PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Forumda İmla Kuralları



DKaraduman
01.07.2009, 01:22
Arkadaşlar forumda hiç dikkat edilmeyen imla kurallarına biraz olsun dikkat çekmek amaçlı açıyorum bu başlığı. Burada forumda yanlış yazılan kelimeleri düzeltmeye çalışacağız. Çünkü yanlış yazılan başlığın içinde bu uyarıyı yapınca başlık amacından çok sapıyor konu dağılıyor. Eğer genel olarak uyarıları ve düzeltmeleri böyle bir başlık içinde yaparsak hem yapan kişi hatayı görüp düzeltir hem de bilmeyen başkaları varsa onlar da buradan bakarak sonraki yazılarında düzeltirler.

Mesela çok yapılan birkaç örnek verebiliriz:

"herşey" değil "her şey"

"yanlız" değil "yalnız"

"herkez" değil "herkes"

Ayrı yazılan de bağlacı ya da bitişik yazılan -de -da eki için örneğin;

BMN Trabzon'da buluştu.(Bitişik için örnek)
Ahmet de geldi.(Ayrı için örnek)


Şahsen benim gözüme çok batıyor bu tür hatalar. Eğer aynı fikirdeyseniz desteğinizi bekliyorum. Yok eğer gereksiz böyle ayrıntılar diyorsa herkes kapatın gitsin başlığı.

Son olarak Türkçe'miz Turkche olmasın.

Erkan
01.07.2009, 02:02
Benim icin cok faydali bir baslik oldugunu soyleyebilirim. Egitimimi Turkiye de gormedigim icin imla kurallarini pek iyi bilmiyorum ogrenemedim boyle hem kendi Turkce mi de biraz da olsa duzeltebilirim:). Ne kadar dogru yazabilirsek okadar daha rahat anlasilabiliriz.

TheCrow
01.07.2009, 10:46
İmla hataları hayatımızda başlı başına bir problem.Koca mühendisler,doktorlar,öğretmenler bile çoğu zaman "dahi" anlamındaki de'yi ayrı yazmıyor,veya soru eki olan mi'yi ayrı yazmıyor...Ben de rahatsız oluyorum,ama Türkçe zor bir dil,arkadaşları suçlayamıyorum.DKaraduman'ın verdiği örnekler en sık rastlanan en bariz olanları,ama bunların haricinde Türkçe'de o kadar çok kural var ki,günlük hayatta hatasız cümle kuranımız olduğunu sanmıyorum.
İlk olarak de , mi , ki eklerini hatasız yazmaya çalışalım,sonra "her gün" , "bir şey" gibi ayrı yazılması gereken sözcüklere dikkat edelim,daha sonrasında özne-yüklem uyuşmazlığı,gereksiz sözcük kullanımı gibi daha ağır kuralları yine burada paylaşırız.

FatmaÇelik
01.07.2009, 10:58
İmla kurallarına dikkat edilmesi daha doğrusu edilebilmesi gerekir gerçekten.

@DKaraduman
Ayrı ya da bitişik yazılan -de -da eki için örneğin;


Burda da bir yanlış söz konusu.
Ayrı yazılan de ek değildir bağlaçtır. O nedenle yukarıdaki ifade yerine -de -da eki ve de bağlacının kullanımı denilseydi daha doğru olurdu kanaatindeyim...

Burçak
01.07.2009, 11:05
Kusursuz yazabilmek tabiiki hepimizin tercihi.
Ama öncelikle, Yhaaa - qaradeniz - weya buna benzer birçok örnek teki gibi yanlışlardan dönelim.

TheCrow
01.07.2009, 11:06
En basitinden,bugün gazeteleri açıp köşe yazarlarını okuyun,bir sürü bitişik yazılmış "dahi" anlamında "de" göreceksiniz.

TheCrow
01.07.2009, 11:12
Burçak,"tabiiki mi,yoksa "tabii ki" mi ?.. :)

Burçak
01.07.2009, 11:20
evet ayrı olmalı . ama emin olamadım. ツ
Arkadaşın dediği gibi bu tip hatalar ulusal basınımızda Anahaber bültenlerimizde bile var.
fakat böyle hatalar farklı bir şey kelimeleri yha şeklinde kullanmak çok farklı.

Bana kalırsa forum birçok yere göre oldukça iyi yazıyor.
başka yerlerde rastladığım öyle kelimeler var ki. yeni bir dil türüyor sanki.
şimdiki çocuklar bunun önemini kavrayamamış henüz.

en basiti google a girip şarkı dinle yazıp herhangi bi siteyi açın ve altındaki yorumları okuyun. ancak bukadar berbat edilebilir Türkçe..

TheCrow
01.07.2009, 11:23
Bizim foruma can kurban.Gazetelerde,işyeri tabelalarında,duyurularda,vs. o kadar çok hata yapılıyor ki.
Aslında bu durumun sebebi çok net:Kitap okumuyoruz...Kitap okumayan bir toplumuz maalesef ve acısı sonunda çok fena çıkacak bizden.

FatmaÇelik
01.07.2009, 11:24
Bu yanlışları düzeltmek çok zor bence.
İnce elemek gerekirse, cümle sonundaki noktadan sonra yeni bir cümleye başalarken bir boşluk bırakılması gerekir :) Ama dediğim gibi bunları düzeltmek burada imkansız. Bir de yöresel kullanımdan doğan yazımlara girecek olursak bu işin içinden çıkamayız. Zaten bu kuralların hepsine dikkat edecek olursak çok resmi bir hava eser bu forumda :)

Adem Erdoğan
01.07.2009, 11:28
Klavye kullanmayı öğretmekten başlamak lazım forumda.:)

İçerik önemli şekil de bir o kadar önemli.

TheCrow
01.07.2009, 11:31
DKaraduman'ın dediği gibi,"de" ile olaya başlayabiliriz.Bir yerden başlamak lazım :)

Hüseyin Kurt
01.07.2009, 11:33
Yahu "v" yerine "w" kullanan, "k" yerine "q" kullanan, "y" yerine "j" kullanan adamlara bişey diyemiyorum.

TheCrow
01.07.2009, 11:34
Yahu "v" yerine "w" kullanan, "k" yerine "q" kullanan, "y" yerine "j" kullanan adamlara bişey diyemiyorum.

Onlara adam da deme bence.

Adem Erdoğan
01.07.2009, 11:35
Yahu "v" yerine "w" kullanan, "k" yerine "q" kullanan, "y" yerine "j" kullanan adamlara bişey diyemiyorum.

öle deme moruq jaa..

Ben diyorum abicim.:D

Hüseyin Kurt
01.07.2009, 11:42
Abicim değil Adem, "abijim" :):)

Yani doğru düzgün konuşmak varken böyle msn diliyle konuşmak neyin nesi bilmiyorum.

a f s
01.07.2009, 11:46
Böyle bir başlık açıp konuyu göndeme getirdiği için DKaraduman'a teşekkür etmek lazım. Forumda benim de en çok rahatsızlık duyduğum konulardan biri bu konuydu.

Mesele yalnızca imla değil, Türkçe'yi doğru kullanmadaki bilgi eksikliğinin fazla olması ve kendimizi doğru ifade edemememiz. Abuk subuk, kuralsız ve saygısızca yazanlar, yazdıkları gibi konuşuyorlarsa, normal hayatta iletişimlerini nasıl sağlıyorlar merak ediyorum.

Bugün bu yazım kurallarını ve Türkçe'yi doğru kullanmayı hafife alanlar dilimize nasıl zararlar verdiklerinin farkında değiller. Bu konuda biraz özen, ve öğrenme isteği hepimize çok şey katacaktır.

Burada sadece kendi bildiğimizi ve yazdığımızı okumak için bir arada bulunmuyorsak, birbirimize katacağımız olumlu katkılardan biri olmalı dilimizi doğru kullanmak.

BMN forum kurallarında Türkçe'nin doğru kullanılması ile ilgili kurallar var. Bu kurallar daha ciddi işletilmeli. Türkçeyi yanlış kullananlar uygun dille uyarılmalı, dalga geçer gibi ısrar edenler ise cezalandırılmalı diye düşünüyorum.

Herkesin rahatsız olduğu bu yanlışlıkları, bir yerden düzeltmeye başlamak lazım.

İnsan, çok söz söylemekle değil, söylediği sözlerin yerinde ve faydalı olmasıyla kadrini, kıymetini yükseltir. Aksine, her yerde ulu orta konuşan kimse, hele konuştuğu şeyler de uzmanlık isteyen mevzulara dairse, hem bir sürü hatalara düşer, hem de kendi değerini düşürmüş olur.

"Çok konuşanın çok hatası olur" sözü ne kadar yerinde ve kıymetli bir sözdür.

Ozan
01.07.2009, 11:53
Burçak,"tabiiki mi,yoksa "tabii ki" mi ?.. :)

Tabi ki ayrı yazılır pardon yanlış okumuşum :)

-Kİ EKİ VE BAĞLACININ KULLANIMI

ki bağlacının bitişik yazıldığı sözcükler şunlardır .

Sanki
Oysaki
Mademki
Belki
Halbuki

Bunun dışında bağlaç olan ki her zaman ayrı yazılır . Bir de -ki eki vardır . Onun nasıl yazıldığını şu şekilde anlayabilirsiniz .
Sonu -ki ekiyle biten bir sözcüğe " ler " ekini getirdiğinizde sözcük uyuyorsa -ki birleşik yazılır .

Örneğin : Onunki (ler) oluyor .

Ama bağlaç olan ki'ye " ler " eki gelemez .

Örneğin : Öyle oldu ki kızıyorum . ( Oldu ki(ler) olmaz )

-ki ekinin veya bağlacının nasıl kullanılacağını gösterdim . Umarım işe yarar . Çorbada benim de tuzum olsun .

OLCAY ÇAKIR
01.07.2009, 11:58
Çok eksiğim var çok:)

Harika bir başlık olmuş.

Açanın eline sağlık.
Katkı verenleri çok olsun:)

Ozan
01.07.2009, 11:58
-DE EKİ VE BAĞLACININ KULLANIMI

Bağlaç olan " de " her zaman ayrı yazılır . Nerelerde bağlaç olduğunu ve nasıl kullanacağınızı püf noktalarıyla göstereyim .

-de eki veya bağlacının olduğu bir yerde sözcükten -de ekini çıkardığımızda anlamda bir bozulma olmuyorsa "de" bağlaçtır ; yani ayrı yazılır .

Örnek : Onlar da geldiler (Onlar geldiler) . Bozulma yok , ondan ayrı yazılır ve bağlaçtır .

Şimdi ise -de ekinin örneğini veriyorum :

Kalemim çocuğun defterinde duruyor . ( Kalemim çocuğun defterin duruyor ) Böyle olursa cümlede bozulma olur onun için -de eki'dir bu ve birleşik yazılır .

Umarım anlatabilmişimdir .

Ozan
01.07.2009, 12:01
Başlığın takipçisi olacağım ve sorularınıza cevap vermeye çalışacağım bildiğim kadarıyla :)

OLCAY ÇAKIR
01.07.2009, 12:02
Ozan,senden çok şey öğreneceğiz bu başlıkta.

Devam kardeşim.

Cengiz Çubukcu
01.07.2009, 12:07
ben de Türkçeye özen gösteren biri olarak liseden beri tekrar yapmadığım için bazen sıkıntıya düşebiliyorum, bu başlık çok işime yarayacak teşekkürler... bana virgülle ilgili açıklama yaparsan sevinirim Ozan...

ilhan
01.07.2009, 12:10
İmla kurallarına gelene kadar doğru Türkçe kullanımı daha önemli. Yani biz artık imla hatalarına değil insanların "v" yerine "w", "g" yerine "q" kullanmaları ile uğraşıyoruz.

bunlar nie böle yapıo anlamıoruz:(

ÜNAL
01.07.2009, 12:12
İnternette olsun sokakta olsun,öyle insanlarla karşılaşıyoruz ki daha cümle kurmak için çaba göstermiyor,sözcüklerin anlamını bilmeden konuşmaya çalışıyorlar.Kısa yoldan nasıl derdimi anlatırım telaşı içindeler.İnsanın oturup muhabbet edebileceği insanlar bile zamanla ortadan kalkacaktır bu gidişatla.

Ts Club{p,?}'ın Türkçe olması konusunda o kadar emek gösterdim ki bir sonuç alırmıyız almazmıyız bilmiyorum.Başlıklarda da Türkçe olmasına karşı olan insanlarımız da mevcut ne yazık ki.Öyle Türkçe'ye karşı olan kör cahiller var ki hemen savunuyor kendini haklıymış gibi...Uğraşmaya bile değmez diyorsun içinden.

__________________

http://img66.imageshack.us/img66/5951/ataturk595dz.gif

Türk dili konusunda biliyoruz ki en iyi hatırlatmaları bize Ulu önder Atatürk yapmıştır;


“ Türk demek dil demektir. Milliyetin en açık özelliklerinden biri dildir. Türk, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.”


“Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türküm diyene.” ve “Türkçe en kolay ve en güzel olacak dildir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.”


__________________


Yine de Türkçesine sahip çıkan gençlerimiz,abilerimiz,ninelerimiz,dedelerimiz var şükür.O bile insana az da olsa umut veriyor şu boyunduruğuna girdiğimiz gavur ülkelere inat...


Böylesine önemli başlığı açan arkadaşımıza da teşekkürü borç bilirim.

A.Hilal Çakıroğlu
01.07.2009, 12:19
Başlığı açan ve bizleri bilgilendiren tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Başlık sayesinde bilmediklerimizi öğrenip bildiklerimizi uygulamak için hevesleneceğiz.

Bahadır Şimşek
01.07.2009, 12:19
Arkadaşlar forumda hiç dikkat edilmeyen imla kurallarına biraz olsun dikkat çekmek amaçlı açıyorum bu başlığı. Burada forumda yanlış yazılan kelimeleri düzeltmeye çalışacağız. Çünkü yanlış yazılan başlığın içinde bu uyarıyı yapınca başlık amacından çok sapıyor konu dağılıyor. Eğer genel olarak uyarıları ve düzeltmeleri böyle bir başlık içinde yaparsak hem yapan kişi hatayı görüp düzeltir hem de bilmeyen başkaları varsa onlar da buradan bakarak sonraki yazılarında düzeltirler.

Mesela çok yapılan birkaç örnek verebiliriz:

"herşey" değil "her şey"

"yanlız" değil "yalnız"

"herkez" değil "herkes"

Ayrı ya da bitişik yazılan -de -da eki için örneğin;

BMN Trabzonda buluştu.(Bitişik için örnek)
Ahmet de geldi.(Ayrı için örnek)


Şahsen benim gözüme çok batıyor bu tür hatalar. Eğer aynı fikirdeyseniz desteğinizi bekliyorum. Yok eğer gereksiz böyle ayrıntılar diyorsa herkes kapatın gitsin başlığı.

Son olarak Türkçe'miz Turkche olmasın.

Forumda bu tür imla kurallarına-en azından kendi yazılarımda- her zaman dikkat etmeye çalışan biri olarak
burada da ben küçük bir düzeltme yapmak istiyorum.

Trabzonda değil, Trabzon'da yazılmalıydı.
Çünkü buradaki -de eki, bulunma bildiren ismin hal ekidir ve bitişik yazılır.
Diğer bağlaç olan "de" ise kelimeden ayrı yazılı.
Örnek:
"Ben bugün maça gideceğim, sen de gelir misin?"

mehmets61
01.07.2009, 12:33
Forumda böyle hassasiyetlerin olduğunu bilmek güzel. Benimde sinir olduğum,sesli harflerin atılıp yazılması mesajda,nette yazışırken vs...

m@rdi
01.07.2009, 12:38
İmla kurallarını bildiğimiz halde zaman zaman sıkıntı çekebiliyoruz. Hepimiz için faydalı olacak güzel bir başlık. :)

Türkçe'yi doğru kullanım konusunda yazım yanlışlarımızın yanı sıra kullandığımız yabancı harf ve kelimelerde büyük sıkıntı veriyor.

(Minicik bir örnek; TDK sözlüğünde:


ok
isim

1 . Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk.
2 . Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret.
3 . At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç:
"Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı."- Ö. Seyfettin.
4 . matematik Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası.
Forum sayfalarında sıklıkla gördüğümüz "ok"un ise bu tanımlarla pek alakası yok sanırım. )

Birazcık özen,birazcık dikkat dilimizi korumak için yeterli olacaktır.

Başlığı açan arkadaşa tekrar teşekkür ediyorum.

Ozan
01.07.2009, 12:38
ben de Türkçeye özen gösteren biri olarak liseden beri tekrar yapmadığım için bazen sıkıntıya düşebiliyorum, bu başlık çok işime yarayacak teşekkürler... bana virgülle ilgili açıklama yaparsan sevinirim Ozan...

Şimdi en başta virgülden sonra küçük harfle devam edilir bunu söyleyelim bilmeyenler olabilir . Sonra nerelerde kullanılır açıklamaya çalışayım .

Sıralı cümlelerde ; yani nokta kullanılmayıp virgül kullanılan cümlelerde yüklemlerden sonra gelir .

Örneğin : Herkes eve geldi , salona geçti , muhabbet başladı . (Yüklemler geldi , geçti , başladı)
Buralarda sürekli bir şekilde nokta koyup büyük harflerle cümlenin görünümü bozulmasın diye aralara virgül gelir ve bu şekilde kullanılabilir . Bunun dışında vurgu yapmak istediğimiz yerlerde kullanabiliriz (anlamı bozmamak kaydıyla) . Belli bir şeyi belli ederken .

Örneğin : Ozan , sabah uyanmak için saati kurdu .
Burada kimin kurduğunu vurgulamak için . Kullanmasaydık anlatım bozukluğu olmazdı ama vurgu yapmak için kullanırsak da olmaz .

Bunun dışında mesela birinin sözünü tırnak içine almaktansa virgülle de kullanabiliriz .

Örneğin : Ozan , yarın geleceğim , dedi . Böyle de kullanabiliriz virgülü .

Seslenmelerde kullanabiliriz . Örneğin : Sayın Komutanım , sizden izin istiyorum .

Bir şeyleri sıralarken de kullanılır ve en çok böyle kullanılır virgül .

Örneğin : Pazardan elma , armut , üzüm aldım . (Pazardan sözcüğünden sonra direk virgül konulmaz . İlk meyveyi yazdıktan sonra konur.)

Sayılarda kesirler belirtilirken virgül kullanılır .

Örneğin : 150,99 TL gibi .

Tarih yazılırken virgül kullanılmaz . Bu çok yapılan bir hatadır . 20,09,1990 YANLIŞ . Doğrusunda " nokta " olur .

Aklımda olduğu kadarıyla anlatmaya çalıştım ağbi . Virgül biraz geniş ve kişinin kullanımına göre değişen bir konu . Ben mesela vurgu yapmak istediğim çoğu yere koyarım . Tabi cümlede anlam karmaşası yaratmamasına dikkat ederim .

Ahmet Başkaya
01.07.2009, 13:11
Doğukan öncelikle başlık için çok teşekkür ederim...Cidden çok güzel düşünmüşsün ama ilk önce halletmemiz gereken bence şu "q,w,xD" gibi ifadelerden kurtulmak Türk Dil Kurumu'nun bile sözlüğünde o kadae çelişki varken burdaki üyelerin hem acele hem de doğru yazmasını beklememiz biraz abes olur diye düşünürüm...Bu şuna benziyo emeklemeden yürüyeceksin...

İlhan Abi'nin örneğindeki gibi "biliomusun,yhaa" gibi ifadelerden öncelikle kurtulmamız lazım bir kuralda ben vereyim bari yapılan fazla hatalardan...


Ünlü Daralması (http://www.edebiyatogretmeni.net/ses_bilgisi.htm):
Sonunda düz-geniş ünlü ( A-E ) bulunan kelimelere –yor eki gelince bu ünlüler darlaşarak “ı,i,u,ü” olur:
Bekle-yor→bekliyor, tara-yor→ tarıyor, olma-yor→olmuyor, görme-yor→ görmüyor

→De- , ye- kelimeleri de –y’yle başlayan bir ek (http://www.edebiyatogretmeni.net/yapi_bilgisi.htm) aldığı zaman keklerindeki ünlü daralır:
De-y-en→diyen, ye-y-ecek→ yiyecek,
!! deyince!!
!ne-ye→niye
→Bu iki yerin dışında ünlü daralması olmaz,Olmadığı halde olmuş gibi ünlü daraltmak imla hatası olur:
Bekliyen, anlıyacak, demiyen,ağlıyan…Bunlar YANLIŞTIR....

ÜNAL
01.07.2009, 13:14
Otomobil ilanlarında gezerken . . . .


http://www.sahibinden.com/anliyana_satiom_anlamiyan_bakmasin_-29WQQaXQQ13251019WQQpXQQdisplayitem

61viya
01.07.2009, 13:16
Türk Dil Kurumu da her kelimenin yazılışını zırt pırt değiştiriyor,o sebepten kelimelerin yazım yanlışı üzerinde durmuyorum ben açıkçası.Ancak özellikle şu w,q gibi harfler sinirimi bozuyor.Biz sahip çıkmazsak dilimize,kimsenin ahip çıkacağı yok.

Son olarak bu sene öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum: Kurum kuruluş adlarına gelen ekler kesme işareti ile ayrılmazmış.Yani "Milli Eğitim Bakanlığı'na" değil, "Milli Eğitim Bakanlığına" olmalıymış.Kısaltılmış versiyonunda kemse işaretiyle ayırma yapılıyomuş..Garip gelmişti :))

Mayls
01.07.2009, 13:17
İşteyim. Eve gittiğimde tüm mesajları okuyacağım, şu an okuyamıyorum.

Benim bir sorum olacak yöneticilere. Ara sıra w ya da q harfli mesaj gördüğümde raporluyorum. Bazen de aşırıya kaçtığımı düşünerek kendim ikaz ediyorum ama genelde ters cevapla karşılaşıyorum. Bu tür mesajları raporlamamızda sakınca var mı? Sanırım günde yüzlerce mesaj raporlanıyordur, bir de bu tür mesajlarla uğraşmak istemiyorsanız, anlarım. O yüzden soruyorum :)

61viya
01.07.2009, 13:21
He tabi bir de şu "de" mevzusu var :D

Beni tanıyanlar bilir,bir ara konuştuğum herkesi düzeltiyordum,sinir oluyordu insanlar,zor bir kural değil arkadaşlar,az gayret :)

Mayls
01.07.2009, 13:25
He tabi bir de şu "de" mevzusu var :D

Beni tanıyanlar bilir,bir ara konuştuğum herkesi düzeltiyordum,sinir oluyordu insanlar,zor bir kural değil arkadaşlar,az gayret :)
www.dahianlamindakideayriyazilir.com
:p
Türkçe eğitim almamış ben kullanımını biliyorsam herkes bilebilir, zor değil :)

Berk
01.07.2009, 13:33
Dilimiz konusunda oldukça hassasım.Forumda olabildiğince hatasız ve düzgün cümleler kurmaya çalışıyorum.Keza günlük yaşamda da öyle.Ama gözlemlediğim kadarıyla forumda dile önem veren kişiler parmakla sayılabilecek kadar.Bunun en önemli nedenlerinden biri MSN yazışma dilidir.

Her şeyi geçtim.Tamam virgülü, noktayı yanlış yere koyarsın, -de -da'nın kullanımını bilmezsin ama ''yok yerine yhoq, iyiyim yerine iim'' yazmak hangi mantığın ürünüdür merak ediyorum.Bu tip kelimeleri kullananlar fazlaca sinirimi bozuyor..

ÜNAL
01.07.2009, 13:38
Mesela bana msnde uyardığım çoğu kişi 'ok'' demeyi bıraktı.


Biliyorlar ok deyince alacakları cevabı ççç

A.Hilal Çakıroğlu
01.07.2009, 13:45
İşteyim. Eve gittiğimde tüm mesajları okuyacağım, şu an okuyamıyorum.

Benim bir sorum olacak yöneticilere. Ara sıra w ya da q harfli mesaj gördüğümde raporluyorum. Bazen de aşırıya kaçtığımı düşünerek kendim ikaz ediyorum ama genelde ters cevapla karşılaşıyorum. Bu tür mesajları raporlamamızda sakınca var mı? Sanırım günde yüzlerce mesaj raporlanıyordur, bir de bu tür mesajlarla uğraşmak istemiyorsanız, anlarım. O yüzden soruyorum :)
Alıntılamanda sakınca yok Selim, tam tersine memnun oluruz;) Yoğunluk olur da hemen müdahale edemezsek bile kısa süre sonra düzenleme ve uyarı yaparız:yattara:

Kasım Hilal
01.07.2009, 13:52
Şimdi arkadaşlar bence konuyu iki ayrı başlıkta irdelememiz lazım..
Birincisi imla hataları. Örneğin dagi anlamındaki _de ekinin yanlış yazılmasını buna örnek gösterebiliriz. Ve bu giderilebilir bir hatadır. Dikkat edin, üzerine basa basa söylüyorum, hatadır. Eğer ki hata eden kişi lisan-ı münasip ile ikaz edilirse giderilebilir..
Diğeri Türkçenin yozlaştırılması ve lakayt kullanımı. Diğer bir değiş ile Türkçenin Turkche olması. Bu sorun ise tamamen özentiden ve bir o kadar özensizlikten ve bir o kadar da sorumsuzluktan kaynaklanıyor. W,X,Q gibi Türkçede yer almayan harflerin kullanımı, "Tamam" yerine "ok" demek, "kanki", "dermişim" gibi garip kelimeler türetmek (zamanında türemiş binlerce kelimeyi kullanmamak da ayrı bir garip durum).. İşte bu durumu düzeltmek çok zor..

FatmaÇelik
01.07.2009, 14:21
Ali Fuat Abi konuyu güzel özetlemişsin, eline sağlık; ancak yazında kullandığın "abuk subuk" ikilemesinin 'abuk sabuk' şeklinde olması gerekiyor. Saçma anlamına gelen 'abuk' sözcüğünün önüne 's' türemesi yoluyla yapılmış bir ikilemedir.

Kasım Hilal
01.07.2009, 14:50
"Abuk subuk" da kullanılıyor..
"Bazen" ve "Bazan" gibi..
İkisi de uygundur..

FatmaÇelik
01.07.2009, 15:31
TDK, kabul etmiyor bu kullanımları. Bunlar sadece o şekilde kullanımı da yaygın olan sözcükler. Halk arasında kullanımının çok yaygın olması da onların doğru olduğu anlamına gelmez.

A.Hilal Çakıroğlu
01.07.2009, 15:36
TDK Güncel Türkçe Sözlük'te "abuk subuk" ile "abuk sabuk" aynı anlamda görünüyor Fatmacım;)
"Bazan" ise sözlükte yok, bu da TDK'ya göre yanlış yazıldığını gösterir sanırım.

DKaraduman
01.07.2009, 15:58
Gece gece yazdığım için benimkilerde de hata olmuş. Özür dilerim onlar için. Ayrıca başlığa önem veren arkadaşlara da çok teşekkür ederim. Beklemiyordum açıkçası. "Ne olacak ki burası forum" tarzı cevaplar bekliyordum.

DKaraduman
01.07.2009, 16:50
ee tabı renkdas o ayrı da... :o

Forumda çok fazla yapılan hatalardan birisi de "renkdaş" kelimesi. "Renkdaş" değil "renktaş" olmalı.

Ozan
01.07.2009, 16:55
Forumda çok fazla yapılan hatalardan birisi de "renkdaş" kelimesi. "Renkdaş" değil "renktaş" olmalı.

Evet " p , ç , t , k " ünsüzlerinden sonra " b , c , d , g " ünsüzleri gelirse sertleşme olur ve " p , ç , t , k " olur .

UğuR
01.07.2009, 17:07
Aklımda olduğu kadarıyla anlatmaya çalıştım ağbi . Virgül biraz geniş ve kişinin kullanımına göre değişen bir konu . Ben mesela vurgu yapmak istediğim çoğu yere koyarım . Tabi cümlede anlam karmaşası yaratmamasına dikkat ederim .

Ben bu Ağabey kelimesinin kısaltması tam olarak ne dir? merak ediyorum.Abi mi? Ağbi mi doğrusu ne ? ve küçük harf ile mi yazılmalı yoksa Büyük Harfle mi?

DKaraduman
01.07.2009, 17:16
Ben bu Ağabey kelimesinin kısaltması tam olarak ne dir? merak ediyorum.Abi mi? Ağbi mi doğrusu ne ? ve küçük harf ile mi yazılmalı yoksa Büyük Harfle mi?

Sanırım yazıda ağabeyin kısaltması gibi bir şey yok. Ağabey diye yazılmalı. http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazim_listeli&kelime=abi&ayn=bas

bordo61
01.07.2009, 17:19
Benimde en çok dikkat etmeye çalıştığım konulardan biri çok yanlış yapıyorum ama düzeltmeye çalışıyorum.


DKaraduman Teşekkürler

FatmaÇelik
01.07.2009, 17:24
Teşekkürler Hilal Abla :) Kullanımı sıklaşan bazı sözcükler zamanla sözlüklerdeki yerini almaya başlıyor. O da onlardan olsa gerek.

FatmaÇelik
01.07.2009, 17:26
Sözcüklerin sesli ve yazılı olmak üzere iki türlü gösterimi vardır. 'Ağabey' yazılı gösterim, 'abi' ise sözlü gösterimdir.

FatmaÇelik
01.07.2009, 17:30
Yazımında, hatta sözlü ifadesinde en çok hata yapıldığını gördüğüm sözcüklerden biri de 'güya'. Bir çoğu bunu 'göya' şeklinde sesletir.

Cengiz Çubukcu
01.07.2009, 17:41
Peki Fatma, oldukça fazla anlamına gelen bayağı benim yazdığım gibi mi yazılır?

FatmaÇelik
01.07.2009, 17:47
Cengiz Ağabey, oldukça fazla anlamına gelen 'bayağı' da sıradan anlamına gelen de aynen senin yazdığın gibi yazılıyor bildiğim kadarıyla.

Cengiz Çubukcu
01.07.2009, 18:01
peki hiç bir mi? hiçbir mi? az önce başka bir başlığa yazdım da doğru mu yazdım ?

FatmaÇelik
01.07.2009, 18:08
Hiçbir, birleşik yazılıyor.

Ozan
01.07.2009, 18:19
Ben bu Ağabey kelimesinin kısaltması tam olarak ne dir? merak ediyorum.Abi mi? Ağbi mi doğrusu ne ? ve küçük harf ile mi yazılmalı yoksa Büyük Harfle mi?

Benim bildiğim TDK ağabey diye alıyor . Bana ağabey sözcüğü çok ağır geliyor ondan dolayı söylendiği gibi yazılmasından yanayım . Ağbi diye yazıyorum . Abi diye yazınca daha da garip geliyor :) Ama doğrusu "ağabey"dir .

Büyük harf konusuna gelince birine hitap ediyorsan büyük yazılır . Örneğin : Uğur Ağabey , bugün maçı alır mıyız ? :)

Onun dışında cümle içinde isimle değil de normal şekilde kullanılırsa küçük yazılır . Örneğin : Yolda ağabeyimi gördüm .

FatmaÇelik
01.07.2009, 18:39
Birleşik sözcüklerle ilgili küçük bir ipucu :)

"şey" sözcüğü her zaman ayrı yazılır.

bir şey, her şey, hiçbir şey gibi...

seyyah61
01.07.2009, 19:14
Türkce yazarken imla kurallarina dikkat etmek, biraz da farkindalik gerektiren bir konu.
Günümüzde her sey hizla pratiklesmeye ve hizlanmaya baslayinca, dil de kacinilmaz olarak bu modaya uyduruldu.
Önceleri yanlis oldugunu bildigim halde "evet" yerine "ewt" yazardim.
Nedeni ise gayet basit; klavyede "e,w ve t" harfleri yan yana ve "ewt" yazmak cok daha kolay.
Fakat simdi en kücük bir kural olsa bile dikkat etmeye calisiyorum.
Forumda dolasirken bazen rastgeliyorum, birakin virgül isaretini, nokta bile kullanmayanlar var.
Bu tür kisilerin, düsüncelerini yazarken, okuyan diger kisilere saygisizlik yaptigini düsünüyorum.
Noktasi, virgülü olmayan bir yazi okuyunca, onu yazan adamin da konusurken nefes almadan konustugunu varsayiyorum.
Bunun disinda dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de, tamamen özentilik sonucu, alfabemizde olmayan "q,w,x" gibi harfleri kullanmak.
Imla kurallarina dikkat ettikten sonra, dil bilgisi kurallarina da dikkat etmek cok önemli.
Cok basit bir kural olan "dahi anlamina gelen "-de" ayri yazilir gibi bir kural nasil hep unutulup yanlis yazilir akil sir erdirmek mümkün degil.
Ben Öss zamaninda ögrendigim Türkce ile en azindan bu basit kurallari hala unutmamissam, Türkiye'deki arkadaslarin da bu kurallara azami dikkat göstererek unutmamasi gerekir.

ilhan
01.07.2009, 19:18
Mesela "oğlum" yazmak yerine nedense hep "olm" yazıyorum. Yanlış olduğunu biliyorum. :) Ama kendimi o konuda çok fazla sıkmak istemiyorum. Ankaralı arkadaşlarım var. Onlardan kaptığım "la" lafına ise bayılıyorum. "Nasılsın la bebe?" bir söyleyişleri var :)

Örn: Haydi la bebe, geç kaldık. :D

a f s
01.07.2009, 19:21
İhsan Sıtkı Yener ismini, itiraf edeyim ki daha önce duymamıştım; sizlere de bu ismin bir şeyler tedai ettirdiğini zannetmiyorum.İhsan Sıtkı Yener, Türklerin okur-yazarlık davasına en büyük ve ilmî hizmetlerden birini sunmuş olan adamdır; onun dikkat, gayret ve himmetleriyle tertiplediği F harfi ile başlayan Türkçe klavye düzeni, senelerden beri daktilo ve sonraları bilgisayar ile metin işleyen herkesin istifade ettiği bir hizmet, daha doğrusu bir buluştur.
İhsan Sıtkı Yener, 1925 Afyon doğumlu; İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni 1946 yılında bitirmiş; aynı yıl 1946'da Sultanahmet Ticaret Lisesi'nde Stenografi, Daktilografi ve Meslek Dersleri öğretmenliğine tayin edildikten sonra 1957'de ABD'ye gönderilerek New York Üniversitesi'nde, "Business Administration" bölümünde Ölçme ve Değerlendirme'de master; 1958'de aynı üniversitenin "Business Education" bölümünde Eğitim Metotları, Araştırma-Geliştirme'de doktora yapmış. Bu esnada Türkiye'de resmî makamlara yazılar yazarak Türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir yazı klavyesi geliştirilmesi konusunda teşebbüslerde bulunmuş.

İnanılır gibi değil ama ilgililer, "Tamam, klavyeyi düzenle, görelim." demişler.

Yener'in başkanlığında, ama içinde yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kurulmuş; bu komisyon, TDK sözlüğünden seçtiği 30 bin kelimenin içinde hangi harften kaçar tane bulunduğunu sayıp istatistik haline getirmiş. Daha sonra parmakların fizikî gücü ve hareket kabiliyetleri göz önüne alınarak sol ele % 49, sağ ele % 51 oranında harf tahsis edilerek klavye üzerine Türkçenin harfleri yerleştirilmiş; bu düzenleme ile Türkçenin fonetik (harflerin ses değerleri) özelliğine uygunluk bakımından sesli harflerin yazılması sol ele bırakılmış.

Böylece "Fe klavye" (dikkat Ef değil!) 20 Ekim 1955 tarihinde standart Türk klavyesi olarak onaylanmış. 1963 yılında yurtdışından yapılacak ithalatta F klavyeye uygunluk şartı konulmuş. 1974 yılı F klavye iktidarının zirveye çıktığı zamanı temsil ediyor; 74'te TSE, F klavyeyi "mecburî standart" ilan etmiş.

Buraya kadar anlatılanlar, "Türkiye'de olmaz böyle aklı başında şeyler; biz buna mutlaka bir kulp takıp işe yaramaz hale getiririz." mantığına aykırı ve bu yüzden mucizevî görünüyor; nitekim tamamen "yerli ve millî Türk klavyesi"nin iktidar tahtı, kanunla nizamla değil, sadece hudutlarımızdan içeriye binlerce lira ödeyerek satın aldığımız modern teknoloji eseri bilgisayarlarla sarsıldı ve yıkılmaya yüz tuttu.

*

Yukarıdaki bilgileri 22 Şubat 2009 tarihli Zaman gazetesinden derledim; ne yazık ki bu değerli haberi yapan arkadaşımızın ismine erişemedim; son zamanlarda okuduğum en etraflı haber incelemesini yapan bu gazeteci kardeşimi can ü yürekten tebrik ediyorum.

Bu satırların yazarı, kurşunkaleme medhiyeler düzmesine, dolmakalem güzelliğine mersiyeler kaleme almasına rağmen yazmaya başladığı ilk günlerden beri F klavye kullanmaktadır; önceleri daktilo, daha sonra bilgisayarla.

Şöyle böyle 40 seneden beri F klavye hep hayatımın içinde yer aldı. İhsan Sıtkı Yener'in 1955 yılında düzenleyip standart hale getirdiği bu düzenek, yıllardan beri işimi kolaylaştırdı; düşüncelerimin tertiplenmesinde ve kâğıda aktarılmasında fakat bence çok değerli bir hizmet ifa etti. Kendisine şahsen teşekkürlerimi sunmayı vazife sayıyorum.

Okuduğunuz bu yazı, F klavye ile dizilmiştir. Bilgisayar kullanmaya geçtiğim yıl, o günler itibariyle haylice yüklü bir fark ödeyerek Apple firmasının Türk kullanıcıları için ürettiği makinelerden birini satın almıştım; sonraki yıllarda F klavye kullanmaktan vazgeçmedim, her defasında, "Türkler için düzenlenmiş bir klavye" kullanmakta ısrar ettiğim için diğer tüketicilere nazaran daha okkalı bilgisayar faturaları ödedim. Asla pişman değilim, çünkü F klavyenin diğer Batı standardı klavyelere göre düşüncenin yazıya aktarılmasında Türk kullanıcısına ne kadar büyük konfor sağladığını bizzat tecrübe etmiştim; bu konfordan hiç vazgeçmedim ve öyle bir niyetim de yok.

Ne var ki genç kullanıcı kitlesi galiba benim ve mensup olduğum nesil gibi düşünmüyor; onlar Q ile başlayan ve (QVERTY) diye devam eden Amerikan-İngiliz standartlarındaki klavyeyi kullanıyorlar.

- Niçin Türkler için hazırlanmış F klavyeyi kullanmıyorsunuz; ayıp değil mi, diye sorulduğunda mâzeretleri hazır,

- Ama bilgisayarlar hep Q klavye ile üretiliyor; üstelik Q'ya alışınca dünyanın her yerinde kullanılabilecek bir klavye öğrenmiş oluyoruz, diyorlar.

Haklılar mı; bence değiller, fakat onlardan daha çok eleştirilmesi gereken merci, 1974 yılında konulan klavye standardını bilgisayarlar için gözetmeyen Ticaret Bakanlığı yetkilileri olsa gerektir. Onlar Türkçe klavye konusunda şuurla yerli standardımızı savunmuş olsalardı, Türkiye bir Q klavye cenneti haline gelmezdi.

Yeri gelmişken yıllardan beri emek verdiğim bu gazetenin yöneticilerini ayrıca kutlamak isterim: Zaman Gazetesi'nin modern çizgiler taşıyan kullanışlı ve şık binasında her masanın üstünde F klavye taşıyan bir bilgisayar monitörü vardır; resmî daireler, bankalar bu inceliğe ne kadar riayet ediyorlar bilgi sahibi değilim fakat nerede klavye meselesine dikkat etsem, orada genellikle Q görüyorum. Oysaki artık Q klavyeleri küçük bir komutla F'ye çevirmek mümkün; üstelik hariçten takılabilen ve hayli elverişli fiyatlarla satılan F klavyeler de mevcut bilgisayar dükkânlarında.

Zaman'daki haber incelemesinin web adresini, bu yazının en altında diğer kaynaklarıyla birlikte bulacaksınız. Q klavyenin dünya standardı olduğunu zannedenlere ise en güzel cevabı HP firmasının genel müdürü Şahin Tulga vermiş, zevkle iktibas ediyorum: Tulga, düşünme eyleminin daima anadilde yapıldığını, bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş F klavyenin de bu ana çıkış noktası nedeniyle özellikle kullanılması gerektiğini söylüyor.

Öyleyse kıssadan hisse: Q klavyeye alışkın olanlar bu kabiliyetlerini ceplerinde taşısınlar ama yerli klavyemize dönsünler; F ile düşünce akışının daha akıcı ve konforlu tarzda yazıya dönüştüğünü göreceklerdir.

seyyah61
01.07.2009, 19:23
Ayrica Türkce imla kurallari ve dilbilgisi kurallarinin hic de zor oldugunu düsünmüyorum.
Zor oldugunu iddia edenler, bir de Almanca imla kurallari ve dilbilgisi kurallarina baksinlar.

ilhan
01.07.2009, 19:25
Aslında bu konu daha önce gündeme gelmişti. Selami kardeşimizin açtığı bir başlık vardı.

Türkçemiz Nereden Nereye Geldi... (http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=5992&highlight=T%FCrk%E7emiz)

a f s
01.07.2009, 19:26
Bilgisayarınızın başına geçtiğiniz zaman, eğer Q klavye kullanıyorsanız, serçe parmağınız "A" harfine basarken her zorlandığında "bu benim klavyem değil" diye düşünün. Ne "A" olması gereken yerde, ne "K", ne de "S"...

Dizüstü bilgisayarımın kapağını her açtığımda, "3" harfi tam ortaya kurulmuş, sanki alay edercesine bana bakıyor Gözlerimi kaçırmak ne mümkün? Tam ortaya kurulmuş, hak etmediği mevkiye güçlü bir tanıdığı sayesinde, emek sarf etmeden gelenlerden biri gibi... Orada olması gereken, en çok işimize yarayan "A" harfi, saygısızca bir kenara itilmiş. Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki; "A" harfini "J" harfinden yaklaşık 1000 kat fazla kullanıyoruz. Şaka gibi değil mi?

Türkçemize en uygun klavye olan "F Klavye" neredeyse tarih olmak üzere... Önemsiz gibi görünüyor değil mi? Ne kadar önemli olduğunu, araştırmamızı okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız...





Şu an bilgisayarlarımızda kullandığımız klavyelerle tanışıklığımız eskiye dayanır. Bugünküler nasıl sessiz sedasız yazıyorsa, daktilolarla birlikte hayatımıza giren eski klavyelerimiz o kadar ahenkli seslere sahipti. Üst tuş sırasının ilk harfiyle anılan klavye tiplerinde ilk önce Fransızların "A klavye"sini kullandık, onları hatırlamak için epeyi yaş almış olmak gerek. A klavyede, harflerin dizilimi Türkçeye uygun değildi. Daktilo kullanımı arttıkça yazmayı kolaylaştırmanın yolları aranmaya başlandı. Hele bir kişi, İhsan Sıtkı Yener, bu işe baş koymuştu. 1930'lu yıllarda, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmamış, değişik harf dizinleriyle oluşturulmuş yabancı daktilo klavyeleriyle çalışma sıkıntılarını giderme konusunda çalışmalarına başlamıştı. Daktilo konusunda eğitimli bir insandı.

Yener, 1925 yılında Afyon'da doğmuş, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni 1946 yılında bitirdi. 1946'da Sultanahmet Ticaret Lisesi'nde Stenografi, Daktilografi ve Meslek Dersleri öğretmenliğine başladı. 1955?1956 yıllarında Ticaret (ve Turizm) Yüksek Öğretmen Okulunun, 1959?1965 yıllarında ticaret liseleri ve sekreterlik okullarının yönetmelik ve müfredat programlarını hazırlayarak kuruluş ve geliştirme faaliyetlerine katıldı. 1957'de gittiği ABD'de New York Üniversitesi'nde, "Business Administration" bölümünde Ölçme ve Değerlendirme'de master; 1958'de aynı üniversitenin "Business Education" bölümünde Eğitim Metotları, Araştırma-Geliştirme'de doktora yaptı.

TAM BİR TÜRK STANDARDI

İhsan Sıtkı Yener, 1946'dan itibaren Türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdı. Onlardan "Bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim" cevabını aldı.

İhsan Sıtkı Yener başkanlığında, yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. Türkçede kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiği, TDK kılavuzundan yararlanılarak çıkarıldı. 29 934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğu tespit edildikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özellikleri esas alınarak harf tuşlarının sıralaması yapıldı. Ellerin kullanım yüzdesi de hesaba katılarak yapılan klavyede sol el, yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmişti. Türkçenin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfler sol elde toplandı.

Bu yeni uygulamaya devlet de destek verdi. Bilimsel temellere dayalı ölçünlü bir Türk klavyesi geliştirilmesi amacıyla oluşturulan "F klavye", 20 Ekim 1955'te "Standart Türk Klavyesi" olarak onaylandı. F Klavye, 1963 yılında "Bundan sonraki ithalat, standart Türk klavyesine uygun olacak" maddesiyle Gümrükler Kanunu'na eklenmiş, 1974 yılında da Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak kesinleştirilmişti.

ELİMİZE, DİLİMİZE EN UYGUN KLAVYE

" F klavye" hazırdı. Türkiye'de o zaman 40 bin kadar yazı makinesi vardı. Türkiye'nin geleceği düşünülürse bu, gözden çıkarılmayacak bir rakam değildi. Türkçeye en uygun tuş dizilimi olan F klavye (pek çoğunun dediği gibi "Ef klavye" değil, harflerin Türkçe okunuş biçimine göre "Fe kılavye") uzun çalışmalardan sonra daktilolarda en kolay, en hızlı ve hatasız yazı yazmak amacıyla üretilmişti.

Türkçede çok sık kullanılan seslerin karşılığı olan harfler "F klavye"de kolayca ulaşılabilecek yerlere yerleştirilmişti. Türkçedeki harflerin kullanılma oranlan, ünlü-ünsüz ses ilişkileri, hece ve söz yapısı, parmakların kuvvet, yetenek ve işleklikleri göz önünde bulundurularak üretilmişti. Türkçe sözlerde çok sık kullanılan seslerin karşılığı olan harfler, bu klavyede en kolay ulaşılabilecek yerlere serpiştirilmişti. Türkçenin sesçil (fonetik) özelliğine uygunluk açısından F klavyede sesli harfler sol elde toplanmıştır.

Yaklaşık 30.000 Türkçe sözün ölçü alındığı bir değerlendirmede Türkçede en çok kullanılan harfler olan, "A" 26.323, "E" 16.308,"K" 13?542, "İ" 13.384, "M" 11.263, "L" 10.496, "T" 9.669, "R" 8.698 kez geçmekteydi. Bu oran göz önünde bulundurularak söz konusu harfler, F klavyede yerlerini almıştı. Bilgisayarlarla birlikte hayatımıza "O. klavye" girdi. O. klavyede en çok kullandığımız harfler, tabiri caizse, klavyenin en ücra köşelerine dağıtılmıştı. "A" harfi sol elin serçe parmağına düşmüştü, en zayıf halka. Buna karşılık, Türkçede 30.000 sözde sadece 125 defa geçen ve en az kullanılan harf olan "J", O. klavyede Türkçede en fazla kullanılan ünsüzü olan "K" harfinin yerine kurulmuştu.

1956'dan itibaren uluslararası daktilografi yarışmalarında Türkiye 28 defa dünya birincisi olmuş ve 14'ünde de dünya rekorunu kırmıştır. Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli harfler kelime / cümle içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, klavye bu harfleri her iki ele de eşit miktarda dağıtır. Her iki elimizin en çok çalışan 3'er parmağına denk gelen tuşlardaki harfleri yüzde 45 oranında kullanmak varken, neden bizim için daha zor ve yavaş yazmayı sağlayan İngiliz dilinin Q. klavyesini kullanalım? Dünyada bir yazı birliği sağlamak gibi gerekçeler, burada anlamını yitiriyor. Dil birliği yoksa yazı birliği de olmaz. F klavye sistemini iyice öğrenen bir kişi, önünde O. klavye bile olsa, onu "ayarlar"dan F klavyeye çevirip kullanabilir. Tıpkı daktilo kuşağı olarak niteleyebileceğimiz büyük bir kesimin bugün yaptığı/ yaptığımız gibi...

A KLAVYENİN TARİHÇESİ

Dünyada Q. klavye olarak bildiğimiz tuş dizilimi aslında daktilonun icat edildiği ilk günden beri değişmedi. Neden tuşların bu şekilde dizildiği konusunda çeşitli rivayetler olmasına rağmen şimdilik en yaygın kabul gören hikâye şu: Yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham Sholes, 1867'de cihazın patentini alarak ilk çalışan örnekleri ortaya koyduğu zaman cihazın tasarımından kaynaklanan mekanik bir sorunla karşılaşır. İcat ettiği yazı makinesinin, harfleri kâğıda basmak üzere kullandığı mekanik harf kolları, kapalı bir kutunun içinde yer almaktadır ve iki kol birden kâğıda doğru havalanınca içerde sıkışmaya neden olmaktadır. Sholes bu problemin çözümü için, kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q. klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar. O. klavye 1873'te daktiloların hızlı yazma nedeniyle sık sık bozulmasına çare olarak bir mühendisliğe aykırılık abidesi olarak geliştirilmişti. En çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına dağıtılmış, çoğunluk oluşturan sağ elini kullanan insanlar, zayıf ellerini çok kullanmak zorunda kalmıştı. İlginçtir amaç, daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak, böylece daktilo makinesinin ömrünü uzatmaktı. Bilgisayarlar çıkıp da tuşların hızlı yazma nedeniyle bozulma sorunu ortadan kalktığı zaman bile, O. klavye yaygınlaştığından bu standart korundu.

Aslında O.klavye, İngilizceye de uygun değildir. Q. klavyenin daha iyi alternatifleri olabileceğini düşünenler çıkmıştı. Örneğin Washington State Üniversitesinden Prof. Dr. August Dvorak, 1932 yılında İngilizcede çok kullanılan harflerin klavyenin en kolay ulaşılabilir yeri olan orta sırasına toplandığı bir klavye dizilimi önerdi. Dvorak'ın araştırmalarına göre, sekreterlerin parmakları gündelik yazı işleri sırasında Q. klavyede 16 mil yol alırken Dvorak klavyesinde sadece 1 mil yol almaktadır. Ancak daktilo yazanların Q. klavyeye olan mevcut alışkanlıkları, üreticilerin itirazı ve piyasanın Q klavye tarafından çoktan istila edilmiş olmasına; 40 milyon daktilonun değiştirilme maliyeti de eklenince Dvorak'ın klavyesi yayılamadan kaybolup gitti.

F VE a KLAVYELERE YÖNELİK BİZDEN ELEŞTİRİLER

Q Klavyenin evrensel olduğu fikrine, yazar Yurtsan Atakan şu güzel cevabı veriyor: "Hıncal Uluç'un 'Q! savunusunda kullandığı temel argümanlardan biri de aynı yanılgıya dayanıyor. Dünyanın 'O1 klavye kullandığını söyleyen Hıncal Uluç'a göre, yurtdışına gittiğinizde deli danalar gibi 'F' klavye arayıp bulamazsınız; hâlbuki '(X klavye kullanıyorsanız sürü sebil klavye emrinize amadedir. O zaman 'F'yi atın, baştan 'Q! kullanın. Aynı mantıkla iyisi mi biz Türkçeyi toptan başımızdan atalım. Öyle değil mi ya, yurtdışına çıktığımızda derdimizi anlatacak Türkçe bilen biri arayıp bulamayacağımız, İngilizce bilseydik sürü sebil kişiyle iletişim kurabileceğimize göre Türkçeyi atalım, resmi dil olarak baştan İngilizceyi kabul edelim. Benim bu konuda eklemek istediğim bir husus şudur: F klavye kullananlar genellikle bakmadan yazabilir. Bu durumda sadece VVindovvs'ta klavyeyi 'F'ye çevirmek yeterli olur. Bu bizi dünyadan koparmaz, öyle olsaydı Latin alfabe kullanmayan ülkeler dünyadan kopmuş olurdu."

F KLAVYE ÖZGÜVEN, Q. KLAVYE TESLİMİYET SEMBOLÜDÜR

HP Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, SAP Teknoloji Günleri 2003'te Amerika'da aldığı eğitim sürecinden bahsederek düşünme eyleminin daima ana dilde yapıldığını, bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş 'F" klavyenin de bu ana çıkış noktası nedeniyle özellikle kullanılması gerektiğini savunmuştur.

Bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni İhsan Yener'e göre Q. klavyedir:

"Türk dilinin özelliklerine göre on parmakla bakmadan klavye kullanma yöntemi için, çok verimli bir 'Standart Türk Klavyesi' 1955 yılından beri resmen var olduğu halde, İngiliz dili için 130 yıl önce (on parmak yönteminin bilinmediği çağda) belirlenen ve Türkçedeki binlerce sözcüğün yazılmasına olanak vermeyen "American Standard Code for Information Interch-ange (ASCII) klavye, dünya standardı zannedilmiştir. Türkçeye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulmuş klavyeyi de O. Türkçe standardı olarak kabullenen kullanıcıların bu hususta bilinçsiz oluşları, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni olmaktadır."
http://medya.zaman.com.tr/2009/02/18/klavye1.jpg
Şimdi, bilgisayarınızın başına geçtiğiniz zaman, eğer Q. klavye kullanıyorsanız, serçe parmağınız A harfine basarken her zorlandığında "bu benim klavyem değil" diye düşünün. Ne A olması gereken yerde, ne K, ne de S... Yalnızca L ve P, F klavyedeki yerlerinde. Zaten bu klavye, bizden değil. Önce bunu kabul etmek gerek...
http://medya.zaman.com.tr/2009/02/18/klavye2.jpg
Bizim için ciddi araştırmalar sonucu oluşturulmuş, sistematize edilmiş bir F klavye varken, Q. klavye, bizi bize ait bir değerden daha uzaklaştırıyor.*

*Bu araştırmada, Genel Ağ'daki "www. forum.donanimhaber.com" ile "www.şampiyon- kurslari.com.tr" sitelerinden ve Türk Dil Kurumu Dergisi, sayı: 683'teki Belgin Tezcan AKSU imzalı yazıdan yararlanılmıştır.( Araştırma: Ahmet Öztarhan, Dil ve Edebiyat Dergisi)

Türkçeyi doğru yazmak için doğru klavyeden başlamak lazım. Yıllardır kişisel bilgisayar olarak Applle kullanıyorum dolayısıyla F klavye kullandım hep. Ajansa gelen stajer veya yeni grafikerler de önceden Q kullansa bile mecburen F klavye kullanmaya başlıyor. Alışılmaz gibi görünen bu geçiş hiç te korkulduğu gibi zor değil.

Türkçemizi düzeltmeye klavyemizden başlasak nasıl olur?

EMiRHAN61
01.07.2009, 19:26
Cümle içerisinde bir büyük, bir küçük harf kullanılması , yabancı dil karakterlerini Türkçe karakterler yerine kullanmak ,bazı seslerin yutulması...

Bunlar keyfî olarak yapılan yazım hataları. Ben de bunlara karşıyım.



Çok kısıtlı zamanda veya uygun olmayan yerlerden internete girmediğim sürece imla ve noktalamalara dikkat ederim. Ama asla belirli harfleri eksik , büyüklü küçüklü yazı yazmamışımdır. Yazanları da onaylamamışımdır.

DKaraduman
01.07.2009, 19:30
Bu satırların yazarı, kurşunkaleme medhiyeler düzmesine, dolmakalem güzelliğine mersiyeler kaleme almasına rağmen yazmaya başladığı ilk günlerden beri F klavye kullanmaktadır; önceleri daktilo, daha sonra bilgisayarla.



Yazıyı okudum ama Q klavye ile de normal şekilde yazabiliyorsak illa ki F klavye olmasına ne gerek var? Hocam bir de kurşun kalem ve dolma kalem ayrı yazılıyor.

Bir de ikinci yazının sonunda "hiç te" yazmışsınız "hiç de" olması gerekiyor.

a f s
01.07.2009, 19:47
Yazıyı okudum ama Q klavye ile de normal şekilde yazabiliyorsak illa ki F klavye olmasına ne gerek var? Hocam bir de kurşun kalem ve dolma kalem ayrı yazılıyor.

Bir de ikinci yazının sonunda "hiç te" yazmışsınız "hiç de" olması gerekiyor.

Belirttiğin imla yanlışları benim değil, alıntı yaptığım yazarların yazdığı kısımda.

"Türkçemizi düzeltmeye klavyemizden başlasak nasıl olur?" önerimin arkasındayım. Fıtri olan varken, zorlamaya ne gerek var?

Kaan
01.07.2009, 19:57
Süper bir başlık olmuş. :yattara:

Ben de " DKaraduman " ' a katılıyorum ; Q klavye ile doğru düzgün bir şekilde yazabiliyorsak , F klavye ile değiştirmemize gerek yok. :rolleyes:

hatice_61
01.07.2009, 20:12
f klavye q ya göre daha rahat ve basit ama bilmerdiğimiz içim q daha rahat geliyor

DKaraduman
02.07.2009, 23:34
...hiç kimse O'nun burda yaptıklarını küçümsemesin...

Bu da yanlış bir kullanım. Bir kişiden bahsederken zamir olarak "o" yu kullanacaksak, "o" harfine özel bir isimmiş gibi muamele edilmez. Doğrusu "hiç kimse onun burada yaptıklarını küçümsemesin." olmalı.

Çetin
03.07.2009, 00:06
Uzun bir süre imzamda taşıdığım isyan sonunda başlık olmuş, tebrikler :)

Dilimize sahip çıkalım!

Ahmet Başkaya
03.07.2009, 00:29
"Birleşik" ile "bitişik" kelimelerinin farkını anlatacak biri varmı veya "kalabalık" kelimesinin kökü "kalaba" nın anlamını bilen ?

Kasım Hilal
03.07.2009, 17:02
Evet " p , ç , t , k " ünsüzlerinden sonra " b , c , d , g " ünsüzleri gelirse sertleşme olur ve " p , ç , t , k " olur .

Renktaş derken sert sessizler sertleşmez. Mesela "rengi" derken sertleşir.. Renktaş yeni bir kelime. Buradaki ek yapım eki. İkisi farklı şeyler..


TDK Güncel Türkçe Sözlük'te "abuk subuk" ile "abuk sabuk" aynı anlamda görünüyor Fatmacım;)
"Bazan" ise sözlükte yok, bu da TDK'ya göre yanlış yazıldığını gösterir sanırım.

Ne yazık ki TDK her zaman birinci kaynak olamıyor. Çünkü dün eğri dediğine bugün doğru diyebiliyor ya da tam tersini yapabiliyor. Bu bizim için büyük bir sorun.


Ben bu Ağabey kelimesinin kısaltması tam olarak ne dir? merak ediyorum.Abi mi? Ağbi mi doğrusu ne ? ve küçük harf ile mi yazılmalı yoksa Büyük Harfle mi?


Sanırım yazıda ağabeyin kısaltması gibi bir şey yok. Ağabey diye yazılmalı. http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazim_listeli&kelime=abi&ayn=bas



Benim bildiğim TDK ağabey diye alıyor . Bana ağabey sözcüğü çok ağır geliyor ondan dolayı söylendiği gibi yazılmasından yanayım . Ağbi diye yazıyorum . Abi diye yazınca daha da garip geliyor :) Ama doğrusu "ağabey"dir .

Büyük harf konusuna gelince birine hitap ediyorsan büyük yazılır . Örneğin : Uğur Ağabey , bugün maçı alır mıyız ? :)

Onun dışında cümle içinde isimle değil de normal şekilde kullanılırsa küçük yazılır . Örneğin : Yolda ağabeyimi gördüm .


Ağbi diye bir kelime yok. O kelime "abi" diye yazılır. Ağabey ile eş anlamlıdır.




Teşekkürler Hilal Abla :) Kullanımı sıklaşan bazı sözcükler zamanla sözlüklerdeki yerini almaya başlıyor. O da onlardan olsa gerek.

Hilal abla ben değilim umarım. Benden olsa olsa Hilal abi olur..

Ahmet Başkaya
03.07.2009, 17:13
Nasıl Renktaş sertleşmez rengi sertleşmedir anlamadım....

Ozan
03.07.2009, 17:30
Renktaş derken sert sessizler sertleşmez. Mesela "rengi" derken sertleşir.. Renktaş yeni bir kelime. Buradaki ek yapım eki. İkisi farklı şeyler..

Ağbi diye bir kelime yok. O kelime "abi" diye yazılır. Ağabey ile eş anlamlıdır.

1)Normalde renk-daş . Ek bu . Takım-daş gibi . Ondan dolayı sert sessiz değil buradaki " d " harfi . Rengi derken yumuşama var sertleşme değil . Ben mi yanlış anladım oradaki sözünüzü ? Yapım eklerinde de sertleşme olur . Örneğin : Gözlük-cü eki yerine " c " harfinde sertleşme olur ve ç olur . Doğrusu " gözlükçü " dür . Bunun gibi .

2)Doğrusunun ağabey olduğunu belirtmiştim ; yani benimki yanlıştı . Ama ben yanlış olsa da söylendiği gibi yazılmasından yanayım . " Abi " söylendiği gibi değil ondan öyle kullanmıyorum . Resmi yazılarda " ağabey " diye kullanırım .

Ahmet Başkaya
03.07.2009, 17:39
[QUOTE=Ozan;2423445]1)Normalde renk-daş . Ek bu . Takım-daş gibi . Ondan dolayı sert sessiz değil buradaki " d " harfi . Rengi derken yumuşama var sertleşme değil . Ben mi yanlış anladım oradaki sözünüzü ? Yapım eklerinde de sertleşme olur . Örneğin : Gözlük-cü eki yerine " c " harfinde sertleşme olur ve ç olur . Doğrusu " gözlükçü " dür . Bunun gibi .


Abicim öyle anlamışsın bende öyle anladım ama bu yanlış yumuşama öyle olmaz....

DKaraduman
03.07.2009, 17:45
Abicim öyle anlamışsın bende öyle anladım ama bu yanlış yumuşama öyle olmaz....

Hangisi yanlış? Bence Ozan abinin dediği doğru. Gözlükçü sertleşme, rengi yumuşama, renktaş sertleşme olmalı.

Ahmet Başkaya
03.07.2009, 17:45
Hangisi yanlış? Bence Ozan abinin dediği doğru. Gözlükçü sertleşme, rengi yumuşama, renktaş sertleşme olmalı.
Bende bunu diyorum....:):)...

Ozan
03.07.2009, 19:47
Hangisi yanlış? Bence Ozan abinin dediği doğru. Gözlükçü sertleşme, rengi yumuşama, renktaş sertleşme olmalı.


Bende bunu diyorum....:):)...

Evet demek istediğim bu :)

Kasım Hilal
03.07.2009, 20:05
Nasıl Renktaş sertleşmez rengi sertleşmedir anlamadım....


1)Normalde renk-daş . Ek bu . Takım-daş gibi . Ondan dolayı sert sessiz değil buradaki " d " harfi . Rengi derken yumuşama var sertleşme değil . Ben mi yanlış anladım oradaki sözünüzü ? Yapım eklerinde de sertleşme olur . Örneğin : Gözlük-cü eki yerine " c " harfinde sertleşme olur ve ç olur . Doğrusu " gözlükçü " dür . Bunun gibi .

2)Doğrusunun ağabey olduğunu belirtmiştim ; yani benimki yanlıştı . Ama ben yanlış olsa da söylendiği gibi yazılmasından yanayım . " Abi " söylendiği gibi değil ondan öyle kullanmıyorum . Resmi yazılarda " ağabey " diye kullanırım .


1) Kusura bakmayın acele ile ben sertleşme ile yumuşamayı tamamen karıştırmışım.. Halt ettiğim için mesajımı düzenlemiyorum da.. Herkes okuyup bana kız kıs gülebilir, gocunmam.

2) Kelimenin aslı ağabey. Ama zamanla abi de literatüre girmiş. Ağbi ise yanlış. Bundan eminim..


----------------------

Böyle tatlı tatlı tartışmaları ben çok severim. Mümkün olduğu kadar benimle tartışın, lütfen!

Ahmet Başkaya
03.07.2009, 23:50
"Birleşik" ile "bitişik" kelimelerinin farkını anlatacak biri varmı veya "kalabalık" kelimesinin kökü "kalaba" nın anlamını bilen ?
Sorularıma cevap verecek biri yok mudur?

tuncay1984
03.07.2009, 23:54
yohturrr ahme(d)t

DKaraduman
04.07.2009, 00:35
Sorularıma cevap verecek biri yok mudur?

Benim bildiğim kalaba kalabalık isiminin sıfat halidir. Örneğin: Burası çok kalaba bir yer. Kalabalık ise isim olarak kullanılmalı. Örneğin: Burası çok kalabalık. Yani biz sıfat olarak da kullanıyoruz kalabalığı ancak isim olarak kullanılması gerekiyor.

Bitişik ile birleşik arası farkı ise bilmiyorum.

Ahmet Başkaya
04.07.2009, 00:41
Benim bildiğim kalaba kalabalık isiminin sıfat halidir. Örneğin: Burası çok kalaba bir yer. Kalabalık ise isim olarak kullanılmalı. Örneğin: Burası çok kalabalık. Yani biz sıfat olarak da kullanıyoruz kalabalığı ancak isim olarak kullanılması gerekiyor.

Bitişik ile birleşik arası farkı ise bilmiyorum.
Canım peki kalabanın aldığı ek ne? -balık :confused: -ba :confused:...Yoksa yabancı bir kelime mi?

DKaraduman
04.07.2009, 00:54
Canım peki kalabanın aldığı ek ne? -balık :confused: -ba :confused:...Yoksa yabancı bir kelime mi?

"-lık". Örneğin kırmızı sıfat olarak kullanılabilir değil mi? Mesela "Onun kırmızı elbisesi var.". Kırmızıya -lık getirirsek "kırmızılık" gibi ilk bakışta saçma görünen bir kelime oluyor ama cümle içinde kullanırsak: Orada bir kırmızılık var. Yani isim olarak kullandık. Kalaba da bunun gibi diye düşünüyorum.

Not: Burdaki örnekleri yeni uydurdum, hiç alakası bile olmayabilir. Daha iyi bilenlerden bir açıklama bekliyoruz. :D

Ahmet Başkaya
04.07.2009, 01:01
Pardon canım ben kökü az önce 'kala' gibi düşündüm ondan -balık eki değişik geldi teşekkür ederim....

Semih
04.07.2009, 01:12
Sevgili Doğukan;

Tahmin ettiğim Doğukan isen eğer klasik İsmail Yaman öğrencisisin.

Ahmet;

Birleşik bir bütünü işaret eder. Yapısal olarak birbirinden ayrı olmayan iki cismi.

Bitişik ise yan yana demektir.

Ahmet Başkaya
04.07.2009, 01:24
Çanakkale birleşik bir kelimedir yani bitişik değil demi:)....

Semih
04.07.2009, 01:26
Birleşik değil, bileşik kelimedir.:)

Ozan
04.07.2009, 12:05
Çanakkale birleşik bir kelimedir yani bitişik değil demi:)....

Çanakkale birleşik bir sözcüktür . Bileşik aynı anlama geliyorsa bileşik de denebilir ama biz birleşik diye işledik . Sıfat yoluyla kurulan birleşik sözcük . Çanak-kale . Nasıl kale ? Çanak-kale gibi .

Bitişik sözcükleri işlemedik yani öyle ayrı bir grup yok . Bitişik sözcük birleşiğin içinde arada boşluk olmadan yazılanlara denebilir . Bir de ayrı yazılıp birleşik olan sözcükler vardır . Mesela " yardım etmek " yardımcı eylem yoluyla kurulmuş birleşik sözcüktür . Çanakkale de bitişik şekilde yazılmış birleşik bir sözcüktür . Anlatabildim umarım .

ceserdar
04.07.2009, 12:09
Birleşik isimdir Çanakkale. Türkçe'de Bitişik Kelime diye de bir başlık yoktur. Kelime en genel olgudur. Yardım etmek de birleşik fiildir. Fiil, isim, sıfat, zamir vs bunlar kelime denen şeyin alt sınıflarıdır. Herşey bir kelimedir fakat özel olarak bu alt gruplardan birine dahildir. Bu alt grupların da altları vardır. Çanakkale en başta bir kelimedir. Daha özel olarak isimdir. Daha özel olarak Birleşik İsim'dir. Ha şimdi baktım sonuçta isim de, fiil de olsa bunlar hem birleşiktir hem de kelimedir. Toptan bunlara birleşik kelime de deniliyormuş.

Türkçe'de 2 tür ek vardır. Yapım ekleri ve çekim ekleri. Yapım ekleri kelime türetmek için kullanılırlar. Mesela su. -cu yapım eki sonuna gelir sucu olur. Su, hayatımız için çok önemli bir madde anlamı taşırken, sucu bunu maddeyi satan kişi anlamına gelmektedir. Su kelimesinin manası değiştirmiş gelen ek ve o ek yapım ekidir. -lık diye de bir yapım eki vardır fakat, kalabalık kelimesindeki -lık o ek değildir. Kalabalık zaten bir köktür. Nereden geldiğini öğrenmek için etimolojik olarak incelemek lazım.

Ozan
04.07.2009, 12:29
Şimdi TDK'den baktım . Kalaba'nın anlamı " kalabalık " . O zaman sanırım yapım eki değil orada . Kalaba'nın çok anlamı var aslında . İsteyen bakabilir buradan : http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=177065

Eski Türkçe'den kalan bir kelime sanırım " kalaba " . Son halini " kalabalık " olarak almış gibi . Yoksa anlam bakımından -lık ekini aldıktan sonra bir farklılaşma olmamış . Ondan dolayı yapım eki almış bir sözcük değil gibi görünüyor .

Ahmet Başkaya
04.07.2009, 12:57
Birleşik değil, bileşik kelimedir.:)


Çanakkale birleşik bir sözcüktür . Bileşik aynı anlama geliyorsa bileşik de denebilir ama biz birleşik diye işledik . Sıfat yoluyla kurulan birleşik sözcük . Çanak-kale . Nasıl kale ? Çanak-kale gibi .

Bitişik sözcükleri işlemedik yani öyle ayrı bir grup yok . Bitişik sözcük birleşiğin içinde arada boşluk olmadan yazılanlara denebilir . Bir de ayrı yazılıp birleşik olan sözcükler vardır . Mesela " yardım etmek " yardımcı eylem yoluyla kurulmuş birleşik sözcüktür . Çanakkale de bitişik şekilde yazılmış birleşik bir sözcüktür . Anlatabildim umarım .


Birleşik isimdir Çanakkale. Türkçe'de Bitişik Kelime diye de bir başlık yoktur. Kelime en genel olgudur. Yardım etmek de birleşik fiildir. Fiil, isim, sıfat, zamir vs bunlar kelime denen şeyin alt sınıflarıdır. Herşey bir kelimedir fakat özel olarak bu alt gruplardan birine dahildir. Bu alt grupların da altları vardır. Çanakkale en başta bir kelimedir. Daha özel olarak isimdir. Daha özel olarak Birleşik İsim'dir. Ha şimdi baktım sonuçta isim de, fiil de olsa bunlar hem birleşiktir hem de kelimedir. Toptan bunlara birleşik kelime de deniliyormuş.

Türkçe'de 2 tür ek vardır. Yapım ekleri ve çekim ekleri. Yapım ekleri kelime türetmek için kullanılırlar. Mesela su. -cu yapım eki sonuna gelir sucu olur. Su, hayatımız için çok önemli bir madde anlamı taşırken, sucu bunu maddeyi satan kişi anlamına gelmektedir. Su kelimesinin manası değiştirmiş gelen ek ve o ek yapım ekidir. -lık diye de bir yapım eki vardır fakat, kalabalık kelimesindeki -lık o ek değildir. Kalabalık zaten bir köktür. Nereden geldiğini öğrenmek için etimolojik olarak incelemek lazım.


Şimdi TDK'den baktım . Kalaba'nın anlamı " kalabalık " . O zaman sanırım yapım eki değil orada . Kalaba'nın çok anlamı var aslında . İsteyen bakabilir buradan : http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=177065

Eski Türkçe'den kalan bir kelime sanırım " kalaba " . Son halini " kalabalık " olarak almış gibi . Yoksa anlam bakımından -lık ekini aldıktan sonra bir farklılaşma olmamış . Ondan dolayı yapım eki almış bir sözcük değil gibi görünüyor .
Hepinize çok teşekkür ederim çok sağolun Çanakkale hakkındaki bilgilerin çoğunu biliyordum fakat tazelemekte fayda oldu çok teşekkür ederim....

ceserdar
04.07.2009, 12:59
http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=177065

Ozan sanırım vermek istediğin link şu yukarıdaki. Bu sayfaya bakarsan kalaba halk arasında geçen bir kelime. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü öyle orada burada duyduğumuz ama bir anlam veremediğimiz kelimelerden oluşuyor. Yıllar yılı kalabalık kelimesi yerine Anadolu'da kalaba denmiş. Kalaba duyduğun zaman Anadolu'da bir yerlerde he bu kalabalık demektir diye düşüneceksin demek. Bu şöyle birşey. Ben mesela Akçaabat'lıyım. Ama halk arasında "Akçaabat" denmiyor, "Akçzabat" deniyor. Akçzabat diye birşey aç kitaplara bak bulamazsın ama halk arasındaki deyiş bu. Bu işi uzmanlarına bırakmak lazım ama basit olarak yapım ve çekim ekleri ile bu işin içinden çıkabilsek bile bil ki bu konu üzerindeki cahilliğimizdendir. :)

Ozan
04.07.2009, 15:07
Evet dil bilimcilerin ilgili olabileceği bir konu . Biz ne söylesek tam emin olarak söyleyemeyiz . Bu arada senin verdiğin linkte de girilmiyor istediğimiz sayfaya :D

DKaraduman
04.07.2009, 23:42
Şimdi TDK'den baktım . Kalaba'nın anlamı " kalabalık " . O zaman sanırım yapım eki değil orada . Kalaba'nın çok anlamı var aslında . İsteyen bakabilir buradan : http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=177065

Eski Türkçe'den kalan bir kelime sanırım " kalaba " . Son halini " kalabalık " olarak almış gibi . Yoksa anlam bakımından -lık ekini aldıktan sonra bir farklılaşma olmamış . Ondan dolayı yapım eki almış bir sözcük değil gibi görünüyor .

TDK'dan ben de bakmıştım ama eski bir bilgiye dayanarak söyledim üsttekileri. Kalabalık bize türemiş sözcük olarak öğretildi bu yüzden yapım eki olmadığına emin misiniz hocam?

DKaraduman
04.07.2009, 23:43
Sevgili Doğukan;

Tahmin ettiğim Doğukan isen eğer klasik İsmail Yaman öğrencisisin.

Ahmet;

Birleşik bir bütünü işaret eder. Yapısal olarak birbirinden ayrı olmayan iki cismi.

Bitişik ise yan yana demektir.

Gerçekten bu forumda ilk defa şaşırdım! İsmail Yaman öğrencisiyim evet. Ayrıca hayatımda en sevdiğim hocamdır da sizi çıkaramadım.:) Bir de niye klasik İsmail Yaman öğrencisiymişim?

DKaraduman
05.07.2009, 00:08
Benim dediğim ile aynı şeyi belirten iki yer buldum ama ne kadar güvenilir o da tartışılır.

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kalaba

http://www.lafmacun.org/entry/366512

Semih
05.07.2009, 00:16
Gerçekten bu forumda ilk defa şaşırdım! İsmail Yaman öğrencisiyim evet. Ayrıca hayatımda en sevdiğim hocamdır da sizi çıkaramadım.:) Bir de niye klasik İsmail Yaman öğrencisiymişim?

Ben de onun öğrencisiyim, iyi öğrenciler üzerindeki etkisini bilirim:)

Semih Albayrak ben, sizden üst dönemlerden...
Hatırlaman gerek aslında.

Klasik çünkü, çok iyi dilbilgisi öğretir:)

DKaraduman
05.07.2009, 00:21
Ben de onun öğrencisiyim, iyi öğrenciler üzerindeki etkisini bilirim:)

Semih Albayrak ben, sizden üst dönemlerden...
Hatırlaman gerek aslında.

Klasik çünkü, çok iyi dilbilgisi öğretir:)

Valla isim hafızam sıfırdır. Bir fotoğraf koysanız avatara çıkarırım belki. :) Beşirli'de mi oturuyordunuz? Bir de sarışın mısınız? :D Aklıma biri geliyor da ondan.

Semih
05.07.2009, 00:22
Valla isim hafızam sıfırdır. Bir fotoğraf koysanız avatara çıkarırım belki. :) Beşirli'de mi oturuyordunuz? Bir de sarışın mısınız? :D Aklıma biri geliyor da ondan.

Tamamdır Doğukan'ım:)

Daha iyi tanımlanamazdım:D

DKaraduman
05.07.2009, 00:23
Tamamdır Doğukan'ım:)

Daha iyi tanımlanamazdım:D

Valla şu an bize serviste anlattığın "Ben kanlı parmak" fıkrası geldi aklıma. :D

Semih
05.07.2009, 00:25
Ahaha:)))

Oğlum geçmişimi deşifre edesin diye mi selam verdim sana:D

DKaraduman
05.07.2009, 00:26
Ahaha:)))

Oğlum geçmişimi deşifre edesin diye mi selam verdim sana:D

:D:D Valla iyi oldu bu karşılaşma. Daha fazla karşılıklı muhabbete çevirmeyelim başlığı. :)

DKaraduman
05.07.2009, 02:48
Hala ısrarla "renkdaş" kelimesini kullananlar var. Onları doğru yola davet ediyorum. :)

Ahmet Başkaya
05.07.2009, 02:54
Arkadaşlar bu arada "bir mukabele" değil "bilmukabele" bunu bile yanlış yazanlar var lütfen:)

Cyzio
07.07.2009, 22:04
Ben de hem çevremde, hem de forumda çok sık gördüğüm bir dil bilgisi hatasından bahsedeyim:

Türkçe'de hiç bir olumlu cümle ki kelimesiye bitmez. Sadece olumsuz cümleler bu şekilde bitebilir.

Yani örnek vermek gerekirse:


-"Ben o arabanın senin olduğunu bilmiyordum ki." (Doğru)

-"Ben o arabanın senin olduğunu biliyordum ki." (Yanlış)

-"Ben o arabanın senin olduğunu zaten biliyordum." (Olması gereken)


-"Ben orada değildim ki." (Doğru)

-"Ben oradaydım ki." (Yanlış)

-"Ben oradaydım ya." (Olması gereken)

.

Emrullah
07.07.2009, 22:32
"One minute!
Davraz değil Davos da olsa geliriz."

Mesela buradaki "de" bağlacı ayrı yazılır, nitekim ayrı yazılmış. ".......Davos'da olsa geliriz." yanlış yazım.

ÜNAL
08.07.2009, 10:25
"One minute!
Davraz değil Davos da olsa geliriz."

Mesela buradaki "de" bağlacı ayrı yazılır, nitekim ayrı yazılmış. ".......Davos'da olsa geliriz." yanlış yazım.
Özellikle onun tartışması olmuştu benzincide :D

a f s
08.07.2009, 10:46
Başlığa her gün bir kural ekleyip, güncel tutmak lazım.

Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalıyor.

Ozan
08.07.2009, 10:58
TDK'dan ben de bakmıştım ama eski bir bilgiye dayanarak söyledim üsttekileri. Kalabalık bize türemiş sözcük olarak öğretildi bu yüzden yapım eki olmadığına emin misiniz hocam?

Emin değilim :) Sadece TDK'de sözcüğün anlamına baktım ve kalaba ile kalabalık arasında anlam farkı olmadığını gördüm . Yapım eki olması için anlam farkı olması lazım . Ondan dolayı öyle söyledim ama emin değilim . Dediğim gibi dil bilimcilerin araştırıp bileceği bir iş . Türkçe öğretmenleri de bilir tabiki .

TheCrow
08.07.2009, 11:57
Arkadaşlar,bir de nesne-eylem uyuşmazlığı konusu var,bu kurala dikkat eden hatta bilen insan sayısı çok az.

Nedir bu kural?Üstteki cümlemde nesne-eylem uyuşmazlığı var mesela,yani üstteki cümle Türkçe imla kurallarına göre yanlış bir cümle.Doğrusu şu şekilde olmalıydı : "Bu kurala dikkat eden,hatta bu kuralı bilen insan sayısı çok az" . Cümlenin nesnesi olan "kural" kelimesi -e halinde,dolayısıyla "bilmek" eylemi ile kullanılamaz,kullanılırsa "bu kurala bilen insan sayısı" gibi yanlış bir ifade ortaya çıkar.

Başka örnekler vermek gerekirse :

"Anneannesini çok seviyor ve saygı gösteriyordu" YANLIŞ
"Anneannesini çok seviyor ve ona saygı gösteriyordu" DOĞRU

"Resme son kez baktı ve masanın üzerine bıraktı" YANLIŞ
"Resme son kez baktı ve resmi masanın üzerine bıraktı" DOĞRU

a f s
08.07.2009, 12:31
Noktalama işaretlerinden sonra mutlaka boşluk bırakmak gerekiyor.

Forumda dikkat edilmeyen konulardan biri de bu. Özellikle cümle bittikten sonra ve virgüllerden sonra kelimeler arasında boşluk bırakılmayınca o cümleyi okumak işkenceye dönüşebiliyor.

Aman dikkat!

TheCrow
08.07.2009, 12:44
Bu noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılması kuralı yeni mi? Hiç hatırlamıyorum ben öyle bir kural öğrendiğimizi.Yoksa bilgisayar ekranında okuma zorluğu yüzünden mi gelmiş bu kural? Çünkü ben bu kuralı bilmememe rağmen genelde işaretlerden sonra boşluk bırakıyorum rahat okunabilsin diye.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 12:51
Arkadaşlar,bir de nesne-eylem uyuşmazlığı konusu var,bu kurala dikkat eden hatta bilen insan sayısı çok az.

Nedir bu kural?Üstteki cümlemde nesne-eylem uyuşmazlığı var mesela,yani üstteki cümle Türkçe imla kurallarına göre yanlış bir cümle.Doğrusu şu şekilde olmalıydı : "Bu kurala dikkat eden,hatta bu kuralı bilen insan sayısı çok az" . Cümlenin nesnesi olan "kural" kelimesi -e halinde,dolayısıyla "bilmek" eylemi ile kullanılamaz,kullanılırsa "bu kurala bilen insan sayısı" gibi yanlış bir ifade ortaya çıkar.

Başka örnekler vermek gerekirse :

"Anneannesini çok seviyor ve saygı gösteriyordu" YANLIŞ
"Anneannesini çok seviyor ve ona saygı gösteriyordu" DOĞRU

"Resme son kez baktı ve masanın üzerine bıraktı" YANLIŞ
"Resme son kez baktı ve resmi masanın üzerine bıraktı" DOĞRU
Üstteki tanım ile alttaki ilk örnekler uyumlu değil.Alttaki ilk örnek tümleç eksikliği. 2. Örneğinizde ise nesne eksikliği.Eylem-Nesne uyuşmazlığı değil diye biliyorum.

TheCrow
08.07.2009, 12:55
Üstteki tanım ile alttaki ilk örnekler uyumlu değil.Alttaki ilk örnek tümleç eksikliği. 2. Örneğinizde ise nesne eksikliği.Özne-Nesne uyuşmazlığı değil diye biliyorum.

Büyük ihtimalle doğrudur Ahmet,kaynaktan bakarak yazmadım,aklıma geldiği gibi yazdım,genel olarak aynı başlıkta toplanabilirler ama.O işi de sen yap madem ;)

özne-nesne değil,nesne-eylem uyuşmazlığı demiştim.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 12:58
Düzelttim bile bilgiler çok güzel teşekkürler abi. Bu sayfayı canlı tutmak lazım .

a f s
08.07.2009, 13:00
Noktalama işaretlerinden sonra mutlaka boşluk bırakmak gerekiyor. 'Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmaması' diye bir kural olmadığına göre, bu küçük ayrıntıya özen göstermemiz, yazılarımızı daha okunaklı hale getirecektir.

Cümlelerin, kelimelerin birbirine yapışmaması için buna dikkat etmek gerekiyor.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 13:04
Noktalama işaretlerinden sonra mutlaka boşluk bırakmak gerekiyor. 'Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmaması' diye bir kural olmadığına göre, bu küçük ayrıntıya özen göstermemiz, yazılarımızı daha okunaklı hale getirecektir.

Cümlelerin, kelimelerin birbirine yapışmaması için buna dikkat etmek gerekiyor.
Peki Ali Fuat Abi bir şey soracağım.

Niye gelmedin?Ne güzel maç yapacaktık.

Üstteki cümle yanlış mı ?

a f s
08.07.2009, 13:07
Peki Ali Fuat Abi bir şey soracağım.

Niye gelmedin?Ne güzel maç yapacaktık.

Üstteki cümle yanlış mı ?

Doğrusu şöyle olmalı: Niye gelmedin? Ne güzel maç yapacaktık.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 13:16
Doğrusu şöyle olmalı: Niye gelmedin? Ne güzel maç yapacaktık.
Bence bu öyle değil abi.Eğer zahmet olmazsa yoğun olmadığınız zaman bir adresten bulabilir misiniz?

Üstteki örnek bence yanlış değil. Ama boşuk bırakılsa daha güzel olur. Çünkü internette bunu anlamak biraz daha basitken kağıtta anlamak çok daha zor olacaktır bu yüzden bence böyle bir kuralın uygulanması çok daha zor. Tabiki anlaşılırlık bakımından ayrı yazılması daha güzel olacaktır.

a f s
08.07.2009, 13:24
'Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmaz' diye bir kural duymadım ben. Fakat boşluk bırakılması gerektiğini ve zaten bırakıldığını çok gördüm.

İşim gereği internet, gazete, kitap, dergi, katalog işleri ile uğraşıyorum. Hepsinde de noktalama işaretlerinden sonra mutlaka boşluk bırakılıyor.

Okuduğunuz herhangi bir kitap, gazete, dergi veya internet sayfasına bakarsanız, bu kurala titizlikle riayet edildiğini görebilirsiniz.

Böyle bir kural -veya uyguluma- varken, ona karşı direnip, ısrarla yapışık yazmak yanlış değil mi sizce?

TheCrow
08.07.2009, 13:26
Evet, kesinlikle noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmış yazıları okumak gözleri daha az yoruyor. Dikkat etmek lazım. :)

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 13:29
Yok anlatmaya çalıştığım mesela sınavlarda "Hangi soruda yazım yanlışı vardır ?" diye sorular olur ve yaklaşık 7 yıldır sınav maratonunda koşturan bir öğrenciyim daha ne böyle bir soruya ne de böyle bir kurala rast geldim.Dediğiniz gibi yapılsa çok daha iyi olur fakat bakın üstteki yazınızda sizde bir yanlışlık yapmışsınız farkına varabilecekmisiniz tekrar bir gözden geçirin.

Belirttiğiniz şey doğru ama yapılmaması yanlış değil.Aslında aynı şeyleri savunuyoruz ufak farklılıklarla.Siz sigara günah diyorsunuz ben hayır günah değil ama içilmesi hoş değil mekruh diyorum.Doğru olanı benimki gibi geliyo bana mevki olarak da benden üstten olduğunuz için elbette daha iyi biliyorsunuzdur. Ama ben böyle biliyordum.

TheCrow
08.07.2009, 13:34
'Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmaz' diye bir kural duymadım ben. Fakat boşluk bırakılması gerektiğini ve zaten bırakıldığını çok gördüm.

İşim gereği internet, gazete, kitap, dergi, katalog işleri ile uğraşıyorum. Hepsinde de noktalama işaretlerinden sonra mutlaka boşluk bırakılıyor.

Okuduğunuz herhangi bir kitap, gazete, dergi veya internet sayfasına bakarsanız, bu kurala titizlikle riayet edildiğini görebilirsiniz.

Böyle bir kural -veya uyguluma- varken, ona karşı direnip, ısrarla yapışık yazmak yanlış değil mi sizce?

Şimdi Ahmet Fuat Hocam, söylediğiniz doğru ama bu yaklaşım yanlış. Yani "tersi bir kural duymadım, demek ki böyle olmalıdır" diyemeyiz. Demek istediğim "Noktalı virgülden sonra sekiz karakter boşluk bırakılmaz" diye bir kural da yok ama bu da bırakacağız anlamına gelmiyor. Bu yüzden tersinin olmadığını değil de böyle bir kuralın olduğunu belgelememiz lazım. Türk Dil Kurumu'nun sitesi şu anda devre dışı, tekrar çalışmaya başlayınca oradan bakabiliriz.

TheCrow
08.07.2009, 14:28
Evet, nitekim buldum:

Noktalama İşaretleri




Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.

Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.

http://www.tdk.gov.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF3 8C9FF22CFEEDAF0


Bu konuyu da açığa kavuşturmuş olduk böylece.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 14:38
Çok teşekkürler AFS ve TheCrow ...

Paksoy
08.07.2009, 14:48
imla kurallarına uymayanlar içinde en baştaki benim dir.

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 14:50
imla kurallarına uymayanlar içinde en baştaki benim dir.
Kurduğun cümleden anlamak zor değil:)...

Neden peki ?

Paksoy
08.07.2009, 14:52
dikkat etmiyorum , ve cümleyi hemen tamamlama telaşı

Ahmet Başkaya
08.07.2009, 14:57
dikkat etmiyorum , ve cümleyi hemen tamamlama telaşı

Bu bir süre sonra alışkanlık haline gelecektir.Belkide gelmiştir bu da yaşamınıza yansıyacaktır. Bunun da size zararı olacağı kesin.

Forumun düzeni açısından da kurallara uyarak yazmanız hem sizin açınızdan hem bizim açımızdan hem de sizden yaşça küçük üyelere örnek olduğunuzdan onlar için daha güzel olacaktır.

DKaraduman
08.07.2009, 15:32
Yok anlatmaya çalıştığım mesela sınavlarda "Hangi soruda yazım yanlışı vardır ?" diye sorular olur ve yaklaşık 7 yıldır sınav maratonunda koşturan bir öğrenciyim daha ne böyle bir soruya ne de böyle bir kurala rast geldim.Dediğiniz gibi yapılsa çok daha iyi olur fakat bakın üstteki yazınızda sizde bir yanlışlık yapmışsınız farkına varabilecekmisiniz tekrar bir gözden geçirin.


Ben bu kuralı eskiden de biliyordum ve birkaç sınavda bu yüzden yanlış yapmıştım. Hiç dikkat etmiyorlar soruları yazarken.

a f s
08.07.2009, 18:25
"Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir."

TheCrow Türk Dil Kurumu'nun sitesinden sözüne ettiğim kuralı bulmuş sağ olsun. ( İsmim Ali Fuat bu arada, Ahmet Fuat yazmışsınız. )

Ahmet Başkaya ısrarla cümle bitimlerinden ve virgüllerden sonra kelimeleri yapışık yazıyorsun. Korkma burada kimse kimseye not vermiyor. Kendi adıma çok şey öğrendim bu başlıktan ve görünen o ki daha çok şey öğreneceğiz.

O tür bir uygulama yokken, neden ısrar ediyorsun çözemedim. TheCrow sağ olsun iyi niyet ve samimiyetinden, konu gündeme geldikten sonra mesajlarında bu kurala dikkat ediyor. Bence sen de bu konuda inat etme ;)
Belki de artık öyle yazmıyorsundur.

Ayrıca sigara çok zararlı bir şey.

Paksoy
08.07.2009, 18:32
bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım.

Muhammet*
08.07.2009, 18:42
bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım.

İlk olarak cümlelere büyük harflerle başlamayı deneyebilirsin bence,bu tarz cümle daha okunası cümleler...:)

DKaraduman
08.07.2009, 18:45
Arkadaşlar sadece kural vermekten başka, forum içindeki yazıları alıntılayarak doğrularını yazarsak da faydalı olacağını düşünüyorum.

a f s
08.07.2009, 18:57
Bu konuyu sürekli taze ve gündemde tutmak lazım.

Bilgisayarımda bir tane imla klavuzu programı var, iki tane imla klavuzu kitabı sürekli yanımda duruyor, tereddüt yaşadığım kelimeleri oradan kontrol etmeye çalışıyor, mesajımı göndermeden önce mutlaka tekrar okuyorum.

Bu konuda göstereceğimiz özen, bize güzel bir alışkanlık kazandırmış olacak sanırım.

TheCrow
09.07.2009, 09:50
Evet, alışkanlık haline getirmek çok önemli. Daha düne kadar noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmıyordum, ya da kuralı bildiğim için değil ama rahat okunsun diye hem öncesinde hem de sonrasında boşluk bırakıyordum. Bir gündür bu kurala dikkat ediyorum ve artık mesajı göndermeden önce kurala uymuş muyum diye bir kontrol ediyorum. Çünkü alışkanlık halini almaya başladı, ve alışkanlık olduktan sonra istemeseniz bile kurala uymaya başlıyorsunuz.


Doğukan, sadece forumdaki hataları değil, gazetelerde, kitaplarda, afişlerde, nerede bir imla hatası varsa onları örnek vererek doğrularını yazmamız daha güzel olur. Hem böylece başlık canlı kalır ve takip etmek daha zevkli olur.

OLCAY ÇAKIR
09.07.2009, 09:59
Bundan sonra ama:)
bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım.

a f s
09.07.2009, 12:13
Türk dil kurumu kurallarla ilgili sürekli güncellemeler yapıyor.

Benim en çok merak ettiğim konu özel sesli harfler ve inceltme işaretleri. Meselâ, lâle gibi kelimelerde inceltme kullanılması bence güzel ve gerekli, fakat Milli Eğitim Bakanlığı bir yıl inceltme işaretleri kullandırıyorken, sonraki sene kullanılmasın diyor. Kışın yağan kar ile ticaretten elde edilen kârı nasıl ayıracağız o zaman. Bu konudaki son kural veya uygulama nedir bilgisi olan var mı?

Forumda bir sürü öğretmen ve edebiyatçı var, üstadlar neredesiniz?

Turgut Altun
09.07.2009, 13:15
Faydalı bir başlık olmuş. Başlığı takip edenler genel olarak yazımına, imlasına dikkat etmeye çalışanlar. Keşke ısrarla kuralsız yazmaya çalışanlar da rağbet etseler bu başlığa.

Uzun zamandır foruma üyeyim, çok okur az yazarım ve yazdığım sürece yazım kurallarına dikkat etmeye çalışırım. Bu başlıktan öğrendiğim çok şey oldu. Bazı kuralları hatırladım, bazılarını yeni öğreniyorum. Başlığı açana ve içini dolduranlara çok teşekkürler.

ÜNAL
09.07.2009, 14:07
Tespit mi?





Tesbit mi?

Muhammet*
09.07.2009, 14:17
Tespit mi?





Tesbit mi?

Bence " Tespit " ...

TheCrow
09.07.2009, 14:56
Arapçası "tesbit" ancak Türkçesi "tespit". Yani doğru yazım "tespit".

@afs

Evet o kural sürekli değişiyor, ama yumuşatma işareti kullanılmaması da bence anlam açısından fazla sorun teşkil etmez, neticede bir sürü eşsesli kelime var Türkçe'de, onlar karışmadığı gibi bunlar da karışmaz.

Ozan
09.07.2009, 15:00
Bence kesinlikle inceltme işareti kullanılmalı . Alın bir örnek de benden : Hala ile hâlâ'yı nasıl ayıracağız ? Eşseslilikle farklı bir şey bu . Söylenişleri farklı . Eşsesli adı üstünde sesleri ; yani söylenişi aynı .

TheCrow
09.07.2009, 16:17
Bence kesinlikle inceltme işareti kullanılmalı . Alın bir örnek de benden : Hala ile hâlâ'yı nasıl ayıracağız ? Eşseslilikle farklı bir şey bu . Söylenişleri farklı . Eşsesli adı üstünde sesleri ; yani söylenişi aynı .

Eşseslilikle aynı demedim. Eşseslileri ayırabiliyorsan farklı seslileri niye ayıramıyorsun anlayamadım?..İkincisi daha kolay değil mi?

Ahmet Başkaya
09.07.2009, 16:54
edittttttt...

ÜNAL
09.07.2009, 16:58
------------------------------------

Ahmet Başkaya
09.07.2009, 17:20
editt.....................

a f s
09.07.2009, 20:00
Evet, alışkanlık haline getirmek çok önemli. Daha düne kadar noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmıyordum, ya da kuralı bildiğim için değil ama rahat okunsun diye hem öncesinde hem de sonrasında boşluk bırakıyordum. Bir gündür bu kurala dikkat ediyorum ve artık mesajı göndermeden önce kurala uymuş muyum diye bir kontrol ediyorum. Çünkü alışkanlık halini almaya başladı, ve alışkanlık olduktan sonra istemeseniz bile kurala uymaya başlıyorsunuz.


Doğukan, sadece forumdaki hataları değil, gazetelerde, kitaplarda, afişlerde, nerede bir imla hatası varsa onları örnek vererek doğrularını yazmamız daha güzel olur. Hem böylece başlık canlı kalır ve takip etmek daha zevkli olur.

TheCrow'a olumlu yaklaşımı ve hassasiyeti için teşekkür etmek lazım. :alkış:

Günlük hayatımıza önemli ölçüde olumlu katkı sağlayacak bu başlığa, keşke herkes uğrayabilse. Böylece mesajlarımızda derdimizi daha doğru ifade edip, doğru iletişimler kurabileceğiz sanırım. Her insanın vakti ve görüşleri değerli. Ben kendi adıma Türkçesi ve yazısı bozuk olanlar acaba günlük hayatlarında da böyle mi konuşuyorlar diye düşünmeden edemiyorum.

İletişim kazalarının olmaması için, önce derdimizi doğru biçimde anlatmamız gerekiyor. Forum içerisinde forum kurallarına, Türkçemize ve dil kurallarına uyma konusunda ve bu başlık gibi iyi alışkanlıklar elde etmek için biraz çaba sarfedebilsek, bu sayfalarda vaktimizi boşa harcamamış olacağız sanırım.

İnsan, çok söz söylemekle değil, söylediği sözlerin yerinde ve faydalı olmasıyla kadrini, kıymetini yükseltir. Aksine, her yerde ulu orta konuşan kimse, hele konuştuğu şeyler de uzmanlık isteyen mevzulara dairse, hem bir sürü hatalara düşer, hem de kendi değerini düşürmüş olur.

"Çok konuşanın çok hatası olur" sözü ne kadar yerinde ve kıymetli bir sözdür.

Muhammet*
09.07.2009, 20:11
Kurumların isimlerini kısaltırken nokta kullanma ile ilgili bir sorum var...

Mesela Türk Dil Kurumu, T.D.K olarak mı yoksa T.D.K. olarak mı kısaltılır?

Yani son harf için de nokta kullanılır mı?

a f s
09.07.2009, 20:21
Forum yöneticileri forumda Türkçesi bozuk, büyük harf küçük harf düzenine dikkat etmeyenleri bu başlığa yönlendirmeli.

Okuyana eziyet çektiren mesajları yazanlar, forum kurallarına uygun yazılması ve yazarken dikkat edilmesi konusunda uyarılmalı. Herkes biraz özen gösterip, dikkat ederse hiç sorun kalmaz zaten.

Muhammet
09.07.2009, 20:30
Ben de aşırı ünlem işareti fazlalığından rahatsızım. 1 tane neyimize yetmiyor? Asabiyetimizi kelimelerle de ifade edebiliriz. 10 tane ünlem işaretini yan yana koymak neyi belli ediyor, neyin tarafı oluyoruz o zaman?

TheCrow
09.07.2009, 20:58
Kurumların isimlerini kısaltırken nokta kullanma ile ilgili bir sorum var...

Mesela Türk Dil Kurumu, T.D.K olarak mı yoksa T.D.K. olarak mı kısaltılır?

Yani son harf için de nokta kullanılır mı?

İkisi de değil, TDK yazılır. TBMM, TCK, ABD, BAE, gibi. Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz. Ancak, T.C. (Türkiye Cumhuriyeti ve T. (Türkiye) bu konuda istisnadır.

Kelime veya kelime gruplarının kısaltmasında ise kısaltılan kelimeden sonra nokta olmalıdır. Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Av. (Avukat), Gülbahçe Sok. (Gülbahçe Sokak), Bahçecik Mah. (Bahçecik Mahallesi), As. İz. (Askeri İnzibat), Dz. Kuv. K. (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı), gibi.

Muhammet*
09.07.2009, 21:09
İkisi de değil, TDK yazılır. TBMM, TCK, ABD, BAE, gibi. Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz. Ancak, T.C. (Türkiye Cumhuriyeti ve T. (Türkiye) bu konuda istisnadır.

Kelime veya kelime gruplarının kısaltmasında ise kısaltılan kelimeden sonra nokta olmalıdır. Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Av. (Avukat), Gülbahçe Sok. (Gülbahçe Sokak), Bahçecik Mah. (Bahçecik Mahallesi), As. İz. (Askeri İnzibat), Dz. Kuv. K. (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı), gibi.

Teşekkürler...

a d bacan
09.07.2009, 23:23
Faydalı bir başlık olmuş. Başlığı takip edenler genel olarak yazımına, imlasına dikkat etmeye çalışanlar. Keşke ısrarla kuralsız yazmaya çalışanlar da rağbet etseler bu başlığa.

Uzun zamandır foruma üyeyim, çok okur az yazarım ve yazdığım sürece yazım kurallarına dikkat etmeye çalışırım. Bu başlıktan öğrendiğim çok şey oldu. Bazı kuralları hatırladım, bazılarını yeni öğreniyorum. Başlığı açana ve içini dolduranlara çok teşekkürler.

Benim gibi geriden takip ediyorlardır. Yanlışlarımı düzeltmek için uğraş veriyorum, bir de hatalarımızı yüzümüze direk vurmasanız, daha bir cesur yazacağız da:)

Bir yanlışım olmuşmu? acaba.

Ozan
09.07.2009, 23:39
Eşseslilikle aynı demedim. Eşseslileri ayırabiliyorsan farklı seslileri niye ayıramıyorsun anlayamadım?..İkincisi daha kolay değil mi?

Söylerken problem olmuyor da yazıda problem yaratıyor bu durum . Ben mesela bir keresinde kitap okurken böyle bir durumla karşılaştım ve adam inceltme işareti koymadığı için sözcüğü anlayamadım ve tekrar tekrar okudum . Sonrasında cümlenin anlamından çıkardım . Bu durumda okumadaki akıcılığı etkiliyor ve kötü oluyor . Ondan dolayı kaldırılmamalı dedim . Umarım dediğinizi yanlış anlamamışımdır da ona göre açıklamışımdır .

DKaraduman
10.07.2009, 01:32
Bence de şapka kullanılmalı. Örneğin Türkçe hocamızın verdiği güzel bir örnek vardı: "Sana 100 lira vereyim, karını paylaşalım." Ama klavyede şapka nasıl koyuluyor bilmiyorum.

DKaraduman
10.07.2009, 01:36
Benim gibi geriden takip ediyorlardır. Yanlışlarımı düzeltmek için uğraş veriyorum, bir de hatalarımızı yüzümüze direk vurmasanız, daha bir cesur yazacağız da:)

Bir yanlışım olmuşmu? acaba.

Valla hataları söylemeyince kimse sonraki yazılarında da dikkat etmiyor. Bu yüzden alınmadan, gücenmeden herkes başkasının hatasını söylemeli diye düşünüyorum.

Koyu yazılan cümlenin doğrusu "Bir yanlışım olmuş mu acaba?" olmalı. ;)

DKaraduman
10.07.2009, 01:38
Tosun paşa'lı üye...:)

Ünvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar ve de yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz. Bu yüzden doğrusu "Tosun Paşalı üye." olmalı.

TheCrow
10.07.2009, 09:10
Söylerken problem olmuyor da yazıda problem yaratıyor bu durum . Ben mesela bir keresinde kitap okurken böyle bir durumla karşılaştım ve adam inceltme işareti koymadığı için sözcüğü anlayamadım ve tekrar tekrar okudum . Sonrasında cümlenin anlamından çıkardım . Bu durumda okumadaki akıcılığı etkiliyor ve kötü oluyor . Ondan dolayı kaldırılmamalı dedim . Umarım dediğinizi yanlış anlamamışımdır da ona göre açıklamışımdır .

Tamam, ne demek istediğini şimdi anladım. Yazı dilinde yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir, haklısın. Altta Doğukan'ın verdiği örnek de tam bu durumu özetliyor. Ama Türkçe zaten öyle bir dil ki, ne tarafa istersen o tarafa çekilebiliyor. Çok sayıda eşsesli ve eşanlamlı kelime var ve cümlenin anlamını tonlamaya göre değiştirebiliyorlar.



Bence de şapka kullanılmalı. Örneğin Türkçe hocamızın verdiği güzel bir örnek vardı: "Sana 100 lira vereyim, karını paylaşalım." Ama klavyede şapka nasıl koyuluyor bilmiyorum.

Şapka koyacağın harften önce Shift+3 yapmalısın.

OLCAY ÇAKIR
10.07.2009, 09:28
^Kaan bak ne öğrendim sabah sabah.

^
^
^
Çok teşekkürler.

Pardon;şapkayı harfin üstüne nasıl koyacağız?
:)

TheCrow
10.07.2009, 09:33
:)

Yalnız, her harfe şapka koyulmuyor doğal olarak. Yani kuralı a'ya uygularsak â elde edebiliyoruz, ancak k'ya uygulamaya kalkarsak karşımıza ^k çıkıyor. Bu da güzel bir olay, hangi harflere yumuşatma uygulanabileceğini görmek açısından.

OLCAY ÇAKIR
10.07.2009, 09:47
:)
Kaan,a harfine denemiştim valla bak.

^Bu kezde a 'yı küçültemiyorum.

^Demiştimki,elimi basılı tuttuğumu farkettim.:)

â

Bana bir harf öğrettin Kaan:)

Teşekkürler...

TheCrow
10.07.2009, 10:09
:)
Kaan,a harfine denemiştim valla bak.

^Bu kezde a 'yı küçültemiyorum.

^Demiştimki,elimi basılı tuttuğumu farkettim.:)

â

Bana bir harf öğrettin Kaan:)

Teşekkürler...

Ne demek, bir şey değil.

Sana indirimli tarife: İlk buluştuğumuzda bir yemek ısmarlarsan ödeşiriz :)

OLCAY ÇAKIR
10.07.2009, 10:39
Anlaştık.:)
Ne demek, bir şey değil.

Sana indirimli tarife: İlk buluştuğumuzda bir yemek ısmarlarsan ödeşiriz :)

DKaraduman
12.07.2009, 01:05
Selçuk'un başlığında baya kullanıldı. "Kondüsyon" olarak kullananlar var ancak doğrusu "kondisyon"dur.

TheCrow
12.07.2009, 12:06
Bugün forumda bir arkadaşımız "harıl harıl ağladım" diye bir ifade kullanmış. Doğrusu "Hüngür hüngür ağladım" olacaktı.

Mayls
12.07.2009, 12:14
Dikkatimi çekti, Skytürk'te bir program var. Adını tam hatırlamıyorum ama Herşey'le başlıyor. Ulusal bir kanalın bu konuda bu kadar özensiz olması üzücü.

Muhammet*
12.07.2009, 12:57
Ünvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar ve de yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz. Bu yüzden doğrusu "Tosun Paşalı üye." olmalı.

Ben onları bilerek o şekil yazıyorum.. ;)

a f s
12.07.2009, 15:51
Orjinal yanlış 'orijinal' doğru,
döküman yanlış, 'doküman' doğru.

Resim çektirmek yanlış bir kullanım ayrıca, doğrusu fotoğraf çektirmek olmalı. Resim çizilen bir şeydir, fotoğraf makinesi resim çizemez :)

Nebiye
13.07.2009, 13:21
Orjinal yanlış 'orijinal' doğru,
döküman yanlış, 'doküman' doğru.
Valla ik defa duyuyorum dokümanı.Bilmiyordum.Açıkcası da tuhaf geldi.
Teşekkürler.

Ahmet Başkaya
13.07.2009, 15:27
döküman -doküman olayı gibi

şöför değil 'şoför' dür doğrusu

öztürk_61
13.07.2009, 15:31
çok gerekli bir başlık ama bazen herkesin hataları olabiliyor bizim de hatalarımız olmuşsa affola....:)

DKaraduman
21.07.2009, 00:25
...müdavinleri var...


Müdavin değil müdavim olmalı.

TheCrow
21.07.2009, 09:10
Müdavin değil müdavim olmalı.

Yanlışlıkla yazılmıştır büyük ihtimalle.

a f s
07.08.2009, 16:46
Trabzon şivesinde de başkalarına ilginç gelebilecek imla kuralları var.

gelsin > gelsın

gitsin > gitsın

gelirim > gelırım

fındık > funduk

DKaraduman
07.08.2009, 17:50
Funduk değil de daha çok "finduk" diyorlar.

m@rdi
13.10.2009, 12:40
"MESAJ YAZMADAN ÖNCE:

Türkçe yazanlar için hatırlatmalar:


Cümle büyük harfle başlar, nokta ile biter.
Noktadan sonra boşluk bırakılır, yeni cümle başlar.
'gelcem, gitcem, gidiyom' denmez 'geleceğim, gideceğim, gidiyorum' denir.
'Herkez' denmez 'herkes' denir.
'bU şEkiLDE' yazmak sadece okuyanı yorar.
'Yanlız' değil 'Yalnız' denir.
'ğ' harfi 'g' şeklinde yazılmaz.
'Dahi' anlamındaki 'de' ayrı yazılır. Yani 'Bende, sende' denmez, 'Ben de, sen de' denir.
'Geldimi?' yazılmaz 'Geldi mi?' yazılır. Soru takıları ayrı yazılır. 'OKmi?' değil, 'Tamam mı?' denir.
'ahmet, belgin, duru' denmez. 'Ahmet, Belgin, Duru' denir. Özel isimlerin, illerin, ülkelerin ilk harfleri büyük yazılır.
'ki' eki, bağlaç olarak kullanılıyorsa ayrı, ilgi zamiri ve yapım eki olarak kullanıyorsa birleşik yazılır. Ayşe'ninki, evdeki, sabahki, dünkü, bir de baktim ki.. gibi.
'v' yerine 'w' yazılmaz.

'Vazgeçtim, yazmıyorum' demeyin. Öğrenmesi çok kolay ;-)"

*****************
Muammer Erkul'un kişisel sayfasında yorum alanının hemen altında bu tür açıklayıcı ufak bir liste var.
Hoşuma gitti, ısrarla kuralsız yazan arkadaşlara imla kurallarını hatırlatmak için güzel bir yöntem aslında.
:)

Adem Erdoğan
13.10.2009, 12:44
Funduk değil de daha çok "finduk" diyorlar.

Ben hiç finduk diyen duymadım.:)

karadeniz şivesiyle dalga geçenlerin uydurduğu bir kelime o.;)

Suat Saruhan
08.02.2010, 13:56
Gelsin - geliy olur
Geliyorum - geliyrim olur
fındıkta fuduk olur
fındıklıkta funduluk olur

isimsiz_61
08.02.2010, 14:15
Vaaay :D Gazeteden Sarki dinleniyilirmi:D
dinleniyilirmi değil dinlenilebiliyor mu olacak:D:D

magicyattara
08.02.2010, 15:10
-de,-da ekleri hakkında daha çok bilgi sahibi olmak için;
www.dahianlamindakideayriyazilir.com
:)