Bir Kitap Bir cümle ..

[Fatih Ersoy]

Merhaba arkadaşlar..

Bu başlık altında okuduğumuz eserlerden etkilendiğimiz, hoşumuza giden sözlere yer verelim..

Eminim güzel şeyler çıkacaktır...

[Fatih Ersoy]

Hakiki aşk sadece asil bir kalpte yerleşmeyi seçer.
Bencil kalpler sevmez.

aliya izzetbegoviç // Özgürlüğe kaçışım..

[Cem Akyüz]

siyasi kitaptan olabilir mi:)

[Adil ÖZGÜR]

" Ülke dışındaki çıkarlarımız... Bu tabirin hududu yoktur. Bu tabirin içine ABD'nin ihtiyacı olan veya olabilecek her şey girer "

Casper Weinberger
ABD. Savunma Bakanı (Reegan Dönemi)-Evanjelizm-Dünya imp.ve Türkiye. (R.Kağan KURT)

[Fatih Ersoy]

"Kalbini kötülüklere peşkeş çeken, insanlar hakkında kötülükten başka bir şey düşünmeyen ve nefret abidesi olarak toplum içinde dolaşan insanlar mutlu da olamazlar. Kendi mutluluklarına engel oldukları gibi başkalarını da mutlu edemezler.."

Prof.Herbert N.Casson / İnsan Yönetme Sanatı

[alper*]

Kitaba baktım birebir cümleyi bulamadım,hatırladığım kadarıyla yazıyorum.

Evren/Dünya neden böyle sorusuna verilebilecek bir cevap vardır : Başka türlü olsaydı biz olmazdık.
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi (A Brief History of Time)

[l-m]

"hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar."

...

"dünyada bir tek insana inanmıştım. o kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. ona kızgın değildim. ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. ama bir kere kırılmıştım. hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. sonra, aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe, ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum."

...

"...kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum. kaybedilen en kıymetlı esyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. yalniz kacırılan firsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanin içini sızlatıyor. bunun sebebi herhalde, 'bu böyle olmayabilirdi!' düsüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır."

...

"insanı dibinde ne olduğunu bilmediği bir kuyuya indirmek, dibinde canavar olduğunu bildiği bir kuyuya indirmekten daha zordur"


Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna

[antagonist]

Tek önemli vakit vardır, içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir, çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz O'dur, zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez; ve en önemli iş iyilik yapmaktır, çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur.

Lev Nikolayeviç Tolstoy - İnsan Ne ile Yaşar

[Eyüphan]

Muvaffakiyet; tayini güç bir sürü amillere, sebeplere ve hatta tesadüflere bağlıdır. Hususiyle, içinde yaşadığımız şu muasır cemiyetin çapraşık mekanizmasında her ehliyetin kendine yol bulup aydınlığa çıkması için yüz türlü müsbet ve muvafık şeraitin bir araya toplanması lazım gelir, bir şans işi...
Y.K.Karaosmanoğlu, Bir sürgün

[m@rdi]

"...Öyle aşıklar vardır ki,ünlü sufi-lerden Arabi ve Mevlana'nın aşk yorumlarına hiç durmadan yeni yorumlar ilave etmek ve onların bir cümlesinden her dakika yeni bir kitap çıkarmak istercesine derece derece aşkı çoğaltıp dururlar. Onlar aşklarını arttırdıkça yazıcılar bunları daha abartarak yazarlar. Aşk konusunda ciltler ve kütüphaneler dolusu bilgi üretilmiştir Doğu'da. Yalnızca aşkı tanımlamak için harcadıkları mesaiyi söz gelimi hekimlik alanında harcamış olsalardı belki ölüme çare bulurlardı."


Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
İskender PALA

[Sinan Akyıldız]

Gözleri " sahte mavi " kadınlar , ela kabuslara yatırıyorlar gecelerini . Giderek yalnızlaşıyorlar .Biliyorum hiçbiri anneme benzemeyecek onların ...

Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi
Kahraman Tazeoğlu

[Great White]

"...Öyle aşıklar vardır ki,ünlü sufi-lerden Arabi ve Mevlana'nın aşk yorumlarına hiç durmadan yeni yorumlar ilave etmek ve onların bir cümlesinden her dakika yeni bir kitap çıkarmak istercesine derece derece aşkı çoğaltıp dururlar. Onlar aşklarını arttırdıkça yazıcılar bunları daha abartarak yazarlar. Aşk konusunda ciltler ve kütüphaneler dolusu bilgi üretilmiştir Doğu'da. Yalnızca aşkı tanımlamak için harcadıkları mesaiyi söz gelimi hekimlik alanında harcamış olsalardı belki ölüme çare bulurlardı."


Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
İskender PALA

Hmm.

Buradan çıkacak kıssadan hisse şu sanırım:)

Doğu' nun geri kalmışlığının altında aşırı romantizm yatıyormuş:rolleyes:

[ApoCaN28]

Nazan Bekiroğlu -İsimle Ateş Arasında//
Aşkın Kadıramayacağı Tek Şeyin Aklın Çocuğu Olan Şüphe Olduğunu Çok İyi Biliyordum...

[bestrafer]

Ölü Ozanlar Derneği-N.H Kleinbaum

Bu günü yaşa/Ormanda yol ikiye ayrılıyordu ve ben en az ayak izi olan yolu seçtim.

[Fatih Ersoy]

Maçın ortasına gelindiğinde maç kopmuş ve Trabzonspor'u temsil eden mağlup oluyorsa,o zaman maçın arasında anlaşırdık. Trabzonspor'u temsil edenimiz ile fener'i temsil edenimiz yer değiştirirdi; zira Trabzonspor yenilemezdi.

Bize her yer Trabzon // Tunga Liman'ın yazısı...

[Ba®ış]

"bir cisme etki eden kuvvet ile kuvvetin yönündeki yer değiştirmenin çarpımı yapılan işi vermektedir.Benzer şekilde M momentinin yaptığı iş,Ø dönme açısına bağlıdır.Böylece;

W=P.δ veya W=M.Ø yazılabilir.P kuvveti veya M momenti sıfırdan itibaren tedrici olarak uygulandığında yapılan işin yukarıda verilenlerin yarısı kadar olacağı açıktır"

Cisimlerin Mukavemeti Prof.Dr.Osman Yazıcıoğlu/Dr.Nurullah Arslan

[TAHSİN 61]

bize heryer trabzon :D
bize yeryer trabzon = trabzonspor taraftarları :D:P

[Fatih Ersoy]

Güneş en canlı huzmelerini yansıttı yeryüzüne...
Parlayan,yakmadan okşayan parıltılar..
Ilık bir esintinin dudağında sihirli kokular taşıdı insanoğluna...

YAŞAMAK GÜZEL !...


Sokağa açılan kapı // Ahmet Günbay yıldız..

[Dilara]

' Bir kadına yapmaması gerekenleri söylemek, ona neler yapabileceğini göstermektir.. ;) '

[m@rdi]

"...Emperyalizum birden 8 yabanciyla oynamaya başladi. Değil 9 kusurli hareket,99 kusurli hareketi birden yapmaya başladi.Ne FİFA'yi ne de UEFA'yi dinleyidi.Uşaklarun suratina taban girmek mi istersun,yerde yatana kramponiyla basmak mi ?

Her türlü pisluk bunlarda .Maçin hakemine bakayiruz,müdahale etsun diye. Orali bile değil. "Ben birşey görmedum "deyi. Sanurum Cem Papila'nun dedesiydi. "

Laz Kapital /Yılmaz Okumuş

:)

[Ömer SEVİNÇ]

" Yaşayanların bir kısmı ölmeyi hakediyor. Ölülerin bir kısmı da yaşamayı. Yaşamı onlara verebilir misin Frodo? Hüküm vermekte acele etme. Çünkü en bilgeler bile herşeyin sonunu göremez.. "

The Lord of the Rings

[Erdal]

Hmm.

Buradan çıkacak kıssadan hisse şu sanırım:)

Doğu' nun geri kalmışlığının altında aşırı romantizm yatıyormuş:rolleyes:

İyi bahsedilen dönemin ardından hiç değilse bir kaç asır daha "geri" değildi doğu):

Hem "ileri" nedir "geri" nedir tartışılır be soner...Şu krizden sonra hepten tartışılır...

[Kaya]

Güzel başlık, teşekkürler...

[Fatih Ersoy]

Bünyesi, tamamen merkeziyyet üzerine ibtina edilmiş bir devleti, bu tarzın cihan içinde hayatiyeti sona erdiği günlerde muhafaza edebilmek, haricen görüldüğü kadar basit değildir.


Sultan 2. Abdulhamid


Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı // Mustafa Armağan

[Tayfun]

Birgün Diyojen'e sormuşlar yaşamak ile ölmek arasında ne fark var diye;

Diyojen :Aralarında fark yok demiş

"E-ozaman niye kendini öldürmüyorsun"

Diyojen:Aralarında fark olmadığı için

:)

[Great White]

İyi bahsedilen dönemin ardından hiç değilse bir kaç asır daha "geri" değildi doğu):

Hem "ileri" nedir "geri" nedir tartışılır be soner...Şu krizden sonra hepten tartışılır...

Konu yukarı taşınmasa bana vermiş olduğun bu cevaptan haberim olmayacaktı:)

Açıkçası düşündüm de; aslında haklısın yahu..

[magicyattara]

"Hakiki Aşk Kılıç yarası gibidir.Yara kapansa da izi kalır."

Ahmet Altan-Kılıç Yarası gibi.:)

"Şerefini Gençken koru"

Puşkin-Yüzbaşının Kızı.

[palian]

'ateş bazen işkence eder bazense ısıtır. bu içinde mi yoksa önünde mi olduğuna göre değişir. hayat gibi.'

louis ferdinand celine- gecenin sonuna yolculuk

[Mustafa Önder]

""İdeolojiler insan beyinlerine giydirilmiş deli gömlekleridir."

Cemil Meriç-Bu Ülke

[Fatih Ersoy]

Eğer bir şeyler yazmıyorsan düşünmüyorsun demektir. Ve eğer düşünmüyorsan da ölmüşsün demektir.


Luke Rhinehart // Zar adam

[yanbeyi61]

Kitab-ı Cüz

Elif
BA
Ya

Güzeldir dinde Haya

[Fatih Ersoy]

Herhangi biri hiçbiri olabilir...


Luke Rhinehart // Zar adam

[Miraç Atalay Çiftçi]

"Seyircilere hüzünlü bir bakış fırlatırım, sonra da kıza işaret ederim. Asistanım bana koyu kahverengi renkli, deriden yapılmışa benzeyen bir çift eldiven getirir."

Cristopher Priest
PRESTİJ

[Travelair]

................

[Abdülkadir Kılıç]

ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ (N.H.Kleinboum)
Carpe diem (Günü yakala, Zamanın tadını çıkar, Anı yaşa gibi anlamları var.)

[Recep Alkan]

bize her yer trabzon = HAYATIM

[Fatih Ersoy]

Tam olarak daha önce söylediğim gibi; mutluluk değerli bir amacın süreklibir biçimde hayata geçirilmesiyle gelir. Yapmayı gerçekten sevdiğin bir şeyi yapıyorsan aradığın derin mutluluğa mutlaka ulaşırsın...


Ferrarisini Satan Bilge // Robin S. Sharma

[melâl]

Daha önce pek çok kez de olduğu gibi, acaba deli miyim diye düşündü...Deli dedikleri şey tek kişlik bir azınlıktı belki de...

1984
George Orwell

[Fatih Ersoy]

Ruhun gerçekten karanlık içinde olduğu bir gecede, saat her zaman sabahın üçüdür..


Psikopat ( Keith albow) // F.Scott Fitzgerald

[Engin Türkyılmaz]

biz aşkı masa basında mum ısgıyla değil tiribunde meşale ışığıyla yaşarız...

[Fatih Ersoy]

Zehirli ağının ilk yapışkan tellerini salgılamaya başlamıştı ve bu, miğdesini bulandırıyordu..


Psikopat ( Keith albow)

[FatmaÇelik]

"Unutmamalıdır ki kalabalıklar karakter bakımından kaypak olurlar bu nedenle onları bir şeye inandırmak kolay olur"
Niccolo Machiavelli
Hükümdar

Alemde ne kadar evler,saraylar yapılırsa yapılsın hepsine güneşin aydınlığı vurur ama her eve penceresi kadar yansıma yapar..
Muhyiddin-i İbnu'l-Arabi
Sırrın Sırrı

[FatmaÇelik]

Zaman insanları değiştirmekte akıl ve mantıktan daha kuvvetlidir.

Thomas Paine
Sağduyu

[melâl]

Fransanın %7 si tarımla uğraşır ama dünya tarımında ilk 7 ye girerler..bizim %50 miz tarımla uğraşır ilk 30 da yokuzdur... İşte bilim budur

Nihat Genç...
Memleket Hikayeleri

[Gamze]

''Kaç hayatı bir arada yaşıyoruz, her an bir başkası gibiyim.''

Dostlukların Son Günü ( Selim İleri ) Arka Kapak Yazısından
Behçet Necatigil

''Ne kadar kalabalık bir yalnızlığa sahibiz. Ne yana dönsek, kendimize çarpıyoruz.''

İğde Kokuları - Ahmet Altan

[TheCrow]

"Nasıl oldu da, üç kıtadan ganimetler yağan şehirde, yağmurdan ıslanan köpekler üstüne atılacak bir yırtık kilim parçası kalmadı."

Nihat GENÇ / Köpekleşmenin Tarihi

[m@rdi]

"... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var...Tembellik var...İradesizlik,bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikati görmekten kaçmak itiyadı var..."

Sabahattin Ali / İçimizdeki Şeytan

[Fatih Ersoy]

Eğer iyiliğe ulaşmanın bir yolu varsa, o da bütün kötülüklerle tanışmaktan geçer..


Psikopat // Keith Ablow ( Thomas Hardy )

[Ba®ış]

"Bir cisim veya bir sistem dengedeyse,o cisme veya sisteme etki eden dış kuvvetlerin Vektörel toplamı sıfıra eşdeğerdir.(çokgen kapanır)"

25 puanlık sınav sorusunun cevabı :cool:

[_Ali_Osman_]

Trabzonspor'u tuttuğunu herkese inandıran ancak başka bir takımı tutan:):)-Serdar Bali:):)

[m@rdi]

"Sevmenin cinnet ile cennet arasında durduğunu kim bilebilir?"

İskender PALA
Katre-i Matem

[Fatih Ersoy]

Hayat bize hep aynı şeyi öğretiyor,"Mükemmel biri yok".

Ahmet Altan // İçimizde bir yer

[Fatih Ersoy]

Yalnızlığımızla çoğalıp kalabalığımızla eksiliyoruz ve öylesine kalabalık ki yanlızlığımız ne yöne dönsek kendimize çarpıyoruz...


Ahmet Altan // İçimizde bir yer

[Timur Mikhail]

Başarısız olan bir barış politikası insanların yok olmasıyla sonuçlanır -yani, et ve kan yok olur- ve aynısı savaş politikasının başarısız olmasında da ortaya çıkar.

Adolf Hitler \ Kavgam 2

[Cem Akyüz]

Uğrunda ölüme gidilen şey kendini karanlıkta bir ışık gibi hissettirir

[Fatih Ersoy]

İktidarda olmak, kadın olmak gibidir. İnsanlara öyle olduğunuzu söylemek zorunda kalıyorsanız, öyle değilsiniz demektir....

Sam Deep // Kendini Herkes İçin Gerekli Hale Getir

[Sinan Akyıldız]

Ahmet Ümit " Bab'ı Esrar "

"Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim , Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim , Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim , ama senden başka kimse duymayacak , Kimse anlamayacak..."

" Burası aşıkların kabesidir. Eksik gelen tamam olur "

[Fatih Ersoy]

İnsanların hukuku devlet hukukundan üstündür. Bir millet insan hakları için giriştiği mücadelede mağlup olmuşsa, kader onu terazisinde tartmış ve bu dünyada var olabilme saadetine erişemeyecek kadar hafif bulmuştur.

Adolf Hitler / Kavgam

[Mustafa Önder]

"Rahipler durmadan açlıktan şikayet edip duruyorlar ama önlerindeki ilahi somunu göremiyorlar..."

Allah'ın Fukarası/Kazancakis

[m@rdi]

"Benim mekânım balçıktır/ gıdam ise safi aşk/ korku ile beslenmez imanım/ korku dediğin safi yalandır/ korku ile yakaran/ bir kendini sever/ aşk ile yanıp tutuşan/ geçer serden/ her dem yeniden tutuşturur küllerini"

Elif ŞAFAK
Pinhan

[Faik Yılmaz]

"Ben askerime leş toplatmam"

Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok
Osman Pamukoğlu

[Fatih Ersoy]

Hayatınızı ortaya koymazsanız
Hiçbir zaman hayatınızı kazanamazsınız...

A.Hitler/ Kavgam // ( Wallenstein Kampı Zırlı Süvari Şarkısı )

[Fatih Ersoy]

Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin. Çirkindir ya tırtıl, gölnünü çelmez. Görünenin ötesine geçmek istersen eğer,aradan örtüyü kaldırıpta gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında. Güzeldir ya kelebek gönlün ona akar. Lakin gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe değil tırtıla sevdalanırsın..


Elif Şafak \ Pinhan

[m@rdi]

"Kaç kitap okuyunca âlim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan? Kaç olunca çok, kaçta kalınca azdı rakamlar?"

Elif ŞAFAK
Mahrem

[Fatih Ersoy]

Çocukken dünya kocaman bir oyun bahçesiydi ve senindi. Bilinmezdi, heyecanlıydı ve hayal kurabildiğin ölçüde sana aitti... Geleceği bilmiyordun ama onu gönlünce şekillendirebileceğine inancın vardı. Herşey ama herşey bir ihtimaldi. Dünyayı güzel kılan da işte o ihtimallerdi...

Hande Altaylı / Maraz

[Fatih Ersoy]

Her sabah yeni bir manzara görecekmiş gibi camlara koşup, değişen hiçbir şey olmadığını görmek ne soğuk. Düşüp yuvarlanan bir bozuk paranın peşinden koşarken, kelimelerin üzerine basa basa yürümek ne soğuk ! Dizlerine kadar gömüldüğün karda yürümekte ne var ? Boğazına kadar battığın kelimelerin içinde yüzmek ne soğuk !


Posta Kutusundaki Mızıka / Ali Ural

[poetricus]

Bu kitabı okumayın!
Roger Garaudy; Yaşayanlara Çağrı.

[Fatih Ersoy]

Sevgili Dost...

.....Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi ? Hayır. Güzel değil ! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi..

.....Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz ? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor ? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz ?


Posta Kutusundaki Mızıka // A.Ali Ural

[Faik Yılmaz]

Gülü söylemeye ne hacet , ne çiçektir biliriz.

Aşkname - İskender Pala

[Fatih Ersoy]

Sevgili Dost !..

Merhameti gördün mü ? Tamam, söyleme biliyorsan yerini. Bari hayatta olduğunu haber ver. "Merhamet ölmedi değil mi ? "


Posta Kutusundaki Mızıka // A.Ali Ural

[Fatih Ersoy]

Şimdi anlıyorum ki,insanlara her ne kadar hayatta kalmalarının sebebi kendi çabalarıymış gibi gözüksede gerçek de onları yaşatan sadece sevgidir.Kim yüreğinde sevgi taşırsa o sevgi Tanrı'dandır ve Tanrı o kişinin yüreğindedir,çünkü varlığın sebebi sevgidir.


İNSAN NE İLE YAŞAR - LEV NİKOLAYEVİÇ TOLSTOY

[Fatih YAZICI]

".. ve anladım ki bu filim dünyasında herkes kendi derdine ağlıyor."

Filmin Ağlanacak Yeri ~ Muhsin Macit

[Nurbanu]

"Bîmârım ey ecel
Bu gece bekle canımı al..."

Aşkname -- İskender PALA

[Gökhan KAN]

Halide Edip;

Kardeşlerim!

''Sizleri milletin şerefini ve namusunu canından aziz bilen bu genç ve yoksul orduya yardıma çağırıyorum!''

Gözleri görmeyen beyaz başörtülü kadın çevresinden yardım istedi: Bana ne olur Halide Hanımı bulun..

Halide Edip bu yakaran sesi duymuştu, yaklaştı, ''Benim burdayım!'' dedi..Kadın eliyle okşayarak, Halide Edip'in yüzünü içine sindirdi: ''Çamaşırcılık yaparak geçiniyorum kızım. Bunu zor günüm için saklamıştım. Ama sözlerinden anladım ki ordumuz benden daha zordaymış''..

Göğsüne bastırdığı sol elini açtı, yüzü gururla aydınlandı: ''Al bunu''..

Dersi çatlamış avucunda bir lira vardı..

Halide Edip, gözlerinden yaş fışkırarak kadına saıldı..''Ah Anam''..dedi içi titreyerek,''bir kere daha iman ettim kurtulacağız!''

Şu Çılgın Türkler -- Turgut Özakman...

[Fatih YAZICI]

"Hayat beni kaybetmekle hiçbir şey ziyan etmeyecekti.."
~ kürk mantolu madonna

".. ve anladım ki bu filim dünyasında herkes kendi derdine ağlıyor."
~ filmin ağlanacak yeri

[Faik Yılmaz]

Sakın sen kuy-ı canandan uzakdur ,
Sanma ey Mecnun , Seher yola giren aşık gece Leyla' da akşamlar....

İskender Pala- Kitab-ı Aşk

[Faik Yılmaz]

Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara , içimizden akan NİL olsa ne! ?

İskender Pala - Kitab-ı Aşk

[ApoCaN28]

"Sanki, bak tam şuramda , sol yanımda, kalbimin altında bir yer eksik kalıyor. Sonra bu kadarla kalmıyor, o eksiklik bütün ruhuma doluyor. Ne yapsam eksilmiyor ne yapmasam dolmuyor " Nazan Bekiroğlu - La Sonsuzluk Hecesi

[Kader KORELİ]

"Sunu anlamaliyiz ki, insanogluna düsünceyi kendinden kaynaklanan bir özellikmis gibi yakistirmak -çok geçmeden bir saygi ifadesine, hatta soya dalkavukluga dönüsüyor- aslinda bakilirsa haksizlik oluyor, çünkü ortada ne armagan var ne öyle bir saygi, olsa olsa zahmetli bir üretim, bir fetih söz konusu ve fethedilmis her sey gibi -ister kent ister kadin- hep igreti, hep uçtu uçacak."

Ortega y Gasset - Insan ve "Herkes"

[Fatih Ersoy]

Ağaçlar hayatın sembolüyken neden sana ölümü hatırlatıyor?


A.Ali Ural / Posta Kutusundaki Mızıka

[m@rdi]

"Sevmek ve şükretmek denizleri ikiye ayırabilir, dağları yerinden oynatabilir, mucizeler yaratabilir. Sevgi ve Şükran tüm hastalıkları ortadan kaldırabilir."

The Secret
Rhonda Byrne

[Faik Yılmaz]

"Ölmek bir şey değil , yaşamamak korkunç olan. "

Sefiller - Victor Hugo

[Faik Yılmaz]

"Sevmek ve şükretmek denizleri ikiye ayırabilir, dağları yerinden oynatabilir, mucizeler yaratabilir. Sevgi ve Şükran tüm hastalıkları ortadan kaldırabilir."

The Secret
Rhonda Byrne


Buradaki Şükran senmisin acaba ? :) :) :)

[Fatih Ersoy]

Hayatın aleyhine açtığınız davada tek bir tanık yoktur ki masumiyetinizi savunsun.


Aslı Erdoğan / Bir Kez Daha

[Fatih Özkan]

Şahane bir bölüm olmuş...

[KUTADGU]

"Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır"

Nietzsche Ağladığında.

[m@rdi]

"Ama bu ülke çok acımasız Başkomserim. Bu topraklar çok sert, bu toprakların insanları çok hoyrat, bu ülke gerçekten çok acımasız be Başkomserim."

KAVİM

Ahmet ÜMİT

[asimetrik]

Nefis bir başlık daha..

Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,
toprak üzerinde uyuyanlarınkinden daha güzel olmadığı gerçeğinde,
yaşamın adaletine olan inancımı yitirmem mümkün mü?

Kum ve Köpük
Halil Cibran

[Oğuzhan İnce]

bu masalı başkalarının da okumasını çok istiyorum oldukça eski bir uygur masalıdır...

Kamlançu ülkesine bahar gelip de kuşlar ötüşmeye başlayınca, ağaçlarda ve yerlerde çiçekler açınca Yüzbaşı Burkay yine o büyük çam ağacının yanına geldi. Parlak bakışlı, ay yüzlü kızı orada gördü. Yüreğine od düştü. Yer yüzü gözüne karanlık oldu. Ona yaklaşıp şöyle dedi: 'Yüzün aya benziyor. Kaşın yaya benziyor. Gözlerin yeşil alası. Saçların arslan yelesi. Yürüyüşün turna gibi. Salınışın suna gibi. Hangi yerden, kaynaktansın? Hangi boydan, oymaktansın?
Parlak bakışlı, ay yüzlü kız bir şey söylemedi. Yalnız gözlerini kaldırarak Burkay'a baktı. Bu bakışla onun kanını kaynattı. Yüreğini oynattı. İçine od düştü. Yer yüzü gözüne karanlık oldu. Kıza şöyle dedi: 'Bakışların ışık mı? Saçların sarmaşık mı? Yıldız mısın, güneş mi? Alev misin, ateş mi? Neden sessiz bakıyorsun? Beni niçin yakıyorsun? Çiçek gibi her bir yanın. Söyle, nedir senin adın, sanın?
Parlak bakışlı, ay yüzlü kız bir şey söylemedi. Gülümseyerek Burkay'a baktı. Bu bakışla onun aklını başından aldı. Yüreğini derde saldı. İçine od düştü. Yer yüzü gözüne karanlık oldu. Kıza şöyle dedi: 'Beni niçin üzüyorsun? Gözlerini süzüyorsun. Kirpiklerin paralıyor. Bakışların yaralıyor. Rengin sanki çiçekten. Bilmem hangi çiçekten? İster darıl, ister kız. Tek adını söyle kız!
Parlak bakışlı, ay yüzlü kız gözlerini Burkay'ın gözlerine dikti. Kayalardan dökülen suların, kırlarda esen rüzgarın, ormanda öten kuşların sesinden daha güzel sesiyle şöyle dedi: 'Beşbalık'ta doğdumsa da Karluk kızıyım. Nice erin yüreğinde saklı sızıyım. Yüreğine od düştüyse zorlayıp söndür. Bilen bilir; adım,sanım: Açığma-Kün'dür. Ölmemeyi istiyorsan yaklaşma bana. Belam çoktur, görünmeden dokunur sana...
Burkay'ın yüreğine od düştü. Yer yüzü gözüne karanlık oldu. İyi yürekli kişi idi. Tanrı'ya ve insanlara karşı suç işlememişti. Tapıncağa gidip Tanrı'ya yalvardı. 'Tanrım! Yüreğimdeki odu söndür' dedi.
Kırk gün büyük çam ağacının yanına gitti. Her gidişte Açığma-Kün'ü orada gördü. Her gidişte içindeki ateş yalazlandı. Her dönüşte tapıncakta Tanrı'ya yalvardı. Her yalvarıştan sonra bir daha çam ağacının yanına gitmemeye karar verdi. Fakat güneşin her yeni doğuşunda kızın hasretine dayanamadı. Verdiği kararı unutup çam ağacının yanına geldi. Kızın yeşil ala gözleriyle büyülenip kendinden geçti.
Kırk birinci gün çam ağacının yanına gelince kızı bulamadı. Gözleri bulandı. Yüreği yandı. İçi sıkıntıyla doldu. Gün batıncaya kadar bekledi. Açığma-Kün gelmeyince onu çam ağacına sordu. Ağaç ah edip ağladı. 'Onu ben de bekliyorum. Artık gelip bana yaslanmayacak' dedi.. Yaprakları dökülüp kurudu. Uçan bir akdoğan ah edip ağladı. 'Onu ben de bekliyorum. Artık gelip beni koluna almayacak' dedi. Kanatları çırpmaz olup otlara düştü, öldü. Yeşil otlara sordu. Otlar ah edip ağladılar. 'Onu biz de bekliyoruz. Artık gelip bizi çiğnemeyecek'' dediler. Yanıp duman oldular.
Burkay bezginleşip yerine ,yurduna döndü. Açığma-Kün'den başka bir şey düşünmez oldu. Tapıncağa gidip yalvardı, olmadı. Ekşi kımız içip esridi, kar etmedi. Tatlı şarap içip kendinden geçti, fayda vermedi. Kağan savaş açınca o da katıldı. Ölmek için atına zırhsız bindi. Oklar sağından solundan uçtu; biri değmedi. Kalkansız, tulgasız vuruştu. Kılıçlar sağından,solundan geçti; biri vurmadı.
Yine yurduna döndü. Açığma-Kün'den başka bir şey düşünmez oldu. Benzi sarardı. Hasta olup yatağa düştü. Burkay'ın iyi yürekli bir evdeşi vardı. Erkeği iyi olsun diye okuyucular, bakıcılar, kamlar, bakşılar getirtti. Hiçbir ilaç, dua, hiçbir büyü fayda vermedi.. Günden güne eridi, soldu, bitti. Ölecek hale geldi. Bir gece Açığma-Kün'ün adını sayıklayınca kadın işi anladı. Bütün Kamlançu'ya adamlar çıkarttı. Kırk gün aradılar, taradılar. Açığma-Kün bulunmadı. Bir gün ihtiyar, çirkin bir büyücü kadın geldi. 'Bunun derdine ancak Kilimbi çare bulabilir. O, şeytanların akıllısıdır' dedi. Burkay'ı şeytan Kilimbi'ye götürdü. Burkay ona yüreğini açtı. Sevdiği kızı anlattı. 'Bana onu verirsen senin ordunda çeri olurum' dedi. Kilimbi başını salladı. 'Yüreğin büyük derde girmiş. Kurtulmak zor. Buna çareyi bulsa bulsa Şeytanlar Başı Madar bulur' dedi. Burkay'ın içi yandı. Gözü dumanlandı. 'Hiçbir çare yok mu' diye sordu. Madar, başını salladı. Ellerini açtı. 'Var' dedi. 'Eğer evdeşini götürüp Ejderler Kağanı Naranta'ya kurban adarsan Açığma-Kün'ü kaybettiğin yerde bulursun.
Burkay hiçbir şey düşünmeden kabul etti. Gözünü sevda bürümüş, kanın çılgınlık yürümüştü. Evdeşini Naranta'ya adak verdi. Naranta, onu öldürüp yedi. Kadın ölürken ellerini göğe kaldırıp beddua etti: 'Burkay! İyiliğe kemlik ettin. Tanrı seni bedbaht etsin. Kıyamete kadar, dünyaya her gelişinde ruhun ıztırap içinde çalkalansın'' dedi. Tanrı bu dileği kabul etti.
Burkay, şeytan Madar'ın dediklerini yaptıktan sonra çam ağacının olduğu yere gitti. Kız gitti diye yaprakları dökülüp kuruyan çam yine yeşermişti. Açığma-Kün onun gövdesine yaslanarak duruyordu. Burkay yaklaşıp şöyle dedi: ''Nerede kaldın ay bakışlı? Neden gittin inci dişli? Senin için hasta düştüm. Eller gezip dağlar aştım. Artık bana varmaz mısın? Derdime em vermez misin? Gel,benim ol çiçek yüzlüm! İpek saçlım, ışık gözlüm!''
Açığma-Kün bir şey demedi. Büyülü gözlerle Burkay'a bakarak gülümsedi. Burkay'ın aklı başından gitti. Az kaldı kımız gibi eriyip akacaktı. Kıza yaklaşarak sıkı sıkı tuttu. Çiçek kokan yüzünü öptü. Onu evine getirip eş edindi. Fakat bununla derdi bitmedi. Açığma-Kün'ü her gün biraz daha çok sevdi. Öpmekle doyamadı. Sevmekle kanmadı. Uçan kuştan kıskandı. Esintiden yüksündü. ''Sen insan değilsin. Peri Kan Katun'sun'' dedi. Sevgisi durulmadı. Arzusu kırılmadı. Öpmekle kanmaz oldu. Sevgisi dinmez oldu. ''Sen Peri Kan Katun değilsin. Tanrı Katun'sun'' dedi.
Bir gün ihtiyar, çirkin büyücü kadın yine geldi. ''Bunun derdine ancak Madar çare bulabilir'' dedi. Birlikte Madar'a gittiler. Madar güldü. ''Sen Nızvanı cehennemine düşmüşsün. Eğer o da sana bir defa seni seviyorum derse bundan kurtulursun'' dedi.
Burkay yurduna döndü. Açığma-Kün'e ''Beni seviyor musun?'' diye sordu. Kadın, saçlarıyla onu sararak ne soracağını unutturdu. Bir ay geçti. Burkay ''Beni seviyor musun?'' diye yine sordu. Kadın onu öperek ne soracağını unutturdu.
Böyle aylar geçti. Yıllar geçti. Burkay sevgiden çılgına döndü. Iztırap ıztırap üstüne, keder keder üstüne çekti. Hekimler geldi, ilaç bulamadı. Bakışlar geldi, çare edemedi. ''Seni ancak ölüm kurtarır. Açığma-Kün, Tanrı'nın cezasıdır'' dediler. Burkay büyük ıztıraplar içinde öldü. Ölürken yine ''Beni seviyor musun?'' diye sordu. Kadın onu saçlarıyla sardı, kollarıyla sıktı, öptü. Fakat bir şey demedi .Burkay'ın öldüğünü görünce gözleri yaşardı. İnci gibi yaşlar aktı. ''Iztırap çekiyorum'' diye inledi. Fakat ''Ben de seni seviyorum'' demedi.
Burkay ölmekle ıztıraptan kurtulmuş olmadı. Her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, Açığma-Kün'ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor. ''Iztırap çekiyorum. Sen de beni seviyor musun'' diye inliyor. O günden bu güne kadar bin yıl geçtiği halde Burkay her bahar orada ağlıyor. Yanında duran Açığma-Kün ''Sus sus, ben de ıztırap çekiyorum'' diye yanıp yakılıyor. Fakat ''Ben de seni seviyorum'' demiyor ve yıllar böylece akıp geçiyor.

[Fatih Ersoy]

Uçmak istiyorsunuz ama uçmaya uçmakla başlayamazsınız. Size önce yürümesini öğretmek zorundayım ve yürümeyi öğrenmenin ilk adımı, kendi kurallarına uymayan insanın başkaları tarafından yönetilmek zorunda kalacağını anlamaktır. Başkalarının kurallarına uymak, insanın kendini yönetmesinden çok, hem de çok daha kolaydır.

Nietzsche Ağladığında // İrvin Yalom

[faik celikoflu]

"Bu kitapta anlatılan olayların hepsi gerçektir fakat hiçbiri henüz cereyan etmemiştir"

Korkma Ben Varım | Murat Menteş

[Fatih Ersoy]

"Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz."

Kavim // Ahmet Ümit

[İdris Toksoy]

‎"bir erkeğin kalbine giden en kısa yolu söyleyeyim. bıçaklar hazır mı? sol göğsün hemen altı." [roseanne]

[Fatih Ersoy]

Her dudakta aynı rezil şikayet: yaşanmaz bu memlekette! Neden?
Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye’nin insanından şikayetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok.
Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını “ yaşanmaz ” laştıranlardır.
Türk aydını Kitâb-ı Mukaddes’in Serseri Yahudisi…
Hangi Türk aydını?
Kaçanlar ne Türk, ne aydın.
Bu firar bir Kabil kompleksi.


BU ÜLKE / CEMİL MERİÇ

[mda61]

Çok kısa ve net.
'' Kalbi Olan Ağlar ''
Dostoyevski-Beyaz Geceler

[m@rdi]

"Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocuklarını bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman, bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman, bir insanın doğruluk, adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan daha büyük bir kötülük yoktur."

UÇURTMA AVCISI

Khaled Hosseini

[Bilâl ÇOBAN]

Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara, ve kulağına: "Hayır delikanlı", diye fısıldadılar, "sen bir az–gelişmişsin." Ve Hıristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir "nisân-i zîşân" gibi gururla benimsedi aydınlarımız.

(Bu Ülke sayfa 96) CEMİL MERİÇ

[mda61]

'' Bana bir önyargı verin. Dünyayı yerinden oynatayım. ''

Gabriel Garcia Marquez-Kırmızı Pazartesi

[axelman]

"Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar."
Alper Canıgüz - Oğullar ve Rencide Ruhlar

[Oğuz B.]

Yer, gök, doğu, batı, uygarlıkları, bilim adamları... Görecekler, ilahiler mi deliyor bu gök kubbeleri, atom bombaları mı?..."

Amerikan Köpekleri / Nihat GENÇ

[Sibel]

''Ameliyat öncesinde hasta büyük bir korku duyar.Ama neşter kesmeye başladıktan sonra acıyla birlikte bir rahatlık hisseder..İnsanın hayalinde yaşattığı şeyler gerçkte o kadar korkunç değildir..''

''GORA'' Tagore

[Cemile]

mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir.

yabana doğru - jon krakauer

[Sibel]

Onu, her şeyi terk ederek, her şeyi göze alarak, yaktığım gemilerde ben de yanarak, yıktıklarımın enkazı altında ben de kalarak sevdim.
Hiçbir şeye akıl yetiremeyen çocukların berrak sevinciyle sevdim..
Onu, ömrümün bundan sonrasına dair kuş gözü kadar bir ayrıntıyı dahi merak etmeyecek kadar mutlu olarak sevdim...
Onu, gördüğüm o ile göremediğim o arasındaki uçurumları hesaba katmayarak sevdim....

Nazan Bekiroğlu-İsimle Ateş Arasında

[KUTADGU]

O zamanlar, henüz, olric yoktu; hava raporları da günlük bültenlerden sonra okunmuyordu. Henüz durum, bugünkü gibi açık ve seçik, bir bakımada belirsiz değildi.

Oğuz Atay – Tutunamayanlar

[mda61]

mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir.

yabana doğru - jon krakauer

Bunun filmini izlemiştim. '' Happiness is only real when shared '' diyordu, filminde en can alıcı noktasıydı zaten. Hayatımın filmi diyebilirim. Ünlü yazarlardan bir çok alıntı geçiyordu filmin içinde ve hepsi çok iyiydi. Muhtemelen kitapta da vardır aynıları ama bunu tek geçerim:

Türkçesini izlemedim filmin, sanırım böyle çevrilmiştir: '' Para yerine,şan şöhret yerine, aşk yerine, adalet yerine, bana gerçeği verin. '' Olay budur demiştim izlediğimde :)

[Sibel]

''Kaç hayatı bir arada yaşıyoruz, her an bir başkası gibiyim.''

Dostlukların Son Günü ( Selim İleri ) Arka Kapak Yazısından
Behçet Necatigil

''Ne kadar kalabalık bir yalnızlığa sahibiz. Ne yana dönsek, kendimize çarpıyoruz.''

İğde Kokuları - Ahmet Altan
:alkış::alkış::alkış:Güzel...

[Haçkalı]

Öz(ü)gür insan bekleniyor her yerde.
Ama nasıl gelecek bu?
Bekleyenler 'öz'lerini 'gür'leştirmedikçe, bekledikleri 'öz(ü)gür' gelebilecek mi?

Hiç Kimseye Mektuplar
Nihat Dağlı

[Gökçebey]

her neyi dilesek burada olmaz
en büyük erdemi bunun, susamak
yalar yarasını içte bir geyik
hepsi bu kadardır: adı yaşamak

Hudayinabit - Süleyman Çobanoğlu

[Emre Bekar]

Tabular tabular.. Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elinde bıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, "efendim bizde filozof yetişmiyor" diye ah-u vahlar.
Jurnal - Cemil MERİÇ

[exuu]

Burası bir ev değil! Burası hiçbir şey değil! Dünya, insanın kabuğu değil. Burası bizim yuvamız değil. Biz, yer çekimiyle dünyaya zincirlenmişiz. Kim bilir nerden kovulduk? Cennet mi? Hiç sanmıyorum! Hem de hiç!
Ziyan-Hakan Günday

[Bülbül]

Bir gün Alice, yolun çatallaştığı bir yere geldiğinde, ağacın birinde bir kedi gördü.
“Hangi yoldan gideceğim ?” diye sordu.
Kedi onu bir soru ile yanıtladı: “Nereye gitmek istiyorsun?”
“Bilmiyorum” dedi Alice.
“Öyleyse” dedi kedi, “Hangi yoldan gideceğin de fark etmez”
...
Alice Harikalar Diyarında – Lewis Caroll

[Faik Yılmaz]

Aşık bazen vuslattadır, bazen ayrılıkta. Dünya derler buna ; bazen ölüm bazen düğün ( vuslat olunca düğün , ayrılık olunca ölüm).......
__________________

Babilde Ölüm İstanbulda Aşk..... İskender Pala.....

[cihatöztürk]

Ölmeden önce dünyanın en şerefli, en akıllı ve en değerli canlısı olan insan ölünce, kuru bir dal, sararan bir yaprak, yere düşen bir yağmur damlası gibi oluveriyordu.

İsmail Bilgin SARIKAMIŞ

Beyaz Hüzün

[Ceyhun Dündar]

Adalet, haksız olana haksızlık gibi gelir. Çünkü her insan kendi gözünde suçsuzdur."
-Daniel Defoe- Robinson CROUSE

birbirlerine sarılmış aşıklar bireysel coşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar, ama boşunadır. doğası gereği her vücut bulmuş ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur..
Aldoux Huxley-algı kapıları..

[m@rdi]

“Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.”

Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali

[esra61]

**Ele girmezse eğer sevdiğimiz,
Ne çare eldekini sevmeliyiz**
KATRE-İ MATEM- İSKENDER PALA

[Ceyhun Öncü]

Her dudakta aynı rezil şikayet: yaşanmaz bu memlekette! Neden?
Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye’nin insanından şikayetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok.
Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını “ yaşanmaz ” laştıranlardır.
Türk aydını Kitâb-ı Mukaddes’in Serseri Yahudisi…
Hangi Türk aydını?
Kaçanlar ne Türk, ne aydın.
Bu firar bir Kabil kompleksi.


BU ÜLKE / CEMİL MERİÇ




cok dogru yazmis üstad..