Gamze
05.10.2009, 10:43
24.09.2009 – Perşembe
Karmaşık duygularla atıldı ilk adımlarımız…
Çeşitli aksiliklerle birkaç kez değişen buluşma tarihi en nihayetinde belirlenmişti neyse ki. Geriye ilk adım kalmıştı…
Site girişinde elimizdeki çiçekleri ve Bordo-Mavi atkımızı fark eden güvenlik görevlileri:
- İsmail beye mi?
diye sordu… “Evet” dedik, “İsmail ağabeyimize…”
Kapıyı çaldık, açıldı gülümseyen yüzlere. Ve duygulu bir sohbet akşamı böylece başladı.
**
Trabzonspor Taraftar Ödülleri’nin üçüncüsünde, BMN Cemil Usta Özel Ödülü'nü takdim etmek için Trabzonspor’umuzun efsane futbolcusu İsmail Gökçek’in evindeydik. Sitemiz Genel Koordinatörü Çakır Kakışım ile ben İsmail ağabeyimizin ve sevgili eşi Adalet hanımın misafiri olduk.
Sıcacık bir karşılama sonrası sohbetimize başladık, ilk olarak tüm üyelerimizin selamını ileterek İsmail ağabeyimize…
Yeni bir teknolojik sistem sayesinde kolaylıkla iletişim kurabiliyordu İsmail ağabeyimiz bizlerle. Dizüstü bilgisayar, bir “göz” ve metal bir plaka vasıtasıyla rahatlıkla söylemek istediklerini yazabiliyor ve daha sonra bunları sesli şekilde iletebiliyordu. Bu sayede oldukça keyifli ve bol çeşitli sohbet imkânı bulduk.
Önceliğimiz tanışmaktı elbette. Kendimizi tanıttık, selamlarımızı ilettik. Orda bulunmaktan ötürü memnuniyetimizi anlattık. İsmail ağabeyimiz de bu ziyaretten dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. Bu noktadan sonra yavaş yavaş Trabzonspor’a kaydı sohbetin yönü elbette. Trabzonspor’du bizi bir araya getirmiş olan, Trabzonsporluluktu en büyük ortak nokta ne de olsa... Ve şimdi karşımızda büyük Trabzonspor’umuzun unutulmaz futbolcularından biri duruyordu, efsane İsmail Gökçek.
Takımımızın son durumunu sorduk İsmail ağabeyimize. “Fena değil, ama biraz daha zamana ihtiyacı var” dedi. “Hoca yeni; basit bir iş değil hoca değişikliği.”
Yine de takımın oyun taktiğini eleştirmeden edemedi İsmail ağabey; “Ancak hoca yanlış oynatıyor takımı. Uzun toplarla defansın arkasına adam kaçırmak istiyor ama bunu yapacak oyuncuları yok. Bu da takımın balansını bozuyor.”
Gol sorunundan konuşurken, söz Hamdi’ye (Hamdi Aslan – Küçük Hamdi) geliyor.
“Hamdi fırsatçıydı ceza alanında, çok iyi bir golcüydü” diyor…
Söz eskilerden açılmışken, Trabzonspor'da forma giydiği yıllarda en beğendiği futbolcumuzu soruyoruz kendisine. Tereddütsüz "Hami" yanıtını veriyor.
“Bence Hami dünya yıldızı olacak yetenekte bir futbolcuydu ama o büyük düşünmedi Trabzon’u yeterli gördü. Yurtdışına çok geç çıktı, zaten çok da duramadı, Trabzon'u özledi ve geri döndü.” diyor İsmail Gökçek.
Derken unutulmaz maçlarımızı konuşmaya başlıyoruz. Elbette, en büyük zamanı 4-3'lük Olympic Lyon zaferimize ayırıyoruz. İsmail ağabeyimizin gözleri ışıldıyor söz bu maçtan açılınca. O yıllarda takım oyununu çok iyi oynadığımızı, herkesin birbirinin eksiklerini tamamladığını ve birbirini çok seven, dışarıda da çok iyi anlaşan insanlardan kurulu bir takım olduğumuzu anlatıyor. "Başarımızın sırrı buydu" diyor. İsmail ağabeyin asistini yaptığı dördüncü golün hikayesini dinleme mutluluğunu yaşıyoruz, golün kahramanından. Derken Adalet Hanım söze giriyor ve İsmail ağabeyin şanssız bir şekilde turu yitirdiğimiz Kopenhagen maçının üzüntüsünü halen yaşadığını belirtiyor. İsmail ağabeye, kendisinin oynadığı dönemde kazanılan zaferlerin ve daha biraz önce sözünü ettiğimiz Olympic Lyon maçlarının bizim için çok daha önemli olduğunu, bu maçların takımımıza her zaman hatırlanacak bir değer kattığını bir kez daha ifade ediyoruz. İsmail ağabey, gülümsüyor bir kez daha.
Bu sırada yine bugüne dönüyoruz. “Rakiplerimiz de muhakkak düşüş yaşayacaklar. Ama kadrolarının bizden daha iyi olduğu bir gerçek.” Diyor. Adalet hanımın “Tekrar şampiyon olur muyuz İsmail?” sorusuna “Oluruz tabii ki. Ama şampiyonluk öyle kolay değil. Oyun taktiği, oyun anlayışı çok önemli” diye yanıt veriyor. Ve tabii ki laf burada kente ve taraftara da geliyor.
“Ben her zaman söylerim Trabzonlunun sevgisi de öfkesi de çok büyük. Zaten Trabzon’un kurtulması Trabzonluların Trabzonspor’u kurtarmaktan vazgeçmelerine bağlı” diye vurguluyor. Bize de söz kalmıyor haliyle…
Derken İsmail ağabey bizim görüşlerimizi de merak ediyor, soruyor. Ersun Yanal’ın gidişinin yanlış olduğunu söylüyoruz. “Bence de gitmemeliydi” diye görüş bildiriyor.
Adalet Hanım da futbolun çok içinde elbette. Kendi dönemlerinde futbolcuların müthiş bir birlik kurduğunu, ailece herkesin görüştüğünü, çok güzel bir hava olduğunu anlatıyor bizlere. Trabzon’da geçirdiği 4-5 seneyi asla unutamayacağını söylüyor. “Biz Trabzonlu değiliz biliyorsunuz. Ama bu bir şeyi değiştirmez. Hepiniz gibi Trabzonluyuz biz de” diyor. İsmail ağabey burada söze karışıp “Trabzon’u sadece Trabzonluların görmek takımı Trabzon’a hapsetmekten başka bir şey değil oysa Trabzonspor bir dünya takımı. Bu düşünce yanlış” diyor haklı olarak.
Bir yandan çaylarımızı yudumlarken diğer yandan sohbete devam ediyoruz. İsmail ağabeyimizin öncülüğünde kurulan ve hali hazırda başkanlığını da yaptığı ALS-MNH Derneğinin faaliyetlerinden konuşuyoruz. İsmail ağabeyin kendi durumunda olan diğer insanlara yardımcı olabilmek için her gün, hiç aksatmadan, Adalet Hanım ile birlikte dernek merkezine gittiğini ve yoğun bir şekilde çaba sarfettiğini öğreniyoruz, duygulanıyoruz. Kendilerine nasıl destek olabileceğimizi soruyor ve yanıtlarını alıyoruz. İletişim bilgilerimizi birbirimize veriyoruz karşılıklı olarak.
Ve artık sıra ödülümüzü vermeye geliyor.
Trabzonspor Taraftar Ödülleri’nden bahsederek kendisinin bizler için çok önemli olduğunu, unutulmazlarımızdan biri olduğunu belirtip üyelerimiz adına BMN Cemil Usta Ödülü'nü kendisine takdim ediyoruz.
O zamana kadar sohbeti ve esprileriyle yüzümüzü güldüren İsmail ağabeyimiz bu kez ağlatıyor bizleri. Sanırım o anı sadece yaşayarak anlayabilirsiniz… O kadar duygulanıyor ki ağabeyimiz, efsanemiz… Gözleri doluyor ve herkese teşekkürlerini iletiyor. Ve bu sırada ödülün aslında daha bir anlamlı olduğunu öğreniyoruz İsmail ağabeyimizin şu sözleriyle:
“Benim için çok anlamlı bir ödül bu. Cemil ağabey benim asker arkadaşımdı. Karagücü’nde beraber top oynadık. Belki de Trabzonspor’a gelmemde etkisi olmuştur. Cemil ağabey futbolumu çok beğenirdi.”
Ödülünü kendisine takdim ederken, hediye olarak getirdiğimiz atkımızı boynuna takmamızı istiyor ve bu şekilde gülümsüyoruz kameramıza. Gecenin sonuna doğru artık aile eşrafından İsmail Gökçek hayranı olanların selamlarını iletiyoruz fırsattan istifade ederek biraz da… Duvarlardaki fotoğrafları inceliyoruz birlikte, hatıra fotoğrafları ekliyoruz bunlara…
Ayrılmadan önce İsmail ağabeyimizin söyledikleri bir kere daha hepimizi duygulandırıyor. Her zamanki gibi yine sergilediği dimdik duruşuyla söylüyor İsmail Gökçek:
“Yaşadıkça yüzümden gülümseme eksik olmayacak. Çünkü ben hayata hep olumlu baktım, öyle de olacak bundan sonra.”
Ziyaretin kısası makbuldür derler, fakat o misafirperverlik ve güzelim sohbeti bırakmak pek kolay olmadı. Ayrılırken tekrar tekrar teşekkürleşiyoruz karşılıklı. Yeniden rahatsız edeceğimizi söylüyoruz ve yeniden davet ediliyoruz. :)
Yakın zamanda tekrar buluşmak üzere sözleşip ayrılıyoruz. Son olarak İsmail ağabeyimiz “Teşekkür ederim geldiğiniz için. Tüm Bordomavi.net’e çok selamlar” diyor ve ağabeyimiz ile değerli eşi Adalet hanıma veda ediyoruz.
Taraftar ödüllerimizin ilki, anlamı daha da kuvvetlenerek ve hepimizi duygulandırarak sahibine ulaşmış oluyor böylece…
http://www0.mediafire.com/imgbnc.php/00e3c6bd7dfd53959ca78d8ea95921775g.jpg (http://[URL]http://www.mediafire.com/imageview.php?quickkey=tl1nndgnm1m&thumb=4)
http://www2.mediafire.com/imgbnc.php/6410cdfe3b57d8db9fc982b27c7c9d2e5g.jpg (http://[URL]http://www.mediafire.com/imageview.php?quickkey=dgyxnlzzn3m&thumb=4)
http://img198.imageshack.us/img198/3113/img00123200909241936.jpg
http://img269.imageshack.us/img269/1860/img00128200909241944.jpg
http://img14.imageshack.us/img14/7007/sonimg00127200909241938.jpg
Karmaşık duygularla atıldı ilk adımlarımız…
Çeşitli aksiliklerle birkaç kez değişen buluşma tarihi en nihayetinde belirlenmişti neyse ki. Geriye ilk adım kalmıştı…
Site girişinde elimizdeki çiçekleri ve Bordo-Mavi atkımızı fark eden güvenlik görevlileri:
- İsmail beye mi?
diye sordu… “Evet” dedik, “İsmail ağabeyimize…”
Kapıyı çaldık, açıldı gülümseyen yüzlere. Ve duygulu bir sohbet akşamı böylece başladı.
**
Trabzonspor Taraftar Ödülleri’nin üçüncüsünde, BMN Cemil Usta Özel Ödülü'nü takdim etmek için Trabzonspor’umuzun efsane futbolcusu İsmail Gökçek’in evindeydik. Sitemiz Genel Koordinatörü Çakır Kakışım ile ben İsmail ağabeyimizin ve sevgili eşi Adalet hanımın misafiri olduk.
Sıcacık bir karşılama sonrası sohbetimize başladık, ilk olarak tüm üyelerimizin selamını ileterek İsmail ağabeyimize…
Yeni bir teknolojik sistem sayesinde kolaylıkla iletişim kurabiliyordu İsmail ağabeyimiz bizlerle. Dizüstü bilgisayar, bir “göz” ve metal bir plaka vasıtasıyla rahatlıkla söylemek istediklerini yazabiliyor ve daha sonra bunları sesli şekilde iletebiliyordu. Bu sayede oldukça keyifli ve bol çeşitli sohbet imkânı bulduk.
Önceliğimiz tanışmaktı elbette. Kendimizi tanıttık, selamlarımızı ilettik. Orda bulunmaktan ötürü memnuniyetimizi anlattık. İsmail ağabeyimiz de bu ziyaretten dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. Bu noktadan sonra yavaş yavaş Trabzonspor’a kaydı sohbetin yönü elbette. Trabzonspor’du bizi bir araya getirmiş olan, Trabzonsporluluktu en büyük ortak nokta ne de olsa... Ve şimdi karşımızda büyük Trabzonspor’umuzun unutulmaz futbolcularından biri duruyordu, efsane İsmail Gökçek.
Takımımızın son durumunu sorduk İsmail ağabeyimize. “Fena değil, ama biraz daha zamana ihtiyacı var” dedi. “Hoca yeni; basit bir iş değil hoca değişikliği.”
Yine de takımın oyun taktiğini eleştirmeden edemedi İsmail ağabey; “Ancak hoca yanlış oynatıyor takımı. Uzun toplarla defansın arkasına adam kaçırmak istiyor ama bunu yapacak oyuncuları yok. Bu da takımın balansını bozuyor.”
Gol sorunundan konuşurken, söz Hamdi’ye (Hamdi Aslan – Küçük Hamdi) geliyor.
“Hamdi fırsatçıydı ceza alanında, çok iyi bir golcüydü” diyor…
Söz eskilerden açılmışken, Trabzonspor'da forma giydiği yıllarda en beğendiği futbolcumuzu soruyoruz kendisine. Tereddütsüz "Hami" yanıtını veriyor.
“Bence Hami dünya yıldızı olacak yetenekte bir futbolcuydu ama o büyük düşünmedi Trabzon’u yeterli gördü. Yurtdışına çok geç çıktı, zaten çok da duramadı, Trabzon'u özledi ve geri döndü.” diyor İsmail Gökçek.
Derken unutulmaz maçlarımızı konuşmaya başlıyoruz. Elbette, en büyük zamanı 4-3'lük Olympic Lyon zaferimize ayırıyoruz. İsmail ağabeyimizin gözleri ışıldıyor söz bu maçtan açılınca. O yıllarda takım oyununu çok iyi oynadığımızı, herkesin birbirinin eksiklerini tamamladığını ve birbirini çok seven, dışarıda da çok iyi anlaşan insanlardan kurulu bir takım olduğumuzu anlatıyor. "Başarımızın sırrı buydu" diyor. İsmail ağabeyin asistini yaptığı dördüncü golün hikayesini dinleme mutluluğunu yaşıyoruz, golün kahramanından. Derken Adalet Hanım söze giriyor ve İsmail ağabeyin şanssız bir şekilde turu yitirdiğimiz Kopenhagen maçının üzüntüsünü halen yaşadığını belirtiyor. İsmail ağabeye, kendisinin oynadığı dönemde kazanılan zaferlerin ve daha biraz önce sözünü ettiğimiz Olympic Lyon maçlarının bizim için çok daha önemli olduğunu, bu maçların takımımıza her zaman hatırlanacak bir değer kattığını bir kez daha ifade ediyoruz. İsmail ağabey, gülümsüyor bir kez daha.
Bu sırada yine bugüne dönüyoruz. “Rakiplerimiz de muhakkak düşüş yaşayacaklar. Ama kadrolarının bizden daha iyi olduğu bir gerçek.” Diyor. Adalet hanımın “Tekrar şampiyon olur muyuz İsmail?” sorusuna “Oluruz tabii ki. Ama şampiyonluk öyle kolay değil. Oyun taktiği, oyun anlayışı çok önemli” diye yanıt veriyor. Ve tabii ki laf burada kente ve taraftara da geliyor.
“Ben her zaman söylerim Trabzonlunun sevgisi de öfkesi de çok büyük. Zaten Trabzon’un kurtulması Trabzonluların Trabzonspor’u kurtarmaktan vazgeçmelerine bağlı” diye vurguluyor. Bize de söz kalmıyor haliyle…
Derken İsmail ağabey bizim görüşlerimizi de merak ediyor, soruyor. Ersun Yanal’ın gidişinin yanlış olduğunu söylüyoruz. “Bence de gitmemeliydi” diye görüş bildiriyor.
Adalet Hanım da futbolun çok içinde elbette. Kendi dönemlerinde futbolcuların müthiş bir birlik kurduğunu, ailece herkesin görüştüğünü, çok güzel bir hava olduğunu anlatıyor bizlere. Trabzon’da geçirdiği 4-5 seneyi asla unutamayacağını söylüyor. “Biz Trabzonlu değiliz biliyorsunuz. Ama bu bir şeyi değiştirmez. Hepiniz gibi Trabzonluyuz biz de” diyor. İsmail ağabey burada söze karışıp “Trabzon’u sadece Trabzonluların görmek takımı Trabzon’a hapsetmekten başka bir şey değil oysa Trabzonspor bir dünya takımı. Bu düşünce yanlış” diyor haklı olarak.
Bir yandan çaylarımızı yudumlarken diğer yandan sohbete devam ediyoruz. İsmail ağabeyimizin öncülüğünde kurulan ve hali hazırda başkanlığını da yaptığı ALS-MNH Derneğinin faaliyetlerinden konuşuyoruz. İsmail ağabeyin kendi durumunda olan diğer insanlara yardımcı olabilmek için her gün, hiç aksatmadan, Adalet Hanım ile birlikte dernek merkezine gittiğini ve yoğun bir şekilde çaba sarfettiğini öğreniyoruz, duygulanıyoruz. Kendilerine nasıl destek olabileceğimizi soruyor ve yanıtlarını alıyoruz. İletişim bilgilerimizi birbirimize veriyoruz karşılıklı olarak.
Ve artık sıra ödülümüzü vermeye geliyor.
Trabzonspor Taraftar Ödülleri’nden bahsederek kendisinin bizler için çok önemli olduğunu, unutulmazlarımızdan biri olduğunu belirtip üyelerimiz adına BMN Cemil Usta Ödülü'nü kendisine takdim ediyoruz.
O zamana kadar sohbeti ve esprileriyle yüzümüzü güldüren İsmail ağabeyimiz bu kez ağlatıyor bizleri. Sanırım o anı sadece yaşayarak anlayabilirsiniz… O kadar duygulanıyor ki ağabeyimiz, efsanemiz… Gözleri doluyor ve herkese teşekkürlerini iletiyor. Ve bu sırada ödülün aslında daha bir anlamlı olduğunu öğreniyoruz İsmail ağabeyimizin şu sözleriyle:
“Benim için çok anlamlı bir ödül bu. Cemil ağabey benim asker arkadaşımdı. Karagücü’nde beraber top oynadık. Belki de Trabzonspor’a gelmemde etkisi olmuştur. Cemil ağabey futbolumu çok beğenirdi.”
Ödülünü kendisine takdim ederken, hediye olarak getirdiğimiz atkımızı boynuna takmamızı istiyor ve bu şekilde gülümsüyoruz kameramıza. Gecenin sonuna doğru artık aile eşrafından İsmail Gökçek hayranı olanların selamlarını iletiyoruz fırsattan istifade ederek biraz da… Duvarlardaki fotoğrafları inceliyoruz birlikte, hatıra fotoğrafları ekliyoruz bunlara…
Ayrılmadan önce İsmail ağabeyimizin söyledikleri bir kere daha hepimizi duygulandırıyor. Her zamanki gibi yine sergilediği dimdik duruşuyla söylüyor İsmail Gökçek:
“Yaşadıkça yüzümden gülümseme eksik olmayacak. Çünkü ben hayata hep olumlu baktım, öyle de olacak bundan sonra.”
Ziyaretin kısası makbuldür derler, fakat o misafirperverlik ve güzelim sohbeti bırakmak pek kolay olmadı. Ayrılırken tekrar tekrar teşekkürleşiyoruz karşılıklı. Yeniden rahatsız edeceğimizi söylüyoruz ve yeniden davet ediliyoruz. :)
Yakın zamanda tekrar buluşmak üzere sözleşip ayrılıyoruz. Son olarak İsmail ağabeyimiz “Teşekkür ederim geldiğiniz için. Tüm Bordomavi.net’e çok selamlar” diyor ve ağabeyimiz ile değerli eşi Adalet hanıma veda ediyoruz.
Taraftar ödüllerimizin ilki, anlamı daha da kuvvetlenerek ve hepimizi duygulandırarak sahibine ulaşmış oluyor böylece…
http://www0.mediafire.com/imgbnc.php/00e3c6bd7dfd53959ca78d8ea95921775g.jpg (http://[URL]http://www.mediafire.com/imageview.php?quickkey=tl1nndgnm1m&thumb=4)
http://www2.mediafire.com/imgbnc.php/6410cdfe3b57d8db9fc982b27c7c9d2e5g.jpg (http://[URL]http://www.mediafire.com/imageview.php?quickkey=dgyxnlzzn3m&thumb=4)
http://img198.imageshack.us/img198/3113/img00123200909241936.jpg
http://img269.imageshack.us/img269/1860/img00128200909241944.jpg
http://img14.imageshack.us/img14/7007/sonimg00127200909241938.jpg