Melek
25.05.2009, 12:07
http://www.haber61.net/images/news/amerikali.jpg
O bir Amerikalı ama tam 20 kez geldiği Türkiye'ye özellikle de Karadeniz Bölgesi'ne hayran… Adı Judıth Bowers kendisini Türkiye'nin fahri elçisi ilan etti.
Mexico'nun Texas eyaletinde yaşayan ve Texas Üniversitesi Kanser Araştırma Merkezi'nde görev yapan Judıth A.Bowers tam bir Türkiye ve Trabzon hayranı.
Türkiye'ye o kadar çok gelmiş ki, o kendi adını Türkçe olarak koymuş bile. Türkiye'de kendisine 'Jülide' ismiyle hitap edilmesini isteyen Bowers, Türk insanının cana yakın, samimi ve içten duygularından çok etkilendiğini ve hiçbir Avrupa ülkesinde böylesine rastlamadığını söyledi. Kendisini fahri Türk elçisi olarak da ilan eden Judıth Bowers, Türkiye'nin dışarıda kendisini en iyi şekilde tanıtabilmesi için de ipuçları vermeyi de ihmal etmedi.
Ülkesine her gittiğinde Türkiye'den yanında götürdüğü nazar boncuklarını oradaki insanlara dağıttığını söyleyen Judıth Bowers, “Bunu görünce herkes çok şaşırıyor, Türk insanının kültüründen, doğasından, yemeğinden bahsettiğim ve buradaki fotoğraflarımı gösterdiğim zaman hayretler içinde kalıp burayı görmek istiyorlar” diye konuştu. Karadeniz Bölgesi'ne olan hayranlığının ise çok farklı boyutlarda olduğunu söyleyen Judıth Bowers, özellikle yöresel yemeklere karşı da özel bir ilgisi olduğuna vurgu yapıyor. Trabzon'daki evinin Zorlu Grand Otel olduğunun altını da çizen Judıth Bowers, 'Böylesi dünya standartlarında bir oteli burada ilk gördüğümde çok şaşırmıştım, ama her geldiğim seferde servisinden yemeklerine, personelinden bütün detaylarına kadar otele her geçen gün daha çok hayran kalıyorum, burası benim Trabzon'daki evim ve buradaki insanlar da benim ailem, ülkeme gittiğim zaman da 'memleketimden geliyorum' diye söylüyorum' ifadelerini kullandı.
Öncelikle kendinizi bize tanıtabilir misiniz?
Trabzon'da bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirterek başlamak istiyorum. Amerika'nın Texas eyaletinde yaşıyorum. Gazetecilik okulunu bitirdim ve yazar ve editör olarak da görev yaptım. Halen Texas'ta dünyanın en büyük kanser hastanesinde görev yapmaktayım. Dünya'nın farklı yerlerini ve ülkelerini gezmeyi çok seviyorum.
Trabzon'a ilk gelişiniz ne zaman oldu?
Trabzon'a ilk 4 yıl önce geldim. Türkiye'ye ise ilk kez 2001 yılında geldim. Bu yılda ilk olarak İstanbul'a geldim. Antalya'ya geldim.
Trabzon'a karşı olan ilginiz ve merakınız nasıl başladı, ilginizi buraya çeken ne oldu?
Bugüne kadar Türkiye'ye 20 kez geldim. Bu da demektir ki bir yılda 7 kez geldim. Karadeniz Bölgesi'nin yeşili, doğası mükemmel ve benim de doğaya olan ilgimden dolayı sürekli buraya gelme isteği oluyor bende. Ayrıca Karadeniz benim kalbimde özel yere sahip durumda. Karadeniz Bölgesi her şeyiyle farklı, yöresel yemekleri, havası, doğası. Bütün özellikleriyle başlı başına bir değer bu bölge. Hem Karadeniz Bölgesi'nin yemeklerini de artık öğrendim, özellikle, lahana, mısır ekmeği, hamsi pilavı, güzel dans, horon, güzel dağlar, tarihi eserler, çok güzel, benim için en önemlisi de Trabzon'un insanları. Buradaki insanlar çok iyi kalpli, çok sıcak ve arkadaşça, bu benim çok hoşuma gidiyor.
Trabzon'a dair neler öğrendiniz, mesela bir tarihi, stratejik önemi bunları biliyor musunuz?
Ben Trabzon'un tarihini de araştırdım. Tarihde Trabzon çok önemli bir şehri olarak yer almış. Bu konuda da çok kitap okudum. Şunu da öğrendim ki; eğer bölgedeki insanları anlarsanız buranın tarihini de daha güzel anlamış olursunuz. Türkiye'nin her yerinde sizi 'hoş geldiniz' diyerek karşılayacak aileleri görmek bambaşka bir olay. Bu bir çok değerin hala korunması ve bunlarla yaşanması anlamına geliyor ki, ben bunları çok seviyorum.
Muhtemelen Avrupayı da gezdiniz. Avrupalılar ile Türk insanını karşılaştırırsanız neler söylersiniz?
Bir kere Türk insanı çok arkadaşça insanlar. Trabzon'da insanlar çok çabuk şekilde kaynaşabiliyor. Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlarda bu özelliği bulamazsınız. Ama burada kısa sürede arkadaş edinebiliyorsunuz. Bu da buraya gelen misafirler için hem çok farklı hem de çok ilgi çekici bir özellik oluyor, yani Türkler gerçekten farklı insanlar.
Texas'daki bulunduğunuz cevrede Türklere bakış nasıl?
Bir kere ben buraya geleceğim zamanlar arkadaşlarımdan her zaman destek görüyorum. Amerika'daki insanlar kesinlikle Türkiye'yi yanlış tanıyor. Burada çektiğim resimleri gösterdiğimde herkes çok şaşırıyor. 'Burası Türkiye mi?' diyorlar. Çünkü Türkiye'yi klasik çöl bir yer veya iyi yönleriyle çok öne çıkmayan bir ülke olarak biliyorlar. Fotoğrafları gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Buraya özgü dans, kültür-sanat, yöresel yemekler, çok ilgi çekiyor. Ben onlara insanların kalbimdeki yerlerini anlatınca buraya gelmek istiyorlar. Ben anlatınca da merak ediyorlar. Benim içinde Türkiye için çok farklı görüş ve düşünceler var. Yanlış düşünüldüğünü biliyorum. Ben her gelişimde nazar boncuğu alarak Texas götürüyorum. Texas'da kim benimle konuşarak, gülümserse ona nazar boncuğu hediye ediyorum. Benim için Türkiye'nin reklamını yapmak çok önemli.
Türkiye'nin Avrupa Birliği macerası var ve bizi çok zor kabullenecekler gibi, siz ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz, biz Avrupalı'ya kendimizi daha nasıl anlatalım?
Türkiye'nin bu Avrupa'daki kötü imajı düzeltmeyi ben kişisel olarak kendime hedef edindim Türklük benim rufumda var. Burası için turizm çok önemli. Turizm'de tanıtıcı resimlerde genelde tarihi yerler bulunuyor. Zaten Türkiye'de çok güzel yerler olduğunu Amerikalılar biliyor. Amerikalılar bilmesi gereken konu; buraya gelmenin, Türkiye'de seyahat etmenin güvenli olduğudur. Buraya kolaylıkla çocukları ile gelebilmeliler.Yani yalnız bir insan tek başına buraya gelip rahatlıkla tatilini yapabileceğini bilmeli, siz ona bu güvenceyi vereceğinizi anlatabilmelisiniz. Bu güvenceyi ben çok iyi gördüm, herkesin de bilmesi görmesi gerekiyor. Bana göre tanıtımlarda, fotoğraflarda yalnız biri olarak baktığımda burada ben çok güvenliyim diyebilmeliyim. Örneğin tarihi bir yerin önünde bir bayan olsun, bu resim onun güvende olduğu mesajını versin. Karadeniz çok doğal, çok güzel bir panoramaya sahip. Çok güzel bir doğa ve zengin hayvan türlerine de sahip aynı zamanda. Bu güzel doğada örneğin bir Amerikalı ailenin resimlenebilir.
Amerika ve Türkiye iki müttefik ülke. Siz Obama'dan sonra iki ülke ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Biz her zaman iki dost ülke olduk, bundan sonra da ilişkilerin çok iyi olmasını istiyorum. Bu iki ülkenin de Dünya'daki yeri ve konumu açısından çok önemli. Aramızdaki ilişkiler Türkiye'nin konumu için de çok daha iyi olacaktır. Bu arada ben Obama'nın Parlamento'da konuştuğu bütün konuşmalarının tamamının notunu alıyorum. Çünkü ilişkiler açısından ne söylediği benim için çok büyük önem taşıyor.
Artık Türkiye'de ABD'ye gitmek hayal değil, siz Türkiye'deki insanlara Amerika'ya gitmelerini tavsiye eder misiniz?
Tavsiye ederim. Oraya gelen Türkleri de ben 'Hoş geldiniz' diyerek karşılarım. Benim yaşadığım şehir yani Houston'da 6000 Türk yaşıyor. Bizde çok büyük Türk festivalleri oluyor. Yani Amerika'dan da bu festivale yaklaşık 5 milyon kişi geliyor. Amerika'da yaşayan insanlar zaten hep farklı ülkelerden insanlardan oluşuyor. Ben Dünya'nın en büyük kanser hastanesinde çalıştığım için Türkiye'deki doktorlarla sürekli iletişim halindeyim. Ayrıca bilgi alış-verişi için Türkiye'ye geliyoruz.
Trabzon'a her gelişinizde Zorlu Grand Hotel'de kalıyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
Trabzon çok güzel bir şehir ve bu şehirde Zorlu Grand Hotel gibi bir tesisin burada yer almasını burada bulunanlar için bir şans olarak düşünüyorum. Buraya daha önce geldiğimde çikolatalı sufle yedim ve gerçekten dünyanın en iyi çikolatalı suflesi olduğunu düşünmüştüm. Ben bu oteli çok seviyorum. Çünkü çok iyi dekorasyonu var. Servisleri çok iyi. Çok güzel yemekler, çok iyi personel, modern bir anlayış var. Çok iyi de misafirperverlik var. 4 yıldır geliyorum ve Zorlu Grand benim adeta evim olmuş. Otele adım attığım anda personelin bana karşı tavrı da bunun en açık göstergesi.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Dün geldiğim zaman arkadaşım bana 5 gün boyunca yağmur yağacağını söyledi. Burasının yağmuru bile güzel. Ben burayı sahiplendim. Texas'a da gidince 'Memleketten geldim' diyeceğim.
Zorlu Grand Otel personellerinden Özlem Büyüklü'nün tercümesiyle güzel bir sohbet ortamında geçen söyleşimiz sonrası Otel İşletme Müdürü Ali Şahin de kendisine nazar boncuklu bir kolye hediye etti.
Nurgül Günaydın
O bir Amerikalı ama tam 20 kez geldiği Türkiye'ye özellikle de Karadeniz Bölgesi'ne hayran… Adı Judıth Bowers kendisini Türkiye'nin fahri elçisi ilan etti.
Mexico'nun Texas eyaletinde yaşayan ve Texas Üniversitesi Kanser Araştırma Merkezi'nde görev yapan Judıth A.Bowers tam bir Türkiye ve Trabzon hayranı.
Türkiye'ye o kadar çok gelmiş ki, o kendi adını Türkçe olarak koymuş bile. Türkiye'de kendisine 'Jülide' ismiyle hitap edilmesini isteyen Bowers, Türk insanının cana yakın, samimi ve içten duygularından çok etkilendiğini ve hiçbir Avrupa ülkesinde böylesine rastlamadığını söyledi. Kendisini fahri Türk elçisi olarak da ilan eden Judıth Bowers, Türkiye'nin dışarıda kendisini en iyi şekilde tanıtabilmesi için de ipuçları vermeyi de ihmal etmedi.
Ülkesine her gittiğinde Türkiye'den yanında götürdüğü nazar boncuklarını oradaki insanlara dağıttığını söyleyen Judıth Bowers, “Bunu görünce herkes çok şaşırıyor, Türk insanının kültüründen, doğasından, yemeğinden bahsettiğim ve buradaki fotoğraflarımı gösterdiğim zaman hayretler içinde kalıp burayı görmek istiyorlar” diye konuştu. Karadeniz Bölgesi'ne olan hayranlığının ise çok farklı boyutlarda olduğunu söyleyen Judıth Bowers, özellikle yöresel yemeklere karşı da özel bir ilgisi olduğuna vurgu yapıyor. Trabzon'daki evinin Zorlu Grand Otel olduğunun altını da çizen Judıth Bowers, 'Böylesi dünya standartlarında bir oteli burada ilk gördüğümde çok şaşırmıştım, ama her geldiğim seferde servisinden yemeklerine, personelinden bütün detaylarına kadar otele her geçen gün daha çok hayran kalıyorum, burası benim Trabzon'daki evim ve buradaki insanlar da benim ailem, ülkeme gittiğim zaman da 'memleketimden geliyorum' diye söylüyorum' ifadelerini kullandı.
Öncelikle kendinizi bize tanıtabilir misiniz?
Trabzon'da bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirterek başlamak istiyorum. Amerika'nın Texas eyaletinde yaşıyorum. Gazetecilik okulunu bitirdim ve yazar ve editör olarak da görev yaptım. Halen Texas'ta dünyanın en büyük kanser hastanesinde görev yapmaktayım. Dünya'nın farklı yerlerini ve ülkelerini gezmeyi çok seviyorum.
Trabzon'a ilk gelişiniz ne zaman oldu?
Trabzon'a ilk 4 yıl önce geldim. Türkiye'ye ise ilk kez 2001 yılında geldim. Bu yılda ilk olarak İstanbul'a geldim. Antalya'ya geldim.
Trabzon'a karşı olan ilginiz ve merakınız nasıl başladı, ilginizi buraya çeken ne oldu?
Bugüne kadar Türkiye'ye 20 kez geldim. Bu da demektir ki bir yılda 7 kez geldim. Karadeniz Bölgesi'nin yeşili, doğası mükemmel ve benim de doğaya olan ilgimden dolayı sürekli buraya gelme isteği oluyor bende. Ayrıca Karadeniz benim kalbimde özel yere sahip durumda. Karadeniz Bölgesi her şeyiyle farklı, yöresel yemekleri, havası, doğası. Bütün özellikleriyle başlı başına bir değer bu bölge. Hem Karadeniz Bölgesi'nin yemeklerini de artık öğrendim, özellikle, lahana, mısır ekmeği, hamsi pilavı, güzel dans, horon, güzel dağlar, tarihi eserler, çok güzel, benim için en önemlisi de Trabzon'un insanları. Buradaki insanlar çok iyi kalpli, çok sıcak ve arkadaşça, bu benim çok hoşuma gidiyor.
Trabzon'a dair neler öğrendiniz, mesela bir tarihi, stratejik önemi bunları biliyor musunuz?
Ben Trabzon'un tarihini de araştırdım. Tarihde Trabzon çok önemli bir şehri olarak yer almış. Bu konuda da çok kitap okudum. Şunu da öğrendim ki; eğer bölgedeki insanları anlarsanız buranın tarihini de daha güzel anlamış olursunuz. Türkiye'nin her yerinde sizi 'hoş geldiniz' diyerek karşılayacak aileleri görmek bambaşka bir olay. Bu bir çok değerin hala korunması ve bunlarla yaşanması anlamına geliyor ki, ben bunları çok seviyorum.
Muhtemelen Avrupayı da gezdiniz. Avrupalılar ile Türk insanını karşılaştırırsanız neler söylersiniz?
Bir kere Türk insanı çok arkadaşça insanlar. Trabzon'da insanlar çok çabuk şekilde kaynaşabiliyor. Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlarda bu özelliği bulamazsınız. Ama burada kısa sürede arkadaş edinebiliyorsunuz. Bu da buraya gelen misafirler için hem çok farklı hem de çok ilgi çekici bir özellik oluyor, yani Türkler gerçekten farklı insanlar.
Texas'daki bulunduğunuz cevrede Türklere bakış nasıl?
Bir kere ben buraya geleceğim zamanlar arkadaşlarımdan her zaman destek görüyorum. Amerika'daki insanlar kesinlikle Türkiye'yi yanlış tanıyor. Burada çektiğim resimleri gösterdiğimde herkes çok şaşırıyor. 'Burası Türkiye mi?' diyorlar. Çünkü Türkiye'yi klasik çöl bir yer veya iyi yönleriyle çok öne çıkmayan bir ülke olarak biliyorlar. Fotoğrafları gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Buraya özgü dans, kültür-sanat, yöresel yemekler, çok ilgi çekiyor. Ben onlara insanların kalbimdeki yerlerini anlatınca buraya gelmek istiyorlar. Ben anlatınca da merak ediyorlar. Benim içinde Türkiye için çok farklı görüş ve düşünceler var. Yanlış düşünüldüğünü biliyorum. Ben her gelişimde nazar boncuğu alarak Texas götürüyorum. Texas'da kim benimle konuşarak, gülümserse ona nazar boncuğu hediye ediyorum. Benim için Türkiye'nin reklamını yapmak çok önemli.
Türkiye'nin Avrupa Birliği macerası var ve bizi çok zor kabullenecekler gibi, siz ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz, biz Avrupalı'ya kendimizi daha nasıl anlatalım?
Türkiye'nin bu Avrupa'daki kötü imajı düzeltmeyi ben kişisel olarak kendime hedef edindim Türklük benim rufumda var. Burası için turizm çok önemli. Turizm'de tanıtıcı resimlerde genelde tarihi yerler bulunuyor. Zaten Türkiye'de çok güzel yerler olduğunu Amerikalılar biliyor. Amerikalılar bilmesi gereken konu; buraya gelmenin, Türkiye'de seyahat etmenin güvenli olduğudur. Buraya kolaylıkla çocukları ile gelebilmeliler.Yani yalnız bir insan tek başına buraya gelip rahatlıkla tatilini yapabileceğini bilmeli, siz ona bu güvenceyi vereceğinizi anlatabilmelisiniz. Bu güvenceyi ben çok iyi gördüm, herkesin de bilmesi görmesi gerekiyor. Bana göre tanıtımlarda, fotoğraflarda yalnız biri olarak baktığımda burada ben çok güvenliyim diyebilmeliyim. Örneğin tarihi bir yerin önünde bir bayan olsun, bu resim onun güvende olduğu mesajını versin. Karadeniz çok doğal, çok güzel bir panoramaya sahip. Çok güzel bir doğa ve zengin hayvan türlerine de sahip aynı zamanda. Bu güzel doğada örneğin bir Amerikalı ailenin resimlenebilir.
Amerika ve Türkiye iki müttefik ülke. Siz Obama'dan sonra iki ülke ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Biz her zaman iki dost ülke olduk, bundan sonra da ilişkilerin çok iyi olmasını istiyorum. Bu iki ülkenin de Dünya'daki yeri ve konumu açısından çok önemli. Aramızdaki ilişkiler Türkiye'nin konumu için de çok daha iyi olacaktır. Bu arada ben Obama'nın Parlamento'da konuştuğu bütün konuşmalarının tamamının notunu alıyorum. Çünkü ilişkiler açısından ne söylediği benim için çok büyük önem taşıyor.
Artık Türkiye'de ABD'ye gitmek hayal değil, siz Türkiye'deki insanlara Amerika'ya gitmelerini tavsiye eder misiniz?
Tavsiye ederim. Oraya gelen Türkleri de ben 'Hoş geldiniz' diyerek karşılarım. Benim yaşadığım şehir yani Houston'da 6000 Türk yaşıyor. Bizde çok büyük Türk festivalleri oluyor. Yani Amerika'dan da bu festivale yaklaşık 5 milyon kişi geliyor. Amerika'da yaşayan insanlar zaten hep farklı ülkelerden insanlardan oluşuyor. Ben Dünya'nın en büyük kanser hastanesinde çalıştığım için Türkiye'deki doktorlarla sürekli iletişim halindeyim. Ayrıca bilgi alış-verişi için Türkiye'ye geliyoruz.
Trabzon'a her gelişinizde Zorlu Grand Hotel'de kalıyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
Trabzon çok güzel bir şehir ve bu şehirde Zorlu Grand Hotel gibi bir tesisin burada yer almasını burada bulunanlar için bir şans olarak düşünüyorum. Buraya daha önce geldiğimde çikolatalı sufle yedim ve gerçekten dünyanın en iyi çikolatalı suflesi olduğunu düşünmüştüm. Ben bu oteli çok seviyorum. Çünkü çok iyi dekorasyonu var. Servisleri çok iyi. Çok güzel yemekler, çok iyi personel, modern bir anlayış var. Çok iyi de misafirperverlik var. 4 yıldır geliyorum ve Zorlu Grand benim adeta evim olmuş. Otele adım attığım anda personelin bana karşı tavrı da bunun en açık göstergesi.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Dün geldiğim zaman arkadaşım bana 5 gün boyunca yağmur yağacağını söyledi. Burasının yağmuru bile güzel. Ben burayı sahiplendim. Texas'a da gidince 'Memleketten geldim' diyeceğim.
Zorlu Grand Otel personellerinden Özlem Büyüklü'nün tercümesiyle güzel bir sohbet ortamında geçen söyleşimiz sonrası Otel İşletme Müdürü Ali Şahin de kendisine nazar boncuklu bir kolye hediye etti.
Nurgül Günaydın