Tam da istediğimiz gibi başladık maça. Önde basan, rakibe baskı uygulayan , rakip kalede rahat görünen bi pozisyondaydık.
İki gece öncesinde görmüştüm rüyamda maçı. Maç oynanırken Gs yarıalanında, yerde bi gsli futbolcu...Oyun duruyor..Bizim Colman, adamın başında. Eğilmiş yere.. Elleriyle adamın beline bastırıyor. Ve bağırıyor: "Bordoooooooooo!" Staddan bi uğultu: "Maviiiiiiiiiiiiii!" Colman yineliyor: "Bordoooooooooooo!". Taraftar peşinden: "Maviiiiiiii!" Herkes donmuş vaziyette izliyo olan biteni. Spiker şokta: "Şu an sahada çok enteresan görüntüler yaşanıyor." İşte tam da, Colman'ın bu hareketi yaptığı noktadan verdi asisti Burak'a. Ve gol.
Sonrasında kaçan pozisyonlar. Bir türlü takım arkadaşına atılmayan toplar yüüznden kaybedilen farka gitme beceriksizlikleri. Her şeye rağmen, puan kaybetmeyi hak etmeyen bi görüntü. Ama, yine abidik gubidik bi penaltıyla giden 2 puan. Üstelik son anlarda mağlup olma riski yaşayarak.
Ben kızamıyorum takıma. Ha sanki normalde, çok mu kızabiliyorum bu takıma? Ama bu ara, hiç kızamıyorum. Zira robot değil bu adamlar. Neredeyse yepyeni bi kadro ile çıkıldı yola. Ki sizi bilmem ama, ilk dört bile mucize gibi geliyordu başlarda bana. Zaten ligin de keyfi mi kalmıştı sanki. Ama diyoruz ya hani: "Bu takımın forması girer ilk dörde." Tam da öyle oldu işte.
Pazar günü alalım da maçı. Başka bi isteğim yoktur. Şimdilik en azından
fb, Avi Aker'imde sevinemesin arkadaş! Gözüm görmek istemiyor o görüntüleri!
Trabzonspor'um, streslik bi durum yok. Ne için oynayacağının fakında ol, kafi!