktada pek ciddi çalışma yapamıyoruz. Ülke ve kent olarak yeterince sahiplenme sergileyemiyoruz. Bu durum bize acı veriyor tabi. Elimizdeki çok değerli materyalin başka tarafa gitmesi bizi üzüyor. Çalışmalarından dolayı onları tebrik etmek lazım. Ama sonuçta ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar işin özü burası. Biz ne kadar sahiplenmesek de bizim elimizden bunu almaları mümkün değil” diye konuştu.

Yunanlılar’ın Atina Olimpiyatları’nda da kullandığı kemençe ve horonun 2007’de Trabzon’da gerçekleştirilen Karadeniz oyunlarında bile yeterince kullanılamadığını da vurgulayan Hüseyin Tahmaz, şunları söyledi:
“Horon oynandı orada ama popüler bir şekilde, şov şeklinde oynandı. Şimdi önümüzde 2011 Avrupa Gençlik Oyunları var. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Kolbastı da bizim bir kültürümüz. Eurovision’da bunları harmanlayarak Yunanlılar’ın yaptığından daha mükemmel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Ama işin başındakilerin bakış açısının bu yönde değişmesi lazım. Bir işi sahiplenemezsen, bir çalışma yapmazsan birileri sahip çıkar.”

Trabzonlular’ın kemençeye olan ilgisizliğinden de yakınan Tahmaz, şöyle devam etti:
“Kendi kulübümüzde kemençe kursu açıyoruz ama geçen sene sadece 3 kişi devam etti. Söze gelince mangalda kül bırakmıyoruz ama iş icraata gelince ortada görünmüyoruz. O açıdan acı verici bir durum. Bölgemizde kemençe çalanların yüzde 90’ının notadan veya müzik değerlerinden haberi yoktur. Tamamen ezbere ve doğaçlama çalmaktadırlar. Buradan göç eden Rumlar ise kültürlerini korumak adına bunu devam ettiriyorlar. Burada oynanan horonu bozmamaya çalışıyorlar. Bizde sürekli gelişim ve değişim var. Kemençe orta Asya’dan beri Türklerle gelmiş bir enstrüman. Yunanlılar bu işi çok daha iyi kullanıyorlar tabi ama bu akademik çalışmaya da bağlı. Kentimizde müzik eğitim bölümü var. Bir enstitü kurulabilir. Bu tür değerlerin korunması gerek.”

Yunanlılar’ın şarkısını da internet üzerinden izleyen Tahmaz, “Başlıkları bizim burada horon oynarken taktığımız Kabalak’a benziyor. Üzerindekiler de yeleğe benzetilmiş. Ezgilerin altyapısının ve adımların bizimle benzerliği pek yok. Ama sonuçta bazı mesajları oraya koymak en büyük propaganda aracı. Bunu kullanabilmek çok önemli ve onlar da bunu başarmış. Sahiplenmek adına yapılmış bir adım” dedi.

İÇİMİZ ACIDI

Öğretmen Muhammet Yılmazoğlu ise kemençeyi Yunanlılar’ın klibinde görünce içinin acıdığını belirterek, ”Kendi kültürümüze sahip çıkamıyoruz. Onların kültürü olmadığı halde bizim enstrümanımıza sahip çıkıyorlar. Çok üzülüyoruz. Ama biz Karadeniz Oyunları’nda bile kemençe ve horonu göremedik. Euorovision’da şarkılarımızı hala İngilizce söylüyoruz, farklı müzikler kullanıyoruz. Bizim müziklerimizi de Yunanlılar kullanıyor” diye konuştu.

Üniversite öğrencisi Burak Mollahüseyinoğlu, halk oyunlarıyla uğraşan birisi olarak üzüldüğünü belirterek, “İçim ‘cız’ etti. Kemençe yöremizin enstrümanıdır. Tabii ki bunu bizim kullanmamamız ayrı bir acı verici durum” dedi.

Kaynak:haber61

Klip aşağıdadır.

_F-v8OPJ7lU

Kaya
31.03.2010, 19:16
Yau Yunanlılar'ın Türk'e ait olan herşeye sahiplenme gibi bir geleneği var...

Bu sadece çalgı aleti olarak kemençe ile de sınırlı değil...

Yunanistan ve Yunanlılar "İmam Bayıldı" yı Yunan yemeği olarak sunuyor restaurantlarında...

Dolmadan tut, baklavaya kadar... :)

Tabi burada eleştirilmesi gereken bizleriz...

Özü Türk olan değerlerimize neden sahip çıkmayız...

Badaloğlu
31.03.2010, 19:26
Bizde İngilizce'ye talim edelim...

Misina
31.03.2010, 19:48
Aptalca ingilizce şarkılarla bizim insanımızı uyutmaya devam etsinler.Eğer ki Tamamiyle bizim topraklarımıza ait değerleri bizler değilde binlerce kilometre uzaklıktaki insanlar sahiplenip ulusal arenada kullanıyorsa ben buna tepki değil alkış tutarım.

Kılıç Kuşananındır.

Keramettin
31.03.2010, 19:52
Şarkı bana yabancı gelmiyor.Tabi Yunan bunlar hamside onların baklava da onların bize bi kuru ekmek kaldı.Keşke Yunanlar yaycana biz yaysaydık :S

Burak DERELİ
31.03.2010, 19:56
Biz kullansaydık kemençemizi daha güzel olurdu.yunanlılar zaten özenti kendileri yapacak bişe bulamıyolar

krdnz
31.03.2010, 19:59
Şarkının ilk 2 dakikası Çarşının Bursaya yaptığı besteye benziyor."Çok harikasın uhh,bir numarasın uhh...":)

Baştan sona Türkiyeden çalmış Yunanlar.

macka61
31.03.2010, 20:08
o kadar diyoruz eurovizyonda kemençeyi horonu kullanalım diye elin yunanlısı kullanır bizde seyrederiz

Emrullah
31.03.2010, 20:09
Yunanlılara tepki vereceğine bizim eurovizyon düzenleme ekibine tepki vermek lazım. Biz neden karadeniz müziğiyle katılmıyoruz, neden bir Marsis veya Karmate'yi göndermiyoruz. Adamlar sahip çıkınca mı aklımıza geliyor.

Bir kere daha alkışlıyorum Yunanlıları. Bizden daha iyi sahip çıktıkları, bizim devletimizden daha fazla sahip çıktıkları kesin. Adamlar 2006 da birinci olduklarında yine kemençe ve horon ile birinci oldular. Demek ki tutuluyor. Biz sığır gibi uyuyalım. Tekrar tekrar tebrikler.

Emrullah
31.03.2010, 20:16
Bir ikincisi kemençeyi Yunanistan'a götüren mübadele zamanında bizim Trabzon'daki Rumlar olmuştur. Kemençe hem bizim hem de Pontus Rumlarının çalgısıdır. Daha doğrusu karadeniz bölgesinde yaşayanların çalgısıdır. Kullanmaları gayet doğaldır. Karadenizde bir Nikos Michailidis, bir Karasavvidis veya Makoulis Tsaxouridis gibi kemençe çalabilen kaç tane kemençeci vardır. Ben bizden daha iyi sahip çıktıkları için, değer verdikleri için teşekkür ediyorum.

Mustafa ÖZDEMİR
31.03.2010, 20:17
ne günlere kaldık ...

Oğuz B.
31.03.2010, 20:33
Kemençeyi çok güzel kullanmışlar..
Bizde Hadisenin kalçasıyla olmadı ingilizcenin ahengiyle devam edelim..

Miraç Atalay Çiftçi
31.03.2010, 20:40
Sende yap seninde olsun.
Sen değer verme millet verince ayağa kalk.

Peh...

Samet Türkmen
31.03.2010, 20:45
Kızmayın Yunanlara ;'' We Could be the same'' :D

FANATIK61
31.03.2010, 21:31
Adamlara niye tepki veriliyorki ? Tepki verilecek kisiler belli...

albatros
31.03.2010, 21:34
Sende yap seninde olsun.
Sen değer verme millet verince ayağa kalk.

Peh...

aynen öyle

Samet Türkmen
31.03.2010, 23:52
Herşey bir tarafa güzel şarkı.

Murat'
01.04.2010, 00:03
Nerden biliyorsunuz kemençeyi onlardan almadığımızı.Arkadaşlar biz burada değilken Rumlar verdı burdan.Ezelden beri bu coğrafya bizlerin değildi.

Kaya
01.04.2010, 00:08
Nerden biliyorsunuz kemençeyi onlardan almadığımızı.Arkadaşlar biz burada değilken Rumlar verdı burdan.Ezelden beri bu coğrafya bizlerin değildi.

Böyle bir şey yok yau. Ne demek bizim değildi... Rumlardan önce kimlerin olduğunu bir araştırman gerek...

Bu kadar kolay olmamalı böylesine bir hüküm vermek...

Hangi ünivesite tam hatırlamıyorum. Ya Sivas'ta ya da Erzurum'da olsa gerek; hocalar kemençenin bir Türk çalgısı olduğu konusunda tez yazmış, araştırma yapmıştır...

Bu konuda KTÜ ne yapmıştır kim bilir?

Yasin T.
01.04.2010, 00:10
ne var yani bizde ingilizce söylüyoruz şarkımızı ingilizler laf ediymi:D

Murat'
01.04.2010, 00:15
Böyle bir şey yok yau. Ne demek bizim değildi... Rumlardan önce kimlerin olduğunu bir araştırman gerek...

Bu kadar kolay olmamalı böylesine bir hüküm vermek...

Hangi ünivesite tam hatırlamıyorum. Ya Sivas'ta ya da Erzurum'da olsa gerek; hocalar kemençenin bir Türk çalgısı olduğu konusunda tez yazmış, araştırma yapmıştır...

Bu konuda KTÜ ne yapmıştır kim bilir?

Abi farkedersen ben bizim değildi zaten onlarındı gibi bir tabir kullanmadım.Tamam anladık çok seviyoruz kemençeyi, çok sahiplenmişiz ama bu Türk çalgısıdır demenin bu Yunan çalgısıdır demekten bence hiçbir farkı yok.

Tezlerden falan bashetmişsin bu tezi yapan şahsiyetler bunu nereye dayandırmış bunu da görmek lazım.Bir de şöyle bir durum var.Yunanlılar yıllarca bu topraklarda bizimle beraber yaşamışlar.Onların da kemençeyi sahiplenmeye hakkı var.Bir de bizimkiler bu olaya neden tepki veriyorlar anlayabilmiş değilim.Manga araya kemençe mi sıkıştırsaydı yani.

Yahu sonra müzik dediğimiz şey evrensel değil midir istediği aleti çalar adam, bize ne.

Yunanlılar'ın kemençeyi de daha sık kullanmaya başlamasına Trabzon'dan tepki geldi.

Bu cümleyi de beğendim gerçekten de güzel, bence kemençe ile çalınan her notadan telif hakkı alalım.

Kaya
01.04.2010, 00:23
Şunu belirteyim; bu bölgede yaşanyan Rumlar'dan ötürü Yunanlılar'ın bu çalgıyı kullanmasın hiç bir sakıncası yok. Sonuçta bu bir kültür etkileşimidir... Ölene kadar da çalabilirler...

Ama biri çıkıpta bu çalgı Rumlar'a ait derse; sağolsun üniversitedeki hocalarımız boş durmaz araştırır, bu çalgının kökenini bulur ve söyler "Kemençe Türklere aittir"

Bize ait olsa da elin Yunanının çalmasına sözümüz olamaz tabi... Konu bu değil zaten...

Ek olarak, bu coğrafyanın ilk sahiplerinin Rumlar olmadığı da kesindir... Bu da ayrıntısıyla incelenmiş bir konudur...

;)

Emirhan Makul
01.04.2010, 00:25
Helal olsun Yunanistan'a Kendi ürünlerini korumayan , kullanmayan sanal alem budalası olmuş bir Ülke insanlarına az bile yapmışlar. Helal olsun Yunanistan oyum yunanistana anca batıya özenelim lokumda Yunanistanın lahmacunda !

Emrullah
01.04.2010, 00:26
Bizimde gitar, piyano, keman, tef.......gibi bir sürü müzik aletini kullanmamamız lazım aynı mantığa göre. Ayrıca yarışmaya katılanlar bir yahudi giysisi kravat takmaması lazım, smokin giymememiz lazım, her konuştuğumuz İngilizce kelime için telif hakkı ödememiz lazım.

Ne demişler, "Yemeyenin malını yerler." Sen kemençeye değer vermezsen elalem gider kemençeyle birinci olur, sen de aval aval bakarsın.

Okan Bayülgen'in dediği gibi, keşke Marsis katılsaymış.

Murat'
01.04.2010, 00:27
Şunu belirteyim; bu bölgede yaşanyan Rumlar'dan ötürü Yunanlılar'ın bu çalgıyı kullanmasın hiç bir sakıncası yok. Sonuçta bu bir kültür etkileşimidir... Ölene kadar da çalabilirler...

Ama biri çıkıpta bu çalgı Rumlar'a ait derse; sağolsun üniversitedeki hocalarımız boş durmaz araştırır, bu çalgının kökenini bulur ve söyler "Kemençe Türklere aittir"

Bize ait olsa da elin Yunanının çalmasına sözümüz olamaz tabi... Konu bu değil zaten...

Ek olarak, bu coğrafyanın ilk sahiplerinin Rumlar olmadığı da kesindir... Bu da ayrıntısıyla incelenmiş bir konudur...

;)

Abi bana laf dokundurttun galiba.Ben bu coğrafyada ilk Rumlar vardı dedim mi ? Trabzon bölgesinin tarihi bellidir.

61viya
01.04.2010, 00:28
Sen kullanma tulumu, adamlar derece alsın, sen otur ağzın açık izle. Biz sahip çıkmadıkça kendi kültürümüze, kızmamız gerekenlerin sahip çıkanlar olmadığı kanaatindeyim. Yakında birileri, kolbastı şov falan yaparsa bu yarışmada, şaşırmayın hiç. Alır biriciliği, biz de ööööööööyle izleriz.

Kaya
01.04.2010, 00:28
Bizimde gitar, piyano, keman, tef.......gibi bir sürü müzik aletini kullanmamamız lazım aynı mantığa göre. Ayrıca yarışmaya katılanlar bir yahudi giysisi kravat takmaması lazım, smokin giymememiz lazım, her konuştuğumuz İngilizce kelime için telif hakkı ödememiz lazım.

Ne demişler, "Yemeyenin malını yerler." Sen kemençeye değer vermezsen elalem gider kemençeyle birinci olur, sen de aval aval bakarsın.

Okan Bayülgen'in dediği gibi, keşke Marsis katılsaymış.

Buna söylenecek laf yok...

Kime anlatacaksın derdini...

TRT düşmüş; göbek atanların peşine... :)

Murat'
01.04.2010, 00:29
Yahu bir de biz kemençe ve tulum kullanınca derece alacağız diye bir kural mı var.Haberin veriliş şekli de o kadar saçma ki.

Cem Akyüz
01.04.2010, 00:32
Bir ikincisi kemençeyi Yunanistan'a götüren mübadele zamanında bizim Trabzon'daki Rumlar olmuştur. Kemençe hem bizim hem de Pontus Rumlarının çalgısıdır. Daha doğrusu karadeniz bölgesinde yaşayanların çalgısıdır. Kullanmaları gayet doğaldır. Karadenizde bir Nikos Michailidis, bir Karasavvidis veya Makoulis Tsaxouridis gibi kemençe çalabilen kaç tane kemençeci vardır. Ben bizden daha iyi sahip çıktıkları için, değer verdikleri için teşekkür ediyorum.

katılıyorum..Biz sahip çıkamadık neden adamların kullanmasına bu kadar kızıyoruz anlamak mümkün değil..Sonuçta yüzyıllarca aynı yerde yaşadık..Yunanlılar'ın kemençeyi kullanmasını yadırgamıyorum hatta seviniyorum

61viya
01.04.2010, 00:33
Yahu bir de biz kemençe ve tulum kullanınca derece alacağız diye bir kural mı var.

Elbet yok böyle bir şey :) Olmamış bir şeyle ilgili de yorum yapmak bendenize ters aslında. Matematikçiyiz ne de olsa, kesin konularda konusuruz biz :)

Ancak, şunu söylemek hayalperestlik değildir ssanırım: Abuk sabuk leylilimileylerle süperstarlarla çıkmak yerine, en azında o platformda kolbast gibi bir görsel şölen olsa ya da kemençeyi etkili şekilde kullanacağımız parçala seçebilsek -Fadime gibi- çok daha iyi yerlerde olurduk yarışmanın sonunda.

Kaya
01.04.2010, 00:36
Abi bana laf dokundurttun galiba.Ben bu coğrafyada ilk Rumlar vardı dedim mi ? Trabzon bölgesinin tarihi bellidir.

Laf dokundurtma değil Murat. Konuşuyoruz, paylaşıyoruz... ;)

Serdar A
01.04.2010, 00:38
Sen kullanma tulumu, adamlar derece alsın, sen otur ağzın açık izle. Biz sahip çıkmadıkça kendi kültürümüze, kızmamız gerekenlerin sahip çıkanlar olmadığı kanaatindeyim. Yakında birileri, kolbastı şov falan yaparsa bu yarışmada, şaşırmayın hiç. Alır biriciliği, biz de ööööööööyle izleriz.

Bravo , katılıyorum .

Ayrıca , geçenlerde 70-80 sene evvelinden bir Laz düğünün görüntülerini izledim . Sofrada rakı var düğündeki erkeklerin pek çoğu folklor giyisilerimizin sanki günlük kullanım şeklinde giyili . Tipler , sarışın , açık alın sivri burun . Tam yerini hatırlamıyorum , bu görüntüleri Lazların ortadan kaldırıldığı gibi saçma sapan iddiaların yer verildiği bir yerde izlemiştim . Hemşinlilerin kayıp Ermeni boyu olduğu iddialarıntan tutun aklınıza ne geliyorsa ... Tulum'dan Kemençe'ye karadeniz namına ne varsa sahipleniyorlar .

Yine biliyorsunuz Karadeniz rumlarının soykırıma uğradığı yalanını ısıtmaya ve uluslararası arenaya taşımaya çalışıyorlar . ciddi sayıda yakın Rum'un öldürüldüğünü söyleyen tarihçiler ortalıkta dolaşıyor . Sürekli görsel yayınlar ve belgeseller hazırlıyorlar . Bu yayınların tamamında Karadeniz giyimi ve ahlaki özellikleri Rumlara dayandırılıyor .

Şu bir gerçek ki , halen oldukça içine kapalı bir toplumuz . Kültürümüzü yeteri kadar pazarlayamıyor , tarihimizi anlatamıyoruz .

Miraç Atalay Çiftçi
01.04.2010, 00:39
Sözü geçen yarışmayı aslında bu kadar büyütmemek gerekir.
Ama bu kadar büyütüyorsak her seferinde kültürümüzü yansıtan olgularla ve ana dilimizle katılmamız gerekir.
Ulan sanki birinci olanın iç dış borçları siliniyor yahu.
Bu bir kültür alışverişi ise temelde ona göre davran yok değilse ne zorluyorsun be güzelim, ha Lara gitmiş ha Manga...

Adil ÖZGÜR
01.04.2010, 00:41
Bu başlığa sabah vakfı olamadım, ancak konuyu biraz şekillendirmek istiyorum. 02.Mart.2010 tarihinde, Yunanlılardan hemen hemen bir ay önce yazdığım VAKFIKEBİR GAZETESİNDEKİ köşe yazımda değinmiştim. Köşemizde sizlerle paylaşmak istiyorum.


TRABZON KEMENÇE İLE CEPHEDE SAVAŞTI, YA ONLAR?

http://forum.bordomavi.net/upload/resimler/yazar/resim_yok.gif
02 Mart 2010, 12:11
Adil ÖZGÜR (http://www.vakfikebirgazete.com/editor/6-adil-ozgur.html)

Yunanlılar Kemençe’nin kendilerine ait olduğunu iddia ettiklerinde; İç ve dış medyada tusunami dalgalarına sebebiyet verdiler. Bilerek veya bilmeyerek bazı sanatçılarımız bu iddialar karşısında tereddüde düşerek aleyhimize ifadeler kullandıklarını bizzat televizyonlarda, tele-vole programlarında izlerken çok üzülmüştüm.


Bu konu ile alakalı şahit olduklarımı, samimi ikrarlarda bulunanlardan dinlediklerimi ve farklı boyutlarla izah edip, düşüncelerimin paralelinde araştırdıklarımı kaynak göstereceğim.

Merhum Turgut ÖZAL’ın reklama çok önem verdiğini kulağı kemençeden sağır sultanlar bile duymuştur. Tamamıyla Türk kanı taşıyan Naim SÜLEYMANOĞLU esir BELENE kampından kurtararak Türkiye ye getirilmişti. İşte bu tarihten on yıl önceleri Akçaabat Horon Ekibinin dünya birinciliği TRT kanalı ile bir hafta reklam edilirdi. Trabzonlular Türkün dünya tanıtımında reklamı böyle olur diyerek bizlerde iftihar ederdik. Demek ki; Dünya alem kemençe’nin maharetlerini ve çıkardığı gizemli sesini doyumlarken, Yunanlılar da kıskançlık krizine girmiş kemençenin telleriyle boğulmuşlar. Çekemeyebilirler çünkü; Onların inanışına göre uygarlığın başladığı yer Yunanistan’dır, kemençe’ye HELEN masalı yazarak, uydurma senaryolarını lobileri tarafından faaliyete geçirip ezildiklerini duyurmak istemişler. Misyonerlik tehlikesinin gizli gizli kol gezdiği zamanlarda, ne tesadüf ki, (2000’li milenyum, yılının hemen başında) Türkiye’den bazı kemençe ustaları Yunanistan’a fazlaca giriş-çıkış yaptırılarak, kopyalama sistemiyle kemençenin inceliklerini öğrendikten sonra bu yaygara çıkarılmıştır. Ben bu senaryoları kargaların Ekim-Kasım ayındaki kolonişmelerindeki haksız rekabetine eş değerde tutarım. Yani komşu karga yumurtlar, büyütür, yuvadan uçururken, hakkı olmayan diğer komşusu, imparatorluklarına zenginlik katmak isterken, hak sahiplerinin çıkardığı tusunami sesini duymazlar. Onlarda bağırır çağırırken kıyamet kopar. İşte bu karga zihniyetli Yunanlılar kemençe ve türkü sesine sağır, horonu göremediklerinden, Akçaabat Dünya birinciliklerini göremediklerinden kör diyesim geliyor.

2000 yılında; Samsun-Tekkeköy Çavuşoğlu otelin önüne gelen Gürcüler kemençe ile oyun oynuyordu, dikkat ettim, çok güzel oynuyor, ritimler daha ağır, kemençe sesi kalındı, çatlak bir ses çıkartıyordu, çakma kemençe olduğunu anladım. Oyunları yavaştı fakat topuk ile ayak başparmak arasında ustalıkla oynuyordu, bende tarzanca hayır bu kemençe oyunu değil dedim. Oynayan ise çakma Türkçe ile ya nedir dedi, sen BALE’yi kemençeye uyarladın, balerinmisin dedim. Evet, oyuncu balerindi dans ediyordu. Kemençe’nin oyunu bale değil HORON, horon oynarken de TÜRKÜ söylenir dedim ve Türküyü balerine patlattım.

Oy kemençeci dayi,
Soktun gözüne yayi,
Kör ettin kemençeyi,
(Bale yaptın horonu,)
Görmeyesun dünyayi….

İnternetten izlediğim Yunanlılara ait kemençe Gürcülerin ritmine uyuyor, milli oyunları SİRTAKİ’ye benzeterek oynandığı açıkça belli oluyor. Kültürleri sirtaki dünya kariyerinde sınıfta kaldığından, karga misali kültür hırsızlığını ileride(!) çıkarlarına kullanacakları aşikârdır.

1995 yıllarında Kanal D televizyonunda Can DÜNDAR’ın sunuculuğunu yaptığı tarih belgeselinde 1915-1920 yılları arasındaki savaşlarda, Karadeniz Bölgesine ait milis kıyafetlerimizle oluşan kuvvetlerimiz tüfeklerini çatmış, ortada bir kemençeci kemençe çalarken, “Karadeniz Uşaklarının Horonunu seyrettim”. Çok duygulandım, gözlerimden yaşlar geldi. Bu güne kadar seyretmiş olduğum en güzel horon işte budur. İnanın Dünya Birinciliği alan Akçaabat Horon ekibini yıllarca seyrettim, dedelerimizin bu horonunun yanında Akçaabat Horon Ekibi sınıfta kalmazsa ben ne kemençeden ne de horondan bir şey anlamıyorum demektir.

1983 yılından beri Düzköy’de Haçkalı Hoca Babanın türbesine giderim. Orada Kurtuluş Savaşında Ruslara karşı “Karadeniz Uşaklarının Savunmalarını” yaşayanlardan duydum. Vakfıkebirli M.KAZANCI (Haçkalı Hoca Babanın ikinci eşinin torunu) büyüğümüzden şöyle duymuştum. “Haçkalı Hoca Babam dedi ki; Kemençe ile cephelerde savaştık, savaşı kazandık, şimdi ise namaz vakti, kemençeyi yerine asalım, namazımızı kılalım”.

“Dr.M.Hanefi BOSTAN’ın T.T.K. S.202-350 de, Kuman Türklerinde kemençe bir musuki aletinin adıdır. Trabzon Sancağının çalgısıdır.
Trabzon Belediyesi Yayınları; 75,1999 Bölgemize Kumanlardan kalan kemençedir. 1290 yılında Macar Kralı 4.Laszlo’yu öldüren Kuman Türkünün adı KEMENÇHE’dir. Gagavuzlarda Kemençe kelimesi Kemandır. Oyunu horondur.
Fars kökenli Keman-çe (çe küçültme eki) yayla çalınan küçük saz anlamı taşır, Divan-ı Lügat-it Türk’te “çe” benzetme ekidir. Buna göre de “Kemana benzer” “Keman gibi” anlamını alır. Orta Asya’da, Uygur’da binlerce asırdan beri çalınmaktadır.
Ayrıca Ermenistan, Gürcistan, Afganistan, Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan, İran, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan, (İngiltere-Fransa’da Kit Poşet adlı çalgıya benzer)
Prof.L.Rasanyi; S.200-37 Kemençe Kuman Menşeli aile ve şahıs adıdır, Kuman Türklerinde erkek ismidir.
Kültür Bakanlığının, Türk Halk Kültürü araştırmaları 1994-s.86 günümüze kadar Türk çalgıları arasında Kemençe, Kemane, Kabak Kemane, Teneke Kemane, kemençe çeşitlerine örnek gösterilmiştir...”
Kaynak: İbrahim ÇELEBİ-Dünya Kemençe Merkezi-Samsun.

1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Rum Pontus’u işgalinde Trabzon Sancağı çevresine Karaman merkezinden dağıtılan, savaşçı, gözü pek, düşmanı yola getirecek “Türk Boyları” dedelerimizdir. Kabilelerine göre bazen Oğuz, bazen Çepni… gibi boylardır. Harp sanatını en iyi şekilde uygulayan seçme Türk Boyları mecilerinde, düğününde, derneğinde, savaşında, Vakfıkebirliler, Ağasarlılar, Akçaabatlılar, kısaca Trabzonlular, Giresunlular, Rizeliler, binlerce yıldan beri kemençeyi kemençe gibi ustaca çalarak horon oynar, horonunu TÜRKÜ’lerle süsleyen KAVİM’lerdir. Bir beldede çalınan kemençenin çakma mı? Orijinal mi olduğunu bizden daha iyi kimse anlayamaz.

Karadeniz Bölgesinde, (İstanbul’da) kemençe profesörü geçinen bazı sanatçılarımız bazen kameralar karşısına geçtiklerinde gaf yaparak, kaynağı belli olmayan, dedikodu ile yaygara çıkaranların safsatalarını gerçek gibi lanse etmemelidir. Kemençeyi iyi tanımaları gerekir, hatta yeni nesillere meşru Kemençe bilgilerini en iyi bunlar aktarması gerekirken, Yunan çalgısı imiş, diyerek kerhen destekleyen ifadeleri ağızlarına almamalıdır. O güzelim müziğimizi, batı ritimlerinin yörüngesinden çıkarmaları gerekir, bunlar kemençe havalarını aslından uzak, lastik gibi (Helen kültürüne uygun) uzatırken, yılların alışkanlık yapan kemençe gizemini zedeliyorlar. Onlar ağabeyleri; Katip ŞADİ, Şevket KÖROĞLU, Saffet GENÇ…. gibi nice üstatlarının çizgisini takip etmelidir. Sanatını yerine getirmede Pir’lerini bularak tanımalıdırlar. Konuyu iyi öğrendikten sonra icazeti bu usule göre vermelidirler. “Böylelikle uluslar arası İRCAA kuruluşları karşısında Türkiye’yi ve Karadeniz’i haklı konumda tutarlar.”

Osmanlı Batıya, Avrupa’ya mehteranla sefere çıkarken, bizim uşaklar Trabzon’da KEMENÇE ile alay alay çoğalarak sefere çıkardı. Günümüzde çocuklarımız askere giderken kemençeler çalmıyorsa o kemençenin yayının gözüme girmesine razıyım. Geçmişte yaylalarımız, obalarımız, tarihimiz şahittir, nice Rum’lar, nice Ruslar, nice nice Ermenilere kemençeyi böyle öğrettik. İşte bu tarihi ezikliğin intikamında Yunanlı’lar ciyaklasalar bile, dedelerin torunları yine kemençenin gölgesinde tüfek çatar, bu topraklarda gözü olanı çatır çatır çatlatır.

Yunanlıların iddiaları; Misyonerlik faaliyetidir, soğuk savaş metodudur. Soğuk savaşı kültür düzeyinde faaliyete geçirmektir veya Karadeniz Bölgesi Kültürüne etkin eylem yapmakdır.

Bıyıklıoğlu
01.04.2010, 01:04
biz yapmassak elin gavuru sahiplenmeye kalkar işte kemençemizi

Adil ÖZGÜR
01.04.2010, 01:07
Ahhhh !!!! Bi de İMAMIN SARIĞUNA sahip çiksalar. Hiç bi sorun kalmaz... Ortalık süt liman olur, onada az kaldı inanın, o saruğu nemaz ile bak nasi takacaklar. Az kaldi az kaldiii...

bestrafer
01.04.2010, 21:29
Sen sahip çıkmazsan başkası çıkar buna sen de avucunu yalarsın maalesef. Gerçi Rumların da kemençe anlayışı bizimkinden daha bir farklı. En son yazın Sümela'ya gelen Rumlar'dan görmüştüm. Hem kemençecinin çalma stili hem de horonun oynanışı çok farklıydı. Biz sağ tarafa doğru ilerlerken onlar sol tarafa doğru ilerliyorlardı. Neyse konuyu değiştirmeyelim. Şunu demek istiyorum kemençe gibi dünyada benzeri olmayan bir saza sahip çıkmalıydık. Mesela İskoçlar'ın gaydasına sahip çıkması gibi.

Bu arada bu sitede yöremizin çalgılarını iyi bilen bir kaç ağabeyim var. Onlara bir soru sormak istiyorum. Tulum çalgısı gerçekten çok hoşuma giden bir çalgı. Ama dünya üzerinde pek çok benzeri var. İskoç gaydası, balkan gaydası, Yunanlılar'ın da adını unuttuğum bir çalgıları filan var. Çok özgün bir çalgı ama acaba bizim çalgımız mı yoksa onların çalgısı mı daha eski? Hangisi hangisinin atası bunu merak ediyorum. Bilen abilerim cevap yazarsa çok mutlu olurum.

LazAnisT
02.04.2010, 18:46
Volkan Konak söyler durur.KonservatuarLarda ne kadar eziyet enstürman varsa hepsinin eğitimi veriliyor bir tek içlerinde kemence yok.Baş vuru yapmışlar kemenceyide bu enstürmanların içine alın diye, yetkililer kemence türkleri temsil etmiyor diye bu istediği geri çevirmişler.

Devlet bile bu enstürmanı kabul etmiyor.Neyi tartışıyoruz.

Kemence bir karadeniz çalgısıdır. Yunanistanada burdan giden rumlar götürmüştür.Bence kim daha çok sahiplenirse kemence onun olsun.

Murat'
02.04.2010, 18:49
Kemençe Türk çalgısıdır diyebilir miyiz, bu kanıtlanmış bir gerçek midir yoksa bizim öyle sandığımız birşey midir ?

agasaro
02.04.2010, 19:05
Bence tepki vermek yerine kemençemize adam gibi sahip çıkmak daha yerinde olacak. Son zamanlarda herşeye tepki veren adamlar haline geldik. Durup biraz düşünme zamanı geldi diye düşünüyorum. Bizim öncelikle karadeniz müziği diye adlandırılan bir sürü saçma sapan arabeskten bozma şarkıları ve tabiki bunları türkü diye bize yutturan adamları piyasadan silmemiz gerekli. Hasan Tunç, Bahattin Çamurali, Ali Cinkaya, Yusuf Cemal Keskin, Katip Şadi ve daha adını bir anda hatırlayamadığım ama sayıca çok fazla olmayan değerlerimize sahip çıkmalıyız. Son zamanlarda piyasaya çıkmış palyaço kılıklı adamların kemençeyi , otantik müziğimizin alt yapısıyla uyuşmayan bir sürü teknolojik enstrümanın arasında cılız bir ses olarak çerez niyetine kullanmalarına tepki vermek lazım. Uydudan yayın yapan Karadeniz menşeili televizyonlardan birisini on beş dakiak izleyin o zaman Yunanlılar kemençeyi bu adamların elinden kurtarmakla aslında iyi bir iş yapmışlar diyesi bile geliyor insanın.
Benim tavsiyem, önce kendimizi biraz düzeltelim. Ayrıca enstrümanlar, müzik ulusal ya da bölgesel değil evrenseldir. Adamlar bu bizim çalgımız diyorlarsa varsın desinler. Biz de onlara buradan bir ağasar gaydası yollayalım: Sis'e giderum Sis'e Sis'in yolları çise, El gider Karaabdal'a Sen de gidelim bize...

oflubektas
02.04.2010, 19:06
Aman efendim, kemenceyi icad eden adamın anasını eden Rum muydu, Türk müydü? Hadi birbirimizi yiyelim.

Ancak ben o adamın Karadenizli olduğuna adım gibi eminim. Önemli olan da budur.

EROS87
02.04.2010, 19:10
oyum yunanlılara, belki birincilik kazanırlarda bizimkilerin kafasına anca dank eder:)

Murat'
02.04.2010, 19:23
Birbirimizi yeme gibi bir durum yok tabi ki ama ben gerçekten çok merak ediyorum.Kemençe Türk çalgısıdır söylemi sağlam temellere dayanıyor mu ?

LazAnisT
02.04.2010, 19:24
Nikos Mihailidis kemencenin tarihini araştıran benimde arkadaşım olan Yunanlı bir arkadaşmızdır.Adamın hayran olduğu sanatçılar Fahrettin Dilaver,Bahattin Çamurali,Katip Şadi vs.Bizim genç nesile sor yüzde sekseni bu adamları tanımaz.Bu işte bir tezat yokmu:)

OYılmaz
02.04.2010, 19:53
Benim anlamadığım Kemençe bizimse neden sadece Doğu Karadeniz'de çalınıyor . Anadolu'nun herhangi bir yerinde kemençe çalan bir yer görmedim mesela bağlama bütün Anadolu'da yaygınken Doğu Karadeniz'de bağlama hemen hemen yok bana göre kemençe Anadolu'ya sonradan geldi yanlız Rumlar tarafından geldiği anlamı çıkmaz kemençe kafkas kökenli bir çalgıdır aslında bunları tartışmakta çok komik

Oğuzhan İnce
02.04.2010, 19:55
Böyle bir şey yok yau. Ne demek bizim değildi... Rumlardan önce kimlerin olduğunu bir araştırman gerek...

Bu kadar kolay olmamalı böylesine bir hüküm vermek...

Hangi ünivesite tam hatırlamıyorum. Ya Sivas'ta ya da Erzurum'da olsa gerek; hocalar kemençenin bir Türk çalgısı olduğu konusunda tez yazmış, araştırma yapmıştır...

Bu konuda KTÜ ne yapmıştır kim bilir?

Kemençe yüzde yüz bir türk sazıdır..tar sesi veya kopuz sesi duyan varsa bunu net anlayabilir
kazak asıllı folk rock grubu ulytau olması lazım kazak ezgilerinde bile görülür kemençe dileyen bakabilir

mashal61
02.04.2010, 19:57
Zamanında baklavayı da sahiplenmeye kalktılar, Antepliler gerekli girişimleri yaptılar ve patentini aldılar. Peki Karadenizliler ne yapacak burada önemli olan bu. Nasıl yıllardan beri Antep'te baklava yapılırsa, Karadeniz'de de kemençe çalınır. Bu iş için gerekli müracaat yapılmalı ve bu konuda da Yunanlılar'ın ağzının payı verilmeli diye düşünüyorum.

Murat'
02.04.2010, 20:10
Kemençe yüzde yüz bir türk sazıdır..tar sesi veya kopuz sesi duyan varsa bunu net anlayabilir
kazak asıllı folk rock grubu ulytau olması lazım kazak ezgilerinde bile görülür kemençe dileyen bakabilir

O zaman tulum ve gayda olayına ne diyeceksin, ikisinin de sesi neredeyse aynı.Onun sahipleri kimler.

Oğuzhan İnce
02.04.2010, 20:22
O zaman tulum ve gayda olayına ne diyeceksin, ikisinin de sesi neredeyse aynı.Onun sahipleri kimler.
ben şimdi hun tarihçisi kemalbeyoğlu'nun ve Halil inalcık'ın da katıldığı noktaların olduğu bir tezi sunayım size:
güneş dil teorisini biliyoruz bugün frank tarihçiler anadolunun 1071den çok çok önce uygurların olduğunu öne sürüyor bu tezin içinde bask bölgesinin atiila ve bleda zamanında kalaç boyu mensuplarınca zaptedildiği ve irlanda iskoçya yakınlarına kadar etnik bir temizliğe giriştiğini söylesem.

ben ciddi bir güneş dil destekçisi olmama rağmen tutarsızlıklar var bu hikayede ama şu söylediklerim phrykos'un kaynaklarında roma kaynaklarında da doğrulayacak nitelikte deliller var.yusuf halaçoğlunun derlediği yine phrykos'un hunlarla ilgili önemli çalışmaları var.
bu konuda baya bir araştırmıştım eve geçince dilerseniz uzunnn uzadıya yazarım(:

Misina
08.04.2010, 15:26
Adamların devlet konservatuarında kemençe var o denli sahiplnmişler.Bir de bizimkilere bak.

Jade
08.04.2010, 16:05
Kemençe ulusal değil yöresel bir çalgıdır. İster Türk, ister Laz, ister Rum olsun kemençe Karadeniz'e ait bir çalgıdır. Yani ortak payda Karadenizli olmaktır Türk olmak değil. Ortada bir gerçekte var ki Yunanistan'da bi çok karadeniz kökenli insan vardır. Bakınız adamlar buradan gideli kaç sene olmasına rağmen dededen toruna kemençeyi ulaştırabilmişler. Peki bu bir Türk çalgısıysa eğer, nasıl oluyor da Türkiye'nin diğer bölgelerindeki insanlar kemençeye bir Amerikalı kadar yabancı kalabiliyor. O zaman bu ülkede ya safkan Türk bi tek biz varız ya da diğer bölge insanlarımız yunanlılardan bile önce asimile oldular (müzikal anlamda)
Kemençeyi icat eden Rum'mudur Türk'müdür bilemem ama -ki bu konudaki araştırmaları taraflı ve siyasi buluyorum- kemençe karadenizlidir.
Şarkı hakkında fikrimse, zaten Yunan kemençesinin tınısıyla bizim ki çok farklı. Şarkıda da bu açıkça belli oluyor. İstanbul'da ki bir adam bu farkı anlayamaz belki ama ben şahsen bu şarkıyı dinlediğimde "aa bu bizim kemençe" diyemiyorum.

**uzun yazıları sevmememe rağmen ben de bayağı bi uzattım:))

İlyas Onat
08.04.2010, 21:39
Arap asıllı Mardinli bir arkadaşım kendi düğünlerinde, eğlencelerinde de kemençe çalındığını söylemişti. Karadeniz kemençesinden görünüm itibariyle de, ritmi, tınısı itibariyle de biraz farklı olsa da bu enstrümanları, ilginç bir durum bu. Karadeniz nireee Mardin nireee?

Emrullah
09.04.2010, 00:11
Kemençe ulusal değil yöresel bir çalgıdır. İster Türk, ister Laz, ister Rum olsun kemençe Karadeniz'e ait bir çalgıdır. Yani ortak payda Karadenizli olmaktır Türk olmak değil.

Ortada bir gerçekte var ki Yunanistan'da bi çok karadeniz kökenli insan vardır. Bakınız adamlar buradan gideli kaç sene olmasına rağmen dededen toruna kemençeyi ulaştırabilmişler.

Peki bu bir Türk çalgısıysa eğer, nasıl oluyor da Türkiye'nin diğer bölgelerindeki insanlar kemençeye bir Amerikalı kadar yabancı kalabiliyor. O zaman bu ülkede ya safkan Türk bi tek biz varız ya da diğer bölge insanlarımız yunanlılardan bile önce asimile oldular (müzikal anlamda).

Kemençeyi icat eden Rum'mudur Türk'müdür bilemem ama -ki bu konudaki araştırmaları taraflı ve siyasi buluyorum- kemençe karadenizlidir.

Şarkı hakkında fikrimse, zaten Yunan kemençesinin tınısıyla bizim ki çok farklı. Şarkıda da bu açıkça belli oluyor. İstanbul'da ki bir adam bu farkı anlayamaz belki ama ben şahsen bu şarkıyı dinlediğimde "aa bu bizim kemençe" diyemiyorum.



Bu yazının altına bende imzamı atıyorum.

Misina
09.04.2010, 00:32
Fuat Saka Üstadın çok güzel bir söz vardır.Kemençe yıllarca köylülerin dağlıların çalgısı eğencesi olarak lanse edildi.

Bizim amacımız bu çalgıyı şehirlere indirip geniş kitlelere yaymak.

Murat'
09.04.2010, 00:36
Kemençe ulusal değil yöresel bir çalgıdır. İster Türk, ister Laz, ister Rum olsun kemençe Karadeniz'e ait bir çalgıdır. Yani ortak payda Karadenizli olmaktır Türk olmak değil. Ortada bir gerçekte var ki Yunanistan'da bi çok karadeniz kökenli insan vardır. Bakınız adamlar buradan gideli kaç sene olmasına rağmen dededen toruna kemençeyi ulaştırabilmişler. Peki bu bir Türk çalgısıysa eğer, nasıl oluyor da Türkiye'nin diğer bölgelerindeki insanlar kemençeye bir Amerikalı kadar yabancı kalabiliyor. O zaman bu ülkede ya safkan Türk bi tek biz varız ya da diğer bölge insanlarımız yunanlılardan bile önce asimile oldular (müzikal anlamda)
Kemençeyi icat eden Rum'mudur Türk'müdür bilemem ama -ki bu konudaki araştırmaları taraflı ve siyasi buluyorum- kemençe karadenizlidir.
Şarkı hakkında fikrimse, zaten Yunan kemençesinin tınısıyla bizim ki çok farklı. Şarkıda da bu açıkça belli oluyor. İstanbul'da ki bir adam bu farkı anlayamaz belki ama ben şahsen bu şarkıyı dinlediğimde "aa bu bizim kemençe" diyemiyorum.

**uzun yazıları sevmememe rağmen ben de bayağı bi uzattım:))

Kelimesini kelimesine katılıyorum.

Deniz Telci
09.04.2010, 06:48
Kemençe ulusal değil yöresel bir çalgıdır. İster Türk, ister Laz, ister Rum olsun kemençe Karadeniz'e ait bir çalgıdır. Yani ortak payda Karadenizli olmaktır Türk olmak değil. Ortada bir gerçekte var ki Yunanistan'da bi çok karadeniz kökenli insan vardır. Bakınız adamlar buradan gideli kaç sene olmasına rağmen dededen toruna kemençeyi ulaştırabilmişler. Peki bu bir Türk çalgısıysa eğer, nasıl oluyor da Türkiye'nin diğer bölgelerindeki insanlar kemençeye bir Amerikalı kadar yabancı kalabiliyor. O zaman bu ülkede ya safkan Türk bi tek biz varız ya da diğer bölge insanlarımız yunanlılardan bile önce asimile oldular (müzikal anlamda)
Kemençeyi icat eden Rum'mudur Türk'müdür bilemem ama -ki bu konudaki araştırmaları taraflı ve siyasi buluyorum- kemençe karadenizlidir.
Şarkı hakkında fikrimse, zaten Yunan kemençesinin tınısıyla bizim ki çok farklı. Şarkıda da bu açıkça belli oluyor. İstanbul'da ki bir adam bu farkı anlayamaz belki ama ben şahsen bu şarkıyı dinlediğimde "aa bu bizim kemençe" diyemiyorum.

**uzun yazıları sevmememe rağmen ben de bayağı bi uzattım:))
Irk ayrımı yapmadan güzel yazmışsın :alkış: ! seni tebrik ederim !

Oğuzhan İnce
09.04.2010, 23:19
Irk ayrımı yapmadan güzel yazmışsın :alkış: ! seni tebrik ederim !
Irk ayrımı yapmak ayıp mı yapanlar ebleh mi?
Dünya üzerinde bu antimilliyetçi dalgayı körükleyen devletlerin hangi birinin adı ırktan gelmiyor?
Dünyaca ünlü keman virtiözü farid farjad diye bir adam var,Kendisinin kaypak kişiliğinden zerre hazzetmem lakin iran enstürümanı olan kemanı dünyada en iyi çalan adam...
kemanın bugün iran çalgısı olduğunu biliyorz;fakat yunan helena var o da müthiş bir kemancıdır,ve avrupa da amerika da da çalınır,bu şimdi kemanın farsi kökene dayandığını red mi eder?
veya yoğurdu ele alalım türk yiyeceğidir adı sanı herşeyi türkçedir,tüm dünya yer,bunun için dünya yiyeceğidir demek komik olmaz mı:)
Milliyetçillikle yanyana durmamak uğruna vurmayın hümanizmin dibine(:

Ayrıca sadece karadenizde var türk değil mi?Diğer bölgedekiler demişsiniz,bu konuda prof. İlber Ortaylı hocamızın çok güzel derslik bir sözü var
''Kıbrıs Türkleri,Dünyada türklüklerinden şüphe edemeyeceğiniz tek kesimdir,Lakin ben Türk değilim diyen adamın etnik kökenini araştırmak da saçma olur''
zira kıbrıs Türkleri de bildiğiniz toros yörüğüdür...
ayrıca anadolu da Türklerden başka birkaç etnik grup daha bulunur fakat her boy kendi içinde dil,boy,kilo sosyal hayat enstrüman konusunda ayrıdır...
bugün türkistan türkleriyle anlaşamıyorsak bir sebebi de budur,Türkistan'ı geçelim,anadolu türkleri bile birbiri içinde farklıdır...

EMiRHAN61
11.04.2010, 19:35
kemencenin atasını arayanlara ;)

wMcH08PzZu0

Adil ÖZGÜR
14.04.2010, 00:16
http://vthumb.ak.fbcdn.net/vthumb-ak-sf2p/v10819/78/80/1074019663/b1074019663_1370751303525_1426.jpg

Sevgili Emirhan Makul'a ait focebook'tan kopyaladım.
Çanakkalede gemi içinde bizimkiler savaşta horon oynuyorlar.