PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Nihat Genç: "Agla Trabzonspor"



zinos_zon
04.05.2005, 17:16
arkadaslar;


son maç özelinde gelisen olaylar ve türkiye de "büyüklük" kavrami üzerine nihat genç in yarinki (persembe) aksam gazetesinde bir yazisi çikacak. lütfen herkes okusun ve okuttursun.


nihat genç'i sizlere anlatacak degilim, ama sesindeki titremeyi ben biliyorum ve yazinin tamamini okumak için sabirsizlaniyorum. çenemde sakal kalmadi desem yeri.


hasili; yarin (persembe) aksam aliyoruz. yaziyi paste ederiz elbet buraya ama, nihat genç'e yazi yazdirarak kendince risk alan serdar turgut'a da gazeteye tiraj katkisi yaparak omuz vermis oluruz.


sevgiler..Edited by: Emorfo

Berat
04.05.2005, 17:22
Nihat Genç'in yazisi varsa almak vaciptir,ona göre herkes alsinsmileys/smiley17.gif

Mayls
04.05.2005, 17:25
alalim bakalim smileys/smiley2.gif

Murat'
04.05.2005, 17:27
alalim da bi bakalim

Ferşat Balcı
04.05.2005, 17:32
Trabzonsporun kesinlikle bu tür insanlara ihtiyaci vardir. Onlar basinda gözümüz kulagimiz dilimiz olmalidir. Nihat Gencin iyi bir Trabzonspor taraftari oldugunu biliyoruz ve Trabzonsporun hakkini sonuna kadar savunacaktir bu nedenle yarin ki yazisini sabirsizlikla beklemeye basladim.

zinos_zon
04.05.2005, 17:45
arkadaslar..bu yazi, sezgilerim beni yaniltmiyorsa eger "baska bir yazi"


harbi heycanliyim..su an yaziyi aksamin dizgicisinden baska kimse okumadi daha, bana da izin çikmadi, "bekleeeee" diye alay edildi üstelik zatimla:)

andrei07
04.05.2005, 17:47
Nihat Genci çok severim tüm kitaplarinida okudum.Ancak aksam gazetesi almayin bosuna.


www.aksam.com.tr (http://www.aksam.com.tr)


tiklayin okuyunsmileys/smiley2.gif

Emrah Ayar
04.05.2005, 19:15
Bu arada su yaziyi da okumanizi tavsiye ederim:



</span> (http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/04/yazarlar/yazarlar44.html) http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/04/yazarlar/yaza rlar44.html

Emrah Ayar
04.05.2005, 19:17
Pardon linki hatali verdim:



http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/04/yazarlar/yaza rlar44.html

Gargamel
04.05.2005, 19:19
Bu serefsiz basinin içinden cikmis boyle asil insanlarin yazilarini okumak görevimizdir okuyacaz tabiki...

Emrah Ayar
04.05.2005, 19:19
hata ben de degil galiba linki açarken son bölümü "yazarlar44.html olacak"

linki direk yazinca "yazarlar44" kelimesinde otomatik bosluk birakiyor.

Crazy_OfLu61_
04.05.2005, 20:03
Yarin aksamin tiraji firlayacak desene.

Cengiz Çubukcu
04.05.2005, 20:09
bu aksam gazetesi sadece yarin degil nihat genç ve onun gibi birkaç yazar için hergün alinmaya degecek bir gazetedir..

#10 Fietra
04.05.2005, 20:44
Okuyalim

Hünkar
04.05.2005, 22:43
NIHAT abi yaziyosa tiklamicaz arkadaslar alicaz ve traji patlatacaz bizim oyle adamlara ihtiyacimiz var

Halit M. MOLLASALİHOĞLU
04.05.2005, 23:39
arkadaslar üçü besi düsünmeyin alalim
hatta mail atalim tavan yapsin tiraji..
hatta mail atalim Nihat Usta yazarsa satar bu gazete diye nam yapsin kardesimiz..
Unutmayalim:


AKSAM Gazetesi aliyoruz smileys/smiley1.gif

Mollasalihoğlu
04.05.2005, 23:44
ula aksam spor olarak direk fener'in gazetesi ama ne edelim alacaz artik

mahir_kuzey
04.05.2005, 23:47
Nihat GENÇ aksam gazetesinde sürekli mi yaziyor arkadaslar. Yoksa bugünlükmü yazacak.

mahir_kuzey
04.05.2005, 23:52
arkadaslar üçü besi düsünmeyin alalim
hatta mail atalim tavan yapsin tiraji..
hatta mail atalim Nihat Usta yazarsa satar bu gazete diye nam yapsin kardesimiz..
Unutmayalim:


AKSAM Gazetesi aliyoruz smileys/smiley1.gif





Nihat genç e destek vermek istiyosaniz kitabini alin arkadaslar. Aksam gazetesi mehmet emin karamehmet'in yani show tv + digitürk + turkcell + cukurova vs.vs.vs. grubunun. Aksam gazetesi alma kampanyasina dönüsmesin olay. Sonuçta burjuvanin boyali basininin bir örnegi iste. Nihat GENÇ yazdiysa internetten yada elimize geçen bi yerden okuruz. hatta ben bmn den okuyacagim...

zinos_zon
05.05.2005, 02:04
haftada bir gün yaziyor arkadaslar. persembe günleri.


elbette karahemhet'i zengin etmeyecegiz, benin ricam ve beklentim su;


eger aydin dogan veya benzeri sülüklerden birinin gazetesini aliyorsak, ki muhtemelen aliyoruz, onlarin yerine haftada bir gün aksam alabiliriz.hepsi bu.

TheCrow
05.05.2005, 02:31
Yazi güzel,ama benim bekledigim kadar çarpici degil.Hepimizin söylediklerine farkli bir söylem getirmis Nihat Genç...


www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/05/yazarlar/yazarlar341 (http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/05/yazarlar/yazarlar341.html) .htmlEdited by: TheCrow

bodozlama
05.05.2005, 02:46
Valla ilginç ve bence güzel.düsündügüm yaziyi bulsaydim zaten hayal kirikligina ugrardim.Çünkü o zaman nihat gençle benim aramdaki fark anlasilmazdi.Önemli olan tatmin olacagim ve isin bu yani da var diyecegim bir yaziydi.O yüzden iyi...

zinos_zon
05.05.2005, 03:14
arkadaslar; bugünkü aksam gazetesinde çikan nihat genç yazisi. kendisine yakisan bir düzey , bilgi ve sentez..






<TABLE borderColor=#c0c0c0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%" bgColor=#ffffff>
<TABLE id=Aut&#111;number6 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR>
<TD width="75%">
Nihat Genç



nihat.genc@aksam.com.tr (mailto:nihat.genc@aksam.com.tr)
</TD>
<TD width="25%">
http://www.aksam.com.tr/kalici/yazar3/ngenc.gif </TD></TR></T></TABLE>
<TABLE borderColor=#c0c0c0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="98%">
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%" bgColor=#00004a>
Agla Trabzonspor </TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%">
<DIV align=center>
<TABLE borderColor=#c0c0c0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" bgColor=#336699>
<T>
<TR>
<TD width="1%" bgColor=#c0c0c0> </TD>
<TD width="95%" bgColor=#c0c0c0>http://www.aksam.com.tr/kalici/resim5/yazdir_but&#111;n.gif (http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/05/05/yazarlar/yazarlarprn341.html)</TD>
<TD width="4%" bgColor=#c0c0c0></TD></TR>
<TR>
<TD bgColor=#ffffff colSpan=3> </TD></TR></T></TABLE></DIV></TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" vAlign=top width="100%" height=514>Ekonomik büyümenin ticarete faydasi yok'. Bu laf benim degil. Iktisat Profesörü Asaf Savas Akat'in. NTV'nin Trabzon'daki canli yayininda söylendi.

Belki genç okurlar farkinda degil, ama, önümüzdeki yüzyilin siyasi tartismasi çoktan basladi.

Bu siyasi tartismanin taraflari sag/sol ayrimi gibi ayri kutuplarda yerlerini almaya basladi, ama, kavramsal yetersizlik yüzünden taraflar yerlerini bilmiyor. Ve tartismanin adi dahi konulamiyor.

Iktisat Profesörü Asaf Savas Akat'a Trabzon'da bir küçük esnaf: 'Bu nasil ekonomik büyüme, bize yansimiyor!'... Asaf Savas Akat'in dili sürçtü. Kavramlari karistirdi. Ne diyecegini izah edemedi. Diyelim ki bosluga düstü... Ama benim sizlere derdimi anlatmak için agzindan kaçan bu saçmasapan söz firsat oldu.

Akat sunlari söyledi: 'Ekonomik büyümenin sizin ticaretinize bir faydasi yok!'

Iste böyle saçmasapan bir dünyaya düstük. Iktisat profesörleri dahi ekonomik büyümenin ticarete faydasi olmadigini söylüyor. Bu cümle 'tarihe' geçecek güzellikte, anlatalim.

Bir tarafta 'ekonomi', bir tarafta 'ticaret' kelimesi. Bu kelimeler baska anlamlar mi tasiyor? Sunu mu demek istiyoruz, ekonomi büyüyor ama ekonomiye faydasi yok. Degil.

Bir seyin adini koyup tartismaya cesaret edemiyor! Büyüyen holding ekonomisi... Dünyada ve ülkemizde iki ayri ekonomik sistem var. Iç içe yasiyorlar ama biri digerini yutuyor.

Iki ayri iktisadi zihniyet. Iki ayri iktisadi ideoloji. Verileri, tanimi, sekli, anlami, mallari, satisi, borsasi, her seyiyle farkli iki ayri 'ekonomi'...

Nedir bu iki ayri ekonomi? Birincisi, holding ekonomisi, digeri küçük esnaf/küçük isletmeci ekonomisi...

Önce küçük esnaf ekonomisine bakalim. Tarihin ilk gününden beri var. Mal alir satarsin, degistirirsin. Aldigini sattigini bilir, tanir, tartar! Küçük esnaf aldigi sattigi mali tanir, eliyle dokunur. Giren, çikan, parasini, malini aninda bilir. Ne geldi bilir, ne satti bilir. Kimden geldi bilir, kime satti bilir. Ürettiginin basinda, müsterisini tanir.

Ama en önemlisi muhasebesi gerçektir. Ne demek gerçek? Yani, alip sattigi mallarin fiyatlari, faizleri, ödemeleri, hepsi hakiki gerçek rakamlar'dir.

Peki holding ekonomisi nedir? Eski dünyalarda yoktu, kapitalizmle ortaya çikti. Kapitalizmin son asamasi. Bir tür canavar. Dünyayi ve ekonomiyi nereye götürdügünü kimse kestiremiyor.

Çünkü sanal ekonomi. Borsa, sanal. Spekülasyon üzerine kurulu. Holding sahipleri fabrikalarini dahi görmemistir. Onlar, mallarina dahi dokunmamistir. Çünkü onlar hisse senetlerini alip satar. Müsterilerini yüz yüze degil anketlerle tanirlar. Ve bir holdingin yüzlerce oteli, madeni olabiliyor, üç/bes/on ayri ülkede fabrikalari olabiliyor. Farkli ülkelerin farkli siyasal rejimlerinin farkli gümrük tariflerinden, faizlerinden, bankalarindan girip çikiyorlar.

Yani, mal, yatirim, servet, istihdam, tanimlari, küçük esnafla ayni degil.

Küçük esnafin mal varliginin karsiligi ortada. Holdinglerin mal varligini kimse ölçemez. Bunun için bir muhasebeci ve hukuk ordusunun aylarca çalismasina ihtiyaç vardir.

Baska köklü degisimler de var, diyelim, mesela, holdinglerin baslarindaki adamlar iktisat kitaplarinda bugün okutulan yatirimci, isletmeci, mütesebbis tanimlarina sigmaz...

Çünkü artik 'risk' alan yok. Siyasi iktidarlar ve güçlü lobiler bu 'riskleri' günümüzde sifirlamistir. Oysa küçük esnaf her gün risk alir, bu yüzden her gün binlerce kepenk iner...

Yatirimin tanimi da degismistir. Bir patron yatirim yapmak için öz servetini, daha önce kazandigi/biriktirdikleriyle fabrika açmaz. Yatirim için bankalari kullanir, hatta, bankalarin kararlariyla ortak bir 'karar' olusturur.

Bunun anlami su; parasi olmayan yüzlerce adam da bankaya siyasi gücüyle gidip yatirim yapacak kredileri ucuzundan ve agrisiz basiyla alabilir, son otuz yilimizin holdinglesme serüveninde görüldügü gibi.

Ayrica holdingler, istihdami biz yaratiyoruz, yatirimlari biz yapiyoruz, ülkenin her seyi biziz zihniyetini ve ideolojisini yaratip ülke bütçesinden ve bankalarindan ve siyasetinden sonsuzca faydalanirlar. Küçük esnafin aydini, partisi, adami, gazetesi yoktur, kimse duymaz onu.

Neyse, bu tartisma uzun, Leman Dergisi'nde çok yazdim yoruldum.

Özetle, küçük esnafin ticareti baska sey, holdinglerin ekonomisi baska seydir. Bu iki ayri ekonomiyi ayni ekonomik veriler ve dil ile ölçemeyiz... Baska seyler. Sunu bilelim, ülkemizde bu iki ayri ekonomi savas halindedir, büyük holdinglerin siyaseti, medyayi, imkanlari ele geçirmis, küçük esnafin isini bitirmektedir.

Iste büyüyen bu ekonomi holding ekonomisidir. Küçük esnafi yutarak, soykirimdan geçirerek, dagitarak büyüyor. Küçük esnafi, malini dükkanini satip kendi büyük magazasinda tezgahtar olmaya zorluyor. Küçük esnafa da büyük holdinglerin arka kapilarindaki çöplerini eseleyip hurdalarini satmaktan baska sans kalmiyor.

Siyasi anlamlari da farkli toplumsal anlamlari da farklidir. Söyle, holdingleri üç/bes kisi yönetir, o halde demokrasiye basinç uygulayan, katilan üç/bes kisidir. Kredileri, tesvikleri, vergileri kendilerine yontar. Üç/bes holding ülkeyi yönetmeye baslar.

Küçük esnafin sayisi milyonlarcadir, bu, demokrasiye milyonlarca insan katiliyor demektir. Bütçenin imkanlarini küçük esnafa agirlikla vererek hakkaniyetli bir bölüsüm, sosyal denge ve cart curt, demektir.

Yani, varoluslari, yapilari, anlamlari, siyasetleri ve ideolojileri tamamen farkli iki ayri ekonomi ortada büyük bir dünya savasi veriyor: Bir yanda holding ekonomisi, diger yanda küçük esnaf ticareti...

ABD'nin küresellesme dedigi sey de elindeki üçyüz büyük holdingin dünyanin bütün mallarini, madenlerini, imkanlarini ele geçirme savasidir.

Bu konuya çok çalistim, ayrintilari baska yaziya...

En büyük farkliliklari sunlardir:

Holdingler gidip tarladan ürün satin almaz. Bunu küçük esnaf yapar. Çünkü holding tarlanin kendisini satin alir, çiftçiyi iptal eder...

Holding tarladan aldigi mali nakliyeci esnafina da tasitmaz. Bunu küçük esnaf yapar. Çünkü holding, nakliyecileri de kendi satin alir...

Hatta holding malini satmak için büyük gazeteler ve yayin organlarini ele geçirir. Oysa gazetecilik 'genelin hukuku' ve 'evrensel ahlak'in konusudur. Olsun, mallarini satmak için istedigi siyaseti yapar, över, elestirir, ona kalmis.

Özetle.

Fenerbahçe, Galatasaray, Besiktas büyük kulüplerdir. Baslarinda büyük kulüp kelimesi yazilir. Büyük olduklarini habire söylüyor ve böylece tesvik onlara... Arsa tahsisi onlara. Krediler onlara. Devletin imkanlari büyük kulüp olduklari için sinirsizca onlara.

Ama topu sahada oynayan Trabzonspor. Harbi top oynamayi ipleyen kaldi mi hala...

Top oynamak yetmiyor artik. Topu holdingler, büyükler oynuyor.

Bugünkü milli takima sokak arasindan bes/alti futbolcu veriyor Trabzonspor, kimin umurunda. Genç takim takviyeli lise takimi dünya sampiyonu, ikincisi, kimin umurunda.

Oysa bu gençler sayesinde yabanci futbolculara ülke ekonomisi daha az para ödeyecek...

Ayrica Senol Günes Türkiye'yi dünya üçüncüsü yapti, yine büyük olmadi, ayrica, futbolu vahsi bir hirsla oynayan Trabzonlu gençleri Senol Günes, efendice, usulca oynatmayi basariyor. Kimin umurunda...

Yani, ekonomi büyüdükçe biz bu maçi alamayacagiz... Bu büyük kulüpler 'büyük' adlariyla bu maçlari bizden alip Avrupa'ya açilabilecekler mi? Hayir. Ancak Avrupa'nin büyük isimli ve çok kullanilmis futbolcu eskilerini alip zaman zaman artistik çikislar yapabilirsin, hepsi bu...

O halde, Agla Trabzonspor!.. Maçlari artik holdingler bagliyor!..

Yazimin ana fikri su: Kulüpler büyüdükçe futbol küçülüyor, kulüpler büyüdükçe ahlak yok oluyor, kulüpler büyüdükçe adalet yok oluyor, kulüpler büyüdükçe insanligin nesesi, keyfi, arzusu, oyunu kayboluyor!..

Sonuç. Trabzon'daki esnafin sorusunu söyle düzeltelim: 'Asaf bey topu biz oynuyoruz ama hep kaybediyoruz neden.'

Asaf Savas'in dogru cevabi su olmaliydi: 'Siz hep çalisacaksiniz ama hep baskalari kazanacak.'

O halde Türkiye'de iki tane siyasi düsünce var. Biri borsadan bagiriyor: 'Yassa Fenerbahçe.'

Ikincisi, tribünler takima sahip çikilmasi için canhiras bagiriyor: 'Ayaga kalkmayan Fenerli olsun.'

Küçük esnaf, küçük isletmeci bizim takimimizdir. Kardeslerim, partilerimizle dergilerimizle takimimiza sahip çikalim, ayaga kalkalim.


</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>

metehan
05.05.2005, 10:58
Yazi fena degil aslinda. Ekonomiyi baz alarak olayi açiklamis ki ekonomi, Istanbul takimlari ile TS'u kiyaslarken benim de hep kullanigim bir kavramdir. Gerçekten de bir küçük esnafin, büyük holdinglere kafa tutmasi ile esdegerdir TS'un yaptiklari. Zaten rahatsizligin nedeni de bu zor isin basarilmis olmasidir. Bunu kabullenemiyorlar.

bachar
05.05.2005, 14:09
biraz da bize yapilan haksizliklari demokrasiyle falan ilisiklendirirse okullardaki yahoo gruplarina yaziyi daha rahat gönderebilelim çünkü her gruba direkt sporla alakali yazi gönderemeyiz

61-firtina
05.05.2005, 14:49
Bende yaziyi gazeteden okudum güzel bir yazi ama anlayana tabii fenerasyona ve merkez fener kuruluna

Sacit
05.05.2005, 18:05
cok mukemmel yazmisya baba ya seni opuyorum baba ya smileys/smiley32.gifsmileys/smiley32.gif

Hünkar
05.05.2005, 19:00
NIHAT ABI YINE TASI GEDIGINE OTURTMUS UMARIM BIRILERI ANLAMAK ISTER

izmirdenayhan
09.05.2005, 22:58
Düsünce adamlarimiz her platformda olmali ve sesimizi duyurmali...


Tesekkürler Nihat Genç

zafercalikoglu
10.05.2005, 12:41
güzel bir yazi iyi analiz etmis


,

osmangenc
10.05.2005, 16:33
Nihat genc in anlatirken ki heyecenini bilenler bu yaziyi bi kez de o sekilde okursa çok daha fazla zevk alacaktir. belli ki kendini yine zor tutmus. onun yazak isteyipte yazamadigi seyler var belli ki..


ama biz anladik umarim anlamasini istedigimiz insanlarda anlar..

#10 Fietra
10.05.2005, 20:17
Güzel bir yazi tebrikler

SKY-GUARD
11.05.2005, 13:36
<TABLE borderColor=#c0c0c0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%"><T><T><T>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%" bgColor=#ffffff>
<TABLE id=Aut&#111;number6 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%"><T><T><T>
<T>
<TR>
<TD width="75%">
</TD>
<TD width="25%">
</TD></TR></T></T></T></T></TABLE>
<TABLE borderColor=#c0c0c0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="98%"><T><T><T>
<T>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%" bgColor=#00004a>
</TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" width="100%">
<DIV align=center></DIV></TD></TR>
<TR>
<TD style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne" vAlign=top width="100%" height=514>Özetle.

Fenerbahçe, Galatasaray, Besiktas büyük kulüplerdir. Baslarinda büyük kulüp kelimesi yazilir. Büyük olduklarini habire söylüyor ve böylece tesvik onlara... Arsa tahsisi onlara. Krediler onlara. Devletin imkanlari büyük kulüp olduklari için sinirsizca onlara.

Ama topu sahada oynayan Trabzonspor. Harbi top oynamayi ipleyen kaldi mi hala...

Top oynamak yetmiyor artik. Topu holdingler, büyükler oynuyor.

Bugünkü milli takima sokak arasindan bes/alti futbolcu veriyor Trabzonspor, kimin umurunda. Genç takim takviyeli lise takimi dünya sampiyonu, ikincisi, kimin umurunda.
...............
Asaf Savas'in dogru cevabi su olmaliydi: 'Siz hep çalisacaksiniz ama hep baskalari kazanacak.'

O halde Türkiye'de iki tane siyasi düsünce var. Biri borsadan bagiriyor: 'Yassa Fenerbahçe.'

Ikincisi, tribünler takima sahip çikilmasi için canhiras bagiriyor: 'Ayaga kalkmayan Fenerli olsun.'

Küçük esnaf, küçük isletmeci bizim takimimizdir. Kardeslerim, partilerimizle dergilerimizle takimimiza sahip çikalim, ayaga kalkalim.</TD></TR></T></T></T></T></TABLE></TD></TR></T></T></T></T></TABLE> Edited by: SKY-GUARD

Akin-61
11.05.2005, 18:37
güzel izah ettide bizde holding olup öylemi olalim yane.. ? öenli olan holging olup basarili olmakmi yoksa savasarakmi ?

#10 Fietra
11.05.2005, 19:40
güzel izah ettide bizde holding olup öylemi olalim yane.. ? öenli olan holging olup basarili olmakmi yoksa savasarakmi ?


O öyle olalim demedi ki

Beytullah
11.05.2005, 20:10
Tanri, degisik dönemlerde ve farkli cografyalara özel adamlar gönderdi, futbola güzellik, anlam, keyif katmalari için. Onlarin en önde geleni 1950'li ve 60'li yillara damgasini vuran Ftele'ydi. Brezilya ile çiktigi dünya arenasinda, uzunca bir süre bir efsane olarak anildi Pele. Garrincha, Didi, Vava, Zagallo gibi yildizlarin arasindan bir kutup yildizi parlakliginda siyrildi. Adini "Futbolun gelmis geçmis en büyük oyuncusu" ünvanyla hafizalara kazitti. Sonra Eusebio sahneye çikti. Asla bir Pele degildi. Ama büyük futbolcuydu. Portekiz'in yetistirdigi en degerli stardi. 70'li yillarda dünya futbolunun hayranlikla izledigi iki futbol devi vardi. Hollanda'nin "San Fare"si Johan Cruyff ve Bati Almanya'nin "Kaizer"! Franz Beckenbauer. 80'li yillarda Arjantin Pele'nin tahtini sarsan Maradona'yi çikardi. Firtinali ve dengesizliklerle dolu bir yasama karsin, Maradona gerçek bir sihirbazdi. Topu ayagina her alisinda tribünleri ayaga kaldiran, artistik becerileriyle futbol alemini kendisine hayran birakan, ama neredeyse her hareketi, her transferiyle olay yaratan Maradona. Kita Avrupasi'nin yildiz sancisi yasadigi bir dönemde dünya futbolu Platini'yle tanisti. Vurus teknigi, oyun zekasi mükemmeldi. Topa hükmedisindeki zerafet gerçekten görülmeye degerdi. Nitekim Fransa'yi büyük zaferlerle bulusturan o altin çag, onun oynadigi dönemlerde geldi. Sonrasinda Zidane'i yaratti Fransa. Futbolun gelmis geçmis en pahali adamini. Geride kalan 50 yilda çogu ülkede bunlar kiratinda olmasa bile, gerçekten adi efsaneye çikmis oyuncular vardi. Puskaslar, Bobby Charltonlar, Seelerler, George Bestler, Müllerler, Blokhinler, Rivalar, hepsi ve daha niceleri tanrinin futbol için yarattigi özel adamlardi.

Tanri degisik ülkelere futbol elçileri gönderirken, bu cografyayi ihmal etmedi. Gecen yüzyilin 2. yarisinin baslarinda bir Lefter, bir Metin Oktay, dönemlerinin en büyük degerleriydi. Biri "Ordinaryüs", digeri 'Taçsiz Kral" diye isimlendirilmisti.

Bu meslege ilk adimi attigim dönem, 70'lerin baslarina rastlar. 32 yila varan o süreçte, kendi degerlerime göre farkli yerde tuttugum 4 siradisi futbolcu izledim. Cemil Turan, dar alan becerileri, yaraticiligi, firsatçiligi, gole yakinligi, yatkin ligiyla devrinin tartismasiz en iyisiydi. Ridvan çabuklugu, seytani zekasi, etkili driplingleri, kanat bindirmeleri, asistleri, gol yollarindaki yeterliligiyle gerçekten büyük bir keyifle izlenirdi. Tanju gol için yaratilmisti. Mükemmel vurus teknigi, önsezisi, kendisini unutturmadaki hüneri, yerde ve havadaki becerileriyle bu ülkede gördügüm en büyük golcüydü. Ve tabii ki Hakan Sükür. Daha diri, daha çabuk, daha güçlü oldugu dönemdeki Hakan Sükür, savunmalar için gerçek bir basbelasiydi. Hücum presi en iyi yapan adamdi. Pivot santraforun kitaptaki tanimina satiri satirina uyandi. Yüksek toplarda en güçlü silahti. Ceza alaninda sürekli dolasir, atar, attirir, dirsek yer, tekme yer, sesini çikarmaz ve isini en iyi sekilde yapardi. Zaten hakli olarak, Türk futboluna adini altin harflerle yazdirdi. Simdilerde de deneyimini ön plana çikararak isini elinden geldigince iyi yapmaya çalisiyor. Ama asil Hakan, Italya serüvenine baslamadan önceki dönemdeki Hakan'di.

Mükemmel karisim
Tanrinin futbol için yarattigi bu 4 özel adamin en iyi taraflarini alan, bir büyük yildizdan söz etmek istiyorum simdi. Cemil Turan'in dar alan becerisi, firsatçiligi, yaraticiligi, Ridvan'in çabuklugu, seytani zekasi, dripling özelligi, asist kabiliyeti, Tanju'nun vurus teknigi, gol önsezisi, bitkiciligi, Hakan'in yüksek top hakimiyeti, ceza alani içi hareketliligi, yipraticiligi... Hepsini birden bünyesinde bulunduran mükemmel bir karisimdan, yani Fatih Tekke'den.

Fatih siraladigim bu özelliklerin ötesinde daha farkli yeterliliklere de sahip bir star. Bir kere üst düzey bir oyun kurucu. Toplu ve topsuz oyunda inanilmaz becerili. Estetik kabiliyeti çok gelismis. Son Avrupa Sampiyonasi'yla birlikte gündeme tasinan günümüz santraforu tiplemesinin ideal modeli. Oyun zekasi ve giderek olgunlasan oyuncu kisiligiyle hayranlikla izlenen bir forvet tipi. Attigi ve attirdigi gollerini gözünüzün önüne getirin. Zamanlama, pasin siddetini ayarlama, bitirici noktalara vurma ve hepsinden önemlisi gole sanatsal bir özellik katmada onun gibisi var mi? Hele Konya'ya attigi su son gol... Birakin Türkiye'yi, dünyada bu zerafette gol atan kaç golcü sayabilirsiniz?

Futbol sanatçisi
Bu cografyada da Tanri'nin futbol için gönderdigi özel yeteneklerin sayisi az degil. Ama bu cografyada dogmanin, büyümenin, yetismenin de kendine özgü bedelleri var. Fatih Türkiye yerine, sözgelimi Italya'da, Ispanya'da, Fransa'da, Ingiltere'de ya da Almanya'da dogsa ve oralarin futbol kültürüyle yogrularak kariyerini pekistirse bugün nerede olurdu? Adi kimlerle kiyaslanirdi? Hangi paraya satin alinirdi? Bunu hiç düsündünüz mü? Meslek yasamim boyunca içeride, disarida çok özel oyunculari izleme firsatim oldu. Fatih gibisini inanin az gördüm. Hele Türkiye'de... En azindan bu meslege basladiktan bu yana, Fatih gibisini hiç görmedim. Ideal forvet tipini kafanizda canlandirin. Ne ariyorsaniz, onda mevcut.

Türkiye bugünlerde Fatih'i alkisliyor. Özellikle bu sezon gerçekten önemli bir çikisi yakaladi. Milli takma yükseldi. Herkesin gözünün önüne geldi. Ben 17 yasindan beri onu izleme keyfini yasayanlardanim. Hâlâ kapasitesinin tümünü ortaya koyamadigini düsünenlerdenim. Geride kalan 10 yili, kendi yanlislari, bulundugu ortamlarin kosullan ve sakatliklara bagli sanssizliklari yüzünden dolu dolu yasayamadigi, yasatamadigina inananlardanim. Ve tanidigim bu en büyük Türk futbolcusunun yeterliliklerine, hayranlik duyanlardanim.

Basta, "Tanri, degisik dönemlerde ve farkli cografyalarda özel adamlar gönderdi, futbola güzellik, anlam, keyif katmalari için" demistim ve dünya futboluna mal olan isimlerden söz etmistim. Fatih tabii ki bir Pele, bir Eusebio, bir Cruyff, Platini, Zidane kalitesi, popülaritesi ve yeterliligine sahip degil. Ama onlarin çizgisine en yakin duran Türk futbolcusu. Yeter ki degerini bilelim ve onu biraz daha motive edelim. Çünkü futbolcudan öte, bir futbol
sanatçisi olan Fatih'in, daha uzun dönem futbolseverin begenisine sunacagi çok keyifli resitallerin tanigi olacagiz önümüzdeki yillarda.Ve sanirim o zaman, onun degerini biraz daha farkli algilayacagiz





vatan gazetesinde zeki col yazmis ..fatih için baskan nedebilir

My
11.05.2005, 21:06
Ve ne aciki bize Fatih SULTAN Tekke'yi izletmiyorlar smileys/smiley13.gif

Mayls
11.05.2005, 22:28
tskler Nihat Genc

mahir_kuzey
11.05.2005, 22:38
nihat genç her zamanki gibi dogrulari farkli bir dilde anlatmis. bravo..

zinos_zon
12.05.2005, 00:41
zeki çöl'ün yazisi hos, bildigimiz birseyi yazmis, sag olsun..


eski hayatspor mecmualari var elimde, ciltlenmis halde. oralarda ve gazete arsivlerinde zeki çöl'ü muhabir olarak trabzonsporun pesinden giderken görürüz hep. onu, devrim sagiroglu'nu..bu ve benzeri birkaç isim daha, medya da bir yerlere geldilerse, trabzonspor sayesindedir.


zeki çöl ile ayni gazetede çalistim, samimi olma firsatimiz olmadi. ama, adama sormazlar mi; fatih tekke'yi, yetenekleriyle gündeme getirirp kendine trabzonspor üzerinden bir kez daha "prim" sagliyorken; neden ayni fatih'in fenerasyon maçinda emeginin çalinmasina karsi tek bir satir yazin çikmiyor? neden??


yoksa, federasyondan maas almaya baslamanizla bir ilgisi var mi bunun?


maasli gazeteciler sizi...hade ordan! düsün trabzonsporun yakasindan!!

Onur1967
12.05.2005, 16:57
Nihat Genç'e buradan selamlar tek kelimeyle muhtesem bir insan. Bu arada her cuma aksami SKY Türk'te 20:00 de Ne Var Ne Yok adli programda seviyeli bir biçimde gündemi konusuyor....... Izleyin...

tsmaniac
12.05.2005, 23:11
tesekkürler Nihat Genç her zaman dogrunun yaninda ve Trabzonsporlu
oldugun için.Bu yazi okuyupta hala ist. pisliklerini tutanlar umarim
nasil utanilacak bir insan olduklarini anlasinlar