oflubektas
11.08.2005, 17:40
Trabzonspor?u takip etmeye basladigim yillar: Galatasaray ile maçimiz var,Prekazi yaklasik 35 mt.mesafeden o zaman Senol Günes?in veliahti olarak gösterilen kalecimiz Alper?i avliyor, kaybediyoruz.
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
- Avni Aker?de besiktas ile oynuyoruz;Iki yan hakem ve Erman Toroglu?yu da kattigimizda 14 kisiyle oynayan besiktas karsisinda maçi 3-2?ye getiriyor,yan hakemin kafasi yarildiktan sonra tatil edilen maçi hükmen 3-0 kaybediyoruz
Urbain Breams zamani: Liderligi zorladigimiz dönemde sahamizda fenerbahçe ile oynuyor,onlarca gol kaçirdiktan sonra 39 derece atesle sahada olan Oguz Çetin?in uzaktan rastgele kaleye salladigi topu içeri alan Petranoviç?in yedigi golle 1-0 kaybediyoruz.
George Leekens zamani: Polonyali oyuncumuz Yasek Czyio?nun harikalar yarattigi sezonda Sami Yen?de 9 kisi kalan galatasaray ile 1-1 berabere kaldigimiz maç disinda ?zannedersem- bütün derbileri kazaniyor,ancak ligin dibinde yer alan Karsiyaka,Zeytinburnu...vs. takimlara kaybettigimiz anlamsiz puanlar yüzünden ligi 3.bitiriyor, kaybediyoruz.
Senol Günes zamani: Sahamizda o sezonun sampiyonu besiktas karsisinda oynadigimiz maç sonunda %79?a karsi %21 oraninda topla oynama üstünlügümüz olmasina ragmen yedigimiz kontraataklar sonucu maçi 2-0 kaybediyoruz.
- 95-96 sezonunun finalinde sahamizda fenerbahçe karsisinda ilk yariyi 1-0 önde kapatiyoruz.Buna ragmen ikinci yarida atak üstüne atak yapiyor,Rüstü?yü kahramanlastiriyor, 83.dakikada o zamanki stoperimiz Cengiz?in rakip yari sahada 3 kisiyi geçmeye çalisirken kaybettigi top sonrasi gelisen atakta Aykut Kocaman?in attigi golle sampiyonlugu kaybediyoruz.
2002-2003 sezonu: 5 Mayis 1996 faciasi sonrasi yapilan yanlislardan sonra ?özüne dönerek? Trabzon kökenli oyuncularla Anadolu?nun ücra köselerinde adi-sani duyulmamis oyunculardan kurdugumuz kadro o sezon ligin en güzel futbolunu oynuyor(bence hala o seviyeye gelemedik) ancak tecrübesizlik yüzünden farkli kazanacagimiz maçlarda bile berabere kaliyor,hatta kaybediyoruz.
2003-2004 ve 2004-2005 sezonlarindaki ikinciliklerimiz ve kaybedilen fenerbahçe maçlari, Sampiyonlar Ligi?ndeki Dinamo Kiev bozgunu ve son olarak kahroldugumuz Anorthosis faciasi da hepimizin malumu. Yolun sonunda kaybeden hep biz oluyoruz.
Neden mi?
Mehmet Ali Yilmaz?in baskan ,Ahmet Suat Özyazici?nin antrenör oldugu,her zaman oldugu gibi çogu Trabzonlu genç cengaverlerin kazandigi 83-84 sezonu son sampiyonlugumuzdu.O tarihten sonra baskan Mehmet Ali Yilmaz,Özal?li yillarla dillere pelesenk olan ?çag atlama? sloganinin esliginde takimda ve kulüpte vizyon degisikligine gitti ve 84-85 sezonunda ilk yabanci transferimiz olan Alman Groth?un alinmasiyla, farkinda olmadan ?Asr- i Saadet? devrimiz sona erdirilerek yeni bir sürece girildi. Artik bizim de paramiz vardi,biz ?4.Büyük? olmustuk ve tipki onlar gibi pahali transfer yapabilir,modern tesisler kurabilir,stadimizi yenileyebilirdik. Nitekim bunlarin hepsi oldu: Onlar 1986 Dünya Kupasi finalisti Almanya?nin kalecisi Toni Schumaher?i getirdiyse biz de ayni kupanin yari finalisti Belçika?nin kalecisi ve ?Milli Kahramani? Jean Marie Pfaff?i getirdik,onlar senelerdir parayi bastirip Anadolu takimlarinin yildizlarini nasil kadrolarina kattilarsa biz de Malatya?dan Ünal ve Seyhmuz?u öyle almistik.Onlarin ?Doktor Venglos?u varsa bizim de ?Profesör Breams?imiz vardi. Ancak özlenen sonuç bir türlü gelmiyordu.
Yillar geçtikçe ?büyük takim? sifatiyla onlarla rekabet etmeye çalisiyor,ancak basaramiyoruz. Çünkü yaklasik 200 senedir bu topraklarda var olan ?kimlik bunalimi hastaligi? bize de bulasmis. ... ?4.Büyük? müyüz?, ?Anadolu Kaplani? miyiz?, ?Karadeniz Firtinasi? miyiz?.Lafa gelince ?sentez? kelimesinin büyüsüne kapilarak kolayca izah edebilecegimize inandigimiz bu sorunun yarattigi çeliskiler içimize öyle bir islemis ki bazi seyleri bir türlü asamiyoruz. Yasadigimiz buhranlar ve çeliskiler yumaginin müsebbibi olan kimlik bunalimimiz : Avrupaî kurum ve sekillerin Osmanli?ya yansitilmasinda öncü rol üstlendigi için adi ?gavur padisah?a çikan 2.Mahmut?un, Yeniçeri Ocagi?ni kaldirttiktan sonra tamamen Avrupa ordularinin taklidinden ibaret olan ordusuna ?Asakir-i Mansure-i Muhammediye? ismini vermesinde; saltanati boyunca Islamci-Ümmetçi politika izleyen Sultan 2.Abdülhamit?in yatsi namazini kilip yatmak yerine geceleri Yildiz Sarayi?nda Klasik Bati Müzigi ve Opera dinlemesinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin olusumunu saglayan pozitivist zihniyetteki kadrolar ve onlarin bugünkü uzantilarina karsi dindar ve muhafazakar kitleleri arkasina alan Menderes?lerin,Demirel?lerin ve Erdogan?larin uyum saglanmasi en zor Avrupa-Amerika kökenli kurumlari ve yenilikleri ülkeye getirmesinde; gögüslerine kadar açik birakilan bagirlarinin ortasinda Arapça ?Allah? yazili kolyelerle sokaklarda dolasan bayanlarin dimaglarinda; 10.dakikadan sonra dinledigi solo kemence biraz fazla ?tereyagli? geldigi için sikilan,ancak ayni ezgileri Rock,Caz ve Ispanyol ezgileriyle harmanlayarak sunan Kazim Koyuncu,Fuat Saka ve Volkan Konak?in eserlerini afiyetle midelerine indiren Karadenizli gençlerde, ve buna benzer çeliskileri yasayan milyonlarca insanimizin davranislarinda apaçik bir biçimde ortaya çikmaktadir.
Bana kalirsa su tercihi yapmak zorundayiz: Ya ligimizdeki 3 Istanbul takimiyla ayni yöntemleri kullanarak onlarla rekabet edecek,ya da asamali bir planlamayla özümüzü muhafaza ederek onlarin asla uygulayamayacaklari hasletlerle savasacagiz.Birinci seçenegi tercih edersek her yil ekonomik bakimdan gücüne güç katan fenerbahçe söyle dursun, ?iflasin esigindeler,topu diktiler? denilen zamanlarda bile Robert Pires gibi bir ismi ciddi ciddi isteme cesaretini gösteren,Kleberson gibi bir yildizi Türkiye?ye getirmeyi basarabilen besiktas ve galatasaray?la bile uzun vadede rekabet edebilecegimizi hiç zannetmiyorum. Mevcut sosyo-ekonomik kosullar altinda borsaya açilma,ürün satisi,tesislesme, oyuncu alacaklarinin ödenmesi gibi hususlarda maddi olarak kulübün güçlenmesine karsi degilim ama saha içinde,tribünlerde,ve hatta transfer politikamizda ?maneviyata? ihtiyacimiz var.Yönetimin basindaki isimler kim olursa olsun Trabzonspor altyapisi ile Türkiye?nin dört bir yaninda yapacagimiz taramalar sonucu alacagimiz gençlerin harmanlanmasiyla gelecegin Trabzonspor kadrosu kurulmaya baslanmalidir.Hatta alinacak bir kararla kulüpte 5-6 yillik bir süreç içinde yabanci alimini yasaklayacak(simdi yapilsa felaket olur,ayri mesele)ve forma reklamina son verecek bir Trabzonspor yönetimini ayakta alkislamaya simdiden hazirim.Asr- i Saadet devrimizde Ali Kemal,Senol,Necati gibi isimler, Rizeli Mehmet Eksi?lerle, Kastamonulu Iskender Gönen?lerle birlikte devlere karsi nasil omuz omuza savastilarsa bugün de F.S.T?nin, Gökdeniz?in Hüseyin?in takipçileri, Kayserili Erdinç?i,Erzurumlu Ibrahim?i,Yozgatli Adem?i,Mardinli Volkan?i nasil bulduysak Anadolu?nun diger illerinden bulacagimiz genç oyuncularla birlikte Türkiye?nin tamamini kucaklayacak,sahada tekmelere kafasini uzatacak bir kadronun,alacagi paralari düsünerek en ufak bir sakatlikta bile kadro harici olan Istanbul takimlarinin oyuncularina kafa tutacagini görmek istiyorum.
Transfer zamani çocugunu pazarlamak için ayni anda birden fazla kulüple görüsen babalar mevcuttur ve olacaktir her zaman(aile meselesidir,örnek vermeyelim).Ancak vaktiyle galatasaraydan aldigi astronomik transfer teklifine karsi ?eger Trabzon?dan gidersen degil evlatliktan reddetmek,sol bacagindan vururum seni? diyen Iskender?in Kastamonulu babasi, ?Trabzonspor?un 1 lirasi,fenerin 10 lirasindan daha bereketlidir? diyerek Gökdeniz?in aldigi ilk transfer teklifine karsi tavrini koyan babalar da mevcuttur bu ülkede. Hatta son fenerbahçe maçimizda 2000 kisilik bir kafesin içinde deplasmanda Trabzonspoumuz?u destekleyen, F.S.T?nin kafa golü sonrasi sevinçten havalara uçtuguna televizyon basinda -hayranlik ve utanma duygularinin karmasasi içinde-sahit oldugum iki yasli teyzemiz gibi nice anneler vardir mutlaka.Ve onlarin dogurdugu evlatlarin Trabzonspor sevgisi, gelecek yillarda bu takimin sampiyonluklarina vesile olacaktir insallah.
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
- Avni Aker?de besiktas ile oynuyoruz;Iki yan hakem ve Erman Toroglu?yu da kattigimizda 14 kisiyle oynayan besiktas karsisinda maçi 3-2?ye getiriyor,yan hakemin kafasi yarildiktan sonra tatil edilen maçi hükmen 3-0 kaybediyoruz
Urbain Breams zamani: Liderligi zorladigimiz dönemde sahamizda fenerbahçe ile oynuyor,onlarca gol kaçirdiktan sonra 39 derece atesle sahada olan Oguz Çetin?in uzaktan rastgele kaleye salladigi topu içeri alan Petranoviç?in yedigi golle 1-0 kaybediyoruz.
George Leekens zamani: Polonyali oyuncumuz Yasek Czyio?nun harikalar yarattigi sezonda Sami Yen?de 9 kisi kalan galatasaray ile 1-1 berabere kaldigimiz maç disinda ?zannedersem- bütün derbileri kazaniyor,ancak ligin dibinde yer alan Karsiyaka,Zeytinburnu...vs. takimlara kaybettigimiz anlamsiz puanlar yüzünden ligi 3.bitiriyor, kaybediyoruz.
Senol Günes zamani: Sahamizda o sezonun sampiyonu besiktas karsisinda oynadigimiz maç sonunda %79?a karsi %21 oraninda topla oynama üstünlügümüz olmasina ragmen yedigimiz kontraataklar sonucu maçi 2-0 kaybediyoruz.
- 95-96 sezonunun finalinde sahamizda fenerbahçe karsisinda ilk yariyi 1-0 önde kapatiyoruz.Buna ragmen ikinci yarida atak üstüne atak yapiyor,Rüstü?yü kahramanlastiriyor, 83.dakikada o zamanki stoperimiz Cengiz?in rakip yari sahada 3 kisiyi geçmeye çalisirken kaybettigi top sonrasi gelisen atakta Aykut Kocaman?in attigi golle sampiyonlugu kaybediyoruz.
2002-2003 sezonu: 5 Mayis 1996 faciasi sonrasi yapilan yanlislardan sonra ?özüne dönerek? Trabzon kökenli oyuncularla Anadolu?nun ücra köselerinde adi-sani duyulmamis oyunculardan kurdugumuz kadro o sezon ligin en güzel futbolunu oynuyor(bence hala o seviyeye gelemedik) ancak tecrübesizlik yüzünden farkli kazanacagimiz maçlarda bile berabere kaliyor,hatta kaybediyoruz.
2003-2004 ve 2004-2005 sezonlarindaki ikinciliklerimiz ve kaybedilen fenerbahçe maçlari, Sampiyonlar Ligi?ndeki Dinamo Kiev bozgunu ve son olarak kahroldugumuz Anorthosis faciasi da hepimizin malumu. Yolun sonunda kaybeden hep biz oluyoruz.
Neden mi?
Mehmet Ali Yilmaz?in baskan ,Ahmet Suat Özyazici?nin antrenör oldugu,her zaman oldugu gibi çogu Trabzonlu genç cengaverlerin kazandigi 83-84 sezonu son sampiyonlugumuzdu.O tarihten sonra baskan Mehmet Ali Yilmaz,Özal?li yillarla dillere pelesenk olan ?çag atlama? sloganinin esliginde takimda ve kulüpte vizyon degisikligine gitti ve 84-85 sezonunda ilk yabanci transferimiz olan Alman Groth?un alinmasiyla, farkinda olmadan ?Asr- i Saadet? devrimiz sona erdirilerek yeni bir sürece girildi. Artik bizim de paramiz vardi,biz ?4.Büyük? olmustuk ve tipki onlar gibi pahali transfer yapabilir,modern tesisler kurabilir,stadimizi yenileyebilirdik. Nitekim bunlarin hepsi oldu: Onlar 1986 Dünya Kupasi finalisti Almanya?nin kalecisi Toni Schumaher?i getirdiyse biz de ayni kupanin yari finalisti Belçika?nin kalecisi ve ?Milli Kahramani? Jean Marie Pfaff?i getirdik,onlar senelerdir parayi bastirip Anadolu takimlarinin yildizlarini nasil kadrolarina kattilarsa biz de Malatya?dan Ünal ve Seyhmuz?u öyle almistik.Onlarin ?Doktor Venglos?u varsa bizim de ?Profesör Breams?imiz vardi. Ancak özlenen sonuç bir türlü gelmiyordu.
Yillar geçtikçe ?büyük takim? sifatiyla onlarla rekabet etmeye çalisiyor,ancak basaramiyoruz. Çünkü yaklasik 200 senedir bu topraklarda var olan ?kimlik bunalimi hastaligi? bize de bulasmis. ... ?4.Büyük? müyüz?, ?Anadolu Kaplani? miyiz?, ?Karadeniz Firtinasi? miyiz?.Lafa gelince ?sentez? kelimesinin büyüsüne kapilarak kolayca izah edebilecegimize inandigimiz bu sorunun yarattigi çeliskiler içimize öyle bir islemis ki bazi seyleri bir türlü asamiyoruz. Yasadigimiz buhranlar ve çeliskiler yumaginin müsebbibi olan kimlik bunalimimiz : Avrupaî kurum ve sekillerin Osmanli?ya yansitilmasinda öncü rol üstlendigi için adi ?gavur padisah?a çikan 2.Mahmut?un, Yeniçeri Ocagi?ni kaldirttiktan sonra tamamen Avrupa ordularinin taklidinden ibaret olan ordusuna ?Asakir-i Mansure-i Muhammediye? ismini vermesinde; saltanati boyunca Islamci-Ümmetçi politika izleyen Sultan 2.Abdülhamit?in yatsi namazini kilip yatmak yerine geceleri Yildiz Sarayi?nda Klasik Bati Müzigi ve Opera dinlemesinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin olusumunu saglayan pozitivist zihniyetteki kadrolar ve onlarin bugünkü uzantilarina karsi dindar ve muhafazakar kitleleri arkasina alan Menderes?lerin,Demirel?lerin ve Erdogan?larin uyum saglanmasi en zor Avrupa-Amerika kökenli kurumlari ve yenilikleri ülkeye getirmesinde; gögüslerine kadar açik birakilan bagirlarinin ortasinda Arapça ?Allah? yazili kolyelerle sokaklarda dolasan bayanlarin dimaglarinda; 10.dakikadan sonra dinledigi solo kemence biraz fazla ?tereyagli? geldigi için sikilan,ancak ayni ezgileri Rock,Caz ve Ispanyol ezgileriyle harmanlayarak sunan Kazim Koyuncu,Fuat Saka ve Volkan Konak?in eserlerini afiyetle midelerine indiren Karadenizli gençlerde, ve buna benzer çeliskileri yasayan milyonlarca insanimizin davranislarinda apaçik bir biçimde ortaya çikmaktadir.
Bana kalirsa su tercihi yapmak zorundayiz: Ya ligimizdeki 3 Istanbul takimiyla ayni yöntemleri kullanarak onlarla rekabet edecek,ya da asamali bir planlamayla özümüzü muhafaza ederek onlarin asla uygulayamayacaklari hasletlerle savasacagiz.Birinci seçenegi tercih edersek her yil ekonomik bakimdan gücüne güç katan fenerbahçe söyle dursun, ?iflasin esigindeler,topu diktiler? denilen zamanlarda bile Robert Pires gibi bir ismi ciddi ciddi isteme cesaretini gösteren,Kleberson gibi bir yildizi Türkiye?ye getirmeyi basarabilen besiktas ve galatasaray?la bile uzun vadede rekabet edebilecegimizi hiç zannetmiyorum. Mevcut sosyo-ekonomik kosullar altinda borsaya açilma,ürün satisi,tesislesme, oyuncu alacaklarinin ödenmesi gibi hususlarda maddi olarak kulübün güçlenmesine karsi degilim ama saha içinde,tribünlerde,ve hatta transfer politikamizda ?maneviyata? ihtiyacimiz var.Yönetimin basindaki isimler kim olursa olsun Trabzonspor altyapisi ile Türkiye?nin dört bir yaninda yapacagimiz taramalar sonucu alacagimiz gençlerin harmanlanmasiyla gelecegin Trabzonspor kadrosu kurulmaya baslanmalidir.Hatta alinacak bir kararla kulüpte 5-6 yillik bir süreç içinde yabanci alimini yasaklayacak(simdi yapilsa felaket olur,ayri mesele)ve forma reklamina son verecek bir Trabzonspor yönetimini ayakta alkislamaya simdiden hazirim.Asr- i Saadet devrimizde Ali Kemal,Senol,Necati gibi isimler, Rizeli Mehmet Eksi?lerle, Kastamonulu Iskender Gönen?lerle birlikte devlere karsi nasil omuz omuza savastilarsa bugün de F.S.T?nin, Gökdeniz?in Hüseyin?in takipçileri, Kayserili Erdinç?i,Erzurumlu Ibrahim?i,Yozgatli Adem?i,Mardinli Volkan?i nasil bulduysak Anadolu?nun diger illerinden bulacagimiz genç oyuncularla birlikte Türkiye?nin tamamini kucaklayacak,sahada tekmelere kafasini uzatacak bir kadronun,alacagi paralari düsünerek en ufak bir sakatlikta bile kadro harici olan Istanbul takimlarinin oyuncularina kafa tutacagini görmek istiyorum.
Transfer zamani çocugunu pazarlamak için ayni anda birden fazla kulüple görüsen babalar mevcuttur ve olacaktir her zaman(aile meselesidir,örnek vermeyelim).Ancak vaktiyle galatasaraydan aldigi astronomik transfer teklifine karsi ?eger Trabzon?dan gidersen degil evlatliktan reddetmek,sol bacagindan vururum seni? diyen Iskender?in Kastamonulu babasi, ?Trabzonspor?un 1 lirasi,fenerin 10 lirasindan daha bereketlidir? diyerek Gökdeniz?in aldigi ilk transfer teklifine karsi tavrini koyan babalar da mevcuttur bu ülkede. Hatta son fenerbahçe maçimizda 2000 kisilik bir kafesin içinde deplasmanda Trabzonspoumuz?u destekleyen, F.S.T?nin kafa golü sonrasi sevinçten havalara uçtuguna televizyon basinda -hayranlik ve utanma duygularinin karmasasi içinde-sahit oldugum iki yasli teyzemiz gibi nice anneler vardir mutlaka.Ve onlarin dogurdugu evlatlarin Trabzonspor sevgisi, gelecek yillarda bu takimin sampiyonluklarina vesile olacaktir insallah.