Orijinalini görmek için tıklayınız : Memleket Siirleri
Bakalim aramizda ne kadar yüregindeki dizelere kirlangiç konduran var.
HEY DAGLAR HEY
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P><O:P></O:P>
Hey daglar hey,<O:P></O:P>
Duysaniz feryatlari boyun büker misiniz.<O:P></O:P>
Ellerinizle bulutlari sikip, <O:P></O:P>
Yagmur yapar misiniz.<O:P></O:P>
Agaçlardan ördügünüz saçlarinizi,<O:P></O:P>
Yüreklerdeki feryatlarla yakar misiniz.<O:P></O:P>
Siz ne yaparsiniz.<O:P></O:P>
Kaçkar?larin karli dorugu,<O:P></O:P>
Kartallarin magrur yuvasi,<O:P></O:P>
Neden duymazsaniz feryatlari,<O:P></O:P>
Karadeniz kararir,<O:P></O:P>
Anam kararir,<O:P></O:P>
Yüregim kararir,<O:P></O:P>
Bir yol verin de evime gidiyim.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Yalçin kayalari çevirmissiniz denize,<O:P></O:P>
Birakmissiniz insanimi,<O:P></O:P>
Küçük bir düze,<O:P></O:P>
Ya çikmali, yaz gelince yaylaya,<O:P></O:P>
Ya da düsmeli, kar yaginca denize.<O:P></O:P>
Yaylalarin besigi,<O:P></O:P>
Insanimin umut isigi,<O:P></O:P>
Duy feryatlari duy.<O:P></O:P>
Duy ki boyun bükesin,<O:P></O:P>
Süslenip seni ziyarete gelen sari kiza.<O:P></O:P>
Duy ki boyun bükesin,<O:P></O:P>
Ali Çavus?un,<O:P></O:P>
Ihtiyar sari kizina.<O:P></O:P>
Bak tutmaz artik dizleri,<O:P></O:P>
Çeker uçurumlar, <O:P></O:P>
O büyük gövdeyi.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>Ha düstü düsecek.<O:P></O:P>
Kiyma sari kiza,<O:P></O:P>
Kiyma...<O:P></O:P>
Bil ki yasayamaz Ali Çavus,<O:P></O:P>
Ihtiyar kizi olmadan.<O:P></O:P>
Kim süt verir ona,<O:P></O:P>
Sari kizindan baska.<O:P></O:P>
Bak yagmurlar geliyor,<O:P></O:P>
Nasil tasir sirtindaki,<O:P></O:P>
O büyük kamburu,<O:P></O:P>
Yayla yollarinda.<O:P></O:P>
Kaç cana mezar oldunuz,<O:P></O:P>
Bir kere de yol verin insanima,<O:P></O:P>
Ulassin zirveye...
(Kutoz 06.07.2001)
Edited by: kutoz
<H1 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 54pt; tab-stops: 54.0pt">KURTULUS<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /></H1>
Martisiz bir sehirde
Denizi çiziyorum...
Önce bir mendirek,
Balikçi mendiregi,
Ucunda beyaz bir fener ile,
denize yay çizerek kivriliyor.
Içinde rengarenk balikçi sandallari,
Aglarini günese sermisler,
Ögleden sonra çikacaklari av için...
Balikçilar,
Uzun burunlu,
Yorgun yüzlü,
Komik siveli balikçilar.
Hararetli bir sekilde,
Kendi aralarinda konusuyorlar.
Tanimayanlar,
Fikra anlattiklarini düsünür.
En yaslisi, gençleri uyariyor;
?hava patladi, patlayacak,
hacan bugün çikmayun paluga?
gülüyor gençler;
?Temel emice, habu havada
patlasa patlasa, Memecanin göbegi patlar?
günes tepeyi bir saat asinca
çalistirdilar sandallari
pit pit pit pit pit pit....
açildilar mendiregin ucundan,
mavi sulari bagrinda barindiran
ismi kara rengi lacivert denize...
Çok geçmeden yol aldilar,
mezgit adasina.
Geride biraktiklari mendirek,
gözükmüyordu artik.
Gençlerin en büyügü Halit Reis,
Seslendi arkadasina,
patlayip gelen firtinayi haber vermek için...
Sesi kendine döndü,
rüzgarla birlikte.
Baska çaresi yoktu,
dümeni mendirege kirmaktan.
Tam yol verdi ihtiyar sandala,
Bir hisimla atildi kurtulusa,
ihtiyar sandal.
Arkaya dönüp bakinca Halit Reis,
firtinanin içinde batip çikan,
arkadasini gördü.
Sandal kara deniz içinde,
bir pruvayi gösteriyordu,
bir yekeyi...
Yapacak birseyi yoktu Reisin,
arkadasi için dua etmekten baska.
Halit Reis usulca döndü mendiregin ucunu,
Sahildeki merakli gözleri gördü karsisinda,
?Pen size demedum mi, bu hava patlar diye?
söze girdi Temel Emice.
Halit Reis?te kurtulusun sevince,
Geride biraktigi arkadasinin üzüntüsü...
Firtina siddetini artirdikça artiriyor,
Mendiregin içindeki sandallari bile,
Ürkütüyordu...
Zaman firtinadan hizli akiyordu,
Dalgalar içinde kalan genç balikçidan,
haber alinamiyordu,
Mendirekte kalabalik artiyordu,
tasa ve umutsuzlukla birlikte...
Agitlar yükselmeye baslamisti,
genç balikçinin anasindan...
?Ah gene geldi yaz baslari,
donandi yaylalarim,
sen gelmedin ag ogul,
yanar yanar aglarim?
firtina yerini,
yeniden parlak günese birakmis,
agitlar mendiregi sarmisti...
bir ses duyulur,
mendiregin ucundaki fenerden,
?Geliy, geliy...
firtinayi yarmis da geliy...?
alkislar yükseldi kalabaliktan,
agitlar yerini neseli türküye birakti;
?Kayugu attum suya,
su çikti kaynalara,
çokta güzel degilsun,
pakaysun aynalara?
Genç balikçi mendiregin burnunu dönüp,
yaklasti kalabaliga,
yorgun sandaliyla pit pit pit pit pit...
Önce anasi kucakladi oglunu,
Üzerindeki firtinanin izine aldirmadan.
Balikçi yardi kalabaligi.
Kosarak atildi birinin boynuna,
Önce öptü nasirli ellerini,
Sonra ihtiyar yüzünü.
Temel emiceden baskasi degildi,
eli ve yüzü öpülesi,
o büyük insan
(Kutoz-25.02.2001)
Not: Nazim Hikmet'in "Arhavili Ismail" siirinden etkilenilmistir.
baris_aykan
25.08.2005, 01:29
Seni Duslemek
Bu sehirde siginagim olurmusun desem sana
Yoksa bakip dursam mi öylece gözlerine
Söz etsek acidan, hüzünden ve senden
Günese karsi tutsam ellerinden.
Serçe kanatlarinda tasisak mi sevdalari
Yoksa orkidelerimi bitirsem avuçlarinda
Her sabah taksam sana zümrütten küpeler
Seni düslemek bile her seye deger.
Kuytularimizda saklasak mi bahari desem
Yoksa konusmadan sussak mi öyle
Bölsek zamani kusluk vakti bir yerinden
Her gece düsersin yüregime en derinden.
Edited by: baris_aykan
DAVET
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kisrak basi gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, disler kenetli, ayaklar çiplak
ve ipek bir haliya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansin el kapilari, bir daha açilmasin,
yok edin insanin insana kullugunu,
bu dâvet bizim....
Yasamak bir agaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardesçesine,
bu hasret bizim...
Nazim Hikmet... Büyük sair...
Memleket isterim Gök mavi, dal yesil, tarla sari olsun; <?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Kuslarin çiçeklerin diyari olsun.
Memleket isterim Ne basta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardes kavgasina bir nihayet olsun.
Memleket isterim Ne zengin fakir ne sen ben farki olsun;
Kis günü herkesin evi barki olsun.
Memleket isterim Yasamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir sikayet ölümden olsun.
Cahit SItki Taranci
<TABLE id=Autonumber4 style="BORDER-TOP-WIDTH: 0px; BORDER-LEFT-WIDTH: 0px; BORDER-BOTTOM-WIDTH: 0px; BORDER-COLLAPSE: collapse; BORDER-RIGHT-WIDTH: 0px" borderColor=#111111 height=1 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" border=1>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="44%" height=19>Anadolu Türküsü - Gültekin Samanoglu</TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="44%" height=1>
<TABLE id=Autonumber40 style="BORDER-TOP-WIDTH: 0px; BORDER-LEFT-WIDTH: 0px; BORDER-BOTTOM-WIDTH: 0px; BORDER-COLLAPSE: collapse; BORDER-RIGHT-WIDTH: 0px" borderColor=#111111 height=24 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" border=1>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width=100 colSpan=14 height=10></TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="100%" colSpan=14 height=10>
Eski içlenisler yeni özlemde durmus,
Durmus; gözler ki karada, eller ki ak'ta.
Kara'da az ömür, ak'ta soguk dösekler;
Aglatmis Anadolu'yu bir hain yasak,
Yasak da yasak, yasak da yasak, yasak da...
Daginik özlemler bir iç çekiste sakli,
Sakli: yagmur ki bulutta, yel ki yaprakta.
Yagmurda bereket, yelde durulu denkler;
Kavurmus Anadolu'yu bir hain kurak
Kurak da kurak, kurak da kurak, kurak da...
Körpe iççekisler bir beklenene sözlü,
Sözlü: tarla ki suda, tohum ki basakta.
Tarlada nadas, tohumda çarpar yürekler;
Sarmis Anadolu'yu bir bitmeyen merak,
Merak da merak, merak da merak, merak da...
Uzun bekletisler harmanlarla nisanli,
Nisanli: ay ki gökte, günes ki toprakta.
Toprakta gelinli kagni, gökte melekler;
Avutmus Anadolu'yu bir kara kavak,
Kavak da kavak, kavak da kavak, kavak da...
Küçük harmanlar hep büyük çocuga gebe,
Gebe: torun ki basta, yavru ki kucakta.
Yavruda agit, torunda bütün dilekler;
Baglanmis Anadolu'yu bir tatli adak,
Adak da adak, adak da adak, adak da...</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>smileys/smiley1.gif
<TABLE id=Autonumber4 style="BORDER-TOP-WIDTH: 0px; BORDER-LEFT-WIDTH: 0px; BORDER-BOTTOM-WIDTH: 0px; BORDER-COLLAPSE: collapse; BORDER-RIGHT-WIDTH: 0px" borderColor=#111111 height=1 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" border=1>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="44%" height=19>Türkiyemiz - Ümit Yasar Oguzcan</TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="44%" height=1>
<TABLE id=Autonumber40 style="BORDER-TOP-WIDTH: 0px; BORDER-LEFT-WIDTH: 0px; BORDER-BOTTOM-WIDTH: 0px; BORDER-COLLAPSE: collapse; BORDER-RIGHT-WIDTH: 0px" borderColor=#111111 height=24 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" border=1>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width=100 colSpan=14 height=10></TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none" width="100%" colSpan=14 height=10>
Dolastim Türkiye'yi karis karis
Adamlar gördüm alni açik
Elleri ekmek kavgasindaydi yaz, kis
Düsünceleri geceler gibi karanlik
Adamlar gördüm anlasilmamis
Dolastim Türkiye'yi adim adim
Kadinlar gördüm bakir çehreli
Dilekleri sonsuz, zevkleri yarim
Kadinlar gördüm agirbasli, terbiyeli
Güzellik ne imis anladim
Dolastim Türkiye'yi sokak sokak
Çocuklar gördüm saz benizli, sitmali
Çocuklar gördüm gamdan kederden uzak
Dedim: Insan her yasta çocuk olmali
Her seye ragmen güzel yasamak
Dolastim Türkiye'yi bahçe bahçe
Mersin'de portakal, Nigde'de elma yedim
Hazlar duydum gül yapragindan ince
Isçi kadinlarla türkü söyledim
Bahçelerde paydos vakti gelince
Dolastim Türkiye'yi sehir sehir
Evler gördüm sazdan kerpiçten
Açtim kapilarini bir bir
Kapkara bir dumandi bacalarda tüten
Anladim ki evler tekin degildir
Dolastim Türkiye'yi uzak yakin
Camileri, hanlari, köprüleriyle
Duydum masalini eski zamanlarin
Agladim hüzün dolu türküleriyle
Taslara ruh veren insanlarin
Dolastim Türkiye'yi deniz deniz
Balikçi kayiklarinda sabahi ettim
Zevkler tattim köpükler gibi deniz
Denizlerde sarhos oldum, sahilde hora teptim
Denizleriyle bir baska güzeldi Türkiye'miz
Dolastim Türkiye'yi mezar mezar
Zamana hükmeden taslar gördüm
Ta Ardahan'dan Edirne'ye kadar
Kesilmis, fakat egilmemis baslar gördüm
Kolu bir yerde, bacagi bir yerde yatar
Dolastim Türkiye'yi yürek yürek
Gördüm insanlarinda hürriyeti
Kovanlarinda islemisler petek petek
Güzelligi, dogrulugu, iyi niyeti
Dedim: Mümkün degil Türkiye'yi sevmemek
Dedim: Hemsehrilerim, kardeslerim
Aydin olsun yarini hepinizin
Sizin için göz nurum, alim terim
En iyi insanlari namuslu Türkiye'mizin
Sizinle yasayip, sizinle ölmek isterim</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>smileys/smiley9.gif
albayrak
02.09.2005, 08:25
BEN SENI OLUMUN OTESINE TASIRKEN&nbs p;&nbs p;&nbs p;&nbs p; Ucusurdu kelebekler namlu uclarinda&nb sp;&nb sp;&nb sp;&nb sp; bilirdim yarinlar bize uzak kalirdi  ;  ;  ;  ; uzatamazdim ellerimi o karanliklara ama severdim yinede seni&n bsp;&n bsp;&n bsp;&n bsp;&n bsp; severdim o en olmekli halini...
albayrak
02.09.2005, 08:31
memleket ozlerim adi hasret olmasaydi&nb sp;&nb sp;&nb sp;&nb sp; her kaldirimin...  ;  ;  ;  ;  ;  ;  ; gozlerimde tutmeseydi koy yollarim&nbs p;&nbs p;&nbs p;&nbs p; aklimda kalmasaydi denizinin mavisi yada hic gormeseydim o yesili ondan olsa gerek vurgunum topraga  ;  ;  ;  ; ondan olsa gerek vurduarda gomduler&nbs p;&nbs p;&nbs p;&nbs p; benide bu diyarlara...
zisinoli
02.09.2005, 09:12
Arkadaslar Karadeniz ile ilgili siirler yazarsaniz seviniriz. Anlami olur. Baska siirler de güzel ama onlari her yerde bulabiliyoruz zaten-açilan bu baslikta memleketimizin siirlerini ya da kendi yazdigimiz siirleri yazarsak inanin bu basliga isteyerek girecegiz. Sanirim anlatabildim.
Emiroğlu
02.09.2005, 14:46
Bunu bana bir arkadasim mesaj atmisti.Özel bir arkadasim smileys/smiley9.gifsmileys/smiley19.gif
BOZTEPE'DE BIR YAGMUR DÜSER TOPRAGA
ZIGANA'YI SIS BASAR
YOROZ'DA DENIZ VURUR KIYIYA
FAROZDA KAVGA ÇIKAR
VE BEN GANITA'DA KI BIZI DÜSÜNÜRÜM
GÜNES DOGARKEN TRABZONA....
Sizce nasil?Edited by: lazoliii
LIMAN
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Öyle kadinlar gördüm ki,<O:P></O:P>
Belleri incecikti.<O:P></O:P>
Ama hiçbiri,<O:P></O:P>
Boztepeden bakildiginda,<O:P></O:P>
Denize uzanan liman gibi <O:P></O:P>
Kivrak degildi.
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
30.11.2001
KAPTAN
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Komsular ziyaret edince annemi,<O:P></O:P>
Evin önündeki<O:P></O:P>
Armut agacina çikar,<O:P></O:P>
Denizden geçen gemileri izlerdim.<O:P></O:P>
Düsünce yüregime<O:P></O:P>
Kaptanlik sevdasi<O:P></O:P>
Annemin tohumluk için ayirdigi<O:P></O:P>
Salataliklardan<O:P></O:P>
Filolar yapardim<O:P></O:P>
Seneye maglup <O:P></O:P>
Olacagimi bilmeden.
<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
30.11.2001
KARADENIZE AGIT
<O:P></O:P>
Besikdüzü?nde ölen canlara agit...
<O:P></O:P>
Hey gidi Karadeniz hey!<O:P></O:P>
En son kaç taka yuttun,<O:P></O:P>
kaç insani yetim biraktin.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Kemençenin gaydesine, <O:P></O:P>
Horon kurup,<O:P></O:P>
Açilinca denize,<O:P></O:P>
Agitlarla göndermedin mi onlari sen<O:P></O:P>
Besikdüzü?ne.<O:P></O:P>
Bahar bayrami var dediler,<O:P></O:P>
Çoluk çocuk .<O:P></O:P>
Indiler köylerden yaliya,<O:P></O:P>
Ve doldurdular, Ali Reisin takasini,<O:P></O:P>
Türkülerle, kahkahalarla.<O:P></O:P>
Dönünce mendiregin ucunu,<O:P></O:P>
Yenik düstüler,<O:P></O:P>
Öfkeli Karadenize,<O:P></O:P>
Bir mayis günü.<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Ne istedin yarali denizim,<O:P></O:P>
O taze eskinlerden.<O:P></O:P>
Ne istedin yetim denizim,<O:P></O:P>
Cefakar kadinimizdan.<O:P></O:P>
Doydun mu acaba,<O:P></O:P>
Onca insana mezar olunca.<O:P></O:P>
Doydun mu...<O:P></O:P>
<O:P></O:P>
Mayis ayi gelende,<O:P></O:P>
Geride biraktigin yetimler,<O:P></O:P>
Besler seni artik,
göz yaslariyla.
<O:P></O:P>
07.11.2001<O:P></O:P><O:P></O:P>
(Kutoz)<O:P></O:P>Edited by: kutoz
zisinoli
04.09.2005, 15:25
KUTOZ kardes sen mi yazdin bu siirleri. Sanirim alinti degil ve senin çalismalarin. Oldukça hos ve devam etmen gerektigini düsünüyoruz. smileys/smiley32.gif
KUTOZ kardes sen mi yazdin bu siirleri. Sanirim alinti degil ve senin çalismalarin. Oldukça hos ve devam etmen gerektigini düsünüyoruz. smileys/smiley32.gif
Tesekkür ederim ilgine. Biraz uzun ama, bunu da senin takdir duyguna siginarak eklemek istiyorum asagiya. smileys/smiley2.gif
BIR ÇINARIN ARDINDAN
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Hava Nene;
Yine geldi kis aylari.
Sen;
yagislarin gelmesiyle,
azacak romatizmandan çok,
firinli sobanda yakacagin
odunun telasindasin.
Erkenden kalkip,
yollara düsüyorsun,
karadag ormanindan
Odun yapmak için.
O agaç senin, bu agaç benim,
bir bir ziyaret ediyorsun
ihtiyar agaçlari,
Ve bulunca kirik dallari,
bir bir kesiyorsun,
tedavi eder gibi.
Oysa;
hiç kimse senin kadar,
ana degildi agaçlara.
Acimadan deviriyorlardi,
o tarih gibi agaçlari.
Yine bir kis hazirligi için,
alip da yük ipini,
kusluk vaktinde,
tutmustun Karadag ormaninin yolunu.
Ayagindaki kara lastiklerle,
çamura bata çika ilerliyordun,
patika yollardan.
Hava çiseliyormus,
yerler çamurmus,
Yildirabilir miydi seni,
bu kutsal görevinden.
Ibadetindi senin,
sardigin odunlarla,
kisi karsilamak.
Ah Hava Nene ah!
Nereden bilebilirdin ki,
kestigin odunlarin
hayata son nefesini veren
o koca bedeni,
yikamak için,
yanan ateste kullanilacagini.
Nereden bilebilirdin ki!
17.10.2001 (Kutoz)
Kutoz kardes.Ne diyeyim bilmem.Yüregine saglik.Eski kadinlari düsünüyorum da (annem ve babaannem dahil) simdikilerden bir bok olmaz vallahi.
Kutoz özel bir ricam var.Varsa baska siirlerin bi zahmet gönderebilirmisin bu kardesine
muhisk@hotmail.com
KARADENİZLİDİR
Bölgesi zahmetli gövdesi hareketli
Yöresi sisli yüreği hislidir
Gönlü beyaz gözü kara
sözünün eri özünün generalidir
Duruma göre deli duruma göre velidir
Aşk onun için var oluş içgüdüsüdür
Sevda çekmesi ise
sosyal yaşamın törpüsüdür
İnaçı ve harika bir teknolojidir
Kaybetmekten korkmaz işinin ehlidir
Çalışkanlığı genetik olduğundan
Kazanmak onun karakteridir
Onun burnunun büyüklüğü
Kibri değil kimliğidir
Olumlu işler yapar olumsuzlar yıkar
Evinin bacası eğri olsa da
Dumanı doğru çıkar
Temel besin maddeleri lahanadır mısırdır
Hamsidir muhlamadır
Gerçi bütün nimetleri sever
Hatta hıyarı bile sever
Fakat hıyarlığı hiç sevmez
Haksızlıklara karşı
Kaçkar dağı gibidir eğilmez başı
Öfkesi gökgürültüsü sevgisi yağmur gibidir
Bakışları bazen yayla çiçeği
Bazen de ısırgan otu gibidir
Ne eğriliği sever
Ne de eğri bir ferdi
Şayet yılan doğru gitseydi
Yılanıda severdi
Çicekleri böcekleri ve de kelebekleri
Severken bile incitmez
Fakat Kelebek kostümü giymiş
Akrepleri hiç sevmez !
Yakmayan ateştir aydınlatan kordur
o adeta seyyar bir trafodur
Enerjisi ne biter ne de söner
Zira vatanına sevgisi kadınına sevdası
Onu devamlı şarz eder
O kimseyi kendine güldürmez
Ancak onun kendisini fıkra yapması
Kendini aşması ve çağdaş karizmasıdır
O dünya denen tiyatro sahnesinde
Ücretsiz doğal bir sanatçıdır
Verilen sözdür yürekten özdür
Aklıyla hürdür karanlık değil gündür
Bazen diken bazen güldür
İnançtır Allahına
Sevgidir insanına
Sevdadır vatanına
DİŞİSİNE FADİME ERKEĞİNE TEMEL DENİR
İŞTE O.... KARADENİZLİDİR..
denizci
dalgayım bu gece dalga.
çakırım birazda
çarparım sahile ıslak ve pullu,
ıslansa her yanın benle ne olur.
bazen takayım küreği kırık.
çakırım birazda
yol alırım dokuz kuvet,
tutulsan kancama ne olur.
limanım feneri sönmüş.
çakırım birazda
önceleri bir sönüp yanardım,
ışısan yüreğime ne olur.
denizden emekli kaptanım.
çakırım birazda
sürdüler beni uzağım denize,
martı olup gelsen ne olur….
1.7.2003 samsun
ÇOCUKLUĞUM
gece yeşil
tütünde hayellerimde,
rum evlerinde bıraktığım milelerimde.
Çocukluğum gizlendiği yerden çıktı
dans ediyor odalarda şarapçı agopla,
titreyen yüreğimmi mum ışığımı.
camlara dokunsam kaybolurdum.
saklambaç oynardım kelebekler vardı;
uçuşurdu saçlarım bile rüzgarında,
kelebek senden sen benden saklanırdın
önce yağmur düşerdi, sonra;
yapraklar ve tüyleri siyah martı,
aldırmazdı istavrit. karga zannederdi martıyı
kargada penceredeki sabunları peynir.
çocukluğumda ikibuçukliraya aldığım
golden sakızlarını aşırırdı buzdolabından kardeşim
ben ona kızardım, sonra kendime,
babam banada kızmıştı bir pazar sabahı
anlatamadım ona yıllarca.
Sattığım sakızlarla cepli pantolon alacağımı
Hem kardeşime hem bana…
21.9.2003 samsun
alacaklı
deniz aldı alacağını
ne bana kaldı ne sana
sessizce, simsiyah, inceden.
martı denize kondu ,
bana döndü yüzünü,
sustuk.
düğümlenen ipe döndük
o uçtu, uçtu, seyrettim.
yürüdük ıslandık çocuk gibi,
ağladık,
ağladım çocuktum.
ellerini uzattı ben uzandım,
kumlar aynaya dönüştü
dokundum
sen kırıldın kuma dönüştün
ve deniz aldı alacağını……
samsun-2003
Bozkırın ortasında medeniyet beşiği
Buradan arşa çıkar evliyanın ışığı
Saymakla tükenir mi ozanları, aşığı
Veyselle aşka geldim, Ruhsatiyle doluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum
Alevi, Sünni kardeş, kardeşliği biliriz
Vatan için yaşarız, vatan için ölürüz
Provaka etmeyin bir araya geliriz
Veyselle aşka geldim, Ruhsatiyle doluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum
Özümde yiğitlik var, haksızlığa gelemem
Zulme suskun kalıp ta dilsiz şeytan olamam
Dostlarım ağlar iken kahkahayla gülemem
Yanlışa isyan eden Pir Sultan, Köroğluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum
Yıldırım'ın geldiği Osmanlı şehiriyim
Kızılırmakla coşan bereket nehiriyim
Her ilmin merkeziyim batıni, zahiriyim
Orta Asyadan gelen Oğuzların koluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum
Çifte Minaresiyle eder dine şehadet
Gökmedrese, şifaiye Selçukludan emanet
Kitabında yer almaz kalleşlik ve ihanet
Talibi'ye meftunum, Ali İzzet'e deliyim
Sivas benim vatanım, ben sivas'ın oğluyum
Cumhuriyet temeli sağlam örüldü burda
Kurtuluş Savaşına karar verildi burda
Bir millet şaha kalktı, tekrar dirildi burda
Özgürlük çinarının yaprağıyım, dalıyım
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum
vBulletin v4.2.5, Copyright ©2000-, Jelsoft Enterprises Ltd.