PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü



omer61
05.03.2010, 16:05
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya emekci Kadınlar Günü" olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır



Türkiye'de 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlandı.


Tüm emekçi kadınlarımızın 8 Mart'ı kutlu olsun.

omer61
05.03.2010, 16:07
----Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünyadan veriler----

Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.

Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.

Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.

Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.

En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.

Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir (kadın sünneti). Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.

Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda soykırımı (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.

Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

pazarkapılı
05.03.2010, 16:18
emekçi tüm insanların yanındayız....

Külünkoğlu
05.03.2010, 16:27
Her yıl olduğunu gibi bu seneki 8 Martta da kim kimin yanında olduğu görülecektir...

İHTİLALL
05.03.2010, 17:58
----Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünyadan veriler----

Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.

Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.

Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.

Bu verilere,kuzey Afrika ağırlıklı bir gelenek olan sünnet,her daim girerde,

Ruanda girerde,

Avrupa'nın göbeğinde,

Avrupa'nın ortasında,

20. yüzyılın en büyük utançlarından birisi,

20. yüzyılın en büyük insanlık dramlarından,

Bosna'da ki yüzbinlerce boşnak kadınına Sırpların ve Hırvatların yaptığı yecavüz niye giremez ,

Merak ederim,

Amerikan askerlerinin,Irak'ta yaptığı şerefsizlikler,niye girmez,

Merak ederim..

Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.

En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.

Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir (kadın sünneti). Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.

Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda soykırımı (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.

Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu verilere,kuzey Afrika ağırlıklı bir gelenek olan sünnet,her daim girerde,

Ruanda girer de,

Ruanda'da ki tecavüzler girer de,


Avrupa'nın göbeğinde,

Avrupa'nın ortasında,

20. yüzyılın en büyük utançlarından birisi,

20. yüzyılın en büyük insanlık dramlarından,

Bosna'da ki yüzbinlerce boşnak kadınına Sırpların ve Hırvatların yaptığı tecavüz niye giremez ,

Merak ederim,

Amerikan askerlerinin,Irak'ta yaptığı şerefsizlikler,niye girmez,

Merak ederim..

macka61
05.03.2010, 18:47
eli öpülesi kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun vede peygamber efendimizin s.a.v şu sözü önemli gündüz karılarınıza şiddet uygulayıp gece utanmadan yanlarına mı sokuluyorsunuz öyle erkekler hayırsızlardır

Egemen Yılmaz
05.03.2010, 19:58
Bütün insanlar değerlidir, herkes insanca yaşamayı hak eder, ben bu duyarlılığın kadınlar günü-erkekler günü(böyle bir şey de yok galiba) şeklinde ayrılıp ortaya konmasını yanlış buluyorum.

"Kadınlar daha fazla eziliyor", "aile içi şiddet görüyor" gibi önermeler elbet doğru. Ancak "kadınlar günü" lafının oluşturduğu algı, toplumun bu konudaki duyarlılığını sadece kadınların üzerine odaklayıp sağlıksız sonuçlar doğurabiliyor. Ben böyle düşünüyorum, belki de düşüncelerimi tam olarak ifade edemedim, bilemiyorum.

Emrullah
05.03.2010, 20:21
Bu verilere,kuzey Afrika ağırlıklı bir gelenek olan sünnet,her daim girerde,

Ruanda girer de,

Ruanda'da ki tecavüzler girer de,


Avrupa'nın göbeğinde,

Avrupa'nın ortasında,

20. yüzyılın en büyük utançlarından birisi,

20. yüzyılın en büyük insanlık dramlarından,

Bosna'da ki yüzbinlerce boşnak kadınına Sırpların ve Hırvatların yaptığı tecavüz niye giremez ,

Merak ederim,

Amerikan askerlerinin,Irak'ta yaptığı şerefsizlikler,niye girmez,

Merak ederim..

Bu konuda yazılmış en güzel yazı. Altına imzamı atarım.

Serdar Dilekoğlu
08.03.2010, 08:20
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm dünya kadınlarının kutladığı uluslararası bir gündür.

1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı'nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınları için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Tarihçe

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır[1].
Türkiye'de 8 Mart Kadınlar Günü

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlandı.

champions
08.03.2010, 09:05
Kutlu olsun tabi ama, var mı ki? "Kadın" olacak, "emekçi" olacak. Yok böyle birşey arkadaşlar. Ya da var ama genelin içinde pek küçük bir yer tutuyor. "Dünya fahişeler günü" olsa mesela çok daha geniş katılımlı bir kutlama olabilirdi. Fahişelik yarışında gösterdikleri sonsuz çabanın yanında biraz olsun "kadınlık" üzerine düşünüp, sorumluluklarının farkına varabilselerdi, ülke en az birkaç adım daha ileriye gitmiş olurdu.



.

omer61
08.03.2010, 16:04
Bu başlığa BMN kadınlarının ilgi göstermiyor olması üzücü bir durum değil mi?

Misina
08.03.2010, 16:16
Bir gün değil her gün.Tüm emekçi kadınlara selam olsun.

asimetrik
08.03.2010, 17:09
champions, otoriteden mi bahsediyorsun ?
Yanlış anlamamak için soruyorum. Mesajın ilk üç cümlesi kadın, diğer kısımları otorite için mi?

Keşke bugün değil de 12 Mayıs, 29 Şubat gibi herhangi bir günde açsaydık bu başlığı. Çok önemli bir konu

Mustafa Önder
08.03.2010, 22:17
Ben bu ülke de kadın konusunun tartışılmasına hala anlam veremiyorum.
Bu topraklar da binlerce türkü söylendi sadece kadınları anlatan.
Bu ülke de ANA kutsal kabül edildi.
Bu ülke de AT-AVRAT-SİLAH üçlemesi yani kutsal olanlar, dokunulmaz olanlar söylendi.
Ve hala yok emekçi, kadınlar gibi BİZİM KADINLARIMIZI YANİ ANADOLU KADINLARINI Dünya kadınlarıyla eş tutanlar var ya bişey demiyorum onlaraç

Keramettin
09.03.2010, 14:10
Ne bu ya şu günleri yapanlar Erkekler Gününü düşünmedi mi? Lanet olsun içimde ki Özel Gün sevgisine :S

omer61
09.03.2010, 21:45
Ben bu ülke de kadın konusunun tartışılmasına hala anlam veremiyorum.
Bu topraklar da binlerce türkü söylendi sadece kadınları anlatan.
Bu ülke de ANA kutsal kabül edildi.
Bu ülke de AT-AVRAT-SİLAH üçlemesi yani kutsal olanlar, dokunulmaz olanlar söylendi.
Ve hala yok emekçi, kadınlar gibi BİZİM KADINLARIMIZI YANİ ANADOLU KADINLARINI Dünya kadınlarıyla eş tutanlar var ya bişey demiyorum onlaraç

at-avrat-silah üçlemesi kadınları kutsal yapmaz aksine onları erkeklerin birer "mal" ı yapar. at ve silahla aynı kefeye koyar ve çok çirkin bir ifadedir.