PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkçe Turkche Olmasın! Dilimizi Koruyalım



Ömer SEVİNÇ
27.07.2008, 20:10
Türk demek Türkçe demektir! Ne mutlu Türk'üm diyene!!

M. Kemal Atatürk

Kasım Hilal
31.07.2008, 23:47
Garip şeyler oluyor bu dünyada, hele ki bu forumda!
Teşhirciliği sevmediğim ve hiçbir zaman da tasvip etmediğim için alıntı koymuyorum buraya.
Konunun ismini de yazmıyorum. Sadece ne olduğunu söyleyip geçiyorum..
Sadet: Forumdaki arkadaşlarımızdan biri hem imla hem de anlam kargaşası yaşayan ilginç bir mesaj yazmış konunun birine. Bu mesajı anlıntı alarak cevaplayan başka bir arkadaşımız ise, aynı ilginç hataların benzerleri ile (aynıları ile değil) eleştirmiş üyemizi. Türkçe dersi vermiş. İlginç, hakikaten ilginç...

Bundan üç-dört sene evvel köyüme gitmiştim. Trabzon/Çaykara/Taşkıran Beldesi. Bir ağabeyim oğluna nasihat ediyordu. Oğlu (ki çocuğun yaşı sekiz-dokuz gibi geldi bana) birine küfredince babasına ispiyonlamış arkadaşları. Adam aldı çocuğu karşısına ve;
-Bana bak, küfür etme ***... dedi. Tahmin edeceğiniz üzere yıldızların yerinde okalı bir küfür vardı. Gülmek ile yetintim. İşin garibi ağabeyim bunu yaparken küfür ettiğinin farkında bile değildi..

W_O_L_D_A
01.08.2008, 07:55
Arkadaşlar Madem Bu Konuya Bu kadar İlgi Var ( Daha Fazla Olması Gerekirdi ) Neden Bunu Medyaya da Yansıtmıyoruz Çarşı Her şeye Karşı Demesini Biliyorlar da Biz Yobazlaşmış Türkçe’ye Hayır Diyemez miyiz Bu Konuda Öncelikle Forumda Katı Cezalar Konsun Lig Başladığı Zaman Gerek Pankartımız Gerek Başka Faaliyetlerimizde Öncülük Yapalım Bende Bu Bir Vatandaşlık Görevidir... Her kez Üzerine Düşen Görevi Yapsın Biz BMN Olarak Bunu Yapalım Lütfen Arkadaşlar

zeyberoğlu
01.08.2008, 08:02
Biz Yobazlaşmış Türkçe’ye Hayır Diyemez miyiz

Merhabalar.
Türkçenin yozlaştırıldığı konusunda benimde kaygılarım var,ancak yobazlaşması nasıl oldu o nu anlamadım yani selamün aleyküm gibi şeylerimi acaba

W_O_L_D_A
01.08.2008, 08:10
Merhabalar.
Türkçenin yozlaştırıldığı konusunda benimde kaygılarım var,ancak yobazlaşması nasıl oldu o nu anlamadım yani selamün aleyküm gibi şeylerimi acaba


Hayır Tabi Yobazlaşmakla Anlatmak İstediğim Öz Türkçe’den Çok Farklı Bir Türkçe Konuşmamız Mesela Türkçe’de Olmayan Bazı Kelimelerin Kullanılması Yabancı Dillere Özelliklede İng Gibi Saçma Sapan Bir Dilin ( Gerçi Dil Bile Değil Ama ) Yavaş Yavaş Türkçe’ye Yedirilmesi Anlamında Kullandım .

Nytre
01.08.2008, 11:19
öncelikle bordomavi.net üyelerinin bu konuya hassasiyet göstermeleri gerekiyor ve benim bu forumda tanıdığım Kaya arkadaşımız bu konuda hassasiyetini ilk başta dile getirdi ve belki de bu konunun burada gündemde kalmasına sağladı. Biz de bu ülkenin vatandaşları olarak konuştuğumuz dilin kıymetini bilip , doğru bir şekilde yazalım ve konuşalım.

ilhan
01.08.2008, 11:56
Arkadaşlar Madem Bu Konuya Bu kadar İlgi Var ( Daha Fazla Olması Gerekirdi ) Neden Bunu Medyaya da Yansıtmıyoruz Çarşı Her şeye Karşı Demesini Biliyorlar da Biz Yobazlaşmış Türkçe’ye Hayır Diyemez miyiz Bu Konuda Öncelikle Forumda Katı Cezalar Konsun Lig Başladığı Zaman Gerek Pankartımız Gerek Başka Faaliyetlerimizde Öncülük Yapalım Bende Bu Bir Vatandaşlık Görevidir... Her kez Üzerine Düşen Görevi Yapsın Biz BMN Olarak Bunu Yapalım Lütfen Arkadaşlar



Önce kendi içimizde bu sorunu çözmeliyiz. Mesela bu mesajın çok duyarlı bir mesaj ama imla denen hiçbir şey yok.

W_O_L_D_A
01.08.2008, 13:12
Önce kendi içimizde bu sorunu çözmeliyiz. Mesela bu mesajın çok duyarlı bir mesaj ama imla denen hiçbir şey yok.


Haklı olabilirsin ama bize ögretilen bu kadardı :D sonucta burası yazı tahtası biyografi yazmıyoruz

giriş
gelişme
sonuc diye

ilhan
01.08.2008, 13:20
Biyografi yazıyorsun demedim. Sadece yazdığın kısa yazıda ki imla hatalarından bahsettim. " Her kez " mesela. Bu sorunu kendi içimizde çözmeden medyaya yansıtmanın bir anlamı yok. Forumda herkesin duyarlılık göstermesi lazım. Kimse çıkıp " Bu adamlar daha forumlarında doğru düzgün Türkçe konuşmadan insanlara Türkçe dersi veriyorlar. " dememeli.

Mesela BMN Danışma bölümüne devamlı olarak girip Anasayfa ve Site, forum konularında fikirlerini yazıyorsun. Ama orada bulunan " Türkçemizin Doğru Kullanılması için Yeni Forum Kuralı (http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=7878) " konusunda hiç mesajın yok.

BMN'de bir çok kişinin haberi yok o konudan ve o forum kuralından.

Velhasıl önce kendi aramızda çözmemiz lazım. Daha sonra gerisi gelecektir.

bordobluex
01.08.2008, 14:38
Forum kurallarımız da Türkçeyi koruyan kurallar olduğu gibi forumun genel görümünü korumak içinde kurallarımız var. Buna göre mesajlarınızın tamamı kalın, italik ya da renkli yazılamaz. Yazı tipi büyüklüğü de 2 olmalıdır ;)

seyyah61
01.08.2008, 19:28
Ben lisede 7 sene Ingilizce egitim gördüm. Üstüne Ingilizce Yabanci Dil Sinavi'na girerek yüksek bir puan aldim. Dört senedir de Almanya'da yasiyorum ve bir Alman üniversitesinde Almanca egitim görüyorum. Kullandigim cümlelerin hic birinde Ingilizce veya Almanca kelimelere yer vermedim. Iki günlük Ingilizce ögrenip de hava atmak icin burda, yari Türkce yari Ingilizce yazanlara gercekten cok üzülüyorum. Hadi "-de" ekinin, "-ki" ekinin nerde ayri yazilacagini bilmeyenleri de belli oranda mazur görüyorum. "Herkes, zaten, yahu" gibi kelimeleri de dogru yazamayanlar olabilir. Oldu olacak özel isimleri ve cümle baslangicindaki kelimeleri de kücük harfle yazanlari affedelim. Ama hic utanmadan, güzel Türkce'miz ile yazmaya calistigi cümlenin arasina Ingilizce kelimeler serpistirenlere yuh olsun diyorum.

KUTADGU
01.08.2008, 19:34
Türkçe Konuş.

Türkçe Düşün.

Türkçe Sev.

ilhan
01.08.2008, 19:34
" Görüşürüz, bye "

Gibi mi Seyyah kardeşim? :)

Kasım Hilal
01.08.2008, 19:52
Biyografi yazıyorsun demedim. Sadece yazdığın kısa yazıda ki imla hatalarından bahsettim. " Her kez " mesela. Bu sorunu kendi içimizde çözmeden medyaya yansıtmanın bir anlamı yok. Forumda herkesin duyarlılık göstermesi lazım. Kimse çıkıp " Bu adamlar daha forumlarında doğru düzgün Türkçe konuşmadan insanlara Türkçe dersi veriyorlar. " dememeli.

Mesela BMN Danışma bölümüne devamlı olarak girip Anasayfa ve Site, forum konularında fikirlerini yazıyorsun. Ama orada bulunan " Türkçemizin Doğru Kullanılması için Yeni Forum Kuralı (http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=7878) " konusunda hiç mesajın yok.

BMN'de bir çok kişinin haberi yok o konudan ve o forum kuralından.

Velhasıl önce kendi aramızda çözmemiz lazım. Daha sonra gerisi gelecektir.

Doğrusu o konudan benim de haberim yok. Ya da bilmiyorum. Belki zamanında bakmış da olabilirim ama hatırlamıyorum. Gerçi benlik bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Zira -en azından- benim tepkim Türkçeyi doğru kullanamayanlara değil, kasıtlı olarak doğru kullanmayanlara.. "kanki, dermişim, bay, ewet, yaw, slm, ok..." ve türevleri olan kelimeleri kullanmanın bir bahanesi olamaz. Düpedüz özenti.

ilhan
01.08.2008, 19:56
Son cümleniz herşeyin özetidir Kasım Hilal. Özentilik.. Özenilecek bir çok şey varken şöyle bir şeye özenen insana ne denir bilmiyorum ama.. Düzelecektir ileride diye umut ediyorum.

Kasım Hilal
01.08.2008, 20:06
Bu arda bahsi geçen konuya bir göz attım.


Gerçekten tebrik ederim.
Forum dili, MSN dili..
Türkçe dışında her dilde yazıyor, konuşuyoruz son zamanlarda..

Zamanında konuyu es geçmemişim.
Utandım öyle bir başlığı unuttuğum için ama şimdi rahatladım!

seyyah61
01.08.2008, 20:27
Konu sadece "Görüsürüz, bye" ile kalsa iyi. Nicelerini gördüm ama yazan arkadasi rencide etmemek icin burda ifsa etmiyorum.

Kasım Hilal
01.08.2008, 20:37
Zaten mevzu sadece yazışmada da değil. Konuşurken Türkçe konuşan kaç kişi tanıyorsunuz ki? Pardon, valla, hiç de bile, tabi kide.. İnsanın aklına bariz o kadar çok örnek geliyor ki.

seyyah61
02.08.2008, 07:10
Bir spor sitesinde okuyucu yorumu. Inanin aglayasim geldi bu mesaji görünce. Ne kadar yozlasmisiz ki, Türkcemizi de alet etmisiz bu yozlasmaya.


ua355 - Antalya 01 Ağustos 2008, Cuma 23:48 ne bjk'nin rekorunu kırcaz ne de geçen sezonu mumla arıcaz!biz her hazırlık kampında böyleyiz hatırlayın geçen sezonn son2hazırlık maçnı ksk we istanbulsprla berabere kalmıştık ama süper başlamıştık!!paniğe gerek yok aslan gibi bi de forwet alırsak we lincolnden de faydalanırsak şl'de de iyi olur ligde de ii olur sabırla desteğe dewam!!arda lincoln kewell(aydın) 3lüsünün we frwetin coşçağını düşünün yaa raht olun orta sahamız süper defansta serwt iileşince süper olcak1forwet eksik o da glck

Letsback
02.08.2008, 07:22
Bu konu hakkındaki hassasiyetine katılıyorum . İnternet ortamı ne yazık ki yeni gençlerin çok olumsuz etkiliyor bunun sonucunda yeni kelimeler türetebiliyorlar . Bunları önlemek için en azından TrabzonSpor'lular olarak Türkçe'ye sahip çıkalım .

TSelif
02.08.2008, 10:22
En çok k harfi yerine q harfinin kullanılmasına uyuz oluyorum !

W_O_L_D_A
05.08.2008, 23:46
Arkdaşlar gecenlerde bir siteye üye olmak istedim karşıma bu ileti geldi gercekten cok begendim yönetimdendende buna benzer bir uyarı ciddi anlamda koymasını rica ediyorum


http://www.resimuploading.com/pictures/757e2e29-56c2-4b66-9a73-5dd8318af66d.JPG

smertkan
07.08.2008, 08:58
Türkçe yazım kurllarında hataya düşmemizin nedenleri yalnızca öğretmenlere yüklemek yanlış olur.Sorun yazım kurallarını çelişkili hale getiren Türk Dil Kurumundan kaynaklanıyor.

Ayrıca Türkçe Öğrenimi konusunda her ne kadar Milli Eğitim Türkçe öğrenimi zayıf olan öğrenciyi sınıf geçirmeyin gibi ilkelere dayandırsada Milli Eğitimdeki ve ilköğretimdeki temel sorunlar nedeniyle Türkçe yeterince öğretilemiyor.

Bu konuda asıl sorun ise Türk Dili ile ilgili ülke politikasının olmaması.Bu konuda Siyasiler fırsatını bulduklarında ahkam kesiyorlar(Söz ve Söylemlerde bulunuyorlar diyecektim ama söylem kelimesi aslında telaffuz demek, bu şekilde kullnama güncel hayatta var ancak yanlıştan kaçınmak gerekiyor).Ancak, Devlet dairelerine Türkçe kurallarına uyarak yazışma yapın demekten ileri gidilemiyor.Dümensiz gemi gibi seyreden Türk dili bu nedenle bir yere varamıyor.Hükümetler Türkiyede Üretimi ilke edinen politikaları ikinci planda bıratıklarından, Tüketeci bir topluma doğru ilerlerken Dilimizdede gelişim durması yanı sıra al kullan kolaycılığı geldi.Bir zamanlar Osmanlıca olarak algılanan sorun yavaş yavaş yabancı dil şimdide uydurma dil(ileti dili, günlük konuşma dili) sorunları eklenmesi ile daha karışık hale geldi.

Bu gün Ülkemizin bir çok yerinde Bayrağımız en büyük boyutlarıyla direklere Çekilerek dalgalndırılması ne kadar güzelse Ses bayrağımız olan Türkçemizin bu kadar kaderine terkedilmesi o kadar üzücüdür.

Great White
11.08.2008, 18:39
Hazır laf açılmışken forumda sıkça gördüğüm küçük bir hatadan da bahsedeyim:)

Mesela bazı arkadaşlar "Trabzonlu" yazarken "Trabzon' lu" diye ayırma ihtiyacı hissediyor..

Oysa ki "Trabzonlu' nun" demeye kalksalar "Trabzon' lu' nun" şeklinde yazmak zorunda kalacaklarını sanırım farkedemiyorlar:rolleyes:

Aslında bazen sıcağı sıcağına uyarmak ihtiyacı hissetsem de daha sonra ukalalık olarak değerlendirilebileceğini düşündüğümden müdahale etmiyorum:)

Diğer sıkça kullanılan hatalar ise "Trabzon da oturuyorum" ya da "Bende çok seviyorum" şeklinde gerçekleşiyor..


"Eh, o kadar olacak artık" diyelim bari;)

Vkgz
11.08.2008, 19:06
Bence yazım kurallarına değil yabancı kelimelerin kullanımının artmasına ve bunun üst sınıfın üyesi olmanın göstergesi gibi algılanılmasına karsı tepki göstermeliyiz. İş dilbilgisi boyutunu çoktan aşmış, dilin kaybedilmesi boyutuna ulaşmıştır. Önceliğimiz görgüsüzlerdir.

Tabiki kastım "w harfi, alcez etcez" gibi ifadelerin kullanılması değil cengiz abinin dediği husustur.

Berk
11.08.2008, 19:14
Ben çok hassasım dilimiz konusunda.Dili yozlaşan ülkenin diğer ülkelerin yavaş yavaş himayesi altına girdiğini rahatça anlayabiliriz ki bizim ülkemizde bunu fazlaca görüyoruz son yıllarda.Sokağa çıkıp işletme adlarına baktığımızda Türkçe ad görmek neredeyse imkansız..

Diğer konu bu internette Türkçe'nin katledildiğini rahatça görebiliyoruz.'K' harfi yerine 'q', 'z' yerine 's' yazma, v-y harflerini kullanmamaya çalışma.Örnek verecek olursak 'qalqtım', ''qeliom'', ''sefiyom'' vs vs.Bunun örnekleri saymakla bitmez..

Malesef dilimiz çok büyük hasar almış vaziyette, bunun düzeltilmesi zor, çok zamanımızı alacak.Ancak bu dil konusuna pek önem verildiğini düşünümüyorum belli başlı kuruluşlar dışında.Onlarda yeterli olamıyorlar..

Ben elimden geldiğince yazım kurallarına dikkat ediyorum, böyle Türkçe'yi saçma sapan kullananları da uyarıyoruz ancak dinleyen kim?

61viya
11.08.2008, 19:24
Galiba hepimiz suçluyuz bu konuda.Geç kaldık bir şeyler için.Ancak benim asıl rahatsız olduğum konu,imla hataları,anlatım bozuklukları değil,Tükçe'de bulunan 29 harf yerine başka harfleri kullanma ihtiyacımız.İmla hataları ve anlatım bozukluklarına da çok takılıyorum bazen ama,bunlar öğrenilebilecek şeyler.En azından yanlış bilinmesi olası şeyler...Ancak diğer durumun kabul edilir bir yanı yok.

Ha,hatırlıyorum ben de kullanıyordum bir ara "v" yerine "w","g" yerine "q"yu.Sanki ayrıcalıklıymış gibi hissettiriyor insana kendisini herhalde.Ama çok kısa sürdü bu maceram :) Yanlış olduğunu bilerek yapıyordum muhtemelen,yanlış olduğunu bildiğimden çabuk vazgeçtim bu saçmalıktan.

Uyarmak gerekiyor çevremizdekileri,msn ve mesajlardaki dili gördükçe özellikle.

Berk
11.08.2008, 19:30
Ha,hatırlıyorum ben de kullanıyordum bir ara "v" yerine "w","g" yerine "q"yu.Sanki ayrıcalıklıymış gibi hissettiriyor insana kendisini herhalde.

Evet ben bu kişilere 'Neden böyle yazma gereği duyuyorsunuz?' diye sorduğumda 'Havalı gözüküyor' diyorlardı.Çok yanlış şeyler, gençlik birbirinden çok çabuk etkileniyor, özeniyorlar birbirlerine.Internet ortamında da önemli bir bölüm böyle yazıştığı için ortaya böyle çirkin manzaralar çıkıyor..

61viya
11.08.2008, 19:33
Evet ben bu kişilere 'Neden böyle yazma gereği duyuyorsunuz?' diye sorduğumda 'Havalı gözüküyor' diyorlardı.Çok yanlış şeyler, gençlik birbirinden çok çabuk etkileniyor, özeniyorlar birbirlerine.Internet ortamında da önemli bir bölüm böyle yazıştığı için ortaya böyle çirkin manzaralar çıkıyor..


Yaptığı saçmalığın farkında olanlar,birkaç kullanımdan sonra bırakıyor zaten.Ama işte maalesef çoğunluk kapılıyor bu yalancı rüzgara.

Kasım Hilal
11.08.2008, 21:53
Hazır laf açılmışken forumda sıkça gördüğüm küçük bir hatadan da bahsedeyim:)

Mesela bazı arkadaşlar "Trabzonlu" yazarken "Trabzon' lu" diye ayırma ihtiyacı hissediyor..

Oysa ki "Trabzonlu' nun" demeye kalksalar "Trabzon' lu' nun" şeklinde yazmak zorunda kalacaklarını sanırım farkedemiyorlar:rolleyes:

Aslında bazen sıcağı sıcağına uyarmak ihtiyacı hissetsem de daha sonra ukalalık olarak değerlendirilebileceğini düşündüğümden müdahale etmiyorum:)

Diğer sıkça kullanılan hatalar ise "Trabzon da oturuyorum" ya da "Bende çok seviyorum" şeklinde gerçekleşiyor..


"Eh, o kadar olacak artık" diyelim bari;)

Henüz o kısma geldiğimizi zannetmiyorum. Yazım yanlışı olur. Çoğu kez ben de noktaya basmaya çalışırken "ç" harfine basıyorum. Klavye elime küçük geldiği için sık sık araya fazladan harfler sokuyorum. Bu olabilir bir şey. Bizim itirazımız kazıtlı yozlaşmaya. Sadece forumda yazarken de değik üstelik. Konuşurken de yapıyoruz aynı şeyleri. Yahu "OK" demek yerine "Tamam" demek çok mu zor. İkisi de iki heceli. Ya da "Pardon" yerine "Afedersin/Afedersiniz" demek ne kadar zoruna gidebilir ki insanın?

Great White
11.08.2008, 22:04
Henüz o kısma geldiğimizi zannetmiyorum. Yazım yanlışı olur.

İyi de benim bahsettiğim unsurların yazım yanlışı ile uzaktan yakından bir alakası yok:)

Hepsi de aynı kişiler tarafından sıkça kullanılan ve o şekilde doğru yazıldığı düşünülen imla hatalarıdır..

Yazım yanlışlarını yeni almış olduğum şu lanet laptopumun klavyesi sebebiyle en fazla ben yapıyorumdur sanırım:)

Hatta bir çok yazımdan sonra da editlemek zorunda kalıyorum eksik ve yanlış çıkan harfleri;)

Bu arada hangi kısma geldiğinizi bilmiyorum ve açıkçası çokça da sırayı takip etmiyorum..

Herkes kendince bir şeyler yazarken ben de kendi görmüş olduğum bir takım hataları yazdım; hepsi bu..

SDanışmaz
11.08.2008, 22:22
Türkçeye elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum.

Ne Msn'de ne de Sms atarken kısaltma kullanmam.

Kasım Hilal
11.08.2008, 22:24
Aslında haklısınız Great White. Yalnız benim değindiğim nokta başka. Bilerek ve isteyerek yapılan yanlışlar. Trabzonlu yerine Trabzon'lu yazanı bir yerde anlayabilirim. Doğru olanı yapmaya çalışıyor. Doğrusunu öğretirsen anlar. Ama "v" yerine "w" yazan birine ne denebilir ki? Ya da "evet" yerine "yes" diyen birine ne yapabiliriz?

İşin diğer bir yanı www.tdk.org gibi bir internet sitemiz var. Hangi kelimenin nasıl yazıldığını bu sanal ortamda rahatlıkla bulabiliriz. Ama iki tık demek zor geliyor olsa gerek, onu da yapmıyoruz..

Great White
11.08.2008, 22:27
İtiraf edeyim, şu emesendeki yazışmalarımda dil bilgisi ya da noktalama işaretlerine çok da fazla riayet etmiyorum:o

Ama bunu türkçemize yeterince değer vermediğime değil, emesene gereğinden fazla değer vermememe bağlıyorum:p

ilhan
11.08.2008, 22:30
Türkiye'nin ve Trabzonspor ( Trabzon )'un baş harflerini küçük yazanlara sinir oluyorum. Çok sevdiğim insanlar bile yapsa bunu sinir olabiliyorum.

Sadece bunlar için geçerli değil tabiî ki. Ama forumda en çok kullanılan özel isimler olduğu için bunları örnek verdim.

Sultan-ı Rum
29.08.2008, 16:04
Türkçe bizim için çok önemlidir. Türkçe dilini kullanarak bile kakınabiliriz. Dünya üzerinde okunduğu gibi yazılan ve bütün her varlığın ismi var. Ancak bu eskidendi. Türkçe dili ilk olarak bazı aydın(!) kişilerin Türk Dil Kurumunu karalaması ile başlamıştır. Yurt dışında icat edilmiş malların ülkeye girilmesi ile bunlara TDK tarafından isimler verilmeye başlamıştır. Ancak bazı aydınlar(!) bunlara karşı çıkmıştır ve kendi aralarında Türkçe'yi katletmiştir.

Bu aydınlar bisiklete oturgaçlı götürgeç, deniz bisikletine denizde giden oturgaçlı götürgeç ismi takmıştır. Tabi bu karalamalar TDK'munun önüne geçmiştir. Şimdide bazı eşyalara İngilizce'den dönme kelimeler (Televizyon) bazılarına (bluetooth) diyoruz.

Ama sadece bu şekilde geçmedi dilimize kelimeler. Yine büyük yazarlarımın romanlarını Fransız'ca yazmışlar. Bazı zenginler Fransızlar gibi giyinip sokaklarda gezmiş, kendi kültüründe giyinen insanları "Alaturka" diyerek küçük görmüştür. (Osmanlı zamanı tabiki bu anlattığım bu olay.)

Yine Türkçeye Farsça ve Arapça kelimelergeçmiştir ancak yine Türkçe dili korunmuştur çünkü kelimeler karışmış dile Osmanlı'ca (saray ve şiir dili) Kelimeler girmemiş olan dilede Türkçe denmiştir. Bu dil ise Halk arasında konuşulmuştur.

Türkçe dili çok geniş bir dil. Ekleri sayesinde bütün herşeye yeter. İngilizlerde "Bordo" diye bi kelime bile yok ki bu bir renk ismidir. Bu kadar kolay bir örnek işte.

Kalkınmaya gelirsek bilgisayar dili vardır hani "00010010100" (Kafadan attım ama harfler bu şekildedir.) Zamanında Türk Hükümetine başvurulmuştur ve bu bilgisayar dilinin yerine Türkçe'yi kullanalım denmiştir. Ama ne yazıkki hükümet bu olaya fazla önem vermemiştir. Önem verilseydi dünya üzerindeki bütün bilgisayar mühendisleri Türkçe biliyor olucaktı.

Türkçe'nin tek rakibi ise Latince'dir.

Semih
29.08.2008, 16:08
Kalkınmaya gelirsek bilgisayar dili vardır hani "00010010100" (Kafadan attım ama harfler bu şekildedir.) Zamanında Türk Hükümetine başvurulmuştur ve bu bilgisayar dilinin yerine Türkçe'yi kullanalım denmiştir. Ama ne yazıkki hükümet bu olaya fazla önem vermemiştir. Önem verilseydi dünya üzerindeki bütün bilgisayar mühendisleri Türkçe biliyor olucaktı.

Türkçe'nin tek rakibi ise Latince'dir.

Bilgisayar dilinin yerine Türkçe...
Gerçek mi bu?

Ve hakkını yemeyelim Farsça, Arapça da çok güçlü dillerdir.
Devenin kırk değişik ismi var Arap Dili'nde. Yaşına göre...

Sultan-ı Rum
29.08.2008, 16:10
Ben böyle duydum %90 doğru. Eskiden bilgisayar mühendisliği ile ilgileniyordum bu olayı duydum. Ama garanti veremem.

Mayls
29.08.2008, 20:49
Arapça ve Farsça dilimize Osmanlı döneminde girmiştir. Osmanlı'nın şeriat devleti olduğunu düşünürsek zaten Arapçanın girmesine şaşırmamak lazım.

Farslar ise Ortadoğu'da oturmuş bir devlet kültürü ve orduya sahip 2 milletten biriydi (hatta hala öyleler). Yani Osmanlıcada Farsça kelimelerin ve Farsçada Türkçe kelimelerin olması bence yine şaşırılacak bir durum değil. Komşu iki dilin birbirinden etkilenmesi kadar doğal bir şey yok.

Ama aslında konu bu değil. Sorun Türkçeye daha sonra giren yabancı kelimeler ve hatta yabancı harfler. Örneğin bugün ülkenin en büyük ulusal kanallarından birinin adı Show TV. Türkçede bulunmayan w harfi her yerde karşımıza çıkıyor. Ç yerine ch kullanılıyor, k yerine q kullanılıyor. Yabancı kelimeler herkes tarafından kullanılır. Bunu engellemek neredeyse imkansız. Bari hala varolan Türkçemizi korumaya çalışalım.

Adem Erdoğan
03.09.2008, 01:17
http://img502.imageshack.us/img502/9585/turkce2ma5.jpg

Bir forumda gördüm.

hakanhan
03.09.2008, 08:26
Arapça ve Farsça dilimize Osmanlı döneminde girmiştir. Osmanlı'nın şeriat devleti olduğunu düşünürsek zaten Arapçanın girmesine şaşırmamak lazım.

Farslar ise Ortadoğu'da oturmuş bir devlet kültürü ve orduya sahip 2 milletten biriydi (hatta hala öyleler). Yani Osmanlıcada Farsça kelimelerin ve Farsçada Türkçe kelimelerin olması bence yine şaşırılacak bir durum değil. Komşu iki dilin birbirinden etkilenmesi kadar doğal bir şey yok.

Ama aslında konu bu değil. Sorun Türkçeye daha sonra giren yabancı kelimeler ve hatta yabancı harfler. Örneğin bugün ülkenin en büyük ulusal kanallarından birinin adı Show TV. Türkçede bulunmayan w harfi her yerde karşımıza çıkıyor. Ç yerine ch kullanılıyor, k yerine q kullanılıyor. Yabancı kelimeler herkes tarafından kullanılır. Bunu engellemek neredeyse imkansız. Bari hala varolan Türkçemizi korumaya çalışalım.

osmanli hic bir zaman seriat olmadi. seyhülislamlar oldu (bu zamanin diyanet isleri baskani) ama padisah sadece tanisirdi bazi din konularini.. karar verici asla seyhülislamlar degildi padisahdi.. padisah ayni zamanda halifeydi (yavuzdan sonra) islamda adalet sistemine kadilar bakardi (bugunun hakimleri) hicbir hocanin vede seyhülislamin adaleti tecelli etme yetkisi yoktu.. sen kulakdan dolma bilgilerle donatilmissin dostum..


turkce yok olmusdur en basit ornek gecen gunlerde ataturkun amerikan halkina seslendigi video goruntude ki konusmasini bugun hic kimse anlayamamakdadir. 100 yıl gerıye bıle gıtmeye gerek yok 70 senede ulkenin kurucusunu anlayamamakdayiz bunun adi resmen katliam..

antagonist
26.09.2008, 01:31
2751923215628735849

TDK'dan yeni hizmet...

agasaro
27.09.2008, 02:55
Bu enternasyonel dünya içinde dilini muhafaza edebilmiş toplum kalmamıştır. Bazı toplumlar dilini bozucu etkilere karşı daha fazla koruyabilmiştir sadece. Ben Anadolu gibi bir yerde yaşayan hiçbir toplumun dilini muhafaza edemeyeceğini düşünüyorum. Türk milleti 1000 yıldır Anadolu'da yaşıyorsa bunu başka toplumlarla kaynaşmasına borçlu. Bu tahammül düzeyinde olmayan başka bir millet bu topraklarda yaşasaydı eminim bugün Anadolu'da 4-5 farklı devlet kurulmuştu.

Uzunoğlu
27.09.2008, 03:03
Dilde değişimi inkar etmek 2+2 işleminin sonucunu reddetmektir

ÜNAL
27.09.2008, 15:48
http://img223.imageshack.us/img223/8629/turkceturkchebyosurukchdk5.jpg (http://imageshack.us)

Mayls
27.09.2008, 16:59
Ünal,
:alkış::alkış::alkış::alkış::alkış::alkış::alkış:

Uzunoğlu
27.09.2008, 17:39
Ünal abartmışsın :)

Sen şimdi tüm ülkenin yüzde 99 una maymun mu diyorsun :)

Atakan
27.09.2008, 17:42
2751923215628735849

TDK'dan yeni hizmet...

Bu güzel olmuş.

Gökhan ÖZDEMİR
30.09.2008, 00:37
Bu konuyu açan arkadaşı tebrik ediyorum.

Tek bir şey söyleyeceğim.

Bizim yıllardır gidip döner aldığımız dönerci var ya.Olmuş Donerchee

OnOuR
19.02.2009, 04:37
Kesinlikle çok yerinde bir tespit... Kaybettik kaybediyoruz yani o yüzden katılmamak elde degil...

poetricus
19.02.2009, 04:57
Türkçe'nin kaybolacağından korkan Türklüğünden şüphe ediyor demektir.
Türkçe konuşmaktan kaçınan Türklüğünden utanıyor demektir.

Ben varsam kaybolamaz demeli herkes. Cephe gerisinde mağlubiyeti beklemektense ön saflarda vuruşmak gerek. Ya zaferi yaşarsınız ya da bozgunu görmeden ölürsünüz.

Türkçe hakkındaki düşünce ve endişelerin alfabe üzerinde yoğunlaşması ilginç olduğu kadar yüzeysel bir yaklaşımı da gösteriyor.
Alfabe lisanın aslî unsuru değildir. Bir takım harflerle ilgili yapılan spekülasyonların gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bir takım harflerle ilgili spekülasyon ilmî olmaktan ziyade politik yaklaşımlar ya da kulaktan dolma bilgilerden doğuyor.
Latin alfabesinin Türkçe'nin ses zenginliğini ifade etmekte yeterli olmadığını düşünen pek çok bilim adamının görüşünü de dikkate almak gerek. Kalem ve kelam kelimeleri aynı sesleri vermediği halde aynı harfle (K) yazılıyor. Bugünkü alfabemizde öz be öz Türkçe sesletimine ait olan "nazal N" (geniz N'si) sesini everecek bir harf de yok. Neşet Ertaş dinleyenler bilir.

Ayrıca latin alfabesinin soldan sağa yazılıyor olması da eğer solak değilseniz tam bir handikaptır.
Yazarken çekme değil itme söz konusudur ve sürtünme kuvveti yüzünden hem yazma güçlüğü hem de yazınızın çirkinleşme ihtimali söz konusudur. Solaksanız avantajlısnız. Latin harfli bir hat sanatı var mı? Az buçuk gotik yazı. Gerisi laf ü güzâf.

Sondan eklemeli diller için en ideal alfabeler sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru yazılanlardır. Walter Portzig'in araştırmalarına göre en hızlı yazılıp okunabilen alfabeler Kanji yazısı ve Osmanlı elyazısı olan Rik'a. Bugüne kadar kullanmış olduğumuz Göktürk, Uygur ve Arap harfli alfabeler bugünkü alfabemizden daha pratikti. Birkaç defa alfabe değiştirmiş bir millet olarak yaşadığımız kültürel erozyonların muhasebesini yapabilecek kaç tane âlimimiz vardır?

Türkçe bugün seseltim ve semantik olarak tehdit altında. Ona karşı koymak da Türkçe'yi bilmek ve ilmî bir dil şuuruna sahip olmaktan geçiyor.

Serdar A
19.02.2009, 07:19
Arapça ve Farsça dilimize Osmanlı döneminde girmiştir. Osmanlı'nın şeriat devleti olduğunu düşünürsek zaten Arapçanın girmesine şaşırmamak lazım.

...

Birincisi ; Osmanlı , bir din devleti değildi . Din adamları devlet politikaları hakkında ancak fikri sorulursa bir şey söyleme hakkına sahipti . Tıpkı bu günkü yapıya benzer şekilde , şeyhülislam bakanlık/bakanlığa bağlı müdürlük gibi çalışırdı . Diğer önemli husus , devletten maaş alan birer memur olmaları . Devlet dine bağlı değildi . Din devlete bağlı idi . Aslında Atatürk , kendi laiklik tanımını yaparken ve İslam dininin devlet içinde nasıl var olacağını tasarlarken batı medeniyetinden ziyade önce Osmanlı'nın temellerini tahlil ettiğini söyleyebiliriz . Bu doğrultuda şeyhülislam yapısı bir kaç yüzyıl önceki çalışma yapısına benzer şekilde yeniden tanımlanarak Şer'iye Vekaleti (bakanlığı) haline getirilmişti .

Adalet sisteminde , özellikle ceza hukukunda şer'i hükümler uygulansada bölgelere göre örfi hükümlerde kullanılırdı . Kadılar , tıpkı bugün bildiğimiz "şark hizmeti" gibi ülkenin çeşitli yerlerinde görev yaptıktan sonra memuriyetlerine başkentte devam ederdi , aynı şekilde her biri merkezden atanırdı .

Dil konusunda , şu an içinde bulunduğumuz iletişim çağı olduğu için farklı değerlendirmeler yapabiliriz . Geçmişte ise , dildeki değişimlerin belirgin şekilde gerçekleşmesi yüzyıllar alıyordu . Arapça ve Farsça etkilerinin dilimize girmesi meselesi ; Türklerin , müslüman devlet ve kavimlerle ekonomik ve dini etkileşime girmeye başlamasına kadar geriye götürür.
Aynı coğrafyayı paylaşan farklı milletlerin birbirini etkilemesinden daha doğal bir sonuçta olamaz .

Bu gün İran devleti Şii ise bunu Türklere borçludur . Hatta bunda bir Türk devletinin büyük baskı ve kıyımlarıda tarih kitaplarında anlatılır . Şiiler bundan dolayı utanç mı duyuyor ? Divan edebiyatı dolayısıyla fars edebiyatı disiplini , Türk edebiyatımıza müthiş bir derinlik kazandırmıştır . Türkler Tasavvuf edebiyatı ve Divan edebiyatında çok az milletin ulaşabildiği seviyede ve sayıda eser vermiştir . Türklerin , bu bölgede , hatta belki dünyada en derin ve zengin edebiyat geçmişi olan milletlerinden biri olmasında Arap-Fars kültürlerinin etkisini nasıl tanımlamalıyız ? Çok daha evvelinde farsçanın ileri seviyede bir kültür dili haline gelmesinde o yılların siyasi şartlarında Gaznelilerin hatta Selçukluların katkısı vardır . Gerçek manada hoşgörü fikri ve bölgede barış Türk devletleri ile sağlanmıştır .

Bu kültür etkileşimi gayet doğaldır . Doğal olmasının ötesinde belki Türkler yüzyıllar öncesinden tüm dünyaya , zengin değerlere sahip ortak bir toplum nasıl oluşturulur , egemenlik nasıl yüzyıllarca sürdürülebilir sorularının cevaplarını vermişti . Devlet-i Al-i Osman , tarih kitaplarında ila-yı kelimetullah gayesi yüzünden teokratik-emperyal bir ülke olarak resmedilsede ; değiştirmenin-silmenin değil geliştirmenin-zenginleştirmenin faziletli olduğunu gören gözlere göstermiştir .

Yalnış anlaşılmasın , neo-osmanlı'cı filan değilim , hatta fikrende çok yersiz bulurum . Yalnız , bu coğrafyada yaşayan bireyler olarak ( yada yaşamışların torunları olarak ) geçmişimizi "oryantalizm uzmanı" batı dünyasının güçlü kalemi tarihçilerden yahut onlara biat eden jöntürk zihinlerinden , en kötüsü ufku olmayan hainlerin anlattığı gibi kabul etmemek gerek . En azından sorgusuz kabullenmemek lazım .

Konuyu böldüysem özür dilerim .

okg_53
19.02.2009, 11:24
Bahsettiğiniz sistem bir dil değildir, zaten onlar da harf değil sayıdır. İki tabanındaki sayı sistemidir. Bütün dijital makineler bu sistemle çalışır. Sayılardan oluşan bir sistemin de dilinden bahsetmek imkansızdır. Aslında biraz derin bir konu (geniş bilgi için "mantık devreleri" anahtar kelimeleriyle arama yapılabilir)...

Bu yanlış bilgiyi düzeltmek istedim sadece. Dil konusundaki duyarlılığınızdan ötürü tebrik ve teşekkür ederim.
Egemen Kardeş,bende senin ufak bir eksiğini düzelteyim :) ;
Bilgisayar dili(01000111100 vs.) 2 tabanlı bir sayı sisteminden ziyade şöyledir.
0 Bellek yuvasına elektriğin konulmadığını , 1 ise oraya elektriğin konulduğunu gösterir.
Yani, Elektrik var(1),Elektrik yok(0) .
Bunlar yan yana dizildikçe Mikroişlemci bunu görev olarak algılar ve çalışmaya başlar.

Bu yüzden bilgisayar dilinin türkçe olması gibi bir durum söz konusu olamaz.

Mustafa Önder
20.02.2009, 04:57
Türkçe çamura düşmüş bir incidir, üzerinden çamuru temizlediğiniz zaman inci yine incidir.

ilhan
20.02.2009, 14:01
Kendimizi daha iyi anlaşılır hissetmek için temiz ve anlaşılır bir Türkçe kullanmak için el ele. ;)

Miraç Atalay Çiftçi
20.02.2009, 14:07
Bizim okulda da (Ege/İletişim) bu konu ile alakalı önemli bir topluluk var. KET adında. (Konuşma Eğitimi Topluluğu)
Arasıra toplantılar düzenleyip, konu hakkında tartışmalarda bulunuyor, alınabilecek önlemlerden bahsediyorlar.
Bir de pano gazeteleri var, yazılar yazıp okunmasını sağlıyorlar.
Bu konu hakkında herkes çalışıyor yani, belediyeler dahi yabancı tabela önleminden başlıyorlar konuya.
Hassasiyet göstermek gerekli, bir dil yok olup gitmesin çünkü...

Ömer SEVİNÇ
20.02.2009, 15:38
Çok önemli ve gerekli bir başlık açmışım. Kendimi tebrik ederim:D

Uzunoğlu
20.02.2009, 16:08
Çok önemli ve gerekli bir başlık açmışım. Kendimi tebrik ederim:D

Bu kadar tevazu gösterme :)

OnOuR
21.02.2009, 02:09
Kendimizi daha iyi anlaşılır hissetmek için temiz ve anlaşılır bir Türkçe kullanmak için el ele. ;)


Ama hala bazıları kullanılan Türkçenin bozuk olmadıgını ve zaruri bir değişime ugradıgını söylüyorlar sözcük aralarında ve ben buna anlam veremiyorum gercekten. Msn agzı konusmaların basını alıp gittigi, absürt bi yazı dili ortaya çıktı bu aralar. İlhan abinin imzasında da dedigi gibi Türkçe Turkche olmasın lütfen...

61SOYTÜRK61
28.02.2009, 04:50
Türkçe çamura düşmüş bir incidir, üzerinden çamuru temizlediğiniz zaman inci yine incidir.


:alkış::alkış:

Semih Aydın
28.02.2009, 12:46
Türkce türkce kalsin.

Gamze
28.07.2009, 22:00
ortaq'm çoqh ha$in ßaqmı$sın xD

Az önce rastladım şu mesaja.
Böyle bir şey olabilir mi yahu?
Allah seni bildiği gibi yapsın!

Selami Gürpınar
29.07.2009, 08:16
Az önce rastladım şu mesaja.
Böyle bir şey olabilir mi yahu?
Allah seni bildiği gibi yapsın!

Allah rızası için vuracaksın ona.

Mustafa Calik
07.08.2009, 03:32
ACI GERÇEK

Yıl: 1965

”Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma
hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra
kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm
vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendimden emin bir sesle ‘Akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun’ dedim..”

Yıl: 1975

”Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,
heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim,
kendimden emin bir sesle ‘İyi akşamlar’ dedim..”

Yıl: 1985

”Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm
veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm
vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendimden emin bir sesle ‘Hayırlı
akşamlar’ dedim..”

Yıl: 1995

”Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama
bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle ‘Selâm’ dedim..”

Yıl: 2006

”Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi
kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki
ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. ‘Hav ar
yu yavrum?’”

Yıl: 2026

”Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi
yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. ‘Hay beybi..’

Yiğit Gayretli
11.01.2013, 12:10
Sanırım bu başlığın hortlatılması gerekiyor. Belki benim de bilmediğim için sürekli hata yaptığım, temel yazım kurallarını burada paylaşmaya çalışacağım.

Umuyorum aramızdaki öğretmenlerimiz de konuya ilgi gösterirler.

Sibel
11.01.2013, 12:22
Teşekkürler başlık bulunmuş. Ekleme yapacağım yakında.

Yiğit Gayretli
11.01.2013, 12:27
http://blog.pclabs.com.tr/isasari/2008/11/15/turkcede-en-temel-yazim-kurallari/

Temel olarak güzel bir yazı var burada. Çok basit ve bilinmesi gereken kurallar...

oflubektas
11.01.2013, 12:50
"dahi" anlamındaki "de";

İsmin "-de" haliyle karıştırmayalım, ayrı yazalım. Lütfen, hatta Allah Rızası için...

Yiğit Gayretli
11.01.2013, 12:55
Dahi anlamındaki "-de"ye bir örnek;

Diğer üyeler de bu başlığa girmeli...

Mollasalihoğlu
11.01.2013, 13:36
Çıkarıldığında anlam bozulmuyorsa -de ayrı yazılır.

Anlam bozuluyorsa bitişik yazılır.


En kolay benimseme yöntemi budur.

Yiğit Gayretli
11.01.2013, 13:45
Kritik iki kelime;

"herkez ve yanlız" YANLIŞ! "herkes ve yalnız" DOĞRU!

Kadir Yeter
11.01.2013, 13:50
Sanırım bu başlığın hortlatılması gerekiyor. Belki benim de bilmediğim için sürekli hata yaptığım, temel yazım kurallarını burada paylaşmaya çalışacağım.

Umuyorum aramızdaki öğretmenlerimiz de konuya ilgi gösterirler.



Konunun uzmanı değilim; öğretmen de.
Yeri gelirse diyeceğim olabilir...
Şimdilik, harf şapkasının(^) gerekliliğine dikkat çekmek isterim.

Babamın kızkardeşinden hâriç olmak üzere;
Hala= Hâlâ,
Halâ= Helâ demektir.

Kadir Yeter. 11.01.2013

forum.bordomavi.net Dilimizi koruyalım

Sibel
11.01.2013, 13:53
-de için geçerli olan kural -ki için de geçerlidir.
*
Sýk yapýlan bir baþka hata kýsaltmalara gelen ekler.
Kýsaltmalara gelen ekler kýsaltmanýn açýlmýþ haline göre deðil, kendine göre çekimlenir.
Örnek: Kastýnýz "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne" ise, kýsaltýrken TBMM'ne diye yazýlmaz, TBMM'ye diye yazýlýr.
Yani TS'lu diye bir þey yok. TS'li.
Trabzonspor'lu deðil, Trabzonsporlu.

Yiğit Gayretli
11.01.2013, 13:56
Konunun uzmanı değilim; öğretmen de.
Yeri gelirse diyeceğim olabilir...
Şimdilik, harf şapkasının(^) gerekliliğine dikkat çekmek isterim.

Babamın kızkardeşinden hâriç olmak üzere;
Hala= Hâlâ,
Halâ= Helâ demektir.

Kadir Yeter. 11.01.2013

forum.bordomavi.net Dilimizi koruyalım

İlginiz için teşekkür ederim. Aynı zamanda yapacağını katkılar için de...

Şahsi fikrim şapkanın kullanımının internet ortamında göz ardı edilebileceği yönünde.

Kullanmak isteyip de bilmeyenler için "Q" klavyedeki kombinasyonunu yazalım madem.

shift tuşuna basılı tutarken 3 rakamına basacaksınız. Sonrasında ise üzerine şapka koymak istediğiniz harfe basacaksınız. Örnek olarak;

â - î - û

Mustafa Umut
11.01.2013, 14:04
Seni birgün mutlaka bekliyorum. Herhangi birgün anlamı taşıdığı için birleşik yazılır.
Evi bir gün sonra taşıyacağız. Kalan süreyi belirttiği için ayrı yazılır.

'şey' her zaman ayrı yazılır.
Bir şey
Her şey gibi.

Çok dikkat etmem aslında ama bu 2 konuda çok hassasım nedense :)
Özellikle haber bültenlerinde her şey çoğunlukla bitişik yazılıyor.

cerasus
11.01.2013, 23:32
Bu konuya ben de özen göstermeye calisiyorum ve cok önemli buluyorum.

Hatta bugün burda yazilmis olanlari görmeden önce dün iki hatami fark ettim. Bir cok kez "ben de" yerine "bende" yazdigimi anladim. Birde sanirsam bir cok kez "cünkü" yerine "cünki" kullanmisim. Nerden aklima düstü bilemiyorum ama "cünkü" kelimesinin yanlis oldugunu, kullandigim siveden kaynaklandigini, aslinin "cünki" olmasi gerektigini sandim. Öyle degilmis. Simdi tekrardan cünkü demeye gayret ediyorum (konusma dilimide degistirmistim maalesef). Eskiden yazim kurallari bilgim daha zayifdi ve simdi eski yazdiklarimi okuyunca bazen "Bu ben miyim?" diye de (<-- burda ayri yaziliyor degil mi?) kendime sormuyorum degil.

Bizim, gurbette yasayanlarin, birde klavye ile alakali sorunu var. Klavyemizde Türkce harfler olmadigi icin yazdiklarimiz sizlere itici geliyordur. Bunun icin kusura bakmayiniz. Mesela ben bazi sorunlu kelimelerden uzak durmaya calisiyorum. Aynen son yazdigim cümlede oldugu gibi cünkü aslinda "...sorunlu kelimelerden..." degilde "...sıkınıtılı kelimelerden..." yazmak istiyordum ama yazmadim klavyemde ı harfi olmadigi icin.
Bunun disinda Türkce egitimi (yok denilecek kadar az) ve Türkcede egitim almadigimiz icin dilimizde gurbetci sivesi oluyor. Mesela "geliyorum" yerine "geliyom" diyoruz veya "Gidiyor musun / Gidecek misin?" yerine "Gidiyon mu / Gidecen mi?" gibi.

Sapka konusuna hic girmeyelim en iyisi :). Bilmedigim bir konu. Tekfur Cayir bey gibi Türkcemize hakim olmayi cok isterdim veya degerli hocalarimiz/büyüklerimiz gibi. Mesela sayin poetricus gibi. Ama ögrenmeyi cok istiyorum ve bir gün basaracagim insallah.

Burdan 3 ricada bulunmak istiyorum son olarak.

Birincisi ben her zaman elestiriye acik birisiyim. Yani bende yazim hatalari gördügünüz zaman hic cekinmeyiniz lütfen. Ukalalik olarak algilamam hatta bir nezaket olarak algilarim. Mesela bu mesajda kim bilir kac hatam vardir.

Ikincisi virgül isaretini ne zaman koyulmasini gerektigini anlatabilecek birileri var midir? Uzun cümleler cok sorun yaratiyor bana bu acidan. Yada mecburen konulmasi gereken yerler nelerdir?

Ücüncüsü 50/60/70'li yillarda basilmis olan sözlükleri temin edebilecegim/ismarlayabilecegim bir yer biliyor musunuz?

Öznur61
11.01.2013, 23:42
Abi bide ben şeye çok sinir oluyorum bi cümlenin içinde en az 2 yabancı kelime var vede abd batılaşmasına ayak uydurarak konuşmamızın biçmi değişti.
örn:-oha felan oldum yani.
bune şimdi valla bazen kendi hemcinsimden utanıyorum ya...

Berke6198
11.01.2013, 23:58
Hele şu aralar ağızlarda dolanan bir kelime var, "Felan", "Deme"(Değil mi ?) denmek isteniyor aslında... bu cümleler gerçekten insanın sinirini bozuyor.

Yiğit Gayretli
12.01.2013, 13:21
Bu konuya ben de özen göstermeye calisiyorum ve cok önemli buluyorum.

Hatta bugün burda yazilmis olanlari görmeden önce dün iki hatami fark ettim. Bir cok kez "ben de" yerine "bende" yazdigimi anladim. Birde sanirsam bir cok kez "cünkü" yerine "cünki" kullanmisim. Nerden aklima düstü bilemiyorum ama "cünkü" kelimesinin yanlis oldugunu, kullandigim siveden kaynaklandigini, aslinin "cünki" olmasi gerektigini sandim. Öyle degilmis. Simdi tekrardan cünkü demeye gayret ediyorum (konusma dilimide degistirmistim maalesef). Eskiden yazim kurallari bilgim daha zayifdi ve simdi eski yazdiklarimi okuyunca bazen "Bu ben miyim?" diye de (<-- burda ayri yaziliyor degil mi?) kendime sormuyorum degil.

Bizim, gurbette yasayanlarin, birde klavye ile alakali sorunu var. Klavyemizde Türkce harfler olmadigi icin yazdiklarimiz sizlere itici geliyordur. Bunun icin kusura bakmayiniz. Mesela ben bazi sorunlu kelimelerden uzak durmaya calisiyorum. Aynen son yazdigim cümlede oldugu gibi cünkü aslinda "...sorunlu kelimelerden..." degilde "...sıkınıtılı kelimelerden..." yazmak istiyordum ama yazmadim klavyemde ı harfi olmadigi icin.
Bunun disinda Türkce egitimi (yok denilecek kadar az) ve Türkcede egitim almadigimiz icin dilimizde gurbetci sivesi oluyor. Mesela "geliyorum" yerine "geliyom" diyoruz veya "Gidiyor musun / Gidecek misin?" yerine "Gidiyon mu / Gidecen mi?" gibi.

Sapka konusuna hic girmeyelim en iyisi :). Bilmedigim bir konu. Tekfur Cayir bey gibi Türkcemize hakim olmayi cok isterdim veya degerli hocalarimiz/büyüklerimiz gibi. Mesela sayin poetricus gibi. Ama ögrenmeyi cok istiyorum ve bir gün basaracagim insallah.

Burdan 3 ricada bulunmak istiyorum son olarak.

Birincisi ben her zaman elestiriye acik birisiyim. Yani bende yazim hatalari gördügünüz zaman hic cekinmeyiniz lütfen. Ukalalik olarak algilamam hatta bir nezaket olarak algilarim. Mesela bu mesajda kim bilir kac hatam vardir.

Ikincisi virgül isaretini ne zaman koyulmasini gerektigini anlatabilecek birileri var midir? Uzun cümleler cok sorun yaratiyor bana bu acidan. Yada mecburen konulmasi gereken yerler nelerdir?

Ücüncüsü 50/60/70'li yillarda basilmis olan sözlükleri temin edebilecegim/ismarlayabilecegim bir yer biliyor musunuz?

Kırmızı renkte koyulaştırdığım yerde bir hata var misal. Orada da "-de" ayrı yazılmalı :)

Virgül ile ilgili ise en basit ve genelgeçer bilgi "cümleyi söyle, nefes alma/duraklama ihtiyacı hissetiğin ya da cümlenin anlam akışına göre duraklaman gereken yere virgül koy." şeklindedir.

Erbay
12.01.2013, 13:39
Hemen aklıma gelenler.

"Malumun ilanı" yanlış. Doğrusu "Malumun ilamı".

"Göz var nizam var" yanlış. Doğrusu "Göz var izan var".

"Görmemezlikten geldi" yanlış. Doğrusu "Görmezlikten geldi".

Doğru dediklerimde "a-â" farkı olabilir :)

Mustafa Umut
12.01.2013, 14:29
İçinde anlamı varsa -de,-da bitişik yazılır. Evde, arabada, İstanbul'da gibi.
Birlikte anlamı varsa ayrı yazılır. O da bizimle gelecek. Zeki Müren de bizi görecek mi?

Ya da ayrı yazılır.
Eğer bitişik yazılırsa Yada Gölü diye bir göl varmış. O gölü kasteder demişti lisedeki hocamız. O günden beri hiç unutmam :D

Sibel
14.01.2013, 14:21
Virgül cümlede genellikle özneden sonra kullanılır.
Örnek: Trabzonspor, ona hayat verenlerin hayatıdır.
*
Cümle içinde sıralı kelimeler varsa aralarına virgül konur.
Örnek: TS Club'dan bir tişört, şapka, eldiven, bere ve atkı aldım.
*
Cümle içinde duraksama gereken yerlere virgül konur.
Örnek: Biletimi aldım, maça gidiyorum.
*
Eğer cümle içinde bir kelimeye vurgu yapmak istiyorsanız ki o genellikle öznedir, ondan sonra yine virgül konur.
Örnek: Hişşt formalı, sana diyorum.
*
Örneklerim ne kadar güzel:D

Oğuz B.
14.01.2013, 23:38
“ Dünya'ya Türkçe Penceresinden Bakmak “

İnsanlık tarihi yazıyla başlar. Yazı, ışıktır. Yazı, tarihi günümüze taşımıştır. Geçmişi ve geleceği aydınlatarak “insanı” günümüze taşımıştır.
Yazının temeli kuşkusuz dildir. İnsan dille düşünür, düşüncelerini yine dille yönlendirir. Düşünemeyen ve üretemeyen milletler var olamaz. Dolayısıyla dil, milletlerin var olmasında ve geleceğe ulaşmasında temel unsurdur.
Dilin milletler üzerindeki etkisini açıklamakta Peyami Safa’nın şu cümleleri bize yol gösterir niteliktedir ; “Bir Milletin bütün zekâsı, bilgisi, hassasiyeti dilinde toplanır. Dil onun varlığıdır, müdafasıdır, başka milletler üzerindeki tesirinin en kudretli silahıdır. Bir millet toprağını kaybedebilir, dilini unutmazsa o toprağa yeniden sahip olabilir. Dilini kaybeden bir millet her şeyini kaybetmiş demektir.”
Dil yaşadıkça millet yaşar, gerçeğinin en güzel özetlerinden biridir Peyami Safa’nın bu sözleri. Dil milletlerin en güçlü ordusudur gerçeğini de gözler önüne sermektedir.
Dilin bu gücünü inkâr eden aydınlarımız(!) da yok değildir günümüzde. Türkçenin gücünü kırmak milletle arasındaki bağı koparmak için özellikle bu çevreler önderliğinde planlı bir şekilde Türkçemiz karanlık maceralara sürüklenmektedir. Ne yazık ki bu plan dâhilinde odak noktası üniversitelerimizdir.
Ancak onlar ne kadar dilin gücünü azaltmaya çalışırsa çalışsınlar gerçeğin soğuk yüzü karşısında çaresizdirler. Türklük biliminin büyük ismi Reşit Rahmeti Arat’ın şu sözleri gerçeği haykırmaktadır duymak isteyene “ Türk dilinde yazılmış olan bir eser hiç şüphesiz Türk milletinin eseridir. Türkçe ifade edilmiş olan en ufak bir tabir dahi Türk milletinin kıymetli bir malıdır. Dil kendi içinde bir milletin bütün geçmişini sakladığı gibi onu sonsuzluğa götürecek en büyük kudreti de kendinde taşıyan tek varlıktır.” Bu sözlerin derinliğine varmış bir aydın bilim dili İngilizcedir, Türkçe bilim yapılamaz diyebilir mi? Değerli aydınlarımıza haksızlık etmeyelim bu tartışma konusu günümüze ait değildir. Yıllar boyu bilim alanında Arapçanın gölgesinde kalan Türkçe günümüzde de batı dillerinin gölgesine itilmeye çalışılmaktadır.

Türkçenin matematiksel alt yapısını her konuşmasında dile getiren Türk milletinin yetiştirmiş olduğu en büyük bilim adamlarından biri olan Oktay Sinanoğlu, konuyu çok daha net açıklar; “ Türkçe giderse Türkiye gider! Yabancı dille eğitimle Türkiye gider.”
Türk tarihinde Türkçeye hak ettiği değeri veren devlet büyüklerinden biri hiç şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk’tür.
"Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır." Bir başka konuşmasında ise “Türk dili Türk ulusunun yüreğidir, belleğidir.” diyen Atatürk Türkçeye bakışını açıkça ortaya koymaktadır.


Ülkelerin artık silahsız bir şekilde işgal edildiği günümüzde dil, savaşın en yoğun yaşandığı alanlardan biridir. Bu alanda var olan milletler yok olmayacaktır. Son yüzyılda tanık olduğumuz en çetin dil savaşları İrlanda ve Kore de geçmiştir. Bu iki millet uzun uğraşlar sonucunda var olabilmişlerdir. İrlandalıların dillerini merdiven altlarında gizlice yaşattıkları masal değil gerçeğin net bir yansımasıdır. Son örneği Türk dünyasında yaşanmıştır dil savaşlarının. Yüzyılın başında tek bir yazı diline sahip olan Orta Asya Türklüğü günümüzde Rus siyaseti sonucu 20 ayrı yazı diliyle birbirlerine ve tüm Türk dünyasına karşı yabancılaştırılmıştır. Başkalaştırılan bu devletlerin siyasetini yönlendirmek artık zor değildir onlar için. Bu büyük gücün farkına varan yönetimler daha az masraf ve kanla emellerine ulaşmaktadır. Sovyet Rusya’nın Türkistan da uyguladığı “dille bölme “ planı başarıya ulaşmıştır ne yazık ki. Örnekler çoğaltılabilir. Göz yaşının olduğu her coğrafya da benzer hikâyelere rastlamak mümkündür.

Uygulanmak istenen plan basittir. Diline ve kültürüne yabancılaştırılan milletler önce kendi tarihlerinden sonra ise soydaşlarından koparılır. “Dil, insanın karakterinin bir parçasıdır ” der Aristo. Dilinden koparılmış karaktersiz nesiller yaratmak isteyen “sisteme” karşı milletçe dik durmaktan başka çaremiz yok. Kâğıt üzerinde son derece net ve basit olan bu planın önüne geçmek için gerekli olan şey milli bilinçten başkası değildir. Bu bilince sahip olan düşünürler milletlerinden gereken desteği alamazlarsa “sistem” tarafından yok edilirler.

Kendi diliyle düşünemeyen, konuşamayan nesillerin yaratılması ise çok daha zor ama gelecek için istenen bir hedeftir. Bunun için gerekli olan uygulama ise yabancı dille eğitimdir. Yabancı dille eğitim sırasıyla Üniversite-günümüzdeki seviye-, orta ve ilköğretime indirgenmeye çalışılacaktır.
Bütün bunlar ortadayken hala daha milli bir dil hedefimizin olmaması düşündürücüdür. Dil konusunda milletçe duyarsızlığımız ise daha da düşündürücüdür. Bu yazı dil konusunu tamamen açıklama iddiasından uzaktadır. Yazının amacı bu konu üzerine düşünmenin zorunluluğunu paylaşmaktır sadece. Karanlığa karşı küfretme kolaylığından sıyrılıp küçük ve cılız da olsa “ışık” yakabilmek adına uyanışın ilk adımıdır kendi adıma. Bayrağı devraldığımız ecdadımızın dil konusunda ki bu düşüncelerine idrak eden gençlerin yardımıyla bu ışık denizi daha da büyüyecektir. İşte o zaman aydınlığa ulaşma yolunda milletimizin önünde hiçbir dünyevi engel kalmayacaktır. Dilde birlik olunduğu gün işte ve fikirde de birlik olunacaktır şüphesiz. Şüphesi olanlar İsmail Gaspıralı’nın hayatına daha yakından baksınlar.

Her ne kadar bu yazının temelini oluşturan “milli düşünce” kalıbı günümüzde çağdışı bir fikirmiş gibi sunulsa da milletçe dik durmak adına ikinci bir fikir ne yazık ki henüz üretilememiştir.” Ulus devlet” yapısına saldırsalar da ikinci bir dik duruşu olan yapı sunamamışlardır. İşte o yüzden Milli bir bilinç çerçevesinde dünyaya “Türkçe penceresinden” bakmamız gerekliliğinin farkına bir gün milletçe varmamız duasıyla…

zekeriyya
18.01.2013, 12:01
Tükçe güzel kullanıldığı zaman insan kalitesini artırıyor.
bu önemli

Sibel
02.02.2013, 11:31
Başlık yukarı.

Berke6198
04.02.2013, 21:22
Türkçe her zaman güzel kullanılmalıdır!!!

Yiğit Gayretli
06.02.2013, 23:43
Türk alfabesindeki harfleri seslendirirken ünsüzlerin sonuna "e" ünlüsü getirerek söylenmektedir.
Alfabeyi okurken "be, ce, de..." deyip de "k"ye sıra gelince "ka" denilmez "ke" denilir.
Aynı şekilde "h"ye sıra gelince "he" denilir.

Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son harflerinin okunuşu esas alınır: "THY'de, TDK'ye , BOTAŞ'ın" gibi.

İlkokulda doğrusunu öğrenen insanlarımız yetkili ve etkili yerlere geldiklerinde neden "TeDeKa", "KaKaTeCe" demektedirler?

Bu sayfadan alıntıdır;
http://www.facebook.com/Anadilin?ref=stream

Kadir Yeter
07.02.2013, 00:14
Bildiğim kadarıyla; kısaltılmış isimlerde büyük harf kullanıldığında,
kelimeyi tamamlayan harfler de büyük harfle yazılır:
Örnek: TDK'NUN, TSK'NİN, ATATÜRK'ÜN, TBMM'NİN, ...

Bağışlarsanız bir şey daha söyleyeyim:
Türkçe'de olmayan ve "ile" anlamı taşıyan ancak, yanlış kullanılarak "ve"
kelimesi yerine kullanılan bu yabancı kelimeyi her gördüğümde dikkatimi dağıtıyor:
"&" bu harf, Türkçe değildir. Niye ihtiyaç duyuluyor ki?...

Dilde ve vücudda Sağlık dileğimle...

Kadir Yeter.
07.02.2013- TRABZONSPOR ŞEHRİ.

Kadir Yeter
07.02.2013, 00:38
İçinde anlamı varsa -de,-da bitişik yazılır. Evde, arabada, İstanbul'da gibi.
Birlikte anlamı varsa ayrı yazılır. O da bizimle gelecek. Zeki Müren de bizi görecek mi?

Ya da ayrı yazılır.
Eğer bitişik yazılırsa Yada Gölü diye bir göl varmış. O gölü kasteder demişti lisedeki hocamız. O günden beri hiç unutmam :D


Yazdıklarınız doğru ve eklemek istediğim, bir- iki cümle var; bu bahsettiğiniz ekleri, zıvanadan öyle çıkaranlar var ki; her de, da ekini ayrı yazıyor... bir de tilkisayar(b) dili diye, on altı bin altı yüz on iki gibi sayı yazmaya başladılar... rakamla 16612 ya da yazı ile: Onaltıbinaltıyüzoniki şeklinde yazılmalıdır. Ayrıca, 16.612 şeklinde ve araya nokta konularak yazılması da yanlış; bu şekilde muhasebe kaydı olmaz.

"Aklın yolu birdir"... doğruyu öğrenmemiz gerek.

Sağlıcakla...

Kadir Yeter.
07.02.2013
/forum.bordomavi.net

Öznur61
08.02.2013, 20:51
bugun arkadasimla bir konusmam vardi konusma aynen soyle:
BEN:yarin kizilaya inicenmi?
ARKADASİM:iii bilmiyorum olabilir galiba ..herhalde..sanirsam evet

bu cumleyi soyledikten sonra suratinda bi tebessum yoktu..
artik bilinclimi konustu dalgasinami konustu allah bilir ..

bidaha bu sekilde konusursa en yakin zamanda iliskimi kesmeyi dusunuyorum :D

Sibel
08.02.2013, 21:54
Ben K harfini ka olarak okunuyor diye öğrendim hep.
İlkokulda öğretmenim özellikle vurgulamıştı.
Yani "ka" doğru okunuş ve istisna.
*
diye biliyorum.:)

ilhan
08.02.2013, 21:57
Çok sık imla hatası yaparım. Mesela çok fazla devrik cümle kurarım. :) Ama "nslsın" yazmam, "walla mı" yazmam, "ho$qeldin" yazmam. :)

Kadir Yeter
08.02.2013, 22:34
Ben K harfini ka olarak okunuyor diye öğrendim hep.
İlkokulda öğretmenim özellikle vurgulamıştı.
Yani "ka" doğru okunuş ve istisna.
*
diye biliyorum.:)


Çok doğru... K.T.Ü. Harflerini okurken ne diyoruz: Ka Te Ü

"İlkokulda öğretmenim özellikle vurgulamıştı.
Yani "ka" doğru okunuş ve istisna."

Bu sözünüzü, unutmamak üzere aklıma aldım...
Sağolasın... "Sibel"

titanic
08.02.2013, 22:43
Ben K harfini ka olarak okunuyor diye öğrendim hep.
İlkokulda öğretmenim özellikle vurgulamıştı.
Yani "ka" doğru okunuş ve istisna.
*
diye biliyorum.:)

bir de H var yanılmıyorsam ha dıye okunabilir

bu arada ktü nün kısaltması katü deüil kateü şeklinde olmalı

Sibel
08.02.2013, 23:23
Bir tek k harfi e sesi yerine a sesi alarak okunur.
Ke değil ka diye okunur. H harfinde böyle bir durum yok.

Yiğit Gayretli
08.02.2013, 23:34
Aslında bu alfabe Türkçe için yetersiz bir alfabe. Bunu kabullenmemiz gerek.

Türkçe'de "ke", "ka" farkı vardır. Açık "a", kapalı "a" ve açık "e" kapalı "e" vardır. Bu seslerin karşılığı maalesef kullandığımız alfabede yok.

Buna benzer bir çok örnek var.

Sibel
08.02.2013, 23:37
Anlatmak istediğini tam anlayamadım Yiğit. Daha detay verebilir misin?

Yiğit Gayretli
08.02.2013, 23:41
Anlatmak istediğini tam anlayamadım Yiğit. Daha detay verebilir misin?

Önce "tencere" daha sonra "kenar" kelimesini oku. "e" seslerine dikkat edersen anlayacaksın :)

Bir araştırmada, Türkçe'ye en uygun alfabenin Göktürk Yazıtları'nda kullanılan alfabe olduğu söylenmişti.

Linkini bulabilirsem paylaşırım.

titanic
08.02.2013, 23:43
Aslında bu alfabe Türkçe için yetersiz bir alfabe. Bunu kabullenmemiz gerek.

Türkçe'de "ke", "ka" farkı vardır. Açık "a", kapalı "a" ve açık "e" kapalı "e" vardır. Bu seslerin karşılığı maalesef kullandığımız alfabede yok.

Buna benzer bir çok örnek var.

Aslında konuşma dilimizde arapça ve farsçanın etkisi çok fazla.Bu nedenle Türkçe olmayaz bazı kelimelerin yazım halini okuduğumuzda zorlanabiliyoruz.

Sibel
08.02.2013, 23:54
Anlamadım:D Yani ses farkı yok bana göre. Kelimenin bütün hali sesi etkiliyor haliyle.
Kenar zaten ünlü uyumuna uymuyor. Baştan kaybetti. Uyumsuz sesliler bir arada olunca sesi etkiliyor.

Yiğit Gayretli
08.02.2013, 23:57
Anlamadım:D Yani ses farkı yok bana göre. Kelimenin bütün hali sesi etkiliyor haliyle.
Kenar zaten ünlü uyumuna uymuyor. Baştan kaybetti. Uyumsuz sesliler bir arada olunca sesi etkiliyor.

Aklıma örnek gelmedi :D

kenar kelimesini ses farkını anlaman için yazdım zaten. Neyse Trabzon'da konuya uygun iki örnek ile bilahare anlatacağım :)

Sibel
09.02.2013, 00:01
Tamam o zaman. :)

oflubektas
12.02.2013, 14:32
"İmlâmız lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzelecek. Çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil" :)

Yahya Kemal Beyatlı

Öznur61
12.02.2013, 17:33
ilkokuldayken hiç unutmam türkçe hocamız ''h''yi hep haş diye okurudu.Sonra bizde haş demeye alıştık halbuki ne kadar yanlış :D

Sibel
13.02.2013, 22:05
Do&#240;ru bilinen yanl&#253;&#254;lar. S&#253;k kullan&#253;lanlar.

Yanl&#253;&#254; --- Do&#240;ru
Hiç bir --- hiçbir
Hiçkimse --- hiç kimse
Herkez --- herkes
Her&#254;ey --- her &#254;ey
Biran --- bir an
Bir kaç --- birkaç
Bir çok --- birçok
Pekçok --- pek çok
Bilir ki&#254;i --- bilirki&#254;i
Tra&#254; --- t&#253;ra&#254;
Klavuz --- k&#253;lavuz
Ak&#254;am üstü --- ak&#254;amüstü
Asvalt --- asfalt
&#222;evkat --- &#254;efkat
&#222;ohben --- &#254;ofben
Birtak&#253;m --- bir tak&#253;m
Her hangi --- herhangi

Heryer --- her yer
Ard arda --- art arda
Vaz geçmek ---vazgeçmek
Orjinal --- orijinal
Dinazor --- dinozor
Heykel tıraş --- heykeltıraş
Şöför --- şoför
Antreman --- antrenman
Kollektif --- kolektif
Entellektüel --- Entelektüel
Birarada --- bir arada
Yada --- ya da
Metod --- metot
Döküman --- doküman
Ünvan --- unvan
Egzos --- egzoz
Limited --- limitet
Şarz --- şarj
Tenefüs --- teneffüs
Birden bire --- birdenbire

Öznur61
13.02.2013, 22:08
Do&#240;ru bilinen yanl&#253;&#254;lar. S&#253;k kullan&#253;lanlar.

Yanl&#253;&#254; --- Do&#240;ru
Hiç bir --- hiçbir
Hiçkimse --- hiç kimse
Herkez --- herkes
Her&#254;ey --- her &#254;ey
Biran --- bir an
Bir kaç --- birkaç
Bir çok --- birçok
Pekçok --- pek çok
Bilir ki&#254;i --- bilirki&#254;i
Tra&#254; --- t&#253;ra&#254;
Klavuz --- k&#253;lavuz
Ak&#254;am üstü --- ak&#254;amüstü
Asvalt --- asfalt
&#222;evkat --- &#254;efkat
&#222;ohben --- &#254;ofben
Birtak&#253;m --- bir tak&#253;m
Her hangi --- herhangi

Heryer --- her yer
Ard arda --- art arda
Vaz geçmek ---vazgeçmek
Orjinal --- orijinal
Dinazor --- dinozor
Heykel tıraş --- heykeltıraş
Şöför --- şoför
Antreman --- antrenman
Kollektif --- kolektif
Entellektüel --- Entelektüel
Birarada --- bir arada
Yada --- ya da
Metod --- metot
Döküman --- doküman
Ünvan --- unvan
Egzos --- egzoz
Limited --- limitet
Şarz --- şarj
Tenefüs --- teneffüs
Birden bire --- birdenbire

vaaa benimde doğru bildiğim yanlışlar varmış teşekkürler sibel abla :)

Sibel
05.05.2013, 00:33
Başlık yukarı.
*
Getirmek ve götürmek kelimeleri birbiri yerine kullanılıyor.
Çok sinir bozucu bir durum.
Mesela "Kardeşimi okula getirdim".(tabi bunu okulda iken söylemiyorsa)
Böyle bir şey yok. Kardeşimi okula götürdüm, olmalı.
*
Çok rica ediyorum voleybola veleybol demeyin.
Aynı şekilde erozyona erezyon. Şu ikisi beni deli ediyor.
Bazıları da yanlış okuyor.
Spora sipor, futbola fıtbol diyor.
Bir de itici kelime çünki var. "Çünkü" "Çünkü" "Çünkü"

talsuv61
05.05.2013, 14:14
Başlık yukarı.
*
Getirmek ve götürmek kelimeleri birbiri yerine kullanılıyor.
Çok sinir bozucu bir durum.
Mesela "Kardeşimi okula getirdim".(tabi bunu okulda iken söylemiyorsa)
Böyle bir şey yok. Kardeşimi okula götürdüm, olmalı.
*
Çok rica ediyorum voleybola veleybol demeyin.
Aynı şekilde erozyona erezyon. Şu ikisi beni deli ediyor.
Bazıları da yanlış okuyor.
Spora sipor, futbola fıtbol diyor.
Bir de itici kelime çünki var. "Çünkü" "Çünkü" "Çünkü"

Trabzon'un genelinde, böyle mi bilmiyorum ama Sürmene'de "götürmek" diye kelime hiç kullanılmıyor, onun yerine "getirmek" kullanılıyor, çok kişide böyle gördüm.

Sibel
05.05.2013, 14:39
Trabzon'un genelinde, böyle mi bilmiyorum ama Sürmene'de "götürmek" diye kelime hiç kullanılmıyor, onun yerine "getirmek" kullanılıyor, çok kişide böyle gördüm.

Ben de çok duyuyorum bunu burda.
O yüzden yazma gereği hissettim.

Öznur61
05.05.2013, 15:12
Bizim nesil Türkçeyi tamamen katlediyor.
Çok acı bir gerçek tabi ki..Hiçbiri Türkçeyi sahiplenmiyor..
Sanki kendi ana dilimiz değilmiş gibi bakıyorlar sürekli bir yabancı kelime kullanma hevesindeler..
Ne olacak bu durum henüz çözmüş değilim.

Royal Heart
05.05.2013, 15:29
Yabanci dilden gecmis ve henüz Türkce'nin kabul etmedigi kelimelerin dogru/yanlis yazilmasi cok matah bir sey degil. Ancak bizzat Türkce kelimelerin yerine ikâmesi olan yabanci kelimelerin yayginca kullanilmasi ve gereksiz bir sekilde Türkce kelimelerin yazimini bozmak kabul edilebilir degil. Bunu da cogunlukla belli yas gruplarinin yazi dilinde görüyoruz. (Tabi telefon dili mecbur birakabilir, o ayri. :) )

Sibel
09.05.2013, 22:21
Domatez, herkez, çünki, makaz...:mad:
Katlanılmaz kelime hataları.
Domates, herkes, çünkü ve makas lütfen.

Sefer A.
11.05.2013, 06:11
Başlık yukarı.
*
Getirmek ve götürmek kelimeleri birbiri yerine kullanılıyor.
Çok sinir bozucu bir durum.
Mesela "Kardeşimi okula getirdim".(tabi bunu okulda iken söylemiyorsa)
Böyle bir şey yok. Kardeşimi okula götürdüm, olmalı.
*
Çok rica ediyorum voleybola veleybol demeyin.
Aynı şekilde erozyona erezyon. Şu ikisi beni deli ediyor.
Bazıları da yanlış okuyor.
Spora sipor, futbola fıtbol diyor.
Bir de itici kelime çünki var. "Çünkü" "Çünkü" "Çünkü"

Yanilmiyorsam eger, 2si de dogru olarak sayiliyor artik, ister çünkü ister çünki =)

ibrahim
12.05.2013, 01:16
FOAbhs_z_Ok

:D

omondoles
12.05.2013, 08:27
Başlık yukarı.
*
Getirmek ve götürmek kelimeleri birbiri yerine kullanılıyor.
Çok sinir bozucu bir durum.
Mesela "Kardeşimi okula getirdim".(tabi bunu okulda iken söylemiyorsa)
Böyle bir şey yok. Kardeşimi okula götürdüm, olmalı.
*
Çok rica ediyorum voleybola veleybol demeyin.
Aynı şekilde erozyona erezyon. Şu ikisi beni deli ediyor.
Bazıları da yanlış okuyor.
Spora sipor, futbola fıtbol diyor.
Bir de itici kelime çünki var. "Çünkü" "Çünkü" "Çünkü"

Söylenen: Dinazor
Doğrusu: Dinozor

:)


%61 Loading...

Sibel
23.05.2013, 21:52
El ile yapılan resimdir. Makina ile çekilen fotoğraf.
*
Beyenmek diye bir şey yok, beğenmek var.
ğ yerine y kullanmayalım lütfen.

Tolga
23.05.2013, 21:55
Eğlemek mi Eylemek mi doğru olan peki ???

Sibel
23.05.2013, 22:18
Eylemek doğru olan.

Tolga
23.05.2013, 22:23
Sağol Sibel, baş sağlığı sayfasında hep elim titreyerek yazıyordum :)

Sibel
23.05.2013, 22:54
:):) Hassasiyetinden ötürü sen sağol.

talsuv61
24.05.2013, 10:54
Renkdaş çok fazla kullanılıyor ama yanlış, doğrusu renktaş olacak

Sibel
10.06.2013, 21:53
Mide yerine miğde yazanlar var.
Kasıtlı mı yapılıyor anlamıyorum.

Oğuz ZEYTİN
16.06.2013, 13:22
"Yıl 1933 Şubat’ın 25 i. Bu tarihte Cumhuriyet tarihinin çok önemli bir olayı cereyan ediyor. İstanbul’da Fransızların (Wagons Lits) Vagon-Li adlı bir demiryolu şirketi var. Bu işletme Fransızlara ait ve Fransızlar tarafından yönetiliyor. Bu şirkettin müdürü şirket içinde Fransızcanın dışında başka bir dil konuşulmasını yasaklamıştır. 23 Şubat 1933 günü Beyoğlu’nda şirketin çalışmaları sürerken bir müşteri çalışan Türk memur Naci beye akşam kalkacak Ankara treninde yataklı bir yer olup olmadığını sorar, yer olmadığını öğrenince de ısrarla yardımcı olmasını rica eder. Naci Beyde ısrar karşısında dayanamayıp telefonla Şirketin Galata acentesini arar ve doğal olarak Türkçe konuşur. Bu konuşma Acente müdürlüğüne atanmış Bay Jannoni’nin dikkatini çeker, diğer memurlardan birini yanına ister ve Naci beyin dilinin ne olduğunu sorar ve Türkçe olduğu cevabını alınca da Naci beye azarlayarak burada ki konuşma dilin Fransızca olduğunu bilmiyor musunuz der. Buna TÜRK NACİ’nin verdiği cevap şudur. “ BEN TÜRK’ÜM. ÜLKEMDE RESMİ LİSAN TÜRKÇE’DİR. HATTA SİZ BİLE TÜRKÇE ÖĞRENMELİSİNİZ.”

Bu cevap müdürü çılgına çeviri önce Naci beye 10 bin lira nakdi ceza vereceğini söyler. TÜRK NACİ’nin cevabı; “Niye ceza veriliyor, kabahatim nedir? MEMLEKETİMDE TÜRKÇE KONUŞMAK HAKKIMDIR” cevabına karşılık cezayı 15 bine çıkardığını söyler ve Naci beyde ceketini alır ve acenteyi terk eder.

Bu olay günlük gazetelerde yer alınca kıyamet kopar. Üniversite gençliği bu olayı protesto etmek için miting düzenlerler. 25 Şubat’ta tramvay ve otobüslerle kalabalık Taksime ve oradan da Beyoğlu’na gelirler. Kalabalık binlerle ifade edilen sayılardadır. Halkın geldiğini öğrenen acente müdürü iş yerini tatil eder ve ortadan kaybolur. İstiklal caddesini dolduran kalabalık sebebiyle tramvaylarda hareket edemez. Tramvaylarda birinin üzerine çıkan bir genç haykırır. “Türkiye bir sömürge ülkesi değildir, Türkiye’de Türkçeden başka bir dilin hâkimiyeti söz konusu olamaz. Türkiye’de Türkçe konuşulur” der. Gençler şirket binasına yönelir içerde bulunan Atatürk resmini asılı olduğu yerden alır ve acenteyi tahrip ederler. Bu hareketin öncüleri içinde Peyami Safa,Tevfik İleri ve Cahit Arf da bulunmaktadır.

Çevre illerin gençliği de bu harekete destek verdiklerini çektikleri telgrafla bildiriler. Bu olaydan sonra “Türkiye’de Türkçeyi mutlak hakim kılmak için” bir “ Dil Mücadele Cemiyeti” kurulur.

(Sayın Fuat YILMAZER'in "Türk Kültürünün Kaybı Ve Wagon-Lits Olayı" makalesinden alınmıştır.)

Oğuz ZEYTİN
26.06.2013, 19:14
"Turan’ın bir ili var
Yalnızca bir dili var
Başka dil var diyenin
Başka bir maksadı var.”

Ziya GÖKALP

alper*
26.06.2013, 19:57
Kurduğu cümlede 50 tane "hani" diyenlere ne dersiniz?

Hani başka kelime bilmese anlayacağım ama hani böyle Türkçe'nin bozuk bir kullanımı gibi duruyor.

Sibel
26.06.2013, 20:19
-de eki konusunda anlaşamadık gitti.
Ayrı yazacağım diye bitişik olan -de'yi de ayrı yazan var, -de'yi kesme işareti ile ayıran var.
Üstelik bunlar köşe yazarlığı yapıyor. Çok üzücü.

Oğuz ZEYTİN
28.06.2013, 16:14
Kokosh
Kebapchi
Vs.

Has Anadolu evlatlarının, mağazalarına yukarıdaki şekilde isim vermesini anlayamıyorum.

Belediyeler ruhsat verirken bu hususa dikkat etmeli, gerekirse yaptırım uygulamalı. Türkçe adları teşvik etmeli.

Oktay SİNANOĞLU'nun söylediği gibi: "Türkçe giderse, Türkiye gider."

Sibel
28.06.2013, 16:20
Özenti işte. Yeni nesil de böyle büyüyor.
Alfabemizde olmayan harfler. Kelimeleri yarı ingilizce yarı Türkçe yapma merakı.
Hayır bunun nesi onlara havalı geliyor anlamak zor.

Alper Beyazay
28.06.2013, 19:44
''yha'' nedir arkadaşş.. Tüm cümle kurallı giderken, ya yerine yha demek nedir..

alper*
28.06.2013, 20:10
Yarım saattir yhaa demeye çalışıyorum dilim boğazıma kaçıyordu neredeyse.

Oğuz ZEYTİN
29.06.2013, 09:28
Oktay SİNANOĞLU'nun "Bye Bye Türkçesi" ve YTÜ'den hocam Feyza HEPÇİLİNGİRLER'in "Türkçe Off"unu okusak...

Üstad Nihad Sami BANARLI ile "Türkçe'nin Sırları"nı keşfetsek...

Yaşayan en büyük dil ustası Yavuz Bülent BAKİLER'den "Sözün Doğrusu(1-2)"nu öğrensek...

Bir yerden başlamak lazım!

Sibel
30.06.2013, 21:12
Bunu yazmaktan bıkmayacağım.
Büyük harfle yazılan kısaltmalara gelen ekler kısaltmanın okunuşuna göre yapılır.
Yani, TS'lu yazıyorlar. YANLIŞ!
TS'li DOĞRU!
Başka örnek TBMM'ne olmaz. TBMM'ye olur.
Küçük yazılan kısaltmalar ise uzun okunuşa göre ek alır.
Mesela kg'dan doğru. Bunda kg'den yazamayız.

Samet Türkmen
05.07.2013, 18:20
İngilizce isimlerle üye olanlar ...

Adam "Korkunç İnsan" demiyor da gidiyor "Scary People" diye üye oluyor. Efsane demiyor "Legend61" diyor.

Özentiden başka birşey değil. Can sıkıyor bu tiplerle aynı ortamda olmak . Gerçek isim kadar insanı anlatan,insana yakışan başka birşey var mı ? O isim senin kimliğin, dahası mı var ?

:yumruk:

Tolga
06.07.2013, 02:11
Dinlediğim-Hoşlandığım müzik tarzı nedeniyle kendi listem yanımda yoksa veya başka birinin arabasındaysam genellikle PAL Station dinlerim arabada.Lakin kullanılan dil o kadar itici ki ben bunun ciddi anlamda bir düzenbazlık olduğunu düşünüyorum.(Dış mihraklar :) )

Kültür, sanat, eğlence derken araya dili katıyorlar.Ben ciddi anlamda rahatsız oluyorum o an yayındaki arkadaş kimse.Bir ara İstanbul'da okumaya çalışırken çevrem hep onlarla çevriliydi, kurtulduk ama sesler bitmedi.

talsuv61
06.07.2013, 09:18
Bunu yazmaktan bıkmayacağım.
Büyük harfle yazılan kısaltmalara gelen ekler kısaltmanın okunuşuna göre yapılır.
Yani, TS'lu yazıyorlar. YANLIŞ!
TS'li DOĞRU!
Başka örnek TBMM'ne olmaz. TBMM'ye olur.
Küçük yazılan kısaltmalar ise uzun okunuşa göre ek alır.
Mesela kg'dan doğru. Bunda kg'den yazamayız.

Büyük harflerle olan kısaltmaların da küçük harflerdeki gibi olduğunu sanıyordum.

F. Yıldırım
09.07.2013, 23:47
Forumda RENKDAŞ kullanan çok fakat doğrusu RENKTAŞ'tır. Çok önemlı değil ama yinede yazayım dedim.

ozturk
10.07.2013, 08:36
Oktay SİNANOĞLU'nun "Bye Bye Türkçesi" ve YTÜ'den hocam Feyza HEPÇİLİNGİRLER'in "Türkçe Off"unu okusak...

Üstad Nihad Sami BANARLI ile "Türkçe'nin Sırları"nı keşfetsek...

Yaşayan en büyük dil ustası Yavuz Bülent BAKİLER'den "Sözün Doğrusu(1-2)"nu öğrensek...

Bir yerden başlamak lazım!

Türkçe off ve Sözün doğrusu (1-2) yi okudum. Diğerlerini de okuyacağım inşallah.

Ama Feyza Hepçilingirler ve Yavuz BÜlent Bakiler zıt görüşlü dil konusunda :)

Yavuz Bülent Bakiler yıllarca kullanılan kelimelerin artık Türkçe kelime sayılmasını, dilden atılmaması gerektiğini savunuyor. Feyza H. ise kökeni Türkçe olmayan bütün kelimeler dilden atmalıyız, ünlü uyumlarına uyan kelimeler uydurmalıyız görüşlerini savunur. "Öz Türkçe" cidir.

Oğuz ZEYTİN
24.12.2014, 18:22
Türkçe off ve Sözün doğrusu (1-2) yi okudum. Diğerlerini de okuyacağım inşallah.

Ama Feyza Hepçilingirler ve Yavuz BÜlent Bakiler zıt görüşlü dil konusunda :)

Yavuz Bülent Bakiler yıllarca kullanılan kelimelerin artık Türkçe kelime sayılmasını, dilden atılmaması gerektiğini savunuyor. Feyza H. ise kökeni Türkçe olmayan bütün kelimeler dilden atmalıyız, ünlü uyumlarına uyan kelimeler uydurmalıyız görüşlerini savunur. "Öz Türkçe" cidir.

Feyza Hoca'nın bakış açısıyla Üstad Bakiler'inki bir değil. Ancak ortak kaygıları ise Türkçe.

Feyza Hoca için söyleyemem, fakat Öz Türkçe'ci diye anılan grup (ben onlara Uydurmacılar diyorum) ekseriyetle Türk ve Türk'e dair ne varsa kavgalı. Mesela çoğuna Öz Türkçe değil de Öz Türk desen "faşist, ırkçı" diye feveran edip sözünü keseceklerdir.

Genç Kalemler çizgisi (bana göre) en doğru akımdır.

*

Bugün devletin en tepesindeki Ademoğlunun Türkçe'ye yönelik saldırılarına cevap vermek için başlığı aradım. Yukarıda yazdıklarım yeterlidir şimdilik.

Sibel
24.12.2014, 19:00
:):) Hassasiyetinden ötürü sen sağol.

Sağ ol ayrı yazılır hey gidi Sibel.
Hoşça kal da ayrı yazılıyor.
:)

Sibel
24.12.2014, 19:06
Ben K harfini ka olarak okunuyor diye öğrendim hep.
İlkokulda öğretmenim özellikle vurgulamıştı.
Yani "ka" doğru okunuş ve istisna.
*
diye biliyorum.:)

Bunu da düzelteyim. Sordum öğrendim.
Her ne kadar biz her şeyi -ka olarak okusak da(örnek: kpss, tdk, pfdk) yanlış okuyormuşuz.
Ka pe se se değil, ke pe se se.
Ama bu bizim değil, sistemin suçu.
Sonuç olarak k harfi de e ile okunuyormuş. Pe fe de ke;)

ibrahim
24.12.2014, 21:23
Bunu da düzelteyim. Sordum öğrendim.
Her ne kadar biz her şeyi -ka olarak okusak da(örnek: kpss, tdk, pfdk) yanlış okuyormuşuz.
Ka pe se se değil, ke pe se se.
Ama bu bizim değil, sistemin suçu.
Sonuç olarak k harfi de e ile okunuyormuş. Pe fe de ke;)
Kürtler pekeke diyince inat edip ka denildi. Hepsi bu yüzden bence. :(

Gesendet von meinem LG-D855

AdemS
24.12.2014, 21:56
Kürtler pekeke diyince inat edip ka denildi. Hepsi bu yüzden bence. :(

Gesendet von meinem LG-D855
Kürtler demiyelim de, pkk sempatizanı kürtler ve pkklı teröristler diyelim biz ona ;) Daha uygun olur.

LG-P880 cihazımdan gönderildi

ibrahim
24.12.2014, 21:59
Kürtler demiyelim de, pkk sempatizanı kürtler ve pkklı teröristler diyelim biz ona ;) Daha uygun olur.

LG-P880 cihazımdan gönderildi
Öyle demek istedim. Kusura bakmayın.

Gesendet von meinem LG-D855

AdemS
24.12.2014, 22:00
Öyle demek istedim. Kusura bakmayın.

Gesendet von meinem LG-D855
Estağfurullah renktaş :)

LG-P880 cihazımdan gönderildi

Oğuz ZEYTİN
06.12.2016, 11:27
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/turkce-yikiliyoooooo_40289417

Ayşe Arman Bülent Eczacıbaşı'nı ziyaret etmiş. Konu Türkçe. Söyleşinin bir yerinde Bülent Bey, terim üretememekten yakınmış. Bu ifade beni yaklaşık yedi sekiz yıl öncesine götürdü.

Kulakları çınlasın, genç bilim adamı Ahmet Gökhan Acar Hocam'la Türkiye'de Kurumsallık ve Organizasyon üzerine tartışıyorduk. CEO, CFO, İcra Kurulu, Yönetim Kurulu vs. İdeal şirket yapılarını arıyorduk. Uzun süre fikirleştikten sonra dedim ki: "Türk iş dünyası ve/veya Yönetim Bilimi kendi terimlerini üretmeli. Direkt İngilizce çeviriler bizi yanıltıyor, sorunlarımıza cevap vermiyor. Kurum kültürümüz farklı, şirket yapıları farklı..."

Yaklaşımımı beğenmişti. Hatta bu konuda bir makale yazmayı bile planlamıştım o zamanlar.

Şimdi ülkenin en büyük girişimcilerinden birinin "Biz terim türetemiyoruz" şikayetini biraz da acıyla okuyorum.

Türkçe bilim dilidir. Yeter ki onu çocuklarımıza doğru öğretelim ve bizler de doğru kullanalım.

Yiğit Gayretli
06.12.2016, 15:01
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/turkce-yikiliyoooooo_40289417

Ayşe Arman Bülent Eczacıbaşı'nı ziyaret etmiş. Konu Türkçe. Söyleşinin bir yerinde Bülent Bey, terim üretememekten yakınmış. Bu ifade beni yaklaşık yedi sekiz yıl öncesine götürdü.

Kulakları çınlasın, genç bilim adamı Ahmet Gökhan Acar Hocam'la Türkiye'de Kurumsallık ve Organizasyon üzerine tartışıyorduk. CEO, CFO, İcra Kurulu, Yönetim Kurulu vs. İdeal şirket yapılarını arıyorduk. Uzun süre fikirleştikten sonra dedim ki: "Türk iş dünyası ve/veya Yönetim Bilimi kendi terimlerini üretmeli. Direkt İngilizce çeviriler bizi yanıltıyor, sorunlarımıza cevap vermiyor. Kurum kültürümüz farklı, şirket yapıları farklı..."

Yaklaşımımı beğenmişti. Hatta bu konuda bir makale yazmayı bile planlamıştım o zamanlar.

Şimdi ülkenin en büyük girişimcilerinden birinin "Biz terim türetemiyoruz" şikayetini biraz da acıyla okuyorum.

Türkçe bilim dilidir. Yeter ki onu çocuklarımıza doğru öğretelim ve bizler de doğru kullanalım.
Büyük hoca (rahmetli) Oktay Sinanoğlu'nun bu konuya dair bir önermesi var; "Türkçe tam bir matematik dilidir." diyor. Ruhu şâd olsun...

Oğuz ZEYTİN
21.02.2017, 09:13
http://www.karar.com/hayat-haberleri/uyanmak-lazim-dil-elden-gidiyor-393801


Uyanmak lazım ‘dil’ elden gidiyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Edebiyat’ dalı özel ödülünün sahibi olan D. Mehmet Doğan KARAR’a konuştu: “Dil yanlışları günlük gazetelerde, televizyonlarda ve radyolarda almış başını gidiyor. Sosyal medya denilen ve kuş dili konuşulan mecrayı hiç kaale almadan söylüyorum bunu. Silkinmemiz, kendimize gelmemiz lâzım.”
KARAR RÖPORTAJ / ERKUT TEZERDİYazar, fikir adamı, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri’nde ‘Yazın’ alanında ödülün sahibi olunca bir açıklama yaptı: “Yazın ödülünü reddediyor, edebiyat ödülünü alıyorum” dedi. Doğan’ın bu açıklamasından sonra ödülün adı değişti, ‘Edebiyat’ oldu. Yaşamı boyunca Türkçeye yaptığı büyük katkılar ve bu alanda ortaya koyduğu eserler nedeniyle adı ‘Büyük Türkçe Sözlük’le özdeşleşen D. Mehmet Doğan’la konuştuk.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Edebiyat Ödülü’nü almak size neler hissettirdi?Doğrusu beklemiyordum, beklenti içinde değildim; hatta ummuyordum. Açıklamayı duyunca, ‘var bunda da bir hayır!’ diye düşündüm. Elbette vardı. Açıklamaya göre bana ‘yazın’ ödülü verilmişti! Elli yıldır yazıyorum; bu benim yazı hayatımdan dahi köksüz ve uydurma bir kelime! Güya “yaz-mak” mastarından türetilmiş. Türkçede -ın diye bir ek yok. Olsaydı, bozmaktan bozun, kızmaktan kız-ın, gezmekten gez-in, azmak-tan azın gibi kelimelerimiz olurdu! Binlerce yıllık köklü edebiyatımız var, yarım asrı bile bulmayan uydurma ‘yazın’ımız. Bu terazu bu sıkleti çekmez! Bu ödülü reddetmek için güzel bir vesile olabilirdi. Fakat bu bir devlet tevcihi idi. Devletle kavga bizim terbiyemize mugayirdir. Bir hata yapılmıştı. Düzeltilmesine vesile olacak ve müzminleşmiş dil meselesine dikkat çekecek bir açıklama yaptım: ‘Yazın ödülünü reddediyor, edebiyat ödülünü alıyorum’ diye. Bilahire Nabi Bey aradı; yanlışlık yapıldığını düzeltileceğini ve zaten ödül yönetmeliğinde ‘edebiyat’ kelimesinin kullanıldığını belirtti.
Hayatınız boyunca, yazarlık mesleğinin tanınması ve yazarların meslekî bir kuruluş çatısı altında toplanması için birçok faaliyet yürüttünüz. Bu konuda ne ölçüde başarılı olduğunuzu düşünüyorsunuz?Türkiye Yazarlar Birliği 40. yılına yaklaşıyor. Bunun bir ölçü olabileceğini düşünüyorum. Türkiye Yazarlar Birliği fedakârlık üzerine kurulmuş bir yönetim anlayışı ile tamamen hasbi hareket eden yöneticiler tarafından bugüne getirildi. İlk nöbet bendeydi. 14 kişiden oluşan ve farklı kesimlerden gelen kurucu heyet beni uygun buldu, başkanlığı üstlenmek durumunda kaldım. Niyetim ilk genel kurulda devredip kitaplarıma dönmekti. Bu mümkün olmadı, 18 yıl görev yaptım. Nöbetim uzun sürdü! Yazarlar Birliği’nin varlığı Türkiye’de edebiyat alanının yeniden tanımlamasını gerektirdi. Hiç kimse ‘Yazarlar Birliği olmasaydı da hiç bir şey değişmezdi’ diyemez her halde.
Türkçe için pek çok çalışmaya imza attınız, adınız ‘Büyük Türkçe Sözlük’ ile özdeşleşti. Bu yolculuğunuz nasıl başladı?Bir ‘orta mektep talebesi’ iken... 20. yüzyılda yazılmış edebî eserlerimizi; mesela o sıralar çoğu hayatta olan Peyami Safa’nın, Yahya Kemal’in, Mehmed Âkif’in, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kitaplarını okurken mânasını bilmediğim kelimeleri mevcut sözlüklerde bulamamak... Hem de elimin altında bir akrabamın hediye ettiği Dil Kurumu’nun sözlüğü var; mevcut sözlüklerin en büyüğü. 1975’te Dergâh Yayınlarının Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’ni yayınlarken o zamanın edebiyat camiasıyla sürekli görüştüm, konuştum. Sözlük hazırlayacaktım, en azından kendim için! Bir hayli sözlük topladım, çoğu eski harfli. Başka malzemeler derledim. 1978’de TRT’deki görevimden atılınca kolları sıvadım. Üç yıl ara vermeksizin sözlükle uğraştım. Büyük Türkçe Sözlük’ün ilk hali böylece ortaya çıktı. Daha sonra beş defa genişlettim. Kelime kadrosunu genişletmekle kalmadım, yüzlerce şair ve yazardan seçilmiş örneklerle zenginleştirdim.
Günlük konuşma dilinde artık daha az kelime kullanılıyor, insanlar sözlüğe, imla kılavuzuna bakmayı pek önemsemiyor. Bu konu hakkında yorumunuz nedir?Kültürümüzün iki büyük darbe aldığını hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Harf inkılabı ve dil devrimi. Zihnimiz daraltıldı, ifade imkanlarımız kısıtlandı! Çünkü kelimelerimizi kaybettik! Cumhuriyete geçtiğimizde aydınlarımızın kullandığı sözlüklerin en azı 30 bin kelimelikti. Dil Kurumu’nun 1945’te yayınlanan ilk sözlüğünde 20 bin kelime bile yoktu! Ki bu kelimelerin neredeyse yarısı yeni uydurulmuş kelimelerdi, kullanım değeri belirsizdi veya yoktu. Müthiş bir tasfiye ile (‘soykırım’ bile diyebiliriz) karşı karşıyaydık. Bunun ciddi sonuçları oldu. Günlük dilde daralma en görünür kısmı bu halin. Günlük dilde kullandığımız kelimelerle turistlerle anlaşabiliriz, fakat oturup doğru dürüst konuşamaz, sohbet edemeyiz. Dil yanlışları günlük gazetelerde, televizyonlarda ve radyolarda almış başını gidiyor. Sosyal medya denilen ve kuş dili konuşulan mecrayı hiç kaale almadan söylüyorum bunu. Silkinmemiz, kendimize gelmemiz lâzım.
Artık daha çok yabancı kelime kullanılıyor. Bu dilimize nasıl bir zarar veriyor? Dilde yabancılaşma için neler söylersiniz?Siz dilinize zarar verirseniz, onun sistemini, yapısını zedelerseniz başka dillere alan açarsınız. Dil devrimi ile bu yapılmıştır. Yüzyıllar boyu kullandığımız anlam alanları oturmuş kelimeler yerine yeni kelimeler koymak, bu kelimelerin bu mânaları taşıyacağı anlamına gelmez. Örnek ‘eğitim’ kelimesi. Terbiye karşılığı uydurulmuş, fakat bu anlamı dahi karşılayacak gücü gösterememiştir bu kelime. Kelimelerimiz yasaklanınca, unutturulunca yerine öztürkçelerinin kullanılacağı sanılmıştır. Bugün en başta devlet kurumları batı dillerinden alınma kelimeleri kullanmakta adeta yarış ediyorlar. Devlet kurumları doğru Türkçeye yönlendirilse, mesele büyük ölçüde halledilebilir.
ÖZEL YAYIN KURUMLARINDA TÜRKÇE KONUŞAN NADİRSizce Türkçeyi konuşurken ve yazarken en iyi kim/kimler kullanıyor?Hâlâ devlet radyo ve televizyonlarında daha düzgün konuşan sunucular var. Ancak TRT’de de bu hassasiyet zayıflıyor. Özel yayın kurumlarında nâdiren düzgün Türkçe konuşan sunucu, konuşucu bulunabiliyor. Modern Türkçenin zirvesi, sadelik ve ifade gücü bakımından 20. yüzyılda yazmaya başlayan veya yüzyılın başında doğan edebiyatçılarımızın eserleridir. Ömer Seyfeddin’dir, Ahmet Haşim’dir, Refik Halit’tir, Yahya Kemal’dir, Mehmet Âkif’dir, Necip Fazıl’dır, Memduh Şevket’tir, Sabahattin Ali’dir, Sait Faik’tir... Cemil Meriç’in 1960’larda bu ustalardan hareketle bir üslup inşa etmeye yöneldiğini ve başarılı olduğunu hatırlayalım.
MEHMED ÂKİF ESERLERİ VE BÜYÜK KARAKTERİYLE TİMSALEdebiyat çevrelerinde sözlük üzerine yaptığınız çalışmaların yanında Mehmed Âkif Ersoy’a yönelik araştırmalarınız ve eserlerinizle de biliniyorsunuz. İstiklal Marşı’nın şairini özellikle gençler nasıl bilmeli?Mehmed Âkif biz yazarların, ahilik tabiriyle “yol ata”sı. Her bakımdan örnek alınacak, yolundan gidilebilecek büyük bir şahsiyet. Eseriyle büyük, hayatıyla örnek, ahlâkı ve karakteriyle timsal olacak kudrette bir edebiyatçımız. Mücadelesi, dâvası olan bir sembol isim. Birçok büyük bilinene yaklaştıkça zaafları, kusurları sizi kuşatır. Mehmed Âkif tanıdıkça, yaklaştıkça küçülmeyen, aksine yücelen büyük adam.

Ecthelion
25.02.2017, 04:34
Nereye yazacağımı tam olarak bilemedim ama forumda en alakalı olduğu başlık burasıdır.Trt tarafından yapılan bir belgesel var;bu belgesel yıllardır evde veya sinemada izlediğimiz dizi,film ve animasyon işlerini türkçeleştiren insanları(dublaj sanatçıları) anlatıyor.Belgesel çok bilgilendirici zamanı olanların izlemesini tavsiye ederim.Belgesel serisinin adı Sesin Yüzleri.Videoları youtube da var bulamayanlara linkini atabilirim.

Ozan Yılmaz
05.10.2018, 18:44
https://pbs.twimg.com/media/DovluHaW4AAacxv.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovluVkX0AA5Sfm.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovluhjW4AEz8_6.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovlu-2XoAAClMr.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl3BMX0AAM3jR.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl3R_X4AApZQU.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl3eOXUAAgGcl.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl36aX4AEgiIB.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl-FsW0AIFq56.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl-ViW4AAz8tB.jpg

Ozan Yılmaz
05.10.2018, 18:44
https://pbs.twimg.com/media/Dovl-lmW0AA0wXl.jpghttps://pbs.twimg.com/media/Dovl-5FXkAA98Xd.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmE_5W0AAsdTY.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmFOyXsAIxsue.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmFcJXoAAz9pH.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmFqfX4AAVssV.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmWHsWwAAgdR-.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmWVxWwAEWxGD.jpghttps://pbs.twimg.com/media/DovmWlQX4AE6seZ.jpg

Gökhan Uzun
08.10.2018, 16:15
Dilimizi korumak çok önemli, bununla alakalı sosyal medya ve ana akım medyada kullanılan dil büyük bir yozlaşmaya uğramış durumda ve bu yeni yetişen neslin (ben de yaş olarak çok büyük değilim lakin bu kelimeyi kullanmamı mazur görürsünüz umarım :) ) dil kullanımında ciddi bir tahribata yol açmış, en azından kişisel kanaatim bu yönde.

Mutlaka RTÜK ve TDK buna el atmalı. Sosyal medya biraz daha kişisel kullanım ama en azından elin uzanabildiği yerlere düzeltme yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Umarım bireysel noktalarda da kullanımlarımıza dikkat ederiz. Dilimiz çok güzel ve çok değerli.

Ozan Yılmaz
17.12.2018, 17:36
https://pbs.twimg.com/media/Dunt2MdWwAE7zV0.jpg

Ozan Yılmaz
10.08.2019, 18:32
https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/67545448_10156780677908192_1612685740620120064_n.j pg?_nc_cat=108&_nc_oc=AQll43ObOltiW4do_360S2mA2JRob5MmpQlfvc1DWdL oPJ-SEUrdUIEASVCOP04sxe8&_nc_ht=scontent-frt3-1.xx&oh=de6f4221bccb5a7805a05d598cd42de2&oe=5DDCABDD