Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 1 2 3 SonuncuSonuncu
Toplam 54 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Büyük komedyen - Yılmaz Erdoğan

  1. #1
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,039

    Standart Büyük komedyen - Yılmaz Erdoğan

    Her filminde, her şiirinde TSK'ya dokundurmadan rahat etmeyen Yılmaz Erdoğan bu kez duvara tosladı.

    "Mektup" adı altında yazdığı uzun yazıda, resmen çocuk katili bölücü teröristlerle Mehmetçiği bir kefeye koydu. Hürriyet tam sayfa ve CNN Kürt her saat başı bu bölücü yazıyı tekrar tekrar verdiler.

    Erdoğan yazısında Güneydoğu'da kimsenin kimseye ateş etmemesi gerektiğini belirterek şöyle devam ediyor: "Kimse ateş etmesin, kimseye.

    Hiçbir gerekçeyle. Hatta kendini savunmak için bile...Çünkü savunmaya başlayana kadar masumsun ve masum güzel bir kelime, masum kal..."

    Yani, hain terörist çoluk çocuk öldürecek, köy basacak, vatan evladı Mehmetçik NE dürüst vatandaşı ne de kendisini savunmayacak. Pes doğrusu!..

    Devam ediyor. "Yazgı birini kışlaya birini dağlara götürmüş."Mırın" denir Kürtçe'de "Ölüm"dür Türkçe'de. Vah vah vah!.. Neredeyse kardeş katili teröristler için ağlamamızı istiyor! ..Erdoğan Pislik terörist ile vatan borcu için gönüllü olarak askere giden Ana kuzusu askerimizin aynı kaderi paylaştığını hangi cesaretle söyleyebiliyor Bakın Erdoğan, kendi aşiretindeki köleliği daha kaldıramadan, yazısında neler yumurtluyor: "Ve Türkçe, güzel kelimeleriyle her şeyi iyileştirebilir. Kürtçe'yi bu cendereden çıkarabilir. Alır bu Mezopotamyalı kardeşini, önce yaralarını iyileştirir. Onu özgürleştirir.."

    Devletine isyan et. Dağlara çık, 30 yıl önüne geleni öldürürken "gerilla" de. Hesabı sorulup çocuk katillerinin dağlara leşleri bir bir serilince utanmadan "Yazgı, kader mahkumu" deyiver.

    Aynı ermeniler gibi. Fransız üniforması giyip yüzyıllarca birlikte yaşadıkları insanlara arkadan ateş açtılar. Hesapları tutmayıp boylarının ölçüsünü alınca "biz masum insanlarız. Türkler bizi katletti vs..." demeleri gibi...

    Her hain layık olduğu cezayı ER geç alır. Yılmaz Erdoğan tiyatrosunda her fırsatta kendi çocukluğundan söz ederken, "Hakkari'de askerler kurşun atar, biz de onları ellerimizle yakalamaya çalışarak oyun oynardık." şeklinde anılar anlatır ve açık açık TSK ile kafa bulur.

    Onursuzlarda bunu yılışık yılışık alkışlar. Yılmaz Erdoğan NE "kalleş dost" NE de "mert düşman" olabilmeyi becerebilmiştir.

    Ciwan HACO konseri için toplanan kalabalığa "Kürtçülük" nutku atarken, "güvercin" kanadına yazdığı mektuplarda "Timsah gözyaşı" döküyor. Ama "İç ülkeden iç ülkeye" diye şiirinde kastettiği Kürdistan'dan hiç söz etmiyor bu mektubunda.

    Yazdığı mektup, bizim mütareke medyası tarafından bin bir türlü duygu sömürüsü ile servis edilmeye çalışılsa DA artık mızrak çuvala sığmıyor.

    Tamda TSK'nın sınır ötesi operasyon hazırlığı yaptığı şu sırada mı depreşti Yılmaz Erdoğan' ın yüreğindeki "barış" sevgisi.

    Yılmaz Erdoğan'a Doğu, Güneydoğu ve Irak'ı ondan çok daha iyi bilen bir gazeteci olarak soruyorum:

    Türk Kürt kardeşliğine ve ateşkese bu kadar önem veriyorsan, yıllarca PKK'nın yayın organı, terör yanlısı ve aşırı Kürt milliyetçisi, Özgür Gündem'de ve PKK saflarında faaliyet gösteren kardeşin Mustafa Erdoğan'a neden bugüne kadar engel olamadın? Yoksa sendemi aynı saflardaydın da haberimiz yoktu?

    Çok değil, 1997'de kardeşin meşhur değilken, PKK'nın "kalemiz" dediği, Kuzey Irak'taki Zap kampında 5 Türk askeri rehin tutulurken kardeşin de orada yatıp kalkardı.

    Büyük gazete ve televizyonların Diyarbakır muhabirleri (isimleri şimdilik bende saklı) ile bölücü Özgür Gündem'in Ankara temsilcisi ve muhabiri olarak kamplara gider gelirdi. O zaman kan akmıyor muydu? O zaman kardeş değil miydik.

    Kardeşin yerel kıyafetlerle, "gazeteci" adı altında gözlerimizin önünde terörist kamplarında fink atarken, özellikle kamp komutanı azılı terörist Rıza Altun'un dizinin dibinden ayrılmıyordu.

    Rehin Mehmetçikler adına, onun da senin de ne yaptığını ben göz tanığı olarak gördüm...

    Delikanlıysan çık "bunları bilmiyorum" de!..

    Kardeşin internetteki özgeçmişine bu çalıştığı terörist gazetesini ve O yılları koymamış, sorsana acaba neden?

    Belki hatırlarsın, sen de vardın.. Kürt milliyetçisi kardeşin, şarkıcı Gülben'le tüm medyanın önünde göstere göstere meydan okurcasına Kürtçe şarkı eşliğinde dünya evine girmişti. Kimsenin gözünden kaçmıyor?

    Şimdi kalkmış sanki Türkiye bir ülkeyle savaşıyormuş gibi laf ebeliği yapıp, teröristle tertemiz Mehmetçiği bir görüp milleti "Barış"a mı davet ediyorsun?

    Abi kardeş dünyanın terrorist dediği PKK'ya halkın huzurunda siz de "terörist" deyip, çoluk çocuk masum insanları öldürmemeleri, okul, sağlık ocağı ile yol makinelerini yakmamaları için önce onlara mektup yazmanız gerekmez mi?

    Sevgili okurlar keşke türlü kelime oyunlarına hiç başvurmadan, delikanlıca çıkıp ben "Kürtçüyüm" diyebilseydi daha dürüst davranmış olurdu. Tabi böyle bir kaygısı varsa.

    Siyasal Kürtçülerin başvurdukları en büyük yöntem budur. Ağızlarını açtıklarında bol bol kardeşlik, eşitlik, barış ve sevgiden söz ederler.

    Ancak hava kararınca gündüz birlikte çay içtikleri komşularına kurşun yağdırmaktan geri kalmazlar.

    Mertlik, delikanlılık, barış, çocukların geçtiği yollara mayın döşeyerek olmaz!

    Akrabalarına ve kardeşine önce bunu hatırlat Yılmaz.....
    Özkan SÜMER

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu

    Üyelik tarihi
    28.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,322

    Standart

    bu yazı şu anda ismini hatırlayamadığım bir yazara aitti..arkadaşım bunu belirtirsen daha doğru olur..paylaşım için teşekkürler...

    kimse kimseye ateş etmesin elbette ama bundan önce şunu düşünmek lazım kimse kimseyi ateş etmek zorunda bırakmasın!!teröristler ateş istiorlar ve bu karşılık onlara veriliyor verilmeli...ne yılmaz ne başkası buna engel olmaya çalışmasın!!daha dün 6,bugün 1 şehit verdik!!!barıştan kardeşlikten bahsedip de öbür taraftan terörizmin yandaşlığını destekçiliğini yapmak ne yaman bir çelişkidir...yılmaz erdoğan ve onun gibilere biz prim verdikçe bu işler daha çook uzar!

  3. #3
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Yılmaz Erdoğan'ın nasıl bir insan olduğu belli. Tartışmaya bile gerek yok. Nasıl kafada olduğunu bundan 5 sene önce göstermişti.

    Kelime oyunu yapmayı bıraksın Yılmaz Erdoğan paçavrası. Silah kullanma hakkı sadece devletindir ve böyle kalacaktır. Gitsin yakın olduğu teröristlere açıklama yapsın...
    Konu Kaya tarafından (03.09.2006 Saat 16:04 ) değiştirilmiştir.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  4. #4
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    23.08.2004
    Mesajlar
    680

    Standart

    Bu mektuba karşı yazılmış olan ve şu sıralar internette dolaşan bir başka mektup. Belki onlarcası daha vardır.

    Şahsi fikrim, O topraklarda yaşamayan insan bu olayları sağlıklı gözlemleyemez, o coğrafyada yaşamanın yanı sıra, örgüt sempatizanıysa hakeza...


    Yılmaz Erdoğan,
    BKM/İstanbul


    Bir mektubu okuduktan sonra beğenmeyip, zarfa tekrar koyup göndericisine
    iade etmenin hoş olmadığını bilmediğimi sanma. Ama bu sefer böyle oldu ve
    ben yazdığın mektubu, bu mektubumun ekinde sana iade ediyorum...

    Benim hiçbir zaman senin gibi romantik bir dilim olamadı. Edebi lafları
    arka arkaya dizip şiir yazmasını ise hiç bilmem... Ama bu benim hassas
    olmadığım veya duygusuz olduğum demek değildir.

    Seni anladım. Hem de çok iyi anladım.
    Aman!
    Sakın! Mütareke basının anladığı enteller gibi seni anladığımı sanma!
    Allah beni o durumlara düşürmekten saklasın!

    Eğer bir gün görseydim seni bir şehidimizin cenaze töreninde, elinde al
    bayrakla en önde yürürken, "Bu Vatan Bölünmez" diye bağırken, yazdığın
    mektubun içindeki maddi hataların hepsini görmezden gelir, sana iade
    etmezdim. Derdim ki en nihayetinde; " Sanatçı kafasıdır, karışmış biraz..."

    Ama;

    Gönderdiğin kanamalı güvercindi silâhı eline alıp ilk dağa çıkan. Terörü
    başlatan ve devam ettiren de o oldu. Hatta terörden ekmek dahi yedi. Senin
    savaş dediğinin adı terördür. Savaş iki devlet arasında olur. Topraklarımız
    içinde ayrı bir devlet kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı?

    Senin kanamalı güvercininin elindeki keleşten çıkan mermi ile kıpkırmızı
    bir gül yaprağı olup düşerken Mehmetçik sahi sen ve mektupların
    nerdeydiniz?

    Biliyor musun; öz be öz Türkçe olarak kaç ana, kaç eş, kaç evlât
    bağırdı; "Söyleyin Güneşe Bu Sabah Doğmasın!" diye... Sen, sahi o
    zamanlarda da nerelerdeydin?
    O Mehmetçik'lerin yüzlerine bakmaya kıyamazdın. Bahar kadar
    güzeldiler... Ay kadar güzeldiler... Ecelleri senin mektubunda
    siyasallaşmasını resmen istediğin PKK'nın ta kendisi oldu.

    Bak sen bir mektup yazdın. Herkes sesini duydu. Peki; sen geçen hafta
    Gül Hanımın sesini duydun mu? Gül Hanım bir şehit eşi... Senin bahsettiğin
    o mayınlarda geçtiğimiz günlerde şehit olan binbaşının ardından annesinin
    "Artık vatan sağ olsun demeyeceğim" demesi üzerine "Hiç kimsenin bu anayı
    kınamaya hakkı yoktur" başlıklı bir yazı yazdı.

    Tabii Gül Hanım senin gibi ince zanaatkâr olmadığından, sesini ancak
    bizler duyabildik. Ne mütareke basının başköşelerine çıktı, ne de dantel
    misali entellerden destek alabildi...

    "Zemheri soğuğunda ateşler içinde yandım" dediğinde, biz onu çok iyi
    anladık. Yazdıkları öz Türkçe idi... Sade Türkçe idi... "Elimde kelimeler
    var" deyip alt alta dizerek şiirimsi havalar katarak, senin gibi satır
    arası mesajlar iletmeye çalışmadan, açıkça, mertçe yazdı... Gerçek bir Türk
    kadını idi yazarken... Kaçak güreşmedi senin gibi...
    Ağırbaşlı, vakur, efendi, sözünün ardında duran cesur bir Türk kadını
    Gül Hanım.
    Ateşin düştüğü yer Gül Hanım.
    Yani senin anlayacağın, şehit eşine lâyık bir Türk kadını Gül Hanım...

    Sahi, senin bahsettiğin şu kürtçe ağıtlardan birini, birebir tercüme
    edip yollasana bana... Yayınlayalım! Gül Hanımın feryadını okuduğumuz gibi
    onları da okuyalım! Birkaç tanesinin çevirisi bana denk geldi, biliyorum...
    Onlardan olsun ama... Sakın kıvırtma! Çok iyi kürtçe bildiğinin dersini de
    vermişsin mektubunda...

    Uzun uzun mektubunda yer ayırdığın mayınlardan sadece son bir ayda kaç
    asker, kaç subay şehit oldu bilir misin? Dağın tepesine helikopterle
    indirme yaparken aşağıya atlayan asker, mayının üstüne bastığında, ölüm
    nasıl gelir bilir misin? Her şeyi hayal eden beyin gücün, onu da hayal
    etsin bir kere... Dağın tepesine o mayınları kim döşedi? Ya da asfalta?
    Veyahut kuş uçmaz kervan geçmez patikalara kimler döşedi o mayınları?
    Mektubunda mayınları döşeyenlerin adını koymayarak, mayınlarla gelen
    ölümlerde orduyu da ne kadar net suçlamışsın!

    "Dağa çıkmak yazgı" dediğin an mektubunda, sen de onlardan olmadın mı?
    Ya da yazgının mı tarifini bilmezsin? Aynı cümle içine "kışlada olmak
    yazgısı" kelimelerini de katarak, kelimelerinle yaptığın oyunu görmedik
    mi?

    Kanlı terör örgütünün eşkıyaları ile bu ülkenin şerefli askerini aynı
    kefeye koymak seni "aydın -sanatçı" yapıyorsa ve mütareke entellerinden de
    destek alıyorsan eğer; senin de, entellerinin de boynunadır bu işin
    vebali... Masumiyetten bahseden güya masum(!) mektuplar yazarak bu vebale
    de bizi ortak etmeye kalkma...

    Edebiyatçılardan(!) çok büyük destek alan bu mektubu, açık olarak Türk
    milletine yazana kadar neden dağdaki kızlarınıza bir mektup yazmadın? Senin
    aşk ve sevgi dilinin çok iyi olduğunu söylerler. Yazsaydın ya o kızlara;

    -" Yakışır mı size âşıktaşlık etmek! Bir erkek evleneceği kadının
    yapısında asalet arar! Nezaket arar! Namus arar! Hangi erkek, soğuk dağ
    gecelerinde eşkıya yatağı ısıtmış, yorgun yosmayı alır? Bakın bana,
    evlenmek için sizler gibi dağdan bir kızı mı seçiyorum?"

    Cesaretin varsa Yılmaz Erdoğan bu mealde bir mektup yaz... Senin
    kahramanlığını ben o zaman göreyim.

    Önceden gerekli mihraklara haber verilerek desteği sağlanmış, kendi
    kendine sipariş ettirilmiş mektuplar yazarak, Türk Milletini ve Türk
    Ordusunu suçlayarak kaybeden sen oldun... Tarih senin gibi kaybedenlerle
    dolu...

    Velhasıl Yılmaz Erdoğan... Yıktın perdeyi, eyledin viran...


    A. Asuman ÖZDEMİR

  5. #5
    onurkaradeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.12.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    38
    Mesajlar
    1,970

    Standart

    binlerce askerimizi öldüren,devletin malına her fırsatta zarar veren , istanbul da belediye otobüslerini ateşe verip içindeki insanları canlı canlı yakan masumlardan mı bahsediyor acaba ?

    bizim naçiz vücudumuz elbet birgün toprak olacaktır ama TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR!!! M.K.ATATÜRK

  6. #6
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu

    Üyelik tarihi
    28.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,322

    Standart

    O topraklarda yaşamayan insan bu olayları sağlıklı gözlemleyemez, o coğrafyada yaşamanın yanı sıra, örgüt sempatizanıysa hakeza

    paylaşımın için çok teşekkürler...çok ii bir yanıt verilmiş yılmaz erdoğana...

    yukarıdaki sözün ise o kadar doğru ki!!!o topraklarda yaşamayanların bunları anlaması gerçektn çok zor...ben yaşadım ve her şeyi o kadar net görebiliyorum ki...küçücük bir çocukken beyninize kazınan acı dolu sahneler...önünüzü kesen teröristler...içinizi korkuyla dolduran tüfekler,vahşi bakışlar...gece yarısında işittiğiniz çatışma sesleri...taranan lojmanınız..kuş kanadı misali çırpınan minicik yüreğinizde hissettiklerinizle yorganın altına saklanışlar...yavruları kaçırılan anaların feryatları...patlayan mayınlar...parçalanan bedenler...ismini evinizde duyduğunuz insanların yürek dağlayan şehit oldu haberleri...

    kaç tane çocuk babasını işe gönderirken ardından göz yaşı dökmüştür bir daha göremeyeceğim belki diye...kaç tane çocuk geceleri dua etmiştir sabah babası sağ salim evine dönsün diye...

    lanet oku oku dinmez nefretin kinin...şahit olmak lazım...görmek lazım...sadece bilmek duymak o kadar yetersiz ki...sayfalarca yazabilirim bunun üzerine...sayfalarca anlatabilirim tek bir sahneyi...tek bir düşünceyi...

    yaşamak lazım dostlar yaşamak...uzaktan bakmak bir yere kadar...anlamak için geçekten yaşamak lazım...Ama dilerim Allah'tan hiç biriniz yaşamayın hiç biriniz görmeyin ve hiç birimiz artık duymayalım bu ve benzeri olayları!!!

  7. #7

    Üyelik tarihi
    04.09.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    478

    Standart

    yılmaz erdoğan ın ne olduğunu çok iyi biliyoruz..klasik pkk sempatizanı...klasik bir bölücü tipi...sözde aydın ya her şeyi o biliyo...hepsinin tez zamanda Allah belasını versin

  8. #8

    Recep Çaltepe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    3,278

    Standart

    ahahaaha süper yüzsüzlük yaa!!!

    Şehit ile teröristi aynı kefeye koyuyor arkadaş.

    Ben kendi adıma onu, en iğrenci de dahil olmak üzere hiç bir mahlukat ile aynı kefeye koymuyorum. Dikkate bile almıyorum.

  9. #9
    Abdallı61
    Ziyaretçi

    Standart

    hiç şaşırmadım e zaten o yılmaz erdoğan denen mahlukat pkklı bi kürt değilmi? dağdakilerden bi farkı yok

  10. #10
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,039

    Standart

    ne yazıktırki okaraktersizle aynı soyadı taşıyorum.
    Özkan SÜMER

  11. #11
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    23.08.2004
    Mesajlar
    680

    Standart

    Bir iş arkadaşım başından geçenleri anlattı, köyündeki gençler belli bir olgunluğa eriştiklerinde (ortaokul seviyesi) bazı geceler düzenlenen köy baskınlarıyla toplanıyor ve dağa götürülüyormuş. İzin vermeyen aileleri ise hazin bir son bekliyor...

    Arkadaşımın ailesi -dayısı bir dönem milletvekilliği yaptığından- devletimize yakınmış, abisini İstanbul'a çalışmaya, her baskında evin kuytu kısımlarına saklanan arkadaşımı ise sonunda ortaokulu okuması için il merkezine göndermişler. İlkokuldaki sıra arkadaşının terör örgütüne katılıp, öldüğünü duyması ne kadar üzüntü vericidir tahmin edersiniz. Tanıdığınız, birşeyler paylaştığınız arkadaşınız devletine ihanete zorlanıyor ve ölüyor.

    Köylerinde saygı duyulan bir aile olmalarından dolayı, o köyde büyüyerek pkk.ya katılan ve bu inahetten dönmek isteyen "militanlar" babasına gelirmiş ve babası da bunları devlete teslim edermiş (birkaç ibret verici örneği dinledim). Dediğine göre; şu an pkk.dan dönmek isteyen birçok kişi var ve "genel af" bekliyorlar. Eskiden cahil halkı; "devlet kurma" hülyalarıyla kandıran pkknın, Barzani ve Talabani'den yüz bulamaması da, örgütün zayıflamasında en büyük etken.

    "Genel af" diyince homurdanmaları duyar gibiyim. Ben de aynısını yaptım çünkü. Askerimizle çatışmaya girerek onları şehit eden kişiler nasıl bağışlanabilir ki? Hadi biz bağrımıza taş bassak, şehit aileleri nasıl böyle bir şeyi kabul edebilir? Yılmaz Erdoğan'ın da, arkadaşımla aynı sebepten dolayı "genel af" çıkması görüşünde olduğunu düşünüyorum. Zalimce duygular besleyerek yazmış olduğu mektubu da bunu destekliyor olsa gerek.

    Şu an gördüklerimiz ise; tamamen Avrupa destekli, uyuşturucu kaçakçılığından finanse olan bir örgüt ve örgütün kandırdığı insanların ortaya koyduğu acımasız bir oyun. Zararını biz hep birlikte ödüyoruz. (Askere giden abi ve çatışmada vurduğu kardeşi-muhtemelen tersi de yaşanmıştır-)

    Yüzyıllardır aynı coğrafyada yaşayan insanları birbirine düşman etmeye kimsenin hakkı yoktur. Yılmaz Erdoğan da dahil, sorunun çözümüne katkıda bulunmak isteyenler farklı bir üslup kullanmak durumundadır ya da samimiyet gösterip, "barış istemediğini" belirtmek.

    Bu sorunu birlikte çözmemiz gerek, unutmayın "kafatasınızın ölçüsünü, doğduğunuz şehri, ailenizi..." siz seçmediniz, onlar doğumunuzla ortaya çıkan farklılıklardır. Devletimizin iyi bir strateji üretmesini ve bizim de bu stratejiye hizmet etmemizi umuyorum.

  12. #12
    Hüda Topaloğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.06.2004
    Nereden
    Belçika
    Yaş
    41
    Mesajlar
    545

    Standart

    Siirin yorumunda onyargili hareket edildigi cok belli oluyor, bu konu hakkinda fikirlerimi soylemeyi cok isterdim ama onyargi kurbani olmaktansa hic soylememeyi tercih ediyorum. Saglamin verdigi ornek cok guzel bir ornek + bana gore Yilmaz Erdoganin anlatmaya calistigida ayni sonuca variyor. Ama ne yazikki o bir Kürt ve o ne derse malesef yanlis oluyor. Acaba Nihat genc abimiz bu siiri yazsaydi (ki eminim dusuncesi farkli degildir) tepkimiz nasil olurdu??

  13. #13

    Üyelik tarihi
    04.09.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    478

    Standart

    hiç kimse hainlerle bizi korumak için canlarını feda eden şehitlerimizi aynı kefeye koyamaz...koysalar bile hepsinin kafası kopacak çok az kaldı o günlere.

  14. #14
    İslam Sezer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    45
    Mesajlar
    2,393

    Standart

    Eğer o süslü sözlerle barışa davet ederken önceliğini pkk militanlarına verse,yani ateşkes yapın,teslim olun,silah bırakın,masum insanları öldürmeyin dese iyiniyetinden dolayı tebrik edecek herkes ama o her iki tarafa eşitim mesajı vererek aslında resmen pkk yı tanımış,mazur görmüş,onlara hak vermiş oluyor.Tamam kürt olduğu için bizden daha anlayışlı olabilir bir aydın olarak''kürt sorunu'' olduğunu söyleyenlere.Fakat devlete karşı ''kürt sorunu'' diyerek sorun çıkartanların ve de ''hak istiyoruz'' un ötesine geçip silahlı mücadeleye geçenlerin yanında olması,masumlara tuzak kurup kalleşçe öldürenleri normal bir taraf olarak algılanması ve bunu topluma empoze etmeye çalışması tamamen masum insanlara,şehit ailelerine ikinci bir kurşundur,mayındır,tuzaktır.Yazıklar olsun sana mükremin...

  15. #15

    Üyelik tarihi
    04.09.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    478

    Standart

    ya arkadaşlar aydın insan kimdir, aydın insan kimlere denir, aydın insan tanımı nedir...bu ülkeyi bölmek isteyen, bu ülkenin değerlerine hakaret eden her insan yine ülkemizde bazı medya organlarında aydın deniliyor, onların görüşleri benimseniyor...yılmaz erdoğan mı aydın hadi be ordan ne aydını

  16. #16
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Nytre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    40
    Mesajlar
    8,700

    Standart

    yılmaz erdoğanın ne ok olduğu belli...
    bu .oklugunu tekrar kanıtladı sağolsun..
    ''Ben kulüp tutmam, çocuk... Çünkü hepsi benimdir. Hem; sivil veya asker toplumun tamamına hizmet veya kumanda edenler bir kulübü tutsalar bile -görev sırasında- bunu açıklamazlarsa isabet ederler. Aksi halde, otoriteleri sarsılır ve tartışılır. Tefrika (ayrımcılık, nifak) yaratmış olurlar. O nedenle dikkatli olmalarını tavsiye ederim." Mustafa Kemal Atatürk (2 Aralık 1933)


    feneri "ampül" aydınlatır ancak "güneş" kendiliğinden ışık verir !

  17. #17
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Nytre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    40
    Mesajlar
    8,700

    Standart

    üzücü olan onun mektubunun yayınlanması... doğan medyası yine yaptı yapacağını
    ''Ben kulüp tutmam, çocuk... Çünkü hepsi benimdir. Hem; sivil veya asker toplumun tamamına hizmet veya kumanda edenler bir kulübü tutsalar bile -görev sırasında- bunu açıklamazlarsa isabet ederler. Aksi halde, otoriteleri sarsılır ve tartışılır. Tefrika (ayrımcılık, nifak) yaratmış olurlar. O nedenle dikkatli olmalarını tavsiye ederim." Mustafa Kemal Atatürk (2 Aralık 1933)


    feneri "ampül" aydınlatır ancak "güneş" kendiliğinden ışık verir !

  18. #18
    İslam Sezer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    45
    Mesajlar
    2,393

    Standart

    Alıntı laz_hayri_61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ya arkadaşlar aydın insan kimdir, aydın insan kimlere denir, aydın insan tanımı nedir...bu ülkeyi bölmek isteyen, bu ülkenin değerlerine hakaret eden her insan yine ülkemizde bazı medya organlarında aydın deniliyor, onların görüşleri benimseniyor...yılmaz erdoğan mı aydın hadi be ordan ne aydını
    arkadaşım yazımı tamamen okursan eğer ben diyorum ki yılmaz erdoğan pkk yı lanetlemiş olsaydı,katil olduklarını söyleyeseydi de sadece kürt sorunu olduğunu savunsa sonuçta o zaman evet yılmaz erdoğan aydın bir kürt vatandaşı olarak düşüncelerini savunuyor denir ve saygı duyulunabilinirdi.oysa o söyledikleri ile pkk yı askerle eşit tutarak bırakın aydın olmayı insan olmayı bile haketmiyor.
    Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
    Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Tunga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.11.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    50
    Mesajlar
    10,721

    Standart

    Öncelikle böyle bir yazı koyuyorsanız, MUTLAKA sahibini, kaynağını da koymanız gereklidir. Madem ki Yılmaz Erdoğan kürt olduğu için bir önyargı ile okunuyor yazdıkları, o zaman bu yazıyı yazanı da bilmek hakkımızdır. Aksi hem yazıyı yazana, hem de biz okuyanlara ayıp oluyor.

    Yılmaz Erdoğan bir tiyatrocu, bir komedyendir. Bence iyi de bir komedyendir. Ve o kadar. Aydın olmakla tiyatrocu olmak arasında hiçbir doğrudan ilişki yoktur. Ülkemizin, devletimizin (derin devlet de dahil) yıllardır çözemediği veya çözmediği bu sorun, bir mektupla çözülecek iş midir? Önce bunu bir görmek lazım.

    Değilse o zaman neden böyle bir mektup yazılmıştır. Hatta daha da önemlisi neden bu kadar yoğun bir ilgi görmüştür? Cevap basit. Sizin mütareke basını dediğiniz, benim ise kıblesi seyyar dediğim medyamızın en çok duyulan sesleri sayesinde.

    Askerimize "Mehmetçik" denmesinin kutsal sebepleri vardır. Dolayısıyla onun kanının her damlası da kutsaldır. Akıttığı her damla kanın da hesabı sorulmalıdır. Sadece Güneydoğu'da savaşırken değil, başka ülke topraklarında, kendi yaratmadığı sorunları çözmeye çalışırken de.

    PKK'yı tamamen bir tarafa koyuyorum, zira onun tartışılacak elle tutulur hiç bir yeri yok. Orada verilen her emek, attığımız her kurşun bir teroriste değil öncelikle bir sebebe ve çarpık bir ideale çarpmaktadır. Onu vurmaktadır. Kürt Milliyetçiliğine. İşte sırf bunun için bile meşru bir müdahaledir Mehmetçiğin yaptığı.

    Ama bir de işin diğer tarafı var. Bizlerin kutsal saydığı Mehmetçik Kanı ve Mehmetçiğin kendisini "ucuz insan eti" diye peşkeş çekilmesi. Mehmetçiğin ana görevi bu vatan topraklarını, iç ve dış pislikler ve tehditlerden temizlemektir. Elalemin yediği b.kları temizlemek değil.

    Mehmetçiği "ucuz insan eti" diye pazarlayanlar ise maalesef sadece yabancılar değildir.
    Trabzonsporlu olmak...
    Zor ama güzel be kardeşim!

  20. #20
    BOZOHAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.03.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    1,153

    Standart

    yılmaz erdoğan pkk yandaşı kürt milliyetcisidir. düğününde bile kürtçe müzikleri çaldırıp adeta bütün türkiyeye nispet verir gibi davrandı. acıyorum bizim insanımıza acıyorum. bu ve bunun gibi insanlara traj sağlıyoruz. para kazandırıyoruz. bunlar kazandıkları parayı ne yapıyor sanıyorsunuz. ahmet kaya gibi pkk'ya yardım yapıyor.
    KAHROLSUN LİG TV !!!

  21. #21
    isaret parmagi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.08.2006
    Yaş
    39
    Mesajlar
    573

    Standart

    Yılmaz Erdogan benim komedyenliğine saygı duydugum fakat o kadar da begenmediğim bi şahsiyet.Her fırsatta kendini acındırmasına ise yıllardır gıcık oluyorum.Her zaman dedikleriyle yaptıklarını çelişirken rastladığım ama hala konuşabilen nadir insanlardan.Yeter artık sus demek geçse de içimden bunun olmayacagını bildiğim için demiyorum.Büyük bi ihtimalle yasamım boyunca o ve onun gibilere gıcık olmaya devam edeceğim...

  22. #22

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart

    Demokrasi aydınları-"kuşları" yuvalarından çıkmaya başladılar ağır ağır... Demokrasi adına, özgürlük adına, insan hakları adına... Tankın paletleri arasında ezilmedikçe o küçük beyinleriniz rahat yok bu millete...

  23. #23
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,039

    Standart

    Tamam diyelimki önyargılı yaklaşıyoruz.Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Ahmet kaya da zamanında müzğiyle çok sevilen bi şahıstı.Fakat oda ufaktan kaymaya başladı.Sonunda herkes gördü onunda ne olduğunu.Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip alttan kuyu kazmaya çalışan insan bi yahudiden daha şerefsizdir.
    Özkan SÜMER

  24. #24
    BOZOHAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.03.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    1,153

    Standart

    Alıntı fromTheRApBZONe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tamam diyelimki önyargılı yaklaşıyoruz.Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Ahmet kaya da zamanında müzğiyle çok sevilen bi şahıstı.Fakat oda ufaktan kaymaya başladı.Sonunda herkes gördü onunda ne olduğunu.Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip alttan kuyu kazmaya çalışan insan bi yahudiden daha şerefsizdir.
    bu ülkenin ekmeğini yiyip ona ihanet eden. bir gün ekmeğini yedeği yerden kurşunu yer.
    BOZO
    KAHROLSUN LİG TV !!!

  25. #25
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Tunga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.11.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    50
    Mesajlar
    10,721

    Standart

    Alıntı fromTheRApBZONe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tamam diyelimki önyargılı yaklaşıyoruz.Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Ahmet kaya da zamanında müzğiyle çok sevilen bi şahıstı.Fakat oda ufaktan kaymaya başladı.Sonunda herkes gördü onunda ne olduğunu.Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip alttan kuyu kazmaya çalışan insan bi yahudiden daha şerefsizdir.
    Şunu yanlış anlamanı istemem. Yani Yılmaz Erdoğan'a önyargılı yaklaşıyorsunuz ve haksızlık ediyorsunuz demek istemedim. Önyargılı ya da önyargısız bu yazıda bahsi geçen "hikayeler" (Yılmaz Erdoğan'ın mektubunu kastediyorum) bence de aynen sizlerin düşündüğü gibi anlanmalıdır. Önyargı hep kötü birşey gibi algılanır ama aslında bazen kapalı kapılar ardında, ya da bu örnekte olduğu gibi örtülü sözcükler altında, hatta ünlü olmasının verdiği cesaretle söylenmiş, söylenmek istenmiş şeyleri de daha doğru anlamamızı sağlar. Dolayısıyla bu örnekte olduğu gibi, önyargılarımız bazen iyi işlere de yarar.

    Ben ne düşündüm biliyor musun? Mesela ben bir kürt Türk Vatandaşı olsam, ve de kürtlerin ezildiğini düşünenlerden biri olsam, bu mektuba o zaman da has.....ir derdim. Sen kürtlerin ezilmişliğinden bahsedip, sonra 100YTL'ye bilet satıp, kürtlerle beraber Türkleri de ezenler arasına katıl, sonra da gel bana "sözde" yol gösterici ol! Aynı Ahmet Kaya gibi.

    Bu mektup ve bu zihniyetin tohumları, ne Türklere bir fayda sağlıyor, ne de Kürtlere. Hatta bu forum başlığında da görüldüğü gibi, kürt vatandaşlarımız ile Türk olmakla gurur duyan diğerlerimiz arasındaki yakın mesafeyi de ıratıyor. Yani aslında kimlerin işine yaradığı belli de....neyse.

    Ama hala bu ilk mesajda verilen yazının kimin yazısı olduğunu yazmamışsın. Bekliyorum.
    Konu Tunga tarafından (05.09.2006 Saat 00:23 ) değiştirilmiştir.
    Trabzonsporlu olmak...
    Zor ama güzel be kardeşim!

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •