İlker ToSun
21.12.2009, 18:42
Trabzonspor'u tutmak sıradan anlamıyla takım tutmak değildir, çünkü Trabzonspor taraftarın hepsinin en büyük ruhsal doygunluğudur çünkü birçoğunun memleketidir Trabzon, o yüzden başka kimselere benzemez o insanların takımlarına olan bağlılıkları. Ama takımına aşkla bağlı olan insanlar artık resmen bir çöküntü haline girmiş vaziyetteler çünkü onlar zaten zor olanı yapıyorlardı, onlar da bilirdi elbet 3 İstanbul takımından birini tutup şampiyonluklar görmeyi, başarılar elde etmeyi ama kupalardan çok daha başka şeyler vardı onları bu aşka bağlayan .
Bir isyandı Trabzonspor, bir haykırış bir başkaldırış kimi zamansa Türk futbolunu tekeline geçirmiş İstanbul salatanatının tepesinde bir Demokles Kılıcı'ydı adeta.
Bir cehennemdi Avni Aker, korner kazandığı zamanlarda rakip oyuncuların penaltı kazamışçasına sevindiği, stoperlerinin santra noktasında elleri belinde rakip sahada olanları izlediği, kalecisinin ise stoperlere "üşüdüm oğlum biraz geri pas atın" diye haykırdığı bir yerdi Avni Aker, aynı zamanda da en fanatik rakip taraftarların bile ayak basmaya korktuğu "boşver abi bu maçı da tv'den seyrederiz" diyerek kaçındığı bir alandı resmen. Şimdi ise rakip taraftarların marşlarla tribünlerde oynadığı küçüklü büyüklü her takımın gelip neredeyse bize şut çektirmeden ayrıldığı çiçekli bir bahçe misali ...
Korkulan isimlerdi Trabzonspor yöneticileri, gün gelirdi oyuncuların kaçırıldığı dönemlerde çıkar derdiki "bize böyle şeyler yapmaya kalkmayın, biz adama şeftaliyi çekirdeğiyle yuttururuz" , gün gelirdi federasyon seçimlerinde kulübü adına seçili olan delege sayısının 5 katı oya hükmederdi , gün gelirdi televizyonların en ağırbaşlı yorumcularının konuştuğu programlara bağlanır "bundan sonra Trabzonspor ile ilgili konuşurken daha dikkatli olacaksınız, size Trabzonspor'u bu şekil konuşmayı yasaklıyorum" derdi . Şimdi ise rakip takım futbolcusu için "beğeniyorum ama o bize gelmez" diyor Trabzonspor başkanı, "Aziz Yıldırım, Adnan Polat, Fatih Terim bunlar benim arkadaşlarım" diyor Trabzonspor başkanı gözlerinin içi parlaya parlaya ağızından sular aka aka, yol geçen hanı olan TOKİ için "randevu alamıyorum" diyor Trabzonspor başkanı.
Ben de burdan onlara taraftarın büyük çoğunluğunun hep bir ağızdan söylediği cümleleri söylüyorum artık : "sonuçlar umrumuzda değil ; bizim aşık olduğumuz Trabzonsporumuz, Avni Aker'imiz bu hale düştü ya ; küme düşseydik de bu halleri görmeseydik, bizler sizlerin hakkımızı savunamayacağınıza karar verdik ve bizler hakkımızın yedirilmesine asla ama asla göz yumamayız çünkü biz hiçbir kupamızı HAK YİYEREK ALMADIK, ALMAYI DA İSTEMEYİZ"
Bu başkanı ve yönetim kurulundaki herkesi , bir daha bu kulüpte görev almamak üzere , istifaya davet ediyorum.
bize bu kulüple büyüyen değil, bu kulübü büyütecek insanlar lazım
Bir isyandı Trabzonspor, bir haykırış bir başkaldırış kimi zamansa Türk futbolunu tekeline geçirmiş İstanbul salatanatının tepesinde bir Demokles Kılıcı'ydı adeta.
Bir cehennemdi Avni Aker, korner kazandığı zamanlarda rakip oyuncuların penaltı kazamışçasına sevindiği, stoperlerinin santra noktasında elleri belinde rakip sahada olanları izlediği, kalecisinin ise stoperlere "üşüdüm oğlum biraz geri pas atın" diye haykırdığı bir yerdi Avni Aker, aynı zamanda da en fanatik rakip taraftarların bile ayak basmaya korktuğu "boşver abi bu maçı da tv'den seyrederiz" diyerek kaçındığı bir alandı resmen. Şimdi ise rakip taraftarların marşlarla tribünlerde oynadığı küçüklü büyüklü her takımın gelip neredeyse bize şut çektirmeden ayrıldığı çiçekli bir bahçe misali ...
Korkulan isimlerdi Trabzonspor yöneticileri, gün gelirdi oyuncuların kaçırıldığı dönemlerde çıkar derdiki "bize böyle şeyler yapmaya kalkmayın, biz adama şeftaliyi çekirdeğiyle yuttururuz" , gün gelirdi federasyon seçimlerinde kulübü adına seçili olan delege sayısının 5 katı oya hükmederdi , gün gelirdi televizyonların en ağırbaşlı yorumcularının konuştuğu programlara bağlanır "bundan sonra Trabzonspor ile ilgili konuşurken daha dikkatli olacaksınız, size Trabzonspor'u bu şekil konuşmayı yasaklıyorum" derdi . Şimdi ise rakip takım futbolcusu için "beğeniyorum ama o bize gelmez" diyor Trabzonspor başkanı, "Aziz Yıldırım, Adnan Polat, Fatih Terim bunlar benim arkadaşlarım" diyor Trabzonspor başkanı gözlerinin içi parlaya parlaya ağızından sular aka aka, yol geçen hanı olan TOKİ için "randevu alamıyorum" diyor Trabzonspor başkanı.
Ben de burdan onlara taraftarın büyük çoğunluğunun hep bir ağızdan söylediği cümleleri söylüyorum artık : "sonuçlar umrumuzda değil ; bizim aşık olduğumuz Trabzonsporumuz, Avni Aker'imiz bu hale düştü ya ; küme düşseydik de bu halleri görmeseydik, bizler sizlerin hakkımızı savunamayacağınıza karar verdik ve bizler hakkımızın yedirilmesine asla ama asla göz yumamayız çünkü biz hiçbir kupamızı HAK YİYEREK ALMADIK, ALMAYI DA İSTEMEYİZ"
Bu başkanı ve yönetim kurulundaki herkesi , bir daha bu kulüpte görev almamak üzere , istifaya davet ediyorum.
bize bu kulüple büyüyen değil, bu kulübü büyütecek insanlar lazım