Sayfa 13 Toplam 18 Sayfadan BirinciBirinci ... 3 11 12 13 14 15 ... SonuncuSonuncu
Toplam 427 adet sonuctan sayfa basi 301 ile 325 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Trabzonspor Taraftar Profili

  1. #301
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    08.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,167

    Standart

    Gecenin bu vakti gülümseme hakkımı kullanmama sebebiyet verdiniz, çok teşekkürler...

    Farklı bir rumuz kullanmıyorum. Öyle Ali Cengiz oyunlarını etik bulmam. Yaklaşık iki yıldır da gerçek adımla yazıyorum. Ancak ortada bir problem var galiba, bu "atletten çıkma" metaforu da neyin nesi oluyor? Ben buranın forum olduğunu düşünüyorum, sandalyeyi ters çevirerek gelip lafın ortasına oturulan kıraathane ortamı değil. Sonra ben size birinci tekil şahıs zamiriyle hitap ettiğimi de hatırlamıyorum.

    Pardon, nereden çıkmış benim taraftarlıktan şarkı türkü konseptini anladığım? Yaklaşık iki yıldır Günebakış’ta köşe yazıyorum, daha eski tarihlerden beri de buralarda… Benim arşive de bir göz atın isterseniz, bakalım neler bulacaksınız…

    Tribünlerden birebir yaşanmış örnekler verdim, birine itiraz edin bakalım. Bunların sadece benim etrafımda olan biten münferit hadiseler olduğunu, birkaç kendini bilmezin yaptıklarının asla bütün taraftara mal edilemeyeceğini söyleyin. Söyleyin de gülümseme hakkımızı yeniden kullanalım.

    Evet, Tuncay’ın havadaki enstantanesi dün gibi aklımda. Maçtan sonra da hakem “verdiğim penaltıyla cinayetleri önledim” diye demeç vermişti. Ne güzel, değil mi? Demek hakem penaltı vermese cinayetler işlenecekti. Peki arada bizimkilerden de birkaç cenaze çıkmayacağından emin misiniz? Ondan emin misiniz değil misiniz bilmem ama Hamdi’lerin, Soner’lerin Trabzon’da yediği dayakların haddi hesabı olmadığını bildiğinizden adım gibi eminim. Onları motive etmek için bundan iyi bir metod bulunamazdı herhalde. Sakın şu yakın tarihteki kurşunlama vak’aları o metodun evrimleşmiş hali olmasın? Küfür kıyamet yetiştirip Türk futboluna armağan ettiğimiz yıldızlarımızı şehirden kaçırmaktan başka bir işe yaramadı ama neyse…

    Siz şimdi bu davranış kalıbının günümüzdeki negativitenin ruh ikizi ya da mirasçısı olduğunu görmüyor da beni olur olmaz şeylerle suçluyorsunuz, öyle mi? Bunun sosyal bir rahatsızlık olduğundan haberiniz yok, bugün yerden yere vurduğunuz psikolojiyle hiç alakası olmadığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Can-ı gönülden başarılar diliyorum.

    Efendiiim, başka ne buyurmuşsunuz. “İhanet” yakıştırması bir şaka olmalı, geçelim. Tenis menis, maçlarda uyumak… Hayal gücü takdire şayan doğrusu… Gençler ve şampiyonluk zevki? Bir dakika… Hangi gençler bunlar, büyük ihtimalle şampiyonluk görmeden ebediyete intikal edecek olan bahtsız insanlar mı? Hiç boşuna yorulup zavallıları yok yere üzmeyin ne olursunuz… Bırakınız da kendilerine başka manevi tatmin araçları bulsunlar.

    Gençler beni okuyorlar sağolsunlar. Buralarda kendi halimde yazıp çizerken onların teveccühü beni yerel medyada da olsa acizane bir köşe sahibi yaptı. Sizin değerli referansınıza gerek yok ama yine de teşekkür ediyorum. Lûtfettiniz, sağolun varolun…

    Haydi iyi geceler… Sağlıcakla kalın…

  2. #302
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Alıntı Bülent Şirin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    .... Ancak ortada bir problem var galiba, bu "atletten çıkma" metaforu da neyin nesi oluyor? Ben buranın forum olduğunu düşünüyorum, sandalyeyi ters çevirerek gelip lafın ortasına oturulan kıraathane ortamı değil. Sonra ben size birinci tekil şahıs zamiriyle hitap ettiğimi de hatırlamıyorum.…
    Bunu geç te olsa anlamanız güzel. Forum olduğunun farkında olanlarla güzel güzel sohbet ediyoruz. Sandalyeyi ters çevirip gelenleri ise biz de sandalyeyi ters çevirerek karşılıyoruz ve böyle kısa bir münasebetimiz oluyor. Özellikle söylediklerine inandırıcılık katmak için örneğin "asma kabağı" gibi tabirler kullananlarla.

    Ben sizin gibi dolaylı yollardan ifade tarzını değil, söylemek istediğini kelimeleri eğip bükerek değil, dolaysız söyleyen bir tarzı tercih ediyorum.

    Ayrıca sizin gibi "şöyle dedin ama aslında bunu demek istedin" gibi "iftira" ve "falcılık" içeren bir tarzım da yok. Karşımdakinin söylediğini yazdığı şekliyle anlıyorum. Benim yazdıklarımdan satır arası anlam çıkartmak ta kimsenin olmadığı gibi sizin de haddinize düşmez.

    A.Aker tribünlerinin geçmişi hakkında yazdıklarınıza ise başta çok gülmüştüm ama şimdi gerçekten üzüldüm. A.Aker tribünlerinin kalitesinden anladığınız tek şeyin "yanınızdaki taraftarın bağırarak söyledikleri" nden ibaret olması gerçekten çok düşündürücü. Konuya buradan yaklaşırsak, binlerce örnek verebiliriz. Hatta bir çoğu son derece komiktir ve tarafsız bir futbolseverin yeryüzünde maç seyrederken en çok eğleneceği tribünün A.Aker tribünleri olduğunu ispatlamaya kolayca yeter. Oysa benim A.Aker tribünü anlayışım ne yanımdaki taraftarların bağırışmasıdır ve ne de Tv ekranlarında duyulan sestir. Benim tribünden anladığım tek şey ve burada tartışmaya açtığım tek konu, TS futbolcusunun o tribünlerden duyduğu ses ve aldığı motivasyondur. Yanınızdaki taraftarın söyledikleri ise sadece ve sadece "magazin" ve "eğlence" konusudur, bizim konumuzun da dışındadır.

    Gençlerle olan diyaloğuma gelince.. O gençlerle kendimce bir diyalog kurdum ve ne demek istediğimi anlatabildiğimi düşünüyorum. Sadece genelden değil özelden de mesajlaşıyorum bazılarıyla. Neticede çok iyi anlaşıyoruz. Gençler şikayetçi değilken sizin "maydanoz" tavrınızın sebebini çok merak ediyorum doğrusu. Size birşey anlatmaya çalışmadım ki "anlamadığınızı" ısrarla vurguluyorsunuz. Neticede "söyleyenin" ve "dinleyenin" uzlaştığı bir konuda sizin "yazık" ifadesiyle araya girişiniz ve 3. şahıs olarak ısrarla oluşturmaya çalıştığınız "üslüp" tartışması bizzat kendi üslubunuzu ortaya koymamı gerektiriyor. Benim üslubumda var olduğunu düşünerek alaya almaya çalıştığınız "elbise yırtığı" tarzında bir sanal defekt ile belki kelime karşılığı olarak değil ama anlam olarak "argo" tarzınızla alay etmeye çalışıyorsunuz fakat, sizce defekt olan bu durumun beğenseniz de beğenmeseniz de benim "elbisemin süsü" olduğunun farkında olmamanıza rağmen, kendi "smokininizde" gerçekten kötü bir defekt olarak göründüğünün farkında bile değilsiniz. Örneğin benim kullandığım ve rahatsız olduğunuz "sen" ve "yırtık" kelimeleri yanyana pek sırıtmıyor ama, sizin tercih ettiğinizi söylediğiniz "siz" ve kullandığınız "asma kabağı" kelimeleri yanyana çok sırıtıyor. Sanırım hangimizin daha samimi olduğunu da çok açıkça gösteriyor.

    Aslında yerel basında bir "köşe" sahibi olduğunuzu daha önce söyleseydiniz belki de size hiç cevap vermezdim. Yerel basının kokusu tenine sinmiş olan köşe yazarlarının çoğunun durumu zaten ortada. Birkaçını tenzih ederim. Gazetelerde kolayca bir "köşe" kapan ve özellikle "çok bilmişlik", "küçümseme" ve "aşağılama" dürtüleriyle palazlanmaya çalışan bu yazar grubunun büyük umutlarla başladıkları bu macera, genellikle "ters köşeye yatma" faciası ile sonuçlanır. Siz daha yeni başlamışsınız ama görüyorum ki aceleniz var ve daha şimdiden köşelerde dolaşıyorsunuz. Bu tip büyük yazarların yazılarının bulunduğu gazete sayfaları eskiden bakkallarda "kese kağıdı" olarak değerlendirilirdi ama şimdilerde naylon poşet furyası nedeniyle ne yazıkki bu şans ta kalmadı. Orman kıyımı dışında bir anlamı yok.

    Size bir örnek vereyim: Adnan Sungur isimli "ters köşeye yatma uzmanı" olan büyük gazeteci arkadaş Ersun Hocanın "ismim tartışılacak bir isim değil" lafına karşılık olarak "sen kimsin, hangi başarın var ki isimin tartışılmaz olsun?" gibi bir cevap vermiş. Sizin gibi herşeyin en doğrusunu bildiğini zanneden bu arkadaşı tanıyorsanız lütfen ona şu soruyu sorar mısınız: "O Ersun Yanal ve Milli takımı çalıştıran, şimdi de 4 büyüklerden birinin başında olan biri. Peki Adnan Sungur sen kimsin? Ve hangi başarın var?"

    Nedense tarzınızdan Adnan Sungur'u idol olarak kabul ettiğiniz gibi bir izlenime kapıldım.

    Gördüğünüz gibi tercihiniz olan "birinci tekil şahıs zamiri" hitaplı bir yazı oldu. Umarım "uslup" zevkiniz tatmin olmuştur. Ve yine umarım "esas" konusundaki garabet dolu çelişkilerinizin de farkına varırsınız.

    Benim tribünlerdeki varlığımın sebebi sahadaki 11 delikanlıya destek olmak ve başardıklarında onlarla sevinmek, üzüldüklerinde de üzüntülerini paylaşmaktır. Bu nedenle olaya tribündeki muhabbet gözüyle değil de saha içerisinden tribünlerin görünümü gözlüğüyle bakmayı tercih ediyorum. Böylesi TS için çok daha hayırlı olur. Tabi böyle bir derdi olanlar için.

    Gerçekleri yazmak lazım. Önce yazıp sonra gerçekleri çekiştirerek yazdıklarına uydurmaya çalışmak beyhude bir uğraş.
    Konu selimatal tarafından (05.11.2008 Saat 04:25 ) değiştirilmiştir.

  3. #303
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    08.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,167

    Standart

    Efendim, sabahın körlerine kadar boşuna kendinizi yormuşsunuz. Atlet ve maydanoz metaforları başta olmak üzere ince hakaretlerle bezemeye çalıştığınız kelime oyunlarınıza cevap yetiştirmeye ne niyetim var, ne hevesim ne de zamanım. Abesle iştigalden başka bir şey değildir.

    Hadi gerisini boşverin de siz şu kısma verecek bir cevap ya da cevaplarınız varsa lûtfediniz, yoksa da sükût ediniz. Sözün değerini teneke derekesine düşürdünüz ama sükût hâlâ ve her zaman altındır.


    Alıntı Bülent Şirin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    Pardon, nereden çıkmış benim taraftarlıktan şarkı türkü konseptini anladığım? Yaklaşık iki yıldır Günebakış’ta köşe yazıyorum, daha eski tarihlerden beri de buralarda… Benim arşive de bir göz atın isterseniz, bakalım neler bulacaksınız…

    Tribünlerden birebir yaşanmış örnekler verdim, birine itiraz edin bakalım. Bunların sadece benim etrafımda olan biten münferit hadiseler olduğunu, birkaç kendini bilmezin yaptıklarının asla bütün taraftara mal edilemeyeceğini söyleyin. Söyleyin de gülümseme hakkımızı yeniden kullanalım.

    Evet, Tuncay’ın havadaki enstantanesi dün gibi aklımda. Maçtan sonra da hakem “verdiğim penaltıyla cinayetleri önledim” diye demeç vermişti. Ne güzel, değil mi? Demek hakem penaltı vermese cinayetler işlenecekti. Peki arada bizimkilerden de birkaç cenaze çıkmayacağından emin misiniz? Ondan emin misiniz değil misiniz bilmem ama Hamdi’lerin, Soner’lerin Trabzon’da yediği dayakların haddi hesabı olmadığını bildiğinizden adım gibi eminim. Onları motive etmek için bundan iyi bir metod bulunamazdı herhalde. Sakın şu yakın tarihteki kurşunlama vak’aları o metodun evrimleşmiş hali olmasın? Küfür kıyamet yetiştirip Türk futboluna armağan ettiğimiz yıldızlarımızı şehirden kaçırmaktan başka bir işe yaramadı ama neyse…

    Siz şimdi bu davranış kalıbının günümüzdeki negativitenin ruh ikizi ya da mirasçısı olduğunu görmüyor da beni olur olmaz şeylerle suçluyorsunuz, öyle mi? Bunun sosyal bir rahatsızlık olduğundan haberiniz yok, bugün yerden yere vurduğunuz psikolojiyle hiç alakası olmadığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Can-ı gönülden başarılar diliyorum.

  4. #304
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Mehmet Fatih Yavuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.01.2007
    Nereden
    Rusya
    Yaş
    42
    Mesajlar
    21,059

    Standart

    Şu anda arsenal-fener maçını izliyorum.
    Ara ara fener taraftarının sesi geliyor.
    Hem de arsenal taraftarı hiç bulaşmıyor. Ses yoook seda yok.

    Arsenal forumuna girmek lazım.
    Kesin kendi taraftarlarına ana avrak dümdüz gidiyorlardır eminim.
    Profilci proflarım benim.

    Tabi siz onlardan da iyisiniz bu konuda ona da eminim..

  5. #305
    ÖmerFarukYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,922

    Standart

    Alıntı Mehmet Fatih Yavuz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Şu anda arsenal-fener maçını izliyorum.
    Ara ara fener taraftarının sesi geliyor.
    Hem de arsenal taraftarı hiç bulaşmıyor. Ses yoook seda yok.

    Arsenal forumuna girmek lazım.
    Kesin kendi taraftarlarına ana avrak dümdüz gidiyorlardır eminim.
    Profilci proflarım benim.

    Tabi siz onlardan da iyisiniz bu konuda ona da eminim..


    Abi hatta onlara bu olanlar fazladırda

    EĞİTİM ŞART!!!

  6. #306
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Alıntı Mehmet Fatih Yavuz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Şu anda arsenal-fener maçını izliyorum.
    Ara ara fener taraftarının sesi geliyor.
    Hem de arsenal taraftarı hiç bulaşmıyor. Ses yoook seda yok.

    Arsenal forumuna girmek lazım.
    Kesin kendi taraftarlarına ana avrak dümdüz gidiyorlardır eminim.
    Profilci proflarım benim.

    Tabi siz onlardan da iyisiniz bu konuda ona da eminim..
    Çok komiksin yaaa.. Dünyanın bütün etkisiz taraftarlarını örnek aldın gidiyosun. Yolun açık olsun. O tip taraftar için en güzel seyir yeri "LigTv" dir.

    Ama "ana avrak" sözüyle neyi kastettiğini anlayamadım. Bu forumda kimsenin taraftarın yetersizliğine böyle bir yaklaşımda bulunduğuna şahit olmadım. Sanırım "hezeyan" sana da bulaşmış. Önce yazıyorsun, sonra da yazdıkların olmuş gibi inanıp inandırmaya çalışıyorsun. Büyük çoğunluğun benim gibi düşündüğü açıkça görülüyor ama kimse küfür falan etmediği için BMN üyelerine sıkı bir özür borcun oldu. Kimse "ana avrak" küfretmediğine göre bunu olmuş gibi göstermeye çalışıp kendi fikirlerine delil olarak sunmaya çalışmak en azından "ahlak" kurallarına uymuyor.

    Bu arada büyük gazeteci Bülent Şirin'in Özkan Sümerin "entel" olmaya çalışan ama kendisini komik düşüren yazısına cevap vermeme kararı aldım. Verdiğim cevaplar da okuyan gençlerin neyin ne olduğunu daha iyi anlamaları içindi. Bazı şeyleri 40 ından sonra öğrense ne olur, öğrenmese ne olur.

    M.Fatih ve Bülent Şirin'in maçları sade seyirciler olarak seyretme isteklerini anlarım. Ama gördüğünüz gibi "coşkulu taraftar" fikrinden bile nefret ediyorlar. Kimsenin onların örnek gösterdiği "Arsenal taraftarı" gibi olmaya niyeti olmadığını biliyorum. 35 senedir TS tribünlerindeyim ve bu işi birazcık biliyorsam, Hacettepe maçında "legal sınırlarda saha içine müdahil olan" taraftarın kısmen de olsa geri döneceğini ve bu durumun kendilerine kapak olacağını iddia ediyorum.

    Şimdiye kadar hiç söylemediğim bir tespitimi de söyleyeyim bari. Antep maçındaki tribün çirkinliği ve suskunluğun en büyük sebebi GS maçıdır. GS mağlubiyetinin doğurduğu geleneksel 1 maçlık "taraftar küskünlüğü" nün neticesindedir. Hacettepe maçındaki seyirci kesinlikle Antep maçındakinden daha iyi olacaktır. Bazılarını üzse de...

  7. #307
    Erdogan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.03.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,609

    Standart

    kim ne dersi desin taraftarimiz maclarda bagirmiyoooorr.

    bir eskisehir taraftari, bir kocaeli taraftari yada bir bursa taraftari gibi olamiyoruz.
    adamlar öyle tezahurat yapiyorki ben dikkat ediyorum yani hepsi macin gidisatina göre uyumlu cok güzel seyler.

    birim taraftar yani bende dahil(pek maclara gidemesemde) sadece tribünü dolduruyoruz.
    yapabildigimiz tek sey bordo mavi en büyük trabzon, yada beraber islandik yagmurlarda... hep eski seyler ayni seyler.

    birde 61. dakikada 1,2 dakika süren heycan. hepsi bu. artik yeni seyler yapmaliyiz bütün stad tek agiz bagirabilmeyi becerebilmeliyiz.
    Trabzonspor

  8. #308
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Mehmet Fatih Yavuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.01.2007
    Nereden
    Rusya
    Yaş
    42
    Mesajlar
    21,059

    Standart

    Hadi selim bey anlat anlat.
    Kime gelmiş ne anlatıyor.

    M.Fatih ve Bülent Şirin'in maçları sade seyirciler olarak seyretme isteklerini anlarım.

    Şu cümleyi kurmak için burada tanıdığını bildiğim iki üç adama sormak yeterli idi..
    Ama zahmete girmeden yazmışsın.

    Sahaya etki etmek nedir?
    Hangi maçta etki etmedi antep dışında taraftar??
    Beşiktaş mı, ankaraspor mu yoksa antalya mı??

    Tek maçlıksa sizin karın ağrınız anlıyalım??

    Yok bağıran çağıran taraftar arıyorsanız o taraftar bu tribünlerde 30 senedir yoktu gene olmaz.

    Öyle etki ederdik böyle yapardık.
    Gene maçı yaşayarak etki ederdi.
    Islıkla, alkışla, uğultu ile protesto ile.

    Lay lay lom müzikle değil.

    Ben lay lay lom müziği de iyi söylerim ama neyse.

    Arsenal i beğenmediysen liverpool verelim.. Kop tribünü çok meşhurdur.
    Nasıl bağırıyorlarmış bi görelim. Maç kopuncaya kadar maçı mı yaşıyorlar tezahürat mı??
    O da sarmadıysa Old Trafforda geçelim?? Ama emin olun maçı izlediğinizde orası da size uymaz.


    Şu ana avrat mevzusunu bak ömer faruk kardeşim anlamış hemen.
    Ağır eleştirmek anlamında kullandım.
    Bunu bile bile gelip buraya hinlik peşinde koşacak kadar çukurlaşmanın bi gereği yok.
    Ha çukura ineceksek yaşı başı bırakalım ben de ineyim oraya.
    Sonra bakalım kim daha derin kazıyor.

  9. #309
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    25.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    57
    Mesajlar
    6,582

    Standart

    Bence bu konunun sağlıklı tartışılması için , bilmemiz ya da karar vermemiz gereken şey nasıl bir taraftar desteğinin gerçekte saha içindeki oyunu lehimize çevireceğidir. Bunun için şu sorulara cevap vermeli ve cevaplarda mutabik olmalıyız.
    1-Nasıl bir destek bizim oyuncularımızı ateşler?
    2-Nasıl bir destek rakip oyuncuları hataya zorlar?
    3-Nasıl bir destek hakemleri , ortadaki pozisyonları lehimize yorumlamaya zorlar?
    Maçı seyretmeden sürekli şarkı söyleyen taraftarmı? Karşılıkı yapılan sert içerikli tezarühatlarmı?
    Gol gerektiğinde Trabzon gol gol gol seslerimi? Maçı yaşayıp pozisyonlara tepki veren mi?çekirdek yiyen mi? Kendi futbolcusuna küfür eden mi? vs..
    Elbette ki benim düşündüğüm , inandığım hatta futbol oynarken de etkilendiğim bir taraftar profili var. Ancak önerim bu konunun futbolcularla da konuşularak önerilerinin alınması.
    Konu yeterince tartışıldı.Sonuca gitmekte fayda var. Bizim amacımız takıma 12. adam olarak faydalı olmaksa ki tartışmasız böyle, artık çözüm üzerine konuşsak.

  10. #310
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Mehmet Fatih Yavuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.01.2007
    Nereden
    Rusya
    Yaş
    42
    Mesajlar
    21,059

    Standart

    Alıntı asimetrik Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bence bu konunun sağlıklı tartışılması için , bilmemiz ya da karar vermemiz gereken şey nasıl bir taraftar desteğinin gerçekte saha içindeki oyunu lehimize çevireceğidir. Bunun için şu sorulara cevap vermeli ve cevaplarda mutabik olmalıyız.
    1-Nasıl bir destek bizim oyuncularımızı ateşler?
    2-Nasıl bir destek rakip oyuncuları hataya zorlar?
    3-Nasıl bir destek hakemleri , ortadaki pozisyonları lehimize yorumlamaya zorlar?
    Maçı seyretmeden sürekli şarkı söyleyen taraftarmı? Karşılıkı yapılan sert içerikli tezarühatlarmı?
    Gol gerektiğinde Trabzon gol gol gol seslerimi? Maçı yaşayıp pozisyonlara tepki veren mi?çekirdek yiyen mi? Kendi futbolcusuna küfür eden mi? vs..
    Elbette ki benim düşündüğüm , inandığım hatta futbol oynarken de etkilendiğim bir taraftar profili var. Ancak önerim bu konunun futbolcularla da konuşularak önerilerinin alınması.
    Konu yeterince tartışıldı.Sonuca gitmekte fayda var. Bizim amacımız takıma 12. adam olarak faydalı olmaksa ki tartışmasız böyle, artık çözüm üzerine konuşsak.
    Topçular antep maçı dışında her maç övdüler.
    Kaldı ki şu anda emekliler tribünde ona rağmen övdüler.
    Anadolu takımlarından gelenler ilk maç ayaklarımız titredi maçın başında dedi net dinledim.
    Ankaraspor maçında tezahürat da yoktu marş da şarkı türkü de...


    Bu eskiler mevzusunu da sordum. Dayım depllasmanlara bile sürekli giden bir adamdı. Evinde kalıyorum şu anda direk ona sordum dün akşamki tartışmadan sonra.

    -Eskiden de aynı yoğunlukla kendi topçuna da hakeme de küfür vardı.
    -Eskiden de asla toplu tezahürat küçük istisnalar dışında olmazdı.
    -Eskiden de bol bol ıslık olurdu..

    Ha ne farkı vardı?
    Bi kere yol yoktu, rakip taraftar gelemezdi.

    Güvenlik yoktu rakip takımlar güvenlik korkusu bile yaşardı.
    Hiç masal anlatmasın kimse.
    Tribünler itelermiş.
    Bugün ne kadar iteliyorsa o gün de o kadardı.
    3 aşağı 5 yukarı aynısı.

    Ha şartlar bambaşkaydı.
    Rakip takımların kaldığı otelin önünde sabaha kadar davul zurna çalıp adaamları uyutmazdın, taş sopa cam çerçeve dökerdin.
    Ah rakibi baskı altına aldık.

    Aman ne büyük maharet.
    Buyrun tekrar başlayalım o işe.

    Bari gelip burada insanlara YALAN söylemeyin.
    Mitolojik tarih anlatıyor sanki.
    Yalan dolan.

  11. #311
    innocence - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.09.2008
    Nereden
    Avrupa Diğer
    Mesajlar
    1,584

    Standart

    evet taraftar profilimizi hala çözemedim.özellikle Selimatal arkadaşımız nasıl bir profile sahip acaba
    Kazım Abi (kalbimizdesin) "Trabzonspor'u tutmak statükoya başkaldırmaktır..."
    Şenol Güneş: "Parayla yapılamayanı, emeğimizle, dürüstlüğümüzle, calışarak yaptık. Tarih bunu da yazar."

  12. #312
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    25.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    57
    Mesajlar
    6,582

    Standart

    Geçmişi boşversek, şu anda Avni Aker'deki düzelmesi gerekenleri konuşsak.
    Öncelikle benim etkisine inandığım taraftar şekli hakim bizim stada. Maçı yaşayan, pozisyonlara tepki veren, ortamı geren, gergin tutan düzensiz gürültü, homurtu oyuncuyu devamlı olarak konsantre tutan bir atmosfer. İyi izlendiğini hissettiren bir durum.
    Ancak gurupların düzensizliği, aynı anda farklı tezaruhatların yapılması, hata yapan topçuya negatif tepki, maç bitmeden umutların bitişi gibi konular çözülürse takıma daha olumlu katkısı olur diye düşünüyorum.
    Bir de nevi şahsına münhasır bir kaç tezarühat. Yani herkese Avni Aker'de olduğunu hatırlatan bir tezarühat.

  13. #313
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Taraftar, sahadaki futbolcuların kendisine ihtiyacı olan her an yanında olana denir. Bazen şarkıyla, bazen klişe bağırışmalarla bezen kuvvetli bir "yuh" sesiyle, bazen de kendi oyuncusunun yaptığı hata sonrası sessizlikle veya alkışla...

    Bağırıp çağıran taraftara kafayı takmışsın ama bunun bir önemi yok. O an neye ihtiyaç varsa o yapılmalı.

    Liverpool taraftarı bir başkadır. İstanbulda 0-3 den nasıl maç çevirdiklerini herkes gördü. Bunu zıplayarak yapmadılar. Takımlarının kendilerine en çok ihtiyaç duyduğu an, ilk yarının bitiş düdüğü sonrası soyunma odasına gidildiği andı. 0-3 geride olan bir takımın taraftarı o anda bütün bir devre arası süren meşhur "Asla yalnız yürümeyeceksin" şarkısını söylediler. İkinci yarıda ne olduğu hepimizin malumu.

    A.Akerde bu 35 senedir hiç olmadı diyenler ya art niyetlidir ya da "marjinal" olma peşindedir. Bu iddia çok komiktir. A.Aker tribünleri özellikle 1975-1990 arasında ve ağırlıklı olarak derbi maçlarında maçı seyreden değil, "maçı yönlendiren" tribünler olmuştur. Bu seneki BJK maçı ise tribün açısından bir derbiden çok bir hazırlık maçı havasında geçti. Benim uyardığım konu bu.

    Konu çözümsüz değil. Bu şehirde sırtını sahaya dönerek bağıran taraftar profili hiç olmadı. 20.000 kişinin beraberce 90 dk bağırıdığı da olmadı. Bu, başka stadlarda da olmuyor. Olması da gerekmiyor. Ama asıl sorun taraftarın maç içinde büyük kopukluk yaşaması. Örneğin Antep maçında taraftarın büyük bölümü sessizken diğer bir bölümü ise futbolcularımıza demediğini bırakmadı. Maçın bitmesine 10 dk kadar kalınca taraftar saate baktı ve birden uyanıp bağırmaya başladı. Kısa sürdü ama sürekli saldıran Antep birden saldırmaktan vazgeçip kapandı. Birkaç dk sonra tekrar sessizlik ve Antep tekrar gelmeye başladı.

    Bunlar basit psikolojik faktörlerdir. Saha içerisindeki futbolcu psikolojisini anlayamayanlara hafta içerisinde A.Akerin yanından geçerlerse stada girmeyi denemelerini tavsiye ederim. Mutlaka kapının aık olduğu bir günü yakalayacaklardır. Ve lütfen saha içerisine girsinler ve boş tribünlere şöyle bir baksınlar. Oradan gelecek sesin çok önemli olduğunu anlayacaklardır. Üstelik futbolcular çok önemli bulduktan sonra bizlere konuyu tartışmak bile düşmez.

    A.Akerde taraftarın kopardığı çok maç hatırlıyorum. Hatta tanjant yolu üzerinde Taka Gazetesinin binasının camlarında yıllardır bir gazete sayfası büyütülmüş bir şekilde duruyordu. Spor sayfasının manşeti "TARAFTAR KOPARDI" idi. Yakın zamanda başka bir gazete sayfasıyla değiştirildi ama dikkat edenler bahsettiğim yazıyı görmüştür. A.Akerin geçmişinde tribünlerin çok iyi olduğu birçok dönem yaşanmıştır. Futbol takımımızda 35 yıldaki inişler-çıkışlar A.Akerin tribünlerinde de olmuştur.

    Şu andaki meselemiz, takımımız "çıkış" içerisinde iken tribünlerimizde "iniş" havası esmesidir. Bu durumu "dermansız bir hastalık" veya "normal bir durum" olarak göstermeye kimsenin hakkı yoktur.

    GS mağlubiyetinin küskünlüğünü Antep maçında takımımıza kusan taraftarımızın yerini Hacettepe maçında küskünlüğü üzerinden atan bir taraftar yapısının alacağını düşünüyorum. O maçtan sonra en azında taraftar fena değildi diyebileceğiz.

    Ama daha da iyisi olmalı. Geçmişte neydik ki ne olacağız gibi yaklaşımlardan uzak durulmalı. Geçen sene küme düşme korkusu yaşama ihtimalimizin mevcudiyeti konuşulduğu bir senede "V.Manisa" maçında 0-2 geriye düşüldüğünde bile taraftarın maça nasıl el koyduğunu ve maçın 10 kişi oynayarak 2-2 ye geldiğini hatırlayalım. O maçtan sonra BMN üyelerinin çoğu, 10 kişi ile 2 gol atmak ve berabere kalmak, 11 kişi oynayarak maçı kazanmaktan daha fazla zevk verdi diye yorumlar yapmıştı. Bu sene ise şampiyonluğa oynuyoruz. Geçen seneki V.Manisa maçına benzer bir desteğin olduğu bu seneki tek maç "Antalya" maçı.

    Küme düşmemeye oynayan bir TS, taraftarımızca şampiyonluğa oynayan bir TS dan daha fazla desteklenmeye değer bulunuyor. İşte asıl ilginç ve anlaşılmaz olan konu bu.

    İşinde ve evinde gürültüyü seven ve sessizlikten hoşlanmayan bir milletiz ve ne yazıkki susmayı tercih ettiğimiz tek yer A.Aker.

    Ama asıl unutulmaması gereken şey, 90 dk "bordo-mavi" diye bağıran bir taraftarın sonuca hiçbir katkısı olmayacağı ama 90 dk maçı futbolcularımızla birlikte oynayan ve "uğuldayan" bir taraftarın her zaman 12. adam olduğu gerçeğidir.

  14. #314
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Alıntı innocence Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    evet taraftar profilimizi hala çözemedim.özellikle Selimatal arkadaşımız nasıl bir profile sahip acaba
    -Genel bir tezhurat olmadıkça herkes gibi sakin ve sessiz
    -Atağa kalktığımızda sırf gürültü olsun ve saha içerisinde duyulsun diye teşvik edici bağırışmalara katılan
    -Hakem aleyhte karar verdiğinde protesto eden
    -Hekem o an çizgiye yakınsa mutlaka ses tonunu yükseleten
    -Maç iyi gitmiyor ve futbolcularımız uyuyor ise futbolcularımızdan birine yapılacak sert bir faul için dua eden (Zora giren birçok maçın, böylesi bir faulden sonra tribünlerin ya gerçekten ya da profesyonelce ortamı germesi nedeniyle futbolcularımızı savaşmaya mecbur bırakarak kazanıldığını hatırladığım için)
    -Hangi futbolcumuz hata yaparsa yapsın tek başına kalsa bile onu alkışlayan
    -Kendi futbolcusunun hiçbirine asla küfür etmeyen
    -Edenler varsa bir şekilde susturmayı başaran

    ilk aklıma gelenler bunlar. Yorumun varsa merakla bekliyorum.
    Konu selimatal tarafından (06.11.2008 Saat 02:10 ) değiştirilmiştir.

  15. #315
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    25.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    57
    Mesajlar
    6,582

    Standart

    Alıntı selimatal Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    -Genel bir tezhurat olmadıkça herkes gibi sakin ve sessiz
    -Atağa kalktığımızda sırf gürültü olsun ve saha içerisinde duyulsun diye teşvik edici bağırışmalara katılan
    -Hakem aleyhte karar verdiğinde protesto eden
    -Hekem o an çizgiye yakınsa mutlaka ses tonunu yükseleten
    -Hangi futbolcumuz hata yaparsa yapsın tek başına kalsa bile onu alkışlayan
    -Kendi futbolcusunun hiçbirine asla küfür etmeyen
    -Edenler varsa bir şekilde susturmayı başaran

    ilk aklıma gelenler bunlar. Yorumun varsa merakla bekliyorum.
    iyi pasları,çıkan ve giren oyuncuyu mutlaka alkışlayan
    maçı son düdük çalana, hatta takımın son futbolcusu sahayı terkedene kadar terketmeyen
    ilave olarak benimde ilk aklıma gelenler

  16. #316
    Onur Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.05.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    41
    Mesajlar
    11,185

    Standart

    bugün ilk defa girdim foruma,ilk sırada diye burayı okudum,yatıcaktım moralim bozuldu uykum kaçtı,büyüklerimizin biz gençlere örnek olması tavsiyelerde bulunması gerekiyor,abilerimiz birbirine girmiş formamı giyip önce basket maçına ordanda hacettepe maçına gidip TARAFTARLIK yapıcam,örnek taraftar benim,herkes benim gibi olsun bence
    10-Abdülkadir Ömür

    ----------8---------

  17. #317
    xenit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    282

    Standart

    Yok, aslında birbirimizden farkımız.. Aha..! Ben size, PROFİL'i çikarttum..

    .....J U S T W A I T I N G........

  18. #318
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Alıntı Mehmet Fatih Yavuz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ....

    -Eskiden de aynı yoğunlukla kendi topçuna da hakeme de küfür vardı.
    -Eskiden de asla toplu tezahürat küçük istisnalar dışında olmazdı.
    -Eskiden de bol bol ıslık olurdu..

    Ha ne farkı vardı?
    Bi kere yol yoktu, rakip taraftar gelemezdi.

    Güvenlik yoktu rakip takımlar güvenlik korkusu bile yaşardı.
    Hiç masal anlatmasın kimse.
    Tribünler itelermiş.
    Bugün ne kadar iteliyorsa o gün de o kadardı.
    3 aşağı 5 yukarı aynısı.

    Ha şartlar bambaşkaydı.
    Rakip takımların kaldığı otelin önünde sabaha kadar davul zurna çalıp adaamları uyutmazdın, taş sopa cam çerçeve dökerdin.
    Ah rakibi baskı altına aldık.

    Aman ne büyük maharet.
    Buyrun tekrar başlayalım o işe.

    Bari gelip burada insanlara YALAN söylemeyin.
    Mitolojik tarih anlatıyor sanki.
    Yalan dolan.
    Dayına selam söyle Mars'tan hoşgeldiniz.

    Dayına benzediğin kesin. O zamanlarda da senin gibiler vardı. Demekki birisi de dayınmış. Ne de olsa genetik geçiş var.

    -Sadece sorunları gören,
    -Güzelliklerin hiçbirini göremeyen
    -"Bizden adam olmaz, biz eskiden de böyleydik" derken aslında "benden adam olmaz" demek isteyen
    -Bilinen gerçekleri söyleyenlere "yalancı" diyebilecek kadar YALANCI olan
    -Anlattığı masallara inanan olmamasına rağmen azimle devam eden....

    Sen dayına sormaya devam et. Dayın doğru söylüyor, milyonlarca TS lu ise yalan söylüyor.

    Ama şunu unutma: Akıl hastanelerinde yatan hastalara göre dışarıdaki milyonlarca kişi akıl hastasıdır. Hastanede yatanlar ise kendilerini dışarıdaki hastalardan korumaya çalışan normal insanlardır. Ne mutlu ki TS taraftarının büyük çoğunluğu "dışarıdakilerden".

  19. #319
    selimatal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.06.2008
    Yaş
    56
    Mesajlar
    1,307

    Standart

    Alıntı 61_onur_61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bugün ilk defa girdim foruma,ilk sırada diye burayı okudum,yatıcaktım moralim bozuldu uykum kaçtı,büyüklerimizin biz gençlere örnek olması tavsiyelerde bulunması gerekiyor,abilerimiz birbirine girmiş formamı giyip önce basket maçına ordanda hacettepe maçına gidip TARAFTARLIK yapıcam,örnek taraftar benim,herkes benim gibi olsun bence
    Büyükleriniz birbirine falan girmedi merak etme. TS taraftarının tarihini otobüs camı kırmak, otel önünde davul çalmaktan ibaret görenlerle küçük bir hesaplaşma var hepsi bu. Siz gençleri küçümsemekle kalmıyor, sizlerin abileri, babaları, dayılarını da yerden yere vuruyorlar. Onlara göre taraftarımızın geçmişinde övünülecek hiçbirşey yok.

    "İçimizdeki İrlandalılar" ile olan tartışmaları sakın "büyüklerimiz birbirine girdi" diye değerlendirmeyin. O insanlar bu kulüp kurulduğu günden beri bütün güzelliklere "muhalifler".

    Yine de onlara teşekkürler. TS'un gerçek tarihini öğrenmenin ve gelecek nesillere doğru şekliyle anlatmanın ne kadar önemli olduğunu herkese gösteriyor ve herkesi "idmanlı" tutuyorlar.

    Sizler bunlara kafanızı yormayın. Bu seneki ve özellikle Antep maçındaki taraftarı benden çok eleştiren yoktur belki de. Ama Hacettepe maçında taraftarın çıkışa geçeceğine inanıyorum. Çünkü taraftar da bazen tıpkı takım gibi "form düşüklüğü" gösterse de neticede "efsane" yıllarında A.Aker tribünlerinde yer alan "efsanelerin" çocukları-torunları olduklarına göre genlerindeki "taraftar" ruhu bugün olmasa yarın mutlaka açığa çıkacaktır.

    Ben genç taraftarlarımızın büyük bölümüyle gurur duyuyorum. Tıpkı "efsanenin" oluşmasına tribünlerde katkıda bulunan babalarıyla-dayılarıyla da 35 sene önce gurur duyduğum gibi.

  20. #320
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Can basten - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.08.2004
    Yaş
    41
    Mesajlar
    4,299

    Standart

    Alıntı xenit Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yok, aslında birbirimizden farkımız.. Aha..! Ben size, PROFİL'i çikarttum..

    Güzel gerçekten.
    Futbolcuyla taraftar el ele versin, şampiyonluk kupası TRABZON'a gelsin!!!

    7 7 7 7 7 7 7 7 7....

  21. #321
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır Sen_Teksin_61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.09.2008
    Yaş
    40
    Mesajlar
    390

    Standart

    Gerek Avni Aker stadında, gerekse de deplasman maçlarında Trabzonsporumuza maçın başından sonuna kadar yürekten destek veren ve desteğini dışa aksettiren taraftar istiyoruz. Özellikle Avni Akerin atmosferini rakip takım oyuncuları için adeta kabusa dönüştüren taraftar istiyoruz. Sözün özü örnek gösterilecek bir taraftar profilini hasretle bekliyoruz...

  22. #322
    Emirhan Makul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.11.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    23,616

    Standart

    Colman ve Serkan veyahut diğer futbolcularımız 9 Hafta içinde Avni Akerde ki maçlarda hiç tribüne dönüp kollarını kaldırarak ayağa kalkın işareti yaptı?
    Trabzonspor, Ona Hayat Verenlerin Hayatıdır.

  23. #323
    genç61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.09.2008
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,838

    Standart

    Alıntı Mehmet Fatih Yavuz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ooooy bi de genç61 geldi haşimdi.
    Bilmiyor bağırmayı çekirdek çıtlıyor bayılıyor çekirdek çıtlamaya.
    Resim çektirdiği zamanda nirvanaya ulaşıyor var mı hemşerim.

    Bağırmayı bilmiyor da nedir.
    Sanki özel bi yetenek lazım. Eğitimden falan geçmen gerekiyor da bunu bileceksin.
    Hönkürmeyi herkes bilir.
    Bunun için özel eğitime ihtiyaç yok.

    Şahsen hiç dersini almadım.
    Çok da iyi bilirim nasıl bağırılır.
    İki dakikada ezberlerim tezahüratı ayak uydururum yeniğ olsa bile.

    27 senedir de dersini görmedim.
    ya senin anlama problemin var yada baska birşey benim yazdıklarımı oku istersen yorumla ondan sonra yaz

  24. #324
    POYRAZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18.10.2004
    Nereden
    Avrupa Diğer
    Mesajlar
    6,494

    Standart

    Sevgili renkdaslar, bana göre Maraton tribünündeki bagirmayan, bagirana da gerek sözleri gerek suskunluklari ile engel olan insanlarin tezahüratlara katilimlari saglanmali. Söz konusu tribünlerde emekli ve göbekli amcalar, bebeleriyle maca gelmis ablalar ve bacilar, hayatin getirdigi cesitli zorluklardan ötürü yüzü cukurlasmis ve birakin tezahürati, yorum yapmaya bile mecali kalmamis bazi insanlar....... Maraton nasil bir bütün olarak sahaya damga vurur ben de bilemiyorum. Geride biraktigimiz sezonda unutamadigim ve unutamayacagim bir görüntüye sahit olmustum maci veren sifreli kanalin ekraninda. Avni Aker'de günesli bir gün ve sahada 3 puani kazanmak icin ter döken 22 futbolcu. Trabzonspor golü buluyor ve öne geciyor. Golü bulan oyuncumuz Maraton tribününe dogru kosuyor ve kamera oyuncumuzu yakin cekime aliyor. Haliyle arkadaki taraftarlari da yakindan görebiliyorum. 30 lu yaslarda olmasina ragmen bakislarindan ruh yasinin 60 larda oldugu anlasilan bir taraftarimiz sol elinde cekirdek paketi. Sag elini avucunda cekirdek paketi bulunan sol eline vurmak sureti ile sesini kendisi bile duyamayacagi sekilde bir kac kez alkisladi..... Ve bu sekilde o golün sevincini doyasiya yasadi. Sol eli sag ele vurmak kimin ne haddine? Sol elde cekirdek var, ya yere dökülürse? Mazallah ki Mazallah. Sonra bütün mac boyunca ne yenir? Oraya cekirdek yenilmeye gelinmis nasil olsa.

    Ya aslinda yazacak o kadar cok sey, o kadar cok sey var ki anlatmaya sayfalar yetmez. Sevgili renktaslar. Bu nahos durumun düzelmesi icin bana göre yönetimin bu tribünler arasi diyalog saglanmasi icin mutlaka isin icine girmesi gerekiyor. Gerci bu sefer de "Yönetimin adami, bedava bilet, olaydan nemalanmak, rant saglamak" gibi bir dünya kelime ve cümle girla gidecek.

    Bir gün Manchester United tribünlerini denk gelirseniz lütfen gol sonrasinda izleyiniz. Büyük keyif alacaksiniz.
    Bizim çektiğimiz, adamlığın bedeli.

  25. #325
    Yasin Berber - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.08.2006
    Nereden
    Sakarya
    Mesajlar
    776

    Standart

    Alıntı xenit Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yok, aslında birbirimizden farkımız.. Aha..! Ben size, PROFİL'i çikarttum..


    o BURUN NE YA KESERİN SAPI GİBİ ANORMALDEN DE ANORMAL
    TRABZONSPOR

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •