Hüseyin Kurt
23.03.2009, 10:42
Destek destek destek,
Sabır sabır sabır,
Bizim ilk düsturumuz bunlar olmalı arkadaşlar.Bakın her mağlubiyetten yada kötü dönemden sonra "kelle" isteyecek ve acımasızca eleştirecekseksek yakında takımda oynayacak futbolcu bulamayız.
Şu dönemde ve bu sene takıma destek vermeli ve sabır göstermeliyiz.
Takımımız bu sene 24 transfer yapmış,bunların 12 si askadroda ve ilk 11'deki 7 futbolcumuz bu yeni transferlerimiz arasında.
Biraz sabır,biraz daha sabır...
Takım yeni kurulan bir takım ve sancılı dönemleri olacak illaki...
Şu "Yeni Kurulan Takım" tamlamasının açılımını yapmak istiyorum çünkü söylediğimiz cümlenin içini doldurmamız ve "Yeni kurulan takım da olsa başarılı olmalı takır takır top oynamalı,o kadar para harcadık oynasınlar işte" cümlesine karşı daha bilinçli açıklamalar yapmalıyız.
Bize nicelik olarak fazla taraftar değil nitelikli ve bilinçli taraftar lazım diye boşa demiyoruz...
"Yeni Kurulan Takım";
Arkadaşlar bu seneki transferlerimize bakın,hangisi daha önce büyük bir takımda oynamış (Song ve Sylva hariç) , hangisi daha önce taraftar baskısı yemiş,hangisi şampiyonluk stresi yaşamış ve hangileri daha önce birarada oynamış??!!
Gökhan Ünal,Selçuk İnan,Gustavo Colman,Hrvoje Cale,Ceyhun Gülselam,İsaac,Giray ve diğerleri....
Bu adamların hangisi daha önce büyük takımda oynamış hangisi taraftar baskısı yemiş hangisi şampiyonluk stresi yaşamış??
Hangisi bu kadar taraftarın önünde bu kadar maç yapmış??Geldikleri takımların hangisinin bizim kadar taraftarı var,hangi takımın taraftarı takımıyla bizimki kadar beraber yaşamış??
Hiçbirisi...
Yani bu futbolcular taraftar baskısını ve şampiyonluk stresini ilk defa yaşıyorlar ve bu baskıyı ve stresi kaldırmak için biraz süreye ihtiyaçları var...Biraz daha bu havayı teneffüs etmeye ihtiyaçları var...Az sabır çok zafer...
Biraz sabır...
Bakın size bir örnek;
Birçoğumuz halısahada maç yapmışızdır.Allah aşkına söyleyin,halısahada maç yaparkan,20-30 kişi bizi izlemeye gelsdiğinde hemen elimiz ayağımız birbirine dolaşmaz mı,hemen kendimizi kurtarmanın yollarını aramaz mıyız??...Üstelik bu işi para için yapmadığımız halde,işini kaybetme korkumuz olmadığı halde,üstüne para verdiğimiz halde hemen stres yaparız ve "Ulan bu kadar adam bizi izliyor,düzgün oynayayım" diye kendi kendimize konuşuruz...
Ki düşünün,binlerce kişinin önünde,daha önce hiç bu kadar taraftara karşı oynamamış futbolcuların,nasıl bir psikoloji içinde olacağını...
Avrupa'daki büyük takımların tecrübeli futbolcuları bile çoğu zaman kendi taraftarları önünde nasıl stres ve baskı altında top oynayamadığını izliyoruz ve görüyoruz...
"Yeni Kurulan Takımın Uzun Süre Beraber Top Oynamaya İhtiyacı Vardır"
Bunun açılımı da zaten hepimizin bildiği gibidir.
Kim kimin nerede oynayacağını,nasıl oynayacağını,nereye top atacağını,nereye koşacağını,nereyi kapatacağını vsvsvs öğrenmesi için zamana ihtiyacı vardır.
Düşünün,sahada gözleriyle konuşan futbolcular vardı bizde "Gökdeniz-Fatih Tekke","Hami-Şota" gibi ve o dönemdeki takımlarımız gibi.Bunlar hemen olmadı,aradan uzun zaman geçti,uzun süre beraber oynadılar,ondan sonra ne kadar uyumlu ve güzel oynadılar herkes gördü...
Bakın yine halısahadan bir örnek;
Halısahada bile top oynarken çoğumuz kalenin dibinden topu dışarı atmışızdır,çoğumuz kalenin önünde heyecandan topu ayağımızın altından kaçırmışızdır,yada bizi izleyenler varsa "Şimdi bu topu gol yapamazsam ne düşünürler aceba" diye düşünmüşüzdür...Üstelik halısaha top oynarken üzerimizde baskı yok,taraftar izlemiyor,tvden milyonlar seni izlemiyor...Buna rağmen,tüm saflığa ve sakinliğe rağmen ne kadar kazmalık yaptığımızı herkes kendine sorsun...
Birde bu çocukları düşünün,bir de onların yediği baskıyı ve stresi düşünün...Tamam onlar futbolcu onların işi bu ama onlar da insan,onların da bizim gibi duygu ve düşünce yapıları var...
Bu takım bu sene kuruluyor arkadaşlar,bu sene önümüzdeki senenin temelleri atılıyor...
Nerelerde eksikler var göreceğiz.Yönetim ve Hoca da bunları görecekler,önümüzdeki seneye ve senelere hazırlıklar yapacaklar...
Bu seneyi "Neleri yapıyoruz neleri yapamıyoruz" diye kendimizi test etme senesi olarak görmeliyiz ve bunlardan dersler çıkarmalıyız...
Bu senenin amacı bu olmalı...
Bu sene temel atılıyor,herkes bir kürek harç atsın,demirinden çalmasın...
Bu sene 3. yada 4. olursak,bu kesinlikle başarısızlık değil aksine başarıdır...
Bizim hedefimiz ilk 3 yada ilk 4 te olmak olmalıdır...
Bu takım bundan sonraki 4-5 seneye damgasını vuracak takımdır arkadaşlar...
Lütfen bilinçli,akıllı ve uyanık olalım...
Hemen umutsuzluğa kapılıp,takımı yemeyelim,harcamayalım...
Bize çok fazla taraftar lazım değil bize çok fazla nitelikli ve bilinçli taraftar lazım...
Biraz bilinç,biraz akıl,biraz sabır ve çokça destek...Bu takım bunu fazlasıyla hakediyor...
Biz her zaman bu takımın yanındayız...
Önce Sabır Sonra Zafer...
Sabır sabır sabır,
Bizim ilk düsturumuz bunlar olmalı arkadaşlar.Bakın her mağlubiyetten yada kötü dönemden sonra "kelle" isteyecek ve acımasızca eleştirecekseksek yakında takımda oynayacak futbolcu bulamayız.
Şu dönemde ve bu sene takıma destek vermeli ve sabır göstermeliyiz.
Takımımız bu sene 24 transfer yapmış,bunların 12 si askadroda ve ilk 11'deki 7 futbolcumuz bu yeni transferlerimiz arasında.
Biraz sabır,biraz daha sabır...
Takım yeni kurulan bir takım ve sancılı dönemleri olacak illaki...
Şu "Yeni Kurulan Takım" tamlamasının açılımını yapmak istiyorum çünkü söylediğimiz cümlenin içini doldurmamız ve "Yeni kurulan takım da olsa başarılı olmalı takır takır top oynamalı,o kadar para harcadık oynasınlar işte" cümlesine karşı daha bilinçli açıklamalar yapmalıyız.
Bize nicelik olarak fazla taraftar değil nitelikli ve bilinçli taraftar lazım diye boşa demiyoruz...
"Yeni Kurulan Takım";
Arkadaşlar bu seneki transferlerimize bakın,hangisi daha önce büyük bir takımda oynamış (Song ve Sylva hariç) , hangisi daha önce taraftar baskısı yemiş,hangisi şampiyonluk stresi yaşamış ve hangileri daha önce birarada oynamış??!!
Gökhan Ünal,Selçuk İnan,Gustavo Colman,Hrvoje Cale,Ceyhun Gülselam,İsaac,Giray ve diğerleri....
Bu adamların hangisi daha önce büyük takımda oynamış hangisi taraftar baskısı yemiş hangisi şampiyonluk stresi yaşamış??
Hangisi bu kadar taraftarın önünde bu kadar maç yapmış??Geldikleri takımların hangisinin bizim kadar taraftarı var,hangi takımın taraftarı takımıyla bizimki kadar beraber yaşamış??
Hiçbirisi...
Yani bu futbolcular taraftar baskısını ve şampiyonluk stresini ilk defa yaşıyorlar ve bu baskıyı ve stresi kaldırmak için biraz süreye ihtiyaçları var...Biraz daha bu havayı teneffüs etmeye ihtiyaçları var...Az sabır çok zafer...
Biraz sabır...
Bakın size bir örnek;
Birçoğumuz halısahada maç yapmışızdır.Allah aşkına söyleyin,halısahada maç yaparkan,20-30 kişi bizi izlemeye gelsdiğinde hemen elimiz ayağımız birbirine dolaşmaz mı,hemen kendimizi kurtarmanın yollarını aramaz mıyız??...Üstelik bu işi para için yapmadığımız halde,işini kaybetme korkumuz olmadığı halde,üstüne para verdiğimiz halde hemen stres yaparız ve "Ulan bu kadar adam bizi izliyor,düzgün oynayayım" diye kendi kendimize konuşuruz...
Ki düşünün,binlerce kişinin önünde,daha önce hiç bu kadar taraftara karşı oynamamış futbolcuların,nasıl bir psikoloji içinde olacağını...
Avrupa'daki büyük takımların tecrübeli futbolcuları bile çoğu zaman kendi taraftarları önünde nasıl stres ve baskı altında top oynayamadığını izliyoruz ve görüyoruz...
"Yeni Kurulan Takımın Uzun Süre Beraber Top Oynamaya İhtiyacı Vardır"
Bunun açılımı da zaten hepimizin bildiği gibidir.
Kim kimin nerede oynayacağını,nasıl oynayacağını,nereye top atacağını,nereye koşacağını,nereyi kapatacağını vsvsvs öğrenmesi için zamana ihtiyacı vardır.
Düşünün,sahada gözleriyle konuşan futbolcular vardı bizde "Gökdeniz-Fatih Tekke","Hami-Şota" gibi ve o dönemdeki takımlarımız gibi.Bunlar hemen olmadı,aradan uzun zaman geçti,uzun süre beraber oynadılar,ondan sonra ne kadar uyumlu ve güzel oynadılar herkes gördü...
Bakın yine halısahadan bir örnek;
Halısahada bile top oynarken çoğumuz kalenin dibinden topu dışarı atmışızdır,çoğumuz kalenin önünde heyecandan topu ayağımızın altından kaçırmışızdır,yada bizi izleyenler varsa "Şimdi bu topu gol yapamazsam ne düşünürler aceba" diye düşünmüşüzdür...Üstelik halısaha top oynarken üzerimizde baskı yok,taraftar izlemiyor,tvden milyonlar seni izlemiyor...Buna rağmen,tüm saflığa ve sakinliğe rağmen ne kadar kazmalık yaptığımızı herkes kendine sorsun...
Birde bu çocukları düşünün,bir de onların yediği baskıyı ve stresi düşünün...Tamam onlar futbolcu onların işi bu ama onlar da insan,onların da bizim gibi duygu ve düşünce yapıları var...
Bu takım bu sene kuruluyor arkadaşlar,bu sene önümüzdeki senenin temelleri atılıyor...
Nerelerde eksikler var göreceğiz.Yönetim ve Hoca da bunları görecekler,önümüzdeki seneye ve senelere hazırlıklar yapacaklar...
Bu seneyi "Neleri yapıyoruz neleri yapamıyoruz" diye kendimizi test etme senesi olarak görmeliyiz ve bunlardan dersler çıkarmalıyız...
Bu senenin amacı bu olmalı...
Bu sene temel atılıyor,herkes bir kürek harç atsın,demirinden çalmasın...
Bu sene 3. yada 4. olursak,bu kesinlikle başarısızlık değil aksine başarıdır...
Bizim hedefimiz ilk 3 yada ilk 4 te olmak olmalıdır...
Bu takım bundan sonraki 4-5 seneye damgasını vuracak takımdır arkadaşlar...
Lütfen bilinçli,akıllı ve uyanık olalım...
Hemen umutsuzluğa kapılıp,takımı yemeyelim,harcamayalım...
Bize çok fazla taraftar lazım değil bize çok fazla nitelikli ve bilinçli taraftar lazım...
Biraz bilinç,biraz akıl,biraz sabır ve çokça destek...Bu takım bunu fazlasıyla hakediyor...
Biz her zaman bu takımın yanındayız...
Önce Sabır Sonra Zafer...