PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Nenelerimizi (Ninelerimizi) Yazalım.



Adil ÖZGÜR
20.05.2009, 19:07
Şimdi iş zamanı;

Ey memleketim, yaylarım, mezerelerim...
Şimdi de fındık dalları yaprak açmış, sarı buzağılar ahırlarda kapalı tutulur.
Salamazsın fındık bahçelerine, fındığa zarar, kışlık çayıra zarar,
Belleme ayları geçti, ekinler ekildi, kabak fidanları dikildi, patlıcan fidesi ile bostanlıklar hazırlandı, emekler harcandı...
En iyisi biraz istiriç yaprağı ve kestane yaprağı budayıp, sarı buzağının önüne atalım, biraz çalışalım..
Köyde ninelerimiz yerine oturamaz, çalışır, çalışır....
Nasırlı ellerindeki emeğin sermayesini Merkez Bankası bloke edemez,
Doktora gitse, kambur üzerinde taşıdığı yaprak sebetlerinden anlatır ninem.
Hem ben gözlerimle görmüştüm, 105 yaşındaki Sakine nenem, dut ağacına iskeleyi dayadı ve Adil uşağum, hau tentayı sen gezdir, ben dut'u silkelerim demişti bana. Bende güldüm, yau Nene (Allah Rahmet Eylesin) in ordan aşa, 105 yaşında dut silkeme nereden çıktı, sen o zaman tentayı gezdir, ben silkerim dut'u dedim, nenemi o duttan aşşa indirdim, rahmetli de tentayı gezdirdi, ikimiz dutu silkemiştik. Sonra o duttan pekmez yaptı Vakfıkebirde şekersiz saf dut pekmezini satar, kendine harçlık, belliki ahiretlik hazırlardı.

Herkesin nenesi illaki bişeler yapmıştır, ya patates ekmiş, Ya Armut toplamıştır. Sarı kızı yayla yollarına götürmüş, mezerelerde yonka yapmış, kimbilir belkide fasülye çubuklarının bir hatırası anısı vardır.

Not: Dedeleri karıştırma yok. (Meraklısıda dedeler başlığı açsın, ben dede göremeyenlerdenim.):)

Serdær
20.05.2009, 19:12
Nenem ilgili şuan için 100 yaşında olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca işine geleni duyar işine gelmeyeni duymaz.. :D

melâl
20.05.2009, 19:29
nenelerimiz..kültürümüzün mihenk taşları... belinde peştemali... hazel sepetinin altında iki büklüm olmuş... ama büyüleyici bir şekilde sizi etkisi altına alan ninelerimiz... onlarla konuşmak sohbet etmek en büyük mutluluğum... en büyük sevincim...

Rizeli bir abimizin işlettiği bir mekanda nir nenemi gördüm... yanına gittim... öptüm elini... konuştuk biraz... 90 a merdiven dayamıştı... rizeli olduğunu söyleyince "laz mısın nineciğum" dedim...

cevap evet olunca... lazuri ğuşkuni dedim... ( lazca biliyor musun)

neneciğimin gözleri parlamıştı... çakmak çakmak baktı bana... o anı unutamam... sonra uzun uzun muhabbet ettik kendisi ile... keşke lazca biliyor olsaydım... muhabbetin devamınnı türkçe ettik ama.. olsun...


bir keresinde de :)

trabzon etkinliklerinde idik... vakfıkebirli bir nenem geldi yanımıza... yaşı var baya... horon ettik o yaşına rağmen kırmadı bizi...Trabzondan Trabzonspordan konuştuk... gözleri doldu konuştukça... (laf aramızda benim de)

habi de fotograf çekinduk :)

http://photos-g.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2436/34/63/768070115/n768070115_1367414_7720.jpg



Adil abicim..bu başlık için çok çok teşekkürler gerçekten... en değerlilerimiz onlar...

lütfen buram buram "bizim oralar " kokan anılarınızı anlatın siz de... benim heybemde ancak bu kadar var :(

Cengiz Çubukcu
20.05.2009, 20:11
bari bu başlık uzun ömürlü olsun :)

nenem deyince hep aklıma Volkan Konak'tan dinlediğim şu sözler gelir, nenemi anlatır çünkü...
kara nenem, bala nenem, mora nenem.
hey gidi hacuun şevkiyesi, memeleri gobegine kadar sarkmiş tarla ve ev kadini.
elleri ise findik kukari gibi, kemikli ve uzun, ama yorgun.
kara nenem, bala nenem, mora nenem.

mora nenem, bala nenem, kara nenem.
bana mi agliyorsun, kara nenem, mora nenem.
sana yanik ol sana aglarim hep yillar yili.
turkusuz yola cikana, durup kinali ya$magi.

kara nenem, bala nenem, mora nenem.
nenem yüzümü okşadığı zaman canimi acıtıyordu ellerindeki yaşlılık nasırları.
kara nenem, bala nenem, mora nenem.
nenem en cok İstanbul daki torunlarını sayıklardı.
yakup, dursun, bahri.
onlar da bir gelişlerinde neneme 3 metrelik don yaması ve istanbul lokumu getirmişlerdi, ne cok sevinmi$ti benim garip ninem.
nenem cabulaci memetten giyerdi, bakara nenem, bala nenem, mora nenem.
hey gidi hacuun şevkiyesi, memeleri göbeğine kadar sarkmiş tarla ve ev kadını.
elleri ise fındık kukari gibi, kemikli ve uzun, ama yorgun.
kara nenem, bala nenem, mora nenem.

mora nenem, bala nenem, kara nenem.
bana mi ağlıyorsun, kara nenem, mora nenem.
sana yanik ol sana ağlarım hep yıllar yılı.
türküsüz yola çıkana, durup kınalı yaşmağı.

kara nenem, bala nenem, mora nenem.
nenem yuzumu okşadığı zaman canimi acıtıyordu ellerindeki yaşlılık nasırları.
kara nenem, bala nenem, mora nenem.
nenem en cok istanbuldaki torunlarini sayıklardı.
yakup, dursun, bahri.
onlar da bir gelişlerinde neneme 3 metrelik don yaması ve istanbul lokumu getirmişlerdi, ne çok sevinmi$ti benim garip ninem.
nenem cabulaci memetten giyerdi, başka marka tanımazdı.
mavi renkli lastiklerini ise ozel gunlere saklardı.
cenaze, düğün, vesaire.
ve yuruyordu karadenizin çamurlu yollarında
geride ise sadece yorgun bir 36 numara ayak izi.
kara nenem, bala nenem, mora nenem, mora nenem.

mora nenem, bala nenem, kara nenem.
bana mi agliyorsun, kara nenem, mora nenem.
sana yanik ol sana, aglarim hep yillar yili,
turkusuz yola cikana, durup kinali ya$magi.$ka marka tanimazdi.
mavi renkli lastiklerini ise özel günlere saklardı.
cenaze, dugun, vesaire.
ve yuruyordu karadenizin çamurlu yollarında
geride ise sadece yorgun bir 36 numara ayak izi.
kara nenem, bala nenem, mora nenem, mora nenem.

mora nenem, bala nenem, kara nenem.
bana mi ağlıyorsun, kara nenem, mora nenem.
sana yanık ol sana, ağlarım hep yıllar yılı,
türküsüz yola çıkana, durup kınalı yaşmağı

Adil ÖZGÜR
20.05.2009, 22:28
@ Melal; Çok güzel, müthiş bir mizah, çok değerli bir anı. İşte Ninelerimize en güzel örnekleme. Kıymeti kesilirmi?
@ Cengiz Kardeşim; Çok güzel, iyi edüt edilmiş ninelerimizin ortak özellikleri.

Ancak yaşanmış olayları canlı canlı anlatmak, o hatıraları tazelemek varya, çok güzel bir nostaljiyi paylaşmak, bizleri çok daha güzel anlatır.

Bak bu konuyu arkadaşıma anlattım, bana nasıl yaklaşımda bulundu.

Tuncay arkadaşım bana şöyle söyledi. Trabzonda Avrupa kupası maçımız var. Cebimde param yok. Ben ise kıvranıyorum, nasıl Barca maçına gidemem, hemen kümese girdim, babamın kırmızı renkli bir Horozu vardı. Ben ise horozu gözüme kestirmiştim. Kimsenin haberi olmadan horozu kafeslediğim gibi doğru pazara götürüp sattım, onun parası ile Barça maçına gittim.

Akşam oldu eve geldim, babam ortalığı kırıyor, kırmızı horozuma ne oldu? Kim alabilir, nasıl olur diye hesap sormaya başladı. Bende ise çıt yok. Evde kimsede çıt yok. Araştırma yapıldı horozun izine rastlanamadı.

Nenem araya girdi, belliki horozu ÇAKAL aldı kanaati ile babamın kabaran damarını, evin düzenini sağladı.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra, Neneme dedimki, Nene o Kırmızı Horoz vardıya,

Eeee..

Nene o horozu ben aldım sattım, parası ile Trabzonspor maçına gittim ama bunu sen bil sakın babama söyleme.

- Olurmu oğlum, tabiki söylemem, bana söylediğin iyi oldu. Hem yeni bir KOSİ KONDURDUM, ELBET ONDAN KIRMIZI BİR HOROZ ÇIKAR dedi.

Ah Ah, O Horozun rahmetini birileri bir bilebilse

İşte o zaman Tuncayın Nenesinin kıymeti çok daha iyi anlaşılacaktır.

Ertan 51
21.05.2009, 10:22
Nenelerim öleli çok oldu
anneden nenem çok tevekkel,dünya iyisi Allah bilir tabi ama cennetlik bir kadındı
köyde doğmuş büyümüş,15 km lik ilçeye bile sayılı gelmiş bir insandı
babam ölünce Niğde ye bizim yanımıza geldi bizlerde emeği çok Allahım rahmet etsin
beni çok severdi bende eskilerden konuştururdum,
anısı çok ama Dedemin onu eşeğe bindirmesi olayı varki her anlattığında utancından ölürdü,
köy yerinde karı-koca pek birbirine samimi görünmez ayıplanırmış,ogün ikisinin birbirine canı kaynamış dedem nenemi ağırda eşeğe bindirmiş gezdirir cilveleşirlermiş o sırada üstlerine kayınvalde gelmiş ki etmediğini koymamış
50-60 sene geçmiş yaptığım hatamıydı normal birşeymiydi diye kendi kendine muhasebe yapan bir nenem di,

fıstığı,naneli şekeri çok severdi,alır cebine koyardım benim yerim hep ayrıydı,;)
pazularımı şişirirdim aman oğlum dert birikmiş sıkıntın ney habi de diye dizlerini döverdi :)

babadan nenem
çok aksi,sinirli biriydi,çocuk psikolojisini pek bilmediğinden çok ta olumlu hatırası yok üzerimde,Allahım onada Rahmet eylesin.
oda kendisine göre haklı,bahsettiğimiz insanlar çok çok eski kültürle çok zor ortamlarda yetiştikleri için normaldir diyorum,onuda seviyorum.

Adil abi
Atana Rahmet,duygulandırdın beni sabah sabah,gözlerim doldu valla,
güzel başlık olmuş teşekkürler abi.

Ümit Tekşan
21.05.2009, 10:30
Benim Nenemde 103 yaslarında Allah daha uzun ömür versin Maşallahı var hala memlekette ve sağlığı da yerinde , Bu yaşta bile Fındık ağaçlarının dibinden ışkın alıyor yani gençlere taş çıkartıyor.

Burdan Neneme sesleniyorum seni çokkkkk seviyorummmmmm....

beratika
06.11.2018, 17:10
Forumun en ilginç başlıklarından ilan ediyorum bu başlığı :D

Ben de nenekalarımı çok severim. Biri Almanyada biri burada. Burada olanla Türkiye Siyasi tarihinden, köy ve İstanbul anılarına hatta Rumca özel derse varana kadar sohbet ederiz :)