PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Serbest Piyasa Ekonomisi ve Futbol!



cem arin
30.07.2009, 18:35
Türkiye Futbol Ligi ya da Türk futbolu doksanli yillarin basinda özel kanallarin yayin hayatania baslamasiyla maddi imkanlarini gelistirmeye baslayan ve son yillarda da gelir ve kalite bakimindan avrupanin sayili liglerine girmeyi basaran bir ivme kazandi.
Bütün bu degisimin altinda yatan sebeblerin temelinde de O meshur ozal´li yillarda yapilan serbest piyasa ekonomisine dönük acilimlarin payinin cok Büyük oldugunu yadsiyamayiz! yine o dönemlere denk gelen otoyol insaatlari,türk politikasinda önemli bir yere sahip baraj acilislari vs. aslinda türkiyenin bugün geldigi yerin de baslangicini olusuturuyor!
Doksanli yillarla birlikte tamamen gelismis endüstri ülkelerinin yöntemlerini benimseyin bir ekonomik yapi olusturularak serbst Piyasa ekonomisine gecildi! Serbest piyasa ekonomisi kendisini yasamin her alaninda hissettirmeye basladi! bu dönemlerde belki ilk kez o günedegin ya avrupa seyahatlerinde ya da avrupada yasayan es dosttan edinebildigimiz Tefal Fritözü herhangi bir beyaz esya saticisindan alabilyiorken bu bu cok basit gibi görünen örnek kendisini futbolda da göstermeye basladi. seksenlerin ikinci yarisinda türkiyeye getirilen Jupp Derwall ve ardindan avrupada adi duyulmus oyuncular(Schumacher,Pfaff onlari doksanlarda izleyen Hagi,Popescu,Amokachi,Campell,Sota) türkiyer liginin marka degerinin avrupa da olmasa bile ülke genelinde gözle görülür bir sekilde yükselmesine sebep oldu ve on yillik bu gelismenin meyvelerini de türk fotbolu önce galatasarayin uefa sampiyonlugu sonra da milli takimin Kore-Japonya Dünya kupasinda elde ettigi ücüncülükle taclandirdi.
bütün bu gelismelere ligin her kademesinde farkli acilardan bakilabilir!
ancak güngectikce pastanin büyümesi pastanin paylasilmasinda da problemler ortaya cikmasina sebep oldu! o zamanadegin istanbulun üc takimi ve Trabzonsporun hegamonyasinda sürdürülen ligin belli dönemlerde belli takimlarca da domine edilmesi bu yolla saglanmis oldu(bkz Kocaeli,kayseri,malatya,Sivas ve Bursa) ancak varolan gelisim biryerde tikandi ve türk futbolu kendi yarattigi gelisim dinamiginin icinde bogulmaya basladi!
Bunun altinda yatan ana sebepler ise Federasyonun ve Kulüplerin gelisime ayak uyduramamasi, Profesyonellesemeyen futbol ve gelisimi cözümleyemeyen siyaset hem kulüpler hem de federasyon bazinda gerilemenin de sebeplerini yarattilar bunun yanisira ortaya cikan suni siyasi güc savaslari futbolun da genel türk kültüründe varolan garip zemini kaygan bir yapiya outurmasina sebep oldu.yine doksanlarda özerklestirilen federasyonun zaman icinde siyasallastirilirak belli bir siyasi otoritenin himayesine girmesi de bütün bu olumsuz gelismelerin ana kaynagi olarak karsimiza ciktigini görmekteyiz.

Bugün gelinen noktada kimi pozitif noktalari yok sayamayacak olmamiza ragmen bakildiginda türk futbolunun,özelinde de turkcell süper ligin gercek anlamda esit olmayan güclerin toplandigi bir havuz durumuna düstügünü görüyoruz. bütün bunlara ülkenin güneydogusunda varolan olagan üstü durümün da futbola diyarbakirspor temelinde yansiltilmasiyla futbol ülkede siyasi,ekonomik ve kültürel anlamda gercek bir erozyonla karsi karsiya kalmis bulunmaktadir!
bugün varolan yapida belki televizyon ve iddia gelirleri göreceli olarak daha hakkaniyetli dagitilmakta federasyon yneiden kaybettigi özerkligi kazamanya calismakta ancak genel anlamiyla futbolun degistigini,gelistigini söylemek cok güc!
Buna en güzel örnek galatasaray spor kulübünün icinde bulundugu maddi sikintiya ragmen sirtini devlete yaslayarak(yani vergisini ödeyen vatandasa) bir sezonda transfere yaklasik 20 Milyon Euro harcayabilmesidir!
Galatasaray spor kulübünün bugün halihazirda var olan borcu yeni borclanmalarla birlikte yaklasik ikiyüzelli milyon dolar civarindadir!
Butür kötü yönetilmis ekonomik yapiya sahip kulübün ligde bu denli rahat bir sekilde transfer yapabilmesi herhangi bir müeyyideye tabi tutulmamasi,vergi borclarinin ertelenemsi bu borclarin faizlerinin silinmesi ve üstelik devlet eliyle devletin arazine yapilan bir stadt hediye edilmesi durumun veehametini ortaya daha saglikli koymaktadir!
Bizler devletin bir kurumunun baskanin trabzon kökenli olmasina ragmen bu spor kulübüne elini uzatmasini tartisaduralim ati alan üsküdari gecmektedir!
Herseyden önce bu durum rekabette esitsizligi dogurmakta ve süper ligde bulunan kulüplerin esit olmayan rekabet ortaminda mucadele etmelerine sebep olmaktadir!
bu esit olmayan rekabet ortamini doguran sebe tamamen siyasi iktidarin elinde bulundurdugu yasama ve yürütme organlarinin bu kulübe imtiyaz saglamasiyla olusmustur. buna ragmen ne yazik ki ülkede bu duruma herhangi bir tepki dogmamakta ve hicbir kurum ya da tüzel kisi duruma dair bir tepki göstermemektedir!
ulusal medayin her kösesini kapatan ve "ötekine" yasama sansi dahi vermeyen bireyler de halkin gözü önünde halkin parasinin carcur edilmesine seslerini cikarmamaktadir! bunun altinda yatan sebeb yine siyasi otoriteye bagimli olan medya yapisidir!

Bu anlamda benim önerim diger tüm süper lig kulüp taraftarlariyla baslatilacak ortak bir calismanin tüm türkiye sathinda futbolun özerklesitrilmesi esit rekabet ortaminin yaratilmasi icin gerekli önlemlerin alinmasina ve kurallara uymayan bu ve benzeri kulüplerin cezalandirilmasi icin caba göstermesi olmalidir!
Bu calismanin temel hatlari da kisaca söyle olmalidir:

-Kulüplerin ekonomik yapilari federasyondan ve siyasei otoriteden bagimsiz kurumlarca denetlenmesi ve kriterlere uymayan kulüplere transfer yasagindan baslamak üzere bir alt lige düsürmeye kadar varan müeyyidelerin uygulanmasi
-kulüplerin idari yapilarinin profesyonellesitirlmesinin günümüz futbolunda zorunluluk haline getirlmesi ve kurallara uymayan kulüplerin kurallara uyumunu saglamak icin süper lig vizesi adi altinda bir sistem gelistirilmesi!
Bu yapiya örnek olarak türktüv iyi bir örnek olabilir! sayet aracinizin eksik bir seyleri varsa trafige cikamiyorsunuz ve sayet kulüpler de profesyonel anlamda eksikleri varsa ligvizesi almamali
-Kulüplerin gleir ve giderlerinde onlara taninan ekonomik ayricaliklarin kaldirilmasi ve tamamen lige yönelik yeni bir vergi sisteminin getirilmesi ki buna futbolcularin kazanclarinin da vergilendirilmesi dahil olmalidir!
-Devletin ve siyasetin belediyeler eliyle futbolun icinde yer almasnin önüne gecilmesi ve bu amacla ayrilan olanaklarin amatör branslara, egitime ve altyapiya yönlendirilmesi.
-siyasetin futbola gelisitirilecek bir teskvik yasasiyla desteginin indrikt olarak sürmesi ve bu destegin cikar amacli kullanilmasinin önüne gecilmesi
-siyasetin,federasyonun ve bu kurumlarin organlarinin tarafsizliginin saglanmasi ve federasyonun da tarafsizliginin korunmasi icin bagimsiz kuruluslar tarafindan denetlenmesi.
-yabanci sinirlandirmasi,altyapi milli takimlar gibi önemli konularda tek baslilik yerine güclerin dagilimini esas alan bir yapinin olusturulmasi ve bu yapinin da bagimsizlastirilarak varolan gücün siyasetin ve kisilerin elinden alinmasi ve tabana yayilmasi.-Bütün bu noktalarin yasama gecirilebilmesi icin gerekli ortamin tüm takimlarinin taraftarlariyla ortaklasa düzenlenecek platformlarda tartisilmasi ve ortaya cikan sonucun yasama gecirilmesi icin birlikte hareket edilmesi.(örnegin alamnya da Bundeslige ve Futbol federasyonu iki ayri yapi ve bu yapilar birbirlerini denetliyorlar)
- bu eylem plani cercevesinde futbolun özünde var olan aidiyet duygusunu kaybetmeksizin diger tüm taraftar gruplariyla birlikte hareket edilmesi ve eylem planinin yasama gecirilmesi icin calisilmasi öngörülmelidir.

benim kisisel görüslerim dogrultusunda yazdigim bu noktalara mutlaka eklemeler ya da düzeltmeler yapilabilir
ben de sizlerin düsünceleirni okumaktna zevk alacagim. Trabzonspor her zaman ilklerin takimi olmustur ve bizler de bununla gurur duymusuzdur.
bugün yine bir ilki gerceklestirebilir gecmiste sampiyonluklarla yiktigimiz hegomanyalari bugün daha farkli bir boyutta yasama tasiyabilir ve bunun gururunu da geleckete tasiyabiliriz.

saygilarla