Güzel kardeşim, şehir içi dolmuş ücretleri ulaşım sorunu değil, vicdani sorun. Dediğin gibi dolmuş ücretleri pahalıdır. Fakat bu da başka bir konuyu açar. Dolmuş şöförleri de (araç sahibi değil şöförü)sabah saatlerinden gece yarılara kadar ekmek parası için tavaf ediyorlar meydanı. Trabzon'da müthiş bir dolmuş kirliliği var. Sadece Meydan-Fatih hattında onlarca minibüs var. Daha önceki taksi-dolmuş sistemi daha da vahimdi. Eski körüklü otobüsleri yıllarca kullandım, dediğin gibi büyük bir gürültüyle geçmiyorlar, etme
Kaba ve artis dolmuş şöförleri hakkında sonuna kadar yanındayım. Fakat onların da sabahtan akşama kadar direksiyon sallayan "işçi" olduklarını göz ardı etmeyelim. Birçok şöför dolmuşta işçilik yapıyor. Milattan kalma parke taşların Trabzon'a özgü olduğu için sökülmediğini, artık ana yollarda pek olmadığını da biliyoruz. Dolmuşlara yürümek konusunda biraz haksızsın. Adı üstünde dolmuş, bir güzergahı var orada gidip geliyor. Her sokağa girebilmesi malesef düşünülemez bile. İlçeler arasındaki ulaşım durumunu bilemiyorum. Eminim ki ramazanda dolmuş bekleyeceğine insanlar evlerine yürüse iftara geç kalmazlar. Aslında Trabzon'daki meselenin özü de bu. Yürümüyoruz. Yürümeyi sevmiyoruz. Fatih meydan arası 4 km. Sahilden Tanjant yoluna kadar 4 alternatifli güzergah var. İnsanlar yürümeyi alışkanlık haline getirse hem kendi sağlıkları hem de şehir sağlığı açısından çok faydalı olur. Gel gör ki bu sefer de bir başka sorun ortaya çıkıyor. Dolmuş esnafı.
Trabzon'da metro olmaz, yeni ve kullanışlı otobüsler güzel olurdu. Sözün özü son cümlede kalmış. Trabzon'da ancak bu kadar geniş ve düzgün yol olabilir. Ne deniz bir yol daha doldurulur, ne de dağlardan bayırlardan uçan viyadüklerle köprüler kurulabilir artık.
Kusura bakma, kalkmış Trabzon'da ulaşım sorunu yoktur, başka sorunlar vardır diyorum